T.C. ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ. Hazırlayan. Bayram GÜNEŞ. Tez Danışmanı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ. Hazırlayan. Bayram GÜNEŞ. Tez Danışmanı"

Transkript

1 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI ANABİLİM DALI CENGİZ AYTMATOV'UN TÜRKİYE TÜRKÇESİNE AKTARILAN ESERLERİNDEKİ ÇOCUK KAHRAMANLAR YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Bayram GÜNEŞ Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim ATABEY Ankara-2013

2 ONAY Bayram GÜNEŞ tarafından hazırlanan " Cengiz Aytmatov'un Türkiye Türkçesine Aktarılan Eserlerindeki Çocuk Kahramanlar" başlıklı bu çalışma,... tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda (oybirliği/oyçokluğu) ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim dalında yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir. [ İmza ]... [ Unvanı, Adı ve Soyadı] (Başkan) [ İmza ]... [ Unvanı, Adı ve Soyadı] [ İmza ]... [ Unvanı, Adı ve Soyadı]

3 i ÖZET [GÜNEŞ, Bayram]. [Cengiz Aytmatov'un Türkiye Türkçesine Aktarılan Eserlerindeki Çocuk Kahramanlar], [Yüksek Lisans Tezi], Ankara [2013]. Bu tez çalışmasında, Kırgız edebiyatının ünlü yazarlarından Cengiz Aytmatov'un kaleme aldığı yedi eser, çocuk kahramanlar yönünden incelenmiştir. Eserler önce özetlenmiş, daha sonra da çocuk kahramanlar, yazarın çocukluk döneminden hareketle değerlendirilmiştir. Sonuç kısmında ise çalışmanın genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Anahtar Sözcükler 1. Cengiz Aytmatov 2. Çocuk 3. Kırgız 4. Çocukluk 5. Sovyet

4 ii ABSTRACT [GÜNEŞ, Bayram]. [Child-protagonists in Cengiz Aytmatov's works which were translated into Turkey's Turkish], [Master Thesis], Ankara [2013] In this thesis, seven works of "Cengiz Aytmatov" -who is one of the most famous Kyrgyz writers- were examined in terms of their child-protagonists. First, Aytmatov's works were summarized and then child-protagonists were evaluated in terms of writer's own childhood. Finally, a general assessment of stories is made. Key Words 1. Cengiz Aytmatov 2. Child 3. Kyrgyz 4. Childhood 5. Soviet

5 SÖZ BAŞI Bu çalışmada, Kırgızların ünlü yazarlarından Cengiz Aytmatov'un Türkiye Türkçesine aktarılmış olan eserlerindeki çocuk kahramanlar incelenmiştir. Eser olarak "Beyaz Gemi", "İlköğretmen", "Asker Çocuğu", "Erken Gelen Turnalar", "Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek", "Al Yazmalım Selvi Boylum", "Gün Olur Asra Bedel" ve "Yıldırım Sesli Manasçı" incelenmiştir. Bu eserler, çocuk kahramanların olayların ana karakterlerini oluşturması esası göz önünde bulundurularak seçilmiştir. Yazar, adı geçen eserlerle birlikte, o dönemdeki Kırgız Türklerinin çektikleri sıkıntıları, çocukların gözüyle edebiyat dünyasına yansıtmıştır. İnceleme sonuçları, Kırgız Türklerinin Sovyet döneminde yaşadıkları sorunların, geleceğin teminatı olarak nitelendirilen çocuklardaki anlamı hakkında bilgi edinme açısından bize katkı sağlayacaktır. Bu incelemeyle Kırgızların dünyaca ünlü yazarı Cengiz Aytmatov'un çocukluk döneminden hareketle, eserlerinde yer verdiği çocuk kahramanların hangi sebeplerle tercih edildiği ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu çalışmayı yapmam için bana öneride bulunan, yapıcı eleştirilerde bulunup yol gösteren ve tezimin danışmanlığını yürüten değerli hocam Yrd. Doç. Dr. İbrahim ATABEY'e ve bu süreçte beni her anlamda destekleyen Türkçe Öğretmeni eşim Elif GÜNEŞ'e teşekkür ederim.

6 İÇİNDEKİLER ÖZET... İ ABSTRACT... İİ SÖZ BAŞI... İİİ İÇİNDEKİLER... İV GİRİŞ... 1 I. BÖLÜM CENGİZ AYTMATOV'UN HAYATI EDEBÎ ŞAHSİYETİ II. BÖLÜM CENGİZ AYTMATOV'UN ÇOCUKLUĞU CENGİZ AYTMATOV'UN ESERLERİNDEKİ ÇOCUK KAHRAMANLAR Beyaz Gemi İlköğretmen Asker Çocuğu Erken Gelen Turnalar Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Al Yazmalım Selvi Boylum Gün Olur Asra Bedel Yıldırım Sesli Manasçı SONUÇ KAYNAKÇA

7 GİRİŞ 1950'li yıllarda edebiyat dünyasına adım atan Cengiz Aytmatov, Kırgız edebiyatına damgasını vurmuş ve Kırgız kültürünün dünya çapında tanınmasına vesile olmuş büyük bir yazardır. Birçok uluslararası ödülün sahibi olan ve eserleri yüzlerce dile çevrilen Cengiz Aytmatov, bu şekilde evrensel anlamda başarısını kanıtlamıştır. Edebiyatın yanı sıra sinema, tiyatro gibi birçok alanda milletine hizmet etmiş olan Aytmatov, Kırgız Türklerinin sorunlarını, hayallerini, baskıcı bir rejime karşı direnişlerini, yine milletinin tarihinden ve kültüründen hareketle çarpıcı bir şekilde insanlığa yansıtmayı başarmıştır. Cengiz Aytmatov, ömrü boyunca hep halkla iç içe olmuş bir yazardır. Halkla iç içe olması onun, derin bir tarih ve halk kültürüne sahip olmasını sağlamıştır. Bozkırda yaşayan insanların sorunlarını, sevinçlerini kısacası insana dair bütün duygularını eserlerine yansıtma imkânı bulan yazar, yerelden millî olana, millî olandan da evrensele ulaşabilen ender yazarlardan biridir (Kolcu, 2008a: 45). Cengiz Aytmatov, eserlerinde çocuk kahramanlara sıkça yer veren bir yazardır. Çocukluk döneminde yaşadığı birçok sıkıntıyı, eserlerine başarıyla yansıtmıştır. Yaşadığı hayatın zorlukları, babasını erken yaşta kaybetmesinin verdiği masumiyet, çocukların rejim tarafından aktif olarak iş hayatında kullanılmasının ortaya çıkardığı sorunlar, Komünist rejimin baskıcı politikaları, savaşın çocuklar üzerindeki etkisi gibi çocukluk döneminde yaşadığı birçok olay, onun hayata bakışına yön vermiştir. Bu bakış açısıyla eserlerini başarılı bir şekilde meydana getiren yazar için çocuk kahramanlar vazgeçilmez öneme sahiptir. Çalışma kapsamındaki çocuk kahramanların belirlenmesi için öncelikle yazarın Toprak Ana, Beyaz Gemi, Elveda Gülsarı, Gün Olur Asra Bedel, Dişi

8 2 Kurdun Rüyaları, Cengiz Han'a Küsen Bulut, Kassandra Damgası, Dağlar Yıkıldığı Zaman adlı romanları; Cemile, Erken Gelen Turnalar, Yüz yüze, Selvi Boylum Al Yazmalım, İlköğretmen, Deve Gözü, Kızıl Elma, Oğulla Buluşma, Asker Çocuğu, Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, Beyaz Yağmur, Yıldırım Sesli Manasçı adlı hikâyeleri ile birlikte Fuji-Yama ve Sokrat'ı Anma Gecesi adlı tiyatrolarına ulaşılmıştır. Bu çalışma kapsamında incelenecek çocuk kahramanların tespitinde "İki yaşından ergenlik çağına kadar büyüme dönemi içinde bulunan insan yavrusu; henüz ergenlik dönemine erişmemiş kız ve erkek." tanımı esas alınmıştır (Aytaş, 2003: 13). Bu kıstastan hareketle Cengiz Aytmatov'un Beyaz Gemi ve Gün Olur Asra Bedel adlı romanlarıyla birlikte Erken Gelen Turnalar, Selvi Boylum Al Yazmalım, İlköğretmen, Asker Çocuğu, Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, Yıldırım Sesli Manasçı adlı hikâyelerinin, çocuk kahramanların bulunması yönünden tezin konusuna uygun olduğu görülmüştür. Çalışmada öncelikle yazarın hayatı, edebî şahsiyeti ve çocukluğu hakkında bilgi verilmiştir. Tezin asıl konusunu ihtiva eden çocuk kahramanların bulunduğu eserler, yazarın çocukluk dönemiyle de bağlantı kurularak ayrı ayrı incelenmiştir.

9 I. BÖLÜM 1. CENGİZ AYTMATOV UN HAYATI Cengiz Aytmatov, 12 Aralık 1928 tarihinde, Kırgızistan ın Talas şehrine bağlı Şeker köyünde doğmuştur. Babası Törökul Aytmatov, annesi Nagima Aytmatova dır. Aytmatov'un doğduğu yıllar, Stalin'in Sovyet yönetiminde söz sahibi olduğu yıllardır. Bu dönemde kurulan toplama kamplarına ve kolhozlaştırma 1 programlarına halk büyük tepki göstermiştir. Bu siyaset şekliyle Bolşevikler kendilerine büyük bir insan gücü sağlamıştı. Bu insanların bir kısmı toplama kamplarına gönderilirken okumuşlar partide ve memuriyetlerde kullanılmak üzere yönlendirilmişlerdi (Gömeç, 2002: 59). Cengiz Aytmatov'un babası Törökul Aytmatov da Kırgızistan'da parti ve devlet işlerinde aktif görev almış bir insandır yılları arasında Groznıy Kışlağı'ndaki Fakirler Teşkilatında sekreterlik görevinde bulunmuştur yılları arasında Doğu Emekçileri Komünistlik Üniversitesinde eğitimini tamamlamıştır. Sovyet Partisi memurluğuna giren Törökul Aytmatov, Kırgızistan'da partinin faaliyetlerini yürütme anlamında önemli görevlerde bulunmuştur (Akmataliyev, 1998: 5). Törökul Aytmatov, bütün bu faaliyetlerine rağmen Stalin tarafından 1937'de tutuklanıp kurşuna dizilerek öldürtülen aydınlardan biridir. Kendisinden uzun süre haber alınamayan Törökul Aytmatov un öldürüldüğü, yıllar sonra resmî makamlar tarafından doğrulanmıştır. O dönemdeki Sovyet idaresi tarafından verilen halk düşmanı yaftası da yıllar sonra kaldırılmıştır (Kolcu, 2008a: 22-23). Aytmatov, babasının öldürülmesinin ardından yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle dile getirir: 1 Kolhoz: Sovyetler Birliği döneminde köylülerin ortak olarak çalıştıkları tarım işletmesi.

10 4 "Babam Kırgızistan'da önde gelen komünist liderlerden ve devrimcilerdendi. Bu inançları uğruna savaştı ama buna karşılık baskıya uğradı ve kurşuna dizildi. Stalin bu dönemde despotik bir yönetici olarak babam gibi birçok kişiyi yok etti. 9 yaşındaydım, babamı evden alıp götürdüler. Bir daha geri dönmedi. Yıllar sonra 1991'de toplu mezarını bulduk. Gençlik yıllarımda yayınlanan makalelerim, öykülerim hep II. Dünya Savaşı yıllarında yaşadıklarım ve gördüklerimdi. Bu sıralarda geçirdiğim zorluklar karşısında bir arayış içindeydim, bir çözüm bulmak istiyordum. Babamın öldürülmesinden sonra toplum içinde ölüm kalım savaşıyla karşı karşıya kaldım. Babamın uğruna mücadele ettiği ideoloji, bana ve aileme karşı cephe almıştı." (Kolcu, 2008a: 28) Cengiz Aytmatov'un, dönemin Sovyet lideri Stalin'in devlet yönetme metodu hakkındaki görüşleri ise şu şekildedir: "Öyle bir idare ki, bütün ahali, bu güneş altında kim varsa herkes, sanki tek bir kişi gibi benim gözümün içine bakacak. Ben gözümü kırpsam onlar da kırpacak; gözlerimi açsam hepsi birden açacak. Öyle bir idare ki, ben herkes için âdeta yaşayan bir Tanrı olacağım, çünkü eskiden Çar'ın bir Tanrı olmasa da Tanrı'dan ayrı olmadığı söylenirdi. Şimdi de ben size halka nasıl davranmak gerektiğini öğreteceğim. Stalin kendisine bir tavuk getirilmesini emreder. Tavuk getirilir. Stalin herkesin gözleri önünde tavuğu canlı canlı son tüyüne kadar, kafasında kırmızı ibiği kalana kadar yolar. 'Şimdi bakınız!' der ve cascavlak kalmış olan tavuğu serbest bırakır. Tavuk gördüğü her yere atılsa da hiçbir yere kaçamaz. Zira güneşte pişer, gölgede üşür. Zavallıcık ne yapsın, Stalin'in çizmesinin konçlarına sokulur. O zaman Büyük Lider ona bir avuç darı atar. Artık tavuk Stalin'in peşindedir; o nereye giderse tavuk da oraya yönelir. Aksi takdirde tavuk açlıktan ölecektir. Bunun üzerine Stalin ibretle, 'İşte halkı böyle idare etmek gerekir.' der." (Söylemez, 2007: ) Stalin'in en büyük hedefi, kültürel kimliklerin içinde eridiği yeni bir "Sovyet İnsanı" yaratmaktır (Temur, 2010: 223). Bu uğurda uyguladığı politika, rejim

11 5 karşıtı ya da rejime aykırı işlerde bulunan birçok aydın insanın katledilmesine neden olmuştur. Kırgızistan Cumhuriyeti'nin eski cumhurbaşkanı Askar Akayev, Törökul Aytmatov ve o dönemde öldürülen aydınlar hakkındaki görüşlerini şu sözlerle ifade etmiştir: "... Bu insanlar hakkında kendi hitabımda bahsettiğim zaman onlara sıcak bir ilgi ve sevgi beslediğini hatırlıyorum. Unutulmaz 10 Yıl adını verdiğim kitabımda şunlardan bahsetmiştim: Politik hayatın değeri, 20 ve 30'lu yıllar aralığında gelişti. Bunda devletin enerjik ve genç yöneticilerinin halklarına yaptığı hizmetler rol oynadı. Bu genç yöneticiler; Abdulkerim Sıdıkov, Yusuf Abdurrahmanov, Törökul Aytmatov, İmanali Aydarbekov, Bayalı İsakeyev, Erkinbek Esenamanov, Kasım Tınıstanov ve diğerleridir. Gerçekten de çok kabiliyetli, güçlü ve aydınlık olan bu insanlar; ölçülü kişiliklere sahip ve o zamanların yüksek eğitimli insanları idi. Böyle kabiliyetli nesiller herhangi bir toplumu ve devleti yüceltirler." (Akayev, 2003: 173) Aytmatov, elli üç yıl, babasından herhangi bir haber alamadan yaşamıştır. 1991'de babasının öldürüldüğünü öğrenmiştir. Törökul Aytmatov, devletin ekonomi ve eğitim alanındaki birçok etkinliğinde görev almış aktif bir insandır. Dönemin ağır şartlarında ülkenin ekonomik gelişimine katkı sağlamaya, halkı devletin ekonomi politikaları hakkında bilgilendirmeye çalışmıştır. Devlet ve rejim yanlısı çalışmalarına rağmen rejim karşıtı olduğu gerekçesiyle yargılanmıştır. Hakkında geçerli bir delil olmamasına rağmen zorla alınmış bir ifadeyle 1938'de yirmi dakika süren bir mahkeme sonucunda kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Törökul'un ailesi yıllarca onun hakkında bilgi almaya çalışmış ancak bu konuda sadece karısı Nagima Aytmatova'ya "Kocanız yargılanmış ve mektup yazma hakkına sahip olmadığı uzak bir kampa gönderilmiştir." yönünde bilgi verilmiştir (Yılmaz, 2007: 62). Törökul Aytmatov un kardeşi Rıskulbek de ağabeyinin ölümünden bir süre sonra Stalin tarafından öldürülür. Rıskulbek, yüz binlerce genç gibi bir gece, bir daha geri dönmemek

12 6 üzere polis tarafından götürülmüştür. Bu gözaltı onun da sonu olmuştur (Kolcu, 2008a: 25). Gençlik Komitesinin aktif üyelerinden olan Nagima Aytmatova ise 1919 yılında Sovyet Okulunda eğitim hayatını tamamlamış, kültürlü ve eğitimli bir kadındır. Eğitimi süresince komsomoldaki 2 görevine de devam etmiştir. Başarılı çalışmaları onun Komsomol Karakolun İdari Komitesinin Bölüm Başkanlığı görevine kadar yükselmesini sağlamıştır. Törökul Aytmatov'la Bişkek'te tanışan ve evlenen Nagima Aytmatova, evlilikten sonra da aktif görevine devam etmiş, rejimin değerlerinin hanımlara aktarılması konusunda birçok çalışmada bulunmuştur (Akmataliyev, 1998: 6). Babasını küçük yaşta kaybeden Cengiz Aytmatov'u ve üç kardeşini anneleri büyütmüştür. Kolcu, Aytmatov'un bu dönemde yaşadığı sıkıntıları şu cümlelerle ifade eder: "Babasının ve amcasının öldürülmesi, babaannesinin ölümü, annesinin sürekli hasta oluşu küçük Cengiz in düzenli ve sürekli bir eğitim almasını engellemiştir. Buna bir de polisin durmadan bu aileyi tuttuğu gözaltı ve İkinci Dünya Savaşı'nın kıtlık ve yoksulluk dolu yılları eklenince yaşama ve ayakta durma mücadelesinin ne kadar çetin geçtiği ortaya çıkar. İlköğrenimini doğduğu Şeker köyünde yapan Aytmatov, sonra Bölge Okuluna devam etti. Yazılı ve örgün eğitimin yanında sözlü kültüre de bu yıllarda vâkıf olmaya başlayan yazarın üzerinde, büyükannesinin göz ardı edilemeyecek bir tesiri vardır." (Kolcu, 2008a: 27-28) Yazarın çocukluk günleri şehirlerden ziyade, oba ve kışlaklarda geçmiştir. Aytmatov bu durum için "Büyük annemin bana anlattığı masallar, destanlar; bunları söyleyen ozanlar, çocukluk çağımda ayrı bir yer teşkil etmiştir. demektedir. Yazar bunun yanı sıra büyükannesi Ayımkan Satankızı nın ve annesinin anlattığı masallar, destanlar, eski ırlarla ayrı bir dünya kurmuştur. Büyükannesiyle beraber yayla, dere bayır gezip oba, köyleri dolaşıp düğün 2 Komsomol: Sovyetler Birliği Komünist Partisinin gençlik kolu.

13 7 dernek, örf âdet, aile geleneğini bizzat yakından görüp incelemiştir." (Akmataliyev, 1998: 11) Cengiz Aytmatov'un hayatının hemen her devresinde çalışmak zorunda kaldığı görülmüştür. Çocukluktan itibaren çalışma hayatına atılan Aytmatov, bu sayede iyi gözlemci olma özelliğini de kullanarak sonraki yıllarda yazacağı eserler için kaynak oluşturmuştur (Kolcu, 2008a: 29). Akmataliyev, Aytmatov'un savaş yıllarındaki durumunu şu sözlerle ifade eder: "Savaş, Aytmatov un hayat çizgisinde silinmeyecek izler bırakır. Vatanı korumak için cephelere koşan er yiğitlerin kolhozdaki işlerinin hepsi, halkın sorunlarına merhem olmak, on üç yaşındaki Cengiz Aytmatov a düşer. Bu işler, bozkıra göç, evrakları ve formları doldurmakla kalmıyor savaşın bu halk üzerine yüklediği içtimaî ve ziraî yönden baş gösteren birtakım sıkıntıları ve idari meseleleri halletme uğraşını da getiriyordu. Genç sekreter, kolhoz işlerini düzene sokup cepheye asker gönderme, ailelerin iaşesi, giyim kuşamıyla ilgili bin bir derde çareler aramıştır." (Akmataliyev, 1998: 11). Çocukluğunda kolhozların çalışma usulünü yakından tanımış olan yazar, buradaki aksaklık ve yanlış uygulamaları, sonradan kaleme aldığı eserlerine aksettirmiştir. İlk yazı denemelerine de burada başlayan Aytmatov, "Erken Gelen Turnalar" adlı hikâyesinde, kolhozda çalıştığı yılları anlatır (Kolcu, 2008a: 30). Otobiyografisinde bir yıl vergi memurluğu yaptığını anlatan yazar, ek iş olarak postacılık görevini de yürütmüştür da Kazakistan ın Cambıl şehrinde Veteriner Teknik Okuluna girer ve bu okulu bitirdikten sonra 1948 de Kırgızistan daki Tarım Enstitüsüne devam eder. Eğitiminin yanında edebî çalışmalarını da sürdürür. Gazeteci Dzyuyo adını taşıyan ilk hikâyesi, Rusçaya tercüme edilir ve 1952 yılında Pravda gazetesinde yayımlanır te de Tarım Enstitüsünden zooteknisyen (veteriner) olarak mezun olur (Kolcu, 2008a: 30-31).

14 8 Aytmatov'un edebiyata olan ilgisi çocukluk döneminden itibaren başlar. Yazar, okulda yazdığı kompozisyonlarla edebiyata olan ilgisini ortaya koyar. Onun o dönemdeki en büyük isteği savaş yıllarında halkın sıkıntısını, çilesini ve savaşın yıkıcı etkisini anlatan eserlerin yazılmasıdır. Bu konu, o dönem Kırgız Edebiyatı nda henüz yeterli ilgiyi görmemiştir. Yazarın ilk işi bu konularla ilgili yazılmış olan birkaç eseri tercüme etmek olur. Bu tercümeler, onun edebiyatla ilgili çalışmalarının başlangıcı sayılabilir (Söylemez, 2002: 97). Cengiz Aytmatov un edebiyat anlayışının şekillenmesinde, edebiyat öğretmeni Yulina Petrovna İlina ve Aleksey Vasiliyeviç Stubendorf'un etkisi büyüktür. Aytmatov, bu öğretmenleriyle sürekli olarak fikir alışverişinde bulunmuş, bunun yanı sıra dönemin Rus klasiklerini okuyarak edebiyat dünyasına yelken açmıştır (Akmataliyev, 1998: 16) yılları arasında Moskova da Gorki Edebiyat Enstitüsüne devam eden yazarın, aynı yıl Cemile adlı hikâyesi saygın bir edebiyat dergisi olan Novyi Mir'de (Yeni Dünya) yayımlanır. Daha sonra Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesine girer yılının sonunda, Kruşçev in Anti-Stalinist kampanyası esnasında, Sovyet Komünist Partisine ve Yazarlar Birliğine üye kabul edilir. Artık Cengiz Aytmatov, hem Kırgız hem de Sovyet yazarları arasında yerini almayı başarmıştır yılları arasında Literaturnıy Kırgızistan dergisinin editörlüğünü, yılları arasında da Pravda nın Orta Asya muhabirliğini yapar (Kolcu, 2008a: 31). Aytmatov, 1963 te Steplerden ve Dağlardan Hikâyeler adlı kitabıyla aldığı ödülü hayatının dönüm noktası kabul etmiştir (Söylemez, 2002: 98). Yazarı dünya çapında şöhrete ulaştıran eserler ise İlk Öğretmen, Deve Gözü, Cemile, Selvi Boylum Al Yazmalım adlı hikâyeleridir yılları arasında Novyi Mir in editörlüğünü yapan Aytmatov, 1968 de Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü nü kazanır. Yine 1968'de Kırgızistan millî yazarı seçilir. Yazar bu dönemden itibaren hikâyeden romana doğru genişleyen bir yazı faaliyetinin içine girer.

15 9 Toprak Ana ve Gülsarı gibi romanları bunun ilk örneklerindendir (Kolcu, 2008a: 32). Aytmatov, edebiyat dünyasındaki bu başarısı sonucunda 1969 yılında Taşkent te toplanan 4. Asya-Afrika Yazarlar Birliği Toplantısı'na katılır. Yine 1969'da Lotus Edebiyat Ödülü nün seçici kuruluna girer. Bu faaliyetler, onun Asya-Afrika Halkları Kültürel Dayanışma Teşkilatına seçilmesini sağlar. Sosyalist İşçi Kahramanı Ödülü'nü, 31 Temmuz 1978 tarihinde toplanan Yüksek Sovyet Presidiumu'ndan alan Aytmatov, 1983 yılında, Gün Olur Asra Bedel adlı romanıyla Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü nü ikinci kez kazanma başarısını gösterir. Yine aynı yıl Jawaharla. Nehru Ödülü'nü kazanır. Bu dönemde Novy Mir ve Soviet Literature adlı dergilerde idarecilikle birlikte, Kırgızistan Sinemacılar Birliğinde başkanlık yapar. Yazar, bunların dışında Lenin, Kasım İhtilali, Sosyalist Emekçi Kahraman, Halk Dostluğu, Kızıl Tuğ gibi birçok madalya ile onurlandırılmıştır (Kolcu, 2008a: 32). Yakın arkadaşı Gorbaçov döneminde Aytmatov, Sovyet Parlementosu Kültür ve Ulusal Diller Komitesi Başkanlığı ve Sovyet Yazarlar Birliği Sekreterliği görevini yapmıştır. Sovyetler Birliği dağılmadan önce Gorbaçov un danışmanlığı görevinde de bulunmuştur. Çeşitli uluslararası platformlarda saygınlığa sahip bir kültür adamı olan Aytmatov, zikredilen ödüllerden başka Etruriya (İtalya) uluslararası ödülünü almış, Dünya Bilim ve Sanat Akademisinde akademisyenlik, Avrupa Bilim, Sanat ve Edebiyat Akademisi üyeliği, Kırgız Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (Kırgızistan) Bilimler Akademisi üyeliği, Isık-Köl Forumu başkanlığı ve Roma Kulübü üyeliği gibi birçok alanda onurlandırılmıştır (Kolcu, 2008a: 33). Aytmatov un toplumsal faaliyetleri içinde Isık Köl Forumu nun ayrı bir yeri vardır. Toplantılarına dünya kültürünün meşhur üstatları, siyaset, tiyatro, fotoğraf, edebiyat, sinema dünyasının önemli isimlerinin katıldığı bu forum, evrensel anlamda da ses getiren bir oluşumdur. Isık Köl kenarında sanat,

16 10 ekoloji, eğitim, kültür vb. birçok meselenin konuşulduğu bu forum, Aytmatov un insanlığa bakış açısını anlamak için değerlidir (Akmataliyev, 1998: ). Bir süre Gorbaçov un danışmanlığı görevinde bulunan yazar, daha sonra Lüksemburg Büyükelçiliği'ne atanmıştır. Sovyetlerin dağılmasından sonra, hem Rusya nın hem de Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin Hollanda ve Belçika büyükelçilikleri görevinde bulunmuştur. Aytmatov, Kırgızistan Devlet Başkanı Askar Akayev tarafından Ekim 1996 da, kültür elçisi sıfatıyla Kırgızistan ın UNESCO temsilciliğine atanmıştır. İki kez evlenen yazarın, her iki eşinden de ikişer çocuğu olmuştur. Birçok kez Türkiye'ye gelmiş olan Aytmatov'a, 2006 yılında Elazığ'da düzenlenen "Hazar Şiir Akşamları" adlı programda Türk Dünyası Hizmet Ödülü, Türk Edebiyat Vakfı tarafından, Yaşayan En Büyük Yazar Ödülü ve Fırat Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verilmiştir (Kolcu, 2008a: 34). Eserleri 100'den fazla dile çevrilmiş ve dünya çapında eserlerinin nüshası 20 milyona ulaşmış olan Cengiz Aytmatov'un, Sovyet halklarının dilinde baskı sayısı 200'den fazladır (Akmataliyev, 1998: 79). Edebiyat alanında büyük başarıya ulaşan yazar, sinema ve tiyatro gibi alanlarda da başarılı çalışmalara imza atmıştır. Kültürel anlamda yaptığı bu çalışmalar onu dünya çapında ölümsüz bir yazar konumuna getirmiştir. Tataristan da Gün Olur Asra Bedel adlı romanın filme çekilmesi sırasında rahatsızlanan Aytmatov, 18 Mayıs 2008'de Almanya nın Nürnberg kentine nakledilmiştir. 10 Haziran 2008 tarihinde vefat eden yazar, 14 Haziran 2008 de Kırgızistan ın başkenti Bişkek te düzenlenen devlet töreninin ardından Ata-Beyit Kabristanlığı'na, babası Törökul Aytmatov un yanına defnedilmiştir. (Kolcu, 2008a: 34).

17 11 Yazarın yaşamı boyunca aldığı ödülleri şu şekilde sıralayabiliriz: 1) Kırgız Cumhuriyeti Halk Yazarı Ödülü (1968) 2) Kırgız Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Üyeliği (1974) 3) Steplerden ve Dağlardan Hikâyeler için Lenin Ödülü (1963) 4) Elveda Gülsarı için SSCB Devlet Ödülü (1968) 5) Erken Gelen Turnalar için Toktogul adındaki Devlet Ödülü (1976) 6) Sosyalist İşçi Kahramanı Ödülü (1978) 7) Beyaz Gemi için SSCB Devlet Ödülü (1979) 8) Gün Olur Asra Bedel romanıyla SSCB Devlet Ödülü (1983) 9) Uluslararası J. Nehru( Hindistan) Ödülü (1983) 10) Etruria Ödülü (İtalya) 11) İLESAM ( Türkiye) Üstün Hizmet Ödülü (1992) 12) Türk Edebiyatı Vakfı, Yaşayan En Büyük Yazar Ödülü (2006) (Kolcu, 1998a: 33-34). 2. CENGİZ AYTMATOV UN EDEBȊ ŞAHSİYETİ 1950'li yıllarda edebiyat dünyasına adım atan Cengiz Aytmatov, Kırgız edebiyatına damgasını vurmuş, bununla yetinmeyip Kırgız kültürünün dünya çapında tanınmasına vesile olmuş büyük bir yazardır. Edebiyat dışında birçok alanda da milletine hizmet etmiş olan Aytmatov, Kırgız Türklerinin sorunlarını, hayallerini, baskıcı bir rejime karşı direnişlerini, yine milletinin tarihinden ve kültüründen yola çıkarak en çarpıcı bir şekilde insanlığa yansıtmayı başarmıştır. Asanaliyev, 1958 yılının Cengiz Aytmatov'un edebiyat dünyasına adım atmasında önemli bir dönemeç olduğunu belirtmiştir. Moskova'da 1958 yılının Ekim ayında Kırgız sanatı ve edebiyatı üzerine bir etkinlik düzenlenmiştir. Etkinlik süresince genç yazar Cengiz Aytmatov'un ismi, Moskovalı yazarların dilinden düşmemiştir. Bununla birlikte o dönem Sovyet edebiyatının büyük

18 12 yazarlarından Muhtar Avezov'un da Cengiz Aytmatov'la ilgili bir makale yayımlamasıyla genç yazara olan ilgi doruğa çıkmıştır (Asanaliyev, 2004: 63). Edebiyat dünyasına genç yaşlarda ayak basan Aytmatov'un ilk denemeleri kendi köyünün kolhozunda yazdığı hikâyelerden oluşmaktadır. İlk hikâyesi Asma Köprü, 22 yaşındayken yazmış olduğu bir hikâyedir. Kırgız Pravda gazetesinde, 1959'da Dağlardan ve Steplerden Masallar adlı hikâyesi, onun edebiyat çevrelerinde tanınmasını sağlamıştır yılında Lenin Edebiyat Ödülü'nü alan en genç edebiyatçı unvanını bu eser sayesinde kazanmıştır (Kızılkaya, 2011: 25). Aldığı ödüller, zamanla Sovyet sınırlarını aşmış, onu dünya çapında ses getirmeyi başarmış bir edebiyatçı konumuna yükselmiştir. Cengiz Aytmatov, kültüre ve tarihe sahip çıkmak gerektiğine inanan bir yazardır. Bu düşüncesinden hareketle, milletinin tarihini ve kültürünü eserlerine yansıtmaya gayret etmiştir. Yazar, eserlerine yön vermekte sıkça kullandığı tarihle, düşüncelerini ifade ettiği edebiyatı birbirinden ayırırken edebiyatın tarihî olayları konu etmesine karşı çıkmamıştır. Kendisi bu durumu şu sözlerle ifade etmiştir: "Bana göre edebiyatın görevlerinden birisi, her toplumun kendi tarihî gelişimi içinde geçirdiği tecrübeyi sanatkârane bir biçimde yansıtması ve böylece geçmişin ışığı altında yeni tarih gerçeğini takdir edebilmesidir." Bu düşüncelerle Aytmatov, eserlerinde Kırgızların kültüründen ve tarihinden büyük oranda faydalanmıştır. Yazarın gerçekçilik ilkesine sıkı sıkıya bağlı olması bu durumun bir diğer sebebidir (Söylemez, 2002: 1). Tarihî gerçeklerle, yaşanılan anın ortaya koyduğu şartları sentezleyen yazar, halkın sorunlarından kurtulabilmesi için kültürüne sıkı sıkıya bağlı olması gerekliliğini savunmuştur. Cengiz Aytmatov, ömrü boyunca hep halkla iç içe olmuş bir yazardır. Bu durum onun, derin bir tarih ve halk kültürüne sahip olmasını sağlamıştır.

19 13 Bozkırda yaşayan insanların sorunlarını, sevinçlerini kısacası insana dair bütün duygularını eserlerine yansıtma imkânı bulan yazar, yerelden millî olana, millî olandan da evrensele ulaşabilen ender yazarlardan biridir (Kolcu, 2008: 45). Bu sürece ulaşabilmek amacıyla millî olan birçok kaynaktan faydalanan yazar, kendisine katkı sağlayabilecek evrensel eserlerden de faydalanmayı ihmal etmemiştir. Yazar için folklorik malzemeler eserlerinin temel taşı konumundadır. Aytmatov, folklorik malzemeleri eserlerinde sıkça kullanmasının gerekçelerini şu şekilde dile getirmiştir: "Günümüzde insanlar yeni bir teknolojik gelişme göstermişlerdir. Artık uzaya çıkıyoruz, Ay'a gidiyoruz, bilgisayar kullanıyoruz. Bunlar teknolojinin bize verdiği nimetler, kolaylıklardır. Bugün doğan çocuklar bilgisayar kullanıyorlar, onlarla büyüyorlar, teknolojik yeniliklere kendilerini veriyorlar. Böylelikle insanların, atalarımızın eski zamanlarda yaşadıkları olaylardan haberi olmuyor. Onun için biz kendimizi sadece bugünkü teknolojiye veremeyiz. O teknolojik dünya içinde sınırlı kalamayız. Mitoloji, masallar, efsaneler eski insanların yaşadığı hadiselerdir. Kulaktan kulağa gelen tarihî zenginliğimizdir. Eskiden bize kalan kültürel zenginliklerdir. Bunlarla bugünkü teknoloji arasında bağlantı kurmakta yarar görüyorum. Onun için ben ve benim gibi yazarlar da eskiden başımızdan geçmiş halkın tecrübelerini anlatan, halkın tarihini anlatan, ışık tutan bu tür zenginlikleri kitaplarımızda kullanıyoruz. O da anlatmaya ayrı bir güzellik, ayrı bir zenginlik katıyor." (Uzun, 1998: 35). Aytmatov'un eserleri dikkatle incelendiğinde, insanlığın çektiği trajedilere ve acılara geniş ölçüde yer verdiği görülür. Eserlerinde II. Dünya Savaşı sırasında ve savaşın sonunda yaşanan olayları sıkça işlemiştir. Aytmatov'un bu savaşın getirdiği birçok olumsuz durumu bizzat yaşaması ve babasının da siyasi baskılar yüzünden öldürülmesi, onu anlattıklarında daha da gerçekçi kılmıştır (Kızılkaya, 2011: 25). Yazarın babasını küçük yaşlarda kaybetmesiyle

20 14 yaşadığı travma, eserlerinin konusunu ve üslubunu belirlemede önemli bir unsur olmuştur. Kendisinin ve kendisi gibi benzer sıkıntıları yaşayan Kırgız halkının sorunlarını, eserlerine bütün gerçekliğiyle yansıtmıştır. Çok yönlü bir yazar olan Cengiz Aytmatov, edebiyatın yanı sıra sinema ve politikayla da uğraşmış bir kültür adamıdır. Eserlerini hem ana dilinde hem de Rusça yazan yazar, bu dilleri mükemmel bir şekilde kullanmıştır. Bu başarıda, her iki kültürü de yakından tanıması etkilidir (Uzun, 1998: 30). Yaşadığı dönem ve mevcut siyasi şartlar neticesinde yazar, Kırgız kültürünün yanı sıra yer yer Rus kültürünün de etkisinde kalmıştır. Rus klasikleriyle küçük yaşta tanışma imkânı bulan Aytmatov, eserlerinde Kırgız kültürünü temel almasına rağmen Rus edebiyatının gücünden de faydalanmıştır (Söylemez, 2002: 11). Klasik eserlerle çocuk yaşta tanışması onun, edebiyat dünyasına geniş bir pencereden bakmasını sağlamıştır. Yazarın eserlerini önce Rusça yazmış olması, eserlerinin dünya çapında duyulmasına önemli oranda katkı sağlamıştır. Kırgız kültürünün motifleriyle Rus edebiyatının zengin birikimini birleştiren Aytmatov, dünya sorunlarıyla da ilgilenen bir yazar tablosu çizmiştir. Romanlarında kullandığı tek nesne olan insanla, onu sömürmeye çalışan sistemin mücadelesi dikkat çekmektedir. Yaşadığı hayattan da yola çıkarak Aytmatov, insanın ancak kendi millî kaynaklarına yönelerek insan gibi davranabileceği görüşünü eserlerinde vurgulamıştır (Kızılkaya, 2011: 25). Şüphesiz bu durum süreç içinde yazarın dünya çapında ses getirecek eserler meydana getirmesine katkı sağlamıştır. Kırgız kültürüyle, edebî yönden belki de en parlak günlerini yaşayan Rus edebiyatını sentezleyen yazarın başarısı ister istemez Sovyetler Birliği'nin o günkü yönetimi tarafından takdirle karşılanmıştır. Yazarın eserleri dikkatle incelendiğinde, Rusçayı kullanmasının, bir tercihten ziyade, zorunluluk olduğu dikkat çekmektedir.

21 15 II. Dünya Savaşı'yla birlikte Kırgızistan'da başlayan "Ruslaştırma" politikası, devrin aydınlarına zor anlar yaşatmıştır (Gömeç, 2003: 147). Sovyet Yönetimi, Cengiz Aytmatov'a babasının karşı devrim hareketine katılması sebebiyle şüpheyle yaklaşmıştır. Ancak yazar, her türlü zorluğa rağmen Kırgız kültürünü ve yaşayışını kitlelere aktarmaktan geri durmamıştır. "Siz bir Kırgız yazarı mısınız, yoksa bir Sovyet yazarı mı?" şeklinde yöneltilen bir soruya, yazar şu şekilde cevap vermiştir: "... Günümüzde edebiyatçının kendini bir kalıba hapsetmesi zor bir hadisedir. Asrımız böyle istiyor. Bizim tarihimiz de böyle olmuştur. Biz Sovyetler Birliği'nde tek bir kültür hareketi içinde yer aldık. Fakat hepimizin menşeleri farklı. Birimiz Kazak edibi, birimiz Gürcü edibi, birimiz Moldav edibi... Fakat bütün bunların üzerinde bir statümüz var ki, o da Sovyet yazarlığıdır. Bu siyasi bir hâl değil, tamamen edebî, kültürel bir hâl. Mesela ben... Öncelikle Kırgız'ım, bir Kırgız yazarıyım. İkinci olarak da iki dilli bir yazarım. Zira Kırgızca ve Rusça yazıyorum. Yani bir millete mensup olmakla birlikte iki dilde eser veren bir yazarım." (Uzun, 1998: 30). Rus kültürünün yoğun etkisine rağmen millî unsurları kullanmaktan çekinmeyen yazar, bu durumu şu cümlelerle açıklamıştır: "Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin hayatını ve geleneklerini anlatıyorum. Fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. Edebiyatın millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek, evrensel olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. İyi bir yazar, tipik insan ortaya koyma ustalığına erişen yazardır." (Kolcu, 2008b: 69).

22 16 Yazarın Kırgız kültürünü sevmesini ve benimsemesini sağlama açısından babaannesinin etkisi büyüktür. Yazar, otobiyografisinde bu durumu şöyle işler: "Beni her zaman dağlara, yazlık konargöçer kamplarına götüren babaannem, köydeki herkesten saygı gören, okuryazar, akıllı bir kadındı. O benim için halk destanlarının, eski şarkıların, peri masallarının kaynağı idi. O sırada hâlâ devam etmekte olan göçebe yaşayışını bizzat gördüm. Yerlilerin göçü, sadece insan gruplarının sürüleriyle birlikte bir yerden bir yere taşınması değil, aynı zamanda ekonomik, dinî, kültürel bir yürüyüştü. Çok çalışmanın, en iyi süslemenin, en iyi deve yükü yüklemenin ve en iyi at kılı-halı kilimlerinin sergilendiği karakteristik bir gösteriydi. Ölüler için mersiye söyleyen, ağıt yakan ve yürürken marşlar söyleyen ozanlar için güzel bir fırsattı. Göçebelerin ve âdetlerinin yok olmalarından hemen önce bu dikkate değer sahneleri gördüm. Sonra onlar, yerleşik hayata geçtiler ve bu tür gelenekler de yok oldu." (Uzun, 1998: 31). Aytmatov, rejimin baskıcı politikalarına maruz kalmış halkın, millî ve manevî değerlerden de koparak tamamen yok olmasını önlemek amacıyla tarihî ve efsanevi olaylardan sıkça yararlanmıştır (Uzun, 1998: 41). Yazarın edebî anlayışının şekillenmesindeki en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesiz Manas Destanı'dır. Yazar, Manas Destanı'ndan birçok eserinde faydalanmıştır. Aytmatov, Manas'ta Kırgız Türklerinin özünü bulmuş ve bunu da eserlerine eşsiz üslubuyla yansıtmayı başarmıştır. Kırgızistan Cumhuriyet'inin eski cumhurbaşkanı Askar Akayev, Cengiz Aytmatov ve Manas Destanı arasındaki ilişkiyi şu sözlerle ifade etmiştir: "Büyük yazar ve düşünürümüz Cengiz Aytmatov'un pozisyonuna sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Cengiz Aytmatov, Komünist Partisinin müesseselerinde birçok defa Destan'a olan davranışın değiştirilmesini, tüm dünyanın edebî anıtı olan Manas Destanı'nı tanıtmak isteyen Kırgız halkının

23 17 manevi uyanışına destek verilmesini talep etmiştir. Cengiz Aytmatov, babasının Kasım Tınıstanov'la birlikte Destan'ın basılması gayretlerini destekler nitelikte çalışmalara imza atmıştır. Cengiz Aytmatov'un babası 1938'de ölmüştür. 1930'larda en değerli kadrolarımızın sürgün muamelelerinin Manas Destanı ile ilgili görüşlerinden kaynaklandığını sanmıyorum. Ancak yine de kurumları tarafından bu konudaki görüşler, özellikle aydınların bu konudaki görüşleri dikkate alınmıştır." (Akayev, 2003: 317). Aytmatov, Türklerin en ünlü destanlarından biri olan Manas Destanı hakkında şöyle demiştir: "Sarp kayalarda yaşayan Kırgızlarda tek bir destan vardır. Bu destan, Nogay devrine ait Manas Destanı'dır. Bu destan, Kırgızların bütün mitolojisini, masallarını, her türlü geleneklerini bir kahraman çevresinde toplamış Kırgız ansiklopedisidir.... Kırgızların hayat tarzları, görenekleri, ahlak ve dinî telakkileri, coğrafyası, tıp bilgileri, başka uluslarla olan ilişkileri bu destanda ifadesini bulmuştur." (Söylemez, 2002: 2). Eserlerindeki genç kahramanları Manas'a benzeten yazar, bu şekilde gelecek nesillere örnek alınabilecek şahsiyeti ifade etmektedir (Kolcu, 2002: 71). Sovyetlerin baskıları sonucu Kırgız edebiyatçıların birçoğunun Manas'tan bile söz edemediği bir durumda, Aytmatov'un büyük bir ustalıkla bu destanı eserlerinde yer yer yansıtması takdire şayan bir durumdur (Uçar, 2007: 142). Sovyet rejiminin baskıcı politikalarına maruz kalan bir ülkenin çocukları için Manas'ı örnek veren ve gençlere yol gösteren yazar, eserlerinde kimi zaman gençlerden umutluyken, kimi zaman da umutsuzdur. Eserlerinde her türlü konuyu başarılı bir şekilde işleyen Aytmatov'un özellikle; rejimin halk üzerindeki olumsuz etkisi, savaş aleyhtarlığı, dinî konular, devlet ile ferdin çatışması ve millî hayatını konu edinen durumları işlediği söylenebilir. Eserleriyle evrensele ulaşmayı başaran yazar, çevre felaketleri,

24 18 ekolojik denge ve uzay araştırmaları gibi farklı konuları da başarıyla işlemiştir (Uzun, 1998: 41). Sonuç olarak Türk milletinin 20. yüzyılda yetiştirmiş olduğu en büyük yazarlardan biri olan Cengiz Aytmatov; edebiyattan sinemaya, politikaya, tiyatroya ve hatta siyasete kadar geniş bir yelpazede insanlığa hizmet etmiş önemli bir şahsiyettir. Yazarın Türkiye Türkçesine aktarılan eserleri şunlardır: Hikâyeleri: 1) Yüzyüze (1957). 2) Cemile (1958). 3) Selvi Boylum Al Yazmalım ( ). 4) İlk Öğretmenim (1961). 5) Deve Gözü (1961). 6) Kızıl Elma (1964). 7) Oğulla Buluşma (1969). 8) Asker Çocuğu ( ). 9) Sultanmurat ( ). 10) Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek ( 1977). 11) Beyaz Yağmur (1990). 12) Yıldırım Sesli Manasçı (1990). Romanları: 1) Toprak Ana ( ). 2) Elveda Gülsarı ( ). 3) Beyaz Gemi (1970). 4) Gün Olur Asra Bedel (1980). 5) Dişi Kurdun Rüyaları (1986). 6) Cengiz Han'a Küsen Bulut (1990). 7) Kassandra Damgası (1995).

25 19 8) Dağlar Devrildiğinde (2007). Tiyatro Eserleri: 1) Fuji-Yama (1975). 2) Sokrat'ı Anma Gecesi (2000). Anı-Siyaset: 1) Kuz Başındaki Avcının Çığlığı. 2) Çocukluğum.

26 II. BÖLÜM 1. CENGİZ AYTMATOV UN ÇOCUKLUĞU Çocukluk dönemi, insanların en saf ve masum hâlini temsil eden dönemdir. Bu dönemi yaşayış şekli ve yine bu dönemde yaşanan olaylar, kişinin gelecekteki hayatını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir. Bu konuda yapılan araştırmalara göre; İnsanlar bütün anıları depolar. Hiçbir şeyi silmez. Ana rahminden ölene kadar Geçici olan ve olmayan her şeyi kaydeder. 0 7 yaş arasında kritik akıl faaliyette olmadığı için her şey doğrudan bilinçaltına kaydedilir, doğru-yanlış, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız ayrımı olmadan Kayıt anında anlamsız olsa bile ilerleyen dönemlerde kaydedilenlere, yaşantılar sonucu bir anlam yüklenir ve bu anlama göre kişi tepki vermeye başlar. (Uzuner, 2010: 27). Yaşantılara yüklenen anlamlar, insanın gelecekte sosyal hayatında karşılaşacağı durumlara yönelik bakış açısını belirler. Bu durum yazar ve şairler gibi toplumun önde gelen insanları için de bu şekildedir. Birçok yazarın çocukluk anılarını unutamadığı hatta çeşitli vesilelerle bu anılarını canlı tuttukları bilinen bir gerçektir. Cengiz Aytmatov un çocukluk dönemini ortaya koymadan önce çocuk kavramının net bir şekilde tanımlanması faydalı olacaktır. "Çocuğun, yaşamın doğuştan erginliğe kadar süren dönemini yaşayan varlık olduğu belirtildiği gibi; gelişen bir insan yavrusu, olgunlaşmamış, 'ergin' sayılmayan küçük yurttaş olduğu, üst sınırı belirsiz bir çağda olduğu da ileri sürülmüştür. Bunların yanında çocukluğun, gerçek yaşama hazırlanan bir dönem olmayıp amacı kendinde olan, kendine has ihtiyaçları olan ve kendine has yasalarla düzenlenmesi gereken bir yaş kesiti olduğu da belirtilmiştir. Çocuk, sorumluluğu göz önünde bulundurularak yaş küçüklüğünden dolayı henüz sorumlu olmayan ve her çeşit muameleyi yapmaya yetkili bulunmayan insan olarak da tarif edilmiştir." (Çelik, 2005: 2).

27 21 "Çocuk", Türkçe Sözlük'te (TDK) "Bebeklik ile ergenlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız." olarak tanımlanmıştır. Aytaş çocuğu, iki yaşından ergenlik çağına kadar büyüme dönemi içinde bulunan insan yavrusu; henüz ergenlik dönemine erişmemiş kız ve erkek olarak tanımlamaktadır (Aytaş, 2003: 13). Bu çalışmada, Cengiz Aytmatov un eserlerindeki çocuk kahramanlar incelenirken bu tanım esas alınmıştır. "Çocuk" kavramı, edebiyatımızda ilk sözlü ürünlerimizden itibaren sıklıkla işlenen kavramlardan biridir. Oğuz Kağan Destanı, Dede Korkut Hikâyeleri, Manas Destanı gibi ilk sözlü ürünlerimizin yanı sıra Kutadgu Bilig ve Mesnevî gibi İslami Dönem eserlerimizde de çocuk kavramına önemli ölçüde yer verilir (Sarıbayır, 2006: 15). Ailenin temeli olarak adlandırılan çocuk, Cengiz Aytmatov tarafından da sıklıkla işlenen kavramlardandır. Yazar, çocukluk döneminde yaşadığı birçok sıkıntıyı, yetişkinlik döneminde eserlerine başarıyla yansıtmıştır. Yaşadığı hayatın zorlukları, babasını erken yaşta kaybetmesinin verdiği burukluk, çocukların rejim tarafından aktif olarak iş hayatında kullanılması, komünist rejimin baskıcı politikaları, savaşın çocuklar üzerindeki etkisi gibi çocukluk döneminde yaşadığı birçok olay, onun hayata bakışına yön vermiştir. Bu bakış açısıyla eserlerini başarılı bir şekilde meydana getiren yazar için çocuk kahramanlar vazgeçilmez öneme sahiptir. Aytmatov, çocukluğunu geçirdiği ve aynı zamanda doğum yeri olan Şeker köyünü şu sözlerle tasvir eder: "Benim doğum yerim Şeker avulu... Manas Dağı nın doruklarından damla damla birikerek, ak köpük-gök burul bir su akar gelir, bizim Şeker'e. Onun adı Kürkürev'dir. Özü adına yaraşan, çevresindeki bütün diriliğe can veren bir su... Şeker'e yaklaşınca yüreğim titrer. Keşke, güne çakılasıya yükselen Manas-Ata

28 22 doruğu karşıda göründüğü an duyulan can deprenişini dile getirebilsek..." (Şahanov, 2000: 10). Manas Dağı nın eteğinde, atalarının yıllarca yaşadığı bu topraklar, Aytmatov'un çocukluk yıllarının birçok anısıyla dolu olan Şeker köyüdür (Aytmatov, 2002: 53). Aytmatov'un Şeker köyüne olan ilgi ve sevgisinin temeli, eserlerinden de anlaşılacağı üzere Kırgız kültürüne ve tarihine olan sevgisidir. O, milletinin en zor yıllarını bizzat görmüş, yaşamış ve dik duruşu sayesinde de milletinin gönlünde yer etmiş ender yazarlardan biridir. Öz kültürünü saf hâliyle yaşatan Şeker köyü, onun için kültürün, tarihin kısacası manevi anlamda milleti millet yapan unsurların yeşerdiği bir vatandır. Aytmatov'un, çocukluk döneminden bahsederken değindiği ilk konu, Kırgız Türklerinin çocuk eğitiminde önem verdiği soy kavramıdır. Yazar, bu konuyla ilgili Hakkımda Notlar adlı yazısında şu görüşlere yer vermiştir: Yedi sülale ötesini bilmek, bizim köyde herkesin vazifesidir. Yaşlılar küçük çocuklara ciddi ciddi sorarlardı: 'Buraya gel bakalım yiğit, hangi soydansın, babanın babası kimdir? Ve onun babası? Nasıl bir adamdı? Şayet çocuk, kendi geçmişini bilmiyorsa çocuğun anası babası azarlanır, paylanırdı. Ne biçim baba bu, eşsiz dostsuz, akrabasız, derlerdi. Niçin bu kadar kayıtsız? İnsan geçmişini bilmeden nasıl büyüyebilir?' Burada önemli olan, nesillerin ve cemiyet içinde ortak ahlaki sorumlulukların devamını temin edebilmekti. (Söylemez, 2002: 90). Kültürün milletlerin hayatındaki önemini her fırsatta vurgulayan yazar, kültürün gelecek nesillere aktarılması için sosyal hayatta insanların soy kavramına verdikleri değeri etkili bir şekilde belirtmiştir. Babasını küçük yaşlarda kaybeden Cengiz Aytmatov, kendini zorlu hayatın ortasında bulmuştur. Babasıyla birlikte amcasının da öldürülmesi ve

29 23 ailesinin rejim tarafından sürekli izlenmesi, onu küçük yaşlarda çekilmesi zor dertlerle karşı karşıya bırakmıştır. Babası Törökul Aytmatov'un, Stalin tarafından katledilmesinden sonra hasta annesiyle birlikte yaşayan Cengiz Aytmatov, o dönemi şöyle anlatmaktadır: "Annem Nagima'nın sürekli hasta oluşunu çocukluğumdan beri hatırlarım. Kronik romatizması vardı. Kol ve bacaklarındaki eklemler sürekli şişerdi. Bu yüzden hiç ağrısı dinmezdi. Hastalığına aldırış etmeksizin dört çocuk büyütmüştü. Bir firmada muhasebeci ve memur olarak iş bulduğundan, Şeker'den göç ettik. İki erkek ve bir kız kardeşim ve ben okula gidiyorduk orada. Savaş patlak verdiğinde, hemen sıkıntılar baş göstermeye başlamıştı. Herkesin karnını doyurmak öylesine zordu ki, şu soru kaçınılmazdı artık: Hayatımızı nasıl idame ettirebiliriz? Ölüm-kalım mücadelesiydi söz konusu olan. O sırada annem, bir tarım kooperatifinde muhasebeci olarak iş aramaya karar verdi. Hayatımızı ancak bu şekilde garanti altına alabildik." (Aytmatov, 2002: 37). O dönemde sistemin çeşitli kademelerinde görev alan Nagima Aytmatova, buradan edindiği birçok deneyimi sosyal hayatta etkili bir şekilde kullanmıştır. Annesinin kültürlü bir kadın olması, Aytmatov'un edebiyata bakış açısını şekillendirmede olumlu katkılarda bulunmuştur. Cengiz Aytmatov un babaannesi de kültürel altyapısının oluşumunda önemli etkendir. Aytmatov, babaannesiyle ilgili şu sözleri dile getirmektedir: Bütün bildiklerimi, ilk önce babalığımı yapan babaannem, Ayımkan Satankızı ve onun kızı, halam Karagız Aytmatova ya borçluyum. Görünüşte, karakterde ve hâlet-i ruhiyede anne ile kızın bu kadar çok benzemesi dikkate değer. Benim için onlar ayrılmazdı. Sanki bir tekmişler ve ikisi de aynı büyükanne, aynı yaşlı ve genç kadın gibiydiler. Benim yıldızlarım olan, gördüğüm ve bildiğim bu harika, akıllı, güzel kadınlara teşekkür ederim. Onlar,

30 24 ailenin geçmişini ve geçmiş zamanı anlatan öğretmenlerimdi. (Söylemez, 2002: 90, 91). Yazar, Çocukluğum adlı eserinde de babaannesi ile ilgili şu görüşlere yer vermiştir: "Büyüleyici ve zeki bir şahsiyete sahip olan babaannem, çok sayıda şarkı ve masal biliyordu. Ama ne okuması, ne de yazması vardı. Bütün çocukluğum onun aydınlık iklimde geçti." (Aytmatov, 2002: 12). Şeker köyünde Aytmatov'u yetiştiren bu insan, yazarın hayata bakış açısına şekil veren önemli kişilerdendir. Aytmatov, her fırsatta, onlardan edindiği bilgileri minnetle anmıştır. Bu bilgileri de eserlerinde ustalıkla kullanmıştır. Babaannesinden edindiği saf Kırgız kültürü, onu milletinin özüne küçük yaşlardan itibaren bağlamıştır. Aytmatov, çocukluk döneminde biriktirdiği kültürel ögelerden eserlerinde sıkça faydalanmıştır. Hem çevresinden edindiği bilgiler hem de gözlemci yeteneği sayesinde kendisinin bizzat ulaştığı bilgiler, gelecekteki yazarlık hayatı için ona bol miktarda kaynak oluşturmuştur. Dedesinin yoksulluktan kurtulmak için kurmaya çalıştığı değirmen, Aytmatov a göre hayatının dönüm noktasını oluşturmuştur. Dedesi ve dedesinin kardeşi değirmen kurmak için bütün birikimlerini harcamışlardır. Bir sene içinde faaliyete geçen değirmen, çıkan yangınla yerle bir olmuştur. Daha sonra dedesi, Aytmatov un babası olan Törökul u yanına alarak Maymak İstasyonu yakınındaki demiryolu inşaatında çalışmak için köyden ayrılmıştır. Bu sayede yerli Rus yöneticilerin de yardımıyla Aytmatov un babası Evliya-Ata şehrindeki yerli Rus okulunda okumaya başlamıştır. Aytmatov a göre, değirmen yanmamış olsaydı, dedesi demiryoluna gitmeyecek, aynı zamanda babası da okumaya başlamayacaktı. Okuldan sonra çeşitli memuriyetlerde görev alan babası, o dönemdeki ilk Kırgız komünistlerindendi. Annesi Nagima

31 25 Hamzayevna Aytmatova da okuma-yazma bilen modern bir kadındı. Bu sayede yazar, başta çocuk edebiyatı olmak üzere, Rus kültür dili ve Rus edebiyatı ile erken yaşlarda tanıştı. (Söylemez, 2002: 92). Rus dili ve edebiyatını çocuk yaşta tanıması onun evrensel bir yazar olmasını sağlayan etkenlerin başında gelmektedir. Rusça ve Kırgız Türkçesiyle yazdığı eserlerle dünyaya açılan yazar, daha geniş bir kitleye ulaşma imkânı bulmuştur. Bu da Kırgız kültürünün, tarihinin ve o dönemdeki sorunlarının daha geniş bir alanda tanınmasına zemin hazırlamıştır. Yazar, Oş şehrinde bir anaokulunda ilk eğitimini almıştır. Yıllar sonra onun 1932 yılının 8 Ağustos unda çocuklar ve öğretmenleriyle birlikte çektirmiş olduğu fotoğraf bulunmuştur. Bu okula, Burada Lenin Ödülü sahibi, Sosyalist Emekçinin Kahramanı Çıngız Aytmatov ilk eğitimini almıştır. yazılı sözle birlikte bir âbide dikilmiştir (Akmataliyev, 1998: 8). Çocukluk döneminde hayalindeki meslek şoförlük olan Aytmatov, zamanla bu fikrinden uzaklaşacak, bambaşka bir alanda hayatına devam edecek ve dünyaca ünlü bir yazar olacaktır. Törökul Aytmatov un Kızıl Professura Enstitüsünde misafir öğrenci olmasıyla Moskova da oturmaya başlayan aile, bu sayede Cengiz Aytmatov u da burada bir okula verir. Ancak iki yıl sonra Törökul Aytmatov un mahkûm edilmesiyle Şeker köyüne dönmek zorunda kalmışlardır. Ormanda kardeşiyle odun toplarken tanışmış olduğu Usubalı Tınaliyev adlı öğretmen, Aytmatov un tekrar okula dönmesini sağlamıştır. (Akmataliyev, 1998: 11-12). Okula dönmesi yazarın hayatının dönüm noktalarından biridir. Bu dönemde ve bu dönemden sonra aldığı eğitim, onu ilerleyen yıllarda edebiyat dünyasının parlayan bir yıldızı konumuna yükseltmiştir yılının başları, Aytmatov'un babasının siyasi baskılar altına alınmaya başladığı dönemdir. Siyasi baskılardan ailesinin de etkilenebileceğini düşünen Törökul Aytmatov, ailesini Kırgızistan'a yollamaya karar vermiştir.

32 26 Kendisi Moskova'da kalacaktır ancak ailesini Şeker'e göndermekte kararlıdır. Ailesi artık kardeşi Riskulbek'e emanettir. Törökul, 1937 Ağustosu'nun son günlerinde ailesini Kazan Garı'ndan uğurlamıştır. Aytmatov, o vedalaşmada babasının ve annesinin davranışlarından bu ebedî vedayı anlamıştı. Bu yolculuk, 1 Eylül 1937 tarihinde, Maymak İstasyonu nda bekleyen akrabalarıyla buluşmayla sona ermişti (Aytmatov, 2002: 35-36). Babasıyla henüz küçük yaşlarda ayrılması, onu ailesinin diğer fertlerine daha çok bağlamıştır. Tekrar köyüne, akrabalarının yanına dönmesi, onun millî kültür anlamında daha da bilinçlenmesini sağlamıştır. Burada öğretmenleri tarafından çok sevilen Aytmatov, bu sevgiyi karşılıksız bırakmamış, öğretmenlerine karşı olan sevgisini ilerleyen dönemlerde eserlerine yansıtmıştır. Onun ilk öğretmenlerinden biri olan İnkamal Coloyeva nın Aytmatov hakkındaki görüşleri şu şekildedir: O zamanlar boynuna kızıl yaka bağlayan bir çocuktu. Bana bu şekilde görünmesi çok hoş gelmişti. Teneffüs vakitlerinde ortalığı altına üstüne getiren diğer çocuklar kadar yaramaz değildi. Sürekli düşünceler içerisinde daldığını hatırlıyorum Cengiz in yazısı güzel olduğu için okulun duvar gazetesini de ona yazdırıp hazırlatıyorduk. Kendisi de okumaya, araştırmaya ve öğrenmeye arzulu, zeki bir çocuktu. Bu nedenle okulun hangi işi olursa olsun hiç erinmeden şevkle yapan biriydi. (Akmataliyev,1998: 13). Çocuk yaşta başlayan bu arzuyu yazar, ömrü boyunca sürdürmüştür. Bu sayede edebiyat, siyaset, tiyatro, sinema gibi birçok alanda faaliyet göstermekten geri durmamıştır. Savaş günleri, bütün Sovyet coğrafyasını olumsuz etkilemiş, Aytmatov da bundan nasibini almıştır. Savaşta kayıpların artması ve erkeklerin büyük çoğunluğunun cephede olması, Aytmatov'un çocuk yaşta önemli sorumluluklar almasına neden olmuştur. Cengiz Aytmatov'un bu dönemde yaşadığı olaylar, birçok hikâyesine konu olmuş, unutamayacağı hatıralar niteliğindedir.

33 27 Savaşla birlikte kolhozlardaki işlerini bırakıp cephelere koşan erkeklerin işleri çocuk ve yaşlılara kalmıştır. On-on üç yaşlarındaki çocuklar halkın sorunlarına yardımcı olmak amacıyla çok büyük bir yük altına girmişlerdir. Bu işler, bozkıra göç ve evrakları doldurmakla kalmıyor savaşın bu halk üzerine yüklediği, toplum ve ziraat açısından baş gösteren birtakım sıkıntıları ve idari meseleleri halletme uğraşını getiriyordu. Genç sekreter, kolhoz işlerini düzene sokup cepheye asker gönderme, ailelerin iaşesi, giyim kuşamıyla ilgili bin bir derde çare aramıştı (Akmataliyev,1998: 13). Aytmatov bu zorlu yılları şöyle anlatıyordu: "Yazın, Ağustos'un sonu Eylül ayının başıydı, bir vergi memurunu da silah altına almışlardı. Gitti ve bir daha da geri dönmedi. Cephede bir yerde ölmüştü. O sıralarda yaralı bir asker çıkagelmişti. Koltuk değneğiyle yürüyordu. Şöyle bir karar alınmıştı: O sekreter olsun. Gerçi zorlukla hareket edebiliyor ama bu işi yürütebilir... Bana ise şu görev verildi: Şu andan itibaren maliyecisin, vergileri sen toplayacaksın. Söz konusu olan savaş vergisiydi, o dönemde her şeyden önemliydi." (Aytmatov, 2002: 56). II. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği, kendisine bağlı olan ülkelerden hem asker desteği hem de maddi olarak epeyce faydalanmıştır. Kırgız topraklarından birçok erkek askere alınmış, aileleri ise zor şartlar altında hem komünist sistemin gerektirdiği iş bölümlerinde çalıştırılmış hem de savaş vergilerini ödemek zorunda bırakılmıştır. Rus memurların yerli millî dilleri öğrenmeye karşı soğuk davranması, bazı resmî görevlerin halktan seçilen kimselere verilmesine sebep olmuştur (Dubrovsky, 2009: 139). Aytmatov da vergi toplama görevini bu şekilde almış ve çocukluğundan itibaren hayatın gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Bu küçük yaşta henüz çocukluğunun farkına bile varamadan acı ve sert bir hayat gerçeği ona büyük bir sorumluluk yüklemişti. Halkla ilgili birçok istatistiki

Doç.Dr. Abbas KETİZMEN Kazakistan milli televizyonunda

Doç.Dr. Abbas KETİZMEN Kazakistan milli televizyonunda Fakültemiz Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç.Dr. Abbas Ketizmen "Cengiz Aytmatov'u Okumak" sanat albümünde 39 sanatçı arasında 3 adet resmiyle Türkiye den yer

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Ders No : 0310460203 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Temmuz 15, 2015-4:50:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, salonda bulunanlara, "Bayrama ulaşmadan önce bir bayramı daha sizlerle yapabilmek için bu atama merasimi gerçekleştirme

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

Cengiz Aytmatov Kaynakçası

Cengiz Aytmatov Kaynakçası Cengiz Aytmatov Kaynakçası Şahin, S. (2004). "Cengiz Aytmatov'un Beyaz Gemi Romanıyla Murathan Mungan Kasım ile Nâsır'ın Hikâyesi'nde Geyik Motifinin Kullanımı". Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. 1976 da Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi nin yayın kurulunda görev aldı. 1981 de doktorasını

Detaylı

www.turkceciler.com Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

www.turkceciler.com Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi www.turkceciler.com Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi OKUMA GELİŞİM DOSYASI 204 OKUMA ALIŞKANLIĞININ KAZANDIRILMASI Okuma; kelimeleri, cümleleri veya bir yazıyı bütün unsurlarıyla görme, algılama, kavrama

Detaylı

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Merkez Müdürünün Mesajı Orta Doğu ve Kafkasya Uygulama ve Araştırma Merkezi bağlı bulunduğu İstanbul Aydın Üniversitesi ve içinde bulunduğu ülke olan Türkiye Cumhuriyeti ile Orta Doğu ve Kafkasya ülkeleri

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

İSTANBUL VALİLİĞİ «İSTANBUL UN ÇOCUK YAZARLARI» PROJESİ SELİMPAŞA AHMET ZİYLAN İLKOKULU PROJE SINIFI 3/A

İSTANBUL VALİLİĞİ «İSTANBUL UN ÇOCUK YAZARLARI» PROJESİ SELİMPAŞA AHMET ZİYLAN İLKOKULU PROJE SINIFI 3/A İSTANBUL VALİLİĞİ «İSTANBUL UN ÇOCUK YAZARLARI» PROJESİ SELİMPAŞA AHMET ZİYLAN İLKOKULU PROJE SINIFI 3/A İçerik: Hikâye, masal, anı, şiir, gezi yazısı, kompozisyon vb. Yazı içerikleri, milli, manevi ve

Detaylı

İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871

İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 Hayatı ve Edebi Kişiliği İbrahim Şinasi 5 Ağustos 1826 da İstanbulda doğdu. 13 Eylül 1871 de aynı kentte öldü. Topçu yüzbaşısı olan babası Mehmed Ağa 1829 da Osmanlı Rus savaşı

Detaylı

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. . ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR. OKULUMUZDA AYNI GÜN İÇİNDE TÜM ŞUBELERİMİZDE ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖZVERİLİ KATILIM İLE 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN ENGELLENMESİ

Detaylı

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI ATTİLA İLHAN ın HAYATI VE MAVİCİLİK AKIMI MAVİCİLER (1952 1956) Attila İlhan tarafından çıkarılan bir fikir ve sanat dergisi olarak 1952 yılında yayına başlayan Mavi adlı bir derginin etrafında gelişen

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI 11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI A. RAPOR: Herhangi bir konuyu, olayı veya incelenmekle görevlendirilen kişi veya kişilerin, yaptıkları araştırmanın sonuçlarını ilgili yere bildirmek üzere yazdıkları

Detaylı

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK Sosyal ve siyasi yaşamda Bodrum un tanınmış simalarından biri olan Nuran Yüksel yaşamını kitap haline getirdi. Nuran Yüksel kitabının sadece kendi

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti Nisan 20, 2017-11:17:00 Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde, 26 ülkeden, "39. TRT Uluslararası 23 Nisan

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, Geçtiğimiz hafta sonunda 2-6.sınıflardaki öğrencilerimizin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...5 GİRİŞ...9 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...38 3 2. BÖLÜM ÖNCÜLER Necip Fazıl Kısakürek ve

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971 Resim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Prof. Dr. Ensar ASLAN İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığı Telefon : Mail : 2. Doğum Tarihi : 3. Unvanı

Detaylı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III Bölüm I Çocuk Edebiyatı ve Gelişimle İlgili Temel Kavramlar 15 Fiziksel (Bedensel)Gelişim 20 İlk Çocukluk Döneminde(2-6)Fiziksel Gelişim 21 6-12 Yaş Arası Fiziksel Gelişim 23 12-18

Detaylı

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın

Detaylı

Başarının Yöntem i İLKOKUL KOLEJİ.

Başarının Yöntem i İLKOKUL KOLEJİ. Başarının Yöntem i İLKOKUL www.konyayontem.com KOLEJİ Yönetim Kurulu Özel YÖNTEM Koleji, 20 yıldır eğitimin her kademesinde emek vermiş öğretmenlerin bir araya geldiği bir kurumdur. Milli Eğitim Bakanlığının

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S ) İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S. 226-652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü:

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ Adı ve Soyadı : Cengiz ALYILMAZ : Prof. Dr. Bölüm/ Anabilim Dalı : Türkçe Eğitimi Bölümü Doğum Tarihi : 11.4.1966 Doğum Yeri : Kars Çalışma Konusu : Eski Türk Dili, Türkçe Eğitimi,

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok) CÜMLE BİLGİSİ Bir duyguyu, düşünceyi, isteği veya haberi anlatan sözcük yada sözcük grubuna cümle denir. Bir söz gurubunun cümle olabilmesi için anlamlı olabilmesi gerekir. Haberi tam olarak anlatamayan

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Mölln Katliamı nın 22.yılında acılar hala taze

Mölln Katliamı nın 22.yılında acılar hala taze 24 Kasım 2014 Mölln Katliamı nın 22.yılında acılar hala taze 24 Kas 2014 23 Kasım 1992 tarihinde Mölln de aşırı sağcıların kundakladığı evde can veren Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

MATBAACILIK OYUNCAĞI

MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman 1. basım Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü:

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. : 05422401118 :gungorelda@hotmail.com

ÖZGEÇMİŞ. : 05422401118 :gungorelda@hotmail.com 1. Adı Soyadı :Ahmet Güngör ÖZGEÇMİŞ Adres Telefon E-posta : Gedikkaya Mah., Naci Bey Cad., Atakent Sitesi, B-Blok, No:82/14 Giresun : 05422401118 :gungorelda@hotmail.com 2. Doğum Tarihi :05.06.1967 3.

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti Erbaş, "Bizim bu mücadele ruhumuz böyle sürdüğü müddetçe hiçbir güç bu milleti mağlup edemeyecektir. Her zaman biz galip olacağız. Yeter ki bu inanç,

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 HALDUN TANER -rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 I Kapak Düzeni: Dr. Ahmet SINAV ISBN 975-17-0262-3 Kültür ve Turizm Bakanlığı,

Detaylı

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA Sayı : 10476336-100-E.531 29/01/2019 Konu : Ders İçerikleri-Çağdaş Türk Lehçerleri ve Edebiyatları Bölümü İLGİLİ MAKAMA Bu belge 5070 Elektronik İmza Kanununa uygun olarak imzalanmış olup, Fakültemiz Çağdaş

Detaylı

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI ... İLKÖĞRETİM OKULU TÜRKÇE İ... SINIF TEMA ESASINA DALI YILLIK PLAN TASLAĞI 1. TEMA: DOĞA VE EVREN TEMEL DİL BECERİLERİ VE 1. Okuma kurallarını uygulama: 1.5 2. Okuduğu metni anlama ve çözümleme: 2.1,

Detaylı

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir. BİRSEN YAYCI (SAYAN) 1950 den önceki dönemlerde il genel meclisi üyesi olarak Iğdır ı temsil eden Hüseyin Yaycı, kişiliği ve kültürüyle Iğdır ın vazgeçilemez renkli bir şahsiyeti ve başarılı bir ticaret

Detaylı

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler

Detaylı

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da 21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da geleceğin mimarı nesiller artık bizim ellerimizde, güvenle... Keşke Hep Çocuk Kalsak! Büyüyünce ne olacaksın diye sorarlar. Oysa çocuk kalmak en güzel şey değil midir?

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA

Detaylı

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU 129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU Kadınlar Günü MHP Bodrum Seçim İletişim Merkezi nde Coşkuyla Kutlandı MHP Bodrum Seçim İletişim Merkezi nde düzenlenen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine,

Detaylı

İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi. Marmara Üniversitesi. Yrd. Doç. Yeni Türk Dili Bartın Üniversitesi 2011

İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi. Marmara Üniversitesi. Yrd. Doç. Yeni Türk Dili Bartın Üniversitesi 2011 1. Adı Soyadı: NEVNİHAL BAYAR 2. Doğum Tarihi: 27. 02. 1970 3. Unvanı: Yrd. Doç. 4. Öğrenim Durumu: Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı İstanbul Üniversitesi 1991 Y. Lisans

Detaylı

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Ben Didem Altunkılıç. 22 yaşındayım. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim ve 3. yılımı Erasmus programı dolayısıyla gittiğim İtalya nın Napoli şehrinde Accademia

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.(1992) Kırıkkale

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ OLUŞUMU CUMHURİYET

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

final in başarı geleneği final temel liseleri ile sürüyor...

final in başarı geleneği final temel liseleri ile sürüyor... Sevgili öğrenciler, değerli veliler... Dershanelerin dönüşüm sürecini kamuoyundan takip ettiniz. Biz de final dergisi dershaneleri olarak artık final liseleri ne dönüşüyoruz. final liseleri Hiçbir başarı

Detaylı

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 55, ERZURUM 2016, 629-635 PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE Semra ALYILMAZ 1. Prof. Dr. Ahmet BURAN ın Öz

Detaylı

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ Kariyer Günleri kapsamında lise öğrencilerimize 14.05.2014 Salı günü tıp fakültesi tanıtımı yapıldı. Tanıtıma,TED Kayseri Koleji Vakfı yönetim kurulu üyesi Sayın Op. Dr. Suat

Detaylı

Kadınlar Ne İster? Erkekler Ne Verir?

Kadınlar Ne İster? Erkekler Ne Verir? Kadınlar Ne İster? Erkekler Ne Verir? BU KİTABI OKUYUN VE İLİŞKİLERİNİZDE GÜÇLÜ, BAŞARILI VE SEVGİ DOLU OLUN İşte size NLP Lideri Mustafa KILINÇ tan sayfalarını peşpeşe çevireceğiniz bir kitap daha. İster

Detaylı

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ 2015 MAYIS AYINDA NELER ÖĞRENDİK? Taşıtlar konusunda neler bildiğimizi akıl haritasında resimledik. Trafik kurallarını ve işaretlerini öğrendik.

Detaylı

UPÖY 2. YAZ KAMPI RAPORU

UPÖY 2. YAZ KAMPI RAPORU UPÖY 2. YAZ KAMPI RAPORU ANTALYA OLYMPOS AĞUSTOS 2017 YAZI İŞLERİ VE BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR BİRİMİ Meslek alanımızın değerli tüm öğrencilerine merhaba; Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 14. Ulusal

Detaylı

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15) FOLKLOR Folklor, bir ülke ya da belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alandaki kültürel ürünleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemleriyle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen, yorumlayan

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014.

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince desteklenmiştir. Proje Numarası: 458 Kitabın Adı: Büyük Doğu Kapaklarında Portreler, Toplum ve Gençlik Yazarlar: Ahmet

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım.

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım. 1. Soru Kitap okumak insanı özgürleştirir. Okuyan insan yeni düşünceler edinir, zihnine yeni pencereler açar. Okumak olaylara bakış açımızı bile etkiler. Kalıplaşmış salt düşünceler, yerini farklı ve özgür

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Genezinli Eliçin Ailesi

Genezinli Eliçin Ailesi Genezinli Eliçin Ailesi Yazar Dr. Mehmet Kılıç Yazar ile İletişim mhtkilic20@gmail.com ISBN: 978-605-9247-98-6 Kapak Resmi Nuh Hoca ve Oğulları Emin Türk ile Bekir 1. Baskı Eylül 2018 /Ankara Yayınları

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLERİMİZ ENGLISH DAY ETKİNLİĞİMİZ GEMS ETKİNLİKLERİMİZ UĞURBÖCEKLERİ OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARIMIZ İLKOKUL ORYANTASYON ÇALIŞMALARIMIZ SİNEMA GÜNLERİMİZ BRANŞ

Detaylı

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi. Çağdaş Dünya Sanatı 1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi. Bu genç ressamlar, şekilciliği reddedip doğadan

Detaylı

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ TÜRK-İŞ Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ 25-27 Mayıs 2012 Nova, İbis Hotel - İstanbul Oturumlar Panel

Detaylı

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası Monet, 1873 Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası Zaman, çiçeği burnunda bir öğle vakti. Saçaklı bir güneş, taç yaprak beyazı bulutların arasından geçip cömertçe merhametini sunuyor bizlere. Çiçekli bir

Detaylı

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ. Tel: 04543101000 GENEL BİLGİLER. Lisans Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Arapça Öğretmenliği, 1990

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ. Tel: 04543101000 GENEL BİLGİLER. Lisans Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Arapça Öğretmenliği, 1990 FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ E-mail: gungorelda@hotmail.com RESİM ADI SOYADI Yrd. Doç. Dr. Ahmet Güngör Tel: 04543101000 Dahili: 1585 Kişisel web sayfası linki:gungorname.com GENEL BİLGİLER Doğum Yeri Alaca/

Detaylı

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ!

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ! YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ! 2009 yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsünün bugün itibariyle dünyanın birçok yerinde kültür merkezleri bulunuyor. Afganistan - Kabil Almanya

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

BATIKENT O ZEL I NCI OKULLARI YAŞAYAN DEĞ ERLER EĞ I TI MI PROĞRAMI

BATIKENT O ZEL I NCI OKULLARI YAŞAYAN DEĞ ERLER EĞ I TI MI PROĞRAMI BATIKENT O ZEL I NCI OKULLARI YAŞAYAN DEĞ ERLER EĞ I TI MI PROĞRAMI Bilgi ancak değerle birleştiğinde anlam kazanır. Çünkü değerler kişinin yaşamına yol gösteren ilkelerdir. İNCİ YAŞAYAN DEĞERLER EĞİTİMİ

Detaylı

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI VELİ VE ÖĞRETMENLERİNDEN SOMA YA EL VER KAMPANYASINA BÜYÜK DESTEK Türk Eğitim Derneği Genel Merkezi nin Soma nın Evlatları Artık Hepimizin Evladı başlığı ile başlatılan Soma ya

Detaylı

Bölge Uzmanı Nihai Form

Bölge Uzmanı Nihai Form Bölge Uzmanı Nihai Form KİŞİSEL BİLGİLER Ad: Abdulkadir Soyad: AKSÖZ TC Kimlik No: 48079752710 Uyruk: T.C. Cinsiyet : Erkek Doğum Yeri: İstanbul/Kadıköy Doğum Tarihi: 25/09/1995 Telefon: 05549916572 Eposta

Detaylı

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA 1-PROJENİN ADI: HAYDİ HALİL İBRAHİM SOFRASINA EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ 2-PROJENİN ÖZETİ: 2013-2014 eğitim- öğretim yılında okulumuz da gerçekleştireceğimiz

Detaylı

Sık sık Ne zaman derslerine çalışacaksın! Bak sınavlar yaklaşıyor; sonra görüşürüz seninle! gibi cümlelerle aile ergen arasında gergin bir hava eser.

Sık sık Ne zaman derslerine çalışacaksın! Bak sınavlar yaklaşıyor; sonra görüşürüz seninle! gibi cümlelerle aile ergen arasında gergin bir hava eser. Ergenlik döneminde aile ile çocuk arasında okul algısı farklılığı söz konusudur. Aile okulu çocuğun geleceği için en önemli basamak olarak görür. Çocuklarının yüksek tahsili ve mesleğini kazanması için

Detaylı