BAKARA SÛRESİ Nuzul 94 / Mushaf 2. Bu kıssa, İsrailoğullarının faili meçhul cinayetleri aydınlatmak için kurban ettikleri ineğin kıssasıdır.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BAKARA SÛRESİ Nuzul 94 / Mushaf 2. Bu kıssa, İsrailoğullarının faili meçhul cinayetleri aydınlatmak için kurban ettikleri ineğin kıssasıdır."

Transkript

1 Surenin Adı: BAKARA SÛRESİ Nuzul 94 / Mushaf 2 Adını âyetler arasındaki temsili kıssadan alır. Bakara inek 2 demektir. Bu kıssa, İsrailoğullarının faili meçhul cinayetleri aydınlatmak için kurban ettikleri ineğin kıssasıdır. Esasen bu inek, İsrailoğullarının gönlünde yatan Mısır tanrılarını temsil ediyordu. İsrailoğullarından kurban etmeleri istenen şey, gerçekte kalplerine sevgisini içirdikleri düşmanlarının bu sahte tanrılarıydı. Bu sure, bir hadiste Bakara sûresi olarak anılır (Müslim, Musafirin 212). Allah Rasulü sûreyi Kur an ın Zirvesi (Senâmu l-kur an) olarak da adlandırır (Müstedrek). Surenin Nuzul Yeri ve Zamanı: Hicretin ilk yılında nâzil olmaya başlamıştır. Zira orucu farz kılan âyet bu sûrededir. Hz. Aişe, bu sûrenin indiği sırada Rasulullah ın hanesinde olduğunu söyler. Onun hicrî 1. yılın şevval ayında gelin olup dokuz yılını Rasulullah la geçirdiğini biliyoruz. Bakara yı Medine de indirilen ilk sûre sayanlar çoğunluktadır. MEDİNE 1

2 MEDİNE İniş süreci en az beş yıl sürmüştür. Bu süreyi altı, hatta hac âyetlerinden dolayı sekiz yıla çıkarmak mümkündür. İbn Abbas tan nakledilen iki görüşten birine göre 281. âyet Kur an dan son inen âyettir ve Veda Haccı nda inmiştir. İlk nüzûl tertipleri sûreyi Mutaffifin-Enfâl arasına yerleştirirlerse de, bu yer pek isabetli görünmemektedir. Surenin Konusu: Sûrede ağırlıklı tema beş kelimeyle özetlenebilir: 1) İtikad; 2) Samimiyet; 3) İbadet; 4) Nübüvvet; 5) Yahudileşme. Ey hidayet isteyen: İşte bu kitap istediğin hidayettir! Fâtiha daki Bizi yönelt dosdoğru yola çağrısına cevap bu sûrenin ilk âyetiyle verilir. Adeta bununla söylenen şudur; Kulum! Sen hidayet mi istiyorsun? İşte Kur an, senin duana inmiş bir icabettir. Hidayetin ta kendisidir. İlahi bir rehberliktir. 2

3 Bu rehber eşliğinde hayat yolculuğunu sürdür. Eğer böyle yaparsan yolun sonu cennete çıkar. Yapmasan yolunu kaybedersin. Dalalete düşersin. Elinde Kur an gibi bir hidayet rehberi olup da hidayeti başka yerde arayan, ya da elinde tuttuğu Kur an ın hidayet talebine icabet olduğunu görmezden gelip de hala Allah tan hidayet talebinde bulunan kimsenin durumu, billur gibi bir su kaynağının kenarında oturup da susuzluktan kavrulan adamın durumu gibidir. Yine Fâtiha nın sonundaki gazaba uğrayanlar a, Yahudileşen İsrailoğulları ve Yahudileşme süreci, bu sûrede örnek olarak sunulur. Kur an ın en uzun sûresi olan Bakara, aynı zamanda Kur an ın fihristi niteliğindedir. Yedi uzun sûreden birincisidir. Mushaf ta Fâtiha dan hemen sonra yer alması uzunluğundan dolayı değil, içeriğinden dolayıdır. 116 âyetini İsrâiloğullarının yahudileşme macerasına ayırarak, bu ümmeti bekleyen en büyük tehlikeye dikkat çeker. 6 ve 7. âyetleri hariç, tamamıyla inanan ya da inanmış görünenlere seslenir. Mü minlere ilişkin beş, Kâfirlere ilişkin iki, Münafıklara ilişkin yirmi iki âyet yer alır. Tevbe ile adam olmak, hased ile Şeytan olmak Ardından gelen ayetler arasında Âdem-İblis kıssası anlatılır. Kıssanın tarafları olan; Âdem, günahını itiraf edip adam olmanın sembolü, İblis, günahını savunup şeytan olmanın sembolüdür. Kıssada Adem ve Şeytan üzerinden, hatayı bilmek ve hatayı savunmak ele alınır. Verilen mesaj açıktır; Ademoğlundan Allah hatasızlık beklememektedir. Adem in geçici cennetinde bile imtihan ağacı varsa, cennet olmayan dünya hayatı baştan sona imtihan ağaçlarıyla doludur. Adem; Ademoğlunu, Yasak Ağaç; Allah ın insan için çizdiği sınırları, Şeytan; ayartıcı güdüleri temsil etmektedir. Kıssanın verdiği müjde; daima tevbe kapısının açık olmasıdır. Allah ın insandan beklediği şey, hatasını itiraf edip affına yönelmesidir. Bir diğer kıssa Musa ve İsrailoğullarıdır. Sûrede kıssaları anlatılan Âdem ve Musa arasında ortak bir yön vardır: Birincisi ilâhî yasağı çiğneyerek günah işler ve tevbe edip yitirdiği cenneti yeniden bulur, İkincisi elinden bir kaza cinayeti çıkar ve tevbesi ona bir yed-i beyza kazandırır. Bakara Suresinin Mesajı; Yahudileşmeyin. 3

4 Bu bölümde, Müslüman İsrailoğullarının Yahudileşme serüveni dile gelir. Bununla verilen mesaj açıktır; Ey Ümmeti Muhammed! Yahudileşmek sadece İsrailoğullarına has değildir. Yahudileşmek istemiyorsanız, onları Yahudileştiren hususlardan sakının. İsrailoğullarını Yahudileştiren hususlar; Allh a verdikleri sözde durmadılar, sözlerinden döndüler (40,64). Allah ın ayetlerini, dünya menfaatleri karşılığında takas ettiler, dini törenleştirdiler (41,177) Hakkı batılla karıştırdılar (42) İbadetleri istikametinden saptırdılar (43) Kazandıklarını paylaşmak istemediler (43) Allah ın emirlerine boyun eğmediler, yasaklarını çiğnediler (43,65) Diğer insanlara erdemli olmayı öğütlerken kendileri terk ettiler (44) Akıllarını kullanmadılar (44) Allah ın kendilerine verdiği nimetlere nankörlük ettiler (47) Allah nezdinde ayrıcalıklı oldukları zehabına kapıldılar (48,80) Düşmanlarına, onların tanrılarına gönül verecek kadar hayran oldular (54,92) Allah ı yardımı ve mucizeleri ile gördükleri halde gözleriyle görmek istediler (55) Nimetlere nankörlük ederek kendi nefislerine zulmettiler (57) Hakikati kelimelere, elieleri de kelime oyunlarına kurban ettiler. (59) Yaşadıkları topraklarda hep fesat, savaş, kargaşa ve fitne çıkardılar (60) İman ve özgürlüğe, soğan ve sarımsağı tercih edecek kadar damaklarına taptılar (61) Allah ın musibetler ve nimetler üzerinden verdiği mesajlara gözlerini apadılar (61) Peygambrleri yalanladılar, hakaet ettiler, saldırdılar, öldürdüler (61,87) İlahi emirleri, maksatlarına bakarak uygulayacakları yerde detaylara boğarak sulandırdılar (67-74) Adaleti herkese eşit uygulamak yerine adamına göre muamele ettiler (72,178) Allah ın kelamını bile bile tahrif ettiler (75) İki yüzlülüğü din haline getirdiler (76) Allah ın kitabını göz ardı ederken, elleriyle yazdıklarına Allah ın kitabı muamelesi yaptılar (79) İç ihtilafları tefrikaya, tefrikayı da kan davasına dönüştürerek birbirlerinin boğazına sarıldılar (84) Dostlarına düşman muamelesi yaptılar (85) Kendi inanç köklerini tasdik eden bir vahiy geldiği halde, ırkçılık saikıyla inkar ettiler (89,91) Hakikatı kıskandılar, kendilerine gelmeyen hakikate düşman oldular (90) Kişiliklerini sattılar (90,102) Allah ın indirdiğine inanın denildiğinde, biz sadece kendimize indirilene inanırız dediler (91) Vahyi hayata uygulayın denilince dıştan itaat eder gibi göründüler, içten isyan ettiler (93) Önce inançları bozuldu, sonra eylemleri bozuldu (93) Ahiret te kendilerine özel muamele yapılacağı zehabına kapıldılar (94) Dünyevileştiler, dünya hayatına aşırı bir arzuyla sarıldılar (96) Sadece Hz Muhammed e değil ona vahiy getiren Cebrail e bile düşman oldular (98) Hz Musa ya gelen vahyin son sürümü olan Kur an vahyine sırt döndüler (101) Peygamberlerine ve iyilere karşı tarih boyunca hep örgütlü hile, tuzak, entrika, sihir ve büyü peşinde koştular (102) Kelimeler ile oynadılar, sözü eğip büktüler, dili tahrif ettiler (104) Uyanık geçinmelerine rağmen imanı verip karşılığında küfrü aldılar (108) Sadece kendilerinin inarıyla yetinmediler, ü minleri de saptırmak için çalıştılar (109) Yahudi olmayanlar cennete giremeyecek diyerek, Hakikate mensubiyeti değil cemaate mensubiyeti hakkın ölçüsü bildiler (111) Sûrede erdemin dört dörtlük bir tanımı yapılır (177). Gerçek erdemin tüm vahiylerin kaynağındaki hakikat olduğu vurgulanır. 4

5 Sûrede, İslâm ın ahlâk sistemi bir dip akıntısı gibi her âyetin altından akar. Bu ahlâk sistemini toplumda yerleştirmek ve korumak için konulan kurallar sayılır. Bunlardan bazıları; Gıda güvenliği ve helalliği ( ), Cinayet suçunun cezası, Varise vasiyet konusu İnsanlıkla yaşıt olan islamın doğrularından biri olan oruç, Savaş hukuku, Hac ibadeti, İçkinin zararı, İnfakın yararı, Yetimlerin gözetilmesi, Kadınların ay hali, Allah adına yapılan yeminler, Boşanma hukukudur. Tüm bunların ardından Ayete l Kursi ile konu Allah a getiriliyor. Esasen her türlü sapmanın özünde Allah tasavvurundaki sapma yatar. Uyumayan ve unutmayan bir Allah inancına davet vardır. Allah ı uyutmak ve O na unutturmak isteyenlere bir cevap niteliğindedir. Tüm bunlara ramen Allah ın insan iradesine saygılı olduğu dile getirilmektedir. İman, insanın özgür iradesine dayanmalıdır (256) Sure, bir dua ile son bulmaktadır. Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme duası, doğrudan İsrailoğullarına bir gönderme olsa gerekir. 5

6 RAHMÂN RAHÎM ALLAH IN ADIYLA ب س م للا الر ح من الر ح يم الم ١ 1 Elif-Lâm-Mîm!(1) (1) Bu harfler, Allah Rasulü nün vahyi bir tek harfini bile zayi etmeden ilettiğinin lafzî şahididirler. Ünlem, Mukatta ât ın dikkat çekme işlevine binaen konulmuştur. (Ayrıntı için iniş sürecinde ilk geçtiği Kalem 1 in ilk notuna bkz). (Nuzul 7 / Mushaf 68 : Kalem 1 Aşağıdadır.) ن و ال ق ل م و م ا ي س ط ر ون ن و ال ق ل م و م ا ي س ط ر ون ١ 1 Nûn (1) KALEME ve (onun) yazdıklarına yemin olsun! (2) (1) Kur an ın iniş sürecinde mukatta ât (veya fevâtih) adı verilen harflerin yer aldığı ilk sûre. Taha ve Yâsîn ihtilaflı olmakla birlikte, 29 sûrenin başında, harf sayısı itibarıyla 1 den 5 liye kadar değişen ve Arap alfabesinin yarısı olan 14 çeşit harften oluşan bu harfler hakkında 40 a yakın görüş vardır. Yahudiler ebced hesabına yorup ümmetin yaşını hesap etmişlerdir. Bunların sembol olduğunu söyleyenler, neyin sembolü olduğu konusunda farklılaşmışlardır. İbn Abbas Allah ın en büyük ismi olduğunu düşünür, ancak nasıl telif edileceğini ben de bilmiyorum der. İlâhî esmanın, meleklerin, peygamberlerin, başında geldiği sûrelerin sembolüdür diyenler olmuştur. Bunların uyarı olduğunu söyleyenler de ikiye ayrılmıştır. Mesela Ebu Hayyan müşrikleri uyardığını söylerken, Râzî, vahye hazırlık babında Hz. Peygamber i uyardığını söyler. İbn Hazm, Kur an da tek müteşabih in mukatta at olduğunu söyler. Hz. Ebubekir e göre, Allah ın Kur an daki sırrıdır. Arapların bu harfleri inkar ettiğine dair bir bilgi ulaşmadığına göre, bilinen bir işleve sahip olduğu düşünülmelidir. Kaldı ki Kur an da anlam dışı hiçbir şey bulunmamaktadır. Tutarlı bir yoruma göre, bu harflerin başında geldiği sûreler Kur an dan söz ederler. Ne ki Meryem, Ankebût ve Rûm bunun istisnasıdır. Kaldı ki başında Kur an dan söz ettiği halde mukatta atla başlamayan bir çok sûre vardır. Müberred, Ferrâ, Kurtubî, Taberî, Zemahşerî, İbn Teymiyye, İbn Kesir gibi bir çok otoriteye göre harfler Kur an ın mucize oluşunu ifade eder. Zımnen; Kur an kimsenin benzerini getiremeyeceği bir mucizedir, ilâhi kelamdır. Eğer değil diyorsanız, işte harfler elinizde, haydi bu harflerle siz de benzerini getirin anlamına gelir. Fakat, Kur an bu meydan okumayı zaten açık ve net olarak bir çok yerde yapmıştır (Bakara: 23; Yûnus: 38; Hûd: 13; İsra: 88; Tûr: 34). Böylesine üstü kapalı bir yöntem, meydan okuma (tahaddi) kavramıyla pek de mütenasip durmaz (Ayrıntılı bir tahlil için bkz. Aişe Abdurrahmân, el-i câz, s ). Nûn a hokka, cennet nehri, nurdan bir levha, büyük balık mânası verenler de olmuştur. Ayrıca nûn, kılıcın keskin ağzı na denir. Bu takdirde nûn ve l-kalem, kılıç ve kaleme yemin olsun anlamına gelir. Kalem ile benzerliğinden dolayı, hokka şıkkı diğerlerine tercih edilir. Görüldüğü gibi bu harflere dair yorumların sonu gelmeyecektir. Fakat bizce bu harfler, Hz. Peygamber in vahyin bir tek harfini bile zayi etmeden aktardığının yaşayan belgesi olarak orada durmaktadır. (2) Kalem, söz ile yazı arasındaki elçidir. Tıpkı hatip ile muhatap arasında hitabı taşıyan elçi/peygamber gibi, kalem de kelamın elçisidir. İlk inen Alak 4-5 te olduğu gibi, burada da Hz. Peygamber in dikkati kaleme ve yazıya çekilmektedir. Bununla, sözlü kültürün mensubu olan Peygamber e, vahyi kayıt altına aldırarak mü minleri yazılı kültüre taşıma misyonu yüklenmektedir. Hz. Peygamber in vahyi yazdırması, bu mesajın gereğidir. Zaten, üzerine yemin edilerek belirlilik takısıyla gelen kalem vahyi yazan kalem, yazdıkları ise vahiy dir. Bu mukatta â harfleriyle başlayan sûrelerin ortak vasfının, vahye atıf olduğu yorumu da uygundur. ذل ك ال ك ت اب ل ر ي ب ف ي د ى ل ل م ت ق ين ٢ 2 İŞTE kendisi hakkında hiçbir kuşkuya yer olmayan(2) bu ilâhî kelam, takvâ sahipleri(3) için bir hidayet rehberidir;(4) 6

7 (2) Kuşku nun (rayb) niteliği konusunda iki ihtimal var: 1) Kur an ın işleviyle ilgilidir ve Muttakiler için hidayet olduğunda şüphe yok anlamına gelir. 2) Kur an ın mahiyetiyle ilgilidir ve bu sûrenin 23. âyetindeki meydan okuma buna bir karşılıktır. Bizce kuşku vahyin kaynağına yöneliktir. Bu ise yalnız vahyin muhatabı olan Peygamber e değil, aynı zamanda vahyin sahibi olan Allah a da bir iftiradır (Rayb için bkz. Tevbe: 110. şekk ile farkı için bkz. Sebe : 54). (3) Takvâ tek bir sözcükle karşılanamayacak merkezi bir kavramdır (İlk geçtiği şems: 8 in notuna bkz). Japon alim T. İzutsu nun takvâ nın anlamına dair yaptığı semantik kazı, kendisini sorumluluk kavramına ulaştırmıştı. Bu isabetli yorum, daha sonraki çalışmalarda benimsendi. Biz takvâ yı, Allah a izafetle kullanıldığında Allah a karşı sorumluluk bilinci ile, yalın olarak kullanıldığında sorumluluk bilinci ile karşıladık. Bazen de orijinal hâliyle bıraktık. Bunu sadece cümlenin akışı ve dil estetiği açısından değil, kavramın bağlama göre değişen vurguları sebebiyle tercih ettik. Aslında takvâ ilâhî fıtratın bilinçteki tezahürüdür. Kişi kendine emanet edilen fıtratını ne kadar korursa takvâya da o kadar yakın olur. Bu yüzdendir ki takvâ adında somutlaşan sorumluluk bilinci, emanet ve borçluluk bilincini içerir. Kişide emanet üzerine titreme hissi bir seviyeyi aşınca, bu emanetin sahibine borçluluk duygusunu tetikler. Bu da doğrudan alacaklının kimliğini meraka yöneltir. Nihayet merak arayışa arayış da bir seviyeyi aşınca hidayete götürür. Muttakiler için hidayettir in açıklaması işte budur. (4) Muttakiler için hidayettir anlamındaki huden li l-muttakîn i hidayete erenler için takvâ kaynağıdır anlamına gelen takven li l-muhtedîn gibi anlamamak gerekir. İbarede hidayet takvânın değil, takvâ hidayetin altyapısı olarak sunulmaktadır. Yani takvâ hidayetin sebebi, hidayet takvânın sonucudur. Bunu anlamak için Kitap nedir iman nedir bilmeyen (Şurâ: 52) Allah Rasulü nün muhteşem bir ahlâk üzere (Kalem: 4) oluşunu hatırlamak gerekir. Hidayetten önceki takvâ sorumluluk ahlâkı dır (krş. Beled: 17). Temelde sorumlu davranış mânasına gelen sâlih amel, işte böyle bir ahlâktan neşet eder. (Nuzul 114 / Mushaf 9 : Tevbe 110 Aşağıdadır.) ل ي ز ال ب ن ي ان م ال ذ ى ب ن و ا ر يب ة ف ى ق ل وب م ا ل ا ن ت ق ط ع ق ل وب م و للا ع ل يم ح ك يم ١١١ 110 Yüreklerindeki kuşku(140) (uçurumu) üzerine inşa ettikleri (hayat) binası, ancak yüreklerini paramparça edinceye kadar dayanacaktır.(141) Allah, hem (onların bu halini) bilen, hem de hikmeti gereği (buna izin veren)dir. (140) Rîbe nin türetildiği rayb kuşku anlamına gelir. Benzer mânadaki (fakat aynı değil) şekk ten daha kapsamlıdır. şekk, yakîn in karşıtı olarak kullanılır (Bir karşılaştırma için bkz. Sebe : 54, not 5). Fakat rayb, korkuyu da içeren bir kuşkudur. İbn Fâris, rîbe nin bu anlamını delillendirirken, umduğunu elde edememe ya da kuşkusunda haksız çıkma korkusuna dikkat çeker (Mekâyîs). Bu âyette, ikiyüzlünün tüm amellerini tam da böyle bir korkulu kuşku temeli üzerine bina ettiği sembolik bir dille anlatılıyor. Bu, Ya yıkılırsa? korkusu (141) Bir önceki âyette yapılan benzetmenin zorunlu sonucunun, ancak böyle bir tercümeyle hedef dile aktarılabileceği kanısındayız. 7

8 (Nuzul 76 / Mushaf 34 : Sebe 54 Aşağıdadır.) و ح يل ب ي ن م و ب ي ن م ا ي ش ت ون ك م ا ف ع ل ب ا ش ي اع م م ن ق ب ل ا ن م ك ان وا ف ى ش ك م ريب ٤٥ 54 Artık kendileriyle arzu ve özlemleri arasına bir set çekilmiştir; tıpkı kendilerinden önce geçip gitmiş kafadarlarına yapıldığı gibi: çünkü ötekiler de korku ve endişeyle karışık bir kuşku içinde (helâk) olup gitmişlerdi.(70) (70) şekk ve murîb in birlikte aynı âyette kullanılması ikisinin eş anlamlı olduğunu söyleyenleri reddeder. Bu farkı korumak için tüm çevirimiz boyunca; Şekk i şüphe Rayb ı kuşku olarak çevirmeye özen gösterdik. Şekk birbirine girdirmek kökünden türetilmiştir. Yakîn in karşıtıdır. Daha çok seçememekten dolayı karıştırmaya delalet eder. Ayırdına varmamakla alâkalıdır. Rayb Kur an da geldiği 17 yerde de yeniden diriliş ve âhiret bağlamında kullanılmıştır. İçinde ya öyleyse endişesi bulunan kaygılı ve korkulu şüphedir. Âhiret bağlamında bu, ya öldükten sonra bir hayat varsa endişesine tekabül eder. Benzetme yapacak olursak: Şekk ufukta görülen belli belirsiz bir karaltı hakkında duyulan histir. Karaltı gibi görülen şey, aslı faslı olmayan bir yanılsama da olabilir, olmayabilir de. Eğer aslı varsa dost da olabilir düşman da, taş da olabilir insan da... Rayb bakmaya gidenin geri dönmediği gizemli bir dağın arkası hakkında duyulan his gibidir. Endişeli bir kuşkudur. (Nuzul 28/ Mushaf 91 : Şems 8 Aşağıdadır.) ف ا ل م ا ف ج ور ا و ت ق وي ا ٨ 8 Ve nihayet insan benliğine iyiyi ve kötüyü tanıyıp sorumsuz ve sorumlu davranma yeteneğini (8) yerleştiren (şahit olsun) ki: (8) Takvâ nın muhtemelen iniş sürecinde ilk kullanıldığı yer burasıdır. Kök mânası, biri diğerine zarar veren iki şey arasına engel koyarak zarar göreni zarar verenden korumak demektir. İttekâ bi-teresihi kalkanıyla kendini korudu/sakındı denilir. Bir sahabi, savaşın en şiddetli anında Allah Rasulü nün ardına sığınarak korunduklarını ittekaynâ bi-rasûlillah cümlesiyle dile getirir. Hz. Peygamber takvâ yı şöyle açıklar: Birbirinize haset etmeyiniz! Kendiniz almak istemediğiniz halde diğerini zarara sokmak için bir malı methedip fiyatını arttırmayınız! Birbirinize buğzetmeyiniz! Birbirinize yüz çevirip arka dönmeyiniz! Sizden bazılarınız diğer bazılarınız üzerine alışverişe girişmesin! Ey Allah ın kulları kardeş olunuz! Müslüman müslümanın kardeşidir. Müslüman müslümana zulmetmez. Yardıma muhtaç olduğu zaman da onu yalnız ve yardımcısız bırakmaz. Onu hor ve hakir görmez. Takvâ işte budur/buradadır. Rasulullah takvâ işte buradadır sözünü üç defa tekrarladı ve her seferinde eliyle göğsünü gösterdi. (Müslim, Birr 32). Bu hadis ekonomik, sosyal, ahlâkî, dinî ve siyasal her alanda tavsiyeler içermektedir. Nebi bunların tümünü takvâ başlığı altında ele alabilmektedir. Bu da bizi insanı sorumlu hareket etmeye götüren sorumluluk bilinci tarifine ulaştırır. (Nuzul 37 / Mushaf 90 : Beled 17 Aşağıdadır.) ث م ك ان م ن ال ذ ين ام ن وا و ت و اص و ا ب الص ب ر و ت و اص و ا ب ال م ر ح م ة ١١ 17 Daha sonra (16) iman edenlerden olmak ve birbirine hakkı ve sabrı tavsiye etmektir.(17) (16) Bazı müfessirlerimiz summe yi asli anlamından çıkarırlar. Oysa ki buna gerek yoktur. Huden li l-muttakin de (Bakara: 2) ifadesini bulan hidayetten önceki takvâ, nasıl sorumluluk ahlâkıysa, burada imandan önce sayılanlar da benzer bir hakikatin ifadesidir. Bu davranışlar kişiyi imanın kapısına getirecektir. Özgürlüğe kavuşturma, açları doyurma, yetimi ve düşkünü gözetme gibi temel ahlâkî sorumlulukları yerine getirmeyen hem imanın ahlâkî zeminini inşa etmemiş, hem de iyiliği emr ve kötülükten sakındırma aşamasına gelmemiş demektir. 8

9 (17) Bir ahlâkî davranışın temeli iman olursa, ancak o zaman o davranışın sahibi Allah tan âhirette ödül bekleyebilir. İnanmadığı bir dünyada karşılık bulmak, yatırmadığı bir hesaptan para talep etmek kadar abestir. ا ل ذ ين ي ؤ م ن ون ب ال غ ي ب و ي ق يم ون الص لوة و م م ا ر ز ق ن ا م ي ن ف ق ون ٣ 3 O hidayete erenler ki, idraki aşan hakikatlere bütünüyle iman ederler (5), namazı istikamet üzre kılarlar,(6) kendilerine sürekli lutfettiğimiz şeylerden (ihtiyaç sahiplerine) harcarlar; (7) (5) Veya: onlar Allah a başkalarının yanında olduğu gibi yalnız başlarına kaldıklarında da iman ederler. Ebu Müslim buradaki ğayb ın tıpkı Yusuf sûresinin 52. âyetinde kullanıldığı anlamda mü minlerin sıfatı olduğunu savunmuştur. Onların 14. âyetteki münafıklar gibi hareket etmedikleri vurgulanmıştır. Ona göre 4. âyet zaten ğayb kategorisini içermektedir. Ebu Müslim i teyit eden bir husus da 48 yerde kullanılan ğayb ın başka hiçbir yerde yu minune bi şeklinde gelmemesidir (Benzer kullanım için bkz. Yâsîn: 11 ve Kâf: 33). Gayba iman ruhun kaynağına bağlılıktır. Bu bağı koparan maddeye esir olur. Ruhunu hayat gemisine kaptan yapan, kopacak tufandan niçin korksun? (6) Yukîmu fiilini salât teriminin 23 yıllık nüzûl sürecinde zenginleşerek seyreden yapısına uygun olarak istikamet üzre kılarlar şeklinde çevirdik. Bu istikamet, Namazın tadil-i erkanından daha çok niyet ve maksadıyla alâkalıdır. Şatıbi ekame yi devamlılık olarak anlamıştır (el-muvâfakât II, 242). Salât ın ikamesi, şeklinden çok amaç ve niyetiyle ilgilidir. Mâun sûresi, bu konuda hayli açıklayıcıdır. İman ve infakın arasında namazın zikredilmesi de oldukça anlamlıdır. O hâlde namazı istikamet üzre kılmak. Namazı, 1) Uluhiyet tevhidinin bir gereği olarak salt Allah a has kılmakla; 2) Rububiyet tevhidinin bir gereği olarak da namazla sosyal hayat arasındaki doğrudan ilişkiyi kabullenmekle mümkündür (Salât hakkında bkz. A lâ: 15). (7) İnfak için nüzûl sürecinde ilk geçtiği Yâsîn: 47 nin notuna bkz. Bu sûrenin 219. âyetinden de anlaşılacağı gibi, Başlangıçta infak, yani Allah yolunda vermek, ihtiyaçtan artanı vermek olarak meşru kılınmıştı. Medine toplumu güçlendikçe bu yükümlülük sınırlandırılmış, zekât miktarı Hz. Peygamber (s) tarafından zaman zaman yeniden düzenlenerek, nihayet 1/40 oranında istikrar bulmuştur. Bu ise, Hz. Ali nin (r) ifadesiyle cimrilerin zekâtıdır. 9

10 (Nuzul 39 / Mushaf 36 : Yasin 11 Aşağıdadır.) ا ن م ا ت ن ذ ر م ن ات ب ع الذ ك ر و خ ش ى الر ح من ب ال غ ي ب ف ب ش ر ب م غ ف ر ة و ا ج ر ك ريم ١١ 11 Ne ki sen, sadece ilâhi uyarıya tabi olan ve idraki aşan bir hakikat olmasına rağmen O rahmet kaynağına derin bir ürpertiyle saygı duyan kimseyi (8) uyarabilirsin: o halde bu gibileri tarifsiz güzellikte bir ödülle müjdele! (8) Krş. Bakara: 4; Kâf: 33. Haşyet için bkz. Yûnus: 62. (Nuzul 36 / Mushaf 50 : Kaf 33 Aşağıdadır.) م ن خ ش ى الر ح م ن ب ال غ ي ب و ج اء ب ق ل ب م ن يب ٣٣ 33 İdraki aşan bir hakikat olduğu halde, O sonsuz rahmet sahibi karşısında içi titreyen (33) ve O nun huzuruna adanmış bir yürekle gelen herkese: (33) Burada Allah yerine Rahmân isminin gelmesi, O nun Rahmân olduğunu bilmesine rağmen içi titrer yan anlamını da verir. Zımnen: O nun sevgisini kaybetme korkusuyla titrer. (Nuzul 9 / Mushaf 87 : A la 15 Aşağıdadır.) ى ١٤ و ذ ك ر اس م ر ب ف ص ل 15 Rabbinin adını hatırda tutan da, salata duran da (kurtuluşa erecek). (15) (15) Veya: namaz kılan. Dahası, kök anlamının yardımıyla: destek olan veya esas duruşunu koruyan. Sâlât ı sadece namaz ile karşılamak yerine, asli haliyle bıraktık. Zira salat, Kur an da gerçek bir çokanlamlı kavram olarak yer alır. Ekâme fiili ile birlikte namaz ibadetini hakkını vererek kılmak, Mâide 12 de destek, Mâide 58 de din ve dindarlık, Mâide 106 de davet, Nûr 41 de kuşların salatı olarak yaratılış amacına uygun hareket etmek, Meryem 59 da ibadet ve daha başka mânalarda kulanılmıştır (bkz. Bakara: 3, ; Mâide: 58, ; Mâ ûn: 4 ). Burada zikr ile yan yana kullanıldığı için ikinci bir mef ul ile geldiği Tâhâ 14 teki ekimi s-salâte li-zikrî (adımın anılıp şanımın yücelmesi için tüm destek ve çabanı seferber et) ibaresini andırmaktadır. A lâ sûresinin 9 ve 10. âyetindeki zikrâ ve men yahşa ile teki men tezekkâ ve sallâ arasında sıkı bir irtibat vardır. Salât ın gerçek anlamını bulmamızda bu pasajdaki kavramsal karşıtlıklar yol göstericidir. Men yahşâ (10) ile el-eşkâ (11) nasıl zıddiyet ilişkisine sahipse, Yaslâ (12) ile sallâ (15) da kökenleri bir olmasına rağmen mânaları zıttır. Birincisi ateşi desteklemek için cehennemin göbeğine dikilmeyi İkincisi ise Allah a özünde kendine- destek için esas duruşu korumayı ifade eder. Zımnen: Cehennemle doğrulmak istemeyen namazla doğrulsun mesajını içerir. Zira salleytu l- ûd, değneği ateşte doğrulttum demektir. es-salvu, insanın dik oturmasını sağlayan oyluklar veya dik yürümesini sağlayan omurga anlamına gelir (Lisân ve Tâc). Allahu a lem. 10

11 (Nuzul 39 / Mushaf 36 : Yasin 47 Aşağıdadır.) و ا ذ ا ق يل ل م ا ن ف ق وا م م ا ر ز ق ك م للا ق ال ال ذ ين ك ف ر وا ل ل ذ ين ام ن وا ا ن ط ع م م ن ل و ي ش اء للا ا ط ع م ا ن ا ن ت م ا ل ف ى ض ل ل م ب ين ٥١ 47 Kendilerine; Allah ın size verdiği servetten (Allah yoluna) cömertçe sarf edin (35) denildiğinde, inkârda ısrar edenler imanda sebat gösterenlere; Ne yani, Allah ın isterse pekala doyuracağı kimseyi biz mi doyuralım? şimdi siz açık bir şaşkınlık içinde değil de nesiniz! derler. (35) Muhtemelen infak ın nüzul sürecinde geçtiği ilk yer. Nefeka kökü elden çıktı, bitti mânasına gelir. İnfak, yarar veren bir şeyi ona muhtaç olanlarla karşılıksız paylaşmaktır. Geçişli olması, öteki olmaksızın bu ibadetin gerçekleşmeyeceği anlamına gelir. Farz olanına zekât, nafile olanına sadaka, Ramazan a has olanına fıtr, sırf maldan yapılanına hayr denir. İnfak ile nifak aynı köktendir. İnfak iki dünyalılığı, Nifak iki yüzlülüğü ifade ettiği için kökleri aynıdır. Bununla beraber tek dünyası olanın iki yüzü olur. İşte bu yüzden bu ikisi kavramsal bir zıtlık içerirler ve Kur an da infak nifakın panzehiri olarak sunulur. Münafikun sûresi bunun en çarpıcı örneğidir (bkz. Sûrenin girişi ve 9-11, ilgili notlar; infakla korunmak için bkz. Teğabün: 16-17). Kur an da sadece üç şey Allah yoluna (fî-sebilillah) isnat edilir: Cihad, İnfak, Hicret. و ال ذ ين ي ؤ م ن ون ب م ا ا ن ز ل ا ل ي ك و م ا ا ن ز ل م ن ق ب ل ك و ب ا ل خ ر ة م ي وق ن ون ٥ 4 Ve onlar; sana indirilene iman ederler, senden önce indirilene de;(8) âhiretin varlığına dair ilâhî habere mutmain bir kalple inanmıştırlar.(9) (8) Burada Rasulullah ve Hz. İsa nın nübüvvetine inanmayan Yahudilerle, Yahudilerin kendi Peygamberlerine karşı gösterdikleri tavrın aynısını Hz. Muhammed e karşı gösteren Hıristiyanlara bir gönderme vardır. (9) İman kalbin yönelişi, îkân yöneldiği şeyden kalbin tatmin olmasıdır. Kalp îkân ile tatmin olunca iman o kalpte harekete geçer ve o tatmin duygusu sahibinde bir meleke hâline gelir. Meleke hâline gelen iyilik, adeta sahibini koruyan bir meleğe dönüşür. Bu sonuç, hem hidayet nimetinin hem de Allah ın insana verdiği değerin büyüklüğünü gösterir. Yazılı âyetler iman âyetleri, kevni âyetler ikân âyetleri dir. (İlgili bir not için bkz. Câsiye: 4) 11

12 (Nuzul 85 / Mushaf 45 : Casiye 4 Aşağıdadır.) و ف ى خ ل ق ك م و م ا ي ب ث م ن د اب ة اي ات ل ق و م ي وق ن ون ٥ 4 Hem sizin yaratılışınızda, hem de O nun yeryüzüne yaydığı diğer tüm yürüyen canlı türlerinde gönülden inanacaklar için tarifsiz mesajlar vardır.(4) (4) Bu âyet Canlılar içerisinden insanı seçkin kılan sebep nedir ki Allah insanla konuştu? zımni sorusunun cevabını teşkil eder. Vahiy kitabınınki iman âyetleri, varlık kitabınınki îkân âyetleridir. İman âyetleri marifete îkân âyetleri ilme dayanır. Ancak, 5. âyetin ifade ettiği gibi varlığı bir kitap gibi okumak için aktif bir aklın varlığı şarttır. (Îman ve îkân için bkz. Bakara: 4.) ا و لئ ك ع لى د ى م ن ر ب م و ا و لئ ك م ال م ف ل ح ون ٤ 5 İşte onlar, Rablerinden gelen kusursuz bir rehberliğe tabidirler; ve işte onlar, evet onlardır sonsuz mutluluğa erenler. (10) (10) Âyetin son cümlesini böyle çevirimizin gerekçesi, Zemahşerî nin zamire dair yorumudur (İtkân II, 286; benzer bir ibare için bkz. Lokman: 5). (Nuzul 75 / Mushaf 31 : Lokman 5 Aşağıdadır.) ا و لئ ك ع لى د ى م ن ر ب م و ا و لئ ك م ال م ف ل ح ون ٤ 5 İşte onlar, Rablerinden gelen kusursuz bir rehberliğe tabidirler; ve işte onlar, evet onlardır ebedi mutluluğa erenler.(6) (6) Lokman ve Bakara sûrelerinin ilk 5 âyetleri arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. ا ن ال ذ ين ك ف ر وا س و اء ع ل ي م ء ا ن ذ ر ت م ا م ل م ت ن ذ ر م ل ي ؤ م ن ون ٦ 6 Şu bir gerçek ki, küfre şartlanmış o kimseleri ha uyarmışsın ha uyarmamışsın, onlar için (ikisi de) bir: iman etmezler. (11) (11) Ellezine keferû daki geçmiş zaman yapısı çeviriye saplanmış veya şartlanmış olarak yansıtılmıştır. Burada da görüldüğü gibi; Kur an a göre kâfir, kendisine açık ve net olarak gelen vahyin çağrısını açık ve net olarak inkâr eden kimseye denir. (İçinden inkâr edip dışından kabul etmiş görünene münafık denir.) Bu anlamıyla kâfir gayr-ı müslim ile eşanlamlı olarak kullanılamaz. Burada iman etmeyeceği söylenenlerin başında, bundan yaklaşık 12 yıl önce inmiş olan Kâfirun sûresinde (109) inanmayacağı haber verilen kimseler gelir. Zımnen: Asla Allah a kulluk etmeyeceklerini söylemiştik, nitekim öyle de oldu. Âyetteki dikkat çekici nükte şudur: uyarmanın ya da uyarmamanın her ikisinin de bir oluşu Rasulullah için değil onlar için dir. Kime fayda vereceğini sadece Allah bilir. Peygamber de dahil hiçbir insan bilemez. Dolayısıyla, Peygamber ve risalet mirasını omuzlayanlara düşen, uyarmayı sürdürmektir (bkz. A lâ: 9). 12

13 (Nuzul 9 / Mushaf 87 : A la 9 Aşağıdadır.) ف ذ ك ر ا ن ن ف ع ت الذ ك رى ٩ 9 Şu halde sen, -öğüt (sadece bazılarına) fayda verse de (11) hep (fıtratlara nakşolan Allah ı) hatırlat; (12) (11) Yani, işin tabiatı gereği her hatırlatma, herkese, her zaman fayda vermez. Zımnen: asla ya hep ya hiç deme. Bu âyete Eğer hatırlatman fayda verecekse hatırlat mânası vermek, bir sonraki âyete aykırıdır. (12) Bu âyet, tüm insanlığın Hz. Peygamber in ümmeti olduğuna delalet eder. Muhammedî davete icâbet edenler ümmet-i icâbet, henüz icâbet etmemiş bulunanlar ise ümmet-i davet sınıfına girerler. Bu âyet birinci âyetle doğrudan alâkalıdır. Allah ı hatırlayanlar O nun Rab olduğunu bilir ve O nun adını tesbih eder, yani O nun adına hareket eder. Hatırlatmaktan söz edilen yerde unutma vardır. خ ت م للا ع لى ق ل وب م و ع لى س م ع م و ع لى ا ب ص ار م غ ش او ة و ل م ع ذ اب ع ظ يم ١ 7 Allah onların; kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur, gözleri üzerinde de bir tür(12) perde vardır; İşte onlardır korkunç bir azabı hak edenler.(13) (12) Belirsiz gelmesi anlama bir tür olarak yansır (bkz. İtkân II, 291). (13) Bu bölümde kâfir tipolojisi için sadece iki âyet ayrılırken, münafık için tam 13 âyet (8-20) ayrılmıştır. و م ن الن اس م ن ي ق ول ام ن ا ب ا لل و ب ال ي و م ا ل خ ر و م ا م ب م ؤ م ن ين ٨ 8 İNSANLARDAN öyleleri de var ki, Allah a ve âhiret gününe inandık der(ler); ama onlar mü min değiller.(14) (14) Veya ba nın maiyyet vurgusuyla: mü minlerle beraber değiller. Bir özneden bir eylemi fiille değil de ism-i faille nefyetmek, onun sıfatından değil zâtından ve cevherinden dışlamaktır. Buna nefyin haberinin bâ ile gelişi de ilave edilirse şu anlama ulaşılır: Onlar, özden inanma imkanlarını tercihleriyle tüketmişler, bunun üzerine Allah da onların inanma ihtimallerini ortadan kaldırmıştır. Zımnen: Sizin kendi inancınız için ne dediğiniz değil, Allah ın sizin inancınız için ne dediği önemlidir. Yine zımnen: İnancında eğrilik olan ve bunu bilen bir gün düzelebilir, fakat inancında eğrilik olan ve doğru inandığını sanan asla düzelemez. Mealde der(ler) olarak geçen yekûlu nun öznesi tekildir. Fakat aynı cümledeki âmennâ fiilinin öznesi çoğuldur. Oysa ki ikisinin öznesi aynı kipte olmalıdır. Buradaki nükte şudur: Pasajda bahsi geçen münafıklar görünürde birden çok kişidirler. Fakat hakikatte onlar tek kafayla düşünmektedirler. Zira onlar sürü güdüsüyle hareket etmektedirler. Cümlede bâ nın tekrarı ahirete iman etmemenin Allah a imanı da boşa çıkaracağına delalet eder (İşârât). 13

14 ي خ اد ع ون للا و ال ذ ين ام ن وا و م ا ي خ د ع ون ا ل ا ن ف س م و م ا ي ش ع ر ون ٩ 9 Allah ı ve iman etmiş kimseleri aldatmak isterler; hâlbuki onlar yalnızca kendilerini aldatırlar; ama bunu (Allah ın ifşa edeceğinin) farkında bile değiller.(15) (15) Aldatmak isterler/aldatırlar dedikten sonra farkında değiller demek, farkında olmadan aldatırlar demektir ki, âyette söylenen asla bu değildir. Şu hâlde onların farkında olmadıkları masumane söyledikleri yalanlar değil, bu yalanların Allah tarafından açığa çıkarılıp yüzlerine çarpılacağı gerçeğidir. Parantez içi açıklamamızın gerekçesi budur. ف ى ق ل وب م م ر ض ف ز اد م للا م ر ض ا و ل م ع ذ اب ا ل يم ب م ا ك ان وا ي ك ذ ب ون ١١ 10 Kalplerinde hastalık vardır;(16) Allah da onların hastalığını arttırmıştır; ve ısrarlı yalanları yüzünden can yakıcı azabı hak ederler.(17) (16) Kâlbinde hastalık olanlar zümresi bu bağlamda münafıkları oluştursa da, bazı yerlerde münafıklardan ayrı bir kategoriyi oluşturur (bkz. Müddessir: 31). (17) İmandan mahrum olmak, kişinin kendi ruhuna çektirdiği en şiddetli azaptır. İman; ruh için hava gibi, su gibi, ekmek gibidir. Ruhunu bunlardan mahrum eden, öz elleriyle kendi ruhunu tarifsiz bir azaba mahkûm etmiş olur. (Nuzul 4 / Mushaf 74 : Müddessir 31 Aşağıdadır.) و م ا ج ع ل ن ا ا ص ح اب الن ار ا ل م لئ ك ة و م ا ج ع ل ن ا ع د ت م ا ل ف ت ن ة ل ل ذ ين ك ف ر وا ل ي س ت ي ق ن ال ذ ين ا وت وا ال ك ت اب و يز د اد ال ذ ين ام ن وا ا يم ان ا و ل ي ر ت اب ال ذ ين ا وت وا ال ك ت اب و ال م ؤ م ن ون و ل ي ق ول ال ذ ين ف ى ق ل وب م م ر ض و ال ك اف ر ون م اذ ا ا ر اد للا ب ذ ا م ث ل ك ذل ك ي ض ل للا م ن ي ش اء و ي د ى م ن ي ش اء و م ا ي ع ل م ج ن ود ر ب ك ا ل و و م ا ى ا ل ذ ك رى ل ل ب ش ر ٣١ 31 Zira yalnızca melaikeyi ateşin muhafızları kıldık; ve onların sayısını inkârda ısrar edenler için bir sınav yaptık; (23) ki böylece; önceki vahyin mensupları gönülden ikna olsun ve (ona) iman edenlerin imanları artsın; hem önceki vahyin mensupları hem de (bu vahye) iman edenler bütün kuşkulardan arınsın; ve kalplerinde hastalık olanlar (24) ve inkâra gömülenler ise, Allah bu temsil ile ne yapmayı diledi? diye sorsun. (25) İşte böylece Allah (sapmayı) dileyeni saptırır, (hidayeti) dileyeni ise doğru yola yöneltir. (26) Ve Rabbinin ordularını(n sayısını) Zatından başka kimse bilemez. Nihayet bunlar, (27) ölümlü insan için bir uyarı ve öğütten ibarettir. (22) Parantez içi melek/meleke açıklamamız, bir sonraki âyetin girişine dayanmaktadır. Aleyha daki zamir cehennemlik nefs e gidebilir. Bu durumda, insanın inkâr ile öldürdüğü melekelerine bir atıf var demektir. İbn Mes ud, 19 harften oluşan besmele ile bu âyet arasında bağ kurmuş, cehenneme karşı besmeleyle korunmayı tavsiye etmiştir (Kurtubî I, 92). Enes b. Malik aşer ı aşûr şeklinde çoğul olarak okumuştur. Bu durumda rakam 90 sayısını ifade eder (Râzî). Şöyle bir yorum da yapılmıştır: 19 birler basamağının en yüksek sayısı olan 9 ile onlar basamağının en düşük sayısı olan 10 un toplamıdır. Tüm sayıları kapsar (Maverdî, en-nüket, VI. 144). Bazı irfan okulu mensupları, haftanın gün ve yılın ay sayılarının toplamı olduğu için 19 un sürekli akan zaman çevrimini ifade ettiğine kaildirler. Sözün özü: 19 sayısı üzerine rakamsal spekülasyona dayalı her yorum, arkadan gelen onların sayısını bir sınav yaptık (31) âyetine çarpar. Sayıların sultasını red için bir sonraki âyet şöyle der: Rabbinin ordularını O ndan başka kimse bilemez. Müteşabihattan olan on dokuz rakamının gerekçeleri bir sonraki âyette sayılmıştır. Bunların başında Onların sayısını küfürde ısrar edenler için bir sınav kılmıştır gerekçesi gelir. Bu âyet müşriklerin Yahudilere aracılık yaptığı soruya bir cevap olarak gelmiştir. Sayısal bir değeri ifadeden çok, kalpleri İslâm a ısındırma amacı taşımaktadır. Kur an şifreli bir söz değil, kendi ifadesiyle mübin bir hitaptır. Maksadı da, bir sonraki âyette açıkça ifade edildiği gibi uyarı ve öğüt yoluyla hidayete yöneltmektir. (23) Fitne, altının sahte olup olmadığını anlamak için ateşte sınamaya verilen isim (bkz. Tevbe: 49). 14

15 (24) Kullanıldığı her yerde duygu ve düşünce kirliliğini ifade eden Kalplerinde hastalık olanlar ile ilgili âyetler karşılaştırmalı olarak okunduğunda, bu zümrenin; Yan yana anıldığı münafıklardan (Enfal: 49; Ahzab: 12, 60), Kâfirlerden (Müddessir: 31), Şüphe içinde bocalayanlardan (Nûr: 50), Kalbi kararanlardan (Hac: 53) ayrı bir kategori olduğu anlaşılır. Bu kategoriye dahil olanların şifa bulması da, hastalıkları ilerlediği için manen ölmesi de mümkündür. (Bkz. Bakara: 10; Enfal: 49; Tevbe: 125; Ahzab: 12 vd.) (25) İrade, kullanıldığı 140 yerin tamamında da tıpkı akıl gibi fiil olarak gelir. Mesaj açıktır: İrade kullanılıyorsa vardır, değilse yoktur. Hepsi de mazi ve muzari kipiyle gelmiş, hiç emir kipi kulanılmamıştır. Zira irade emirle kullanılmaz. Bu Allah ın iradeye verdiği değerdir. 140 kelimeden 50 kadarı Allah için, 90 kadarı da kullar için kullanılmıştır. (26) 37. âyet ışığında anlaşılmalıdır. İnsanın hidayet ve dalaleti seçimine bağlıdır. Yehdi/yudillu men yeşa: dilediğini/dileyeni doğru yola ulaştırır/saptırır. Ra d 27, bunun en açık delilidir. Bunu, mezkur (Ra d: 27) âyette, hidayet in zıddı olan dalalet le birlikte geçince anlıyoruz: İnnallahe yudillu men yeşau ve yehdi ileyhi men enab. Bu âyet yeşa fiilinin çift özneli kullanımına güzel bir örnektir. Fakat heda/dalal sözcüklerinin özneleri Allah tır. Saptıran da, doğru yola ileten de O dur, fakat kimi? Elbette sapanı saptırır (Bakara: 26). Sözün özü: Ve eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunan herkes topyekün iman ederdi (fakat dilemedi) (Yûnus: 99). (27) Hiye dişil zamirinin mercii çoğul olarak 30. âyetteki on dokuz ve hemen öncesindeki ordular dır. Zamirin tekil olarak mercii ise sekar adıyla anılan cehennem, anlatılan kıssa, veya Kur an ın âyetleri veya 29. âyetteki levvâha olabilir. Bu Kur an ın eşsiz belagatına ve iç örgüsüne çarpıcı bir örnektir. Bu özelliğiyle bu âyet, lisan-ı hal ile ehline ve erbabına benim söyleyecek çok sözüm var der gibidir. و ا ذ ا ق يل ل م ل ت ف س د وا ف ى ا ل ر ض ق ال وا ا ن م ا ن ح ن م ص ل ح ون ١١ 11 Kendilerine; Yeryüzünde fesat çıkarmayın! denildiğinde, Biz(18) sadece ıslahatçılarız derler. (18) Suçüstü edilen ikiyüzlülerin savunmaya geçerken biz diye söze başlamaları, bir tür parmak izi bırakmaları anlamına gelir. Biz li bir söylemle sadece kendileri gibi düşünen bir grubu değil, sanki bir bedende taşıdıkları birden çok yüzü, bir yürekte taşıdıkları birden çok kişiliği ifşa etmektedirler. ا ل ا ن م م ال م ف س د ون و لك ن ل ي ش ع ر ون ١٢ 12 Aman dikkat, kesinlikle onlar fesatçıların ta kendileridirler; ama bunun farkında dâhi değiller. 15

16 و ا ذ ا ق يل ل م ام ن وا ك م ا ام ن الن اس ق ال وا ا ن ؤ م ن ك م ا ام ن الس ف اء ا ل ا ن م م الس ف اء و لك ن ل ي ع ل م ون ١٣ 13 Kendilerine; Siz de insanların inandıkları gibi inanın! denildiğinde, Ya biz, ahmakların inandıkları gibi mi inanıyoruz? dediler. Bakın!(19) Onlar var ya onlar, gerçekten de ahmaktırlar; lâkin bunun bile farkında değiller. (19) Elâ tembih edatı, inkârcılar ve ikiyüzlüler için kullanıldığı bağlamlarda muhatabın uyuyan ve uyuşan bilincini ele verir. و ا ذ ا ل ق وا ال ذ ين ام ن وا ق ال وا ام ن ا و ا ذ ا خ ل و ا ا لى ش ي اط ين م ق ال وا ا ن ا م ع ك م ا ن م ا ن ح ن م س ت ز ٶ ن ١٥ 14 Ama inanan kimselerle karşılaştıklarında; Biz iman ettik derler. Şeytanlarıyla(20) baş başa kaldıklarında ise, Biz sizinle beraberiz, biz (onlarla) sadece alay ediyorduk derler. (20) Yahudilerin ikiyüzlülerinden söz eden 76. âyette birbirleriyle baş başa kaldıklarında şeklinde gelen ibare, bu âyette şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında şeklinde gelmiştir. Bu benzerlikten yola çıkarak buradaki şeytan, onlara sapıklıkta önderlik yapan insan şeytanları olarak da anlaşılabilir. ئ ب م و ي م د م ف ى ط غ ي ان م ي ع م ون ١٤ للا ي س ت ز 15 Allah da onların alaylarına karşılık verir(21) ve onları kendi tuğyanlarına gömülmüş olarak bırakır, şaşkın şaşkın debelenirler. (21) Âyette kullanılan muşâkele sanatının bir gereği olarak Allah için alay kelimesinin kullanılması, onların alaylarına hak ettiği karşılığı verme anlamını taşır (Kurtubî). Münafıkların inananlarla alay etmesine karşılık Allah da kendisinin onlarla alay edeceğini beyan buyurmuştur. Kullanılan kelime aynı olmasına karşın, anlam tam aksidir ve tehdit içermektedir: Allah, onlara önce mühlet tanır, sonra da cezalandırır. ا و لئ ك ال ذ ين اش ت ر و ا الض ل ل ة ب ال دى ف م ا ر ب ح ت ت ج ار ت م و م ا ك ان وا م ت د ين ١٦ 16 Onlar hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar, bu yüzden ticaretleri onlara kâr sağlamadı; zira onlar doğru yolda giden kimseler değiller.(22) (22) Kur an ın dinî alana transfer ettiği satın alma, ticaret, kâr, terazi, tartı, rehin almak, ücret, ödünç, borç gibi ticari kavramlar hayli dikkat çekicidir. Bu, hakikati asrın idrakine söyletmekle açıklanabilir. م ث ل م ك م ث ل ال ذ ى اس ت و ق د ن ار ا ف ل م ا ا ض اء ت م ا ح و ل ذ ب للا ب ن ور م و ت ر ك م ف ى ظ ل م ات ل ي ب ص ر ون ١١ 17 Onların durumu şu kişinin durumuna benzer: O kişi bir meş ale tutuşturdu; (23) Alevler etrafını aydınlatır aydınlatmaz Allah (gözlerinin) nurunu alıverdi ve kendilerini karanlıklar içinde bıraktı; artık göremezler(24) 16

17 (23) Buradaki ateş ısınmak için değil yol göstermek için yakılan ateştir. Bu nedenle ateş yakan diye değil meş ale tutuşturan diye tercüme edilmesi daha uygundur. (24) Aydınlanmak için meş ale tutuşturan kişi, yaratılışı gereği ışığı arayan insandır. İstevkade taleb veya mübalağa bildirir. Aydınlanmayı talep ediyor, belki şiddetle istiyor. Medine deki Yahudi kökenli münafıklar mesela. Allah Rasulü gelmeden önce düşmanlarını hep yeni gelecek peygamberle korkutuyorlar. O bir gelsin, ondan sonra görün siz diyorlar. İstedikleri ışık ellerine veriliyor. O da nesi? Bu kez gözlerini kapıyorlar. Öz çocuklarını bildikleri gibi bildikleri peygamberi inkâr ediyorlar. Önce göremiyorlar değil, görmek istemiyorlar. Görememek suç değil, görmemek suç. Onlar bunca istedikleri ışığa gözlerini ısrarla kapatınca, Allah da onların bu tercihlerini melekeleri hâline getiriyor ve gönül gözlerinin nurunu alıyor. Ondan sonra isteseler de artık iş işten geçmiş oluyor. Sözün özü: Kendi tercihlerine Allah onları mahkûm ediyor. Bu âyet önceki pasajda anlatılan münafık tipinin, ilâhî ışık olan nûr un değil, beşerî ışık olan nâr ın peşine düştüğünü dile getirir. Nûr ile nâr (ateş) arasında fark vardır: 1) Nûr yakmadan aydınlatır, nâr yakarak ve yanarak, tüketerek ve tükenerek aydınlatır. 2) Nûr cevheri-özü aydınlatır, nâr maddeyi-formu aydınlatır. 3) Nûr içten aydınlatır, nâr dıştan aydınlatır. Bu yüzden münafık içi aydınlatmayan nâr ın ışığına taliptir. 4) Nûr tükenmeyen bir güç kaynağıdır, nâr tükenen bir güç kaynağıdır. 5) Nûr manevî ve latif olanı temsil eder, nâr maddî ve kesif olanı temsil eder. 6) Nûr dan geriye nûr kalır, nâr dan geriye kül kalır. Üzerinde yaşadığımız şu dünyadaki herşeyin aslı, akkor bir nâr olan mağmadan geriye kalmış küldür. Onun için geçicidir. İnsan geçici olanı değil kalıcı olan nûr u hedeflemelidir. Zeheb Allahu bi-nûrihim ile ezheb Allahu nûrahum arasında fark vardır. Burada geçişliliğin bâ ile yapılması nûr un onlara bir daha dönmeyecek oluşuna delalet eder (İşârât). ص م ب ك م ع م ی ف م ل ي ر ج ع ون ١٨ 18 Sağırdırlar, Dilsizdirler, Kördürler: (25) artık onlar (hakikate) dönemezler. (25) Âyet, adeta tüm duyuların iptal edildiği kalıcı bir hipnoz durumunu veya duyuların var olmakla birlikte işlevlerini yerine getiremedikleri afazi hâlini çağrıştırır. 17

18 ا و ك ص ي ب م ن الس م اء ف ي ظ ل م ات و ر ع د و ب ر ق ي ج ع ل ون ا ص اب ع م ف ى اذ ان م م ن الص و اع ق ح ذ ر ال م و ت و للا م ح ي ط ب ال ك اف ر ين ١٩ 19 Ya da (durumları şu örneğe) benzer: Gökten inen bir sağanak (düşünün), onunla birlikte karanlıklar, gök gürlemesi, şimşek...(26) Yıldırımlardan dolayı, ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkıyorlar.(27) Zira Allah kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır. (26) Zımnen: Hakikate sırt dönmenin mazereti yoktur, küfrün bahanesi geçersizdir. Zira sağır olsanız gök gürültüsünü duyar, kör olsanız şimşeği görürsünüz. Dolayısıyla, vahye karşı duymadım, görmedim mazeretine sığınmanız geçerli değildir. (27) Parmağı kulağa tıkamak bir mecaz-ı mürseldir ve ölüm korkusunu ifade eder. Allah Rasulü nün şu sözleri sanki bu âyetin tefsiri gibidir: İnsanlara nisbetle benim durumum ateş yakan bir kimsenin durumuna benzer. Ateş çevresini aydınlatınca kelebekler ve ışığa gelen haşereler o ateşe üşüşmeye başlarlar. O da onları uzaklaştırmak ister. Onlar ise baskın çıkarlar ve ateşe girerler. Ben sizi belinizden kavrayıp ateşten çekmek istedikçe, siz ateşe girmek istiyorsunuz. (Buhârî ve Müslim). ي ك اد ال ب ر ق ي خ ط ف ا ب ص ار م ك ل م ا ا ض اء ل م م ش و ا ف ي و ا ذ ا ا ظ ل م ع ل ي م ق ام وا و ل و ش اء للا ل ذ ب ب س م ع م و ا ب ص ار م ا ن للا ع لى ك ل ش ی ء ق د ير ٢١ 20 Şimşek neredeyse gözlerini kör eder; onları ne zaman aydınlatsa, o aydınlıkta yol alırlar; ne zaman da karanlık üzerlerine çökse, ayakta kalakalırlar. Ve eğer Allah dileseydi, işitme ve görme duyularını giderirdi; çünkü Allah ın her şeye gücü yeter. ي ا ا ي ا الن اس اع ب د وا ر ب ك م ال ذ ى خ ل ق ك م و ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق ون ٢١ 21 EY insanlık!(28) Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz ki takvaya eresiniz! (28) Ey! diye başlayan tüm cümleler çağrı (nida) cümlesidir. Her çağrıda iki taraf bulunur: Çağıran ve çağrılan. Kur an ın bir çok yerinde olduğu gibi burada da çağıran Allah, çağırılan tüm fertleriyle insan cinsidir. Nida, muhataba olur. Nida, çağıranın çağrısını işitecek kimseye yapılır. Nida, çağıranın çağrısını duyacak kadar yakın olana yapılır. Nida, çağıranla çağırılan arasındaki samimiyet ve tanışıklığa işaret eder. Nida, mutlaka ya suale cevap ya duaya icâbet gerektirir. Nida eden Âlemlerin Rabbiyse insana düşen lebbeyk demektir. ا ل ذ ى ج ع ل ل ك م ا ل ر ض ف ر اش ا و الس م اء ب ن اء و ا ن ز ل م ن الس م اء م اء ف ا خ ر ج ب م ن الث م ر ات ر ز ق ا ل ك م ف ل ت ج ع ل وا لل ا ن د اد ا و ا ن ت م ت ع ل م ون ٢٢ 22 O dur; size yeryüzünü döşek kılan, gökyüzünü bina eden, gökten suyu indirerek ikram eden(29) ve onunla sizin için türlü meyveler çıkaran. O hâlde (bütün bunları yapanın tek O olduğunu) bile bile Allah a eşdeğer rakip güçler(30) tasarlamayınız! 18

19 (29) İnzal ikram vurgusu taşır (bkz. A râf: 24). Kur an, insanlığı bir şeye çağırırken ikna metodunu kullanır ve mutlaka belgeler (âyât) ibraz eder. Çağırdığı şeye gözü kapalı çağırmaz. Tıpkı burada olduğu gibi, Kitab ın okunan âyetleri kâinatın yazılı/kayıtlı âyetlerini referans gösteriyor. (30) Endâden i çevirimizin gerekçesi için bkz. Fussilet: 9 (Nuzul 56 / Mushaf 7 : A raf 24 Aşağıdadır.) ق ال ا ب ط وا ب ع ض ك م ل ب ع ض ع د و و ل ك م ف ى ا ل ر ض م س ت ق ر و م ت اع ا لى ح ين ٢٥ 24 (Allah) buyurdu: Birbirinize düşman olarak çıkıp gidin! (18) Zira yeryüzünde, geçici bir hayat alanı ve tadımlık bir haz sizi bekliyor. (18) Hubût (ihbitû), inzal in karşıtıdır. İnzal, ikram olarak iniş, Hubût ise özellikle insan için düşüş ve alçalış vurgusunu taşır (Râğıb). Kur an da demirin, evcil hayvanların, yağmurun, adâleti temsil eden mizanın ve daha bir çok şeyin indirildiğinin (inzâl) ifade edilmesi, esasen ikram edildiğinin ifade edilmesinden başka bir şey değildir. (Nuzul 27 / Mushaf 80 : Fussilet 9 Aşağıdadır.) ق ل ا ئ ن ك م ل ت ك ف ر ون ب ال ذ ى خ ل ق ا ل ر ض ف ى ي و م ي ن و ت ج ع ل ون ل ا ن د اد ا ذل ك ر ب ال ع ال م ين ٩ 9 DE Kİ: şimdi siz, arzı iki evrede(10) yaratan Allah ı inkâr edip, O na ki işte O dur âlemlerin Rabbi- eşdeğer rakip güçler(11) mi peydahlıyorsunuz? (10) Lafzen: iki günde. Gerekçe için, kelimenin ilk kullanıldığı Kâf sûresinin 38. âyetinin 4 nolu notuna bkz. (11) Nidd, eş, ortak, denk mânasına gelse de, bu eş ve ortaklık dostluğa değil, rekabet ve düşmanlığa dayalı bir zıtlık üzerine kuruludur. Nidd i misl den ayıran da budur. Kelimenin aslının dağıtmak (teşrid) olduğu hatırlandığında bu sapmanın temelinde Allah ın gücünü dağıtma arzusu nun yattığı anlaşılır (Furûk ve Kitabu l- Ayn). Kur an ın iç bağlamından yola çıkılarak da aynı sonuca ulaşılabilir (bkz. İbrahim: 30). Çevirimizin gerekçesi budur. و ا ن ك ن ت م ف ى ر ي ب م م ا ن ز ل ن ا ع لى ع ب د ن ا ف ا ت وا ب س ور ة م ن م ث ل و اد ع وا ش د اء ك م م ن د ون للا ا ن ك ن ت م ص اد ق ين ٢٣ 23 Eğer siz kulumuza indirdiklerimize dair bir kuşku taşıyorsanız, haydi, hemen onun benzeri bir sûre getiriniz; ve eğer sözünüze sadıksanız, Allah dışındaki tanıklarınızı da yardıma çağırınız! ف ا ن ل م ت ف ع ل وا و ل ن ت ف ع ل وا ف ات ق وا الن ار ال ت ى و ق ود ا الن اس و ال ح ج ار ة ا ع د ت ل ل ك اف ر ين ٢٥ 24 Ama eğer şimdiye kadar (bunu) yapamadınızsa, bundan böyle de asla yapamayacaksınız demektir; o hâlde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkâr edenler için hazırlanmış ateşten sakınınız! و ب ش ر ال ذ ين ام ن وا و ع م ل وا الص ال ح ات ا ن ل م ج ن ات ت ج رى م ن ت ح ت ا ا ل ن ار ك ل م ا ر ز ق وا م ن ا م ن ث م ر ة ر ز ق ا ق ال وا ذ ا ال ذ ى ر ز ق ن ا م ن ق ب ل و ا ت وا ب م ت ش اب ا و ل م ف ي ا ا ز و اج م ط ر ة و م ف ي ا خ ال د ون ٢٤ 25 İman eden ve Bu imanla uyumlu iyilikler(31) işleyen(32) kimseleri zemininden ırmaklar çağlayan cennetlerle müjdele! 19

20 Her ne zaman oranın nimetlerinden ikram olarak onlara sunulsa, Bunlar bize daha önce bahşedilenlerin aynısıymış diyecekler. Oysa ki bu, o nimetlerin çağrıştırdığı belli belirsiz bir benzerlik.(33) Ve onlar için cennette pırıl pırıl eşler olacak ve onlar orada kalıcıdırlar.(34) (31) Sâlih amel, vahyin nüzûl sürecinde farklı vurgular kazanarak zenginleşen merkezi bir kavramdır. Bireysel ve fıtrî olandan toplumsal ve eğitsel olana doğru bir seyir takip eder. Başlarda sorumlu davranış, Ortalarda Allah ın Razı olduğu eylemler, Medine de ise ıslah edici iyilikler vurgusu kazanır (Açıklama için bkz. Tîn: 6). Sâlih bir amel şu beş özelliği bünyesinde taşımalıdır: İfsad ın karşıtı olarak bir kötülüğü düzeltmelidir (ıslah-ifsad karşıtlığı için bkz. A râf: 56 ve A râf: 85). Fasık ın karşıtı olarak doğru ve dürüst olmalıdır (sâlih-fasık karşı tlığı için bkz. Enbiya: ve Nûr: 55). Seyyie nin karşıtı olarak özünde iyi(lik) taşımalı (sâlih-seyyie karşıtlığı için bkz. Tevbe: 102). Nefrete değil barışa ve sevgiye yönelik olmalıdır (Nisâ: 128,129; Hucurât: 9). Fâsit in karşıtı olarak yararlı olmalıdır (bkz. Muhammed: 2; sâlihât ile hasenât arasındaki fark için bkz. Asr: 3). Sâlih amel Kur an da iman ile birlikte geldiği tüm yerlerde imanla uyum içindeki bir eylem ahlâkına ve hayata delalet eder. (32) Amile ile fe ale fiillerinin arasındaki farkı vurgulamak için; birincisini mümkün olduğunca işledi, ikincisini ise yaptı şeklinde çevirdik. Çünkü; birinci fiil bir süreçte yapmayı ifade ederken, ikincisi bir anda yapıvermeyi ifade eder (İtkân II, 208). (33) Teşâbuh, ya özün sabit kalıp şeklin değişmesi, ya da tersidir. Muteşabihen in belirsiz niteliği çeviriye bellibelirsiz olarak yansımıştır. Yani: Dünyadaki nimetler cennetteki nimetlerin çok çok uzak bir kopyasıdır (Müteşabih için bkz. Âl-i İmran: 7). (34) Halidîn, uzun bir süre. el-huld, bir şeyin uzun süre bozulmadan kalmasını ifade eder (Râğıb). (Nuzul 30 / Mushaf 95 : Tin 6 Aşağıdadır.) ا ل ال ذ ين ام ن وا و ع م ل وا الص ال ح ات ف ل م ا ج ر غ ي ر م م ن ون ٦ 6 Nihayet (5) (tekamül yolculuğunda), imanda sebat eden ve o imanla uyumlu hareket edenleri başa kakılmayacak bir ödül beklemektedir. (6) (5) İlla edatının anlamlarından biri de, belirlenen zaman ve mekânın nihayetine delalet etmesidir (İtkân II, 161). Kur an da bu vurguyla kullanılır (bkz. Lokman: 22). Çevirimizin gerekçesi budur. Klasik yoruma göre buradaki illâ ancak müstesna anlamına gelir. (6) Amel-i sâlih, 23 yıllık nüzul sürecinin tümünde aynı vurguya sahip olmasa gerektir. Başlangıçta Bakara: 2 ışığında sorumluluk bilinci çerçevesinde erdemli, dürüst ve sorumlu davranış vurgusu taşır. Peygamberliğin ortalarında, razı olunan ameller artık bildirildiği için Allah ın razı olduğu imanla uyumlu ameller vurgusuna ulaşır. İslâm cemaatinin kurulup emr-i bi l-ma ruf un farz kılındığı Medine de ise ıslah edici iyi işler vurgusunu kazanmıştır (bkz. Asr: 3). 20

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ 1.NCİ YILDA İNEN SURELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ 1.NCİ YILDA İNEN SURELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ 1.NCİ YILDA İNEN SURELER Bu Yılda İnen Sureler; Muhammed Suresi Tegabün Suresi Bakara Suresi Muhammed Suresi; (Ey Muhacir ve Ensar) Ey İman edenler.

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 Surenin Adı: Kureyş sûresi, adını, Kur an da geçtiği tek yer olan ilk âyetinden alır. Kureyş kelimesi iki köke nispet edilir. Birincisi; köpek balığı anlamına gelen

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR 4O HADIS HER YIL 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. (Al-i Imran suresi, 85) Icindekiler - Bu dine neden Islam

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ Varlıklar Âlemi Evrende bulunan varlıklar yalnızca duyularımızla algılayabildiklerimizden ibaret değildir. Âlemde görünen ve görünmeyen sayısız varlık bulunmaktadır.

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

Kavramlar. 1.Mü min. 2. Kafirler. 3.Münafiklar. 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri

Kavramlar. 1.Mü min. 2. Kafirler. 3.Münafiklar. 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri KAVRAMLAR Kavramlar 1.Mü min 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri 2. Kafirler 2.1 Kur anda Kafirler ile ilgili Ayetler 2.2 Kur anda Kafirlerin Özellikleri

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Kur an-ı Kerim deki Temel Emirler ve Yasaklar

Kur an-ı Kerim deki Temel Emirler ve Yasaklar Kur an-ı Kerim deki Temel Emirler ve Yasaklar Emirler Allah a iman edin (Al-i İmran [3] 193), O na hiçbir şeyi ortak koşmayın (Nisa [4] 36). Yalnızca O na kulluk edin (Fatiha [1] 5). Allah ı çok anın ve

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

1. BÖLÜM SAHİH FİİLLER MAZİ FİİL Fiili Mazi iki kısımdır: a) Mazi Malum b) Mazi Meçhul MAZİ MALUM: Mazi malum üç şekil üzere bulunur: gibi. آ ت ب gelir. kalıbında ف ع ل 1) gibi. ع ل م gelir. kalıbında

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke

Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları. Üç Hareke ب س م الل ه الر ح ن الر ح ي م Durûs Kitabı 1. Cilt Gramer Kuralları Üç Hareke ا ل ر ك ات الث الث ة Kesra(Esre) - Damme (Ötre) - ف ت ح ة - (Üstün) Fetha ض م ة ك س ر ة (i) (u) (a) Sükûn(Cezm) Şedde - - س

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 9-10

KURAN YOLU- DERS 9-10 KURAN YOLU- DERS 9-10 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 6 no lu dersinin özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1. İsm-i Tafdil: «Daha» ve «En» kelimeleri ile yapılan Karşılaştırma Sıfatlarıdır. Örneğin,

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN ا لر ح م ن الر ح يم ٣ O; özünde merhametli, işinde merhametlidir. Rahmetin sonsuz kaynağı, Özünde sonsuz rahmet sahibi olan. Rahman Kimdir?

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn.

Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn. ŞERHUL EMSİLE Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn. Kaynaklarda, Hz.İmam Aliyyül Mürteza (kv) efendimizin

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

KEVSER SÛRESİ Nuzul 15 / Mushaf 108

KEVSER SÛRESİ Nuzul 15 / Mushaf 108 KEVSER SÛRESİ Nuzul 15 / Mushaf 108 Surenin Adı: Kesret ismiyle geldiği için Çok hayır, Bol ikram, Nimet sağanağı mânasına gelen adını ilk âyetinden alır. Gerçek şu ki, Biziz sana her hayrı cömertçe bahşeden

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34) Nisa [4] 34 Nuşûz Darabe Boşanmadan Önceki İşler Hz. Muhammed Hiç Kimseyi Dövmemiştir Dövmek Yasaklanmış Eşini Döven Hayırsızdır Ayetin Mantığı Kaynakça Kadınların Dövülmesi (Nisa [4] 34) Konusuna Farklı

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI

KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI GÜNÜMÜZDEKİ RESMİ SIRALAMA KUR'AN SÛRELERİNİN RESMİ VE İNİŞ SIRALAMASI YAYGIN İNİŞ SIRALAMASI - OSMAN BİN AFFAN FARKLI İNİŞ (NÜZÛL) SIRALAMALARI (TERTİPLERİ) Sûre No Sûre Adı Nüzul Sırası Âyet Sayısı Nüzul

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez. Ders : 8 Konu : SALiH AMEL Amel kelimesi, sevap veya günahla karşılık bulan her türlü iş, çalışma ve fiil demektir. Kur ân-ı Kerim ve hadisi Şeriflerde daha çok emir, yasak ve tavsiyeler anlamında olup,

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık II Editörler Prof. Dr. Salih Sabri Yavuz & Doç. Dr. Faruk Sancar İSLÂM İNANÇ ESASLARI Yazarlar Prof.

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Kur an ın Özellikleri

Kur an ın Özellikleri Kur an ın Özellikleri Kur an Kur an, okumaktan gelir. Okumayı, bir numaralı değer olarak kabul eden kitaptır. İkra daki okumaktan hemen tabiata dikkat çekilir. Her insan doğumundan itibaren tabiatı okur.

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110

NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110 NASR SÛRESİ Nuzul 111 / Mushaf 110 Surenin Adı: Sûre zafer garantili yardım mânasına gelen adını ilk âyetinden alır. İlk mushaf ve tefsirlerde bu adla yer alır. Buhârî nin Hz. Aişe den naklettiği bir rivayette

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

SON GÜN. için/içinde KURAN-HABER DE EZAN MUCĐZESĐ

SON GÜN. için/içinde KURAN-HABER DE EZAN MUCĐZESĐ SON GÜN için/içinde KURAN-HABER DE EZAN MUCĐZESĐ Ezan Mucizesi 1 Burada, yüce Al-lah tarafından hz. Muhammede (a.s.) öğretilip hediye edilmiş olan o mübarek Ezanda saklı olan 19 kodlu, en muazzam Simetrik

Detaylı

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III 5. Sınıf 01 Allah İnancı - I 02 Allah İnancı - II 03 Allah İnancı - III Allah inancı 04 Ramazan ve Orucu - I 05 Ramazan ve Orucu - II Ramazan orucu 06 Ramazan ve Orucu - III 07 Adap ve Nezaket - I 08 Adap

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları KULLUK VE SORUMLULUK BİLİNCİ

Gençlik Eğitim Programları KULLUK VE SORUMLULUK BİLİNCİ Gençlik Eğitim Programları KULLUK VE SORUMLULUK BİLİNCİ Kulluk ve Sorumluluk Bilinci 1. HAFTA YARATILIŞ İnsanın yaratılışı ve yaratılış amacı Kulluk Kelime-i tevhid Ezber ayeti: Zariyat 56 Yaratılmış

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy)

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) Murat eğitim kurumları Arapça 4 konu 2 İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) İlk önce iyi haber bu konu kolay. Bilmemiz gereken birkaç harfimiz bir de fiilimiz var. Harfler: ال, ل ن, ل م ve.لم ا

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla

HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir. Rahmân ve Rahîm Allah ın adıyla HAC SURESİ İniş Sırası: 103 Mushaf Sırası: 22 Medeni Sure 78 Ayettir 8. İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah hakkında tartışır; ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olmadan!..

Detaylı

YILLIK DERS PLANI DERSİN ADI : KUR AN-I KERİM EK ÖĞRETİM 5.KUR (HATİM) ÖĞRETİM YILI: KURSUN ADI : KUR AN KURSU SINIF / DÖNEM :...

YILLIK DERS PLANI DERSİN ADI : KUR AN-I KERİM EK ÖĞRETİM 5.KUR (HATİM) ÖĞRETİM YILI: KURSUN ADI : KUR AN KURSU SINIF / DÖNEM :... 4 SFA SFALAR 1 6 2 6 3 6 4 6 1.Saat Fatiha + 1-4 Fatiha + Bakara 1-5 2.Saat 5-8 Bakara 30-37 3.Saat 9-12 Bakara 80-82 4.Saat 13-16 Bakara 109-112 5.Saat 17-20 Bakara 120-121 6.Saat 21-24 Bakara 151-157

Detaylı

Ders : 87 Konu : Takva Nedir ve İnsan Neden Sadece Takvası ile Üstündür?

Ders : 87 Konu : Takva Nedir ve İnsan Neden Sadece Takvası ile Üstündür? Türkçe meal ve tefsirlerde takva kelimesi korkmak ve korku anlamında ele alınmaktadır. Muttaki kelimesine de Allah tan korkan manası verilmektedir. Ancak bu anlam eksiktir. Nitekim İslam Ansiklopedisi

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : ALİ İHSAN ASLAN Eğitsel Performans Bismillâhirrahmanirrahim

Detaylı

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10 DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır.

141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır. 141. SOHBET Nifak bir hastalıktır. Nifak, dille inandığını ifade edip dost görünürken, hakikatte kalpten kâfir ve düşman olmak; ikiyüzlülük yapmak ve ara bozuculukta bulunmak gibi anlamlara gelir. Nifak

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR 4O HADIS HER YIL 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

İkili Simetrik Kitap ❸

İkili Simetrik Kitap ❸ 19 lu Gruplar Halinde Sûrelerin Numaraları ve Âyet Sayıları Bu bölümde Kur ân-ı Kerîm de bulunan sûrelerin sıra numarlarını ve âyet sayılarını 19 lu gruplar halinde birlikte inceleyeceğiz. İlk 19 sûrede

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

Kur ân da Dua Ayetleri

Kur ân da Dua Ayetleri Kur ân da Dua Ayetleri (1) Bizi doğru yola ilet; Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, Gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil. (Fatiha Suresi 6-7) (2) (Musa) Cahillerden olmaktan Allah a sığınırım

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE Aile, tek başına olmaktan kurtulup, can yoldaşına kavuşmaktır Aynı çatı altında yalnızlık ve yabancılık değil! Ve O, iki eşi, erkeği ve kadını yarattı. (Necm, 53/45) Kadınlar,

Detaylı