GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI DEKORATİF ÜRÜNLER EĞİTİMİ BİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI DEKORATİF ÜRÜNLER EĞİTİMİ BİLİM DALI"

Transkript

1 GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI DEKORATİF ÜRÜNLER EĞİTİMİ BİLİM DALI ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ NDEKİ MADENİ TAKILAR YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Nesrin SEZGİN Ankara Ocak, 2014

2 GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI DEKORATİF ÜRÜNLER EĞİTİMİ BİLİM DALI ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ NDEKİ MADENİ TAKILAR YÜKSEK LİSANS TEZİ Nesrin SEZGİN Danışman: Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI Ankara Ocak, 2014

3 JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI Nesrin Sezgin e ait Anadolu Medeniyetler Müzesi ndeki Madeni Takılar başlıklı tezi Tarihinde, jürimiz tarafından Dekoratif Ürünler Eğitimi Bilim Dalı nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı Soyadı imza Başkan : Prof. Dr. Mediha GÜLER Üye : Prof. Dr. Nuran KAYABAŞI Üye :(Tez Danışmanı) Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI i

4 ÖNSÖZ El sanatları insanların süslenme ihtiyacından doğmuştur. İlk çağlarda insanlar süslenmek için hayvan kemiklerini, taşları ve ağaçları kullanırken daha sonraları maden işçiliğinin başlaması ile beraber tunç, altın ve gümüş gibi değerli madenler kullanılarak üretime başlamışlardır. El sanatları içerisinde maden sanatları önemli bir yere sahiptir. Madenler insanoğlu tarafından çok eski yıllardan beri kullanılan materyallerdir. Gerek günlük kullanım eşyası, gerekse takı olarak madenler, insanoğlunun her zaman dikkatini çekmiş ve yaşamında önemli bir yere sahip olmuştur. Takı insanların, daha çok kadınların doğasında bulunan güzel görünmek, süslenmek amacıyla taktıkları objelerdir. Kadınların güzelliklerine güzellik katma arzusu takı sanatının gelişmesine katkı sağlamıştır. Tarihin ilk çağlarında, birbirlerinden kopuk yaşayan insan toplulukları arasında bile, takı takma arzusu farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. Bu topluluklar birleşip, ilk yerleşim bölgelerinde bir araya geldiklerinde, her toplum kendi tarz ve stilini diğer topluluğa aktarmıştır. Geçmişte yapılan takıların günümüze ulaşmasında müzeler önemli bir yere sahiptir. Bu araştırmada Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde bulunan madeni takılar hakkında bilgilere yer verilmiştir. Bu araştırmanın konusunun belirlenmesinden itibaren yönlendiren ve yardımlarını esirgemeyen danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI ya, Anadolu Medeniyetler Müzesi Arkeologlarından Okan CİNEMRE ve aileme yardımlarından dolayı teşekkür ederim. Nesrin SEZGİN Ocak, 2014 ii

5 ÖZET ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ NDEKİ MADENİ TAKILAR SEZGİN, Nesrin Yüksek Lisans, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dekoratif Ürünler Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Meral BÜYÜKYAZICI Ocak-2014,s.196 Bu araştırmanın amacı Ankara İli Anadolu Medeniyetleri Müzesi ndeki madeni takılardan 100 adeti incelenerek teknik, materyal ve motif özelliklerini belirlemek ve bu alanda çalışma yapacak araştırmacılara bilimsel katkıda bulunmak ve geçmişten gelen takılarımızı modern zamana uyarlayarak geçmişin izlerini takılarda yaşatmaktır. Bu araştırmada; Ankara ilinin coğrafi konumu ve tarihçesi, Anadolu medeniyetleri müzesi, el sanatlarının tanımı ve sınıflandırılması, takı ve kuyumculuk sanatı, takı yapımında kullanılan madenler, araçlar, teknikler ve dönem bilgileri hakkında bilgiler verilmiştir. Araştırmada müzede yer alan madeni takıların en fazla İ.M. 3.yüzyıl da olduğu görülmektedir. Araştırma sonucunda incelenen takılarda en fazla altın madenin kullanıldığı görülmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda altının maden olarak geçmişte de önemli olduğunu söylemek mümkündür. Araştırmada elde edilen bilgilere göre, incelenen takılarda en fazla dövme tekniği kullanıldığı görülmektedir. Dövme tekniğinin bilinen en eski tekniklerden biri olduğu hem kaynaklarda hem de incelenen takılarda görülmektedir. iii

6 Araştırmada elde edilen bilgilere göre, incelenen 100 adet madeni takıların çoğunluğunda motif kullanılmadığı görülmektedir. Motif kullanılmış olan takılarda ise bitkisel ve geometrik motiflerin yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir. Anadolu Medeniyetleri Müzesinde yapılan araştırmada elde edilen bilgilere göre, incelenen 100 adet madeni takıların çoğunun küpe takısının olduğu görülmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda küpe takısının yaygın olarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Araştırmada elde edilen bulgulara dayanarak, araştırmacı tarafından ortaya konulan önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimler: Anadolu Medeniyetler Müzesi, Madeni takılar, El sanatları iv

7 ABSTRACT METALLIC ORNAMENTS IN ANATOLIA CIVILIZATIONS MUSEUM SEZGİN, Nesrin Master, Institute of Education Sciences Department of Decorative Products Education Thesis Advisor: Asst. Professor Dr. Meral BÜYÜKYAZICI January , p.196 The aim of this research is investigating 100 metallic ornaments in Anatolia Civilizations Museum, identifying technical, material and pattern features of them, aiding people who want to study in this field and perpetuating trace of the past in future ornaments by adapting the ornaments coming from the past to the future. In this research; the information about geographical location and history of the Ankara city, Anatolia Civilizations museum, definition and history of handcrafts, jeweler art and ornament, the metals used in ornaments, the tools used in ornaments, the technics used in ornaments and epoch information of the metallic ornaments in Anatolia Civilizations Museum is given. From the research, the investigated products from the B.C. 3. y.y are the most common metallic ornaments as observed in the museum. According to information obtained from the research, the gold metallic is mostly used inside the investigated products. According to information obtained from the research, it is seen that the most of the investigated products are processed using forging technique. It can be seen from both sources and investigated ornaments that the forging technique has been one of the oldest techniques. v

8 According to information obtained from the research, the investigated 100 products are mostly without pattern features. In some ornaments, both two types of patterns are seen to be used. According to information obtained from the research at the Anatolian Civilizations Museum, the earing ornament is the mostly found ornament inside the 100 investigated products. According to evidence obtained from the research, the suggestions from the research are featured. Key Words : Anatolia Civilization Museum, Metallic ornaments, Handcrafts vi

9 İÇİNDEKİLER JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI i ÖNSÖZ....ii ÖZET....iii ABSTRACT....v İÇİNDEKİLER....vii TABLOLAR LİSTESİ.....xi ŞEKİLLER LİSTESİ xii BÖLÜM I 1. GİRİŞ 1.1.Problem Amaç Önem Varsayımlar Sınırlılıklar Tanımlar BÖLÜM II 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Ankara nın Coğrafi Konumu ve Tarihçesi Müzecilik ve Arkeoloji Müzeleri Anadolu Medeniyetler Müzesi Anadolu Medeniyetleri Müzesinde Bulunan Eserlerin Dönemleri Paleolitik (Yontma Taş) Çağ Neolitik (Cilalı Taş) Çağ Kalkolitik (Bakır Taş) Çağ Eski Tunç (Maden) Çağı Asur Ticaret Kolonileri Çağı Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı Firig Krallığı vii

10 Geç Hitit Krallığı Urartular Krallığı Lidya Dönemi Anadolu Medeniyetleri Müzesinde Bulunan Madeni takıların Dönem Bilgileri El Sanatlarının Tanımı ve Sınıflandırılması Takı ve Kuyumculuk Sanatı Takı Yapımında Kullanılan Madenler Altın Gümüş Bronz(Tunç) Bakır Demir Elektrum Platin Takı Çeşitleri Baş Takıları Diadem, Taç Küpe Saç Takıları Hızma Boyun Takıları Kolye Pandantif Gerdanlık(Boyunluk) El, Kol, ve Ayak Bileği Takıları Yüzük Bilezik Halhal Pazubent Giysi Takıları Aplik Broş İğne 33 viii

11 Kemer Ölü Takıları Ağız ve Göz Bantları Kulak Tıkaçları Takı Yapımında Kullanılan Araçlar Ahşap Çalışma Tezgahı Amanyant Eldiven Büyüteç Çekiç Çift Eğe Eritme Fırını Eritme Potası Heştek Kargaburun Kaynak Aygıtı Levha Haddeleri Makas Mengene Mikrometre Örs Pense Tahta Tokmak Terazi Testere Takı Yapımında Kullanılan Teknikler Döküm Tekniği Dövme Tekniği Çalma ve Kazıma Tekniği Güherse (damlatma) Tekniği Kabartma (Repousse) Tekniği Telkâri (Filigre) Tekniği Ajur Tekniği Savat Tekniği.48 ix

12 Kakma Tekniği Yaldızlama (Kaplama) Tekniği Mine Tekniği Kameo Tekniği Zincir Tekniği Takı Öğelerinin Birleştirilmesinde Kullanılan Teknikler Lehim Kaynak Perçinleme İLGİLİ ARAŞTIRMALAR.54 BÖLÜM III 3.YÖNTEM Araştırmanın Modeli Evren ve Örneklem Verilerin Toplanması Verilerin Analizi 59 BÖLÜM IV 4. BULGULAR VE YORUMLAR Bilgi Formları Tablolar Tasarımlar 167 BÖLÜM V 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuç Öneriler KAYNAKÇA 186 EKLER.194 EK x

13 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: Araştırmada incelenen takıların dönemlerinin dağılımı 163 Tablo 2 : Araştırmada incelenen takılarda kullanılan madenlerin dağılımı.164 Tablo 3 : Araştırmada incelenen takıların yapım tekniklerinin dağılımı.164 Tablo 4 : Araştırmada incelenen takıların motif özelliklerinin dağılımı.165 Tablo 5 : Araştırmada incelenen takı çeşitlerinin dağılımı..165 xi

14 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Ankara İl Haritası 8 Şekil 2: Anadolu Medeniyetleri Müzesi. 10 Şekil 3: Anadolu Medeniyetleri Müzesi Planı 11 Şekil 4: Diadem, taç 29 Şekil 5: Küpe...29 Şekil 6 : Saç takısı...30 Şekil 7 : Hızma...30 Şekil 8 : Kolye 30 Şekil 9: Pandantif...31 Şekil 10 : Gerdanlık 31 Şekil 11: Yüzük..31 Şekil 12: Bilezik.32 Şekil 13: Halhal..32 Şekil 14 : Pazubent. 32 Şekil 15: Aplik Şekil 16 : Broş Şekil 17 : İğne Şekil 18 : Kemer Şekil 19 : Ağız ve göz bandı Şekil 20 : Kulak tıkaçları Şekil 21 : Ahşap çalışma tezgahı Şekil 22 :Amanyant eldiven Şekil 23 : Büyüteç...36 Şekil 24 : Çekiç..36 Şekil 25 : Çift..37 Şekil 26 : Eğe..37 Şekil 27 : Eritme fırını Şekil 28 : Eritme Potası Şekil 29 : Heştek Şekil 30 : Kargaburun. 38 Şekil 31 : Kaynak aygıtı.. 39 Şekil 32 : Levha haddeleri.. 39 xii

15 Şekil 33 : Makas Şekil 34 : Mengene Şekil 35 : Mikrometre...40 Şekil 36 : Örs. 41 Şekil 37 : Pense. 41 Şekil 38 : Tahta tokmak Şekil 39 : Terazi Şekil 40 : Testere...42 Şekil 41 : Döküm tekniği...43 Şekil 42 : Dövme tekniği Şekil 43 : Çalma ve kazıma tekniği Şekil 44 : Güherse tekniği Şekil 45 : Kabartma tekniği.45 Şekil 46 : Telkâri tekniği.47 Şekil 47 : Ajur tekniği.48 Şekil 48 : Savat tekniği Şekil 49 : Kakma tekniği Şekil 50 : Kalıp baskı Şekil 51 : Kaplama tekniği Şekil 52 : Mine tekniği Şekil 53 : Kameo tekniği Şekil 54 : Zincir tekniği Şekil 55 : Taç..61 Şekil 56 : Taç..62 Şekil 57 : Taç..63 Şekil 58 : Taç..64 Şekil 59 : Taç..65 Şekil 60 : Küpe Şekil 61 : Küpe...67 Şekil 62 : Küpe Şekil 63 : Küpe...69 Şekil 64 : Küpe Şekil 65 : Küpe Şekil 66: Küpe xiii

16 Şekil 67 : Küpe Şekil 68 : Küpe Şekil 69 : Küpe Şekil 70 : Küpe Şekil 71 : Küpe Şekil 72 : Küpe Şekil 73 : Küpe Şekil 74 : Küpe Şekil 75 : Küpe Şekil 76 : Küpe Şekil 77 : Küpe Şekil 78 : Küpe Şekil 79 : Küpe Şekil 80 : Küpe Şekil 81 : Küpe Şekil 82 : Küpe Şekil 83 : Küpe Şekil 84 : Küpe Şekil 85 : Küpe Şekil 86 : Küpe Şekil 87 : Küpe Şekil 88 : Küpe Şekil 89 : Küpe Şekil 90 : Küpe 97 Şekil 91 : Küpe Şekil 92 : Küpe Şekil 93 : Küpe..100 Şekil 94 : Küpe..101 Şekil 95 : Küpe..102 Şekil 96 : Küpe..103 Şekil 97 : Küpe..104 Şekil 98 : Küpe..105 Şekil 99 : Küpe..106 Şekil 100: Küpe xiv

17 Şekil 101 : Küpe..108 Şekil 102 : Küpe..109 Şekil 103 : Küpe..110 Şekil 104 : Küpe..111 Şekil 105 : Küpe..112 Şekil 106 : Küpe..113 Şekil 107 : Küpe..114 Şekil 108 : Küpe..115 Şekil 109 : Küpe..116 Şekil 110 : Küpe..117 Şekil 111 : Küpe..118 Şekil 112 : Küpe..119 Şekil 113 : Küpe..120 Şekil 114 : Küpe..121 Şekil 115 : Küpe..122 Şekil 116 : Küpe..123 Şekil 117: Küpe Şekil 118 : Küpe..125 Şekil 119 : Küpe..126 Şekil 120 : Küpe..127 Şekil 121 : Küpe..128 Şekil 122 : Küpe..129 Şekil 123 : Küpe..130 Şekil 124 : Küpe..131 Şekil 125 : Saç veya giysi tokası ile iğnesi..132 Şekil 126 : Saç veya giysi tokası ile iğnesi Şekil 127 : Saç takısı 134 Şekil 128 : Saç takısı.135 Şekil 129 : Kolye Şekil 130 : Kolye Şekil 131 : Kolye Şekil 132 : Kolye Şekil 133 : Kolye Şekil 134 : Kolye xv

18 Şekil 135 : Kolye..143 Şekil 136 : Kolye..144 Şekil 137 : Kolye. 145 Şekil 138 : Kolye..146 Şekil 139 : Kolye..147 Şekil 140 : Kolye..148 Şekil 141 : Kolye..149 Şekil 142 : Kolye..150 Şekil 143 : Yüzük.151 Şekil 144 : Yüzük.152 Şekil 145 : Bilezik Şekil 146 : Bilezik 154 Şekil 147 : Bilezik 155 Şekil 148 : Bilezik 156 Şekil 149 : Broş 157 Şekil 150 : Broş 158 Şekil 151 : Broş 159 Şekil 152 : Yüzük.160 Şekil 153 : Yüzük.161 Şekil 154 : Yüzük.162 xvi

19 BÖLÜM I 1.GİRİŞ 1.1.Problem El sanatları insanların süslenme ihtiyacından doğmuştur. İlk çağlarda insanlar süslenmek için hayvan kemiklerini, taşları ve ağaçları kullanırken daha sonraları maden işçiliğinin başlaması ile birlikte tunç, altın ve gümüş gibi değerli madenler kullanarak üretime başlamışlardır. El sanatları bir milletin kültürünü temsil etmekte ve tanıtmaktadır. Bu nedenle el sanatları ürünleri de o ülkenin kültürel kimliğinin en canlı ve anlamlı belgeleridir (Doğan, 2010:1). El sanatları fazla sermaye gerektirmeyen basit araçlarla uygulanabilen önemli özelliklere sahiptir. Endüstri artıklarının ekonomik değeri olan ürünler haline dönüştürülmesine olanak sağlar. Bireylere, aileye ve ülke ekonomisine katkıda bulunması bakımından oldukça önemlidir. Milletlerin geleceklerini geçmişlerine bağlayan, kültürü ve kültürü içinde barındıran geleneksel sanatı, o milletin geçmişine ışık tutmakta, günümüzle gelecek kuşaklar arasında bağ kurmada önemli rol oynamaktadır. El sanatları yüzyıllardır büyük bir çeşitlilik içinde insanların duygularını, sanatsal beğenilerini aktarma aracı olmuştur (Arıkan, 2009:1). El sanatları kişinin bilgi ve becerisine dayanan geleneksel karakteri olan, milli sanatı temsil eden ekonomik değer taşıyan bir üretim şeklidir. İnsanların temel ihtiyaçlarını el sanatları yoluyla karşılamış olmaları, el sanatların temelini insanoğlunun var oluşuna kadar götürmektedir. El sanatları tarihin akışı ile birlikte bireyin dolayısıyla toplumun karakterini yansıtacak şekilde, yaratıcı yetenekle birleşerek sanat haline gelmiş ve toplum kültürünün gelişmesinde önemli bir yer edinmiştir. Kişilerin zevk duygu, düşünce ve yaşam tarzlarını yansıtan, yapılışlarında ince bir biçim ve renk anlayışı ile titiz bir işçilik kaygısı hüküm süren el sanatı eserleri bugün geçmişten

20 2 günümüze, günümüzden geleceğe köprü vazifesi gören önemli maddi kültür varlıkları arasında yer almaktadır (Sarıkaya, 2009:1). El sanatları içerisinde maden sanatları önemli bir yere sahiptir. Madenler insanoğlu tarafından çok eski yıllardan beri kullanılan materyallerdir. Gerek günlük kullanım eşyası, gerek aksesuar, gerekse takı olarak madenler insanoğlunun her zaman dikkatini çekmiş ve yaşamına girmiştir. Dayanıklı olması, şekil verilebilir olması, verilen şekli iyi muhafaza etmesi, yenilenebilir ve onarılabilir olması; insanoğlunun kullanıldığı lif, ağaç, toprak ve taş gibi diğer materyallere oranla madenlere büyük bir üstünlük kazandırmıştır (Arlı, 1989:1). Takı insanların, daha çok kadınların doğasında bulunan güzel görünmek, süslenmek amacıyla taktıkları objelerdir. Takılarda; taş, maden, doğa ürünleri ve buna benzer çok çeşitli malzemeler kullanılmaktadır (Gerdan,2007:5). Kadınların güzelliklerine güzellik katma arzusu takı sanatının gelişmesine katkı sağlamıştır. Vücudun çeşitli yerlerine takılan, çeşitli malzeme ve tekniklerle, çeşitli biçimlerde yapılmış olan süs eşyasındır. Tüy, cam, ağaç, hayvan kemikleri, muhtelif madenler ve benzeri madenlerden yapılmış kullanım eşyasına takı denir (Aslan,2009; Şentürk,2007). Takı takmak, insanlığın ilk zamanlarından günümüze kadar süregelen bir alışkanlığı olmuştur. Tarihin ilk çağlarında, birbirlerinden kopuk yaşayan insan toplulukları arasında bile, takı takma arzusu farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. Bu topluluklar birleşip, ilk yerleşim bölgelerinde bir araya geldiklerinde, her toplum kendi tarz ve stilini diğer topluluğa aktarmıştır (Çelikkol,2008:1). Takı, insanın sosyalleşme ve statü sergileme güdüsüyle birleşince, kültürün neredeyse vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Takı, yapıldığı toplumun yaşam biçiminin her zaman bir aynası olmuştur. Bu konuda geçmişte yapılan takıların günümüze kadar gelmesini sağlayan müzelerin önemi göz ardı edilemez. Geçmişten günümüze gelen takıların korunmasında ve saklanmasında da müzelerin önemi büyüktür. Takıların önemi günümüzde hem eğitim hem tasarım alanında giderek artmaktadır. Bu nedenle geçmişte yapılan takıların incelemesi günümüzde yapılan takılarda çalışmalara ışık tutacaktır. Bu doğrultuda araştırmanın problemi Ankara İli

21 3 Anadolu Medeniyetleri Müzesi ndeki madeni takıların incelenmesi problem olarak görülmüştür. 1.2.Amaç El sanatları, bir ülkenin kültürel kimliğini gösteren en önemli mirastır. Bu nedenle el sanatları ürünleri de o ülkenin kültürel kimliğinin en canlı belgeleridir. İnsanların süslenme ihtiyacı el sanatlarının gelişmesine katkı sağlamıştır. Geçmişten günümüze gelen çeşitli el sanatlarından biri olan takı sanatının gelişmesine pek çok uygarlık katkıda bulunmuştur. Takı, yüzyıllar öncesinde yaşayan insanların görev statü ve zenginliğinin bir göstergesi olarak kullanılmıştır. Bu araştırmanın amacı Ankara İli Anadolu Medeniyetleri Müzesi ndeki madeni takılar incelenerek maden, teknik ve motif özelliklerini belirlemek, bu alanda çalışma yapacak araştırmacılara bilimsel katkıda bulunmak ve geçmişten gelen takıları modern zamana uyarlayarak geçmişin izlerini günümüz takılarında yaşatmaktır. Bu genel amaç doğrultusunda araştırma sürecinde şu alt amaçlara cevap aranacaktır. 1. Anadolu medeniyetleri müzesinde bulunan madeni takılarda kullanılan madenler ve ait oldukları dönemler 2. Anadolu medeniyetleri müzesinde bulunan takıların yapım, süsleme teknikleri ve motif özellikleri 3. Anadolu medeniyetleri müzesinde bulunan takıların çeşitleri, 4. Anadolu medeniyetleri müzesinde bulunan takılarda kullanılan motif incelemeleri sonucunda elde edilen verilerin günümüz takı tasarım uygulanmalarıdır. 1.3.Önem Günümüz takı tasarımları, geçmiş dönem takılarından esinlenerek hazırlanmakta, birçok teknik ve malzeme çeşitliliği ile üretilmektedir. Günümüzde önemli bir yere sahip olan takı tasarımının gelişmesinde kültürel birikimlerin ve bilimsel çalışmaların rolü büyüktür. Bu nedenle tarihe tanıklık yapmış takıların tanıtılması ve günümüz takı sanatına örnek olması açısından önemlidir.

22 4 El sanatlar içerisinde önemli bir yeri olan takı sanatının daha iyi tanınması, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ndeki madeni takılarda kullanılan malzeme, teknik, kompozisyon özellikleri açısından incelenmesi, takıların ait oldukları dönemler, bulundukları yöreler, konuyla ilgili yazılı kaynakların taranması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında da bu araştırma önemlidir. 1.4.Varsayımlar 1. Literatür taraması ile elde edilen bilgiler geçerli ve güvenilirdir. 2. Anadolu Medeniyetleri Müzesi ndeki madeni takıların konusunda hazırlanmış envanter bilgileri güvenilirdir. 3. Araştırmada örneklem grubu evreni temsil edebilecek niteliktedir. 1.5.Sınırlılıklar 1. Bu araştırma Anadolu Medeniyetleri Müzesinde bulunan 100 adet madeni takı ile sınırlıdır. 2. Bu araştırma 15 adet takı tasarımı ile sınırlıdır. 3. Bu araştırma Türkçe kaynaklar ile sınırlıdır. 1.6.Tanımlar Agat : Doğada bulunan, yarı değerli silis mineralidir. Değişik renklerde mat ya da saydam şeritler katmanlaşmış bir kalsedon türü olan agatın temel yapısı kuvarstır. Beyaz, gri, mavi, kahverengi, sarı ya da kırmızı renklerde olur (Bingöl, 1999: 21). Ametist : Kuvartz ailesinden. Koyu eflatundan açık leylak rengine değişir. Rengini manganez oksitten alır. Yüzük taşı ve boncuk yapımında kullanılmıştır (Meriçboyu,2001:20). Ajur : Madeni eserlerde kesici ya da delici aletlerle, delikli süsleme yapma sanatı (Türe,2005:153).

23 5 Cam : Kum, soda ve kireç taşından elde edilir. İlk cam yapımı görülmektedir (Bingöl,1999:21). Mısır da Döküm : Birçok süs eşyalarının hazırlanmasında çok eskiden beri uygulana gelen bir üretim yöntemi (Kaplan,2003:84). Elektrum : Altın ve gümüşten oluşan doğal alaşım (Türe ve Savaşçın,2000:76). Granül : Bir maddenin en küçük tanesi (Doğan,2010:10). Güherse : Küre şeklinde küçük altın ya da gümüş taneciklerle oluşturulan desenlerle bezenmiş eserlere verilen, batı dillerinden Türkçe ye girmiş Latince kökenli ad ( Türe ve Savaşçın,2000:76). Grena : Kübik sistemde yer alan, değişen bileşimde doğal silikat; mücevhercilikte kullanılır (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, 1986: 4752). Parlak kırmızı renkte ve saydam bir taştır (Meriçboyu,2001:19). Hematit : Önemli bir demir cevheri olup, düzgün parçalarından kolye yapımında kullanılır. Çelik grisi ve siyah renkte olup opal bir taştır. Metalik parlaklığı vardır. İşlenip piyasaya verildiğinde ayna gibi renkle görünüm sağlar. Sanayide kullanılır (Menteşeli,2007:28). Heştek : Metalin heştek çivisi yardımıyla biçimlendirilmesinde kullanılan boy boy çukurları olan çelik küp (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi,1986). Karneol : Silis minerali kalsedonun yarı saydam ve yarı değerli bir türüdür. Kırmızı, kahverengi, sarı ve et kırmızısı renklerdedir (Bingöl,1999:21). Kaynak : Maden parçalarının çok yüksek ısı veya basınç kullanılarak birleştirme şeklidir (Ertuğrul,2009:11). Kumpas : Normal cetvellerin ölçemeyeceği kadar küçük olan boyutları ölçen ölçüm aleti ( Menteşeli,2007:12).

24 6 Kuvars : Genellikle renksiz, bazen beyaz, şeffaf ve yarı şeffaf camsı parlaklığı olan bir taştır. Çeşitleri vardır. Bunlar saganit, ametist, süt kuvarsı, gül kuvarsı, sitrin, dumanlı kuvarstır. Doğada yaygın olarak bulunan minerallerin başında gelmektedir (Menteşeli,2007:27). Lapislazulli (lacivert taşı) : Koyu gök mavisi, ender yeşilimsi mavi ya da morumsu renklere sahiptir. Lapislasulli; ender olarak bulunan ve kontakt metamorfizma yoluyla gelişmiş kristal kalkerler içinde izlenen bir mineraldir (Menteşeli,2007:33). Maden : Tabiattaki filizlerinden elde edildikten sonra eritilip dökülmeğe, istenilen biçimlerde kesilmeğe, dövülmeğe, her türlü biçimlendirmeğe müsait ve üzerinde çeşitli şekiller yapmaya elverişli maddeler, mineraller (Güzel,2010:8). Masif : Dışı ve içi aynı madenden olan. İçi boş olmayan, yani iç ve dış yüzeyler arası başka bir madenle doldurulmamış olan. Kaplama olmayan (Kaplan,2003:94). Mine : Renkli cam kırıklarının dövülüp toz haline getirilerek takı yüzeyinde hazırlanan yuvalara doldurulması tekniği. Takı fırınlanınca cam tozu eriyip renkli cam hâlinde yuvayı doldurur (Türe ve Savaşçın,2000:76). Motif: Süs, Türklerde Hatai, Rumi gibi hayvan ve bitki şekillerinin sadeleştirilmesi ve hendesi denilen geometrik biçimlerin oluşturduğu şekillerin genel adıdır (Fırat,2010:3). Ocak: Altın, gümüş gibi madenlerin bir pota içine konulup eritildiği yer (Güzel,2010:11). Oniks : Yarı saydam bir özelliğe sahiptir. Genelde beyaz ve sarımsı bazen değişik renklerde olabilir. Renk tonlarına göre farklı tabakalar oluşturur (Menteşeli,2007:34). Pandantif : Bir zincire asılı olarak takılan mücevher (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, 1986: 9136).

25 7 Safiha (yaprak metal) : İngotların (külçe) dövülmesiyle elde edilir. Mısır da 0,17 mm ve 0,54 mm ele geçmiştir (Bingöl,1999: 25). Sardoniks : Silis minerallerinden kalsedonun açık kahverengi ile koyu kahverengi arasında değişen renklerde saydam bir türüdür. Mühürlerde daha çok kullanılmıştır (Bingöl,1999:21). Takı : Genellikle değerli metallerden, taşlardan yapılan bilezik, kolye, yüzük vb. şeylerin tümü (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi,1986:11168). Tel : İlk önceleri safihadan kesilen şeritler, taş veya tunç plakalar üzerinde dövülüp yuvarlanarak yapılmışlardır. Roma döneminde tel çekim plakaları kullanılmıştır. İç içe halkalar tekli, ikili, dörtlü, altılı olarak yapılmış ve uzun zincirler oluşturulmuştur (Bingöl,1999:25). Telkâri : Kuyumculukta, tellerin desen oluşturacak şekilde kıvrılıp birbirine ya da metal bir zemine kaynatılmasıyla yapılan takı ve dekoratif eşyaya verilen Farsça kökenli telkâri adının Latince kökenli Fransızca karşılığı (Türe ve Savaşçın,2002:135). Testere : Bir sap ile ya da bir tutak ile ona bağlı kesici dişli bir lamadan oluşan ve vargel hareketiyle ağaç, metal, taş, kemik gibi nesneleri keseye yarayan el aleti (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi,1986:11458). Tunç : Koyu kızıl renkte olan bakır, çinko ve kalay karışımı (Doğan,2010:11). Yakut : Bir korindon türünden oluşan ve pembeden lal rengine kadar değişen canlı kırmızı renkte, saydam bir değerli taş (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi,1986:12369). Zümrüt : Beril grubundan sarı- yeşil, mavi-yeşil, hatta sarı renkli değerli taş; Kolombiya, Zimbabve, Brezilya, Hindistan ve Pakistan dan çıkarılır (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi,1986:12780).

26 BÖLÜM II 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Ankara nın Coğrafi Konumu ve Tarihçesi Şekil 1: Ankara İl Haritası ( Türkiye nin başkenti Ankara, doğuyu batıya kuzeyi güneye bağlayan tabii anayollarının kavşağında ve Orta Anadolu istepi ile kuzeydeki dağlık ve ormanlık bölge arasındaki geçiş şeridi üzerinde kurulmuş önemli ve tarihi bir şehirdir. Ankara ili doğuda Kırşehir, Yozgat, güneyde Niğde, Konya, batı da Eskişehir, Bilecik, kuzeyde Bolu ve Çankırı illeriyle çevrilmiştir. Ankara ilinin sınırı doğuda Kızılırmak, güney doğuda büyük Tuz gölünü ve Şereflikoçhisar ilçesini içine alarak Niğde ili sınırlarına kadar uzanır. Güneyde Konya, batıda, Sivrihisar ve Eskişehir e sınırdır. Irmak boyunca önce kuzeye, sonra batıya doğru uzanır ve Bilecik sınırına vardıktan sonra dar bir kıvrım yaparak doğuya dönmektedir. Bolu ve Çankırı illerinin güneyinden geçerek tekrar İç Kızılırmak bölgesine ulaşmaktadır. Bu sınırlar içinde kalan Ankara ilinin yüz ölçümü km² olup Türkiye nin genişlik bakımından, Konya ve Erzurum dan sonra üçüncü ilidir (Gülekli,1948:5). Ankara nın bilinen tarihi Hititlere dayanmaktadır. Hitit İmparatorluğu Anadolu ya hakim olduğunda, Ankara ya 160 km uzaklıktaki Hattuşaş ı (Boğazköy)

27 9 başkent yapmıştır. Bu sebepten Ankara Kalesinde Hititlere ait izler bulunmaktadır (Yukarıkozan,2009:5). Ankara tarihi Tunç Çağı Hatti uygarlığına kadar uzanmaktadır. Bunu milattan önce ikinci milenyumda Hitit uygarlığı dönemi, milattan önce 10. yüzyıldaki Frigya uygarlığı dönem ve sonra Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Galatyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu dönemleri takip etmektedir ( İstiklal Savaşında Milli mücadelenin merkezi, karargâhı 23 Nisan 1920 de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma yeri, 13 Ekim 1923 de de yeni cumhuriyetin başkentidir (Yukarıkozan,2009:5). 2.2.Müzecilik ve Arkeoloji Müzeleri Müze; sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapılardır. Müzeler, toplumların bilim ve sanat ürünleri ile yer altı ve yer üstü zenginliklerini sergilemek, tarihin eski dönemlerinde yaşamış toplumları bilim ve sanat açısından inceleyerek, hem günümüzü hem de geleceği aydınlatmak, bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarını sağlamak amacıyla oluşturulmuş kurumlardır. Müzeler; Arkeoloji müzesi, Coğrafya müzeleri, Doğa ve çevre müzeleri, Müzik müzeleri, Etnoğrafya müzeleri, Tarih müzeleri, Sanayi müzeleri, Askeri müzeler, Bilim müzeleri, Denizcilik müzeleri olmak üzere sınıflandırılabilir ( Dünyada ilk müze, M.Ö. 300 yılında İskenderiye de birinci Ptolemaios zamanında kurulmuştur. Müze adı verilen ilk bina, aslında bir üniversitedir. Sanata ve bilime değer veren okulların bir araya toplanmasından meydana getirilmiştir. Bu ilk müzede, sanat eserlerinden ziyade eski kitaplar vardır. Daha sonraki yıllarda zamanla müzeler, sanat eserleriyle doldurulmuştur ( Türklerde müzeciliğin tarihini, Selçuklu dönemine ( yy) kadar indirmek mümkündür. Konya nın ortasındaki höyüğün etrafını bir sur duvarı ile çevirirken Türk tarihinde ilk müze denemesini yapan Selçuklular, buldukları her döneme ait, her çeşit işlenmiş taşı bu sur duvarlarının görünür yerlerine yapıştırarak sergilemek suretiyle, bir

28 10 bakıma müzeci anlayışla davranmışlardır. Anadolu daki birçok Türk mimari eserlerinde, karşılaşılan daha önceki medeniyetlere ait işlenmiş parçalar da bu eserlerin yok olmalarını önleyen bir davranış, müzecilik gibi değerlendirilebilmektedir (Doğan,2010:14). Arkeoloji, yok olmuş kültürlere ait maddi kalıntıların tanımı ve bilimsel olarak açıklanmasına dayalı bir bilim dalıdır. Buna göre, arkeoloji müzelerini, koleksiyonları arkeolojik kazılardan çıkarılan eserlerden oluşan müzeler olarak izah etmek mümkündür. Türkiye de en yaygın müze türü arkeoloji müzeleridir. Arkeoloji müzesi; Türk arkeoloji zenginliklerini içine alan, kazı buluntularını değerlendiren, Anadolu nun Prehistorik devirlerinden Bizans ın sonlarına kadar binlerce yıllık bir tarihin maddi kültür belgelerini sergileyen müzelerdir. Birçok ilimizde (Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Antalya, Bursa ) arkeoloji müzeleri vardır. Diğer bazı illerimizde bu müzeler etnografya müzeleri ile birleşmiştir (Sezgin ve Karaman,2009:1) Anadolu Medeniyetleri Müzesi Şekil 2: Anadolu Medeniyetleri Müzesi ( Ankara da ilk müze, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuştur. Bu müzenin yanı sıra arkeolojik eserler Agustus Mabedi ile Roma Hamamında da toplanmıştır (

29 11 Şekil 3: Anadolu Medeniyetleri Müzesi Planı ( Atatürk ün Eti müzesi kurma fikrinden hareket edilerek Türkiye nin farklı bölgelerindeki Hitit eserleri de Ankara ya gönderilmeye başlanmış ve bu durumda geniş mekanlara sahip bir müze binası gerekli görülmüştür. O zamanki kültür müdürü Hamit Zübeyir Koşay tarafından, dönemin milli eğitim bakanı Saffet Ankan a boş bulunan Mahmut Paşa Bedesteni ve kurşunlu hanın onarılarak müze binası olarak kullanılması önerilmiştir. Bu fikir kabul edilmiş ve 1938 yılından 1968 e kadar devam eden bir restorasyon çalışması başlatılmıştır. Bedestenin orta bölümünde yer alan kubbeli mekanın büyük kısmının onarımının 1940 yılında bitirilmesi ile eserler, (Alman Arkeolog H. G. Guterbock başkanlığındaki bir heyet tarafından) yerleştirilmeye başlanmıştır yılında binaların onarımı devam etmiş, aynı zamanda orta bölüm ziyarete açılmıştır yılında müze idaresi Akkaleyi depo olarak bırakıp, Kurşunlu hanın onarımı tamamlanan dört odasına yerleşmiştir. Yeni yapılan projelerle teşhir için geniş alanlar düzenlenmiştir. Müze yapısı 1968 yılında son şeklini almıştır. Bugün idari bina olarak kullanılan Kurşunlu Han da araştırmacı odaları, kütüphane, konferans salonu, laboratuar ve iş atölyeleri yer almakta, Mahmut Paşa Bedesteni ise teşhir salonu olarak kullanılmaktadır (Anadolu medeniyetler müzesi,? :7). Anadolu medeniyetleri müzesi 19 Nisan 1997 yılında Avrupa da yılın müzesi seçilmiştir (

30 12 Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde, arkeolojik eserler Paleolitik Çağ dan başlayarak günümüze kadar kronolojik bir sırayla sergilenmektedir (Toker, 1987: 26) Anadolu Medeniyetleri Müzesinde Bulunan Eserlerin Dönemleri Paleolitik (Yontma Taş) Çağ Yontma veya Eski Taş Çağı olarak da adlandırılan Paleolitik Çağ günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve yıl önce son bulmuştur. İnsanlık tarihinin % 99 u gibi çok büyük bir bölümünü kapsayan bu çağ, aynı zamanda ilk insan atalarının ortaya çıkışı ve ilk aletlerin üretimi yoluyla insanlaşma sürecine girişi temsil etmesiyle de söz konusu tarihin gelişimi içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Müzede Yontma Taş Çağı eserlerinin en güzel örnekleri Güney Anadolu sahillerinde, Antalya civarında yer alan Karain Mağarası buluntularıdır. Burada yaklaşık 10.5 metre kalınlığındaki dolgu malzemesi içinde Yontma Taş Çağı nın bütün evrelerine ait kültür tabakaları ortaya çıkarılmıştır. Bu tabakalar içerisinde çeşitli taşlardan yapılmış aletler arasında el baltaları, kazıyıcılar, uçlar ele geçmiştir. Kemikten yapılmış aletlerden biz ve iğneler, süs eşyası gibi kalıntılar da bulunan eserlerdendir ( Neolitik (Cilalı Taş) Çağ İnsanlık tarihinde, besin üretimi yanında ilk yerleşik toplumların kurulması ile başlayan dönem Neolitik Çağ adıyla anılmaktadır. Çağın başlangıcında besin üreticiliğinin bilinmesine karşın pişmiş toprak kapların daha yapılmadığı, bunların yerine sepet, tahta ya da taştan kapların kullanıldığı ilk evre, Akeramik (seramiksiz) Neolitik olarak adlandırılır. Anadolu da ancak birkaç yerde saptanan bu evre, belirli bir düzene göre inşa edilen yapıları, taş ya da kemik alet ve silahları, süs eşyaları ile ilk yerleşik köy örneklerini vermektedir ( Bu dönem müzede Çatalhöyük ve Hacılar gibi çağın iki önemli merkezinden ele geçen buluntularla temsil edilmektedir. Buluntular arasında ana tanrıça heykelleri, damga mühürler, pişmiş toprak kaplar, kemik tarım araçları yer almaktadır (

31 Kalkolitik (Bakır Taş) Çağı Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu dönemin, Geç Neolitiğin bir devamı olduğu Hacılar, Can hasan, Kuru çay gibi yerleşim yerlerindeki devamlılıktan anlaşılmaktadır. Bu çağda da, Neolitik de olduğu gibi, bölgesel özellikler hakimdir. Kalkolitik Çağ Erken, Orta ve Geç olmak üzere üç evrede incelenir. Müzede Doğu Anadolu nun Orta Kalkolitik Çağı, Tilki tepe malzemeleri ile temsil edilmektedir. Van Gölünün güneydoğusundaki Tilki tepe de yapılan kazılarda, obsidiyen aletler ve hammaddelerin yanı sıra Halaf seramiği olarak adlandırılan boyalı çanak çömleklere de rastlanmıştır. Kalkolitik Çağ da Anadolu da ölü gömme adetleri bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Ölüler yerleşim yeri içine veya yerleşim yeri dışına toprak, küp ya da taş sanduka biçimli mezarlara gömülmüş, yanlarına ölü hediyesi olarak çanak, çömlek, süs eşyası ve silahlar bırakılmıştır ( Müzede Taş aletler yanında, bakırın işlenerek günlük hayata girdiği bu döneme ait zengin buluntular Hacılar, Canhasan, Tilkitepe, Alacahöyük ve Alişar bölgelerinden gelmiştir ( Eski Tunç (Maden) Çağı M.Ö in başlarında Anadolu'da yaşayan insanlar, bakıra kalay katarak tunç elde etmişler, tuncun yanı sıra devrin bilinen bütün madenlerini dökme ve dövme tekniğiyle işlemişlerdir. Alacahöyük kral mezarlarından çıkarılan değerli madenlerden yapılmış, görkemli ölü hediyelerinin yanında, Hasanoğlan, Mahmatlar, Eskiyapar, Horoztepe, Karaoğlan, Merzifon, Etiyokuşu, Ahlatlıbel, Karayavşan, Bolu, Beycesultan Semahöyük, Karaz-Tilkitepe buluntuları zengin bir Eski Tunç koleksiyonu olarak müzede sergilenmektedir ( Asur Ticaret Kolonileri Çağı Bu dönemin başlangıcı aynı zamanda Anadolu da yazılı tarihin ve Orta Tunç Çağı nın başlangıcıdır. Müze sergisinde bu çağın sanatı mühürler, heykelcikler, kalıba dökülmüş kurşun tanrı ve tanrı ailesi figürinleri ve törensel içki kapları ile temsil edilmiştir. Ritonlar ise aslan, antilop, domuz, kartal, kedi, çarık ve salyangoz gibi çeşitli

32 14 biçimlerde yapılmışlardır. Ayrıca müze sergisinde formlarını Eski Tunç Çağı ndan alan ve bu çağda en güzel örnekleri vermiş olan, parlak, metal görünümlü gaga ağızlı testiler, çaydanlıklar, çok kulplu iri meyvelikler yer almaktadır. Müzede eserleri korunan Koloni Çağı Anadolu şehirleri; Kültepe (Kaniş ve Karumu), Acemhöyük, Alişar ve Boğazköy dür. Bunların arasında şehircilik, mimari ve küçük eser çeşitliliği bakımından büyük benzerlikler bulunmaktadır. Müzede bu merkezlerde ele geçmiş ve çağın sanatını temsil eden diğer kıymetli malzemeden yapılmış küçük eserler ise mezarlarda veya evlerde bulunmuş olan altın eşya ve takılar, tunç aletler, fildişi, obsidiyen, kaya kristalinden vazo ve heykelciklerdir. Fildişi eserler Anadolu arkeolojisinde bu çağdan başlayarak tanınmaktadırlar. Acemhöyük ve Kültepe de kazılarla açığa çıkarılan fildişi eserler buna en güzel örnektir ( Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı Yazılı metinlere göre Koloni Çağı nın son safhalarında, Pithana nın oğlu Anitta Anadolu da şehir beylikleri halinde yaşayan Hititler in birleşmesinde ilk adımı atarak, Anadolu nun merkezi sistemle idare edilen ilk devletini kurmuştur. Hitit tasvir sanatında, taş eserlerden oluşan bir grup da ortostad (dik duran taş sırası) lardır. Mimaride kullanılan bu taşların tasvirli olanlarına en güzel örnek Alacahöyük ortostadlarıdır. Bu dönemin tasvirli ortostadları grup halinde Alacahöyük ten başka hiç bir merkezde ele geçmemiştir. Ortostadların üzerinde Hitit sanatının diğer eserlerinde görüldüğü gibi dinsel konular işlenmiş olup, müzenin orta salonunda sergilenmektedir ( Frig Krallığı M.Ö in başlarında Güneydoğu Avrupa dan gelen Ege Göçleri ile Anadolu ya giren Frigler Anadolu nun önemli kentlerinin hemen hepsini yakıp yıkmış ve Hitit İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Anadolu yu yavaş yavaş egemenlikleri altına almaya başlamışlardır. Frigler in esas yerleşim bölgesi Gordion merkez olmak üzere Sakarya bölgesi olup Afyon, Kütahya, Eskişehir bu bölgeye bağlıdır. Geride bıraktıkları çok az sayıdaki yazıtlar onların Hint - Avrupalı bir dil kullandıklarını göstermektedir. Yunan kaynakları özellikle Heredot onların büyük ve küçük Byriges ler olarak Makedonya dan geldikleri konusunda bilgi verirken Asur kaynaklarında Muşkili

33 15 Mita dan söz edilmektedir. Genellikle Mita ile Midas ın aynı şahıs, Muşkilerin de Frigler oldukları kabul edilmiştir ( Ana tanrıça Kybele heykel ve kabartmalarında ve Kybele kült yerlerindeki betimlemelerde de küçük buluntulara paralel stil özellikleri görülmektedir. Frigler in baş tanrıça olarak kutsadıkları Kybele. M.Ö de Hitit panteonunda Kubaba olarak yer almıştır. Bereketi ve çoğalmayı temsil eden, genellikle yanlarında aslanla betimlenen ana tanrıça daha sonra Frigler aracılığıyla Sardes üzerinden batı dünyasına, Helenistik ve Roma çağlarına geçmiştir. Müzedeki Kybele heykel ve kabartmaları Boğazköy de, Ankara ve Gordion da bulunmuştur. Müzede bulunan bir diğer eser grubu ise Ankara civarında bulunmuş olan, Ankara taşından (andezit) işlenmiş kabartmalardır. Geç Hitit ve Asur sanatının etkisinin görüldüğü bu kabartmalar ortostad biçiminde yapılmış aslan, at, boğa, griffon ve sfenks kabartmalarıdır. Ve bu eser grubu Friglerin bir yandan Batı Anadolu, öte yandan Geç Asur ve Geç Hitit sanatından etkilendiklerini gösteren canlı örneklerdir ( Geç Hitit Krallığı Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra Hititlerin bir kısmı güney ve güney-doğu Anadolu'da şehir devletleri kurarak Geç Hitit Beyliği dönemini yaşamışlardır. Malatya-Aslantepe, Kargamış, Sakçagözü önemli Geç-Hitit yerleşmelerini temsil etmektedir M.Ö in yarısından başlayarak Yunan, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş, cam, mermeri bronz eserler ve ilk paradan başlayarak bugüne kadar madeni paraları da içine alan koleksiyonlar müzenin nadir kültür varlıklarını oluşturmaktadır ( Urartular Krallığı Urartular M.Ö in başlarında Van Gölü çevresinde bir devlet kurmuşlardır. En güçlü dönemlerinde Urartu Devletinin toprakları Urmiye Gölünden Fırat Nehri Vadisine, Kafkasya nın güneyindeki Gökçegöl, Aras Nehri Vadisi ve Karadeniz in doğu sahillerinden Musul a, Halep e, Akdeniz e kadar uzanan geniş bir alanda olduğu bilinmektedir. Urartu sanat eserleri arasında önemli bir grubu da mühürler oluşturmaktadır. Silindir ve damga mühürlerin yanı sıra silindir ve damga biçiminde olanlar Urartuların mühürcülük alanına getirdiği önemli bir yeniliği göstermektedir.

34 16 Mühürler üzerinde hayvanlar, karışık varlıklar ve bitkisel motifler yoğun olarak kullanılmıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Erzincan Altın tepe, Ağrı - Patnos, Van - Toprakkale, Muş Kayalı dere ve Adilcevaz da yapılan kazılardan ele geçen eserlerle zengin bir Urartu koleksiyonu bulunmaktadır ( Lidya Dönemi Lidya sanatının kökeni, atalarının Hitit İmparatorluğu ile bazen dostça, bazen düşmanca ilişkide bulundukları döneme yani Bronz çağına kadar uzanmaktadır. Lidyalılar, Demir çağında özellikle Gyges ten, Croesus (yaklaşık M.Ö ) dönemine kadar olan Mermnad Hanedanı sırasında görkemli gelişmeler göstermişlerdir. Lidya sanatının gelişmişliği, Anadolu geleneğini sürdürmesinden, sanatçılarını ve ustalarını sanat ve mimarlık için Pers ülkesine, Pasargade ve Susa ya kadar göndermesinden, değerli mücevheratını ve metal işlerini Yunan saraylarına ve mabetlerine kadar yollamasından anlaşılmaktadır. Lidya heykel ve duvar resim sanatının bazı örnekleri, Manisa - Kırkağaç - Harta tümülüsünde mezar odasında yer alan Kline yi Ölü yatağı destekleyen sfenkslerin betimlenmesinde ve Uşak - Aktepe tümülüsünden ele geçen fresk parçalarında görülebilmektedir lı yıllarda Batı Anadolu bölgesinde yapılan kaçak kazılar sonucu yurt dışına kaçırılan Kültür Varlıkları daha sonra Karun veya Lidya hazineleri olarak tanınmıştır ( Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde Bulunan Madeni Takıların Dönem Bilgileri M.Ö in sonu ve 3000 in başlarında Anadolu Tunç Çağı na girmiştir. Anadolu halkı bakıra kalay katarak tuncu elde etmeyi başarmıştır. Tuncun yanı sıra bakır, altın, gümüş gibi madenleri dövme ve dövme tekniğinde işleyerek dinsel amaçlı veya günlük ihtiyaçlara cevap veren objeler üretmişlerdir. Kazılar sonucu mezarlarda ele geçen altın, gümüş ve tunç süs eşyaları metal işçiliğinin en yüksek seviyeye ulaştığını göstermektedir. Batı Anadolu da bu dönemin en parlak temsilcisi Troia dır. Troia kentinin özellikle II. yerleşim katında açığa çıkarılmış olan altın, gümüş, elektrum gibi değerli madenlerden yapılmış süs eşyaları, o dönemin sanat düzeyine tanıklık eden belgelerdir. Anadolu uygarlığının Tunç Çağı nda eriştiği üst düzeye tanıklık eden

35 17 merkez Alacahöyük tür. Burada yapılan kazılarla prens mezarlarında ele geçen altın, gümüş, agat, kuvars kristali gibi malzemelerden yapılan süs eşyalarından, kolye, broş, iğne bilezik, diadem, kemer ve elbise süsü olarak kullanılan çift idollerin her biri eşsiz birer sanat eseri niteliğindedir(bingöl,1999,13). M.Ö.3000 in ilk yarısında orta Anadolunun kuzey bölümlerinde maden işçiliği yönünden büyük bir gelişim görülmüştür. Alacahöyük, mahmatlar, hasan oğlan ve horoztepe mezarlarında bulunan bronz ve değerli metallerden eşyalar ve takılar yerleşim alanlarından çıkartılan döküm kalıpları teknik ve estetikte ulaşılan üstün başarıyı kanıtlamaktadır (Türe ve Savaşçın,2002:30). Tunç Çağı nın orta ve geç evrelerinde (M.Ö ) Anadolu nun doğal zenginlikleri Asurlu tacirlerin ilgisini çekmiştir. Asur tacirlerinin ilgi odağı Anadolu daki altın, gümüş ve bakır madenleri olmuştur. Kültepe de ele geçen yazılı belgeler, bu dönemi aydınlatmaktadır. Ön Asya nın eski sanat ürünlerini tanıyan Anadolulu sanatkarlar yeni tanıdıkları motifleri ve konuları kendi anlayış ve zevkleri içinde işleyerek Anadolu üslubunu yaratmayı başarmışlardır. M.Ö in 2. çeyreğinde, merkezi Boğazköy (Hattuşa) olan, Hitit devleti kurulurmuş ve Hititler Anadolu nun önemli kısmını egemenlikleri altına almışlardır. Anadolu da M.Ö de takılar hakkındaki bilgiler fazla bilgi bulunmamaktadır. Bu dönemde Boğazköy de bulunmuş altın mühür yüzüğü, altın, oturan tanrıça amuleti, mezarlarda ölülerin ağız ve gözlerini kapayan, kol ve ayak bileklerine sarılan altın safihalarla, kulaklara yerleştirilen kulak sıralanabilir. M.Ö yıllarında Hititler tarih sahnesinden silinmesi ile Anadolu bir süre idari yönden karışık bir dönem yaşamış ve M.Ö in ilk yarısında çeşitli yörelerde kurulan Geç Hitit, Urartu, Frig, Lydia krallıklarıyla lon kent birliğinin idaresi altında kalmıştır. M.Ö de Güneydoğudaki Geç Hitit beyliklerine ait küpe, bilezik, kemer, fibula ve halkaları, kral ve kraliçe tasvirlerinin yer aldığı kabartmalı orthostatlarda görülmüştür. Urartu krallığı, başkenti Van (Tuşpa) olan merkezi bir devlet yönetimine sahip olmuştur. Urartu şehirlerinden Altıntepe, Patnos, Adilcevaz, Toprakkale deki prens mezarları, tapınak, saray ve depo kazılarındaki fildişi buluntular arasında yer alan altın küpeler ve düğmelerin yanı sıra agat ve amber kolyeler gibi takılarla tunç eserler, Urartu sanatı hakkında bilgi vermektedir. M.Ö. 8. yüzyılda İç Anadolu Frig krallığının egemenliği altına girmiştir. Frigler Gordion merkez olmak üzere Kızılırmak ile Sakarya nehri havzası arasında

36 18 yerleşmişlerdir. Bu dönemden özellikle altın küpe bilezik ve kolyeler kalmıştır (Bingöl,1999:15). M.Ö yüzyıllara ait Frig Tümülüslerinde bir çok altın küpe, kolye, bilezik, yüzük ve fibula bulunmuştur. M.Ö. 8. yüzyıl sonu ile 7. yüzyıl başlarında Orientalizan sanat sentezini gerçekleştirmişlerdir. Bu dönemde doğulu motifleri kıymetli metal ve fildişi eserlerde yerel özelliklerle birlikte kullanmışlardır. Ephesos kazılarında bulunan altın elbise süsleri, hilal şeklindeki küpeler ve spiraller ile Bayraklı kazısından çıkan süs eşyaları dönem hakkında bilgi vermektedir. Lydia krallığı ise M.Ö. 7. yüzyılda ilk madeni sikkeyi darp ederek tarihteki yerini almıştır (Bingöl,1999:Meriçboyu,2001). Arkaik ve Klasik dönemlerde takılar yalın olmalarına karşın etkileyici görünmektedirler. Telkâri ve mineleme teknikleri yaygın olarak kullanılmıştır. Çelenklerde bitkisel motifler, kolye ve pandantiflerde nar, meşe palamudu ve hayvan başları işlenmiştir. Bu dönemin dikkat çeken özelliği yalın olmalarına karşın etkileyici görünümde olmalarıdır. Küçük süs eşyaları döküm tekniğinde, biraz daha büyük olanlar ise altın plakalardan kesilerek şekillendirilmiştir. Ay tanrısının sembolü hilal şekli Ön Asya kültürlerinin hepsinde görülür ve batıya buradan geçmiştir (Bingöl,1999:15-17). M.Ö arasındaki Helenistik dönem takı sanatının en önemli dönemlerindendir. Helenistik dönem bir önceki dönemin devamı olmakla birlikte, çarpıcı ve etkileyici nitelikleri dikkati çekmiştir. İnsan ve hayvan figürleri bol olarak kullanılmaya başlamıştır. Bol güherse ve telkari teknikleri ile zenginleştirilen süs eşyaları yapılmıştır. Helenistik döneme kadar sadece metalin (özellikle altın) kendisi kullanılarak yapılan süs eşyaları, bu dönemden itibaren kıymetli taşlarla süslenmiştir. Yeni motif arayışları ile eski Mısır ve Minos kuyumculuğunda ender olarak kullanılan Herakles düğümü Helenistik dönem takılarında yaygın olarak kullanılmıştır (Bingöl,1999:Türe ve Savaşçın,2002). Helenistik Dönem, Augustus olarak anılacak olan Oktavianus un Mısır ı alması ile son bulur. Fakat, Helenizm kültürü bir süre daha devam etmektedir. Doğu Akdeniz deki Roma Devleti nin egemenliği altına giren ülkelerde Roma etkisi az olmuştur (Meriçboyu, 2001:198). Roma hakimiyeti altına giren Anadolu da sanat, başlangıçta Helenistik geleneklere bağlı kalmış, Helenistik biçim ve özellikler devam

37 19 etmiş, Roma nın en etkin olduğu dönemde bile sanatta bölgesel özellikler ağır basmıştır. Takılara inci, jasper ve camın ilave edilmesi bu dönemdedir (Bingöl,1999:17). Roma imparatorluğu M.S. 395 yılında doğu ve batı Roma olarak ikiye ayrılınca Bizans İmparatorluğu ve kültürünün temelli atılmıştır. Bizans dönemine ait takılar ile ilgili bilgiler mozaik, ikona ve fresklerden öğrenilmiştir. Süs eşyalarında biçim ve üslup olarak bitkisel motiflerin keskin hatlara ulaşması ve stilizasyonun yanı sıra bu dönemde dantel gibi oyulmuş ince matkap işçiliği de dikkat çekmiştir. Bizans döneminin başlangıcı Geç Roma döneminin devamı idiyse de yeni fikir ve biçimlerle zengin görünümlü ve abartılı takılar yapılmıştır (Bingöl,1999: Türe ve Savaşçın,2002) El Sanatlarının Sınıflandırılması El sanatları, bireylerin bilgi ve becerisine dayanan özellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit araçlarla yapılan ve toplum kültürünü, gelenek ve göreneklerini taşıyan ayrıca üretimini yapan bireylerin duygu, düşüce ve becerisini yansıtan, gelir sağlayıcı üretime yönelik ürünlerdir (Onuk ve Akpınarlı,2005:27). El sanatları insanların süslenme ihtiyacından doğmuştur. İnsanoğlu var oluşundan günümüze kadar toplumun kültür birikimin doğal bir uzantısı ve uygarlık düzeyini yansıtan dallardan birisi olan el sanatlarıyla iç içe yaşamış ve yaşamaktadır. Çok zengin el sanatları potansiyeline sahip olan Türk milletinin kültür tarihini incelediğimizde asırlar öncesinden bile yaratıcı gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen ham maddeleri değerlendirerek çeşitli ihtiyaç maddelerini yaptığını görüyoruz. Orta Asya dan Anadolu ya kadar uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan zengin el sanatlarımızı oluşturmuşlardır (Güngör,2011:9). Geçmişte yaratılan el sanatlarının günlük yaşamdan hemen hemen tamamına yakını fonksiyonel olarak kullanılmaktadır. Hatta bazılarında birkaç fonksiyonu bile bir arada görmek mümkündür. Rengi, motifi, şekli, hatta kullanılan hammaddesinin bile çeşitli özellikleri taşımasına dikkat edilmiştir. (Güngör,2011:9). Bu özellikler el sanatlarının gelişmesine ve yeni tasarımlara olanak sağlamıştır.

38 20 El Sanatlarının elde edildikleri hammaddelerine göre sınıflandırılması şu şekildedir; -Hammaddesi lif olan el sanatları ( dokuma, örgü, keçe) -Hammaddesi ağaç olan el sanatları (orak, saban, müzik aletleri) -Hammaddesi toprak olan(çanak, çömlek, seramik) -Hammaddesi taş olan (mermer, lüle taşı, oltu taşı) -Hammaddesi maden olan (demirden, altın, gümüşten yapılmış eşyalar) -Hammaddesi cam olan (göz boncuğu, vitray) -Hammaddesi deri ve hayvansal artık olan el sanatları (saraç işleri, cilt işleri) -Hammaddesi saz, kabuk, ince dal ve ağaç şeritleri olan el sanatları (sepet, mobilya yapımı) (Arlı,1990:17) Takı ve Kuyumculuk Sanatı Takı sözcüğü takma, takınmak kelimesinden gelmektedir. Takı insanların, daha çok kadınların doğasında bulunan güzel görünme ihtiyacı ile taktıkları objelerdir. Takılarda; taş, maden, doğa ürünleri v.b. çok çeşitli malzemeler kullanılmaktadır (Gerdan,2007:5). İnsanlar takıyı; süslenme, nazar, savaş, düğün gibi özel nedenlerle ya da günlük yaşamda süslenme vb. gerekçelerle kullanmışlardır. Takılar, takanı kötülüklerden koruyan, onlara iyilik getiren birer uğur niteliği taşıdığı inancını doğurmuştur. Süslenmek, nazardan korunma ve benzeri inanışlarla kullanılan bu takılar, topraklarımızda yaşamış insanların birikimi ile bütünleşerek günümüze kadar ulaşmıştır (Yavlal,2010:27). İnsanların takı kullanım amaçları tarih boyunca değişse de, takının bir duygunun dışa vurulma amacı olarak kullanılması değişmemiştir. Korku, sevinç, aidiyet gibi birçok duygu takı aracılığıyla bir anlatım ve ifade tarzı olarak kullanılmıştır. Kolye, taç, bilezik, iğne, kemer, yüzük, küpe, halhal gibi takılar Mezopotamya, Mısır, Etrüsk ve Helen krallarının ve toplumda hâkim olan sınıfların kendilerini gösterebilmek amacıyla taktıkları birer simge olmuştur. Aynı zamanda takılar din ve devlet gücünün bir göstergesidir (Acer,2010:389).

39 21 Süslenme, dini inançları yansıtma, sosyal sınıfı belirleme gibi amaçlara hizmet eden takılar bazen de takan kişinin duygularını anlatma ve aktarmada aracı olmuştur (Erkaplan,2000:17). Kuyumculuk; değerli- değersiz metal olmayan hammaddeleri işlemek suretiyle sanat eseri yapmaya yönelik faaliyetlerin tümüne denir (Özdemir,2010:8). Kuyumculuğun tarihi, M.Ö yıla kadar tarihlenmektedir. Bunu belgeleyen örnekler Anadolu da, Trakya da ve Mezopotamya da bulunmuştur. Sümerlerde Cemdet Nasr Devri nden (M.Ö. geç yıl) kalma bir mezarda lapislazuli kakmalı altın rozetler, altın kulak tıkaçları ile altın ve elektron boncuklar çıkmıştır (Meriçboyu,2001:26). Kuyumculukta ve takı yapımında kullanılan taşlar vardır. Taşlar doğada değerli veya yarı değerli olarak bulunmaktadır. Taşların değerleri, sertlik ve optik özelliklerine göre değişmektedir. Renkleri ise bileşimlerindeki maden oksitlerine bağlıdır. Bu renk bazen taşın ışığı geçirmesi veya yansıtması şeklindedir (Doğan,2010:33). Kıymetli taşların en önemli özelliği elde edilmesindeki zorluk, nadirlik özelliğidir. Genel anlamda süs taşları denildiğinde doğal kökenli taşlar kastediliyorsa da, süs taşı kavramı; mercan, kehribar inci gibi bazı organik materyalleri ve sentetikimitasyonları da içermektedir. Dünyada kıymetli ve yarı kıymetli taşlara olan ilgi, yükselen hayat standartları ve artan tüketim talebine paralel olarak devamlı artmaktadır (Haşimoğlu ve Uğuz,2010:213). Yarı değerli taşların kuyumculukta iki ana işlevi vardır. Bunlardan birisi altın ve gümüş takılarda yüzük taşı ve taş kakma olarak kullanılmasıdır. Diğer işlevi ise ziynetten ayrı olarak boncuk, gerdanlık sarkaçları, mühür, yüzük ve bazen de bilezik yapılmasıdır. Yarı değerli taşların süsleyici unsurları yanında her bir taşın sihirli oluşu ve kendine özgü gücü olduğu inancı da yaygındı (Meriçboyu,2001:19). Anadolu da yarı değerli taşla altının birlikte kullanıldığı en erken örnekler Alacahöyük mezarlarında bulunmuştur. Altının yanında Necef ve kırmızı akik boncuklar kullanılmıştır (Meriçboyu,2001:19).

40 22 İnsanların yaşamlarını kolaylaştırabilmek için gösterdikleri çaba takı yapımında da kendini göstermiş, boncuktan yapılan kolyeler ve bilezikler gibi taş ve kemikten yapılmış takılarda da hızlı bir gelişim yaşanmıştır. Çağın günden güne değişmesi takı tasarımlarını artmasını sağlamıştır. Bu dönemde hızla artan nüfus köylerden kentleşmeye geçişe neden olmuştur. Kentleşme aşaması da ihtiyaçların arttığı ve çeşitlendiği bir dönemdir. Bu aşamada kuvars gibi yarı değerli ve işlenmesi zor olan taşlar işlenip yuvarlak boncuklar yapılmaya başlanmıştır. Değerli maden altın ve taş boncuk süslemeli kolyelerin çağın kültür düzeyini ve estetiğini en üst düzeyde yansıttığı bilinmektedir (Gerdan,2007:8). Günümüze ulaşabilen az sayıda Hitit takısının en önemli grubunu oluşturan tanrı ve tanrıça heykelciklerinin altın ve bronzdan yapılanlarının yanı sıra, fildişi ve kuvarstan yontulanlarında vardır. Kalkolitik Çağ ın en önemli özelliği, alet yapımındaki bakır kullanımının artışıdır. Doğal, saf bakırın nadir bulunması nedeniyle artan talebi karşılamak için Kalkolitik Çağ ın ortalarında ergitme yoluyla bakırın ayrıştırılması ve dökümle şekillendirilmesi tekniği geliştirilmiştir. Yoğun emek gerektiren madencilik ve metal işlemeciliği insanlığın ilk endüstriyel üretimi, aynı zamanda da Bronz Çağı nda zirveye ulaşacak kuyumculuğun öncüsüdür (Türe,2005:19-20). M.Ö başlarında ise, % 10 kalayla alaşımı olan bronzun keşfiyle metalurji önemli bir aşamaya gelmiştir. Bronz, bakıra göre daha serttir ve döküm yapılabilmek için uygundur. Döküm için uygun özelliklere sahip olan bronzla birlikte, Kalkolitik Çağ ın açık kalıba dökerek kabaca şekillendirdikten sonra, dövme yöntemiyle biçimlendirme tekniği terk edilmiş yerine parçalı ve kapalı döküm tekniği kullanılmıştır. Yeni bulunan kaybolan mum tekniği ile de en karmaşık formların yapımı gerçekleştirilmiş ve böylece metal işçiliğinde seri ve standart üretim başlamıştır (Türe,2005:23). Urartularda; rölyefler, fildişi ve bronz ile duvar resimleri takının kullanşını aydınlatmaktadır. Bu tasvirlerde hem kadınların hem de erkeklerin küpe taktığı, ön kol ve bilezikleri kullandıkları görülmüştür (Türe,2005:89).

41 23 Roma kuyumculuğunun özgün form ve teknikleri M.S. 2. yüzyılda doğmuş ve imparatorluğun uzak eyaletlerine kadar yayılmıştır. Romalı kuyumcular güzel ve sade takılar üretmişlerdir. Roma dönemi takılarında süs taşlarının kullanımı artmış ve daha az altın kullanarak renkli ve etkileyici görüntüler elde etme isteği ön plana çıkmıştır (Türe,2005:148). Bizans uygarlığında yaşamı ve sanatı yönlendiren en önemli etken olan dinin, yanı Hıristiyanlığın da yadsınamaz bir rol oynadığı göze çarpmaktadır. Hıristiyanlığı en yaygın simgesi olan, birbirine kesen iki doğrudan oluşan haç, kilise plan tipinden sütun başlığına, bir hanımın küpesinden mücevher kutusuna kadar geniş bir yelpazede hem dindarlığın simgesi, hem de dekoratif obje olarak kullanılmıştır (Meriçboyu,2000:29-30). Bizans kuyumculuğunun en karakteristik tekniği olan bölmeli mine tekniği, 10. yüzyılda hiçbir kültür ve dönemde görülmeyen üstün bir işçiliğe ulaşmıştır (Türe,2006:20). Fatih Sultan Mehmet in İstanbul u alıp Doğu Roma İmparatorluğu nun son kalıntılarını Osmanlı İmparatorluğu na kattığı 1453 yılı, Orta Çağ ile Yeni Çağı birbirinden ayıran sınır taşıdır. Türklerin Avrupa ya girmeleri ile Akdeniz ve Orta Doğu dan gelen önemli kara ticaret kolonilerini ele geçirmeleri, Avrupa da ekonomik, dinsel ve kültürel değişim ve gelişimlerin yaşanmasına neden olmuştur (Türe,2006:35). Rönesans da kuyumcular diğer zanaatkârlardan daha yüksek bir konumda olmuşlardır. Kuyumcu olarak yetişmiş olan birçok sanatçı başka alanlarda da ürün vermiştir (Meriçboyu,2000:44). Rönesans da kameo tekniği kullanılmıştır. Romalıların üst düzey bir süs taşı işleme tekniği olarak geliştirdiği kameolara Orta Çağda gösterilen yüksek ilgi ve değer Rönesans da da sürmüştür. Orijinal kameoların çok nadir bulunması nedeniyle Rönesans sanatçılarını kopyaların yanı sıra güncel konuların işlenmesine yönlendirmiştir (Türe,2006:41). 19. yüzyıl Sanayi Devrimi nden sonra Avrupa ve Kuzey Amerika da kırsal kesimden kentlere yapılan büyük göç halkın yaşama, çalışma, iletişim kurma ve hatta düşünce tarzını tümüyle değiştirmiştir (Türe,2006:85). 19. yüzyılın son çeyreğinde, natüralist mücevherler sürerken, bir yandan da modern çağa geçişin yansıdığı dallardan biri de takıdır. 19. yüzyılın sonunda görkemli takıların yanı sıra son derece yalın,

42 24 simgesel anlamlar da taşıyan hayvan motifli broşlar da yapılmıştır (Meriçboyu,2000:68). 20. yüzyılın Neo Rönesans ını temsil eden gerçek kuyumculuk eserleri, küçük atölyelerde yaratıcı tasarımlarını uygulayan genç kuyumcularla dönemin çok yönlü sanatçıları tarafından gerçekleştirilmiştir (Türe,2006:119) yılları arasında süren ikinci büyük savaş Avrupa daki takı sektörünün hemen hemen durmasına sebep olmuştur. Takı yapmayı sürdürebilen az sayıda kuyumcu hem malzeme hem de pazarlama sıkıntısı yaşamıştır lerden günümüze kadar geçen dönemin mücevher ve takı sanatına henüz bir isim konulamamıştır. Bunun nedeni dizayn ve biçimlerde belli bir yoğunlaşma olmaması, bireysel tasarım çalışmalarının ön plana çıkmasıdır (Türe,2006:119). Güncel olaylara duyarlı olarak gelişen takı tasarımında, 1960 lardan başlayarak takıda yeni ölçüler, değerler ve olanaklar da ortaya çıkmıştır. Çağın biçimleriyle zenginleşen arayışlar, her dönemde takıda yeni yorumların, yeni kavramların oluşmasını sürdürecektir (Meriçboyu:2000:71) Takı Yapımında Kullanılan Madenler Maden ve maden sanatının ilk çıkış noktasının Anadolu olduğu Çatalhöyük te yapılan arkeolojik kazılarda ( ) çıkarılan M.Ö.6000 yıllarına ait bakır ve kurşundan yapılmış süs eşyalarından anlaşılmaktadır. Orta Asya dan İspanya içlerine kadar çok geniş bir bölgeye dayanan maden işçiliğinde ilk işlenen maden bakır olmuştur. Madeni işleyerek başlattıkları Kalkolitik Çağ M.Ö de bakırı işlemeyi başarırken M.Ö yılları arasındaki Eski Tunç Çağının insanları maden sanatının ilk ustaları olarak tarihe geçmiştir. Bakıra, gümüşe ve altına hükmeden bu insanlar gümüşe altın katıp elektromu, bakıra kalay katıp tuncu bulmuşlardır (Ertuğrul,2009,11). İslam medeniyetinin yayıldığı Yakın Doğu toprakları maden yönünden çok zengindir. Altın, gümüş, bakır kalay alaşımı tunç, bakır- çinko alaşımı pirinç kullanılan malzemelerdir. Demir ve çelik daha ziyade silah ve alet yapımında; kurşun,

43 25 lehim alaşımlarında ve soy metalleri saflaştırılmasında; civa ise yaldızlamada kullanılmıştır (Bodur,1987:11). Türk maden işçiliği Altay Orhon Türklerine kadar tarihlenmektedir. Selçuklu ve Osmanlı dönemleri ise maden sanatının en güzel örneklerinin verildiği dönemdir (Sular, 1998:17). Takı yapımında kullanılan madenler, altın, gümüş, bronz(tunç), platin, demir, bakır, elektrum dur Altın; Altın doğada çok nadiren saf olarak bulunur. Daima gümüş ve bazen de diğer metalleri ihva eder. Dünyadaki altının büyük bir çoğunluğu, toprakta bulunan sarı metalik mineralden elde edilmektedir. Doğada oldukça az ama neredeyse katışıksız olarak bulunan, hiçbir doğal koşuldan etkilenmeden sıcak sarı ışıltısını sonsuza kadar koruyan ve kolay işlenebilen soy metal altın bu özellikleriyle insanlığın ortak tutkusu olmuştur (Türe, 2004:Aras,1996). Altın ilk bulunan madenler arasında olup parlak sarı renkte, yumuşak ve kolay işlenebilir bir madendir. Oksitlenme yapmayan ve doğa şartlarına dayanıklılığıyla dikkat çeken bir yapısı vardır (Solak,2010:17). Altının keşif tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, M.Ö. altıncı veya beşinci binden itibaren küçük süs eşyalarının yapımında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Altın işlemeciliği yapan ustaların anlattığına göre, altın, doğada, dağ ırmaklarının yataklarında; akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil gibi inci taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşturdukları yığınların içinde kalıntılar halinde bulunur (Yılmaz,1994:20). Altın ilk işlenen maden olup, en eski uygarlıklarda güç, zenginlik simgesi olarak sayılmıştır. Tabiatta saf halinde bulunan doğal altın, M.Ö yılından önce süs eşyası yapımında kullanılmıştır. 18. yüzyılda altın süs eşyası olarak orta sınıfın kullanımına yönelik eşya üretiminde kullanılmıştır. 19. yüzyılda Avrupa da yeni klasik bir üslup egemen olmaya başlamıştır. Bu yüzyıldaki sanayi devrimine altın işçilerini etkilemiş ve seri üretime geçilmiştir. Altın işlemesi, kuyumculuk, heykelcilik, madencilikle birlikte gelişmeler göstermiştir. En eski eşyalar M.Ö den kalan Mısır mücevherleridir.

44 26 Girit uygarlığı döneminden sonra, Helenistik dönemin altın takıları oldukça yüksek niteliktedir (Aras,1996:11). Birçok mitos altını tanrılarla özleştirir. Eski mısıra göre, Tanrı Ra yaşlanınca gövdesi altına dönüşmüştür. Amerika mitolojilerinde ise altın tanrıların teridir. Bu nedenle çok tanrılı dinlerin ritüellerinde altın çok önemlidir. Tanrı heykelleri altından yapılmış ya da altın varaklarla kaplanmıştır (Türe,2004:30). Ortaçağda, Batı da altından üretilen eşyaların çoğu kilise için üretilmiştir. Fransa ve İngiltere krallarının mineli ve altın kupaları günümüze kadar saklanmıştır (Aras,1996:11). Altına duyulan tutku ve istek öylesine güçlüdür ki; tüm insanlığın ortak değer birimi olmuş, insan en büyük maceralara altın için atılmış, en kanlı savaşların çoğu altın için çıkartılmıştır. Güç ve görkemin simgesi olan altın aynı nedenle kralın madenidir. Kraliyet sembolleri altından yapılmış, krallar üstün statülerini altının ışıltısı ile donatılmış törensel giysiler ve silahlarla sanatsal bir gösteri içinde sergilemişlerdir (Türe,2004:31) Gümüş; Gümüş, parlak beyaz renkte kolay işlenebilen bir madendir (Büyükyazıcı,2008:28). Kimyasal element, yumuşak ve beyaz renkte altından sonra alternatifi bulunmayan değerini de öncelikle buradan alan, daha çok süs eşyası olarak kullanılan bir metaldir (Kaya,2006:18). Saf gümüş hava ve suda, soğuk ve sıcak halde bozulmaz. Takı yapımında en fazla kullanılan madenler arasında olup kuyumcuyu ilgilendiren gümüş bileşenleri siyanür, klorür ve nitrattır. Kimyasal bileşimi, Ağ; sertlik, 2-5-3; özgül ağırlığı, 10-50; renk ve şeffaflık, gümüş beyazı, dış etkenlerde siyahımsı, opak; parlaklık, metalik; ayırıcı özellikleri, renk, nitrik asitte kolay çözünürlüktür. Gümüş orta ağırlıkta, dövülerek uzayabilen, şekillendirilebilen, ergime saf halde 961 C olan bir malzeme olup yumuşaklığı nedeni ile bakır gibi metallerle belirli oranlarda karıştırılarak kullanılmaktadır (Erkaplan,2000:39).

45 27 Parlak ve yansıtıcı olma özelliği, gümüşün kem gözü ve bütün kötülükleri uzaklaştıran, ışıltısı ile şans ve mutluluk getiren uğurlu metal olduğu inançlarını yaratmıştır. Afrika, Ortadoğu, Malezya, Endonezya gibi çok geniş bir yayılım alanında folklorik takıların temel malzemesinin gümüş olmasının nedeni bu inançtır. İmalat boyutları ve folklorik gelenekler göz önüne alınırsa gümüş, kuyumculukta altına oranla çok daha büyük ölçüde kullanılmaktadır. Farklı kimyasal oksidasyonlarla gri, yeşil, mavi ya da altınımsı sarı ışıltılar kazanabilmesi ve parlak yüzeyine çelik kalemlerle yapılan desenlerin yıldız gibi parıldaması, gümüş takılara duyulan beğeni ve talebi her zaman canlı tutmuştur (Türe,2004:36) Bronz (Tunç); Bakır ve kalayın karışımı olan ve kolayca döküm yapılıp işlenebilen bronz, ilk keşfedildiği M.Ö. 3.binde değerli bir metal kabul edilmiş; alet ve silahların yapımının yanı sıra halk takılarının yapımında da kullanılmıştır. Bu bronza takılar kimi zaman altın varaklarla kaplanmış ya da ağır pazı bilezikleri gibi bazı parçalarda bileziğin halkası masif bronzdan yapılıp iki uca altından işlenmiş hayvan başları takılmıştır (Türe,2004:36). Bronz takıların uzun süre kullanıldığı Afrika Kıtası nda, 15.yy. da Avrupalılarla kurulan ilişkiler sonucu bakır ve kalay ticaretinin yaygınlaşmasına bağlı olarak, kıtanın batı bölümlerinde bugünkü Nijerya olan Benin de kaybolan mum tekniği ile bronz amulet takılar yapma sanatı gelişmiştir (Türe,2004:36) Bakır; kahverengi ve kırmızı renkte yumuşak ve işlenmesi kolay olan bir madendir. İnsanların ilk kullandıkları madenlerden birisi olma özelliğine sahiptir. Değerli olmamasına rağmen, bakır kuyumculukta son derce önem taşımaktadır. Altının aşınmaya karşı direncini artırmaktadır. Kimyasal bileşimi, Cu; Sertik, 2.5-3; özgül ağırlık, ; renk ve şeffaflık, soluk kırmızı, kahverengi, opal; parlaklık metalik, ayırıcı özellikleri; renk, kırılganlık, nitrik asitte kolay işlenir oluşundan bakırdan eşya yapımı yaygındır. Ancak bakırın pası zehirli olduğundan yiyecek maddesi konulan tabak ve tencereler kalaylanarak kullanılmaktadır (Erkaplan,2000:41) Demir; M.Ö yılda demir ancak meteor taşlarından elde edilebilen çok nadir ve çok değerli bir metal; gökyüzü ile bağlantılı olduğu için de tanrısal gücü ifade eden büyülü bir maddeydi (Türe,2004:37).

46 28 Demir yüksek değeri nedeni ile taht, asa, silah gibi bazı törensel eşyaların ve muhtemelen takıların yapımında kullanılmış, ancak çabuk oksitlenmesinden dolayı bu değerli eşya ve takılar günümüze kadar ulaşamamıştır. 18.yy. sonlarında, Fransa da elmas gibi fasetlenmiş demir kabaralarla yapılmış takılar birden moda olmuş ve popülaritelerini 19.yy. Avrupa sında sürdürmüşlerdir. Bir demir minerali olan hematiti gri parlak rengi ile günümüzde sevilen bir süs taşıdır ve astrolojide koç burcunun uğurlu taşı olarak kabul edilmektedir (Türe,2004:38) Elektrum; Ön Asya nın altınlı kumlarından toplanan doğal altın ve gümüş alaşımına denilmektedir (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi,1986:3634). Elekturum veya beyaz altın, altın ile gümüşün belirli miktarda karıştırılması ile elde edilir. 18 krat beyaz altına %75 altın ve %25 gümüş veya paladyum ilave edilir. Sarı altında ise gümüş ve paladyum yerine bakır gibi başka elementler ilave edilmekteydi. Genelde soluk sarı veya sarıya çalan beyaz renginde olur ( Platin; Dünyanın en asil madeni olarak kabul edilir. En önemli özellikleri arasında sertliği, iletkenliği ve diğer element ve asitlerden etkilenmemesi gelir. Kral suyu dışında hiçbir asit ve solüsyondan etkilenmez. Bu yüzden kullanım alanları oldukça çoktur. Simgesi: Pt, Ergime noktası: 1772 C, Buharlaşma: 3825 C, Özgül ağırlığı: 21,45 g/cm³, Sertlik: 3,5, Renk: Gri beyaz (Özdemir,2010:15). Yıllık üretiminin 85 tonla sınırlı olması ve çıkarılmasının oldukça zor olmasından dolayı fiyatı yüksektir. Çıkarılan platinin %35 i kuyumculuk sektöründe kullanılmaktadır. Platin dövülerek yassılaştırılabilen, esnek, kopma dayanımı yüksek bir katıdır. Kaynak yapılabilir ve ısıtıldığı zaman parlaklığını kaybetmez (Özdemir,2010:15) Takı Çeşitleri Takıların vücuttaki kullanım yerlerine göre çeşitleri şunlardır.

47 Baş Takıları Baş üzerinde saç, kulak ve burun üzerinde kullanılan takılardır Diadem, Taç; İlk örneklerini ince altın, gümüş veya az da olsa tunç levhalardan oval veya kısa kenarı yuvarlak, ortası motifli olarak görmekteyiz. Repoussé nokta veya zik zak bezemeli olanları da vardır. Tanrılar ve insanlar için adak, sunu veya otorite göstergesi veya süs takısı anlamında kullanılmışlardır. Özel hayatta, doğumda, sevgi belirtisi olarak, şölenlerde, hastalıkta, ölümde ve cenazede kullanılırdı. Taç daha çok geç dönemlerde rütbe ve takı olarak kullanılmıştır. Pilinus a göre başlangıçta tanrı simgesidir. Taçların ilk örnekleri zeytin, meşe ve mersin ağacı ve dal yapraklarından daha sonra da metalden yapılmıştır (Bingöl,1999:33). Şekil 4: Diadem, taç (Bingöl,1999) Küpe ; Kulağı süsleme güdüsünün evrensel simgesi olan küpelerin ilk örnekleri kulağa takılan sade halka süslerdi ve kadına özgü bir takıdır (Bingöl,1999:33). Şekil 5: Küpe (Bingöl,1999) Saç Takıları ; Altın saç halkaları Anadolu da Tunç Çağı ndan beri görülmektedir. Alacahöyük mezarlarında iskeletin başının yakınında bulunmuş olan halkaların, saçları toplamak ya da saçlara süs olarak takıldıkları varsayılmaktadır. İç kalıp üzerine ince altın safihanın kaplanmasıyla yapılan türlerin, bükülmüş olarak önceden hazırlanarak saça takıldıklarını, masif türlerinin ise saçlara sarılmaları sırasında bu şekli aldıklarını söyleyebiliriz (Bingöl,1999:33).

48 30 Şekil 6: Saç takısı (Bingöl,1999) Hızma ; Burun kanadına takılan süslü, altın ya da gümüş, çoğu zaman halka biçiminde bir takıdır. Buruna takılan bir takı olup, altın ve gümüşten yapılan çeşitleri vardır (Aras,1996:25). Şekil 7: Hızma ( Boyun Takıları Boyunda kullanılan takılardır Kolye; Kolye kelimesi her ne kadar boyun takılarının tümüne verilen bir isim olarak algılanmaktaysa da, gerçekte bu takı grubunun sadece bir cinsini belirlemektedir. Genellikle tek öğeli boyun takılarına, kolye; boynu saran takılara, boyunluk; çok öğeli olanına gerdanlık denilmektedir (Bingöl,1999:33). Şekil 8: Kolye (Bingöl,1999)

49 Pandantif; İnce bir zincirle boyna takılan değerli takıdır (Kuşoğlu,2006:90). Şekil 9: Pandantif (Bingöl,1999) Gerdanlık (Boyunluk) : Masif veya içi boş olarak kıymetli metallerden yapılan ve boynu çember gibi saran takılardır. Tasma şeklindeki boyunlukların ilk örnekleri Ur mezarlarında bulunmuştur (Bingöl,1999:35). Şekil 10: Gerdanlık ( El, Kol ve Ayak Bileği Takıları Yüzük; Değerli taş ve metallerle yapılmış olan ve parmağa takmak için kullanılan bir takıdır (Aras,1996:38). Şekil 11: Yüzük (Bingöl,1999)

50 Bilezik; Kadınların kollarını bileklerini süslemek için taktıkları halkalardır (Kuşoğlu,2006: 39). İlk örnekleri yine taştan yapılmış olup masif altın bileziklerin yanı sıra tunç üzer altın kaplama veya yalnız gümüş ve tunç, daha sonra da camdan yapılmış bilezikler de bulunmuştur (Bingöl,1999:35). Şekil 12: Bilezik (Bingöl,1999) Halhal; Kadınların ayak bileklerine taktıkları halkalardır. İran da M.Ö. 2. bin sonlarıyla M.Ö. 7. yüzyıl arasına tarihlenen kabartmalardaki figürlerde halhallara rastlanılmıştır (Bingöl,1999:35). Şekil 13: Halhal ( Pazubent : Genelde metalden yapılmış, kolun üst bölümüne takılan banttır. Asur kabartmalarında tanrılar ve erkeklerin; Geç Hitit kabartmalarında ve Roma döneminde kadınların da pazubent taktıkları bilinmektedir (Bingöl,1999:35). Şekil 14: Pazubent (

51 Giysi takıları Giysiler üzerinde kullanılan takılardır Aplik; Herhangi bir obje veya elbiseye tutturulan süsleme öğeleridir. Her dönemde görülmekte olup buluntuların çoğu altındır (Bingöl,1999:35). Şekil 15: Aplik (Bingöl,1999) Broş; Göğüs üzerine iğne yardımıyla tutturulan süslerdir (Kuşoğlu,2006:90). Ziynet iğnesi (Kaplan,2003:80). Şekil 16: Broş (Bingöl,1999) İğne; Bütün dönem boyunca iğne yapmak için kullanılan malzeme önceleri kemik sonraları tunç tur. Kemik iğne Anadolu da çok sayıda bulunmaktadır. Tunç, bakır, gümüş ve altın gibi metallerden yapılmış iğnelere rastlanılmıştır (Bingöl,1999:37). Şekil 17: İğne (Bingöl,1999)

52 Kemer; iki ile beş parmak eninde beli bir kez doladıktan sonra, toka ile son bulan bir giyim tamamlayıcısıdır. Kemerin tokası ile birlikte bir bütün olarak sanat eseri teşkil edenlerin yanı sıra, tokası öne çıkmaktadır (Kuşoğlu,2006:128). Şekil 18: Kemer ( Ölü Takıları Ağız ve Göz Bantları: Dini inançlar nedeniyle ölülere takılan bantlar genelde mezarlarda tek veya çift olarak bulunmaktadırlar. Hemen hemen hepside ip geçki deliği ya da bu delik yerine halkaları vardır. Bu ip geçki delikleri çok azında düzenli açılmıştır. Çeşitli formlarda olanları vardır ve genelde oval olup uçları yuvarlak ya da düzdür (Bingöl,1999:37). Şekil 19 : Ağız ve göz bandı (Bingöl,1999) Kulak Tıkaçları : Ağız ve göz bantlarının yanı sıra ölülerin kulaklarını kapatmak için ya dini inanış gereği veya haşaratların girmesini önlemek amacıyla kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. M.Ö e ait altın veya altın kaplama kulak tıkaçları bulunmuştur (Bingöl,1999:37).

53 35 Şekil 20: Kulak tıkaçları (Bingöl,1999) Takı Yapımında Kullanılan Araçlar Takı yapımında çeşitli araçlardan faydalanılmaktadır. Bunlar; Ahşap Çalışma Tezgahı; Tezgah, bir veya birçok kişinin çalışabileceği şekilde dizayn edilmekte ve ahşaptan yapılmaktadır. Kuyumcunun oturacağı hizada yarım daire şeklinde bir girinti ve bu girintinin ekseninden dışarıya doğru takoz adı verilen tahtadan yapılmış ilave parça çıkmaktadır. Takozun altında meydan adı verilen eğelenme ve kesme sırasında dökülen kıymetli metal ve taş tozlarını toplamaya yarayan çekmece yer almaktadır (Doğan,2010:29). Şekil 21: Ahşap çalışma tezgahı ( Amanyant eldiven: Amanyant üzerinde kaynak işi yapılır, kaynak yapılacak parça amanyant üzerine konularak şalome ile kaynak yapılır. Amanyant, tezgahın ısıdan korunmasını sağlayarak, yanmasını engeller, amanyantın büyüklüğü yapılan işe göre değişir. En ideali 15x25 cm. büyüklüğünde olanıdır (Sular,1998:34). Amanyantın yalıtma özelliğinden faydalanmak için yapılan eldivenler, işçilerin ellerinin sıcak nesnelerle teması sırasında sıcaktan korunmaya yönelik kullanılmaktadır. Nesnenin çok

54 36 sıcak olması durumunda bu eldivenler dayanıklı değillerdir, yanabilirler. Bu eldivenler daha çok kaplamalarda ve metallerin eritilmesi sırasında kullanılır (Erkaplan,2000:36). Şekil 22: Amanyant eldiven ( Büyüteç; Bir nesnenin, bir alaşımın, bir taşın yüzeyinin incelenmesinde kullanılan bir alettir (Erkaplan,2000:35). Şekil 23: Büyüteç ( Çekiç; Metal üzerindeki pürüzleri gidermek ve yabancı maddelerden uzaklaştırmak için kullanılmaktadır (Doğan,2010:31). Şekil 24: Çekiç ( Çift; Küçük metal parçalarını, değerli taşları ve benzeri nesneleri tutmaya yarayan cımbıza benzer bir alettir. Farklı amaçlar için değişik biçimlerde yapılmışlardır (Doğan,2010:30).

55 37 Şekil 25: Çift ( Eğe; Metal üzerindeki ya da çizgili kısımları gidermek için kullanılan çelik dişli alettir. Çok çeşitli olanları vardır. En yaygın olanları sıçan kuyruğu, balık sırtı, düz ve üç kenar olarak bilinenlerdir (Doğan,2010:31). Şekil 26 : Eğe ( Eritme Fırını; Madeni eritmede kullanılan yüksek ısı ayarlı fırınlardır (Doğan,2010:29). Şekil 27: Eritme fırını ( Eritme Potası; Grafit ya da topraktan mamul yüksek ısılara dayanıklı eritme kabıdır. Genellikle bardak formunda veya daha geniş formlarda olabilen eritme

56 38 potalarının ağız kısmı; eriyen maddenin rahat akmasını sağlamak amacıyla eğimlidir (Vıtıello,1995:32). Şekil 28 : Eritme potası ( Heştek; Üzerinde çeşitli çaplarda yarım küre şeklinde ayrılmış düzgün çukurlar bulunan bir çelik parçasıdır. Daha önce daire şeklinde kesilmiş gümüş-altın parçaları yarım küre şekline getirmeye yaramaktadır (Arlı,1989:19). Şekil 29 : Heştek ( Kargaburun; Bir teli veya levhayı tutmak, çekmek, bükmek ve eğmek için kullanılmaktadır. Uçlarındaki formlar kullanım alanlarına gör farklılık göstermektedir (Doğan,2010:30). Şekil 30 : Kargaburun ( Kaynak Aygıtı (Şalimo); Gümüşlü tavlama ve kaynak yapma gibi her türlü ısıtma ve yıkama işlemlerinde kullanılan, sıvılaştırılmış gaz ile çalışan bir alettir

57 39 (Doğan, 2010: 29). Metali tavlama ve kaynak yapma gibi işlemlerde kullanılan, gaz ile çalışan bir alettir. Uygulanacak ısıl işleme göre değiştirilebilen farklı başlıkları vardır. Şalümonun bünyesinde bulunan gaz ayar dedantörü, şalümo ağzından çıkan gaz ayarının yapılmasını sağlar. Bu sayede alevin büyüklük ve sertlik derecesi ayarlanabilmektedir (Özdemir,2010:34). Şekil 31 : Kaynak aygıtı ( Levha Haddeleri (astar silindirleri) ; Birbirine paralel, yatay konumda iki çelik silindirden meydana gelen, levhaları inceltmek amacıyla kullanılan bir alettir (Doğan,2010:29). Şekil 32: Levha haddeleri ( Makas ; Metali kesmek için kullanılır. Kuyumculukta; genelde kesilecek kalınlıklar ince olduğu için boyları cm. arasında olanları tercih edilmektedir. Uzun levhaları kesmek için özel şekilli ve rahat çalışmayı sağlayan makaslar kullanılmaktadır (Ülger,1997:30).

58 40 Şekil 33 : Makas ( Mengene ; Döküm çelik ya da demirden imal edilen, karşılıklı iki yanağa sahip yivli çivi biçiminde bir kolla çalışan alettir. Kesme, delme, bükme gibi işlemler sırasında parçayı sabit bir şekilde tutmaya yarar (Özdemir,2010:31). Şekil 34: Mengene ( Mikrometre; Mikron cinsinden (1/1000 mm) hassasiyetle ölçüm yapabilen, tel ve astar kalınlıklarını ölçmekte kullanılan bir araçtır. İki kısımdan oluşan aletin bir ucu sabit olup U şeklindedir. Diğer uç ise mikro metrik bir vidanın hareket ettirdiği bir çubuktur. Manüel ve dijital olarak çalışan çeşitleri vardır (Özdemir,2010:31). Şekil 36: Mikrometre ( Örs; Demir veya çelikten imal edilen, dövülecek metale dayanak vazifesi gören ve darbelere etkinlik kazandırmaya yarayan alettir. Bunların üzerine kurşun levha

59 41 koyup el keskisi ile plaka kesme işleri yapılmaktadır. Çeşitli büyüklükte örsler mevcuttur (Özdemir,2010:34). Şekil 36 : Örs ( Pense; Kuyumculukta çok çeşitleri vardır. Büyük, küçük, köşeli, kargaburun denilen çeşitleri vardır. Pense ile büker, düzeltir, kıvırır ve her pensenin ayrı bir düzeni vardır (Sular,1998:41). Şekil 37 : Pense ( Tahta Tokmak; Yüzük halkalarının malafa üzerinde oluşturulması ve düzeltilmesinde, metal plaka ve tellerin düzeltilmesinde kullanılır. Ahşap silindir ve saptan oluşmaktadır. Ahşap olmasının amacı; metale zarar vermeden üzerine kuvvet uygulayabilmektir (Özdemir,2010:36). Şekil 38 : Tahta tokmak ( Terazi; Bir alaşımın bileşenlerini, kaynak, lehim maddelerini hazırlamada, mamulleri ve değerli taşları tartmakta kullanılmaktadır. Tek kefeli, iki kefeli veya göstergeli olmak üzere üç şekilde bulunmaktadır (Doğan,2010:31).

60 42 Şekil 39: Terazi ( Testere; Levhaların kesilmesinde, delik işi denilen uygulamada, kalıp ile çoğaltılan nesnelerin ayrılmasında kullanılmaktadır. İki ayrı kısımdan oluşmaktadır. Sabitleyici vidanın yer aldığı bir sap ve ince dişli, kesici, uzun bir bıçkısı (kılı) bulunmaktadır. Testere kılı numaraları sıfırdan başlamaktadır. Bu biri ara rakam olup tam sayılar arttıkça dişleri büyümekte, tam sayılar azaldıkça dişleri küçülmektedir (Doğan,2010:30). Şekil 40 : Testere ( Takı Yapımında Kullanılan Teknikler Takı yapımında kullanılan teknikleri yapım ve süsleme tekniği olarak sınıflandırmak mümkündür. Ama bazı takıların yapım tekniği diğer bir takıda süsleme tekniği olarak kullanılabilmektedir. Bu nedenle bu çalışmada teknikler yapım ve süsleme tekniği ayrımı yapılmadan sıralanmıştır.

61 Döküm Tekniği Potada eritilen madenlerin istenilen biçimde hazırlanmış kalıplara dökülerek dondurulmasına döküm denir (Erginsoy,1978:25). Eritilen metal katılaşırken kabın şeklini alır. Dolu döküm tekniği ve içi boş döküm olarak iki tipi vardır. Ekonomik olmadığı için fazla kullanılmamış olan dolu döküm tekniği, bazı iğne, fibula, küpe, yüzük ve bileziklerde karşımıza çıkmaktadır (Bingöl,1999:25), Şekil 40: Döküm Tekniği (Bingöl,1999:95) Dövme Tekniği Dövme; doğal madenlerin yakın doğuda ilk defa keşfedilmesinden itibaren en eski maden sanatı tekniğidir. Metalujik keşiflere bağlı olarak gelişmiştir. Tavlamanın, yani madenin işlenir hale getirmenin keşfedilmesinden sonra iri ve yumru şekildeki parçaların dövülerek işlenmesi mümkün olmuştur. En eski maden tekniği olan dövme tekniği günümüzde halen kullanılmaktadır. Altın, gümüş ve diğer madenleri demir üzerinde vurarak biçimlendirme şeklidir (Erginsoy,1978:18) Şekil 41: Dövme Tekniği (Bingöl,1999:51).

62 44 Boş döküm tekniğinde içi boş takı öğelerine form verme aşamasında ve kullanımları sırasında ezilmemeleri için mum, zift, kil ve reçine gibi karışımlar iç kalıp malzemeleri olarak kullanılır (Bingöl,1999:25) Çalma ve Kazıma Tekniği Çeşitli metaller üzerine değişik aletler kullanılarak derin çizgilerle yapılan süsleme tekniğidir. Çalma tekniğinde küt uçlu kalemler ve çekiç, kazıma tekniğinde ise ucu keskin kalemler, keski, keskin sivri uçlu kazıma aleti ve çekiç kullanılır (Erkaplan,2000:57) Şekil 43 : Çalma ve kazıma tekniği (Bingöl,1999:169) Güherse (Damlatma) Tekniği Bir motifin tümünün, belirli bölümlerinin ya da çizgilerinin, minik yuvarlak altın küreciklerin yan yana yapıştırılmalarıyla oluşturulduğu bezeme ve bunu yaparken uygulanan tekniktir (Bingöl,1999:26). Bir süsleme tekniği olarak maden sanatlarında eski çağlardan beri kullanıldığını görülmektedir. Asil metallerin yapısında olan, eriyip soğurken kendisini toplama, yani kürecik haline gelme hadisesi bu tekniğin bulunmasına sebep olmuş olabilir. Birçok medeniyetlere beşiklik etmiş olan Mezopotamya, bu tekniğin bilinen en eski merkezidir. Oradan da bütün dünyaya yayılmıştır (Kuşoğlu,1994:166).

63 45 Şekil 44 : Güherse Tekniği (Bingöl,1999:178). Bazen sevilen bazen de terk edilen bu teknik, Türklerin elinde çok gelişmiştir. Osmanlılar o kadar ileriye götürmüştür ki, bugün bile bu milimetrik kürecikleri gelişmiş tekniklerle yapabilmek mümkün değildir (Kuşoğlu,1994:166). Geçmişten günümüze bu tekniğin uygulanmasında iki önemli zorlukta karşılaşılmıştır. Birincisi aynı çapta küreciklerin elde edilmesi, ikincisi ise elde edilen bu küreciklerin zemine kaynak yapılmasıdır (Kuşoğlu,1994:166) Kabartma (Repousse) Tekniği Kabartma aletlerinin üzerine çekiç yardımıyla vurularak, metal zemin üzerine süslemelere kabartma tekniği adı verilmektedir. Kabartma tekniği alçak kabartma, yüksek kabartma olarak iki şekilde uygulanmaktadır. Alçak kabartma yönteminde, zemin çökertilerek desenlerin rölyef halinde kalması sağlanır. Yüksek kabartma yönteminde ise zeminde herhangi bir işlem yapılmaksızın desen içten çekiçlenerek istenilen yüksekliğe getirilmektedir (Erginsoy,1978:34). Şekil 44: Kabartma tekniği (Bingöl,1999:139).

64 46 Kalıpla kabartma tekniği, Bu teknikte, kalın bir tunç ucuna, kabartılması istenen motifin negatifi çelik aletler yardımı ile oyulmaktadır. Hazırlanan bu uç tavlanmış olan maden üzerine kabartma işleminin yapılacağı yere yerleştirilerek çubuğun ucuna çekiçle kuvvetli bir darbe ile motifin maden üzerine çıkması sağlanmaktadır (Erginsoy,1978:37). Yaprak metallerin bezenmesinde kullanılan, en yaygın tekniktir. Dört ayrı uygulaması vardır. Bunlar; a) Kalemle çekiçleme: İnce, yuvarlak uçlu kalemlerle çekiçle arkadan vurularak safiha üzerine istenen figür ya da motifin işlenmesidir. Genelde yarı sıcak zift üzerine yerleştirilen yaprak metale arkadan, gereken durumlarda da önden vurularak çalışılır. b) Modeli çekiçleme (damgalama): Ucunda kabartma olarak işlenmiş motifin olduğu kaleme arkadan vurarak kabartmanın negatifinin safihanın üzerine çıkması sağlanır. Arkadan veya önden çalışılarak oyma şeklinde yapılır. c) Erkek modele çekiçleme: Ağaç veya kemikten yapılmış erkek (kabartma) model üzerine yerleştirilen safihaya döverek modelin şekli verilmelidir. d) Dişi modele çekiçleme: Çukur bir kalıp olarak kullanılan dişi modelin üzerine yerleştirilen safihanın tokmakla dövülerek modelin şeklinin çıkarılmasıdır (Bingöl,1999:35) Telkari (Filigre) Tekniği İnce altın ve gümüş tellerin, kıvrılarak, sarılarak ya da örülerek, çeşitli desenler oluşturacak şekilde hazırlanmış kasnak (ana iskeletin) içine tutturulması işlemidir. Bu tekniğin Latince adı filigran, filum (iplik) ve granum (buğday) sözcüklerinden oluşmuştur (Gerdan,2007:29).

65 47 Şekil 46: Telkâri tekniği (Bingöl,1999:136). Yüzeyleri ince altın tellerle yapılan kıvrımlı filigran desenler ve güherse çalışmalarıyla süslenmiş takılar Tunç Çağından Roma devri başlangıcına kadar süren uzun bir tarih kesitinde, bütün Akdeniz çevresi kültürlerinde çok sevilmiş ve geniş ölçüde kullanılmıştır (Gerdan,2007:29). En çok bükme boncuklu tel kullanılmıştır. M.Ö. 4. yüzyılda tel haddesi ile ince tel yapma olanağı bulan kuyumcu ustaları bu tellerle, her tür süslemeyi daha kolay yapabilme olanağı bulmuşlardır (Meriçboyu,2001:35). Helenistik devrin zengin bezemeli ve karmaşık kompozisyonlu takılarda ise bu tekniğin zirvesine ulaşılmıştır. Roma da telkâri tekniği azalarak yerini ajur tekniğine bıraktı. Ortadoğu ve Doğu kültürlerinde serbest telkari tekniği sonsuz desenler yaparak Doğu beğenisine ve estetiğine uygun; karmaşık takı kompozisyonları yaratma olanağı nedeniyle sevilmiş ve geliştirilmiştir (Gerdan,2007:30). Anadolu da telkâri tekniği 15. Yüzyıldan beri çok yaygın olarak görülmüş, özellikle Doğu Karadeniz, Doğu ve Güney Anadolu da gelişme göstermiştir. Yurdumuzda telkâri tekniğinin kullanıldığı önemli merkezlerden birisi Mardin ilinin Midyat ilçesidir. Bunun dışında Sivas, Edirne, Diyarbakır, Elazığ, Trabzon, Bursa, Beypazarı gibi yörelerde bu tekniğin kullanıldığı merkezler arasına girmektedir (Gerdan,2007:30)

66 Ajur Tekniği Altın, gümüş gibi madenlerin üzerine, kesici ve delici aletler kullanılarak delikli süslemelerin yapıldığı tekniğe Delik işi veya kesme ajur denmektedir. Delik işi (kesme ajur) Eski Çağ dan beri Yakın Doğu da kullanılan bir tekniktir. Delik işi (kesme ajur) tekniği, Tunç Çağı nda ve çelik aletlerin kullanılmasına geçilmeden önceki devirlerde yalnızca altın ve gümüş gibi yumuşak madenlerin üzerine uygulanabilmiştir. Delik işi tekniğinde süslemeler yapılırken bazen maden tabakasının üzerine çizilen desenin zemin kısımları, bazen de desenler kesilip çıkartılmakta ve kenarları törpülenerek düzeltilmektedir (Alparslan,2010:117). Şekil 47: Ajur Tekniği (Bingöl,1999:89). Bu teknik uygulanırken diğer kesici aletlerin yanı sıra testere kılı da kullanılabilmektedir. Delgiye küçük deliklerin açılması sonucu bu deliklerden testere kılı geçirilerek desen üzerinde istenilen biçim verilebilmektedir. Bu işleme de testere işi ya da delik işi denilmektedir (Erkaplan,2000:59) Savat Tekniği Metal üzerinde çelik kalemlerle açılan kanalların içine bir kalıpta hazırlanmış olan savat adı verilen karışım ekme ya da sürme şeklinde yerleştirilir. Daha sonra ocak ateşine tutularak eriyen savat, boşlukları doldurunca soğumaya bırakılır (Doğan,2010:34). Niello, Latince siyah demek olan nigellus kelimesinden gelmedir. Gümüş eşyanın üzerini süslemek için çelik kalemle açılan oyuklara; bakır, kurşun ve kükürtten

67 49 oluşan bir alaşım konarak elde edilen siyah çizgiler ve bu çizgilerle yapılan süslemedir (Sarıkaya,2009:41). Şekil 48 :Savat tekniği Savat yapımında kullanılan hammaddeler, dört ölçü bakır, dört ölçü kurşun, bir ölçü gümüş yeterince kükürttür (Er ve Kayabaşı,2010:154) Kakma Tekniği Kakma hem takı yapımında hem de takıya kabartma yapmada, aynı zamanda takının tamamlanmasını sağlayan çok önemli bir yöntemdir. Madeni eserler üzerinde delikler veya yivler açılıp başka madenle renk kontrastı yaratarak desen oluşturma tekniğine de kakma denir (Gerdan,2007;Meriçboyu,2001). Şekil 49: Kakma tekniği ( ( Madeni eserlerin üzerine açılan yivlerin veya çeşitli biçimlerdeki çukurların içine başka cins ve renkte madenler kakılarak elde edilen süslemeye kakma tekniği denir. Her ne kadar mineleme ve kakma birbirine benzese de minelemede parçalar eritilerek oyuklara yerleştirilir. Kakma tekniği uygulanmış takılar arasında özellikle

68 50 tepelik, kemer tokaları ve bilezikler de yoğun olarak kullanılmıştır (Erginsoy,1978;Gerdan,2007). Kalıp baskı tekniği, kakmanın mekanik yöntemidir. Bu yöntem ile aynı motifi tekrar tekrar yapabilme olasılığı ve kolaylığı vardır. Bir ucunda kabartma halindeki motif bulunur, diğer ucu ise düzdür. Yatak üzerine yerleştirilen ve önceden tavlanmış levhanın arka yüzüne yerleştirilen kalıbın diğer ucuna çekiçle vurulduğunda, kalıptaki motif kabartma halinde metal levhaya çıkar (Meriçboyu,2001:28). Şekil 50: Kalıp baskı (Bingöl,1999:36) Yaldızlama (Kaplama) Tekniği Kimyasal yöntemlerle hazırlanmış olan altın ve gümüş gibi değerli madenlerin nesne üzerine kaplanması işlemidir. Yaldız kaplamaların ömürleri kısa olmakla birlikte gerçek kaplamaların yerini tutmaktadır (Erkaplan,2000:61). Şekil 51 : Kaplama tekniği (Bingöl,1999:100). Altın ve gümüşün bir özelliği de cıva içinde çözülmeleri yani atomlarının kendi aralarındaki bağlarını kopartarak cıva atomlarıyla birlikte sıvışabilmeleridir. Altın ve

69 51 gümüşün cıvayla yaptığı bu karışıma amalgam denir. Bu yöntem ilk kez Romalılar tarafından bulunmuş ve kullanılmıştır (Türe ve Savaşçın,2000:51) Mine Tekniği Mine değişik maden oksitlerinin cam tozları ile karıştırılmasından ortaya çıkarılan bileşim. Mine hangi madenin oksidinden karışım yapılmış ise onun rengini ve adını alır (Kuşoğlu, 1994: 35). İlk olarak M.Ö. 19. yüzyılda Mısır da görülür. M.Ö. 15. yüzyılda kullanımı çoğalmış, Ege dünyasına bu dönemde girmiştir (Meriçboyu,2001:36). Değişik oranlardaki katkı maddeleri ile saydam olmayan mineler yapılabilir. Metal oksitlerin katılımı ile çeşitli renkler elde edilir. Örneğin bakır oksit ile mavi ve yeşilin tonları elde edilir. İstenilen metal oksit cam tozuna karıştırılır ve potada eritilir. 10 cm. boyutlarında parçalar halinde dökülür. Soğuduktan sonra dövülerek toz haline getirilir. Bezenmek üzere hazırlanan metal yüzeye bu toz sürülür ve obje fırınlanır. Belirli bir sıcaklık mine tozunun eriyerek metal yüzeyle kaynaşmasını ve mine işinin özelliği olan sert, camsı yüzeyin oluşmasını sağlar. Altın, gümüş, saf bakır ve tunç, mine işi için uygun metallerdir. Farklı mineleme teknikleri vardır (Bingöl,1999:27). Şekil 52: Mine tekniği (Bingöl,1999:60). En çok bilinen ve kullanılanları şunlardır: -Bölmeli mineleme -Gömme mineleme -Telkâri (filigre) mineleme

70 52 -Daldırma mineleme Mine işinin ilk örneklerine M.Ö. 13. yüzyıla ait Miken yüzüklerinde rastlanır. Keltler ve Roma döneminde de kullanılmıştır. Bizans döneminde doruk noktasına ulaşmıştır (Bingöl,1999:27) Kameo Tekniği Ayrı renklerde iki katmandan oluşan agat, oniks ve sardoniks gibi taşlarda uygulanan bir tekniktir. İlk (üstteki) katmana figür veya motifin kabartma olarak yapılıp, figürün konturları dışında kalan bölümde ikinci (alt) katmana ulaşması, böylece fonun ikinci bir renkte olmasının sağlanmasıdır. Helenistik ve Roma dönemlerinde insan veya hayvan başı şeklinde kabartmalar takı olarak kullanılmıştır (Bingöl,1999:28) Şekil 53: Kameo tekniği (Bingöl,1999:188) Zincir tekniği Kuyumculukta tel, takıların süslenmesinde ve aynı zamanda takı imalatında kullanılır. Telden sadece takıyı süslemede veya takıyı yapmada yararlanılmaz. Telin diğer ana işlevi zincir yapımında kullanılmasıdır. Zincirler çok çeşitlidir (Meriçboyu,2001:34).

71 53 Şekil 54 : Zincir tekniği (Bingöl,1999:20).. -Basit zincir her dönemde vardır. Bir parça teli, önceki halkaya sokup uçlarını lehimleyerek yapılır. Günümüz kuyumculunda bu zincire gurmet denir. Bunun çift halkası da vardır. Zinciri oluşturan halkalar bazen S biçimli olur. Daha süslü zincir yapmak için U biçimli halkalar kullanılmıştır. Buna Arnavut zinciri denir (Meriçboyu,2001:34). - Çift Arnavut zincirinden tilki kuyruğu adı verilen zincir elde edilir. Bu balık sırtı görünümünde ve köşelidir. Arnavut zincirinden örgü zincir yapılır. 4, 6 ve 8 li örülür. Zincirin yüzeyi zincir sayısı kadardır. Sayı arttıkça kalınlık da artar. Arnavut zinciri bazen yan yana getirilerek kenetlenir ve şerit zincir yapılır (Meriçboyu,2001:34) Takı Öğelerinin Birleştirilmesinde Kullanılan Teknikler Lehim : İki metal parçasından, ergime derecesi düşük olanın daha önce ergimesinden yararlanılarak, ergime derecesi yüksek olan metalle birleştirilmesidir. Saf altın hariç tüm diğer metallerde, lehimleme işlemi sırasında oluşan oksidasyon lehimlemeyi engeller. Bu nedenle ısınma sırasında oksidasyonu önlemek ve oluşan tüm oksidasyonu yok etmek gerekmektedir. Bu amaçla kullanılan madde birleştirici (flux) tur (Bingöl,1999:31) Kaynak : Basınçlı kaynak, birlikte ısıtma veya yüzey kaynağı ve otojen kaynağı antik dönemdeki takılarda kullanılmamışlardır. Takılarda lehim yerinin görülememesi, yüzey kaynağı ve otojen kaynağın antik dönemde kullanıldığı olasılığını akla getirse bile bu iki kaynağı kullanmak çok zor olduğu için antik dönem takılarda ek

72 54 yeri belli olmayan lehimlerin nasıl oluştukları aşağıdaki nedenlere bağlanmaktadır (Bingöl:1999,31). - Aşırı ateşleme veya yüksek ısıda lehimlenmenin sonucu, lehimlemenin sonucu, lehimin, altınla bir alaşım oluşturması ve rengin homojenleşmesi nedeniyle, - Kullanılan lehimin, lehimlenecek altın objenin kompozisyonuna çok yakın olması halinde renk farkının çok aza indirgenebilmesi nedeniyle, - Toprak altında kalan altınlarda lehim ve alaşım madenlerinin çözülmesi sonucu geriye yalnız altının kalması, yani lehimin saf veya safa yakın altına dönüşmesi nedeniyle, - Teller ve tanecikler için antik dönemde sert lehimleme kullanılması nedeniyle lehim yerler görülmemektedir (Bingöl:1999,31) Perçinleme : Çivi ile birleştirme usulüdür (Erginsoy,1978:29) İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Yılmaz (1994), Beypazarı nda Maden Sanatı adlı yüksek lisans tezinde Beypazarı nda görünen ve yaşanan gelenek yapısı üretilen sanat ürünleri, bunların kullanım alanları, yöre halkının hayatındaki ve ilişkilerindeki rolü, yetişen ustalar ve bu ustaların sürdürdüğü usta-çırak ilişkisini ele alıp incelemiştir. Ayrıca Beypazarı yöresinde bu sanatın geçmişteki ve günümüzdeki durumu, altın, gümüş, bakır ve demir madenlerinin işlemeciliği dikkate alınarak tasvir edilmeye çalışılmıştır. Demirtaş (1996), Takı Kültürü ve Tasarımı Üzerine Bir Araştırma adlı yüksek lisans tezinde takıya getirilen tanımlar, takı tarihi, takı kültürünün fizyolojik ve sosyolojik beklentileri, toplumlara özgü takılar ve takı tasarımının ölçütleri, tasarımda ritim kavramları ve etkileri, tasarımda yaratıcılık gibi konuları kapsamlı olarak ele almış ve yorumlar getirmiştir.

73 55 Ülger (1997), Ankara İli Beypazarı İlçesi Kuyumculuğunda Günümüzde Üretilen Gümüş Bilezik Örnekleri ve Yeni Tasarımlar adlı sanatta yüksek lisans tezinde; bölgenin tarihi, coğrafi, kültürel yapısı ve takılar hakkında genel bilgiler verilmiş, takı yapımında kullanılan araç gereçler ve uygulanan teknikler açıklanmıştır. Bileziğin tanımı, çeşitleri, yapımında uygulanan teknikler, konular ve kompozisyon özellikleri anlatılmıştır. Ayrıca üretilen bileziklerden faydalanarak yeni tasarımlar yapılmıştır. Şentürk (2007), Anadolu Takılarındaki Motifler İle Tunus Takılarındaki Motiflerin İncelenmesi adlı yüksek lisans tezinde; Araştırmada, Anadolu ve Tunus kadın takıları çeşitleri, takılarda kullanılan süsleme teknikleri, takı motifleri ve kompozisyon özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda, Anadolu ve Tunus takılarındaki motiflerin birbirine benzediği ortaya çıkmıştır. Anadolu takılarında geometrik, bitkisel, sembolik motifler oldukça fazla kullanılmaktadır. Tunus takılarında geometrik motifler, figürlü motiflerden balık, sembolik motiflerden el yoğun olarak kullanılmaktadır. Büyükyazıcı (2008), Trabzon İlinde Altın ve Gümüş İşlemeciliği adlı doktora tezinde Trabzon ili altın ve gümüş işlemeciliği içerisinde yer alan hasır örgü, telkari ve kazazlık tekniği ile üretilen takılar, takılarının üretim tekniklerinin geçmişteki ve günümüzdeki durumu araştırılmıştır. Takı yapımında kullanılan araçlar her bir üretim tekniğinin yapım aşamaları, üretilen ürünlerin özellikleri, takı üretimi yapan ustaların özellikleri belirlenmiştir. Hasır örgü, telkâri ve kazazlık teknikleri ayrı veya birlikte kullanılarak yeni takı tasarımları oluşturulmuştur. Tekniklerin tüm yapım aşamaları fotoğraflarla desteklenerek tespit edilmiştir. Takı üretimi yapan altın ve gümüş işlemeciliği ile uğraşan ustalara uygulanan yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilen bilgiler değerlendirilmiş ve ustaların demografik özellikleri, çalışma koşulları, sağlık sorunları belirlenmiştir. Aslan (2009), Kars, Ardahan ve Iğdır İllerinde bulunan geleneksel kadın takılarının değerlendirilmesi adlı yüksek lisans tezinde yöreler hakkında genel bilgiler, takının tarihi gelişimi, takının çeşitleri, takının kullanım alanları, takıda kullanılan araç

74 56 gereçler ve teknikler, maden sanatı hakkında bilgiler içermektedir. Bu araştırma Kars, Ardahan ve Iğdır illerinde bulunan geleneksel kadın takıları ile sınırlandırılmıştır. Sarıkaya (2009), İzmir İli Günümüz Kuyumculuğunun İncelenmesi adlı bu araştırma amacı geçmişten günümüze kadar gelen kuyumculuk sanatının İzmir deki durumunu araştırarak gelişimini, kullanılan teknik ve malzemeleri, sektörel sorunları, turistik bir bölgede olmanın yararlarını, kuyumculuk mesleğini yapan kişilerin görüşleri, düşünceleri ve mesleki bilgilerinden yararlanarak kuyumculuğun bölgedeki durumunun incelemesidir. Araştırma sonucunda; Türkiye de Kuyumculuk sektörü son zamanlarda yapılan değişimler, çalışmalar ve teşviklerle hızla gelişerek önemli bir sektör durumuna gelmiştir. Yapılan tasarımlar ülke sınırlarını aşmış ve yurtdışında da kendini göstermiştir. Yukarıkozan (2009), Beypazarı Gümüş Kolyeleri adlı yüksek lisans tezinde geleneksel Türk takıları, kuyumculuk araç gereçleri, takı çeşitleri, Beypazarı el sanatları, telkâri yapım tekniği, aşamaları ve çeşitleri konularına değinmiştir. Beypazarı atölyelerinde üretilen 100 adet gümüş kolye çeşidine gözlem formu düzenleyerek bu ürünleri kullanılan malzeme, motif ve bezeme özellikleri bakımından incelemiş ve elde ettiği verileri tablolaştırarak yorumlar getirmiştir. Doğan (2010), Ankara İli Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki Eski Tunç Çağı Kadın Takıları adlı yüksek lisans tezinde; bölgenin tarihi ve coğrafi konumu, müze hakkında bilgi, takı hakkında genel bilgiler, takı yapımında kullanılan araç ve gereçler hakkında bilgi, müzede bulunan Tunç Dönemi takıları hakkında çeşitli bilgileri içermektedir. Konuları kapsamlı bir şekilde ele almış ve yorumlar getirmiştir. Fırat (2010), Mardin İli Gümüş Telkâri Takıları adlı bu araştırma Telkâri gümüş kadın takı örneklerini konu, motif, kompozisyon, teknik ve kullanılan malzemeler açısından incelenmiştir. Telkârinin gelişimi hakkında bilgi vermek ve Mardin ili telkâri gümüş kadın takılarının genel özelliklerini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma 70 anket formunun uygulanması ve 60 adet telkâri örneğinin incelenmesi ile sınırlıdır.

75 57 Özdemir (2010), Beypazarı Telkâri İşlemeciliği ve Takı Örneklerinin İncelenmesi adlı yüksek lisans tezinde; el sanatları hakkında bilgi, takının tanımı ve tarihsel süreci, takılarda kullanılan motifler, bölgenin tarihi ve coğrafi konumu, Beypazarı telkâri işlemeciliği ve kullanılan teknikler ile ilgili bilgiler içermektedir. Er (2012) Van İlinde Üretilen Takıların Bazı Özellikleri adlı doktora tezinde; Van ili gümüş işlemeciliğinde kullanılan savat tekniği ile üretilen takılar, Van Müzesi nde bulunan gümüş ürünler, ürünlerin yapım teknikleri, geçmişteki ve günümüzdeki durumu araştırılmıştır. Van ilindeki gümüş ürünlerde savat tekniği yoğun olarak uygulanmaktadır. Savat işlemeciliğinde, Van Kalesi, Akdamar Kilisesi, Van Kedisi, Van Lalesi figürleri ile Urartuların tanrıları olan Kral Haldi nin simgesi aslan ve barış tanrıları Teişeba nın boğa simgesi motif kullanılmaktadır. Günümüzde savat tekniğiyle kolye, kolye ucu, bilezik, küpe gibi giyim aksesuarları üretilmektedir. Araştırma kapsamında, atölye ve şehir merkezinde bulunan mağazada çekilen 120 ürün arasında 53 adet ürün de ayrıca Van Müzesinde incelenen 35 adet giyim aksesuarının fotoğrafları çekilerek bilgi formu oluşturulmuştur.

76 BÖLÜM III 3. YÖNTEM Bu bölümde araştırmanın modeli, evren ve örneklemiyle verilerin toplanması ve analizi konuları üzerinde durulmuştur Araştırmanın Modeli Bu araştırmada betimsel inceleme yöntemi kullanılmıştır Evren ve Örneklem Araştırmanın evreni; Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde bulunan madeni takılar oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise; Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde bulunan madeni ve ulaşılabilen 100 adet takı örneği oluşturmaktadır Verilerin Toplanması Ankara, müzecilik ve Anadolu Medeniyetler Müzesi, takı ve kuyumculuk ve el sanatları hakkında ilgili kaynaklar taranmış ve kavramsal çerçeve bölümü oluşturulmuştur. Anadolu Medeniyetler Müzesi nde bulunan takıların incelenmesi konusunda Müze ile ilgili araştırma izni olmasına rağmen, müze yetkilileri fotoğraf çekilmesine izin vermemiştir. Bu nedenle müze yetkilileri tarafından verilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi Antik Takılar adlı kaynaktan tarama yöntemi ile takı fotoğraflarından bilgi formu oluşturularak veriler elde edilmiştir. Takıların özelliklerinin ayrıntılı olarak verildiği bilgi formu oluşturularak kullanılmıştır. Bilgi formunda takıların envanter numarası, ürün adı, kullanılan

77 59 malzeme, ait olduğu dönem, geliş yeri, ölçüleri, kullanılan teknik, motif ve kompozisyon özellikleri başlıklarında bilgiler incelenerek kaydedilmiştir Verilerin Analizi Araştırma amaçlar doğrultusunda hazırlanmıştır. Anadolu Medeniyetleri Müzesinde bulunan madeni takıların taranmış fotoğrafları ve bilgi formlarındaki ait oldukları dönem, kullanılan maden, kullanılan teknikler, kullanılan motif özellikleri ve takı çeşitleri bakımından incelenmiştir. Verilerin analizinde bilgi formunda yer alan her bir seçeneğin toplam frekansları (f) belirlenerek her bir seçeneğin yüzdeleri (%) hesaplanmıştır. Bu değerler tablolar haline getirilerek hesaplanmıştır. Bu değerler tablolar haline getirilerek yorumlanmıştır. Birden fazla seçenek kullanılan tablolarda toplam alınmamıştır. Anadolu medeniyetler müzesinde bulunan madeni takılardan 100 adet eser incelenmiştir. Bu eserler arasından 15 adet takı örneğinden esinlenerek corel programı kullanılarak yeni tasarımlar oluşturulmuştur.

78 BÖLÜM IV 4. BULGULAR VE YORUMLAR 4.1. Bilgi Formları Bu bölümde bilgi formları hazırlanırken, envanter numarası ürünün adı, kullanılan malzeme, ait olduğu dönem, geliş yeri, ölçüleri, kullanılan teknik, motif ve kompozisyon özellikleri bilgilerine yer verilmiştir.

79 61 BİLGİ FORMU -1 (Bingöl,1999:49) Şekil no : 55 Envanter no : 6054 A1/H 19 Ürünün adı : Taç Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük H mezarı Ölçüler Ağırlığı : 40,82 gr. Boyutları : Uz.(açık) 53 cm; gen.: 1,4 cm; saçak uz.: 21cm Kullanılan teknik : Ajur ve dövme tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif Kompozisyon : Ensiz, altın safihadan (yaprak metal) kesilen şeridin iki ucu birleştirilerek dört adet sade düz altın şeridin birleşme noktalarından tutturulmuştur. Şeritler saçak olarak kullanılmıştır. Alın bandının üstü üçgen şeklinde kesilerek süslenmiştir. Ajur ve döveme teknikleri kullanılmıştır.

80 62 BİLGİ FORMU-2 (Bingöl,1999:50) Şekil no : 56 Envanter no : 779 A1.D/K 7 Ürünün adı : Taç Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönemi : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük K mezarı Ölçüler Ağırlığı : 113,82 gr. Boyutları : 15,5-16 cm; gen.:1,2 cm. Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Oldukça kalın altın safihadan (yaprak metal) şerit şeklinde kesilmiş bantın, başın arkasında birleştirilen bölümleri törpülenerek inceltilmiştir. Buradan enseye devam eden uçları ise dövülerek genişletildikten sonra, dört şerit saçak oluşturacak şekilde kesilmiştir.

81 63 BİLGİ FORMU-3 (Bingöl,1999:51) Şekil no : 57 Envanter no : A1.a MA 33 Ürünün adı : Taç Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük MA mezarı Ölçüler Ağırlığı : 25,06 gr. Boyutları : Çap: 17cm; gen.:2,2 cm. Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (nokta, yuvarlak nokta) Kompozisyon : Dövülerek yapılmış levhadan kesilen şeridin alt ve üst kenarı nokta kabartmalarla bezelidir, şeridin uçları yuvarlatılmıştır ve ikişer tane deliği bulunmaktadır.

82 64 BİLGİ FORMU-4 (Bingöl,1999:52) Şekil no : 58 Envanter no : A1.a/33 Ürünün adı : Taç Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük MA mezarı Ölçüler Ağırlığı : 125,55 gr. Boyutları : 19,2 cm; gen.: 5,5 cm. Kullanılan teknik : Kabartma, Dövme, Ajur teknikleri Kullanılan motif : Geometrik motif (üçgen, dikdörtgen, yuvarlak nokta) Kompozisyon : Altın levhadan kesilen 5,5 cm. parça çember şeklinde döndürülerek üçgen parçaların düzenlenmesi ile oluşan dikdörtgenler ajur tekniği oluşturulmuş ve birleştirilmiştir. Dikdörtgenlerin köşeleriyle diademin alt ve üst kenarı boydan boya kabartma noktalarla bezelidir. Dövme, ajur ve kabartma tekniğiyle yapılmıştır.

83 65 BİLGİ FORMU-5 (Bingöl,1999:53) Şekil no : 59 Envanter no : 117-( )-68 Ürünün adı : Taç Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 3. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : Bilinmiyor Boyutları : 30,3 cm. Kullanılan teknik :Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (yaprak), sembolik motif (Herakles düğümü) Kompozisyon : Geniş, altın banda ince, altın yapraklar ortaya doğru karşılıklı gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Ortadaki Herakles düğümü kabartma olarak yapılmıştır. Yaprakların üzerindeki damarı da kabartma tekniği ile oluşturulmuştur. Düz altın bant parçası tacın arkasına yerleştirilmiştir.

84 66 BİLGİ FORMU-6 (Bingöl,1999:56) Şekil no : 60 Envanter no : Kt. G/K Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Hitit Geliş yeri : Kültepe, Karum Ib katında ağaç sanduka mezar içi Ölçüler Ağırlığı : Bilinmiyor Boyutları : Çap:1,5-1,8 cm. Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : İnce altın safihadan (yaprak metal) kesilip döndürülerek ve kabartılarak iki geniş kenar ucu iç tarafta birleştirilmiş içi boş olarak birleştirerek daire formu verilmiştir. Diğerlerinin aksine yuvarlak olmayıp düz biten uçlar karşılıklı ve aralık bırakılmıştır.

85 67 BİLGİ FORMU-7 (Bingöl,1999:57) Şekil no : 61 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Gümüş Ait olduğu dönem : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 1,8 cm; gen.:1,9 cm. Boyutları : 2,6 gr. Kullanılan teknik : Kabartma, dövme ve güherse tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (yuvarlak nokta) Kompozisyon : Kayık formlu küpelerin erken örneklerindendir. U biçimindeki derin gövdesi ile kenarlardaki çıkıntılar üzerinde çok minik güherse bezemeler görülmektedir. İçi boş, karşılıklı kabartılmış iki parçanın kapak gibi birbiri ile birleştirilmiş birleştikleri yer ince şeritle kapatılmıştır. Çengelin her iki ucunun gövdeye girdiği yerler rozet biçiminde güherse ile süslenmiştir.

86 68 BİLGİ FORMU-8 (Bingöl,1999:57) Şekil no : 62 Envanter no : 12746, J 36 Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Dönemi : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Gordion Tümülüs F Ölçüler Ağırlığı : 1,12 gr. Boyutları : 1,7 cm. Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : İki altın levhanın dövülerek kabartılması ile karşılıklı getirilerek birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. İçi boştur. İki uç kısımda parçaları kapatan halkalar bulunmaktadır. Halkaların ortasına küpe halkası yerleştirilmiştir. Halkanın bir ucu açıktır.

87 69 BİLGİ FORMU-9 (Bingöl,1999:58) Şekil no : 63 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönemi : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Gordion Ölçüler Ağırlığı : 4,24 gr. Boyutları : 1,8 cm; gen.: 1,9 cm. Kullanılan teknik : Kabartma ve dövme tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (yuvarlak halkalar) Kompozisyon : Kayık formu iki levhanın karşılıklı getirilerek birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İçi boştur. İki yanında ve altta ince ve yassı tellerle yapılmış bezemeler yer almaktadır. Uçlar ince yivli halka ile sıkılaştırılmış ve bu halkalara ince küpe halkası tutturulmuştur.

88 70 BİLGİ FORMU-10 (Bingöl,1999:58) Şekil no : 64 Envanter no : (17J3) Ürünün adı : Küpe (çift) Kullanılan malzeme : Altın Dönemi : M.Ö. 6. yüzyıl Geliş yeri : Gordion, A tümülüsü Ölçüler Ağırlığı : 3,98 gr. Boyutları : Yük.: 1,2 cm. Kullanılan teknik : Güherse, kabartma ve dövme teknikleri Kullanılan motif : Geometrik motif (yuvarlak nokta) Kompozisyon : Kayık formundaki bombeli masif gövdenin uçlarına ve güherselerden oluşturulmuş yuvarlaklar yer almaktadır. Halka kısmı kırıktır. Gövde üzerinde büyüklü küçüklü güherselerle süsleme yapılmıştır. Boylarının küçük olmasından dolayı çocuk küpesi olduğu düşünülmektedir.

89 71 BİLGİ FORMU-11 (Bingöl,1999:59) Şekil no : 65 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 5. yüzyıl Geliş yeri : Gediz Ölçüler Ağırlığı : 1,3 gr. Boyutları : Yük.: 1,8 cm. Kullanılan teknik : Dövme, kabartma ve güherse tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (üçgen, yuvarlak) Kompozisyon : Kayık formundaki bombeli iki altın levhanın karşılıklı getirilmesiyle oluşturulmuştur. Uçlar ince yassı dairelerle sıkıştırılmış ve bu dairelere ince küpe halkası tutturulmuştur. Gövdenin üstü ve uçları damla şeklinde güherse bezemelidir. Ayrıca altta dört tane sabit ufak halkacığa takılı yuvarlak pullar sarkaç olarak bir ara halkası ile bağlanmıştır. Pullardan biri eksiktir.

90 72 BİLGİ FORMU-12 (Bingöl,1999:59) Şekil no : 66 Envanter no : 20 ( )- 68 Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönemi : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 6,5 gr. Boyutları : Yük.: 3cm. Kullanılan teknik : Dövme, kabartma ve gürherse tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif Kompozisyon : Düz altın levha iki parça halinde kesilip bombeleştirilerek kayık formu verilmiştir. İçi boştur. Kulağa geçen halkanın uçlarına monte edilmiştir. Ana gövde üzerine iki uçtan ortaya doğru yerleştirilmiş teller bulunmaktadır. Tellerle birlikte güherselerde gövde üzerine simetrik olarak yerleştirilmiştir. Küpenin alt orta noktasının üçlü büyüklü küçüklü güherseler sarkmaktadır.

91 73 BİLGİ FORMU-13 (Bingöl,1999:60) Şekil no : 67 Envanter no : 4699 Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 3,69 gr. Boyutları : Gen.: 2,5 cm.; yük.: 2,3 cm. Kullanılan teknik : Mine, güherse, kabartma ve dövme tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif Kompozisyon : Yelpaze formda iki altın safiha karşılıklı birleştirilmiştir. Her iki tarafın ortasına altı yapraklı telkâri bir rozet yapılmış ve yaprakların içleri açık mavi, lacivert, açık kahverengi minelenmiştir. Bir sıra güherselerle çevrili rozetten sonra yine güherseyle çevrili ince ve bezemesiz ikinci bir bant gelmektedir. Üçüncü sırayı kabartma altlarındaki küçük halkalara oluşturulmuş içleri boş, küçük küreciklerdir. Yan yana üç sıra oluşturarak küpenin, kenarlarda oldukça kalınlaşmasına neden olmuşlardır. İçleri boş olduğu için ezilenler bulunmaktadır. Küpenin bir ucunda iki, diğerinde bir adet halka vardır.

92 74 BİLGİ FORMU-14 (Bingöl,1999:61) Şekil no : 68 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Bizans dönemi Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 13,5 gr. Boyutları : Yük.: 4,4 cm ; gen.: 3,8 cm. Kullanılan teknik : Ajur, güherse, kazıma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif, hayvansal motif Kompozisyon : Buradaki iki küpe birbirinden farklıdır. Muhtemelen her ikisi de sağ kulağa takılan tek küpeler olup aynı envanter numarası verilmiştir. Her ikisinin de çevresinde beşer tane boş daire olup, bir tanesinde iki adet daire eksiktir. Ortada bitki motifinin iki tarafında birer tane stilize kuş figürü karşılıklı durmaktadır.

93 75 BİLGİ FORMU-15 (Bingöl,1999:61) Şekil no : 69 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Bizans dönemi Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 9,29 gr. Boyutları : 3,2 cm; gen.: 2,8 cm. Kullanılan teknik : Ajur tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif Kompozisyon : Küpe halkasının altına; bir çerçeve içinde ajur tekniğinde yapılmış, iki tarafına karşılıklı birer tavus kuşu olan ince bir levha lehimlenmiştir. Bu levha alttan yivli bir telle ayrıca sınırlandırılmaktadır. Küpe, kanca ve halka sistemi ile kapatılmaktadır.

94 76 BİLGİ FORMU-16 (Bingöl,1999:62) Şekil no : 70 Envanter no : ESY a-b Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö Geliş yeri : Eskiyapar 2 no.lu çukur II. Seviyede tabanın altına gömülü. Esy. 471, 481, 482, 44, 485, 486, 487, 491, 494, 497 ile birlikte Ölçüler Ağırlığı : 10,56 gr. Boyutları : Çap.: 2,2 cm. Kullanılan teknik : Döküm, güherse, dövme tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (yuvarlak) Kompozisyon : Eskiyapar kazısında beş çift olarak bulunmuş bu küpe tipi daha geç dönemlerde ortaya çıkan küpelerin prototipidir. Çapı 1 cm. ye yakın, masif yuvarlak kesitli halka küpe, uca doğru incelerek sivri uçla bitmektedir. Baş kısmındaki uzunlamasına ince bir yiv başa iki konik bölüm görüntüsü vermiştir. Baş üzerinde ve önünde ince altın tellerden S spiral ve W spiral motifler yapılmış olup, spirallerin ortalarına sivri çıkıntılı güherse taneler lehimlenmiştir.

95 77 BİLGİ FORMU-17 (Bingöl,1999:63) Şekil no : 71 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 4. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 5,15 gr. Boyutları : Yük.: 2,1 cm. ; gen.: 1,7 cm. Kullanılan teknik : Döküm, dövme, kazıma ve kakma tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif (kanatlar), sembolik motif (insan yüzü, hayvan vücudu) Kompozisyon : Çengeli oldukça yüksek, aşağı doğru kıvrık ve sivri uçludur. Çengeli dikdörtgen bir kaide üzerinde duran bir sfenksin sırtına lehimlenmiştir. Sfenks arka ayakları üzerinde oturmaktadır. Baş hafif geriye doğru kalkmıştır. Göğüs kabarık ve dik, iki ön bacak gergindir. Saçlar ortadan ayrılarak iki yandan göğüs hizasına kadar inmiştir. Kanatlar arkaya ve yukarıya doğru yükseldikten sonra başa doğru dönerek bitmektedir. Kanatların yüksekliği baştan biraz daha fazladır. Başın üstüne, kanat uçları arasına, badem biçiminde, içindeki taşı düşmüş bir yuva monte edilmiştir. İçinde grena olan, aynı tip bir yuva sfenksin ön ayakları arasında da vardır. Üstteki yuvaya ayrıca bir

96 78 de halka eklenmiştir. Kanat, kuyruk, kanca, baş ve kanatlar arasındaki bölümler ayrı ayrı dövmeyle yapılmış, lehimle monte edilmişlerdir. Uzun S biçimli çengelin, özgün şekliyle halka tipli olması ve sfenksin başı üstündeki halkaya takılı olması gerekirken, sonradan S biçimine dönüştürülüp, sfenksin sırtına lehimle birleştirilmiş ve özgün formu bozulmuştur.

97 79 BİLGİ FORMU-18 (Bingöl,1999:64) Şekil no : 72 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 3. yüzyıl 1. yarı Geliş yeri : Kütahya Ölçüler Ağırlığı : 2,6 gr. Boyutları : Yük.: 2,8 cm; 2,1 cm Kullanılan teknik : Kabartma, dövme tekniği, tel burma tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif Kompozisyon : İnce altın telin üzerine, bir diğer altın telin sarılması ile meydana getirilmiştir. Halkanın kopmuş olan bir ucu sivridir. Diğer ucu ise hayvanın boynuna bağlanmıştır. Boyun, düz altın levhanın yuvarlatılması ile yapılmış ve bir iç kalıp üzerine sarılmıştır. Baş, dövme tekniği ile yapılan küçük parçaların birbirleriyle lehimlenmesiyle oluşturulmuştur. Kulaklar safihadan kesilmiştir. Burnun alt ucunda yassı telden minik bir halka vardır.

98 80 BİLGİ FORMU-19 (Bingöl,1999:64) Şekil no : 73 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 3. yüzyıl 1. yarı Geliş yeri : Silifke Ölçüler Ağırlığı : 3,47 gr. Boyutları : 2,7 cm; yük.: 2,3 cm. Kullanılan teknik : Dövme,kabartma ve tel burma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (İnsan başı) Kompozisyon : Halkasının ucu bir kadın başı ile bitmektedir. Bir çift altın tel önce burularak, daha sonra da ısıtılıp birbirine yedirilerek halkanın uç kısmı yapılmıştır. Ucu ince ve sivridir. Yivli bölüm ise geniş bileziklerle kadının boynuna monte edilmiştir. Kadının yüzü, ensesi ve şapkası dövme ile yapılmış ve lehimle birleştirilmiştir. Düz altın levha iki parça halinde kesilip yuvarlaştırılarak içi boş kayık şekline getirilmiştir. Kulağa geçen halkanın uçlarına monte edilmiştir. Gövdede ve alt kısmında irili ufaklı granüle bezemeler vardır.

99 81 BİLGİ FORMU-20 (Bingöl,1999:65) Şekil no : 74 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 3. yüzyıl ortası Geliş yeri : Silifke Ölçüler Ağırlığı : 1,955 gr. Boyutları : Uz.: 5,3 cm. Kullanılan teknik : Dövme, telkâri, güherse ve tel burma tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif Kompozisyon : Hayvan başlı küpelerden olup halkası zamanımızda düzleştirilerek küpe, iğne görünümü almıştır. İnce tellerin burulmaları ile oluşan halkanın bir ucu sivridir. Konik formlu boyun ile iki parçalı baş ve halka birbirine lehimlenmiştir. Boyunda telkâri bezemeler vardır. Boyuna birleştiği yerde aslanın yeleleri seçilebilmektedir. Ağzı açıktır. Dövme tekniğiyle yapılmıştır.

100 82 BİLGİ FORMU-21 (Bingöl,1999:65) Şekil no : 75 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö.3. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 3,8 gr. Boyutları : Yük.. 3,6-3,4 cm.; 2,7-2,9 cm. Kullanılan teknik : Telkâri, kabartma ve dövme tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif Kompozisyon : Halkası hayvan başı ile biten küpelerdendir. Bu örnekte halka, bir güvercin figürü ile bitmektedir. Güvercin gövdesi prizmatik bir kaide üzerinde durmaktadır. Kuyruğun ucundan çıkan halka incelerek uçta kanca olarak kıvrılmıştır. Güvercinin başında, içine kırmızı taşın oturtulduğu altın yuvaya küçük bir halka monte edilmiştir. Ve kanca bu halkaya geçirilerek küpe kapatılmıştır. Bu bölüm küpelerden sadece birinde korunmuştur. Güvercin gözleri, kanatları, çok ince telkâri ile süslenmiştir. Gövdenin içi boştur, dövme tekniği ile yapılmıştır.

101 83 BİLGİ FORMU-22 (Bingöl,1999:66) Şekil no : 76 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 2.yüzyıl, ilk çeyrek Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 9,05 gr. Boyutları : yük.:2,3-2,7 cm. ; gen.. 2,6-3,0cm. Kullanılan teknik : Kabartma, kazıma ve tel burma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (insan başı) Kompozisyon : Uca doğru düzleşip incelen burmalı halkası bir kadın başı ile sona ermektedir. Kadının boynu, yukarı doğru gittikçe genişleyen profili halkaların oluşturduğu bir kaideye geçirilmiştir. Saçları küçük bukleler halindedir. Gözler iri patlak, burun düz ve basık, ağız belirgindir. Başın içi boştur, arkasındaki kulpa kanca geçirilerek küpe kapatılmıştır. Bir iç kalıp hazırlanarak yapılan başın arka kısmından açılan delikten daha sonra iç kalıp boşaltılmıştır.

102 84 BİLGİ FORMU-23 (Bingöl,1999:66) Şekil no : 77 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 2.yüzyıl, ilk çeyrek Geliş yeri : Çorum Ölçüler Ağırlığı : 1,7 gr. Boyutları : 2,3 cm. ; gen.: 2,0cm Kullanılan teknik : Kabartma, telkâri ve tel burma tekniği Kullanılan motif : Hayvansal ve geometrik motif Kompozisyon : Halkası figürlü bu küpenin ucunda bir boğa başı vardır. Halka, kendi çevresinde döndürülüp burulmuş, sivri ucu kanca olarak kıvrılmış ve boğanın çenesinin altındaki küçük halkaya takılarak kapatılmıştır. Boğanın boynunda telkâri halka ve dil bezemeleri vardır. Gem de telkâri yapılmıştır. Başın ve boynun içi boştur. Sivri kulakları arasında bir halka daha vardır. Kulak, gem ve ufak halkalar sonradan monte edilmiştir.

103 85 BİLGİ FORMU-24 (Bingöl,1999:67) Şekil no : 78 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Gediz Ölçüler Ağırlığı : 1,4 gr. Boyutları : Max. çap: 2,0-2,5cm. Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası boncukludur, halka uçlara doğru incelmektedir. Diğer ucundan iki altın yarım kürecik arasına kemik bir boncuk (çürümüş durumda) geçirildikten sonra kancaya takılmak üzere ilmik yapılmış, daha sonra da boncuğun kenarından geri getirilerek ve halkaya bir kere sarılarak kapatılmıştır.

104 86 BİLGİ FORMU-25 (Bingöl,1999:68) Şekil no : 79 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 4. yüzyıl 2.yarı Geliş yeri : Ordu, Ünye, Denizbükü Ölçüler Ağırlığı : 26 gr. Boyutları : Çap: 4,85 cm. Kullanılan teknik : Telkâri ve gürherse tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif Kompozisyon : Sade, büyük halkanın uçları telkâri ve granüle bezeli topun içine girerek kapatılmıştır. Top ortadan ince altın telle bölünmüştür. Topun bir tarafında halkaya birleştiği yere ince bir altın tel sarılmıştır.

105 87 BİLGİ FORMU-26 (Bingöl,1999:68) Şekil no : 80 Envanter no : 8-(26-27) 70 Ürünün adı : Küpe (çift) Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Keban, ağın Ölçüler Ağırlığı : 6,91 gr. Boyutları : Çap: 3,9 cm. Kullanılan teknik : Dövme, tel burma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif Kompozisyon : 2 ayrı telin burulması ile yapılmış halkanın uçları, eğelenerek düzeltilmiştir ve incelerek bitmektedir. Uçlar birbiri üzerine getirilerek iki defa sarılmış ve kapatılmıştır.

106 88 BİLGİ FORMU-27 (Bingöl,1999:69) Şekil no : 81 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Nizip, Gaziantep Ölçüler Ağırlığı : 6,91 gr. Boyutları : Çap: 1,5 cm. Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Altın safihadan hilal şeklinde uçlara doğru inceltilerek kesilmiştir. Bir ucu kendi etrafında bükülerek halka yapılmış, diğer uç bunun içinden geçirilip kapatılmıştır.

107 89 BİLGİ FORMU-28 (Bingöl,1999:69) Şekil no : 82 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2.yüzyıl Geliş yeri : Kütahya Ölçüler Ağırlığı : 1,5 gr. Boyutları : 2,2 cm.; 2,1 cm. Kullanılan teknik : Güherse ve tel kıvırma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel ve geometrik motif Kompozisyon : Halka tipli küpenin uçları birbirine geçirilerek kapatılmıştır. Halkanın alt yarısının dış tarafı tel spiral ve güherse tanelerin oluşturduğu motiflerle bezelidir.

108 90 BİLGİ FORMU-29 (Bingöl,1999:70) Şekil no : 83 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve cam Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : İznik Ölçüler Ağırlığı : 0,55 gr. Boyutları : Yük.: 1,3 cm.; gen.: 1,2cm. Kullanılan teknik : Dövme, kakma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Basit halka tipli küpelerdendir. Halka üzerine yuvarlak altın yuva içinde mavi renkli bir cam boncuk yerleştirilmiştir. Halka uçları ilmik ve kanca olarak kapatılmıştır.

109 91 BİLGİ FORMU-30 (Bingöl,1999:70) Şekil no : 84 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve sedef Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Uşak Ölçüler Ağırlığı : 2,72 gr. Boyutları : Çap. 1,8cm; gen.: 1,6cm. Kullanılan teknik : Dövme, kazıma,kakma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (Dikdörtgen) Kompozisyon : Basit halka tipli küpelerdendir. Bu örnekte halkanın yarısı düz, diğer yarısı yivli telden olup, kare bir altın yuva içinde sedef yerleştirilmiştir.

110 92 BİLGİ FORMU-31 (Bingöl,1999:71) Şekil no : 85 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve taş Ait olduğu dönem : M.Ö.. 2. yüzyıl Geliş yeri : Isparta Ölçüler Ağırlığı : 2,22gr. Boyutları : Yük.:1,4 cm; gen.: 1,5 cm Kullanılan teknik : Kabartma ve kakma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (yuvarlak) Kompozisyon : Basit halka tipli küpelerdendir. Bu küpedeki altın yuvaya lacivert bir taş (kobalt mavisi) oturtulmuştur.

111 93 BİLGİ FORMU-32 (Bingöl,1999:71) Şekil no : 86 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve hematit Ait olduğu dönem : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Gediz Ölçüler Ağırlığı : 1,75 gr. Boyutları : Yük.: 1,5 cm; gen.: 1,6 cm Kullanılan teknik : Kazıma ve dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası oldukça kalındır, ortaya doğru incelmektedir. Ortasında ve bir ucunda yivler vardır. Uçlar birbirine ilmik ve kanca olarak kapatılmıştır. Üzerine koyu gri bir boncuk (hematit) ile ufak bir halka takılmıştır.

112 94 BİLGİ FORMU-33 (Bingöl,1999:72) Şekil no : 87 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve hematit Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Alaşehir Ölçüler Ağırlığı : 3,03 gr. Boyutları : Yük.: 2cm; gen.: 2cm Kullanılan teknik : Güherse ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası bombeli küpelerdendir. Halkanın bir ucu ilmik şeklinde, diğer ucu ilmiğin içinden geçirilerek halkaya üç kez sarılmıştır. Oval formdaki diskin çevresi tel ile çevrilmiştir üzerinde, ortada bir grup, dört tarafında da birer granüle bezeme vardır. Halka üzerinde yer yer çentikler görülmektedir. Ayrıca minik halka takılıdır.

113 95 BİLGİ FORMU-34 (Bingöl,1999:72) Şekil no : 88 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Uşak, Kula Ölçüler Ağırlığı : 2,96 gr. Boyutları : Yük: 1,5 cm; gen.: 1,6-1,8 cm. Kullanılan teknik : Dövme, kabartma ve tel burma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Kalın bir altın telden yapılmıştır ortadan ikiye katlanan tel, kendi çevresinde döndürülerek ilmik oluşturduktan sonra birbirine sarılarak uca doğru sivriltilmiş ve ucu sivri uç ilmikten geçirilerek kendi çevresine bir kez daha döndürülerek kapatılmıştır. Yarım küre şeklindeki yuvarlakta bezeme yoktur.

114 96 BİLGİ FORMU-35 (Bingöl,1999:73) Şekil no : 89 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Gediz Ölçüler Ağırlığı : 2,2 gr. Boyutları : Yük.: 1,4 cm; gen.: 1,6 cm Kullanılan teknik : Kazıma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (deniz kabuğu) Kompozisyon : Halka üzerine dövülerek kabartılmış ve üzerine açılmış yarım küre yerleştirilmiştir. Küpe klipsleri; bir ucu ilmek yapılmış diğer ucu ilmeğe geçirilerek oluşturulmuştur.

115 97 BİLGİ FORMU-36 (Bingöl,1999:73) Şekil no : 90 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Burdur Ölçüler Ağırlığı : 2,32 gr. Boyutları : Yük.: 1,5 cm; gen.: 1,4 cm Kullanılan teknik : Kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası yuvarlaktır. Bir ucu kıvrılıp ilmik yapılmış, diğer uç kanca olarak ilmiğe geçirilip kapatılmıştır. Altın safihadan kesilen yuvarlak parçanın üzerine kil/ reçine karışımı bir hamurdan bombeli bir form verilerek üzeri safiha ile kaplanmıştır. Daha sonra alttaki plaka delinerek içindeki hamur kalıp boşaltılmıştır. Direnin çevresi ve bombeli ucu yivli tellerle çevrilmiştir. İçleri boş olduğu için çoğu kez ezik olarak ele geçmektedirler.

116 98 BİLGİ FORMU-37 (Bingöl,1999:74) Şekil no :91 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Uşak, kula Ölçüler Ağırlığı : 1,48 gr. Boyutları : Yük.: 1,3 cm; gen.: 1,2 cm Kullanılan teknik : Dövme, kazıma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Buradaki yivli disk biraz daha büyük ve yayvandır. Halka, diskin içine lehimlenmiştir. Dövülerek kabartılmış ve üzerine yivler açılmıştır. Küpe klipsleri; bir ucu ilmek yapılmış diğer ucu ilmeğe geçirilerek oluşturulmuştur.

117 99 BİLGİ FORMU-38 (Bingöl,1999:74) Şekil no : 92 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Uşak, kula Ölçüler Ağırlığı : 1,8 gr. Boyutları : Yük.: 1,6 cm; gen.: 1,8 cm Kullanılan teknik : Dövme, kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası ilmik ve kanca sistemiyle kapatılmıştır. Altın safihadan kesilen yuvarlak parçanın üzerine kil/ reçine karışımı bir hamurdan altıgen bir form verilerek üzeri safiha ile kaplanmıştır. Daha sonra alttaki plaka delinerek içindeki hamur kalıp boşaltılmıştır. Diskli, altıgen formu vardır.. Küpe halkası altıgen diske lehimlenmiştir.

118 100 BİLGİ FORMU-39 (Bingöl,1999:75) Örnek no : 93 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Uşak, kula Ölçüler Ağırlığı : 1,7 gr. Boyutları : Yük.: 1,7 cm; gen.: 1,5 cm Kullanılan teknik : Kabartma ve kazıma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif Kompozisyon : Halka tipli küpelerdendir. Bir ucu ilmikten geçirilip kapatılmıştır. Halka üzerindeki dört yapraklı rozet kabartma tekniği ile yapılarak kare altın lehimlenmiştir.

119 101 BİLGİ FORMU-40 (Bingöl,1999:75) Örnek no : 94 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Konya Ölçüler Ağırlığı : 4,98 gr. Boyutları : Yük.: 3,9 cm; gen.: 2,1 cm Kullanılan teknik : Kazıma, Güherse ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası daire biçimindedir. Halkanın yarısı düz, ucu kancalı, diğer yarısı ise burmalıdır. Halkanın diskle birleştiği yerde spiral bezeme vardır. Disk, saç örgüsüyle çevrilirdir. Bombeli kısmında üç adet yay biçimindeki tel üzerine güherse süslemeler yapılmıştır. Tam ortada iri bir kürecik güherse bulunmaktadır.

120 102 BİLGİ FORMU-41 (Bingöl,1999:76) Örnek no : 95 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Konya Ölçüler Ağırlığı : 4,68 gr. Boyutları : Yük.: 2,4 cm; gen.: 2,2 cm Kullanılan teknik : Dövme, güherse ve tel burma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel ve geometrik motif Kompozisyon : Halkanın kulağa geçen kısmı düz ve ucu hafif kıvrık, diğer yarısı burmalıdır ve ucuna ilmik yapılmıştır. Düz ve burmalı teller iri bir damla şeklindeki bombeli diskin arka kısmına lehimlenmiştir. Ön yüzü ise tellerle, minik yaprak motifleri ile süslüdür. Yaprakların ortasında tek bir güherse tanesi vardır.

121 103 BİLGİ FORMU-42 (Bingöl,1999:76) Örnek no : 96 Envanter no : Ürün adı : Küpe Cinsi : Altın, grena ve renkli cam Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 5,1 gr. Boyutları : 4,5 cm; gen.: 1,7 cm Kullanılan teknik : Dövme,güherse ve kakma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Sade halkaya tutturulmuş üstteki ters kalp, alttaki yuvarlak ve altın plakaların içleri renkli taşlarla ve güherselerle zenginleştirilmiştir. Kalbin içinde üç adet, yuvarlağın içinde ise bir adet büyük yuvarlak taş yer almaktadır. Taşlar yeşil, şarap ve kırmızı renklidir. Büyük yuvarlak plakanın ve içindeki taşın çevresinde birer sıra güherse vardır. Ayrıca minik halkalara takılı tellerin ucunda cam boncuklar ve altta güherselerden oluşturulan kürecikler yer almaktadır.

122 104 BİLGİ FORMU-43 (Bingöl,1999:77) Örnek no : 97 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve oniks Ait olduğu dönem : M.S. 4. yüzyıl Geliş yeri : Isparta Ölçüler Ağırlığı : 1,65 gr. Boyutları : Yük.: 1,4 cm; gen.: 1,4 cm Kullanılan teknik : Kameo ve kakma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (insan büstü) Kompozisyon : Halkası diskli bir küpedir. Diskin çevresi yivlidir. Ortasındaki oval altın yuvanın içine oniks üzerine işlenmiş, bir büst yerleştirilmiştir.

123 105 BİLGİ FORMU-44 (Bingöl,1999:78) Şekil no : 98 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve oniks Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Tokat Ölçüler Ağırlığı : 3,77 gr. Boyutları : Uz.: 3,8 cm; gen.: 1,75 cm Kullanılan teknik : Güherse, kabartma ve tel burma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Burma halkası disklidir. Uçlar birbirlerine ilmik ve kanca yapılarak takılmıştır. Sarkacın ucunda iri bir daire, dairenin altında da güherseler bulunmaktadır. Ayrıca yassı diskin çevresi yivli tel kareyle çevrili olup, ortasında tek bir güherse vardır.

124 106 BİLGİ FORMU-45 (Bingöl,1999:78) Şekil no : 99 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Uşak, kula Ölçüler Ağırlığı : 1,1 gr. Boyutları : Yük.: 1,6 cm; gen.: 1,0-0,8 cm Kullanılan teknik : Kabartma ve güherse tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Halkası diskli ve sarkaçlı küpenin uçları ilmik ve kanca olarak birbirleri ile bağlanmıştır. Disk, altıgen ve koniktir. Kabartma tekniği ile yapılmış olan damla biçimindeki sarkacı, iki ayrı plakanın karşılıklı birleştirilmesi ile oluşturulmuştur.

125 107 BİLGİ FORMU-46 (Bingöl,1999:79) Şekil no : 100 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 3,6 gr. Boyutları : 3,0 cm; gen.: 1,9 cm Kullanılan teknik : Güherse, kabartma, kakma ve dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Ortası ve uçları çentikli halka ilmik ve kancayla kapatılmıştır. Diski damla biçimindedir. İçinde yeşil cam bulunan diskin çevresi güherse tanelerle bezelidir. Üzüm salkımı biçimindeki sarkacı boş küreciklerden oluşmuştur. Uçlarında da güherseler vardır.

126 108 BİLGİ FORMU-47 (Bingöl,1999:80) Şekil no : 101 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve grena Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 3,8 gr. Boyutları : Yük.: 2,6 cm; gen.: 1,6 cm Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Basit diskli halka tipinde bir küpedir. Uçlar birbirine geçirilerek kapatılmıştır. Halka üzerinde, önde duracak şekilde takılan, mercimek tanesi iriliğinde bir daire yer almaktadır. Ayrıca ince altın bir tele takılı, iri bir grena, küpenin sarkacıdır.

127 109 BİLGİ FORMU-48 (Bingöl,1999:80) Şekil no : 102 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve yeşil cam Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Keban Ölçüler Ağırlığı : 1,055 gr. Boyutları : Çap: 1,2 cm Kullanılan teknik : Dövme,kabartma ve kakma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Daire halkaya, içinde yeşil cam bulunan kare formlu bir yuva tutturulmuştur. Ayrıca halka üzerinde düz telden, hareketli bir sarkacı vardır.

128 110 BİLGİ FORMU-49 (Bingöl,1999:82) Şekil no : 103 Envanter no : Ürünün adı : Küpe (çift) Kullanılan malzeme : Altın ve yeşil cam Ait olduğu dönem : Urartu dönemi Geliş yeri : Patnos Ölçüler Ağırlığı : 6,68 gr. Boyutları : Yük.: 5,6 cm; gen.: 1,9 cm Kullanılan teknik : Güherse tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (eşkenar dörtgen) Kompozisyon : Düz halkanın ucunda güherse tanelerden yapılmış eşkenar dörtgen formlu hareketli bir sarkacı vardır. Küpenin halkası kanca ile kapatılmıştır.

129 111 BİLGİ FORMU-50 (Bingöl,1999:82) Şekil no : 104 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Patnos Ölçüler Ağırlığı : 1,41 gr. Boyutları : Yük.: 2,3 cm; gen.: 1,2 cm Kullanılan teknik : Döküm tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (üzüm taneleri) Kompozisyon : Uçları karşılıklı ve aralıklı duran halkanın üzüm taneleri şeklinde sabit bir sarkacı vardır. Tümü masiftir.

130 112 BİLGİ FORMU-51 (Bingöl,1999:83) Şekil no : 105 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Uşak, kula Ölçüler Ağırlığı : 2,9 gr. Boyutları : Gen.: 1,6-1,7 cm; yük.: 3,6-3,9 cm Kullanılan teknik : Dövme ve güherse tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Basit halkanın uçları ilmik ve kanca ile kapatılmıştır. Hareketli sarkaçları birbirinden farklıdır. Aynı envanter numarası verilmiştir. Köşeli, çok kenarlı, uzun ve konik bir boru formunda olan birinci sarkacın iki ucu yivli telkâriyle çevrilidir. İçinden geçen yassı altın tel, üstte genişleyerek halkaya takılan enli kulpu oluşturur. Tele, sarkacın altından görülen mavi bir boncuk takılmış ve telin ucu kıvrılarak kapatılmıştır. Diğer sarkaç silindiriktir, biraz ezilmiştir ve üstü güherselidir. Bunun da uncunda aynı cins bir boncuk takılıdır.

131 113 BİLGİ FORMU-52 (Bingöl,1999:84) Şekil no : 106 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Konya Ölçüler Ağırlığı : 2,5 gr. Boyutları : Yük.: 3,2 cm; gen.: 2,1 cm Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Basit halka ilmik ve kanca ile kapatılmıştır. Kancanın ucu halkaya iki kere sarılmıştır. Ortası açık, enli bir yuvarlak daire, ki enli kulpla halkaya takılmıştır. Kursa biri içinde, üstte; diğerleri iki yanda, dışarıda olmak üzere üç adet minik içi boş küre sarkaç olarak monte edilmiştir. Dıştaki üç minik küreden sadece ikisi, diğerinin ise izi korunmuştur.

132 114 BİLGİ FORMU-53 (Bingöl,1999:84) Şekil no : 107 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Alaşehir Ölçüler Ağırlığı : 1,6 gr. Boyutları : Yük.: 4,0 cm; gen.: 1,3 cm Kullanılan teknik : Güherse ve dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Basit halkanın uçları ilmik ve kanca olarak takılmıştır. Üstü yivli tellerle oluşan topaç biçimindeki sarkacın ucundaki uzun altın tele, prizmatik yeşil bir taş takılmıştır, telin ucu da kıvrılarak düğümlenmiştir.

133 115 BİLGİ FORMU-54 (Bingöl,1999:85) Şekil no : 108 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 4. yüzyıl Geliş yeri : Burdur Ölçüler Ağırlığı : 3,95 gr. Boyutları : Yük.: 4,7 cm; gen.: 1,9 cm Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (yuvarlak) Kompozisyon : İlmik ve kanca olmaksızın gittikçe incelerek birbirlerine yaklaşan iki ucu açık bırakılmış, sade, kalın yuvarlak halkanın altına bir kulp lehimlenmiştir. Kulpa takılan uzun altın sarkaca, önce yivli iki minik halkacık, sonra yeşil bir yivli minik halkacık geçirilerek sarkacın ucu kendi çevresinde döndürülüp kapatılmıştır.

134 116 BİLGİ FORMU-55 (Bingöl,1999:85) Şekil no : 109 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Erken Bizans dönemi Geliş yeri : Kayseri Ölçüler Ağırlığı : 9,17 gr. Boyutları : Yük.: 3,6 cm; gen.: 2,6 cm Kullanılan teknik : Telkâri, dövme ve ajur tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (yaprak) Kompozisyon : Düşük ayarlı altından yapılmıştır. Damla biçimindeki çerçeve içten ve dıştan telkâriyle çevrilmiştir. Üzerinde dört tane tellerle oluşturulmuş halkalar vardır. Ayrıca beş tane küre çerçeveye lehimlenmiştir. Üstteki iki küreciğe takılı çengeli, menteşe ile kapatılmaktadır.

135 117 BİLGİ FORMU-56 (Bingöl,1999:86) Şekil no : 110 Envanter no : / (Esy. 486/487-68) Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö Geliş yeri : Eskiyapar 2. no. lu çukur II. Seviyede tabanın altına gömülü. Esy. 471, 47, 481, 482, 484, 485, 487, 491, 494, 497 ile birlikte. Ölçüler Ağırlığı : 17,95 gr. Boyutları : Yük.: 2 cm; gen.: 2cm Kullanılan teknik : Dövme, kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (çizgi) Kompozisyon : İç içe oturtulan altın tel halkanın birbirlerine lehimlenmesiyle oluşturulan iki oval formun ortadan katlanmasıyla iki sepet oluşturulmuştur. Daha sonra bu iki sepet kulpu oluşturan yassı halkanın iki yanına lehimlenmişlerdir. Küpelerden birinin Kulpunun bir ucu sivridir, küpenin ön yüzünde iki ince yatay altın şerit arasında granüle bezemeler vardır. Diğer küpenin ön yüzünde ise üç ince yatay altın şerit arasında içi boş daireler vardır. Üçüncü şeridin yarısı eksiktir ve bu küpenin kulağa geçen kısmı eklemedir.

136 118 BİLGİ FORMU-57 (Bingöl,1999:86) Şekil no : 111 Envanter no : 109-(484/485)-68 (Esy.484/485-68) Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö Geliş yeri : Eskiyapar 2 no. lu çukur II. Seviyede tabanın altına gömülü. Esy. 471, 478, 481, 482, 485,486, 487, 491, 494, 497 ile birlikte Ölçüler Ağırlığı : 22,83 gr. Boyutları : Yük.: 2,8 cm; gen.: 2,7 cm Kullanılan teknik : Kabartma, dövme tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (çizgi) Kompozisyon : Bu örneğin bir çiftinden, bir tek küpe oluşturulmuştur. Bir başka deyişle, her bir küpede dörder sepet, ikişer kulp vardır. Kulpların sepet gövdeye gelen bölümlerinin üstleri yatay çizgi bezemelidir. Küpelerin ön taraflarındaki iki sıra ince, küçük pulun üstlerine iri granüle taneler lehimlenmiştir. İnce tellerin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bunların arasında yivli şeritler yer almaktadır. Kancaların uçları deliktir.

137 119 BİLGİ FORMU-58 (Bingöl,1999:87) Şekil no : 112 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Sandıklı Ölçüler Ağırlığı : 0,76 gr. Boyutları : Çap. 1,5 cm Kullanılan teknik : Kazıma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (saç örgüsü) Kompozisyon : Kabartma tekniği ile yapılmış kurs biçimli küpedeki geniş giyoş motifinin ortasında şimdi yerinde olmayan bir boncuk olmalıydı. Giyoş motifinin çevresinde çok ince bir yivli tel kenarlardan lehimlenmiştir.

138 120 BİLGİ FORMU-59 (Bingöl,1999:88) Şekil no : 113 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Burdur Ölçüler Ağırlığı : 4,9 gr. Boyutları : Çap: 1,8 cm; 4,5 cm Kullanılan teknik : Ajur, dövme, kakma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (damla), bitkisel motif (yaprak) Kompozisyon : S şeklinde kıvrılmış kanca kabartma tekniği ile yapılmış sekiz yapraklı dış bükey bir rozete lehimle birleştirilmiştir. Rozetin ortasına ince bir telle yeşil cam boncuk bağlanmıştır. Sarkaçların asıldığı yatay geçiş elemanı rozetin yapraklarına lehimlenmiştir. Küçük halkalara tutturuldukları yerde üç sarkacın eşkenar dörtgen safihalarının ortasında yuvalara oturtulmuş taşlar yer alır. Safihaların altında burularak uzatılan sarkaçların uçlarına kırmızı, yeşil renkli silindirik boncuklar boğumlu tellere tutturulmuştur.

139 121 BİLGİ FORMU-60 (Bingöl,1999:88) Şekil no : 114 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Isparta Ölçüler Ağırlığı : 3,44 gr. Boyutları : Yük.: 4,2 cm; gen.: 1,3 cm Kullanılan teknik : Kabartma, kakma ve dövme tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (yaprak) Kompozisyon : S şeklindeki kanca, kabartma tekniği ile işlenmiş, ortasında safir bulunan, burma tellerle çevrili bir rozete tutturulmuştur. İnce dikdörtgen yatay geçiş elemanı rozete lehimlenmiştir. Bu elemanın üç minik halkasına sarkaçlar asılmıştır. Önce çok kenarlı bir yuva içine yerleştirilmiş mor, yeşil, turkuvaz ve kırmızı renkli taşlardan sonra ince, boğumlu tellere takılmış ayrı formlarda birer boncuk monte edilmiştir.

140 122 BİLGİ FORMU-61 (Bingöl,1999:89) Şekil no : 115 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Konya Ölçüler Ağırlığı : 6,55 gr. Boyutları : Yük.: 3,3 cm; gen.: 1,3 cm Kullanılan teknik : Dövme, kakma ve ajur tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (amazon kalkanı) Kompozisyon : S şeklindeki çengeli, ajur tekniğinde yapılan stilize amazon kalkanlarının oluşturduğu ortası yeşil taşlı masif altından kare rozeti ve rozetin alt kenarına takılmış iki sarkacı vardır. İnce altın tele geçirilmiş sarkaçlar üzerinde iki ucu yuvarlak konik birer boru ile altlarında ikişer siyah boncuk vardır.

141 123 BİLGİ FORMU-62 (Bingöl,1999:89) Şekil no :116 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : İznik Ölçüler Ağırlığı : 2,5 gr. Boyutları : Yük.: 3,2 cm, gen.: 1,5 cm Kullanılan teknik : Telkâri ve kakma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (amazon kalkanı) Kompozisyon : S şeklindeki çengeli, kare rozeti, yatay geçiş elemanı ve üçlü sarkacı vardır. Dikdörtgen rozet çerçeve içine alınmıştır ve telkâri teknikte stilize amazon kalkanlarıyla bezelidir. Ortasındaki yine dikdörtgen formdaki boşluğa silindirik bir boncuk yatay olarak yerleştirilmiştir. Rozetin altında iki yana doğru genişleyen, rozete lehimle tutturulmuş, bezemesiz bir yatay geçiş elemanı vardır. Bunun altındaki kancalara küçük halkaları olan, ortalarındaki daire yuvalar içinde çeşitli taşlar, uçlarında ise yine farklı boncuklar olan sarkaçlar asılmıştır.

142 124 BİLGİ FORMU-63 (Bingöl,1999:90) Şekil no : 117 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Uşak, kula Ölçüler Ağırlığı : 4,4 gr. Boyutları : Yük.: 3,5; gen.: 0,9 cm Kullanılan teknik : Dövme ve kakma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Tellerle çevrili yuvarlak rozetin ortasındaki yuvada kahverengi bir cam yer almaktadır. Altına lehimle tutturulmuş olan ve dışa doğru genişleyen bezemesiz yatay geçiş elemanının da altında üç kanca vardır. Bunlara takılı üç sarkacın silindirik cam boncuklar yer almaktadır.

143 125 BİLGİ FORMU-64 (Bingöl,1999:90) Şekil no : 118 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Uşak Ölçüler Ağırlığı : 3,62 gr. Boyutları : Yük.: 1,7 cm; gen.: 1,2 cm Kullanılan teknik : Kabartma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (yaprak) Kompozisyon : S şeklindeki kancalı küpe tiplerindendir. Sekiz yapraklı çiçek biçimindeki rozetin ortasındaki iri safir boncuk ince bir telle bağlanmıştır. Masif yatay geçiş elemanına takılan üç lapislazuli boncuk kısa tellerle sabitleştirilmiştir. Kabartma tekniği ile yapılmıştır.

144 126 BİLGİ FORMU-65 (Bingöl,1999:91) Şekil no : 119 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Keban, ağın Ölçüler Ağırlığı : 5,5 gr. Boyutları : Yük.: 4,8 cm; gen.: 1,7 cm Kullanılan teknik : Kabartma, zincir ve güherse tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (Göz) Kompozisyon : S şeklindeki çengelli küpelerdendir. Yuvarlak rozetin çevresi tellerle çevrilidir. İçi bombeli ve bezemesiz olan rozetin altında, bir telin iki ucunun kıvrılmasıyla oluşturulmuş iki volut(sipral biçimde kıvrım) yer almaktadır. Bu volutlu tel ile rozetten yatay geçiş elemanına bağlantı sağlanmaktadır. Dikdörtgen formlu yatay geçiş elemanı, ortasından ve kenarlarından bu volutlu tele lehimlenmiştir. Geçiş elemanı birbirine paralel yatay çizgiler oluşturan tellerle bezenmiştir. Alttaki üç kancaya sarkaçların halkaları takılmıştır. Burmalı uzun tellerin uçlarında olmaları gereken incilerden sadece biri korunmuştur.

145 127 BİLGİ FORMU-66 (Bingöl,1999:92) Şekil no : 120 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Manisa Ölçüler Ağırlığı : 2,28 gr. Boyutları : Yük.: 4, cm; gen.: 1,7 cm Kullanılan teknik : Dövme,kakma ve ajur tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Geniş kenarlı bir halkanın ortası, birbirlerini dik kesen iki bantla lehimlenmiştir. Ortalarındaki inci tanesi ince bir altın telle bu halkaya bağlanmıştır. Yatay bir geçiş elemanından sonraki küçük bir halkanın ucuna, ortasına grena bir boncuk yerleştirilmiş olan dörtgen bir plakacık tutturulmuştur. Bunun ucuna da uzun, ince bir tel lehimlenmiştir. Küpenin bir tekinde sarkaç eksiktir.

146 128 BİLGİ FORMU-67 (Bingöl,1999:93) Şekil no : 121 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Giresun, büyük eyrice köyü Ölçüler Ağırlığı : 7,48 gr. Boyutları : Yük.. 3,4 cm; gen.: 1,1 cm Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : S biçimli masif halkanın bir ucunda sarkacın düşmemesi için emniyet sürgüsü vardır, diğer ucu da yuvarlatılmıştır. Sarkacı, oval bir iç kalıp üzerine bezemesiz, düz safihanın dövülerek kaplanması ile yapılmıştır. Yassı ufak kulpla halkaya bağlanmıştır.

147 129 BİLGİ FORMU-68 (Bingöl,1999:95) Şekil no : 122 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 4. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 4,24 gr. Boyutları : Uz.: 3,6 cm; çap: 1,3 cm Kullanılan teknik : Kabartma, döküm ve kazıma tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif(kanat), sembolik motif(insan), Bitkisel motif (yaprak) Kompozisyon : Küpe iki bölümden, kanatlı bir Eros ile iri bir rozetten meydana gelmiştir. Rozetin arkasında bir ucu kulağa geçecek şekilde kıvrılmış olan çengelin diğer ucunda da sarkaç asılıdır. Rozetin kenarları oldukça yüksektir. Rozetin ortasında ise altı minik yapraklı bir rozet motifi vardır. Yaprakların kenarları ince telle sınırlandırılmıştır. Döküm olarak yapılmış, çıplak, ayakta ve cepheden işlenmiş Eros da itinalı bir işçilik gözlenmemektedir. Sol kolu baş hizasında yukarı kalkmıştır. Koluna doladığı şalı, arkasından geçerek yana açık olan sağ koluna sarılarak aşağı doğru sarkmaktadır. Kanatlar açık, telekler kazıma ile yapılmıştır. Kanatlar ve şal, döküme sonradan eklenmişlerdir.

148 130 BİLGİ FORMU-69 (Bingöl,1999:96) Şekil no : 123 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 2. yüzyıl Geliş yeri : Kaunos kazısı Ölçüler Ağırlığı : 3,335 gr. Boyutları : 3,3 cm; yük.: 3,3 cm; gen.: 1cm Kullanılan teknik : Döküm ve kazıma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (insan) Kompozisyon : Basit bir kancanın ucuna Eros figürü lehimlenmiştir. Eros bir dolu dökümdür, kalıptan çıkarılmıştır. Kanatlar ve eldeki patera( içmeye ya da tanrıların onuruna şarap dökmeye yarayan az derin ve geniş ağızlı, ortası bombeli, ayaksız kap) ayrıca eklenmiştir. Bir kol yana ve yukarı doğru kalkmıştır. Patera tutan diğer el vücuda paraleldir. Vücut kısa ve tıknaz, göbek deliği belirgin, saçlar buklelidir.

149 131 BİLGİ FORMU-70 (Bingöl,1999:97) Şekil no : 124 Envanter no : Ürünün adı : Küpe Kullanılan malzeme : Altın ve kuvars Ait olduğu dönem : M.Ö. 1.-M.S. 1. yüzyıl Geliş yeri : Tokat Ölçüler Ağırlığı : 8,2 gr. Boyutları : Yük.: 3,5 cm; gen.: 1,1 cm Kullanılan teknik : Güherse ve dövme tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (dil) Kompozisyon : Amphora (iki kulplu eski bir cins küp) biçiminde iki adet küpe sarkacıdır. Kaideye ve boyuna geçiş, tellerle çerçeveli dil motifleriyle gerçekleştirilmiştir. Kaide bir küpe de üç, diğerinde dört parçalıdır. En altta, prizmatik, üstünde konik, daha sonra da mekik görünümündeki bölüm gelir. Birinde, ek olarak en üstte enli bir halka vardır. Boyun ve ağız kısmı bir alem şeklindedir. Hafif S formundaki kulplar boyunla gövde arasındadır. Güherse ve dövme teknikleri ile yapılmıştır.

150 132 BİLGİ FORMU-71 (Bingöl,1999:99) Şekil no : 125 Envanter no : A1.a MɅ 34 Ürünün adı : Saç veya giysi tokası ile iğnesi Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük MA mezarı Ölçüler Ağırlığı : 50,63 gr. Boyutları : Yük.: 8 cm; gen.: 15,2 cm Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (üçgen,daire) Kompozisyon : Kabartma tekniği ile yapılmış nokta kabartma süsler var. Tokanın altın iğnesinin başı bir adet kuvars kristali bir adet boncuktan oluşmaktadır.

151 133 BİLGİ FORMU-72 (Bingöl,1999:99) Şekil no : 126 Envanter no : A1.a/28a Ürünün adı : saç veya giysi tokası ile iğnesi Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük MA mezarı Ölçüler Ağırlığı : 49 gr. Boyutları : Uz.: 7,7 cm; gen.: 12,9 cm Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif ( üçgen, daire) Kompozisyon : Altın levhadan kesilerek yapılmıştır, yan yana getirilmiş iki daire şeklindedir. Kabartma tekniği ile yapılmış nokta ve daire kabartmalarla bezenmiştir. Dövme olarak yapılmış tokanın, altı dilimli, topuzlu altın iğnesi toka yüzeyinde karşılıklı açılan iki deliğe takılmıştır.

152 134 BİLGİ FORMU-73 (Bingöl,1999:100) Şekil no : 127 Envanter no : Ürünün adı : Saç takısı Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük MA mezarı Ölçüler Ağırlığı : 4,6 gr. Boyutları : 1,1 cm; gen.: 1,4 cm Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif :- Kompozisyon : Masif üçgen profilli altın bantın spiral şekilde kıvrılmasıyla yapılmıştır.

153 135 BİLGİ FORMU-74 (Bingöl,1999:101) Şekil no : 128 Envanter no : Ürünün adı : Saç takısı Kullanılan malzeme : Gümüş Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Göller bölgesi Ölçüler Ağırlığı : 2,3-2,4 gr. Boyutları : 1,8 cm; kal.: 0,3 cm Kullanılan teknik : Dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Masif gümüş spiral şeklinde iki defa döndürülerek uçları açık bir halka oluşturulmuştur. Bu dönemin tipik saç süslerindendir.

154 136 BİLGİ FORMU-75 (Bingöl,1999:103) Şekil no : 129 Envanter no : 7139 A1 c/e19; 7146 A1 c/f1; 7147 A1 c/f2 Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük 7139 E mezarı; 7146, 7147: F mezarı Ölçüler Ağırlığı : 53,09 gr. (toplam) Boyutları : 7139: uz.: 0,5 cm; gen.: 0,3 cm; 7146: yük.: 1,1 cm; çap: 2,2 cm; 7147: uz.: 1,5 cm; çap: 0,5 cm Kullanılan teknik : Dövme, döküm ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (üçgen,daire) Kompozisyon : Dört köşeli yıldız şeklinde ortası delik masif taneler. Dövme altın dairelerin çevresinde ve ortalarında kimi bir çarpı işareti oluşturacak şekilde sıralanmış, kimi de düzensiz kabarcıklar olarak yer almaktadır. Daireler gövdeden çıkan dikey ip geçki deliklidir. Ortalarında ip geçki deliği olan içi boş yuvarlak tanelerdir.

155 137 BİLGİ FORMU-76 (Bingöl,1999:103) Şekil no : 130 Envanter no : A1 A 26 Ürünün adı : Kolye öğeleri Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Alacahöyük Ölçüler Ağırlığı : 2,5 gr. Boyutları : Uz.: 1,3 cm; gen.: 1,5 cm Kullanılan teknik : Dövme ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (ügen, daire) Kompozisyon : Ortası kalın büyük H harfi şeklinde kesilmiş safihanın önce ortasının, sonra dört uzantısının spiral yapacak şekilde kıvrılmasıyla tek parçadan oluşturulmuş öğelerden meydana gelmiştir.

156 138 BİLGİ FORMU-77 (Bingöl,1999:107) Şekil no : 131 Envanter no : Al. a MA 23 (g); 11693; Al. a. MA 23 (c); Al. a MA 23 (r); Al a MA 23 (l); 15081, Ürünün adı Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem Geliş yeri Ölçüler Ağırlığı Boyutları Kullanılan teknik Kullanılan motif : - Kompozisyon : Kolye taneleri : Eski Tunç Çağı : Alacahöyük MA mezarı : 50,46 gr. (toplam) : Kapalı uz.: 34,5 cm; 11707: uz.: 0,5-0,1 cm; (14 adet): uz.: 1,5 cm; gen.: 0,9 cm; 11692: uz.: 1,2, çap: 0,8 cm; 11693: uz.: 0,3-0,4 cm : Dövme ve kabartma tekniği : Daire biçimindedir, ince sapında ip geçki deliği vardır. Dairenin ortasında da bir delik bulunmaktadır. Deliğin çevresinde bir karenin köşesini oluşturan dört kabartma nokta yer alır. Kabartma ve dövme teknikleri kullanılmıştır. Üç yüzeyli,

157 139 ortasında ip geçki deliği olan, masif, mercimek büyüklüğünde boncuklardır. Altın safihadan kesilip, kıvrılmış, küçüklü büyüklü borular şeklindeki takı öğeleri vardır. Delikli masif boncukların dört yüzünde dört tane nokta halinde çıkıntı mevcuttur. Ortalarında ip geçki deliği olan masif, yassı, yuvarlak, irili ufaklı boncuklar bulunmaktadır. Spatül biçimli ip geçki delikli kolye taneleri vardır. İp geçki delikli, enli, üstleri yivli boncuklar bulunmaktadır.

158 140 BİLGİ FORMU-78 (Bingöl,1999:108) Şekil no : 132 Envanter no : (Esy ) Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : Eski Tunç Çağı Geliş yeri : Eskiyapar 2 no.lu çukur II. Seviyede tabanın altında gömülü, Esy. 471, 478, 481, 482, 484, 485, 486, 487, 494, 497 ile birlikte Ölçüler Ağırlığı : 112,96 gr. Boyutları : Kapalı uz.: 31 cm a: uz.: 2,5 cm; gen.: 1,4 cm; b.:uz.: 1,1 cm; gen.: 0,4 cm Kullanılan teknik : Kabartma ve döküm tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : İp geçki deliği bulunan üzeri yivli ince sapın ucu disk şeklinde olup, diskin ortası bombelidir. Daire formunda olan diskin kenarı kabartma yiv bezemelidir. Boru şeklindeki öğeler kare şeklinde, uzun kenarları kabarık yivli, her iki ucu düz kesimlidir.

159 141 BİLGİ FORMU-79 (Bingöl,1999:109) Şekil no : 133 Envanter no : Esy Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö Geliş yeri : Eskiyapar 2 no.lu çukur II. Seviyede tabanın altına gömülü. Esy. 471, 478, 481, 482, 484, 485, 486, 487, 491, 497 ile birlikte. Ölçüler Ağırlığı : 51,38 gr. Boyutları : Uz.: 46 cm Kullanılan teknik : Döküm ve tel burma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Masif altından boru biçimindedir. Bir ucunda ip geçki deliği olup, diğer ucu küt bitmektedir. Çubukların üzerinde 4 veya 8 li derin yivler vardır. Bazı çubuklardaki yivler derin olmadığı için burgu görüntüsündedir. Çubuklar kalıpta; yivler elde yapılmıştır. İrili ufaklı küçük halka boncuklar bulunmaktadır.

160 142 BİLGİ FORMU-80 (Bingöl,1999:110) Şekil no : 134 Envanter no : Esy Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö Geliş yeri : Eskiyapar 2 no.lu çukur II. Seviyede tabanın altına gömülü. Esy. 471, 478, 481, 482, 484, 485, 486, 487, 491, 494 ile birlikte. Ölçüler Ağırlığı : 31,41 gr. Boyutları : Uz. kapalı: 22cm (korunan) Kullanılan teknik : Dövme ve tel kıvırma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Kolyeyi oluşturan öğeler: altın çift spiraller. Dövme olarak yapılan boru şeklinde yivli çubuklar uca doğru ikiye ayrılıp spiraller oluştururlar. Diğer uçta ip geçki deliği bulunur. Uzunlukları 1,5 cm.dir. Çok miktarda irili ufaklı altın boncuklardır. İki adet, 2 cm uzunluğunda üstlerinde altı delik bulunan yassı altın çubuk bulunmaktadır.

161 143 BİLGİ FORMU-81 (Bingöl,1999:110) Şekil no : 135 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın ve boncuk Ait olduğu dönem : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Yapraklı Ölçüler Ağırlığı : 11,57 gr. Boyutları : 35,5 cm Kullanılan teknik : Dövme, kazıma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Geometrik motif (üçgen, yuvarlak) Kompozisyon : Çeşitli formlardaki altın kolye tanelerinin arasına mavi renkli yuvarlak, prizmatik ve silindirik cam boncuklar dizilerek düzenlenmiştir. Altın kolye tanelerinin tomurcuk biçiminde olanlarının içleri boştur. Üçgen ve yuvarlak olanlar ise damgalama ile yapılmış olup hepsi ince altın plakalardan kesilmiştir.

162 144 BİLGİ FORMU-82 (Bingöl,1999:111) Şekil no : 136 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö yüzyıl Geliş yeri : Yapraklı Ölçüler Ağırlığı : 6,5 gr. Boyutları : Tane: 1x1 cm Kullanılan teknik : Kabartma ve dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Zeytin çekirdeği biçiminde yivli tanelerden üçer adedinin, uzunlamasına yan yana getirilmesiyle üçlü gruplar oluşturulmuştur. Taneler, altın safihadan kesilmiş, kalıp üzerinde çevrilerek boru formu verilmiş, uçlarına da altın telden halkacıklar yerleştirilmiştir.

163 145 BİLGİ FORMU-83 (Bingöl,1999:122) Şekil no : 137 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın ve grena Ait olduğu dönem : Helenistik dönem Geliş yeri : Karaoğlan Ölçüler Ağırlığı : 10 gr. Boyutları : Yük.: 3,5 cm; gen.: 0,5 cm Kullanılan teknik : Kabartma, kakma ve dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Çekiç formlu, geniş dizim halkası, profili, yuvarlak, yüksek bir boyun aracılığıyla damla formundaki pandantife lehimlenmiştir. Pandantifin arkası düz altın levhadır. Ön yüz, iki düz tel arasındaki örgü tellerle çerçevelenmiştir. Ortadaki boşluğa, yuvaya uyan damla formunda bir grena yerleştirilmiştir. Pandantifi dikey geçen altın tel, altta üç kez kıvrılarak yaprağın ucunu oluşturmuştur.

164 146 BİLGİ FORMU-84 (Bingöl,1999:124) Şekil no : 138 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 1.-M.S. 1. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 28,6 gr. Boyutları : Uz.: 41,5 cm (pandantif) Kullanılan teknik : Dövme ve zincir tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Daire formlu halkalardan oluşan zincirin uçları, halka ve kancaya, üstüne altın bir şeritin sıkıca sarılıp, sıkıştırılmasıyla tutturulmuştur. Pandantif bir lunula (hilal biçimindeki herhangi bir yapı) tipindedir. Lunulayı oluşturan üç sıra telden ortadaki, lunulanın uçlarını birleştirecek şekilde uzatılırken bir yeşim boncuğunun içinden geçirilmiştir. Diğer iki tel ise lunulanın her iki ucunda kıvrılarak ikişer ise göz oluşturmuşlardır.

165 147 BİLGİ FORMU-85 (Bingöl,1999:127) Şekil no : 139 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Dönemi : Roma dönemi Geliş yeri : Keban Ağın Ölçüler Ağırlığı : 19,5 gr Boyutları : Açık uz.: 35,2 cm Kullanılan teknik : Ajur, zincir ve güherse tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Bu takıdaki tekerleğin sekiz parmaklıdır zincir halkalarının enli safihadan kesilmiş ve formu dairedir.

166 148 BİLGİ FORMU-86 (Bingöl,1999:131) Şekil no : 140 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın ve agat Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Çorum Ölçüler Ağırlığı : 15,85 gr. Boyutları : Uz.: 39 cm Kullanılan teknik : Dövme, kakma ve tel kıvırma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif Kompozisyon : Silindirik öğelerin agat kolye öğelerinin yüzeyleri prizmatik kesimlidir. İçlerinden geçen ince altın tellerin karşılıklı bükülerek, bitkisel motifli halkalara tutturulması ve bu sistemin yinelenmesiyle kolye oluşturulmuştur. Kalın yuvarlak altın telden yapılmış kanca ve halka ile kapatılmıştır. Kolyenin pandantifi ise altın çerçeve içinde elips biçimindeki agattır. Agat üzerinde sağa dönük oturan lir çalan Apollon tasvir edilmiştir. Apollon mitolojide müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Pandantifteki yassı, altın kulpla kolye halkaları arasına tutturulmuştur.

167 149 BİLGİ FORMU-87 (Bingöl,1999:132) Şekil no : 141 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 2. yüzyıl Geliş yeri : Uşak, Eşme Ölçüler Ağırlığı : 1,83 gr. Boyutları : Yük.: 3 cm; gen.: 2,9 cm Kullanılan teknik : Dövme ve kakma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : İnce altın safihadan alt ucu ince uzun kalp şeklinde kesilen parçanın kenarı yivli teller ile çerçevelenmiştir. Ortadaki oval yuvanın içinde yeşil cam boncuk vardır. Enli kulpun üstü dikey olukludur.

168 150 BİLGİ FORMU-88 (Bingöl,1999:133) Şekil no : 142 Envanter no : Ürünün adı : Kolye Kullanılan malzeme : Altın ve cam Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl ortası Geliş yeri : Fatsa Ölçüler Ağırlığı : 3,5 gr. Boyutları : Uz.: 5,7 cm Kullanılan teknik : Tel kıvırma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (yay) Kompozisyon : Siyah renkli cam hamurundan yapılmış, yassı, ortası enlemesine delik boncuğun içinden geçen telin bir ucunda yuvarlak, diğerinde oval birer kolye öğesi yer almaktadır. Bu öğelerin içinde, çerçevelere dönük uçları spirallerle biten dört yaydan oluşan birer motif yer almaktadır.

169 151 BİLGİ FORMU-89 (Bingöl,1999:155) Şekil no : 143 Envanter no : Ürünün adı : Yüzük Kullanılan malzeme : Altın ve grena Ait olduğu dönem : M.S. 1. yüzyıl Geliş yeri : Bilinmiyor Ölçüler Ağırlığı : 7,93 gr. Boyutları : Yük.: 2,2 cm; gen.: 2,15 cm Kullanılan teknik : Kakma ve döküm tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (palmiye dalı), sembolik motif (yıldız) Kompozisyon : Genel olarak Helenistik dönemin ince, hafif, yüksek formlu yüzük grubundandır. İçi düz, dışı hafif bombelidir ve yuvaya doğru yükselmiştir. Oval yuvaya doğru yükselmiştir. Oval yuvaya bordo renkli bombeli bir taş yerleştirilmiştir. Taşın üzerinde, ortada bir palmiye dalı, dalın ucunda, iki tarafta birer yıldız motifi, sapın her iki tarafında da M ve A harfleri bulunmaktadır.

170 152 BİLGİ FORMU-90 (Bingöl,1999:156) Şekil no : 144 Envanter no : Ürünün adı : Yüzük Kullanılan malzeme : Altın ve grena Ait olduğu dönem : M.Ö. 1. yüzyıl- M.S. 1. yüzyıl Geliş yeri : Tokat Ölçüler Ağırlığı : 32,6 gr. Boyutları : Yük.: 3,8 cm Kullanılan teknik : Kabartma, kakma ve dövme tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Yüzüğün ince halkasının iç kısmı düz, dış kısmı bombeli olup, halka tam alt ortasında hafif bir yükselti yapmaktadır. Bu yükseltinin nedeni, yüzük halkasının altına, dışına gelecek şekilde yuvarlak yuvaya yerleştirilmiş ufak bir zümrüttür. Halka, üstündeki konik bir çevreye lehimle birleştirilmiştir. Altıgen biçimli, enine paralel yivli bu altın konik çerçevenin ortasındaki yuvaya oval, bir grena taş monte edilmiştir.

171 153 BİLGİ FORMU-91 (Bingöl,1999:174) Şekil no : 145 Envanter no : Ürünün adı : Bilezik Kullanılan malzeme : Gümüş Ait olduğu dönem : Urartu Dönemi Geliş yeri : Patnos Ölçüler Ağırlığı : 103,33 gr. Boyutları : Çap: 7,8 cm Kullanılan teknik : Döküm tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Daire kesitli halkanın ortası içe ve dışa doğru hafifçe sivrilerek kalınlaştırılmıştır. Bileziğin uçları açıktır. Uçlar daha kalın ve önleri düz olarak birleştirilmiştir. Kalıptan çıkma masif bir bileziktir.

172 154 BİLGİ FORMU-92 (Bingöl,1999:176) Şekil no : 146 Envanter no : 9382a,b Ürünün adı : Bilezik Kullanılan malzeme : Altın ve Gümüş Ait olduğu dönem : M.Ö.. 3. yüzyıl Geliş yeri : Balıkesir, Susurluk, Yahyaköy Ölçüler Ağırlığı : 74,15 gr Boyutları : Yük.: 6,5 cm; gen.: 6,0 cm; kal.: 0,6 cm Kullanılan teknik : Dövme, döküm ve kazıma tekniği Kullanılan motif : Hayvansal motif Kompozisyon : Daire kesitli bilezik kısmı masif gümüşten yapılmış olup, uçlara altın safihadan yapılmış buzağı başları geçirilmiştir. Bileziğin halka kısmı döküm tekniği ile yapılmıştır.

173 155 BİLGİ FORMU-93 (Bingöl,1999:177) Şekil no : 147 Envanter no : Ürünün adı : Bilezik Kullanılan malzeme : Altın ve Gümüş Ait olduğu dönem : M.S. 1. yüzyıl Geliş yeri : Keban, Ağın Ölçüler Ağırlığı : 24,4 gr. Boyutları : Çap.: 7,7 cm; kal.: 0,8 cm Kullanılan teknik : Döküm ve kazıma tekniği Kullanılan motif : Geometrik (Çizgi) Kompozisyon : İki parçalı ve sürgülüdür. İç kısmı düz ve yassıdır. Üst kısmı bombeli ve yivlidir. Sürgü halkacıkları uçlara lehimlenmiş, fakat sürgü çengeli eksiktir.

174 156 BİLGİ FORMU-94 (Bingöl,1999:178) Şekil no : 148 Envanter no : Ürünün adı : Bilezik Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S. 1. yüzyıl Geliş yeri : Giresun, Bulancak Ölçüler Ağırlığı : 45,3 gr Boyutları : Çap: 4,5 cm; gen.: 0,9 cm Kullanılan teknik : Dövme ve güherse tekniği Kullanılan motif : Geometrik (Yuvarlak) Kompozisyon :Bant şeklinde, iki parçalı, parçalar birbirine menteşelidir. Menteşe kilidi ufak bir zincirle gövdeye bağlanmıştır. Üzeri üç sıra güherse bezelidir. Çocuk bileziğidir.

175 157 BİLGİ FORMU-95 (Bingöl,1999:187) Şekil no : 149 Envanter no : Ürünün adı : Broş Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.Ö. 4. yüzyıl Geliş yeri : Yapraklı Ölçüler Ağırlığı : 6,120 gr. Boyutları : Çap: 3,25 cm; kal.: 0,6 cm Kullanılan teknik : Dövme, kabartma ve güherse tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (yaprak, çiçek) Kompozisyon : Daire formlu broşun çevresi sırasıyla boğumlu, örgü ve düz tellerle çevrilmiştir. Çerçeveyle rozet arasındaki geniş alanda bitkisel bezeme yer almaktadır. Ortadaki kubbe biçimindeki rozetin çerçevesi, içe bakan yarım yuvarlaklarla bezelidir. Ortadaki altı kalp motifinden sonra, üst üste altışar yapraklı iki rozet yer alır. Ortalarında da iri bir kürecik vardır. Broşun ortasındaki iki rozetin yaprakları ise ince altın safihadan kesilerek monte edilmiştir. Broşun arkasında geniş bir kulpu vardır.

176 158 BİLGİ FORMU-96 (Bingöl,1999:189) Şekil no : 150 Envanter no : Ürünün adı : Broş Kullanılan malzeme : Altın Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Siirt Ölçüler Ağırlığı : 3,4 gr. Boyutları : Çap: 2,1 cm; yük.: 3,9 cm Kullanılan teknik : Dövme, kabartma ve zincir tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Kalın altın levhadan düz geniş kenarlı şapka biçiminde, orta kısmı bombeli bir dairedir. Alt kenardaki üç sabit halkaya tutturulmuş kısa zincirlerin uçlarında tomurcuk biçimli birer sarkaç bulunmaktadır.

177 159 BİLGİ FORMU-97 (Bingöl,1999:188) Şekil no : 151 Envanter no9 : Ürünün adı : Broş Kullanılan malzeme : Altın ve Sardoniks Ait olduğu dönem : Roma dönemi Geliş yeri : Tokat Darıdere Ölçüler Ağırlığı : 12 gr. Boyutları : Çap: 3,7 cm Kullanılan teknik : Kameo, dövme, kakma ve kabartma tekniği Kullanılan motif : Sembolik motif (İnsan), bitkisel motif (Defne) Kompozisyon :Ortası kameolu altın daire biçimli broştur. İç içe aralıklarla yerleştirilmiş üç yivli tel çerçeveden en içtekinin eksenleri üzerinde dört tane altın daire vardır. Çerçeveler arasındaki boşlukta kabartma tekniği vardır. Kameo ile son çerçevenin arasındaki boşlukta ise düzdür. Kameo broşa, yuvanın düşük ayar altından yapılmış kanatları sıkıştırılarak monte edilmiştir. Kameo ve çerçevesi sonradan monte edilmiş olabilir. Broşun arkası düz olup, iki küçük kare plaka üzerinde iki halka lehimlenmiştir. Kameo üzerinde başında defne çelengi olan, sağa dönük bir erkek büstü vardır.

178 160 BİLGİ FORMU-98 (Bingöl,1999:164) Şekil no : 152 Envanter no : Ürünün adı : Yüzük Kullanılan malzeme : Altın ve cam hamuru Ait olduğu dönem : M.S. 3. yüzyıl Geliş yeri : Keban, Ağın Ölçüler Ağırlığı : Çap: 1,8 cm; gen.:1,7 cm Boyutları : 1,66 gr. Kullanılan teknik : Dövme ve kakma tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Hafif iç bükey yüzük halkasının uçları birbiri üzerine getirilerek lehimlenmiştir. Yüksek yuvarlak yuva içerisine eflatun renkli düz cam hamuru yerleştirilmiştir.

179 161 BİLGİ FORMU -99 (Bingöl,1999:164) Şekil no : 153 Envanter no : Ürünün adı : Yüzük Kullanılan malzeme : Altın ve karneol Ait olduğu önem : M.Ö. 3. yüzyıl Geliş yeri : İzmir Ölçüler Ağırlığı : 2gr. Boyutları : Gen.: 2,3 cm; yük.: 2,5 cm Kullanılan teknik : Döküm ve kakma tekniği Kullanılan motif : Bitkisel motif (Defne yaprağı) Kompozisyon : Geç Roma tipi yüzüklerden olup yuvarlak halkanın içi boştur. Silindirik yuva, halkaya ikişer iri altın kürecikle lehimlenmiştir. Daire şeklindeki yuvanın çevresi ince çizgili altın tel ile çevrilmiştir. İçindeki karneol üzerinde defne çelengi ortasında bir krater tasvir edilmiştir.

180 162 BİLGİ FORMU-100 (Bingöl,1999:165) Şekil no : 154 Envanter no : Ürünün adı : Yüzük Kullanılan malzeme : Altın ve sardoniks Ait olduğu dönem : M.S yüzyıl Geliş yeri : Tokat Ölçüler Ağırlığı : 34,2 gr. Boyutları : Yük.: 2,5 cm; gen.: 3,0 cm Kullanılan teknik : Kazıma, kakma ve döküm tekniği Kullanılan motif : - Kompozisyon : Masif ve döküm yüzüğün halkası altta ince, kaşa doğru köşeli ve yüksek tırnaklıdır. Gri kahverengi damarlı sardoniksten yapılmış konik biçimli bir taşı vardır. Yuvadan halkaya geçişte her iki tarafta derin yivler vardır.

181 Takılar İle İlgili Bilgiler Takılar; ait olduğu dönemler, kullanılan madenler, kullanılan teknikler, kullanılan motif özellikleri ve takı çeşitlerine göre incelenmiş tablolar haline getirilerek yorumlanmıştır. Tablo 1- Araştırmada incelenen takıların dönemlerinin dağılımı Dönemler f % Tunç Çağı Eski Hitit 1 1 Urartu Dönemi 2 2 Helenistik Dönem 1 1 M.Ö M.Ö yy. 2 2 M.Ö yy. 4 4 M.Ö yy. 3 3 M.Ö..4.yy.2.yarı 2 2 M.Ö yy M.Ö yy. 1 1 Roma Dönemi 2 2 Bizans Dönemi 3 3 M.Ö..1.-M.S.1.yy. 4 4 M.S yy M.S.3.-4.yy. 6 6 M.S.7.-6.yy. 1 1 TOPLAM Tablo 1 incelendiğinde, bilgi formunda yer alan takıların dönemlerinin %37 si M.S.2.-3.yy, % 14 ü M.Ö yy, %12 si Tunç Çağı, %6 sı M.S yy, %5 i M.Ö , %4 ü M.Ö yy, %4 ü M.Ö..1.-M.S.1.yy %3 ü M.Ö yy, %3 ü Bizans Dönemi, %2 si Urartu Dönemi, % 2 si M.Ö yy, %2 si M.Ö..4.yy.2. yarı, %2 si Roma Dönemi, %1 i Eski Hitit, %1 i Helenistik Dönem, %1 i M.Ö yy, %1 i M.S.7.-6.yy da yapılmıştır. Tablodan elde edilen bilgilere göre incelenen 100 adet takı örneğinin en fazla M.S.2.-3.yy da olduğu görülmektedir.

182 164 Tablo 2-Araştırmada incelenen takılarda kullanılan madenlerin dağılımı Madenler f % Altın Gümüş 2 2 Altın ve gümüş 2 2 Toplam Tablo 2 incelendiğinde, incelenen takılarda kullanılan madenlerin % 96 sı altın, % 2 si gümüş, % 2 sini ise altın ve gümüş madeninin oluşturduğu görülmektedir. Tablodan elde edilen bilgilere göre, incelenen 100 adet takı örneğinde en fazla altın madeninin kullanıldığı görülmektedir. Bu da altının maden olarak geçmişte de önemli olduğunu söylemek mümkündür. Tablo 3- Araştırmada incelenen takıların yapım tekniklerinin dağılımı Yapım teknikleri f % Dövme ,8 Döküm 14 32,9 Ajur 9 21,15 Güherse 25 58,75 Mine 1 2,35 Kazıma 16 37,6 Kabartma ,55 telkâri 6 14,1 Kameo 2 4,7 Zincir 4 9,4 Tel kıvırma 4 9,4 Tel burma 10 23,5 Kakma 23 54,05 Tablodan elde edilen bilgilere göre incelenen 100 adet takı örneğinden %159,8 i dövme tekniği, %124,55 i kabartma tekniği, %58,75 i güherse tekniği, %37,6 sı kazıma tekniği, %32,9 u döküm tekniği, %23,5 i tel burma tekniği, %21,15 i ajur tekniği, %14,1 i telkâri tekniği, %9,4 ü zincir, %9,4 ü tel kıvırma, %4,7 si kameo tekniği, %2,5 inin mine tekniği ile yapıldığı görülmektedir.

183 165 Tablodan elde edilen bilgilere göre incelenen 100 adet takı örneğinde en fazla dövme tekniği kullanıldığı görülmektedir. Bu değerler de geçmiş dönemlerde takıların yapımında kullanılan dövme tekniğinin oldukça eski tekniklerden olduğunu söylemek mümkündür. Kaynaklardan elde edilen bilgilerde bu değeri desteklemektedir. Tablo 4- Araştırmada incelenen takıların motif özelliklerinin dağılımı Motif özelikleri f % Bitkisel 17 19,89 Geometrik 29 32,19 Sembolik 14 15,54 Hayvansal 9 9,99 Motif kullanılmamış 42 46,62 Birden fazla motif kullanıldığından toplam alınmamıştır. Tablodan elde edilen bilgilere göre incelenen 100 adet takı örneğinden %46,62 si motif kullanılmamış, %32,19 u geometrik, %19,89 u bitkisel, %15,54 ü sembolik, %9,99 u motifsizdir. Tablodan elde edilen bilgilere göre incelenen 100 adet takı örneğinin çoğunluğunda motif kullanılmadığı görülmüştür. Tablo 5- Araştırmada incelenen takı çeşitlerinin dağılımı Takı Çeşitleri f % Taç 5 5 Yüzük 5 5 Saç veya giysi tokası ile iğnesi 2 2 Saç takısı 2 2 Kolye Bilezik 4 4 Broş 3 3 Küpe Toplam

184 166 Tablo 5 incelendiğinde, bilgi formunda yer alan takı çeşitlerinin %65 i küpe, %14 ü kolye, % 5 i taç, % 5 i yüzük, % 3 ü broş, %2 si saç veya giysi tokası ile iğnesi, %2 si saç takısından oluşmaktadır. Tablodan elde edilen bilgilere ve takılar üzerinde yapılan incelemelere göre müzede bulunan 100 takı örneğinin çoğunluğunu küpenin oluşturduğu görülmektedir.

185 Tasarımlar Bu bölümde Anadolu Medeniyetleri Müzesinde bulunan 100 adet takı örneğinden esinlenerek yapılan 15 adet tasarıma yer verilmiştir.

186 168 TASARIM- 1 -Kolye

187 169 TASARIM-2 - Kolye

188 170 TASARIM-3 -Kolye

189 171 TASARIM-4 -Kolye

190 172 TASARIM-5 -Kolye

191 173 TASARIM-6 -Kolye

192 174 TASARIM-7 -Yüzük

193 175 TASARIM-8 -Yüzük

194 176 TASARIM-9 -Pazubent

195 177 TASARIM-10 -Bilezik

196 178 TASARIM-11 -Bilezik

197 179 TASARIM-12 -Bilezik

198 180 TASARIM-13 -Bilezik

199 181 TASARIM-14 -Küpe

200 182 TASARIM-15 -Küpe

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir. Frig tarihini Frigler in yeterli sayıda yazılı belge bırakmamış

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu

Detaylı

MUHSİN ERTUĞRUL MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ TAKI TARİHİ SORULARI 1) Yapılan kazılarda takılarla ilgili ilk bulgular hangi döneme aittir?

MUHSİN ERTUĞRUL MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ TAKI TARİHİ SORULARI 1) Yapılan kazılarda takılarla ilgili ilk bulgular hangi döneme aittir? MUHSİN ERTUĞRUL MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ TAKI TARİHİ SORULARI 1) Yapılan kazılarda takılarla ilgili ilk bulgular hangi döneme aittir? 2) Paleolitik çağda doğal malzemeleri hangi yöntemleri kullanıp şekillendirerek

Detaylı

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI 1.KONU: TARİHÎ ÇAĞLARA GİRİŞ 2.KONU: İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI 1.K0NU TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ İnsan, düşünebilme

Detaylı

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu Video Ders Anlatımı TARİH ÖNCESI DEVİRLERDE ANADOLU Türkiye tarih öncesi devirlerde üzerinde birçok medeniyet kurulan çok önemli bir yerleşim merkeziydi. Ülkemizin tarihi

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU 23.9.2017 Arkeoloji Bölümü Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARK101 - Arkeolojiye Giriş I L 2 0 0 4 Arkeoloji bilimine alt yapı

Detaylı

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ Müze Nedir? Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapılara müze denir. Müzeler,

Detaylı

TARİH 1.

TARİH 1. TARİH 1 16.02.2017 ARİF ÖZBEYLİ ERBAA ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ... VE,TARİH YAZIYLA BAŞLAR TARİHİ ÖNCESİ DEVİRLER Taş Devri (MÖ.600.000-5500) Kalkolitik Dönem (MÖ.5500-2500) Maden Devri

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU 27.2.2017 Arkeoloji Bölümü Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARK101 - Arkeolojiye Giriş I L 2 0 0 4 Arkeoloji bilimine alt yapı

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti. E T KİNLİK 5 URARTULAR U Y G A R L I K L A R T A R İ H İ - I A Y D A N D E M İ R K U Ş K AY N A K 1 : 178 (Lloyd, Seton, Türkiye nin Tarihi, Tübitak Yayınları, 2007, s. 106) K AY N A K 2 Hitit İmparatorluğu

Detaylı

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI M.Ö.. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE G ANADOLU UYGARLIKLARI M.Ö.. II. binin sonlarında, nda, boğazlar üzerinden Anadolu'ya olan Deniz Kavimleri GöçG öçleri köklk klü değişikliklere ikliklere neden olur. Anadolu'nun

Detaylı

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YUNAN ANADOLU MEZAPOTAMYA İRAN MISIR HİNT ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI GENEL ÖZELLİKLERİ: 1- Genellikle iklim

Detaylı

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Bilim Tarihi I Ders Notları ESKİÇAĞ DA BİLİM ANADOLU MEDENİYETLERİ Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Hititler Anadolu da kurulan

Detaylı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ MERKEZDEKİ MÜZELER ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ Şanlıurfa'da müze kurma girişimleri 1948 yılında, müzelik eserlerin toplanması ve Atatürk İlkokulu'nda depolanmasıyla başlar ve daha sonra bu eserler Şehit

Detaylı

SANAT TARİHİ SANAT TARİHİ NEDİR? Sanat Tarihi, geçmişte varlık göstermiş uygarlıkların ortaya koyduğu her tür taşınır ve taşınmaz maddi kültür varlıklarını inceleyen bir bilim dalıdır. Güzel Sanatlar ve

Detaylı

2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT CUMA PERŞEMBE ÇARŞAMBA SALI PAZARTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT 1.SINIF 2.SINIF 3.SINIF 4.SINIF 08.00-09.00 ARK437 Arkeoloji Uygulamaları

Detaylı

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ F E N E D E B İ Y A T F A K Ü L T E Sİ A R K E O L O J İ B Ö L Ü M Ü T A N I T I M K İ T A P Ç I Ğ I 2018-2019 İ Ç E R İ K B ö l ü m ü m ü z M i s y o n & V i z

Detaylı

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ V. Bilgi Kitapçığı (Program Katalogu Bilgileri) Program Tanıtımı Programı farklı yönlerden ( misyon, amaçlar, hedefler, programın gücü, mezunlar için fırsatlar vb. açılarından), akademik bir bakış açısıyla

Detaylı

UYGARLIKLAR TARİHİ-I AYDAN DEMİRKUŞ. 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır.

UYGARLIKLAR TARİHİ-I AYDAN DEMİRKUŞ. 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır. ETKİNLİK 1 SESSİZ SİNEMAYLA TARİHÖNCESİ ANADOLU ETKİNLİK ADIMLARI 1. Tüm öğrencilere Çalışma Kâğıdı dağıtılır. 2. Etkinliğe başlamadan önce hazırlık olarak Çalışma Kâğıdı nın birinci maddesinde yer alan

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm 1.1. ANADOLU ÇAĞLARI... 1 1.1.1. Tarih Öncesi Çağ... 1 1.1.1.1. Yontma Taş Devri (Paleolitik)... 1 1.1.1.2. Orta Taş Devri (Mezolitik)... 2 1.1.1.3. Cilalı Taş Devri (Neolitik)...

Detaylı

DERECE ÜNİVERSİTE BÖLÜM YIL. Dalı

DERECE ÜNİVERSİTE BÖLÜM YIL. Dalı 1. EĞİTİM DERECE ÜNİVERSİTE BÖLÜM YIL Gazi Üniversitesi El Sanatları Bölümü Mesleki Eğitim Dekoratif Ürünler Ana Sanat Fakültesi Dalı LİSANS Y. LİSANS Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü El Sanatları

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ SABİRE YAZICI FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS KATALOĞU I.SINIF 1.YARIYIL ZORUNLU DERSLER (1.

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ SABİRE YAZICI FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS KATALOĞU I.SINIF 1.YARIYIL ZORUNLU DERSLER (1. AKSARAY ÜNİVERSİTESİ SABİRE YAZICI FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS KATALOĞU I.SINIF 1.YARIYIL ZORUNLU DERSLER (1.DÖNEM) ARK 101 Prehistorik Arkeoloji Terminolojisi I 2 0 2 3 ARK 103

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : SANAT TARİHİNE GİRİŞ Ders No : 0310380032 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ Girit te M.Ö. 3. binde kurulmuş olan Minos uygarlığı Akdeniz de Yunan kültürüne temel olan en gelişmiş uygarlıktır. Girit adası konumu ve korunaklı

Detaylı

MMM291 MALZEME BİLİMİ

MMM291 MALZEME BİLİMİ MMM291 MALZEME BİLİMİ Ofis Saatleri: Perġembe 14:00 16:00 ayse.kalemtas@btu.edu.tr, akalemtas@gmail.com Bursa Teknik Üniversitesi, Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU 20.9.2017 Arkeoloji Programı Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARKE501 - Antik Çağ Yontu Sanatı I YL 3 0 0 5 Understanding

Detaylı

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Kenan Eren Yrd. Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Aphrodisias antik kenti ve Aphrodisias Müzesi, antik kentte son 50 yılda yoğunlaşan kazı

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu Ders 11: Philia Kültürü ve Anadolu Bağlantıları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com.

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com. www.endustriyelyapi.com.tr İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 500.000 m² yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI Timothy P. Harrison PATİNA KRALLIĞI NIN BAŞKENTİ TELL TAYINAT Kazı çalışmaları, bit hilani olarak adlandırılan birkaç büyük saray kompleksini ve zarif bir şekilde

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ I. SINIF (I. ve II. Yarıyıl) ARK 101-102 Arkeolojiye Giriş I-II (2) AKTS (3) Arkeolojinin tanımı, amacı, sınırları ve

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM ve İLKELERİ

KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM ve İLKELERİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA VE ONARIM BÖLÜMÜ KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM ve İLKELERİ Doç. Dr. Cengiz ÇETİN Dersin Amacı Öğrencinin koruma ve onarımın temel ilkelerini

Detaylı

TANER ÖZDEMİR TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ ZAMAN VE TAKVİM

TANER ÖZDEMİR TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ ZAMAN VE TAKVİM ZAMAN VE TAKVİM Takvim zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metoduna takvim adı verilir. DİKKAT: Takvimlerin ortaya çıkmasında insanların ekonomik uğraşları önemlidir. UYARI: Hicri takvimin başlangıcı

Detaylı

İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ

İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ İZMİR ARKEOLOJİ MÜZESİ ARKEOLOJİ MÜZESİ 8.500 yıllık zengin bir geçmişe sahip Ege nin incisi İzmir, Hititlerden İyonlara, Lidyalılardan Perslere, Helenlerden Romalılara ve Bizanslılardan Osmanlılara kadar

Detaylı

8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS

8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS 2017 KATALOĞU Birçok kadim uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu, atalarımızdan bize kalan en değerli hediye... Daha ilk çağlardan itibaren stratejik olarak tüm coğrafyanın en göz alıcı değeri olarak ön

Detaylı

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER 1. TaĢ Çağı a) Eski Taş / Kaba Taş (Paleolitik Çağ) = (M.Ö. 2.000.000-10.000) b) Orta Taş / Yontma Taş (Mezolitik Çağ) = (M.Ö. 10.000-8.000) c) Yeni Taş / Cilalı

Detaylı

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI Kültür varlıkları ; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi

Detaylı

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu XI. BÖLÜM URUK ÇAĞI Uruk döneminin önemli bir karakteristiği de yerleşim miktarında görülen artış ve gelişimdir. İlk kez yerleşimler kent olarak adlandırılabilecek ölçüde büyümüştür. Dönemde daha karmaşık

Detaylı

İSKENDER İN İZİ PEŞİNDEN GORDİON UN KÖRDÜĞÜMÜ Ve kılıcını kaldırdı, tüm gücüyle düğümün üzerine indirdi. Artık Philip in oğlunun Anadolu ya sahip olması için hiçbir engel kalmamıştı. Gordionlu kahinlerin

Detaylı

ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM:

ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM: 1 ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM: İki veya daha fazla maddenin, özel bir tekniğe(ergime) göre karıştırılmalarına alaşım denir. Alaşım oluşturmaya yarayacak çok fazla maden ve çok fazla alaşım çeşidi vardır. Alaşımları

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 12. Babil Arkeolojisine giriş. Nabupolazar ve Nabukadnezar Dönemi Babil, İştar Kapısı Babil Kenti Kentin Geç Babil Dönemi plan şeması, 1.8 km. uzunluğunda şehrin

Detaylı

2015-2016 GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA 08-30 09-00 ARK131

2015-2016 GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA 08-30 09-00 ARK131 I.SINIF 2015-2016 GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI 08-30 09-00 ARK131 Minos ve Myken Çağı Mimarlığı 09 15 ARK131 10 15 Minos ve Myken Çağı Mimarlığı 10 30 11 00 ARK101 Arkeolojiye

Detaylı

X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı

X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI ALET SAPI : Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı değildir. Bıçak, kazıyıcı vb. keskin kenarlara sahip aletlerin elde kullanımının

Detaylı

Bu dersin ön koşulu yada eş koşulu bulunmamaktadır.

Bu dersin ön koşulu yada eş koşulu bulunmamaktadır. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ÇAĞDAŞ SANAT Ders No : 0310380125 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ Yrd.Doç.Dr. Simay KIRCA 2017-2018 Güz Yarıyılı DERS 5 KÜLTÜREL PEYZAJLAR Kültür; toplumların yaşam biçimleri, gelenek ve göreneklerinin, üretim olanaklarının bileşkesi olarak

Detaylı

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi ALTIN MÜCEVHERAT Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi ALTIN MÜCEVHERAT Türk altın mücevherat üretim geleneği çok eskilere dayanmaktadır.

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu 00052812/25 PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Ders 10: Geç Kalkolitik Dönem Kissonerga Mosphilia & Lamba Lakkous Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA SERAMİK BEZEME TEKNİKLERİ Antik çağda seramiklerin bezenmesinde/süslenmesinde seyreltilmiş/sulandırılmış kil içeren ve firnis olarak anılan

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin.

Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin. HİTİTLER nasıl yaşıyordu? Dr. Gülin KARABAĞ * Çatlaklar ve motiflerle kaplı bir vazo olduğunuzu düşünün. Size garip gelebilir ama, deneyin. İpucu isterseniz, tahtada asılı duran resme bakın. Düşünün. Hayal

Detaylı

BAMBAŞKA BİR KONYA KONYA DAKİ ARKEOLOJİK İZLER. 6-7 Ekim 2012 / 1 Gece 2 Gün

BAMBAŞKA BİR KONYA KONYA DAKİ ARKEOLOJİK İZLER. 6-7 Ekim 2012 / 1 Gece 2 Gün BAMBAŞKA BİR KONYA KONYA DAKİ ARKEOLOJİK İZLER 6-7 Ekim 2012 / 1 Gece 2 Gün 9000 senelik bir Neolitik yerleşim olan Çatalhöyük te, yaklaşık 8 bin kadar insan bir araya gelmiş ve zamanı için oldukça karmaşık

Detaylı

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) TARİH Miras ilişkileri T O P L U M MİRAS K Ü L T Ü R DOĞA ÇEVRE MİRASIN KAPSAMI MİRAS ÇEKİCİLİKLERİ ÇEVRE MEKAN YER İNSAN PEYZAJLAR YAPISAL UNSURLAR ÇALIŞMA ALANLARI

Detaylı

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ II. TASLAK HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ II. TASLAK HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT CUMA PERŞEMBE ÇARŞAMBA SALI PAZARTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ II. TASLAK HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT 1.SINIF 2.SINIF 3.SINIF 4.SINIF -ABCDEFGHIJK 10.00-11.00 MÜZ151 Müziğin

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İLKÇAĞ TARİHİ Ders No : 0020100003 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI 1982 yılında Manisa Müzesine satılan bir grup eser bilim dünyasının dikkatini çekti. Bu eserler bir mezarlık soygununa işaret ediyordu. Soyulan mezarlar açıkça M.Ö. 2. binyılın

Detaylı

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU 24-26 NİSAN 2006 ALANYA T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No : 3082

Detaylı

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN AHŞAP Ahşap, canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen lifli, heterojen, ve anizotrop bir dokuya sahip organik esaslı bir yapı malzemesidir. Ahşap, en eski yapı malzemelerinden

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

BUNLARI BiLiYOR MUYDUNUZ

BUNLARI BiLiYOR MUYDUNUZ MİTOLOJİ'DE TANRILARIN VE TANRIÇALARIN KENTİ LETOON Fethiye - Kaş karayolunun 65 km. güneye sapılan yoldan takriben 3 km. gidildiğinde Letoon Antik Kenti'ne ulaşılır. Şair Ovidius un anlattığına göre,

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( )

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( ) MADEN Madencilik sektörünün ülke üretimindeki payı giderek artmaktadır. TÜİK Ulusal Hesaplar İstatistiklerine göre 1998 fiyatlarıyla iktisadi faaliyet kollarına göre incelendiğinde; Grafik 14 te de görüldüğü

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number:XIII/1 Nisan/April2004, 169-180 İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER Kadriye Figen VARDAR Osmanlı Devleti XVIII. yüzyıldan

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI 1. ÇİZGİ ve NOKTA... 3 a-çizgilerle Yapılan Tasarım Çalışmaları... 3 b- Nokta ile Yapılan Tasarım Çalışmaları... 5 c-çizgi ve Noktalarla Oluşturulan Özgün Tasarımlar...

Detaylı

PROTOHİSTORYA VE ÖNASYA ARKEOLOJİSİ ANABİLİM DALI 2015-2016 LİSANS EĞİTİM PROGRAMI

PROTOHİSTORYA VE ÖNASYA ARKEOLOJİSİ ANABİLİM DALI 2015-2016 LİSANS EĞİTİM PROGRAMI ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ 1. SINIF 1. YARIYIL 1 2 YDİ 101 YDA 101 YDF 101 GUS 101 GUS 103 HYK 101 BED 101 3 ATA 101 Temel Yabancı Dil İngilizce/ Basic English Temel Yabancı Dil Almanca/ Basic

Detaylı

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT 6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT Bozkırlının nazarında sabit olan şeyin faydası yoktur. O, her an harekete hazır olmalı, kolayca yer değiş-tirebilmelidir. Bu yüzden eski Türkler

Detaylı

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları 2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Menderes İlçesi: Menderes ilçesine bağlı Oğlananası Köyü ne yakın, köyün 3-4 km kuzeydoğusunda, Kısık mobilyacılar sitesinin arkasında yer alan büyük

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde, Deniz AYDA i»lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, Eleştirmen ve Şair 5 jiliii olan Herber READ "Bir milletin sanatılljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile liül ölçün" demektedir. Çünkü seramiği yaratan

Detaylı

TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU

TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU T.C. KÜLTÜR VE TURĠZM BAKANLIĞI TÜRKĠYE KÜLTÜR PORTALI PROJESĠ TARĠH TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLU 2009 ANKARA 2.1. Anadolu da Ġlk Yerleşmeler 2.1.1.Çatalhöyük Anahtar Kelimeler: Çatalhöyük Daha çok Anadolu

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL ZORUNLU SEÇMELİ DERSLER

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL ZORUNLU SEÇMELİ DERSLER KARABÜK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL ZORUNLU AIT181 - Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I (2022) İçerik: İnkılabın tanımı ve Türk inkılabı, Kavram

Detaylı

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim

Detaylı

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT

ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT CUMA PERŞEMBE ÇARŞAMBA SALI PAZARTESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI GÜN SAAT 1.SINIF 2.SINIF 3.SINIF 4.SINIF 08.00-09.00 ARK437 Arkeoloji Uygulamaları

Detaylı

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI 1- Aziz Philippus Kilisesi ait mermerlerin üzerindeki restorasyon uygulamaları. Aziz Philippus Kilisesi nin mermer levhalarının

Detaylı

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1. Yeryüzünde Yaşam 1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1.2 MATEMATİK KONUM Dünya üzerindeki bir

Detaylı

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011 Birecik Turizm Envanteri Projesi Bu kitabın içeriğinden sadece Birecik İlçesi ve Köylerine Hizmet Götürme Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde DPT'nin veya Karacadağ kalkınma Ajansı'nın

Detaylı

T.C MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

T.C MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI T.C MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKÎ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ TAKININ GELİŞİMİ ANKARA 2006 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;

Detaylı

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ Fen-edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya Ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1987-1991 Lisans Ege Üniversitesi 1991-1993 Yüksek Lisans Ege Üniversitesi

Detaylı

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları 2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları Prof.Dr.Engin Akdeniz Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tepe Mezarlığı Hastane Höyüğü Akhisar

Detaylı

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS TANITIM FORMU Dersin Adı Bizans Sanatı I Kodu Dönemi Zorunlu/Seçmeli MSGSÜ Kredi AKTS ARK433 Güz S - 3 Ön

Detaylı