KÖYDEN İNDİM ŞEHRE BU YOLDA SONA YAKLAŞMIŞKEN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KÖYDEN İNDİM ŞEHRE BU YOLDA SONA YAKLAŞMIŞKEN"

Transkript

1 KÖYDEN İNDİM ŞEHRE Taşı toprağı altın dedik geldik... Birçok lise öğrencisi gibi benim de üniversiteyi İstanbul'da okuma hayalim vardı. Hayalimi gerçekleştirip kazandım. Gel gör ki bu sadece bir hayalmiş, gerçekte bir çileymiş. Üniversiteyi kazandıktan sonra sevincim önce barınma meselesiyle yok oldu. KYK Yurdu çıkmayınca özel yurtları düşündüm. Ama yurtlar ateş pahası idi. Geriye tek seçenek olarak eve çıkmak kaldı. Eve çıktım bende. Önce arkadaş derdi vardı tabi. O onun tanıdığı, bu bunun tanıdığı derken onu da bulduk. Bir de baktık kiralar tavan yapmış. Öğrenci olunca üstüne bir kat daha zam binmiş. Oysa biz öğrenciyiz sadece, zengin para babaları değiliz ki. Ama işte bunu da öğrendik "öğrencinin canı yokmuş". Evi bulup yerleştik bir şekilde, kaydı da yaptırdık. Ama gel gör ki kardeşim dert bununla bitmiyormuş. Öğrenci akbili almak için para veriliyormuş, bu da yetmedi her sene güncelleme parası istiyormuş İETT abimiz. Dedim bari okuldan yemekhanesinde ucuz yemek vardır. Yok ona da zam gelmişmiş. Öğrenci makarna yemeli sağlıklı beslenmemeliymiş. Onların dini imanı para olmuş, öğrenci çilekeş olmuş. Nasıl olsa ağzı var dili yok, otobüs duraklarında heba olmuş. Ama şunu bilmiyorlar öğrenci kardeşim, ağzımızda var, dilimizde. Haykırabiliriz sorunumuzu derdimizi de. Sesimize ses kat, sen de katıl mücadelemize. Ahmet EKİM İstanbul Üniversitesi-Hukuk BU YOLDA SONA YAKLAŞMIŞKEN Küçücük, çantası kendinden ağır çocuklar olarak bir sabah bir yola çıktığımız, duvarları griye boyalı okul sıralarında beslenme çantalarıyla (hani ilk edepsizliğimizdir, yumurta kokusundan nefret ettiğimiz zamana denk gelir) başlayan öğrencilikte, son durak üniversitenin de bitimine gelmiş dayanmışken geçen yılları anmanın zamanıdır. Çünkü bir askerlik anılarıdır (!) bir de okul sıraları, arkadaş muhabbetleri bütün bir ömür süren. Çünkü dişleri eksik, kalanları sallanan fare gülüşlü çocuklar olarak başlarız, gitgide fareliğimizden ama işte bir de dillere pelesenk masumiyetimizden uzaklaşıp önce uf, çok sorunlu sevimsiz ergenlere sonra da ilk gençliğin kararsız yaşlarından artık birer bireye dönüşmemiz, hep o evin kapısından çıkıp dönene kadar geçen zamanda olur. -Olur da ne olursa zaten o birey olma sevdasından olur, zira kimsenin hatırlamadığı bir tanrı hiç şüphesiz zamanında olma diye buyurmuş olmalı!- çocukluk gökyüzü gibi belki hiç gitmez üzerimizden, her çocuk da aynı yaşta, aynı yerinden başlamaz belki büyümeye, ama zaten bu mesele başka yerin konusu, arkadaşlardır bizi büyüten; okul sıralarıdır kravatlı kelli felli adamlarla, yorgun topuklu kadınların dokunduğu tezgah. Büyüyünce ne olacağını soranla, en çok anneni mi babanı mı sevdiğini soran talihsiz umulur ki aynı kişi değildir; ama neredeyse yirmi seneni verdiğin sıralar seni hiç beklemediğin bir yerde bırakır çoğu zaman. Bir şey olduk ama ne? Büyümekse ayrı hikaye. En tehlikeli viraja hayallerle gerçeklerin ayrılmaya başladığı noktada girilir, bırakacak mısın toptan hayal kurmayı, peşinden koşmayı hala yakalayabileceklerinin; yoksa yenildin mi tamam deyip, düzen bu, benden bu kadar la.

2 Bir ÖSS (bende kısaltma hala budur affola) gazisi olarak geliriz hepimiz üniversite kapısına, buraya kadar ne umulmuş ne bulunmuştur bilinmez ya, üniversite neydi derseniz ayırın derim artık kariyer odaklı mesleki eğitim kısmını bir kenara, domatesin de bir sertifikası var artık bu arada. En popüler hoca geyiğidir giriş dersinde verilen, burada geçen seneler mesleğe kabulün anahtarıdır yalnızca; meslekle başlar yeni bir öğrencilik hali. Geçsek mi bunları, hayata hep yeni çömezliklerle dahil olacağımızdan, belki de en iyisidir acemilikteki? Hepimiz her daim hayatın acemisi. Birey olmak söyleyecek sözünün olmasıysa biraz da, önce o sözü sana ne kadar söyleteceklerini göreceksin. Sorulardan neden hiç hoşlanmadıklarını senin de, tamam buralarda böyleyse uyarız, demeni nasıl da beklediklerini. Önce kendini sen büyüteceksin, sesini bulup yükselteceksin. Ee, ilk dayağı da bundan yiyeceksin. Mahallenin ağır abileri artık mevki sahibi, ama sopaları hala çok harbi; sadece şekilleri değişti. Sonra düzen değişmez belki senin sayende ama sen değişme yeter düzele düzele. Onlar düzgün sever, kravatın düzgün dursun yakanda, saçın dağılmasın fikirlerini de sürükler maazallah, kahkahan ölçülü olsun; sesin çok çıkarsa ayıp, sorulmaması gereken sorular topyekün yasak; sanatsa, o bile göze batmasın üzerine düşünür sonra birileri aykırı yerlere çıkar beynin kıvrımları, kalp yanlış yerde fazla atar; gençlik cahilliktir bu topraklarda, o ateşle hep olmadık isyanlara sürüklenir üzersin, üzülürsün. Olur ya dert edinirsin üzerine vazife olmayan işleri. Keşkeler memleketinde alıp başını gitmek hayaliyle geçer ömür, oysa Kavafis ne zaman söylemişti en güzel cümlesini? Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. Bu şehir arkandan gelecektir. Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın. Halbuki kaçırmasaydı elinden zamanında İstanbul daki o arsayı amca mıdır baba mıdır sendeki (?) köşeyi dönmüş, bu işlere kafa yormayan mutlu mesut çocuklar olacaktık hepimiz. Hikayelerin aynılaştığı yerden korkmak lazım, yorulmuşluk mayası hepimizin genlerinde. İnkar edemeyiz hepimizi bekleyen bir köşe var bu yolda ve geri dönülmeyecek ordan o saatten sonra; peki ya sonra? Sonrası şu güzel kardeşim bir an önce büyüyüp o köşeye varmandır beklenen ya, bunu bir şekilde büyümeden yap istenir. Senin meselen köşenle mi yoksa yolun manzarası mı iyi? Dönüp bakar herkes bir ara ardına da o en ucuz dürümlerin tadı damağında buram buram kokar kavak yelleri bir gençlik masasında. Herşey bir gün rayına oturur bir bakarsın son istasyondasın. Buradan sonra sizi rahat koltuklara alalım. Ve birdaha hiç o kadar rahat olamayacaksınız! Üzgünüz tarife buydu daha en başında haber vermedik mi? Ama bakınız ne güzel yemekler var masanızda Yemez mi dersiniz? Ama yedi bu güne kadar, herkes pek güzel yedi bu hikayeyi. Birileri filmler çekti uzak hep uzak dedi. Diğeri kaybedişini yüceltti. Şiirler mutsuzlar içindi ve nedense mutluluk çok önemliydi. Birileri bir gün ülkesinin başına seslendi Hayatımıza karışma hakkını ana babamıza vermemişiz; size mi vereceğiz? diğeri durdu sendeledi hayat mı? Hak mı? Ya başkaları? Onların kasesindeki Beri ki seslendi kendi sözünün sahibi olmak bile senden çok başkalarının derdi iken ne işin var dert edinirsin ötekininkini. Sen kendin bul bir yolunu bize de haber ver olurunu, çok karıştık çünkü bölüşürken yolluğumuzu. Hep kızdırdık birilerini oysa hiç hesaba katmadık bizden ötürü incine-bile-ceklerini. Sahi kış dediğimiz kimin tavuğuydu. Düzelt bizi ey güzel kardeşim düzgün olamadık, tutunamadık hikeyemiz bile parça parça, yürümüyoruz bizimkisi yalpa.

3 Sahnemizin tozu başkalarının boğazında gıcık, müziğimizin notaları kulaklarında gıcırdıyor. Kitaplarımız onların hayallerinde hala sobalarını ısıtıyor. Bizi şimdi yeni bir yola uğurlayanlar en güzel zamanlarımızı unutmazsak kapıyı açmamaktan bahsediyor. Umurumuzda olmaz ya, sen söyle yamulacak mısın bizimle? Kimse kimseyi tanımasın gerçekte istiyorlar merak öldürsün içimizdeki kediyi; bak ne diyeceğim iyisi mi sen boşver bizi, bizden adam olmaz bu saatten sonra. Çoktan geçmişiz güvenli denizleri. Ne dilimiz belli, ne dinimiz, ne rengimiz; ne de derdimiz? O kadar önemli miydi? Yaşayıp gidivereceğiz sözümüz bu olsun ve tüm kimliksizlere selam olsun. Gençliğimiz sokaklara, yeni hayat hayallerimize armağan olsun. Hepimiz kendimizle başbaşa kurduğumuz hayallerden mesulüz, ötesi boş ve o hayalleredir en büyük borcumuz. Düşündükçe önde bir diş sallanır hala ağzımızda, düşmedi o sallanacak biz durdukça. Hayallerimiz gibi o diş, bazen paylaşıp çoğalttığmız, ağzımızda hiç düzgün durmayan. Bir yer, bir üniversite uzatmalı öğrencisi biri bunu yazan kim ki? İSTANBUL A HOŞGELDİNİZ! Bildiğiniz gibi eylül ayında üniversiteler açıldı. Ve yine bildiğiniz gibi en büyük sorun barınma. Hele de şehir dışından geliyorsanız ve şehri pekte fazla bilmiyorsanız bu daha da büyük bir sorun haline geliyor. Barınma için en çok kullanılan ve en makul görünen tercih ise yurtlar. Yurtlar içinde KYK yurtlarını ve özel yurtları sayabiliyoruz. Özel yurtlar için fiyatların tavan olması gözleri kyk yurtlarına çeviriyor. Varsayalım ki başvuru döneminde kyk yurtlarına başvurdunuz ve size barınma hakkı tanındı. Bu durumda yapılacak şey bavulları toplayıp sırtına çantayı vurup yollara düşmek. Yurda geliyorsunuz ve artık her şey halloldu sanıp rahat bir nefes alıyorsunuz ama bitmiyor. Sırada ulaşım var. Başvuru yaparken okulunuzu, bölümünüzü belirtmenize rağmen okulunuza yakın bir yurdun ya da İstanbul için en azından aynı yakada bir yurdun çıkma ihtimali pek mümkün olmuyor. Eh bu da okula ulaşmak için bir buçuk veya iki saat yol gitmek demek oluyor. Bu yolu sabah saatlerinde metrobüste ayakta gittiğimizi de hesaba katarsak hayli zorlu zamanlar yaşanıyor. Gelelim yemeklere... Bize verilen yemek bursu ve yemek fiyatları arasında ilginç bir tutarsızlık var. Hele de et yemeklerinin fiyatları bu durumu daha da gülünçleştiriyor. Neredeyse her işin torpille ilerlediği ya da hızlandırıldığı bu yurtlarda %100 burssuz öğrencilere rastlamak çok mümkün. Uzak illerden gelen maddi durumu yetersiz öğrencilerse bu nedenle özel yurtlarda barınmak zorunda kalıyorlar. Yemeksiz barınılan özel yurtlarsa neredeyse asgari ücret kadar. Yeni yılla birlikte KYK yurt ücretleri de artıyor. Daha akla gelmeyen zamanla karşılaşılan pek çok sorun KYK yurtlarında öğrencileri bekliyor. Halbuki biz, ailemizin yanından bu sorunlarla uğraşmak için değil okumak için geliyoruz. Okuldan daha büyük sorun oluyor barınma. Öğrenci olarak ciddiye alınmak, sorunlarımızın dinlenmesini ve gerçek çözümler aranmasını, müşteri olarak görülmemeyi diliyoruz. Melis LİMAN Marmara Üniversitesi - Psikolojik Danışma ve Rehberlik

4 İZMİR DEN ULAŞIM İZLENİMLERİ * Halkapınar Aktarma Merkezi'nde, kapasitesi düşük olan üst geçitin yenilenmesi birtürlü bitmezken, hem yeni üst geçitin projesinde hemde yenilenen geçit yerine kullanılan güzergahta, yığılan kalabalıkların önüne turnike koymak ihmal edilmemiş, yolcuya "Aktarma yapıp ücret ödemeyecek dahi olsan, kalabalık birbirini çiğner durumda da olsa sen bi bas sonra geç" denilmiştir. *2005' te başlanan 2007'de tamamlanması öngörülen, Üçkuyular trafiğini ve yaşamını felç eden İzmir Metro, F.Altay İstasyonu'nun açılışı bu seferde Mart'a ertelendi. Seçim öncesine bilerek sarkıtılan veya yetiştirilmeden açılan projeler seçim yatırımı olarak kullanılsada ne seçimler görmüş bu projeye ne desek bilemedik... *İzmir'de daha öncesinde tamamen yasak olan, İzban ve İzmir Metro'ya bisikletli giriş, 1 Ocak 2013'ten beri yürürlükte olan karara göre, hafta içi ve cumartesi günleri; ilk trenden 9:30'a ve 11:00' dan 20:00'a; Pazar günleri ise 9:00'dan 20:00'a kadar yasak! Bisiklet için 1 tam kentkart basılacak (öğrencide olsan) ve bisikletliler yürüyen merdiven ya da asansör kullanamayacak. Nitekim Ulukent'te normal merdiven yok yani bu istasyon bisikletliye kapalı. Hatay, İzmirspor ve Üçyol gibi istasyonlar da sonu gözükmeyen merdivenleriyle Ulukent'ten farklı değil. FOTİNYA NIN İNTİKAMI Geçtiğimiz günlerde İtalya da düzenlenen bir öğrenci hareketi, Türkiye deki Gezi Parkı protestolarına deyim yerindeyse selam çaktı. İtalya dünya çapında çok duyulmasa da, birçok öğrenci hareketine ev sahipliği yapıyor. Bunlardan bir tanesi, Türkiye de sürmekte olan gezi parkı olaylarına atıfta bulunması sebebiyle dikkatimizi çekti. Bolonya da 15 Ekim Salı günü CUA, (Collectivo Universitario Autonomo) isimli kolektif aktivist öğrenci grubu boş bir binayı işgal etti. Bu binayı yurda çeviren öğrenci grubu binanın adını Studentato Occupato Taksim koydu. Bolonya da devletin eğitim bütçesini kısması, arz talep dengesi yüzünden artan ev kiraları ve artan okul masrafları bir süredir devam etmekte olan öğrenci hareketinin başlıca sebeplerinden. Bolonya nın öğrenci şehri olması yurt ve kiralık ev taleplerini arttırıyor. An itibariyle bin beş yüz kadar öğrenciye yurt sağlanan Bolonya da kırk ila elli bin kadar öğrenci okuyor. Mevcut durum ev kiralarının fırlamasına yol açıyor. Fırlayan kira ücretleri, ülkenin ekonomik sıkıntıları, şehirdeki on bin kadar kullanılmayan ev, politikacıların boş vaatleri ile birleşince öğrencileri üç yıldır kullanılmayan yatılı okulu işgale itiyor. Yurt Bolonya da Zoloni Caddesi üzerinde 40 numarada yer alıyor. Yurt önceden rahibeler tarafından işletilen bir yatılı okulmuş. Gösteri aslında sadece bu işgal olayından oluşmuyor. Gösteri şehrin en büyük meydanı olan ve daha önceleri de gösterilere ev sahipliği yapmış Piazza Verdi isimli meydana saksı içinde fotinya ağacının bırakılmasını ve üniversitenin rektörlüğüne yürüyüşü de kapsıyor. Fotinya ağacının gösterilerde sembolik bir anlamı da var; Gezi olaylarının başladığı dönemde, Bolonya da okumakta olan ve aralarında Türk öğrencilerin de bulunduğu bir grup öğrenci meydana fotinya ağacı dikiyor. Fakat bu ağaç daha sonra belediye tarafından sökülüyor. Öğrenciler bu işgali La Vendettadi Photinia, yani Fotinya nın İntikamı olarak adlandırıyor.

5 Öğrenciler bu olayın, krizin faturasını kendilerine kestiği için, devletten intikam almak amaçlı olduğunu söylüyorlar ve ekliyorlar, işgaller devam edecek. Fotinya ağacının bulunduğu meydanda ayrıca Nazım Hikmet in Sebastian Bach isimli şiirinden İtalyancaya çevrilmiş mısraları duvar yazısı olarak da görmek mümkün. İşte İtalyan öğrencilerinkullandığı mısralar; Yürümek iyiye, haklıya, doğruya Dövüşmek yolunda iyinin, haklının, doğrunun Zapt etmek iyiyi, haklıyı doğruyu Emir ALTINOK-İtalya ÖĞRENME ORTAĞI Eylül ayı girince etraf okul kokmaya başlar. Tatil günleri sevilir. Dinlenmek ve sorumluluk duygusuna ara vermek hafifletir insanı. Ancak bıktırıcı bir tarafı da vardır tatilin. Birbirine benzeyen günler sıkıcı gelmeye başlar. Çocuklar, okul kokan günlerin başlamasıyla iki duygu arasında kalırlar. Bir yandan, onları bekleyen sorumluluklarla dolu günlerin burukluğu kendini hissetirir. Diğer taraftan okula ve arkadaşlara kavuşmanın heyecanı dans etmeye başlar içlerinde. Eylül ün ilk iki haftası bu duygular arasında geçer. Göze batan veya gözlenen bu duygulanımların arkasında görünmeyen bir güzellik vardır. O da insanın üretme duygusudur. El veya zihin üretince bireyin duyduğu haz tarifsizdir. Öğrenciler bunun tam farkında olmasalar da, yeni okul dönemi için üretmeye ve başarılı olmaya yönelik hayalleri de tasarlarlar. Bu tasarımlar taze bir heyecan yaratır çocuklarımızda. Benzer duyguları öğretmenler de yaşar. Daha verimli ve etkin olabilmek için yapılan çalışmalar bu heyecanın renklerini taşır. Birçok soru yeniden dile gelir yapılan sohbetlerde ve toplantılarda. Her yıl ifade edilen bu sorular ve sorunlar, öğretimin daha başarılı olmasını hedefler. Yeni koşulların ışığında tartışılır tüm bunlar. Sözünü ettiğim bu heyecanda bir ortaklık görmekteyiz. Öğrenciler ve öğretmenler ortak bir duygulanımı paylaşmaktadırlar. Şimdi bir soru soracağım: Acaba, eğitim/öğretim topluluğu bu ortaklığın açıkça farkında mıdır? Bence hayır. Biraz açmaya çalışayım: Hangi düzeyde olursa olsun tüm okul süreçlerinde öğretmen ve öğrenci birbirinin ötekisi konumundadır. Dünyanın birçok yerinde hüküm süren bir anlayış bu. Adı üstünde, öğretmen ve öğrenci. İki adet öteki. Öğretmen, öğreten kişi iken öğrenci, öğrenen kişi konumundadır. Elbette ilk anda göze battığı şekliyle, öğretimin öğreteni ve öğreneni olacaktır. Ancak, farklı bir bakış önereceğim bu noktada: Gözden kaçan bir şey bu. Öğrenmenin iki ötekisinden çok iki ortağı vardır. Öğretmen ve öğrenciyi, biri öğreten diğeri öğrenen diye ayırırsak öğrenci edilgin kalır. Öğrenme sürecine doğrudan katılmamış olur. Öğretmen ve öğrenci birbirine yabancılaşır. Öğretmen tepeden bakar. Muktedir hisseder kendisini. Öğrenci de ezik kalır, kendisini mağdur hisseder. Sahte bir saygı gösterisi çıkar sahneye. Yaşamımızda çok öykü dinledik, pek çok kez tanık olduk bu yabancılaşmaya. Öğretmenin tavırları ve

6 uzaklığı nedeniyle matematikten, tarihten ve daha birçok dersten soğuyan ve neredeyse nefret eden az mı insan vardır etrafımızda? Ben, yıllardır öğrencilerime öğrenme ortağı derim. Çünkü ben de onların öğrenme ortağıyım. Evet, onlardan çok önce dünyaya geldim. Onlardan çok önce okudum, meslek sahibi oldum ve meslek alanımda bir uzmanlık edindim. Bu bakımdan onlardan daha çok ve kapsamlı bilgi sahibi olmam olağan bir şey. Öğrenme ortaklığını bilgi miktarı ve ağırlığı açısından ele almıyorum. Daha çok birlikte yapılan bir üretimde ortak olduğumuzu belirtmeye çalışıyorum. Birbirimizin ötekisi değil, aynı işin iki bileşeniyiz çünkü. Çocuklar, öğretmenler gününde bana, öğrenme ortağı gününüz kutlu olsun der. Mizahi bir yönü olan bu ifadenin aynı zamanda bir içtenliği de içerdiğini hemencecik hissedebiliriz. Öğretmen bir orkestra şefi gibidir. Öğrenciler de müzik aletleriyle katılır buna. Eseri ortak icra ederler. Öğretmen, öğrencilerden çok şey öğrenir. Öyle sorular sorar ki çocuklar, öğretmenin zihninde pırıltılar oynaşır. Yabancılaşma azalır. Öğrenci kendisini mağdur hissetmez. Dertleşebilirsiniz. Tüm öğrenme ortaklarına başarılı ve keyifli bir okul yılı dilerim. Prof. Dr. Beno KURYEL Ege Üniversitesi KAZOVA ZİYARETİNDEN Arkadaşlarımız ile bir gün belirleyip Kazova Tekstil fabrikası işçilerini ziyaret etmeye ve onların kendi üretimini yapmaya iten süreçlerini öğrenmeye karar verdik. Gittiğimiz zaman Yunanistan'dan ziyarete gelenlerde vardı. Biz de onlarla beraber fabrikayı gezip süreci işçilerin ağzından dinleyebildik. Fabrika kapandığında işçilerin 4 aylık maaşı ve tazminat alacakları vardı. Bu haklarını alabilmek için direnişe başladılar fakat süreç içerisinde patron haklarını vermemekte direnince fabrikayı işgal ettiler ve direnişlerini bu noktada sürdürmeye karar verdiler. İşçiler fabrikaya girdiklerinde icralık olduğu halde patronun malları kaçırdığını, kaçıramadığı malları ise kimseye yar olmasın diyerek bozduğunu gördüler. Bir çok hazır kazak da fabrikadan kaçırılmıştı, fakat bazı yarım kazaklar buldular. Bu kazakları tamir edip satmaya karar verdiler ve 2 Ağustos ta Abbasağa Forumunda satışa başladılar. Tüm bunlar olurken bir yandan kendi durumlarına benzer bir süreç olup olmadığını araştırıp, Metin Yeğin'in patronsuzlar belgeselini izleyip Arjantin'den avukatlar ile iletişime geçtiler. Kendilerine bir yol belirlediler. Tamir edebildikleri makinalar ile üretime devam ettiler ve bu makinaları ihale ile alıp başka yere taşıyacaklar. Bir kooperatif kurup halka ucuz ve kaliteli kazak üretirken patronlar için değil kendileri için çalışacaklar.işçiler ile konuştuğumuzda daha önce bu fabrikada iş cinayeti ve kötü muamele olduğunu da öğrendik. Ama direniş kendiliğinden öğretiyor. Onlar farklı bir dünya kurmaya, tohumlarını serpmeye başladılar.

7 İşçilere sendikaların desteğini sorduğumuzda ise sendikalar işin içinde olsaydı yapamazdık sendika bürokrasisi bizi engellerdi diyorlar. Bu da bize işçi hareketinin ve örgütlülüğünün farklı bir yere gittiğini gösteriyor. Kazova işçileri patronsuz, sömürüsüz bir hayat yaratıyorlar. Buradan yola çıkarak biz de kendi yaşam alanlarımızı özgürleştirme mücadelesine omuz vermeliyiz! BU YOL NEREYE GİDER? Başlıktan belki anlaşıldığı belki anlaşılmadı gibi son birkaç aydır Türkiye nin gündeminde olan bir konuyu ele alacağız: ODTÜ ve mevcut iktidar arasındaki yol kavgası. Bu kavganın sebeplerini, hangi tarafın kanunen ve mantıken haklı olduğunu sıradan bir ODTÜ öğrencisi olarak anlatmaya çalışacağım. Öncelikle geçmişten bugüne hemen hemen her ülkede iktidarların halk ve ilişkiler organı olarak çalışan medyanın aktardıklarını ele alalım: Ankara nın trafiğini rahatlatacak bir yol projesi var. Bu yol Anadolu Bulvarını Eskişehir yoluna bağlayacak ve böylece trafik rahatlayacak. Fakat ODTÜ lü gençler yolun yapılmasına izin vermemek için eylemler yapıp polisle çatışıyor. Halbuki ODTÜ ormanındaki ağaçların bir kısmının sökülüp söz konusu araziden yol geçirilmesini ODTÜ Rektörlüğü yıllar önce kabul etmişti. Gerekli izinler de alınmıştı. Dolayısı ile projenin hayata geçirilmesi son derece yasal. Fakat ODTÜ lü öğrenciler okullarının arazisinden yol geçmesini istemediğinden eylemler düzenliyorlar. Yukarıdaki paragraf halihazırda hükümet yanlısı olduğu bilinen yayın organlarının değil kendini tarafsız olarak niteleyenlerin topluma ODTÜ olaylarını aktarma biçiminin bir özeti. Diğerlerinin durumu ise çok daha vahim olmakla birlikte ciddi yalanlarla dolu. Durumun aslı ise çok daha farklı. Bundan birkaç yıl önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek yine benzer söylemlerde bulunmuştu. Daha sonra bu yolun Ankara trafiği için bir çözüm olmadığını anlamış olacak ki vazgeçti. Peki bu yol trafiği rahatlatır ya da yoğunluğu azaltır mı? Muhtemelen evet. Peki daha kesin ve etkili çözümler var mı? Kesinlikle evet. Bu çözümler daha uygulanabilir ya da daha maliyetsiz mi? Bu sorunun cevabı da kuşkusuz evet. O zaman neden Melih Gökçek ve partisi bu yol için bu kadar kararlı? Bu sorunun bir çok cevabı var. Ankara daki çoğu insanın bildiği gibi burda çok uzun zaman önce hatta Gökçek döneminden de önce başlayan bir metro inşaatı var. Hala bitirilebilmiş değil hatta uzun zamandır bu konuyla ilgili bir çalışma da yok. Bildiğimiz gibi bir çok gelişmiş ülkenin trafik sorunu çözme şekli karayolu değil demiryolları ve toplu taşıma. Ama insanların toplu taşımayı tercih etmesi ciddi bir rant kaybı olduğundan yol yapımı Gökçek in daha çok tercih ettiği bir yöntem. Belediyenin neden karayolunu tercih ettiğini anladık ama neden bu yol ODTÜ arazisinden geçmek zorunda? Bu sorunun da cevabı basit. Ülkedeki üniversitelerin durumuna göz attığımızda cevabı rahatlıkla görebiliyoruz. Geçen seneki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde kadrolaşma skandalı haberini

8 hatırlayanlar vardır. Hatırlamayanlar için anlatayım. Herhangi bir alanda öğretim üyesi arayan üniversiteler Basın İlan Kurumuna ilan verirler. Bu ilanlarda kadroya alınmak istenen öğretim üyesinin hangi alanlara hakim olması gerektiği açıkça aktarılır. Mevcut iktidar göreve başladığından beri bir çok üniversite öyle ilanlar vermektedir ki alanın ya da istenen çalışmaların ismini Google a yazdığımızda dahi tek bir kişinin adını görüyoruz. Bu adrese teslim ilanların yanı sıra bir çok öğretim görevlisinin de bir yerlerdeki tanıdıklarla ve bir takım akrabalık ilişkileriyle göreve başladığını söylersek objektif davranmamış olmayız. Rektör atamalarından söz etmeye dahi gerek yok. Fakat Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde ilanındaki durum bambaşka. Bu kötü niyetliliğin yanı sıra ilanı veren kişiler büyük eblehlik örneği sergileyerek ilana yanlışlıkla işe alınacak insanların ismini doğrudan yazma gafletinde bulunmuşlar. Haberi internette rahatlıkla bulabilirsiniz. Aslında sadece bu örnek dahi mevcut iktidarın üniversitelerde ne kadar açıktan açığa kadrolaştığını göstermektedir. Bu kadrolaşmanın yegane sebebi üniversitelerdeki gençlik hareketini kontrol altında tutma isteğidir. Hepimizin bildiği gibi tarihteki çoğu muhalif halk hareketinin itici gücünü gençlik oluşturmuştur. Yine hepimizin bildiği gibi ülkemizde gençlerin dünya görüşünü en etkin biçimde geliştirebildiği ve düşüncelerini en cesur biçimde ifade edebildiği üniversitelerden biri ODTÜ dür. Yapılanların tamamı birer ODTÜ yü sindirme, coğrafi bir takım avantajlarını elinden alarak istediğimiz zaman kontrolü elimize alırız deme çabasından başka bir şey değildir. Biz de üzerimize düşen görevi yapıp hiç bir hukuki hakka ya da hiç bir mantıki gerekçeye dayanmayan bu girişimlerinde ne yaparlarsa yapsınlar gençliğin karşısında işlerinin hiç bir zaman kolay olmayacağını göstermeye çalışıyoruz. İktidarın kara propaganda aracı olan ana akım medya ne söylerse söylesin gördüğünüz, duyduğunuz ve muhtemelen bundan sonra da görüp duyacağınız direnişlerin özü budur. Ayrıca siyasilerin kendi kurallarına göre oynadığı bu göstermelik demokraside birbirlerine rest çekmesi, birbirleriyle çatışması çok alışık bi durum ama herhangi bir ülkenin hükumetinin bir bilim kurumuyla, özellikle de ülkenin gerçekten bilim üreten yegane kurumlarından biriyle çatışması gerçekten şaşırtıcı bir manzaradır. Bu durumun kanuni kısmına çok girmeye kişisel olarak gerek duymuyorum. Bunun temel sebebi, hukuk devleti sıfatıyla alakası olmadığını Haziran Direnişi günlerinde yeterince göstermiş olan bir hükumetin zaten bir çok okuyucunun gözünde pek bir inandırıcılığı olmadığını düşünmem. Bir başka nedeni ise bu açıklamanın defalarca yapılmış olması. Özet ise onaylanan ve yıllar önce gerekli izinleri alınan yol güzergahı başka bir güzergah; geçtiğimiz günlerde asfaltlaması da yapılan yolun güzergahı bamaşka. Zaten bir projeyi gerçekleştirmek için bir okul arazisine girme maksadıyla okula ait çitleri iş makinalarıyla yıkarak girip gecenin köründe üç bine yakın ağacı apar topar kesen bir zihniyetin yaptığı işin yasal olmadığını kanıtlamak için argüman üretme gereği yoktur. Şafak Behram GÜNER ODTÜ - Felsefe

9 ÖĞRENCİNİN DEĞERSİZLİĞİ Devletçe bir kelime vardır: "Hizmet". Bizim lügatımıza biraz yabancı kalıyor ki devletçede de birçok farklı anlama gelip, tanımına uymayacak, bir kavramı net olarak tanımlayamayacak derecede tuhaf bir kelimedir. Hizmeti, en basitinden "birine yarayan bir işi yapma" olarak tanımlayabiliriz; fakat devletçede bu "hizmet" genelde eziyet ve cinayete dönüşmektedir. Harcı, yoğun denetimde ve dürüstlükte karılarak yapılan binalar, 5.6 büyüklüğündeki bir depremde -her ne hikmetse- yıkılmakta, "kadercilik" şemsiyesi altına konulmuş bu deprem katliamları devletçe dilinde, bu biçimde 'hizmet'e dönüşmektedir. Ümit ediyoruz ki "metrekare başına düşecek öğrenci" tanımıyla yapılan, denetlenen "dersaneler" de depreme karşı alınan dili lal eden, insanlığı bir an unutturan benzeri görülmemiş bu "önlem"le bizim ülkemize özgüdür. Mimarisi ironik bir şekilde gülünç olan fakülteler,derslikler,merdivenler, çıkışlar da yine denetimin cılızlığını ortaya koymaktadır. Fakat buraların açılışına katılan herhangi bir bakan -herhangi, çünkü içişleri bakanının gitmesi gereken yere orman bakanı, o yoksa kültür bakanı gider- bu fakülte ve dersliklerde, yurtlarda uygunsuzluk bulamamakta, oysa açılıştan sonra sorunlar bitmek bilmemekte, baştaki hatalar, eksiklikler bir türlü kendisini maddi açıdan amorti edememekte ve iş hesap edilenden daha pahalıya mal olmaktadır. Devlet açısından maddiyat öncelikli olduğu için önlemlere, daha insani koşullara ayıracak bütçeler olmamaktadır. Devletin bu politikası yüzünden birkaç makaslamayla geleceğe dair yeterlilikler ve önlemler projeden çıkarılmakta. 5 yıl sonrasında ise ders tekrarları, geçişler ve bir çok okul sorunuyla birlikte sınıf mevcudu olması gerekenden fazla olmaktadır. Çözümü, öğretim üyesi dersi başka bir bölümün dersliğinde işleyerek, öğrencide ön sıralarda sandalyede oturarak bulmaktadır. Kalabalık sınıflar, eğitim kalitesinin düşmesine, öğrencide odaklanma güçlüğü çekmeye, öğretim üyesini fiziki yönden zorlamaktadır. Bunu "kalabalık sınıflar sorunu" başlıklı her araştırmanın sonucunda görmek mümkündür. Misal; yılları arasında Tennessee de yapılan sınıf mevcudunu azaltma çalışması (STAR-Student/Teacher Achievement Ratio) kişilik küçük sınıfların kişilik diğer sınıflara göre daha olumlu bir etki meydana getirdiğini ortaya koymuştur. Özellikle okuma ve matematik derslerinde bu etkinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir (Zurawsky, 2003). Bunu devletçe yorumlamak şöyle oluyor ki: Başarısız öğrencilere 16 yıl boyunca boşuna masraf yapılmakta, bu öğrencilere derslik, kitap, burs, yurt, servis gibi maddi imkanların sağlanması devlete maddi açıdan büyük zarar vermektedir. Devlete faydalı olmayan -olamayan- bu bireyler vatan haini olmaktadır. Buna, çorbayı kendi pişirip sadece tadına bakmaya razı gösterilmek denir. İyi yurttaşlar da bir kaşıkla doymamalarının bu kadar yüzlerine vurulmasından hoşnut olmuyor, nasıl doymam diye dövünüyor ne yazık ki. Çorbadan az nasiplenmek, çokluktan doğma bir sorun ayrıca. Kaşık ne kadar çoksa o kadar sıkışır devlet bütçesi. Misal bir sınıfa ilk katta olmasına rağmen 15 derece açılan pencereler takmak (...?) astımlı öğrencileri görmezlikten gelmek demektir. Asansörlerin, dersliklere ulaşılabilirliğinin kolay olmaması, laboratuarlara ise kesinlikle ulaşılamayacak bir yerde olması da bedensel engelli öğrencileri görmezlikten gelmek demektir. 70 kişilik sınıflar, göz bozukluğu, göz sulanması, işitme sorunu yaşayan öğrencilerin varlığı düşünülmeden yapılmış, üniversiteyi kazanan her insanın fiziki açıdan hiçbir sorunu olmaması gerektiği yine vurgulanmıştır. Bir başka sorun; 70 kişinin aldığı bir dersin 60 kişilik bir sınıfta işlenmesi. Bu sınıflardaki görüntüde 3 kişilik yere 4 kişinin oturduğunu, şanslı olanların sandalye bularak tahta dibinde dersi dinlediğini görürsünüz. Bazen bu görüntüleri ve kapı ağzındaki yığılmaları

10 görünce derse girmekle girmemek arasında kalırsınız. Yine de derse girme azmini göstererek odaklanmanızı bozan birçok etmenle dersi dinlemeye çalışırsınız. Sınıf, blok yapılan 1 buçuk saatlik ders sürecinde havalandırılmaz, süre arttıkça odaklanma ve algılama oranı düşer, sınıf sıcaklığı artar, gürültü artar, dersin akışı bozulur ama siz ısrarla dersi dinlemeye devam edersiniz. Çünkü o muazzam sınıfta bir yer edinebilmiş ve derse katılabilmişsinizdir. Doğuştan gelen meşru haklarını bilen her insan gibi bizim vergilerimizle yarım yamalak yapılan hizmetleri lütuf olarak görmüyoruz. Bizler daha insancıl koşullarda, bilim öğrenmenin gerektirdiği standartlarda bilim öğrenmek, yapmak istiyoruz. Ömer BUDAK Kocaeli Üniversitesi-Kimya Mühendisliği KARMA YURT SÜRGÜNÜ Kredi ve Yurtlar Kurumunun karma yurtların ayrılması ile ilgili düzenlemeleri bu dönemin önemli sorunlardan biri. Sıkıntılarını hala yaşamadığımız değişikliklerin İzmir deki öğrencileri nasıl etkilediğinden bahsedeyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Balçova Sağlık Yerleşkesinde okuyorum. 3 yıldır, okuluma 10 dakika mesafedeki İnciraltı Yurdunda kalıyordum. İnciraltı, İzmir Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Dokuz Eylül Sağlık Yerleşkesi ve Güzel Sanatlar Fakültesine yakın, bu okullardan öğrencilerin kaldığı karma bir yurttu. Birçok devlet yurduna göre daha iyi niteliklere sahiptir. Bu yüzden okulu Buca da olmasına rağmen buradan gidip gelenler vardır. Temmuz ayında 8 ilde karma yurtların kaldırılacağı açıklandı. İzmir bu 8 il içerisinde yer almıyordu. Ancak ağustosta yurdumuzun artık erkek öğrenci yurdu olduğunu, kızların Bornova ve Buca daki yurtlara gönderileceğini öğrendik. Aynı şekilde karma yurt olan Bornova yurdundaki erkekler de İnciraltı, Buca ve Çiğli ye gidecekti. Hemen imza kampanyaları düzenledik, dilekçeler yazdık. Bakanlıktan ve Yurtkur yetkililerinden bu düzenlemenin nedenine dair ikna edici açıklamalar gelmedi. Başta Kız öğrenciler, normalde şortlarıyla, başları açık şekilde yemekhaneye kantinlere inebilecekken erkek öğrenciler de olduğu için üstlerini değiştirmek zorunda kalıyorlardı. Kız öğrencilerden gelen talepleri de dikkate alarak, kızlara pozitif ayrımcılık yaparak, onları yeni yapılan yurtlara taşımaya karar verdik denildi. Daha sonra amacın kapasite artırmak olduğu söylendi. Ama 6 ya da 8 kişilik olan odaların da 4 kişilik olmasıyla ve yeni yapılan bir yurt olmamasıyla İzmir de kapasite pek de artmadı. Eylül ayında özellikle sağlık kampüsünden birçok arkadaşımız Bornova daki yurt okulumuza uzak olduğundan ev arıyordu. Çevrede üç üniversite olduğundan zaten pahalı olan ev kiraları daha da arttı. Ev bulamayanlar ya az sayıdaki ve pahalı özel yurtlara ya da cemaat evlerine yöneldi. Bornova daki yurda geçenlerse okullarına araç değiştirerek ve bir buçuk saat gibi bir zamanda gitmeye başladı.

11 Yapılan eylemler, forumlar dikkate alınmadı. Bölge müdürü bizim okulda olduğumuz saatlerde ya da gece 11 de asıl mağdur öğrencilerin olmadığı blokları ziyaret etti. Arkadaşlarımız bizim adımıza yol sorunumuzu anlatsa da servis sözü verilip bir şey yapılmadı. Ekim başında devletin beslenme yardımı diye geçen fişlerimize kısıtlamalar geldi. Öğlen arası fiş kullanamıyorduk. Akşam yemek fişimizle su, içecek alamıyorduk. Kahvaltıda da kek, bisküvi alınmamasına neden olarak Gençlerimiz sağlıklı beslensin istiyoruz denildi. Yemek ücretlerine zam geldi. Aynı gün 111 lira olan yurt ücretlerinin 177 liraya çıkarılacağı ve yurda giriş saatinin dan a çekileceği duyulunca Bornova Yurdu nda eylemler başladı. Forumlarla başlayan, yemekhanede ses çıkarma eylemi ve en son basın açıklamasıyla kamuoyuna ve yetkililere şikayetlerimizi duyurmaya çalıştığımız eylemler yapıldı. İnciraltı ve Çiğli Yurtlarına gönderilen erkek arkadaşlarımız da desteğe geldi. Hep birlikte haremlik selamlık bir yurt istemediğimizi, müşteri değil öğrenci olduğumuzu ve giriş saatlerine tepkimizi belirttik. Bunlara karşılık fişlerde birkaç yetersiz düzenleme yapıldı. Yurt ücretlerine zam olmadığı, giriş saatlerinin değişmediği yazıldı. Gösterilen tepkilere, yapılan şikayetlere hep geçiştirme cevaplar verdiler. Altyapısı hazırlanmamış değişimden dolayı yurtlarda her gün başka bir sorunla karşılaştık. Ege Üniversitesi nde okuyan ve kampüsündeki yurttan yol masrafı olmadan okuluna gidip gelen erkek arkadaşlar zaman ve enerji kaybının yanında maddi kayba da girdi. Dokuz Eylül Sağlık Kampüsü ndeki kızlar da dersleri zaten zaman gerektiriyorken yola, zaman kaybına mahkum edildi. Şu an Bornova Yurdu nda kalıyorum. Geçen yıl okulumuza 10 dakikada gidiyorken artık 1 buçuk saatte gidiyoruz. Sabah 8 buçukta hastanede ya da derste olabilmek için çok erken saatlerde yollara düşmemiz gerekiyor. Hiçbir mantıklı açıklama sunulamayan ve özünde toplumsal cinsiyet ayrımcılığına dayanan bu değişikliklerle hepimizin düzeni bozuldu. Kadınların dekoltesine, giydiği şorta, bedenine, kaç çocuk doğurması gerektiğine karışmakla ilgilenen zihniyet öğrencilerin namusunu, rahatını düşündü. Bizler böyle bir nedensizlikten ötürü okulumuzdan bu kadar uzağa gönderilmeyi hazmedemiyoruz. Esra ÇELİK Dokuz Eylül Üniversitesi-Tıp ATÖLYELERLE PAYLAŞMAK Paylaşmak; daha yaşanılası bir dünya düzeni kurmak adına çıkılmış bir yoldur. Bencillikten sıyrılmış, egosal problemi olmayan bilinçlerin bir araya gelerek var ettiği sinerjidir. Bölünerek çoğalan bir oluşumdur. Dokunarak, tadarak, duyarak yani somut olarak hissedilemeyecek fakat bölündükçe artan bir haz edinmemizi sağlayacaktır. Paylaşmak bencilliğe bir karşı duruştur. Bir nevi insan doğasına da. Evrilen bu düzende her yeni şey insanlık için ve bunun ötesinde aslında kendim içindir. Bulunan tekerlekten tutun

12 da ampule, aşıya, telefona kadar her şey aslına kendim içindir. Bu düzen öncelikle böyle var olmuştur. Freud bu konuya ilişkin her insanın sahip olduğu bir id den bahseder. Id insan içindeki doyumsuz hayvan dır ona göre. Kendisini yalnızca ihtiyaçlara göre ayarlayan, güdüsel, durdurulamayan yanımızdır. Bu yönü ağır basan bireyler vicdan ve paylaşım olgusundan yoksundurlar. Fakat topluma bakacak olursak bireysellikten uzaklaştıkça gelişen bir birlik olma hali görebiliriz. Çünkü hayat bu şekilde daha katlanılabilir olacaktır. Bir yazarın da dediği gibi Ben mavi ve yeşil bir şarkı söyler gibi yaşamak istiyorum hayatı.. İşte tam da bu nedenle biz de çabalıyor, üretime ve paylaşmaya açık bir gençlik olmaya çalışıyoruz. Edindiğimiz bilgi ve deneyimleri paylaşarak çoğalıyoruz. Hepimiz müthiş bir orotoryonun notaları, tiyatro ve tartışma metinlerinin birer cümlesi,fotoğraflardaki mutlu karecikleriz. Birbirini tanımayan insanların paylaştıkları ruhuz. Kapital, sermaye, ekonomi gibi düzenlere uzak inadına paylaşım, dayanışma atölyeleri kuruyor ve çoğaltıyoruz. Çünkü birlikte şarkı söylemeye başladığımızda çürük düzenler yıkılacak ve ağaçlar bizimle birlikte yürüyecek. Evrim ÖZTÜRK Kocaeli Üniversitesi-Elektrik Mühendisliği ÖĞRENCİ TEMSİLCİLİĞİ Üniversite öğrencisinin okula ilk adım atmasıyla başlayan sorunlar silsilesi ve bu sorunları aktarabileceği bir muhattap bulamaması hepimizin ortak muzdariplik noktası. Üniversiteler öğrenci için var olduğunu unuttuğundan beri öğrenci sorunları katlanarak artmaya devam ediyor. Anlayacağımız öğrencinin öğrenciden başka derdine derman olacak kimse yok üniversitelerde. Öğrenci Temsilciliği de tam bu noktada öğrencinin sorunlarına çözüm olabilecek, yönetimin de kaale almak zorunda kaldığı ve bu nedenle de hepimizin sahip çıkması gereken bir oluşum. Çünkü öğrenci temsilcileri temsil ettiği arkadaşlarının sorunlarını-isteklerini bir araya getirerek dekanlıklara ve rektörlüğe iletip artık yönetimin önemsemediği noktaların ortaya çıkmasını sağlamaktalar. Ancak bu iletimi gerçekten sağlayabilecek öğrencilerin temsilci olması herkesin katıldığı ve seçeceği kişiyi sorguladığı seçimlerle mümkün. Ne yazık ki başta Ulusal Öğrenci Konseyi olmak üzere çoğu üniversitede temsilcilik bu şekilde işlemiyor. Bölümlerde temsilciler olması gerektiği şekilde demokratik oylamayla seçilmeden bölüm başkanlığı veya dekanlık tarafından atanıyor. Bu şekilde belirlenen temsilciler de öğrenci sorunlarını bir kenara atıp hayalet temsilcilik yapmaktalar. Durum böyle olunca okullarda kimse temsilcisini tanımıyor ve temsilciler de katılmaları gereken fakülte yönetim kurulu toplantılarına katılmayıp sorunları iletmiyorlar. Peki tüm bu işlevsizlik kimin işine yarıyor? Seçimleri doğru düzgün yapmayarak işi en başından yanlışlığa sürükleyen okul yönetimleri durumdan oldukça memnunlar. Çünkü gerçektende öğrencinin sorunlarıyla muhattap olmak istemiyorlar, toplantılarda karar alınırken üniversitenin temel bileşeni olan öğrencinin fikirlerinden korkuyorlar ve yaptıkları kuralsızlıklar ortaya çıkacak diye sinirleri bozuluyor.

13 Öğrenciler olarak bizler öğrenci temsilciliğine ne kadar çok sahip çıkarsak temsilcilik gerçek anlamını bulacaktır. Bu yüzden seçimlerden başlayarak her aşamasında dahil olmamız önemini korumakta. Okullarımızda temsilcilik seçimlerine katılalım; oy da verelim aday da olalım; öğrenci temsilciliğini olması gerektiği gibi öğrencinin yanında olmasını sağlayalım. Zeynep YURDAKUL İTÜ-Metalurji ve Malzeme Mühendisliği KOCAELİ DE HAYVAN OLMAK Kocaeli de hayvan olarak yaşamak zordur. Bir güvercinseniz size yem atılacak yerleri belediye belirler. Halkevi durağı yakınlarında kuşlara yem atmak yasaktır. Kargaysanız yürüyüş yolu sakinleri sizden şikayetçidir ama yine de bu şehrin sembolüsünüzdür. Sembol olmanız seneler önce belediyenin sizleri şehirden kovmak için yarışma açmasına engel olamaz. Bir kediyseniz size yemek vermek isteyenler belediyeden uyarı cezası alabilir. Bir köpekseniz şehre yeni gelenler kalabalıklığınızı görünce iyi bakıldığınızı düşünebilir. Oysa şehrin ortasındaki parktaki havuzdan su içerken ihmal yüzünden ölebilirsiniz. Ve sizin ölmeniz diğer arkadaşlarınız için önlem alınmasına yeterli değildir. Olur da Umuttepe Kampüsü ne kaçarsanız özel güvenlikler bu sıralar kampüsten kovulmanız için el altından imza topluyorlar, haberiniz olsun. Güvenlikler kampüsü o kadar sahiplenmiş durumdalar ki dertlerinin sizinle olduğunu pek sanmıyorum. Başka bir hayvansanız sizin de hikayelerinizin pek iç açıcı olduğunu düşünmüyorum. Hiç yoktan ülkenin her yerindeki gaz bulutundan siz de nasipleniyorsunuzdur. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. Türcülüğü bırakıp her canlının yaşam hakkını savunmalıyız. Üstünüzü pisletmeleri veya geceleri saldırganlaşmaları size onların yaşam alanlarını değiştirme hakkını vermez. Uzun vadeli düşünürsek onların yaşam alanlarını kısıtlayan, kaynaklarını sömüren biz insanlarız. Bu şartlarda onların düzgünce yaşamasından da biz sorumluyuz. Geçmişte belediyenin çılgın yarışmasının başarısız olduğu gibi güvenliklerin kampanyası da başarısız olmaya mahkumdur. Kampüs bizim, kampüs köpeklerin, kampüs hepimizin. "Bir ulusun büyüklüğü ve ahlaki gelişmişliği hayvanlara olan yaklaşımından anlaşılabilir." (Mahatma Gandhi) Gürkan ERGİN Kocaeli Üniversitesi-Kimya Mühendisliği

14 İTÜ de Bir Kantin Hikayesi: Öğrenci Kantininden Etiler Marmaris e! İTÜ de iki sene önceye kadar kantinler, KampüsCafe İşletmesi tekelindeydi. 4 yıllık dönemleri boyunca -sağolsunlar- öğrenciler kendilerinden çay, su ve kahve dışında hiç bir şey alamadılar. Çünkü kendileri, bir üniversitede değilde Etiler de bir işletme işletiyormuş gibi bir fiyat politakası izledi. Haliyle yemekhane yemeğini saatlerinden dolayı kaçıranlar aç kaldı. Bu süre boyunca Kampüs cafe, okulumuzdaki bütün fakültelerin ve ortak mekanların işletmesini ele geçirdi! Kendileri de tahmin edemedikleri bir kar elde etti. Çünkü öğrencilerin çay,su ve kahve alacakları başka bir yer yoktu. Sadece bu üç kalemin satışı kendilerini ihya etmeye yetti. Ama tabii ki de hijyenik olmayan mutfaklar, öğrenciye kötü muamele de cabası olunca, öğrencinin tepkisi kendilerinin sonunu hazırladı. Fakat bu sonu yaratan eski İTÜ Rektörlüğü de kendisine bu durumdan rant çıkarmayı başardı. Öğrencilerimizin memnun olmaması nedeniyle tekrardan aynı işletmeyle ihaleye çıkılmayacaktır açıklamasını yapan İTÜ Rektörlüğünün derdi başkaydı. Çünkü İTÜ kendilerine ihaleyi bu kadar kar elde edeceklerini tahmin edemedikleri için- uygun bir fiyata vermişti. İTÜ de bu işletmenin aldığı bu kadar karı tabiri caizse hazmedemedi. Böylece bizim memnuniyetsizliğimizi ve yaklaşan İTÜ Rektörlüğü seçimlerini fırsat bilerek bu kararı aldılar. Peki ya ne yapacaklardı? Aslında bunun cevabını onlarda bilmiyorlardı Mayıs ında eski rektör Prof.Dr. Muhammed Şahin le öğrenci temsilcilerinin yaptığı görüşmede, hocam madem öyle, İTÜ sosyal tesislerinin işlettiği, kar amacı gütmeyen, öğrencinin de istihdam edildiği, hatta öğrencinin bizzat katılımcı bir kooperatif modeliyle işletmecisi olduğu kantin modeline geçelim. Bunun Türkiye de ve dünyada örnekleri mevcut denmesine rağmen kendisi bu teklifi geri çevirip, böyle bir şey imkansız ama tekrardan ihale açmakta çok zor demişti. Temmuz 2012 de yapılacak rektörlük seçimlerinden önce İTÜ Rektörlüğü haziran ayında yeni kantinlerin kar amacı gütmeyen öğrenci kantinleri olacağını senato kararıyla duyurdu. Bu karar sonucunda geçmişte kantin boykotuna katılan herkes bu kararı sahiplendi, Muhammed Şahin artık bir kahramandı... Fakat yaz okulu vardı ve kantinler kapalıydı. Hiç bir öğrencide yazın bu işin peşinde koşturamadı, zaten koştursa bile cevap alacağı bir mecra yoktu. Çünkü temmuzda yapılan seçimlerde ikinci sıradaki Prof.Dr. Mehmet Karaca rektör seçilmiş, Muhammed Şahin de seçimlerden 1. çıkmasına rağmen seçilememişti. Tıpki Muhammed Şahin in seçildiği gibi. O da 2008 de seçildiğinde 2. sıradan cumhurbaşkanı kararıyla seçilmişti. Anlayacağınız İTÜ ye yıllardan beri rektörlük seçimleri demokratiklikten uzak. Bunun sonucunda yeni rektörün göreve başlaması da ağustosu bulunca, yazın öğrenciler kendileri fakülteye sebiller getirerek su içti. Geçtiğimiz yıl yeni dönem ekim ayının başlamasıyla başladı. Bir de baktık ki kantinlerde öğrencinin olması, işletmenin kar amacı gütmemesi hak getire. Yeni kantinler Main Gıda ya devredilmişti. Bilgi edinme kanunu kapsamında okula kantinlerin durumunu sorduğumuzda göreve geldiğimizde bu kantinlerle ilgili herhangi bir hazırlıkta bulunulmadığından dolayı kararın geri çekildiği ve 1 yıllığına olmak kaydıyla 1 Ekim 2012 tarihinde ihaleye açılarak Main Gıda ya devredildiğinden bahsediliyordu. İTÜ Rektörlüğü, kendilerine bu konu hakkında yapılan pek çok başvuruya, soruya, tepkiye kayıtsız kaldı.

15 Main Gıda nın sahibiyle mayıs 2013 ayında kantinlere yapılan zamların sonucunda öğrenci temsilcileriyle yapılan görüşmede, kendisine öğrencinin talepleriyle bir kantin oluşturmadığınız sürece ömrünün uzun olmayacağı belirtildiğinde ama ben merkezi derslik binasına inanılmaz yatırımlar yaptım demişti. İhale süresinin kendisine 1 yıl süre verdiğini hatırlattığımızda ise kendisi çok rahattı. Daha sonra yaptığımız araştırmalarda Main Gıda nın sahibinin İTÜ Maden Müh. mezunu olduğu ve halen aynı bölümde yüksek lisansa devam ettiği anlaşıldı. Yeni rektör Karaca nın öğrencisiydi ve babası 22. dönem eski AKP İstanbul milletvekiliydi. Bir de baktık ki bu sene o yatırım yaptığı yerler yani fakülte kantinlerimizden ikisi Etiler Marmaris olmuştu! Babası olan eski milletvekili oranında sahibiymiş. Ama artık daha samimiler, kantinlerimizde fiyatlar da adı gibi Etiler işi oldu... Öğrencinin sırtından geçinmeye devam. Mustafa Kerem YÜCETÜRK İTÜ-Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EĞİTİM DAYANIŞMASI Hepimiz yıllarca dershanelere giderek üniversiteyi kazanabildik, sonrasıysa malum... Ama aslında biz azınlıktayız, çoğunluk ise dershanelere gidecek imkanı bulamayıp, erken yaşta iş hayatına atılanlar. Bir de üstüne, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin büyük bir kısmını 9-18 yaş arası genşlerin oluşturuduğunu görünce resim daha da netleşiyor. Yıllardır Kocaeli ve İstanbul un çeşitli mahallelerinde üniversite öğrencileri olarak eğitim dayanışmasında bulunuyoruz. Bilgimizi paylaşarak birnevi bilgi bencilliğini kırmaya çalışıyoruz. Amacımız sadece ders anlatmak değil, haftalık 2-3 saatte olsa çocuklarla ortak bir zaman kurabilmek ve hayatlarında farklı zamanlar geçirebilmek. En büyük niyetimizse bunu kalıcı hale getirmek. Bu senede İstanbul da "Sen de bir çocuğun/gencin derdine derman ol!" diyerek çıktık yola... Bu sefer mekanımız iki yıldır olduğu gibi Pınar Mahallesi. Pınar Mahallesi'nde eğitim dayanışması her hafta cumartesi günleri saat arası toplamda 3 saat sürmekte. Gelen arkadaşlar ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri. Öğrenci arkadaşlarımızla yeterli bilgi paylaşımını her üniversite öğrencisi kolaylıkla yapabilir. Bu yüzden çok büyük bir bilgi birikimine sahip olmaya veya çekinmeye gerek yok. Her hafta geleceğim diye bir zorunlulukta yok. Bu saatler içerisinde birlikte ders çalışmanın yanı sıra hep beraber deneyler yapıp, pikniğe gittik, oyunlar oynadık, koro kurup şarkılar da söyledik ve bu senede yapılabilecek her türlü sosyal etkinlik önerilerini bekliyoruz. (yaratıcı drama, pandomim, spor...) Sorun olarak belirlediğimiz, tartıştığımız konular kantinlerde ve arkadaş aralarındaki sohbetlerde kaldıkça; etrafımızı saran düşünmeden tüketen insan odaklı hayatın içine gün geçtikçe yerleşiyoruz. İTÜ nün yanıbaşında bulunan ve kentsel dönüşüm canavarıyla baş etmeye çalışan Pınar Mahallesi nde taş üstüne taş koymaya ne dersin?

16 Tüm arkadaşlarımızı bu dayanışmaya davet ediyoruz!

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

O KOLTUĞA GALİP HOCA YAKIŞIR!

O KOLTUĞA GALİP HOCA YAKIŞIR! 11.11.2014 Salı İzmir Basın Gündemi O KOLTUĞA GALİP HOCA YAKIŞIR! Kazım Erkmen Daha dün gibi hatırlıyorum, İzmirlilerin Yeşilyurt Devlet Hastanesi diye bildikleri o Hatay daki hastanenin Başhekimliği ne

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Haftalı NİSAN Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!

Haftalı NİSAN Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun! K A Y I O K U L L A R I Haftalı 17-21 NİSAN 2017 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun! 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı coşkuyla kutladık. Yarının aydınlık geleceği olan

Detaylı

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu Türkisch Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu Veliler için Bilgiler Januar 2008 / Türkisch 2 / 6 Zürih Kantonu İlköğretim Okulu Hedefler ve Hedefe Yönelik Görüşler Zürih kantonunda devlet ilköğretim okulu

Detaylı

Yatırımcı Kuruluş Dönem Raporu

Yatırımcı Kuruluş Dönem Raporu Yatırımcı Kuruluş Dönem Raporu 1 Toplantı Dönemi 2014 Yılı 2. Dönem İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı 2-Yatırımcı Kuruluşun Adı Artvin Çoruh Üniversitesi 3-Toplam Proje Sayısı Toplam 6 Proje mevcuttur.

Detaylı

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ Temmuz 2012 Buluşması- Cumhuriyet Caddesi AMAÇ: Yüzbinleri aşan mezun sayısı olan Atatürk Üniversitesi Bahar Şenlikleri kapsamında

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim SİVAS BELEDİYESİ İŞARET DİLİ EĞİTMENİ MUSTAFA EPİK. İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR. İŞBİRLİĞİ İÇİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR MUTLAKA BAŞARILI OLACAKTIR SORU- Bize kısaca kendinizi

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ

kimdir? Nazif Kerem GÖZENER ÖZGEÇMİŞ ÖZGEÇMİŞ kimdir? 21 Nisan 1971 de Malatya nın Arapgir ilçesinde dünyaya geldim. Maliyeci bir baba ve öğretmen bir annenin ilk çocuklarıyım. Memur bir ailenin çocuğu olduğum için, eğitim hayatıma, Malatya

Detaylı

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI Türkiye İstatistik Kurumu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan Türkiye Özürlüler Araştırması sonuçlarına göre, ülkemizde yaklaşık 8,4 milyon

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan;

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan; Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen insanların kullandığı yoldan; yemyeşil ağaçların rüzgar ile savrulan dallarından çıkan sesin dalga

Detaylı

Cuma İzmir Gündemi

Cuma İzmir Gündemi 26.09.2014 Cuma İzmir Gündemi PARAVANLI REKTÖR ODASINDAN, DEV ÜNİVERSİTEYE Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) İzmir Temsilciliği üyeleri ile buluşan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Prof.Dr.

Detaylı

ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ ÖZEL 3 MART İLKÖĞRETİM OKULU

ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ ÖZEL 3 MART İLKÖĞRETİM OKULU ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ ÖZEL 3 MART İLKÖĞRETİM OKULU Uyguladığı kooperatif modeli ile eğitimde ülkemizde tek ve örnek bir kurum olan Çağdaş Eğitim Kooperatifi, kurulduğu tarihten bu yana hep eğitimin

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, Geçtiğimiz hafta sonunda 2-6.sınıflardaki öğrencilerimizin

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

iyi günler sevgili ilk yar'larımızın değerli dostları, Bugün geçmişlere gideceğiz, çünkü yakınlarda kulaklarını çok çınlatmıştık... Ne kadar güzel bir örnek çalışmaydı öğretmenlerimizin sevgili Ahmet Hocamızın

Detaylı

Bölge Uzmanı Nihai Form

Bölge Uzmanı Nihai Form Bölge Uzmanı Nihai Form KİŞİSEL BİLGİLER Ad: AHMET ENES Soyad: BAŞKAYA TC Kimlik No: 65950093052 Uyruk: TÜRK Cinsiyet: Erkek Doğum Yeri: İSTANBUL Doğum Tarihi: 10/04/1995 Telefon: 5346552122 Eposta Adresi:

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ ÖĞRENCİ PROFİLİ VE MEMNUNİYETİ

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ ÖĞRENCİ PROFİLİ VE MEMNUNİYETİ T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ 2016-2017 ÖĞRENCİ PROFİLİ VE MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI GİRİŞ Üniversite ortamı, farklı birçok kültürün

Detaylı

Doğukan Türkekul Akgün TURK 102-1. Seda Uyanık. Tarih: 25.09.2014. Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım

Doğukan Türkekul Akgün TURK 102-1. Seda Uyanık. Tarih: 25.09.2014. Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım Doğukan Türkekul Akgün 21302032 TURK 102-1 Seda Uyanık Tarih: 25.09.2014 Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım Budapeşte Gezi Notlarım Lise yıllarımdan beri arkadaşımla her yaz beraber tatile gitme planı yapar

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ EYLÜL AYI HAZIRLIK-ARI GRUBU BÜLTENİ

2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ EYLÜL AYI HAZIRLIK-ARI GRUBU BÜLTENİ 2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ EYLÜL AYI HAZIRLIK-ARI GRUBU BÜLTENİ OKULA UYUM OKULUM, BEN VE ARKADAŞLARIM Okulunu tanıma Okulunun ismini söyleme Öğretmen ve arkadaşlarını tanıma Okulda çalışanları gözlemleme

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ BAHARA MERHABA Toprağın ve suyun güneşle buluştuğu, doğanın canlandığı, aydınlık ve sıcak günlere kavuştuğumuz güzel bahar aylarına merhaba dedik. Baharın verdiği canlılık ve heyecanla eğitim- öğretim

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Dört Dakika İçin Bile Olsa Okuyabilmek Evden acele ile çıkmıştım. Koşar adımlarla metroya doğru ilerlerken bir yandan öğrencilere vereceğim dersin plânını yapıyor, bir yandan da çiseleyen yağmurda ıslanmamaya

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Dört Dakika İçin Bile Olsa Okuyabilmek Evden acele ile çıkmıştım. Koşar adımlarla metroya doğru ilerlerken bir yandan öğrencilere vereceğim dersin plânını yapıyor, bir yandan da çiseleyen yağmurda ıslanmamaya

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

T.C. Niğde Üniversitesi

T.C. Niğde Üniversitesi T.C. Niğde Üniversitesi Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi (TBTF) Lisans Öğrenci iyet Anketi 2015-2016 Bu veri toplama aracı, Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi

Detaylı

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Serbest Yazma Konuları Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Biletinize piyango çıksaydı ne(ler) yapardınız? Favoriniz olan film nedir ya da favoriniz olan film karakteri kimdir? Neden? Hayalimdeki ev. Kendini

Detaylı

4+4+4 Dayatması ile. Öğretmenler Nasıl. Mağdur Ediliyor? Ne dedik, Ne oldu? EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

4+4+4 Dayatması ile. Öğretmenler Nasıl. Mağdur Ediliyor? Ne dedik, Ne oldu? EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI 4+4+4 Dayatması ile Öğretmenler Nasıl Mağdur Ediliyor? Ne dedik, Ne oldu? EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI AKP hükümetinin tüm topluma yönelik büyük dayatma olarak gündeme getirdiği ve eğitim sistemini

Detaylı

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları Yapıldı. Renk çalışmalarında; çocukların renk algısını geliştirmek amacıyla üç ana renk vererek ara

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti Ekim 01, 2016-1:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Seyranbağları Huzurevi

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MART AYI 3. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MART AYI 3. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MART AYI 3. HAFTASINDA NELER YAPTIK? SERBEST ZAMAN Çocuklara sporun önemi anlattık ve her sabah spor yaptık. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmenenimizin rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ OKULLAR HAYAT OLSUN OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ Okullarımız halka açıldı Okullar eğitim-öğretim saatleri dışında; akşam saatleri, hafta sonları ve yaz aylarında halkımızın hizmetine açıldı. Derslikler,

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Sorumluluk 2017 AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Almak Verebilmek Ç ocuğunuzun ortaokul öğrenci olmasıyla birlikte ondan beklediğiniz sorumluluklar da artmış olabilir. Ortaokul öğrencilerimizin aileleri

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 8

REHBERLİK VE İLETİŞİM 8 REHBERLİK VE İLETİŞİM 8 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com İletişim Süreci KAYNAK Kodlama MESAJ Kod Açma ALICI KANAL Geri Besleme KANAL Sözsüz İletişim Beden dilimiz jestler, mimikler,

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Şimdi yukarıdaki karikatürden yola çıkarak küçük bir öykü yazın. Hayal gücünüzün derinliklerine inmeye hazır mısınız? Yalnız bazı kurallarımız var!

Şimdi yukarıdaki karikatürden yola çıkarak küçük bir öykü yazın. Hayal gücünüzün derinliklerine inmeye hazır mısınız? Yalnız bazı kurallarımız var! Aşağıdaki karikatürde bir aile tablosu yansıtılmaktadır. Karikatürü iyice inceleyin. Söz konusu durumu sınıfta canlandıracaksınız. Bunun için bir anne, bir baba ve bir çocuğa ihtiyaç var. Gönüllü olan

Detaylı

MESLEK NEDİR? Meslek, bir kişinin hayatını kazanmak geçimini sağlamak için yaptığı iş olarak tanımlanmaktadır.

MESLEK NEDİR? Meslek, bir kişinin hayatını kazanmak geçimini sağlamak için yaptığı iş olarak tanımlanmaktadır. MESLEK SEÇİMİ MESLEK NEDİR? Meslek, bir kişinin hayatını kazanmak geçimini sağlamak için yaptığı iş olarak tanımlanmaktadır. Belli bir eğitimi gerektiren bilgi, beceri, ustalık, sevgi ve ilgi isteyen sürekli

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR

POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR Merhabalar, ben Gemi Makineleri İşletme Mühendisliğinden Yunus Emre Meşe. 2018 Bahar döneminde Polonya nın Gdynia şehrinde Erasmus faaliyetimi gerçekleştirdim.

Detaylı

Daha fazlası için. Daha iyisini istemek doğamızda var. Kendimiz ve sevdiklerimiz için daha fazlasını sunabilmek

Daha fazlası için. Daha iyisini istemek doğamızda var. Kendimiz ve sevdiklerimiz için daha fazlasını sunabilmek Daha iyisini istemek doğamızda var. Kendimiz ve sevdiklerimiz için daha fazlasını sunabilmek Önay Life işte bu anlayıştan doğdu: Size ve sevdiklerinize hayal ettiğiniz gibi bir yaşamı ve geleceği sunabilmek

Detaylı

Fatma Atasever.

Fatma Atasever. Fatma Atasever fatmaatasever@windowslive.com Karar almak ne güç bir iştir. Çok zorlar insanı. Yorar. Takatsiz bırakır. Belki de yaşam içindeki en karmaşık zaman dilimidir karar alma süreci. Büyüklere danışırız,

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR RENKLER Ben bir küçük ressamım Pembe sarı boyarım Yeşil yeşil ormanlar Mavi mavi denizler Turuncudur portakal Gökte sarı güneş var Fırça kalem ve kağıt Olmazsa resim olmaz Reklerle oynamaktan Hiç bir çocuk

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ 1- Bir gün Nasreddin Hoca şehre gelip bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış ( ) Gece yarısı arkadaşı sormuş ( ) ( ) Hocam ( ) uyudunuz mu ( ) ( ) Buyurun bir şey mi var ( ) ( ) Biraz borç para isteyecektim

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle

Detaylı

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yabancı dil öğreniminde kelime ve anlamını ezberleme oldukça önemli bir yere sahiptir. En sık kelime ezberleme yöntemi ise tekrardır. Yani sık sık kelimenin ve anlamının tekrar edilmesidir. Bu kelimelerin

Detaylı

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma 1 of 5 14/10/2010 Stresle Başa Çıkma Stres bizim baskıya karşı duygusal ve fiziksel tepkimizdir. Bu baskı dışsal faktörlerden kendimizin ya da bir yakınımızın yaşam etkinliklerinden, hastalıklarından yaşam

Detaylı

Hayata dair küçük notlar

Hayata dair küçük notlar Hayata dair küçük notlar İlk önce sen merhaba- de. Olanaklarının altında yaşa. Sık sık -teşekkür ederim- de. Bir müzik aleti çalmayı öğren. Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir konuda öğrenci

Detaylı

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ ETKİLİ ÖĞRENME, uygun yöntem ve teknikleri kullanarak öğrenme amacını gerçekleştirmektir. ETKİLİ ÖĞRENME İÇİN, Zamanı planlama, Çalışma ortamı düzenleme, Etkili okuma, Etkili

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması 8 Aralık öğlen saat 12 de Mecidiyeköy de toplanan DİSK yönetimi ve işçiler asgari değil insanca yaşam, asgari ücret, bin dokuz yüz net taleplerini dile

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

TOEFL Hakkında Herşey!

TOEFL Hakkında Herşey! On5yirmi5.com TOEFL Hakkında Herşey! TOEFL sınavına girmek istiyor ama ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız işte size yol gösterecek bir yazı... Yayın Tarihi : 1 Ocak 2010 Cuma (oluşturma : 10/27/2015)

Detaylı

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir. Gemiyle bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın? O zaman geminin üzerindeki çiçeklerden 2 tanesini yeşile, bir tanesini pembe renge boyamalısın. Geminin pencereleri açık mavi

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde "Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde" 16 Ağustos 2014 Haber Linki: http://www.egemetropolgazetesi.com/haber/kentsel-donusumun-anahtari-kooperatiflerde-17554.html S.S. Batı Anadolu Konut Yapı Kooperatifleri

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Koç Üniversitesi nde neler oluyor? Koç Üniversitesi nde neler oluyor? 27 Mart 2015 tarihinde, Koç Üniversitesi temizlik işçileri, öğrencileri, öğretim görevlileri, asistanları ve büro emekçileri bir araya geldiler ve bir forum gerçekleştirdiler.

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

EYLÜL AYI VELİ BÜLTENİ

EYLÜL AYI VELİ BÜLTENİ ... 2010-2011 EYLÜL AYI VELİ BÜLTENİ Merhaba! Yine, yeni, yeniden birlikte olmanın coşkusu ve heyecanıyla bir aradayız. 2012-2013 Eğitim Öğretim yılında da sağlıkla, mutlulukla, oyunlarla, şenliklerle,

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi

Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi Yedi yaşındaki otizmli Eymen Şen, 10 okuldan geri çevrildikten sonra bir okul bulabildi. O tek örnek değil. Türkiye de 0-18 yaş arasında 350 bin otizmli çocuk var.

Detaylı