Riketsiyal Enfeksiyonlar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Riketsiyal Enfeksiyonlar"

Transkript

1 33 Riketsiyal Enfeksiyonlar Uzm. Dr. Murat SÜTÇÜ, Prof. Dr. Ayper SOMER Riketsiyalar, Rickettsiaceae ailesinden, gram-negatif, zorunlu hücre içi patojenler olup küçük pleomorfik x0.8-2 μm boyutlarında kokobasillerdir. Oldukça kalabalık ve heterojen bir bakteri grubu olup riketsiya cinsinde 24 tür tanımlanmıştır; çoğunluğu kenelerle (hem vektör, hem rezervuar), bazıları ise bit, pire veya akarlarla ilişkilidir. Riketsiyalar konak hücreye fagositoz yolu ile girip sitoplazma içinde çoğalırlar. Endotel hücresini harap ederek küçük arter, ven ve kapillerlerde vaskülite neden olurlar. Riketsiya türleri antijenik benzerlikleri ve hücre içi üreme özelliklerine göre Benekli Ateş Grubu (BAG) ve Tifüs Grubu (TG) olmak üzere iki serolojik gruba ayrılır. Benekli ateş grubu (BAG) riketsiyalar çoğunlukla kenelerle, bazıları ise pire (Rickettsia felis) ve akarlarla (Rickettsia akari) taşınırlar. Optimal büyüme ısısı 32 C dir ve aktini polimerize ederek konak hücrenin nükleusuna girebilirler. Tifüs grubu (TG) riketsiyalar ise insan vücut biti (Rickettsia prowazekii) veya pirelerle (Rickettsia typhi) ilişkilidirler. Optimal büyüme ısısı 35 C dir ve sadece konak hücrenin sitoplazmasında bulunurlar. Riketsiyozların özellikle son yirmi yıldır dünyada artan insidansı nedeniyle, mikroorganizmanın biyolojisi, hastalığın patogenezi ve tanı yöntemlerinin geliştirilmesi ile ilgili çalışmaların artış gösterdiği bilinmektedir. Keneler insanlarda enfeksiyon hastalığına neden olan en önemli vektörlerdir. Her kene türü belirli çevresel koşullarını tercih etmekte, böylece kenelerin coğrafi dağılımına göre neden oldukları hastalıklar için riskli alanlar oluşmaktadır. Akdeniz ülkelerinde Akdeniz Benekli Ateşi endemik kabul edilmiştir. Ülkemizde de 1990 yılından itibaren özellikle Trakya bölgesinde ve İstanbul da Akdeniz Benekli Ateşi vaka sayılarında artış göze çarpmaktadır; ancak, riketsiyozların ülkemizdeki prevalansı ve insidansı henüz bilinmemektedir. Tekin ve arkadaşlarının ülkemizin Karadeniz bölgesinde yaptığı çalışmada BAG grubu anti-ri- 457

2 458 Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ketsiya IgG seropozitivitesi %11.7 bulunmuştur. Kenelerin ülkemizin hemen her bölgesinde çok değişken karakter ve sayıda bulunması, ülkemizde Akdeniz Benekli Ateşi vaka sayılarındaki yükselmeyi açıklamaktadır. A. Benekli Ateş Grubu Riketsiyalar Yapısal olarak benzer riketsiyalarla oluşan, kene ve akarlarla bulaşan zoonotik enfeksiyonlardır. BAG riketsiyozların mevsimsel dağılımı kene aktivitesi ile ilişkilidir. Bu grup içinde yer alan riketsiyaların büyük kısmı insanlarda hastalık oluşturmaktadır. Kene kaynaklı olanlar Rickettsia rickettsii, Rickettsia conorii, Rickettsia sibrica, Rickettsia japonica, Rickettsia australis, Rickettsia bonei, Rickettsia africae ve adlandırılmamış İsrail benekli ateşi riketsiyasıdır. R.akari ise akar ısırığı ile bulaşmaktadır. BAG riketsiyaları ile gelişen enfeksiyonlarda bulgular arasında ateş, makülopapüler döküntü ve kenenin ilk yapıştığı yerde gelişen skar ön plandadır. Kene kaynaklı lenfadenopati etkeni Rickettsia slovaca ile sineklerle taşınan farelerde tifüs benzeri tablo yapan R.felis, son yıllarda tanımlanan önemli patojenlerdendir. Kayaklı Dağlar Benekli Humması (Rickettsia rickettsii) ABD deki en sık riketsiya hastalığı olan Kayalık Dağlar Benekli Ateşi nin (KDBA) etkeni R.rickettsii dir. Özellikle yaz aylarında kene öyküsü olan hastalarda başağrısı, ateş ve döküntünün ayırıcı tanısında düşünülmelidir. Hastalığın en sık görüldüğü grup 10 yaşından küçük çocuklardır. Keneler etken için doğal konak, rezervuar ve vektörlerdir. Keneler enfeksiyonu transovaryen bulaşma ve yüksek üreme hızı ile devam ettirir. Köpekler de etken için konak rezervuar ve enfekte keneleri yerleşim bölgelerine taşımada önemli araçtır. Zorunlu hücre içi bakteri olan R.rickettsii nin sistemik endotel tutulumuna bağlı hastalık oluşur. Lezyonlar en çok deride görülse de tüm organ ve dokular tutulabilir. Nadiren doku infarktı ve hemorajik nekroza yol açar. Ortalama 7 günlük bir enkübasyondan sonra hastalık genellikle ateş, başağrısı ve miyalji ile başlar. Belirtiler arasında bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı sık görülür. Döküntü genellikle ateş başlangıcından 3-5 gün sonra görülür. KDBA da döküntü tipik olarak el ve ayak bileklerinde olmasına rağmen bazen gövdeden başlayabilir veya yaygın olabilir. Avuç içi ve ayak tabanlarının tutulumu karakteristiktir. Döküntü başlangıçta ayrık, soluk makülopapüler şekilde olurken birkaç gün sonra hemorajik ve peteşiyal hal alır. Ağır olgularda peteşi genişleyerek ekimotik ve nekrotik hale dönüşür. Vakaların %10-15 inde döküntü görülmezken atipik kutanöz bulgular ortaya çıkabilir. Hastaların üçte birinde hepatomegali ve splenomegali görülür. Santral sinir sistemi tutulumuna bağlı duyu kusuru, ataksi, meningismus, işitme kaybı, deliryum ve koma gelişebilir. Fundoskopik muayenede retinal vaskülite bağlı bulgular saptanabilir. Diğer bulgular arasında fasiyal ödem, miyokardit, akut böbrek yetersizliği, vasküler kollaps, pnömoni ve kardiyojenik pulmoner ödem bulunur. Fulminan KDBA, 5 günden kısa sürede ölüme sebep olan R.rickettsii enfeksiyonu olarak tanımlanmıştır. Özellikle glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan kişilerde görülür. Hastalığın seyrinde koagülopati, böbrek, karaciğer ve solunum yetersizliği ile yaygın viseral tromboz ve sonucunda dissemine intravasküler koagülasyon gelişir. Dikkatli bir fizik muayene ile tache noir saptanması klinik tanıyı kolaylaştırır. KDBA da nadiren kene ısırık yerinde skar saptanır. Normal lökosit sayısı veya lökopeni ile belirgin sola kayma, trombo-

3 Riketsiyal Enfeksiyonlar 459 sitopeni ve hiponatremi ayırıcı tanıda yardımcı bulgular olup hastaların yarısında bulunur. Hastaların üçte birinde beyin-omurilik sıvısında (BOS) artmış lökosit, üçte birinde BOS da protein artışı olabilir. EEG de yaygın kortikal disfonksiyon görülebilir. Peteşiyal lezyonlardan alınan deri biyopsisinde endotele özgü riketsiya antijeninin immünohistolojik yöntemle gösterilmesi erken dönemde vaskülotropik riketsiya tanısının konulmasını sağlar. Bu testin özgüllüğü çok yüksek iken duyarlılığı %70 civarındadır. Özellikle kanda riketsiyemi düzeyi çok düşük olduğundan polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) incelemesinin duyarlılığının immünohistolojik incelemeden farkı yoktur. Tedavinin yalnızca klinik tanıya göre başlatılması gerektiğinden tanıyı doğrulamada serolojik testler kullanılır. Serolojik testlerden indirekt floresan assay (İFA) yöntemi ile antikor titresinde dört kat artış (2-4 hafta ara ile) veya iyileşme serumunda tek bir yüksek İFA titresinin (1/64 pozitif) saptanması tanısaldır. Tek bir titrede 1/128 pozitif saptanan hasta olası vaka kabul edilir. Weil-Felix antikor testi özgüllük ve duyarlılığı çok düşük olduğundan tanıda yardımcı değildir. KDBA için önerilen tedavi protokolleri oral veya intravenöz doksisiklin (12 saat ara ile 2.2 mg/kg/ doz yükleme dozu, takiben 2.2 mg/kg/gün oral veya İV, maks: 300 mg), oral tetrasiklin (25-50 mg/kg/ gün, 4 dozda, maks: 2 gr) ya da İV kloramfenikol ( mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 3 gr) dur. Kloramfenikol tedavisinde serum konsantrasyonu izlenmeli ve µg/ml düzeylerinde tutulmalıdır. Tedavi süresi en az 5 gün veya ateş düştükten sonra 2-4 gün daha şeklinde olmalıdır. Genellikle ateş 48 saat içerisinde düşer ve toplam tedavi süresi 10 günden kısadır. Pediatrik ölümlerin yarısı belirtiler başladıktan sonraki 9 gün içinde görülür. R.rickettsii en virulan BAG riketsiyasıdır. KDBA da prognoz uygun tedavinin zamanında başlaması ile ilişkilidir. Uygun ajanla erken dönemde tedavi başlanmaz ise fatalite oranı %10-40 iken tedavi edilen olgularda %2-7 arasındadır. Akdeniz Benekli Ateşi (Rickettsia conorii) R.conorii, birbirine çok yakın ancak farklı alt türler içerir. Akdeniz bölgesi ve Güney Avrupa da kahverengi köpek kenesinin (Rhipicephalus sanguineus) ısırması ile bulaşan R.conorii subsp. conorii, Akdeniz benekli ateşinin (ABA) etkenidir Orta derecede ağır vaskülotropik bir riketsiyozdur ve kenenin ısırdığı yerde çoğunlukla skar oluşur. Benzer hastalık tüm dünyada yaygındır, farklı bölgelerde farklı türlerle gerçekleşmektedir. R.sibirica, Rusya, Çin, Moğolistan ve Pakistan da; R.australis ve R.bonei Avustralya da; R.japonica Japonya da ve R.africae Afrika da benzer hastalık tablosuna neden olurlar. ABA nın günümüzde Güney Avrupa da seroprevalans oranları %11-26 arasındadır. Akdeniz havzasında en yüksek insidans kenelerin aktif olduğu Temmuz-Ağustos aylarında görülür. ABA da altta yatan patoloji kenenin ilk ısırdığı bölgede skar oluşması haricinde KDBA ile neredeyse tamamen aynıdır. Skar dokusunun histopatolojisinde dermal ve epidermal dokuların nekrozu ile yüzeysel bir kabuk oluşması, dermal yapıların lenfositler, histiyositler ve parçalanmış kapillerle ve venüller arasına yayılmış nötrofillerle yoğun infiltrasyon bulunur. Hastaların yaklaşık %70 inde kenelerin ilk yapıştığı bölgede skarlaşma ve bölgesel lenfadenopati oluşur. Tache noire olarak adlandırılan siyah renkli skar yanında ani başlayan yüksek ateş (>39 C), titreme, başağrısı, miyalji ve artralji görülür. Genellikle ateşten iki-üç gün sonra önce yaygın maküler, sonrasında sırasıyla makülopapüler ve kırmızı- mor renge dönüşen cilt erüpsiyonları gelişir. Cilt döküntüleri olguların % sında purpura şeklindedir ve genellikle ABA nın ciddi formuna eşlik eder. Hastaların %30 unda, çoğunlukla çocuklarda gastro-

4 460 Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları intestinal semptomlar olabilir. Hastalığın doğal süresi gündür. Nörolojik belirtiler, çoklu organ tutulumunu içeren ciddi formlar ABA olgularının %5-6 sını oluşturur. Benekli ateş grubu riketsiyaların tanısı KDBA gibi, immünohistolojik olarak antikor gösterilmesi, doku kültüründe üretilesi ve serum antikorlarının saptaması ile konur. Tablo 1 de ESCMID Çalışma Grubunun hazırladığı Avrupa da Kene ile Bulaşan Bakteriyel Hastalıklar Tanı Kılavuzu içerisinde, belirlenmiş olan ABA nın klinik ve mikrobiyolojik tanı kriterleri yer almaktadır. ABA tedavisinde tetrasiklinler, kloramfenikol, kinolonlar ve makrolitler kullanılır. Doz ve kullanım şekli KDBA gibidir. Genellikle tedaviden 48 saat sonra klinik iyileşme görülür ve 10 gün içinde hastalar sekelsiz düzelir. Çocuklarda komplikasyon ve ölüm çok nadir olup mortalite oranı %2.5 dir. Hastalığın ağır seyretmesinde ileri yaş, immün süpresyon, kronik alkolizm, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği, etkisiz antibiyotik tedavisi başlanmış olması, tedavide gecikme, diabetes mellitus, dehidratasyon ve üremi etkili faktörlerdir. Hastalığın önlenmesinde kenelerin yerleştiği ağaçlık alanlardan uzak durulması ve kenelerin bu bölgelerden eradikasyonu önemli yer tutar. Yapışmış olan kenelerin hızla ve tamamen uzaklaştırılması bulaşma riskini azaltır. Riketsiyal pox (Rickettsia akari) Riketsiyal pox etkeni fare akarı Allodermanyssus sanguineus tarafından taşınan R.akari dir. Akar küçük ve renksizdir; ısırması ağrısızdır. Enfekte akarın ısırmasından sonra R.akari deride lokal olarak çoğalır. ABD, Asya ve Avrupa şehirlerinde seroepidemiyolojik çalışmalar sonucu enfeksiyon prevelansının yüksek olduğu bulunmuştur. Ancak hastalık hafif olup klinik tanı almamaktadır. Benekli ateş grubunu oluşturan riketsiyalardan farklı olarak makrofajlar hedef hücrelerdir. Hastalığın en önemli özelliği suçiçeği benzeri döküntü yapmasıdır. Hastalar yedi günlük enkübasyon süresi sonrasında ateş, titreme, başağrısı ile başvurur. Vakaların %90 ında ilk bulaş yerinde papüler veya ülseratif lezyon beraberinde bölgesel lenfadenopati bulunur. Lezyonlar eritematöz papül olarak başlar, daha sonra vezikülleşir, kabuklanarak iyileşir. Önerilen tedavi doksisiklin (2x100 mg/ gün, oral) olup hastalık tedavi edilmezse de kendiliğinden iyileşir ve komplikasyon nadirdir. Çalılık Ateşi (Orientia tsutsugamushi) Çalılık ateşi Uzak Doğu da, Kore, Pakistan ve Kuzey Avustralya da sık ve önemli bir ateş etkenidir. Çalılık ateşi etkeni O.tsutsugamushi benekli ateş grubu ve tifüs grubu riketsiyalardan farklıdır. Etkenin hücre duvarında lipopolisakkarid ve peptidoglikan bulunmaz. Diğer vaskülotropik riketsiyalar gibi endoteli enfekte edip vaskülit oluşturur. Her yıl 1 milyondan fazla enfeksiyon oluşturduğu tahmin edilmekte ve 1 milyar insanın risk altında olduğu düşünülmektedir. O.tsutsugamushi hem vektör hem de rezervuar olan larva halindeki bir akarın ısırması ile bulaşır. Transovaryan bulaşma etkin bir şekilde gerçekleşir. Birçok serotip tanımlanmış olup bazılarının aralarında çapraz reaksiyon bulunur. Vasküler endotel hücrelerinde riketsiyalarla enfeksiyonu ile aşırı uyarılmış immün yanıt sonucunda vaskülit ve perivasküler inflamasyon oluşması patogenezi açıklar. En sık akciğer ve beyin tutulumu görülür. Hastalık klinik olarak hafiften ağıra kadar geniş bir yelpaze oluşturur. Enkübasyon dönemi 6-21 gün olup larvanın ısırdığı yerde eritemli bir nekrotik skar oluşturur. Diğer vaskülotropik riketsiyal has-

5 Riketsiyal Enfeksiyonlar 461 talıklarda olduğu gibi ateş, başağrısı, miyalji ve gastrointestinal belirtiler görülür. Hastaların yarısından azında vaskülotropik makülopapüler döküntü oluşur. Önerilen tedaviler doksisiklin (12 saat ara ile 2.2 mg/kg/doz yükleme dozu, takiben 2.2 mg/kg/ gün oral veya İV, maks: 300 mg), oral tetrasiklin (25-50 mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 2 gr) ve oral kloramfenikol ( mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 3 gr) dur. Relapsı önlemek için tedavi 5 gün veya ateş düştükten sonra en az 48 saat olmalıdır ve genellikle tedavi süresi 10 günden azdır. Doksisiklin direnci olan olgularda azitromisin veya rifampisin ile etkin tedavi yapılmaktadır. Tedavi edilmeyen olgularda mortalite %30 kadar yüksek olabilir. Komplikasyonlar arasında intersitisyel pnömoni, akut respiratuvar sendrom, miyokardit, septik şok ve meningoensefalit yer alır. B. Tifüs Grubu Riketsiyozlar İnsanlar için patojenik etkenler R.prowazekii (epidemik tifüs) ve R.typhi (fare tifüsü) dir. R.prowazekii vücut bitinin dışkısından bulaşır ve tüm riketsiyalar içinde en virulan tip olup tedaviye rağmen mortalite oranı yüksektir. Epidemik Tifüs (Rickettsia prowazekii) Bitle bulaşan epidemik tifüs ve hastalığın nüksetmiş formu olan Brill Zinsser hastalığının etkeni R.prowazekii dir. İnsan en bilinen rezervuar olup yaşam döngüsü küçük kemirgenlerdedir. R.prowazekii genus içindeki en patojenik organizmadır ve çok sayıda endotel hücresini enfekte eder. Hijyen şartlarının kötü olması enfeksiyon için en önemli predispozan faktördür. R.prowazekii, insandan insana vücut biti (Pediculus hominis corporis) ile bulaşır. Kontamine bit dışkısı ile müköz membranların inokülasyonu veya dışkıların inhalasyonu ile insanda enfeksiyona neden olabilir. Epidemik tifüste yaklaşık 10 günlük enkübasyon süresinden sonra ani başlayan şiddetli başağrısı, titreme, ateş ve miyalji tüm hastalarda bulunur. Döküntü aksiller kıvrımlardan başlar ve beşinci günde vücudun üst kısmında görülür. Başlangıçta döküntü basınçla solan pembe maküller şeklinde olup birkaç günde döküntü makülopapüler, koyu renkli veya peteşiyal olur ve birleşme eğilimindedir. Yüz, avuç içi, ayak tabanları hariç tüm vücutta döküntü görülebilir. Özellikle Afrika da görülen olgularda kuru öksürük, pulmoner tutulum ve deliryum daha sık görülmektedir. Brill-Zinsser hastalığı primer enfeksiyondan aylar-yıllar sonra ortaya çıkar ve nadiren görülür. Tedavide doksisiklin (12 saat ara ile 2.2 mg/kg/doz yükleme dozu, takiben 2.2 mg/kg/gün oral veya İV, maks: 300 mg), oral tetrasiklin (25-50 mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 2 gr) ve intravenöz kloramfenikol ( mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 3 gr) önerilmektedir. Tedavi süresi en az 5 gün veya hasta ateşsiz olduktan sonra 2-4 gündür. Epidemik tifüsde antibiyotik tedavisi ve bitten arındırma çalışmaları bulaşmayı önler. Fare Tifüsü (Murine typhus; Rickettsia typhi) Fare tifüsü etkeni enfekte sineklerden farelere sonra tekrar sineklere bulaşan R.typhi dir. Transovaryen bulaşma sineklerde etkisizdir. Bütün dünyada ılıman, subtropikal, deniz kenarı bölgelerde yaygın olup fare rezervuarları ve pire vektörleri ile ilişkilidir. Olgular en çok yazın sıcak ayları ve sonbaharda görülür. Hastalık insanlara riketsiya ile enfekte sineğin dışkısının sinek ısırığı ile oluşan yarayı kontamine etmesi ile bulaşır. R.typhi vaskülotropik olup R.ricketsii ye bağlı hastalık tablosuna benzer

6 462 Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları bir hastalık yapar. Patogenezden endotel hücrelerinin tutulumuna bağlı oluşan sistemik vaskülit sorumludur. Çocuklarda enfeksiyon genellikle hafif olup en sık görülen tablo sebebi bilinmeyen ateştir. Döküntü, kas ağrısı, kusma, öksürük, başağrısı ve ishal görülebilir. Nörolojik tutulum belirtileri olan fotofobi, konfüzyon, stupor, koma, meningismus çocuklarda daha nadirdir. Peteşiyal döküntü çocukların sadece %13 ünde saptanır. Tanıda, dolayısıyla tedavide gecikme morbidite ve mortalitede artış ile birliktedir. Hafif lökopeni, orta derecede sola kayma, trombositopeni, hiponatremi, hipoalbüminemi ve karaciğer enzimlerinde yükselme özgül olmamakla beraber tanıda yardımcı laboratuvar bulgularıdır. Tanı iyileşme döneminde indirekt floresan antikor testi ile konur. Endemik tifüsün tedavisinde tetrasiklinler ve kloramfenikol kullanılır. Ayrıca siprofloksasin de etkin şekilde kullanılmıştır. Önerilen tedaviler arasında doksisiklin (2.2 mg/kg/gün 2 dozda oral veya İV, maks: 300 mg), oral tetrasiklin (25-50 mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 2 gr), intravenöz kloramfenikol ( mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 3 gr) yer alır. Daha önce tedavi edilmiş olgularda tedavi nüksü önlemek amacıyla tedavi en az 5 gün veya hasta ateşsiz olduktan sonra 2-4 gün daha devam şeklindedir. Komplikasyonlar nadir olmakla beraber relaps, stupor, fasiyal ödem, dehidratasyon ve meningoensefalit bildirilmiştir. Önlemede fare ve fare sineğinin ortadan kaldırılması son derece önemlidir. Erlişyozis ve Anaplazmozis Ehrlichia chaffeensis in etken olduğu ve baskın olarak monositleri enfekte eden hastalığa insan monositik erlişyozisi (İME), Anaplasma phogocytophilum un etken olduğu hastalığa insan anaplazmozisi ve Ehrlichia ewingii nin etken olduğu hastalığa da Erlişyozis Ewingii adı verilmiştir. Bu bakteriler Anaplasmatacea ailesi içinde sınıflandırılmaktadır ve kene ile bulaştırılma gibi birçok ortak özelliğe sahiptir. Gram-negatif hücre duvarına sahip, küçük, pleomorfik ve zorunlu hücre içi bakterilerdir. Fagozom lizozom birleşmesinden kaçarak morula adı verilen hücre içi büyük bakteri agregatları oluştururlar. E.chaffeensis ve Neorickettsia sennetsu mononükleer fagositleri enfekte ederken A.phogocytophilum ve E.ewingii nötrofilleri enfekte ederler. Hastalık Kuzey Amerika da görülmektedir ve tüm erlişyozlar arasında en sık anaplasmozis tanımlanmıştır. Çocuklar da nadiren enfeksiyona yakalanırken hastalık tabloları kene ısırığı ve kene maruziyeti ile yakından ilişkilidir. İME ve anaplazmozisi KDBA ve tifüs gibi bulgu verseler de vaskülit nadirdir. İME de karaciğer ve kemik iliğinde granülomlar ve kemik iliğinde hiperplazi görülür. İME, anaplasmozis ve Erlişyozis Ewingii farklı türlerin etken olduğu benzer hastalık tablolara neden olan ayrı klinik durumlardır. Kene ısırığı ve maruziyetinden sonraki 2-21 gün arasında görülebilmektedir. Hastalık ateş ve başağrısı özgül olmayan bulgularla başlar. Döküntüler genellikle makülopapüler karakterdedir. Hepatomegali ve splenomegali sık saptanan muayene bulguları arasındadır. Tedavi etkinliği açısından klinik tanı son derece önemlidir. Erlişyozis tablosunda lökopeni, lenfopeni ve trombositopeni başlangıçta sıklıkla bulunur. Bazı hastalarda protrombin zamanında uzama ve hipofibrinojenemi ile birlikte dissemine intravasküler koagülopati görülmüştür. Periferik kandaki lökositlerde tipik ehrlichia morulasının görülmesiyle tanı konur. PZR yöntemi ile tür tayini yapılabilir. Serolojik tanı kriterleri 1 64 titre ile bir serokonversiyonda tek bir serum örneğinin > olmasıdır. Klinik bulguları özgül olmadığından ayırıcı tanıya birçok hastalık girmekte ve KDBA, tularemi,

7 Riketsiyal Enfeksiyonlar 463 babesiozis, Lyme hastalığı, fare tifüsü, dönek ateş gibi artropod kaynaklı hastalıklar en sık karışanlardır. Hem erlişyozis hem de anaplasmozis enfeksiyonları doksisilin (2.2 mg/kg/gün 2 dozda oral veya İV, maks: 300 mg) ile etkin bir şekilde tedavi edilmekte ve tedaviye 48 saat içinde cevap vermektedir. Doksisiklin 9 yaş altı çocuklarda da güvenli kullanılabilir; çünkü yan etkileri doza bağımlı olarak gelişmektedir. Tedavi süresi en az 5 gün veya hasta ateşsiz olduktan sonra en az 2-4 gündür. Q Ateşi (Coxiella burnetii) Coxiella burnetii nin neden olduğu, akut, nadiren kronik seyreden, zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. Sıklıkla döküntü görülmez. Coxiella burnetii Legionellales sınıfından, Coxiellacae ailesine aittir. Etken yüksek düzeyde enfeksiyöz olup tek bir mikroorganizma bile enfeksiyona neden olabilir. C.burnetii, fagolizozomlar içinde yerleşen zorunlu hücre içi gram-negatif kokobasildir. Hastalık tüm dünya görülmesine rağmen çocuklarda nadirdir. Japonya ve Avrupa nın bazı bölgelerinde çocuklardaki atipik pnömoninin %40 ından sorumlu olduğu düşünülmüştür. Hastaların % 20 sinde altta yatan immün süpresif bir durum ve protez varlığı mevcuttur. C.burnetii çoğunlukla enfeksiyöz aeresollerin inhalasyonu veya kontamine gıdaların yenmesi ile oluşur. Kuruluğa, soğuğa, çevre şartlarına dayanıklı olup sporlu sayesinde aylarca ve yıllarca yaşayabilir. Etken insanlar, ruminantlar (sığır, koyun, keçi), köpek, kedi ve nadiren kuşlar, sürüngenler ve keneleri içeren geniş bir konakçı spektrumuna sahiptir. İnsandan insana bulaşma son derece nadirdir. Q ateşi patogenezi bulaşma şekline, yayılma yollarına ve tutulan dokulara bağlı olup granülomlar ve inflamasyon oluşturur. Akut Q ateşi kendini sınırlayıcı bir hastalık olup intersitisyel pnömoni, granülomatöz iltihap oluşturur. Ortalama üç haftalık enkübasyon süresi sonrası çocuklarda subklinik enfeksiyondan respiratuvar bulgularının ön planda olduğu sistemik ateşli bir hastalığa kadar varan çeşitli tablolara neden olur. Çocuk hastaların çoğu sebebi belli olmayan ateş ile başvurur ve yarısından azında öksürük ve pnömoni bulguları vardır. Daha az olarak da yorgunluk, kusma, karın ağrısı ve meningismus görülebilir. Hepatit, menenjit, meningoensefalit, miyokardit ve perikardit diğer klinik tablolar arasındadır. Laboratuvar bulguları arasında lökopeni ile sola kayma, trombositopeni, serum transaminaz yüksekliği, artmış sedimantasyon hızı görülür. Hastaların %27 sinde akciğer filmlerinde konsolidasyon bildirilmiştir. Kronik Q ateşinin gelişimi ileri yaş, altta yatan kalp hastalığı ve immün süpresyon ile güçlü korelasyon gösterir. Tedaviye dirençli olma eğiliminde olup vakaların %23-65 i ölümle sonuçlanmıştır. Hasarlı veya protez kapaklarda endokardite neden olabilir. Q ateşi endokarditli vakaların %15 inde ateş görülmeyebilir ve %75 inde konjestif kalp yetersizliği eşlik eder. Artmış sedimantasyon hızı, hiperfibrinojenemi ve hipergammaglobülinemi sık görülen laboratuvar bulgularıdır. Q ateşi ön planda odağı bilinmeyen ateş, atipik pnömoni veya kültür negatif endokarditi olan kırsal bölgelerde yaşayan veya hayvanlarla yakın teması olan olgularda düşünülmelidir. 2-4 hafta arayla alınan serumlarda faz 1 ve faz 2 antijenlerine karşı indirekt floresan antikor titresinde dört kattan fazla artış olması tanı koydurucudur. Faz 2 antikor yüksekliği akut enfeksiyonu gösterirken kronik enfeksiyonda ise faz 1 ve faz 2 antikorlarının yüksek titrede sebat etmesi saptanır. C.burnetii 48 saat içinde doku kültüründe pozitifleşir. Solunum sistemi belirtilerinin ön planda olduğu hastalarda ayırıcı tanıda Mycoplasma pneumoniae, lejyonelloz, psittakoz ve Epstein-Barr virus enfeksiyonları düşünülmelidir. Granülomatöz hepatit

8 464 Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ayırıcı tanısında ise mikobakteri enfeksiyonları, salmonelloz, viseral layşmanyazis, toksoplazmozis, Hodgkin hastalığı, erlişyozis, bruselloz ve sarkoidoz düşünülmelidir. Q ateşi tedavisinde doksisiklin (2.2 mg/kg/gün 2 dozda oral, maks: 300 mg) veya oral tetrasiklin (25-50 mg/kg/gün, 4 dozda, maks: 2 gr) kullanılır. Şüpheli vakalarda komplikasyonları önlemek için ampirik tedavi başlanmalıdır. Kronik Q ateşi özellikle endokardit tedavisinde tetrasiklin veya doksisiklin ile bakterisidal ilaçlardan rifampin ve ofloksasin ile kombine tedavi önerilir. Kronik Q ateşinde tedavi süresi genellikle 2 yıldır. Yakın zamanda tedaviye hidroksiklorokin eklenerek tedavi süresinde önemli bir kısalma sağlanmış ve relaps görülmemiştir. C.burnetii çevresel koşullara oldukça dirençlidir. Ancak %1 lik lysol, %1 lik formaldehit veya %5 lik hidrojen peroksit solüsyonları içinde inaktive olur. Enfekte hayvan sütlerinin yeterli sürede pastörizasyonu bulaşmayı önlemede son derece önemlidir. Tablo 1. ESCMID Çalışma Grubu (ESCMID Study Group for Coxiella, Anaplasma, Rickettsia and Bartonella) hazırladığı Avrupa da Kene ile Bulaşan Bakteriyel Hastalıklar Tanı Kılavuzu içerisinde, belirlenmiş olan ABA nın klinik ve mikrobiyolojik tanı kriterleri. Kriterler Skor Epidemiyolojik Kriterler Endemik bölge 2 Mayıs-Kasım arası enfeksiyon 2 Köpeklerle temas 2 Klinik Kriterler Ateş (> 39 C) 5 Skar 5 Makülopapüler veya purpurik döküntü 5 İki klinik kriterin varlığı 3 Üç klinik kriterin varlığı 5 Laboratuvar Kriterleri Trombosit < 150,000 1 AST ve ALT > 50 U L 1 Bakteriyolojik Kriterler Kan kültür pozitifliği 25 Deri biyopsisinde saptanma 25 Serolojik Kriterler Tek serum IgG > Tek serum IgG > ve IgM > İki hafta ara ile alınan 2 serum örneğinde 4 kat artış 20 Skorun 25 olması tanıyı desteklemektedir.

9 Riketsiyal Enfeksiyonlar 465 Kaynaklar 1. Bechah Y, Capo C, Mege JL, Raoult D. Epidemic typhus. Lancet Infect Dis 2008; 8: Blanco JR, Oteo JA. Rickettsiosis in Europe. Ann N Y Acad Sci 2006; 1078: Brouqui P, Bacellar F, Baranton G, et al. Guidelines for the diagnosis of tick-borne bacterial diseases in Europe. Clin Microbiol Infect 2004; 10: Centers for Disease Control and Prevention. Ehrlichiosis: statistics and epidemiology Colomba C, Saporito L, Polara VF, et al. Mediterranean spotted fever: clinical and laboratory characteristics of 415 Sicilian children. BMC Infect Dis 2006; 6: Dumler JS. Anaplasma and Ehrlichia infection. Ann N Y Acad Sci 2005; 1063: Dumler JS, Madigan JE, Pusterla N, Bakken JS. Ehrlichiosis in humans: epidemiology, clinical presentation, diagnosis, and treatment. Clin Infect Dis 2007; 45: Fournier PE, Raoult D. Bacteriology, taxonomy and phylogeny of Rickettsia. In: Raoult D, Parola P, eds. Rickettsial Diseases, 1st ed. New York: Informa Healthcare, 2007: Hechemy K. History and prospects of Coxiella burnetti research. Adv Exp Med Biol 2012; 984: Hendershot EF, Sexton DJ. Scrub typhus and rickettsial diseases in international travelers: a review. Curr Infect Dis Rep 2009; 11: Kelly DJ, Fuerst PA, Ching WM, Richards AL. Scrub typhus: the geographic distribution of phenotypic and genotypic variants of Orientia tsutsugamushi. Clin Infect Dis 2009; 48: Kim DM, Kim HL, Park CY, et al. Clinical usefulness of eschar polymerase chain reaction for the diagnosis of scrub typhus: a prospective study. Clin Infect Dis 2006; 43: Kim YS, Yun HJ, Shim SK, et al. A comparative trial of a single dose of azithromycin versus doxycycline for the treatment of mild scrub typhus. Clin Infect Dis 2004; 39: Kuloglu F, Rolain JM, Akata F, et al. Mediterranean spotted fever in the Trakya region of Turkey. Ticks Tick Borne Dis 2012; 3: Lantos PM, McKinney Jr R. Rickettsial and Ehrlichial Diseases. In: Cherry JD, Harrison GJ, Kaplan SL, Steinbach WJ, Hotez P, eds. Feigin and Cherry s Textbook of Pediatric Infectious Diseases, 7th ed. Philadelphia: Elsevier Saunders, 2014: Maltezou H, Raoult D. Q Fever in children. Lancet Infect Dis 2002; 2: Palanivel S, Nedunchelian K, Poovazhagi V, et al. Clinical profile of scrub typhus in children. Indian J Pediatr 2012; 79: Panpanich R, Garner P. Antibiotics for treating scrub typhus. Cochrane Database Syst Rev Raoult D, Marrie T, Mege J. Natural history and pathophysiology of Q fever. Lancet Infect Dis 2005; 5: Tantibhedhyangkul W, Ben Amara A, Textoris J, et al. Orientia tsutsugamushi, the causative agent of scrub typhus, induces an inflammatory program in human macrophages. Microb Pathog 2013; 55: Tekin A, Gözalan A, Çöplü N, et al. Türkiye nin Karadeniz Bölgesinden seçilmiş merkezlerde Riketsiya seropozitivitesi ve risk faktörleri. Dicle Tıp Derg 2010; 37: Wegdam-Blans M, Kampschreur L, Delsing C, et al. Dutch Q fever Consensus Group. Chronic Q fever: review of the literature and a proposal of new diagnostic criteria. J Infect 2012; 64:

RİKETSİYOZLAR. Dr. M. Bülent Ertuğrul Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

RİKETSİYOZLAR. Dr. M. Bülent Ertuğrul Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı RİKETSİYOZLAR Dr. M. Bülent Ertuğrul Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Genel özellikler Gram negatif (zayıf), kokobasil Memeli rezervuarı

Detaylı

Riketsiyoz. Dr. Seniha BAŞARAN. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Riketsiyoz. Dr. Seniha BAŞARAN. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Riketsiyoz Dr. Seniha BAŞARAN İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Alphaproteobacteria (Sınıf) Rickettsiales (Takım) Rickettsiaceae (Aile) Anaplasmataceae

Detaylı

Dr. Figen KULOĞLU. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları AD. EDİRNE

Dr. Figen KULOĞLU. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları AD. EDİRNE Dr. Figen KULOĞLU Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları AD. EDİRNE Ricke&siaceae Ailesi Riketsiyalar, zorunlu hücre içi paraziti Doğada memeli rezervuarlar ve artropod vektörler arasında

Detaylı

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği BRUSELLA ENFEKSİYONU Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Mikrobiyoloji Epidemiyoloji Patogenez Klinik bulgular Tanı- Ayırıcı Tanı Tedavi GİRİŞ Brusellozis bir zoonitik

Detaylı

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ

KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ PROF.DR. ZÜLAL ÖZKURT Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Erzurum VII. Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu Doğu

Detaylı

SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ANAPLASMOSİS Dr. F. Şebnem ERDİNÇ SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dr. Mustafa Aydın ÇEVİK Anısına II. Türkiye Zoonotik Hastalıklar Sempozyumu 27-28

Detaylı

Tularemi Tedavi Rehberi 2009. Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Tularemi Tedavi Rehberi 2009. Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Tularemi Tedavi Rehberi 2009 Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği 1 Rehber nasıl hazırlandı? Güncel kaynaklar 5 rehber, İnternet

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

Bruselloz: Klinik Özellikler

Bruselloz: Klinik Özellikler Bruselloz: Klinik Özellikler Uzm. Dr. Mustafa Aydın ÇEVİK Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Bruselloz - Etkenler B. melitensis B. abortus

Detaylı

Olgu:KJS. Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Olgu:KJS. Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Olgu:KJS Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 Olgu 35 yaş, bayan İngilizce öğretmeni Dokuz ay önce KKTC ye gelmiş Eşi Futbol

Detaylı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Giriş İnfluenza sendromu genellikle ani başlangıçlı

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU insanlarda ölümcül hastalığa neden olabilir; her ne kadar genellikle çok daha az ciddi olsa da insan çiçek virüsü hastalığına benzer. Maymun çiçek virüsü

Detaylı

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül

Detaylı

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 12/o4/2014 Akılcı antibiyotik kullanımı Antibiyotiklere

Detaylı

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE MERS-CoV (Middle East Respiratoy Seyndrome- Corona Virus Mers-CoV Öyküsü İlk olgu: v Haziran 2012 Suudi Arabistan v Pnömoni ve akut böbrek yetmezliği-

Detaylı

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır. SİFİLİS Frengi; Lues; Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur. Sifilis Treponema

Detaylı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ Doç. Dr. Koray Ergünay MD PhD Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Viroloji Ünitesi Viral Enfeksiyonlar... Klinik

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Olgu Sekiz yaş, erkek hasta Yakınma Sırt

Detaylı

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Streptococcus pneumoniae H. influenzae M.catarrhalis

Detaylı

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya

Detaylı

Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya

Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya Tatarcık Ateşi Doç. Dr. Üner Kayabaş İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Malatya uner.kayabas@inonu.edu.tr Tatarcık-Yakarca (Filebotom) Takım:

Detaylı

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; TİFO Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; Tifo ve paratifo hastalığı Salmonella bakterisi ile meydana gelen sistemik enfeksiyon hastalıklarıdır. Tifoya Salmonella typhi paratifoya ise Salmonella paratyphi neden

Detaylı

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

DANG HUMMASI. Yrd. Doç.Dr. Banu Kaşkatepe

DANG HUMMASI. Yrd. Doç.Dr. Banu Kaşkatepe DANG HUMMASI Yrd. Doç.Dr. Banu Kaşkatepe DANG Dang humması (DH) ve şiddetli formları; dang hemorajik ateşi(dha) ve dang şok sendromu (DSS), uluslararası kamu sağlığıyla ilgili önemli bir sorun. Geçen otuz

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015 KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi 2015 KKKA-Türkiye 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında özellikle,

Detaylı

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis Bacillus anthracis Gram pozitif, obligat aerop sporlu, çomak şeklinde bakterilerdir. 1µm eninde, 2-4 µm uzunluğunda, konkav sonlanan, kirpiksiz bakterilerdir. Bacillus anthracis in doğal yaşam ortamı topraktır.

Detaylı

BARTONELLOZ. Doç. Dr. Selma Tosun SBÜ Bozyaka EAH-İzmir

BARTONELLOZ. Doç. Dr. Selma Tosun SBÜ Bozyaka EAH-İzmir BARTONELLOZ Doç. Dr. Selma Tosun SBÜ Bozyaka EAH-İzmir Bartonella cinsi üyeleri, fakültatif hücre içi bakteriler olup, vektörlerle bulaşan, rutin kültürlerde zor üreyen, hemotropik Gram-negatif basillerdir.

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene 1 Kenelerde Kan Emme Davranışları Keneler buldukları her türlü sıcak kanlı canlılardan ve sürüngenlerden kan emebilirler. Sindirim sistemi oldukça gelişmiştir. Bu nedenle

Detaylı

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri Enterobacteriaceae İnsan sağlığı açısından en önemli bakteri ailesidir. Doğal ortamları insan ve hayvan bağırsaklarıdır. Tipik klinik semptomlarla seyreden hastalığın (tifo, basilli dizanteri, veba) etkeni

Detaylı

KÖPEK KENESİ İLE TEMAS SONRASINDA GELİŞEN AKDENİZ BENEKLİ ATEŞİ

KÖPEK KENESİ İLE TEMAS SONRASINDA GELİŞEN AKDENİZ BENEKLİ ATEŞİ Olgu Sunumu/Case Report Mikrobiyol Bul 2008; 42: 701-706 KÖPEK KENESİ İLE TEMAS SONRASINDA GELİŞEN AKDENİZ BENEKLİ ATEŞİ MEDITERRANEAN SPOTTED FEVER DUE TO CONTACT WITH DOG-TICK Nefise ÖZTOPRAK 1, Güven

Detaylı

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi =Evaluation of HIV Infection and Tuberculosis Concomitance= Behice Kurtaran, Selçuk Nazik, Aslıhan Ulu, Ayşe Seza İnal, Süheyla Kömür, Ferit

Detaylı

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Genel Bilgiler: Tularemi olgu

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

Virulan Faz I. Çevresel faktörlere direncini sağlayan küçük spor benzeri formları var. Faz II. Avirulan. Ayrıca. Etkenin iki ayrı fazı saptanmış

Virulan Faz I. Çevresel faktörlere direncini sağlayan küçük spor benzeri formları var. Faz II. Avirulan. Ayrıca. Etkenin iki ayrı fazı saptanmış Coxiella burnetii Gram-negatif Pleomorfik (0.2-0.4 x 0.4-1 µm) Mononükleer hücrelerin fagozomları içinde, plasenta ve embriyolu yumurtanın sarı kesesi gibi hücrelerin intrasitoplazmik vakuollerinde ve

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar

Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD GİRİŞ 1948 de Dünya Sağlık Örgütü nün kuruluşunun yıldönümünü

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

SARS (SEVERE ACUTE RESPİRATORY SYNDROME) CİDDİ AKUT SOLUNUM YETMEZLİĞİ SENDROMU

SARS (SEVERE ACUTE RESPİRATORY SYNDROME) CİDDİ AKUT SOLUNUM YETMEZLİĞİ SENDROMU SARS (SEVERE ACUTE RESPİRATORY SYNDROME) CİDDİ AKUT SOLUNUM YETMEZLİĞİ SENDROMU Coronavirus lar, Coronaviridae ailesinde yer alan zarflı RNA virüsleridir. İnsan ve hayvanlarda solunum yolu ve gastrointestinal

Detaylı

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. WEİL FELİX TESTİ WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır. Riketsiyöz tanısında çapraz reaksiyondan faydalanılır bu nedenle riketsiyaların çapraz reaksiyon

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU Hamza KADI Veteriner Hekim Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Viroloji Laboratuvarı Tarihçe 12. yy da bugünkü Tacikistan bölgesinde

Detaylı

Uzm. Dr. Bora ÇEKMEN. Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi İstanbul İli Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Uzm. Dr. Bora ÇEKMEN. Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi İstanbul İli Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi Uzm. Dr. Bora ÇEKMEN Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi İstanbul İli Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi İlaç Kullanımı DSÖ nün tahminlerine göre ilaçların %50 sinden fazlası

Detaylı

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek

Detaylı

YERSİNİA ENFEKSİYONLARI. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

YERSİNİA ENFEKSİYONLARI. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji YERSİNİA ENFEKSİYONLARI Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji YERSİNİA Enterobactericeae ailesinden Yersinia pestis (veba etkeni) Yersinia

Detaylı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ NECLA TÜLEK, METİN ÖZSOY, SAMİ KıNıKLı Ankara Eğitim Ve Araştırma HASTANESİ İnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji GİRİŞ Mevsimsel influenza

Detaylı

Virulan Faz I. Çevresel faktörlere direncini sağlayan küçük spor benzeri formları var. Faz II. Avirulan. Ayrıca. Etkenin iki ayrı fazı saptanmış

Virulan Faz I. Çevresel faktörlere direncini sağlayan küçük spor benzeri formları var. Faz II. Avirulan. Ayrıca. Etkenin iki ayrı fazı saptanmış Coxiella burnetii Gram-negatif Pleomorfik (0.3-1.5 x 0.2-0.4 µm) Mononükleer hücrelerin fagozomları içinde, plasenta ve embriyolu yumurtanın sarı kesesi gibi hücrelerin intrasitoplazmik vakuollerinde ve

Detaylı

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma 17. Hafta ( 05 09 / 01 / 2015 ) BAKTERİLERİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR GIDA ZEHİRLENMELERİ Slayt No : 37 Etken ve Bulaşma Yolları Stafilokoklarla oluşan gıda zehirlenmelerinde

Detaylı

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Kan dolaşımı enfeksiyonlarının tanımı Primer (hemokültür

Detaylı

Global Leishmaniasis. Leishmaniasis. Türkiye de leishmaniasis. Leishmaniasis. Leishmaniasis

Global Leishmaniasis. Leishmaniasis. Türkiye de leishmaniasis. Leishmaniasis. Leishmaniasis Leishmaniasis Leishmaniasis Leishmaniasis Tropik ve subtropik iklimlerde, Akdeniz bölgesi ülkelerde (88 ülke) görülür Her yıl 1,5 milyon yeni olgu eklenmektedir 350 milyon insan risk altında 23 farklı

Detaylı

GURM (Strangles) (su sakağısı)

GURM (Strangles) (su sakağısı) GURM (Strangles) (su sakağısı) TEK TIRNAKLI ÜST solunum yollarında yangı RETROFARİNJİYAL ve SUBMANDİBULAR lenf yumrularında ABSE oluşumu AKUT, BULAŞICI ETİYOLOJİ Streptococcus equi subspecies equi Gram

Detaylı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Dr. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 26.12.15 KLİMİK - İZMİR 1 Eklem protezleri

Detaylı

Q ATEŞİ. Uzm. Dr. Ali ASAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Bursa

Q ATEŞİ. Uzm. Dr. Ali ASAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Bursa 1 Q ATEŞİ Uzm. Dr. Ali ASAN Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Bursa RİKETSİYALARIN GENETİK SINIFLAMASI 2 İzole Edılme Yılı veya Cins Grup

Detaylı

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ YILIN SES GETİREN MAKALELERİ Dr. Yeşim Uygun Kızmaz SBÜ Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. ve Araş. Hastanesi Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Aylık Toplantısı 25.12.2018,

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş

Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş 1 Olgu 1: 4 aylık erkek çocuk 2 Üç gündür ateş, boynun sağ yanında şişlik. Bu bölgede yaygın şişlik-kızarıklık ve ısı artışı. Ağız içerisinde Stenon

Detaylı

Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı KLİNİK BELİRTİ ve BULGULAR KOLERA Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Koleranın temel kliniği yoğun ishal ve kusma ile seyreden ve sonucunda gelişen

Detaylı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Prof. Dr. Çağrı BÜKE E.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 07.02.2015 (2) Çağrı BÜKE 1 Olgu 70 yaşında erkek hasta. Üşüme-titreme ile yükselen ateş, öksürük,

Detaylı

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3 Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı Fungal Etkenler Dr. Ayşe Kalkancı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı SSS enfeksiyonları Mortalite

Detaylı

Bruselloz. Muhammet TEKİN. Bulaşıcı Hastalıklar Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü

Bruselloz. Muhammet TEKİN. Bulaşıcı Hastalıklar Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü Bruselloz Muhammet TEKİN Bulaşıcı Hastalıklar Çevre ve Çalışan Sağlığı Şube Müdürü Bruselloz Esas olarak hayvanların hastalığı olan bulaşıcı bakteriyel bir enfeksiyon hastalığı Hayvanlardan insanlara mikroplu

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ Doç. Dr. Orhan YILDIZ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. KAYSERi Erciyes Üniversitesi Hastaneleri 1300 yatak / 10 milyon

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Bilimsel Makalenin Anatomisi. Giriş Yöntem

Bilimsel Makalenin Anatomisi. Giriş Yöntem Bilimsel Makalenin Anatomisi Giriş Yöntem Özensiz yazan kişi, öncelikle kendi düşüncelerine değer vermediğini itiraf ediyor demektir Arthur Schopenhauer (1788-1860) Kural 1: Açık, net, basit ancak basitleştirmeden!

Detaylı

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HBV Neden Önemli? Dünyada yaklaşık 400 milyon kişi HBV ile

Detaylı

S İ S T E M İ K M İ K O Z L A R

S İ S T E M İ K M İ K O Z L A R SİSTEMİK MİKOZLAR 1 sistemik mikoz etkenleri toprak solunum AC kan-lenfatikler iç organlar deri 2 BLASTOMİKOZ 3 Etiyoloji Blastomyces dermatitidis dimorfik 25 C küf; http://www.vetmed.wisc.edu 37 C maya

Detaylı

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnhaler uygulama İntraventriküler/intratekal uygulama Antibiyotik kilit tedavisi Antibiyotik içerikli

Detaylı

www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Lyme Artriti 2016 un türevi 1. LYME ARTRİTİ NEDİR? 1.1 Nedir? Lyme artriti; Ixodes ricinus kenesini de içeren sert kenelerin ısırığıyla geçen Borrelio Burgdorferi

Detaylı

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ Dr. Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enf. Hast. ve Klin. Mikr. AD 17 Mayıs 2016 Prostetik eklem ameliyatları yaşlı popülasyonun artışına

Detaylı

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. Eylül 2018) Özeti yapan: Dr. Ahmet Erol ÖZET: Gebeler ve postpartum kadınlar, mevsimsel

Detaylı

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ Prof. Dr. Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıklar kları Anabilim Dalı BRUSELLOZ KONTROLÜ VE ERADİKASYONU

Detaylı

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Yoğun bakım hastası Klinik durumu ciddidir birden fazla tanı multi organ yetmezliği immunsupresyon sepsis travma Klinik durumu ilerleyicidir

Detaylı

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI DERYA YAPAR, ÖZLEM AKDOĞAN, İBRAHİM DOĞAN, FATİH KARADAĞ, NURCAN BAYKAM AMAÇ Kateter ile ilişkili enfeksiyonlar,

Detaylı

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI Dr. Sadık Açıkel Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5 Şimdi KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Yaşlılık Düşük bağışıklık Hırıltılı öksürük Kirli ortam Pasif içicilik Zamanı Tekrarlayan

Detaylı

Hastalık sahra altı Afrika da ve güney Amerika da yaşayanlarda ve bu bölgeye seyahat edenlerde görülür.

Hastalık sahra altı Afrika da ve güney Amerika da yaşayanlarda ve bu bölgeye seyahat edenlerde görülür. SARI HUMMA Yellow Fever; Sarı humma sivri sinekler ile bulaşan mikrobik hastalıktır. Hastalık sahra altı Afrika ve güney Amerika da görülmektedir. Bu bölgeye seyahat yapacak kişilerin Sarı humma aşısı

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

SOLİT ORGAN TRANSPLANTASYONU ve BK VİRUS ENFEKSİYONLARI Doç. Dr. Derya Mutlu Güçlü immunsupresifler Akut, Kronik rejeksiyon Graft yaşam süresi? Eskiden bilinen veya yeni tanımlanan enfeksiyon etkenleri:

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

KENE KAYNAKLI ENSEFALİTLERDE LABORATUVAR TANI

KENE KAYNAKLI ENSEFALİTLERDE LABORATUVAR TANI KENE KAYNAKLI ENSEFALİTLERDE LABORATUVAR TANI Uz. Dr. Yavuz Uyar Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Viroloji Referans ve Araştırma Laboratuarı yavuz.uyar@rshm.gov.tr KENE KAYNAKLI ENSEFALİTLER Viral Tick-borne

Detaylı

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz ÖLÜMden hemen önce ya da sonra doğal boşluklardan KAN PIHTILAŞMAMA KOYU RENK alma DALAKta büyüme ÖDEM ETİYOLOJİ Bacillus anthracis Gram pozitif kapsüllü *

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

Akdeniz Benekli Ateşi: 14 Olgunun Değerlendirilmesi

Akdeniz Benekli Ateşi: 14 Olgunun Değerlendirilmesi Akdeniz Benekli Ateşi: 14 Olgunun Değerlendirilmesi Ali MERT*, Reşat ÖZARAS*, Fehmi TABAK*, Muammer BİLİR**, Recep ÖZTÜRK*, Yıldırım AKTUĞLU* * İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İnfeksiyon

Detaylı

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit Lyme Olguları 1. Olgu 30 yaşında erkek hasta Buharla dezenfeksiyon yapan bir firmada işçi 6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri rahatsızlığı Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Doç. Dr. Betül ULUKOL AKBULUT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Ateş Hipotalamik set-point in yükselmesi Çevre ısısının çok artması Ektodermal

Detaylı

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) TANIMI Shigella türü bakterilerde meydana gelen;karekteristik belirti ve bulguları olan,ilium ve kolonun akut enfeksiyonudur.basilli ve amipli dizanteri olmak

Detaylı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016 ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ Mehmet Ceyhan 2016 PNÖMONİ Akciğer parankiminin inflamasyonudur Anatomik olarak; Lober pnömoni Bronkopnömoni İnterstisiyel pnömoni Patolojik olarak: Alveollerde konsolidasyon ve/veya

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu;

KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; KAWASAKİ HASTALIĞI Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu; Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş, boğazda ve dudaklarda

Detaylı

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

TULAREMİ: Etken ve Epidemiyoloji. Doç.Dr. Aynur Karadenizli Kocaeli Üniversitesi Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ: Etken ve Epidemiyoloji. Doç.Dr. Aynur Karadenizli Kocaeli Üniversitesi Mikrobiyoloji AD TULAREMİ: Etken ve Epidemiyoloji Doç.Dr. Aynur Karadenizli Kocaeli Üniversitesi Mikrobiyoloji AD Francisella tularensis Tarihçe Tavşan hastalığı (Yato Byo, 1818) Lemming ateşi (Norveç, 1890) Tularemi hastalığı

Detaylı

Dr. NECMİYE DEMİRCAN

Dr. NECMİYE DEMİRCAN Dr. NECMİYE DEMİRCAN TANIM: İnfektif Endokardit Kalp endokardiyal yüzeyinin enfeksiyonu Nativ kapak endokarditi Prostetik kapak endokarditi İntravenöz ilaç kullananlarda görülen endokardit Hastane kaynaklı

Detaylı