Ankara da yapılan törenle verildi. PRİM KESİNTİSİNE DÜZENLEME

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ankara da yapılan törenle verildi. PRİM KESİNTİSİNE DÜZENLEME"

Transkript

1 Türkiye Odaları Birliği Aylık Yayını BAYRAKTAR'DAN MÜSTEŞAR MİRMAHMUTOĞULLARI'NA ZİYARET Başkanı Şemsi Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları nı makamında ziyaret etti. Bayraktar ve Mirmahmutoğulları, ziyarette, tarımdaki gelişmeleri değerlendirdiler. >>Sayfa 4 Yıl: 5 Sayı: 51 MART BAYRAKTAR RİZE VE ORDU GÜNLERİ'NDE... DAHA YEŞİL BİR TÜRKİYE İÇİN ORDU TİGEM GENEL MÜDÜRÜ BİLDEN, TZOB DA TZOB Genel Başkanı, Ankara da Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen Ordu İli Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. >>Sayfa 4 "Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB un, 750 Odası ve 5,5 milyon çiftçisiyle yapacağı ağaçlandırma seferberliğini, Ankara da ilk fidanları dikerek başlattılar." Türkiye Odaları Birliği'nden kuruluşunun 50. yılında 'Hatıra Ormanları' RİZE Türkiye Odaları Birliği'nin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile yaptığı protokol çerçevesinde, 750 Odası ve 5,5 milyon çiftçinin katılımıyla uygulamaya koyduğu TZOB Ağaçlandırma Seferberliği startı, Ankara da yapılan törenle verildi. PRİM KESİNTİSİNE DÜZENLEME TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Ankara Kuzey Çevre Yolu İvedik Yolu kavşağına yakın bir bölgede tahsis edilen arazide yapılan ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu nun da katıldığı törende, ilk fidanları dikmenin heyecanını yaşadıklarını belirtti. >>Sayfa 3 ŞUBAT AYI ENFLASYON RAKAMLARI TZOB Genel Başkanı, Ankara da Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen Rize İli Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. >>Sayfa 4 AYIN KONUSU KESME ÇİÇEK SEKTÖRÜ SÜS BİTKİSİ YETİŞTİRİCİĞİ VE KESME ÇİÇEK SEKTÖRÜ >>Sayfa 14 MENDERES İLÇESİ ÖRTÜ ALTI KESME ÇİÇEK YETİŞTİRİCİLİĞİ >>Sayfa 14 BİR BUKET ÇİÇEK >>Sayfa 15 TÜRKİYE'DE KESME ÇİÇEKÇİLİK >>Sayfa 15 SÜS BİTKİLERİ İHRACATIMIZDAKİ EN ÖNEMLİ KALEM - KESME ÇİÇEKÇİLİK >>Sayfa 16 YALOVA SÜS BİTKİLERİ ÜRETİCİLİĞİ >>Sayfa 17 SÜS BİTKİLERİ ÜRETİMİ VE TİCARETİ >>Sayfa 17 GÜL'ÜN BAŞKENTİ ISPARTA >>Sayfa 18 ANTALYA'DA KESME ÇİÇEK SEKTÖRÜ >>Sayfa 18 ÇİÇEĞİN BAŞKENTİ BAYINDIR >>Sayfa 19 Başkanı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi Şemsi Bayraktar, tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden prim borcu olmayan üreticilerden kesinti yapılmayacağını bildirerek... >>Sayfa 7 Bayraktar: "Tarımın genelinde yıllık üretici enflasyonu yüzde 6,93 gerilemesine karşın, Şubat ta yüzde 2,56 arttı" dedi. >>Sayfa 9 TZOB HEYETİ TÜRKİYE TURUNDA Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili M. Nuri Şeyda Sorman, başkanlığındaki TZOB heyeti her ilde Odaları ile buluşuyor, tarımsal sorunları dinlemek üzere toplantılar yapıyor. >>Sayfa 5

2 2 Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 [ SESLENİŞ] Odalarımızın değerli mensupları, sevgili çiftçi dostlarım, Geçtiğimiz ay sektörümüzle ilgili genel bir değerlendirme yapmış, beklentilerimizi, tarımın sorunlarını ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerimizi de Mart ayında paylaşacağımızı belirtmiştik. Şunu peşinen belirtmeliyim ki, 2013 te en büyük beklentilerimizden biri arazilerin bölünmesini önleyecek miras hukuku hükümlerinin düzenlenmesidir. Tarım topraklarımızın büyük bir kısmı, miras hukukundan kaynaklanan olumsuzluklar nedeniyle üzerinde karlı işletmelerin kurulmasına imkan vermeyecek ölçüde küçük parçalara ayrılmış; ekonomik olmaktan çıkmıştır. Tarım işletme ölçeklerinin küçüklüğü yanında çok parçalı olması, verimliliğin artmasının önündeki en büyük engellerden birini teşkil etmektedir. Tarımdaki bu küçük ölçekli ve çok parçalı yapı, teknolojinin ve uygun girdilerin kullanılmasına ve rasyonel tarım yapılmasına izin vermiyor; verimlilik artırılamıyor ve üreticilerimizin gelirleri giderek düşüyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın Türkiye genelinde 14 milyon hektar alanın toplulaştırılmasıyla ilgili çalışmalarını memnuniyetle karşılıyor; bu çalışmaların hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Arazi toplulaştırılması; çiftçilere sağlayacağı yararların yanı sıra yatırımlar açısından ve sosyal açıdan ülkemize önemli faydalar sağlayacaktır. Ayrıca, bir yandan arazileri toplulaştırırken, mevcut tarım topraklarının yeniden parçalanmaması için, miras hukukunun en kısa zamanda değiştirilmesi, tarım arazilerinin mirasla parçalanmasının önlenmesi tarımımız için hayati önem taşımaktadır. Değerli çiftçi dostlarım, Uzun süredir önemsediğimiz, hayvancılığımıza önemli katkı sağlayacağına inandığımız ve yetkililere her platformda ilettiğimiz, hayvancılık sektöründe müdahale kurumlarının oluşturulmasıyla ilgili talebimizi dikkate alan çalışmayla ilgili olarak, Et ve Balık Kurumu nun adının Et ve Süt Kurumu olarak değiştirileceğini Hükümet Sözcüsü Sayın Bülent Arınç'ın Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarla öğrendik. Türkiye Odaları Birliği olarak üreticinin en büyük meslek örgütünün sesine kulak veren, başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız M. Mehdi Eker olmak üzere emeği geçen herkese, şahsım ve camiam adına teşekkür ediyorum. Karşılıksız verilmesi planlanan 2013 destekleri bir önceki yıla göre önemli ölçüde artırılmıştır. Tarım sektörünün potansiyelini değerlendirmesi açısından sektöre verilen desteklerin daha da artırılması gereklidir yılında tarım sektörünün genel istihdam içindeki yerini korumasını bekliyoruz. Bu yıl tarım ve gıda maddeleri ihracatının artması yine beklentilerimiz arasında yer alıyor. Hayvancılık sektörümüzde ise temel beklentimiz, ithalatın tamamıyla yasaklanması ve ülke gündeminden tamamıyla çıkarılmasıdır. Tavukçulukta, soya, mısır, yem katkısı gibi ham maddelerin yerli üretiminin desteklenerek, ihtiyacın ülke içinden karşılanmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Küçükbaş hayvancılığa verilen destekleri çok olumlu buluyor ve artarak devam etmesini bekliyoruz. Çiftçilerimizin daha uygun fiyatla tohum temin edebilmesi için sebze tohumluklarında ve fidelerinde uygulanmakta olan KDV, diğer tohumluklarda olduğu gibi yüzde 1 e indirilmelidir. Sertifikalı tohumluk kullanımının yaygınlaştırılması için verilen desteklere artırılarak devam edilmelidir. Sadece Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla uygulanan sübvansiyonlu kredi, diğer kamu bankalarını da kapsamalıdır. Bu uygulamayla bu iki kurum üzerindeki fazla yük kaldırılmalı, üretici daha rahat düşük faizli kredi kullanabilmelidir. Kuraklık ile tarla ürünlerinde yaşanan don en kısa zamanda sigorta kapsamına alınmalıdır. Değerli arkadaşlarım, Hepinizin malumu olduğu gibi, büyük bir erozyon ve küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu bakımdan ağaçlandırma fevkalade önemli. Bu çerçevede, Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ile yaptığımız protokol doğrultusunda, 750 Odamız ve 5,5 milyon çiftçimizin katılımıyla uygulamaya koyduğumuz TZOB 50. Yıl Ağaçlandırma Seferberliği ni, ay içinde Ankara da, Sayın Bakanımız Veysel Eroğlu nun da katıldığı törenle başlattık. Ülkemiz için fevkalade önem verdiğimiz bu projeyle, 81 ilimizde Odaları 50. Yıl Ormanı oluşturacağız. Örnek teşkil edecek projeye, bütün arkadaşlarımın tam destek vereceğine olan inancımla, yılın tamamının, sorunlardan ve afetlerden uzak; ürünü bol, kazancının bereketli olmasını diliyor; hepinize sağlık, mutluluk ve işlerinizde başarılar temenni ediyorum. DAHA YEŞİL BİR TÜRKİYE İÇİN... Türkiye Odaları Birliği nin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile yaptığı protokol çerçevesinde, 750 Odası ve 5,5 milyon çiftçinin katılımıyla uygulamaya koyduğu TZOB Ağaçlandırma Seferberliği startı, Ankara da yapılan törenle verildi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ankara Kuzey Çevre Yolu İvedik Yolu kavşağına yakın bir bölgede tahsis edilen arazide yapılan ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu nun da katıldığı törende, büyük önem verdikleri proje çerçevesinde ilk fidanları dikmenin heyecanını yaşadıklarını belirtti. Bayraktar, 750 Odamız ve 5,5 milyon çiftçimizle ağaçlandırma seferberliğini başlatıyoruz. TZOB olarak bu yıl kuruluşumuzun 50. yılını kutluyoruz. Bu bakımdan, 81 ilde oluşturacağımız ormanlara ' Odaları 50. Yıl Hatıra Ormanı' adını verdik dedi. Seferberliğin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın huzurunda Bakan Eroğlu ile imzaladıkları protokolle başlatıldığını hatırlatan Bayraktar, Eroğlu ve bütün Bakanlık teşkilatına teşekkür etti. Bayraktar, Bakan Eroğlu nun ağaçlandırma programlarını birlikte başlatma önerisi için de, Bundan şeref duyarız; bütün teşkilatımızla ülkemizin ağaçlandırılması hedefinde üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız değerlendirmesinde bulundu. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile birlikte imzaladıkları Kadın Çiftçi Eğitimi konusunda da büyük mesafe aldıklarını ve pilot illerden başlayarak eğitime başladıklarını, eğitimini tamamlayan kadın çiftçilere sertifikaların dağıtıldığı bilgisini verdi. Çok önemli bir proje Türkiye Odaları Birliği nin, bütün odalarıyla birlikte ağaçlandırma seferberliğine çok büyük önem verdiğinin altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti: Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın 1000 günde 1000 gölet projesini hayata geçirmesi fevkalade önemlidir. Biz bu programı Orman ve Su İşleri Bakanımız ile Türkiye nin değişik bölgelerinde de yapmak istiyoruz. Pilot olarak tespit ettiğimiz bölgelerimizde ağaçlandırma seferberliğine devam edeceğiz. Dünyada doğal kaynaklar büyük bir hızla tükeniyor. Bir taraftan ormanlar tahrip ediliyor, su kaynakları hızlı bir şekilde yok ediliyor. Tarım alanları kötü bir şekilde kullanılıyor. İmtiyaz Sahibi TZOB Adına M. Nuri Şeyda Sorman Genel Yayın Müdürü Bekir Şinasi Özdemir Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ebru Mine Esen Görsel Yönetmen Mustafa Abadan Yayın Kurulu M. Hikmet Yavuzyiğit Metin Türkyılmaz Ömer Kaya Salim Altay Hasan Hüseyin Coşkun Prof. Dr. Mevhibe Albayrak Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu Prof. Dr. Erdoğan Güneş Dr. Özden Hiçbirol Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın Yönetim Yeri Türkiye Odaları Birliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax: tzob.basin@gmail.com Yapım Ajansı Kurumsal Yayıncılık Pazarlama İletişimi Baskı MRK Baskı ve Tanıtım Hizmetleri Ağaç İşleri Sanayi Sitesi Sokak No: 41 Ostim / ANKARA Tel: Basım Tarihi Dağıtım PTT Kargo Odaları aylık yayını basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Yayımlanan yazıların sorumlulukları sahiplerine ait olup, Birliğimiz görüşlerini yansıtmamaktadır. Dergide yayımlanan yazılar, kaynak gösterilmek koşuluyla, diğer yayın organlarında yayımlanabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

3 Yıl:5 Sayı: 50 MART mek istiyoruz. İşte bu hedeflere ulaşmak için bu sorunları çözmemiz lazım dedi. Bakan Eroğlu nun sözleri Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da törende yaptığı konuşmada, Türkiye Odaları Birliği öncülüğünde 81 ilde orman oluşturulmasının büyük mutluluk kaynağı olduğunu belirtti. Eroğlu, Ağaçlandırma seferberliği başlatıyoruz. Ankara yı yemyeşil yapacağız, Ankara bozkır olmayacak dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın talimatıyla başladıkları eylem planı çerçevesinde ağaçlandırma seferberliğinde dünya çapında bir rekora imza atıldığını kaydeden Eroğlu, Yaptığımız bütün bu çalışmalarla, erozyon, su kaynakları, ormancılık faaliyetlerimizle çiftçimizin yanındayız. Ağaçlandırmadaki bu faaliyette de muhteşem bir işbirliği gerçekleştirdik değerlendirmesinde bulundu. Eroğlu, 2007 den sonra yapılan çalışmalarda Türkiye coğrafyasında Belçika nın yüzölçümünü kapsayacak kadar arazide fidanları toprakla buluşturduklarını belirtti. Bütün bunlar dünyada büyük bir erozyona sebebiyet veriyor. Büyük bir erozyon tehdidi ve küresel ısınmayla karşı karşıyayız. Bu bakımdan ağaçlandırma fevkalade önemli. Aşağı yukarı dünyada 110 ülkede erozyon tehdidi var. 24 milyar ton arazi besin değerleri içinde erozyonla kaybediliyor.ülkemizde topraklarımızın yüzde 90 ının da erozyon tehdidi altında olduğunu biliyoruz. Tarım sektöründe bu rakam yüzde 60 lara yakın. Bu rakam da fevkalade büyük. Su kaynaklarını da çok iyi kullandığımızı da söyleyemeyiz. Özellikle son yıllarda hükümetimizin basınçlı sulamaya verdiği destek önemli. Bunu 50 sene önce yapmamız gerekirdi. Maalesef su kaynaklarını hoyratça kullandık. Ülkemiz, kuraklık tehdidi altında Toprak ve orman kadar su kaynaklarının kullanımının da büyük önem taşıdığına vurgu yapan Bayraktar, Ülkemiz, küresel ısınmadan kaynaklı kuraklık tehdidi altında. Su kaynaklarımızın rasyonel kullanımında, Hükümetinizin de destek verdiği damlama ve basınçlı su yöntemleri fevkalade öneme sahip dedi. Dünyada enerji ve gıdanın en önemli emtia haline geldiğinin altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti: Dünya nüfusunun çok büyük bölümünü barındıran Çin ve Hindistan gibi ülkelerde beslenme alışkanlıkları değişiyor. Arzdaki yavaşlamaya karşın talepte büyük artış var. Kafkaslarda, Asya da, Kuzey Avrupa da ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika da gıda fiyatları artıyor. tehdidi altında olduğunun görüldüğünü belirten Bayraktar, şunları söyledi: Bunun tedbirlerini de düşünmek zorundayız. Sağlıklı bir dünyada yaşamak bir tarafa, çevre koşullarını iyileştirmemiz önemli ama dünyada enerji sektörü ve gıda sektörü en önemli emtialar haline gelmiştir. Spekülatörlerin gıdayla nasıl uğraştıklarını fiyat manipülasyonlarından görüyoruz. Gıda fiyatlarının hızlı bir şekilde arttığını izliyoruz. Bunun çok değişik sebepleri var. Dünya nüfusu her yıl Türkiye kadar artıyor. Artık Çin, Hindistan gibi ülkeler pirinç yemiyor, et ve süt tüketiyor. Ve bunların refah seviyesi artıyor. Artık arabalarının depolarını bioyakıtla dolduruyorlar. Bioyakıt yaparken de tarım ürünlerini kullanıyorlar. Bu sebeplerden dolayı arzda meydana gelen yavaşlama ve müthiş bir talep artışı sonucu dünyada gıda fiyatları yükselmeye başladı. Erozyonu önleyemez, orman kaynaklarımızı heba edersek, yeni orman alanları açamazsak, tarım kaynaklarımızı verimli, rasyonel ölçüde kullanmamız mümkün mü? Mümkün değil. İşin başı burası. Her zaman söylüyoruz. Yapısal sorunlarımız var diyoruz. Nedir bunlar? Sulama yatırımlarını hızlı bir şekilde bitirmeniz gerekiyor. GAP, KOP, DAP gibi projelere, Türkiye de barajların bitirilmesine fevkalade önem veriyoruz. Arazi toplulaştırılması, miras hukuku ve arazi parçalanmasının önlenmesi sık sık hükümetin gündemine taşıdığımız sorunlarımızdandır. Sayın Başbakanımızdan söz aldım. İnşallah miras hukukunu da değiştirerek parçalanmayı önleyeceğiz. Ama bütün bunları yaparken, ormanlarımızı hoyratça kullanırsak, kesmeye devam edersek, kesilen yakılan alanlarda ağaçlandırma yapamazsak, tarımda istediğimiz mesafeyi alamayız. Bayraktar, bu süreci dikkatli götürdüklerinde, yapısal sorunlar çözüldüğünde, anahtar kelime olan verimlilik yakalandığında Türkiye nin bölgenin gıda ambarı olacağını söyledi. Şemsi Bayraktar, Hedefimiz büyük. 10 yıl sonra 150 milyar dolarlık bir hasılayla ekonomiye katkı yapmak istiyoruz. Yetmez 50 milyar dolarlık ihracat istiyoruz. 85 milyon nüfusu besle- Bakan Eroğlu, Sapanca da bu yıl Fidan ve Süs Bitkileri Borsası kurulacağını; Türkiye'yi fidan ve süs bitkileri ihraç eden ülke haline getireceklerini anlattı. Yaklaşık 4 milyon liralık bir borsayla fidan ve süs bitkisi ihraç edeceklerini belirten Eroğlu, 10 yıl sonra gıda güvenliği ve gıda arzının en önemli sektör olacağını dile getirdi. Türkiye yi gıda üretim ve ihracat merkezi haline getirmeyi planladıklarını bildiren Eroğlu, şunları söyledi: 2013 yılını sulama yılı ilan ettik. 10 yılda 18 milyon dekar alanı modern sulamaya açtık. Taşkın koruma, dere ıslahı ve yukarı havza koruma çalışmalarına önem verdik yılı sonuna kadar bütün havzalarda eylem planı hazırladık. İlgili planı okudum ve hazırlıkların yapılması için talimatı verdim. Barajların etrafında erozyonla mücadele için yeşil kuşak ağaçlandırma seferberliği yapıyoruz. Konuşmaların ardından, Bakan Eroğlu ve Genel Başkan Bayraktar, birlikte hatıra ormanına ilk fidanları dikti. Eroğlu ve Bayraktar, daha sonra, törende hazır bulunan Odası Başkanlarıyla bir araya geldi. Ülkemiz dışında dünya genelinde, tarımdaki üretici fiyatları endeksi (ÜFE) genel ÜFE nin üzerinde. Bugünümüz ve gelecek nesillerimiz için bu durumu sürdürebilmek, gıda güvencesini sağlayabilmek için ormanlarımızı, toprağımızı ve su kaynaklarımızı en rasyonel şekilde kullanmak zorundayız. Sulama yatırımlarının hızla bitirilmesi gerekli Tarım sektöründeki yapısal sorunlara işaret eden Bayraktar, ''Sulama yatırımlarının hızla bitirilmesi, arazi toplulaştırılması ve miras hukukunun değiştirilerek arazinin parçalanmasının engellenmesi gerekli. Sayın Başbakanımızdan söz aldım. İnşallah miras hukukunu değiştireceğiz, parçalanmayı önleyeceğiz'' diye konuştu. Bilim adamlarının çalışmalarında, Türkiye nin bulunduğu coğrafyanın, Ortadoğu ve Akdeniz bölgesinin kuraklık

4 4 BAYRAKTAR DAN MÜSTEŞAR MİRMAHMUTOĞULLARI NA ZİYARET Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 Başkanı Şemsi Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları nı makamında ziyaret etti. Genel Başkan Şemsi Bayraktar ve Bakanlık Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, görüşmede, tarım sektöründeki gelişmeleri değerlendirdiler. BAYRAKTAR ORDU GÜNLERİ'NDE Başkanı Şemsi Bayraktar, Ordu İli Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. Bayraktar, Atatürk Kültür Merkezi nde açılan Ordu İli Tanıtım Günleri nde, ilk olarak Akkuş Odası standını ziyaret etti. Genel Başkan Bayraktar a TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Gamzeli nin eşlik ettiği ziyarette, Akkuş ile özdeşleşen kuru fasulye ile pekmez ikram edildi. Daha sonra Orduspor Standı na geçen Bayraktar a burada, takımın atkısı he- diye edildi; hatıra fotoğrafı çekildi. Genel Başkan Bayraktar, Orduspor a, Türkiye liglerinde başarılar temennisinde bulundu. Bayraktar, ardından sırasıyla Ordu Üniversitesi, Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği, Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası, Ünye Belediyesi ve Perşembe Belediyesi stantlarını gezdi. Bayraktar, Perşembe Belediyesi Standını ziyaretinde yöreye özgü ceviz helvasını keserek, ziyaretçilere ikram etti. TZOB Genel Başkanı, Ankara da Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen Ordu İli Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. BAYRAKTAR RİZE GÜNLERİ'NDE SİAD Rize Şubesi, Çaykur standlarını da gezdi. Şemsi Bayraktar a, Güneysu standında da yöresel çaydanlık takımı hediye edildi. TZOB Genel Başkanı, özel yetiştirilmiş Atmaca kuşunu kolunda tuttu. Şemsi Bayraktar, Rize Tanıtım Günleri nin Başkanı Şemsi Bayraktar, Rize İli Tanıtım Günleri ni ziyaret etti. Bayraktar, Atatürk Kültür Merkezi nde Rize Tanıtım Günleri nde, Rize, Pazar, Fındıklı Odalarının standlarını gezdi. Ziyaret sırasında, Çay ve Gelişim TV lerine demeç veren Bayraktar, güzel bir organizasyon olduğunu bildirerek, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Genel Başkan Bayraktar a TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Tuncer Başoğlu, Rize Odası Başkanı Nevzat Paliç, Pazar Odası Başkanı Nurettin İnce eşlik etti. Çaykur un Rize için öneminden bahsetti. Son yıllarda çaya alternatif kivinin ikinci bir ürün olarak öne çıktığını bildiren Bayraktar, Çay bahçeleri yaşlandı. Verimden düştü. Daha kaliteli bir ürün için yeni dikimler yapılmalı. Devlet de bunu teşvik etmeli dedi. Bayraktar, ayrıca Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Rize Sanayi ve Ticaret Odası, Rize Arı Yetiştiricileri Birliği, MÜ- TZOB Genel Başkanı, Ankara da Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen Rize İli Tanıtım Günleri ni ziyaret etti.

5 Yıl:5 Sayı: 50 MART TZOB HEYETİ TÜRKİYE TURUNDA Türkiye Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanvekili M. Nuri Şeyda Sorman, tarımsal sorunları dinlemek üzere odaları ziyaret ettiklerini, sorunları yerinde tespit ettikten sonra, rapor haline getirerek, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili makamlara iletilmesi için TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar a arz edeceklerini bildirdi. Sorman, oda ziyaretleri için 81 ilin tamamını ziyaret etmeyi planladıklarını, Mart ayı sonuna kadar çoğu ili ziyaret ettiklerini ve geniş katılımlı toplantılar yaptıklarını, kalan oda ziyaretlerini de Nisan ayında gerçekleştireceklerini belirtti. Nuri Şeyda Sorman ve TZOB Yönetim Kurulu üyeleri, çeşitli illerde ziyaret ettikleri odalarda oda başkanlarıyla bir araya geldiler ve basın toplantıları düzenlediler. rini de aktaran Sorman; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın yapmış olduğu projeleri destekliyoruz. Türkiye de sadece ekmek israfının değil tüm israfların önüne geçmemiz gereklidir. Hem üretim fazlası tarımsal ürünlerin hem de tarımsal bitkilerin artıklarından doğal enerji üretilmesini gündeme taşıyacağız. Tarımın çöpünü dahi bu ülkede değerlendirme amacındayız dedi. Türkiye deki tüm illeri tek tek gezerek il ziraat odalarının sorunlarını ve Türkiye tarımına yapılabilecek katkı hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ziyaretler neticesinde bölgelerin sorunlarını rapor haline getireceğiz. Hazırlayacağımız bu detaylı raporu, ilgililere aktaracağız. Bütün illere ve bölgelere geziler düzenleyerek çiftçinin sorunlarını dinlediklerini, Odalarının başkanlarından bölgelerdeki sorunları aldıklarını bildiren Sorman, Bölgelerimizin sorunlarını en iyi bilen odalarımız yetkililerinden sorunları dinliyoruz. Daha sonra rapora dönüştüreceğimiz bu MUĞLA BİTLİS Sorman, ziyaret ettikleri odalardaki temasların ardından yaptığı açıklamalarda, Türkiye de tarım alanında üretim planlaması eksikliği bulunduğunu, ülke bazında belli bir üretim planlaması yapılmamış olmasının yıllık milyar dolarlık israfa sebebiyet verdiğini söyledi. Üretim planlaması gerekiyor Bir tarım ülkesi olan Türkiye de, üreticiler yüksek girdi maliyetleri neticesinde üretemez duruma düştüler. Hedefimiz Türkiye deki tarım politikalarının yeniden yapılanmasını sağlamak ve ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunmak. Bu politikaları düzeltmek ve çiftçimizin gelir sorunların çözümü için çalışmalar yaparak geri dönüşümüz olacaktır dedi. Toplantılarda Türkiye tarımındaki gelişmeler ve sorunlar hakkında da bilgi veren Sorman, Türkiye nin bir tarım ülkesi olmasına rağmen üreticilerin yüksek girdi maliyetleri neticesinde üretim yapmakta Oda ziyaretlerinde oda yöneticileriyle yapılan görüş alışverişlerinin ardından birlikte basın toplantıları düzenleyerek Türkiye tarımındaki gelişmeler ve sorunlar hakkında bilgi veren Sorman, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi: seviyesini yukarıya çekmek için bu toplantıları düzenliyoruz. Ülke çapında üretim planlaması yapılması gerekiyor. Hedefimiz bunu gerçekleştirmek. Gelişmiş ülkelerde üretim planları sivil toplum örgütleri tarafından yönlendirilmektedir. Biz de ülkemizde bunu uygulamaya çalışacağız. AYDIN tarım politikalarının sivil toplum örgütleri vasıtasıyla uygulanmasını temin için tüm illeri dolaşıyoruz. Türkiye'de tarımsal üretim planlamasının yapılması ve çiftçilerin gelir seviyesinin yükseltilmesi amacıyla çalışma yürütüyoruz. Türkiye yi gezerek oda başkanlarından tarımsal sorunlarla ilgili görüşlerini aldık. KİLİS VAN Bölgelerin sorunları raporlanıyor Tarımın sorunlarına değinerek ziraat odalarının ve TZOB un faaliyetlerinden bahseden, çiftçiye hizmet etmeyi amaçladıklarını bildiren Sorman, şunları söyledi: Çiftçilerimizin refah düzeyinin artması ülkemizin gelişmesini sağlayacaktır. Hedeflere ulaşmak için mutlak surette kurumsallaşmak gerekir. Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar ın direktifleri doğrultusunda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi zorlandığını belirterek, tarımsal üretim planlamasının çiftçiye ışık tutacağını vurguladı. Doğal enerji üretimi Ekmek israfının önlenmesi hususunda yapılan kampanya konusundaki görüşle- Bölgelerinde tarımdaki potansiyel, yaşanan sorunlar, yapılması gerekenler konusunda TZOB Yönetim Kurulu üyelerine bilgi veren Oda başkanları, toplantıya katılmalarının kendilerini onurlandırdığını, genel merkezin kendilerine ve çiftçilere yakınlığının kendilerini hizmet yolunda cesaretlendirdiğini bildirdiler. ADIYAMAN

6 6 KADIN ÇİFTÇİLER EĞİTİLİYOR Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 TZOB, Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarının imzaladığı protokol çerçevesinde Kadın Çiftçi Eğitim Programı 106 kadın çiftçinin katılımıyla İzmir de başladı. Türkiye Odaları Birliği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarının, 14 Mayıs 2012 Dünya Çiftçiler Günü nde imzaladığı protokol çerçevesinde Kadın Çiftçi Eğitim Programı İzmir de başladı. Başkanı Şemsi Bayraktar, 106 kadın çiftçinin eğitimine başlanması dolayısıyla yaptığı açıklamada, Ekonomimizin olmazsa olmazı tarım, tarımın olmazsa olmazı ise kadın çiftçilerdir dedi. Bayraktar, Tarım ve Hayvancılık ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarımızla birlikte yürüttüğümüz ve 23 konuyu kapsayan 'Kadın Çiftçi Eğitim Programı' projemiz kadın çiftçilerimiz açısından olduğu kadar, tarım sektörümüz ve ülkemiz açısından da son derece önemlidir değerlendirmesinde bulundu. Sürdürülebilir kalkınmada değişimin temsilcisi... Kadın Gelişmekte olan ülkelerde, Türkiye de olduğu gibi tarımsal iş gücünün yüzde 42 sini ve daha az gelişmiş bazı ülkelerde de yüzde 70 ini kadınların oluşturduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti: Genellikle erkeklerden daha uzun süre çalışan kadınlar; çocuklar, yaşlılar ve hastaların bakımıyla da ilgilenirler. Bunun yanında kırsaldaki birçok kadın, kazanımlarının çoğunu ailelerinin ve toplumun faydasına kullanan küçük işyeri sahibi ve yatırımcılardır. Bazı gelişmelere rağmen kırsaldaki kadın ve kızlarımız kamu hizmetlerine ve sosyal korumaya ulaşmada ve iyi bir iş sahibi olmada hala engellerle karşılaşmaktadırlar. Şayet kadınlar, kaynaklara ulaşmada erkeklerle aynı fırsata sahip olurlarsa, tarımsal üretim ve verimi artırabilirler. Kadınlar ekonomik ve sosyal alanda güçlendirildiğinde, ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve sürdürülebilir kalkınma için liderlik ve değişimin temsilcisi olurlar. Kadınlar güçlendiğinde etkili olacakları konular dünyaca kabul görmekte Kadınların güçlendirilmesi halinde, dört konuda etkili olacaklarının, bugün bütün dünyada kabul edildiğinin altını çizen Bayraktar, bu konuları da; Gıda ve beslenme güvenliği, Gelir yükselmesi, Liderlik ve kırsal organizasyonlara katılımın artması, Ulusal ve uluslararası alanda ihtiyaçlara daha duyarlı bir politika ortamının oluşturulması, şeklinde sıraladı. Verilen eğitimlerle tarım teknolojisindeki yeniliklerin kadınlara eşleri aracılığıyla ulaştırılması yerine, doğrudan kendilerine ulaştırılmasının sağlandığını da vurgulayan Bayraktar, Kadın çiftçilerimizin, tarımsal üretim faaliyetine erkeklerden daha fazla oranda katılımları dikkate alındığında, erkeklerden daha çok kadınlara tarımsal eğitim hizmetleri verilmesini, çok önemli ve kaçınılmaz buluyoruz dedi. Gıda güvenliğinin belkemiği Bayraktar, şunları kaydetti: Gecesini gündüzüne katarak, üretime, evinin geçimine, çocuklarının bakımına, erkeklerden de daha fazla emek harcayarak omuz veren değerli kadın çiftçilerimiz gıda güvenliğinin bel kemiğidir. Üretimin her aşamasına aktif bir biçimde katılan kadın çiftçilerin, kalkınmanın imkânlarından yeterli pay almalarının sağlanması için eğitilmeleri ve desteklenmeleri şarttır. Kadın çiftçilerimizin eğitim çalışmalarının ilk ayağında, 2012 Kasım ayı itibariyle kadın çiftçileri eğitecek olan Eğiticilerin Eğitimi programını başlatarak işe koyulduk. İzmir deki eğitimimiz tamamlandı. Bundan sonra etap etap pilot illerde kadın çiftçilerimizin eğitimi gerçekleştirilecek. Eğitim konuları TZOB Genel Başkanı Bayraktar ın verdiği bilgiye göre, kadın çiftçilere verilecek eğitim konularının başlıkları şöyle: Kooperatifçilik ve kadın; Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları; İklim değişikliği ve kadın; Sosyal güvenlik; Girişimcilik, liderlik ve kadın; Makine ekipman ve hibe destekleri, projeler; Meyve yetiştiriciliği; Bağ yetiştiriciliği ve mücadelesi; Zeytin yetiştiriciliği ve mücadelesi; Örtü altı sebze yetiştiriciliği ve mücadelesi; Organik tarım; Tarım ilaçları ve bunların insan sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkileri; Evsel atıkların (meyve-sebze) kompost olarak değerlendirilmesi; Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, besleme, bakımı ve hastalıkları; Bal arısı, polen, bal, arı sütü ve robolisin insan beslenmesindeki önemi; Kanatlı hastalıkları; Hayvansal kaynaklı gıdaların üretimi ve güvenliği; Kaliteli ve güvenli gıda; Sağlıklı beslenme; Kaliteli ve güvenli gıdanın mevzuattaki yeri; Gıdaların muhafaza yöntemleri, Gıdaların satın alınmasında ve tüketilmesinde dikkat edilecek hususlar; Gıdaların bozulma nedenleri ve gıda zehirlenmeleri.

7 Yıl:5 Sayı: 50 MART veya hesabın kapatılması sırasında ürün bedelinin tamamı üzerinden borç tutarını geçmemek şartıyla yüzde 2 oranında kesinti yapılacak. Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; tarımsal faaliyette bulunanların dışında kalanlara kesinti muafi yet belgesi verilmeye devam edecek. PRİM KESİNTİSİNE DÜZENLEME Başkanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Şemsi Bayraktar, tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden prim borcu olmayan üreticilerden kesinti yapılmayacağını bildirerek, Prim borçları varsa kesinti yapılacak, ancak kesinti miktarı borç tutarını geçemeyecek dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Tarımsal Faaliyette Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Yapılmak Suretiyle Tahsil Edilmesine Dair Tebliğin Resmi Gazete nin dünkü sayısında yayımlandığını bildirdi. Tebliğin 2014 yılında yürürlüğe gireceğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Prim borcu olanlardan halen yüzde 1 oranında yapılan kesinti oranı, 2014 te yüzde 2 olacak. Kesinti yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kişiler, tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden prim borçlarına mahsuben ve borç tutarını geçmemek şartıyla yüzde 2 oranında kesinti yapacaklar. Bu kesintiyi yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kişiler tarafından, tarımsal faaliyette bulunanlara ürün bedeline mahsuben veya hesaben yapılan ödeme ile avans verilmesi halinde, bu ödemelerden herhangi bir kesinti yapılmayacak. Verilen avansın Kanuna göre gelir ve aylık alanlara (sürekli iş göremezlik geliri, ölüm geliri/aylığı alanlar hariç), tarımsal faaliyette bulunanlar hariç diğer bendlere göre sigortalı olanlara, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masrafl ar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalaması, Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olanlara, (Muafi yet belgesi almaya hak kazanmış, tarımsal kazancı düşük olanlara) tarımsal faaliyette bulundukları halde 65 yaşını dolduranlardan sigortalı olmak istemedikleri doğrultusunda talepte bulunanlara, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları,borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personelinin malûllük, yaşlılık ve ölümlerinde yardım yapmak üzere, tesis veya dernek olarak kurulmuş bulunan sandıklardan aylık alanlara, kesinti muafi - yet belgesi verilecek. Tarımsal faaliyette bulunanlardan, prim borçlarını taksitler halinde ödeme taahhüdünde bulunanlara, taleplerine istinaden taksitlerini düzenli ödeme şartıyla, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince bir yıl süre ile geçerli kesinti muafi yet belgesi verileceğini bildiren Bayraktar, Tarımsal faaliyette bulunanlardan, kesinti muafi yet belgesini kimlik belgeleri ile birlikte alıcılara ibraz etmeleri halinde kesinti yapılmayacak dedi. Bayraktar, kesinti muafi yet belgesinin, muafi yete esas şartların ortadan kalkması halinde geçersiz sayılacağına ve belge sahibi tarafından belgenin verildiği sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine iade edileceğine de dikkati çekti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden, prim borcu olmayan üreticilerden kesinti yapılmayacak." KUYULARA SAYAÇTA ERTELEME KARARI Başkanı Şemsi Bayraktar, yer altı sularına sayaç takma zorunluluğunun 6427 sayılı kanunla ertelenmesinin çiftçiye bir yıl kazandıracağını bildirerek, Önlemler alınarak uygulama başlarsa, üreticilerimiz zor durumda kalmaz dedi. haline gelen su potansiyelinden, daha uzun yıllar faydalanabilmek için bir dizi önlemlerin alınmasını Birlik olarak her zaman destekledik. Alınan bu tedbirlerin alt yapısı oluşturularak uygulanması gerekir. Aksi halde üreticilerimiz üretim yapmakta zorlanacaklar. Üretim azalacak. Alt yapı oluşturulmazsa üretici zor durumda kalır Bayraktar, yaptığı açıklamada, 6111 sayılı yasa ile 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunda düzenlemeye gidilerek yer altı sularını korumayı amaçlayan bir takım tedbirler alındığını fakat alt yapısı oluşturulmadan çıkarılan bu kanundaki sayaç takma zorunluluğunun uygulamaya girmesi halinde, bin bir güçlükle üretim yapan üreticileri zor durumda bırakacağının aşikar olduğunun görüldüğünü vurguladı. Sayaç takma zorunluluğu bir yıl ertelendi TZOB'un girişimleri sayesinde 25 Şubat 2013 tarihinde sona eren yeraltı sularına sayaç takma zorunluluğunun, Resmi Gazete de yayımlanan 6427 sayılı kanunla bir yıl ertelendiğini belirten Bayraktar, Mevcut su potansiyelimize olan talebin her gün artış gösterdiği günümüzde, sınırlı miktardaki ve stratejik bir meta Çiftçilerimizin sayaç masrafl arını bile karşılayamayacaklarını her fırsatta gündeme getirdik. Gerek basın yoluyla ve gerekse Hükümet nezdinde yaptığımız görüşmelerin karşılığını, ilk olarak sayaç takma zorunluluğunun bir yıl ertelenmesiyle aldık dedi. Sıkıntıların tekrar oluşmaması için proje hazırlanmalı Kanunun ertelenmesiyle aynı sıkıntıların tekrar oluşmaması için ilgili kurumların da yer alacağı bir proje hazırlanmalı ve yeraltı sularını korumak için daha az su tüketen kültür bitkileri tarımının teşvik edilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, açıklamasında şu konulara değindi: Üreticinin teşviki, üretimini yaptığı en fazla gelir getiren, fakat fazla su tüketen ürün ile kuruda yetişen ürün arasındaki gelir farkı, ürün fark ödemesi desteği olarak üreticiye verilerek sağlanmalıdır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulana- bilir özellikte olup, bunun ancak 5,6 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Konya Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi ve Güneydoğu Anadolu Projesi gibi sulama projelerinin tamamlanmasıyla birlikte sulanan alanlarımız daha da genişleyecek ve mevcut su potansiyelimize olan ihtiyaç artacaktır. Damlama veya yağmurlama sulama sistemleri hızla devreye sokulmalı ve yaygınlaştırılmalı Başkanı Şemsi Bayraktar, alt yapı çalışmalarında; tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi ve bunun paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama veya yağmurlama sulama sistemlerinin hızla devreye sokulması ve bu sistemleri yaygınlaştırmak için gerekli çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti. Bayraktar, Bu nedenle maalesef Türkiye de halen daha arzu edilen seviyeye gelemeyen ve önemli bir miktarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik ve hibelerin artırılarak, üreticilerimiz için daha cazip hale getirilmesine imkan verilmelidir dedi. Modern, basınçlı sulama sistemlerinin artırılmasının işçilik masrafl arını düşüreceğini ve kısa zamanda yüksek verim alınmasını sağlayacağını vurgulayan Bayraktar, topraklarda çoraklaşmanın önlenmesi ve en önemlisi mevcut su potansiyelinin verimli bir şekilde kullanılmasıyla, su israfının önüne geçilmiş olunacağına dikkati çekti.

8 8 Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 TARIM, 2012 de 6 milyonun üzerinde istihdam sağladı TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "İstatistiki bölgeler itibarıyla en büyük tarım istihdamı 569 bin kişiyle Trabzon merkezli TR90, 515 bin kişiyle Manisa merkezli TR33, 479 bin kişiyle Aydın merkezli TR32 bölgelerinde görüldü." TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yıllık rakamlara göre, tarımda istihdamın 2012 yılında 46 bin kişi azaldığını bildirerek, 2011 yılında 6 milyon 143 bin olan tarımdaki istihdam 2012 yılında 6 milyon 97 bine indi. Tarımın istihdamdaki payı ise yüzde 25,5 den yüzde 24,6 ya geriledi. Tarım her şeye rağmen 2012 de 6 milyonun üzerinde istihdam sağladı dedi. Bayraktar, Türkiye işgücü piyasasında çok önemli bir ağırlığı olan tarımın 6 milyonun üzerinde kişiye istihdam sağlamasının işsizliğin azalmasında en önemli etkenlerden biri olduğunu kaydetti döneminde işsizliğin 97 bin kişi azalarak 2 milyon 615 bin kişiden 2 milyon 518 bin kişiye, oransal olarak da yüzde 9,8 den yüzde 9,2 ye gerilediğini bildiren Bayraktar, bu dönemde istihdamın yarıya yakınını karşılayan hizmetler sektöründe 677 bin, sanayi ve inşaatın tamamında 80 bin istihdam artışı görüldüğünü, tarımdaki istihdamın 46 bin kişi azaldığını belirtti. İstihdamın dağılımı 2012 yılında istihdamın yüzde 24,6 sının tarım, yüzde 26 sının sanayi ve inşaat, yüzde 49,4 ünün hizmetler sektöründe olduğunu belirten Bayraktar, tarım sektörünün istihdam payının 0,9, sanayi ve inşaatın payının 0,5 puan azaldığını, hizmetler sektörünün payının ise 1,3 puan arttığını kaydetti. Geçen yıl Türkiye genelinde istihdamın 711 bin arttığını bildiren Bayraktar, Sanayi ve inşaatın toplamına yakın istihdam sağlayan tarım üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır değerlendirmesini yaptı. Ekonomi geliştikçe tarımda istihdam azalacak Bayraktar, krizdeki dünya ekonomisinde istihdam yaratmanın son derece zorlaştığı günümüzde, tarımın bu kadar istihdam sağlamasının, ülke ekonomisi ve sosyal hayat açısından bir istikrar yarattığına, ancak Türkiye ekonomisi geliştikçe tarımdaki istihdamın azalacağına, gelecekte gelişmiş ülkelerdeki gibi yüzde 5 lerin altına ineceğine dikkati çekti. Türkiye nin, bunun önlemlerini alması, kırsalda kalkınmayı sağlaması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, Tarımda verimliliği, karlılığı artırmak için yapısal sorunlar çözülmelidir. Bunun yanı sıra kırsalda, başta tarım kaynaklı olmak üzere sanayileşme, kalkınma sağlanmalıdır. Böyle olması durumunda, insanlar bulunduğu yerde doyacak, kentlere kontrolsüz göç yaşanmayacak, ekonomide istikrar sağlanacaktır dedi. En fazla tarımsal nüfus Trabzon merkezli TR90 bölgesinde İstatistiki bölgeler itibarıyla en büyük tarım istihdamının 569 bin kişiyle Trabzon merkezli TR90, 515 bin kişiyle Manisa merkezli TR33, 479 bin kişiyle Aydın merkezli TR32 bölgelerinde görüldüğünü bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: En az tarım istihdamı ise 26 bin kişiyle İstanbul (TR10), 42 bin kişiyle Mardin merkezli TRC3 ve 80 bin kişiyle Ankara (TR51) bölgelerinde bulunuyor döneminde, Mardin merkezli TRC83 bölgesinde tarımda istihdam yüzde 32,3, İzmir de yüzde 19,1, Erzurum merkezli TRA1 bölgesinde yüzde 19 düşerken, Aydın merkezli TR32 bölgesinde yüzde 19,8, İstanbul da (TR10) yüzde 18,2, Gaziantep merkezli TRC1 bölgesinde yüzde 14 arttı. Geçen yıl en fazla tarımsal istihdam artışı 79 bin kişiyle Aydın merkezli TR32 bölgesinde oldu. Manisa merkezli TR33 bölgesi 38 bin, Kayseri merkezli TR72 bölgesi 28 bin, Malatya merkezli TRB1 bölgesi 26 bin tarımsal istihdam artışıyla Aydın merkezli TR32 bölgesini izledi. Buna karşın, Samsun merkezli TR83 bölgesinde 60 bin, Adana, Mersin den oluşan TR62 bölgesinde 57 bin, İzmir de (TR31) 34 bin, Erzurum merkezli TRA1 bölgesinde 30 bin, tarımsal istihdamda azalma oldu. GIDA VE TARIMDA ŞUBAT AYI FİYAT DEĞ ŞİMLER TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Market fiyatlarında en fazla fiyat artışı yüzde 56,85 ile yeşil fasulyede, en fazlafiyat düşüşü yüzde 32,06 ile yeşil soğanda görüldü." Başkanı Şemsi Bayraktar, Şubat ayında market fi yatlarına bakıldığında; 10 üründe fi yat değişimi olmazken, 12 üründe azalma, 18 üründe ise fi yat artışı görüldüğünü, üretici fi yatlarına bakıldığında ise 16 üründe fi yatların bir önceki aya göre değişmediğini, 9 üründe azalma, 11 üründe ise fi yat artışları meydana geldiğini bildirdi. Bayraktar, Şubat ta en fazla fi yat artışı market fi yatlarında yüzde 56,85 artışla yeşil fasulyede, yüzde 43,26 ile sivri biberde, yüzde 10,09 ile patlıcanda, üretici fi yatlarında yüzde 71,68 oran ile yeşil fasulyede, yüzde 70,88 ile sivri biberde, yüzde 26,98 ile patlıcanda görüldü. En fazla fi yat düşüşünün, market fi - yatlarında yüzde 32,06 ile yeşil soğanda, yüzde 17,05 ile maydanozda, yüzde 16,75 ile ıspanakta olduğunu bildiren Bayraktar, üretici fi yatlarında ise fi yat düşüşünün en fazla yüzde 28,53 oran ile yeşil soğanda, yüzde 20 ile zeytinde, yüzde 10,56 ile yumurtada meydana geldiğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, Türkiye Odaları Birliği olarak, üreticiden tüketiciye, halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fi yatlarındaki değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalar yapmaya devam ettiklerini bildirdi. Market fiyatlarındaki değişimler Bayraktar, Şubat ayındaki market fi - yatlarına bakıldığında; 10 üründe fi yat değişimi olmazken, 12 üründe azalma, 18 üründe ise fi yat artışı olduğunu belirtti. Ocak ayında, marul, patates, portakal, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, pirinç, fındık, dana eti ve toz şeker fi yatlarında değişim görülmezken, fi yat düşüşünün yüzde 32,06 oran ile en fazla yeşil soğanda olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Yeşil soğandaki fi yat düşüşünü yüzde 17,05 maydanoz, yüzde 16,75 ile ıspanak, yüzde 13,30 ile kabak, yüzde 7,29 ile pırasa, yüzde 7,22 ile yumurta, yüzde 5,94 ile karnabahar, yüzde 4,23 ile antep fıstığı, yüzde 2,39 ile kuru soğan, 2,12 ile lahana, yüzde 1,51 ile yeşil mercimek, yüzde 1,43 ile zeytin izledi. Market fi yatlarında en fazla fi yat artışı ise yüzde 56,85 ile yeşil fasulyede görüldü. Yeşil fasulyedeki fi yat artışını yüzde 43,26 ile sivri biber, yüzde 10,09 ile patlıcan, yüzde 7,02 ile kuru üzüm, yüzde 6,21 ile elma, yüzde 5,59 ile mısırözü yağı, yüzde 5,33 ile havuç, yüzde 5,30 ile domates, yüzde 4,66 ile kuru incir, yüzde 4,39 ile limon, yüzde 4 ile zeytinyağı, yüzde 3,44 ile tavuk eti, yüzde 2,26 ile kuru kayısı, yüzde 1,93 ile armut, yüzde 1,61 ile salatalık, yüzde 0,91 ile süt, 0,51 ile ayçiçeği yağı, yüzde 0,40 ile kuzu eti takip etti. Üretici fiyatlarındaki değişimler Şubat ayındaki üretici fi yatlarına bakıldığında; 16 üründe fi yatlar bir ay önceki fi yatlara göre değişmezken, 9 üründe azalma, 11 üründe ise fi yat artışı olduğu bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti: Şubat ta ıspanak, pırasa, kuru soğan, patates, portakal, limon, elma, armut, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, süt fi yatlarında değişim olmazken, fi yat düşüşü yüzde 28,53 oran ile en fazla yeşil soğanda görülmüştür. Yeşil soğandaki fi yat düşüşünü yüzde 20 ile zeytin, yüzde 10,56 ile yumurta, yüzde 10,04 ile kabak, yüzde 8,33 ile maydanoz, yüzde 7,14 ile lahana, yüzde 6,82 ile fındık, yüzde 6,09 ile karnabahar, yüzde 3,33 ile kuru üzüm izledi. En fazla fi yat artışı, Şubat ta yüzde 71,68 oran ile yeşil fasulyede görüldü. Yeşil fasulyedeki fi yat artışını yüzde 70,88 ile sivri biber, yüzde 26,98 ile patlıcan, yüzde 25 ile zeytinyağı, yüzde 12,84 ile salatalık, yüzde 8,69 ile kuzu eti, yüzde 8,27 ile domates, yüzde 7,21 ile Antep fıstığı, yüzde 4,76 ile havuç, yüzde 2,35 ile marul, yüzde 1,23 ile dana eti takip etti. Fiyat değişimlerinin nedenleri Bayraktar, fi yatı artan ürünlere bakıldığında, yeşil fasulye, sivri biber, patlıcan, salatalık, domates gibi ürünlerde bu mevsimdeki arzın, örtü altı üretimden sağlandığını, bu ürünlerde arzın sadece seralardan karşılanmasının fi yatların artışında etkili olduğunu belirtti. Fiyat düşüşü görülen ürünlere bakıldığında, üreticide fi yatı en çok düşen ürünün yeşil soğan olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Yeşil soğan ve maydanozda hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı fi yatlarda düşüş yaşandı. Kışlık sebzeler arasında yer alan ıspanak ve pırasada üretici fi yatlarında değişim görülmezken, lahana ve karnabaharda fi yatlarda bir miktar gerileme meydana geldi. Genel olarak değerlendirdiğimizde arz ve talepteki değişime bağlı olarak fi yatlarda artış ve azalışların meydana geldiği görülüyor.

9 Yıl:5 Sayı: 50 MART BAYRAKTAR DAN ENFLASYON DEĞERLENDİRMESİ Bayraktar: "Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyonun yüzde 5,60 a gerilemesinde, işlenmemiş gıda fiyatları temel belirleyici oldu." ŞUBAT AYI ENFLASYON RAKAMLARI Başkanı Şemsi Bayraktar, Merkez Bankası nın da teyit ettiği gibi gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyonun yüzde 5,60 a gerilemesinde temel belirleyicinin, işlenmemiş gıda fi - yatları olduğunu bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Şubat ayı enfl asyon rakamlarını değerlendirdi. Şubat ayında tüketici fi yatları yüzde 0,30 oranında artarken yıllık enfl asyonun yüzde 7,03 e düştüğünü bildiren Bayraktar, bu gelişmede gıda fi yatlarının etkisinin görüldüğünü belirtti. Gıda grubunun yıllık tüketici enfl asyonuna katkısının, bir önceki aya kıyasla 0,32 puan azaldığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Tütün grubunun katkısı sınırlı oranda arttı. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enfl asyon yüzde 5,60 a geriledi. Bunda işlenmemiş gıda fi yatları temel belirleyici oldu. İşlenmiş gıda enfl asyonundaki yavaşlama da devam etti. İşlenmemiş gıda grubunda yıllık enflasyon bu dönemde özellikle sebze fi yatları kaynaklı olarak 2,2 puan gerileyerek yüzde 1,87 oldu. Diğer taraftan meyve sebze dışındaki diğer işlenmemiş gıda grubunda başta pirinç, bakliyat ve beyaz et olmak üzere yüksek fi yat artışları gözlendi. İşlenmiş gıda fi yatları Şubat ayında yüzde 0,35 oranında arttı. Ekmek ve tahıllar grubunda yurt içi buğday fi yatlarına paralel artışlar sürerken diğer işlenmiş gıda ürünlerindeki olumlu gidişat korundu ve fi yatlar önceki aya göre belirgin bir değişim göstermedi. Böylelikle yıllık işlenmiş gıda enfl asyonu Şubat ayında yaklaşık yarım puanlık bir azalışla yüzde 8,39 a geriledi. ÜFE Şubat ayında üretici fi yatlarının (ÜFE) yüzde 0,13 oranında azaldığını ve yıllık TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Son bir yıllık dönemde madencilikte fiyatlar yüzde 7,60, imalat sanayinde yüzde 2,13, elektrik, gaz ve su fiyatları yüzde 11,77 artarken, tarımın genelinde yüzde 6,93 fiyat düşüşü çiftçimiz açısından sıkıntı vericidir. Sürdürülebilir değildir. enfl asyonun sınırlı bir düşüşle yüzde 1,84 e gerilediğini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Bu dönemde imalat sanayi fi yatlarıyla mevsimsellikten arındırılmış tarım fi yatları yükseldi. Bitkisel ürünler ile meyve ve sebze fi yatları bu ayda yüzde 3,71 oranında artarken canlı hayvan fi yatlarındaki yavaşlama eğilimi devam etti. Buğday fi yatlarındaki yukarı yönlü seyrin sürdüğü ancak, artış oranının Şubat ayında önemli ölçüde azaldığı izlendi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Merkez Bankası nın da tüketiciyi ilgilendiren gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enfl asyonun yüzde 5,60 a gerilemesinde, işlenmemiş gıda fi yatlarının temel belirleyici olduğunu teyit ettiğini, bunun da Türk çiftçisinin, girdi fi yatlarındaki yüksekliğe rağmen, neredeyse maliyetin altında fi yatlarla üretimini sürdürdüğünü gösterdiğini vurguladı. Canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde yıllık fiyat düşüşü yüzde 10 un üzerinde Üretici fi yatlarına bakıldığında, Şubat ayı itibarıyla canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde aylık yüzde 1,31, yıllık yüzde 10,92 fi yat düşüşü olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: ÜFE aylık bazda 0,13 geriledi. Yıllık düzeyde yüzde 1,84 arttı. Bitkisel, meyve ve sebze ürünlerinde aylık artış yüzde 3,71 iken, yıllık düşüş yüzde 6,40 dır. Şubat ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde madencilikte fi yatlar yüzde 7,60, imalat sanayinde yüzde 2,13, elektrik, gaz ve su fi yatları yüzde 11,77 artarken, tarımın genelinde yüzde 6,93 fi yat düşüşü, çiftçimiz açısından sıkıntı vericidir. Sürdürülebilir değildir. Türk çiftçisi olarak fi yatlarda istikrar istiyoruz. Çiftçi de kazanmalı, tüketici de pahalı ürünle karşı karşıya kalmamalıdır. Bunun da yolu tarımın yapısal sorunlarının çözülmesinden, örgütlenmeden geçmektedir. Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın genelinde yıllık üretici enfl asyonu yüzde 6,93 gerilemesine karşın, Şubat ta yüzde 2,56 arttığını bildirdi. Bayraktar, üretici fi yatları endeksinde (ÜFE) genel enfl asyon; Şubat ayında yüzde 0,13 düşerken, tarımın genelinde yüzde 2,56, tarımın alt kalemleri olan tarım, avcılıkta yüzde 2,20, ormancılık, tomrukçulukta yüzde 5,34, balıkçılıkta yüzde 14,26 arttığını vurguladı. Genel enfl asyon; ÜFE de, Şubat ayı itibarıyla yıllık bazda yüzde 1,84 artarken, tarımın genelinde yüzde 6,93, tarımın alt kalemleri olan tarım, avcılıkta yüzde 7,86 gerilediğini belirten Bayraktar, Ormancılık, tomrukçulukta yüzde 1,02, balıkçılıkta yüzde 27,51 arttı dedi. Şemsi Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, tüketici fi yatları endeksinde (TÜFE) Şubat ayında fi yatların yüzde 0,30, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0,89 yükseldiğini bildirdi. Aynı ay itibarıyla son bir yıllık dönemde genel enfl asyon yüzde 7,03 artmasına karşın, gıda ve alkolsüz içeceklerde artışın yüzde 5,60 da kaldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Bayraktar: "Tarımın genelinde yıllık üretici enflasyonu yüzde 6,93 gerilemesine karşın, Şubat ta yüzde 2,56 arttı." 12 aylık ortalamalara bakıldığında, ÜFE de genel enfl asyonun yüzde 4,72 olmasına karşın, tarımın genelinde yüzde 3,30 da, tarımın alt kalemlerinden olan tarım, avcılıkta yüzde 2,62 de kaldı. Fakat, ormancılık ve tomrukçulukta yüzde 15,52, balıkçılıkta yüzde 19,33 artış meydana geldi. Aynı şekilde, 12 aylık ortalamalara göre TÜFE de genel enfl asyon yüzde 8,33 artarken, enfl asyon gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 7,53 de kaldı. Fiyat değişimlerinin nedeni Bayraktar, Şubat ayında tüketici fi yatı yüzde 12,80 oranında düşen karnabaharda rekoltenin geçen yıla göre fazla olmasının yanı sıra havaların sıcak gitmesiyle birlikte başlarda açmanın meydana gelmesi sonucu yaşanan kalite kaybının fi yatlarda düşüşe yol açtığını bildirdi. Şemsi Bayraktar, sivri biber, dolmalık biber, patlıcanda arzın örtü altı üretimden sağlanmakta olduğunu, fi yat artışlarının mevsimsel özellik gösterdiğini belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Şubat ayı enfl asyonu yüzde 14,26 çıkan balıkçılıkta arzın azalmasının bunun nedenlerinden biri olduğunu vurguladı.

10 10 Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 Başkanı Şemsi Bayraktar, 2013 yılında uygulanacak Hayvan Hastalıklarında Tazminat Yönetmeliği nin yürürlüğe girdiğini belirterek, Ülkemizde hayvansal üretimde verimliliğin artması ve elde edilen ürünlerin Avrupa Birliği (AB) ve diğer dış pazarlara kolayca girerek rekabet etmesi isteniyorsa, öncelikle hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele edilmeli ve birçok hastalıkta eradikasyon sağlanmalıdır dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, bu yıl uygulanacak yönetmeliğe göre, hayvan hastalıklarından; ruam, sığır tüberkülozu, sığır, koyun ve keçi brusellozu, sığır vebası, Afrika at vebası, kuş gribi, kuduz ve şap olmak üzere 9 hastalığın kapsama alındığını bildirdi. Bu hastalıklarda, yerel kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen miktarlar üzerinden, yönetmelikte belirtilen esaslara göre hayvan sahiplerine tazminat ödeneceğini kaydeden Bayraktar, yarış atlarının kıymet takdirleri yapılırken damızlık ve yarış atı değerinin dikkate alınmayacağını, at bedeli olarak kıymet takdiri yapılacağını vurguladı. Yönetmeliğe göre, her hastalığa göre hayvan kıymet değerinin tamamının ya da belli bir oranın sahiplerine tazminat olarak ödeneceğini belirten Bayraktar, tazminat ödenmesini gerektiren hallerde, hayvanların sarf ve tüketimi mümkün olan et, deri ve diğer kısımlarının bedelinin, üreticinin hak ettiği tazminattan düşüleceğini bildirdi. HAYVAN HASTALIKLARI TAZMİNAT YÖNETMELİĞİ Kesim 30 gün içinde yapılacak Tazminatlı hastalıklara yakalanan hayvanlar ile Bakanlığın kesilmesini uygun gördüğü tazminatlı hastalıktan şüpheli hayvanların kesiminin 30 gün içinde yapılacağını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: Bu süre içinde uygun kesim yeri bulunamadığı takdirde söz konusu hayvanlar mahallinde Bakanlıkça itlaf ve imha edilecektir. Yönetmeliğe göre; hayvansal ürün, yem, madde ve malzemelerin bedelleri ile imha, nakliye ve dezenfeksiyon masrafl a- rının tamamı da yerel kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen miktarlar üzerinden, yönetmelikte belirlenen esaslar çerçevesinde hayvan sahiplerine tazminat olarak ödenecektir. Kuduz hastalığından şüpheli sığırlar 6 ay, koyun ve keçiler 3 ay, masrafl arı sahibine ait olmak üzere karantinaya alınacak ve karantina süresi içinde elde edilecek hayvansal ürünler halk sağlığının korunması için imha edilecek ve tazminat ödenmeyecektir. Ayrıca ihbarı mecburi bir hastalığa karşı koruma sağlamak amacıyla yapılan aşı ve serum uygulaması nedeniyle öldüğü veya ölüm öncesi kesime tabi tutulduğu resmî veteriner hekim raporu ile tespit edilen hayvanların bedellerinin tamamı, yerel kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen miktarlar üzerinden hayvan sahiplerine tazminat olarak verilecektir. Etkin mücadele edilmeli Hayvansal üretimde hastalıkla etkin mücadelenin önemine de vurgu yapan Bayraktar, şunları kaydetti: Ülkemizde hayvansal üretimde verimliliğin artması ve elde edilen ürünlerin AB ve diğer dış pazarlara kolayca girerek rekabet etmesi isteniyorsa, öncelikle hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele edilmeli ve birçok hastalıkta eradikasyon sağlanmalıdır. Özellikle şap, brusella, tüberküloz, çiçek gibi hastalıklar bu kapsamda değerlendirilmesi gereken en önemli ve öncelikli hastalıklar olarak göze çarpmaktadır. Çünkü sınırların hayvan geçişi açısından tam olarak kontrol altına alınamaması ve ülke içi hayvan hareketlerinin kontrol edilememesi nedeniyle bahsi geçen bazı hastalıklar ülkemizde mevcuttur ve gerek insan ve hayvan sağlığında gerekse ülke içi üretim ve dış ticaret imkânlarında yarattığı olumsuzluklar nedeniyle önemli bir tehdit olarak hala güncelliğini korumaktadır. Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele yanında üreticilerimizin bu hastalıklar nedeniyle uğradıkları zararların karşılanması da büyük önem taşımaktadır. Bugün itibarıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçe imkânlarındaki yetersizlik nedeniyle yönetmelikte de görüleceği üzere sınırlı sayıda hastalık için üreticilerimizin zararını tazmin edebilmektedir. Beklentimiz hastalıklarla etkin mücadele edilerek ülkemizde görülen hastalıkların eradike edilmesi ve üreticilerimizin mağdur olmalarının önlenmesi, bu başarılana kadar da bütçe imkanları zorlanarak zararı tazmin edilen hastalık kapsamının genişletilmesidir. DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ TEBLİĞİ Başkanı Şemsi Bayraktar, 2013 yılını kapsayan düşük faizli kredi kullanımına yönelik Bakanlar Kurulu Kararının 16 Şubat 2013 tarihinde, uygulamanın başlaması için beklenen teknik kriterleri içeren uygulama esasları tebliğinin ise Resmi Gazete de yayımlandığını bildirdi. Bayraktar, konusuna göre yüzde 0 ile yüzde 7,5 arasında değişen kredilerin kullanılabilmesi için Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifl erinin iç genelgelerini bir an önce şubelerine göndermeleri gerektiğini belirtti. Üreticinin fi nansman sıkıntısı çektiği bir ortamda, sıfır ve düşük faizli kredilerin çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini, çiftçinin yüksek faizin pençesine düşmesini engellediğini bildiren Bayraktar, bundan dolayı bu kredilerin bir an önce açılmasının zorunluluk taşıdığını vurguladı. Asgari limitler Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifl eri nin kredilerin kullandırılmasına yönelik iç genelgelerini şubelerine göndermesiyle birlikte çiftçilerin 1 Ocak Aralık 2013 tarihleri arasında bitkisel üretim, hayvansal üretim ve muhtelif konularda sıfır ve düşük faizli işletme ve yatırım kredisi kullanabileceklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Çiftçilerimizin hayvancılık, arıcılık, kanatlı sektörleri, kontrollü örtü altı tarımında kredi kullanabilmeleri için tebliğde asgari limitler belirlenmiştir. Çiftçilerimizin asgari limitleri sağlamaları gerekmektedir. Çiftçilerimizin, bu kredileri kullanabilmesi için; Damızlık süt sığırı ve damızlık etçi sığır, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve büyükbaş hayvan besiciliği konularında, 10 baş ve üzerinde işletme kurmaları veya işletme kapasitesini 10 baş ve üzerine çıkarmaları, damızlık düve yetiştiriciliğinde, 50 baş ve üzerinde işletme kurmaları veya işletme kapasitesini 50 baş ve üzerine çıkarmaları zorunludur. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde, koyun için en az 50 baş, keçi (saanen, Kilis, Domaskus, Ankara ve kıl keçisi yetiştiriciliği) için en az 25 baş kapasiteye sahip işletme kurmaları veya işletme kapasitesini bu kapasitelerin üzerine çıkarmaları, küçükbaş hayvan besiciliğinde, 100 baş ve üzerinde küçükbaş hayvan besi işletmesi kurmaları veya işletme kapasitesini 100 baş ve üzerine çıkarmaları gerekmektedir. Arıcılıkta, Arıcılık Kayıt Sistemi ne kayıtlı asgari 50 adet ve daha fazla sayıda arılı kovan ile üretim yapmaları veya mevcut arılı kovan sayısının 50 adet ve üzerine çıkarmaları, Bombus arısı üreten işletmelerin Bakanlıktan üretim izni almış olması zorunluluğu vardır. Kanatlı sektöründe, üretim yapacak işletmelerde asgari; etlik piliç yetiştiriciliğinde 10 bin adet, yumurta tavuğu yetiştiriciliğinde 5 bin adet, hindi, kaz, ördek, bıldırcın yetiştiriciliğinde 2 bin 500 adet, devekuşu yetiştiriciliğinde 50 adet ve üzeri kapasitelerde üretim yapılması veya yapılacak olması gerekmektedir. Yonca, korunga ve yapay çayır mera tesisleri Kontrollü örtü altı tarımında, kontrollü örtü altı üretme koşullarına sahip en az bir dekar büyüklüğündeki seralarda Örtüaltı Kayıt Sisteminde (ÖKS) kayıt altına alınan işletmeler ile hazırladıkları fi zibilite raporları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı il/ilçe müdürlüklerince onaylanan yeni kurulacak işletmelerin, onaylanan fi zibilite raporlarının dikkate alınacağını bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: Bu yıl çok yıllık yem bitkisi üretimi konu başlığı altında işletme döneminde sıfır faizle, yatırım döneminde yüzde 2,5 faiz oranıyla kredi kullandırılması ilk kez uygulanmaya başlanacak. Bilindiği üzere, hayvancılığın en önemli sorunları arasında yem maliyetlerinin yüksekliği gelmektedir. Bu amaçla yem üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve yeterli miktarda temini için üretimin artırılması zorunluluğu bulunmaktadır. TZOB olarak fazlasıyla önemsediğimiz bu konuda kredi kullandırılması yem üretiminin artırılması hususunda yapılması gerekenler arasında bir adımdı. Doğru bir karar olarak görüyoruz. Çok yıllık yem bitkilerinden yonca, korunga ve yapay çayır mera tesisi oluşturmak amacıyla tebliğde belirtilen şartları sağlayarak üretim yapan üreticiler, sıfır ve yüzde 2,5 faizli krediden faydalanabilecek. Kanatlı sektörü damızlık yetiştiriciliği konusuna ayrı başlık altında sıfır faizle kredi kullandırılması Bakanlar Kurulu Kararında bu yıl ilk kez yer aldı. Son yıllarda üretim ve ihracat rakamlarının hızla arttığı kanatlı sektöründe yeni yatırımların gerçekleşmesine katkı sağlayacak bu karar, sektör açısından olumlu olmuştur. Damızlık kanatlı üretimi yapacak işletmelerde asgari; damızlık etlik piliç ve damızlık yumurta tavuğu yetiştiriciliğinde 10 bin adet, Ankara Tavukçuluk Araştırma İstasyonu Müdürlüğü nce ülkemiz için geliştirilmiş hatlarla yapılacak damızlık yumurta tavuğu yetiştiriciliğinde 1000 adet, damızlık hindi yetiştiriciliğinde 5 bin adet, damızlık kaz, ördek veya bıldırcın yetiştiriciliğinde 1000 adet, damızlık devekuşu yetiştiriciliğinde 100 adet ve üzeri kapasitelerde üretim yapılması veya yapılacak olması gerekiyor. Şemsi Bayraktar, düşük faizli kredi kullanımı için belirtilen asgari ölçülerin dışında, tebliğde her konu için, işletmede kullanılmak üzere kredi verilecek çeşitli alet ve ekipmanların belirtildiğini, çeşitli konular için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca tutulan kayıt sistemleri şartının arandığını kaydetti. Bayraktar, çiftçilerin düşük faizli kredi kullanabilmesi için tebliğde belirtilen şartları sağlamaları, ayrıca, Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifl eri'nin usul, esas ve mevzuatları çerçevesinde kredi kullanımına uygun bulunmaları gerektiğini de belirtti.

11 Yıl:5 Sayı: 50 MART HAYVANCILIKTA MÜDAHALE KURUMU Başkanı Şemsi Bayraktar, sektör açısından çok önemsedikleri ve uzun süredir girişimlerini sürdürdükleri Et ve sütte müdahale kurumu oluşturulması çalışmalarında sona gelinmiş olmasının sektör açısından olduğu kadar ülke açısından da çok sevindirici olduğunu belirtti. Bayraktar, Üretici, tüketici ve ülkemiz açısından çok faydalı olacağına inandığımız böyle bir kurumun bir an evvel faaliyete geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Et ve sütte bir müdahale kurumu; fi yat istikrarı, üretim planlaması, bilgi ve teknoloji kullanımını ve işletme ölçeklerinin büyümesi noktalarında fevkalade önem taşıyor dedi. Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a ilettikleri, Başbakan Erdoğan ın da ilgili yerlere talimat verdiğini hatırlattı. Başbakan Erdoğan ile en son Aralık ayında Başbakanlık Resmi Konut ta bir araya geldiklerinde de konuyu bir kere daha görüştüklerini ve destek taleplerini yinelediklerini belirten Bayraktar, Başbakan Erdoğan ın gerekli talimatları vererek müdahale kurumunu son aşamaya getirdiğini bildirdi. Bayraktar, Başbakan Erdoğan a müdahale kurumu konusunda verdiği sözü tuttuğu için teşekkür ediyoruz dedi. Et ve sütte müdahale kurumu talebimizi her platformda dile getirdik Et ve sütte bir müdahale kurumu oluşturulması talebini hemen her platformda dile getirdiklerini ve sektör açısından olduğu kadar ülke açısından da çok önemsediklerini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Hayvancılığımızın gelişmesine ve sorunlarının çözümüne önemli katkı sağlayacağına inandığımız ve yetkililere her platformda ilettiğimiz talebimizi dikkate alan çalışmanın sonuna gelindiğini, Et ve Balık Kurumu nun adının Et ve Süt Kurumu olarak değiştirileceğini Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Sayın Bülent Arınç ın son Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarla öğrenmiş bulunmaktayız. Hayvancılığımız, üreticilerimiz ve tüketicilerimiz için fi yat istikrarı sağlaması nedeniyle çok faydalı olacağına inandığımız böyle bir kurumun bir an evvel faaliyete geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde devletin hayvancılık sektöründe, Avrupa Birliği ve ABD de olduğu gibi gerektiğinde müdahale alımları yoluyla piyasaya girip istikrarı sağlamaması, üreticilerin önünü görerek üretim yapmasını engellemekte, yatırım kabiliyetlerini sınırlandırmakta, yeterince bilgi ve teknoloji kullanımını ve işletme ölçeklerini büyütmesini engellemektedir. En acı tecrübe 2008 de yaşandı Piyasaya müdahale edecek böyle bir kuruluşun olmamasının en acı tecrübesinin ülke olarak 2008 yılında yaşandığına işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti: 2008 yılında sütte yaşanan kriz neticesinde yüksek üretim maliyeti ile düşük fi yat kıskacında kalan birçok üretici damızlık hayvanlarını kasaba sevk etmiş ve üretimden çekilmişti. Bu dönemde birçok işletme küçülmek durumunda kalmış, buna bağlı olarak kırmızı ette yaşanan sıkıntı ve ithalat kapılarının açılarak besilik, kasaplık canlı hayvan ve karkas et ithalatı ile 2,5 milyar dolardan fazla bir döviz dışa aktarılmıştır. Bunun yanında, ülke hayvancılığının tekrar eski haline gelebilmesi ve işletmelerin yeniden kurulabilmesi için sıfır faizli kredi ile hayvancılık işletmelerinin damızlık hayvan almaları teşvik edilmiş, damızlık ithalatında ülke kapsamı genişletilmiştir. Böylece, takip eden iki yılda 80 bin baştan daha fazla damızlık hayvan için 300 milyon dolardan fazla döviz ödenerek ithalat yapılmıştır. Yani özetle ülke içinde kalması ve ekonomiye kazandırılması gereken ciddi meblağlar, piyasada yaşanan istikrarsızlık neticesinde oluşan olumsuzluklar silsilesiyle dışa aktarılmıştır. Kaynak aktarılıyor ama Türkiye de hayvancılığa yıllardır destek verildiğine ve sektöre çok ciddi oranda kaynak aktarıldığına işaret eden TZOB Genel Başkanı, açıklamasını şöyle sürdürdü: Bugün gelinen noktada tarım destek bütçesinden hayvancılığa ayrılan pay binde 5 ler seviyesinden yüzde 28'lere ulaşmıştır. Yani tarıma verilen desteğin dörtte birden fazlası hayvancılığa gitmektedir. Avrupa Birliği ise tarımı desteklemede kullanılan Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu nda (FEOGA) yer alan bütçenin yüzde 80 ini uzun yıllar piyasayı düzenlemek için kullanmıştır. Türkiye de artık şunun çok net anlaşılması gerekmektedir: Piyasayı düzenlemeden, piyasada istikrar sağlamadan sektöre aktarılacak her kaynak istenilen yerlere ulaşamayacaktır. O nedenle ülkemizde öncelikle hayvancılıkta piyasa düzeninin ve bunu hayata geçirebilecek müdahale kurumunun oluşturulması, bütçeden bu piyasa düzenine yönelik paranın ayrılması ve kaynağın burada kullanılması gerekmektedir. Bu sayede üretim daha güçlü temeller üzerinde devam ettirilebilecek, üreticiler önlerini görerek üretim yapabilecek, yatırım kabiliyetlerini geliştirebilecek, geleceğe daha güvenle bakabileceklerdir. Türkiye Odaları Birliği olarak, üreticinin en büyük ve tek meslek örgütünün sesine kulak veren başta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür eder, kurulacak bu kurumun üreticilerimize, hayvancılığımıza, tüketicilerimize ve ülkemize fayda sağlamasını temenni ederiz. YUMURTADA YILLIK ÜRETİM 15 MİLYAR ADEDİ GEÇTİ Başkanı Şemsi Bayraktar, yumurtada yıllık üretimin 15 milyar adedi geçtiğini bildirerek, 2012 yılı sonunda 14 milyar 910,8 milyon olan tavuk yumurtası üretimi, Ocak ayında 15 milyar 100,5 milyon adede ulaştı dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, kanatlı sektörünün 15 milyar 100 milyon 481 bin adet tavuk yumurtası, 1 milyon 733 bin Bayraktar: "Kanatlı sektörü, 15,1 milyar tavuk yumurtası, 1,73 milyon ton tavuk eti üretimiyle çok önemli bir sektör haline geldi." 773 ton tavuk eti üretimiyle çok önemli bir sektör haline geldiğini bildirdi yılında 11 milyar 840 milyon 396 bin ton, 2011 yılında 12 milyar 954 milyon 686 bin ton olan tavuk yumurtası üretiminin 2012 yılında 14 milyar 910 milyon 774 tona çıktığını belirten Bayraktar, bu yılın Ocak ayı sonu itibarıyla yıllık üretim rakamının 15 milyar 100 milyon 481 bin adede yükseldiğini vurguladı. Tavuk etinde, 2010 yılında 1 milyon 444 bin 59, 2011 yılında 1 milyon 613 bin 309, 2012 yılında 1 milyon 723 bin 919 ton olan üretim miktarının 2013 yılı Ocak sonu itibarıyla yıllık bazda 1 milyon 733 bin 773 tona çıktığını bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: Ocak ayında 1 milyar 386 milyon 750 bin tavuk yumurtası, 141 bin 74 ton tavuk eti, 2 bin 976 ton hindi eti üretildi. Ocak ayı itibarıyla yıllık bazda hindi eti üretimi 41 bin 978 tona ulaştı. Nitekim, çok önemli bir sektör haline gelen kanatlı sektöründe 2012 yılında tavuk yumurtası, eti ve sakatatında yıllık ihracat, 640,9 milyon dolardan 842,9 milyon dolara yükseldi. Sektör, ihracatla daha da büyüyebilir, çok daha fazla istihdam sağlayabilir. Kanatlı sektörünün potansiyeli yüksek. Yine Ocak ayında 637 bin 662 ton inek sütü sanayiye aktarıldı. Ocak ayı itibarıyla yıllık bazda sanayiye aktarılan inek sütü miktarı 7 milyon 935 bin 569 tona çıktı yılı sonunda bu rakam 7 milyon 932 bin 485 tondu. Bunlar önemli rakamlar. Sektörün boyutlarını gösteriyor. Hayvancılık sektörünün her türlü sıkıntıya karşın üretimde geldiği aşamaya dikkati çekiyor. Hayvancılık sektörünün temel sorunlarının göz ardı edilemeyeceğini, sektörün sıkıntılı bir üretim süreci yaşadığını belirten Bayraktar, Hayvancılık sektörü, fi yat istikrarının oluşturulması, yeterli destek sağlanması, yem sorununun çözülmesi, hastalıklarla etkin mücadele edilmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesi halinde Türkiye için geleceğin sektörü olur dedi.

12 12 Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 DAHA İYİ PAMUK (BCI) UYGULAMASI ÇİFTÇİMİZE YENİ OLANAKLAR SUNACAK Başkanı Şemsi Bayraktar, uluslararası şirketler tarafından talep edilen daha iyi pamuk uygulamasının çiftçiye yeni olanaklar sunacağını bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, yüksek katma değer yaratan tarım ürünü pamuğun, üretim, istihdam ve ihracat açısından lokomotif sektör konumundaki tekstil ve hazır giyimin temel girdi maddesi olduğunu belirtti. Doğrudan veya dolaylı şekilde milyonlarca insana istihdam yaratması nedeniyle stratejik önem arz eden pamukta, ülke ihtiyacının karşılanamadığına, ithalat yoluna gidildiğine dikkati çeken Bayraktar, bunun maliyet, yapısal sorunlar gibi çeşitli nedenleri bulunduğunu vurguladı. Türkiye nin pamukta; veriminde dünyada ikinci, tüketiminde dördüncü, ithalatta ise Çin in ardından ikinci olduğunu bildiren Bayraktar, Ege Üniversitesi nde yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye de pamuk tarımında bir yılda 500 bin daimi, 1,5 milyon TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, girişimleri sonucu, zirai don nedeniyle mağdur olan çiftçilere eksik ürün nedeniyle ceza uygulanmayacağını ve borçlarının ertelendiğini anımsatarak, Ancak üreticilerimiz, borçların taksitlerinden ikisinin ödenmemesi durumunda borcun tamamının tahsil edileceği hususuna azami dikkat etmelidir dedi. Bayraktar yaptığı açıklamada, şeker pancarı üretimi ve şeker sektörünün tarımsal endüstriye katkısı, hayvancılığın gelişmesindeki rolü, çeşitli dallara yönelik girdi temini, istihdam, ekonomiye sağladığı 3,7 milyar dolarlık gelir ve sosyoekonomik gelişmede oynadığı önemli roller nedeniyle ülke ekonomisinin vazgeçilemez değerlerinden biri olduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, şöyle devam etti: Her yıl yaklaşık 450 bin hektar alanda ekimi yapılan şeker pancarı, geçen yıl Doğu Anadolu da havaların erken soğuması ve kar yağışının aniden bastırması nedeniyle, üretici pancarın bir kısmını sökememiştir. Üreticilerimiz, bölgede sıcaklığın -15, hatta -25 derecelere düşmesi nedeniyle Muş ta yaklaşık 18 bin dekar, Ağrı da 1800 dekar ve Van Erciş te 10 bin dekar olmak üzere, sökümü yapılamayan yaklaşık 30 bin dekar alanda toplam 120 bin ton şeker pancarını teslim edemeyerek mağdur olmuş; bankalardan ve şeker fabrikalarından aldıkları kredi ve avansları ödeyemeyecek duruma düşmüşlerdir. Bu durum ortaya çıktığı andan itibaren, Birliğimiz, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. nezdinde girişimlerde bulunmuş ve konunun takipçisi olmuştur. geçici işçi istihdam ediliyor. Bu rakama satıcı, çırçırcı, nakliyeci gibi alanlarda çalışanlar da eklenince bir yılda 3,5 milyon insan pamuk tarımından gelir elde ediyor dedi. Cezai müeyyide uygulanmayacak Bu kapsamda sürdürülen çalışmalar ve yazışmalar çerçevesinde, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş nin, 2011 yılında toprağın donması sonucu sökülemeyip teslim edilemeyen pancarlardan dolayı cezai müeyyide uygulanmayacağını bildirdiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti: Don zararı olan bölgelerdeki şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamında olmaları nedeniyle borçların ertelenmesine, silinmesine dair yetkinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı na ait olduğu ve konunun Başkanlığa aktarıldığı tarafımıza iletilmiş ve bunun üzerine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve tabii afetler nedeniyle zarar gören üreticinin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş ye olan borçlarının ertelenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı, 22 Haziran 2012 günü Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre banka borçlarına, ilki 2013 yılı Nisan ayında ödenmek üzere yıllık eşit taksitler halinde ve vade farksız olarak 5 yılda ödeme kolaylığı getirildiğini kaydeden Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: Ancak üreticilerimizin dikkat etmesi gereken, taksitlerinden ikisinin ödenmemesi durumunda, borcun tamamının tahsili için Şeker Pancarı Üretim Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda işlem yapılacağı hususudur. Çiftçilerimiz bu konuda hassas davranmalı, tekrar mağdur duruma düşmemelidir. BCI uygulaması uluslararası firmalara üretim yapan Türk firmalarından isteniyor Ulusal Pamuk Konseyi nin (UPK) ilk başvurusunu iki yıl önce yaptığı BCI Pamuk Sertifi kası nın 27 Şubat 2013 tarihinde kabul edildiği bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti: Özellikle son yıllarda büyük tekstil ve hazır giyim fi rmaları, müşterileri için daha farklı, daha özel ve daha sağlıklı ürünler sunmayı hedef ediniyorlar. Bu amaçla üretimin ilk basamağı olan pamuk tohumunun üretiminden başlayarak bazı kriterler getirdiler. Bu konseye üye fi rmalar, toprağı daha az işleyen, daha az su ve gübre kullanan, tarımda çocuk işçi çalıştırılmasının önüne geçen, kadın işçilerin haklarını belirleyen kurallara göre ve adlandırıldığı şekliyle Daha İyi Pamuk (BCI-Better Cotton Initiative) uygulamasıyla elde edilmiş ürünleri, üretim yaptırdıkları fi rmalardan istemektedirler. Tekstil ve hazır giyim sektöründe adından söz ettiren ülkemiz için de söz konusu uygulamalar geçerlidir. Türkiye de üretim yaptıran bazı uluslararası fi rmalar, BCI sertifi kalı pamuktan elde edilmiş iplikten üretilmiş ürünlerin yapımı konusunda Türk sanayicisinden talepte bulunmaktadır. BCI pamuk üretiminin ülkemizde olmaması nedeniyle, bu hammadde ihtiyacı fi rmalar tarafından, Mali, Brezilya, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden ithal ediliyor sezonunda ithalatımızın 762 bin ton civarında olduğunu düşünürsek, BCI uygulamasıyla pamuk üretiminin önemini, bu ithalat rakamının önümüzdeki yıllarda daha da artacağını görüyoruz. Katılım gönüllülük esasına dayanıyor Bu uygulamayla pamuğun Türkiye de TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kullanılabilir 112 kilometreküp suyu bulunan Türkiye nin su zengini bir ülke olmadığını belirterek, Başta tarım olmak üzere suyu ekonomik kullanmak zorundayız dedi. Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 kilometreküp olduğunu, bunun yaklaşık 40 kilometrekübünün içme suyu, sanayi ve sulama amaçlı kullanıldığını belirtti. Türkiye de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının, son nüfus rakamlarına göre 1481 metreküp olduğunu, bu rakamın 2023 yılında 1329 metrekübe ineceğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Bilinenin tersine Türkiye su zengini bir ülke değildir. Az miktarda su kıtlığı çeken ülkeler arasında yer almaktadır. Fakat nüfus artışı nedeniyle kişi başına kullanılabilir su miktarı yıllar itibarıyla gerilemiş, 1500 metrekübün altına inmiştir. Tarım, sanayi ve evsel su kullanım oranları, belli bir strateji doğrultusunda dağıtılmamaktadır. Ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya ortalamasından düşüktür. Gelecek nesillere yeterli suyun bırakılabilmesi için birtakım tedbirlerin alınması gerekmektedir. Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 29,6 kilometreküpü sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5 milyon hektarı teknik de yetiştirilebilecek olmasının son derece sevindirici bir haber olduğunu ve Birlik olarak desteklediklerini bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: BCI uygulamasıyla pamukta ekim alanları sürekli daralan ve daha fazla ithal eden ülke konumundan çıkarak, ilk olarak kendine yeter bir ülke sonrasında ise pamuk ihraç eden bir ülke konumuna gelmeyi umut ediyoruz. Bu uygulamada katılım gönüllülük esasına dayanmaktadır, sadece isteyen çiftçilerimiz bu pamuk ekimine katılım sağlayacak, ürettikleri pamuğu pazarlamaları daha kolay bir hale gelecektir. Önümüzdeki ekim dönemine yetiştirilmek istenilen BCI pamuk ilk olarak pilot birkaç ilimizde uygulanacak. Ardından ise tüm pamuk ekim alanlarımızın genelinde kabul göreceğine inanıyoruz. Bayraktar, BCI uygulamasının; bitki koruma, su, çevre, yaşam alanı, lif kalitesi, insan çalıştırma gibi kriterler içerdiğini bildirdi. ÇİFTÇİYE "TAKSİT" UYARISI Düny Su Günü ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulanabilir özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 2,9 milyon hektar düzeyindedir. Kuraklık riskini azaltmak için önlemler Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) ve Güneydoğu Anadolu Projesi ndeki (GAP) sulama projelerinin hayata geçirilmesiyle sulama alanlarının daha da artacağını vurgulayan Bayraktar, kıt olan suları verimli bir şekilde kullanmak ve kuraklık riskini azaltmak için önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Bayraktar, suyla ilgili diğer önerilerini şöyle sıraladı: Tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama sulama veya yağmurlama sulama sistemleri devreye sokulmalı ve yaygınlaştırma çalışmalarına ağırlık verilmeli, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca damlama ve yağmurlama gibi basınçlı sulama projelerine verilmekte olan sıfır faizli krediler artırılarak devam etmeli, Bazı suiistimalleri önlemek için projelerin uygulanması en az beş yıl takip edilmeli, Toprakta nem takipleri yapılmalı ve çiftçinin ihtiyacı olan sulama programı hazırlanmalı, Erozyon kontrolü, ormanların korunması ve ağaçlandırma çalışmalarına gereken önem verilmelidir.

13 Yıl:5 Sayı: 50 MART DÜNYADA GIDA FİYATLARI Bayraktar: Dünyada gıda fiyatları 2011 deki zirvenin altında kalsa da, yüksek seyretmeye devam ediyor. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, dünyada gıda fi yatları 2011 deki zirvenin altında kalsa da, yüksek seyretmeye devam ettiğini bildirerek, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü nün (FAO) 2000 yılında 90,4 düzeyindeki gıda fi yat endeksi, 2011 de 227,6 ya çıktıktan, 2012 yılı Haziran ayında 200,4 e düştükten sonra, Eylül 2012 de 215,7 ye yükseldi. Endeks, bu yılın Şubat ayında 210,2 oldu dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, gıda fi yat endeksinin yüzde 132,5, et fi yat endeksinin yüzde 85,5, mandıra ürünleri fi - yat endeksinin yüzde 112,8, hububat fi yat endeksinin yüzde 187,9, yağ fi yat endeksinin yüzde 204, şeker fi yat endeksinin yüzde 123,3 arttığı bilgisini verdi yılında 90,4 olan gıda fi yat endeksinin 2008 yılında 199,8 e yükseldiğini, 2009 yılında 156,9 a inen endeksin 2010 yılında 185,3 e, 2011 yılında ise 227,6 ye çıktığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: 2012 yılında gıda fi yat endeksi 211,7 ye indi. Haziran 2012 de 200,4 e kadar inen endeks, Eylül ayında 215,7 ye ulaştı. En son 2013 yılı Şubat ayında da 210,2 oldu. Et fi yat endeksi 2000 yılında 95,8 idi yılında 153,2 ye çıktı. Kriz yılı 2009 da 132,9 a inen et fi yat endeksi, 2010 yılında 152,2 ye, 2011 yılında 176,6 ya çıktı yılında 174,9, Şubat 2013 de ise 177,7 oldu. Mandıra ürünleri fi yat endeksi 2000 yılında 95,4 dü de 219,6 ya çıktı yılında 141,6 ya geriledi da yeniden 200,4, 2011'de 220,5, 2012 de 188,6, Şubat 2013 de ise 203 oldu yılında 116,1 olan şeker fi yat endeksi, 2002'de 97,8 e indi yılında 209,6 a çıkan, 2007 de 143 e inen, 2008 de 181,6, 2009 da 257,3, 2010 da 302 olan 2011 yılında 368,9 a kadar çıkan endeks, 2012 yılında 305,7 ye indi. Endeks 2013 Şubat ayında 259,2 oldu. En fazla artış hububat ve yağda Bu dönemde en fazla artışın hububat ve yağ fi yatlarında görüldüğünü vurgulayan Bayraktar, Tahıl fi yat endeksi 2000 yılında 85,2 idi yılına kadar endeks yüzde 179,1 artarak 237,8 ye çıktı. Tahıl fi yat endeksi 2009 yılında 173,7 ye indi. Endeks, 2010 yılında 182,6 ye, 2011 yılında 246,8 e çıktı yılında 240,9 olan endeks, 2012 yılı Eylül ayında 262,6 ya kadar çıktıktan sonra, 2013 yılı Şubat ayında 245,3 oldu. Yağ fi yat endeksi ise 2000 yılında 67,8 iken, 2008 yılında 227,2 ye çıktı da 150,9 a inen, 2010 da 194,2 e, 2011 de 252,3 e kadar çıkan endeks, 2012 yılında 225,3, 2013 Şubat ayında 206,1 oldu dedi. Tüm dünyada tarımda üretici kesimi sıkıntılar yaşarken, tüketicinin yüksek gıda fi yatlarıyla karşı karşıya kalmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını bildiren Bayraktar, gıda fi yatlarının yüksek seyretmesinin 1 milyara yakın insanın açlık çektiği yoksul ülkeler için çok büyük bir sorun olduğunu kaydetti. Bayraktar, yoksul ülkelerin, en temel gıda olan tahılda ihtiyaçlarını karşılayacak ithalatı bile yüksek fi yatlar nedeniyle yapmakta zorlanmalarının dünya için utanılacak bir durum olduğunu vurguladı. Tarım ve gıdanın, dünya nüfusundaki artış, gelir seviyesindeki yükselmenin getirdiği gıda alışkanlıklarının değişmesi, özellikle gelişmiş ülkelerde neredeyse israf düzeyine ulaşmış tüketim nedeniyle çok büyük önem kazandığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: 1800 lü yılların başında 1 milyar olan dünya nüfusu, günümüzde 7 milyarı aşmıştır. 200 yılda 7 ye katlanan dünya nüfusuna her yıl, yaklaşık bir Türkiye eklenmektedir. Dünyamızda 1 milyara yakın insan da yeterli gıdaya ulaşmaktan uzak, açlığın pençesindedir. Buna karşın 1,2 milyar insan da obez sınıfındadır. Oysa, dünyamızda tarım toprakları, tatlı su kaynakları sınırlı. 510 milyon kilometrekare olan dünya yüzölçümünün 149 milyon kilometrekaresi kara alanlarından oluşuyor. Bu alanın da 15,2 milyon kilometrekaresi işlenen tarım ve uzun ömürlü bitki alanlarından (ormanlar hariç) meydana geliyor. Bir diğer ifadeyle, toplam karasal alanın yaklaşık yüzde 10,2 si kullanılarak, 7 milyarı aşkın nüfus beslenmeye çalışılıyor. Dünyamızda refah arttıkça gıda tüketimi de artıyor. Gelecekte gıdaya ulaşmak gittikçe zorlaşacak. Zaten gıda fi yatları da son yıllarda olağanüstü arttı. FAO nun gıda fi yat endeksi bunu açıkça gösteriyor. Gelecekte de temel gıda ürünlerinde fi yat artışlarının devam etmesi beklentiler dahilindedir. Dünya gıda açığını kapatabiliriz Türkiye nin, tarımdaki yapısal sorunları çözmesi, toprak, su kaynaklarını iyi değerlendirmesi, gerekli olan teknolojiyi kullanması durumunda, dünya gıda açığını kapatabilecek ender ülkelerden biri olarak ortaya çıkacağına vurgu yapan Bayraktar, Bunun için yeterli tarım alanlarına sahip durumdayız. Rahatlıkla, çevre ülkelerin gıda açığını kapatabiliriz. Tarım ve gıda üretiminde kendine yeten, çevresindeki ülkelerin gıda açığını kapatan ülkemizin, hem bölgesinde hem de dünyada eli daha da güçlenecektir dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın, mevsim etkileri nedeniyle faaliyetlerin en aza indiği Aralık ayında bile 5,7 milyon istihdam yarattığını bildirerek, Tarımda istihdam, Aralık ayında, 2011 in aynı ayına göre, 87 bin kişi artarak 5 milyon 686 bin kişi oldu dedi. Bayraktar yaptığı açıklamada, Aralık'ta toplam istihdamın, 2011 in aynı ayına göre, 1 milyon 88 bin artarak, 24 milyon 766 bine çıktığını belirtti. Bu dönemde hizmetler sektöründe istihdamın 719 bin, sanayide 156 bin, inşaatta 135 bin, tarımda 87 bin arttığını bildiren Bayraktar, Ocak'ta 5 milyon 416 bine inen tarımdaki istihdamın Şubat'ta 5 milyon 427 bine, Mart ta 5 milyon 613 bine, Nisan da 6 milyon 11 bine, Mayıs ta 6 milyon 363 bine, Haziran da 6 milyon 555 bine, Temmuz'da 6 milyon 638 bine yükseldiğini kaydetti. Tarımdaki istihdamın Ağustos ayında 6 milyon 564 bine, Eylül de 6 milyon 502 bine indiğini bildiren Bayraktar, mevsim şartlarının etkisiyle Ekim ayında 6 milyon 322 bine, Kasım ayında 6 milyon 27 bine, Aralık ayında 5 milyon 686 bine düştüğünü belirtti. TARIMIN ARALIK İSTİHDAMI 5,7 MİLYON Tarımdaki istihdamda artış var Aralık ayında hizmetler sektörünün 12 milyon 577 bin, tarımın 5 milyon 686 bin, sanayinin 4 milyon 856 bin, inşaat sektörünün ise 1 milyon 647 bin kişiye istihdam yarattığı bilgisini veren Bayraktar, Tarım, mevsim şartlarının etkisinin görüldüğü Aralık ayında bile sanayiden 830 bin daha fazla kişiye istihdam sağladı. Sanayi ve inşaatın toplam istihdamı 6 milyon 503 bin kişiyle tarımdan sadece 817 bin fazla dedi. Bayraktar, Aralık ayında, geçen yılın Aralık ayına göre, hizmetlerin payının 0,7 puan artarak yüzde 50,8 e, inşaatın payının 0,3 puan artarak yüzde 6,7 ye çıktığını, buna karşın sanayinin payının 0,2 puan azalmayla yüzde 19,6 ya, tarımın payının ise 0,6 puan azalmayla yüzde 23 e indiğini, payının azalmasına karşın tarımdaki istihdamda azalma bir yana artış görüldüğünü vurguladı. Tarım işsizliği 2,3 puan düşürüyor Türkiye de işsiz sayısının Aralık ta 2 milyon 790 bin kişi olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Tarım, 5 milyon 686 bin kişiye iş sağlayarak, işsizliğin daha da artmasını yüksek seviyelere çıkmasını önledi. Hizmetlerin ardından ikinci büyük istihdam kapısı olmaya devam etti. Aralık ayı işsizlik oranı yüzde 10,1 oldu. Tarım dışı işsizlik ise yüzde 12,4. Tarımı dışarıda tutarsak Aralık ayı işsizlik rakamı yüzde 10,1 değil yüzde 12,4 çıkıyor. Hizmetlerin ardından istihdamda ikinci olan tarım, yüzde 12,4 olan işsizliği 2,3 puan düşürerek yüzde 10,1 e çekti. Son bir yıllık dönemde mevsimsel oynamalar nedeniyle tarımın istihdamdaki payının yüzde 23,1 ile yüzde 26 arasında değiştiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Mart ayında, Ocak ayına göre 0,5 puan artışla yüzde 23,6 ya çıkan istihdamda tarımın payı, Nisan ayında 0,8 puan artışla yüzde 24,4 e, Mayıs ayında ise 0,8 puan artışla yüzde 25,2 ye, Haziran ayında 0,4 puan artışla yüzde 25,6 ya, Temmuz ayında 0,4 puan artışla yüzde 26 ya, Ağustos ta 0,1 puan azalışla yüzde 25,9 a, Eylül de 0,4 puan azalışla yüzde 25,5 e, Ekim ayında ise bir önceki aya göre 0,7 azalmayla yüzde 24,8 e, Kasım ayında ise Ekim ayına göre, 1 puan azalmayla yüzde 23,8 e, Aralık ayında ise 0,8 azalmayla yüzde 23 e indi. Bu rakam 2011 in Aralık ayında yüzde 23,6 düzeyindeydi. Geçen yıl tarım, Eylül ayında 1 milyon 768 bin, Ekim ayında 1 milyon 635 bin, Kasım ayında 1 milyon 289 bin daha fazla istihdam yarattı. Kış aylarında bile tarım, sanayiden yüz binlerce kişi daha fazla istihdam sağladı Aralık ayında 899 bin, 2012 Ocak ayında 732 bin, Şubat ta 743 bin, Mart ta 893 bin, Nisan da 1 milyon 219 bin, Mayıs ta 1 milyon 603 bin kişi, Haziran da 1 milyon 795 bin kişi, Temmuz da 1 milyon 861 bin kişi, Ağustos ta 1 milyon 818 bin kişi, Eylül de 1 milyon 767 bin kişi, Ekim de 1 milyon 590 bin kişi, Kasım da 1 milyon 214 bin kişi daha fazla istihdam yarattı. En son Aralık ayında da tarım, sanayiden 830 bin kişi daha fazla istihdam sağladı. Bayraktar, hizmetler sektörünün ardından en önemli istihdam alanı olan tarımın, diğer sektörler içinde de çok büyük bir ağırlığı olduğunu hatırlattı.

14 14 Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 Ahmet Bahadır Sezgin TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Osmaniye Odası Başkanı Günümüzde çiçek artık sadece süs değil, para kazandıran, gelir getiren bir tarım faaliyetidir. Dünyada da pek çok ülke bunun farkına varmış ve çiçekten para kazanır duruma gelmiştir. Kolombiya nın yıllık çiçek satışından geliri 500 milyon doları aşmıştır. İsrail çölde çiçek yetiştirip satarak 200 milyon dolar gelir sağlamaktadır. Hollanda, tüm Avrupa ülkelerine çiçek satmaktadır. Türkiye de de süs bitkisi üretimi ve ticareti hızla gelişmektedir. Süs bitkisi ihracatı milyon doları bulmuştur. Türkiye de süs bitkisi üreticisinin eline geçen para 1998 yılında milyon dolardır. Bunun yarısı kesme çiçek üreticilerine, diğer yarısı da iç ve dış mekan süs bitkisi üreticilerine gitmiştir. Türkiye de 6-7 bin çiçek üreticisi, 10 binden fazla çiçekçi esnafı bulunmaktadır. Ülkemizde ticari amaçlı süs bitkisi üretimine Yalova da başlanmıştır. İşletme arazilerinin %74,6 sı süs bitkisi üretimine ayrılmaktadır. Yalova, İzmir, Bursa ve Antalya daki süs bitkileri işletmeleri diğerlerine göre daha ihtisaslaşmış işletmelerdir. Süs Bitkisi Yetiştiriciliği ve Kesme Çiçek Sektörü Dünyada yaklaşık 50 ülkede kesme çiçek üretimi yapılıyor. Türkiye, mevcut iklim ve coğrafi yapısıyla, kesme çiçek üretimi açısından büyük olanaklara sahip ülkelerin başında geliyor. Ülkemizde ticari anlamda çiçek üretimi ve pazarlaması 1940 lı yıllarda başladı. Halen süs bitkisi üretimi yapılan illerin sayısı 20 dir. Türkiye de, 2000 yılı itibariyle süs bitkilerine ayrılan sera 15 bin dekar civarında. Süs bitkileri üretimi yapılan alanın yüzde 53 ünde kesme çiçek üretimi yapılıyor. Kesme çiçek üretim alanlarında birincilik, yüzde 28 le İzmir de. İzmir i sırasıyla Antalya, İstanbul ve Yalova takip ediyor. Antalya üreticileri ağırlıklı olarak dış pazara üretim yaparken, İzmirli üreticiler hem iç hem de dış pazara yönelik çalışıyor. Kesme çiçek üretimine ayrılan ve dekarı aşan alanın, üçte ikisi örtülü alan. Bunun yüzde 12 sini cam seralar, yüzde 88 ini ise plastik örtülü seralar oluşturuyor. Türkiye de kesme çiçek üretiminin yüzde 30 u açık alanlarda yapılıyor. Türkiye de yaklaşık 5 bin aile kesme çiçek üretimiyle uğraşıyor. Üretim yapan işletmeler, uzun yıllar boyunca, arazileri değerlendiren, küçük aile işletmeleri olarak faaliyetlerini sürdürdü. Günümüzde de iç pazara üretim yapan, ürünlerini çiçek kooperatifl eri aracılığıyla pazarlayan işletmelerin çoğunluğu, küçük aile işletmeleri niteliği taşıyor. Kesme çiçek işletmelerinin yapısı 1975 lerden sonra değişmeye başladı. Öncelikle İzmir deki işletmeler büyüdü. Böylece küçük aile işletmelerinden, daha büyük ölçekli ticari işletmelere dönüşüm oldu. Antalya da 1985 de kesme çiçek ihracatının başlamasıyla birlikte ihracat amacıyla üretim yapan büyük ölçekli, dünya standartlarını yakalayan modern işletmeler ortaya çıkmaya başladı. Türkiye de kesme çiçeğin yurtiçi pazarlaması, çiçekçilik kooperatifl eri üzerinden yapılıyor. Şu anda Türkiye de merkezi İstanbul da bulunan iki kooperatif bulunuyor. Çiçekçilik kooperatifl erinin 14 ildeki 20 çiçek mezatında, yaklaşık 6000 civarındaki çiçek üreticisinin çiçekleri, çiçekçi esnafına satılıyor. Kesin rakamlar olmamakla birlikte Türkiye de 9 binin üstünde çiçekçi esnafı var ve bunların yarısına yakını İstanbul da faaliyet gösteriyor. TR6 Akdeniz Bölgesi kesme çiçek üretimi Bölgede kesme çiçek türlerinden en fazla Sprey ve Standart Karanfi l, Gerbera, Gül, Gypsophilla, Solidago, Krizantem ve Gladiol üretilmektedir. Ayrıca son yıllarda Lisianthus, Frezia, Lilium, Statice, Şebboy gibi türler yanında arajmanlarda kullanılmak üzere Okaliptus, Asparagus, Ruscus, Casuarina gibi türler de yetiştirilmeye başlanmıştır. Bölgede 2003 yılı kesme çiçek üretim alanında yüzde 70 lik bir payla karanfi l ilk sırayı almakta ve üretilen karanfi lin %90 dan fazlası ihraç edilmektedir. Bunu %20 ile Gerbera, %2,8 ile Gül, %2,1 ile Gypsophilla, %1 ile Solidago izlemektedir. Kesme çiçek üretimi bakımından önde gelen TR61 Antalya ilinde üretim döneminde, ithalatı ve ihracatı ile uğraşan 46 fi rma mevcuttur li yıllarda üretim sözleşmeli üretici modeli ile başlamış, daha sonra ortakçılık sistemi gelişmiş, yıllarında ise sektördeki karlılığın ve verimliliğin düşmesinden dolayı daha verimli bir model olan dal başı sistemine geçilmiştir. Dal başı sistemine göre ihracatçı fi rmalar tüm girdileri karşılamakta ve işçi ailesi kaliteli ürettiği dal başına ücret almaktadır. Bu sistem ile kalite ve verimlilik artarak birim alandan ihracata giden dal sayısı yükselmiştir. Kesme çiçek üretimi esasen sadece çiçek üretimi ve ihracatı ile sınırlı değildir. Doku kültürü ve çeşit ıslahından sera konstrüksiyonu ve çiçek paketlemeye ve ambalaj malzemeleri imalatına kadar uzman birçok konu çiçek endüstrisinin bir yan dalı haline gelmiştir. Hollanda, İsrail, ABD gibi çiçekçilikte en ileri teknolojiye sahip ülkeler bu sektördeki gelirlerinin, cirolarının ve istihdamın önemli bir bölümü çiçek yetiştiriciliğinden değil, çiçek üretimi ile doğrudan ilişkili ve bu sektöre özgün yan sanayi üzerinden sağlamaktadır. Kesme çiçek sektörünün TR6 Akdeniz Bölgesinde yer alan Antalya ilinde ekonomik önemi büyüktür. Burada, örtü-altı ve açık tarlada dekara yıl boyunca 1,5 işçi istihdam edilmektedir. Sektörde, yan sanayi kollarıyla beraber ortalama 10 bin işçi çalışmakta olup; en son üretim teknikleri kullanılmaktadır. Sektörün geçmişi 15 yıl olmasına rağmen; özellikle damlama, yağmurlama ve sisleme teknikleri, yaprak ve sıvı gübre uygulamaları, toprak ilaçlamaları, toprak ve yaprak tahlilleri ve son yıllardaki topraksız tarım uygulamaları gibi modern tarım tekniklerine öncülük etmiş, bu tekniklerin diğer tarım kollarına da yayılmasına yardımcı olmuştur. İlde kesme çiçek genellikle örtü-altında plastik seralarda yetiştirilmekte ve sera yapımında kullanılan demir, boya, plastik gibi malzemelere talep her geçen gün artmaktadır. Bunun sonucunda da imalat ve montaj sanayi kolları gelişmiştir. Ayrıca elektrik, makine yan sanayi (hidrofor, dalgıç pompa, soğutucular, jeneratör, sulama, ilaçlama, gübreleme, iklim sistemleri otomasyon aletleri, bilgisayar v.s) ambalajlama, paketleme ve nakliye sektörünün de gelişmesini sağlamıştır. Bu sektörlerin gelişmesi ile de iş hacmi artmış ve işçi istihdamı çoğalmıştır. İhracat 2003 yılı Türkiye kesme çiçek ihracatı dal olup, karanfi l 1. sıradadır. İhraç edilen karanfi l dal ile %95 paya sahiptir. Bunu gerbera ve gül izlemektedir. Kesme çiçek ihracatında en önemli pazarlarımız sırasıyla İngiltere, Yunanistan, Rusya, Romanya, Hollanda, Japonya ve Ukrayna dır. Bölgemizin ekonomik hayatında üretim, tüketim, iç piyasa ve ihracatta büyük önem taşıyan ve alternatif üretim niteliğinde olan süs bitkileri alım satımlarının organize ve disipline edilmesi, üreticilerin ihracata yönelik ürünlerini rahatlıkla satabilmesi, iyi ve kaliteli ürüne yüksek fi yatın ödenmesi, alıcıların fi rma fi rma dolaşarak ürün temin etme yerine, ürünlerin bir merkezde kalite kontrollerinden geçerek ve alıcı rekabeti sağlanarak satılmasına imkan veren bir ortam olan mezat ile mümkündür. Bu nedenle Antalya ilinde uluslararası mezat kurulması için çalışmalar devam etmektedir. Ülkemiz, pazar olarak kesme çiçeğe doymuş değildir. Kişi başına kesme çiçek tüketimi çok düşüktür. Özellikle İhracatın fazla olduğu kış aylarında iç piyasa fi yatları yükselmekte, arz miktarı düşmektedir. Ayrıca nakliyedeki darboğazlar da eklendiğinde kesme çiçek ihracatımız olumsuz etkilenmektedir. Mustafa Gürmen Menderes Odası Başkanı İlçemiz ekonomisinde önemli yeri olan örtü altı yetiştiriciliğinde, örtü alanlarının % 21 inde kesme çiçek üretilmektedir. Kesme çiçek yetiştiriciliği; Menderes merkezde yoğunlaşmış, merkeze sınır olan Develi ve Küner köylerinde de kesme çiçek yetiştiricileri bulunmaktadır. Bu tarımsal faaliyet dalı 360 çiftçi ailesi ve toplam 2 bin civarında kişiye istihdam sağlamaktadır.130 kesme çiçek üreticisi Çiftçi Kayıt Sisteminde kayıtlıdır. Balçova'dan Menderes'e taşınan serüven Başta gül ve karanfi l olmak üzere, kasımpatı, gerbera, lisianthus, glayöl ve starliçya yetiştiriciliği yapılan türlerdendir. İlçemizde kesme çiçek yetiştiriciliği 1980 li yıllardan sonra Balçova'da bu faaliyeti yapan üreticilerin ilçemize göç etmeleri ile başlamış, her geçen gün üretim sahaları artarak bugünkü duruma gelinmiştir. Kesme çiçek yetiştiriciliğinde pazarlama; yetiştiricilerin ortağı olduğu S.S. Flora Çiçekçilik Üretim ve Pazarlama Kooperatifi tarafından yapılmaktadır. Yetiştirilen kesme çiçekler Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Ukrayna ve Rusya gibi ülkelere ihraç edilmektedir. Menderes İlçesi Örtü Altı Kesme Çiçek Yetiştiriciliği Kesme çiçekler genellikle kış aylarında (Kasım-Mayıs) yüksek fi yatla satılırlar. Bu nedenle kesme çiçekleri kış aylarında kesilecek şekilde yetiştirilmelidir. Birçok çiçek türünde dikimden veya uç kırımından sonra kesime kadar geçen zaman araştırmalarla buluşmuştur. Ekim-dikim buna göre ayarlanır. Lale, Frezya, iris gibi soğanlı bitkilere özel sıcaklıklarda muamele edilerek normal mevsimden 1,5-2 ay önce çiçek açmaları sağlanır. Özel günlerin önemi yüksek Kesme çiçek üretiminde Öğretmenler günü, Sevgililer günü, Anneler günü gibi özel günlere odaklanılmaktadır. Bu dönemlerde oluşan fi yatlar üreticileri memnun etmekle birlikte, diğer zamanlarda maliyetlerin çok altında ürün satışları yapılabilmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı birçok tarımsal ürüne destekleme yaparken, kesme çiçek yetiştiriciliği bu kapsama alınmamıştır. Destekleme ile birlikte çiftçimiz bir nebzede olsa gelir elde edebilecektir. Girdi fiyatları yüksek satış fiyatları ise istikrarsız Diğer tarımsal faaliyetlerde olduğu gibi, kesme çiçekçilikte de karşılaşılan en önemli sorunlar; girdi fi yatlarının çok yüksek olması ve satış fi yatlarının istikrarsız seyretmesidir. Yetiştiricilikte üretim maliyetini oluşturan unsurların en önemlilerinden biri de sulamada kullanılan elektrik enerjisi tutarlarıdır. Diğer tarımsal alanlarda yapılan sulamada kullanılan elektrik enerjisi, tarımsal sulama tarifesi üzerinden değerlendirilmesine rağmen, Elektrik İdaresi tarafından örtü altı yetiştiricileri bu kapsamda değerlendirilmemektedir. İlçemizde kesme çiçekçiliğin gelişmesi ve adının duyurulması amacıyla 4 yıldan beri Mayıs aylarında çiçek festivali düzenlenmektedir.

15 Yıl:5 Sayı: 50 MART Aysun Çilingiroğlu TZOB Teknik Müşaviri Günümüzde çiçek artık sadece süs bitkisi değil, para kazandıran, gelir getiren bir tarım faaliyetidir. Dünyada da pek çok ülke bunun farkına varmış ve çiçekten para kazanır duruma gelmiştir. Süs bitkileri sektörü son yıllarda dünyada pek çok ülkede ve Türkiye de önemli gelişmeler göstermiştir. Süs bitkileri içerisinde en çok üretilen çeşit artan talep miktarına paralel kesme çiçeklerdir. Günümüzde hemen her ülkede çiçek yetiştirilmektedir. Ancak ticari anlamda kesme çiçek üretimi 50 den fazla ülkede yapılmaktadır. Türkiye, mevcut iklim ve coğrafi yapısıyla, kesme çiçek üretimi açısından büyük olanaklara sahip ülkelerin başında gelmektedir. Kesme çiçek sektörü yarattığı istihdam ve ihracat hacmi dolayısıyla birçok ülkenin ekonomisinde giderek artan bir etki yaratmaktadır. Ülkemizde süs bitkileri sektörünün gelişmesi, dünya ülkelerine benzer şekilde kentleşme olgusunun hızlandığı 1940 lı yıllarda İstanbul ve çevresinde başlamış, daha sonra uygun iklimsel özelliklere sahip olan Ege ve Akdeniz Bölgelerine genişlemiştir. Ülkemizde kesme çiçek sektörünün gelişmesinde uluslararası kuruluşlarla yapılan işbirliklerinin katkısı da etkili olmuştur ve 1980 li yıllarda FAO ve Dünya Bankası süs bitkileri üretiminin gelişmesini sağlamak için çeşitli araştırma projelerini desteklemişlerdir. Böylece bazı yeni çiçek türlerinin üretilmesi, yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi sağlanmıştır li yılların ortalarında Türkiye nin dışa açılma politikasıyla kesme çiçek üretiminde önemli değişiklikler olmuştur. Bazı fi rmaların iklim koşulları ve ulaşım imkânları göz önüne alınarak Antalya da üretime başlamaları ve yüksek kalitede çiçek elde etmeleri üreticilerin ilgisini arttırmıştır de bir fi rmanın yurtdışına karanfi l ve gerbera göndermesi Antalya yı Türkiye nin ilk kesme çiçek ihraç eden şehri yapmıştır. Bu olay Türkiye de süs bitkileri üretimi açısından dönüm noktası olmuş ve kesme çiçek üretimi hem iç piyasaya hem de dış piyasaya yönelik olarak gelişmeye başlamıştır. Zamanla kesme çiçeğin önemli bir ihraç ürünü ve gelir kaynağı olması üretim için uygun koşullara sahip diğer illerin de ilgisini çekmiş ve kesme çiçek üretimi ülke genelinde yayınlaşmıştır. Kesme çiçek sektörü üretim, pazarlama ve ulaştırma aşamalarında yaşanan bazı sorunlara rağmen özellikle son yıllarda Türkiye de önemli gelişmeler kaydetmiştir. Türkiye de 28 ilde süs bitkileri üretimi yapılmaktadır. Üretimin en fazla yapıldığı iller sırasıyla İzmir, Sakarya, Antalya, Yalova, Bursa ve Isparta dır. Antalya ve İzmir kesme çiçek üretiminde en önemli illerdir. Marmara ve Ege Bölgesinde (İstanbul, Yalova, İzmir, Aydın) yapılan kesme çiçek üretimi genellikle iç pazara yöneliktir. Antalya bölgesinde ise çoğunluğu seralarda olmak üzere yüksek kaliteli ve ihracata yönelik üretim yapılmaktadır. Sakarya, Yalova, İstanbul, Adana, Osmaniye iç ve dış mekan bitkileri üretiminde önemli yere sahiptir. Sakarya bölgesi de istatistiklerde görülmeyen ama son 5 yıldır çok önemli dış mekan süs bitkileri üretimi yapılan bir bölgedir. Bu bölgede üretimin ihracata yönelik konumlandırıldığı 500 hektara yakın üretim alanı bulunmaktadır. Özellikle Sakarya merkez olmak üzere Arifi ye, Sapanca, Pamukova ilçelerinde yoğun üretim alanları görülmektedir. Ülkemizde süs bitkileri sektörü üretim alanları açısından (2002 / 2011 yılları arasında) en yüksek oranda (% 337) değişim dış mekân süs bitkileri faaliyet alanında olmak üzere toplamda % 149 oranında büyümüştür. Başka bir ifade ile 2002 yılında da olan süs bitkisi toplam üretim alanı da artışla da yükselmiştir yılı verilerine göre süs bitkisi üretim alanlarının %23 ü kesme çiçeklere, %2 si iç mekân süs bitkilerine, %73 ü dış mekân süs bitkilerine, %2 si çiçek soğanları yetiştiriciliğine ayrılmıştır. Kesme çiçek üretiminde yüzde 58 lik payla Karanfi l üretimi birinci sırada yer almaktadır. Karanfi l üretimini sırasıyla yüzde 12 lik payla Gerbera ve yüzde 10 luk payla kesme gül izlemektedir. Türkiye genelinde kesme çiçek tüketiminin ve ticaretinin tamamı tüketicilerin yoğun yaşadığı şehirlerde (yarısına yakını İstanbul, diğer yarısı da Ankara başka olmak üzere diğer şehirlerde) gerçekleşmektedir. Türkiye de kesme çiçeğin yurtiçi pazarlaması, çiçekçilik kooperatifl eri üzerinden yapılmaktadır. Şu anda Türkiye de merkezi İstanbul da bulunan iki kooperatif bulunmaktadır. Çiçekçilik kooperatifl erinin 14 ildeki 20 çiçek mezatında, yaklaşık 6000 civarındaki çiçek üreticisinin çiçekleri, çiçekçi esnafına satılmaktadır. Kesin rakamlar olmamakla birlikte Türkiye de 9 binin üstünde çiçekçi esnafı vardır ve bunların yarısına yakını İstanbul da faaliyet göstermektedir. İç tüketimde en çok tüketilen türler kırmızı karanfi l ve güldür. Bununla birlikte ülkenin batı ve doğu bölgeleri arasında tüketilen çiçeklerin türlerinde ve renklerinde farklılıklar bulunmaktadır. Batıda daha çok beyaz, sarı ve kırmızı renkli gerbera, gül ve krizantem tüketilirken, doğuda kırmızı gül ve kırmızı karanfi l tüketimi fazladır. Türkiye süs bitkileri ihracatındaki ana ürün grupları canlı bitkiler (iç ve dış mekan bitkileri, fi deler, fi danlar), kesme çiçekler, çiçek soğanları, yosunlar ve ağaç dallarıdır. Türkiye den süs bitkileri ihracatı 20 yıl önce başlamıştır ve her yıl düzenli gelişim göstermektedir yılı ihracat rakamlarına göre Türkiye süs bitkileri ihracatının % 47 sini kesme çiçekler oluşturmaktadır. Kesme çiçekleri sırasıyla canlı bitkiler (%39), yosun ve ağaç dalları (%11) ve çiçek soğanları (%3) izlemektedir. Süs bitkileri ihracatında en önemli payı kesme çiçekler almaktadır. Son yıllarda yayla bölgesinde başlayan ihracata yönelik üretim sayesinde yıl boyu yüksek kaliteli çiçek ihracatı yapılmasına olanak sağlanmaktadır. Karanfi l, gerbera, krizantem, gypsophila (bahar yıldızı), solidago (altın başak), lilium, lisianthus, ranunculus (düğün çiçeği, horozayağı), anemone ve değişik türlerde yeşilliklerden oluşan kesme çiçekler toplam süs bitkileri ihracatının yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Son yıllarda süs bitkileri çelik ve köklü fi deleri ile çelenk, yeşillik ve hazır buket üretim ve ihracatı da gelişmektedir. Türkiye üretim artışına rağmen kesme çiçek ticaretinden büyük bir pay alamamaktadır. Kesme çiçek ihracatının dolayısıyla da gelirlerin artmasında ihracat sezonunun uzamasının etkisi olduğu açıktır. Önceki yıllarda ihracat sezonunun Ekim- Mayıs aylarını kapsaması ihracatın önündeki en büyük engellerden biriydi. Isparta ilinde yaz aylarında da kesme çiçek üretiminin başlamasıyla ihracat sezonu Ağustos ayına kadar uzamış ve bu süre artışı Türkiye nin dış pazarda daha iyi bir yer edinmesini sağlamıştır. Süs bitkileri sektörü % 95 oranında yüksek katma değer ve yüksek istihdam yaratan bir sektördür. Sektörün sadece ihracat kısmında 25 bin kişi istihdam edilmekte olup, sektördeki dolaylı istihdam ise yaklaşık kişidir. Sektör ülkedeki sosyal yapıya da yeni iş alanlarının yaratılması ve istihdam edilen kesimlere barınma ve eğitim imkanları sağlanması ile katkı sağlamaktadır. Kaynaklar: 1. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kesme çiçek üretimi ve ticareti (Hüsniye Doldur-İst. Üni. Ed. Fak. Coğ. Böl.) Osman Bağdatlıoğlu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye de kesme çiçekçilik hem üretim hem ihracat açısından son yıllarda büyük atılım yaptı. Süs bitkileri ihracatımız her yıl düzenli artış göstererek 2012 yılında toplam 73 milyon dolar oldu. İhracatın % 42 sini oluşturan kesme çiçeklerde ise ihracatımız 30 milyon dolara ulaştı. İhracat pazarlarımız bu yıl da genişlemeye devam etti yılında 50 den fazla ülkeye 320 milyon dal çiçek gönderildi. Hollanda, İngiltere, Almanya, Rusya ve Ukrayna kesme çiçekte en önemli pazarlarımız oldu. Gelişmeler kesme çiçekçiliğin ekonomide de önemli bir sektör olarak yer edinmeye başladığını gösteriyor. Türkiye de ihracatta olduğu kadar artık iç pazarın ve tüketimin geliştirilmesi de önem kazanıyor. Dünya üzerinde gelişmiş Türkiye'de Kesme Çiçekçilik ülkelere bakıldığında çiçek tüketimi kişi başı yıllık eurolara ulaşırken, ülkemizde hala kişi başı tüketim 1-2 euro gibi düşük bir seviyede gerçekleşmektedir. Dünya üzerinde çevre bilinci, doğaya verilen önem giderek artmaktadır. Yeşil temalar artık ön planda tutulmakta, insan ve çevre sağlığı için bitkilerin rolü vurgulanmaktadır. Bu sebeple artık çiçek ve bitkilerin de lüks bir tüketim maddesi olarak düşünülmemesigerekmektedir. Tüketici de bilinçlenmeli, çiçek veya saksı bitkisi satın alırken, kaç aileye ekonomik kazanç olarak geri döndüğü de düşünülmelidir. Dünyada süs bitkileri sektörüne baktığımızda toplam 18 milyar dolarlık bir ticaret hacmi olduğunu buna karşın Türkiye nin sektördeki payının binde 2 gibi düşük bir seviyede bulunduğunu görüyoruz. Sektörümüzdeki önemli üreticilerden olan İtalya, İspanya gibi rakip ülkelerin yüksek maliyetler nedeniyle üretimi bıraktıklarını görmekteyiz. Türkiye de ise üretim ve ihracat tam tersi bir olumlu artış gösteriyor. Sektörde önemli ithalatçılardan olan Almanya nın kesme çiçek ithalatı 3 milyar dolar iken, yakın komşumuz Rusya nın 750 milyon dolar ithalatı varken; Türkiye nin bu ülkelere ihracatı pazar payının ancak % 0,2 sini karşılıyor. Bu rakamlar değerlendirebileceğimiz büyük bir potansiyel bulunduğunu gösteriyor. Rakip ülkelere bakıldığında, Türkiye ile aynı zamanda ihracata başlayan Kenya, Etiyopya gibi ülkelerin verilen teşvikler ve organize tarım bölgeleri sayesinde milyar dolarlık hacimlere ulaştığı görülmektedir. Bu ülkelerde hükümetler sektöre, uygun ve ucuz arazi sağlanması, vergi indirimleri uygulanması, üretimde kullanılan ekipman, makine gibi demirbaşlarda vergi muafi yeti uygulanması ve bankalar tarafından sektöre kredi kolaylıkları sağlanması yoluyla destek vermektedirler. Türkiye de sektör kendi olanaklarıyla büyümektedir. Bu nedenle devletin kesme çiçek sektörüne destek vermesi, sektörün dünya ile rekabet edebilmesi açısından çok önemlidir. Sektörümüzün 2023 yılı hedefi ni 500 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmesi ve 300 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanması olarak belirledik. 500 milyon dolar ihracat hedefi mizi gerçekleştirdiğimizde dünya ticaretinden sektörde aldığımız payı binde 2 den yüzde ikiye yükseltmiş olacağız. Bu hedefi yakalayabilmek adına ihracatımızdaki artışların sürdürülebilir olması bize umut veriyor.

16 16 Mustafa Yavuz Serik Odası Başkanı Türkiye, süs bitkileri yetiştiriciliğindeki iklimsel ve coğrafi koşulları, pazar ülkelere yakınlığı ve ucuz işgücüne sahip olması gibi önemli avantajlara sahiptir. Türkiye süs bitkileri ihracatındaki ana ürün grupları canlı bitkiler (iç ve dış mekan bitkileri, fi deler, fi danlar), kesme çiçekler, çiçek soğanları, yosunlar ve ağaç dallarıdır. Süs bitkileri ihracatında en önemli mal grubu kesme çiçeklerdir. Antalya daki kesme çiçek üretim alanlarının ülkemiz üretim alanları içindeki payı %30 dolayındadır. Ülkemiz kesme çiçek ihracatının yaklaşık %74 ünü Antalya ili karşılamıştır. Kesme çiçeklerin toprak istekleri Kesme çiçeklerin yetişeceği topraklar: Milli-tınlı ve süzek olmalıdır. Toprağın asitliliği ph 6,5-7,5 arasında yani nötr olmalıdır. Organik maddesi zengin yani çiftlik gübresi bol olmalıdır. Azot, fosfor, potas, kireç ve diğer mikro besin maddeleri dengeli olmalı, noksan maddeler tamamlanmalıdır. Toprağın drenajı mutlaka iyi olmalı ve verilen fazla su akıp gidebilmelidir. Kesme çiçekler en iyi su durmayan yerlerde yetişir. Çiçek yetiştirmeye uygun olan topraklarda kesme çiçek yetiştirmek için toprak iyi şekilde sürülerek veya bel ile işlenerek kabartılır. Yabancı otlar, kökler temizlenmeli ve kesekler parçalanmalıdır. Temel gübre olarak verilmesi gereken potaslı ve fosforlu gübreler ve çiftçilik gübresi çapadan önce verilerek çapa makinesi (Rotovatör) ile toprağa karıştırılmalıdır. Sera yeni kurulacak ise sürülmüş toprağın üzerine kurulmalıdır. Toprak işlemesinden sonra dikim için tavalar ve yolların yapımına geçilir. Sera içinde tavalara genellikle genişlik ve m uzunluk verilir. Tavalar arasında yollar ise 0,5 m. genişlikte olmalıdır. Yollar ve tavalar iplerle ayrılır, tavalar tırmık ile tesviye edilir ve dilime hazır hale getirilir. Fide veya fi danlar uygun aralıklar verilerek tavalara dikilir ve can suyu verilir. Tavalara danaburnu için hazırlanmış kepekle karıştırılmış yem serpilir. Dikimden önce hastalık ve nematodlardan şüphe ediliyorsa toprak ilaçlaması yapılmalıdır. Toprak ilaçlaması ile topraktaki hastalık etmenleri, nematodları ve yabancı ot tohumları öldüğü için dikilen bitkiler daha rahat büyürler. Dünyada yaklaşık 50 ülkede kesme çiçek üretimi yapılıyor. Türkiye de 2012 yılı itibariyle kesme çiçek üretimi yapılan illerin sayısı 28 e ulaşmıştır yılı itibariyle Türkiye de kesme çiçekçiliğe ayrılan alan 1,212 hektar civarındadır ve süs bitkileri üretimi yapılan alanın yüzde 53 ünde kesme çiçek üretimi yapılmaktadır. Üretimin en fazla yapıldığı iller sırasıyla İzmir, Sakarya, Antalya, Yalova, Bursa ve Ispartadır. Antalya üreticileri ağırlıklı olarak dış pazara üretim yaparken, İzmirli üreticiler hem iç hem de dış pazara çalışmaktadır. Kesme çiçek üretimine ayrılan ve 9500 dekarı aşan alanın, üçte ikisi örtülü alandır. Bunun yüzde 12 sini cam seralar, yüzde 88 ini ise plastik örtülü seralar oluşturuyor. Türkiye de kesme çiçek üretiminin yüzde 30 u açık alanlarda yapılıyor. Günümüzde de iç pazara üretim yapan, ürünlerini çiçek kooperatifl eri aracılığıyla pazarlayan işletmelerin çoğunluğu, küçük aile işletmeleri niteliği taşıyor. Türkiye de süs bitkileri sektörü % 95 oranında yüksek katma değer ve istihdam yaratan bir sektördür. Sektörün sadece ihracat kısmında 25 bin kişi istihdam edilmekte olup, sektördeki dolaylı istihdam ise yaklaşık 300 bin kişidir de Antalya da kesme çiçek ihracatının başlamasıyla birlikte ihracat amacıyla üretim yapan büyük ölçekli, dünya standartlarını yakalayan modern işletmeler ortaya çıkmaya başladı de 106 bin dolar olarak gerçekleşen kesme çiçek ihracatı, 1990 da 110 kat artarak 11.6 milyon dolara ulaştı de 13 milyon dolar seviyesine ulaşan ihracat geçen birkaç yıl içinde yaşanan ekonomik krizlerin etkisiyle düşüş gösterdi de krizlerin etkisinden kurtulan sektör gelişme gösterdi ve ihracat 20 milyon doları geçti yılı itibariyle kesme çiçekte % 80 i karanfi l olmak üzere 400 milyon dal, dış mekân bitkilerinde ise 20 milyon adet ihracat gerçekleştirilmiş olup 74 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Kesme çiçek üretiminde, türler itibariyle karanfi l, gül ve gerbera önde gelmektedir. Bunların toplam kesme çiçek alanlarından aldığı pay sırasıyla % 63, % 15, % 10'dur. Karanfi l, gerbera, krizantem, gypsophila, solidago, lilium, lisianthus, ranunculus, anemone ve değişik türlerde yeşilliklerden oluşan kesme çiçekler toplam süs bitkileri ihracatının % 47 sini oluşturmaktadır. Son yıllarda süs bitkileri çelik ve köklü fi deleri ile çelenk, yeşillik ve hazır buket üretim ve ihracatı da gelişmektedir. Yosunlar ve ağaç dalları grubunda yer alan çelenklerin ihracatında da artış görülmektedir. Noel dönemlerine yönelik yeşilliklerden oluşan çelenk yapımı yeni bir tür olarak üretilmeye ve ihraç edilmeye başlanmıştır. İngiltere en önemli pazar İhracatımızın % 80 e yakın bölümü Avrupa'ya yapılıyor. İngiltere, ihracatımızda ilk sırayı alan ülkedir de İngiltere ye yapılan ihracat, toplam ihracatın % 64 üydü. Hollanda'ya yapılan ihracat, bu ülkenin sahip olduğu mükemmel dağıtım ağının yanında, ürünlerimizin düşük fi yat bulması nedeniyle istenilen seviyeye ulaşamıyor. Taşıma konusunda sağlanan gelişmeler, Japonya'ya Türk çiçeğinin ihracını artırdı ve ihracatımızdan %11 civarında pay alarak üçüncü sıraya gelmesini sağladı. Türkiye de kişi başına kesme çiçek tüketimi çok düşük. Ayrıca özellikle ihracatın söz konusu olabileceği kış aylarında iç piyasa fi yatları yükseliyor ve arz miktarı düşüyor. Bundan da kesme çiçek ihracatımız olumsuz etkileniyor. Akdeniz Bölgesinde çiçek üretimi 1980 lerde gelişmeye başlamış; önceleri kış üretimi için bölgenin iklim avantajını fark eden bazı İstanbul bölgesi üreticileri Antalya da üretime başlamıştır. İhracata yönelik üretimin bölgede kazandırdığı SÜS BİTKİLERİ İHRACATIMIZDAKİ EN ÖNEMLİ KALEM KESME ÇİÇEKÇİLİK ivme ile birlikte Antalya nın yakın bölgelerinde, kısmen dış pazara ama çoğunlukla iç pazara yönelik üretim yapan bir üretici topluluğu oluşmuştur. Merkeze bağlı Altınova, Varsak ve Çamköy bölgelerinde sprey ve standart karanfi l, gerbera, gül, gypsophila, krizantem ve solidago nun (ki bu son üç kalem ihracat üretimi yapan fi rmalar tarafından üretilmektedir) bir kısmı mezatlar, diğer kısmı da İstanbul da toptan satış yapan fi rmalar tarafından pazarlanmaktadır. Ayrıca, ihracatçı fi rmaların bir kısmı ihracat dışı ürünlerini Anadolu nun diğer kentlerine de doğrudan pazarlamaktadır. Türkiye'de kesme çiçek ihracatının en yoğun olarak gerçekleştiği Antalya, 2016 yılında gerçekleşecek ve teması 'Çocuk ve Çiçek' olan Expo fuarı için de yoğun bir çalışma içerisindedir. Üretim ile ilgili sorunlar İç pazara yönelik üretimde en büyük sorun ürün kalitesinden kaynaklanmaktadır. Buna paralel olarak, ürün fi yatları beklentinin altında seyretmekte ve sonuçta; Üretici kaliteli ancak fi yatı yüksek bitki materyali temininden kaçınmakta, büyük ölçüde kendi imkânları ile çoğaltma yolunu tercih etmektedir. Yeni tür ve çeşitleri konusunda pazar enformasyonuna ve üretim teknikleri konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Yatırım ve işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle damla sulama, damla gübreleme, ek ışıklandırma, karartma, sera havalandırma, soğutma sistemleri gibi tekniklerin kullanımı kısıtlıdır. Teknik danışmanlık desteğinden yoksundur. Pazarlama sorunları İki kooperatifi n sahip olduğu mezatlar, kesme çiçekteki kalite ve fi yat seviyesini geliştirmekte yetersiz kalmaktadır. Bunun başlıca sebepleri: Mezatlar, tüm dünyadaki benzerlerinin tersine üretim merkezleri yerine tüketim merkezlerinde faaliyet göstermektedir ve bunun sonucu olarak, mezat üzerinde müşterinin yönlendirici etkisi fazladır. Üreticiler ile mezatlar arasındaki bilgi akışı zayıf olup, üretimin pazar talepleri doğrultusunda planlanması tamamen tesadüfl ere kalmaktadır. Mezatlarda çiçeklerin satış öncesinde hazırlanması ve sergilenmesine özen gösterilmemektedir. Her iki kooperatif müşterilerini (perakende çiçekçileri) kendilerine bağlayabilmek için rekabet içerisinde olup, müşteriye tavizler vermektedir. Bu tavizler sonucunda, müşteri kaybetme korkusu içerisinde olan kooperatifl er, müşteriden gelen uzun vadeli ödemeleri kabul etmekte ve üreticiyi mali açıdan zor durumda bırakmaktadır. Mezatlarda, kalite standardı belirlenmediği gibi uygulaması da yoktur, ürünün iyisine kötüsüne bakılmasızın ürünün tamamının mezatlanması yoluna gidilmektedir. Kooperatifl er, çiçeklerin üretim yerlerinden mezata kadar taşınmasını üstlenmiş durumdadır km lik mesafelerde soğuk zincir düşünülmediği gibi mezatlarda soğuk depo yatırımına da yer Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 verilmemiştir. Bu durum çiçeğin vazo ömrünü ve albenisini olumsuz etkilemektedir. Tüketim sorunları Ülkemizde kesme çiçek tüketimi oldukça düşüktür, bunun başlıca sebepleri: Üretim ve satışta tanıtım faaliyeti bulunmamaktadır. Çiçeklerdeki kalite ve vazo ömrünün uzun olmayışı hazır buket satışını imkânsız kılmakta, bu durum ev kadınının kesme çiçeğe yönelmesinde en büyük engeli oluşturmaktadır. Mesleki bir eğitim olmayışı yaratıcılığı engellemektedir. İhracat sorunları Ürün çeşitlenmesinin sağlanamaması ve dış pazarda sprey karanfi lin talebindeki düşüşe karşın alternatif çiçek türlerine yeterince yönelinmemiş olması önemli sorunların başında gelmektedir. Diğer sorun ise, İngiltere ye yönelik ihracatın oransal boyutunun da ortaya çıkardığı tek pazara bağımlılıktır. Bu iki sorun yumurta-tavuk sistemine benzer bir şekilde gelişmiş, karanfi lin büyük pazarının İngiltere oluşu bu ülkeye yönelik karanfi l ihracatını yoğunlaştırmış, örneğin kargo uçağı sadece bu hatta konulmuş THY ile görüşmeler ve taviz talepleri hep Antalya-Londra hattına yoğunlaşmıştır. Hava taşımacılığının yüksek maliyetlerine çözüm olarak gelişen tır taşımacılığı da yine Antalya-Londra hattına yöneliktir. Oysa tır taşımacılığı ile Gypsophila, Solidago gibi alternatif ürünlerin taşınması sakıncalı iken, sadece karanfi l nispeten sağlıklı bir şekilde pazara taşınabilmekte ve ürün çeşitlenmesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Çözüm önerileri Üretim bölgelerinin merkezinde ihracat mezatı kurulması; yeni ürüne yönelen üreticinin en büyük endişesi pazar ve müşteri bulamamasıdır. Oysa ihracat mezatlarında, yeni ürünlerin müşteri bulduğunu gören üretici cesaretlenecektir. Kesme çiçek üretiminde yüksek teknoloji kullanımının teşviki gerekmektedir. Avrupa çiçek ticaretinde süper marketlerin önemi giderek artmaktadır. Süper marketler ürün alımını yaptıkları ihracatçıyla yıl boyu çalışmak istemekte ancak ihracat dönemimizin kısalığı bu çalışmayı zorlaştırmaktadır. İhracat sezonunu uzatabilmek için yayla bölgelerinde yaz üretimine önem verilmelidir. Genelde üretim, pazar ve ihracatçı yapısından kaynaklanan bu sorunların çözümü halinde Türk çiçeği dış pazarda yeni bir imajla layık olduğu konuma ve ihracat düzeyine ulaşacaktır.

17 Yıl:5 Sayı: 50 MART Şaban Beşli Yalova Odası Başkanı Yalova Süs Bitkileri Üreticiliği Yalova daki süs bitkileri üreticiliği, ülke genelinde önem taşımaktadır. Ülkede üretilen kesme çiçeklerin % 20'den fazlasını Yalova karşılamaktadır. Türkiye, 1980 li yılların başından itibaren süs bitkisi ihtiyacını ithalat yaparak karşılıyordu. İthalat, üretimi tetiklerken süs bitkileri üretiminin iç pazara dönük olarak yapıldığı ilk bölge Adalar, Yalova bölgesi oldu. Türkiye nin pazara yönelik olarak süs bitkisi üretiminin yapıldığı ilk bölge olan Yalova orta ve kısa vadede sektörel çekim ve üretim merkezi olarak etkinliğini artırarak sürdürmüştür. Şu anda kesme çiçek üretiminde ülkemizde İzmir den sonra gelen Yalova, Antalya ile başa baş bir üretim seviyesine sahiptir. Öte yandan bu bölgenin bir avantajı da bir geçiş iklimi olarak bütün süs bitkileri türlerine uygun olmasıdır. Örtü altı ve açık tarlada yıl boyunca dekar başına 1,5 işçi istihdam edilmektedir. Sektörde, yan sanayi kollarıyla beraber ortalama 10 bin işçi çalışmakta olup; yeni üretim teknikleri kullanılmaktadır. Yalova nın da olan toplam tarım alanı içerisinde; 2011 yılı itibariyle süs bitkisi üretim alanı da dır. Son dönemlerde, sektörde kullanılan malzemelerin yenilenmesi, sera yapım tekniğindeki ilerlemeler ve bilgisayar kontrollü modern seraların devreye girmesi ile süs bitkisi yetiştiriciliği yapan büyük işletmeler teknik donanımı yüksek modern seralar kurarak bu sektöre katılmışlardır. Genel olarak işletmelerin çoğu bir dernek, birlik ve kooperatife üyedir. Yalova da halkın önemli bir kısmı geçimini çiçekçilikten sağlamaktadır. Akköy, Koruköy, Kadıköy, Samanlı, Hacımehmet, Laledere, Safran, Elmalık, Kazimiye, Taşköprü ve Çiftlikköy de yaygın bir şekilde çiçekçilik yapılmaktadır. Kesme çiçek üretimi ağırlıklı olarak başta Kadıköy merkez olmak üzere Elmalık Yolu, Elmalık Köyü, Kazimiye, Çiftlikköy, Laledere ve Hacımehmet köylerinde yapılmaktadır. Genellikle karanfi l birinci sıradadır. Kesme çiçek üretiminde İzmir den sonra Yalova gelmektedir. Yalova Antalya iliyle bu konuda başabaş gitmektedir. Yalova aynı zamanda Türkiye yi yaz aylarında besleyen tek ildir. Kesme çiçek, Yalova dan nakliye organizasyonu ile tüm il borsalarına gönderilmektedir. Süs bitkisi üretimi ve pazarlamasındaki temel sorunlar üçe ayrılıyor: 1.Üretim sorunları; arazi durumu, ısıtma, soğutma, sulama vb. sorunları, 2.Pazarlama sorunları; mezat veya borsanın eksikliğinin yanında, süs bitkisi tüketim ve kullanım alışkanlığının olmayışı, 3.Sermaye sorunları; maliyetlerin ve faiz oranlarının yüksek oluşudur. Çözüm önerileri olarak; Sulamada kullanılan yer altı ve yer üstü su kaynakları ile ilgili sorunlar çözülmeli ve yapılacak projeler hayata geçirilmeli, (Sulanan toplam alan 6531 ha; Bunun %82 si yani 5255 ha alan halk sulaması, %18 lik kısmı 1175 ha alan ise devlet sulaması şeklinde olmaktadır.) Süs bitkisi tüketimi ile ilgili reklam ve bilgilendirme çalışmaları yapılmalı, Üretim kalitesi açısından sektöre kalifi ye elemanlar kazandırılmalı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki araziler süs bitkileri işletmelerinin kullanımına sunulmalı, (Bu konuyla ilgili; Yalova daki TİGEM arazisi 1. Sınıf arazi vasfında ve süs bitkisi üretimine çok uygun bir arazi konumundadır. Yaklaşık 900 da süs bitkisi üretimine uygun arazisi bulunan TİGEM in ihalesini 39 ortaklı Yalova Garden A.Ş. fi rması kazanarak süs bitkisi sektörüne yeni bir heyecan katmıştır.) Yalova Süs Bitkileri İhtisas OSB nin kurulması ile sektör bir arada tutularak pazarlamaya olumlu bir etki sağlayacaktır, OSB nin oluşumu ile birlikte süs bitkilerinin ortak bir Pazar yeri oluşmuş olacaktır. Çünkü Yalova ya gelen müşteriler istedikleri ürünü tek bir fi rmada yeterli sayıda bulamadıklarından zaman kaybı yaşamaktadırlar. Toplu satış yerleri bu sorunun önüne geçecektir, Pazarlama sorununun ortadan kalkması için dünyadaki diğer uygulamalarda olduğu gibi süs bitkileri borsası ve mezadı gibi oluşumlar hayata geçirilmelidir, Kontrol, denetim ve sertifi kalandırma çalışmaları uluslararası normlara uygun yapılmalıdır, Modern üretim kriterlerini yakalayabilmek için, sübvansiyon ve ucuz kredi imkanları sunulmalıdır, Pazarda ileri teknoloji ile üretim yapan yabancı fi rmalar ile rekabet, Yalova daki üreticileri dış pazarlarda zorlamakta ve rekabet, düzenli olarak ihracat yapılamama nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. İhracatta ileri teknolojilerin kullanılması, esnek üretim ve zamanında gerektiği kadar ürün tedariki açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, sektörün teknolojik açıdan zayıf kalması, fi yatları ve kaliteyi etkilemekte, yerli üreticinin dış üreticilerle fi yat ve kalite yönünden rekabetini de zorlaştırmaktadır, Yüzde 21.1 oranında da e-ticaret uygulamaları yapılmaktadır. Süs bitkileri e-ticaret uygulamasına oldukça uygundur. e-ticaret in talep oluşturma faaliyetleri açısından uygulanmasının, Yalova da sektörün geleceği açısından da önemli olduğu düşünülmektedir. Talep yaratma açısından gazete ve dergi ilanlarının kullanılma oranı %13.1 olarak gözlenmiştir. Nazif Alp Antalya Odası Başkanı Süs bitkileri sektörü, dünyada ve ülkemizde ekonomiye katkı sağlayan etkili bir sektör olarak kabul edilmektedir. Dünyada yaklaşık 145 ülkede süs bitkileri üretimi yapılmaktadır. Ülkemiz süs bitkileri yetiştiriciliğinde uygun iklim, coğrafi koşullar, pazar ülkelere yakınlığı ve ucuz işgücüne sahip olması gibi nedenlerle önemli avantajlara sahiptir. Ülkemizin kesme çiçek üretiminin %34 ü, iç ve dış mekan süs bitkilerinin %4 ü ve doğal çiçek soğanlarının %11 i İlimizde üretilmektedir. Ülkemizde 2000 yıllarda dekar civarında olan iç ve dış mekan süs bitkileri alanı 2009 yılında dekara yükselmiştir. Turizm sektörünün, belediyelerin ve inşaat sektörünün iç ve dış mekan bitkilerine olan talebinin her geçen gün artması nedeniyle üretim alanları hızla artmaktadır. SÜS BİTKİLERİ ÜRETİMİ VE TİCARETİ Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ülkemizde süs bitkileri üretim alanları istatistikleri verilememektedir. Yukarıdaki veriler İl Müdürlüğümüzün Master Plan çalışması kapsamında illerden talep edilen verilere dayanılarak çıkarılmıştır. TÜİK 2011 yılı itibariyle sadece kesme çiçek verilerini yayınlamaktadır. Bu verilerine göre, ülkemizdeki kesme çiçek üretim alanı dekardır. Antalya Süs Bitkileri Üretimi İlimizde dekar kullanılabilir tarım alanının % 0,12 sinde süs bitkisi üretimi yapılmaktadır. İlimizde süs bitkileri sektörü diğer bitkisel üretim sektörleri içerisinde üretim alanı az olmasına rağmen, ihracat şansı yüksek olan bir sektördür. İlde ihracat amaçlı kesme çiçek üretimine 1985 yılında; 70 dekar örtü altında başlanmış olup; 2012 yılında kesme çiçek alanı dekara yükselmiştir. İç ve dış mekan süs bitkileri 807 dekar, doğal çiçek soğanları 71,6 dekar olmak üzere toplam süs bitkileri ekiliş alanı da dekara çıkmıştır. Yıllar İtibarıyla Antalya da Süs Bitkileri Üretim Alanları (da) Süs bitkileri üretim alanları içerisinde kesme çiçek %83 pay alırken, iç ve dış mekan % 16 ve yabani soğanlı, rizomlu, yumrulu bitkiler %1 pay almaktadır. Kesme çiçek yetiştiriciliği, süs bitkileri sektörü içinde yer alan ve bu sektör içerisinde tüm dünyada hem üretim hacmi, hem de ekonomik değer olarak en geniş paya sahip olan faaliyet alanıdır. İlimizde süs bitkisi ile ilgili 108 fi rmanın 45 tanesi kesme çiçek, 63 tanesi iç ve dış mekan süs bitkileri faaliyeti göstermektedir. Üreticilerle birlikte toplam 975 işletme bulunmaktadır. Kesme çiçek üretimi az yatırımla çok istihdam yaratan bir sektördür. İç mekan süs bitkilerinin üretimi modern ve teknolojik seralarda yapılması gerekmektedir. Girdi maliyetlerlerin yüksekliği, fi rmaların fi nans sıkıntıları modern işletmelerin yapılmasını kısıtlamaktadır. İç mekan bitkilerinin üretim alanı küçük olmasına rağmen, ekonomik getirisi yüksek bir sektör olduğu aşikardır. Dış mekan süs bitkileri yetiştiriciliği için ülkemizin ekolojik koşulları çok uygun olmasına karşın, üretim tekniklerinin yetersiz, işletmelerin sermayelerinin sınırlı oluşu ve mekanizasyonun yaygınlaştırılamaması özellikle büyük fi dan üretimini sınırlamaktadır. Ayrıca otellerin büyük boylu ve büyük çaplı bitkilere olan talepleri ve bu ürünlerin belirli ülkelerde fi yatlarının uygun olması nedeniyle talepler ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Süs Bitkileri İhracatı 2012 yılı süs bitkileri ihracat değerinin %46,5 ini canlı bitkiler, % 41,3 ünü kesme çiçekler, %9,14 ü yosun ve ağaç dalları ve % 3 ünü çiçek soğanları oluşturmaktadır yılı verilerine göre toplam Türkiye süs bitkileri ihracatının %48,8 i, kesme çiçek ihracatının ise %87,3 ü İlimizden gerçekleşmiştir. İhracat potansiyeli yüksek olan, hızlı büyüme gösteren süs bitkileri sektörünün uluslararası pazarını koruması ve rekabet şansını arttırması için üretimde ve pazarlamada bazı önlemlerin alınması gereklidir. Ürün Grubu Kesme Çiçek İç ve Dış Mekan Bitkiler Doğal Çiçek Soğanları Toplam

18 18 Yıl:5 Sayı: 50 MART 2013 Gül ün Başkenti ISPARTA Bayram Kutlu Isparta Odası Başkanı Türkiye nin gül bahçesi Isparta da birkaç dekar alanda başlayan kesme çiçek üretimi, talebin artmasıyla 450 dekar alana ulaşarak, önemli geçim kaynağı oldu. Merkeze bağlı 2 bin 700 nüfuslu Deregümü köyünde 1998'den itibaren gül ve üzüm bahçeleri bozularak seralarda kesme çiçek üretimine başlandı. Bugün yılda ortalama 47 milyon dal kesme çiçek üretimi ve ihracatı yapan köyümüze bu sayede 1998 yılından bugüne kadar 6 milyon Avro girdi sağlanıyor. Üretilen kesme çiçekler 15 in üzerinde ülkeye ihraç ediliyor. Isparta da 1998 yılında deneme üretimiyle başlayan kesme çiçek geçen yıllar itibariyle büyük gelişme göstermiştir. Gül yetiştiriciliği Yağ gülü (rose damascena) 1870 li yıllarda Bulgaristan göçmenleri tarafından Anadolu'ya getirilmiştir. Isparta da ise yağ gülü üretimi 1888 yılında, gülyağı üretimi de 1892 yılında Müftüzade İsmail Efendi tarafından gerçekleştirilmiştir. Müftüzade İsmail Efendi tarafından imbik adı verilen basit ve ilkel kazanlarda üretilmeye başlanan gülyağı yaygınlaşarak, bu metotla üretilmeye devam edilmiştir. Köy tipi gülyağı üretimi; Atatürk ün Isparta ya gelişinde verdiği talimat uyarınca, İktisat Vekaleti tarafından modern gülyağı fabrikasının 1935 yılında kurulması sonucu yerini büyük ölçüde sanayi tipi gülyağı üretimine bırakmaya başlamıştır. Gülbirlik in 1958 yılında kurduğu İslamköy Gülyağı Fabrikası ve 1976 yılında kurduğu diğer gülyağı tesisleri ile Türk gülcülüğü ve gülyağı üretimi şekil değiştirmiştir. Günümüzde köy tipi gülyağı üretimi, yerini tamamen sanayi tipi gülyağı üretimine bırakmıştır. Yörede bir çok yerli ve yabancı gül işleme fabrikaları bulunduğu gibi ilde de Gülbirlik e ve özel kuruluşlara ait, 5 adedi büyük olmak üzere toplam 15 gül yağı fabrikası bulunmaktadır. Gülbirlik Yağ gülü ve gülyağı üretimi 100 yılı aşkın bir süredir Isparta yöresinde gerçekleştirilmektedir. Bu özelliğiyle de Isparta ya Güller Diyarı denilmektedir. Şaban Beşli Yalova Odası Başkanı Ülkemiz çiçek sektörünün başlangıcı 5-20 yıl gibi kısa bir geçmişe dayanmasına rağmen çiçek sektörü önemli bir gelir kaynağı ve istihdam oluşturmaktadır. Ülke ekonomisine döviz girdisi sağlayan sektörde üretim henüz istenilen düzeye erişememiştir. Isparta nın gül ürününü devletin destek ve yardımlarıyla en iyi biçimde değerlendiren Gülbirlik, 1954 yılında 9 kurucu birim kooperatifi nin oluşturduğu Kooperatifl er Birliği olarak kurulmuştur. Gülbirlik in halen 6 birim kooperatifi, 8000 üretici ortağı, 5 ayrı yerde kurulu 7 ünite gülyağı tesisi ile 1 ünite gül konkreti tesisi mevcuttur. Gülbirlik mevcut tesislerinde günlük 360 ton gül çiçeği işleyerek, Türk ve Dünya standartlarına uygun gülyağı ve gül konk- reti üretimini gerçekleştiren, Türkiye nin ve dünyanın bu alanda en büyük üretici ve ihracatçı kuruluşudur. Gülbirlik, 45 yılı aşkın bir süredir istikrarlı bir biçimde sağ- ladığı döviz girdisi ile ülkemize, üreticinin ürününü değerlendirmesi ile de yöre halkına ekonomik ve sosyal refah getirmek- tedir. Halen dünya parfüm ve kozmetik sanayiinin önde gelen kuruluşlarının gül- yağı ve gül konkreti ihtiyaçlarını karşılayan Gülbirlik, bu alanda konumunu muhafaza etmekte ve geliştirmektedir. Ayrıca Gülbir- lik, 1998 yılı başında kozmetik üretimine de başlamıştır. Gülyağı: Parfüm ve kozmetik sanayiinin en önemli ve pahalı hammaddele- rinden olan gülyağı pembe yağ güllerinin buharlı distilasyon yöntemiyle kaynatılmasıyla üretilir. Dünya standartlarına uy- gun kalitede gülyağı, deniz seviyesinden 1050 m ve daha fazla yükseklikte yer alan, Isparta ve yöresinde yetiştirilen gül- lerden elde edilir. Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında toplanan güller, hava şartlarının da katkısı sonucu üstün kalitede gülyağı üretiminin gerçekleştirilmesini sağlar. Gül Konkreti: Fermantasyona uğra- mamış, rengini ve kendine has yapısını bozmamış son derece taze pembe güllerin extraction metodu ile işlenmesinden elde edilen krem kıvamında, koyu vişne çürüğü rengi görünümünde katı gülyağıdır. Parfüm ve kozmetik sanayiinin hammaddelerinden biri olan absolüt üretimin- de kullanılır. Gülsuyu: Gülyağı üretimi esnasında elde edilen yağlı suyun (mayanın) bire bir oranında damıtılmış, saf temiz ve sıcak su ile karıştırılması sonucunda elde edilen gül kokulu naturel sudur. Naturel olarak üretilen gülsuları defa- larca fi ltreden geçirilerek, şişelere dolumu yapılır ve ambalajlanıp satışa sunulmak- tadır. Gülsularının naturel olması, zararlı madde içermemesi nedeniyle bazı yiyecek maddeleri ve tatlılarda aroma olarak, cildi besleyici ve dokuları gerginleştirici özelliği nedeniyle vücut ve makyaj temizliğinde kullanılmaktadır. Kozmetikler: Ülkedeki en iyi kaliteli ürünlere eş değer formülasyonlarla el ve cilt kremi, el ve vücut losyonu, değişik saç tiplerine yönelik şampuanlar üretilmektedir. Ürünler modern kalite kontrol laboratuarlarında kalite ve sağlık kontrollerinden geçirildikten sonra piyasaya sunulmaktadır. Fabrikalarda üretilen ürün yelpazesi yakın bir gelecekte daha da genişletilme- si amaçlanmaktadır. Mevcut durum Günümüze baktığımızda sektörde ça- lışan insan sayısı, elde edilen gelirler ve ihracat rakamları gösteriyor ki gül bölge için çok önemli bir sektör olma özelliği- ni taşıyor. 5 dekar büyüklüğünde bir gül bahçesinden bir ay boyunca yaklaşık 3,5 ton kadar çiçek toplanabilmekte, toplanan bu çiçekler taze olarak damıtıldığında, sadece 1 kg gül yağı üretilebilmek- tedir. 1 kg gül yağının maddi değeri ise ortalama 6500 dolardır. Isparta ilinde her yıl 1,5 tona yakın gül yağı üretilmektedir. Yaklaşık 10 bin kadar aile gül tarımı ile uğ- raşmaktadır. Isparta da üretilen gülleri işlemek üze- re kurulmuş 18 tane fi rma vardır yılı verilerine göre bu fi rmalarda toplam çalı- şan sayısı 227, ciroları TL ve toplam ihracatları dolar'dır. İlde gül üreticileri birliği olan Gülbirlik e ve özel kuruluşlara ait 5 adedi büyük olmak üzere toplam 15 adet gül yağı fab- rikası bulunmaktadır. Gülbirlik in halen 6 birim kooperatifi, 8000 üretici ortağı, 4 ayrı yerde kurulu 5 ünite gülyağı tesisi ile bir ünite gül konkreti tesisi mevcuttur. Bu tesislerde gülyağı, gül konkreti ve gülsu- yu imalatı gerçekleştirilmektedir. İhracatın önemli kısmını AB ülkeleri, ABD, İsviçre, Bahreyn, Kuveyt, Japonya, BAE, Avustralya, Azerbaycan, Türkmenis- tan, Irak ve KKTC ye yapılmaktadır yılı ihracat verilerine göre toplam gülyağı ihracatı içerisinde Fransa nın payı % 62, Almanya nın payı % 13, ABD nin payı % 10 ve İsviçre nin payı ise % 9 olmuştur. Gülbirlik, yıllık ortalama 5 milyon dolar- lık gülyağı ihracatı cirosu ile bölge ihracat gelirinin hemen hemen yarısını elde et- mektedir. Isparta da Gülbirlik in ardından 1958 de Yakaören de, 1976 da Kılıç ve Güneykent te kurulan gülyağı fabrikaları ile bölgede yetişen güller ileri teknoloji ile işlenmektedir. Türk gülyağının dünya piyasalarındaki talebinin artmasına bağlı olarak, bölgede gül işleme tesislerinin sayısı hızla artmaktadır. Isparta da ve çevresinde deniz seviyesinin 1050 metre üzerinde bulunan yörelerde yetişen güllerden, dünya standartlarında gülyağı elde edilmektedir. Gül üretim sezonu Mayıs ayı ortalarında başlar, mevsim şartlarına göre değişmekle birlikte Haziran ayı sonuna kadar devam eder. Dünyanın önde gelen parfüm ve kozmetik markalarının gülyağında en önemli tedarikçisi olan Gülbirlik, ürettiği yüksek kalitedeki ürünlerle sürekli ve güvenilir hizmet sağlamaktadır. Gülbirlik, 1998 yılında kozmetik ve gıda ürünleri üretim çalışmalarına başlamıştır yılı başından itibaren Rosense ve Sweet Rose markaları ile kendi mağazaları ve satış noktalarında Türkiye ve yurt dışında faaliyet göstermektedir. Günümüzde Rosense Türkiye de en fazla tanınan güzellik ve cilt bakım ürünleri markalarından biridir. Kozmetik ürünleri en fazla Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Luxemburg, Avusturya, Kanada, Rusya ve Azerbaycan a ihraç edilmektedir. Isparta ilimiz toprak yapısı itibariyle başta gül ve karanfi l olmak üzre birçok çiçeğin üretimine elverişlidir. Bu bölgenin mutlaka korunması ve muhafaza edilmesi gerekmektedir. Bunun önlemleri alınmalı. Üretim döneminde binlerce insan seralarda çalışmaktadır. Bu yönden bakıldığı zaman Isparta nın önemi daha da ortaya çıkmaktadır. Toprağı tarıma çok elverişli olan Isparta da, üretim yapmak isteyen fi rmalara yer bulunmalı ve yeni üretim alanları ve çeşitliliğin desteklenmesiyle bu rakamın kat kat üzerine çıkması gerekmektedir. Karanfi l Isparta mızın ekonomik gelişimine çok önemli katkı sağlamaktadır. Çünkü karanfi l üretimi yapısal özellik itibariyle işçilik yoğun alanlarda yapılmaktadır. Türkiye de yaklaşık 12 bin dekarlık alanda yapılan kesme çiçek ve süs bitkileri üretiminin yüzde 34 lük kısmı Antalya da, yüzde 3 lük kısmı Isparta da üretilmektedir. Elde edilen ürünlerin ihraç rakamları 2006 yılı itibariyle 23 milyon 500 bin dolardır. Bunun da 20 milyon 500 bin dolarlık kısmı karanfi lden elde edilen gelirdir. Yani Antalya ve Isparta dan elde edilen karanfi lin ihraç edilmesi ile oluşan rakamdır. Karanfi l sektörünün ilimizde şu anda geldiği boyut memnuniyet vericidir. Ama yeterli değildir. İlimizde üretim alanlarının korunması ve geliştirilmesi, daha çok yatırımcının ilimize çekilmesi bizlerin elindedir. Bu da ancak organize tarım alanlarının kurulması ile mümkün olacaktır. Antalya'da Kesme Çiçek Sektörü Birliğimiz var olmaya çalışıyor Ülkemizde hemen hemen bütün üretici birliklerinin genelinde ürün ve üretim konularında yaşanan sorunlar Kesme Çiçek Üreticileri Birliğimizde de yaşanmaktadır. Birliğimiz eski usul ve üretim şekli ile varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Sektörümüz 10 yıldır istihdam sağlamakta ve hiçbir destek almadan üretim ve kalite mücadelesi vermektedir. Her bir dekara iki insan için iş sahası oluşturan sektörümüz maalesef bakanlığımız tarafından tarım ve çiftçilik gibi değerlendiriliyor. Oysaki çiçek sektörü ciddi manada ilgi isteyen fakat maalesef bugüne kadar kayda değer ilgi ve destek görmeyen bir sektör olarak kalmıştır. Gereken desteğin verilmesi halinde bölgemiz çiçek yetiştiriciliğinde ülkemize ve insanlarımıza katma değer ve refah sağlayacaktır. Yalova, İzmir gibi bölgelerde üretilen süs bitkilerinin ihracata dönük pazarlandığı merkezin Antalya ili olması ve bölgede, Hollanda ve İsrail gibi pazarlama amaçlı mezat alanı oluşturulmasıyla sektörümüzün önü çok açıktır. Sektörümüzde faaliyet gösteren üçdört yüz bin aile ve işletmeler sektörden hiç kopmadan üretimlerine devam etmektedir. Ekim alanlarının zaman zaman, meteorolojik olumsuzluklar yaşaması sebebiyle de sektörümüzün desteklenmesi gerekmektedir. Çiçek sektörümüz dünyada, vazo ömrü ve albenisinin yüksekliği ile ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacağı ve ekonomik değerini artıracağından; yeni bir yapılanma, eğitim çalışmaları ve mali destekler faydalı olacaktır. Organize tarım-çiçek alanları Üretici birliği olarak bölgemizde yeni organize tarım bölgesi oluşturmaya çalışmaktayız. Üretim alanlarımızın % 80 i küçük ölçekli aile işletmelerinden oluşmaktadır. Arazi tahsislerinin yapılarak organize tarım-çiçek alanları oluşması için çalışmalar yapmaktayız yılı EXPO'sunun da Antalya ilimizde yapılacağı dikkate alındığında sektörümüzün geleceği çok parlaktır ve ülkemize çok yüksek katma değerler katacağı ve ülkemizin tanıtımında çok büyük rol oynayacağı açıktır.

19 Yıl:5 Sayı: 50 MART Mümtaz Almışlar Bayındır Odası Başkanı Başlıca yetiştirilen çiçek çeşitleri Dayı gülü, Mimoza, Akasya, Akçaağaç, Ihlamur, Kaya kuduz otu, Kokarağaç, Gülibrişim, Alman papatyası, Aspidistra, Kartopu, Begonya, Akuba, Hanım tuzluğu, Gelin duvağı, Şimşir, Cezayir Menekşesi, Katalpa, Bodur akasya, Acem borusu, Katır Tırnağı, Sinameki, Menekşe, Kızılcık, Demir ağacı, Sedir, Erguvan, Japon Ayvası, Palmiye Gerdanya, Yalancı servi, Bodur palmiye, Dağ muşmulası, Servi, Mor Salkım, Karayemiş, Kardeş kanı, İğde, Funda, Ökaliptus, Avize Çiçeği, Kedi tırnağı, Aralya, Dişbudak, Koyun gözü, Çayır Güzeli, Şakayık Sarmaşık, Çin gülü, Ağaçhatmi, Yasemin, Hanım Düğmesi, Süs Şeftalisi, Ardıç, Mercan, Oya ağacı, Ağaç minesi, Aslanağzı, Meşe, Defne, Lavanta, Hanımeli, Kurtbağrı, Papatya, Ateş Çiçeği, Mahonya, Manolya, Tesbih ağacı, Buz çiçeği, Ortanca, Çivit, Mersin, Zakkum, Amerikan sarmaşığı, Sardunya, Şebboy, Fırça çiçeği, Petunya, Fil bahri, Hurma ağacı, Çam Varbana, Kotanez, Pitospurum, Çınar, Kavak, Süs eriği, Horoz İbiği, Leylandi, Süs, Narı Ateş dikeni, Sumak, Yalancı Akasya, Mazan Milisa, Kuşdili, Söğüt, Mürvel, Lâvantin, Rozet Yer minesi, Damkoruğu, Bahçe kül Ali Çandır Antalya Ticaret Borsası Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Genel bir tanımlamayla süs bitkilerini; kesme çiçek, iç ve dış mekan süs bitkileri ile doğal çiçek soğanları gruplarının tamamını kapsayan, duygusal hazzı ve biyolojik konforu geliştiren, insan doğa ilişkilerini zenginleştiren bitki dünyası kavramıyla açıklamak mümkündür. Bir sektör olarak üretime ve ticarete konu olması, dünyada 19. yüzyılın sonuna, ülkemizde 50 yıllık ve Antalya mızda da 40 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Bitkisel üretim dünyası içerisinde nispeten yakın bir geçmişe sahip olmasına rağmen kaydettiği mühendislik ve ekonomik aşamalar bakımından ayırt edici bir konuma sahip bulunan süs bitkileri, insanoğlunun yaşadığı ilk ekonomik krize de neden olmuştur. Bilindiği gibi 19. yüzyılın sonunda özellikle Hollanda da lale soğanı piyasası, dönemin yatırımcıları bakımından lokomotif konuma getirilmişti. Lale ve soğanları için güzel sanatlar ve edebiyat eserleri üretilmiş, yaşamın ve kültürün önemli bir parçası haline getirilmişti. Öyle ki, bir lale soğanına konaklar takas edilmiş, sosyal güvence derecesine çıkarılmıştı. Bir gün lale soğanına piyasada alışılan fi yat verilmeyince, kıyamet kopmuş ve Çiçeğin Başkenti İlçemizde Gülbahçe adı ile bilinen bölgede gül fi danı yetiştirildiği, Osmanlı sarayları, medreseleri ve hastanelerine buradan gül fi danı gönderildiği bilinmektedir. 1980'li yıllara kadar ev bahçelerinde küçük ölçekte üretilen çiçekler ilçe ve ilimizin semt pazarlarında kasalar içerisinde satılmaya başlanmıştır. 1980'li yıllardan sonra çiçekçilik başlı başına bir gelir kaynağı olarak geliştirilmiş, ürün çeşitliliği artırılmış ve günümüzde bahçe, salon, mevsimlik, ağaç türü gibi zengin çeşitleriyle yurdumuzun her köşesine satış yapılmaktadır. Ayrıca Bayındır çiçekçiliğini tanıtmak, yeni pazarlar oluşturmak, is- BAYINDIR tihdamı artırmak ve çiçekçilik sektörünün gelişimini sağlamak amacıyla çiçek şenliği düzenlenmeye başlanmıştır. çiçeği, Yalancı karabiber, Keçi sakalı ve Süs Lahanası. İlçemizde süs bitkileri üretimi yapan 500 adet küçük ve orta ölçekli işletme bulunmaktadır. Üretim kapalı (sera) ve açık 3 bin dekar alanda yapılmaktadır. İşletmelerde (ağaç çalı grubu), dış mekân mevsimlik ve iç mekân (saksılı) olmak üzere adet/yıl üretim yapılmaktadır. İlçemiz; son yıllarda üretimdeki artışla dış mekân süs bitkileri üretiminde ilk sıraya yerleşmiştir. Üretilen dış mekân süs bitkileri, özellikle belediyeler tarafından satın alınarak şehirlerimizin güzelleşmesine katkıda bulunmaktadır. Adı geçen işletmelerde 2 bin kişinin istihdamı sağlanmaktadır (İlçe Tarım Müdürlüğü verileri). Bacasız sanayi; çiçekçilik İlçe gelirimizin önemli bir payını oluşturan çiçekçilik sektörü ilçemizin bacasız sanayisi olmuştur. İzmir Ticaret Odası ile Belediye Başkanlığı'nın girişimi neticesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından ilçemizde Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi kurulması yatırım programına alınmış ve yer seçim heyeti tarafından ilçemizde alan tespiti yapılmıştır. Çiçekçilik organize sanayinin kurulması ve faaliyete geçmesi ile ilçemizde çalışan nüfus sayısı artacak ve gelirde büyük artış sağlanacaktır. Turan köyünde çiçek tanziminde kullanılmak üzere doğadan toplanan çeşit çiçek, demetler halinde (yılda yaklaşık 200 milyon adet) kurutulup İzmir ve İstanbul'daki çiçekçilere toptan satılmaktadır. İlçemizde çiçekçilik faaliyetleri 25 yıl önce başlamış olup, zaman içerisinde bu konuya üreticiler tarafından ilginin artması ve sera çiçekçiliğinin yapılma koşulları ile ekolojik ortamın uygun olması nedeniyle son yıllarda oldukça gelişmiştir. Yaklaşık olarak 172 süs bitkisi üreticisi tarafından; 2/2 dekar kapalı alan,4/3 dekar açık alanda süs bitkisi üretimi yapılmaktadır. İlçemizde çiçekçiliğin gelişmesi üzerine üreticilerin, bir kooperatif çatısı altında birleşmeleri sağlanmıştır. Kooperatif tarafından çiçekçilik ile ilgili ihtiyaçlarının tedarik edilmesi ve ürünlerinin pa- zar- lanmasında üyelere yardımcı olunmakta ve üniversitelerin ilgili bölümleri ile işbirliği yapılarak ürünlerin ve üretim tekniklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Özel üretim Kooperatifi miz aracılığı ile yurt içi ve yurt dışında, belediyelere, otellere, site yönetimlerine, peyzaj düzenleme yapan şirketler ile diğer özel ve resmi kuruluşlara ihtiyaçları olan mevsimlik, yer örtücü, çalı ve ağaç grubu, saksılı süs bitkilerinin üretimi ve satışı yapılmaktadır. Satışa konu olan ve üretimi yapılan süs bitkilerinin teslimi hemen yapılabildiği gibi alıcıların istekleri doğrultusunda sipariş üzerine ve sözleşmeli olarak özel üretim de yapılmaktadır. Şu anda İtalya ve Türkmenistan ile bağlantı yapılmıştır. Türk Cumhuriyetlerine ve Avrupa ya çiçek ihracatımız devam etmektedir. Başta İstanbul Büyükşehir, İzmir Büyükşehir ve diğer çevre belediyeler çiçeklerini ilçemizden karşılamaktadır. Her yıl ilçemizde Nisan ayının son haftası, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri çiçek festivali olarak kutlanmaktadır. SÜS BİTKİSİ SEKTÖRÜ insanoğlu bilinen ilk büyük ekonomik krizle baş başa kalmıştı. Görüldüğü gibi süs bitkileri dünyası, yakın geçmişine rağmen bir taraftan devasa mühendislik ve ekonomik gelişmeler kaydederken diğer taraftan da büyük bir ekonomik krize de neden olmuştur. Bugün süs bitkileri, dünyada 1.6 milyon hektar üretim alanına, 100 milyar doları aşan bir üretim değerine ve bu hacmin yarısı kadar da ihracata konu olan yani ciddi bir derinliği olan sektör konumundadır. Süs bitkileri sektörü bu derinliğini; ciddi katma değer yaratıcı, istihdam sağlayıcı, ticareti geliştirici ve tarımsal faaliyetleri yoğunlaştırıcı gücünden sağlamaktadır. Sahip olduğu avantajlardan dolayı küresel ticarete konu olan süs bitkilerinin yüzde 50 sinden fazlası kesme çiçek ürünleridir. İkinci sırada gelen iç mekan süs bitkileri ile beraber bu oran yüzde 80 i bulmaktadır. Dünya süs bitkileri üretim alanlarının sadece yüzde 15 ine sahip olan Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri, küresel ticaretin yüzde 75 ini ellerinde tutmaktadır. Buna karşılık Asya-Pasifi k ülkeleri üretim alanlarının yüzde 75 ine, ticaretin de yüzde 10 nuna sahip bulunmaktadır. Dünya üretim alanının yüzde 0.3'ü ülkemizde Ülkemiz ve kentimiz açısından bu büyüklüklerdeki yerimiz, binde düzeyinde ölçülecek kadar küçük miktardadır. Dünya süs bitkileri üretim alanının yaklaşık yüzde 0.3 ü ülkemizde bulunmaktadır. Kentimizde ise ulusal süs bitkileri üretim alanının yüzde 20 si bulunmaktadır. Diğer taraftan, dünya süs bitkileri üretim değerinin yaklaşık yüzde 0.2 sine ülkemiz sahip bulunurken, bunun yaklaşık 1/4 ü kentimizde yaratılmaktadır. Türkiye de son 10 yılda süs bitkileri üretim alanları 3 kat artarken, dış ticareti 4 kat artmıştır. Antalya nın ise son 10 yıllık kesme çiçek ağırlıklı süs bitkileri üretim ve dış ticaret performansı değerlendirildiğinde, üretim alanı 4 kat, ticareti ise 6 kat artmıştır. Özellikle kesme çiçek ve onun alt grubu olarak karanfi l üretim ve ihracatında Antalya lider konumda bulunmaktadır. Antalya nın önünde 2016 yılında yapılacak çiçek ve çocuk temalı bir EXPO bulunmaktadır. Dünyanın üçüncü büyük organizasyonu olarak kabul edilen EXPO, bu dev organizasyona Türkiye de ilk defa ev sahipliği yapacak olan Antalya için de iyi bir fırsat olacaktır. EXPO alanında kurulacak alanda yüzden fazla ülke kendilerine özgü bahçeleri kurarak sergileyecek. Bu organizasyonun Antalya nın süs bitkileri üretimi ve ihracatında önünü daha da açacağına inanıyorum. Geçtiğimiz günlerde Antalya da Türkiye Süs Bitkileri Sektörü İhracatında Ürün Çeşitliliği ve Kalitenin Artırılması başlığıyla düzenlenen seminerde, 4 kıtadan çiçek sektörünün temsilcileri katıldı. Üreticilere yeni çeşitlerin üretimi konusunda ufuklar açan seminerde Antalya nın süs bitkilerinin üretimi ve ihracatında ne kadar önemli bir geleceğe sahip olduğunu bir kere daha görme fırsatımız oldu. Antalya'da tarım arazileri ranta kurban ediliyor Gelişme ve büyüme potansiyeli itibariyle ülkemiz ve Antalya mız açısından çok ciddi bir fırsatı bünyesinde barındıran süs bitkileri sektörünün özellikle istihdam yapısının ve sosyal güvenlik sisteminin üretimi ve dış ticaret rekabetini geliştirici nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Özellikle Antalya da uygun arazi konusu da sektörün önünde ciddi bir problem olarak durmaktadır. Kentimizde zaten son derece sınırlı olan tarım arazileri, bilinen nedenlerle niteliği değiştirilerek ranta kurban edilmektedir. Tarım sektörünün bir bütün olarak stratejik bir sektör olduğunu yıllardır gerekçeleriyle açıklamaktayız. Bu tespit ve değerlendirmelerimize kökten aykırı olan tarım arazisi kayıpları, yakın bir gelecekte yeri doldurulamaz boşluklara ve ağır bir bedele mal olacaktır diye düşünüyor ve kamuoyumuz ile bir kez daha paylaşıyoruz.

20 TZOB Türkiye Odaları Birliği Ücretsiz Yaygın Süreli Gazetesidir Yıl: 5 MART 2013 Sayı:51 Yönetim Yeri GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax:

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı Mart 08, 2012-7:46:36 Bakan Eker, tarımın zannedildiği gibi sadece üreticilerle değil, gıdadan dolayı toplumun tamamını ilgilendiren bir konu olduğunu,

Detaylı

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları:

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları: Seçilmiş ürünlerde tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları: Üretici Hal Pazar Market Hal/ Üretici Pazar/ Üretici Market/ Üretici Fiyat Farkı Fiyat Farkı Fiyat Farkı Domates 0,58

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ŞUBAT 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ Bekir ENGÜRÜLÜ Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Haziran 2016 SUNUM PLANI DÜNYADA TARIMIN GÖRÜNÜMÜ TÜRKİYE TARIMINA BAKIŞ

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

EKİM AYI FİYAT GELİŞMELERİ 5 KASIM 2013

EKİM AYI FİYAT GELİŞMELERİ 5 KASIM 2013 ÖZET Ekim ayında tüketici fiyatları yıllık enflasyonu yüzde 7,71 e gerilemiştir. İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artış enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Temel mal fiyatlarının yıllık artış

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. İzmir İlinin Son 5 Yıllık Dönemde Tarımsal Yapısı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ İzmir, sahip olduğu tarım potansiyeli ve üretimi ile ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Halen Türkiye de üretilen; enginarın

Detaylı

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI Ankara -21 Ekim 2015 TARIMSAL DESTEKLER Sunum Planı 1- Türkiye Tarımı Genel Bilgiler 2- Tarımsal Destekleme Mevzuatı 3- Destekleme Kalemleri

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2015 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2015 tarihinde 2015 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2015 yılında bir önceki yıla göre üretim miktarları; Tahıllar ve diğer

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2014 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2014 tarihinde 2014 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı ve Türkiye Ziraat odaları Birliği tarafından düzenlenen bilgilendirme, toplantısında konuşan Ziraat odaları

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR İklim değişikliği Biyoçeşitliliğin Korunması Biyoyakıt Odun Dışı Orman

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE NİSAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 1. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 22/05/2014 tarihinde 2014 yılı 1. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDĐRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDĐRMELER... ÖZET Şubat ayında tüketici fiyatları yüzde,3 oranında artarken yıllık enflasyon yüzde 7,3 e düşmüştür. Bu gelişmede gıda fiyatlarının etkisi hissedilmiştir. Temel enflasyon göstergeleri ve hizmet fiyatları

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2014 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 28/10/2016 tarihinde 2016 yılı 2. Tahmin Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2016 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre artacağı;

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 23/10/2014 tarihinde 2014 yılı 2. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre;

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU.  Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme. TÜRKİYE EKONOMİSİ İşsizlik artışa geçti. TÜİK Temmuz ayı işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı %9,3 e yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise 0,4 puan artarak %10,1 olarak gerçekleşti.

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... ÖZET Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde, oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde,1 e yükselmiştir. Bu yükselişte enerji fiyatlarından kaynaklanan baz etkisi belirleyici olurken temel enflasyon göstergeleri

Detaylı

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Yönetim Kurulu ve Değerlendirme Toplantısı, Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği alanında Türkiye'nin en

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Kasım 14, 2016-5:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka ve mutlaka

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDĐRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDĐRMELER... ÖZET Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde 0,90 oranında azalmış ve yıllık enflasyon yüzde 8,87 seviyesine yükselmiştir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti nde de dikkat çekildiği gibi, enerji ve

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO BAKLİYAT DOSYASI Dünya üzerinde tarımı çok eski yıllardan beri yapılmakta olan yemeklik dane baklagillerin diğer bir deyişle bakliyat ürünlerinin insan beslenmesinde bitkisel kaynaklı protein gereksiniminin

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... .... 1..13.13.13.13 1.13.... 1..13.13.13.13 1.13.... 1..13.13.13.13 1.13.... 1..13.13.13.13 1.13 ÖZET Aralık ayında tüketici fiyatları yüzde, oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 7, a yükselmiştir.

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2013 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 27/12/2013 tarihinde 2013 yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri haber bültenini yayımladı. 2013 yılında bitkisel üretim bir önceki yıla göre

Detaylı

Gayri Safi Katma Değer

Gayri Safi Katma Değer Artıyor Ekonomik birimlerin belli bir dönemde bir bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı) değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE TEMMUZ 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... .11.11 1.11.... 1..13.13.13.11.11 1.11.... 1..13.13.13.11.11 1.11.... 1..13.13.13.11.11 1.11.... 1..13.13.13 ÖZET Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde,7 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde,3 a

Detaylı

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI 2015 TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI TÜRKİYE DE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ Ülkemiz coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun

Detaylı

TR41 BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI BURSA TARIM, TARIMA DAYALI SANAYİ VE ORMANCILIK ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU BİLGİ NOTU

TR41 BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI BURSA TARIM, TARIMA DAYALI SANAYİ VE ORMANCILIK ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU BİLGİ NOTU TR41 BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI BURSA TARIM, TARIMA DAYALI SANAYİ VE ORMANCILIK ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU BİLGİ NOTU Dünyada büyüyen gıda ihtiyacı ve özellikle güvenli gıdaya

Detaylı

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ 2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ SUNUM İÇERİĞİ Türkiye de Tarım Tarımsal girdi politikaları Tarımsal kredi politikaları Tarımsal sulama politikaları Tarımda 2023 Vizyonu 2 TÜRKİYE

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Doç.Dr.Tufan BAL I.Bölüm Tarım Ekonomisi ve Politikası Not: Bu sunuların hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.İ.Hakkı İnan ın Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği Kitabından

Detaylı

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Ağustos 2014 2013-2014 kış döneminde ülke genelinde etkisi hissedilen meteorolojik kuraklık, 2014 ün ilk yarısında bölgesel olarak devam etti. Türkiye

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... ÖZET Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde,7 oranında artarken yıllık enflasyon yüzde,1 e düşmüştür. Para Politikası Kurulu nun Eylül ayı değerlendirmesinde de öngörüldüğü gibi, temel fiyat göstergelerinin

Detaylı

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR TARIM KENTİ İZMİR Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ Küresel iklim değişikliği, gıda fiyatlarındaki yükseliş, dünya nüfusundaki hızlı artış gibi gelişmelerin etkisiyle tarım sektörünün son derece stratejik bir

Detaylı

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

TARIMSAL VERİLER Mart 2015 T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü TARIMSAL VERİLER Mart 2015 İÇİNDEKİLER Gayrisafi Yurtiçi

Detaylı

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU

ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU ADANA İLİ TARIMSAL ÜRETİM DURUMU RAPORU Ağustos 2013, Adana Hazırlayanlar Sabahattin Yumuşak; Adana Güçbirliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sinem Özkan Başlamışlı; Çiftçiler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi

Detaylı

HATAY TARIM VİZYONU

HATAY TARIM VİZYONU HATAY TARIM VİZYONU 2016-2021 2 BİTKİSEL ÜRETİM VİZYONU Zeytin üretiminde Türkiye 3.cüsü olan Hatay da, üretimle birlikte katma değer sağlayacak işleme ve paketleme tesislerinin kurulumuna sağlanan destekler

Detaylı

Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri 4 Aralık 2018

Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri 4 Aralık 2018 Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri 4 Aralık 218 [Type here] Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri 4 Aralık 218 Özet Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 1,44 oranında azalmış ve yıllık enflasyon 3,62 puan gerileyerek

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... .1.1.1.1.1.1.1.1 ÖZET Haziran ayında tüketici fiyatları yüzde,7 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde 7, e yükselmiştir. Haziran ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti nde de ifade edildiği üzere

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... ÖZET Ağustos ayında tüketici fiyatları yüzde,73 oranında artarken yıllık enflasyon yüzde, e yükselmiştir. Para Politikası Kurulu nun Ağustos ayı değerlendirmesinde öngörüldüğü gibi temel fiyat göstergelerinin

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

Ocak Ayı Fiyat Gelişmeleri 6 Şubat 2018

Ocak Ayı Fiyat Gelişmeleri 6 Şubat 2018 Ocak Ayı Fiyat Gelişmeleri Şubat 1 Özet Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 1,2 oranında artmış ve yıllık enflasyon 1,57 puan gerileyerek yüzde,35 olmuştur. Enflasyondaki düşüşte büyük ölçüde baz etkileri

Detaylı

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk ZĠRAAT ODASI BAġKANLIĞI NA... 01/03/2013 tarihli ve 28574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... .13.13.13.13 ÖZET Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 1,3 oranında artmış, yıllık tüketici enflasyonu yüzde 7,1 e yükselmiştir. Gıda ve yemek hizmetleri yıllık enflasyonu yüksek seyrini bu dönemde de

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Yönetmelik Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik Amaç ve kapsam BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönetmeliğin

Detaylı

Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 2017

Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 2017 Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 217 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE OCAK 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010 EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - ŞUBAT 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (MAYIS 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (MAYIS 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (MAYIS 2015) Tüketici Güven Endeksi (Nisan 2015) Tüketici Güven Endeksi bir önceki aya göre sınırlı bir artış sergilemiştir. 2015 Mart ayında 64.39 olan Tüketici

Detaylı

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM - 2010 (05.12.2010) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM - 2010 (05.12.2010) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor TOPLUMSAL RAPORLAR 15 YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM - 2010 (05.12.2010) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor 10 yıllık dönemler itibariyle teşvik sisteminin istihdama etkisi Yıllık Yıllık Yıllık Yıl

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... 3.13 3.13 3.13 3.13 ÖZET Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 1,1 oranında artmış, yıllık tüketici enflasyonu sınırlı bir yükselişle yüzde 7,1 olmuştur. Gıda ve ilişkili hizmet fiyatlarında enflasyon yüksek

Detaylı

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM 16.01.2005 / 25702 16 Ocak 2005 Resmî Gazete Sayı : 25702 YÖNETMELİK Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve

Detaylı

Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor

Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi kuruluyor Kasım 07, 2013-9:12:39 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ürün Doğrulama ve Takip Sisteminin yılbaşı itibarıyla bebek maması, bitkisel sıvı yağlar,

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE KASIM 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Cari Fiyatlarla (2) Sabit (1998 Yılı) Fiyatlarla Değişim ABD Doları ($) Değişim Türk Lirası ( ) Değişim 2009

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE TEMMUZ 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi. Tarım Sektörünün İhracattaki Yeri ve Önemi Şebnem BORAN Ülkemizde son yıllarda önceliğin sanayi sektörüne kayması sonucu ekonomimizde göreceli olarak tarım ürünlerinin ihracatımızdaki ağırlığı giderek

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... 9. 1.13 3.13 5.13 7.13 9.13 7.1 9. 1.13 3.13 5.13 7.13 9.13 7.1 9. 1.13 3.13 5.13 7.13 9.13 7.1 9. 1.13 3.13 5.13 7.13 9.13 7.1 ÖZET Eylül ayında yıllık tüketici enflasyonu, puan azalarak yüzde, ya gerilemiştir.

Detaylı

EYLÜL AYI FİYAT GELİŞMELERİ 4 EKİM 2017

EYLÜL AYI FİYAT GELİŞMELERİ 4 EKİM 2017 .... EYLÜL AYI FİYAT GELİŞMELERİ EKİM 17 ÖZET Eylül ayında tüketici fiyatları yüzde, oranında artmış ve yıllık enflasyon, puan yükselerek yüzde 11, olmuştur. Bu dönemde gıda yıllık enflasyonu, işlenmemiş

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015 DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel

Detaylı

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU HAZIRLAYAN DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ TOBB SİVAS İLİ AKADEMİK DANIŞMANI Sivas İli 28.6 bin metrekarelik toprağı ile ülkemizin toprak büyüklüğü sıralamasında 2. sıradadır.

Detaylı

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER 30 10 2013 topraksuenerji-ulusal güvenlik denince çoğu zaman zihnimizde sınırda nöbet tutan askerler, fırlatılmaya hazır füzeler, savaş uçakları

Detaylı

KASIM AYI FİYAT GELİŞMELERİ 5 ARALIK 2017

KASIM AYI FİYAT GELİŞMELERİ 5 ARALIK 2017 KASIM AYI FİYAT GELİŞMELERİ ARALIK 217 ÖZET Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 1,9 oranında artmış ve yıllık enflasyon 1, puan yükselerek yüzde,9 olmuştur. Bu yükselişe en belirgin katkı işlenmemiş

Detaylı

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan 3. Yaş Baharı Kongresine Katıldı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN: - SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Detaylı

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı 1 Kredilerde Son 8 Yılda 54 Kat Artış 2 Tarımsal Kredilerin Sektörel Dağılımı (%) 3 Son 7 Yılda 3,8 Milyon Çiftçiye 39 Milyar TL Kredi

Detaylı

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS

2003-2011 T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI 2003-2011 DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS Türk tarımını kalkındırmadan Türkiye yi kalkındıramayız Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Ekolojik denge ve küresel gıda

Detaylı

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017 Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 06/06/2014

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 06/06/2014 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 06/06/2014 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

TARSUS TİCARET BORSASI

TARSUS TİCARET BORSASI TARSUS TİCARET BORSASI Ülkemizde yetiştirilen tarımsal ürünlerden, tarımsal üretimin bir kısmı doğrudan tüketilirken, bir kısmı sanayide hammadde olarak işlenerek değişik gıdalara dönüştürülmektedir. Tarımsal

Detaylı

T.C. ERZURUM TİCARET BORSASI H A F T A L I K B Ü L T E N

T.C. ERZURUM TİCARET BORSASI H A F T A L I K B Ü L T E N 1 GÖREN MADDELERİN HUBUBATLAR HUBUBATLAR ARPA BUĞDAY PİRİNÇ AŞURELİK BUĞDAY AŞURELİK BUĞDAY AŞURELİK BUĞDAY PİRİNÇ KIRIK 0,54 0,55 0,55 43.500 KG 23.815,00 HMS 5 0,54 0,69 0,60 159.740 KG 96.195,60 HMS

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

2014 TEMMUZ AYI ENFLASYON RAPORU

2014 TEMMUZ AYI ENFLASYON RAPORU 2014 TEMMUZ AYI ENFLASYON RAPORU HAZIRLAYAN 04.08.2014 Yrd. Doç. Dr. Sema ULUTÜRK AKMAN - İstatistik Araştırma Merkezi Araş. Gör. Hakan BEKTAŞ İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümü RAPOR Temmuz ayında Tüketici

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... 5.1 5.1 5.1 5.1 ÖZET Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde,5 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde,5 ile yatay seyretmiştir. Gıda fiyatları ılımlı bir seyir izlese de bu grupta yıllık enflasyon baz etkisiyle

Detaylı

Mısır alım fiyatı açıklandı

Mısır alım fiyatı açıklandı Mısır alım fiyatı açıklandı Ağustos 28, 2012-1:42:57 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) mısırın tonunu 595 liraya almaya hazır olduğunu bildirerek, bunun geçen

Detaylı

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU Resim 1: Bakanlığımızca Geliştirilen Yerli Hibritlerimiz (ATAK S). 1. Kanatlı sektörü ile ilgili üretim, tüketim ve istihdam Bakanlığımız, 1930 lu yıllarda

Detaylı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BİTKİSEL ÜRETİM 2. TAHMİN 2014 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler üretiminin % 6,5 düşüşle 59,6 milyon ton, Sebze üretiminin % artışla 28,7 milyon ton,

Detaylı

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir. TKİ HÜMAS ın Kullanım Zamanı, Şekli ve Miktarı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) HÜMAS; tarla bitkileri, sebzeler, sera bitkileri, süs bitkileri, çim, fide, bağ ve meyve ağaçları olmak üzere bu kılavuzda

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... 3.1 3.1 3.1 3.1 ÖZET Mart ayında tüketici fiyatları yüzde, oranında düşüş kaydetmiş ve yıllık enflasyon 1,3 puan azalarak yüzde 7, olmuştur. Mart ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti nde de ifade

Detaylı

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal kaynaklı kirlilik azaltılacak, Marjinal alanlar üzerindeki

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... 7.1 7.1 7.1 7.1 ÖZET Temmuz ayında tüketici fiyatları yüzde 1,1 oranında artmış, yıllık enflasyon yüzde,7 a yükselmiştir. Temmuz ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti nde de ifade edildiği üzere işlenmemiş

Detaylı

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM 7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM Tarım sektörü rekabet gücü yüksek bir yapıya kavuşturulacak Tarımda modern işletmeciliğe dönüşüm sağlanacak Tarım arazilerinin

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bilecik Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 25 Nisan 2013 BİLECİK

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bilecik Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 25 Nisan 2013 BİLECİK 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bilecik Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 25 Nisan 2013 BİLECİK İklim değişikliği Biyoçeşitliliğin Korunması Biyoyakıt Odun Dışı Orman

Detaylı