Yaygın Anksiyete Bozukluğu - ALTERNATİF TIP - Gizli ilimler Sitesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Yaygın Anksiyete Bozukluğu - ALTERNATİF TIP - Gizli ilimler Sitesi"

Transkript

1 Anksiyete (bunaltı), otonom sinir sisteminin hiperaktif olduğunu gösteren somatik bulguların eşlik ettiği bir endişe duygusudur. Patolojik anksiyete gerçek bir tehdit karşısında gösterilen orantısız bir tepkidir ve uyum bozucudur. Hastada genel bir huzursuzluk, endişe, sabırsızlık, yerinde duramama hali vardır. Hastanın öznel bunaltı duygusu yanısıra en önemli belirtiler otonomik kamçılanış ile ilgili olanlardır: Kan basıncının yükselmesi, çarpıntı, göz bebeklerinde genişleme, ağız kuruması, yüzde solukluk veya kızarma, terleme, sık idrara çıkma-dışkılama, bulantı-kusma, nefes darlığı gibi. Birinci basamakta konan klinik tanılar arasında anksiyete beşinci sıradadır. Anksiyete bozuklukları arasında; yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, fobiler, obsesif-kompulsif bozukluk ve posttravmatik stres bozukluğu sayılabilir. Panik bozukluğunda bunaltı önceden kestirilemeyen nöbetler halinde gelir ve nöbetler genellikle gün boyu sürmez. Ayrıca bu nöbet sırasında şiddetli ölüm korkusu ya da kontrolünü yitirme, delirme korkusu olur. Nöbetler arasında ise hastada yaygın bunaltı değil, panik nöbetin gene geleceği korkusu vardır. Fobik bozuklukta ise bunaltı, özel durumlarda ya da nesneler karşısında ortaya çıkar ve kişi bu durumlardan kaçınmaya çalışır (agorofobi, sosyal fobi gibi). Bu durumların dışında hastada belirgin bunaltı genellikle görülmez. Fakat fobik hastaların da sıklıkla çabuk heyecanlanan, ürken, sıkıntılı kişiler olduğunu bilmek gerekir. Yani hastada yaygın bunaltı bozukluğu, fobiler ya da panik bozukluğu birlikte görülebilir. Obsesyon (saplantı), mantıkla bilinçten uzaklaştırılamayan patolojik, inatçı, yineleyici ve karşı konulmaz bir düşünce veya dürtüdür. Kompülsiyon (zorlantı) sıklıkla bir obsesyona yanıt olarak, bir eylemi yapmak için duyulan patolojik, yineleyici ve istenmeyen gereksinimdir. Kompulsif bir eylemin gerçekleştirilememesi anksiyete doğurur. Obsesif-kompulsif hasta, işlevselliğini bozan obsesyonlar, kompulsiyonlar veya her ikisini birden sergiler. Posttravmatik stres bozukluğu, olağandışı bir travmaya (deprem, savaş, kaza, tecavüze uğrama, işkence altında kalma gibi) yanıt olarak gelişir. Hasta aşırı telaşlı, kaygılı ve huzursuzdur. Duygulanımda bunaltı egemendir. Bunaltı çok uzun sürerse bazen depresyon gelişebilir. Posttravmatik stres bozukluğu sıkça hatalı biçimde başka bir ruhsal bozukluk tanısı alır, bu da durumun uygun tedavi edilmemesine yol açar. Hekim; ağrı bozukluğu, madde kötüye kullanımı, diğer anksiyete bozuklukları ve duygudurum bozuklukları olan hastalarda posttravmatik stres bozukluğunu aklına getirmelidir. Genelde posttravmatik stres bozukluğu, geçirilmiş travmatik deneyimlerin üzerinde durulan görüşmelerle ve şimdiki belirtilerin doğasına bakılarak diğer ruhsal bozukluklardan ayırdedilebilir. Yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk ve sosyal fobi gibi anksiyete bozuklukları en sık görülen psikiyatrik bozukluklardandır ve bu bozukluğu olan hastalar psikiyatristlerden çok birinci basamak hekimlerinden yardım arama eğilimindedirler. Anksiyete bozukluğu olan hastalar diğer hastalara göre daha sık sağlık başvurusunda bulunma, aşırı tanısal testlere maruz kalma, sağlıklarını kötü olarak nitelendirme, sigara içme ve madde suistimaline yatkın olma 1 / 8

2 eğilimindedirler. Anksiyete bozuklukları, özellikle panik bozukluk, kronik tıbbi hastalığı olanlarda (örn: hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, diabet) genel populasyona göre daha sıktır. Aksine aksiyete bozukluğu olan hastalarda tıbbi bir hastalık gelişme eğilimi diğer kişilere göre daha fazladır ve anksiyete bozukluğunun mevcudiyeti tıbbi hastalığın süresini uzatabilir. Anksiyete bozukluğu olan hastalar tüm sebeplerden daha yüksek mortaliteye sahiptir. Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Özellikleri Yaygın anksiyete bozukluğunun tarifi zaman içinde değişmiştir. Orijinal olarak panik bozukluk ve yaygın anksiyete bozukluğu arasında küçük bir ayırım yapılmıştı. Panik bozukluk daha iyi anlaşıldıkça ve spesifik tedaviler geliştirildikçe Yaygın anksiyete bozukluğu DSM-III'te panik atak veya major depresyon semptomları olmayan bir bozukluk olarak tarif edildi. Bu tarif az güvenilirdi ve yaygın anksiyete bozukluğunun DSM-IV'teki mevcut tarifi (Tablo 1) somatik semptom (örn: kas gerginliği) veya otonomik semptomdan (örn:aşırı terleme, artmış otonomik uyarılma) çok psişik komponenti (örn: endişe) vurgulamaktadır.dsm-iv'ün çizdiği çerçeveye ilave olarak yaygın anksiyete bozukluğunun semptomları üç kategori içinde ayrılmış gibi algılanabilir: aşırı fizyolojik uyarılma, şekil değiştirmiş kognitif işlevler ve kötü başetme stratejileri. Bu kategorilerin her biri ile alakalı semptomlar Tablo 2'de listelenmiştir. DSM-IV'e göre yaygın anksiyete bozukluğu tanısı koymak için endişe ve diğer alakalı semptomlar en 6 ay süre ile mevcut olmalıdır ve hastanın yaşamını kötü yönde etkilemelidir (örn: hasta işyerine gidemez veya günlük sorumluluklarını devam ettiremez). Tanı meydan okuyucu olabilir çünkü normal anksiyete ile yaygın anksiyete bozukluğu arasındaki fark her zaman kesin değildir ve yaygın anksiyete bozukluğu sıklıkla diğer psikiyatrik semptomlarla (major depresyon, distimi, panik bozukluk, madde suistimali) birlikte bulunabilir. Yaygın anksiyete bozukluğunun hayat boyu prevalansı % 4.1 ile 6.6 arasındadır. Hekime başvuranlar arasında yaygın anksiyete bozukluğu prevalansı normal populasyonun iki katı olarak bulunmuştur. Kadınlarda erkeklerden iki kat daha sık görülür ve başlama yaşı ortalaması 20'dir. Yaygın anksiyete bozukluğu zorlayıcı hayat olayları ile başlayabilmesine rağmen septomların başlangıcı genellikle derecelidir. Durum alevlenme ve remisyon dönemleri ile kronik olma eğilimindedir. Yaygın Anksiyete Bozukluğu için Tanısal Kriterler En az 6 ay süre ile hemen her gün ortaya çıkan, birçok olay ya da faaliyet hakkında (işte ya da okulda başarı gibi) aşırı anksiyete veya korku (evhamlı beklenti) Kişi korkusunu kontrol altına almayı zor bulur. 2 / 8

3 Anksiyete ve korkuya aşağıdaki altı semptomdan üçü (veya fazlası) eşlik eder (son altı ay boyunca en azından bazı semptomların hemen her zaman olmasıyla). NOT: Çocuklarda sadece biri yeterlidir. 1. Huzursuzluk veya kendini çok heyecanlı veya kenardaymış gibi hissetmek 2. Kolaylıkla yorulmak 3. Konsantre olmakta güçlük veya aklın boşalması 4. İrritabilite 5. Kas gerginliği 6. Uyku bozukluğu (uykuya dalmada veya uykuyu sürdürmede güçlük, veya huzursuz, tatmin etmeyen uyku) Anksiyete veya korkunun odağı Eksen I bozukluğun özellikleri ile sınırlı değildir; örn: anksiyete veya korku; (panik bozuklukta olduğu gibi) panik atak olacağı, (sosyal fobide olduğu gibi) toplum içinde utanç verici duruma düşeceği, (obsesif-kompulsif bozuklukta olduğu gibi) kirleneceği, (ayrılık anksiyete bozukluğunda olduğu gibi) evden veya yakın akrabalardan uzak olacağı, (anoreksiya nervozadaki gibi) kilo alacağı, (somatizasyon bozukluğunda olduğu gibi) multipl fizik şikayetleri olması veya (hipokondiryaziste olduğu gibi) ciddi bir hastalığa yakalandığı konusunda değildir ve anksiyete ve korku sadece posttravmatik stres bozukluğunda ortaya çıkmaz. Anksiyete, korku veya fizik semptomlar sosyal, mesleki veya önemli işlev alanlarında klinik olarak belirgin sıkıntı veya uyumsuzluğa yol açar. Bozukluk bir maddenin (bağımlılık yapan bir madde veya ilaç) doğrudan fizyolojik etkilerine veya genel tıbbi duruma (örn:hipertiroidizm) bağlı değildir ve özellikle Duygudurum bozukluğu, Psikotik Bozukluk veya Sürekli Gelişim Bozukluğu esnasında ortaya çıkmaz. DEĞERLENDİRME İlk değerlendirme Hastanın hikayesini aldıktan sonra hekim anksiyeteyi akut (veya kısa veya aralıklı) veya persistan (veya kronik) olarak kategorize etmelidir. Akut anksiyete saatler-haftalar sürer (aksine panik ataklar dakikalar boyu sürer) ve bir stresörü takip eder. Sıklıkla komorbid durumlar (örn:major depresyon) mevcut değildir. Persistan anksiyete aylardan yıllara kadar sürer ve "kişisel anksiyete" adı verilen şeyi içerebilir. Kişisel anksiyete bir hastanın mizacının parçası olarak görülebilir; örneğin bir hasta "Her zaman sinirliydim, fakat neye sinirlendiğimi bilmiyorum." diyebilir. 3 / 8

4 Çoğu persistan anksiyete vakasında sıklıkla presipitan bir stresör olmamasına rağmen bir stresör, hastanın taban anksiyete seviyesini alevlendirebilir. Bu duruma "çifte anksiyete" adı verilir (örn: persistan anksiyete üzerine binmiş akut anksiyete). Yaygın anksiyete bozukluğu persistan anksiyetenin bir formudur ve kişisel anksiyeteli veya kişisel anksiyetesi olmayan hastalarda görülebilir. Bazı hastalar özel bir semptomu (örn:uykusuzluk) vurgulayabilir ve yaygın anksiyete bozukluğu ile alakalı diğer semptomları bildirmeyebilir. Bazı hastalar anksiyete veya spesifik korkulardan şikayetçi olmayabilir fakat diare, palpitasyon, karın ağrısı, başağrısı veya göğüs ağrısı gibi özel somatik semptomlarla başvurabilir. Bu hastalar tam tıbbi incelemeyi garantilerler çünkü yaygın anksiyete bozukluğunun etiyoloji olduğuna dair hiçbir işaret yoktur. Aksine semptomlar belirsiz bir şekilde tarif edildiğinde, bilinen patofizyolojik mekanizmalarla açıklanamıyorsa, herhangi bir şekilde kanıtlanmadığı halde sebat ediyorsa ve güvence verilmesine rağmen çözülmüyorsa hekim ayırıcı tanıların arasına yaygın anksiyete bozukluğunu da eklemelidir. Bu kliniğe sahip hastalara değerlendirme sırasında mümkün olduğu kadar korkular, "sinirler", anksiyete, akut veya kronik stresorlar, ve Tablo 1 ve 2'de listelenen semptomlar sorulmalıdır. Madde Suistimalinin Değerlendirilmesi Bağımlılık yaratan ilaçların kullanımı veya kesilmesi anksiyete yaratabilir (tablo 3). Hekim hastanın alkol, kafein, nikotin ve diğer sık kullanılan madde (reçete ile kullanılanlar dahil) kullanımını sorgulamalıdır. Aile üyelerinden doğrulayıcı bilgi alınması gerekli olabilir. Medikal Bozuklukların Değerlendirilmesi Hastanın anksiyete şikayetinin etiyolojisinde yaygın anksiyete bozukluğu olduğunu söyleyebilmek için nonpsikiyatrik bozukluklar ekarte edilmelidir (tablo 4). Nörolojik ve hipertiroidizm ve Cushing hastalığı gibi endokrinolojik hastalıklar anksiyetenin sık bildirilen tıbbi sebepleridir. Anksiyete ile sık alakalı diğer tıbbi durumlar arasında mitral valf prolapsusu, karsinoid sendrom ve feokromasitoma vardır. Sıklıkla bildirilmesine rağmen bu durumlar klinikte nadir görülür ve bütün bu tanıları ekarte etmek için geniş tanısal çalışmalara gerek yoktur. Steroidler, reçetesiz satılan sempatomimetikler, selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI), digoksin, tiroksin ve teofilin gibi ilaçlar da anksiyeteye yol açabilirler. Hekim ayrıca bitkisel ürünler ve vitaminlerin kullanımı hakkında da bilgi almalıdır. Eğer mümkünse yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda tedaviye başlanmadan önce tüm eksojen madde kullanımı kesilmelidir. Diğer Psikiyatrik Bozuklukların Değerlendirilmesi Diğer psikiyatrik bozuklukların değerlendirilmesi hastanın değerlendirilmesinin en zorlayıcı kısmıdır çünkü yaygın anksiyete bozukluğunun semptomları diğer psikiyatrik bozukluklarınkiler ile (örn:major depresyon, madde suisitmali, panik bozukluk) örtüşür ve bu bozukluklar sıklıkla 4 / 8

5 yaygın anksiyete bozukluğu ile eşzamanlı olarak ortaya çıkar. Diğer alakalı psikiyatrik bozukluklarla örtüşmesi ve eşzamanlı görülmesi nedeniyle bazı otörler yaygın anksiyete bozukluğunun ayrı bir antite olup olmadığını soruşturmuşlar ve panik bozukluk veya major depresyonun bir varyantı olarak yeniden yerleştirmişlerdir. Yaygın anksiyete bozukluğunun semptomları major depresyonun veya panik bozukluğun semptomlarının başlangıcından önce, başlangıcı esnasında veya başlangıcından sonra başlayabilir. Bazı hastalarda anksiyete ve depresyonun semptomları olabilir ancak DSM-IV te belirtilen yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk veya major depresyon kriterlerini tam karşılayamayabilir. Bu vakalarda "mikst anksiyete-depresif bozukluk" terimi resmi nozoloji terimi olmasa da kullanılabilir. Karmaşaya rağmen anksiyeteli hastalara panik atak semptomları ve major depresyonla alakalı nörovejetatif semptomlar (suisidal düşünceler dahil) sorulmalıdır. Birden fazla psikiyatrik durum olduğunda hangi bozukluğun ilk ortaya çıktığını araştırmak denenebilir. Yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk ve major depresyonun bası ayırıcı bazı özellikleri Tablo 5 te verilmiştir. Eşzamanlı bozuklukların değerlendirilmesinde obsesif-kompulsif bozukluk ve sosyal fobi de gözönünde tutulmalıdır. Obsesif-kompulsif bozukluğun anahtar semptomu tekrarlayan, güdüsel düşünceler veya hareketlerdir. Sosyal fobi, sosyal veya performans durumlarında ortaya çıkan yoğun anksiyete ile karakterizedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalar sıklıkla somatik şikayetlerle de gelebildiğinden somatizasyon bozukluğu da unutulmamalıdır. Bu bozukluğun ayırıcı özelliği birkaç organ sistemini içeren kronik, multipl fiziksel şikayetlerdir. Belirgin yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların daha sınırlı fizik şikayetleri vardır. TEDAVİ Psikolojik Tedaviler Hafif anksiyeteli hastalarda başlangıç tedavisi yaygın anksiyete bozukluğunun üç semptom kategorisini hedefleyen nonfarmakolojik tedavi olmalıdır. Uyarılmayı azaltmak için relaksasyon teknikleri ve "biyofeed-back" kullanılmaktadır. Kognitif terapi hastalara endişelerini gözlemleyerek kognitif çarpıtmaları sınırlamalarına yardımcı olur ve anksiyeteleri ile başedebilmek için daha iyi planlar yapabilme yeteneğini sağlar. Kognitif terapilerde hastalara endişelerini kaydetmeleri öğretilerek, endişelerinin boyutlarını yargılayan veya çelişkilendiren liste deliller elde ettirilir. Hastalar ayrıca "endişe için endişelenmenin" anksiyeteyi devam ettirdiğini ve kaçınma ve ertelemenin problemleri çözmenin etkili yolları olmadığını öğrenirler. Az sayıdaki çalışmalar kognitif terapinin davranış terapisinden, psikodinamik psikoterapiden ve farmakoterapiden daha etkili olduğunu göstermiştir ancak bunun ciddi olarak ispatı için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Kronik sosyal stresörleri ve psikolojik tedavilerden az fayda bekleyen kişilik bozukluğu olan hastalar anksiyete için yapılan psikoterapötik tekniklere iyi yanıt vermezler. Sıklıkla psikoterapi ve farmakoterapi gereklidir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların tedavi planında aile üyeleri de rol almalıdır. Başlangıçta ilave anamnestik bilgi sağlayabilir ve tedavi planının formüle edilmesinde katkı sağlayabilirler. Bu bozukluğa sahip hastalar tehlike işaretlerine karşı tetikte olma eğiliminde olduklarından ve bilgiyi yanlış yorumlayabildiklerinden aile üyeleri hastanın problemlerine yeni 5 / 8

6 bir perspektif sağlayabilirler. Ayrıca aile üyeleri hastanın problem çözme becerileri geliştirmesine yardımcı çabalara dahil edilmelidir, diğer insanlarla etkileşmeyi teşvik edici planlanmış aktiviteler sağlayarak yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların sosyal izolasyonunu azaltabilirler ve problemlerin tekrar tekrar ortaya gelmesini azaltabilirler. Eğer madde suistimali belirginse hasta bir rehabilitasyon merkezine sevk edilmelidir. Farmakolojik Tedavi Farmakolojik tedavi anksiyetesi günlük işlerini belirgin oranda aksatmasına yol açan kişiler için düşünülmelidir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde tedavi süresinin uzunluğu için çalışmalarla elde edilmiş net bir sonuç yoktur. İlaç kesildikten sonraki ilk bir ay içinde vakaların %25 i nüksederken, bir yıl içinde vakaların %60-80 i nüksetmektedir. En az altı ay ilaç tedavisi alanlarda nüks oranı daha kısa tedavi alanlardakinden daha azdır. Benzodiazepinler: En sık kullanılan anksiyolitikler benzodiazepinlerdir. Benzodiazepinlerin tamamı eşit etkinliktedir ve hepsi gama-amino bütirik asit (GABA)/benzodiazepin (BZ) reseptör kompleksi üzerinden etki göstererek sedasyon, konsantrasyon problemleri ve anterograd amneziye yol açar. Benzodiazepinler tek başına korkuyu azaltmazlar ama tetikte olma hissini azaltarak ve kas gerginliği gibi somatik semptomları engelleyerek anksiyeteyi azaltırlar. Bu ilaçların sedasyon, bozulmuş konsantrasyon ve amnestik etkilerine tolerans birkaç hafta içinde gelişir ancak anksiyolitik etkiye tolerans en yavaş gelişenidir. Benzodiazepin tedavisi 2 mg diazepam veya eşdeğeri ile günde 3 kez olmak üzere başlanabilir. Semptomlar azalana, yan etkiler gelişene veya günlük doz 40 mg a ulaşıncaya kadar 2-3 günde bir günde 2 mg arttırılabilir. Diazemin başlangıç ajanı olması gerekmez, birkaç alternatif vardır. Yaşlı hastalarda benzodiazepin dozu mümkün olan en düşük seviyeden başlanmalı ve yavaş arttırılmalıdır. Oksazepam gibi kısa yarı ömürlü ajanlar kolayca metabolize edilirler ve aşırı sedasyona yol açmazlar. Bu ajanlar yaşlılarda ve karaciğer hastalığı olanlarda kullanılmalıdır. Ayrıca "lüzumu halinde" esasına göre kullanılmaya da uygundurlar. Klonazepam gibi uzun yarı ömürlü ajanlar eşlik eden tıbbi problemi olmayan genç hastalarda kullanılmalıdırlar. Artmış uyuma ilave olarak uzun etkili ajanların birkaç avantajı daha vardır: gün içinde daha seyrek alınabilirler, hastalar doz aralarında daha az anksiyete hissetme eğilimindedirler ve ilaç kesildikten sonra kesilme belirtileri daha hafiftir. Bir benzodiazepin reçete edildiğinde hasta araç sürme ve büyük makineleri kullanma konusunda uyarılmalıdır. Terapötik dozlarda benzodiazepinlerin kullanımı suistimale yol açmaz ve bağımlılık nadirdir. En sık suistimal edilmeye yatkın benzodiazepinler hızlı emilen diazepam, lorazepam (Ativan) ve alprozolam (Xanax) dır. Alprozolam sadece panik bozukluğu olan hastalara reçete edilmelidir. Suistimal edildiğinde benzodiazepinler sıklıkla diğer maddelerle, özellikle de opiatlarla beraber kullanılmaktadır. Benzodiazepin suistimaline en yatkın hastalar daha önceden alkol veya ilaç suistimali ve kişilik bozukluğu olan hastalardır. Tüm benzodiazepin tedavileri bağımlılığa yol açabilir, ilaçlar kesildiğinde yoksunluk semptomları ortaya çıkar. Yoksunluk semptomları arasında anksiyete, irritabilite ve uykusuzluk vardır ve yoksunluk sendromu ile hastalığın nüksünü ayırdetmek zor olabilir. Kesilme sırasında nadiren 6 / 8

7 nöbetler görülebilir. Yüksek doz kullananlarda, kısa yarı ömürlü ajanları kullananlarda, hızla düşülen dozlarda, halen sigara kullanan hastalarda veya illegal ilaç kullanımı hikayesi olanlarda yoksunluk semptomları daha ciddi olma eğilimindedir ancak üç ay süresince uygun doz kullanılmış olsa bile ortaya çıkabilir. Yoksunluk semptomları kısa yarı ömürlü ajanın son dozundan 6-12 saat, uzun yarı ömürlü ajanın son dozundan saat sonra ortaya çıkar. Altı haftadan uzun süre benzodiazepin kullanan hastalarda yoksunluk semptomlarının ortaya çıkmasını egellemek için doz haftada %25 veya daha az oranda azaltılmalıdır. Hastalarda ilacın kesilme işlemi bittikten sonra rebound anksiyete ortaya çıkabilir (bazı antihipertansif ajanların kesilmesinden sonra ortaya çıkan hipertansiyon gibi), fakat bu geçicidir ve saat içinde sona erer. Rebound anksiyete sona erdikten sonra hastalar yeniden anksiyete yaşayabilir, buna nükseden anksiyete adı verilir. Sadece birkaç kontollü çalışma benzodiazepinlerin uzun süreli kullanımını desteklese de yaygın anksiyete bozukluğu kronik bir bozukluktur ve bazı hastalar aylar-yıllar boyunca benzodiazepin tedavisine ihtiyaç duyarlar. Genel olarak akut anksiyete ile başvuran veya yeni bir stresör ile karşılaşan ("çifte anksiyete") kronik anksiyeteli hastalar birkaç hafta süre ile benzodiazepin tedavisi almalıdırlar. Benzodiazepinler kesildikten sonra hastalar nükseden anksiyeteye daha az toleranslı olabilirler ve gerekli ise belirsiz bir şekilde de olsa yeniden başlanmalıdır. kronik benzodiazepin kullanan hastalar yaşlı olma, psikolojik stres altında olma ve multipl tıbbi probleme sahip olma eğilimindedir. Diğer Tedaviler: Buspiron (Buspon) kronik anksiyeteli veya benzodiazepin tedavisi sonrası nükseden hastalarda sıklıkla kullanılan ilaçtır. Daha önce madde suistimali hikayesi olan anksiyöz hastalarda da başlagıç tedavisidir. Buspiron yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların tedavisinde benzodiazepinler kadar etkilidir ve kullanımı fizik bağımlıklık veya tolerans geliştirmez. Benzodiazepin tedavisinde ortaya çıkan semptomlardan hızlı kurtulmanın aksine buspiron un etkisinin başlaması iki-üç hafta sürer. Bundan dolayı hastalar semptomlardan kurtulmanın geç olacağı konusunda bilgilendirilmelidirler. Buspiron somatik semptomlardan çok yaygın anksiyete bozukluğu ile alakalı endişeyi tedavi ederek benzodiazepinlerin aksine bir etki gösterir. Ancak önceki 30 gün içinde benzodiazepinle tedavi edilmiş hastalarda bu kadar etkili olmayabilir. Buspironun başlangıç dozu günde 3 kez alınan 5 mg dır, doz semptomlar ortadan kalkana veya 3 kere 20 mg a ulaşıncaya kadar kademe kademe arttırılır. Eğer doz çok hızlı arttırılırsa başağrıları veya sersemlik ortaya çıkabilir. Buspiron başlama anında benzodiazepin kullanıyorsa, benzodiazepin ancak buspironun günlük dozu mg a çıktığı zaman azaltılarak kesilmelidir. GABA/BZ kompleksine ilave olarak yaygın anksiyete bozukluğunun aralarında norepinefrin ve serotoninin olduğu birkaç nörotransmitter sistemle ilgili olduğu gösterilmiştir. Benzodiazepin veya buspiron tedavisine yanıt vermeyen yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda trisiklik antidepresanlar veya SSRI lar gibi bu nörotransmitterleri etkileyen farmakolojik ajanlar üzerinde çalışılmıştır. 7 / 8

8 İmipramin in (Tofranil) yaygın anksiyete bozukluğu ile alakalı korkuyu kontrol altına almada etkili olduğu gösterilmiştir fakat depresif semptomları olmayan anksiyeteli hastalarda benzodiazepinler veya buspiron kadar etkili olup olmadığı gösterilememiştir. İmipramin in kullanımını kısıtlayan antikolinerjik ve antiadrenerjik yan etkileri de mevcuttur. Desipramin ve nortriptilin alternatif olarak kullanılabilir. Trazodon (Desyrel) serotonerjik bir ajandır ancak yan etkilerinden dolayı (sedasyon, erkeklerde priaprizm) ideal bir ilk seçenek değiildir. Diğer ajanlara yanıt vermeyen hastalarda günlük mg ının faydalı olduğu bildirilmiştir. Nefazodon (Serzone) trazodona benzer bir farmakolojik profile sahiptir fakat daha iyi tolere edilir ve iyi bir seçenektir. Bir SSRI olan paroksetin yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda çalışılmıştır fakat araştırma altındaki çoğu antidepresanda olduğu gibi çalışma küçüktür. Venlafaksin (Efexor) anksiyolitik ve antidepresan olarak ilk FDA onayı alan ilaçtır, dolayısıyla eşzamanlı görüldüğünde major depresyon ve yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde kullanılabilir. Antihistaminikler potent anksiyolitikler değildir. Bazı antipsikotik ajanlar sedasyon özelliğine sahip olmalarına rağmen yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda nadiren kullanılabilirler. Performans anksiyetesi (sosyal fobinin bir türü) olan hastalarda beta adrenerjik blokürler kalp hızını düşürmeleri ve titremeyi azaltmaları nedeniyle kullanılabilirler ancak yaygın anksiyete bozukluğu ile alakalı korku veya diğer somatik semptomları azaltmazlar. Anksiyetenin tedavisinde sıklıkla kullanılan iki bitkisel ilaç Valeria officinalis (valerian) ve Piper methysticum adlı bitkinin kök ekstraktından yapılan bir içecektir (kava-kava). Her ikisinin de sedatif etkisi vardır ancak kava nın diskinezi, distoni ve dermopati gibi alkol ve benzodiazepinlerle sinerjistik etki sonucu ortaya çıkabilen endişe verici yan etkileri vardır. Birden kesildiğinde valerian'ın deliriuma ve kalp yetmezliğine yol açtığı bildirilmiştir. Yaygın anksiyete bozukluğu olanlarda bu bitkisel ilaçların tedavi edici ajanlar olarak tavsiye edilebilmesi için ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Yaygın anksiyete bozukluğu olan bir hasta uygun benzodiazepin veya buspiron tedavisine cevap vermiyorsa bir psikiyatriste konsülte edilmesi gözden geçirilmelidir. Psikiyatrist tanının netleşmesine, eşlik eden bir psikiyatrik bozukluğun olup olmadığının tespitine yardımcı olabilir ve hangi bozukluğun önce tedavi edilmesi gerektiğine karar verebilir. Psikiyatrist aynı zamanda psikoterapi ve tedavi değişiklikleri gibi tedavi hakkında tavsiyelerde de bulunabilir. 8 / 8

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD tayfunturan@hotmail.com Müracaat eden herkese muayenede uyku durumu sorulmalı İnsomnia (Uykusuzluk)

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 7 Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com ANKSİYETE Somatik belirtilerin de eşlik ettiği, nedensiz bir tedirginlik

Detaylı

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYONDA PSİKOFARMAKOTERAPİ DEPRESYON TANISI Depresif ruh hali İlgi ve isteklerde azalma Enerji azlığı Konsantrasyon bozukluğu ğ İştah bozukluğu Uk Uyku bozukluğu ğ Kendine güven kaybı, suçluluk ve

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme Temel farmakoterapi ilkeleri Az sayıda ilaç Daha önce kullanılan veya ailede kullanılan ilaç Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması Psikolojik desteğin de sağlanması Hastayı

Detaylı

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir?? Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek

Detaylı

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer

Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 2 2 1 Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Anksiyete, kesin olarak tanımlanabilir bir uyarıya bağlanamayan, huzursuzluk,

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini

Detaylı

(trankilizan ilaçlar)

(trankilizan ilaçlar) Anksiyolitik ilaçlar (trankilizan ilaçlar) Anksiyete nedir? Anksiyete bozuklukları nedir? Anksiyete > Otonomik belirtiler Kalp hızında, tansiyonda, kalp kasılmasında, nefes hızında vs artış Norepinefrin

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir. SOSYAL FOBİ Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusunun yaşanmasıdır. Ve kişi bu korkunun

Detaylı

Tranxilene 10 mg Kapsül

Tranxilene 10 mg Kapsül Tranxilene 10 mg Kapsül FORMÜLÜ Bir kapsülde: Klorazepat dipotasyum 10 mg (Kapsül boyar maddeleri: eritrosin, titan dioksit) FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik Özellikler: Klorazepat benzodiazepin

Detaylı

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ-5. ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ-5 ANTİDEPRESANLAR Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com DEPRESYONUN NÖROKİMYASI Dopamin Çok az olumlu afekt (mutluluk, neşe, ilgi, haz, uyanıklı,

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Melikgazi Rehberlik ve Araştırma Merkezi Filiz DOĞAN Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen

Melikgazi Rehberlik ve Araştırma Merkezi Filiz DOĞAN Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen Melikgazi Rehberlik ve Araştırma Merkezi Filiz DOĞAN Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen Kaygı, strese verilen normal bir tepkidir. Korku ve kaygılarla ortaya çıkan sıkıntı, gerginlik ve huzursuzluk küçük

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi Depresyon toplumda çok yaygın bir hastalıktır. Toplumun % 10-20 si yaşam boyu en az bir depresif atak geçirebilir. Bu yaygınlık toplumda ve kişinin hayat kalitesinde

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ Doç. Dr. Okan Çalıyurt Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Edirne Temel Kavramlar Madde kötüye kullanımı Madde bağımlılığı Yoksunluk Tolerans

Detaylı

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım Dr. Mecit ÇALIŞKAN HNH Psikiyatri İdari ve Eğitim Sorumlusu Kanser hastaları tanı, tedavi ve hastalığın ileri evrelerde çeşitli ve değişik, ruhsal

Detaylı

Anksiyete bozukluğu nedir?

Anksiyete bozukluğu nedir? Anksiyete bozukluğu nedir? Anksiyete her insan tarafından zaman zaman yaşanan korkuya benzer bir duygudur. Kişi bunu sanki kötü birşey olacakmış gibi nedeni belirsiz bir sıkıntı, bir endişe duygusu olarak

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi

Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Prof.Dr.Mine.Mine Özmen KLP Konsültasyon ltasyon- Liyezon Psikiyatrisi: Klinik hizmet, eğitim, e psikiyatri ve diğer tıp t p alanlarının sınırlarındaki alanlardaki araştırmalar

Detaylı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: PSİKİYATRİ Anabilim Dalı 1 PSİKİYATRİ STAJI TANITIM REHBERİ Ders Kodu Dersin

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri: Tıp 1 Konu: Ruhsal Gelişim ve Psikopatoloji Kuramları Amaç: Öğrencilerin ruhsal gelişim ve psikopatoloji kuramlarının neler olduğunu öğrenmeleri ve kuramların temel özelliklerini genel hatları ile ifade

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. BUSPON 5 mg kapsül. Ağız yolu ile uygulama içindir.

KULLANMA TALĐMATI. BUSPON 5 mg kapsül. Ağız yolu ile uygulama içindir. KULLANMA TALĐMATI BUSPON 5 mg kapsül Ağız yolu ile uygulama içindir. Etkin madde: Her bir kapsülde 5.0 mg buspiron hidroklorür içermektedir. Yardımcı madde(ler): Laktoz monohidrat, tartrazin (E102), nişasta,

Detaylı

Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği Puanlama Talimatı ve Tanımlar

Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği Puanlama Talimatı ve Tanımlar Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği Puanlama Talimatı ve Tanımlar Genel noktalar: Testteki şıkların varlığı ve şiddeti, görüşme anında, görüşmecinin kanaatlerine dayanır. 14 şıkkın çoğu semptomdur,

Detaylı

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi ve Yeni Yaklaşımlar. Dr. Ömer Saatçioğlu 1

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi ve Yeni Yaklaşımlar. Dr. Ömer Saatçioğlu 1 10-O. Saatcioglu (60-77) 13/4/01 15:24 Page 60 Yayg n Anksiyete Bozuklu unun Tedavisi ve Yeni Yaklafl mlar Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi ve Yeni Yaklaşımlar Dr. Ömer Saatçioğlu 1 ÖZET: YAYGIN

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU

Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları. Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU Uykuyla İlişkili Hareket Bozuklukları Dr. Kemal HAMAMCIOĞLU ICSD-2 (International Classification of Sleep Disorders-version 2) 2005 Huzursuz bacaklar sendromu Uykuda periyodik hareket bozukluğu Uykuyla

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

On Soruda Bir Konu Destekleyici PsikoterapininUygulama Alanları. Umut Mert Aksoy Almıla Erol Demet Güleç Öyekçin Halis Ulaş

On Soruda Bir Konu Destekleyici PsikoterapininUygulama Alanları. Umut Mert Aksoy Almıla Erol Demet Güleç Öyekçin Halis Ulaş On Soruda Bir Konu Destekleyici PsikoterapininUygulama Alanları Umut Mert Aksoy Almıla Erol Demet Güleç Öyekçin Halis Ulaş Destekleyici Psikoterapinin (DP) Uygulama Alanları 1.Psikotik Bozukluklar ve DP

Detaylı

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ Prof Dr Behcet Coşar Gazi Üni. Tıp Fak. Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatri Ünitesi İNSAN Biyo Psiko Sosyal 11/6/2009 2 KOAH

Detaylı

YOKSUNLUK SENDROMLARI. 3. ACİL TIP OKULU (ATOK) ACİLDE KLİNİK TOKSİKOLOJİ 22-23 Haziran 2012 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 20 Mayıs Amfisi İZMİR

YOKSUNLUK SENDROMLARI. 3. ACİL TIP OKULU (ATOK) ACİLDE KLİNİK TOKSİKOLOJİ 22-23 Haziran 2012 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 20 Mayıs Amfisi İZMİR YOKSUNLUK SENDROMLARI 3. ACİL TIP OKULU (ATOK) ACİLDE KLİNİK TOKSİKOLOJİ 22-23 Haziran 2012 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 20 Mayıs Amfisi İZMİR YOKSUNLUK SENDROMLARI ALKOL YOKSUNLUK SENDROMU OPİAT YOKSUNLUĞU

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

İNTİHAR DAVRANIŞINDA TEDAVİ STRATEJİLERİ ve İNTİHARIN ÖNLENMESİ. Dr Çiğdem Aydemir

İNTİHAR DAVRANIŞINDA TEDAVİ STRATEJİLERİ ve İNTİHARIN ÖNLENMESİ. Dr Çiğdem Aydemir İNTİHAR DAVRANIŞINDA TEDAVİ STRATEJİLERİ ve İNTİHARIN ÖNLENMESİ Dr Çiğdem Aydemir AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ----------------- Konuşmacı: ----------------- Danışman: ----------------- OLGU D.F. 69

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi tıp Fakültesi Psikiyatri AD 43000 yetişkin MKB olanları %17.7 sinde herhangi bir

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

HİPERTANSİYON VE İLAÇLAR

HİPERTANSİYON VE İLAÇLAR HİPERTANSİYON VE İLAÇLAR Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Hedef kan basıncı değerlerine ulaşmak için başarılı bir tedaviye gerek vardır. Başarılı tedavi 2 kısımdan oluşur: 1.Yaşam düzeninin değiştirilmesi 2.İlaç

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 TOKSİDROMLAR Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 Toksidrom tanım Toksidrom (=toksik sendrom) kelimesi, zehirlenmelerde tanı ve ayırıcı

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir tablet 1 mg ketotifene eşdeğer bazda 1.380 mg ketotifen hidrojen fumarat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir tablet 1 mg ketotifene eşdeğer bazda 1.380 mg ketotifen hidrojen fumarat içerir. KULLANMA TALİMATI ZADİTEN 1 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir tablet 1 mg ketotifene eşdeğer bazda 1.380 mg ketotifen hidrojen fumarat içerir. Yardımcı maddeler: Magnezyum stearat, mısır nişastası,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür KULLANMA TALİMATI XYZAL 5 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür Yardımcı maddeler: Mikrokristalin selülöz, laktoz monohidrat, kolloidal anhidrus

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. SİSTRAL Krem. Cilt üzerine, haricen uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. SİSTRAL Krem. Cilt üzerine, haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI SİSTRAL Krem Cilt üzerine, haricen uygulanır. Etkin madde: 1 gram kremde 15 mg klorfenoksamin hidroklorür bulunur. Yardımcı maddeler: İsopropil miristat, stearik asit, setostearil alkol,

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TRANXILENE 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Etkin madde: Klorazepat dipotasyum 10 mg Yardımcı maddeler: Potasyum karbonat, talk, eritrosin, titanyum dioksit, susuz sodyum sülfit, jelatin

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD 1 Psikiyatride İlaç Etkisinin Hastalık merkezli Modeli 2 Alternatif İlaç merkezli İlaç Modeli 3 Fiziksel Tedaviler Ve Hastalık merkezli Model 1 Psikiyatride

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ALZAMED 5 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Donepezil hidroklorür 5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER. Dr Selda KORKMAZ 25-26 Ģubat 2012

REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER. Dr Selda KORKMAZ 25-26 Ģubat 2012 REM UYKU ĠLĠġKĠLĠ PARASOMNĠLER Dr Selda KORKMAZ 25-26 Ģubat 2012 REM uyku iliģkili parasomniler; REM uyku davranıģ bozukluğu Tekrarlayan izole uyku paralizisi Kabus bozukluğu REM UYKU DAVRANIġ BOZUKLUĞU

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK Dr. M.Kemal Kuşcu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD I GÜNDEM HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HEKİM HASTA

Detaylı

Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet. Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği

Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet. Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği Acil servislerde sağlık çalışanlarına şiddet Dr. Mustafa ilker EDEBALİ Antalya eğitim ve araştırma hastanesi psikiyatri kliniği Şiddet nedir? Kendine ya da bir başkasına grup ya da topluluğa yönelik olarak

Detaylı

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür.

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür. En sık görülen baş ağrısıdır. Boyun baş ağrısı birlikteliği olarak da bilinir. Başta sıkışma, ağırlık tarzında künt bir ağrı mevcuttur. Başın tümünde hissedilen ağrılar genelde başın ön ve arkasında lokalizedir.

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

Pelvik Ağrı Psikiyatr ne düşünür? Prof. Dr. Hayriye Elbi Ege Ü.T.F. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Pelvik Ağrı Psikiyatr ne düşünür? Prof. Dr. Hayriye Elbi Ege Ü.T.F. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Pelvik Ağrı Psikiyatr ne düşünür? Prof. Dr. Hayriye Elbi Ege Ü.T.F. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kronik Pelvik Ağrı (KPA) Pelvik ağrı yaşam boyunca beş kadından birinde görülür. ama az konuşulur Bu grupta

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI STAJ DÖNEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYELERİ:

Detaylı

OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI. Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya

OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI. Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya OKB Yaşam boyu yaygınlığı %2-3 Yaşam boyu önemli sıkıntıya ve hatta yeti yitimi Yaklaşık 112 milyon insanın OKB den mustarip olduğu

Detaylı

Antipsikotik ilaçlar

Antipsikotik ilaçlar Antipsikotik ilaçlar Etki mekanizmaları Dopamin blokajı yaparlar Mezolimbik yolda blokaj > pozitif belirtiler Mezokortikal yol > negatif belirtiler Dopamin ve serotonin blokajı yaparlar Dopamin blokajı

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. STABLON 12.5 mg kaplı tablet. Ağız yoluyla alınır. Etkin Madde:12.5 mg Tianeptine sodyum tuzu.

KULLANMA TALİMATI. STABLON 12.5 mg kaplı tablet. Ağız yoluyla alınır. Etkin Madde:12.5 mg Tianeptine sodyum tuzu. KULLANMA TALİMATI STABLON 12.5 mg kaplı tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin Madde:12.5 mg Tianeptine sodyum tuzu. Yardımcı Maddeler: Mısır nişastası, Mannitol, Magnezyum stearat, Talk, Sodyum bikarbonat,

Detaylı

Benzodiazepin Bağımlılığı

Benzodiazepin Bağımlılığı Benzodiazepin Bağımlılığı Ozan Ezgi Berberoğlu Veteriner Hekim İ.Ü. DETAE, Sinirbilim AD Madde Bağımlılığı Bağımlılığa yol açan maddeler; genel olarak yaşamı sürdürmek için gerekli olmadığı halde keyif

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

ICDS 3 İnsomnia sınıflaması. Dr. Fuat Özgen

ICDS 3 İnsomnia sınıflaması. Dr. Fuat Özgen ICDS 3 İnsomnia sınıflaması Dr. Fuat Özgen Uykusuzluğun Genel Kriterleri: A. Uykuya başlamada güçlük, uykuya devam ettirmede güçlük ya da çok erken uyanma ya da kronik nitelikte dinlendirici olmayan düşük

Detaylı

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ: Bu anket durumunuz hakkında bilgi edinmede bize yardımcı olacaktır. Bu anket sorununuza uygun yaklaşımda yardımcı olacaktır. Cevaplarınız gizli tutulacaktır. Lütfen

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Kronik ürtikerde güncel tedaviler Kronik ürtikerde güncel tedaviler Dr. Emek Kocatürk Göncü İstanbul Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum akışı EAACI/GALEN/EDF/WAO Ürtiker Kılavuzu Amerikan Allerji İmmunoloji Akademisi Ürtiker Kılavuzu

Detaylı

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme Doç. Dr. Levent KÜEY* Özet Depresyon psikiyatrik bozukluklar arasýnda en sýk karþýlaþýlan hastalýklardan biridir. Depresif hastalarýn önemli bir

Detaylı

Alkol entoksikasyonu ve yoksunlugu. Dr.Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi tıp Fakültesi

Alkol entoksikasyonu ve yoksunlugu. Dr.Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi tıp Fakültesi Alkol entoksikasyonu ve yoksunlugu Dr.Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi tıp Fakültesi Alkol entoksikasyonu Alkol zehirlenmesi, alkol alımı sırasında ya da sonrasında ortaya çıkan uyumsuz davranışsal değişikliklerle

Detaylı

5A 5R KAVRAMLARI. Dr.Cengiz ÖZGE Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

5A 5R KAVRAMLARI. Dr.Cengiz ÖZGE Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı 5A 5R KAVRAMLARI Dr.Cengiz ÖZGE Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Genel İlkeler Tütün bağımlılığı kronik bir hastalıktır. Genellikle birkaç denemeden sonra bırakılır. Her

Detaylı

Panik Bozukluk/Panik Atak nedir? Evli erkeler daha az panik atak yaşar. Eğitim düzeyi yüksek erkeklerde daha fazla görülüyor

Panik Bozukluk/Panik Atak nedir? Evli erkeler daha az panik atak yaşar. Eğitim düzeyi yüksek erkeklerde daha fazla görülüyor Panik Bozukluk/Panik Atak nedir? Evli erkeler daha az panik atak yaşar Eğitim düzeyi yüksek erkeklerde daha fazla görülüyor Panik Atak yaşayan erkekler erken boşalıyor Başaramama korkusu ve stres panik

Detaylı

Vitaller ; Kan gazı;

Vitaller ; Kan gazı; 48 yaşında bayan hasta 112 tarafından acil servise getiriliyor. Hasta evde koma halinde ve siyanotik olarak bulunmuş. Vitaller ; Kan basıncı: 70 mmhg Nabız: 100 /dk Ateş: 36,2 Baş-boyun: unikterik, siyanotik,

Detaylı

Turet Bozukluğu(ses ve çoğul hareket tiklerinin bir arada olduğu tik bozukluğu) Tourette Sendromu ( ses ve çoğul hareket tiki bozukluğu)

Turet Bozukluğu(ses ve çoğul hareket tiklerinin bir arada olduğu tik bozukluğu) Tourette Sendromu ( ses ve çoğul hareket tiki bozukluğu) Tourette Sendromu ( ses ve çoğul hareket tiki bozukluğu) Tourette Sendromu (TS) kişinin yaşamında ciddi sorunlara yol açan, organik nedenli, birden çok hareket ve bir yada birden çok ses tikinin aynı dönemde

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli

Detaylı

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. Hipertansiyon Nedir? Çoğunlukla yüksek kan basıncı olarak

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI LEVOSOL 30 mg/5 ml Şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: 1 ml de 6 mg levodropropizin içerir. Yardımcı maddeler: Sakkaroz, metil parahidroksi benzoat, propil parahidroksi benzoat, sodyum

Detaylı

BAYILAN ÇOCUK. 3.BAHAR PEDĠATRĠ GÜNLERĠ BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ ADANA UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ MART 2016

BAYILAN ÇOCUK. 3.BAHAR PEDĠATRĠ GÜNLERĠ BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ ADANA UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ MART 2016 BAYILAN ÇOCUK 3.BAHAR PEDĠATRĠ GÜNLERĠ BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ ADANA UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ MART 2016 ÇOCUKLARDA BAYILMA OLUġTURABĠLECEK PSĠKĠYATRĠK TANILAR Neredeyse Tümü Travma sonrası stres bozuklukları

Detaylı