ACIL SERVISE GÖĞÜS AĞRISI ILE GELEN HASTAYA YAKLAġIM

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ACIL SERVISE GÖĞÜS AĞRISI ILE GELEN HASTAYA YAKLAġIM"

Transkript

1 ACIL SERVISE GÖĞÜS AĞRISI ILE GELEN HASTAYA YAKLAġIM Doç. Dr. Meral KAYIKÇIOĞLU, Dr. Müge ILDIZLI, Yrd. Doç. Dr. Can HASDEMĠR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İZMİR Approach for the Chest Pain in Emergency Care Anahtar Kelimeler: Acil servis, göğüs ağrısı, akut koroner sendrom, pulmoner emboli, aort diseksiyonu, perikardit Key Words: Emergency care, chest pain, acute coronary syndrome, pulmonary embolism, aortic dissection, pericarditis Acil servise en sık başvuru nedeni olan göğüs ağrısı, akut miyokard infarktüsü (AMİ) gibi ciddi bir nedenden kaynaklanabileceği gibi, torasik kas ağrısı gibi benign bir nedene de bağlı olabilen yaygın bir klinik semptomdur (Tablo 1). Acil hekimlerini en çok zorlayan hasta grubunu yine anjinalı hastalar oluşturmaktadır. Yapılan analizler, acil servisten gönderilen göğüs ağrılı hastaların hepsinin ertesi gün tekrar ileri tetkik için başvurduğunu göstermektedir (1). Göğüs ağrısı ile acil servise gelen hastaların tanılarının atlanması çok sık karşılaşılan bir durumdur. Özellikle gerçekte miyokard infarktüsü (Mİ) olan hastaların ortalama %5'inin tanısı atlanarak acil servisten eve gönderilmektedir (2). Tanının atlanmasına neden olan faktörler ise; doktorun deneyimsizliği (özellikle meslekte ilk üç yılında olanlar) ve göğüs ağrısının atipik prezentasyonudur. Göğüs ağrısının hayatı tehdit edici patolojilerden [akut koroner sendromlar, pulmoner emboli (PE), aort diseksiyonu, pnömotoraks, mediastinit (özefagus rüptürü)] kaynaklanabilme olasılığı her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.

2 Tablo 2'de anjinal yakınmanın en sık karşılaşılan kardiyak ve pulmoner etyolojilerinin ayırıcı tanısı özetlenmiştir. Göğüs ağrısının en önemli nedeni olan koroner arter hastalığı (KAH) tüm ölümler içinde en sık nedenlerden biridir.

3 Şekil 1'de acil servislere anjinal yakınma ile başvuran hastalardaki etyolojilerin sıklıkları görülmektedir. Günümüzde Mİ mortalitesini azaltan etkin tedavilere ulaşamayan ve mortalitenin en yüksek olduğu hasta grubu, ne yazık ki acil serviste atlanan hastalardır. Bu nedenle, her göğüs ağrısı ciddiye alınmalı hatta travmatik olmadığı bilinen tüm göğüs ağrıları kardiyak kökenli olarak kabul edilmelidir. Hasta acil servise başvurduğu andan itibaren hızlı bir şekilde ağrının öyküsü, özellikleri alınmalı ve eş zamanlı olarak elektrokardiyografi (EKG) çekimi ve fizik muayene yapılarak kardiyak nedenler aranmalıdır. Eğer akut koroner sendrom için EKG tipikse daha ileri tetkike gerek duyulmadan hasta hızlıca koroner revaskülarizasyon tedavisine yönlendirilmelidir. Öykü ve EKG tipik değilse, enzim takipleri, ileri tetkiklerle anjina nedeni aydınlatılmalı, hasta için geniş bir yelpazesi olan tanısal testlerin uygun olanı kullanılmalı ve hasta eve gönderilecekse kesinlikle kardiyovasküler nedenler dışlanmış olmalıdır. AĞRI ÖYKÜSÜNÜN ALINMASI Göğüs ağrısı olan hastaya yaklaşımda ağrıyla ilişkili ayrıntılı anamnezin alınması, hekimin tedaviyi yönlendirici kararlarında çok önemlidir. Fizik bakı ve laboratuvar testleri sıklıkla spesifik olmadığından hastaneye yatış kararı, göğüs ağrısının öyküsüne dayanır. Göğüs ağrısı nedeninin tanısı, göğüs ağrısı sendromu yani, eşlik eden semptomlar ve hastanın genel durumu göz önüne alınarak konulmalıdır. Örneğin; yanma şeklindeki substernal göğüs ağrısının nedeni soğuk terleme ve nefes darlığı gibi semptomları olan bir hastada farklı, semptomları ağır bir yemekten sonra sırt üstü uzanma ile ortaya çıkan bir hastada farklıdır (3). Bu nedenle ağrının başlangıcı, süresi, şiddeti, lokalizasyonu, tetikleyen ve azaltan faktörler ve önceki epizodların varlığı, ağrının yayılımı olup olmadığı, ağrıya eşlik eden semptomların (bulantı, nefes darlığı, terleme) varlığı dikkatlice sorgulanmalıdır. Hastalar sıklıkla kendiliklerinden ağrının karakterini söylemez, bu nedenle hekimin sorularla hastayı yönlendirmesi gerekir. "Ağrı nasıl başlamış?" Anjina ve Mİ ağrısı sıklıkla tedricen başlarken PE ve aort diseksiyonu ağrısı sabit süreli ağrı olma eğilimindedir. "Ağrı başladığında hasta ne yapıyormuş?" İstirahatte başlayan anjina ile merdivenleri koşarak çıkarken gelişen anjina arasında prognoz açısından çok fark vardır. Yutkunma sırasında başlayan ağrı akla özefagus patolojisini getirmelidir. Ağrının süresi de nedenini belirlemede önemli bir ipucudur. Birkaç saniyelik bir ağrı veya günlerdir süren sabit şiddette bir ağrı neredeyse asla kardiyak kökenli olamaz. Anjina genellikle 5-15 dakika sürer, dakikadan az süreli ağrı anjinal olarak kabul edilmemelidir. Saatlerce, günlerce devam eden göğüs ağrısının iskemik kökenli olma olasılığı çok düşüktür, akla kas-iskelet sistemi, gastrointestinal sistem, akciğer patolojileri veya perikardit gelmelidir. Emosyonel nedenlere de ön tanıda yer verilmelidir. Ağrının karakteri de tanı koydurucu olabilir. Ağrının yanıcı, baskı tarzı, yırtıcı veya bıçak saplanır tarzda olup olmadığı sorgulanmalıdır. Keskin, batma ya da bıçak saplanır tarzda tarif edilen ağrılar genelde göğüs duvarından kaynaklanır. Hiperventilasyon gezici ve hareketle ilişkisiz batıcı tarzda ağrıya neden olur. Aort diseksiyonunda genellikle hastanın kolaylıkla lokalize ettiği yırtıcı karakterde göğüs ağrısı vardır. Ancak kalp, özefagus, safra kesesi gibi iç organ kökenli ağrıların karakteri, tanı koymada yanıltıcı olabilir. Örneğin; Mİ hastası yanıcı bir ağrıdan yakınabileceği gibi, özefajitli bir hasta da sıkışma hissinden yakınabilir. Ayrıca, ağrının şiddeti ile altta yatan hastalığın öneminin ilişkisiz olabileceği de unutulmamalıdır. Ciddi KAH olan pek çok hasta şiddetli bir ağrıdan çok, belli belirsiz bir rahatsızlık hissinden yakınırken inflamatuvar kostokondrit şiddetli göğüs ağrısına neden olabilir (2). "Ağrının lokalizasyonu neresi?" Hastanın mutlaka ağrısının yerini göstermesi istenmelidir. İç organlardan köken alan ağrılar daha yaygın bir alanda hissedilir. Ufak alana sınırlı, göğüs duvarı üzerinde lokalize ve basıya duyarlı bir ağrı yüksek olasılıkla göğüs duvarı kökenlidir. Ufak noktalarda iğne batışı şeklinde ağrılar genellikle organik bir hastalığa bağlıdır. "Ağrının yayılımı var mı?" Ağrının çeneye, omuzlara veya kollara yayılımı kardiyak ağrı lehinedir. Ancak ağrının yerinin ya da yayılımını tanısal anlamda tanımlayıcı olarak kabul etmeden önce torasik dermatomların innervasyonlarının her bireyde tamamen aynı olmadığı göz önünde tutulmalıdır. Bunun yanında herhangi bir kaynaktan ortaya çıkan ciddi ağrı çevre dermatomlara yayılabilir. Reflü özefajit, ülser veya safra kesesi kökenli göğüs ağrılarının sıklıkla epigastrik komponenti vardır, ancak nadiren kollara yayılabilir. Ağrıyı etkileyen faktörler de önemlidir. Ağrının solunumla ilişkisi irdelenmelidir. PE hastalarının 3/4'ünde ağrı plöretiktir (4). Pozisyonla veya kol hareketleri ile kötüleşen ağrı, göğüs duvarı kökenlidir. Ancak tüm plöretik ağrılar solunumla etkilenebilir. Ağrının istirahatle geçmesi ve eforla tekrar başlaması iskemik kökenli ağrıyı düşündürmelidir. Ağrının ataklar halinde gelmesi ve saatlerce sürmesi infarktüsü dı şlayıcı

4 bir özelliktir. Eşlik eden semptomların sorgulanması da tanıyı yönlendirici olabilir. Örneğin; soğuk terleme ciddi sempatik stimülasyon ya da parasempatik cevaba yol açan herhangi bir rahatsızlıkta ortaya çıkabilir. Daha geniş ve ciddi infarktlarda soğuk terleme daha sık olma eğilimindedir. Nefes darlığı da sol ventrikül disfonksiyonuna bağlı sol kalp yetmezliği nedeni ile AMİ'ye eşlik edebilir. Subjektif nefes darlığı ciddi göğüs ağrısı ve anksiyete nedeniyle hiperventilasyon yapan hastalarda da görülebilir. "Ağrıyı arttıran faktörler var mı?" Miyokardın oksijen istemini arttıran nedenlerle anjina tetiklenebilir, örneğin; egzersiz, emosyonel stres ve soğuğa maruz kalma gibi periferik vasküler rezistansı arttıran durumlarda veya ağır bir yemek sonrasında olduğu gibi selektif vazodilatasyon olan durumlarda. Herhangi bir nedenle ortaya çıkan taşikardi de anjinayı tetikleyebilir. Bazen bu nedenlerden hiçbiri olmadan koroner arterlerdeki intrensek değişiklikler nedeniyle normalde vazodilatasyona neden olan uyaranlara paradoksik yanıt nedeniyle anjina tetiklenebilir. Ağrının öyküsü tanıda yardımcı olamıyorsa, belki aynı anda iki farklı etyoloji söz konusu olabilir. Yani efor anjinası ile gelen ancak göğüs duvarına bası ile de ağrı tanımlayan bir olguda aynı anda hem miyokardiyal iskemi hem de kas ağrısı birarada olabilir. Kardiyovasküler hastalık veya PE risk faktörlerinin varlığı da fazla ayrıntıya girmeden hızlıca sorgulanmalıdır (Tablo 3). Risk faktörlerinin sıklığı ve şiddeti fazla ise ağrının iskemik olma olasılığı fazladır (5). Örneğin; 60 yaşındaki bir erkeğin göğüs ağrısının KAH'ye bağlı olma ihtimali 20 yaşında bir kadından daha fazladır. Ancak bu durum, gençlerde KAH olmaz anlamına gelmemelidir. Örneğin; 35 yaşında atipik ağrı ile gelen yoğun sigara içen ve hiperlipidemik bir erkek olguda, aile öyküsünde 40 yaş altı birçok bireyde Mİ söz konusu ise mutlaka ağrı kardiyak olarak değerlendirilip ileri tetkiklere yönlenilmelidir. FĠZĠK BAKI Göğüs ağrılı hastada fizik bakının en önemli komponenti, hastanın genel olarak değerlendirilmesidir. Deride solukluk, terleme, takipne veya anksiyöz bir yüz ifadesi hekimi letal bir süreç konusunda uyarmalıdır. Fizik bakıya vital bulguların (solunum, nabız, kan basıncı, ateş) hızla değerlendirilmesi ile başlanır. Taşikardi spesifik olmayan bir bulgu olup, şok, şiddetli ağrı veya fiziksel stresten kaynaklanabilir. Ancak yine de hekimi uyarıcı bir bulgu olarak kabul edilmelidir. Taşikardi, PE olasılığını da akla getirmelidir. Kan basıncı her iki kolda ayrı ayrı ölçülmelidir. İki kol arasında > 20 mmhg basınç farkı aort diseksiyonunu düşündürmelidir. Ancak bu basınç farkı, aort diseksiyonunda hastaların 2/3'ünde mevcuttur (6). Hipotansiyon, masif PE veya kardiyojenik şoktan kaynaklanabilir. Ateş yüksekliği, göğüs ağrısının mediastinit veya pnömoni kaynaklı olabileceğini düşündürmelidir. Takipne ise, basitçe ağrının şiddetini yansıtabileceği gibi, PE veya hiperventilasyona da bağlı olabilir. Aterosklerozun genel olarak varlığını gösteren bulguların da (korneal arkus veya bacaklarda pigment değişikliği, trofik bozukluklar) görülmesi önemlidir. Boyunda venöz dolgunluk, karotislerde pulsasyon veya üfürüm varlığı değerlendirilmelidir. Göğüs duvarı inspeksiyonu özellikle solunumsal çekilmeler

5 veya aksesuar kasların solunuma katıldığının görülmesi solunumsal bir patolojinin ön planda olduğunu gösterecektir. Göğüs duvarı palpasyonu ile apikal vurunun yeri belirlenmeli ve lokal olarak hassas alan varlığı araştırılmalıdır. Yaşlı hastalarda göğüs duvarı üzerinde hassasiyet hissedilmesi doğal bir bulgudur. Ancak hastayı acil servise getiren ağrı bası ile artıyorsa kas-iskelet sistemi kökenli ağrı tanısı konmalıdır. Akciğerlerde ral, "wheezing" ve solunum seslerinde asimetrisite olup olmadığı araştırılmalıdır. Solunum seslerinde asimetri, spontan pnömotorakslı hastaların yarısında görülebilen bir bulgudur. "Wheezing" duyulması altta yatan bir kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) varlığını gösterebileceği gibi, kalp yetersizliği (kardiyak astım) veya PE'den de kaynaklanabilir. Kardiyak oskültasyonu genelde tamamen normaldir, ancak iskemi nedeniyle ortaya çıkan sol ventrikül disfonksiyonu üçüncü veya dördüncü kalp sesini presipite edebilir, papiller kas iskemisi geç sistolik mitral yetmezliği üfürümünü ortaya çıkarabilir, bunlara akciğer oskültasyonunda pulmoner konjesyon belirtileri eşlik edebilir. Anjina aort darlığı veya hipertrofik kardiyomiyopati nedeniyle ortaya çıkmışsa bu patolojilere bağlı tipik üfürümler duyulabilir. İkinci kalp sesinde geniş fizyolojik çiftleşme, sağ dal bloğu veya sağ ventrikülün infarktüsünde görülebilir. Yeni paradoksik çiftleşme ise sıklıkla sol dal bloğu veya önyüz infarktüslerde görülür. Yeni S4 duyulması anjina veya infarktüsü gösterirken, S3 duyulması kalp yetersizliğinin önemli bir fizik bakı bulgusudur. Yeni gelişen aort yetersizliği üfürümü, aort diseksiyonunu gösterebilir. Ekstremitelerde nabızlar değerlendirilmeli, ödem, baldır hassasiyeti ve aterosklerotik damar hastalığı bulgularının varlığı araştırılmalıdır. Alt ekstremite nabızlarının alınamaması aort diseksiyonundan kaynaklanabilir. Bacaklarda tek taraflı şişlik veya derin ven trombozu bulgularının saptanması göğüs ağrısının PE kökenli olduğu şüphesini uyandırmalıdır. Göğüs ağrısının etyolojisini saptamak amacıyla sıklıkla deneme tedaviler uygulanmaktadır. Ancak bu yöntem tanıda yanlış yönlendirici olabilir. Hastaların 1/4'ü plaseboya yanıt verebilmektedir (7). Kendiliğinden gerileyen bir ağrı yapılan deneme tedavisine yanıt sanılabilir. Kardiyak kökenli ağrılarda sublingual nitrogliserin hastaların 3/4'ünde iki dakika içinde ağrıyı geçirmektedir. Ancak özefagus spazmına bağlı ağrılar da nitrogliserine yanıt verebilir. Bu nedenle ağrının nitrogliserinle gerilemesi kardiyak kökenli ağrı tanısı koyduramaz. Tanısal amaçlı verilen antiasitler de özefageal reflüye bağlı ağrıyı giderecektir, ancak antiasitle ağrının geçmesi tanı koymak için bir kriter olarak kullanılamaz; çünkü reflü özefajitlerinin sadece %25'i antiasit tedaviye akut yanıt vermektedir. Ayrıca, Mİ hastalarının da %20 kadarında ağrı antiasitle azalabilir, hatta kaybolabilir. TANISAL TESTLER ve LABORATUVAR 1. EKG Acil servise anjinal yakınma ile gelen her hastaya ilk beş dakika içinde 12 derivasyonlu EKG çekilmelidir. EKG, AMİ'de en önemli tanı aracıdır. Özellikle hastanın vital bulgularının değerlendirilmesini takiben hemen EKG çekilmesi, AMİ hastalarının revaskülarizasyon tedavisine zaman kaybetmeden yönlendirilmesini sağlayacaktır. AMİ ile gelen olguların %50'sinde ilk çekilen EKG tanı koydurucudur. Ancak tüm infarktüslerin 1/4'ünde ilk EKG'nin tamamen normal olabileceği unutulmamalıdır (8). Tekrarlayan çekimlerle EKG'nin tanısal değeri %95'i geçmektedir. Hastaların %40-45'inde ilk EKG'de ST segment elevasyonu ve Q dalgaları, %30-40'ında ST segment depresyonu ve T dalga inversiyonu görülür. Bu değişikliklerin saptandığı hastalar zaman kaybedilmeden tedavi görebilecekleri merkezlere nakledilmelidir. Şekil 2'de tipik bir kararsız anjina EKG örneği görülmektedir. Anormal EKG değişiklikleri kalp dışı pek çok patolojide de görülebilir. Bu yüzden EKG'de herhangi bir patoloji saptanırsa bunun eskiden beri olup olmadığı, göğüs ağrısıyla ilişkisi olup olmadığı veya kalp dışı bir nedene bağlı olup olmadığı mutlaka belirlenmelidir. PE, elektrolit bozuklukları ve serebrovasküler olaylar akut EKG değişikliklerine

6 yol açabilir. Diseksiyonlu hastalarda da %90 oranında iskemik EKG değişiklikleri (en sık olarak inferior Mİ bulgusu) izlenir. 2. Akciğer Grafisi Tüm anjinalı hastalara yapılması gereken bir tetkik de akciğer grafisidir. Radyogramda pnömotoraks, pnömomediastinum (özefagus rüptürü vb.), plevral efüzyon veya infiltrasyonlar görülebilir. Akciğerde volüm kaybı veya tek taraflı vasküler gölgelenmelerde azalma gibi şüpheli bulgular PE'yi düşündürmelidir. Diseksiyonda ise mediastinum geniştir, aorta topuzunda şekil değişikliği görülebilir. 3. Kardiyak Enzimler Ağrının kardiyak kökenli olduğu düşünülüyorsa mutlaka kardiyak enzim ölçümleri yapılmalıdır. Kalp dışı bir etyoloji düşünülüyorsa (örneğin; pnömoni, pankreatit) diğer ilgili testleri yapmak daha uygun olacaktır. Kardiyak enzimlerin kanda yükselmesi, miyokard hücresinde hasarlanma olduğunu gösterir (Tablo 4). Son yıllarda rutin kullanıma troponin ve miyoglobinin girmesi ile ağrının başlamasından itibaren Mİ tanısı koymak için geçen süre oldukça kısalmıştır (9,10). Hatta yağ asidi bağlayan protein düzeyi, ağrının 15. dakikasından itibaren kanda yükselerek Mİ tanısı koydurmaktadır (11). Bu yeni biyomarkerlerin kullanılamadığı merkezlerde ise serum CK-MB düzeyleri ağrının üçüncü saatinden itibaren yükselerek Mİ tanısında yararlı olmaktadır (12). Üç saatten kısa süreli ağrı ile başvuran olgularda CK-MB ölçümü, yanlış negatif sonuçlara yol açmakta ve de ekonomik kayba neden olmaktadır (7). Ağrının süresi 8-12 saati geçiyorsa ve CK-MB düzeyleri hala normalse ve EKG bulgusu yoksa Mİ dışlanmış sayılmalıdır. Kardiyak enzimlerin normal serum düzeyleri tek başına iskemiyi ekarte ettiremez, tekrarlayan enzim analizleri tanıda yardımcı olacaktır. Ayrıca, günümüzde daha duyarlı yeni biyomarkerlerin gelişimi ile LDH, SGOT ve SGPT ölçümleri AMİ tanısında terk edilmiştir. 4. Diğer Tanısal Yöntemler Hastada solunum sıkıntısı varsa mutlaka kan gazı ölçümü için kan alınmalıdır. Kan gazı normalken PE'yi dışlamış sayılırız. PE'de kan gazında solunumsal alkalozla birlikte PaCO 2 ve PaO 2 düşüktür. Ancak Mİ düşünülen ve trombolitik verilecek hastalarda kanama riski oluşmaması için kan gazı analizleri için arteryel kan örneği alınmaması daha uygundur. ACĠL SERVĠSTE ANJĠNA TEDAVĠSĠ Acil servise anjinal yakınma ile gelen her hastaya fizik bakı ve öykü alınımı ile birlikte tedavi girişimleri eş zamanlı başlanmalıdır. Her göğüs ağrısı aksi ispat edilene kadar kardiyak kabul edilmelidir. Anjina tedavisinin esas hedefleri kalbin oksijen ihtiyacını/kullanımını azaltmak ve kalbe oksijen sunumunu artırmaktır. Bu amaçla oksijen (nazal kanülle 4 L) verilmeli, hızla damar yolu açılmalı, vital bulgular değerlendirilirken kardiyak monitörizasyona eş zamanlı başlanmalıdır. Eğer EKG'de kesin Mİ veya akut koroner sendrom bulgusu varsa diğer tanısal testlerle oyalanmadan hasta koroner revaskülarizasyon

7 için ilgili klinik veya merkezlere nakledilmelidir. Ülkemizde yeterli sayıda trombolitik tedavide eğitimli personel olmadığından, acil servislerde trombolitik tedavi uygulaması sık yapılmamakta ve hastalar kardiyoloji kliniklerine sevk edilmektedir. Trombolitik vb. revaskülarizasyon yapılacak hastalarda zaman altındır; gecikilen her dakikanın hastanın miyokard dokusundaki nekrozu artırarak hastanın survisinden çaldığı unutulmamalıdır. Hasta gönderilmeden önce hızlıca aspirin 300 mg çiğnetilmeli, ağrısı şiddetli ise ağrı kesici olarak morfin [2-4 mg intravenöz (IV) 5-15 dakika] yapılmalıdır. Trombolitik verilecek hastalara acil servislerde sık yapılan bir yanlış uygulama özellikle ağrı kesicilerin musküler yolla enjekte edilmesidir. Trombolitik tedavi ile musküler enjeksiyon yerlerinde ciddi hematomlar oluşmakta hatta bu hematomlar hastanın hayatını tehdit edebilmektedir. Acil serviste uygulanacak diğer bir tedavi de hem anjinayı gidermede etkili hem de hastanın sempatik aktivasyonunu baskılayan beta-blokerlerdir. Kontrendikasyon (şiddetli bronkospazm, akut akciğer ödemi, dekompanze kalp yetersizliği, ileri hipotansiyon, ciddi bradikardi, AV tam blok) bulunmayan tüm hastalara beta-bloker (metoprolol 5 mg IV x 2-3 kez dakikada, 15 dakika sonra mg PO) uygulanmalıdır. Ayrıca, IV nitratlar (nitrogliserin sublingual 0.4 mg 5 dakika x 3, nitrogliserin IV 10 µg/dakika) antianjinal olarak başlanmalıdır. Nitrogliserin, hipotansif hastalarda ve sağ ventrikül infarktüsü düşünülen olgularda uygun değildir. Ayrıca, sildenafil kullanımı sonrasında anjinal yakınma ile başvuran olgularda da nitrat verilmemelidir. Aksi halde ciddi hipotansiyon ile koroner perfüzyonu daha da bozulacaktır. Akut koroner sendrom düşünülen hastalara subkütan 5000 U heparin enjeksiyonu yapılmalıdır. Anjina ile başvuran ancak kalp atım hızı > 100/dakika veya < 60/dakika, sistolik kan basıncı < 100 mmhg olan, hayatı tehdit edici aritmi saptanan, akciğer ödemi bulguları olan veya şoka eğilimli hastalar komplikasyon olasılığının yüksekliği nedeniyle vital bulguları stabilleşince derhal invaziv girişim yapılabilecek merkezlere gönderilmelidir. Eskiden Mİ veya revaskülarizasyon öyküsü olanlar da yüksek riskli değerlendirilmelidir. Günümüzde EKG değişikliği ya da aşikar şekilde komplikasyon izlenmeyen, ancak KAH olasılığı taburculuğu göze alamayacak kadar yüksek riskli hastalara göğüs ağrısı ya da koroner izlem ünitesinde 6-12 saatlik izlem önerilmektedir. KAH düşündürebilecek semptomları olan ancak EKG değişikliği ya da tatmin edici anstabil iskemik kalp hastalığı bulgusu olmayan diğer hastalar ile bilinen KAH olan ancak anjinasının gerçek anlamda kötüleştiği düşünülmeyen ve ileri izlemin yararlı olabileceği hastalar da gözlem ünitesine alınması gereken hastalardır. Gözlem üniteleri, göğüs ağrısı ya da koroner izlem üniteleri olup, acil servis içinde, kardiyak monitörizasyonun uygulanabildiği, kısa süreli izlem için tasarlanmış birimlerdir. Bu ünitelerde hastaya EKG takibi, en az iki kez kardiyak enzim takibi ve kardiyak monitörizasyon uygulanmaktadır. Bu birimlere kabul edilen hastalar, AMİ olasılığı düşük, komplikasyonu veya devam eden göğüs ağrısı olmayan, iskemik EKG değişikliği olmayan ve IV medikasyon gereksinimi olmayan hastalardır. Eğer bu bulgulardan biri gelişirse veya anjinası tekrarlarsa hasta daha uygun bir üniteye transfer edilmelidir. Gözlem sırasında kan basıncı sık aralıklarla izlenmelidir. Solunum distresi varsa pulse oksimetre izlemi gereklidir. Hasta cilt rengindeki değişiklikler, solunum hızı veya eforu, terleme, hastanın tanımlaması açısından izlemde olmalı, semptomlardaki değişim değerlendirilmelidir. Herhangi bir değişimde hekim hastayı tekrar değerlendirmelidir. Yapılan çalışmalar, bir hastanın bu üniteye kabul edildiğinde AMİ olasılığı %5 ise, taburcu olurken bu olasılığın %1'in altına düştüğünü göstermektedir (1). AMİ olasılığı %5'in üzerinde olan hastalar için saatlik izlem gerekmektedir. Göğüs ağrısı gözlem ünitesinde 6-12 saatlik izlem sırasında ağrısı olmayan, 12 saatte enzimlerde yükselme gelişmeyen ve EKG'de ST- T değişikliği olmayan olgular poliklinik kontrolü önerilerek eve gönderilebilir. Düşük-orta riskli hastalarda KAH tanısını ekarte etmek için efor testi yapılabilir. Efor testi özellikle 8-12 saatlik izlemde enzim ve EKG değişikliği olmayan hastalara saati takiben önerilmektedir. GÖĞÜS AĞRISINDA AYIRICI TANI 1. Ġskemik Göğüs Ağrısı İskemik nedenli anjina, kalbin oksijen ihtiyacının/kullanımının arttığı veya kalbe oksijen sunumunun azaldığı pek çok klinik tabloda ortaya çıkabilir. Ateroskleroz miyokard iskemisinin başlıca nedenidir. Koroner arterdeki darlık derecesi genelde %70-90 seviyesine ulaşana kadar istirahat kan akımını etkileyip istirahat ağrısına neden olmaz, genelde efor anjinasına yol açar. Miyokard iskemisi epikardiyal koroner arterlerin normal olup vasküler tonus anomalisi ya da mikrovasküler koroner dolaşım anomalisi olanlarda da gözlenebilir. İskemi aynı zamanda, koroner arterlerden bir veya daha fazlasının yokluğu, pulmoner arterden köken alması veya koroner arterovenöz fistüllerde olduğu gibi koroner arterlerin konjenital anomalilerinden de kaynaklanabilir. Bağ dokusu hastalıkları, sifiliz ve koroner diseksiyonda olduğu gibi aterosklerotik olmayan hastalıklara bağlı olarak da miyokard iskemisi ve anjina gelişebilir. Anjina, anatomik ve fonksiyonel olarak tamamen normal ancak

8 miyokard oksijen isteminin sunumdan daha fazla olduğu durumlarda da ortaya çıkabilir. Örneğin; valvüler aort darlığı veya hipertrofik kardiyomiyopatide diyastolik koroner akım hipertrofik miyokardın istemini karşılayamaz ve özellikle eforla göğüs ağrısı ortaya çıkar. Vazoaktif ajanlar özellikle kokain koroner spazma yol açarak ciddi miyokard iskemisi hatta Mİ'ye neden olabilir. Bir diğer anjina nedeni olan koroner arter embolisi, infektif endokardit veya sol kalp kökenli trombüslerden kaynaklanabilir. Paradoksik embolide venöz sistemden kaynaklanan emboli kardiyak defektler aracılığıyla (ASD vb.) sol sisteme geçerek koroner emboliye neden olabilir. Bütün bunlar içinde ateroskleroz en sık anjina nedeni olduğu için mutlaka hastaya koroner arter hastası gibi yaklaşılmalı, öncelikle de hayatı tehdit eden bir akut koroner sendrom söz konusu mu araştırılmalıdır. İskemik hastaların çoğunun başvuru yakınması göğüs ağrısıdır, ancak bazı hastalar göğüste tam tarif edemedikleri bir rahatsızlık hissinden, nefes darlığından veya aşırı yorgunluk bitkinlik hissinden şikayet edebilir. Ağrının süresi 5-30 dakika arasındadır. Israrlı göğüs ağrısı Mİ'ye işaret edebildiği gibi, miyokard iskemisini düşündürecek diğer kanıtların yokluğunda koroner dışı nedenlere de bağlı olabilir. Ağrı tipik olarak SL nitrata beş dakikada yanıt verir. Bir dakikadan daha kısa süreli ya da nefes alıp vermekle veya pozisyon değişikliği ile tetiklenen ağrının anjina olma olasılığı düşüktür. Miyokard iskemisine bağlı göğüs ağrısı AMİ'de olduğu gibi ani akut başlangıçlı ya da ateroskleroz ve koroner stenozun diğer nedenlerine bağlı anjina pektoriste olduğu gibi rekürren ve epizodik olabilir. Anjina hastasının acil servise girdiği andan itibaren ilk beş dakikada mutlaka EKG'si çekilmeli ve akut iskemi varsa tedavi hemen yönlendirilmelidir. EKG'de birbiri ile uyumlu en az iki ekstremite derivasyonunda 1 mm, prekordiyal derivasyonlarda ise 2 mm ST yüksekliği veya yeni gelişen sol dal bloğu varlığı, hastanın kliniği Mİ ile uyumlu ise AMİ tanısı için yeterli olabilir. İskemik tipte göğüs ağrısı, seri EKG'lerde AMİ için tipik değişiklikler ve serum kardiyak markerlerin tipik yükselmesi (günümüzde troponin pozitifliği) kriterlerinden en az ikisinin varlığı AMİ tanısı koymak için yeterlidir. AMİ koroner arterin internal trombüsten emboliye, internal diseksiyondan dıştan basıya kadar değişen çeşitli nedenlerle ani total oklüzyonu sonucu meydana gelir. AMİ'de göğüs ağrısı klasik olarak, baskı, basınç, gerginlik hissi, sıkıştırıcı ve yanma şeklinde tarif edilir. Ağrıya soğuk terleme eşlik eder, nefes darlığı, bulantı, ölüm korkusu beraberinde bulunabilir. Göğüs ağrısı nedeniyle değerlendirilen geniş hasta popülasyonları üzerinde yapılan analizlerde birçok Mİ hastasının bu tipik prezentasyonla gelmediği ve bu karakterde ağrı ile başvuran pek çok hastada AMİ hatta akut miyokard iskemisi bile bulunmadığı anlaşılmıştır. Örneğin; yanma ve hazımsızlık şeklinde tarif edilen bir ağrı da, baskı basınç şeklinde tarif edilen bir ağrı da AMİ'ye ait olabilir. Bıçak saplanır tarzda ve keskin şeklinde ifade edilen ağrıların AMİ nedenli olma olasılığı düşüktür. İlk 5-10 dakikalık süre boyunca ağrının şiddeti giderek artarak tepe noktaya ulaşır. AMİ hastasında sol ventrikül yetmezliği ya da diğer komplikasyonlar oluşmadığı sürece fizik bakı tamamen normal olabilir. AMİ ile uyumlu ancak kararsız anjinaya da ait olabilecek bir klinik tablo varlığında birtakım klinik faktörlerden yararlanılarak AMİ olasılığı yaklaşık olarak tahmin edilebilir. Yabancı ülkelerde son zamanlarda geliştirilen göğüs ağrısı değerlendirme merkezleri bu hastaları değerlendirmede düşük maliyetli ve efektif bir mekanizmadır. Anstabil anjina istirahatte ortaya çıkan veya önceki anjinaya göre daha az şiddetteki eforla oluşan ya da ilk kez ortaya çıkan miyokard iskemisidir. Revaskülarizasyon sonrası ilk göğüs ağrısı ve Mİ sonrası (altı hafta) ilk göğüs ağrısı da kararsız anjina olarak değerlendirilmelidir. Tipik anjinal ağrı Mİ ağrısına benzer ancak genelde geçicidir ve dakikalar boyunca devam eder. Presipite eden aktivitenin ortadan kalkması ya da nitrogliserin ile geçer. Mİ'nin dışlandığı ancak anstabil anjinanın değerlendirilmesi gereken durumlarda KAH olasılığına göre hastaya yaklaşımda bulunmak gerekir.

9 Tablo 5'te KAH olasılığı sınıflaması görülmektedir. Buna göre yüksek riskli olgularda yaklaşım Mİ gibi olmalıdır. Orta riskli olgular ileri tetkik için yatırılabilir. Düşük riskli olgularsa gözleme alınarak iskemi ekarte edilmelidir. 2. Perikardit Perikarditin neden olduğu ağrı akut, epizodik ve rekürren ya da persistan olabilir. Ancak acil servislerde karşılaşılan akut perikarditte görülen akut göğüs ağrısıdır. İnferior pariyetal yüzey dışındaki perikard ağrıya duyarsız olduğundan ağrı genelde komşu pariyetal plevra irritasyonuna bağlı ortaya çıkar. Tüm perikarditlerin inflamatuvar olmasına rağmen infeksiyöz nedenler genelde daha şiddetli göğüs ağrısına neden olur. Ağrı, plevral veya diyafragmatik irritasyonun yerine bağlı olarak, anterior, üst abdomen, sırt veya omuz başına yerleşimli olabilir. Ağrı tipik olarak plöritiktir ve hasta oturup öne eğildiğinde artar. Esas tanı fizik bakı ve EKG bulgularına dayalıdır. Fizik bakıda, perikarditte genelde tipik perikardiyal frotman duyulur. Perikardiyal tamponad oluşturmak için yeterli derecede sıvı toplanmışsa, juguler venöz dolgunluk, pulsus paradoksus ve hipotansiyon gibi belirtiler izlenebilir. Akciğer grafisinde kardiyomegali izlenebilir, ancak perikardiyal sıvıyı saptamada en hassas yöntem ekokardiyografidir. Saptanabilir perikardiyal sıvı olmadığında perikarditin frotman ve ağrıya neden olduğu unutulmamalıdır. EKG'de erken dönemde subepikardiyal miyokardite bağlı olarak tüm derivasyonlarda difüz konkav şekilli ST elevasyonu (avr ve V1 hariç) izlenir. İskemik EKG'den resiprokal değişikliklerin ve patolojik Q dalgasının olmaması ile ayrılır. Perikardit EKG'sinin diagnostik bir bulgusu da PR segment depresyonudur. 3. Akut Aort Diseksiyonu Acil servise ani başlangıçlı ve şiddetli göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda mutlaka akla gelmelidir. Özellikle öykülerinde hipertansiyon bulunan veya marfanoid görünümlü hastalarda ağrının aort diseksiyonundan kaynaklanma olasılığı daha yüksektir. Aort diseksiyonunda ağrı genellikle egzersiz, nefes alıp verme ve hareketle ilişkisiz olup, uzun süreli olma eğiliminde ve yırtıcı vasıftadır (6). Asendan aort diseksiyonunda ağrı göğüsün orta kısmında desendan diseksiyonda ise sırtta hissedilir. Hastanın klinik bulguları diseksiyonun yayıldığı damarlara göre değişebilir. Karotislere yayılım inme, spinal artere yayılım parapleji ve koronerlere yayılım aort yetersizliği ile sonuçlanabilir. Ağrının beraberinde trakeaya bası ile dispne, stridor, larengeal sinire bası ile ses kısıklığı ve özefagusun basısı ile disfaji gelişebilir. Fizik bakıda, kalp ve akciğerler tamamen normal olabilir. %20 oranında aort yetmezliğine ait üfürüm duyulabilir. Akut diseksiyonunun en önemli fizik muayene bulgusu, diseksiyonun distal ve proksimalinde kalan arterlerdeki kan basıncı farklılığıdır. Sıklıkla (%50) sağ kolsol kol tansiyon arteryel farkı 20 mmhg'dan fazladır, ekstremite pulsasyonları arasında fark olabilir. Tüm büyük arterleri etkileyen proksimal diseksiyonlarda nabız ve kan basıncı farkı olmayabilir. Asendan aortadaki diseksiyon retrograd olarak ilerleyip sağ koroner arteri etkileyebilir, böylece miyokard iskemisi ve Mİ bulguları ortaya çıkabilir. Diseksiyon perikarda ilerlerse tamponad bulguları ortaya çıkarabilir. Aort diseksiyonunda tanı, esas olarak klinik şüpheye dayalıdır. Akciğer grafisindeki en sık bulgu mediastende genişlemedir. Akciğer grafisi aort diseksiyonu süphesini ortaya koyabilir. Tanıdan ciddi şekilde şüphelenildiğinde transözefageal ekokardiyografi en iyi tarama testidir. Klinik şüphe durumunda, tanı kontrastlı toraks bilgisayarlı tomografi (BT) veya aortografi ile çok hızla

10 kesinleştirilip hasta kalp damar cerrahisi merkezine yönlendirilmelidir. Tanı ile beraber hastanın kan basıncı acilen beta-bloker ve nitroprussid tedavisi ile düşürülmelidir. Böylece aortanın "shear stress"i azaltılarak intimal yırtığın ilerlemesi önlenecek ve sol ventrikül kontraktilitesi azaltılacaktır. Tek başına vazodilatör tedavi, refleks taşikardi ile "shear stress"i artırabilir, bu nedenle mutlaka beta-bloker kullanılmalıdır. Hedef sistolik kan basıncı düzeyi mmhg'dır. 4. Pulmoner Emboli (PE) Acil servise göğüs ağrısı ile başvurularda akla gelmesi gereken diğer bir klinik tablo da PE'dir. Genel olarak PE mortalitesi %30'dur, tanı konulup tedavi uygulananlarda bu oran %2-10'dur (13). Akut PE'de ağrı substernal olup, AMİ'yi taklit edebilir. Daha küçük embolilerde embolizasyon sırasında akut ağrı hissedilmeyip pulmoner infarkt sonucu, plevra irritasyonuna bağlı olarak plöritik tipte derin nefes almakla artan rekürren batıcı ağrı ortaya çıkabilir. Ağrı, ani başlangıçlıdır ancak süresi değişkendir. Pulmoner hipertansiyon ve sağ ventrikül yüklenmesinin neden olduğu göğüs ağrısı akut olarak ortaya çıkabilir, ancak daha çok yüksek bir pulmoner vasküler rezistans zemininde pulmoner kan akımının dolayısıyla pulmoner basıncın artmasına neden olan egzersiz ve diğer stres durumlarında ortaya çıkar. PE'de göğüs ağrısıyla beraber dispne, takipne, öksürük en sık şikayetlerdir. PE'nin esas tanımlanan klasik klinik triadı; göğüs ağrısı, dispne ve hemoptizi birlikteliği olup hastaların ancak %25'inde bütün bulgular birarada oluşabilir. Nefes darlığı %90, göğüs ağrısı %70, takipne %98 ve taşikardi %70 olguda vardır (4). Emboli masifse senkop ve kardiyopulmoner arrest görülebildiği gibi PE tamamen asemptomatik de olabilir. Fizik bakıda, hipotansiyon, plevral frotman veya hemoptizi görülebilir. PE, pulmoner basınçta ani yükselme ve akut sağ kalp yetmezliğine neden olabilir. Kardiyak oskültasyonda S2'nin pulmoner komponentinin şiddeti artmıştır. Benzer bulgular uzun süreli pulmoner hipertansiyonu olan bireylerde de sağ ventrikül yüklenmesi sonucunda ortaya çıkabilir. Hastaların çoğunda altta yatan venöz hastalığa ait belirtiler göze çarpar. PE'de başlıca risk faktörleri geçirilmiş derin ven trombozu veya PE öyküsü varlığıdır. Uzun süreli immobilizasyon (operasyon, uzun süreli yolculuk vb.), hiperkoagülasyon (herediter trombofililer, malignite, östrojen tedavisi vb.), gebelik veya endotel hasarı varlığı (travma, cerrahi) diğer risk faktörleridir. Olguların %70-80'inde alt ekstremitelerde derin ven trombozu mevcuttur. Diğer olgularda üst ekstremitelerde derin ven trombozu, pelvik ven trombozu, yağ embolisi, septik emboli veya sağ kalp trombozu vb. bulunabilir. PE'de tanı klinik şüphe ile başlar. EKG sıklıkla normaldir. Sağ ventrikül yüklenmesine bağlı nonspesifik ST-T değişiklikleri %40 olguda görülür, klasik olarak tanısal değeri olan S1Q3T3 ise sadece %6-10 oranında görülür. Akciğer grafisi akut safhada genellikle normaldir, ancak %50 atelektazi ve %40 tek taraflı diyafram elevasyonu görülebilir. Akciğer grafisinde plevral tabanlı kama tarzı infiltrasyon (Hampton hörgücü) veya pulmoner arterde proksimal dilatasyonla birlikte distalde ani kaybolma (Westermark işareti) bulguları PE için patognomonik olmakla birlikte hastaların çok az bir kısmında rastlanmaktadır. Artelyel kan gazında hipoksi ve hipokapni yaygın bir bulgudur. Klinik olarak şüphe duyulan her olguya mutlaka akciğer ventilasyon/perfüzyon (V/P) sintigrafisi veya ekokardiyografi uygulanmalıdır. V/P sintigrafisinin PE tanısındaki hassaslığı %98, özgüllüğü %10'dur. V/P sintigrafisi sonuçları klinik olasılıkla birlikte yorumlanmalıdır. Tanısal olarak klinik olasılığı yüksek hastalarda V/P değeri artacaktır. PE tanısında altın standart pulmoner anjiyografidir. Ama rutin olarak acil olgularda uygulanmamaktadır. Diğer uygulanabilecek testler, alt ekstremite venöz Doppler ultrasonografi, spiral BT ve manyetik rezonans görüntülemedir. Klinik olarak PE olasılığı yüksek acil olgularda altta yatan venöz hastalığın dokümantasyonu da akut tanı ve tedavi girişimleri için yeterli olabilir. Akut PE şüphesi ile başvuran her olguya acilde hemen oksijen desteği başlanmalı, V/P sintigrafisi öncesi klinik olasılık yüksekse tanısal testlere başlamadan heparin infüzyonu (80 U/kg IV bolus; 18 U/kg/saat IV infüzyon) yapılmalıdır. Düşük olasılıklı durumlarda önce tanısal testlere başlanmalı sonra tanı olasılığı yükselirse antikoagülasyon verilmelidir. Masif embolide ise trombolitik tedavi uygulaması gerekebilir.

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Akut Koroner Sendromlar

Akut Koroner Sendromlar Akut Koroner Sendromlar Tanısal Yaklaşım Dr. Cihan Örem Kardiyoloji Anabilim Dalı 27. 4. 2018 Koroner Arter Hastalığı 1. Kronik koroner arter hastalığı (KAH) 2. Akut koroner sendromlar 1 KRONİK KAH 2 Epidemiyoloji

Detaylı

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği Göğüs Ağrısına Yaklaşım Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği Giriş Tanım Etiyoloji Patofizyoloji İlk yaklaşım Anjina ve eşdeğerleri

Detaylı

GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM DEFİBRİLASYON-DEFİBRİLATÖR KULLANIMI

GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM DEFİBRİLASYON-DEFİBRİLATÖR KULLANIMI GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAŞIM DEFİBRİLASYON-DEFİBRİLATÖR KULLANIMI Göğüs ağrısı, acil servise en sık başvuru nedenlerinden biridir. Kalp, aort, ösefagus, mediasten ve üst abdominal organlardan kaynaklanan

Detaylı

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV Göğüs Ağrısına Yaklașım A.Ü. Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D Dr. Murat BERBEROĞLU 03.07.2012 Sunu Planı Vakalar Giriș ve Epidemiyoloji Patofizyoloji Tanısal Yaklașım -öykü - risk faktörleri -fizik muayene -test

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI. Prof. Dr. Hasan Kudat

GÖĞÜS AĞRISI. Prof. Dr. Hasan Kudat GÖĞÜS AĞRISI Prof. Dr. Hasan Kudat Göğüs Ağrısı Nedenleri Kardiyak nedenlerden kaynaklanan göğüs ağrısı Non-kardiyak nedenlenlerden kaynaklanan göğüs ağrısı Hastaneye Başvuran Hastalarda Göğüs Ağrısı Tipleri

Detaylı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ GİRİŞ Perikard PERİKARDİT Dr. Neslihan SAYRAÇ AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı 05/01/2010 Visseral Parietal 50 ml seröz sıvı İnsidansı net olarak bilinmiyor Ancak acil servise AMI olmayan göğüs ağrısı ile başvuran

Detaylı

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini Dönem IV Kardiyoloji Stajı Konu: Atrial fibrilasyonlu hastaya yaklaşım Amaç: Bu dersin sonunda dönem IV öğrencileri atrial fibrilasyonu tanımlayabilecek, hastaya yaklaşımdaki temel prensipleri belirtebileceklerdir.

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI Yrd. Doç. Dr. Arif Onur EDEN ERZİNCAN ÜNİVERİSTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI AKUT KORONER SENDROM (AKS) Tanı Kriterleri:

Detaylı

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 GIS Perforasyonları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 Sunum Planı Özefagus perforasyonu Ülser perforasyonları Tanım Epidemiyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Özefagus Perforasyonu

Detaylı

Bu Göğüs Ağrısını Taburcu Edebiliriz!?

Bu Göğüs Ağrısını Taburcu Edebiliriz!? Olgu 1 Bu Göğüs Ağrısını Taburcu Edebiliriz!? Uz. Dr. Yusuf Ali ALTUNCI Ege Ünv. Acil Tıp A.D. 65 yaş göğüs ağrısı ve grafilerin normal olduğu söyleniyor ve hasta öneriler ile taburcu ediliyor. Hasta fenalaşıp

Detaylı

GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI. Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi

GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI. Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi Plan Olgu Sunumu Genel Bilgi Spesifik Hastalıklar Olgu Sunumu 27 yaşında E hasta GA-ND şikayetleri ile Devlet

Detaylı

Yaşlı erkek, göğüs ağrısı olup geçmiş ilk çekilen EKG si budur: m. EKG de İpuçları ve Atladıklarımız

Yaşlı erkek, göğüs ağrısı olup geçmiş ilk çekilen EKG si budur: m. EKG de İpuçları ve Atladıklarımız Yaşlı erkek, göğüs ağrısı olup geçmiş ilk çekilen EKG si budur: m EKG de İpuçları ve Atladıklarımız John Fowler, MD, DABEM Kent Hastanesi, İzmir Yaşlı erkek, yeni sol dal bloğu YB dayken göğüs ağrısı tekrar

Detaylı

Sunumu Hazırlayan PULMONER EMBOLİZM. Olgu 2. Olgu 1. Kaynaklar. Olgu Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi

Sunumu Hazırlayan PULMONER EMBOLİZM. Olgu 2. Olgu 1. Kaynaklar. Olgu Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi PULMONER EMBOLİZM Sunumu Hazırlayan Doç. Dr. İbrahim Türkçüer Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi Son Güncellenme

Detaylı

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. Endotel zedelenmesi ATEROSKLEROZ Monositlerin intimaya göçü Lipid yüklü makrofajlar Sitokinler İntimaya kas h. göçü

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI KARDİYAK? KARDİYAK DEĞİL? AKS GÖĞÜS AĞRISI PATOFİZYOLOJİ BAŞLANGIÇ YAKLAŞIM 03.02.2012

GÖĞÜS AĞRISI KARDİYAK? KARDİYAK DEĞİL? AKS GÖĞÜS AĞRISI PATOFİZYOLOJİ BAŞLANGIÇ YAKLAŞIM 03.02.2012 GÖĞÜS AĞRISI KARDİYAK? KARDİYAK DEĞİL? Dr. Bengü MUTLU Göğüs ağrılı hastanın ayırıcı tanı ve tedavisi kritik öneme sahiptir ABD de acil sevis başvurularının % 5 i (yaklaşık 5 milyon/yıl) göğüs ağrısı AKS

Detaylı

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN

ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN ACS de yeni biyolojik markırlar MEHMET KOŞARGELİR HNH 2014-DEDEMAN Biyomarkırlar (Tanı) Sınıf 1: Faydalı (Kanıt seviyesi:a) Kardiak spesifik troponin (troponin I veya T hangisi kullanılıyorsa) ACS semptomları

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

Türkiye Acil Tıp Derneği. Asistan Oryantasyon Eğitimi PULMONER EMBOLİZM. SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011

Türkiye Acil Tıp Derneği. Asistan Oryantasyon Eğitimi PULMONER EMBOLİZM. SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011 Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi PULMONER EMBOLİZM SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011 Sunumu Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. İbrahim Türkçüer Pamukkale Üniversitesi

Detaylı

MI TANI & TEDAVİ ALGORİTMASI

MI TANI & TEDAVİ ALGORİTMASI MI TANI & TEDAVİ ALGORİTMASI SEMPTOMLAR GÖĞÜS AĞRISI ( EN SIK GÖRÜLEN SEMPTOM) BASICI, SIKIŞTIRICI TARZDA; KOLA VE BOYUNA YAYILABİLİR HAZIMSIZLIK, YANMA HİSSİ, PLÖRETİK AĞRI 1 SAATTEN UZUN SÜREBİLİR BULANTI

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

Acil Serviste NSTEMI Yönetimi. Dr. Özer Badak

Acil Serviste NSTEMI Yönetimi. Dr. Özer Badak Acil Serviste NSTEMI Yönetimi Dr. Özer Badak Sağ koroner Arter (RCA) Sol sirkumfleks Arter (LCx) Sol ön inen koroner arter (LAD) OLGU 3 Ö. Badak BAŞVURU Göğüs ağrısı / göğüste rahatsızlık hissi Bay Mehmet

Detaylı

Dr. Burak KATİPOĞLU Ankara E.A.H. Acil Tıp

Dr. Burak KATİPOĞLU Ankara E.A.H. Acil Tıp Dr. Burak KATİPOĞLU Ankara E.A.H. Acil Tıp Giriş Miyokardiyal perfüzyon ve kardiyak fonksiyon bozukiuğu tüm vücudun kan akımını etkiler. Bunun sonucu olarak kardiyak pompa fonksiyonu azaldığında hedef

Detaylı

Kardiyak hastaların bakımında Türkiye'de sorunlar neler ve ne yapmalıyız? Kardiyoloji Gözüyle

Kardiyak hastaların bakımında Türkiye'de sorunlar neler ve ne yapmalıyız? Kardiyoloji Gözüyle Kardiyak hastaların bakımında Türkiye'de sorunlar neler ve ne yapmalıyız? Kardiyoloji Gözüyle Dr. Mehmet Emre Özpelit İzmir Ünv. Tıp Fak. Medicalpark Hastanesi Kardiyoloji AD Acil serviste karģılaģılan

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ D R. S E V G İ S A R Z E P Ç AT L A K S İ VA S N U M U N E H A S TA N E S İ S İ VA S - 2017 o Elektrokardiyografi(EKG), akut koroner sendrom(aks) ların ve bazı diğer kardiyak

Detaylı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE): Pulmoner Emboli Profilaksisi Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD m Pulmoneremboli(PE): Bir pulmonerartere kan pıhtısının yerleşmesi Distaldeki akciğer parankimine kan sağlanaması Giriş Tipik

Detaylı

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Kılavuzlar 2011 Israrcı ST-segment yükselmesi belirtileri göstermeyen hastalarda

Detaylı

EKG Yorumlanmasındaki Ölümcül Hatalar. John Fowler, MD, DABEM Kent Hastanesi

EKG Yorumlanmasındaki Ölümcül Hatalar. John Fowler, MD, DABEM Kent Hastanesi EKG Yorumlanmasındaki Ölümcül Hatalar Kent Hastanesi 1. olgu 24 ya erkek, 45 dk gö üs a rısı ve terleme imdi ikayet yok Risk faktörleri: 1/2 p/g sigara, lupus Fizik bakı normal EKG: normal (ATU ve kardiyolog)

Detaylı

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM YOĞUN BAKIMA HASTANIN KABULÜ Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların ameliyathaneden yoğun bakıma transferi entübe

Detaylı

Asistan Oryantasyon Eğitimi

Asistan Oryantasyon Eğitimi Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi ST YÜKSELMESİZ Akut Koroner Sendrom SOAP/NSTEMI Gazi Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı 02.04.2011 Sunumu Hazırlayan Dr. Mehmet Mahir KUNT Hacettepe

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Mahmut Şahin Düzenleme, Gözden

Detaylı

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI KARDİYOJENİK ŞOK-TANIM Ø Kardiyojenik şok (KŞ), kardiyak yetersizliğe bağlı uç-organ hipoperfüzyonudur. Ø KŞ taki hemodinamik

Detaylı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı

Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı Toraks BT Angiografi Pulmoner emboli tanısı 64 yaşında erkek hasta 10 yıldır KOAH tanılı ve diyabet hastası 25 gün önce göğüs ve sırt ağrısı, nefes darlığı PaO2: 68.2; PaCO2:36 ; O2 satürasyonu: 94,4 FM;

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMLAR

AKUT KORONER SENDROMLAR AKUT KORONER SENDROMLAR Akut Miyokardiyal İnfarktüs ve Stabil Olmayan Anjina Dr. Salim SATAR Ç.Ü.T.F Acil Tıp AD. İskemik kalp hastalığından dolayı 500.000 ölüm Yılda 5 milyon acil başvurusu Başvuruların

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hastaya Yaklaşım. Dr. Sabri Demircan Kardiyoloji Anabilim Dalı

Göğüs Ağrısı Olan Hastaya Yaklaşım. Dr. Sabri Demircan Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs Ağrısı Olan Hastaya Yaklaşım Dr. Sabri Demircan Kardiyoloji Anabilim Dalı Akut Koroner Sendrom (AKS) Bir koroner arterin kan akımında arterin beslediği miyokart bölgesinde iskemiye yol açan ani bozulmaya

Detaylı

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Femoral Komplikasyonlar External kanama ve hematom (%2-15) Psödoanevrizma (%1-5) Retroperitoneal hematom (

Detaylı

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER SPOR HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER DOÇ.DR.ERDEM KAŞIKCIOĞLU 1 35 yaşın altındaki sporcularda ani ölüm nedenleri 2% 1% 2% 4% 2% 2% 35% 3% 3% 3% 4% 5% 24% 10% Hipertrofik

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAġIM

GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAġIM GÖĞÜS AĞRILI HASTAYA YAKLAġIM Dr. Mehmet Okumuş KSÜ. T.F. Acil Tıp AD. Hekimlere başvuruların %1-2 sinden sorumlu, Acil servislere müracaat 6 milyon. Göğüs ağrısı çeken hastaların %77 si hekime müracaat

Detaylı

PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA

PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA Sunu planı Akciğer grafisi Pulmoner kateter anjiyogram Ekokardiyografi Kompresyon USG

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR? A) ANAMNEZ (ÖYKÜ,

Detaylı

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Kardiyovasküler olaylar tüm dünyada en önemli ölüm nedenidir. İnsan ömrünün uzaması kardiyak sorunu olan

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI

MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI DOÇ.DR.CEMŞİT KARAKURT İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PEDİYATRİK KARDİYOLOJİ BİLİM DALI Üfürüm: Kalp ve damarsal yapılardaki yapısal veya hemodinamik

Detaylı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi KALP KRİZİ Kalp krizi (miyokard

Detaylı

DİSPNE TANIM TANIM TANIM TANIM EPİDEMİYOLOJİ 27.10.2010

DİSPNE TANIM TANIM TANIM TANIM EPİDEMİYOLOJİ 27.10.2010 DİSPNE DR.EVREN EKİNGEN FÜTF ACİL TIP AD. EKİM-2010 Dispne ;fizik muayene belirti ve bulgusudur Hastanın nefes darlığı ve nefes darlığı hissi için kullanılan terimdir Hava açlığı şeklindede tanımlanabilir

Detaylı

AKS Tanısında Tuzaklar, Gözümüzden Kaçanlar &Dikkat Edilmesi Gerekenler. Dr. Yavuz KATIRCI Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

AKS Tanısında Tuzaklar, Gözümüzden Kaçanlar &Dikkat Edilmesi Gerekenler. Dr. Yavuz KATIRCI Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği AKS Tanısında Tuzaklar, Gözümüzden Kaçanlar &Dikkat Edilmesi Gerekenler Dr. Yavuz KATIRCI Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği 1 Akut koroner sendromlar Akut koroner sendrom (AKS) terimi

Detaylı

Atrial Fibrillasyon Ablasyonu Sonrası Hasta İzlemi

Atrial Fibrillasyon Ablasyonu Sonrası Hasta İzlemi Atrial Fibrillasyon Ablasyonu Sonrası Hasta İzlemi Dr.Ahmet Akyol Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.B.D Ablasyon sonrası hasta izlemi amacı İşlem başarısının değerlendirilmesi Komplikasyonların

Detaylı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı TEMEL EKG Prof.Dr.Hakan KültK ltürsay Ege Üniversitesi, Tıp T p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı EKG Elektro Kardiyo Gram: Kalp atımları sırasında oluşan elektriksel değişikliklerin vücut yüzeyine konan

Detaylı

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir Kalp yetmezliği Ventrikülün dolumunu veya kanı pompalamasını önleyen yapısal veya işlevsel herhangi bir kalp bozukluğu nedeniyle oluşan karmaşık

Detaylı

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı. Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs ağrılarının ayırıcı tanısı Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Göğüs ağrısı ile ne sıklıkta karşılaşıyoruz? Göğüs ağrısı ile ne sıklıkta karşılaşıyoruz? İngiltere

Detaylı

Uzm. Dr. Yusuf Ali ALTUNCI Ege Ünv. Tıp Fak.Acil Tıp A.D.

Uzm. Dr. Yusuf Ali ALTUNCI Ege Ünv. Tıp Fak.Acil Tıp A.D. Uzm. Dr. Yusuf Ali ALTUNCI Ege Ünv. Tıp Fak.Acil Tıp A.D. 27 yaş erkek Ani başlayan göğüs ağrısı Nefes darlığı Nefes alırken sol göğüs bölgesinde ağrı hissediyor OLASI TANINIZ? Kuzey Kıbrıs Acil Tıp Günleri

Detaylı

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ GÖĞÜS AĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ DR. CUMALİ DOĞRU Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği SUNUM SIRASI 1- Göğüs Ağrısı Nedenleri 2- Göğüs Ağrısının Özellikleri 3- Genel Yaklaşım

Detaylı

Göğüs Ağrılı Hastaya Yaklaşım. Dr Ömer Kozan DEÜTF İzmir

Göğüs Ağrılı Hastaya Yaklaşım. Dr Ömer Kozan DEÜTF İzmir Göğüs Ağrılı Hastaya Yaklaşım Dr Ömer Kozan DEÜTF İzmir Göğüs ağrısının özellikleri Acil hekiminin en zor görevlerinden biri göğüs ağrısının nedenini saptamaktır. 1. Ağrının ne tipi ne de yoğunluğu bir

Detaylı

Sunumu Hazırlayan. AKS Patogenezi. Olgu 1. Olgu 2. Olgu ST YÜKSELMESİZ Akut Koroner Sendrom SOAP/NSTEMI

Sunumu Hazırlayan. AKS Patogenezi. Olgu 1. Olgu 2. Olgu ST YÜKSELMESİZ Akut Koroner Sendrom SOAP/NSTEMI Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi ST YÜKSELMESİZ Akut Koroner Sendrom /NSTEMI Sunumu Hazırlayan Dr. Mehmet Mahir KUNT Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D. Öğretim Görevlisi

Detaylı

PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL TANISAL STRATEJİLER

PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL TANISAL STRATEJİLER PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL TANISAL STRATEJİLER Dr. Oktay Eray Akdeniz Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Acil Tıp T p Anabilim Dalı PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL G TANISAL STRATEJİLER İçerik Tanısal unsurlar Belirti

Detaylı

Pulmoner Tromboemboli. Prof. Dr. Pınar Çelik

Pulmoner Tromboemboli. Prof. Dr. Pınar Çelik Pulmoner Tromboemboli Prof. Dr. Pınar Çelik PTE Sistemik venlerden gelen trombüslerin pulmoner arter ya da dallarında obstrüksiyon yapması sonucunda ortaya çıkar. Ölümlerin % 15-20 sini oluşturur. Etkenler:

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Kardiyoloji Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

Dr. Sevilay Karaduman Acil Tıp Uzmanı, Kent Hastanesi, İzmir. Acil Tıp Uzmanları Derneği

Dr. Sevilay Karaduman Acil Tıp Uzmanı, Kent Hastanesi, İzmir. Acil Tıp Uzmanları Derneği GÖĞSÜM M AĞRIYOR! A Dr. Sevilay Karaduman Acil Tıp Uzmanı, Kent Hastanesi, İzmir TEKHARF araştırması; nedeni bilinen ölümlerin %42.6 KAH 310.000/yıl yeni koroner olay 90.000/yıl ölüm tahmin ediliyor ABD

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4 DÖNEM-4 KARDİYOLOJİ STAJI GENEL AMAÇ VE ÖĞRENİM HEDEFLERİ 1-Kalp hastalarından medikal öykü alır ve fizik muayenesini yapar. (Psikomotor) 2-Kalp hastalıklarında, tanıya götürecek temel laboratuvar yöntemlerini

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Umut GÜLAÇTI Adıyaman Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Yrd.Doç.Dr. Umut GÜLAÇTI Adıyaman Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Yrd.Doç.Dr. Umut GÜLAÇTI Adıyaman Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Pulmoner arter veya dallarının tıkanmasıdır. Hayatı tehdit eden bir durumdur. Ani, beklenmedik, travma dışı ölümlerde 2. sırada Gerçek

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK 1) Holter monitörizasyon - Hastaların kalp ritimlerinin 24 saat boyunca gözlemlenmesidir. - Kardiyak aritmik olayların ve semptomların görüntülenmesiyle esas

Detaylı

Girişimsel Aritmi Komplikasyonlar ve Tedavisi. Doç.Dr.Enis Oğuz Anadolu Sağlık Merkezi - Gebze

Girişimsel Aritmi Komplikasyonlar ve Tedavisi. Doç.Dr.Enis Oğuz Anadolu Sağlık Merkezi - Gebze Girişimsel Aritmi Komplikasyonlar ve Tedavisi Doç.Dr.Enis Oğuz Anadolu Sağlık Merkezi - Gebze Hasta grupları ve ablasyon endikasyonları (n=5330) AVNRT A.Yol AV nod A.Flatter AT Diğer Has. n 2243 1147 803

Detaylı

MİYOKARDIN İSKEMİK SORUNLARINA YAKLAŞIM

MİYOKARDIN İSKEMİK SORUNLARINA YAKLAŞIM MİYOKARDIN İSKEMİK SORUNLARINA YAKLAŞIM Akut Koroner Sendrom ST elevasyonlu miyokard infarktüsü (STEMI) ST elevasyonsuz miyokard infarktüsü (NSTEMI) Kararsız angina pektoris (KA) Tanı Semptomlar (angina

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

Acil Serviste Aort Diseksiyonu Nasıl Yakalanır?

Acil Serviste Aort Diseksiyonu Nasıl Yakalanır? Acil Serviste Aort Diseksiyonu Nasıl Yakalanır? Uzm.Dr Fevzi YILMAZ Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tanım Kanın Lümen Dışında, Aort Tabakaları Arasında Bulunması İnsidans Yıllık Olay : 2.6 3.5 /

Detaylı

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr. Genç Kardiyologlar Grup Sorumlusu - Prof.Dr.Oktay Ergene Bilimsel İçeriğin Değerlendirilmesi, Son Düzenleme - Prof.Dr. Recep Demirbağ Düzenleme, Gözden Geçirme - Uz.Dr.Rida Berilğen - Uz.Dr.Barış Düzel

Detaylı

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi Dr. Seçkin Pehlivanoğlu Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi Ö, K 47 y, E Şikayeti: Bilinen sistemik hastalığı olmayan hastanın, 3 gün önce yağmurda ıslanma sonrası kuru öksürük ve nefes

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Ölümcül Göğüs Ağrıları ve Acil Yaklaşımlar. Dr. Mehmet Nuri BOZDEMİR Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

Ölümcül Göğüs Ağrıları ve Acil Yaklaşımlar. Dr. Mehmet Nuri BOZDEMİR Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Ölümcül Göğüs Ağrıları ve Acil Yaklaşımlar Dr. Mehmet Nuri BOZDEMİR Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Göğüs Ağrısının Özellikleri Göğüs ağrısının gerçek nedenini saptamak zordur. Ne ağrının

Detaylı

ST elevasyonlu Akut Miyokard İnfarktüsünde Acil Yaklaşım. Dr. Şerife Özdinç Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp AD

ST elevasyonlu Akut Miyokard İnfarktüsünde Acil Yaklaşım. Dr. Şerife Özdinç Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp AD ST elevasyonlu Akut Miyokard İnfarktüsünde Acil Yaklaşım Dr. Şerife Özdinç Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp AD İçerik Tanım EKG Tedavi 2 3 4 5 Tanım MI a ait tipik klinik bulgular Anamnez

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler Bradiaritmiler Bradisritmiler Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı 20/10/2009 Sinüs bradikardisi Birinci derece AV blok (20msn den uzun PR) İkinci derece AV blok

Detaylı

1. HİZMET KAPSAMI: UÜ-SK KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

1. HİZMET KAPSAMI: UÜ-SK KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 7 1. HİZMET KAPSAMI: Kardiyoloji Anabilim Dalı, erişkin ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Bu hizmet haftada 7 gün ve 24 saat

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA ERCIYES ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ KARDİYOLOJİ Anabilim Dalı I. GENEL BĠLGĠLER Dersin Adı MED 402 KARDİYOLOJİ STAJI Yerel Kredi:2 Yıl ve Dönemi 4. sınıf & 7. ya da 8. sömestr AKTS Kredi:3 Öğretim Üyeleri

Detaylı

OLASI AKS YAKLAŞIMI. Dr. Sinan KARACABEY Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği

OLASI AKS YAKLAŞIMI. Dr. Sinan KARACABEY Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği OLASI AKS YAKLAŞIMI Dr. Sinan KARACABEY Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Bu grupta ele alınan hastaların Akut Koroner İskemi lehine objektif bir kanıt yoktur. - EKG

Detaylı

Venöz tromboemboli. Akut dönemde pulmoner emboli Kronik dönemde post tromboflebitik sendrom

Venöz tromboemboli. Akut dönemde pulmoner emboli Kronik dönemde post tromboflebitik sendrom Doç. Dr. Onur POLAT Venöz tromboemboli Venöz tromboemboli (VTE) öldürebilir olduğu gibi önlenebilir bir hastalıktır. VTE başlığı altında ilk karşımıza çıkan derin ven trombozudur. DVT önemli bir hastalık

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

olgu örnekleriyle EKG Dr. Özer Badak DEÜTF, Kardiyoloji

olgu örnekleriyle EKG Dr. Özer Badak DEÜTF, Kardiyoloji olgu örnekleriyle EKG Dr. Özer Badak DEÜTF, Kardiyoloji 22 y tıp öğrencisi. Batıcı göğüs ağrıları tanımlıyor. Şikayetinin olduğu andaki EKG ye göre yanınız nedir? 1) Stabil angina 2) Nonkardiyak ağrı 3)

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU?

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU? KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU? TABİ Kİ HAYIR, HER HASTAYA VERMELİYİZ DR. SABRİ DEMİ RCAN Beta Blokerler Adrenerjik reseptörler katekolaminler tarafından stimüle edilen G-protein

Detaylı

KARDİYAK DİSPNE Doç. Dr. M. Baran Karataş

KARDİYAK DİSPNE Doç. Dr. M. Baran Karataş KARDİYAK DİSPNE Doç. Dr. M. Baran Karataş SBÜ Siyami Ersek EAH Kardiyoloji Kliniği, İstanbul Dispne, kişinin soluk alıp vermeyi anormal ve rahatsız edici bir biçimde hissetmesidir. TANIM ETİYOLOJİ DİSPNE

Detaylı

EKG DE GÖZDEN KAÇANLAR. Dr Sertaç Güler, Acil Tıp Uzmanı Ankara EAH Acil Tıp Kliniği

EKG DE GÖZDEN KAÇANLAR. Dr Sertaç Güler, Acil Tıp Uzmanı Ankara EAH Acil Tıp Kliniği EKG DE GÖZDEN KAÇANLAR Dr Sertaç Güler, Acil Tıp Uzmanı Ankara EAH Acil Tıp Kliniği Kaynakça Olgu 1 35 yaş, erkek, 45 dakika süren göğüs ağrısı ve terleme. Şu an semptomu yok. Özgeçmiş: 10 p/yıl sigara

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Damar Hasarı: Travma, cerrahi

Damar Hasarı: Travma, cerrahi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkök Göğüs Cerrahisi Pulmoner Tromboemboli Giriş Pulmoner emboli (PE) pulmoner arter dallarının sistemik venler aracılığıyla taşınan

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI RİSKLİ BİR YAKINMA: TORASİK AORT DİSEKSİYONU ÖNERİLER AKUT KORONER SENDROM AKUT KORONER SENDROM

GÖĞÜS AĞRISI RİSKLİ BİR YAKINMA: TORASİK AORT DİSEKSİYONU ÖNERİLER AKUT KORONER SENDROM AKUT KORONER SENDROM GÖĞÜS AĞRISI Dr. Özgür Karadeniz 15 Aralık 2009 RİSKLİ BİR YAKINMA: GÖĞÜS AĞRISI Akut koroner sendrom, Aort diseksiyonu, Pulmoner emboli, Tansiyon pnömotoraks, Özefagus rüptürü, Kardiyak tamponad. AKUT

Detaylı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ Dr. Lale Sever Intradiyalitik Komplikasyonlar Sık Kalıcı morbidite Mortalite Hemodiyaliz Komplike bir işlem! Venöz basınç monitörü Hava detektörü

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

KADIN KALBİ. Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü

KADIN KALBİ. Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü KADIN KALBİ 1 Dr.Işıl Uzunhasan İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü KLİNİK DEĞERLENDİRME 41 yaş kadın hasta 3 günden beri süren göğüs ağrısı beraberinde nefes darlığı yakınması 20 yıldan beri 1 p/gün sigara içimi;

Detaylı

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü KALP KRıZINDE ILK MÜDAHALE Kalp krizi tıbbi bir acil durumdur. Erken tanı ve hızlı tedavi oldukça hayati

Detaylı