GCSE Turkish Vocabulary List. a lot, much, many. about, roughly, approximately

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GCSE Turkish Vocabulary List. a lot, much, many. about, roughly, approximately"

Transkript

1 Turkish Vocabulary List bir düzina yarım A level öğrencisi biraz çok bir çift bir çeyrek, dörtte bir yaklaşık yurt dışı yatacak yer karşıdan karşıya erkek / kadın oyuncu aktör/aktrist adres giriş ücreti yetişkin reklam sonra Ege öğle sonuda sonradan yine karşı yaş anlaştı hostes hava limanı, havaalanı çalar saat alkol (alkolsüz) hep hemen hemen yalnız boyunca zaten, evvelce, çoktan ayrıca her zaman ambulans Anadolu ve kızgın ev hayvanı yıldönümü, yıllık, her yıl cevap tedirgin elma A a dozen a half A level (student/exams) a little a lot, much, many a pair/ couple a quarter about, roughly, approximately abroad accommodation across actor/ actress address admission charge adult advert after (prep/conj) Aegean (in the) afternoon afterwards again against age agreed air hostess airport alarm clock alcohol (free) all almost alone along already also always ambulance Anatolia and angry animal (pet) annually answer anxious apple Page 1 of 33

2 çırak/lık kayısı alan, bölge kol koltuk ordu ana yol geliş, varış sanat sanatçı gibi en kısa zamanda gibi, kadar Asya de, da ilk önce, en başta en sonunda arkada dibinde önde evinde üstte atletizm teyze, hala, yenge Avusturya(lı) Sonbahar bulvar müthiş, korkunç, dehşet verici bebek çocuk bakmak arka domuz pastırması kötü kalitesiz çanta poşet ekmekci, fırıncı dükkanı top muz banka sepet basketbol banyo banyo odası pil (akü) sahil, plaj fasulye, yeşil sakal güzel Page 2 of 33 apprentice (-ship) apricot area, district arm armchair army A-road arrival art (gallery) artist as (+ a +noun), as (conj) as soon as as well as/both and Asia at (= place), at (=time) at first at last at the back at the bottom at the front at the house of (with) at the top athletics aunt Austria(n) Autumn avenue awful, terrible B baby babysitting back bacon bad (= a bad experience) bad (= poor quality) bag (shopping) bag (= paper, plastic) baker( s shop) ball (=sport) banana bank basket basketball bath (tub) bathroom battery (car) beach beans (=green) beard beautiful

3 çünkü ondan dolayı yatak (tek/çift) yatak takımı yatak odası arı sığır eti bira önce önceden, daha önce başlangıç arkasında, gerisinde Belçika(lı) altında kemer dönemeç daha iyi arasında bisiklet büyük hesap, fatura biyoloji kuş tükenmezkalem doğum doğum günü bisküvi acı kara frenk üzümü battaniye kör apartman sarışın bluz mavi binmek tahta (beyaz/siyah) yatılı ev yatılı okul sandal, kayık vücut haşlanmış yumurta haşlanmış patates kitap kitaplık kitapçı çizme sınır, kenar sıkıcı doğma because because of bed (single/double) bedlinen bedroom bee beef beer before (prep.) (conj) beforehand, previously beginning behind Belgium (Belgian) below, under belt bend better between bicycle big bill (e.g. restaurant) biology bird biro birth birthday biscuits bitter black blackcurrant blanket blind (adj) block of flats blonde, fair blouse blue board (on) board (white/black) boarding house boarding school boat body boiled egg boiled potatoes book book case bookshop boot border boring born Page 3 of 33

4 İstanbul Boğazı patron, işveren her ikisi şişe açıcı tas kutu boks oğlan erkek / kız arkadaşı sütyen bilezik fren ekmek top ekmek teneffüs arızalanmak, bozulma kahvaltı tuğla köprü evrak çantası parlak açık broşür kırık erkek kardeş, (ağabey) kardeşler brüksel lahanası muhabbet kuşu yapı ustası bina otobüs otobüs durağı çalı iş adamı, iş kadını fakat kasap tereyağı düğme lahana kabine kek pastane hesap makinesi çağrı, çağırmak telefon etme, arama fotoğraf makinesi kamp ateşi kamp yeri kamp yapan Page 4 of 33 Bosphorus Strrait boss both bottle (opener) bowl(e.g. of fruit) box (e.g.chocolates) boxing boy boy/girlfriend (Fr/Sp) bra bracelet brakes bread bread roll break (lunch) breakdown breakfast brick bridge brief case bright (= colour) bright (= weather) brochure broken brother (elder) (Fr/Sp) brothers & sisters (Ger/Sp) brussel sprouts budgerigar builder building bus bus stop bush businessman/woman but, however butcher ( s shop) butter button C cabbage cabin cake cake/sweet shop calculator call (=shout) call (=telephone) camera camp fire camping/ camp site camper

5 kanal kutu açıcı kano yapma kantin kasket başkent araba, otomobil vagon araba vapuru otopark karavan kart karton kutu oyun kartı dikkatli bakıcı halı, kilim havuç çizgi vezne kale kedi büyük kilise çiçek lahanası CD / DVD çalar bilgisayar bilimi tavan bodrum merkez emin sandalye şampanya para bozmak vezne değiştirme odası küçük kilise değersiz ucuz şerefe peynir aşçıbaşı kimya eczacı, (eczahane) çek defteri kiraz satranç çekmeceli dolap çiklet, sakız tavuk, piliç çocuk çocukluk canal can, tin (opener) canoeing canteen cap capital car car (= railway coach)-dining/sleeping car ferry car park (multi-storey Ger only) caravan card (birthday) cardboard (box) cards (playing) careful! caretaker carpet carrot cartoon cashier castle cat cathedral cauliflower CD/DVD player CDT ceiling cellar (=house/wine) centre (shopping) certain(ly), sure, definite(ly) chair champagne change (small) change office changing room chapel cheap (= not expensive) cheap (= value for money) cheers! cheese chef chemistry chemist('s shop) cheque book cherry chess chest of drawers chewing gum chicken (=animal/food)# child childhood Page 5 of 33

6 baca chimney patates kızartması chips kakao chocolate / chocolate drink çikolata chocolates seçenek choice koro choir piirzola chop, cutlet Noel Christmas Noel arifesi Christmas Eve Noel agacı Christmas/fir tree kilise church sigara cigarette sinema cinema şehir city devlet memuru civil servant klarnet clarinet ders class (Sp.=lesson)(Ger. e.g. 2 nd ) sınıf arkadaşı class mate sınıf odası classroom temiz clean net clear iklim climate saat clock (Ger also o clock) kapalı closed giysi clothes/clothing elbiseci clothes shop bulut, bulutsuz cloud (less) bulutlu cloudy kulüp club yolcu otobüsü coach (i.e. bus) kömür coal kıyı coast palto, ceket coat kahve coffee cezve coffee pot madeni para coin kola coke soğuk cold (adj.) soğuk alma, nezle, üşütme cold (e.g.i have a cold) kolej, üniversite college/ university renk colour tarak comb komedi comedy rahat, konforlu comfortable, cosy bölme, kompartman compartment tamamen completely, absolutely karışık complicated ortaokul, lise comprehensive school bilgisayar computer bilgisayar programcısı computer programmer bilgisayar oyunu computergame Page 6 of 33

7 konser bağlantı aşçı serin köşe koridor pamuk öksürük tezgâh memleket ülke, yurt, vatan kır kurs kuzen, yeğen inek kaymak, krema kredi kartı cips boğaz, geçit kavşak salatalık, hıyar fincan dolap kıvırcık perde yastık müşteri gümrük bisiklet sürme bisikletli baba günlük, her gün dans Çanakkale Boğazı karanlık tarih kız evlat gün bir önceki gün ertesi gün ölü Sevgili, Sayın derin derece gecikme mezeci dükkanı nefis diş doktoru, dişçi büyük mağaza concert connection (trains) cook cool =temperature) corner corridor cotton cough counter country (in the) country (=not town) countryside/scenery course (also lessons Fr) cousin cow cream (whipped Ger only) credit card crisps crossing (e.g.of Channel) crossroads cucumber cup cupboard curly (=hair) curtain cushion customer customs (=declare!) cycling cyclist D dad daily dance Dardanelles dark date daughter day day before yesterday day after tomorrow dead Dear (=letters) deep degree (=temperature) delay (= lateness) delicatessen delicious dentist department store Page 7 of 33

8 gidiş sıra tatlı gidilecek yer dedektif, hafiye filmi günlük sözlük değişik, farklı zor yemek odası akşam yemeği yön pis, kirli bulaşık bulaşık makinesi doktor belgesel köpek kapı zili çift dönem alt kat drama elbise, giysi şoför şoför ehliyeti bateri, davul kuru ördek süresince, bu arada yorgan tanesi her kulak erken küpe doğu Paskalya yortusu kolay veya elektrikli ocak elektrisyen zarif fil boş son nişanlı mühendis İngiltere İngilizce (İngiliz) Page 8 of 33 departure desk dessert destination detective film diary dictionary different difficult dining room (=house) dinner, evening meal direction dirty dish dishwasher doctor (=medical) documentary dog door bell double period downstairs drama dress driver driving licence drums (= percussion) dry duck during (prep) duvet E each (=per item) each, every ear early earrings east Easter easy either or electric cooker electrician elegant elephant empty end engaged (i.e. a fiancé) engineer England English (=language/person)#

9 Manş Denizi afiyet olsun yeter giriş zarf dana eti euro Avrupa(lı) hatta akşamleyin herkes heryerde tam imtihan, sınav örnek mükemmel hariç gezi affedersiniz alıştırma okul defteri çıkış pahalı deney ekspres tren göz yüz fabrika adil aile harika den, dan çok uzak gidip gelme ücreti çiftlik çiftci modaya uygun şişman baba olumlu, uygun favori faks makinesi dişi festival ateşi var alan film final sonunda güzel English Channel enjoy your meal! enough entrance (=place) envelope escalope, schnitzel euro Europe(an) even (in the) evening everybody everywhere exactly examination example excellent except for excursion, trip excuse me! exercise exercise book exit (=bldg/motorway)# expensive, dear experiment express train eye F face factory fair (= just) family fantastic far (away) from, distant fare farm farmer fashion(able) fat father favourable favourite fax/ fax machine female festival fever / a temperature field (=arable) film (horror/love/science-fiction) final (e.g. sport) finally fine (= weather) Page 9 of 33

10 parmak son, bitiş itfaiye itfaiyeci hava fişenkleri firma adı ilkin balık olta sağlam alev apartman dairesi düz uçuş döşeme kat çiçek grip flüt sinek sis gelecek yemek yiyecek ayak, (yaya) futbol patika için günler/ce, ca yabancı forma eskiden, önceden dolmakalem Fransa (Fransız) bedava, parasız boş yer boş zaman buzluk taze buzdolabı kızartılmış yumurta arkadaş dostça den, dan giriş kapısı kırağı meyve meyve suyu meyve ağacı tava Page 10 of 33 finger finish (noun) fire brigade fireman fireworks firm, company first name firstly fish fishing rod fit flame flat (=accommodation) flat (=not hilly) flight (=by plane etc) floor floor (e.g. 1st floor) flower flu flute fly fog (gy)# following/next (e.g.day/week) food (=eating) food (=shopping) foot (on) football footpath for (prep.) for + days/months/weeks foreigner form formerly, previously fountain pen France (French) free (=no charge) free (=seat) free time/ leisure freezer fresh fridge fried egg friend (Ger. boy/girlfriend) friendly from (e.g. Letter, place, time) front door frost fruit fruit juice fruit tree frying pan

11 tam, dolu herşey dahil nokta eğlence gülünç acaip eşya (lı) oyun bahçe kapısı sarmısak gaz ocağı gcse sınavları coğrafya Almanya (Alman) kız memnuniyetle bardak cam eldiven gol Tanrı süs/havuz balığı iyi allahaısmarladık, görüşmek üzere kaz torun büyük baba, anne dede, nene üzüm greyfurt çimen, çim, ot sos Büyük Britanya (Britanyalı) büyük yeşil manav selamlaşmak gri bakkal yer, toprak zemin katı grup konuk, misafir gitar jimnastik salonu full full board full stop fun funny funny (=strange) furniture (furnished) G game (garden) gate garlic (ger. H/T) gas cooker gcse exams geography Germany (German) girl glad(ly) glass glass (material) glove goal God goldfish good good-bye! goose grandson/daughter/child grandfather/mother/parents grandad/granny (Ger only) grape grapefruit grass gravy, sauce Great Britain (British) great! cool! green greengrocer's greeting grey grocer's shop ground ground floor group =(band) guest guitar gymnasium Page 11 of 33

12 saç saç fırçası kuaför buçuk giriş salonu salon el el çantası mendil kapı eli Mutlu Noel Mutlu Yeni Yıl zor çalışkan şapka baş başöğretmen başağrısı far sağlıklı kalp ısı ısıtma ağır çit boy helikopter alo yardım, imdat yardımsever porsiyon burada yüksek yokuş/lu tarih/i hobi, düşkü tatil Hollanda (Felemenkli) ev/de ev ekonomisi ev yolculuğu ödev dürüst, namuslu bal at / sürüşü hastane ev sahibi sıcak otel saat Page 12 of 33 H hair hairbrush hairdresser half (adj) hall (=entrance to house) hall (=large room/concert etc) hand handbag handkerchief handle Happy Christmas! Happy New Year! hard (=difficult) hard working hat head (=body) head teacher headache headlight (un) healthy heart heat heating (central) heavy (=weight) hedge height (of person) helicopter hello help(!) helpful helping, portion here high hill(y) history/historical hobby holiday Holland (Dutch) home (at/going) home economics home journey homework honest (ger. H/T) honey horse / riding hospital host hot hotel hour(lesson Ger;Fr/Sp o clock)

13 ev (tek ev / ikiz ev) nasılsın? kaç tane? ne kadar? nasıl? nemli, rutubetli açlık koca bana ne bilgisayar teknolojisi buz dondurma buz pateni fikir kimlik kartı hasta derhal mümkün değil içinde keyifli / keyifsiz önünde / dışarda ileride dahil bilgi sakin böcek içeride çalgı aleti zeki ilgi çekici internet mülakat, görüşme davetiye ipod İrlanda(lı) demir İslamiyet değil mi? fark etmez İtalya(lı) ceket reçel kavanoz staj iş (yarım gün / tam gün) biftek gazeteci house(detached/semi-detached) how are you? how many? how much is it? how? humid hunger husband I I don t care! I.T. ice ice cream ice rink idea identity card ill immediately impossible in in a good/bad mood in front of/ outside in future included information inhabitant insect inside instrument intelligent interesting internet interview invitation ipod Ireland (Irish) iron Islamic isn't it? it doesn't matter Italy (Italian) J jacket jam jar, pot (e.g. jam) job (e.g. for students) job (part-time/full-time) joint, roast meat journalist Page 13 of 33

14 uzun yolculuk kısa yolculuk tıpkı onun gibi anahtar / lık kilo (metre) çeşit küçük kulübe öpücük mutfak diz kadın kilotu bıçak laboratuvar hanımefendi göl kuzu / eti lamba dil / yabancı son geç vakit gecikme çim avukat lider broşür lig deri sol bacak limon gazoz, limonata daha az ders mektup harf posta kutusu marul kütüphaneci kütüphane hayat, yaşam asansör hafif ışık, ampül hat aslan dudak dudak boyası, ruj Page 14 of 33 journey (longer) journey (short) just as (comparative) K key (ring) kilo(metre) kind kiosk kiss kitchen knee knickers knife L laboratory lady lake lamb (=animal/meat) lamp language (foreign) last (adj) late late (e.g. train late) lawn lawyer leader (e.g. of travel group) leaflet league leather left (on the left side) leg lemon lemonade less lesson (Fr.only) (Ger=hour;Sp=class) letter letter (=of alphabet) letter box lettuce librarian library life lift light (weight) light bulb line (also Ger. route e.g. bus ) lion lip lipstick

15 liste az ciğer oturma odası uzun kamyon kayıp eşya bürosu sevgi, aşk alçak, düşük şans (iyi/kötü) bagaj çanta/bagaj dolabı öğle yemeği lüks dergi, magazin bayan hizmetci ana (istasyon/yol) araba modeli erkek adam müdür, yönetici harita pazar yeri, çarşı marmelad evli patates püresi maç malzeme matematik yemek et köfte makineci, makinist ilaç Akdeniz orta boy / uzunluk toplantı buluşma yeri üye menü menü, yemek listesi metal, maden mikrodalga öğleyin ortasında gece yarısı süt eksi ayna list little (= not much) liver living room long (adv) lorry lost property office love low luck (good/bad!) luggage luggage locker lunch, mid-day meal luxury M magazine maid main (e.g. station/road/course) make (of car) male man manager map market (place) marmelade married mashed potato match (=sport) material maths meal meat meat-balls, rissoles mechanic medicine (=from chemist s) Mediterranean medium (=height/length) meeting meeting place member menu (=card) menu/ dish (of the day) metal microwave midday middle (in the middle of) midnight milk minus (e.g. temperature) mirror Page 15 of 33

16 Bayan (evlenmemiş) hata karışık cep telefonu orta an para maymun ay mopladı daha çok sabahleyin anne makine motosiklet/li otoband otoband hizmetleri dağ(lar) dağ bisikleti fare ağız mp3 çalar Bay Bayan (evli) çok katlı otopark anne müze mantar müzik (pop,klasik,folk, halk) müzisyen Müslüman hardal adı soyadı dar yakında yakınında lazım boyun kolye komşu erkek yeğen sinirli ağ Hollanda, Felemenk asla, hiçbirzaman yeni Yeni Yıl Yeni yıl arifesi haber Page 16 of 33 Miss mistake mixed mobile phone moderate moment money monkey month moped more (in the) morning mother motor, engine motorbike(rider) motorway motorway services mountain (s)# mountain bike# mouse mouth mp3 player Mr (also gentle(man) Mrs multi-storey car park (Ger only) mum museum mushroom music (pop/classical/folk) musician Muslim mustard N name (also = surname) narrow near to nearby necessary neck necklace neighbour nephew nervous net Netherlands never new New Year New Year's Eve news

17 gazete yakın yanında güzel kız yeğen gece/lik gece klubü hayır artık hiç kimse gürültü gürültülü saçma kuzey burun ta ki henüz yok not, mesaj kağıt para not defteri hiçbir şey roman şimdi numara hastabakıcı, hemşire ana okulu kuruyemiş tamam tutulmuş yer den, dan tabii büro, ofis sık sık yağ eski zeytin üstünde yolda bir daha tek yol soğan sadece tek çocuk açık açık hava opera ameliyat karşı veya newspaper next (adj) next to nice niece night (dress) night-club no no longer no-one, nobody noise (loud) noisy, loud nonsense north nose not until not yet note (=message) note (e.g.50 euros); Ger ticket note book nothing novel (= book) now number nurse(male/female) nursery school nut O o.k occupied (e.g.seat) of (prep) of course office often oil old olive on (=position) on the way once (more) one way street onion only only child open (adj.) open air (in the) opera operation (=medical) opposite (prep) or Page 17 of 33

18 portakal turuncu Osmanlı diğer başka türllü melii malı, se/sa iyi olur dış taraf fırın orada üstünde kapalı kendi sahibi beden eğitimi paket sayfa sızı, ağrı soluk kağıt karton ciltli kitap pardon anne ve baba, veliler büyük bahçe, park parça özellikle parti siyasi parti yolcu pasaport erişte hasta sabırlı kaldırım şeftali armut bezelye yaya, yayalar için alan kalem arkadaşı kurşunkalem kalem kutusu halk biber her yüzde eksiksiz, kusursuz parfüm belki kişi şahıs Page 18 of 33 orange (=fruit) orange (=colour) Ottoman other otherwise ought to, "should" outside oven over there over, above (prep) overcast own (adj.) owner P P.E packet page (Ger also = side) pain pale (colour) paper(s) (=paper;documents) paperback pardon? parents park part particular(ly) party party (=political) passenger passport pasta, noodles patient (e.g.in hospital) patient (adj) pavement peach pear peas pedestrian (area) pen friend pencil pencil case people (=in general) pepper per per cent perfect perfume perhaps person ( no. of persons) person (= human being)

19 kişisel, özel stereo benzin benzin istasyonu fotoğrafçı fotoğrafçılık fizik piyano lahana turşusu piknik resim börek parça ananas pembe saha yer plan, tasarlamak, proje uçak bitki plâster plastik tabak peron oyun oyuncu oyun odası hoş lütfen tanıştığmıza memnun oldum erik su tesisatcısı cep çakı cep harçlığı podyum oyuncuları nokta Polonya(lı) polis polisiye dizisi polis istasyonu polis kibar, nazik fakir yetersiz pop şarkısı popüler domuz eti liman mümkün posta kodu postahane personal stereo, walkman petrol petrol station photographer( s) photography physics piano pickled cabbage (Ger/Fr) picnic picture (=painting) pie piece (=of paper/ cake etc) pineapple pink pitch/court place plan, project plane plant plaster (=elastoplast) plastic (=basic material) plate platform play (=theatre) player playroom pleasant/enjoyable please pleased to meet you plum plumber pocket pocket knife/ pen-knife pocket money pod-cast point (e.g.place/ score/ idea) Poland (Pole) police police/crime story/thriller(tv/film/book) police station policeman/woman polite poor (= not rich) poor (e.g. work) pop song popular pork port (= harbour) possible post code post office Page 19 of 33

20 kartpostal afiş, poster postacı patates sterlin, libre reçete hediye güzel, hoş fiyat ilk okul özel okul sorun ürün meslek program birahane, pab kazak dakik lastik patlaması öğrenci mor cüzdan, kadın pijama kalite soru çabuk sessiz oldukca bilgi yarışması Kuran din dersi tavşan yarış raket radyatör radyo demiryolu demiryolu hattı yağmur yağmurluk yağmurlu Ramazan ahududu ustura, tıraş makinesi, cilet neden gerçekten makbuz Page 20 of 33 postcard (picture) poster postman potato pound (=sterling/weight) prescription present pretty price primary school private school problem product profession programme (e.g. TV) pub pullover punctual/ on time puncture pupil purple purse pyjamas Q quality question quick quiet quite/ fairly quiz show Quaran R R.E rabbit race racquet/stick/bat radiator radio railway railway line rain raincoat rainy Ramadan raspberry razor reason really receipt

21 alıcı son günlerde/zamanlarda resepsiyon memuru yemek tarifesi kırmızı içecekler bülge, yöre akraba, hısım tamir garaj muhabir lokanta, restoran gidiş dönüş yolculuğu gidiş dönüş bileti zengin sağ doğru yüzük nehir, ırmak nehir kıyısı tekerlekli kızak dam oda (tek, çift, aile) yer boş oda gül yuvarlak sıra kürekli kayık lâstik silgi sırt çantası cetvel Rusya(lı) üzgün salata maaş ucuz satış satıcı asistanı som balığı tuz kum, kumkalesi sandal sandviç tatmin edeci, doyurucu tencere fincan tabağı pastırma sosis receiver (=telephone) recently reception(ist) recipe red refreshments region relative (= relation) repair repair workshop, garage reporter restaurant return journey return ticket rich right (on the) right (= correct) ring river riverbank roller skates roof room (single/double/family) room ( = enough room) rooms available/b & B rose round (=shape) row (e.g. of seats etc) rowing boat rubber (=material) rubber (=eraser) rucksack ruler Russia(n) S sad salad salary, pay sale sales assistant salmon salt sand (castle) sandal sandwich satisfactory saucepan saucer sausage (=sliced) sausages Page 21 of 33

22 atkı okul okullararası değiş tokuş okul salonu okul oyun sahası okul çantası fen makas küçük motosiklet İskoçya(lı) deniz denize yakın tatil köyü mevsim koltuk saniye orta okul sekreter deniz tutması selfservis ayrı dizi ciddi hizmet birkaç şampuan keskin koyun raf gemi gömlek ayakkabı, potin dükkan camekân dükkan bakıcısı alış veriş kısa şort omuz duş geçici yağmur, sağanak kenar işaret imza ipek gümüş den, dan beri şarkıcı tek yönlü bilet bekar tekne kız kardeş Page 22 of 33 scarf school school exchange school hall school playground schoolbag science scissors scooter Scotland (Scot) sea seaside resort season seat second (60 = 1 minute) secondary school# secretary see sickness self-service separate (e.g. paying bill) series (e.g. on TV) serious service (=in restaurant) several shampoo sharp sheep shelf ship shirt shoe shop shop window shopkeeper shopping short (e.g.hair) shorts shoulder shower (=in bathroom) shower (=weather) side (e.g. on this side) sign (road) signature silk silver since (prep/conj) singer single ticket single, unmarried sink sister

23 büyüklük, beden size kayak eğitmeni ski (instructor) etek skirt gökyüzü sky uyku tulumu sleeping bag dilim slice salam sliced meats (e.g. salami) zayıf, ince slim yavaş slow kısa small; short (= height) şık smart (e.g. dress) düzgün smooth hafif yemek yenen yer snack (bar) yılan snake kar snow oldukça so (tall etc)! böylelikle so, therefore sabun soap televizyon dizisi soap opera çorap sock kanape sofa, settee asker soldier bazı some, a few birileri someone, somebody birşeyler something ( or other Ger only) bazen sometime(s) biryerlerde somewhere şarkı song tez soon (see you soon!) boğaz ağrısı sore throat özür dilerim sorry! çeşit sort, kind çorba soup güney south İspanya(lı) İspanyolca Spain (Spanish) konuşuyor speaking! (=on telephone) özel tenzilatlı, indirimli special offer ıspanak spinach görkemli, muhteşem splendid kaşık spoon spor sport oyun sahası sports ground/ school field Bahar Spring merkez square (=in town) stadyum stadium merdiven stair merdivenler stairs pul stamp (=postage) yıldız star başlangıç starter/ first course tren istasyonu station (=train) Page 23 of 33

24 metro istasyonu kırtasiyeci kalmak biftek çelik müzik seti yahni, güveç hâlâ mide, karın ağrısı taş fırtına/lı düz dosdoğru çilek akarsu, dere cadde, sokak güçlü, kuvvetli, sağlam öğrenci aptal evde ders çalışmak ders (en çok sevdiği) varoş şehir civarına giden tren aniden şeker takım, kat takım, elbise bavul, valiz Yaz güneş güneş yakması güneş kremi güneş gözlüğü güneşli süpermarket sörf tahtası tatlı şekerleme mayo yüzme yüzme havuzu İsviçre(li) masa masa tenisi masa örtüsü hap paket yiyecek uzun çeşme, musluk Page 24 of 33 station (=tube) stationer's stay (e.g. at hotel/ resort) steak steel stereo system stew still (=even now) stomach (ache) stone storm (y) straight (e.g.hair) straight ahead strawberry stream street/ road strong student stupid study (in house) subject (favourite) suburb suburban railway suddenly sugar suit (men's) suit (women's) suitcase Summer sun sun burn sun cream/ lotion sun (glasses) sunny supermarket surfboard sweet (adj) sweets swimming costume swimming (Fr/Sp only) swimming pool Switzerland (Swiss) T table table tennis (Fr/Sp only) tablecloth tablet/pill take away meal tall tap

25 çay tea öğretmen teacher takım team demlik teapot (Fr/Sp only)# teknik kolej technical college telefon kulübesi telephone box telefon rehberi telephone directory (Ger. only) televizyon television (e.g. on TV) çadır tent taraça terrace, patio ev (sıralı) terraced house sınav, test test teşekkür thank you şu, o that (adj) ki, en, an that (conj.) tiyatro theatre o zaman then (= at that time) ondan sonra then (adv) orada there oraya ve geriye there & back şey thing susamış thirst(y) şu this (adj) içinden, arasından through bilet ticket gişe ticket office tertipli tidy kravat tie kaplan tiger sıkı tight külotlu çorap tights para çekmecesi till (= cash desk) zaman time tarife timetable (bus/train) ders programı timetable (school) bahşiş tip (money) yorgun tired mek, mak için to (=in order to) e, a, ye, ya to (=a place) kabul etmek to accept varmak to arrive soru sormak to ask cevap vermek to answer çocuk bakıcılığı yapmak to babysit pişirmek to bake banyo yapmak to bathe olma to be yapabilme to be able to, "can" çağrılmak to be called korkmak to be frightened alâkadar olmak to be interested in Page 25 of 33

26 eksik olmak şu, bu fikirde olmak doğru olmak yanlış olmak olmak başlamak yer ayırtmak kırmak getirmek taramak, fırçalamak satın almak kamp etmek taşımak değiştirmek bozmak seçmek temizlemek diş fırçalamak tırmanmak kapatmak, kilitlemek toplamak, koleksiyon yapmak saç taramak gelmek devam etmek pişirmek öksürmek kesmek dans etmek hareket etmek, ayrılmak anlatmak yapmak spor yapmak çizmek içmek kurutmak kazanmak yemek boşaltmak düşmek yedirmek hissetmek formunda olmak gidip getirmek yerini doldurmak doldurmak balık avlamak uçmak yasaklamak dondurmak üstünü değiştirmek giyinmek, soyunmak Page 26 of 33 to be missing to be of the opinion to be right to be wrong to become, get to begin/start to book/ reserve# to break to bring to brush e.g.(hair) to buy to camp to carry/ wear to change (e.g.trains) to change (=money) to choose to clean to clean (teeth) to climb to close (lock) to collect to comb (hair) to come to continue (e.g. studies) to cook to cough to cut to dance to depart to describe to do to do sport to draw to drink to dry up to earn to eat to empty to fall to feed (=pets) to feel to feel like (doing s.th) to fetch to fill (in) (=to fill cup/to fill form) to fill up (=petrol) to fish to fly to forbid (forbidden) to freeze to get changed to get (un)dressed

27 inmek binmek iyi geçinmek tanımak kalkmak vermek yolculuğa çıkmak yürümek dışarıya gitmek yürüyüşe çıkmak dışarıya çıkmak yanından geçmek carşıya gitmek gezmeye çıkmak kayak yapmaya gitmek yatağa gitmek yatmaya gitmek selamlamak ızgara yapmak büyümek nefret etmek almak, sahip olmak banyo yapmak mola vermek istirahat etmek ikindin çayını içmek duş almak meli, malı işitmek ısıtmak yardım etmek uzun yürüyüşe çıkmak vurmak elektrikli süpürgeyle süpürme incitmek ütülemek hafifçe koşmak atlamak bilmek tanımak konmak yaymak önderlik yapmak öğrenmek terketmek ödünç vermek kiralık uzanmak yatmak istemek dinlemek to get off to get on to get on with to get to know to get up to give to go = travel to go = walk to go away to go for a walk to go out to go past (by car/on foot) to go shopping to go sight-seeing to go (ice/roller) skating to go to bed to go to sleep to greet to grill, barbecue to grow (= get bigger) to hate to have to have a bath to have a break to have a rest to have afternoon tea/ coffee to have a shower to have to, "must" to hear to heat to help to hike to hit to hoover/ vacuum clean to hurt (e.g. my arm hurts) to iron to jog to jump to know (facts) to know (people) to land to lay (e.g. table) to lead to learn to leave (place) to lend to let, leave (s.th) to lie (be lying down) to lie down to like (to) to listen to Page 27 of 33

28 yaşamak kalmak kilitlemek bakmak aramak ileriye bakmak kaybetmek sevmek, aşık olmak evlenmek karşılaşmak karşılamak biçmek ihtiyaç duymak teklif etmek açmak ısmarlamak örgütlemek, düzenlemek paket açmak, paketlemek boyamak otopark yapmak parasını ödemek telefon etmek çalmak postalamak uygulama hazırlamak bastırmak itmek çekmek üstüne koymak içine koymak koymak sıraya girmek yağmur yağma kabul etmek, almak kiralamak tamir etmek tekrarlamak dönmek at sürmek fırında pişirmek kürek çekmek koşmak yelkenli ile gitmek biriktirmek görmek satmak göndermek hizmet etmek paylaşmak parlama Page 28 of 33 to live (= be alive) to live (place) to lock (up) to look at to look for to look forward to to lose to love to marry to meet (by intention) to meet = pickup,fetch to mow to need to offer to open to order (e.g. in restaurant) to organise to (un)pack to paint to park to pay (for) to phone to play (e.g.music/ sports/cards etc) to post to practise to prepare to press to push to pull to put (= to lay) to put (inside s.th) (Ger.only) to put, place (e.g. a vase) to queue to rain to receive to rent, hire to repair to repeat to return, come/go back to ride (horse) to roast to row to run to sail to save (=money) to see to sell (out) to send to serve to share to shine

29 alışveriş yapmak bağırmak, haykırmak göstermek ımzalamak şarkı söylemek oturmuş olmak oturmak kayak yapmak uyumak kar yağması konuşmak hecelemek harcamak vakit geçırmek durmak ayağa kalkmak çalıştırmak kalmak geceyi geçirmek vazgeçmek durdurmak durmak ders çalışma güneş banyosu yapmak sörf yapmak süpürmek yüzmek birlikte götürmek kalkmak tatmak test yapmak yazışmak teşekkür etmek atmak tertiplemek antreman yapmak seyahat etmek denemek anlamak kullanmak ziyareet etmek birşey için beklemek uyanmak arzulamak yıkamak bulaşık yıkamak seyretmek tartmak kazanmak rüzgar sörfü yapmak dilemek to shop to shout, scream to show to sign to sing to sit (+ be sitting) to sit down to ski to sleep to snow to speak to spell to spend (=money) to spend (=time) to stand to stand up to start (cars) to stay, remain to stay the night to stop (doing something) to stop (vehicles) to stop(e.g. if walking) to study to sunbathe to surf to sweep to swim to take (with you Ger.) to take off (plane) to taste (e.g. good/bad) to test (exams) to text to thank to throw (away) to tidy up, clear away to train to travel to try (to do s.th) to understand to use to visit to wait for to wake up to want to to wash (o.s.) to wash up to watch to weigh to win to windsurf to wish Page 29 of 33

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS CygnusLanguage.com Brush teeth Comb hair See a movie 4 6 7 8 9 0 4 4 6 7 8 4 6 7 Do homework Go shopping Read a book Get on the bus Get dressed Go to bed Get up Wash hands

Detaylı

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için Can, could, would like to, may. a) can: e bilir, a bilir. can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için kullanırız. Olumlu cümle (can olumlu) cümlede yetenek bildirir. I can speak

Detaylı

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları 5. SINIF My Daily Routine 1. 3. UNIT-1 TEST-1 do you go to school? At 8.30 Sevgi Ýlhan Saati ifade eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A) Where B) Who C) What time D) What 4. A) It's one o'clock.

Detaylı

2. SINIF İNGİLİZCE DERSİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM ÜNİTELERİ VE KONULARI KAPSAYAN TARAMA TESTİ

2. SINIF İNGİLİZCE DERSİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM ÜNİTELERİ VE KONULARI KAPSAYAN TARAMA TESTİ 2. SINIF İNGİLİZCE DERSİ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM ÜNİTELERİ VE KONULARI KAPSAYAN TARAMA TESTİ ÜNİTE 1. WORDS 1. Soru: a. hamburger b. lemonade c. cake 2. Soru: a. zebra b. gorilla c. kangaroo

Detaylı

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE TURKISH THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE 4 0 0 W O R D S T O G E T S T A R T E D I N A N Y L A N G U A G E BY THE FOREIGN LANGUAGE COLLECTIVE Verbs Filler To be Olmak I Ben +ım/im You(single) Sen +sin/sın He/She/It

Detaylı

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock. diyalogda boş bırakılan yere 1 uygun düşen seçeneği işaretleyiniz. seçeneklerden hangisi verilen 5 cümle ile aynı anlamı taşımaktadır? What time is it? =... A:... time is it? B: It s three o clock. A)

Detaylı

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) He is having an exam on Wednesday. (Çarşamba günü sınav oluyor-olacak.) Mary is spending

Detaylı

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması Hazırlayan Özel Eğitim Öğretmeni gökkubbede hoş bir seda bırakmak adına ÖNSÖZ İşitme engelli öğrencilerin kelime dağarcıklarının yetersizliği

Detaylı

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf Konuşma balonunda boş bırakılan yere 1 hangi seçenek gelmelidir? 5 Resimdeki öğretmen öğrencilerine ne söylemiş olabilir?... at the board!...! A) Read B) Write C) Sing D) Look A) Please come in. B) Quiet,

Detaylı

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Let s, Shall we, why don t Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Yes, let s. Evet haydi oynayalım. No, let s not. Hayır, oynamayalım.

Detaylı

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 2... 3 Lesson Three - Ders 3:... 3... 3 Lesson Four - Ders 4:... 4... 4 Lesson Five - Ders 5:... 4... 4 Lesson Six - Ders 6:... 5... 5

Detaylı

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. Olumlu cümle I must go: Gitmeliyim. (Ben böyle istemiyorum) He must

Detaylı

Ünite 5. Hungry Planet. Ortak Dersler. İngilizce II. Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

Ünite 5. Hungry Planet. Ortak Dersler. İngilizce II. Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ Hungry Planet Ünite 5 Ortak Dersler İngilizce II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 5 HUNGRY PLANET Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 5.1. KEY VOCABULARY... 3 5.2. COUNTABLE & UNCOUNTABLE NOUNS

Detaylı

M.E.B. ENG-4 Ünite-2 STUDENTS-4 UNIT-2 My Classroom ( Sınıfım ) Classroom Language ( Sınıf Dili )

M.E.B. ENG-4 Ünite-2 STUDENTS-4 UNIT-2 My Classroom ( Sınıfım ) Classroom Language ( Sınıf Dili ) 1 M.E.B. ENG-4 Ünite-2 STUDENTS-4 UNIT-2 My Classroom ( Sınıfım ) Classroom Language ( Sınıf Dili ) FUNCTIONS ( FALİYETLER ) Asking for and giving information about classroom object ( Sınıftaki nesneler

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI 2015-2016 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 2015-2016 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 İNGİLİZCE Adı ve Soyadı :... Sınıfı :... Öğrenci Numarası :... SORU SAYISI : 20 SINAV

Detaylı

UNIT 2 YUMMY BREAKFAST BOOKLETS

UNIT 2 YUMMY BREAKFAST BOOKLETS UNIT 2 YUMMY BREAKFAST BOOKLETS CygnusLanguage.com . SINIF "YUMMY BREAKFAST" Sayfa 19 4 Some 1 Yummy Lezzetli 5 Of course 2 Breakfast Kahvaltı Nutritious 3 Get up Uyanmak 7 Useful 4 Have breakfast Kahvaltı

Detaylı

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir? NG L ZCE 4. S n f Adı - Soyadı:... Numarası:... Sınıfı:... TALKING ABOUT CLASSROOM RULES, GREETINGS, SUBJECT PRONOUNS Test 1 1. 5. Good night Ahmet. Good night Mehmet. Bu konuflman n geçti i resim afla

Detaylı

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: Nerelerde Kullanılır: 1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: My father is going to buy me a bike. (Babam bana bisiklet alacak.) The teachers are

Detaylı

Prepositions of place and direction. Yer ve yön gösteren edatlar. (ilgeçler) Where is Mary? Mary nerede? She is in the kitchen. O mutfakta.

Prepositions of place and direction. Yer ve yön gösteren edatlar. (ilgeçler) Where is Mary? Mary nerede? She is in the kitchen. O mutfakta. Prepositions of place and direction. Yer ve yön gösteren edatlar. (ilgeçler) Where is Mary? Mary nerede? She is in the kitchen. O mutfakta. She is at work. O iş yerinde. Konum belirten edatlar in : içinde

Detaylı

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 3... 3 Lesson Three - Ders 3:... 4... 4 Lesson Four - Ders 4:... 5... 6 Lesson Five - Ders 5:... 6... 7 Lesson Six - Ders 6:... 7... 8

Detaylı

How many - How much - some - any- a few - much - a little - only a few - a lot of

How many - How much - some - any- a few - much - a little - only a few - a lot of Countable Uncountable Nouns How many+ çoğul isim+ are there..? Kaç tane vardır? (sayılabilen isimlerle) How much + tekil isim+ is there..? Ne kadar vardır? (sayılamayan isimlerle) Sayılabilen isimlerin

Detaylı

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 6

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 6 UNIT 6 A There Is / There Are 2 B Countable and Uncountable Nouns 3 C How Much / How Many 5 D Some / Any / A Few / A Little / A Lot Of 6 Yabancı Dil 1 WEEK 10 & WEEK 11 2015, Tekirdağ UNIT 6 A) THERE IS

Detaylı

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION 1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:

Detaylı

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Reading (Okuma) Jason is more active than Kevin in the class. ( Jason sınıfta Kevin den daha aktif.) This cellphone is cheap, but that one is cheaper.

Detaylı

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Ders 33: Yakın gelecekten bahsederken be going to, be + verb~ing kalıplarının soru zamiri formları Reading (Okuma)

Detaylı

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz.

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 6* 1. Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz. Hello. I am Cheng. I am from China.? Hello, Cheng. I am Nathalie. I am from France. A) Are you French? B)

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? TEST - 1 (2011-2012) 6., 7. ve 8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun düşen

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routine (Hergün yaptığım şeyler) Ünite Sözlüğü - Kelime Listesi afternoon: öğlen and:

Detaylı

mum dad grandpa grandma cousin aunt uncle boy girl man woman

mum dad grandpa grandma cousin aunt uncle boy girl man woman mum dad grandpa grandma cousin aunt uncle boy girl man woman Stick your family picture in the frame and say This is my mum. This is my dad. This is my.. Bir aile fotoğrafınızı çerçevenin içine yapıştırın

Detaylı

Students can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek get: almak, sahip olmak, erişmek

Students can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek get: almak, sahip olmak, erişmek MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 1. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ 1. NEW YORK UNIVERSITY New York University is in Greenwich Village. in: içinde, -de/da Village: köy, kasaba New York Üniversitesi Greenwich kasabasındadır.

Detaylı

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 19: What. Ders 19: Ne Lesson 19: What Ders 19: Ne Reading (Okuma) What is it? (O nedir?) What is your name? (İsmin nedir?) What is the answer? (Cevap nedir?) What was that? (O neydi?) What do you want? (Ne istersin?) What did

Detaylı

5. S n f. I m German. Konuflmay tamamlayan soru afla - dakilerden hangisidir? I m from. I m. A) How old are you? B) Where are you from?

5. S n f. I m German. Konuflmay tamamlayan soru afla - dakilerden hangisidir? I m from. I m. A) How old are you? B) Where are you from? NG L ZCE 5. S n f Adı - Soyadı:... Numarası:... Sınıfı:... TALKING ABOUT PERSONAL QUALITIES, COUNTRIES, NATIONALITIES, CITIES, GEOGRAPHICAL FEATURES Test 1 1. 4. I m German. I m from. I m. Konuflmay tamamlayan

Detaylı

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble. Unıt 1 3 1 VOCABULARY LIST arrive : varmak, ulaşmak late : geç brush : fırçalamak leave : ayrılmak, terk etmek call : çağırmak, adlandırmak listen : dinlemek cartoon : çizgi film live : yaşamak chat :

Detaylı

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ State Of The Art Part I Ünite 8 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 8 STATE OF THE ART PART I Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 8.1. BE GOING TO... 3 8.1.1. FUNCTIONS

Detaylı

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?) Birinci tekil ve çoğul şahıs zamirleriyle (I-WE) kullanılır. Gelecek zamanın yardımcı fiili olmasının yanısıra, MODAL yardımcı olarak fikir sorma veya teklif ifade eder. Ayrıca kesin kararlılık, tehdit

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 UNIT 2 SINIF İÇİ TARAMA TESTİ Diyalogu tamamlayan ifade hangisidir? Henry: That's my money.i don t want to give it to you. Martin:...! Don t be so stingy. Diyalogda boşluğu en iyi tamamlayan

Detaylı

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...

Detaylı

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They İsteklilik (willingness), kararlılık (determination), istek (request) ikram - teklif (offer), red (refusal) ve geçmişte alışkanlık (habit in the past) ifade eder. A WILLINGNESS - DETERMINATION (isteklilik

Detaylı

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog) Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and

Detaylı

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma Recap Çoğullar ler If the final vowel is a, ı, o or u, then use lar. limonlar, çocuklar If the final vowel is e, i, ö or ü, then use ler. zeytinler, ekmekler This, That, These and Those bu this bu limon

Detaylı

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ VİZE SORULARI YABANCI DİL l Sipariş ve Bilgi İçin : ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA www.zaferfotokopi.com

Detaylı

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ Hungry Planet Part 2 Ünite 6 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 6 HUNGRY PLANET PART 2 Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 6.1. QUANTIFIERS (MIKTAR BELIRTEN KELIMELER)...

Detaylı

UNIT 21. After. Live. sonra. yerleşmek, oturmak Always. Monday. her zaman. Pazartesi Arrive. Neighborhood. mahalle Before. varmak. Never.

UNIT 21. After. Live. sonra. yerleşmek, oturmak Always. Monday. her zaman. Pazartesi Arrive. Neighborhood. mahalle Before. varmak. Never. UNIT 21 After sonra Live yerleşmek, oturmak Always her zaman Monday Pazartesi Arrive varmak Neighborhood mahalle Before önce Never asla Both her ikisi de Often sık sık Brush teeth dişleri fırçalamak Paint

Detaylı

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad): Gelecek zamanın (Future Tense) yardımcı fiili olarak kullanılmasının yanısıra Modal Yardımcı olarak İSTEKLİLİK (WILLINGNESS), PROMISE (Vaad) POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram), STRONG DETERMINATION

Detaylı

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Reading (Okuma) Walk on this road. (Bu yoldan yürü.) Write an email to me. (Bana bir e-posta yaz.) Dance on the stage! (Sahnede dans et!) Good night,

Detaylı

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) We use it to express a future decision, intention, or plan made before the moment of speaking (Konuşma anından daha önce düşünülmüş kararlar,

Detaylı

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN Şekiller Shapes Daire-Circle Kare-Square Üçgen-Triangle Çocuğa Sorunuz: Türkçe-İngilizce Kare ne demek? What does kare mean? İngilizce-Türkçe What does square

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. SBS PRACTICE TEST 2 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. 3. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcükleri seçiniz I am your true friend Mehmet. A true friend

Detaylı

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ A Real Achievement Ünite 9 Ortak Dersler YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 9 A REAL ACHIEVEMENT Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 9.1. SPORTS AND PASTIMES... 3 9.2. CAN-CAN T... 5 9.2.1. Uses of

Detaylı

Travel Getting Around

Travel Getting Around - Location Kayboldum. Not knowing where you are Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz? Asking for a specific location on a map ı nerede bulurum? Asking for a specific... bir banyo?... bir

Detaylı

DECEMBER 6 YRS

DECEMBER 6 YRS 2016 2017 DECEMBER 6 YRS Vocabulary to practise in DECEMBER! Christmas tree (Yeni yıl ağacı), Santa Claus (noel baba), bell (zil),deer (geyik), sleigh (kızak), banana (muz), apple (elma), orange (portakal),

Detaylı

Ünite 6. Hungry Planet II. Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE. Okutman Hayrettin AYDIN

Ünite 6. Hungry Planet II. Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE. Okutman Hayrettin AYDIN Hungry Planet II Ünite 6 Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE Okutman Hayrettin AYDIN 1 Ünite 6 HUNGRY PLANET II Okutman Hayrettin AYDIN İçindekiler 6.1. QUANTIFIERS (MIKTAR BELIRTEN KELIMELER)... 3 6.1.1.

Detaylı

A mysterious meeting. (Esrarengiz bir toplantı) Turkish. List of characters. (Karakterlerin listesi) Khalid, the birthday boy

A mysterious meeting. (Esrarengiz bir toplantı) Turkish. List of characters. (Karakterlerin listesi) Khalid, the birthday boy (Esrarengiz bir toplantı) List of characters (Karakterlerin listesi) Khalid, the birthday boy (Halit, doğum günü olan oğlan) Leila, the mysterious girl and phone voice (Leyla, esrarengiz kız ve telefon

Detaylı

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Reading (Okuma) I hope you will visit me one day. ( Umuyorum bir gün beni ziyaret edeceksin ) I think your sister will like that cellphone. ( Bence kız

Detaylı

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki 8. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Another Brick in the Wall (Duvardaki Bir Başka Tuğla) Pink Floyd We don't need no education Need: İhtiyaç duymak Education: Eğitim İhtiyacımız yok, eğitime hayır

Detaylı

JUNIOR KINDERGARTEN İSTEK Private Barış Kindergarten Newsletter December 2013 Age 5

JUNIOR KINDERGARTEN İSTEK Private Barış Kindergarten Newsletter December 2013 Age 5 JUNIOR KINDERGARTEN İSTEK Private Barış Kindergarten Newsletter December 2013 Age 5 The subjects that will be covered in the month of December are as follows: Week 1: Revision: occupations. Places of work:

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

Merhabalar, Rahat İngilizce başlangıç seti, 2. Bölüm Extra Dersine hoş geldiniz. Bu dersimizde, mini hikayemizdeki cümlelerin Türkçe anlamlarını öğreneceğiz. Haydi başlayalım. There is a woman. Her name

Detaylı

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3* SBS PRACTICE TEST 3 1. Konuşma balonunda sorulan soruya karşılık resme göre verilebilecek doğru yanıt hangi seçenektedir? What s Bob doing now? 3. Verilen cümledeki boşluğa tamamlayan ifadeyi seçeneklerden

Detaylı

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. 1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. for 1. I am taking some books. a. hers b. her c. to her d. she 1. bottle

Detaylı

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend. 1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is 1. This is girlfriend. a. hers b. to him c. of her d. his 1. There are people

Detaylı

1. A lot of; lots of; plenty of

1. A lot of; lots of; plenty of a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty

Detaylı

Lesson 12 Personal Appearance Kişisel Görünüm

Lesson 12 Personal Appearance Kişisel Görünüm Lesson 12 Personal Appearance Kişisel Görünüm This lesson will introduce you to: - Physical features (hair color, weight, height, etc.) - Articles of clothing - Colors - Description of a person s physical

Detaylı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be) İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she

Detaylı

MY TOWN TEST. 9. Jack lives in a sweet town with his parents.

MY TOWN TEST. 9. Jack lives in a sweet town with his parents. MY TOWN 9. Jack lives in a sweet town with his parents. 7. Mum Who will come, mum? Mum He likes his town because it s green and quiet. His house is just opposite a pharmacy. It s between a library and

Detaylı

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI EKİM 12-1 EKİM 201 UNIT 1 WHEEL OF FORTUNE EYLÜL 28 EYLÜL -09 EKİM 2015 2015 201 ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ LENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI 4 2 Asking for permission Giving

Detaylı

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)

Detaylı

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1 MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1 1. Konuşma balonundaki cümleyi doğru tamamlayan sözcüğü seçiniz 3. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz. We have got flowers

Detaylı

ساعة منبهة مطفأة السجائر شرفة برنس حمام سرير مفرش سرير مائدة سرير حجرة النوم خادم الفندق مقعد طويل بطانية

ساعة منبهة مطفأة السجائر شرفة برنس حمام سرير مفرش سرير مائدة سرير حجرة النوم خادم الفندق مقعد طويل بطانية HOTELDE AT THE HOTEL يف الفندق Alarmlı saat küllük balkon Banyo havlusu, bornos Yatak Yatak örtüsü Yatak sofrası Yatak odası Belboy, otel hizmetçisi bank Battaniye Kasiyer, veznedar şamdan Duvar saati

Detaylı

Sick at school. (Okulda hasta) Turkish. List of characters. (Karakter listesi) Leila, the sick girl. Sick girl s friend. Class teacher.

Sick at school. (Okulda hasta) Turkish. List of characters. (Karakter listesi) Leila, the sick girl. Sick girl s friend. Class teacher. (Okulda hasta) List of characters (Karakter listesi) Leila, the sick girl Sick girl s friend Class teacher Nurse (Leyla, hasta kız) (Hasta kızın arkadaşı) (Sınıf öğretmeni) (Hemşire) Girl with bike rider

Detaylı

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?

Detaylı

TOO ENOUGH. Aşırı, çok fazla yeterli, yeterince, yeteri kadar

TOO ENOUGH. Aşırı, çok fazla yeterli, yeterince, yeteri kadar TOO ENOUGH Aşırı, çok fazla yeterli, yeterince, yeteri kadar TOO aşırı, çok fazla Difficult Too difficult Too difficult to answer Too difficult to imagine Too difficult to think Zor aşırı zor (yapılamayacak

Detaylı

SİMPLE COFFEE BREAK MENU I Gün Boyu Masalarda All Day Tables service

SİMPLE COFFEE BREAK MENU I Gün Boyu Masalarda All Day Tables service SİMPLE COFFEE BREAK MENU I Gün Boyu Masalarda All Day Tables service 6 çeşit tuzlu kurabiye 6 kinds of salted cookies 6 çeşit tatlı kurabiye 6 kinds of sweet cookies Karışık Kokteyl Çerez Mixed Cocktail

Detaylı

Close? Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean! A) B)

Close? Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean! A) B) Ad : Soyad : S n f : Nu. : Okulu :. NG L ZCE School Life, Rules, Stationery Physical Education 3. Close? TEST 33 Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean!

Detaylı

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler 6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı Kelime Bilgisi activities : etkinlikler activity : etkinlik after dinner : akşam yemeğinden sonra after school : okuldan sonra after school activities

Detaylı

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 2... 3 Lesson Three - Ders 3:... 3... 4 Lesson Four - Ders 4:... 4... 5 Lesson Five - Ders 5:... 5... 6 Lesson Six - Ders 6:... 6... 7

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI 2016-2017 DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 2016-2017 DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 İNGİLİZCE Adı ve Soyadı :... Sınıfı :... Öğrenci Numarası :... SORU SAYISI : 20 SINAV SÜRESİ : 40 Dakika

Detaylı

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE Does he go to the theater? O tiyatroya gider mi? ÖRNEK CÜMLELER VE KALIPLAR Yes, he goes to the theater. Evet, o tiyatroya gider. Do you like swimming? Yüzmeyi sever misin?

Detaylı

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» «Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan

Detaylı

DERS YILI 4.SINIF 1. SEVİYE TESPİT SINAVI 13 OCAK 2016 ÇARŞAMBA. Sınıf :... Süre : 90dk. 2.OTURUM SORU KİTAPÇIĞI MATEMATİK İNGİLİZCE

DERS YILI 4.SINIF 1. SEVİYE TESPİT SINAVI 13 OCAK 2016 ÇARŞAMBA. Sınıf :... Süre : 90dk. 2.OTURUM SORU KİTAPÇIĞI MATEMATİK İNGİLİZCE Kitapçığı 2015-2016 DERS YILI 4.SINIF 1. SEVİYE TESPİT SINAVI 13 OCAK 2016 ÇARŞAMBA Adı Soyadı:... Not:... Sınıf :... Süre : 90dk. 2.OTURUM SORU KİTAPÇIĞI MATEMATİK İNGİLİZCE GENEL AÇIKLAMA TÜRKÇE- SOSYAL

Detaylı

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları Lesson 67: Tag Questions Ders 67: Etiket Soruları Reading (Okuma) You will come with us, won t you? (Sen bizimle geleceksin, değil mi? ) The water is cold, isn t it? (Su soğuk, değil mi?) You really like

Detaylı

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak Lesson 24: Prepositions of Time (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları Zaman Edatlarını Kullanmak Reading (Okuma) I was born in 2000. ( 2000 de doğdum) We work in the garden in

Detaylı

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman Lesson 20: Where, when Ders 20: Nerede, ne zaman Reading (Okuma) Where is the City Hall? (Belediye binası nerede?) Where are you now? (Şu an neredesin?) Where is he working? (Nerede çalışıyor?) Where did

Detaylı

UNIT 5 AT THE FAIR BOOKLETS

UNIT 5 AT THE FAIR BOOKLETS www.cygnuslanguage.com UNIT 5 AT THE FAIR BOOKLETS CygnusLanguage.com www.cygnuslanguage.com. SINIF AT THE FAIR Sayfa 47 Sayfa 54 1 Fair Panayır 1 Ticket Bilet 2 Surprised Şaşırmış 2 Buy Satın almak 3

Detaylı

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5.

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5. UNIT 1 A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5 Yabancı Dil 1 WEEK 1 & WEEK 2 2015, Tekirdağ UNIT 1 A) SUBJECT PRONOUNS (KİŞİ ZAMİRLERİ) We use subject pronouns when the

Detaylı

TEST. kar daki resimde di italolarak ea a dakilerden. parents every morning. hangisidir?

TEST. kar daki resimde di italolarak ea a dakilerden. parents every morning. hangisidir? 5 SNF ingilizce 5 ) Do al say lar kar la t r l rken ) Sorularda y l k onluk nce say lar n en b y k basama na bak l r birlik s ralamas kar k verilebilir dikkat et TEST 1 ve parents every morning kar daki

Detaylı

DENEME SINAVLARI. www.dilkoyayincilik.com

DENEME SINAVLARI. www.dilkoyayincilik.com DENEME SINAVLARI Tüm hakkı saklıdır. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince yayıncının yazılı izni olmaksızın bu kitabın tamamı veya bir kısmı elektronik ortam dahil kopya

Detaylı

DERS YILI 4.SINIF 1.SEVİYE TESPİT ve SIRALAMA SINAVI. Sınıf :... Tarih: 26/12/2015 II.OTURUM SORU KİTAPCIĞI MATEMATİK VE İNGİLİZCE SORULARI

DERS YILI 4.SINIF 1.SEVİYE TESPİT ve SIRALAMA SINAVI. Sınıf :... Tarih: 26/12/2015 II.OTURUM SORU KİTAPCIĞI MATEMATİK VE İNGİLİZCE SORULARI Kitapçığı 2014-2015 DERS YILI 4.SINIF 1.SEVİYE TESPİT ve SIRALAMA SINAVI Adı Soyadı:... Not:... Sınıf :... Tarih: 26/12/2015 Süre: 90 dk. II.OTURUM SORU KİTAPCIĞI MATEMATİK VE İNGİLİZCE SORULARI GENEL

Detaylı

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much QUANTIFIERS (2) BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ İÇİNDEKİLER Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much HEDEFLER YABANCI DİL I Bu ünitede amaçlanan kazanımlar;

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR Ders Adı : Yabancı Dil-1 Sınav Türü : Bütünleme WWW.NETSORULAR.COM Sınavlarınızda Başarılar Dileriz... Yabancı Dil I A A DİKKAT! 1. Bu testte

Detaylı

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. SARGIN YAYINCILIK REFLECTIONS Sevgili Öğrenciler, Reflections 8. Sınıf İngilizce Soru Bankası, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından

Detaylı

Seyahat Etrafı Dolaşma

Seyahat Etrafı Dolaşma - Yer Kayboldum. Nerede olduğunu bilmeme Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz? Haritada belli bir sorma ı nerede bulurum? Belli bir hakkında sorma I am lost. Can you show me where it is

Detaylı

Seyahat Etrafı Dolaşma

Seyahat Etrafı Dolaşma - Yer I am lost. Nerede olduğunu bilmeme Can you show me where it is on the map? Haritada belli bir sorma Where can I find? Belli bir hakkında sorma Kayboldum. Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir

Detaylı

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim: 1 You mustn't smoke here. It's dangerous. (Burada sigara içmeniz yasaktır. Tehlikelidir.) 2 We mustn't park our car here. There's no-parking sign. (Arabanızı buraya park etmemiz yasak. Park edilmez işareti

Detaylı

Türkçe Öğreniyorum. Ders Kitabı

Türkçe Öğreniyorum. Ders Kitabı 1 Türkçe Öğreniyorum 1 DERS KİTABI 1. ÜNİTE Tanışalım 9-22 Konu / Dil Bilgisi Alfabe Dinleme Okuma Selam Nasılsın? Konuşma Yazma Sen de Söyle Senin Adın Ne? 2. ÜNİTE Sınıfımız 23-36 Konu / Dil Bilgisi

Detaylı

Sports. A Real Achievement

Sports. A Real Achievement A Real Achievement Sports 2 Surfing: sörf Jogging: jogging Tennis: tenis Judo: judo Gymnastics: jimnastik Pilates: pilates Basketball: basketbol Golf: golf Climbing: dağcılık Football: futbol Horse riding:

Detaylı

STAR STAR DİLKO YAYINLARI KONU ANLATIMLI YARDIMCI KİTAP MODERN ENGLISH AKILLI İNGİLİZCE DEFTERİ

STAR STAR DİLKO YAYINLARI KONU ANLATIMLI YARDIMCI KİTAP MODERN ENGLISH AKILLI İNGİLİZCE DEFTERİ STAR www.dilkoyayincilik.com Tüm hakkı saklıdır. 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince yayıncının yazılı izni olmaksızın bu kitabın tamamı veya bir kısmı elektronik ortam

Detaylı

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Lesson 31: Interrogative form of Will Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Reading (Okuma) Will it be sunny tomorrow? (Yarın güneşli mi olacak?) Will you lend her the car? (Arabayı ödünç verecek misin?)

Detaylı