Baharın müjdecisi olarak bilinen ve kor halindeki ateş anlamına gelen cemrelerden ilki,

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Baharın müjdecisi olarak bilinen ve kor halindeki ateş anlamına gelen cemrelerden ilki,"

Transkript

1

2

3 3 İÇİNDEKİLER Merhaba Baharın müjdecisi olarak bilinen ve kor halindeki ateş anlamına gelen cemrelerden ilki, Şubat ın 20 sinden sonra havaya, bir hafta sonra da suya düşüyor. Cemrelerin üçüncüsü ve sonuncusu da, 6 Mart 204 tarihinde toprağa düştü. Cemrenin toprağa düşmesiyle birlikte sıcaklığın toprakta başlayacağına, baharın geldiğine inanılıyor. İnanış bu ama biz kış mevsimini bile yaşayamadan, bahar mevsimine girdik bile. Yeterli yağışın olmaması susuzluk tehlikesini de beraberinde getiriyor. Boş barajlar, kurumaya yüz tutmuş nehirlerin imdadına, baharda alınacak yağışların, Hızır gibi yetişmesidir temennimiz. Hemen her alanda düzenlemelerin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. İç denetçiler olarak, düzenlemelerin değişen dünyasına hazırlıklı olmamız ve uyum sağlamamız büyük önem taşıyor. 28 Mayıs 204 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, aynı zamanda tüketici olan bizleri derinden etkileyecek önemli düzenlemelerden birisi. Kanunun hazırlanmasında önemli rol üstlenen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yetkilileri Aysberg sayfamız için bir araya geldi. Moderatörlüğünü Garanti Bankası Yönetim Kurulu ve Denetim Komitesi Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin in yaptığı yuvarlak masa toplantısında ayrıca bankacılık ve rekabet hukuku konusunda uzman konuklar da yer aldı. Düzenlemelere uyum sağlamanın önem kazandığı günümüzde, uzmanlarla tartışılan bu konunun notlarından, herkesin faydalanmasını diliyoruz. Bu sayıdaki Aysberg toplantımızı tarihi bir mekanda düzenledik. Osmanlı İmparatorluğu nun resmi bankası ve hazinedarı olan, o dönem Bank-i Osmanî-i Şahane adıyla anılan ve sonrasında Osmanlı Bankası ve günümüzde Salt İstanbul olan tarihi binada gerçekleştirdik. 50 yılı aşan bu tarihi yolculuğun özetini Yakın Plan sayfalarında yer verdik. Ayrıca Yakın Plan sayfalarında, kamu kurumlarındaki iç denetim faaliyetlerinin koordinasyonu ile sorumlu olan Maliye Bakanlığı İç Denetim Koordinasyon Kurulu (İDKK) Başkanı İlhan Hatipoğlu ile röportaj gerçekleştirdik. Kamu olarak son dönemde yapılan ilgi çekici çalışmaları bu röportajda okuyabilirsiniz. Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) tarafından yayınlanan dergiden aldığımız ve Türkçeye çevirdiğimiz, 2020 de İç Denetim başlıklı makaleyi Ataç sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Makalede, günümüzün düşünce liderlerinin iç denetimin geleceğine dair bakışları sunuluyor. Liderlerin, mesleğin zorlukları ve fırsatlarının nerelerde olacağını tahmin etmeye çalıştıkları bu makalenin tüm meslektaşlarımıza fayda sağlamasını istiyoruz. Aynı zamanda, döneminde, TİDE nin yönetim, denetleme ve etik kurullarında görev alacak meslektaşlarımızı belirlediğimiz, 9. Olağan Genel Kurulumuzu yaptık. Kurullara seçilen meslektaşlarımızı Yansıma bölümünde kısaca tanıtmaya çalıştık. Yeni dönemde görev alacak meslektaşlarımıza dergimiz aracılığıyla bir kez daha başarılar diliyoruz. 9 Mayıs 204 tarihinde, 3. sünü düzenleyeceğimiz Akademik Forum 204 ü gerçekleştireceğiz. Galatasaray Üniversitesi Ortaköy Kampüsü nde gerçekleşecek olan Forum, Mesleki Mükemmelliğin Akademik Geleceği, Araştırma, Eğitim, Kariyer başlığını taşıyor. Meslektaşlarımızın, akademisyenlerin, çeşitli meslek kuruluşu temsilcilerinin ve yöneticilerinin yer alacağı Forum a hepinizi bekliyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek dileklerimizle, Yayın Kurulu

4 4 İÇİNDEKİLER Yaptıkları işin doğruluğuna inanan insanlar çalışmalarının denetlenmesinden, karşı fikirlerin ortaya atılmasından ve tercihleri üzerinden münakaşa yapmaktan zevk alırlar Mustafa Kemal Atatürk Türkiye İç Denetim Enstitüsü Derneği Adına İmtiyaz Sahibi Ali Kamil UZUN Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi. Blok No: 6 K: 5 D: 0 Gayrettepe / İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Gürdoğan YURTSEVER Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi. Blok No: 6 K: 5 D: 0 Gayrettepe / İstanbul Yayın Direktörü Ali Kamil UZUN Genel Yayın Yönetmeni Gürdoğan YURTSEVER Editörler Ersin GÜNERALP, Ethem YENİGÜN Seyfullah ATÇI, Umut ENGİN, Mustafa Tevfik KARTAL Yayın Kurulu Cüneyt Sezgin, Beşir Özmen, Bülent Bozdoğan, Özlem Aykaç İğdelipınar, Ali Kamil Uzun Gürdoğan Yurtsever, Doç. Dr. Serhat Yanık Hakem Kurulu Prof. Dr. Nuran Cömert, Prof. Dr. Nejat Bozkurt Prof. Dr. İdil Kaya, Prof. Dr. Mustafa Aysan Prof. Dr. Ömer Lalik, Prof. Dr. Melih Erdoğan Prof. Dr. Seval Selimoğlu, Prof. Dr. Göksel Yücel, Doç. Dr. Serhat Yanık, Doç.Dr. Özgür Çatıkkaş KATKIDA BULUNANLAR Ali Kamil Uzun, Caner Akbaba, Dr. Cüneyt Sezgin, Gökhan Elibol, Gürdoğan Yurtsever, İlhan Hatipoğlu, Mustafa Şavluk, Onur Genç, Onur Özker, Seçil Tutkun, Salim Kadıbeşegil, Şahin Ardıyok, Tuba İnci, Yusuf Aytürk, Zülfikar Şahin TÜRKİYE İÇ DENETİM ENSTİTÜSÜ YAYINLARI Değişim, gelişim ve büyümenin ortağı olmak Aysberg...6 Düzenlemelerin Yeni Dünyasına İç Denetçiler Olarak Hazır mıyız? Yeşil Kalem...28 Yusuf Aytürk Caner Akbaba Denetimde Örnekleme: Parasal Birim Örneklemesi ve Bir Uygulama Sosyal Medya - Kurumsal Yönetim ve Risk Rehberi Kitap, çalıştığı kuruma değer katmak isteyen bütün profesyoneller için kurumsal sosyal medya stratejisinin hazırlanması, sosyal medya politikalarının oluşturulması, sosyal medyanın takip edilerek kuruma olan etkilerinin ölçülmesi, sosyal medya fırsat ve risklerinin belirlenerek yönetilmesi ve kurumun sosyal medya faaliyetlerinin denetlenmesi konularında rehberlik yapıyor. Parmak İzi...37 Tuba İnci Sosyal Medya Rüzgarını Yakalıyoruz, Peki Ya Riskler Ataç...40 Russell A. Jackson / Çeviren: Onur Özker 2020 de İç Denetim Çizgi Ötesi...46 Salim Kadıbeşegil İtibar Ekonomisi ve Rekabet Ayraç...48 Ersin Bulut Bardağın Dolu Tarafını Görebilen Denetçiler Aranıyor REKLAM Sevilay ÇALIŞKAN İLETİŞİM ADRESİ Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi. Blok No: 6 K: 5 D: 0 Gayrettepe / İstanbul Tel: Faks: E-posta: tide@tide.org.tr / dergi@tide.org.tr Yıllık Abone Bedeli: 60 TL KDV dahildir. İki Yıllık Abone Bedeli: 20 TL KDV dahildir. YAPIM Rota Yayın Yapım Tanıtım Ticaret Ltd. Şti. Prof. N. Mazhar Ökten Sk. No: Rota Binası Şişli-İstanbul Tel: Faks: E-Posta: rota@rotayayin.com.tr YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli Yayın BASKI TARİHİ Nisan 204 BASKI ve CİLT TOR Ofset San.ve Tic. Ltd. Şti. Akçaburgaz Mh. 6. Sk. No:2 Esenyurt - İstanbul Tel: (022) (Pbx) Faks: (022) E-Posta: tor@torofset.com.tr Akademik Forum 202 Kitapta, Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı (MÖDAV) ile birlikte 6 Mayıs 202 tarihinde Denetim Mesleğinin Gelişimi ve Beklentiler temasıyla gerçekleştirdiği ikinci Akademik Forum olan Akademik Forum 202 de sunulan bilimsel tebliğler ve konuşmalar yer alıyor. Meslekte Mükemmelliğin Küresel Paydaşı: Türkiye İç Denetim Enstitüsü Denetim Enstitüsü nün kurumsal tarihi ve iç denetim mesleğinin yakın tarihini ortaya koyan, TİDE Yönetim Kurulu Başkanı Gürdoğan Yurtsever tarafından yazılan, Editörlüğü TİDE Kurucu ve Onursal Başkanı Ali Kamil Uzun tarafından yapılan, yüzden fazla kişinin katkıda bulunduğu, Meslekte Mükemmelliğin Küresel Paydaşı: Türkiye İç Denetim Enstitüsü kitabı, meslektaşlar, akademisyenler ve konuyla ilgilenenler için başvuru kitabı niteliğinde Yakın Plan...50 Bank-ı Osmanî-i Şahane den Salt İstanbul a Uzun Bir Yolculuk İDKK Başkanı İlhan Hatipoğlu: Yakın gelecekte kamuda iç denetim hak ettiği yere gelecektir Yansıma...62 Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün Yeni Kurulları Göreve Başladı Pano...69 Quiz...73 Summary...74 Türkiye İç Denetim Enstitüsü Derneği tarafından üç ayda bir yayımlanır. Yazıların fikri sorumluluğu yazarlarına aittir. VİZYON Mesleki yayıncılıkta küresel değer yaratmak MİSYON Kurumsal Yönetimin güvencesi iç denetim ile ilgili; pay ve menfaat sahipleri, mesleğin profesyonelleri ve çözüm ortağı olarak hizmet gören kurum ve kuruluşlar için iletişim, paylaşım ve referans kaynağı olmak. (The Institute of Internal Auditors Chairman s Special Recognition Award) (The Institute of Internal Auditors Membership Competition) (The Institute of Internal Auditors Publication Contest Newsletter Category) (The Institute of Internal Auditors International Mastering Advocacy Program Award) İç Denetim, Kurumsal Yönetim, Risk Yönetimi ve İç Kontrol Çetin Özbek tarafından kaleme alınan ve günümüz iç denetim mesleğini her yönüyle inceleyen kitap, kurumsal yönetim, risk yönetimi, iç kontrol kavramlarının içeriği ile uluslararası standartlara uygun bir iç denetim faaliyetinin söz konusu kavramlar ışığında, bir kurumda nasıl uygulanabileceğini ele alan ülkemizdeki ilk kaynak çalışma niteliği taşıyor. Akademik Forum 200 Kitapta, Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün, Marmara Üniversitesi ve Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı (MÖDAV) ile birlikte 3 Mayıs 200 tarihinde İç Denetim Mesleğinin Akademik Gelişiminde İş Dünyasının Beklentileri, Üniversitelerimizin İhtiyaçları temasıyla gerçekleştirilen ilk Akademik Forum olan Akademik Forum 200 da sunulan bilimsel tebliğler ve konuşmalar yer alıyor. Türkiye de İç Denetim Üzerine Yapılan Akademik Çalışmaların Analizi: Türkiye İç Denetim Enstitüsü Akademik İlişkiler Komitesi tarafından hazırlanan çalışmada, iç denetim alanında yılları arasında yapılmış olan yüksek lisans ve doktora çalışmaları ortaya koyuluyor ve analiz ediliyor. İletişim için: Tel: Faks: E-Posta: tide@tide.org.tr - Web adresi:

5 AYSBERG 6 7 AYSBERG Kurumu nda çalışmış bu konularda oldukça deneyimli, şimdi Balcıoğlu Selçuk Akman Keki Avukatlık Ortaklığının ortağı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde Regülasyon Ekonomisi ve Hukuk ile Enerji Hukuku ve Politikası derslerini veriyor, konumuzla ilgili de çalışmaları var. Seçil Tutkun, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasaları Gözetimi Genel Müdürlüğünde Gümrük ve Ticaret Uzmanı olarak görev yapıyor. TİDE den Ali Kamil Uzun TİDE nin Kurucu ve Onursal Başkanı, Gürdoğan Yurtsever de TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak aramızda. Düzenlemelerin Yeni Dünyasına İç Denetçiler Olarak Hazır mıyız? Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her alanda önemli düzenlemeler ardı ardına yapılıyor. İç denetçiler olarak, düzenlemelerin değişen dünyasına hazırlıklı olmamız ve uyum sağlamamız büyük önem taşıyor. Son dönemde yapılan önemli düzenlemelerden birisi de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun oldu. Birey olarak herkes aslında birer tüketici olduğundan, tüketicinin karşılaştığı sorunlar, bu sorunların nasıl çözüleceği, üreticilerin, kurumların, finans ve banka sektörünün bu konuda alacağı tavırlar hemen hemen herkesi çok yakından ilgilendiriyor. Kanun un getirdiklerine iç denetçi olarak hazır mıyız? Kanun un hazırlanmasında önemli rol üstlenen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yetkililerinden nasıl bir yol aldıklarını anlatmalarını istedik. Ayrıca rekabet hukuku ve bankacılık sektörü açısından yeni Kanun a uyum sürecinde neler yaşandığıyla ilgili konuları da uzmanlarına sorduk. Garanti Bankası Yönetim Kurulu ve Denetim Komitesi Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin in moderatörlüğünü yaptığı toplantıda tartışılan konular, konuya ışık tuttuğu gibi, düzenlemelerin değişen dünyasına iç denetçilerin nasıl uyum sağlayacaklarına yönelik önemli ipuçları veriyor. Cüneyt Sezgin (C.S.): Toplantının amacını ve Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) nün bu zamana kadar olan çalışmalarıyla ilgili kısa bir bilgi vererek sözlerime başlamak istiyorum. TİDE, genellikle iç denetimle ilgili ve bunun da ötesine geçip kurumsal yönetimle ilgilenen veya topyekun kurumların daha iyi çalışmasını sağlayacak konularda destek oluyor. Dergimiz de de kendi alanımızla ilgili konuları Aysberg sayfalarında ele alıp, hem meslektaşlarımızı hem de paydaşlarımızı konuyla ilgili bilgilendiriyoruz. Konusunda yetkin kişileri çağırıp, yaptığımız yuvarlak masa toplantılarında tartıştığımız konuları Dergimiz de paylaşarak öncü rol üstleniyoruz. Bugün yaptığımız bu toplantı da bunlardan biri. Bugün toplantımıza katılan konuklarımızı tanıtmak istiyorum. Onur Genç, Garanti Bankası Bireysel Bankacılık, Özel Bankacılık, Çağrı Merkezinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, aynı zamanda Ödeme Sistemleri Genel Müdürü. Mustafa Şavluk, BDDK Finansal Tüketici İlişkileri Dairesi Daire Başkanı. Gökhan Elibol BDDK da Bankalar Yeminli Murakıbı. Av. Şahin Ardıyok, daha önce Rekabet Bugünkü toplantımızın konusu, Tüketici Hakları etrafında olacak ama bu konuyla sınırlı olmayacak çok geniş bir çerçeveden bakmak gerektiğini düşünüyorum. Tüketici Hakları konusu yeni bir konu değil. Amerika da 960 larda başlayan, 970 lerde doruk noktasına ulaşan tüketici haklarının korunmasıyla ilgili hareket, Amerika da büyük ses getiren bir boyuta ulaşmıştı. Oradaki tüketici hakları otomobil üretiminde başlayıp, sonra da çevreci konulara değinen bir noktaya gelmişti. Bunun öncülüğünü yapan, Ralph Nader daha sonra siyasette de büyük role soyunmuştu. Konu orada kalmadı artık konu finans sektörüne geldi ve konunun büyük kısmı finans sektörüne odaklanmış durumda. Tüm dünyada böyle aslında, ülkemizde de hızlı bir şekilde etkilerini görmekteyiz. Türkiye Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu konuda önemli bir rol üstlendi. Ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankacılık tarafında düzenleyici otorite olarak apayrı bir uygulama kurarak konuya verdiği önemi gösterdi. Bankalar tarafında da buna paralel düzenlemeler oldu. Daha önce müşterilerin memnun edilmesi, müşteri şikayetlerinin çözülmesi gibi konularda bankalarda organizasyonlar kurulmuştu ama şimdi BDDK nın getirdiği düzenlemelerle hem zorunlu hale geliyor hem de yapısı değişerek kapsamı genişliyor. Topyekun bir tüketici hakları, tüketici talepleri ya da tüketicinin korunmasıyla ilgili bir farkındalık, bilinçlenme meydana gelmiş durumda. Ralph Nader ın şöyle bir sözü var:

6 AYSBERG 8 9 AYSBERG Dr. Cüneyt Sezgin Garanti Bankası Yönetim Kurulu ve Denetim Komitesi Üyesi Tüketici kendi seçimlerine karşı bile korunmalı. Yani tüketicinin seçim yapması ve ona doğru bilgi verilmesi yetmiyor, tüketicinin yaptığı seçimlerde, yapabilecekleri yanlışlara karşı korunması gerektiği bundan yıl önce söylenmiş. Bunun hem sektöre hem sisteme getirdiği bazı zorluklar, bilgilenme, bilinçlenme süreci var. Biz konuyu Rekabet Kurumu açısından da ele almak istedik çünkü tüketici hareketleri ya da haklarıyla ilgili değil ama bir taraftan yine öğrenilmesi gereken farkındalığın artırılması gereken Rekabet Hukuku olgusu var. Görüyoruz ki başka sektörlerde de rekabet hukukunun getirdiği düzenlemeler mevcut. O nedenle, öne çıkan bu önemli konularda düzenleyici otoritelerimiz neler düşünüyor, neleri öneriyor, nerelerde uyarıcı olmak istiyorlar, yapılan çalışmaların amacı nedir gibi sorular çerçevesinde konuyu ele almak istedik. Bir taraftan da özellikle Onur Bey in şahsında bankacılık sektörü buna nasıl uyum sağlıyor, bankacılık sektörünün dikkat etmesi gereken konular nelerdir ve nasıl önlem alınmalı? konularını da ele alacağız. Öncelikle ilk sözü Sayın Seçil Tutkun a vermek istiyorum sayılı Kanun hazırlanırken şeffaf olmaya özen gösterdik Seçil Tutkun (S.T.): Eski adıyla Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü yeni adıyla Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünde, sekiz yıldır uzman olarak görev yapmaktayım sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun un çıkması sürecinde, hemen hemen bütün komisyon çalışmalarında ve toplantılarda yer aldım. O toplantılarda bankacılık sektörüyle hem paylaşımlarımız hem de çekişmelerimiz oldu. Sonunda orta yolu bulduğumuzu düşünüyorum. Toplantının başında sizlere, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile ilgili kısa bilgi vermek isterim. Türkiye de tüketicinin korunması 995 yılına kadar genel hükümlerle sağlanırken, ilk defa 995 yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe giriyor yılında 4077 sayılı Kanun da kapsamlı değişiklikler yapılarak, gerek Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatında yaşanan değişiklikler gerekse tüketicileri etkileyen sektörlerin gelişmesi ve değişmesi nedenleriyle, tüketicilerin karşılaştığı yeni sorunlara çözüm bulmak amacıyla yeni bir kanun hazırlanması gündeme geliyor. Uzun zamandır süre gelen Kanun çalışmaları, 20 yılından itibaren hız kazandı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28 Mayıs 204 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, 28 Aralık 203 tarihinde Resmi Gazete de yayınlandı. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ister istemez bütün sektörleri etkileyen bir kanun olduğu için kanunu hazırlarken şeffaf olmaya özen gösterdik. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarından, özel kurumlardan ve STK lardan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun çalışmaları, 20 yılından itibaren hız kazandı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28 Mayıs 204 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, 28 Aralık 203 tarihinde Resmi Gazete de yayınlandı. Seçil Tutkun Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, Uzman görüş aldık. İnternette kanuna yer verip, kanunu görüşe açtık. Tüm bu sürecin sonunda 6502 sayılı Kanun ortaya çıktı sayılı Kanun un bankacılık sektörünü ve finans sektörünü de etkileyeceğini bildiğimiz için, kanunun hazırlanma sürecinde BDDK ve sektörle de görüş alışverişinde bulunduk. Hem tüketicilerimiz hem de sektör için orta yolu bulmaya çalıştık, her zaman söylediğimiz gibi bu kanunu hazırlarken niyetimiz asla bağcıyı dövmek değil üzüm yemek oldu. C. S.: Getirilen düzenlemelerle neler yapılmaya çalışıldı? S.T.: Tüketicileri koruyalım, bilinçlendirelim ama bunu yaparken hiçbir sektöre zarar vermeyelim istedik. Nitekim bazı hükümler, bankacılık sektöründen gelen talepler doğrultusunda yumuşatıldı sayılı Kanun un bankacılık sektörünü doğrudan etkileyen çok sayıda maddesi var ve bunlardan ilki, Temel İlkeler başlıklı 4. madde. Bu madde sadece bankacılık sektörü için değil bütün sektörler için tüketicilerle yapılacak sözleşmelerde nelere dikkat edilmesi gerektiğini düzenleyen bir madde. Bu maddeye göre; bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerde, tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlığımızın görüşü alınarak 6502 sayılı Kanun un ruhuna uygun olarak ve tüketiciyi koruyacak şekilde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenecektir. Bankacılık sektöründe düzenlenen sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak, kâğıt üzerinde yazılı şekilde tüketiciye verilmesi zorunlu. Uzaktan iletişim aracıyla kurulan sözleşmelerdeyse, bu bilgiler kullanılan uzaktan iletişim aracına uygun şekilde verilecek ve bu bilgilerin tüketiciye verildiğinin ispatı, sözleşmeyi düzenleyene ait. Görüldüğü üzere, bankacılık işlemlerinden alınacak ücretler konusu sektörle orta yolu bulduğumuz hususlardan bir tanesi. Nitekim başta kartlardan hesap işletim ücreti veya benzer isim altında herhangi bir ücret alınmaması gerektiği yönünde görüş hakimken daha sonra madem bankalar bir hizmet veriyor, bu hizmetin karşılığını alsın ama alacakları ücretler hakkında önceden tüketicileri yazılı olarak bilgilendirsin, tüketiciler de tercihlerini buna göre yapsınlar dedik. Diğer taraftan bankalardan tüketicilere, herhangi bir kart aidatı almayacakları bir çeşit kredi kartı sunmalarını istedik. Herhangi bir ek hizmet vermeyen ABD de kullanılan bir ay vadeli kartlar örneğinde olduğu gibi. Bu bizim tüketiciler ile sektör arasında orta bir yol bulduğumuz bir nokta oldu sayılı Kanun da olan ve bankacılık sektörünü doğrudan etkileyecek olan diğer maddeler ise, Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar maddesi, Tüketici Kredileri ne ve Konut Finansmanı na ilişkin maddeler, Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler maddesi, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar a ilişkin maddelerdir. Kanunun en önemli maddelerinden biri de, Diğer Hükümler başlıklı 83. Maddedir. Bu madde uyarınca, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecektir.

7 AYSBERG 0 AYSBERG Vatandaşın kullanmadığı hesaplarını, ücretsiz olarak kapatma hakkı bulunuyor Mustafa Şavluk (M.Ş.): İşin aslında evveliyatı çok önemli yekün teşkil ediyor. BDDK ya son birkaç yıldır finansal tüketicilerden çok ciddi şikayetler gelmeye başlamıştı. Bunun üzerine BDDK nın da kamu vicdanı algısı bakımından aldığı bir aksiyon yok gibi görünüyordu. Nitekim serbest piyasa ekonomisinde, devlet ne kadar müdahale etmeli, o ciddi bir tartışma konusu. BDDK hiçbir şey yapmıyor mu? Bize gelen, banka benden haksız ücret aldı benzeri finansal tüketici şikayetine, BDDK genel bir yaklaşımla şöyle bir cevap veriyordu: Şikayet konusu özel hukuk hükümlerini ilgilendirmektedir. Konu hakkında Kurumumuzca yapılacak bir işlem yoktur. Örneğin Başbakanlık İletişim Merkezi (Bİ- MER), içinde bankacılık geçen her türlü şikayeti görevli kurum sıfatıyla BDDK ya yönlendiriyor. Biz benzer şikayetlerde doğrudan görevli kurum değiliz dediğimizde, vatandaşımızın talebi boşta kalıyor. Ne yapabiliriz diye araştırırken, 20 yılından itibaren yurt dışı uygulamalarda finansal tüketicinin korunması konusunun ciddi bir iş olarak ele alındığını, finansal tüketicinin korunmasına yönelik olarak ABD başta olmak üzere bazı ülkelerde münhasır bağımsız idari otoritelerin kurulduğunu gördük. BDDK nın elinde çeşitli enstrümanlar var. Kanun her türlü düzenleme yetkisi vermiş. Biz de kendi içimizde bu enstrümanlardan ilk etapta BDDK Kurulu muvacehesinde Kurul kararları çıkarmak suretiyle, belli bir düzenleyici çerçeve oluşturma eğilimi gösterdik. İlk olarak BDDK da Finansal Tüketici İlişkileri Dairesi yoktu. Zira diğer bazı üst kurullarda tüketicinin korunmasına yönelik olarak münhasır daireler faaliyet göstermekteydi. 203 yılının Temmuz ayında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Teşkilat Yönetmeliği nin değişmesiyle, BDDK nezdinde tüketici dairesi kurulmuş oldu. Aynı yılın Temmuz ayından sonra tüketici yasasının değişmesiyle ilgili ya da yeniden çıkması için süreç yürürken bizim de aksiyona geçmemiz Mustafa Şavluk BDDK Finansal Tüketici İlişkileri Dairesi Daire Başkanı gerektiği konusundaki hemfikir görüşle, bir takım düzenlemeler yapmaya başladık. İlk etapta, 54 sayılı Bankacılık Yasası nda verilen yetki çerçevesinde, tam adı Türkiye Bankalar Birliği nin Bankalar ile Bireysel Müşterileri Arasında İmzalanacak Sözleşmelerin Şekil ve İçeriğinde Yer Alması Gereken Asgari Hususlar ile Sözleşmelerin Uygulanacağı İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ olan Sözleşmeler Tebliği ni değiştirdik. Kanun diyor ki; bankaların tüketicilerle imzalayacakları sözleşmelerin, genel hatlarıyla bir çerçeve olarak belirlenmesi, BDDK nın uygun görüşüyle kamu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından çıkarılacak tebliğlerle yapılır. BDDK bu uygun görüşü karar organı olan Kurul la alıyor. Dolayısıyla, biz de Eylül 203 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde Sözleşmeler Tebliği ni değiştirdik. Asgari uyulması gereken kuralları, finansal tüketicinin hakları ve yükümlülükleri, dikkat etmesi gereken hususların vurgulanmasına yönelik olarak, bir dizi düzenleme getirdik. Bunların en önemlilerinden biri, finansal tüketiciden yıllık yüzde 20 ve üstündeki oranda ücret ve komisyon artışı için bankanın vatandaşla yeniden sözleşme yapılmasının zorunluluğunun getirilmiş olması. 28 Kasım 203 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak, 28 Mayıs 204 te yürürlüğe girecek olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun un 4. maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca, belki bunların hepsi çıkarılacak bir yönetmeliğe derc edilecek, bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yla birlikte yürüttüğümüz çalışmalar devam ediyor. Onun dışında Sözleşmeler Tebliği ile hareketsiz hesap kavramını tanımladık. Vatandaşın en fazla şikayet ettiği konuların başında, benim bir banka hesabım var ve beş yıldır hiç kullanmadığım halde banka hesap işletim ücreti adı altında benden para alıyor ya da bir kredi kartım var ama hiç kullanmamama rağmen aidat ve/veya yıllık üyelik ücreti yansıtılmış, daha sonra borç takibe uğramış, sicilim bozulmuş, kara listeye alınmışım gibi şikayetler geliyor. Buna iki taraflı bir yükümlülük getirdik. Öncelikle vatandaşın altı ay ve daha fazla sürede kullanmadığı bir hesabı, hareketsiz hesap olarak kabul ettik. Bu kredi kartı hesabı için de mevduat hesabı için de geçerli. Finansal kurumların başta bankalar olmak üzere; hareketsiz hesap niteliği taşıyan hesaplardan ücret tahsil edebilmesi için bir ay önceden finansal tüketiciye 6502 sayılı Yasa da yer alan tanım paralelinde, kalıcı veri saklayıcısı yoluyla örneğin sms le, telefonla, müşterisine ulaşarak, hareketsiz hesaplar dan ücret tahsil edeceğini bildirmesi gerekiyor. Bu bir aylık süre içinde vatandaşın -kullanmadığı ve ücret tahsil edilmeyen hesaplardan ücret tahsil edilmesini istemiyorsa- bu hesapları ücretsiz olarak kapatma hakkı bulunuyor. Bankanın ücret almasından daha doğal bir şey yok, elbette ki her hizmetin bir karşılığı olacak. Ancak, biz BDDK da Finansal Tüketici İlişkileri Dairesi yoktu. 203 yılının Temmuz ayında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Teşkilat Yönetmeliği nin değişmesiyle, BDDK nezdinde tüketici dairesi kurulmuş oldu. Gökhan Elibol BDDK Bankalar Yeminli Murakıbı yaptığımız düzenlemeyle diyoruz ki, kalıcı veri saklayıcısı yoluyla vatandaşa ulaş, ücret alacağını söyle. Ücret ödemek istemeyen vatandaş, hesabını ücret ödemeden kapatsın. Bu durumda çift taraflı tatsızlıklar yaşanmasın. Burada vatandaşın da hesaplarından haberdar olması yönüyle bir zorunluluğu bulunmuş oluyor, ancak burada da öncelikli sorumlu olarak ilk bildirimi yapmak üzere bankaları belirlemiş bulunuyoruz. Bir başka önemli düzenlememiz ise; 54 sayılı Bankacılık Yasası nın 80/-j maddesinde yer alan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) nezdinde kurulacak hakem heyetlerinin teşkiline ilişkin yetki çerçevesinde, Birliklerle birlikte çıkardığımız ve 4 Mayıs 203 te yürürlüğe giren Müşteri Şikayetleri Hakem Heyetinin Oluşumu, Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Tebliğ (Hakem Heyeti Tebliği) oldu. Anılan Yasa nın 80/-j maddesi diyor ki; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri ve diğer kanunlarla tanınmış müracaat hakları saklı kalmak kaydıyla üyeler ve bireysel müşterileri arasındaki ihtilafların değerlendirilmesi ve çözüme kavuşturulmasını temin etmek üzere hazırlayacakları ve Kurulca onaylanan usul ve esaslar dahilinde hakem heyeti oluşturmak ile Birlikler görevli ve yetkilidir. Finansal tüketici şikayetlerinin çözümünde daha etkin bir mekanizma kurulabilmesi ve işletilebilmesini teminen Birlikler nezdinde kurulacak bireysel müşteri hakem heyetle-

8 AYSBERG 2 3 AYSBERG rinin beşer kişilik ekiplerinde, deneyimli hukukçuların yanı sıra deneyimli bankacılar ve BDDK dan da temsilcilerin bulunmasını şart koştuk. Halihazırda 4077 sayılı Yasa çerçevesinde kurulan il ve ilçe hakem heyetlerine gelen şikayetlerin yüzde 60 ına yakını elektronik haberleşme ve bankacılık sektörüyle ilgili, bu heyetlerde ciddi bir yığılma söz konusu oldu. Dolayısıyla, kurduğumuz sistem bu yığılmayı çözecek ve hızlı sonuca ulaşacak bir mekanizma içermeliydi. TBB ve TKBB nezdindeki bireysel müşteri hakem heyetlerine başvurunun bir zorunluluğu yok, vatandaş dilerse 4077 sayılı Yasa çerçevesinde kurulan hakem heyetlerine veya Birlikler nezdindeki hakem heyetlerine başvurmakta serbest. Fakat yaptığımız düzenlemeyle Birlikler nezdindeki hakem heyetlerine yapılan başvuruların 90 gün içerisinde çözülmesi zorunlu hale geldi. Ayrıca, her bankanın Birlikler nezdindeki hakem heyetlerinin aldığı kararların meblağı 203 yılı itibariyle TL ye kadar olanlarını uygulama zorunluluğu bulunuyor. Finansal tüketici bankaya başvurdu, banka cevabını verdi ve cevap yazısının son kısmında şöyle bir kutucuk açması gerekiyor: Banka olarak size verdiğimiz cevaptan memnun değilseniz, 60 gün içerisinde birlik nezdindeki hakem heyetine başvurabilirsiniz. Bu sayede vatandaşın da hakları konusunda tam bilgiye sahip olmasını amaçlıyoruz. Aslında, hakem heyetleri bankalar ve katılım bankaları birliği nezdinde yıllardır var. Yılda ortalama bankalara 3 milyon başvuru geliyor. Bunun 2-3 bini hakem heyetlerine gidiyor, onlar da bir yılda yaklaşık 500 şikayeti gündeme alabiliyordu. Ciddi bir bürokratik engel koymuşuz. Biz bunu kolaylaştıralım dedik ve sadeleştirdik. Burada şimdiye kadar gördüğümüz, yıllık olarak heyet gündemine alınan başvuru sayısı ilk etapta yaklaşık 5 bine çıkacak. Hedefimiz çok çok yukarı seviyeler. Dördüncü yaklaşımımız ise vatandaşın haklarının bankalarda bağımsız bir birim tarafından korunmasının yolunu açmak oldu. Sorunların çözümü ile bankalarda münferit bu işin sahibi olması ve BDDK ile ilişkilerin de eksiksiz ve hızlı işlemesi açısından bankalarda tüketici ilişkileri koordinasyon görevlisi atanmasına ilişkin esasları belirleyen bir Kurul kararımız çıktı. Biz bunu çıkardığımızda, 27 Ağustos 203 tarihinde Resmi Gazete de yayımlandı ve bir ay da süre verdik. Orada dedik ki: Tüketici ilişkileri koordinasyon görevlisi bankalarda, asgari genel müdür yardımcısı olarak temsil edilir. Tıpkı, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesine ilişkin mevzuatta yer alan hüküm gibi finansal tüketici ilişkilerinde bankalarda bu konunun münferit sahibinin olması ve karar mekanizmasına çok kolay ulaşabilmesi amaçlandı. Aynı zamanda buna ilişkin süreçlerin yönetim kurulu tarafından sahiplenilmesi ve yönetim kuruluna bir görev verilmesi tüketici ilişkileri koordinasyon görevlisinin yetki alanında. Tüketici ilişkileri koordinasyon görevlisi kimlerden olmalı? Orada da çıkar çatışmasını önlemek açısından bu kişiler bankaların bireysel ürün ve hizmet pazarlama, tanıtım, vs. gibi süreçlerin hiçbirisinde olmayacak. Dolayısıyla muhasebe, operasyon insan kaynakları vb. birimlerdeki genel müdür yardımcısı bu işe görevlendirilecek. Diğer bir nokta tüketici ilişkileri koordinasyon görevlileri münhasıran da atanabilir. Tüketiciye çok önem veriyorum diyen banka koordinasyon görevlisi diye bir kadro münferit genel müdür yardımcısı düzeyinde bir kişi atayabilir. Şimdiye kadar hiçbir bankada bu olmadı. İlerleyen süreçte bunun olacağına inanıyorum. Vatandaş bankanın kendisine yaklaştığını ve derdinin çözümü noktasında ehemmiyet verildiğini görmek istiyor. Hakem heyeti yapılan her başvuruyu kabul etmek durumunda S.T.: Ben burada sadece bir hususa değinmek istiyorum. BİMER den özellikle kart aidatları ve kredi masraflarının iadesi konunda Genel Müdürlüğümüze de 00 binden fazla şikayet geldi. İçinde tüketici, banka, sözleşme geçen tüketici şikayetleri direkt bize de geliyor. Tüketici sorunları hakem heyetlerinden ve tüketicilerden çok fazla şöyle şikayet geliyor: Tüketici 0 yıl önce yapmış olduğu sözleşmeyi bankadan almamış oluyor. Daha sonra kart aidatının veya dosya masrafının iadesi talebiyle hakem heyetine gidiyor. Hakem heyeti yapılan her başvuruyu kabul etmek durumunda. Sözleşmesi veya belgesi yok diye bir tüketici başvurusunu reddetmesi mümkün değil. Hakem heyeti tüketicinin başvurusunu alıyor ve bankaya konu hakkında görüş verebilmesi için yazı yazıyor. Uyuşmazlık konusu bu ancak tüketicinin sözleşmesi yok. Uyuşmazlık hakkında karar verebilmemiz için sözleşmeyi gönderin diyor ancak banka bu yazıyı cevapsız bırakabiliyor. Bu durumda hakem heyeti elindeki bilgi ve belgeye göre bir karar vermek durumunda. Karar çıkıyor banka hakem heyetinin kararına karşı Tüketici Mahkemesine itiraz ediyor. İtiraz sırasında sözleşmeyi veriyor ve sözleşmede de o ücretin alınabileceğine dair bir hüküm var. Bu nedenle hakem heyeti kararı bozuluyor. Bankalar önce tüketici sorunları hakem heyetlerinden bilgi saklayarak daha sonra mahkemeye gittiklerinde, tüketici haksız duruma düşmüş oluyor. Tüketici hakem heyetine başvururken örneğin 50 TL lik bir kart aidatı iadesi alacağını düşünürken bir de karşı tarafın vekalet ücretini ödemek zorunda kalıyor. Bu bizim için ciddi bir sorun. Bunun da sektör tarafından bilinmesini istiyorum. Sizin kurduğunuz ihtisas hakem heyetleri de çok önemli ancak il ve ilçelerde kurulan hakem heyetlerine ulaşım tüketici için o kadar kolay ki Mobil imzası olan tüketici, oturduğu yerden başvuru yapabiliyor. Bizim sorumluluğumuz olan hakem heyetiyle ilgili bir madde koyduk. Kanun un 68. maddesinin 5. fıkrası der ki; Bu madde tüketicilerin ilgili mevzuatına göre alternatif uyuşmazlık çözüm mercilerine başvurmasına engel değildir. Ama belirlenen sınırlar içindeki uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvuru mecburidir. (M.Ş.): Diğer taraftan, Finansal Tüketiciler İlişkileri Dairemizde üçlü bir yapı var. Düzenleme yetkisi olan bir daire, yine Kurul kararına bağlanmak koşuluyla uygulama ve denetim yetkisi olan bir daire; bir nevi küçük, müsta-

9 AYSBERG 4 5 AYSBERG kil bir kurum gibi çalışıyor. Bizim beşinci bir düzenleme taslağımız da, MOD dediğimiz, Müşteri Odaklılık Derecesi. MOD, üzerinde çok uzun süre çalıştığımız bir proje. Başlangıç aşaması en az bir yıl sürdü. Bankalara derece vereceğiz. Finansal tüketici uygulamaları hakkında not vereceğiz. Pilot 0 bankada bunu uyguladık. MOD un dört ana bileşeni var. Üç bileşen yerinde denetim personelimizce, bankanın finansal tüketici uygulamaları üzerine verilen notlardan oluşuyor. Bu 75 puan, kalan 25 puanın 2,5 u tüketici algı haritası, 2,5 u da anket çalışması için olacak. Anketi de yetkin firmalara yaptırarak, yüzde 90 güven aralığında bir harita ve skor çıkarma durumumuz var. Diğer subjektif ve objektif kriterlerle birlikte, 00 üzerinden verilen bir nota göre MOD belirlenecek. Böylece, dolaylı olarak düzenleme yapmak durumunda kalmayacağız. Oradaki bileşenlerimizden bir tanesi bankanın, adil veya sömürücü bir fiyatlandırma politikası var mı? Bu subjektif bir karar ama objektif değerlendirmelere göre örneğin 000 TL limit verdiği kredi kartı müşterisine, banka bireysel kredi tahsis etmiyorsa, 000 TL limitli kredi kartının da aidatı 00 TL ise bizce bu sömürücü bir fiyatlandırmadır gibi değerlendirmeler yapacağız. Hem bireysel kredi vermeye layık görmüyorsun düşük bir kredi veriyorsun hem de yüksek aidat alıyorsun. Bunu otorite olarak bize izah etmelisin diyeceğiz. 200 den fazla soru seti hazırladık. Buradan çıkacak dereceye göre bankanın biz yıllık olarak verdiğimiz reytingine doğrudan etki edecek ayrı bir bileşen sokmuş olacağız. İki tane daha düzenlememiz var. Onlardan da kısaca bahsetmek istiyorum. E-şikayet uygulamasının şu an itibariyle yazılımını tamamladık. Bu da bankalara doğrudan vatandaşın şikayet edebilmesini sağlıyor. BDDK nın sistemi üzerinden vatandaş, bankalara doğrudan şikayette bulunacak, cevabını bankadan doğrudan alacak bir mekanizma oluşturduk ve biz sadece gözetimci olacağız. BİMER gibi sadece dışarıdan gelen bazı başvuruların aslında kamu kurumu olması nedeniyle 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu, 307 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına İlişkin Kanun gibi Çalışanların yönetici talimatlarından ya da hissedarların belirlediği politikalardan ayrılması rekabet hukuku açısından hissedarların ya da şirketi ekonomik olarak kontrol edenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor. kanunlarla BDDK nın vatandaşa bazı cevaplar vermesi gerekiyor. BDDK olarak yaptırım öncelikli çalışmıyoruz. Çok ağır yaptırımlarımızla eleştiriliyoruz ama bizce sorunun giderilmesi önemli. Son olarak call center kuracağız. Kamu kurumlarının call center ı vardır belki ama vatandaşın belirlenen telefon numarasından BDDK yı arayıp, sorulara yanıt almasının kolaylaştıracak bir sistem aşamasındayız. En çok sorulan sorulardan, 2000 adetlik soru havuzu oluşturuldu. Gerekirse sesli kayıt sisteminden, mevcut havuzdaki sorulardan cevap verilecek. İlla bankadan ciddi bir sıkıntısı varsa ya da şikayette bulunmak istiyorsa da e-şikayet sistemine aktaracağı bir mekanizma üzerinde de çalışıyoruz. Neden rekabet hukuku kuralları var? Av. Şahin Ardıyok Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Av. Şahin Ardıyok (Ş.A.): Öncelikle bu seçkin grup içinde fikir beyan etme fırsatı verdiğiniz için öncelikle TİDE ye ve sizlere çok teşekkür ederim. Kısaca kendimi tanıtarak başlamak istiyorum. Ben yaklaşık beş yıl Rekabet Kurumu nda uzman olarak çalıştım. Rekabet Kurumu nda Rekabet Uzmanı olarak kamu adına denetimler gerçekleştirdim, ardından İstanbul a gelip özel sektörde çalışmaya başladım. Halen Bilkent Üniversitesi nde Regülasyon Ekonomisi ve Hukuk ile Enerji Hukuku ve Politikası alanlarında yaklaşık sekiz yıldır ders veriyorum. Özel sektörde de Balcıoğlu Selçuk Akman Keki Avukatlık Ortaklığının ortağıyım. Rekabet Hukuku, Regülasyon ve kamu özel işbirlikleri (PPP) konusunda hukukçu ve iktisatçılardan oluşan geniş bir grupla hizmet sunuyoruz. Rekabet hukukunun amaçladığı yöne doğru toplumsal olarak gitmemizde iç denetim mesleğini icra edenlerle paralel amaçlarımız olduğunu görüyoruz. Sonuçta şirketlerin hissedarları var, çok büyük şirketleri bizzat hissedarların yönetmesinin imkanı yok, mecburen hissedarlardan ayrı yöneticiler söz konusu. Yöneticilerin altında da çalışanlar var. İç denetçiler de hem yöneticilerin hem de şirketin diğer çalışanlarının hissedarların belirlediği amaçlar doğrultusunda, çalışmasını öngörüyorlar. Rekabet hukuku ise hissedarları, yöneticileri ve çalışanları teşebbüs veya ekonomik bütünlük kavramı altında tek bir yapı olarak görüyor. Dolayısıyla çalışanların yönetici talimatlarından ya da hissedarların belirlediği politikalardan ayrılması rekabet hukuku açısından hissedarların ya da şirketi ekonomik olarak kontrol edenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor. Yöneticilerin ve çalışanların hissedarların amaçladığı yönde hareket etmesinin sağlanması tabi ki iç denetçilerin de sorunu. Bundan başka iç denetimin bizzat rekabet hukukundan kaynaklanan ayrı bir boyutu da var. Her geçen gün artan hukuk kurallarına uyum zorunluluğu söz konusu. Şirketlerin Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Vergi Hukuku kurallarından kaynaklanan sorumlulukları söz konusu. Bunlara 994 yılında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile Rekabet Hukuku da eklendi. Fakat rekabet kurallarını diğerlerinden ayıran iki temel farklılık söz konusu. Birincisi rekabet kurallarına uyumun sağlanması konusunda şirketin tek bir departmanını veya çalışanını görevlendirmenizin imkanı yok çünkü bütün çalışanların faaliyetleri piyasayı etkileyebileceği için bütün departmanlarda rekabet hukuku bilinci ve farkındalığı gerekiyor. İkincisi, hissedarların veya yönetimin kontrolü dışında çalışanlar tarafından rekabet ihlal ediliyorsa veya yanlış anlaşılma oluyorsa, bunun sonuçları diğer adını verdiğimiz hukuk kurallarının sonuçlarından daha ağır olabiliyor. Son dönemdeki cezaları ve soruşturmaları görüyorsunuz. Onlar da caydırıcılıktan öte o davranışın kamu düzenine ya da toplumsal refaha verdiği zararın bir sonucu. Diğer hukuk kurallarına uyumdan daha hassas bir yapı söz konusu. İç denetimin ya da yöneticilerin şunun bilincinde olması lazım: Neden rekabet hukuku kuralları var ya da yöneticilerin rekabet hukukunun gerekliliğine inanması gerekiyor? Ya da yöneticilerin rekabet hukukunun gerekliliğine inanması gerekiyor. Rekabet hukuku çok eski yıllardan beri kullanılıyor. ABD de 890 da, Avrupa da 957 Roma Anlaşmasıyla uygulanmaya başlamış. Türkiye ye bakıyorsunuz 994 yılında yani 20 yıl önce kanunumuzu çıkarmışız. Temel olarak yasakladığı konular, hukuka aykırı anlaşma yapmayacaksın yani basitçe kartel oluşturmayacaksınız, hakim durumunuzu kötüye kullanmayacaksınız ve son olarak bu iki duruma yol açabilecek birleşme ve devralmalar gerçekleştirmeyeceksiniz. Rekabet hukukunun temelleri Anglosakson hukuk kurallarından geldiği için, rekabet hukuku içtihada dayalı ve iktisadi yaklaşımlardaki evrimlerle şekil değiştiren bir hukuk dalı. Örneğin lerde Chicago okulu baskın iken şimdilerde Post-Chicago ön planda gözüküyor. Bugün gerek Türkiye de gerekse yurt dışında yüksek para cezalarının verilmesinde bu okulun etkisinin olduğu söylenebilir. Dolayısıyla iç denetçilerin de bu gelişmeleri ve

10 AYSBERG 6 7 AYSBERG içtihatları takip etmesi gerekiyor. Şirketler bakımından iki önemli görev var. Birincisi rekabeti ihlal etmeme, ikincisi rekabeti ihlal eden rakibi takip etme. Bence risk oluşturacak olan birincisi, ikincisi biraz daha stratejik anlamda gündeme gelebiliyor. Rekabet ihlallerinin olası sonuçlarına baktığımızda bir önceki yılın cirosunun yüzde 0 una kadar para cezası öncelikle söz konusu. Burada önemli değişiklikler gündemde, ceza yönetmeliği ve hatta Kanun un kendisinde bir takım değişikliklere gidilmesi söz konusu. Diğer bir risk ise rekabet ihlali gerçekleştiren şirketlere karşı açılabilecek üç kat tazminat davalarının söz konusu olması. AB de tazminat davaları yoluyla aynı ABD de olduğu gibi kurallara riayetin etkin hale getirilmesi için yeni bir direktif taslağı hazırlandı. Eğer hukuk kuralı haline gelirse, AB üyelik sürecinde bu direktif taslağını iç hukukumuza adapte etmemiz gerekecek. Bu ne demek? Tüketicinin grup olarak temsil edileceği, tüketici derneklerinin rekabeti ihlal etmiş şirketler aleyhine tazminat davası açması demek. Bu da rekabeti ihlal eden veya ihlal etme riski taşıyan şirketler bakımından büyük risk oluşturuyor. Ayrıca rekabete aykırı bir şey yaparsanız, yaptığınız sözleşme de geçersiz olabiliyor. Burada Anglosakson hukuk sistemini uygulayan ülkelerde yavaş yavaş gündeme gelen ve diğer ülkelere de yansıyacağını tahmin ettiğimiz yöneticilere hapis cezaları da önemli bir risk alanı. İngiltere de bu yönde kurallar benimsendi, Avustralya da da Artan riskler şirketleri, rekabet hukukunu içselleştirmeye yöneltiyor. Bu da içerde şirket yöneticileri ve çalışanları için baskı demek. Hedefi tutturmak, daha rekabetçi olmak için talimatlar veriliyor ama çalışan bu konuda kendini yetiştirememişse, problem oluşuyor. gündemde. Bu şekilde artan riskler şirketleri, rekabet hukukunu içselleştirmeye yöneltiyor. Bu da içerde şirket yöneticileri ve çalışanları için baskı demek. Hedefi tutturmak daha rekabetçi olmak için talimatlar veriyorsunuz eğer bu kişi rekabetçi olma yönünde kendini yetiştirememişse, problem oluşuyor. Rekabet hukuku dersleri yurt dışındaki eğitim programlarında varken ancak ülkemizde yeni yeni hukuk fakültelerinde görülüyor ve hala yönetici yetiştiren okullarda bu dersi görmüyoruz. Siz işe rekabet hukuku bilinci olmayan çalışanlarla başlıyorsunuz ve denetçiler olarak onları da yetiştirmek durumundasınız. Ne yapılmalı? Rekabet kurallarını çok iyi bilmek ve takip etmek lazım. Genelde bizim çalışmalarımızda gördüğümüz, rekabet kurallarını yarım bilenler bilmeyenden daha tehlikeli olabiliyor. Şöyle ki, mesela 00 tane günlük eylemi var. Bunun 60 ı yapılabilir, 40 ı rekabet hukukuna aykırı diyelim. Bu kişiye sorduğumuzda 40 ının uygun olduğunu düşünüyor. Aradaki farkı oluşturan 20 tanesi ise yapabileceği ama korktuğu için yapamadığı eylemler olduğu için, bu durum belki de şirketi rekabette geride bırakıyor. Dolayısıyla rekabet uyum programları önem kazanıyor. Rekabet uyum programından sadece rekabet hukuku eğitimlerini anlayan, buna ilaveten belki rekabet denetimi ve raporlamayla yetinen şirketler var. Halbuki 20 de Rekabet Kurumu Başkanı nın yazdığı mektup, rekabet uyum programlarında bunun çok ötesinde standartlar öneriyor. Diğer yandan yurt dışında da uyum programını teşvik etmek için AB komisyonuyla müzakereler yapılıyor. Uyum programını uygulamayı şimdiden cezanın takdirinde hafifletici neden olarak kabul eden Fransa ve İngiltere örnekler var. Türkiye de de bu mutlaka tartışılacaktır. Ancak o aşamaya gelinmesi için de yüksek standartta rekabete uyum programının uygulanmış olması aranacaktır. Bunun dışında şirketlerin kendi içinde yapabileceği bazı uygulamalar var. Büyük uluslararası şirketlerde, online uyum programlarını görüyoruz. Ayrıca insan kaynakları departmanları, yeni işe giren kişiye bu eğitimlerin verilmesini takip etmeli. Bir de bu konuda call center gibi çalışan, tereddüt edilen konularda sorusuna yanıt alabileceği hizmetleri görüyoruz. Eğer, bu hizmetler sonucunda da siz bir şeyi yanlış yaptığınızı düşünüyorsanız veya görüyorsanız, feryat etmenize gerek yok, pişmanlık başvurusunda bulunabiliyor, hiç ceza almadan ya da az bir ceza ile kurtulabiliyorsunuz. Pişmanlık uygulamaları gibi uygulamaların Türkiye de pek işlemeyeceği düşünülüyordu ama düşünüldüğü gibi olmadı. Onun da gerekçesi, pişmanlık uygulamasının işlediği ülkelerden Türkiye ye çok fazla sermaye akışı oluyor. Sürecin sonucunda sağlıklı bir yapıya kavuşulacak mı? C. S.: Sayın Onur Genç ile devam edeceğim ama ona sorum daha uzun olacak. Birinci kısımda söylenenler açısından mevzuat bankacılık sektörü nerede veya uyum sağlaması konusunda neler düşünüyorsunuz? Kurumların kendi içlerinde düzenlemenin de ötesine geçerek, dünyadaki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, bu açıdan sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörde neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? Sorumun ikinci bölümünü de tüm katılımcılara sormak istiyorum. Bu süreç nereye gidiyor, bu sürecin sonunda sağlıklı bir noktaya kavuşulacak mı? Bir müşteri hesap açtırdığında hesap işletim ücretlerinin anlamsız olduğunu, kendisi para yatırmakla işinin bittiğini düşünüyor. Halbuki onun için yapılan teknoloji yatırımları var. O kişi bir şey yapmasa bile o hesapla ilgili 0 yıl sonra bile raporlama yapmak durumundayız. Kimlik tespitleri yapılıyor, BDDK, TMSF ve diğer ilgili kurumlara raporlama yükümlülükleri var ve bunun için personel, sistem çalışıyor. Dolayısıyla bankalar müşteriden hiçbir çıkar elde etmiyor demek ne kadar doğru? Çünkü o müşterinin getirdiği yük de var. Birde kamuoyunun algılaması açısından yapılabilecek bir şey var mı? Örneğin, bankalar kar yaptığında da zarar ettiğinde de eleştiriliyor. Dolayısıyla acaba tüketicilerin eğitilmesi de söz konusu değil mi, onu nasıl yapacağız? Riskler var mı? Bu konuları sizlere sormak istiyorum.

11 AYSBERG 8 9 AYSBERG Onur Genç Garanti Bankası Bireysel Bankacılık, Özel Bankacılık, Çağrı Merkezinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Bankalar bilgilendirmeyi doğru, açık ve şeffaf yapmak zorunda Onur Genç (O.G.): Konuyla ilgili öncelikle kısa bir tespit yapmak isterim. Niye bugün bu konuları konuşuyoruz, tüketici hakları bankacılık sektörü için neden bu kadar gündemde? Bugün Türkiye nin 77 milyon nüfusu var bunun yaklaşık 55 milyonu bankacılık yapma şartlarına uyuyor. Tekil müşteri olarak değerlendirdiğimizde, -zira bir kişinin birden fazla bankada hesabı olabiliyor- Türkiye bankacılık sektöründe yaklaşık 35 milyon banka müşterisi bulunuyor. Neredeyse herkesin hayatına bankacılık sektörü dokunuyor. Bunun yanında, bankacılık sektörü Türkiye de son 0 yıldır bir dönüşüm geçiriyor. Yüksek faizli ortamdan düşük faizli ortama geçilirken, faiz marjları da düşen bankalar, hizmetlerini geliştirmeye ve bu hizmetleri faiz dışı gelir kalemleri olarak ücretlendirmeye başladılar. Faiz marjlarının daraldığı her ülkede, ücret ve komisyonların arttığını, ücret komisyonlar artınca da herkesin hayatına dokunan bankacılık sektörünün bu tip sorgulamalara ve tartışmalara açık olduğunu görüyoruz. Sorunuza dönersek, Uyum sağlama konusunda neredeyiz? Biz bankalar olarak bu sürecin belli noktalarında farklı fazlardan geçtik. Öncelikle, ücret ve komisyonlarla ilgili çalışmalar yaptık ve Türkiye de uygulanan ücret Bankalar bilgilendirmeyi doğru, açık ve şeffaf yapmak zorunda, burada en ufak taviz olmaması lazım. Ancak buna rağmen, şikayetlerin yaygın komisyon kalemlerine yoğunlaşması söz konusuysa, bu konuda sıkıntıdayız demek. ve komisyonlar yüksek midir, diye sorduk. Türkiye de uygulanan ücret ve komisyonları, uluslararası uygulamalarla ve değişik ülkelerdeki seviyelerle karşılaştırıp, maliyet analizi çerçevesinde objektif olarak baktığımızda, yüksek olmadığını gördük. İkinci fazda ise, uluslararası karşılaştırmalardan bağımsız, tüketicilerin gözünde oluşmaya başlayan olumsuz banka algısı nedeniyle, şapkayı kendi önümüze koymamız gerektiğini düşünüp, bu konu üzerinde sonuca ve aksiyona yönelik çalışmalar yapmaya başladık. Bugün geldiğimiz noktada uyum konusunda neredeyiz? Bence elimizde çok net ve doğru sonuçlar var. Bir sene önce kanun yoktu, artık bu konuya yönelik bir kanunumuz var ve bunun çok güzel bir çerçeve oluşturduğunu düşünüyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığının başlattığı Tüketici Hakem Heyetleri çalışması mevcut, BDDK nın uygulamaya aldığı yine bir seri düzenleme söz konusu. Düzenlenen mevzuatlara uyum konusunda da bankalar hiç de kötü bir noktada değil. Örneğin BDDK mevzuatı çerçevesinde Sözleşmeler Tebliği, Eylül ayında hayatımıza girdi. Biz bütün sözleşmelerimizi yeniden gözden geçirip, örneğin puntosunu 2 ye çıkarıp, her yeni kazandığımız müşteriye de Ürün Bilgilendirme Formu (ÜBF) nda, ücret ve komisyonları belirterek, hazırlanan sözleşmenin her sayfasına artık müşterinin imzasını alıyoruz. Şapkayı öne koyma sürecinde, her zaman düzenleyici otoritenin bir şey söylemesine gerek yok, burada bankalar ne yapabilir, olumsuz uygulamaları engellemek için ne gibi adımlar atabilir konularını düşünmeye başladık. Tüketici hakları ve memnuniyeti konusunun regülasyonların ötesinde bankaların rekabet avantajı olarak görmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Biz banka olarak, müşteriye hizmette en iyi banka olmak için çalışıyoruz. Müşteri memnuniyetini sağlamadan, rekabet avantajı yakalamak inanın mümkün değil. Dolayısıyla düzenlemelerin ötesinde bizler de, son dönemlerde, seri halinde, pratik hayata uyum sağlayacak pek çok adım attık. Müşteri Deneyimi Platformu nu bankamız içinde kurduk. Bu platform müşterilerden gelen her şikayeti inceliyor, kök neden dediğimiz gerekçelerine iniyor ve oradan aksiyon çıkararak, aksiyonu hayata geçiriyor. Örneğin, dosya masrafsız kredi, aidatsız kredi kartı uygulamalarımızı geliştirdik. Banka tarafından müşteriyle saat 0 dan önce iletişime geçilmemesi, bir müşteriye haftada maksimum iki pazarlama SMS i gönderilmesi ya da müşteri eğer pazarlama için iletişime geçilmek istemiyorsa, bunu rahatlıkla dile getirebileceği kanalların açılması konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Ben bu konuda çalışmakta olan TBB komitesinin de başkanlığını yapıyorum. Gözlemim odur ki, son üç ayda banka müşterilerinin hayatını değiştirecek çok farklı ve önemli konularda adımlar atılmaya başlandı. Hem mevzuatsal hem mevzuatın ötesinde müşteri memnuniyetine yönelik bankalar adım atmaya ve katma değer yaratmaya başladılar. İkinci sorunuz Bundan sonra nereye gider? Şu ana kadar pozitif şeyler söyledim. Bu soruyu cevaplamadan, sektör olarak içinde bulunduğumuz önemli bir sıkıntıyı da aktarmak istiyorum. Bankamızın Müşteri Hattı adını verdiğimiz bir hattı bulunuyor. Sırf müşterilerimiz şikayetlerini dile getirsinler, sıkıntılarını söylesinler diye kurduğumuz, kurulduğundan bu yana sürekli geliştirdiğimiz bir yapı. Buraya gelen şikayetlerin yüzde 59 u ücret ve faiz şikayeti olup, içinde de en büyük kısımları kart aidatı, hesap işletim ücreti ve dosya masrafı oluşturuyor. Az önce bahsettiğim, bankaların yaptıkları pozitif eforun yanına bu çıktıyı koyduğumda, çıkmaza giriyorum. Örneğin, müşteri dosya masrafı denen komisyon kalemini biliyor mu? EVET. Bankalar dosya masrafının ne kadar olduğunu işin en başında söyleyip, bunu ödeme planında net bir şekilde ayrıştırmış mı? EVET. Müşteriye dosya masrafsız bir alternatif ödeme planı sunulabiliyor mu? EVET. Bu şeffaflık ve bilgilendirmeye rağmen gelen şikayetlerin yaklaşık yüzde 60 ının çok yaygın komisyon kalemlerinde oluyor olması bankaları üzüyor. Bankalar bilgilendirmeyi doğru, açık ve şeffaf yapmak zorunda, burada en ufak taviz olmaması lazım. Ancak buna rağmen, şikayetlerin yaygın komisyon kalemlerine yoğunlaşması söz konusuysa, bu konuda sıkıntıdayız demek. Oluşan ilgili maliyetin ve sonucundaki ücretin şeffaflığını tam ve doğru olarak sağladıktan sonra, bankalar hizmetlerinin karşılığını gayet tabi alabiliyor olmaları lazım. Burada biz, erozyona uğramış bir ilişkiden bahsediyoruz. İleriye dönük olarak, ilişkileri düzgün işletebilmenin temel kuralı, ilişkinin tabanını doğru koymaktır, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ilişkide daha baştan belirlememiz lazım. Düzenleyici kurumlardan bu konuda destek istiyoruz. Sizin telefonlarınıza da geliyordur. Avukatlık bürolarından gelen, geçmiş 0 yıla dair bütün aidatlarınızı, dosya masraflarınızı sizin için bankalardan geri alalım mesajlarına müşteriler itibar ediyor ve Tüketici Hakem Heyetine gidiyor. Tabanı iyi oturtulmuş bir ilişkide bu tip durumların oluşmuyor olması lazım. Tekrar söylüyorum, burada müşterinin de bankanın da tabiri caizse, harbi olması noktasında bir netliğe ve bir tabana oturtmaya ihtiyacımız lazım. Yasamız çıktı, yasanın yönetmeliklerini hazırlama döneminden geçiyoruz. Bankalar olarak, verimli bir süreç geçirdiğimizi, müşteriler nezdinde de olumlu adımlar attığımızı düşünüyorum. Şimdi tabanı yeni bir noktaya getirmek için bir şansımız var. Tüketici Hakem Heyetlerine bu kadar işin düşmemesi lazım. Mayıs ayına kadar yapılacak düzenlemelerle çok daha iyi bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum. C.S.: Dilerseniz Seçil Hanım la devam edelim. Siz bu sürecin nereye doğru evrileceğini düşünüyorsunuz? Kurumların kendi içinde bu

12 AYSBERG 20 2 AYSBERG uyum sağlama sürecinde ne gibi çalışmalar yapmalı konusuna da değinebilir misiniz? Tüketiciler haklarını bilmiyor ya da bildiğini zannediyor S.T.: Onur Bey e çok teşekkür ederim. Söylediklerine katılıyorum. Tüketicilerin sözleşme yapmadan önce bilgilendirilmesi çok önemli. Benzer hükümler yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunumuzda olmakla beraber, 6502 sayılı Kanun da da tüketicinin sözleşme öncesinde bilgilendirilmesine yönelik hükümler öngördük sayılı Kanun un Temel İlkeler başlıklı 4. maddesi, Tüketici Kredileri ne ilişkin 22. madde ve devamı, Konut Finansmanı na ilişkin 32. madde ve devamı, Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler e ilişkin 49. madde, bu maddelerin hepsinde satıcı ve sağlayıcılara sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğü getirildi. Bankacılık ve finans sektöründe faaliyet gösteren şirketler sözleşme öncesi bilgilendirmeyi yapıp, bunu ispatladıktan sonra tüketicilerle aralarında bahsedilen sorunları yaşamayacaklardır. Tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuran tüketicilerin bir kısmı haklarını bilmiyor ya da bildiğini zannediyor. Medyada yer alan haberleri doğru kabul ederek, kendi elinde sözleşmeleri olmadan bu haberlere istinaden hakem heyetlerine başvurabiliyorlar. O anlamda sözleşme öncesi bilgilendirme çok önemli. Heyet hakemlerine gereksiz başvuruların yapılmaması bizim için de önemli. Bu anlamda sürecin çok olumlu seyredeceğini düşünüyorum. Benzer hükümler mevcut kanunda vardı ama yeni kanunda bunları çok daha fazla açtık ve yönetmeliklerle bunları düzenlemeye devam ediyoruz. İç denetçiler bu konuda ne yapmalı? Aslında bizim kanunumuz direkt tüketiciyle ilgili olduğu için iç denetçiler kendi kurumlarında tüketicilerin haklarının ihlal edilmemesini ve korunmasını sağlamaya yönelik çalışmalar yürütebilirler. Bizim kurumumuzda iç denetim yapıldığı zaman işleyiş hakkında bir resim çekilir, çekilen resme istinaden görüş alışverişinde ve tavsiyelerde bulunur. O anlamda tüketici haklarının ihlali konusunda aksaklık söz konusuysa bunun resmi çekilerek bunun önüne geçilmesi konusunda kurum yetkilileriyle görüş alışverişinde bulunulabilir diye düşünüyorum. Sektör olarak, kendi ayağımıza kurşun mu sıkıyoruz? M.Ş.: Biz her şeyi satır satır yazsak da, koordine çalışmadan bunu gören bankalar var aslında. Örneğin bazı bankalarla proje yürüteceğimizi ve bizimle birlikte bunu yapabilir misiniz diye sorduğumuzda bankalarımız olumlu yanıt veriyor. Ücret, komisyon konusuyla ilgili bankalarla çalışma yaptık. Feragat edilecek 24 kalemi söyledi. Biz almayın demiyoruz hem sadeleşme hem de şeffaflaşma yönünde bir gayretimiz var. Alınmayacağına karar veren ve deklare eden bankaların bir kısmının düzenlemeyi beklemeksizin bu ücret ve komisyonlardan vazgeçtiğini, bir kısmının ise hala almaya devam ettiklerini gördük. Burada tam oyun teorisi var. Biri oyunu bozuyor, bu bozuk oyunda diğerlerinin devam etmesini sağlıyor. Rekabetin çok iyi bir şekilde oturması lazım. Bir bankanın ben bu konuda hesap işletim ücreti almıyorum demesi, o bankanın tercih edilmesine yol açmıyor. Bankalarımızda, çalışanın performansı, bankaya kazandırdığı maddi getiri ölçüsünde değerlendiriliyor. 0 tane kart sattı, 00 tane kredi kullandırdı gibi böyle bir performans ölçüm sistemi var. Bunu, işlem sonrası yapılan memnuniyet anketiyle bir şekilde çözebiliriz. İkincisi, geçtiğimiz günlerde, 99 yılında bir Tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuran tüketicilerin bir kısmı haklarını bilmiyor ya da bildiğini zannediyor. Medyada yer alan haberleri doğru kabul ederek, kendi elinde sözleşmeleri olmadan bu haberlere istinaden hakem heyetlerine başvurabiliyorlar. banka ile müşteri arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi elime geçti. Bir A4 boyutunda ve tek sayfa. Günümüzde ise bir müşteri hesap açtırdığında, yaklaşık 70 sayfalık sözleşme imzaladığını söylüyor. Yapmamız gereken bence yine tek sayfalık A4 olsun, 2 punto olsun ve yine 0 madde olsun. Sözleşmeler Tebliği ile kısa bir bilgilendirme formu olsun beklentisini taşımıştık ama o da düzenleme sonrası gördük ki 20 sayfaya çıkmış. Kendi ayağımıza kurşun mu sıkıyoruz sektör olarak bilmiyorum. Diğer bir husus, tüketici ilişkileri koordinasyon görevlisinin bankalarda iç denetim faaliyetini icra eden birimlerle koordineli hareket etme yetkisi var. Bir yerde genel hükme aykırı bir şey mi gördü, bunu teftiş kuruluna bildirirse onun yerine getirilmesi hükmünü koyduk. ABD Tüketici Koruma Departmanı nın 300 Milyon Dolar iade, 90 Milyon Dolar ceza kestiğini haberlerde okuduk. Söz konusu departman tarafından yapılan tespit sonucunda ilgili banka finansal tüketiciden haksız olarak tahsil ettiği rakamı iade etmek durumunda kaldı. Mesele otorite demeden, bankanın bazı uygulamalarda haksız olduğunu kabul edebilmesinde. Bazı uygulamalarda haksızlık ettik, iadede bulunuyoruz demesi, memnuniyet verici bir unsur olacaktır. Tüketici ilişkileri koordinasyon görevlisi ile bankanın iç deneti birimleri veya iç denetim sistemleri bunu tespit edip, banka yönetimine bildirmeli diye düşünüyorum. Süreç olarak BDDK nezdindeki daireyi kurarken de çıkış noktamız oydu; şikayetlerin tek tek çözülmesi değil, 25 bin şikayet geliyor ben 500 şikayet için yerinde denetim personeli gönderebiliyorum. Kalanını yine çözemiyor ve ilgilenemiyorum. Bu konuda hem iç denetim hem otorite giderse sanırım biz kökten çözmüş olacağız. Örneğin şube denetimine gitmiş denetçinin, bireysel uygulamalara hem süreç denetimi hem de münferit bazı olaylar bakımından raporunda yer vermesini istiyoruz. Orada da bir bulguyla karşılaşması halinde bunu üst yönetime raporlamasını istiyoruz. Bu şekilde çözülmesini bekliyoruz.

13 AYSBERG AYSBERG C.S.: Mustafa Bey in söyledikleri üzerinden tartışmayı biraz daha genişletmek istiyorum. Siz 99 yılında yapılan bir A4 boyutundaki sözleşmeyi söylediniz ve sözleşmelerin daha sade olması konusunda da haklısınız. Ancak, o günden bu yana o kadar mevzuat, yönetmelik değişti ki, bu sefer de bankalar bu tür genişletici kavram ve ifadeleri konulmadığı zaman düzenleyici ve denetleyici otoriteler tarafından eleştiriliyor ve savunma durumu ile karşı karşıya kalıyor. Bunları nasıl çözeceğiz? Öte yandan, kurum içi incelemeden sonra tüketicinin gerçekten haklı olduğuna kanaat getirilmesi halinde, özellikle bankacılıkta, bunun için tüketiciye geri ödeme yapılması çok kolay değil. Bir müşterinize bir şey iade ettiğiniz zaman gerekçesi ve zorunluluğunu çok iyi belgelemesiniz. Aynı şekilde topluca, bu üründe hata yapmışım, ben bunu iade edeyim deseniz aynı sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bir mağazada ürünü geri alıp parasını müşteriye sorgusuz, basit bir form doldurarak geri ödeme durumunda değil bankacılık sektörü. Hareket alanı oldukça dar. Bankacılık Kanunu nun ilgili maddeleri var. Tüketicilerin haklarının iadesinin kolaylaştırılması için düzenlemeler düşünülüyorsa, bunlara da el atılması gerektiğini düşünmekteyim. Düzenleyici otoriteler bütünsellik açısından buralarda da yeni yaklaşımlar getirmeli. Tüm regülasyonlar iyidir anlayışı ortadan kalktı Ş.A.: Dilerseniz ben konunun rekabet hukuku boyutunu kenara bırakıp, biraz regülasyon boyutundan bahsedeyim li yıllarda gelişmiş ülkelerde tüm regülasyonlar iyidir anlayışı ortadan kalktı. Daha sonra bu çalışmalarıyla Nobel iktisat ödülü almış iktisatçılar, örneğin rakamlara dayalı çalışmalar neticesinde regüle edilen bir elektrik piyasasıyla regüle edilmeyen bir elektrik piyasasını karşılaştırdılar ve regüle edilen elektrik piyasasında fiyatların tekelci seviyeye yakın olduğunu gördüler. Aslında regüle edilen piyasada fiyatların tüketicilerin ulaşabileceği yani rekabetçi seviyede olması bekleniyordu, çünkü regülasyonlardan beklenen fayda bu noktada olduğu kabul ediliyordu. Özellikle Chicago Üniversitesi nin önde gelen akademisyenlerinin yürüttüğü gelen benzer çalışmalar sonucunda, regülasyonlar sorgulanmaya başlandı ve bugün geldiğimiz noktada regülasyon en iyi ikinci çözümdür, birincisi piyasa ekonomisidir yaklaşımı benimsenerek, birçok sektörde regülasyonlar kaldırıldı, yani deregülasyon gerçekleştirildi. Bugünkü hakim görüşe göre, piyasa ekonomisi vasıtasıyla alıcı satıcı arasındaki etkileşimle, fiyatlar ve ürünlerin kalitesi olması gereken yerde oluşuyorsa, devletin piyasaya müdahale etmesi (regülasyona başvurması) olumlu değil aksine olumsuz sonuçlar doğurur. Çünkü regülasyonların hem dolaylı hem de doğrudan maliyetleri söz konusudur. Bu nedenle, regülasyona ikinci en iyi çözümdür deriz. Hatta ben derslerimde regülasyonu tuza benzetip, akılda kalması açısından çoğu zarar azı karar analojisini kullanıyorum. ABD de bu tartıştığımız konuyu, yani tüketiciyi ne kadar korumalıyız meselesine ilişkin esasları belirleyen çok güzel bir dava var. Bu dava 990 larda ABD Yüksek Mahkemesi tarafından karara bağlanmış Kodak davası. Bu davada temel olarak, acaba tüketiciler Kodak ın fotokopi makinesini aldıktan sonra kendilerine uygulanacak satış sonrası hizmetlerin fiyatları ve kalitesi konusunda gereği kadar bilinçliler mi? Biz acaba tüketicileri koruyucu regülasyonları artırırsak, tüketicileri bilgiyi alma konusunda rehavete iter miyiz? konusu tartışılmış. Mesele de şu, Kodak fotokopi makinelerini alan kişiler Kodak ın yedek parça ve sarf malzemelerine yönelik fiyatlandırması onlar için sürpriz olacak mı? Rekabet hukuku bakımından tüketici regülasyonları veya tüketici hukukunun paralel olduğu noktalar da var. Eğer tüketici iyi aydınlatılmamışsa, alacağı ürünün kendisine olan faydasını tam değerlendiremiyorsa, tüketici regülasyonları piyasanın doğru yerde dengelenmesi rekabet hukukunun da amaçladığı doğrultuda piyasaların daha iyi işlemesini sağlar. Diğer taraftan tüketiciyi koruyucu hukuk kuralları ile rekabet hukuku kurallarının birbiriyle çeliştiği noktalar da söz konusu. Örneğin tüketiciyi koruyucu kurallar veya regülasyonlar olması gerekenden daha fazlasıysa, bir, kalite bakımından rekabet edilecek alanı daraltıyorsunuz, çünkü tüketiciyi koruyucu regülasyonlar temelde kalite parametresi ile ilgili oluyor. Hatırlarsınız geçmişte Türkiye de akaryakıt fiyatları konusunda rekabet yaşanmadığı ve piyasada katılığın olduğu öne sürülüyordu. Bunun üzerine EPDK fiyatlar hareket etsin, rekabet oluşsun diye akaryakıt istasyonlarının promosyon vermesini yasaklanmıştı. Bu çok hatalı bir karardı. Çünkü oligopolistik karşılıklı bağımlılık ya da az sayıda aktörün varlığı nedeniyle, fiyat rekabeti yapamayan akaryakıt istasyonlarının fiyat parametresi dışındaki yegane rekabet alanı olan promosyonların yasaklanması, adeta siz onda da rekabet etmeyin anlamına geliyordu. İki, regülasyonların uymanın dolaylı ve doğrudan maliyetleri söz konusu. Bu maliyetler nedeniyle tüketicinin liralık mal veya hizmeti, 2 liraya alması söz konusu olabilir. Benim yaşadığım örnek var. Yurt dışına bir vesileyle çıkan herkes eğer ihtiyacı varsa Türkiye den değil yurt dışından cep telefonu veya benzeri elektronik aletleri alıp dönmek istiyor. Bunun temel nedeni, o telefonun gidilen ülkede örneğin bir yıllık zorunlu garanti süresi varken, ülkemizde bu sürenin iki yıl olmasından kaynaklanan maliyet farkıdır. Burada düşünülmesi gereken acaba iki yıllık bir garanti süresi ile bir ürünün daha pahalıya mal olması mı yoksa, bu konuda bir regülasyon kurgulamadan ürünü satanların bir, iki, üç yıllık hatta daha uzun süreli garantiye sahip ürünleri piyasaya sürerek, tüketicinin kendi tercihini yapmasının mı, toplumsal refahı daha da artıracağını bulmak. Bunun dışında bizim yeni yeni regülasyonlarla şu anda yaşadığımız, geçmişte Türkiye de olmayan fakat milli gelir artışı, insanların hem sosyal hem de ekonomik taleplerinin farklılaşması ve zenginleşmesi sonucu ortaya çıkan regülasyon talebiyle de açıklanabilir. Tabi bu

14 AYSBERG AYSBERG noktada siyasi otoriteden çok, bu regülasyonların hızlı bir şekilde hayatımıza girmesinde AB müktesebatına uyum süreci başrol oynuyor. Dolayısıyla biz şu anda geçmişte olmayan regülasyon kurallarını benimsiyoruz. Çok fazla tartışmadığımız şeyse, bu regülasyon kurallarını gereğinden fazla mı yoksa tam yerinde mi hayatımıza geçiriyoruz? Bu konu aslında AB nin de sorguladığı konu, çünkü rakipleriniz ABD, Japonya ve diğer gelişmiş ülkeler gereksiz regülasyonlardan kurtularak, birinci en iyi çözümü benimsediklerinde, bu regülasyonlara devam edenlerin önüne geçiyorlar, rekabet güçleri artıyor. Bu nedenle örneğin, AB Konseyi Lizbon zirvesinde telekomünikasyondaki regülasyonlarını sorgulayarak, önemli deregülasyon hamlelerine girişti, enerjide üç kuşak regülasyon değişikliği yapmış olmasına rağmen halen istediği düzeye ulaşmış değil. Bu yüzden AB düzenlemeleri iç hukuka aktarılırken iki açıdan sorgulanmalı: Bir, Türkiye nin koşullarına uygunlar mı? İki, bu alanda diğer gelişmiş ülkeler neler yapıyor? Peki, regülasyonlar benimsenirken bize getireceği faydayı nasıl ölçeceğiz? Bu konuda aslında Başbakanlığın 2006 yılında çıkardığı Düzenleyici Etki Analizi Genelgesi oldukça yol gösterici. Fakat maalesef kamu kuruluşlarının bu genelgeye uygun hareket etme konusunda çok istekli olmadıklarını görüyoruz. Çünkü genelge regülasyon alternatiflerini maliyet rakamları bakımından sıralayın diyor. Alternatifler arasında da mutlaka regülasyon yapmamaya yer verin diyor. Dolayısıyla bir regülasyonun maliyeti 0 TL, diğerinin maliyeti 20 TL, regülasyon yapmamamın maliyeti 5 TL ise regülasyon yapmamayı tercih etmelisiniz. İkinci önemli konuysa bizim düzenlemelerimizi yapan kuruluşlardaki insan kaynağı. Bu kuruluşlardaki uzmanlarımız etkileşime açık, modern gelişmeleri takip ediyor, burada olduğu gibi karşılıklı tartışabiliyoruz ama yargılama konusuna geldiğimizde maalesef üçüncü dünya ülkesi düzeyine düşüyoruz. Yargı organlarının bilgi düzeyi özellikle regülasyonlar konusunda zafiyet işareti veriyor. Telekomünikasyondan örnek vereyim. Mobil telefon hizmeti sunmanız için bulunduğunuz yere yakın baz istasyonunun olması lazım. Ama bir mahkeme baz istasyonları sağlığa zararlı bunları şehir dışına taşıyın diyebiliyor. Bu anlamda mahkemelerin uzmanlaşması, ülkenin ihtiyaçlarına cevap verecek hale getirilmeleri kaçınılmaz. C.S.: Bu son turumuzda önem verdiğiniz başka konular varsa dile getirmenizi rica edeceğim. Bu turda TİDE Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Gürdoğan Yurtsever e de söz vererek, iç denetçiler olarak, bu konulardan meslektaşlarımızın da ne gibi çıkarımlar yapması gerektiği konusunda düşüncelerini almak istiyorum. Tüketicinin korunması sektörün gelişmesi demek S. T.: Ben söylemek istediğim hemen hemen her şeyi dile getirdim. Görüşlerimizi dile getirme fırsatı verdiğiniz ve bu toplantıyı düzenlediğiniz için çok teşekkür ederim. Toplantıdan çıkan sonuca baktığımda kamu kurum ve kuruluşlarını temsil eden taraf, sektörü temsil eden taraf ve üniversiteleri temsil eden taraf olarak aslında aynı şeyi düşünüyoruz. Hem sektörün gelişmesini hem de tüketicilerin haklarının korunmasını istiyoruz. Dilerim bu tarz toplantılarda ortak noktada buluştuklarımızı tüketiciler, sektör ve kamu kurum ve kuruluşları olarak günlük hayata da geçirebiliriz. Aslında hepimiz tüketiciyiz ve tüketicinin korunması hepimizin korunması, tüketicinin korunması sektörün gelişmesi demek. O.G.: Düzenlemiş olduğunuz toplantıdan dolayı ben de teşekkür ediyorum. Diğer katılımcıların belirttiği gibi, bence de daha fazla regülasyon olmamalı. Mevcut çerçevedekiler yeterli konular, onların nasıl hayata geçeceği konusunda sektör olarak desteğe ihtiyacımız var. Sözleşme öncesi bilgi formu diye konuştuk ama bunu söylemek durumundayım. Konut kredisinde sözleşme öncesi bilgi formu çok uzun yıllardan beri var. Hatta sözleşme öncesi bilgi formu bu kanun çıkıncaya kadar, tüketiciye kredi verilmeden iki gün öncesinde veriliyordu. Sözleşme öncesi bilgi formu var diye, bugün tüketici hakem heyetlerine konut kredileri ve ilgili dosya masrafları konusunda Dünya gündeminde en önemli konu, tüketicinin korunması ve finansal okur-yazarlık. Bu trendin doruğundayız, Türkiye den beklenti çok fazla. Eksik kaldığımız finansal okuryazarlık konusunda sivil toplum faaliyetlerimizin yetersiz olduğunu düşünüyorum. tazminat talebi gelmiyor mu? Ne yazık ki geliyor. Bu konuyu bilgi formu var diye çözmüş değiliz, nasıl çözeceğimizi de inanın bilmiyoruz. Müşterilerimize zarar tazmini konusunda da elimizin çok rahat olmadığını söyleyebilirim. M.Ş.: Bu konuda ve benzer sorunlu bulduğunuz noktalarda BDDK dan öngörüş isteyebilirsiniz. Kurumumuz rasyonel bir değerlendirme yapacaktır diye düşünüyorum. Bu konuda zimmet suçlamasının her zaman olabileceğini söylemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Zimmet maddesi özünde daha farklı konular için halihazırda işletiliyor gibi, örneğin batık bankalarla ilgili konular. O.G.: Bankacılık detaylı bir iş. Örneğin bir kredi kartına kampanya yapmak ve bunun yazılımı için bilgi işlem departmanında aylar geçiyor. O kadar detaylı olan konuda, her şeyi kurallarla yönetmek çözüm olamayabiliyor. O açıdan yaklaştığımda, mevcut konjoktörün biraz daha bankalara güven nezdinde evrilmesi gerektiğini söyleyebilirim. Tüketiciyi koruyalım düşüncesinin yanına biraz da bankalara güvenelim, onları bu konuda teşvik edelim düşüncesinin eklenmesi doğru olur diye düşünüyorum. Bankaların da korunması gereken kurumlar olduğu algısı olmalı ki, bankalar da o güvenin altında kalmasın. M.Ş.: Ben de düzenlediğiniz bu toplantı için teşekkür ediyorum. Paydaşları artırmamız, daha tabana yayacak formüller üzerinde düşünmemiz lazım. Konu tıkanıp, vatandaşın dürüstlük ilkesini ihlal ettiği konusuna geliyor. Vatandaş ilk neye imza attığını bilmeli, bunun uzantısı da okur-yazarlığın eksik olması. Dünya gündeminde en önemli konu, tüketicinin korunması ve finansal okur-yazarlık. Bu trendin doruğundayız, Türkiye den beklenti çok fazla. Eksik kaldığımız konunun finansal okur-yazarlık konusunda sivil toplum faaliyetlerimizin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Birkaç banka ciddi anlamda buna yatırım yapmış

15 AYSBERG AYSBERG Gürdoğan Yurtsever: Öncelikle toplantıya katılımınız ve değerli görüşlerinizi bizler ve üyelerimizle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Tüm dünyada ve ülkemizde düzenlemelerin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Avrupa Birliği katılım müzakerelerinin de etkisiyle ülkemizde ticaret, borçlar, iş sağlığı ve güvenliği, sermaye piyasası, tüketicinin korunması gibi alanlarda son dönemlerde yapılan yasal düzenlemelerle ticari yaşamımızın geleneksel iş yapış şekilleri hızla değişiyor. Bunların yanı sıra bankacıdurumda ama konuyla ilgili yayınlarımız eksik. Bu konuda biz ön ayak olmak için BDDK olarak kamu spotları çektik, fakat bu konuyu otoriteye de bırakmamak lazım. Yayınları artırabiliriz. Yine biz ön ayak olalım diye tr sitesini başlatmak üzereyiz. Bankalardan buna link atalım dedik, onlar da bize içerik sunsunlar istedik. Kredi almadan kullanmadan önce neleri sormanız gerekiyor, sözleşmeye imza atmadan önce nelere bakmak lazım gibi konular hakkında yazılı ve görsel dokümanlar hazırlayıp bunları siteye ekleyebiliriz diye düşünüyorum. Konuların düzenlemeyle aşılamayacağı aşikar. Etkiye tepki olarak bazı adımlar attığımız müddetçe sonuç alamayacağız. Bunu da finansal okur-yazarlık ve paydaşlığın artırılmasıyla başarabileceğiz. Ş.A.: Ben de değerli fikirlerini duyma fırsatı verdiği için katılımcı herkese teşekkür ediyorum. Kapatmadan önce yatırım ortamı ve regülasyonlarla ilgili bir tecrübemi paylaşmak isterim. Uluslararası bağlantılı çalışmamız nedeniyle, Türkiye de şu sektöre yatırım yapma düşüncemiz var, sektördeki mevzuatla ilgili bilgi verir misiniz?, diye sorularla karşılaşıyoruz. Toparladığımız bilgilerin değerlendirilmesi sırasında, bazı sektörlerde regülasyonların çok fazla ön planda olmadığını, yatırımcıların rekabet ortamı içinde hareket ettiğini, bazı sektörlerdeyse bunun tam tersi çok sayıda regülasyonun söz konusu olduğunu görüyoruz. Yatırımcı elinde sınırlı kaynak olan sermayesini, risk ve getiri değerlendirmesi yaparak karar veriyor. Kuralların çok fazla olduğu sektörlere de, son dönemlerde yabancı yatırımcı girmediğini görüyoruz, bu durum regülasyonlarımızın gereğinden fazla olabileceğine veya öngörülebilir olmadığına işaret ediyor. Peki o zaman yatırım yapılması dendiğinde, sermaye kısıdı ve dış kaynağa bağımlılık zafiyetimiz ile baş başa kalıyoruz. Yatırımın olmaması işsizlik demek. Bunların da sonuçları çok uzun süreler geçtikten sonra krizlerle ortaya çıkıyor. Buna dikkat etmek isterim. Kriz lafından devam edeyim finansal krizin şöyle bir sonucu var. Regülasyonla ilgilenen akademisyenler tarafından, bu krize tepki olarak regülasyonların artırıldığını özel sektöre eskisine oranla daha az güvenin olduğu bir durum ortaya çıktığı tespit edildi. Biz bunu kendi ülkemize içselleştirirken dikkatli davranmalıyız. Düzenleyici kurumların, devletin piyasalara müdahale eden organlarında görevli yetkililerin, uluslararası etkileşim içinde pek çok toplantıya katıldığını biliyoruz. Benim hem bir akademisyen hem de regülasyonlarla ilgili sınırlı sayıda tecrübe sahibi bir danışman olarak önerim, o toplantılar sonrasında döndüklerinde bakış açılarını yeniden değerlendirmeleri. Artan düzenlemeler iç denetçilerin sorumluluklarını da artırdı Şirketler açısından düzenlemelere uyumun ön planda olduğu ve uyum riskinin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu süreç şirketlerde görev yapan iç denetçilerin sorumluluklarını da büyük oranda artırdı. Gürdoğan Yurtsever TİDE Yönetim Kurulu Üyesi ve İç Denetim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni lık, rekabet, suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele gibi alanlar da idari düzenlemeler ve yaptırımların giderek arttığı görülüyor. Yapılan bu düzenlemelerde şirketler için birçok yeni yükümlülük getirildi. Şirketlerin bu yükümlülükler kapsamında yapması gereken pek çok şey var. Düzenlemelerde belirtilen yükümlülükleri zamanında ve gereği gibi yerine getirmeyen şirketler için önemli cezalar söz konusu olabiliyor. Şirketler açısından bu düzenlemeler uyumun ön planda olduğu ve uyum riskinin arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu süreç şirketlerde görev yapan iç denetçilerin sorumluluklarını da büyük oranda artırdı. İç denetçilerin yapacakları risk değerlendirmeleri, planlar ve denetimlerde bu konuya önem ve öncelik vermeleri zorunluluk haline geldi. Denetçiler diğer risklerle birlikte söz konusu düzenlemelerin şirkete olan etkilerini doğru bir şekilde analiz etmeli, uyumsuzluk yaşanan konuları şirketin üst yönetimine zamanında raporlamalı ve önlem alınmasını sağlamalıdır. Tüm üyelerimiz ve meslektaşlarım adına katılımınız ve katkınız için tekrar teşekkür ederim. C.S.: Ben de katılımcılara teşekkür ediyorum. Çok nitelikli bir tartışma oldu. Burada kamu kurumlarının, üniversitelerin ve özel sektörün temsili söz konusu oldu. Neticede ortak paydamız tüketici. Tüketicilerin korunması hatta bazen kendilerinden dahi korunması önem arz ediyor. Bunu bankacılık sektörünün içselleştirmesi gerekiyor. Mevzuata karşı savunma ya da mevzuatı yerine getirmeme değil de yaşam felsefesi olarak yönetim kurullarında hissedarlardan başlayarak yapması lazım. Bunu söylemekle beraber, bir bankacı olarak ifade etmeliyim ki, bankacılık sektöründe uygulanması zor düzenlemeler meydana geldiğinde tüm paydaşlarda sıkıntılar yaratıyor. En mükemmel düzenlemeyi yapmak en mükemmel kanunu çıkarmak maalesef mümkün değil. Sonuçta gidişat belli, tüketicinin daha korunduğu daha haklarının sağlama alındığı bir sistemden bahsediyoruz. Tüketiciyi bir şekilde mağdur ederek büyümek, kar elde etmek sürdürülebilir bir politika değil. Pastayı büyütmek için tüketicilerin korunması lazım ama buradaki kritik denge hem makul, uygulanabilir düzenlemeler hem de iç, kurumsal düzenlemeler olmalı. Düzenlemelerde gri alanlar kalabilir ve bu alanlarda kurumlar arasında uygulama farklılıkları olabilir. Kurumlar şöyle de eleştirebilir. X bankası yapmıyor ki, biz Y bankası olarak bunu niye yapalım, diyebilir. İç denetçilerin karşılaşacağı sorunlardan birisi bu. Bu kararı almak da yetmiyor, bunun yazılım programını yapmanız, eleman almanız, personelinizi eğitmeniz gerekiyor. Eğittiğinizi sandığınız personelin, uygulamayı layıkıyla yapamadığı durumlarla da karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Bir taraftan da mevzuat var ve ona uymanız lazım. İç denetçilerin karşılaştığı ve gelecekte de daha fazla karşılaşacağı sıkıntılar bunlar. Bunlara karşı ne yapılmalı? Öncelikle daha iyi eğitim alınmalı, odaklanmayı bu yöne yönlendirmeli. Buna dönük iş planlaması, eleman istihdamı yapılmalı. Savunma tarafında değil proaktif olarak uyum tarafında olmak lazım. Bu bir süreçtir, sistem oturana kadar biraz daha yorulacağız. Sağlıklı bir yönde gideceğine inanıyoruz. Üyelerimizin kısmen farkında oldukları bir konuyu burada daha etraflı bir şekilde tartıştık. Katılımınız için hepinize tek tek gönülden teşekkür ediyorum.

16 YEŞİL KALEM YEŞİL KALEM Denetimde Örnekleme: Parasal Birim Örneklemesi ve Bir Uygulama. Giriş Denetim süreci boyunca denetçinin görüşünü dayandırabileceği yeterli ve uygun kanıtlar bulması denetimin en temel unsurlarından biridir. Yeterli sayıda kanıt bulabilmek için de denetlenen muhasebe kalemi üzerinde bir takım testler yapılması gerekmektedir. Ancak söz konusu denetim testlerinin uygulanması sırasında test edilecek muhasebe kaleminin tamamının incelenmesinin denetçi açısından ilave maliyetlere neden olması denetçileri söz konusu kalem içerisinde bir örneklem kümesi seçmeye ve söz konusu örneklemden elde edilecek veriler üzerinden bir sonuca ulaşmaya zorlamaktadır. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu nun yayımladığı uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu 530 no lu Bağımsız Denetimde Örnekleme Standardı Taslağı ile birlikte de denetimde örneklemenin ana hatları tanımlanmaktadır. Yusuf Aytürk Caner Akbaba Denetimde örnekleme, bir hesap kalemi için değerlendirme yapıp sonuca varabilmek adına yeterli sayıda ve nitelikte kanıt toplamak amacıyla söz konusu hesap kaleminden oluşan ana kitleden örnek seçmeyi sağlayan bir örnekleme yöntemidir. Denetimde örnekleme yapılırken istatistiksel ya da istatiksel olmayan (iradi) yöntemlerden faydalanılır. İstatistiksel örnekleme teknikleri ana kitleden örneklerin rastgele seçilmesi ve örneklem riski de göz önüne alınarak söz konusu örneklerin olasılık teorisi yardımıyla değerlendirilip bir sonuca varılmasını içerir. İstatistiksel olmayan örnekleme yöntemi ise bir ana kitleden tamamen denetçinin mesleki bilgi ve deneyimleri doğrultusunda örnekler seçilmesi olarak tanımlanabilir. Bu yöntem matematiksel istatiksel temellere dayanmadığı ve örneklemin tamamen denetçinin mesleki muhakeme kabiliyetine bırakıldığı için ana kitleyi tam anlamıyla temsil edebilecek bir örneklem kümesinin belirlenememesi oldukça ciddi sorunlar yaratabilmektedir. Rasgele seçim yöntemi uygun bir şekilde uygulandığı takdirde diğer istatistiksel olmayan (iradi) örnekleme yöntemlerinde karşılaşılabilecek önyargılı seçim sorununa karşı denetçinin elini güçlendirir. 2 İstatistiksel ya da istatistiksel olmayan yöntemlerin hangisinin seçileceği hususu tamamen denetçinin mesleki muhakeme gücüne bırakılmıştır. Mesleki muhakeme sağlıklı bir denetim süreci için yeterli nitelikte ve sayıda denetim kanıtı bulabilmek için oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Dünyadaki uygulamalara baktığımızda denetçilerin istatistiksel örneklem yöntemini büyük bir oranda kullandığı görülmektedir. İstatiksel örnekleme yöntemi, duruma en uygun örneklem büyüklüğünün belirlenebilmesi, arzu edilen güvenlik derecesi ve hata payının ortaya konulabilmesi, sonuçların bilimsel verilerle savunulabilmesi, örnekleme hatasının tahmin edilebilmesi ve zaman ve maliyet açısından tasarruf sağlaması bakımından denetçiye ciddi yardım sağlamaktadır. 3 İstatistiksel örnekleme yöntemi genellikle kontrol testleri, maddi doğruluk testleri ve bakiyelerin detay testleri için kullanılan bir yöntemdir ve bu yöntem örneklemin planlanması, örneklem birimlerinin seçilmesi ve testlerin uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi başlıkları altında 4 aşama ile uygulanır. Söz konusu aşamalar şekil de gösterilmiştir. 4 Denetimde örneklem seçiminde çok çeşitli yöntemler ve teknikler bulunmaktadır. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu nun yayımladığı uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu 530 no lu Bağımsız Denetimde Örnekleme Standardı na göre bu yöntemler arasında en çok kullanılanları tesadüfi seçim, sistematik seçim, gelişigüzel seçim, blok seçim ve parasal birim örneklemesi yöntemleridir. 5 Şekil : Örneklem Birimlerinin Seçilme Aşamaları Denetim testlerinin hedeflerinin belirlenmesi Örneklemenin uygulanıp uygulanamayacağına karar verilmesi Niteliklerin ve sapma koşullarının belirlenmesi Anakitlenin belirlenmesi Örneklem biriminin belirlenmesi Kabul edilebilir yanlışlık oranını belirlenmesi Kabul edilebilecek güvenlik derecesinin belirlenmesi Anakitle tahmini yanlışlık oranının belirlenmesi ÖRNEKLEMİN PLANLANMASI ÖRNEKLEM BİRİMLERİNİN SEÇİLMESİ VE TESTLERİN UYGULANMASI Örneklem birimlerinin seçilmesi Örneklem birimlerine denetim prosedürlerinin uygulanması Örneklemden elde edilen sonuçların anakitleye genelleştirilmesi Sapmaların analiz edilmesi Anakitlenin kabul edilip edilmeyeceğine karar verilmesi SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu çalışmada söz konusu örneklem yöntemleri arasında yer alan parasal birim örneklemesi yönteminin tanımı, açıklaması ve örnek bir uygulaması yapılacaktır. 2. Parasal Birim Örneklemesi Parasal birim örneklemesi, örneklem kümesinin ve istatistiksel sonuçların para ile ifade edilebilmesi gibi bir kolaylık sağladığı için hesap bakiyelerine detay test uygularken denetçiler tarafından en çok tercih edilen yöntemdir. Parasal birim örneklemesi ayrıca, kümülatif parasal tutarlar örneklemesi (cumulative monetary amount sampling) veya büyüklüğe orantılı olasılıklı örnekleme (sampling with probability proportional to size) olarak da adlandırılmaktadır. Parasal birim örneklemesi de on dört aşamadan oluşur. Ancak bu aşamalar bu örneklem tekniği içerisinde farklı şekillerde uygulanabilmektedir. 6 Denetim Testlerinin Amacının Belirlenmesi: Parasal birim örneklemesinin yapılmasındaki amaç hesap bakiyelerinde olması muhtemel yanlışlıkların tahmin edilmesi ve bakiyelerin doğru olup olmadığının ortaya konulmasıdır. 7 Örneklem Yönteminin Uygulanabilirliğine Karar Verilmesi: Denetçiler hesapları genellikle örneklem üzerinden test etmelerine karşın bazı durumlarda hesap kalemlerinin tutarlarının oldukça küçük olması bu hesaplarda istatistiksel örneklem yapılmasını gereksiz kılar. Örneğin denetçi mesleki muhakeme yeteneğine güvenerek TL nin altındaki hesaplarda örneklem yapılmamasını tercih edebilir. 8 * Hakemli bir makaledir. ( ) 2 Bozkurt, Nejat; Muhasebe Denetimi, Alfa Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 200, s.20 3 Bozkurt, Nejat; Muhasebe Denetimi, s.20 4 Arens, Alvin A.; Elder, Randal J.; Beasley, Mark S.; Auditing and Assurance Services, 4th Edition, Pearson, 202, s ( )

17 YEŞİL KALEM 30 3 YEŞİL KALEM Ana Kitledeki Yanlışlık Tutarının Tanımlanması: Bu örneklem yönteminde yanlışlıklar oran olarak değil tutar olarak ifade edilir ve dolayısıyla sapmalar parasal değer ile gösterilir. 9 Ana Kitlenin Tanımlanması: Parasal birim örneklem yönteminde ana kitle test edilmek istenen hesabın bakiyesidir. Örneğin test edilecek Alıcılar hesabının bakiyesi TL ise ana kitle TL dir ve denetçinin amacı bu kayıtlı tutarın doğru olup olmadığını test etmektir. 0 Örneklem Biriminin Tanımlanması: Bu yöntemde örnek birimler ulusal para birimlerinden oluşmaktadır. Yukarıda verdiğimiz örnekten devam etmek gerekirse Alıcılar hesabındaki müşterilerden ziyade her alt müşteri hesabının bakiyesi örnek birim olarak kabul edilmektedir. Kabul Edilebilir Yanlışlık Sınırının Belirlenmesi: Her örneklem yönteminde olduğu gibi bu yöntemde de sıfır yanlışlık varsayımı bulunmamaktadır ve önemlilik düzeyine paralel olarak denetçinin önemli yanlışlık yoktur görüşünü dile getirebileceği bir yanlışlık sınırı hesaplanmaktadır. Bu yöntemde kabul edilebilir yanlışlık tutarı ile örnek birim sayısı arasında ters bir orantı söz konusudur şöyle ki kabul edilebilir yanlışlık sınırı arttırıldıkça denetçinin inceleyeceği örnek birim sayısı azalmaktadır. 2 Yanlış Karar Verme Riskinin veya Güvenlik Derecesinin Belirlenmesi: Denetçi denetim çalışmaları sırasında her zaman yanlış karar verme riski ile karşı karşıyadır. Bu durum belirsizlik riski olarak kabul edilmekte gerçekte reddedilmesi gereken bir ana kitlenin kabul edilmesi sonucunu doğurabilmektedir. Söz konusu belirsizlik alanı ile örnek birim sayısı arasında ters orantılı bir ilişki mevcuttur. Yani belirsizlik alanını azaltmak isteyen denetçi daha fazla örnek birime bakmalıdır. Denetçi; kabul edilebilir denetim riskinin düzeyi, kontrol riskinin değerlemiş düzeyi ve diğer maddi doğruluk testleri ve analitik inceleme prosedürlerinin sonuçları gibi çeşitli ölçütler kullanarak belirsizlik riskini saptayabilir. 3 Hesap bakiyelerinin test edilmesinde işletmenin iç kontrol yapısından kaynaklanan iç kontrol riski belirsizlik düzeyini etkileyen en önemli unsur olarak kabul edilmektedir. İç kontrol riski ile belirsizlik alanı arasında doğrudan bir ilişki olduğu kabul edilmektedir. Örnek büyüklüğü belirlenirken yanlış karar verme riski derecesi veya güvenlik derecesi doğrudan kullanılmaz bu derecelere karşılık gelen önceden hazırlanmış güvenlik katsayıları tablolarından faydalanılır. Ana Kitledeki Muhtemel Yanlışlık Oranının Belirlenmesi: Parasal birim örneklemesi yöntemi ana kitlede az yanlışlık bulunduğu varsayımı ile birlikte kullanılır. Ana kitlede var olduğu düşünülen yanlışlık oranı %2-3 lere ulaştığında başka bir örneklem yöntemi tercih edilmelidir. Dolayısıyla parasal birim örneklemesi çok daha düşük yanlışlık oranlarının bulunduğu ana kitlelerin incelenmesi için uygulanması daha doğrudur. 4 Başlangıç Örnek Büyüklüğünün Belirlenmesi: Parasal Birim Örneklemesi yönteminde başlangıç örnek büyüklüğü farklı uygulama biçimleriyle bulunabilir kümülatif parasal tutarlar örneklemesi bu uygulamalardan biridir. 5 Başlangıç örneklem büyüklüğü aşağıdaki şekilde hesaplanır: Örneklem Büyüklüğü = (Ana Kitle Kayıtlı Parasal Değeri Kabul Edilebilir Yanlışlık Seviyesi) x Güvenlik Katsayısı Örnek Birimlerin Ana Kitleden Seçilmesi: Daha önce parasal birim örneklemi yönteminde ana kitlenin ve seçilen birimlerin ulusal para birimi cinsinden belirlendiği belirtilmişti. Bu yöntemde denetçiler diğer yöntemlerden farklı olarak doğrudan parasal tutarı incelemezler; bu parasal tutar sonucunda seçilen fiziki birim üzerinde denetim testlerini uygularlar. Parasal birim örneklem yönteminde parasal tutarları büyük olan fiziki birimlerin seçilme olasılığı diğerlerine göre doğal olarak daha yüksektir. Diğer bir deyişle bir çeşit tabakalandırma yöntemiyle genelde tutarı büyük olan birimlerin seçilmesi daha mümkün olmaktadır. Böylece önemlilik seviyesi de dikkate alındığında denetçinin görüşünü değiştirebilecek birimler dikkate alınmakta ve denetim maliyeti daha da düşürülebilmektedir. Parasal birim örneklemesi Parasal birim örneklem yönteminde parasal tutarları büyük olan fiziki birimlerin seçilme olasılığı diğerlerine göre doğal olarak daha yüksektir. Diğer bir deyişle bir çeşit tabakalandırma yöntemiyle genelde tutarı büyük olan birimlerin seçilmesi daha mümkün olmaktadır. yöntemi ile bakiye vermeyen hesaplar ve ters bakiye veren hesaplar dikkate alınmamaktadır; bu durum denetçinin söz konusu hesaplardan seçeceği ek örneklerle telafi edilebilmektedir. Örnek birimler çeşitli bilgisayar yazılımları, rasgele rakamlar tablosu veya sistematik örneklem teknikleriyle seçilebilirler. 6 Örnek Birimlerine Denetim Prosedürlerinin Uygulanması: Bu aşamada denetçi seçilen örneklere daha önce belirlediği denetim prosedürlerini uygular. Örneğin alıcılar hesabı test ediliyorsa parasal birim örneklemesi sonucunda belirlenen müşterilere mutabakat mektupları gönderilir ve gelen cevaplar incelenerek ana kitleye genelleştirilir. 7 Örneklem Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Ana Kitleye Genelleştirilmesi: Hangi yöntemin kullanıldığına bakılmaksızın denetçi örnek birimlerden elde ettiği sonuçları ana kitleye genelleştirir. Parasal birim örneklemesi yönteminde elde edilen sonuçlarda bulunan yanlışlıklar doğal olarak parasal tutar üzerinden ifade edildiğinden söz konusu yanlışlıklar, yüksek gösterme yanlışlıkları (overstatement) ve düşük gösterme yanlışlıkları (understatement) olmak üzere ikiye ayrılır. Uygulamada varlık hesaplarında yüksek gösterme, kaynak hesaplarında ise düşük gösterme yanlışlığının olabileceği varsayımı ile denetim testleri planlanır. Örneğin A müşterisinden olan alacak işletme kayıtlarında TL iken gelen mutabakat mektubunda bu tutar TL olarak görünüyorsa burada yüksek gösterme yanlışlığı vardır. Diğer yandan B tedarikçisine olan borç TL iken gelen mutabakat mektubunda söz konusu borç TL olarak belirtilmiş ise bu durumda düşük gösterme yanlışlığı vardır. 8 Yanlışlıkların Analiz Edilmesi: Örnek birimlerin incelenmesi sonucunda örnek birimlerde yanlışlık olması ya da olmaması ihtimalleri mevcuttur. Örnek birimlerde yanlışlık bulunmaması sonucunda denetçi mesleki muhakeme kabiliyetine dayanarak ana kitleyi olduğu gibi kabul edebilir. Herhangi bir örnek birimde yanlışlık bulunduğunda ise ana kitle kabul edilmez ve dört aşamadan oluşan yeni bir prosedür uygulanır. Tespit edilen yanlışlıklar yüksek gösterme yanlışlıkları ve düşük gösterme yanlışlıkları olarak yeniden sınıflandırılır. Her bir örnek birim için bulunan yanlışlık tutarı örnek birime bölünerek yeniden kusur oranları hesaplanır ve ana kitle tutarıyla çarpılarak yanlışlıklar ana kitleye yaygınlaştırılarak tahmini ana kitle değerleri hesaplanır. Bulunan ana kitle değerleri ilgili tablodan alınacak düzeltme katsayıları ile çarpılarak yüksek gösterme ve düşük gösterme yanlışlık sınırlarının tahmini değerleri hesaplanır. En sonunda yüksek gösterme ve düşük gösterme üst yanlışlık sınırları hesaplanır. 9 Ana Kitle Hakkında Karara Varılması: Bir önceki aşamada bulunan üst yanlışlık sınırlarına göre değerlendirme yapılır. Eğer son aşamada hesaplanan tahmini üst yanlışlık sınırı en başta hesaplanan üst yanlışlık sınırını önemli bir tutarla aşmıyorsa ana kitle kabul edilir, tam tersi durumda ana kitle reddedilebilir, örneklem büyüklüğü arttırılarak daha ayrıntılı testler yapılabilir ya da işletmeden bu farkların düzeltilmesi talebinde bulunulabilir Para Birimi Örnekleme Yöntemi Üzerine Bir Uygulama Çalışmamızın bu bölümünde parasal birim örnekleme yöntemine yönelik bir örnek uygulamaya değinilecektir. İşletmenin ticari alacaklar ana hesap bakiyesini test etmek için mutabakat mektupları gönderilecektir. Bu nedenle söz konusu alt hesaplardan parasal birim örneklemesi yoluyla müşteriler (örneklem) seçilecektir. Ticari alacaklar ana hesap bakiyesinin 6 Arens ve diğerleri; Auditing and Assurance Services, s A.g.e., s A.g.e., s A.g.e., s A.g.e., s. 580 A.g.e., s Arens ve diğerleri; Auditing and Assurance Services, s A.g.e., s A.g.e., s A.g.e., s Arens ve diğerleri; Auditing and Assurance Services, s. 583

18 YEŞİL KALEM Örneklem birimleri rassal olarak seçilebilmesine rağmen parasal birim örneklemesinde sistematik örneklem seçimi daha sık kullanılmaktadır. İlk olarak, ana kitlenin örneklem büyüklüğüne bölünmesiyle bir örneklem aralığı belirlenir. dönem sonunda TL olduğunu ve denetçi tarafından mesleki muhakeme esasına göre belirlenen kabul edilebilir yanlışlık seviyesinin TL olduğunu varsayalım. Örneklem büyüklüğünün (örnek birimlerinin) belirlenmesi: Yeterli örneklem büyüklüğünü (müşteri sayısı) bulmak için istatistiksel olmayan ve istatistiksel olmak üzere iki yöntem vardır. Bunlardan birincisinde AICPA (Amerikan Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Enstitüsü) tarafından da kabul gören aşağıdaki formül kullanılır. 2 Örneklem Büyüklüğü = (Ana Kitle Kayıtlı Parasal Değeri Kabul Edilebilir Yanlışlık Seviyesi) x Güvenlik Katsayısı Formülde yer alan güvenlik katsayısı denetim risk düzeyine göre belirlenir. Örneğimizde risk düzeyinin en yüksek seviyede olduğu kabul edilmiş ve güvenlik katsayısı 3 olarak alınmıştır. Örneklem Büyüklüğü = ( ) x 3 = 45 müşteri alt hesabı İstatistiksel esaslara dayalı olan ikinci yöntemde ise örneklem büyüklüğü, AICPA tarafından kabul gören örneklem büyüklüğü tabloları ndan 22 ARACR (Denetçinin Kabul Edilebilir Kontrol Risk Yüzdesi), EPER (Tahmini Anakitle İstisna Oranı) ve TER (Kabul Edilebilir İstisna Oranı) oranlarınagöre tespit edilir. Uygulamamız da müşteri alt hesapları istatistiksel olmayan yönteme göre belirlenmiştir. Örneklem (örnek birimlerinin) seçilmesi: Örneklem birimleri rassal olarak seçilebilmesine rağmen parasal birim örneklemesinde sistematik örneklem seçimi daha sık kullanılmaktadır. İlk olarak, ana kitlenin örneklem büyüklüğüne bölünmesiyle bir örneklem aralığı belirlenir. Uygulamamızda örneklem aralığı, TL 45 = TL olarak belirlenmiştir. Örneklemleri seçebilmek için başlangıç tutarı TL ile TL arasındaki bir sayı olmalıdır ve örneğimizde başlangıç tutarı rassal olarak TL olarak belirlenmiştir. Buna göre diğer sıçrama noktaları., 2. ve 3. tablodaki gibi oluşturulur. Seçilecek ilk örnek TL bakiyeli M8 müşterisi olacaktır. Çünkü sıralı olarak kümülatif tutarlara baktığımızda birinci sıçrama noktasını ( TL) ilk aşan kümülatif bakiye ( TL) burada oluşmaktadır. Ardından ikinci örneklemi seçmek için bu defa ikinci sıçrama noktasını ( TL) ilk aşan bakiyeye (274.5 TL) bakıldığında TL bakiyeli M52 müşterisi seçilmektedir. Bu süreç 45 birim örnek seçene kadar devam ettirilecektir. Bu yöntemde kümülatif tutarı sıçrama noktasına denk gelen bütün tutarlar en az bir defa seçilebilmektedir. Ayrıca bakiyesi önemlilik seviyesinden büyük olan kalemler de birden fazla seçilebilmektedir. Sonuç olarak eğer ana kitle bakiyesi önemlilik seviyesinden oldukça büyük olan birden fazla hesap kalemi içeriyorsa süreç Tablo : Örneklem Seçilmesinde Uygulanan Aralıkların Hesaplanması = = = = Tablo 2: Ana Kitleden Seçilmiş Bazı Değerler Müşteri No M00007 M00008 M M M M M00007 M M M M00002 M00003 M00005 M0006 M00038 M00056 M00068 M0007 M00077 M00080 M00083 M00093 M00094 M00096 M00098 Kayıtlı Tutar Kümülatif Tutar sonunda seçilen örnek birim sayısı en başta seçilmek istenen örnek birim sayısından daha az olabilmektedir. Böylelikle bu aşamada mutabakat mektubu gönderilmesi gereken örneklem belirlenmiş oldu.seçilecek ilk örnek TL bakiyeli M8 müşterisi olacaktır. Çünkü sıralı olarak kümülatif tutarlara baktığımızda birinci sıçrama noktasını ( TL) ilk aşan kümülatif bakiye ( TL) burada oluşmaktadır. Ardından ikinci örneklemi seçmek için bu defa ikinci sıçrama noktasını ( TL) ilk aşan bakiyeye (274.5 TL) bakıldığında TL bakiyeli M52 müşterisi seçilmektedir. Bu süreç 45 birim örnek seçene kadar devam ettirilecektir. Bu yöntemde kümülatif tutarı sıçrama noktasına denk gelen bütün tutarlar en az bir defa seçilebilmektedir. Ayrıca bakiyesi önemlilik seviyesinden büyük olan kalemler de birden fazla seçilebilmektedir. Sonuç olarak eğer ana kitle bakiyesi önemlilik seviyesinden oldukça büyük olan birden fazla hesap kalemi içeriyorsa süreç sonunda seçilen örnek birim sayısı en başta seçilmek istenen örnek birim sayısından daha az olabilmektedir. Böylelikle bu aşamada mutabakat mektubu gönderilmesi gereken örneklem belirlenmiş oldu. Sıra Müşteri No Tablo 3: Seçilen Örneklem (Müşteriler) M M00027 M M Müşteri No M00008 M M00005 M0007 M00094 M M00027 M00029 M M M M M M M M M M00050 M M M M M M00069 M M M M M00068 M M M M M M M00082 Kayıtlı Tutar Seçilme Adedi Tablo 4: Denetim Sonuçları Kayıtlı Tutar Denetimden Geçmiş Tutar Yüksek (Düşük) Değerleme Farkı (2.7) YEŞİL KALEM 7 A.g.e., s A.g.e., s A.g.e., s Arens ve diğerleri; Auditing and Assurance Services, s A.g.e., s A.g.e., s Arens ve diğerleri, Auditing and Assurance Services, s. 525.

19 YEŞİL KALEM Sonuçların değerlendirilmesi: Bu aşamada örneklemde yer alan birimlerden dört tanesinin mutabakat işlemlerinin (denetim) sonuçlarının kayıtlı değerlerden farklı olduğu tespit edilmiştir. Geçmiş değerler Tablo 4 deki gibidir. Denetim sonuçları değerlendirildiğinde değerleme yanlışlıklarının ana kitleye genelleştirilebilmesi için aşağıdaki işlemler uygulanır. - Yüksek değerlemeler ile düşük değerlemeler ayrılmalıdır. İlk olarak üst ve alt yanlışlık sınırları hesaplanır. Ardından yüksek ve düşük değerlemeler için nokta tahminleri yapılır. Düşük değerlemelere ait olan nokta tahmini başlangıç üst yanlışlık sınırını azaltmak için kullanılırken, yüksek değerlemelere ait olan nokta tahmini başlangıç alt yanlışlık sınırını azaltmak için kullanılır. Uygulamamızda bu aşama tablo 4 te gösterilmiştir. 2- Sıfır yanlışlık seviyesi dahil tüm yanlışlıklar için örneklemin ana kitleye genelleştirilebilmesi için her yanlışlık için ayrı bir varsayımda bulunulur. Sıfır düzeyindeki yüksek ve düşük değerleme yanlışlıklarında %00 yanlışlık varsayımı kullanılırken diğer değerleme yanlışlıklarında yanlışlık oranı varsayımı (yanlışlık düzeyi kayıtlı değer) Yüksek Değerlemeler () Düşük Değerlemeler () Tablo 5: Başlangıç Üst ve Alt Yanlışlık Sınırı Hesaplaması 0 6,50% 6,50% ,00 0,20% 3,70% ,20 2 3,40% 3,20% ,0 3 6,40% 3,00% ,50 Başlangıç Üst Yanlışlık Sınırı 0 hesaplanan üst istisna oranı (CUER)* (2) hesaplanan üst istisna oranı (CUER)* (2) 6,50% 0,20% Başlangıç Alt Yanlışlık Sınırı Üst Keskinlik Sınır Oranı (3) Üst Keskinlik Sınır Oranı (3) * %5 ARIA ve 45 örneklem büyüklüğüne göre seçilmiştir. kullanılır. Uygulamamızda bu aşama tablo 5 te 5. sütunda gösterilmiştir. 3- Yüksek ve düşük değerlemeler yanlışlık oranı büyüklüğüne göre ayrı tablolarda sıralanır. Böylelikle örneklemde yer alan yanlışlıklardan yola çıkılarak tabakalandırma yapılmış olur. Ardından her bir tabaka için örneklem büyüklüğü, tabaka sayısı ve kabul edilebilir yanlışı doğrulama riskine (ARIA) göre AICPA tarafından kabul gören istatistiksel örneklemeyi kullanarak örneklem sonuçları değerlendirme tablosu ndan 23 hesaplanan üst istisna oranı (CUER) belirlenir. Tabakalar arasındaki CUER farkları üst kesinlik sınır oranı olarak hesaplanır. Tablo 5 te uygulamamızdaki her bir tabaka için bulunan CUER oranları 2. sütunda, üst kesinlik sınır oranları ise 3. sütunda gösterilmiştir. 4- Yanlışlık varsayımları her bir tabaka ile ilişkilendirilir. En sık kullanılan ilişkilendirme yöntemi, yüksek yanlışlık oranı varsayımlarını üst tabakalarla sırasıyla ilişkilendirmektir. Bu sürecin sonunda başlangıç alt ve üst yanlışlık sınırları belirlenmiş olur. Tablo 5 te uygulamamız için hesapladığımız başlangıç alt ve üst yanlışlık sınırları raporlanmaktadır. Kayıtlı Değer (4) Kayıtlı Değer (4) Birim Yanlışlık Varsayımı (5) Birim Yanlışlık Varsayımı (5) 6,50% ,00 3,70% ,0 Yanlışlık Sınır Oranı (6) Yanlışlık Sınır Oranı (6) Tablo 6: Düzeltilmiş Yanlışlık Sınırlarının Hesaplanması Birim Kayıtlı Yanlışlık Örneklem Nokta Yanlışlık Ana Sınırlar Sayısı Büyüklüğü Tahmini Varsayımı Kitle Başlangıç Yüksek Değerleme Sınırı Düşük değerleme sayısı 0, Düzeltilmiş Yüksek Değerleme Sınırı Yanlışlık Sayısı Birim Yanlışlık Varsayımı Örneklem Büyüklüğü Başlangıç Yüksek Değerleme Sınırı Yüksek değerleme sayısı 0,20 2 0,0 3 0,05 Toplam 0,35 45 Düzeltilmiş Düşük Değerleme Sınırı Başlangıç alt ve üst yanlışlık sınırları belirlendikten sonra örneklem yanlışlıklarının ana kitleye genelleştirilmesi için nokta tahmini söz konusu yanlışlık sınırları düzeltilerek yapılır. Bu düzeltme aşağıdaki gibi iki aşamada gerçekleştirilir: - Hem yüksek hem de düşük değerleme yanlışlıkları için birer nokta tahmini yapılır. Yüksek değerlemeler için nokta tahmini, denetimden geçmiş ortalama yüksek değerleme yanlışlık oranı ile ana kitlenin parasal değerinin çarpılmasıyla bulunur. Aynı hesaplama düşük değerlemelere ilişkin nokta tahmini için de yapılır. Kabul Edilebilir Yanlışlık TL Düşük Değerleme Sınırı TL Kayıtlı Ana Kitle Nokta Tahmini (3.333) Sınırlar (46.667) Başlangıç alt (üst) yanlışlık sınırından tam tersindeki üst (alt) nokta tahmini çıkarılır. 3- Yukarıdaki söz konusu işlemler tablo 6 da yer almaktadır. Ana Kitlenin Kabul (Ret) Edilmesi: Son olarak hesaplanan düzeltilmiş yüksek ve düşük değerleme sınırları ile kabul edilebilir yanlışlık seviyesi olan TL karşılaştırılır. Eğer bulunan nokta tahminlerinin ( ve ) her ikisi de kabul edilebilir yanlışlık aralığında ( ve ) ise ticari alacaklar hesabının borç bakiyesinin makul bir Kabul Edilebilir Yanlışlık TL Yüksek Değerleme Sınırı TL YEŞİL KALEM

20 36 37 YEŞİL KALEM PARMAK İZİ EKLER EK : Müşteri Listesi MÜŞTERİ M00007 M00008 M M M M M00007 M M M M00002 M00003 M00005 M0006 M00038 M00056 M00068 M0007 M00077 M00080 M00083 M00093 M00094 M00096 M00098 M M M00027 M00029 M M M M M M M M M M M M M M M BAKİYE MÜŞTERİ M M M M0003 M00033 M M M M00033 M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M00043 M M M M M M M M M M M M BAKİYE güvenceyle doğru raporlandığı kabul edilir. Ancak nokta tahminlerinden herhangi birisi kabul edilebilir yanlışlık aralığının da dışında yer alırsa, ticari alacaklar hesabının önemli düzeyde yanlış değerlendiği sonucuna varılır. Uygulamamızda da aşağıda gösterildiği gibi üst nokta tahmini, kabul edilebilir yanlışlık üst sınırını aşmaktadır. Bu nedenle, uygulamamızda Ticari Alacaklar hesabının bakiyesi önemli düzeyde yüksek tutarla yanlış değerlendiği kabul edilir. KAYNAKÇA Arens, Alvin A.; Elder, Randal J.; Beasley, Mark S.; Auditing and Assurance Services, 4th Edition, Pearson, 202, s. 579 Bozkurt, Nejat; Muhasebe Denetimi, Alfa Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 200, s.20 MÜŞTERİ M M M M M M00050 M M M00050 M00053 M00054 M00055 M00056 M M M00053 M M M M M M M M M M M M M00057 M M M M M M M M M M M M M M00062 M00063 BAKİYE MÜŞTERİ M00065 M00066 M00067 M00068 M00069 M M M M M M M M M M M M M M M M00064 M M M M M00065 M M M M M M M M M M00067 M M M M M M00068 M M BAKİYE MÜŞTERİ M M M M00070 M M M M M00070 M00078 M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M M00084 M00085 M00082 BAKİYE Wampler, B.; McEacharn, M.; Monetary-Unit Sampling Using Microsoft Excel, Cpa Journal New York State Society of CPAs, May 2005 Türkiye Denetim Standartları Bağımsız Denetim Standardı 530 Bağımsız Denetimde Örnekleme files/bds/bds_530.pdf ( ) Yusuf Aytürk İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü yayturk@istanbul.edu.tr Caner Akbaba İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü caner.akbaba@istanbul.edu.tr Sosyal Medya Rüzgârını Yakalıyoruz, Peki Ya Riskler Radyonun 50 milyon dinleyiciye ulaşması 38 yıl aldı, televizyonun 3 yıl, internetin 4 yıl Facebook un 00 milyon kullanıcıya ulaşması ise 9 aydan az zamanda oldu. Şu anda hayatımızın ayrılmaz parçası olan internet ve cep telefonlarını ilk defa 990 lı yıllarda kullanmaya başladık, haberleşmenin telefon etme, kısa mesaj gönderme ve e-posta olduğu bir dönemden yeni nesil iletişim araçlarına doğru değişimini hep birlikte gözlemledik. O kadar hayatımızın içinde ki; sosyal medya ile sanki çok uzun yıllardır birlikte yaşıyoruz oysa Linkedin ve Facebook ile tanışmamızın üzerinden henüz 0 yıl bile geçmedi, YouTube 2005 de, Twitter ise 2006 da hayatımıza girdi. Tuba İnci Artık firmalar iletişim için sadece web sayfalarının yerine Facebook ve Twitter adreslerini veriyorlar, önemli olaylarda Twitter haber almanın en hızlı yolu haline geldi. Çin deki büyük depremi yaşayan insanlar anında kısa mesaj, telefon ve Twitter ile depremi dünyaya haber verdiler ve BBC deprem haberini Twitter dan duydu ve yayınladı. Deprem sonrasında yarım gün içinde internet üzerinde bağış sayfaları oluşturulmuştu, Çin deki bir önceki büyük depremde bu tip organizasyonların yapılması üç ayı almıştı. Sosyal medya, insanların sanal ortam ve ağlar aracılığı ile bilgi ve fikirlerini karşılıklı olarak paylaştıkları araçların bütünü olarak tanımlanıyor. İlk başlangıçta sadece statik içeriklerin bulunduğu ve kullanıcıların bilgi almak amacıyla kullandıkları web sayfalarından artık Web 2.0 sayfalara geçtik, kullanıcıların kendilerinin içerik oluşturduğu, karşılıklı bilgi ve çeşitli paylaşımlarda bulunduğu interaktif sayfalar. Sos-

21 PARMAK İZİ PARMAK İZİ yal medya kavramını farklı formlarda görmek mümkün; Wikipedia gibi dünyanın her noktasından gönüllüler tarafından ortak içerik sağlanan sayfalar, Twitter ın da kapsamına girdiği çeşitli bloglar ve mikrobloglar, Youtube gibi içerik sağlayan gruplar, Facebook gibi sosyal ağlar, World of Warcraft gibi sanal oyun siteleri ve Second Life gibi sanal sosyal dünyalar. Ancak bir gerçek var ki, sosyal medya artık hem bireysel hem de kurumsal hayatın önemli araçlarından biri. İlk başlarda sadece bireysel kullanıcıların eğlence aracı olarak değerlendirilen sosyal medya zamanla kurumsal dünyanın da gündeminde hızla yer aldı. Artık birçok firmanın sosyal medya bölümleri, sorumluları mevcut, hatta bu konuda daha avantajlı konuma gelebilmek için uzmanlık alanı sosyal medya olan danışmanlık firmaları ve ajanslar ile çalışıyorlar. Peki, sosyal medya nasıl oldu da bu kadar hayatımızın içine girdi ve ayrılmaz bir parçamız oldu? Uzmanlara göre sosyal medya insanların en temel ihtiyaçlarından birini karşılıyor: başkalarıyla bağlantı kurma ve fikirlerini duyurma ihtiyacı. Üstelik bunu istenilen her ortamda sadece elimizdeki telefonlar aracılığıyla anında yapmak mümkün. Sosyal medya risklerinin farkında mıyız? Kurumlarımızın sosyal medyadan uzak kalması mümkün değil, kendi sayfalarımız olmasa bile hakkımızda konuşulan ve paylaşılanlara müdahalemiz her zaman olamayabiliyor, üstelik sadece sosyal medyadan uzak kalarak ya da farkında olduğumuz mecraları yöneterek başarılı bir sosyal medya yönetimi yaptığımızı söylemek pek olası değil. Bu hızlı gelişim her konuda olduğu gibi ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Peki, biz bu risklerin farkında mıyız ve bu konuda önlemlerimizi alıyor muyuz? Sosyal medya çok geniş bir mecra. Kurumlarımıza en uygun sosyal medya araçlarını tespit etmek ve buralarda doğru mesajları vermek üzere bir strateji oluşturmak önemli. Ancak sadece bizim belirlediğimiz mecralarda bulunarak sosyal medya risklerimizi yönettiğimizi söylemek pek doğru olmaz. Bizim hakkımızda nerede ne konuşulduğunu da takip edebilmeliyiz. Dolayısıyla, kurumumuzun farklı sosyal medya platformlarının avantajlarını nasıl kullandığı kadar müşterilerinizin, çalışanlarınızın, rakiplerinizin internet ortamında şirketimiz hakkında neler konuştuğundan haberdar olmalıyız. Sosyal medyayı kimlerin daha yoğun kullandığına baktığımızda, yapılan araştırmalara göre büyük ve küçük ölçekli firmaların orta ölçekli firmalara nazaran sosyal medyaya daha fazla önem verdiklerini görüyoruz. Küçük ölçekli firmalar sınırlı bütçeleri nedeniyle geleneksel medya kampanyaları yerine sosyal medyayı kullanarak seslerini duyuruyorlar. Büyük ölçekli firmaların ise deneysel medya araçlarını kullanmaya güçleri yettiği için farklı arayışlar içinde oluyorlar. Bu nedenle sosyal medyada farklı boyutlarda firmaları aktif olarak görmek mümkün. Her organizasyonun kendi amaçlarına ve stratejisine uygun bir sosyal medya stratejisi belirlenmesi ve buna uygun olarak rol ve sorumlulukları oluşturmalı. Ayrıca organizasyonun sosyal medya stratejisine yönelik riskler de detaylı olarak çalışılmalı ve bu risklere karşı alınacak önlemler, verilecek cevaplar da belirlenmeli. Kurumlar sosyal medya konusunda çok farklı riskleri göz önünde bulundurmalıdır. Bu risklerden bazılarını gözden geçirecek olursak temel olarak iki ana başlıktan bahsetmek mümkün; davranışsal riskler ve teknolojik riskler. Davranışsal riskler; Marka ve itibar riski, hukuki riskler, IP ve kimlik çalınması, krizler, telif hakları, küfür, hakaret ve taciz gibi davranışsal risklere karşı insan kaynakları birimi ve hukukçular ile birlikte çalışılmalı ve özellikle kriz anlarına yönelik önceden senaryo çalışmaları yapılmalıdır. Hem kurumun sosyal medyadaki resmi paylaşımları, hem çalışanlarımızın kişisel ve profesyonel paylaşımları hem de üçüncü tarafların kurumumuz hakkındaki paylaşımlarının her birinde marka imajımızın ve itibarımızın olumlu veya olumsuz yönde etkilenmesi olası. Dolayısıyla buna yönelik çeşitli önlemleri almalı, özellikle müdahale edebileceğimiz kurumun resmi paylaşımları ve çalışanlarımızın paylaşımları ile ilgili eğitimler verilmesi, kuralların belirlenmesi ve gerekli durumlarda uyarılar yapılmasının yanı sıra paylaşımları sürekli izleyerek olası krizlere de hazırlıklı olmalıyız. Bu amaçla insan kaynakları ve etik komitesi ile birlikte hareket etmek gerekmektedir. Tüm bu riskleri düşünürken sosyal medyada aktif olarak paylaşımda bulunmayan kurumların da sosyal medyada hiçbir aksiyon almamasına yönelik karşılaşacakları riskler de değerlendirmelidir. Teknolojik riskler; çeşitli virüsler, erişim kontrolleri, zarar verici yazılımlar, bilgi sızıntısı gibi yazılım riskleri sosyal medya risklerinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Sosyal medya stratejisini ve programlarını oluştururken mutlaka bilgi teknolojileri ve bilgi güvenliği uzmanları ile birlikte çalışmak ve olası riskleri birlikte tespit etmek, önlemleri birlikte belirlemek gerekmektedir. Başarılı bir sosyal medya programı oluşturmak ve akıllı ve kuruma değer katacak riskler almak için sosyal medyaya yönelik yönetişim rehberi ve strateji hazırlanmalı, politika ve prosedürler oluşturulmalı, organizasyonel model ile birlikte rol ve sorumluluklar belirlenmeli, eğitimler verilmeli ve sertifikalar alınmalı, sosyal medyadaki paylaşımları ve yapılan çalışmaları izlemeye yönelik gerekli teknolojik ve organizasyonel bir yapı oluşturulmalı ve gerekli ölçümler yapılmalıdır. Tüm bunlar ile birlikte ilgili tüm birimleri içeren ve sosyal medyaya yönelik bir risk değerlendirmesi çalışması gerçekleştirilmeli ya da kurumun risk yönetimi süreçlerinde sosyal medya risklerinin etkin bir şekilde ele alındığından emin olunmalıdır. Bu riskleri belirlemek ve verilecek cevaplara karşı hazırlıklı olmak yanında eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile belirlenen kurumsal kuralların herkesle paylaşılması ve işletilmesi, paylaşımların düzenli olarak izlenmesi ve gerekli durumlarda uygun yöntemlerle müdahale edilmesi birçok kurumun uyguladığı önlemlerden. Tüm bu riskleri etkin yönetmek için uzmanların önerdiği bir diğer önlem ise kurumların kendi Wikileaks ortamlarını oluşturmaları. Wikileaks 200 yılından beri global ihbar mekanizmaları arasında piyasa lideri olma özelliğine devam ediyor. Kurumlar da bunu düşünerek marka ve itibarlarına zarar verebilecek olaylar ve haberlerin kurum içinde paylaşılabileceği ihbar mekanizmalarının oluşturulmasına artık daha fazla önem veriyorlar. Böylece öncelikle çalışanlarının ve sonrasında tüm paydaşlarının rahatsız oldukları olayları paylaşabilecekleri bir ortam yaratmak ve bunları kamu ile açıkça paylaşılmadan önce tespit edip önlem almaya çalışıyorlar. Kurumların düzenli olarak markalarına zarar verebilecek olaylara ilişkin senaryo çalışmaları ile olası kriz durumlarına yönelik ön hazırlık yapmalarının da riskleri yönetmede önemli bir adım olduğunu belirtmekte fayda var. Sosyal medya hayatımızın çok önemli bir parçası olmaya hızla devam ediyor, değişime ayak uydurup kurumların bu yeni iletişim ortamına karşı hazırlıklı olmaları, gelişmeleri takip etmeleri ve gerekli yönetim stratejilerini bir an önce oluşturmaları rekabet ortamında geride kalmamak ve birdenbire sosyal medyada tatsız bir sürpriz ile karşılaşmamak için oldukça kritik bir önem arz ediyor. Tuba İnci Deloitte Kurumsal Risk Hizmetleri Şirket Ortağı

22 40 4 ATAÇ ATAÇ 2020 de İç Denetim Russell A. Jackson Günümüzün düşünce liderleri iç denetimin geleceğine dair bir bakış sunuyor, mesleğin zorlukları ve fırsatlarının nerelerde olacağını tahmin etmeye çalışıyorlar. Söylendiğine göre, Bir şey ne kadar değişirse o kadar aynı kalır. Ve pek az meslek yıllar boyunca iç denetim kadar gelecekte de bu şekilde devam edeceği kesin bir şekilde değişikliği tecrübe etmiştir. İç denetim uygulamaları, 2020 de bazı yönlerden farklı görünecek. Ancak günün sonunda, günümüzden yedi yıl sonra da iç denetim, aynı temel hizmeti içerecek: Organizasyonel faaliyetlerin değerlendirilmesi. Pek çok kurumda iç denetim bölümleri, süreç içerisinde verdikleri hizmet portföyünü ve bu hizmetleri sağladıkları müşteri kitlesini hızla genişletiyor. Ancak pek çok yönden, kurumların yeni alanlarında olsa da, her zaman sürdürdükleri aynı temel faaliyetlerini devam ettiriyorlar. 7-Eleven şirketinin Dallas merkezli iç denetim başkanı Carolyn Saint, iç denetimin genişlemekten çok derinleştiğini belirtiyor. Belki bunlar meşhur son sözlerden diyor Saint, Ancak bundan yedi yıl sonra şirketlerin iç denetim bölümlerinden beklentilerinin çok da farklı olacağını düşünmüyorum. Carolyn Saint, özellikle 2002 tarihli ABD Sarbanes-Oxley Yasası nı, son küresel finansal krizi, düzenleyicilerin taleplerini ve bütün piyasalardaki artan karmaşıklığı gerekçe göstererek, beklentilerin zaten yüksek olduğunun altını çiziyor. Gerçekten de, iç denetçilerden, iş konularını kavramaları ve kontroller ve kapsanan risklere dair güvence vermeleri için, taktiksel ve detay odaklı olmalarının yanı sıra stratejik dü- şünmeleri de halihazırda beklenmekte. Bununla birlikte, mesleği sürdürenlerden olan taleplerin azaldığına dair bir belirti yok. Saint şunları ekliyor: Her gün karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmeye devam ettikçe beklentilerin çıtası da giderek yükseliyor. Diğer uzmanlar da iç denetçilerin, büyüyen ve ileride karşılaşılacak zorluklara karşı, kendilerini donatarak hazır olması gerektiği düşüncesindeler. Riske odaklanmak İç denetimin değişeceği ve değişmeye devam edeceği bir yönü kesinlikle riske verdiği önem olacak. IIA Başkanı ve CEO su Richard Chambers un söylediğine göre Büyük olasılıkla kontrollere verilen önem azalacak, risk yönetimine ve yönetişime yapılan vurgu ise artacak. Chambers, kontroller üzerine fazlasıyla odaklanmanın, meslek üyelerinin kontrollerin hedef değil yöntem olduğu gerçeğinden uzaklaşmalarına neden olabileceğini; kontrollerin riski azaltmak için tasarlandığını, dolayısıyla perspektif içinde tutulmaları gerektiğini ifade ediyor. Chambers ayrıca, IIA in elindeki güncel verilere göre, iç denetimin yaptıklarının belki de % 80 inin kontrol etkinliğine dair güvence sağlamak olduğunu ekliyor. Ancak bu, mutlaka iş alanlarına yönelik en ölümcül risklerin kapsandığı anlamına gelmeyebilir. diyor Chambers, Dolayısıyla iç denetim kontrollere odaklanmak ile risk yönetimi ve kurumsal yönetişim üzerinde yoğunlaşmak arasında daha iyi bir denge tutturmak zorunda. Atlanta daki Georgia-Pacific LLC şirketinin iç denetim yöneticisi (CAE) Paul Sobel, iç denetçilerin, o konularda deneyime ve güvene sahip olmadıkları ve kendilerine güvenmedikleri için, en can sıkıcı stratejik ve operasyonel risklerden sıklıkla uzak durduklarını belirtmekte. Sobel, Bu durumun değişmesi gerekecek. diyor. Ancak bu değişiklik, her ne kadar dışarıdan büyük bir değişiklik gibi görünse de, içeride sadece iç denetimin temel fonksiyonunu bugün olduğu şekliyle devam ettirecek. Baltimore da PricewaterhouseCoopers Şirketi nin Risk Güvence Hizmetleri bölümünde ABD iç denetim hizmetleri lideri olan Jason Pett in belirttiğine göre İç denetçilerin ele aldığı konular değişecek, çünkü zaman içerisinde riskler yer değiştiriyor. Ancak, finans, operasyon ve uyumun temel ilkeleri ile stratejik riskler aynen kalacak ve iç denetim bu dört konuya ilişkin risklerin bulunduğu alanları ele almaya devam edecek. Bu durum değişmeyecek. Pett en azından bir konuda kesin olarak bir odak değişimini öngörmekte: İç denetimin üçüncü kişilere veya hizmet sağlayıcılarına yönelik risk yönetimindeki rolü. Bu konuya olan ilgi artmaya devam edecek. diyor Pett. Bu şu anda yalnızca iç denetimin odaklandığı bir konu, ancak ana odak noktalarından birisi değil. Pett in ifadelerine göre İç denetim fonksiyonu an itibariyle kurumun hizmet sağlayıcı riskini nasıl yönettiği üzerinde yoğunlaşıyor ancak gelecekte iç denetim, hizmet sağlayıcıların risk profilini anlamak ve daha detaylı inceleme yapabilmek için, giderek artan bir biçimde, söz konusu üçünçü kişilerin faaliyetlerini yerinde denetleyecek. Mevcuttaki kurum riskleri, bilgi sistemleri yazılım ve depolama hizmet sağlayacılarını da içeren hizmet sağlayıcılara doğru akmaktadır. Bugüne kadar dışarıdan alımlar hizmetler üzerineydi; şimdi ise odak teknolojiye kayıyor, bu ise beraberinde anahtar bilginin güvenliği üzerinde bazı kontrollerin kaybını getiriyor. Pett in belirttiğine göre Dışarıdan alımlara ilişkin riskler o kadar büyük bir artış içinde ki iç denetim, hizmet sağlayıcılarına yönelik risk yönetimi üzerine daha fazlasını yapmak zorunda kalıyor. Bu daha fazlasını yapma zorunluluğu diğer alanlara da yansımakta. İç denetimin kapsamı genişliyor çünkü yönetim kurullarının ve yönetimlerin iç denetime yüklediği beklentilerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Ve bu durum 2020 de değişmiş olmayacak. Chambers, Yönetim kurullarının iç denetimden gelecekteki beklentilerinden birisi, karşılaşılacak sürprizlerin önlenmesi olacak ortaya çıkan riskleri belirleyebilme düşüncesi, ya da tabiri caizse köşeyi dönünce ne olacağını görebilmek. diyor. Eğer bütün yaptığınız yönetime ne gördüğünüzü anlatmaksa, muhtemelen onlar sizin gördüğünüzü zaten görüyor. Ama bilgilerinizden ve deneyiminizden faydalanırsanız, yönetime akıllarına gelmeyen bir bakış açısı sağlayabilirsiniz. Gelecekte iç denetimi tanımlayan şey bu olacak.

23 42 43 ATAÇ ATAÇ Wszelaki, İç denetimin risklerin azaltılmasına ilişkin rolüne giderek daha fazla odaklanıldıkça, işin operasyon tarafından gelen iç denetçilerin tipik denetçi modeli olacağını öngörüyorum. İşi anlayan ve riskin nasıl azaltılacağını bilen, meslek üyeleri aranıyor olacak. diyor. Raporlama yapısı 2020 yılı aynı zamanda iç denetimin kurum içerisinde nasıl konumlandığına dair değişiklikleri de barındırıyor. Virginia daki Richmond Alkollü İçki Kontrolü Bölümü denetim direktörü John Wszelaki, CFO ya kıyasla daha fazla fonksiyonun CEO ya raporlaması ve denetim komitelerinin iç denetim fonksiyonu için bağımsızlığa vurgu yapması dikkate alındığında iç denetim fonksiyonunun nereye raporlayacağı konusunda değişiklik olacağını tahmin etmekte. Wszelaki ye göre iç denetim yöneticilerinin en üst derecedeki yöneticiler arasında muhtemelen bir yeri olacak ve denetim komiteleri daha fazla denetim bağımsızlığı için ısrarcı olacaklar. Chambers, iç denetim fonksiyonlarının belki de % 75 inin şu anda işlevsel olarak bir denetim komitesine raporladığını; bu oranın 2020 de % 90 a ulaşabileceğini belirtmekte. Pett ise bu tahmine dair ilginç bir değişiklik öngörüyor: yönetim kurullarının altında denetim komiteleri yerine risk komiteleri oluşturulacak. Pett, Risk komitelerinin yaygınlaşacağı ve belki de çoğunluğu temsil edeceği bir senaryoyu görebildiğini belirtiyor. Pett e göre Bu oldukça belirgin bir değişiklik olabilir. Pett bazı şirketlerde iç denetimin karma bir raporlama yapısı altında faaliyet göstereceğini ekliyor ve İç denetimin CEO ya raporlama trendinin bütün dünyada hakim olacağını düşünmediğini vurguluyor. Bunun yerine, raporlama yapısında bir değişim olduğunda, bu değişim muhtemelen iç denetimi idare eden bir risk yöneticisi (chief risk officer) fonksiyonunun oluşumunu ihtiva edecek. Pett pek çok kurumda risk yönetiminde bir çok mükerrerlik olduğunu ekliyor. Kontrolcüleri kontrol eden kontrolcülerimiz var, daha sonra da kontrolcülerin kontrolcülerini kontrol edenler. diyor Pett. Bunu yapmak için daha iyi bir yol olabilir, risk yönetimi faaliyetlerini uyumlu hale getirip entegre etmek ve risk yönetimini optimize etmek için veri analitiği gibi gelişmiş stratejilerden faydalanmak gibi. Saint e göre raporlama yapısındaki sektörel bazda herhangi bir değişiklik büyük olasılıkla dış güçler nedeniyle olacak, Yani, eğer düzenleyiciler veya kural koyucular bu değişikliği ısrarla önerirler veya dikte ederlerse. Saint, aksi halde, her şirketin kendi ihtiyaçlarına, risk profiline en iyi şekilde cevap vereceğine inandığı ve iç denetim fonksiyonunun yarattığı bir değer olarak gördüğü bir raporlama yapısı oluşturacağını düşünüyor. Tecrübe, yetkinlikler İç denetim yetkinliklerinin de 2020 de farklı olacağı beklenebilir. Wszelaki, İç denetimin risklerin azaltılmasına ilişkin rolüne giderek daha fazla odaklanıldıkça, işin operasyon tarafından gelen iç denetçilerin tipik denetçi modeli olacağını öngörüyorum. İşi anlayan ve riskin nasıl azaltılacağını bilen, verimlilik ve etkinlik arasındaki ayrımı anlayan ve tedarik zincirinin nasıl işlediğini bilen meslek üyeleri aranıyor olacak. diyor. Bu yapılması oldukça güç, ancak bir çok kurumda halihazırda mevcut bir iş. Chambers Bu meslekte odaklanacağımız alanlar çeşitlendikçe, yeteneklerin de çeşitlenmesi gerekiyor. demekte. Gerçekten de, Chambers ın ortaya koyduğu IIA in en yeni anketinin verilerine göre, muhasebe yetkinlikleri, iş alımlarında önem verilen nitelikler arasında altıncı sıradan daha üstte değil. Chambers in dediğine göre Muhasebe bir zamanlar ilk aranan yetenekti. Günümüzde, iç denetim kaynaklarının yaklaşık % 20 si finansal kontrollerin ve risklerin denetimine ayrılmakta. Chambers soruyor: Eğer zamanınızın sadece % 20 si o işe ayrılacaksa, neden herkesin o işle ilgili yeteneği olmak zorunda? Peki işe alımlarda ilk bakılan yeni yetenek ne? Bu konuda bir numaradaki analitik ve eleştirel düşünme yeteneğini sırasıyla iletişim yetenekleri ve risk yönetimi güvencesi izliyor. Dört ve beş numarada ise sırasıyla BT yetenekleri ve veri işleme becerisi var. Pett, iç denetim bölüm yöneticilerinin (CAE), bölümlerinin etkin olması için gereken yetenek gruplarına odaklanması gerekeceğini belirtiyor. Dünya daha küresel ve teknolojik bir hale geldikçe, aynı eski yetenek gruplarına dayanmayı sürdürmek iç denetim fonksiyonlarının değer yitirmesi anlamına gelecek. demekte Pett. İç denetim yöneticileri gerçekten derin sektörel beceriye; sadece finanstan değil işten de anlayan insanlara ihtiyaçları olduğunun farkına giderek artan bir biçimde varmaktalar. Sobel denetim liderlerinin ilave yeteneklere ihtiyaçları olduğu görüşünde. CAE ler, kendilerinin sahip olmadığı yetenek ve deneyimleri ortaya koyan uzmanlardan oluşan takımların liderleri olacak, diyor Sobel. Bu da CAE lerin bugün olduğundan daha fazla CEO becerileri sergilemelerini gerektiriyor, hem de bir çok CAE yalnızca daha tecrübeli denetim liderlerinden ibaretken. Yeni nesil yükseliyor İç denetim işgücünde süregelen en büyük değişim elbette ki bütün ofislerin geçirmekte olduğu değişimle aynı: Yeni neslin geçen yüzyılın sonunda doğanlar yükselişi. Sadece ABD de sayıları 80 milyon kadar olabilir. İşe yaklaşımları kendilerinden daha yaşlı meslektaşlarından, en azından istatistiksel olarak, daha farklı ve ileri teknolojiyi kullanarak iletişimde bulunmayı bekliyorlar. Telefonu kaldırmak bazen onlara eski moda geliyor, anında olmayan her şey ise sadece çok yavaş. Austin deki Texas System Üniversitesi CAE si J. Michael Peppers, yeni neslin kısa mesajlaşmayı, tweet atmayı ve sosyal medyayı kullanıyor olmalarının bunları iç denetim faaliyetlerinde de kullanma isteklerini kabarttığını belirtiyor. Yeni nesil, denetim müşterilerinden e-posta veya kısa mesaj yoluyla bilgi alma konusunda rahat olma eğiliminde. Bunun kesinlikle yeri var. diye ekliyor Peppers, Ama bunu, bütün çalışanlarımızın denetim sırasında kişisel bağlantı kurmanın önemini anlamalarını sağlayarak dengelemek zorundayız. Peppers müşterilerle bir ilişkiyi sürdürmenin bizzat bağlantı kurmayı gerektirdiğini; ayrıca yüzyüze soru sormanın ve etkileşimin denetime cevabı görmek, vücut dili, yüzyüze konuşulurken karşılıklı yapılan gerçek zamanlı geri bildirim gibi faydaları olduğunu vurguluyor. Yeni nesil ayrıca çalışma seçenekleri arasında makul düzeyde serbestlik de arıyorlar. Wszelaki, Geçmiş birkaç yılda çok sayıda kurumun

24 44 45 ATAÇ ATAÇ bilgisayar bağlantısı aracılığıyla evden çalışma, esnek çalışma saatleri ve sanal ofis uygulamalarına geçtiğini belirtiyor. Daha genç çalışanların mesleğe katılımı, esnekliğin anahtar olduğu, iş-özel hayat dengesine doğru bir gidişi beraberinde getiriyor. Wszelaki nin şirketi çalışanların aradığı iş-özel hayat dengesini kurmak için uzaktan erişim, veri analitiği, internet üzerinden yapılan seminer ve toplantılar gibi araçları kullanıyor. Wszelaki CAE leri bundan böyle çalışanları özellikle motive eden şeylere uyum göstermeye; personeli motive etmek, elde tutmak ve verimli kılmak için gereken güncel bilgi ye sahip olduklarından emin olmaya davet ediyor. İç denetim yönetiminin yeni nesil ile ortak bir zeminde buluşabileceği varsayıldığında her ne kadar, Chambers ın ifadesiyle, Her yeni nesil kendisinden önceki nesil tarafından inanılmaz derecede garip olarak görülür. ise de yeni neslin 2020 yılında meslek ile uyumlu olduğu ispatlanmak zorunda. Chambers yeni neslin pratik olmaya meyilli ama aynı zamanda kendilerine sorumluluk ve fırsat verilmesi konusunda sabırsız olabildiklerini belirtiyor. Eğer onlara istediklerini sağlamazsak diye uyarıyor Chambers, iç denetimden usanacak ve yeni alanlara geçecekler. Kalanlar ise son derece alakalı bir biçimde teknoloji ile ilgili pek çok yetkinliği beraberlerinde getirecekler. Ayrıca, istatistiksel olarak, üstlendikleri görevlerde de esneklik ve çeşitlilik arıyorlar. Pett İç denetim fonksiyonları yeni nesil için çok daha fazla cazip olacak. diyor. Farklı şeyler yapmaya, farklı riskleri anlamaya ve işin kendisiyle beraber değişebilmeye fırsatları olduğunu görecekler. Özellikle analitiğin önüne geçen öncü mesleki uygulamalar en iyi yetenekleri çekecek. Pett ayrıca yeni nesilden sonra gelmekte olan neslin de yetenek havuzunu hemen etkilemeye başlayacağını ekliyor. Yeni nesil kısa süre sonra yaşlanacak ve vergi dilimlerinden endişeleniyor olacak. Onlardan sonra gelecek grubu ve eğilimlerini izlemek çok ilginç olacak. Teknoloji şüphesiz iç denetimin geleceğinin şekillenmesine katkıda bulunacak. Düşünce liderleri iç denetimin bu alanda kilit bir rol oynamak için hazır olduğunu, bunun ise iç denetim ile etik değerler ve uyum arasındaki ilişkide bir evrimi gerektirdiğini söylüyorlar. Büyük teknoloji Bir sonraki nesli ayıran niteliklerden biri tamamen ileri teknoloji ile büyümüş olacaklar. Ve iç denetimin günümüzde yapılış şeklinde teknolojinin giderek daha önemli rol oynadığı düşünüldüğünde bu oldukça önemli ve gelecekte daha da önemli olacak. Pett in tahminine göre 2020 de iç denetim riskin ölçümü aşamasında, denetimin planlanması ve kapsamının belirlenmesinde ve yapılmasında- çok daha fazla veri ile yürütülüyor olacak. Pett spesifik olarak, geri planda görsel analitik kullanımının çok artacağını, ayrıca daha fazla teknolojik iletişimin ve tablet bilgisayar bazlı raporlamanın olacağını öngörmekte. Chambers analitiğin özellikle iç denetimin geleceği için önemli olduğunu belirtiyor. Büyük veri döneminden Mega veri, Büyük veriden daha büyük veri dönemine geçiyoruz. diye ekliyor Chambers. Bizler iç denetçiler olarak teknolojiyi, veri yığınlarındaki trendleri ve anomalileri analiz etmemizi sağlayan araç türlerine entegre ederek kullanabiliriz. Ernst & Young şirket ortağı ve küresel iç denetim lideri Michael O Leary, gelecekteki teknolojik değişimde üç ana alan olduğunu belirtiyor. Bunlardan birisi çok kapsamlı GRC (Yönetişim, Risk ve Uyum Governance, Risk and Compliance) platformları. O Leary İç denetim otomatize çalışma kağıdı teknolojisinden daha kapsamlı GRC yazılımına geçmekte. diyor. Bir diğeri O Leary nin deyişiyle, Münferit denetimlerde ve iç denetim yaşam döngüsünde analitiğin kullanımındaki dramatik yaygınlaşma, analitiğin denetim sürecinde verimliliğin artırılmasında ve paydaşlara daha tartışılmaz ve güçlü veriler sağlanmasında kullanılması. Üçüncüsü ise sürekli denetim e doğru olan ve iç denetimin, kontrollere veya diğer konulara ilişkin sorunların tespitinde gerçek zamanlı bir izleme aracı gibi hizmet vermesini sağlayan gidişat. Bundan daha fazlası da mümkün. Sobel, Google Glass ve diğer taşınabilir cihazların ötesine geçecek buluşlar öngörüyor. İnsanların içine yerleştirilmiş, nerede olurlarsa olsunlar (depoda, CEO nun ofisinde veya havadaki bir uçakta) iç denetçilere veri ve diğer olanakları ulaştırabilen çiplere kadar uzanabilecek şekilde. Teknolojinin ne getireceğinden emin değilim. diyor Sobel, Ancak iç denetim üzerinde evrensel etkileri olacağına inanıyorum. Ortak güvence Teknoloji şüphesiz iç denetimin geleceğinin şekillenmesine katkıda bulunacak, tıpkı kurumlarda ortaya çıkan ve pek çok uzmanın işaret ettiği trend karşılıklı-fonksiyonel güvenceye yöneliş gibi. Düşünce liderleri iç denetimin bu alanda kilit bir rol oynamak için hazır olduğunu, bunun ise iç denetim ile etik değerler ve uyum arasındaki ilişkide bir evrimi gerektirdiğini söylüyorlar. Sobel Kurumların çoğunun, farklı güvence faaliyetleri arasındaki sinerjiyi, güvenceyi daha etkin ve verimli hale getirmek için kullandıkları, ortak güvence ye doğru olan bir gidişat görüyorum. diyor. İç denetim için bu toplu faaliyetlerin sadece bir parçası olmayıp onları fiilen yönetmek önemli. Pett, kurumlar kendi risk profillerinin hızla değiştiğini fark ettikçe uyum bölümlerinin de hızla büyüdüğünü belirtiyor. Eğer iç denetim bu manzaraya kendisini entegre etmezse ve uyumun yaptıklarının ötesinde değer katmazsa iç denetimin uyuma kıyasla daha az işe yarar hale gelme riski var. Peppers bu entegre yaklaşımı bilgi yönetimi olarak adlandırıyor ve aynı Pett gibi o da iç denetçilerin bu yöndeki çabaların yönetimin ele almasını bir zorunluluk olarak görüyor. Peppers aksi takdirde, iç denetimin geleceğinin, mesleğin yönetim kurulu ve üst yönetim katındaki büyük çabalarla kazanılmış etkisinin yok oluşu ile tanımlanabileceği yönünde uyarıyor. Peppers Kurumlarımızda bazı şeyleri mükerrer yapan bir çok farklı bölüm var; iç denetim, etik değerler ve uyum, risk yönetimi ve hukuk gibi. diyor. Dağılmış ve birbirini tekrarlaması muhtemel çabaları gören denetim komiteleri ve yönetimler bundan rahatsız olacaklar. Onlarca yıldır uzman kişiler olarak bizlerin bu çabaları yönlendirmesi gerekli gibi görünüyor. Diğer bir deyişle gelecek iç denetimin olabilir ama aynı zamanda iç denetim gelecekte kaybeden taraf da olabilir. İç denetim bölümlerinin verdiği hizmetlerden bazıları kesinlikle bir çok kurumun daha çok çaba ve kaynak ile üzerine yoğunlaştığı konular. Ancak iç denetim bölümleri bu faaliyetlerin parçası olmak isteyen tek bölüm değil. O Leary İç denetim fonksiyonunun uzun ömürlü ve etkin olabilmesi için, kurumun hedeflerine nasıl katkıda bulunduğuna dair çıtayı yükseltmesi zorunlu. diyor. Elbette ki bütün bölümler iç denetimle aynı şekilde inisiyatif almak istemeyecek, ama büyüyen riskleri üstlenmede başarısız olmak başka bir risk yaratıyor: fonksiyonun etkinliğinin ve işe yararlılığının zamanla kaybolması. Eğer iç denetçiler bu görevi başarmak için yeterince iyilerse o zaman 2020 de şirketlerin başarısı için hiç olmadıkları kadar önemli olacaklar. İyi haber şu ki geleceğin getireceği zorluklarla başetmek için bir gelişim yoluna zaten girmiş durumdalar. Türkçeye Çeviren: Onur Özker Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü-IIA ( tarafından yayımlanan Internal Auditor (IA) Dergisi nin Aralık 203 sayısında yayımlanan bu makale, Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü nün izniyle İngilizce den Türkçe ye çevrilmiştir.

25 ÇİZGİ ÖTESİ ÇİZGİ ÖTESİ İtibar Ekonomisi ve Rekabet 2000 li yıllarla birlikte itibar ekonomisi başladı. Özellikle NASDAQ krizi ve Enron un bilanço oyunları ile tarih sahnesinden silinmesi itibar ekonomisi kavramını gün ışığına çıkardı. NASDAQ ın başkanlığı o yıllarda, yatırımcıların 50 milyar dolarını buharlaştıran ve şimdi 57 yıllık hapis cezasını çekmekte olan Madoff un yaptığını anımsayacak olursak durum daha net anlaşılır. İtibar ekonomisi ne anlama geliyor?980 lerde filiz veren küreselleşme ile global oyuncular iki ana alanı rekabete taşıdılar; kalite ve inovasyon Ve kısa zamanda bu konuları iyi yöneten şirketler sadece sektörlerinde değil sektörler üstü alanlarda fark yarattılar. Yatırımcılarını çok memnun ettiler. Ama zaman içinde rekabeti sürükleyen bu iki parametre, herkesin bir şekilde iyi yaptığı bir olgu haline dönüştü. Evet, günümüzde de önemi hala devam ediyor ancak her şirketin bir Steve Jobs ı yok! Bu yüzden yaşam tarzımızı toptan değiştirmek Salim Kadıbeşegil durumunda kalacağımız teknoloji ürünleriyle, geleneksel ürünler yine inovasyon performansıyla, birbirleriyle buluşur oldular. Örneğin araba üreticileri başta ileri enformasyon teknolojilerinin tüm çıktılarını üretim sistemlerine monte ettiler. Artık navigasyonlu, akıllı telefonlarla entegre arabalarımız var. Yani, başka bir açıdan baktığımızda 980 lerden 2000 lere kadar şirketleri yönetenlerin tüm konsantrasyon alanları kalite ve inovasyon üzerineydi. Bunda da başarılı oldular. Ancak unuttukları bir şey vardı; küresel pazarlarda şirketler bu performansları ile başarılı olabilirlerdi ve çok para kazanabilirlerdi ama aynı dönemde; Enformasyon teknolojileri dünyamızı küçücük bir kavanoz haline getirdi. Herkes her şeyi bilir oldu. Tüketici, müşteri bilinçlendi. Talepleri arttı. Bir şımarık çocuk gibi her şeyden şikayet eden bir duruma geldi! Küresel ısınma ve çevre duyarlılığı bilinci arttı. Kitleler çevre kirlenmesine karşı tahammülsüz bir boyuta çıktılar. Otoriter rejimler domino taşları gibi birer birer devrildiler, devrilmeye devam ediyorlar. İnsan hakları zaten gündemin en üst sıralarındaydı ama hayvanların haklarının en az insan hakları kadar değerleneceği kimsenin aklına gelmemişti! Yerel hukuk işlevini yitirdi. Uluslararası hukuk yaşamın bir parçası haline geldi. Bir Endonezyalı, ailesi zarar gördüğü için reaktörleri patlayan Fukushima nükleer santralı işleticisi TEPCO aleyhine dava açabilir noktada. Çocuklar (ve hakları), kadınlar, engelliler ve toplum içinde farklı işlem gören tüm kesimler korunma altına alındı. Bunun için yasalara da ihtiyaç yoktu. Toplumsal duyarlılıklar yasaların önünde şirketlere ve kamu kurumlarına yol ve yön gösterdi. Sivil toplum, hükümetlerin üzerinde demoklesin kılıcı oldu! Hatta evrensel anlamda bir kâbus gibi şirketlerin ve hükümetlerin üzerine çöktü diyebiliriz. Etik, eski Yunandan bu yana ilk kez ciddi bir şekilde yaşamın her alanında tartışılmaya başlandı. Hele 2008 Wall Street finansal krizi ile doğan yüzde 99 kavramı bir sosyal marka haline dönüştü. Tüm zenginliği kontrol altında tutan yüzde e karşı başkaldırı beraberinde bir paradigmayı da getirdi. Çünkü yüzde 99 u temsil edenlerin çoğunluğu, yüzde lik kesimin beyaz yakalı çalışanları idi! 2000 lerle birlikte bir şeyler değişmek zorundaydı. Yüz yılı aşkın bir süredir kemikleşmiş iş yapma ve yönetme modelleri bir yerlerden su alıyordu. Daha doğrusu küreselleşme ile birlikte üretmek ve işi yönetmek yerine parayı yönetmenin iş olarak algılandığı bir dönem patinaj yapıyordu. İşte bu yüzden dünyanın dört bir köşesinde gelir dağılımı uçurumu giderek derinleşiyor ve zenginleştiğimizi düşünürken yoksullaşıyorduk Uruguay ın eski devlet başkanı ve sıradan bir halk adamı Jose Pepe Mujica Rio da dünya liderlerine yönelik yaptığı konuşmada bu durumu şöyle özetliyordu; Ekonomik büyümeyi bir tutku haline getirmiş olan liderler, tüketim odaklı bir toplum yaratarak sadece dünyanın sonunu getirebilirler! Yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır ve her zaman daha fazlasını, daha fazlasını isterler. Yani, sanayi devriminden bu yana zenginleştiğimizi düşünürken aslında yoksullaşmış olduğumuz gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Bu gerçek, toplumsal yaşam içinde insanı insan yapan ve bir şekli ile yüz yılı aşkın bir süre bekleme odasına alınan insani değerlerin yeniden ön plana çıkmasına neden oldu. 990 larda Birleşmiş Milletlerin Rio konferansı ile başlayan bu devinim başta küresel ilkeler sözleşmesi, sosyal raporlama ve yaşamın sürdürülebilirliğini esas alan tüm uygulamalarla birlikte, itibar ekonomisi yarattı. Çünkü itibar değerler üzerine inşâ edilebilirdi. Ve değerler paranın yönettiği değil insanın yönettiği değerler olmalıydı. Yeni bir yüzyılın ilk çeyreğine doğru ilerlerken iş modellerinin değişimine tanık olmaktayız. Bir zamanlar nasıl rekabet edebileceğiz sorusuna verdiğimiz cevapları bugün son derece basit bir kavramın içinde görebiliyoruz; yönetim kalitesi! Çünkü bir şirketin, bir kamu kuruluşunun veya bir sivil toplum kuruluşunun varlığını sürdürebilmesi hangi ilke ve değerlerle yönetildiği ile çok yakından ilişkili. Biraz önce değindiğimiz duyarlılıklarla, kendi yönetim kalitesini oluşturmuş kurumlar, toplumun tüm kesimleri tarafından beğeniliyorlar ve takdir ediliyorlar. Yani onlara itibar ediliyor. Bunun çıktısı da güven Yani toplumla o kurum arasındaki tüm ilişkiler bir güven köprüsü üzerinde yönetilebiliyor. İşte bu nokta itibar ekonomisinin omurgasını oluşturuyor. Bunun için de; etik, adil, şeffaf, sorumlu ve hesap verebilirlik ilkeleriyle bir yönetim anlayışını benimsemek gerekiyor! Salim Kadıbeşegil İtibar Yönetimi Danışmanı

26 48 49 AYRAÇ AYRAÇ Bardağın Dolu Tarafını Görebilen Denetçiler Aranıyor Uluslararası denetim standartlarında yer almamasına rağmen denetçiler arasında yaygın bir şekilde kullanılan, kuşaktan kuşağa aktarılan adı konmamış gizli bir standart daha olduğunu düşünüyorum. Ben bunu, Kötüyü Gör, İyiye Kör standardı olarak adlandırıyorum. Bu standart uyarınca, işletmede hedeflere ulaşma yönünde atılan her türlü adım, her türlü geliştirme faaliyeti, her türlü yenilik zaten çalışanların yerine getirmesi gereken bir görevdir. Bu nedenle bunların denetim raporunda yeri yoktur. Raporda bunlara yer verip çalışanları onore ve motive etmenin de bir anlamı yoktur. Ersin Bulut Denetçinin gözünü dört açıp olumsuzluklara odaklanması, eksik bir şey bulunca da kılıçtan keskin olan kalemine sarılması gerekmektedir. 20-Bireysel Objektiflik standardı uyarınca İç denetçiler, tarafsız ve önyargısız bir şekilde davranmak zorundadır. Peki, sizce bir denetçi raporda sadece olumsuzluklara yer verirse, objektif bir duruş sergilemiş olur mu? Bu sorunun gerçek cevabını almak için denetlenenlere kulak vermenizi öneririm. Bir aracı kurum düşünelim. Bir önceki denetim raporunda piyasa işlemlerinin tüm adımlarının excel dosyaları üzerinden manuel yürütüldüğü, manuel olarak yürütülen iş akışları nedeniyle kurum zararına yol açan çok sayıda hatalı işleme yer verildiği belirtilmiş olsun. Üst yönetimin de talimatı ile bir proje açılarak piyasa işlemlerinin mekanizasyonu için çalışmalara başlandığı ve sene sonuna kadar da projenin bitirilmesi gerektiğini varsayalım. Takvimin yoğunluğu nedeniyle proje ekipleri gecesini gündüzüne katmış ve büyük bir özveriyle projedeki temel yazılımları süresi içinde tamamlamış, detay nitelikteki bazı hususları ise yetiştiremeyerek izleyen senenin iş planına almıştır. Proje devreye alındıktan kısa bir süre sonra aracı kurumda denetim başlamış. Projeden sorumlu yönetici ve projede görev alan çalışanlar, denetçi ile yaptıkları görüşmelerde başarılı bir iş çıkarmanın haklı gururu ile hazırladıkları projenin işletmeye sağladığı faydaları anlata anlata bitirememişler. Mülakat sırasında ekibin ses tonuna yansıyan coşku ve heyecan ile ekip üyelerinin gözlerindeki ışık ne kadar başarılı bir iş çıkardıklarını net bir şekilde ortaya koymaya yetiyormuş. Denetim tamamlanmış, taslak rapor mutabakat amacıyla projeyi yürüten ekibin yöneticisine de iletilmiş. Ekip yöneticisi, göğsünü gere gere raporu okumaya başlamış ama projeyle ilgili raporda görmeyi arzu ettiği güzel ifadelere sıra bir türlü gelmiyormuş. Sayfalar ilerledikçe hazırladıkları projeyle ilgili kritiklerle karşılaşmış ve yüzü git gide asılmaya başlamış. Neymiş efendim, Proje zamanında tamamlanmamışmış, kullanıcı inaktif olduğunda, oturumun otomatik kapanması için belirlenen süre çok uzunmuş, izinde olan bir çalışan, şifresini diğer bir çalışanla paylaşmışmış, liste böyle uzayıp gidiyormuş. Projeyi hayata geçirmek için günlük 3-4 saat uykuyla yetindiği, eşinin ve çocuklarının yüzünü doğru düzgün göremediği gelmiş aklına ve sinirlerine hakim olamayıp raporu yırtmış atmış. İç denetimin amacı kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve değer katmaktır. Bu amacın denetimin her aşamasına (iç denetçinin tutum ve davranışlarına, rapor diline vs.) yansıması, denetimin her iki taraf açısından da rahat ve katma değerli geçmesi için gerekli ortamı sağlar. Denetçiler, özellikle raporları kaleme alırken kullandığı dile çok dikkat etmelidir. Zira denetçinin değer katma amacı mı güttüğü, yoksa bağcıyı dövmeye mi geldiği bu ifadelerden çok net anlaşılır. Konuyu bir örnekle zihinlerinizde canlandırayım. İşlemler manuel yürüdüğü için vergilerin yüzde i hatalı veya eksik ödenmiştir. ifadesi bardağın boş tarafına odaklanmış bir ifadedir ve denetlenende hayal kırıklığı yaratır. Oysa aynı ifadeyi; İşlemler manuel olarak yürütülmesine rağmen, etkin olarak yürütülen kontroller sayesinde işlemlerin yüzde 99 u doğru olarak sonuçlandırılmış olup, yürütülmekte olan vergi mekanizasyonu projesinin hayata geçmesiyle hatalı işlem riskinin tamamen ortadan kaldırılması planlanmaktadır. şeklinde kaleme alırsak, daha yapıcı bir tutum sergilemiş oluruz. Sözün özü, denetçiler bardağın dolu tarafına odaklanmalı ve bardağa girebilecek ilave bir damla için kurum çalışanları ile birlikte neler yapılabileceğinin yollarını aramalıdır. Ersin Bulut, CIA, CCSA, CRMA, CICA T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlük Kontrolleri Birim Müdürü

27 YAKIN PLAN 50 5 YAKIN PLAN Bank-ı Osmanî-i Şahane den Salt İstanbul a uzun bir yolculuk Dergimizin bu sayısının Aysberg toplantısını yaptığımız Eski Osmanlı Bankası Genel Müdürlük binasını tanıtmak istedik. Osmanlı İmparatorluğu nun resmi bankası ve hazinedarı olan, Bank-ı Osmanî-i Şahane, 4 Şubat 863 tarihinde kuruluyor. Döneminde ticari bankacılıkta önemli yer edinen banka, yaygın şube ağıyla da dikkat çekiyordu. Bank-ı Osmanî-i Şahane den Osmanlı Bankası na sonrasında Salt İstanbul a uzanan ve 50 yılı aşan yolculuğun özeti Devletin borçlanma yükünün önemli bir kısmını Duyün-u Umumiye nin devralmasıyla yeniden yapılanma sürecine giren Bank-ı Osmanî-i Şahane, ticaret ve yatırım bankacılığına yöneliyor. Bank-ı Osmanî-i Şahane nin kuruluşu, 4 Şubat 863 günü imzalanan bir sözleşmeyle gerçekleştiriliyor. 856 da İngiliz sermayesiyle kurulan Ottoman Bank ın İngiliz ortakları, şirkete yeni katılan Fransız ortaklar ve Osmanlı makamları tarafından imzalanan sözleşme, Kırım Savaşı ndan beri süregelen mali krize son vermeye kararlı Sultan Abdülaziz tarafından kısa bir süre içinde onaylanıyor. Böylece Ottoman Bank ın mirasını devralan Bank-ı Osmanî-i Şahane, Haziran 863 tarihinden itibaren yeni kimliğiyle hizmet vermeye başlıyor. Banka, Osmanlı İmparatorluğu na borç kaynağı yaratacak, borçlanmalarda aracı rolü üstlenecek ve devlet bankalarının en önemli imtiyazlarından biri olan para basma hakkını kullanacaktı. 7 Şubat 875 te imzalanan yeni bir sözleşmeyle Banka, imparatorluğun hazinedarı konumuna getiriliyor. Böylece, artan mali desteğine karşılık, bütçenin hazırlanmasında ve uygulamasında söz sahibi olarak, hazine işlemlerinde de tekel durumuna geliyor. Osmanlı İmparatorluğu nun mali krize girmesi sonucunda Banka, bu duruma çare olarak görülen Düyun-u Umumiye İdaresi nin 88 deki kuruluşunda aktif rol alıyor. Devletin borçlanma yükünün önemli bir kısmını Düyun-u Umumiye nin devralmasıyla yeniden yapılanma sürecine giren Bank-ı Osmanî-i Şahane, ticaret ve yatırım bankacılığına yöneliyor. O yıllarda, Müşterek-ül Menfa Tütün Rejisi (884), Rumeli Demiryolları bağlantıları (885), Beyrut Limanı Şirketi (888), Selanik İstanbul Demiryolu bağlantısı, İzmir-Kasaba Demiryolu nun uzatılması (984), Ereğli Kömür Madenleri (896), Beyrut- Şam-Havran Demiryolu ve uzantısı ( ) ile Bağdat Demiryolu (903) yatırımlarına iştirak ediyor. Altyapı girişimlerinin yanı sıra giderek genişleyen müşteri portföyüne de kavuşarak, bir ticari banka kimliğine bürünmeye başlıyor. Bu doğrultuda 890 yılından başlayarak şube sayısını artırmaya önem veren Banka, 90 dan sonra iyice çoğalan şubeleri sayesinde piyasa üzerindeki etkisini daha da güçlendiriyor..dünya Savaşı, Bankanın faaliyetlerini oldukça etkiliyor. Osmanlıların savaşa girmesiyle, Fransa ve İngiltere nin gözünde Osmanlı hukukuna bağlı bir şirket olarak düşman kuruluş niteliği kazanan Banka, Osmanlı İmparatorluğu tarafından da İngiliz ve Fransız sermayesi sebebiyle aynı derecede güvenilmez kabul ediliyor. Bu dönemde, Fransız ve İngiliz müdürlerin görevlerini bırakması ve para basma imtiyazından vazgeçilmesi şartıyla, Bankanın faaliyetlerine devam etmesine izin veriliyor. Yeni dönemde Osmanlı Bankası adını alıyor Bank-ı Osmanî-i Şahane, savaştan sonra 0 Mart 924 tarihinde imzalanan bir sözleşmeyle para basma imtiyazını Türkiye Cumhuriyeti ne devrettiyse de, Merkez Bankası nın kuruluşuna kadar hazine işlemlerini sürdürmeye ve Devlet Bankası statüsünü korumaya devam ediyor. Bu dönemde, yeni siyasal rejime uygun olarak Osmanlı Bankası adını alıyor. 933 yılının Haziran ayında imzalanan sözleşmeyle özel bir ticaret bankası olarak yapılanan Osmanlı Bankası, 952 de imzalanan bir başka sözleşmeyle, 990 lara dek süren yeni statüsüne kavuşuyor. 94 yılında, 37 si Anadolu da, i Suriye ve Filistin de, 5 i Mısır da, 3 ü İstanbul da, 5 i Trakya da, 6 sı Makedonya da ve diğerleri Kıbrıs, Mezopotamya, Arabistan ve Arnavutluk ta olmak üzere 80 i aşkın şubesi bulunan Osmanlı Bankası; gerek savaş boyunca gerekse hemen sonrasında şubelerinin çoğunu kapatmak zorunda kalıyor. Buna karşılık, yılları arasında İngiliz sermayedarların isteği doğrultusunda, Orta Doğu da hızlı bir şubeleşmeye gidiliyor. 956 yılında Mısır şubelerinin millileştirilmesi ve el konulması sonucunda Orta Doğu daki

28 YAKIN PLAN YAKIN PLAN veriyor. 9. yüzyıl banka binalarında yaygın olarak kullanılan ve aşağıda şubede gerçekleşen faaliyetlerin yukarıdaki koridorlardan izlenmesine olanak tanıyan binanın üst katlarında ise Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi yer alıyor. Bir yandan bankacılık faaliyetlerinin gerçekleştirilmeye devam ettiği, diğer yandan Osmanlı Bankası Arşivi, kütüphanesi, sergi alanları ve konferans salonları ile bina ziyaretçilerine geçmiş ile günceli bir arada yaşatıyor. Dostlardan aldığın her şey kaderin dışında kalır; Ancak vermiş oldukların her zaman için servetin olacaktır. Martialis, Epigrammata, V, 42. faaliyetlerinde önemli bir kayba uğruyor. Aynı dönemde Kenya, Uganda, Tanzanya, Rodezya, Katar, Abudabi, Sudan ve Katar da, İngiliz sermayedarlara bağlı olarak çalışmalarına devam ediyor. 969 yılında ana sermayedar Grup Paribas in isteği doğrultusunda; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika daki şubelerini Grindlays Bank e devreden Osmanlı Bankası, bu tarihten itibaren yalnızca Türkiye sınırları içerisinde hizmet vermeye başlıyor. 993 e gelindiğinde anonim şirket statüsüyle yeniden yapılanan Banka nın hisseleri, Haziran 996 da Garanti Bankası na ait Clover Investments tarafından satın alınıyor ve Banka, Doğuş Grubu na katılıyor. 3Ağustos 200 tarihi itibarıyla Doğuş Grubu bünyesindeki Körfezbank ile birleşen Osmanlı Bankası, 2 Aralık 200 de ana hissedarı Garanti Bankası nın bünyesine dahil oluyor. Osmanlı Bankası binası 892 de açılıyor 27 Mayıs 892 de hizmete açılan Osmanlı Bankası Binası, 863 yılında kurulan Bank-ı Osmanî-i Şahane nin, 880 lerde başlayan yeniden yapılanma ve piyasaya açılma politikasının simgesel bir ifadesi oluyor. Bugün giriş katında Garanti Bankası şube ve bölge müdürlüklerini konuk eden bina, 999 yılı başına kadar Osmanlı Bankası Genel Müdürlük Binası olarak hizmet Bank-ı Osmanî-i Şahane de Doğu ve Batının izleri Osmanlı Bankası nın giderek güç kazanmasıyla birlikte, yeni Genel Müdür Sir Edgar Vincent ın hayali bankanın ihtişamına yakışır bir yeni binanın inşasıydı. İkiz bina olarak tasarlanan yapının arsası, 889 yılında Tütün Rejisi tarafından satın alınıyor. İki ay sonra, Osmanlı Bankası Genel Müdürlüğü nün arsaya ortak olarak kendine yeni bir bina inşa ettirmesine karar veriliyor. Bankanın Genel Müdürü Sir Edgar Vincent, 7 Şubat 890 da Paris Komitesi üyelerinden Theodore Berger e bir mektup yazarak, yeni bir şube inşa etmek için arsanın yarısının satın alınmasını teklif ediyor. Birkaç gün sonra, 3 Şubat 890 da, Paris ve Londra komitelerinin onayı, İstanbul a bildiriliyor ve inşaat başlıyor. Mimar Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen bina, 3 Eylül 890 tarihli plana göre, bodrum katında mahzen, depo ve ahırlar; zeminin altındaki katta, Londra da dönemin en ünlü kasa imalatçısı Samuel Chatwood a sipariş edilen ve adını dönemin 20 kuruşluk sikkelerinden alan mecidiye kasası ile yemekhane; zemin katında şube mekanı; birinci katta Genel Müdürün özel ve makam odalarının yanı sıra sekreter ve tercümanların büroları; ikinci katta muhasebe şefi ve servisi, Hükümet Nazırı ve müfettişlik odaları; tavan arasında ise iaşe dairesi, arşiv servisi ve hizmetli odalarından oluşuyor. 27 Mayıs 892 yılında törenle hizmete girmesi ve bir kaç gün sonra da bankanın Saint Pierre handaki 3 ton ağırlığındaki,5 milyon liralık altın rezervinin yeni mekana taşınması haberleri, dönemin yerli ve yabancı basınında yer alıyor. Galata nın siluetinde önemli bir yer tutan bi- nanın en ilginç yanı, ön ve arka cephelerinde görülen tarz farklılığı. Voyvoda Caddesi ne yani Galata ya bakan ön cephede kullanılan neoklasik ve neorönesans tarzlar, dönemin Avrupa sında bir banka merkezinden beklenen görkemi ve ağırbaşlılığı yansıtıyor. Perşembe Pazarı na yani eski İstanbul a bakan arka cephe ise çok daha hareketli, hatta belirli ölçüde oryantalist çizgiler taşıyor. İki cephe arasındaki bu farklılık, bankanın batı ve doğu arasındaki konumunu simgeliyor. Şehrin görüntüsüne yansıyan bu mimari dil, giriş avlusunda karşılıklı yer alan kitabelerde de kullanılıyor. Kitabelerden birinde yer alan Latince alıntı, dostluğun önemini vurgularken Dostlardan aldığın her şey kaderin dışında kalır; Ancak vermiş oldukların her zaman için servetin olacaktır. Arapça olanı ise para kazanmayı övüyor, Para kazanan Allah ın sevgili kuludur. 00 yılı aşkın bir süreyi geride bırakan bina, 2000 yılından itibaren Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi ni ağırlamaya başlıyor. Beyoğlu ve Galata semtlerine kazandırılmaya çalışılan yeni kimliğe başlangıç niteliği taşıyan girişim, tarihle kültürün iç içe yaşadığı bir merkezin kurulması yolunda önemli bir adımı oluşturuyor. Bina, Osmanlı Bankası Müzesi ne de ev sahipliği yapıyor. Bank-ı Osmanî-i Şahane, SALT İstanbul ile yaşıyor SALT, kâr amacı gütmeyen özerk bir kurum olarak kuruluyor. SALT güncel sanat; mimarlık ve Para kazanan Allah ın sevgili kuludur.

29 YAKIN PLAN YAKIN PLAN tasarım; tarihi, ekonomik ve sosyal çalışmalar alanlarında faaliyet gösteriyor. Sergi, söyleşi, konferans, atölye çalışmaları, eğitim programları, video/film gösterimleri ve yayınlar yapan kurumun programları İstanbul da SALT Beyoğlu ve SALT Galata, Ankara da SALT Ulus ile saltonline.org üzerinden yürütülüyor. Karaköy Bankalar Caddesi nde yer alan SALT Galata, sanat, mimarlık, tasarım, şehircilik, sosyal ve ekonomik tarih konularına odaklı kapsamlı bir yayın koleksiyonundan oluşan kütüphane ve arşivleri bir araya getiren SALT Araştırma ya ev sahipliği yapıyor. Binada ayrıca, arşiv sergileri- ne odaklı Açık Arşiv mekânı, Osmanlı Bankası Müzesi, Oditoryum ve kamunun kullanımına açık atölyeler bulunuyor. 28 kişilik Oditoryum, ağırlıklı olarak SALT ın panel, film gösterimi ve konferans gibi etkinlikleri için kullanılıyor. SALT Galata da, Ca d Oro adlı bir kafe-restoran ile Robinson Crusoe 389 tarafından işletilen Dükkân adlı bir kitapçı da yer alır. Osmanlı Bankası Müzesi, içerdiği nesne ve belgelerin yanı sıra tasarımıyla, bankanın merkezî rol oynadığı geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinin az bilinen dünyasını yansıtıyor. Müzede, kuruluşundan özel ticari banka statüsüne geçtiği 933 e, Osmanlı Bankası nın bu 80 yıllık süreçte yaşadığı önemli değişiklikler, gelişmeler ve krizler kronolojik şekilde ele alınıyor; aynı dönemin şube binaları, müşterileri ve faaliyet alanları vurgulanıyor. Kaynakça Edhem Eldem; 35 Yıllık Bir Hazine, Osmanlı Bankası Arşivinde Tarihten İzler, İstanbul, 997 Neşe Yıldıran; Dış Borçlanmada 33 Yıllık Birliktelik ve Doğu-Batı Ekseninde Bir İkiz Bina: Tütün Rejisi ve Bank-ı Osmani-i Şahane derl. Zeynep Rona, Osman Hamdi Bey ve Dönemi, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 993 Autheman, André; La Banque impériale ottomane, Paris: Comité pour l Histoire économique et financière de la France, 996. Histoire de la Banque ottomane, Istanbul, 988. Billiotti, Adrien, La Banque impériale ottomane, Paris, 909. Clay, Christopher, The Imperial Ottoman Bank in the Later Nineteenth Century: A Multinational National Bank, in G. Jones (derl.), Banks as Multinationals, Londra, 990. Eldem, Edhem, A 35-Year-Old Treasure. Glimpses from the Past in the Ottoman Bank Archives, Istanbul, 997. Thobie, Jacques, Intérêts et impérialisme français dans l Empire ottoman (895-94), Publication de la Sorbonne, Paris,997. SALT ı 740 bin kişi ziyaret etti SALT ı kuruluş tarihi Nisan 20 den itibaren yaklaşık 740 bin kişi ziyaret etti. SALT ta 3 sergi, 20 konuşma, film gösterimi, 0 performans, 3 konser gerçekleşti. SALT Araştırma dan Kasım 20 den beri yaklaşık 50 bin kişi faydalandı.

30 YAKIN PLAN YAKIN PLAN Yakın gelecekte kamuda iç denetim hak ettiği yere gelecektir Ülkemizde özellikle kamu idarelerinde iç denetim konusunda yeni adımlar atılmaya başlandı. Fakat son dönemde, uluslararası standartlara uygun olarak yapılan düzenlemeler ve çalışmalar, tüm gözleri kamuya çevirdi. İç Denetim Koordinasyon Kurulu (İDKK) Başkanı İlhan Hatipoğlu, yakın gelecekte kamunun hak ettiği yere geleceğini belirterek, gelinecek bu seviyenin de özel sektör için itici bir güç olacağını söylüyor. İç Denetim Koordinasyon Kurulu (İDKK), organizasyonu ve çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? İç Denetim Koordinasyon Kurulu, iç denetim alanında merkezi uyumlaştırma görev ve fonksiyonunu yürütmek üzere 508 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca oluşturulmuştur ve bakanlıklararası bir yapıya İlhan Hatipoğlu: sahiptir. Kurulumuz, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve YÖK Başkanlığı üst düzey bürokratlarından oluşuyor. İDKK Başkan ve üyelerinin idarelerindeki asli görevleri devam ediyor. Kurul üyelerimiz, idarelerindeki yoğun mesailerine rağmen Kurul faaliyetlerine şimdiye kadar hep özveriyle destek oldular. Kurul üyelerimiz, iç denetim faaliyetlerinin kamu idareleri için kritik rol ve öneme haiz olduğuna içtenlikle inanıyorlar. İDKK, merkezi uyumlaştırma birimi olarak şimdiye kadar yoğun bir faaliyet yürüttük. Kurul olarak yaptığımız çalışmalardan özetle bahsetmek istiyorum. Tahmin edileceği üzere Kurulun öncelikli görevi, iç denetime ilişkin bütün ikincil ve üçüncül düzey mevzuatın hazırlanması ve yürürlüğe konulmasıydı. Bu kapsamda yürürlüğe konulan temel mevzuatı şöyle sıralayabilirim: İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliği Kamu İç Denetim Genel Tebliği Kamu İç Denetim Standartları Kamu İç Denetçileri Meslek Ahlak Kuralları (Etik Kurallar) Kamu İç Denetim Rehberi Kamu Bilgi Teknolojileri Denetimi Rehberi Kalite Güvence ve Geliştirme Programı 3 Yıllık Kamu İç Denetim Strateji Belgesi İDKK olarak ikinci odaklandığımız nokta, hem mevcut iç denetçilerin yeni denetim anlayış ve metodolojisine adaptasyonunu sağlayacak hizmet içi eğitimlere ağırlık vermek hem de iç denetçi kadrolarına atanabilecek iç denetçi adayı havuzunu genişletmek amacıyla her yıl sertifika eğitimleri düzenlemek idi. Bu kapsamda 2009 yılından bu yana iç denetçilere yönelik, her yıl sınıf ortamında eğitim imkânı sağlandı. Ayrıca şimdiye kadar beş ayrı aday belirleme sınavı yaparak, yaklaşık 400 kişiye Kamu İç Denetçi Sertifikası verdik. Sınavla Sertifika verdiğimiz kişilerin çoğu da iç denetçi kadrolarına atandılar. İDKK olarak önem verdiğimiz üçüncü husus, iç denetim faaliyetlerinin dış kalite değerlendirmelerinin yapılmasıydı. 20 yılı son çeyreğinde yürürlüğe koyduğumuz Kalite Güvence ve Geliştirme Programı kapsamında, 202 yılı başında büyük ölçekli iç denetim birimlerinin dış kalite değerlendirmesi sürecini başlattık ve şimdiye kadar 26 idarenin iç denetim faaliyetlerinin ön değerlendirmesini tamamladık. Bu idarelerden ikisinin nihai değerlendirmesini de tamamladık ve Kamu İç Denetim Standartlarına uyumlu çalıştıklarını teyit ettik. 24 idaremizde ise, ön raporlar uyarınca ilgili idareler tarafından gönderilen eylem planlarını izleme aşamasındayız. 26 idarenin dışındaki diğer idarelerin iç denetim faaliyetlerinin dış değerlendirmelerini de belli programlar dahilinde tamamlamayı planlıyoruz. İDKK olarak üzerinde çalıştığımız ve hayata geçirdiğimiz son husus, kamudaki iç denetim faaliyetlerinin otomasyon üzerinden yürütülmesini sağlayacak bir yazılımı hayata geçirmekti. Bu kapsamda ilk çalışma 2009 yılında yapılmakla birlikte, yazılıma ilişkin yoğun çalışmalar ve ihale süreci 202 yılı ortalarında başlatıldı ve 202 yılı bitmeden de alım sürecini tamamladık ve yüklenici firmayla yazılımın tasarımına başlanıldı. Yaklaşık bir yıllık yoğun ve özverili bir çalışmanın ürünü olarak yazılımın ilk versiyonu ortaya çıktı ve 45 büyük ölçekli iç denetim biriminde 6 Kasım 203 tarihinde kullanılmaya başlandı. Bugün itibariyle bu 45 idareden, henüz iç denetim programını çıkaramayan bir-iki istisna dışında, tamamında yazılım üzerinden iç denetim faaliyetleri yürütülüyor. İçDen ismini verdiğimiz Kamu İç Denetim Yazılımının, kamudaki iç denetim faaliyetlerine ivme kazandıracağına, iş yapma şeklini değiştireceğine ve Standartlara uyumu artıracağına inanıyorum. Bahsettiğim dört temel çalışmamızın dışında, hem Kurumumuzun idari kapasitesini artırmak hem de iç denetim birimlerinin iş yapma kapasitesini geliştirmek amacıyla iki ayrı Dünya Bankası projesi yürütüldü. Her iki proje sonuçlarının da iç denetim faaliyetlerine ciddi şekilde katkı yaptığını söylemeliyim. Uluslararası iç denetim standartlarına uyumu temel ilke olarak aldık İDKK nın yapmış olduğu ve yapmayı planladığı düzenlemeler nelerdir? İDKK olarak şimdiye kadar yaptığımız temel

31 YAKIN PLAN YAKIN PLAN düzenlemelerden biraz önce bahsetmeye çalıştım. Burada sadece şunu söylemek istiyorum. Kurul olarak yaptığımız düzenlemelerin tamamında uyumu temel ilke olarak aldık. Bu noktada, kamu iç denetim mevzuatının uluslararası genel kabul görmüş iç denetim standartlarına uyumlu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca, Kurul olarak yayımladığımız mevzuatın, özellikle de üçüncül düzey mevzuatın, özel sektör için de uygulanabilir ve kullanılabilir olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte, mevcut ikincil ve üçüncül iç denetim mevzuatının güncellenmesi ve geliştirilmesi ile ilgileneceğiz. alımı yoluyla iç denetim ihtiyacının karşılanmasına imkan sağlanmasıdır. 508 sayılı Kanun çerçevesinde kamu kurumlarının iç kontrol sistemlerinin mevcut durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? 508 sayılı Kanun ile iç kontrol alanındaki merkezi uyumlaştırma görevi Bakanlığımıza verilmiş bulunuyor. Bakanlığımıza verilen bu görev Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yerine getiriliyor. Bu kapsamda da kamu idarelerinin iç kontrol çalışmalarına rehberlik yapmak amacıyla bu güne kadar önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Öte yandan, 508 sayılı Kanun un iç denetimle ilgili maddelerinde, standartlarla uyumlu olmayan bir kısım hususlar var ve bunların düzeltilmesi amacıyla ilgili maddelerin yeniden ele alınması gerekiyor. Bu kapsamda Kurulumuz teknik çalışmalarını yaparak, ilgili maddeleri yeniden tasarladı. Fakat henüz ilgili Kanun değişikliği Bakanlar Kurulu nun gündemine gelemedi. Söz konusu değişikliklerin de bir an evvel yapılması önem arz ediyor. Bu kapsamda Kurulumuz tarafından hazırlanan ve Bakanlığımız üst yönetimi tarafından da kabul gören taslakta yer alan iki husustan bahsetmek istiyorum. Birincisi, özel sektörde beş yıllık iç denetim tecrübesi olan kişilerin de kamu idarelerinin iç denetçi kadrolarına atanabilmeleri, ikincisi de, özellikli alanlarla sınırlı olarak dışarından hizmet 2007 yılında Kamu İç Kontrol Standartları Tebliği ni yayımladık. Bu Tebliğ ile idarelerin, iç kontrol sistemlerinin oluşturulmasında, izlenmesinde ve değerlendirilmesinde dikkate almaları gereken temel yönetim kurallarını gösteren Kamu İç Kontrol Standartlarını belirledik. Daha sonra 2009 yılında Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı Rehberi ni yayımlayarak kamu idarelerinin iç kontrol sistemlerinin Kamu İç Kontrol Standartları ile uyumlu hale getirilmesi amacıyla yapılması gereken çalışmaları belirledik ve kamu idarelerinin bu çalışmalar için eylem planı oluşturma, gerekli prosedürleri ve ilgili düzenlemeleri hazırlama çalışmalarında bu rehberden yararlanmalarına olanak sağladık. Bu çalışmaların sonucu olarak iç kontrol alanın- İç denetçiler iletişim becerilerini geliştirmeliler Meslek profesyonellerine bir mesajınız var mı? İç denetçilik mesleği her şeyden önce, uluslararası standartları, etik kuraları ve genel geçerli sertifikaları olan bir meslektir. Dünyanın neresine giderseniz gidin aynı dili konuşabileceğiniz meslektaşlarınız vardır. İster kamuda ister özel sektör kuruluşlarında görev yapılsın, bütün iç denetçilerin bu bilinçte olmaları ve buna uygun davranışta bulunmaları beklenir. Meslek profesyonellerinin mutlaka sürekli mesleki gelişime önem vermeleri gerekiyor. Özel sektör kuruluşlarında çalışan iç denetçilerin kamu iç denetim uygulamalarını takip etmelerini öneririm. Aynı şekilde kamu iç denetçilerinin de özel sektör uygulamalarına ilgi duymalarını beklerim. Son husus olarak da, iç denetçilerin kişisel gelişimlerinin de önemli olduğuna inanıyorum. Bu kapsamda iç denetçiler iletişim becerilerini sürekli geliştirmeli ve sorgulayıcı bir yaklaşımdan uzaklaşarak, yönetimle sağlıklı iletişim kanalları oluşturmalıdır. da kamu idarelerinde önemli gelişmeler kaydedildi. Bu gün itibarıyla toplam 2695 kamu idaresi, Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planlarını hazırlayarak Bakanlığımıza gönderdi. Bakanlığımıza gönderilen Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planlarını inceledik, tespit ve önerilerimizi web sayfasında yayımlayarak, kamu idareleri ile paylaştık. Ayrıca Eylem planı gönderen ve göndermeyen kamu idarelerini de web sayfamızda yayımlamaktayız. Diğer yandan Sayıştay tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 202 yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunda da iç kontrol sistemine ilişkin değerlendirmelere yer verildi. Söz konusu Raporda 508 sayılı Kanun kapsamındaki kamu idarelerinde iç kontrol sisteminin oluşturulması, uygulanması, izlenmesi ve geliştirilmesi hususlarında yürürlükteki iç kontrol mevzuatının gereklerinin yeterince yerine getirilmediği belirtildi. Söz konusu tespitlerin muhatabı kamu idareleri olmakla birlikte; hem Bakanlığımızın ve Sayıştay ın tespitlerine kamu idarelerinin dikkatini çekmek ve hem de Kamu İç Kontrol Standartlarına uyum çalışmalarını yönlendirmek amacıyla Aralık-203 te Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Genelgesini yayımladık. Öte yandan iç kontrol uygulamalarında kamu idarelerine daha fazla rehberlik yapmak üzere yıllarında Bakanlığımız ve Birleşik Krallık Ulusal Denetim Ofisi ile birlikte Türkiye de Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Sisteminin Güçlendirilmesi Eşleştirme Projesini yürüttük. Anılan Proje kapsamında, iç kontrol alanında bir rehber hazırlanması öngörüldü. Bu çerçevede, pilot kuruluşlar ve Birleşik Krallık uzmanlarının da katkılarıyla, iç kontrole ilişkin uluslararası genel kabul görmüş standartlar ve konuyla ilgili mevzuat çerçevesinde Kamu İç Kontrol Rehberi Taslağı hazırladık, bunu pilot kamu idarelerinde test ettik, elde edilen sonuçlar ve öneriler çerçevesinde revize ederek web sayfamızda yayımladık. Söz konusu Taslak Rehberin kamu idareleri Strateji Geliştirme Birim yöneticilerinin katıldığı toplantılarda 0 farklı çalışma grubu oluşturulmak suretiyle değerlendirilmesini sağladık. Taslak Rehberi ayrıca ilgili kamu idarelerinin yanı sıra Türkiye İç Denetim Enstitüsü ve Kamu İç Denetçileri Derneği gibi alanının önde gelen sivil toplum kuruluşları ve Türk Telekomünikasyon A.Ş. gibi özel sektör kuruluşları ile görüş ve değerlendirilmeleri alınmak üzere paylaştık. Gelen görüş ve değerlendirmeler çerçevesinde tekrar revize ettiğimiz Kamu İç Kontrol Rehberini, Bakanlık Makamının Onayı ile 7 Şubat 204 tarihinde yayımladık. Kamu İç Kontrol Rehberinin yayımlanması ile kamu idarelerinde iç kontrol sisteminin oluşturulması, uygulanması ve geliştirilmesi çalış-

32 YAKIN PLAN 60 6 YAKIN PLAN malarının ivme kazanacağını düşünüyorum. Diğer yandan orta vadede kamu idarelerinin mali yönetim ve iç kontrol sistemlerine ilişkin düzenleme ve uygulamalarının izlenmesini ve değerlendirilmesini öngörüyoruz. Söz konusu çalışmalarla, idareler arasındaki uygulama farklılıklarını tespit etmeyi ve bu farklılıkları gidererek uygulama birliği sağlamayı, genel anlamda mali yönetim ve iç kontrol alanındaki aksaklıkların ve geliştirilmesi gerekli alanların belirlenmesini ve bunlara ilişkin etkin önlemler alınmasını amaçlıyoruz. Ancak söz konusu izleme çalışmalarının merkezi uyumlaştırma biriminin mevcut organizasyonel yapısı ve kapasitesi ile yerine getirilmesi mümkün görünmüyor. Bu amaçla, gelecek dönemde MUB un kurumsal yapısının yeniden gözden geçirilmesini ve güçlendirilmesini planlıyoruz. İç denetim faaliyetleri kamu için yeni bir olgudur Kamu kurumlarında iç denetim faaliyetleri Kanunun öngördüğü ölçüde uygulanabiliyor mu? İç denetim konusunda kamu kurumlarının güçlü ve zayıf yönleri nelerdir? Tahmin edileceği üzere, iç denetim faaliyetleri hem kamu idarelerimizin üst yöneticileri için hem de atanan iç denetçiler için yeni bir olgudur. İç denetim faaliyetleri, kamunun alışageldiği teftiş faaliyetlerinden esaslı noktalarda ayrışıyor. Yeni denetim anlayışının kamuda yerleşmesi ve etkin bir şekilde yürütülmesi süreci, haliyle belli bir zaman alıyor. Bu durumu da doğal karşılamak gerekir. İç denetimin kamuda ortalama altı yıllık uygulama imkânı bulduğu göz önünde bulundurulduğunda, idarelerimizde gelinen seviyenin takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki, bütün idarelerimizde gelinen seviye aynı değil ve önceden denetim tecrübesine sahip merkezi idarelerimizde iç denetim daha kolay ve yeterli seviyede uygulanırken, denetim tecrübesine sahip olmayan idarelerimizde ise biraz daha zamana ihtiyacımız bulunmakta. İdarelerimizin üst yöneticilerinin farkındalığını ve iç denetim birimlerini sahiplenmelerini artırmamız gerekiyor. Bu konuda da Kurulumuz şimdiye kadar bir kısım çalışmalar yürüttü ve bundan sonra da konunun önemine binaen yürütmeye devam edecek. Birçok idarede iç denetçi kadrolarına atamalar da henüz tamamlanmadı. Bu süreci hızlandırmak amacıyla ilgili idarelere üç ay önce Maliye Bakanımızın imzaladığı bir genelge gönderdik. Kamu kurumlarındaki iç denetçilerin sertifikasyonu ve eğitimleri konusundaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Şimdiye kadar hem mevcut iç denetçilere hem de iç denetçi kadrolarına atanabilecek adaylara yönelik sertifika eğitimleri düzenledik. İdarelerimizde görev yürüten iç denetçilere yönelik düzenlediğimiz hizmet içi eğitimleri genellikle Ankara dışında yapıyoruz. Bu durum, iç denetçilerin kaynaşmasına ve ortak bir paydada buluşmalarına ve iyi uygulamaların paylaşılmasına da fırsat veriyor. Söz konusu eğitimlerde; mesleğin yürütülmesini kolaylaştıracak konuların yanı sıra kişisel gelişimi (iletişim becerileri gibi) sağlayacak konulara da yer veriyoruz. Öte yandan TİDE ile yaptığımız işbirliği sonucunda iki ayrı zamanda şimdiye kadar yaklaşık 90 kamu iç denetçisine uluslararası kamu denetçiliği sertifikası (CGAP) eğitimi imkânı sağladık. Bu eğitim imkânından yararlananlar, birisi hariç, sınavlarda başarılı olarak sertifika almaya hak kazandılar. Türkiye de iç denetim ile ilgili son yıllarda çok önemli düzenlemeler yapıldı. Yapılan bu düzenlemeler ve Türkiye deki iç denetimin bulunduğu yer hakkında düşünceleriniz nelerdir? Evet, sizin de söylediğiniz gibi Kurulumuz, son yıllarda iç denetime ilişkin çok ciddi düzenlemelere imza attı. Halihazırda bir iç denetim biriminin standartlara uygun çalışmasını temin edecek her türlü araç ve usul belirlenmiş ve iç denetçilere sunulmuş durumda. Artık hiçbir iç denetim birimi, biz iç denetimi nasıl yapacağımızı bilmiyoruz deme durumu yok. Bundan önceki süreçte haklı olarak bu yönde şikâyetler alıyorduk. İlgili altyapı oluşturulduğu için bundan sonraki süreçte iç denetçilerimize ciddi görevler düşüyor. Yine bu süreçte idarelerde yürütülen iç denetim faaliyetlerinin kalitesinin de artacağını düşünüyorum. Ülkemizde, özellikle kamu idarelerimizde, iç denetimin henüz yolun başında olduğunu düşünüyorum. Bu hız ve bu ilgi devam ettiği sürece, bir beş yıl sonra kamuda iç denetim, hak ettiği yere daha da yaklaşmış olacaktır. Buna içtenlikle inanıyorum. Ayrıca kamudaki iç denetimin geldiği veya ileride geleceği seviye de, özel sektör için ciddi bir itici güç olabilir. İlhan Hatipoğlu kimdir? 968 yılında Karaman da doğan İlhan Hatipoğlu, ilk ve orta öğrenimini Karaman da tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü nden 988 yılında mezun oldu. Eylül 989 da Stajer Gelirler Kontrolörlüğüne, Ekim 992 de Gelirler Kontrolörlüğüne atandı. 997 yılında İngiltere de AB Vergi Sistemi konusunda araştırma yaptı. Hatipoğlu, Ocak 2003 te Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı oldu. Mayıs 2005 te Gelirler Kontrolörleri Daire Başkanı olarak görevlendirildi ve Aralık 2007 de Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığına, Temmuz 2009 da da Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğüne atandı. Genel Müdürlük görevinin yanı sıra, 2//2009 tarihli ve 2009/5596 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, İç Denetim Koordinasyon Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Hatipoğlu aynı zamanda Denizcilik İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanlığı da yaptı. Hatipoğlu, 29 Aralık Ocak 203 tarihleri arasında da, Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu Üyeliğini yürüttü. Türkiye İç Denetim Enstitüsü ile ilgili düşünceleriniz, Enstitü den talep ve beklentileriniz nelerdir? Türkiye İç Denetim Enstitüsü ile Kurul Başkanı olduğumda tanıştım. Ben kişisel olarak meslek örgütlerinin önemine inanan bir insanım. Meslek örgütlerinin, meslek bilincinin oluşumuna, meslek mensuplarının kişisel gelişimlerine ve mesleklerine yönelik Dünyadaki olup bitenleri takip etmelerine önemli katkılarının olduğunu biliyorum. TİDE, Kurulumuz tarafından önem verilen ve her alanda işbirliği yapmak isteğimiz bir meslek örgütü. İç denetim faaliyetlerinin hem özel sektörde hem de kamu sektöründe gelişimine ve tanıtımına ciddi katkıları oldu. Şimdiye kadar Kurulumuzun her türlü talebine sıcak yaklaşılarak, her türlü destek bizlere verildi. Bu kapsamda TİDE yönetimine teşekkürü bir borç biliyorum. Kurulumuz ile TİDE arasındaki iletişim ve işbirliğinin artarak devam etmesini arzu ediyorum. Bunun, iç denetim faaliyetlerinin tanıtımı ve etkinliğinin artırılması için gerekli olduğuna da inanıyorum. Bu kapsamda ortak Konferanslar tertiplenebilir. Kamu ve özel sektör iç denetçilerinin katılacağı çalıştaylar düzenlenebilir. Ayrıca IIA in kamu sektörü için yayımladığı dokümanların da dilimize kazandırılması sürecine TİDE nin öncülük etmesi bizleri memnun edecektir. İç Denetim Dergisi ni takip ediyor musunuz? Dergi olarak bizden talep ve beklentileriniz nelerdir? İç Denetim Dergisi ne Kurul olarak aboneyiz. Bize bütün sayılar geliyor. Bütün makaleleri okuyamasam da hepsine mutlaka göz atıyorum. İç Denetim Dergisi nde, kamuda görev yapan iç denetçilerin, iç kontrollerin tasarımıyla ilgilenen kamu personelinin makalelerinin de yayımlanması bizleri mutlu eder. Bu konuda tarafınızca bir tanıtım planlanırsa, buna yönelik her türlü desteği vermeye hazırız. İç Denetim Dergisi, kamuya yönelik bir açılım yapmayı düşünse, sonuçları faydalı olur kanaatindeyim.

33 YANSIMA YANSIMA Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün Yeni Kurulları Göreve Başladı Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün (TİDE) 9. Olağan Genel Kurulu 29 Mart 204 tarihinde Point Hotel Barbaros da gerçekleştirildi. Genel Kurul da yapılan seçimle, döneminde görev yapacak Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Etik Kurul üyeleri belirlendi. Meslektaşlarımızı kutlar, görevlerinde başarılar dileriz. Dergimizin bu sayısında kurullara seçilen meslektaşlarımızı sizlere kısaca tanıtmak istedik. Mustafa Kemal Tapkan - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Standard Profil Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. de Denetim Direktörü olarak görev yapan Mustafa Kemal Tapkan, Marmara Üniversitesi, İşletme Fakültesi nden mezun oldu. Toplam 6 yıl iç ve dış denetim, 7 yıl yönetim tecrübesi bulunan Tapkan, SMMM ve CRMA sertifikalarına sahip. TÜSİAD İç Denetim Alt Çalışma Grubu nda görev alan Tapkan aynı zamanda mesleki konferans, panel ve seminerlerde konuşmacı olarak katılarak mesleğe katkı sundu. İç Denetim Dergisi nde yazı, makale ve çevirileri yer aldı, TİDE Yayınları ndan çıkan kitap çalışmalarında görev aldı. Bağımsız Denetim Standartları na yönelik KGK ya görüş ve önerilerini sundu. TÜİD Etik Kurulu Üyeliği eğitmenlik, TÜSİAD İç Denetim Alt Çalışma Grubu Üyeliği, Aile Şirketleri Platformu ile Anadolu da çeşitli etkinliklere katıldı döneminde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Tapkan, döneminde de görevine devam edecek. TİDE YÖNETİM KURULU Gürdoğan Yurtsever - Yönetim Kurulu Başkanı Tekstilbank İç Kontrol ve Uyum Başkanı olarak görev yapan Gürdoğan Yurtsever, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nden mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisansını tamamladı. 8 yıl iç denetim, iç kontrol ve uyum, 0 yıl da yönetim tecrübesi bulunan Yurtsever, CRMA, SMMM, KGK, CFE sertifikalarına sahip. Yayımlanmış beş kitabı ve mesleki bir çok makalesi bulunan Gürdoğan Yurtsever aylık iki dergide düzenli yazılar yazıyor. Yurtsever, Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün yayın organı olan İç Denetim Dergisi nin Genel Yayın Yönetmenliği ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü görevlerini de yürütüyor ve dönemlerinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Yurtsever, yeni dönemde Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapacak. Menteş Albayrak - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anadolu Grubu nda Denetim Koordinatörü olarak görev yapan Menteş Albayrak, İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü nden mezun oldu. Daha sonra Sabancı Üniversitesi nde MBA yaptı. 0 yıl denetim, 2 yıl yönetim tecrübesi bulunan Albayrak, CRMA sertifikasına sahip döneminde Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter olarak görev yapan Menteş Albayrak, çeşitli konferans, seminer ve panellere katılarak, mesleğe katkı sağladı. Albayrak döneminde de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görevine devam edecek. Bülent Yurdalan - Yönetim Kurulu Üyesi - Genel Sekreter Finansbank A.Ş. de, İç Sistemler Başkanı olarak görev yapan Bülent Yurdalan, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi nden ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi nden mezun oldu. 5 yıl denetim, 2 yıl yönetim tecrübesi bulunan Yurdalan, TİDE nin kurucu üyeleri arasında yer almakta. Yurdalan, döneminde Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter olarak görev yapacak. Prof. Dr. Nuran Cömert Yönetim Kurulu Üyesi - Muhasip Üye Marmara Üniversitesi, İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Nuran Cömert, 987 de University of Bath da ve de ise New York Eyalet University at Buffalo da visiting scholar olarak görev yaptı. Üniversitelerin lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında Finansal Muhasebe, Denetim, İç Denetim ve İç Kontrol dersleri veren ve bu alanlarda hazırlanan tez çalışmalarına danışmanlık yapan Prof. Cömert, aynı zamanda Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı nın mütevelli üyesi ve İstanbul Şubesi Başkanlığı görevlerini yürütüyor. Yaklaşık 5 yıl bağımsız denetim deneyimine de sahip olan Cömert daha önce TİDE de Danışma Kurulu Üyesi, Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı, Akademik İlişkiler Komitesi Üyesi ve Standartlar Komitesi Başkanlığı gibi çeşitli görevlerde bulundu. Cömert, döneminde de Yönetim Kurulu Üyesi Muhasip Üye olarak görevine devam edecek. İbrahim Murat Çağlar - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Koç Holding de Denetim Grubu Koordinatörü olarak görev yapan İbrahim Murat Çağlar, 997 yılında Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü nden mezun oldu. 8 yılı bağımsız, 0 yılı da iç denetim olmak üzere toplam 8 yıl ve bu sürenin 4 yıllı da yönetim tecrübesine sahip olan Çağlar, CFE, SMMM ve CRMA sertifikalarına sahip. Çağlar TÜSİAD ve Kurumsal Yönetim Derneği nde TİDE yi temsilen çalışma gruplarında aktif olarak görev aldı döneminde Yönetim Kurulu Üyesi ve Sayman olarak görev yaptı. İbrahim Murat Çağlar döneminde Kurumsal Yönetim den sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapacak. Erkan Doğan - Yönetim Kurulu Üyesi - Sayman Üye Citibank A.Ş. de İç Kontrol Başkanı ve ERM Bölge Yöneticisi olarak görev yapan Erkan Doğan, Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü nden mezun oldu. 8 yıl denetim, 7 yıl yönetim tecrübesi bulunan Doğan, CIA, CFSA, CFE, SPK İleri Düzeyde Lis., Certified Sox Expert sertifikalarına sahip. TİDE de dönemi Yönetim Kurulu Üyeliği (Yedek) yapan Doğan, yılları arasında CIA Bölüm 3 eğitimlerini de verdi. Doğan, döneminde TİDE Yönetim Kurulu Üyesi Sayman Üye olarak görev yapacak.

34 YANSIMA YANSIMA Erhan Fatih Anlar - Yönetim Kurulu Üyesi Coca Cola İçecek A.Ş. de, İç Denetim Müdürü olarak görev yapan Erhan Fatih Anlar, Dokuz Eylül Üniversitesi Ekonomi Bölümü nden mezun oldu. 7 yıl denetim ve yıl yönetim tecrübesi bulunan Anlar, CIA ve CRMA sertifikalarına sahip. TİDE Kurumsal İlişkiler Komitesi nde iki yıl komite başkanı olarak toplam üç yıl görev alan Anlar, döneminde TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Ömer Arıkan - Yönetim Kurulu Üyesi Dia Holding de İç Denetim Direktörü olarak görev yapan Ömer Arıkan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstatistik Bölümü nden mezun oldu. 5 yıl denetim ve 9 yıl yönetim tecrübesi bulunan Arıkan, CRMA sertifikasına sahip döneminde TİDE de Yönetim Kurulu Üyeliği ve Kongre Komitesi Başkanlığı görevlerinde bulunan Arıkan, döneminde de TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Özge Aşçıoğlu - Yönetim Kurulu Üyesi Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Özge Aşçıoğlu, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimleri Fakültesi nden mezun oldu. Yüksek lisansını Gazi Üniversitesi nde Uluslararası İktisat alanında yaptı. Bocconi Üniversitesi Unicredit Genç Yetenekler Programı na ve Harvard Üniversitesi, Liderlik Sertifika Programı na katıldı. Aşçıoğlu aynı zamanda Özyeğin Üniversitesi nde, İç Denetim Eğitmeni olarak görev yapıyor. 7 yıl denetim, 0 yıl yönetim tecrübesi bulunan Aşçıoğlu, CIA, CFSA, CRMA, CFE sertifikalarına sahip. Aşçıoğlu 2007 ve 203 yıllarında gerçekleşen Türkiye İç Denetim Kongrelerine konuşmacı olarak katıldı ve İç Denetim üzerine çeşitli makaleler yazdı ve çeviri yaptı. TİDE de Sertifikasyon Komitesi Üyeliği görevinde de bulunan Aşçıoğlu, CIA sınav sorularının Türkçe tercümesinin gözden geçirilmesine katkı sundu. Özge Aşçıoğlu döneminde TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Okan Gün - Yönetim Kurulu Üyesi AvivaSA Emeklilik ve Hayat A.Ş. de İç Denetim Direktörü olarak görev yapan Okan Gün, 996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, İşletme Mühendisliği Bölümü nden mezun oldu. AvivaSA Emeklilik ve Hayat A.Ş. deki görevinden önce PricewaterhouseCoopers da 4 yıl çalışan Gün bu sürenin son 0 yılını çeşitli yönetim kademelerinde geçirdi yılları arasında PwC nin Londra ofisinde çalışan Gün, CRMA, SPK Denetim Lisansı, SMMM ve Hazine Müsteşarlığı Denetçi Lisansı na sahip. Gün, döneminde TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Ramazan Macan - Yönetim Kurulu Üyesi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nda Teftiş Kurulu İstanbul Grup Başkanı olarak görev yapan Ramazan Macan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi, İngilizce Muhasebe-Finansman Bölümü nde doktora adayı olan Macan, toplam 7 yıl mesleki tecrübeye sahip. CRMA sertifikasına da sahip olan Macan, kurum içi eğitim programlarında ve kamuda iç denetim eğitmenliği yaptı. AB fonuyla finanse edilen kamuda denetim birimlerinin kordinasyonunun sağlanması ve uluslararası denetim standartlarının uygulanması projesi tarafından düzenlenen çalıştaya, TİDE temsilcisi olarak katıldı döneminde Kurumsal İletişim Komitesi Üyeliği, Mesleki Düzenlemeler Komitesi Üyeliği, Yönetim Kurulu Yedek Üyeliği görevlerinde bulunan Macan, döneminde de TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Onur Türkeli - Yönetim Kurulu Üyesi PepsiCo Yiyecek ve İçecek şirketinde Saha Uyum ve Denetim Müdürü olarak görev yapan Onur Türkeli, Ege Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü nden mezun oldu, Yüksek Lisans ını Marmara Üniversitesi nde Muhasebe Denetimi alanında yaptı. yıl bağımsız denetim, 6 yıl iç denetim, 2,5 yıl yönetim tecrübesi bulunan Türkeli, CRMA sertifikasına sahip. TİDE de 202 ve 203 yıllarında Kongre Komitesi Başkan Yardımcısı olarak görev alan Türkeli, döneminde TİDE Yönetim Kurulu Üyesi görevini yürütecek. TİDE DENETLEME KURULU Humral Tan Denetleme Kurulu Başkanı Avukat, SMMM, Yönetim Danışmanı (CMC), Yönetici Koçu (ICF, AC) olan Humral Tan ın, Humral Tan Danışmanlık Ofisi bulunuyor. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi nde lisansını ve aynı zamanda yüksek lisansını tamamlayan Tan, ayrıca İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi nden de mezun oldu. 40 yıllık mesleki tecrübeye sahip olan Tan, CMC, CRMA, SPK, ICF sertifikalarına sahip. TİDE ye hukuk alanında danışmanlık yapan Tan, Yönetim Kurulu Üyeliğine Hazırlık Eğitimleri, Hukuk, Finansal Okur Yazarlık, Kurumsal Yönetim İlkeleri, Finansal Eğitimler Modüller, Bütçeleme ve Bütçe Kontrolü, Mali Tablolar Analizi, Finansçı Olmayan Yöneticiler İçin Finansal Bilgiler, Muhasebe Eğitimleri-Modüller, TFRS, Yönetim Muhasebesi, Maliyet muhasebesi alanlarında eğitim veriyor ve seminerlere katılıyor. Tan, döneminde Denetleme Kurulu Başkanı olarak görev yapacak. Uluhan Kumru - Yönetim Kurulu Üyesi Anadolu Endüstri Holding A.Ş. de İç Denetim Müdürü olarak görev yapan Uluhan Kumru, Hacettepe Üniversitesi, İngilizce İşletme Bölümü nden mezun oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi nde, İşletme dalında MBA yaptı. Kumru halen Yeditepe Üniversitesi İşletme Bölümü nde doktorasına devam ediyor. 0 yıl denetim alanında tecrübesi bulunan Kumru, CIA sertifikasına sahip. Operational Risk Issues & Audit Methodology for Retail Stores Store Audit Methodology / Risk Assessment, CO- SO-Internal Control / Enterprise Risk Management / International Standards for the Professional Practice of Internal Auditing and Working Papers eğitimlerinde eğitmen olarak görev yapan Kumru, döneminde TİDE Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Cihan V. Özsönmez - Denetleme Kurulu Üyesi Koç Üniversitesi nde Mali İşler Direktörü olarak görev yapan Cihan V. Özsönmez, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü nden mezun oldu. Koç Üniversitesi nde EMBA yaptı. 9 yıl denetim, 3 yıl yönetim tecrübesi bulunan Özsönmez, Mesleki Düzenleme Komitesi ile Denetim Komitesi nde görev aldı. Mevzuatlarda TİDE ve meslek adına görüşler hazırlanması için proje sorumlulukları ve proje ekiplerinde yer alan Özsönmez, döneminde Denetleme Kurulu Üyesi olarak görev yapacak.

35 YANSIMA YANSIMA Ethem Yenigün - Denetleme Kurulu Üyesi Darüşşafaka Cemiyeti nde İç Denetim Yetkilisi olarak görev yapan Ethem Yenigün, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi lisans, Marmara Üniversitesi Maliye yüksek lisans derecelerini aldı. Yaklaşık beş yıl TESEV de göç, stratejik planlama, kalkınma, sosyal harcamalar, sosyal politikalar, kamu harcama analizi, kamu bütçesi konularından UNDP, Dünya Bankası ve AB projelerinde uzman olarak, birçok ilde çalıştı. Bu konularda konferanslarda konuşmacı olarak yer aldı. Amerika merkezli Social Assessment firmasına raporlar hazırladı. Dünya da 85 ülkede, Uluslararası Bütçe Ortaklığı tarafından uygulanan Açık Bütçe İnsiyatifi projesinin Türkiye ülke uzmanlarından biri oldu. Sosyal harcamalar, kamu harcama analizi, yemek antropolojisi konularında kitaplara ortak yazarlık yaptı. Çeşitli ulusal dergilerde edebiyat konusunda makaleleri yayınlandı. Sürdürülebilirlik konusunda aylık yazılar yazıyor. İSMMMO Akademi ve TİDE Mali İç Denetim Sertifikası na sahip olan Yenigün, İç Denetim Dergisi nde de Editör olarak görev yapıyor. Yenigün, Meslekte Mükemmelliğin Küresel Paydaşı: Türkiye İç Denetim Enstitüsü kitabının yayınlanmasına katkı sundu. TİDE de Yayın Komitesi Üyeliği, Akademik İlişkiler Komitesi Üyeliği, Kurumsal İletişim Komitesi Üyeliği görevlerinde bulunan Yenigün, döneminde Denetleme Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Nurdan Ekmen Akbalık - Denetleme Kurulu Üyesi Abdi İbrahim İlaç San. A. Ş. de İç Denetim Müdürü olarak görev yapan Nurdan Ekmen Akbalık, İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü nden mezun oldu. 0 yıl denetim, 3 yıl yönetim tecrübesi bulunan Akbalık, CRMA sertifikasına sahip yılları arası TİDE Eğitim Komitesi Üyeliği görevinde bulunan Akbalık, döneminde Denetleme Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Mustafa Tevfik Kartal - Denetleme Kurulu Üyesi Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Uyum ve İç Kontrol Yönetimi nde Denetçi olarak görev yapan Mustafa Tevfik Kartal, Marmara Üniversitesi İİBF İngilizce İşletme Bölümü nden mezun oldu. Sakarya Üniversitesi nde MBA yaptı. Marmara Üniversitesi nde Bankacılık alanında doktora çalışması devam ediyor. 4,5 yıl denetim tecrübesi bulunan Kartal, CFSA, CCSA, CRMA sertifikalarına sahip. TİDE de Yayın Komitesi Üyesi ve İç Denetim Dergisi Editörü olan Kartal, döneminde de Denetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. Özen Tuba Özdemir - Denetleme Kurulu Üyesi Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş., İç Kontrol Departmanı nda görev yapan Özen Tuba Özdemir, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü nden mezun oldu. Bilgi Üniversitesi Muhasebe ve Denetim Yüksek Lisans Programı na katıldı. 3 yıl denetim tecrübesi bulunan Özdemir, TİDE Akademik İlişkiler Komitesi, Denetim Kulüpleri ve Kariyer Teşvik Grubu, İç Denetim e Genç Bakış Yarışması, 204 TİDE Gelecek Okulu çalışmalarında görev aldı. Özdemir, döneminde Denetleme Kurulu Üyesi olarak görev yapacak. TİDE ETİK KURULU Bülent Bozdoğan - Etik Kurulu Başkanı H.Ö. Sabancı Holding Denetim Bölüm Başkanı olarak görev yapan Bülent Bozdoğan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi nden mezun oldu. Bozdoğan ın 2 yıl dış denetim, 27 yıl çeşitli şirketlerde mali ve ticari alanlarda üst yönetim, 5 yıl iç denetim bölüm başkanlığı tecrübesi bulunuyor. Bülent Bozdoğan döneminde TİDE Yönetim Kurulu üyeliği, döneminde TİDE Etik Kurul Başkanlığı görevi yaptı. Halil İbrahim Ayaşlı - Etik Kurulu Üyesi LCWAIKIKI Mağazacılık Hiz. A.Ş. Sosyal Sorumluluklar ve Yardım Bölüm Başkanı, Grup Firması Taha Giyim, Yönetim Kurulu Üyesi, Denetim Komitesi Başkanı olan Halil İbrahim Ayaşlı, yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi nden lisansını, Marmara Üniversitesi Tekstil Bölümü nden aldı. 8 yılı denetim, 5 yılı yönetim olmak üzere toplam 22 yıllık iş tecrübesi olan Ayaşlı, CRMA sertifikasına sahip. Türkiye İç Denetim Enstitüsü kurucu üyelerinden olan Ayaşlı, İlki kurucular yönetim kurulu olmak üzere ve yılları arasında da dört, toplam beş kez TİDE Yönetim Kurulu nda Yönetim Üyesi olarak görev yaptı. Akademik İlişkiler Komitesi başta olmak üzere birçok komitede görev alan Ayaşlı, devam etmekte olan TİDE Akademi Kurucu Kurul üyesi olarak görevini yürütüyor. Ayaşlı, 204 yılı Aday Gösterme Komitesi Üyeliği de yaptı. Nil Akan Palacios - Etik Kurulu Üyesi Novartis İlaç da Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgeleri Finansal Uyum Sorumlusu olarak görev yapan Palacios, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi nden mezun oldu. Toplam 7 yıl mesleki tecrübesi bulunan Palacios, CIA ve CRMA sertifikalarına sahip. TİDE de ve Avusturya Vergi ve Hukuk Akademisi nde Seminer Lideri olarak mesleğe katkı sunan Palacios, 203 yılından bu yana Etik Kurul Sekreteri olarak görev yapıyor. Alp Buluç - Etik Kurulu Üyesi Mikado Danışmanlık ta Kıdemli Danışman olarak görev yapan Alp Buluç, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi nden mezun oldu. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi nde Ekonomi yüksek lisansını tamamlayan Buluç, Yeditepe Üniversitesi İşletme Fakültesi nde doktorasına devam ediyor. 4 yıl iç denetim, 5 yıl bağımsız denetim ve yönetim tecrübesi bulunan Buluç, CIA, CCSA, CRMA ve SMMM sertifikalarına sahip. TÜRMOB ve İSMMMO da eğitmenlik yapan ve Maltepe Üniversitesi nde İç Denetim dersleri veren Buluç, TİDE de döneminde Etik Kurulu Üyeliği ile yılları arasında da Akademik İlişkiler Komitesi Üyeliği görevlerinde bulundu. Buluç, 20 yılında basılan Yönetim Biliminde 49 İnsan 49 Teori ve 203 yılında basılan Pazarlama Biliminde 29 İnsan 29 Kavram kitaplarının yazarları arasında yer alıyor. Alp Buluç, döneminde Etik Kurul Üyesi olarak görev yapacak. Gökhan Gökçeoğlu - Etik Kurulu Üyesi Aydınlı Holding Denetim ve RY Direktörü olarak görev yapan Gökhan Gökçeoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü nden mezun oldu. Halen Boğaziçi Üniversitesi nde Ekonomi ve Finans alanında yüksek lisans yapıyor. 4 yıl iç denetim 7 yıl yönetim tecrübesi bulunan Gökçeoğlu, SMMM, CRMA, CCSA sertifikalarına sahip. Gökçeoğlu, TİDE ye Etik Kurulu Üyesi ve Akademik İlişkiler Komitesi Üyesi olarak katkı sunuyor.

36 68 YANSIMA 69 PANO Ahmet Murathan Bayrı - Etik Kurulu Üyesi E-Yöntem Danışmanlık ve Eğitim A.Ş. de Danışman olarak görev yapan Ahmet Murathan Bayrı, Ankara Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü nden mezun oldu. Daha sonra Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü nde yüksek lisansını tamamladı. 4 yıl denetim, 0 yıl yönetim ve danışmanlık tecrübesi bulunan Bayrı, Maliye Bakanlığı Muhasebe Yetkilisi Sertifikası ile CRMA sertifikasına sahip. Türk Kamu Hukukunda Sigorta İhaleleri isimli kitaba makaleleriyle katkı sunan Bayrı, İç Denetim Dergisi nde de düzenli Gezi yazıları yayınlanıyor yılından bu yana TİDE nin ve bünyesindeki Akademik İlişkiler Komitesi nin aktif bir üyesi olan Bayrı, döneminde TİDE Denetleme Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü. Halen Akademik İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor. 20 yılında kurulan TİDE Mesleki Gelişim Akademisi nde de eğitmen olarak görev alan Bayrı, döneminde Etik Kurul Üyesi olarak görev yapacak. Rasim Hacıoğlu - Etik Kurulu Üyesi Ak Sigorta da İç Denetim Yöneticisi olarak görev yapan Rasim Hacıoğlu, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü nden mezun oldu. Maltepe Üniversitesi nde yüksek lisansını tamamlayan Hacıoğlu, halen İstanbul Aydın Üniversitesi nde İşletme alanında doktora programına devam ediyor. 2 yıl bağımsız denetim ve 6 yıl iç denetim tecrübesi bulunan Hacıoğlu, SMMM, CIA, CRMA ve CFE sertifikalarına sahip döneminde İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO da Muhasebe Denetimi dersi veren Hacıoğlu, TİDE Mesleki Gelişim Akademisi nde Seminer Lideri olarak görev yapıyor. Cumhur Karatepe - Etik Kurulu Üyesi Ciner Grubu nda İç Denetim Yöneticisi olarak görev yapan Cumhur Karatepe, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi nden mezun oldu. 6 yıl iç denetim, yıl mali işler ve yönetim tecrübesi bulunan Karatepe, CPA, CRMA, Independent Auditors sertifikalarına sahip. Ayrıca 200 yılından itibaren İSMMMMO da İç Denetim Komite Başkanı ve Danışma Meclisi Üyeliği görevinde bulunan Karatepe, KOBİ lerde İç Denetim İçin Pratik Bilgiler adlı kitaba katkı sundu. Karatepe, döneminde Etik Kurul Üyesi olarak görev yapacak. Sevilay Sena Safsoy - Etik Kurulu Üyesi Orfe Denetim de İç Denetim Danışmanı olarak görev yapan Sena Safsoy, Dumlupınar Üniversitesi Fizik Bölümü nden mezun oldu. Okan Üniversitesi nde Muhasebe ve Denetim alanında tezli yüksek lisansını tamamladı. 5 yıl iş tecrübesi bulunan Safsoy, TİDE de Denetim Kulüpleri Sorumlusu olarak görev yaptı. 9. Olağan Genel Kurul Gerçekleştirildi Point Hotel Barbaros da gerçekleştirilen Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün 9. Olağan Genel Kurul toplantısında, dönemi yönetim, denetleme ve etik kurul adaylarının seçimi yapıldı. Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün 9. Olağan Genel Kurul toplantısı, 29 Mart 204 tarihinde, Point Hotel Barbaros da gerçekleştirildi. Olağan Genel Kurul toplantısı, açılış ve saygı duruşundan sonra oluşturulan başkanlık divanıyla başladı. TİDE Yönetim Kurulu Başkanı, kurucu başkanı ve konuklar toplantıyla ilgili açılış konuşmalarını gerçekleştirdikten sonra sırasıyla yönetim kurulu faaliyet raporu, gelir/gider durumu, denetleme kurulu raporu ve bağımsız denetim raporları sunuldu. Yönetim kurulu ve denetleme kurulu oy birliğiyle ibra edildi dönemi yönetim, denetleme ve etik kurul adaylarının seçimi yapıldı. 9. Olağan Genel Kurul dilek ve temenniler bölümüyle sona erdi. Zafer Rasim Sever - Etik Kurulu Üyesi Star Medya Grubu nda İç Denetim Müdürü olarak görev yapan Zafer Rasim Sever, Abant İzzet Baysal Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü nden mezun oldu. 2 yıl iç denetim, 2 yıl finans, 4 yıl yönetim tecrübesi bulunan Sever, CPA ve CRMA sertifikalarına sahip.

37 Yeşil Kalem Denetim Formasyon ve Tecrübe Gerektiren Bir İştir Yapısal Özellikleri, Hukuki Çerçeve ve İstatistiki Boyutlarıyla Suistimal Mühür Destek Hizmetlerinden Kaynaklanan Risklerin Yönetimi Parmak İzi Muhasebe Denetiminde Kullanılan İstatistiki Örnekleme Yöntemleri ve Bir Uygulama Yakın Plan Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün Yeni Yönetim Organları Göreve Başladı Yansıma İç Denetim Farkındalık Ödülleri nde Beş Kategoride 5 Ödül Verildi Yeşil Kalem Amerikan Kamu Muhasebecileri Örgütünün Açıklık Projesinin Bağımsız Denetim Uygulamalarına Etkisi Bir Hile Belirtisi Olarak Davranış Değişiklikleri Mühür Yansıma XBRL ve Denetim deki ECIIA Genel Kurulu Yeri ve Önemi Yakın Plan Parmak İzi Borusan Holding İç Denetim BT Yönetimine Yeni Bakış Müdürlüğü Açısı COBIT 5 Çizgi Ötesi Ataç Yaşamda İz ya da İs İç Denetim in Yarını Bugündedir Bırakmak Meselesi 70 7 PANO PANO İç Denetim Dergisi Elektronik Ortamda Yayımlanmaya Başladı Türkiye de iç denetim mesleğine yön veren Türkiye İç Denetim Enstitüsü tarafından 200 yılından beri yayımlanan İç Denetim Dergisi, artık elektronik ortamda da yer alıyor. Dergimizin son üç sayısını ve bundan sonra yayımlanacak sayılarını, dijimecmua.com/ic-denetim/ adresine abone olarak erişebilirsiniz. Akademik Forum 202 Denetim Mesleğinin Gelişimi ve Beklentiler Yönetim Kurulu ve İç Denetim İçin Doğru İstihdam, Uygun Aday ve Katma Değer Yaratmak İç Denetim Dergilerinin Eski Sayıları İnternet Sitemizde Resmi internet sitemiz olan yi daha etkin hale getirmek ve bir paylaşım platformu oluşturmak için çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Türkiye İç Denetim Enstitüsü olarak 9 yıllık kurumsal geçmişimizde, yaklaşık 3 yıldır İç Denetim yayınlamaktayız. Bugün 38. sayıya ulaştığımız dergilerin, ilk 30 sayısı, sitemizde ziyaretçilere açık olarak yayınlanmaya başladı. Türkiye İç Denetim Enstitüsü Yayınlarının Dört Kitabına Web Sitemizden Erişebilirsiniz Türkiye İç Denetim Enstitüsü Yayınları arasında yayımlanan Meslekte Mükemmelliğin Küresel Paydaşı: Türkiye İç Denetim Enstitüsü, Akademik Forum 202, Akademik Forum 200 ve Türkiye de İç Denetim Üzerine Yapılan Akademik Çalışmaların Analizi: kitapları elektronik olarak TİDE internet sitesinde kamuoyu erişimine açıldı. Kitaplara, TİDE nin resmi internet sitesi olan nin Yayınlar bölümünden ulaşılabilir. Kitapların, meslektaşlarımıza, araştırmacılara ve diğer ilgilenenlere yararlı olmasını diliyoruz. Galatasaray Üniversitesi Denetim Okulu Etkinliklerinin Konusu: Denetimin Gözünden Sektörler Galatasaray Üniversitesi Denetim Kulübü öğrencileri, Denetim Okulu etkinliğinin ikincisini gerçekleştirdi. 2 Nisan 2 Mayıs 204 tarihleri arasında, konferans dizisi şeklinde gerçekleşen etkinliklerin konusuysa, Denetimin Gözünden Sektörler. 2 Nisan tarihinde Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu ve Onursal Başkanı Ali Kamil Uzun un açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, 25 Nisan tarihinde, Ernst&Young Bağımsız Denetim Bölümü Direktörü Doğan Tanrıseven tarafından verilen, Sosyal Medya Denetimi ve ING Bank Bilgi Teknolojileri Risk Yöneticisi Ömer Kerem Seçkin tarafından verilen IT Denetimi başlıklı konferansla devam etti. Daha sonra 29 Nisan tarihinde, Galatasaray Üniversitesi İç Denetim Birimi tarafından Kamu Sektöründe Denetim, 30 Nisan tarihinde BDDK Yeminli Murakıbı, Ahmet Emre Bükcü ve Vergi Müfettişi Hasan Burak Gökçen tarafından Kamuda Bankacılık Denetimi ile Garanti Bankası Teftiş Kurulu tarafından Bankacılık Sektöründe Denetim konferansı verildi. Etkinlik, 2 Mayıs tarihinde de Coca- Cola İçecek A.Ş. tarafından verilen Gıda Sektöründe Denetim konferansıyla sona erdi. Akademik İlişkiler Komitesi 20. Gözden Geçirme Toplantısını Gerçekleştirdi Türkiye İç Denetim Enstitüsü Akademik İlişkiler Komitesi (TİDE - AİK) 20. Gözden Geçirme toplantısı, Galatasaray Üniversitesi nde gerçekleştirildi. 2 Nisan 204 tarihinde gerçekleşen toplantıya, TİDE AİK çalışma grubu sorumlularının yanında, TİDE üyeleri, akademisyen üyelerle birlikte Galatasaray Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Bilecik Üniversitesi, Trakya Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi Denetim Kulübü öğrencileri katıldı. Toplantı, Galatasaray Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. İdil Kaya, TİDE Yönetim Kurulu Başkanı Gürdoğan Yurtsever, TİDE Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nuran Cömert, TİDE Akademik İlişkiler Komitesi Başkanı Ali Kamil Uzun un açılış konuşmalarıyla başladı. Toplantıda daha sonra Galatasaray Üniversitesi nde gerçekleşecek olan Akademik Forum 204 programı görüşüldü. Ayrıca, Akademik Forum 204 Bildiri Kitabı nın hazırlık sürecinin Galatasaray Üniversitesi nden Prof. Dr. İdil Kaya ve Marmara Üniversitesi nden Nuran Cömert önderliğinden ilerletilmesine karar verildi. AİK Başkanı Ali Kamil Uzun, AİK Başkan Yardımcısı A. Murathan Bayrı ve AİK Genel Sekreteri Özen Tuba Özdemir olarak seçildi. AİK fonksiyonel yapılanmasının; Araştırma Bölümü nün Doç. Dr. İrem Nuhoğlu, Eğitim Bölümü nün Prof. Dr. Lerzan Kavut, Kariyer Bölümü nün Prof. Dr. İdil Kaya önderliğinde yürütülmesi kararı alındı. Aynı zamanda Denetim Kulübü Süreç Haritası nın hazırlanmasına karar verilen toplantıda, 2. Akademik İlişkiler Gözden Geçirme Toplantısı nın da Boğaziçi Üniversitesi nde yapılması kararlaştırıldı.

38 72 PANO 73 QUIZ TKYD, Aile Şirketlerinde Kurumsal Yönetime İlişkin Uygulamalar Paneli Düzenledi Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), tarafından 2 Mart 204 tarihinde, Aile Şirketlerinde Yönetime İlişkin Uygulamalar paneli düzenledi. TKYD ofisinde düzenlenen panelin moderatörlüğünü TKYD Aile Şirketleri Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Özdeniz yaptı. Panele, Perihan İnci, Metin Reyna ve Ali Çiçekli konuşmacı olarak katıldı. Panelde TKYD Üyesi Ali Çiçekli, İç Kontrol Sistemi ve İç Denetim Faaliyetlerinin Başlatılması, Aile Şirketlerinde Kurumsal Yönetim ve İç Denetimin Rolü konularındaki sunumunu katılımcılara aktardı. Aile Şirketleri İçin Diyalog ve İletişimin Önemi, Çatışmalardan Büyüyen Aile Şirketi Nasıl Olur, Aile ve Şirket Kavramlarının Duygusal Dinamikleri konuları TKYD Üyesi Metin Reyna tarafından ele alındı. Metin Reyna konuları interaktif bir ortamda katılımcılara aktardı. İnci Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci, aile şirketleri İnci Holding in yaşadığı kurumsallaşma sürecini ve aile-şirket ilişkisini paylaştı. CPE Quiz Aşağıdaki iki soruyu Düzenlemelerin Yeni Dünyasına İç Denetçiler Olarak Hazır mıyız? metnine göre cevaplandırınız.. Daha önce bankaların bünyelerinde kurulan müşterilerin memnun edilmesi, müşteri şikayetlerinin çözülmesi gibi konular Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nun getirdiği düzenlemelerle zorunluluk haline getiriliyor. a) Doğru b) Yanlış 2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü 6502 sayılı Kanun un hazırlık sürecinde tüketiciler, sektör ve ilgili sivil toplum kurumlarının görüşünü alarak, bu paydaşlar arasında orta yol bulmaya çalıştı. b) Rekabet hukukuna uymamanın kamu düzenine ya da toplumsal refaha zarar verme gibi sonuçları olabiliyor. c) Rekabet hukukunun temel amaçları, hukuka aykırı anlaşma yapılmaması, kartel oluşturulmaması, hakim durumun kötüye kullanılmaması ve bu iki duruma yol açabilecek birleşme ve devralmalar gerçekleştirilmemesidir. gösteriyor ki orta büyüklükteki firmalar küçük ve büyük firmalara göre sosyal medyaya daha fazla önem veriyor. a) Doğru b) Yanlış Aşağıdaki iki soruyu 2020 de İç Denetim makalesine göre cevaplandırınız. 5. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a) İç denetimin hizmet portföyü ve bu hizmetin sağladığı müşteri kitlesi hızla genişlemektedir. b) Gelecekte kontrollere odaklanmak yerine risk yönetimine ve yönetişime önem verilecek. c) Gelecekte iç denetim kurumun hizmet sağlayıcı riskini nasıl yöneteceğine odaklanacak. d) Yönetim kurullarının ve yönetimlerin iç denetime yüklediği beklentiler arttığı için iç denetimin kapsamı genişliyor. 6. Bir görüşe göre, iç denetçiler, stratejik ve operasyonel riskler konusunda deneyime ve güvene sahip olmadıkları ve kendilerine güvenmedikleri için bu alanlardan uzak durmaktalar. a) Doğru d) Tüketicinin korunması amacıyla yapılan düzenlemeler bir kamu müdahalesi gerektirdiği için, Amerika Birleşik Devletleri nden önce Avrupa ülkelerinde görülmüştür. 3. Denetimde Örnekleme: Parasal Birim Örneklemesi ve Bir Uygulama makalesine göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? a) Denetimde sadece istatistiksel örneklemler yöntemi kullanılır. b) Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu nun yayımladığı uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu 530 no lu Bağımsız Denetimde Örnekleme Standardı na göre tesadüfi seçim, sistematik seçim, gelişigüzel seçim, blok seçim ve parasal birim örneklemesi en çok kullanılan örneklem yöntemleridir. c) İstatistiksel örneklem yöntemi 4 aşamadan oluşuyor. d) Sapmaların analiz edilmesi istatistiksel örneklem yönteminin bir aşamasıdır. b) Yanlış 7. İtibar Ekonomisi ve Rekabet makalesine göre, firmaların nasıl rekabet edebilecekleri yerine firmaların yönetim kalitesi önem kazanmış durumda. a) Doğru b) Yanlış MÖDAV, 0. Muhasebe Çalıştayı nı Gerçekleştirdi Muhasebe Öğretim Üyeleri Bilim ve Dayanışma Vakfı (MÖDAV) İstanbul Şubesi, Bahçeşehir Üniversitesi ile işbirliği kapsamında, Ernest Young Denetim Şirketinin uzmanları ile birlikte Bağımsız Denetim Standartlarına Toplu Bakış, Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar, Kapsamlı Bir Bağımsız Denetim Uygulaması konulu 0. Çalıştayı nı gerçekleştirdi. Başta muhasebe meslek mensupları olmak üzere muhasebe ve denetimle ilgilenen herkesin katıldığı çalıştay, 2 Mart 204 tarihinde, Bahçeşehir Üniversitesi nde düzenlendi. Çalıştayda, Bağımsız Denetimle İlgili Düzenlemeler ve Sorunlar, Bağımsız Denetim Standartlarına Toplu Bakış, Pratikte Bağımsız Denetim Nasıl Yapılır? Bağımsız Denetimin Aşamaları İtibariyle Uygulaması başlıklarında konunun uzmanları tarafından bilgi verildi. 4. Sosyal Medya Rüzgârını Yakalıyoruz, Peki Ya Riskler makalesine göre yapılan araştırmalar 8. Bardağın Dolu Tarafını Görebilen Denetçiler Aranıyor makalesine göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur? a) İç denetimin amacı kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve değer katmak olduğu için, sadece geliştirilmesine ihtiyaç duyulan noktalar raporda vurgulanmalı, bu yönde bir dil kullanılmalıdır. b) Bir iç denetçi, kurumda karşılaştığı olumlu çalışmaları raporuna dahil ederek diğer birimlerle paylaşmalıdır. c) İç denetim raporu, hatalar yerine önerilere yer vermeli; raporda yer alan hata ve olumlu çalışmalar eşit oranda yer almalıdır. d) İç denetim raporlarında, genellikle karşılaşılan olumlu çalışmalar yer almamaktadır. Bu uygulamayla sertifika sahibi denetçiler, yıl için 2 krediyi aşmamak kaydıyla CPE kredisi kazanma şansına sahip olacaklardır. Bu çerçevede, derginin her sayısında verilen soruların en az %75 ini doğru cevaplandıranlar 3 CPE kredisine hak kazanacaklardır. Soruların yanıtlarını isminiz, adresiniz ve üyelik numaranızla birlikte tide@tide.org.tr adresine ya da numaralı faksa gönderebilirsiniz. İÇ DENETİM / BAHAR KIŞ - İLKBAHAR

39 74 SUMMARY English Summary Dear Our Readers; New legal regulations have changed our both business and daily life with many different aspects. It is very important and also a role of internal auditors to fellow these new regulations. One of the new low is The Low of The Protection of Consumers, which effective date is May 28th, 204. This low is affecting our companies and us as consumers. There was a round table meeting on The Low of The Protection of Consumers. The Moderator of the meeting was Cüneyt Sezgin a member of the board of Garanti Bank. There were representatives from Ministry of Customs and Trade, Banking Regulation and Supervision Agency, and experts of competition low and banking regulations. We hope that our readers will enjoy reading grand table meeting in Aysberg section. Aysberg section was held in a historical place. The place was the official bank of Ottoman Empire namely Bank-i Osmanî-i Şahane. The building then served as Osmanlı Bankası and now it serving as art gallery namely Salt İstanbul. Yakın Plan section subjected the 50 years history of the building. Another article of Yakın Place section is an interview with the İlhan Hatipoğlu, who is The President of Ministry of Finance The Internal Audit Coordination Board. Ataç section subject is Internal Audit in The article was translated from IIA Internal Audit magazine. There are views of opinion leaders of internal audit on the future of internal auditing. The 3th Academic Forum will be held in Galatasaray University, Ortaköy Campus on May 9, 204. The theme of the forum is Academic Future of Excellence in The Profession research, education, career. We wish you an enjoyable reading our magazine and we are looking forward to your valuable comments. The Editorial Board of Magazine

40

41

Baharın müjdecisi olarak bilinen ve kor halindeki ateş anlamına gelen cemrelerden ilki,

Baharın müjdecisi olarak bilinen ve kor halindeki ateş anlamına gelen cemrelerden ilki, 3 İÇİNDEKİLER Merhaba Baharın müjdecisi olarak bilinen ve kor halindeki ateş anlamına gelen cemrelerden ilki, Şubat ın 20 sinden sonra havaya, bir hafta sonra da suya düşüyor. Cemrelerin üçüncüsü ve sonuncusu

Detaylı

Kurumsal Sürdürülebilirlik Çalışmalarına Entegre Bir Bakış

Kurumsal Sürdürülebilirlik Çalışmalarına Entegre Bir Bakış 14. 2001 2015 Kurumsal Sürdürülebilirlik Çalışmalarına Entegre Bir Bakış Yeşil Kalem İç Denetçiler İçin Sürdürülebilirlik Raporlamalarına Güvence Verme Kılavuzu Ataç Büyük Veri Üzerine Değerlendirmeler

Detaylı

17. Türkiye İç Denetim Kongresi Sinerji Ana Temasıyla Gerçekleştirildi

17. Türkiye İç Denetim Kongresi Sinerji Ana Temasıyla Gerçekleştirildi 3 2 Salonu el Müdür, KKB netim, Risk ve Uyum, Fuji 2 Salonu knoloji Hizmetleri, 17. Türkiye İç Denetim Kongresi Sinerji Ana Temasıyla Gerçekleştirildi onu E Yönetim Kurulu Yeşil Başkanı Kalem Vekalet Teorisi

Detaylı

Kurumsal İtibarın Yönetilmesinde İç Denetimin Stratejik Rolü

Kurumsal İtibarın Yönetilmesinde İç Denetimin Stratejik Rolü Kurumsal İtibarın Yönetilmesinde İç Denetimin Stratejik Rolü Yeşil Kalem Süreç Denetimlerinde Vergi Mevzuatına Uyumun İncelenmesi: Uygulama Örnekleri ve Riskler İç Denetimde İletişimin Önemi: Yoksa Biz

Detaylı

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü) IV- KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ İLE İLGİLİ GENELGELER 1. GENELGE NO: 2007/02 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması lüğü GENELGE NO: 2007/02...VALİLİĞİNE Tüketiciler tarafından Bakanlığımıza ve Tüketici Sorunları

Detaylı

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi 22-23 Haziran 2010, İstanbul 25-26 Haziran 2010, Ankara Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi Ankara Profesyonel

Detaylı

FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI

FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği, 31.01.2015 tarihli ve 29253 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

Detaylı

Ödenek Üstü Harcama Nedir? Ödenek Üstü Harcama Yapılmasının Yaptırımı Nedir?

Ödenek Üstü Harcama Nedir? Ödenek Üstü Harcama Yapılmasının Yaptırımı Nedir? www.mevzuattakip.com.tr Ödenek Üstü Harcama Nedir? Ödenek Üstü Harcama Yapılmasının Yaptırımı Nedir? Bu çalışmada; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre, ödenek üstü harcama yapılması

Detaylı

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Petkim Petrokimya Holding A.Ş. Yönetim Kurulu bünyesinde 22/01/2010 tarih ve 56-121 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile kurulan Kurumsal Yönetim

Detaylı

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI Yönetim Kurulu nun 21/03/2012 tarih ve 103/184 numaralı kararı ile Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayınlanan Seri: IV, No: 56 sayılı Kurumsal Yönetim

Detaylı

EULER HERMES SİGORTA A.Ş.

EULER HERMES SİGORTA A.Ş. EULER HERMES SİGORTA A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI 30 Mart 2015 V.03 1. AMAÇ... 3 2. TANIMLAR...3 3. YETKİ VE SORUMLULUK...3 4. BİLGİLENDİRME ARAÇLARI...4 4.1. Şirket İnternet Sitesi ve İçeriği 4.2. Faaliyet

Detaylı

ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş YILI KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİ NE UYUM RAPORU

ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş YILI KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİ NE UYUM RAPORU ZİRAAT HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. 2014 YILI KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİ NE UYUM RAPORU Mart 2014 1 RAPOR NO : 1 RAPOR TARİHİ : Mart 2014 İNCELEMEYİ YAPAN : Kurumsal Yönetim Komitesi İNCELEMENİN KONUSU : Kurumsal

Detaylı

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI 23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI 8 Mart 2001 tarihli Katılım Ortaklığı Belgesinin yayımlanmasından bu yana Avrupa Birliğinin Tüketicinin Korunması kapsamındaki mevzuatına uyum çerçevesinde

Detaylı

Etkinlik merkezinde 6 m² lik ücretsiz stant alanı sağlanacaktır. Stant alanı kullanmayan firmalara ek davetiye hakkı sağlanacaktır.

Etkinlik merkezinde 6 m² lik ücretsiz stant alanı sağlanacaktır. Stant alanı kullanmayan firmalara ek davetiye hakkı sağlanacaktır. TEGEP Eğitim ve Gelişim Platformu Derneği; kurumlar, eğitimciler, akademisyenler ve eğitim alanlardan oluşan paydaşları ile iş birliği içinde fikir üretip, araştırma ve geliştirme yapıp, ilkeler belirleyerek,

Detaylı

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60 ÖZET: Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı nın (BAKA) yeni Genel Sekreteri Mehmet Sırrı Özen, görevine geçen ay başladı. Özen; ilk olarak ekip arkadaşlarım diye hitap ettiği BAKA nın personeliyle toplantı yaptı,

Detaylı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası FĐNANSAL EĞĐTĐM VE FĐNANSAL FARKINDALIK: ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Durmuş YILMAZ Başkan Mart 2011 Đstanbul Sayın Bakanım, Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Konuklar

Detaylı

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU YENİ TÜRK TİCARET KANUNU İsmail YÜCEL İç Ticaret Genel Müdür V. 8 Şubat 2012 Yeni Türk Ticaret Kanunu - Şeffaflık, - Hesap Verebilirlik, - Kurumsallaşma, - Elektronik Ortamda Hukuki İşlem Tesis Edebilme

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

: Bu rapor 01 Ocak Aralık 2012 çalışma dönemini kapsamaktadır.

: Bu rapor 01 Ocak Aralık 2012 çalışma dönemini kapsamaktadır. Sayfa No: 1 Raporun Dönemi Ticaret Ünvanı : Bu rapor 01 Ocak 2012 31 Aralık 2012 çalışma dönemini kapsamaktadır. : Prim Menkul Değerler A.Ş. Ticaret Sicil No : 247130 Merkez Adresi : Levent Caddesi No.3

Detaylı

AKSEL ENERJİ YATIRIM HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ

AKSEL ENERJİ YATIRIM HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ AKSEL ENERJİ YATIRIM HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ Sermaye Piyasası Kurulu Kurumsal Yönetim İlkeleri uyarınca şirketimiz bünyesinde Kurumsal Yönetim Komitesi kurulmuştur. Kurumsal Yönetim Komitesi

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali) Hata adı: Hata türü: (yönetim/operasyonel/stratejik/bilgi Teknolojileri/izleme ve raporlama) Hatanın gerçekleşme tarihi: Hatanın sebepleri/olası sebepleri: Hatanın etkilediği faaliyet/süreç adı: Sorumlu

Detaylı

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. ( Şirket veya Doğan Burda ) Kurumsal Yönetim Komitesi

Detaylı

(Resmi Gazetenin 10 Nisan 2012 tarih ve 28260 sayılı nüshasında yayımlanmıştır)

(Resmi Gazetenin 10 Nisan 2012 tarih ve 28260 sayılı nüshasında yayımlanmıştır) Türkiye Bankalar Birliği'nden: TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ RİSK MERKEZİ ÜYELERİNİN MÜŞTERİLERİNİN RİSK MERKEZİ NEZDİNDEKİ BİLGİLERİNİN KENDİLERİNE YA DA ONAY VERMELERİ KOŞULUYLA BELİRLEDİKLERİ GERÇEK VEYA

Detaylı

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi 5-6 Ağustos 2010, Ankara Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi Ankara Profesyonel Yönetim Kurulu Programı

Detaylı

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi

Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi Profesyonel Yönetim Kurulu Programı Yönetim Kurulunun Etkin ve Verimli Hale Getirilmesi 3-4 Aralik 2010, ANKARA Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi Ankara Profesyonel Yönetim Kurulu Programı

Detaylı

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / 2016 Türkiye nin En Beğenilen Şirketleri araştırmasının 16 ncısında dikkat çekici değişimler var. 2013, 2015 yıllarının lideri Koç Holding, liderlik koltuğuna iyice yerleşti.

Detaylı

MASAK Şüpheli. Tebliğ 14.01.2014. www.gsghukuk.com

MASAK Şüpheli. Tebliğ 14.01.2014. www.gsghukuk.com MASAK Şüpheli İşlem Bildirimine İlişkin Taslak 14.01.2014 www.gsghukuk.com Şüpheli İşlem Bildirimine İlişkin Taslak 5337 sayılı Suç Gelirleri nin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair

Detaylı

VERGİ İNCELEME VE DENETİM PLANININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE SONUÇLARININ İZLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

VERGİ İNCELEME VE DENETİM PLANININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE SONUÇLARININ İZLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI Sirküler Rapor 04.01.2011/ 3-1 VERGİ İNCELEME VE DENETİM PLANININ HAZIRLANMASI, UYGULANMASI VE SONUÇLARININ İZLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI ÖZET : 31/ 12/ 2010 tarihli

Detaylı

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yönetmeliği

Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yönetmeliği Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Yönetmeliği 30.04.2013 www.gsghukuk.com Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Esasları Hakkında Yönetmelik ( Yönetmelik

Detaylı

Bilgilendirme Politikası

Bilgilendirme Politikası Bilgilendirme Politikası Bankamız ortaklarına, yatırımcılarına ve kamu dahil tüm menfaat sahiplerine bilgi aktarılmasını teminen Sermaye Piyasası Kurulu'nun II-15.1 sayılı "Özel Durumlar Tebliği" çerçevesinde

Detaylı

Gelecek Zirvesi 2015: Gelecek İçin Değerlerimizi Bilmek

Gelecek Zirvesi 2015: Gelecek İçin Değerlerimizi Bilmek Gelecek Zirvesi 2015: Gelecek İçin Değerlerimizi Bilmek Ataç Yazılım Varlık Yönetimi ve İç Denetim Parmak İzi Hedef Meslek Olarak İç Denetim Mühür Geçmişi Unutma, Geleceğe Koş Ayraç Denetim Mesleğinin

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu yönergenin amacı, Basın

Detaylı

TİCARİ İLETİŞİM VE TİCARİ ELEKTRONİK İLETİLER HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

TİCARİ İLETİŞİM VE TİCARİ ELEKTRONİK İLETİLER HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI TİCARİ İLETİŞİM VE TİCARİ ELEKTRONİK İLETİLER HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik ( Yönetmelik ) 15.07.2015 tarihli ve 29417 sayılı Resmi Gazete

Detaylı

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası Bu politika, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. nin (Banka) faaliyetlerinin kapsamı ve yapısı ile stratejileri, uzun vadeli hedefleri ve risk yönetim yapısına

Detaylı

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201 4/28/11 12:14 PM Page 201 PARALEL OTURUM I SORULAR VE CEVAPLAR 5 soru-cevap:layout 1 201 5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 202 202 5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 203 IX. türkiye

Detaylı

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali

Detaylı

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARAR. :Abonelere Yapılacak İadelerde Uygulanacak Usul ve Esaslar. : Tüketici Hakları Dairesi Başkanlığının

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARAR. :Abonelere Yapılacak İadelerde Uygulanacak Usul ve Esaslar. : Tüketici Hakları Dairesi Başkanlığının BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARARI Karar Tarihi : 01.03.2018 Karar No : 2018/DK-THD/57 Gündem Konusu :Abonelere Yapılacak İadelerde Uygulanacak Usul ve Esaslar KARAR hazırladığı takrir ve ekleri

Detaylı

SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri Uyum Yol Haritası

SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri Uyum Yol Haritası www.pwc.com.tr Ocak 2018 SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri Uyum Yol Haritası Bilgi Sistemleri Yönetimi Tebliği ve Denetim Tebliği 05.01.2018 tarih 30292 sayılı Resmi Gazete de yayımlanmış ve yayımı tarihinde

Detaylı

TÜRKİYE İÇ DENETİM ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ YAYIN YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE İÇ DENETİM ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ YAYIN YÖNETMELİĞİ TÜRKİYE İÇ DENETİM ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ YAYIN YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ VE KAPSAM Madde 1 Amaç: Türkiye İç Denetim Enstitüsü Derneği (TİDE), tüzüğünde belirtilen amaçlar doğrultusunda ve Dernek Tüzüğü

Detaylı

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI Bağımsız Denetim Standartları 1. Kilit Terimlerin Belirlenmesi 2. Metnin Çevrilmesi 3. İlk Uzman Kontrolü 4. Çapraz Kontrol İkinci Uzman Kontrolü 5. Metnin

Detaylı

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ 1.Giriş Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı Kamu idarelerinin mali yönetimini düzenleyen 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu 10.12.2003

Detaylı

TURCAS PETROL A.Ş. DENETİM KOMİTESİ GÖREV ALANLARI VE ÇALIŞMA ESASLARI

TURCAS PETROL A.Ş. DENETİM KOMİTESİ GÖREV ALANLARI VE ÇALIŞMA ESASLARI TURCAS PETROL A.Ş. DENETİM KOMİTESİ GÖREV ALANLARI VE ÇALIŞMA ESASLARI I- TANIM VE AMAÇ: Denetim Komitesi; Turcas Petrol A.Ş (Şirket) Yönetim Kurulu bünyesinde Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri X, No: 19

Detaylı

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları: GİRİŞ 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kamu da mali yönetim ve kontrol sisteminin bütünüyle değiştirilerek, uluslararası standartlara ve Avrupa Birliği Normlarına uygun hale getirilmesi

Detaylı

ALTERNATİF YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI. 1- Amaç

ALTERNATİF YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI. 1- Amaç ALTERNATİF YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI 1- Amaç Alternatif Yatırım Ortaklığı A.Ş., Sermaye Piyasası Mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat kapsamında, tüm pay sahiplerimiz

Detaylı

BÖLÜM 2 : PROFESYONEL AKTİVİTELER VE GELİR BİLGİLERİ

BÖLÜM 2 : PROFESYONEL AKTİVİTELER VE GELİR BİLGİLERİ AVUKATLAR MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTA SORU FORMU BÖLÜM 1 : SİGORTALI BİLGİLERİ 1 Sigortalı Adı: Sigortalı Adresi: Kuruluş Tarihi: Web Sayfasının Adresi: 2 (a) Bağlı bulunduğu meslek odası var mı? E H Varsa,

Detaylı

Bankacılık Sektörü İle Kamu İdarelerindeki İç Denetim Uygulamalarının Karşılaştırılması ve Geleceğe İlişkin Değerlendirmeler

Bankacılık Sektörü İle Kamu İdarelerindeki İç Denetim Uygulamalarının Karşılaştırılması ve Geleceğe İlişkin Değerlendirmeler Bankacılık Sektörü İle Kamu İdarelerindeki İç Denetim Uygulamalarının Karşılaştırılması ve Geleceğe İlişkin Değerlendirmeler Gürdoğan Yurtsever Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) Yönetim Kurulu Başkanı

Detaylı

Müşteri Şikayetleri Hakem Heyeti Yıllık Faaliyet Raporu. 1 Eylül Ağustos 2009

Müşteri Şikayetleri Hakem Heyeti Yıllık Faaliyet Raporu. 1 Eylül Ağustos 2009 Müşteri Şikayetleri Hakem Heyeti Yıllık Faaliyet Raporu 1 Eylül 2008 14 Ağustos 2009 Ağustos 2009 Đçindekiler 1. Genel Değerlendirme 2. Đstatistiki Veriler 2.1. 1 Eylül 2007 14 Ağustos 2009 Dönemi Toplam

Detaylı

01.01.2012. www.konutkredisi.com.tr

01.01.2012. www.konutkredisi.com.tr Türkiye'nin ilk konut çöpçatanı Tüketici ile bankaların arasını bulan bir çöpçatan gibi çalışıyor. Türkiye de büyüme potansiyelinin en yüksek olduğu piyasalardan biri de şüphesiz konut. Dünyada 2008 de

Detaylı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. İhracat Planı Hazırlanması Süreci

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. İhracat Planı Hazırlanması Süreci Trakya Kalkınma Ajansı www.trakyaka.org.tr İhracat Planı Hazırlanması Süreci 2013 İHRACAT PLANI HAZIRLANMASI SÜRECİ İhracat Planı Neden Hazırlanır? İhracattan ne beklendiğinin belirlenmesi, İhracat amaçlarına

Detaylı

ÇIKAR ÇATIŞMASI POLİTİKALARI v1

ÇIKAR ÇATIŞMASI POLİTİKALARI v1 İŞ YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. ÇIKAR ÇATIŞMASI POLİTİKALARI 02.12.2014 149.v1 Mevzuat Uygunluk Müdürlüğü Onaylayan: Yönetim Kurulu İçindekiler 1. Amaç... 2 2. Dayanak... 2 3. Kapsam... 2 4. Tanımlar Ve

Detaylı

DENETİM KOMİTESİ ÇALIŞMA ESASLARI Madde 1: Kapsam ve Yasal Dayanak Bu çalışma esasları ( Çalışma Esasları ) Mavi Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş.

DENETİM KOMİTESİ ÇALIŞMA ESASLARI Madde 1: Kapsam ve Yasal Dayanak Bu çalışma esasları ( Çalışma Esasları ) Mavi Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. DENETİM KOMİTESİ ÇALIŞMA ESASLARI Madde 1: Kapsam ve Yasal Dayanak Bu çalışma esasları ( Çalışma Esasları ) Mavi Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. ("Şirket") Yönetim Kurulu Denetim Komitesi'nin ("Komite") görev

Detaylı

.. A.Ş. TAKASBANK İSTANBUL TAKAS VE SAKLAMA BANKASI A.Ş. Ekler: Ödünç Pay Piyasası Sözleşmesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu

.. A.Ş. TAKASBANK İSTANBUL TAKAS VE SAKLAMA BANKASI A.Ş. Ekler: Ödünç Pay Piyasası Sözleşmesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu .. A.Ş. Kurumunuzun Ödünç Pay Piyasasındaki (ÖPP) işlemleri dolayısıyla, ekte sizinle yapmayı arzu ettiğimiz Ödünç Pay Piyasası Sözleşmesinin bir örneği ve bu Sözleşmenin Bankamız açısından vazgeçilmez

Detaylı

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ BASINDAN EKONOMİ HABERLERİ 24 MAYIS 2016 SALI KIBRIS GENÇ TV (23.05.2016) KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ Kalkınma Bankası'nın Türkiye Kalkınma Bankası ile yürüttüğü Teknik İşbirliği Programı kapsamında;

Detaylı

TEDMER Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı Etik Barometre Araştırması Nisan 2007 ERA Research & Consultancy Araştırma Hakkında Bilgi Araştırmanın amacı Araştırmanın yöntemi Etiğe ilişkin değişimi, verilere

Detaylı

www.transferfiyatlamasi.com 10 Soruda Transfer Fiyatlandırması Belgelendirme Yükümlülükleri

www.transferfiyatlamasi.com 10 Soruda Transfer Fiyatlandırması Belgelendirme Yükümlülükleri www.transferfiyatlamasi.com 10 Soruda Transfer Fiyatlandırması Belgelendirme Yükümlülükleri 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu nun 13. maddesinde düzenlenen ve 01.01.2007 tarihinden itibaren yürürlükte

Detaylı

Ürün ve hizmet başvurularını işleme alma, ödeme ve işlemler gerçekleştirme, talimatları ya da talepleri tamamlama

Ürün ve hizmet başvurularını işleme alma, ödeme ve işlemler gerçekleştirme, talimatları ya da talepleri tamamlama Gizlilik Politikası Bu Gizlilik Politikası, Standard Chartered Grup un ( SCB, biz veya bizim ) herhangi bir üyesi tarafından Kişisel Verilerin toplanması, kullanılması ve ifşa edilmesi hakkındadır. Kişisel

Detaylı

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor

Faktoring sektörü 76 milyar TL işlem hacmi ve reel sektöre sağladığı 12,4 milyar TL ile Türk ekonomisine destek veriyor Reel Sektörün Çarkı Faktoring, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin in katıldığı sempozyumda değerlendirildi. Faktoring sektörü

Detaylı

TÜRKĠYE BANKALAR BĠRLĠĞĠ RĠSK MERKEZĠ

TÜRKĠYE BANKALAR BĠRLĠĞĠ RĠSK MERKEZĠ TÜRKĠYE BANKALAR BĠRLĠĞĠ RĠSK MERKEZĠ I. RĠSK MERKEZĠ KURULUġU 25 Şubat 2011 tarih, 27857(mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 6111 sayılı Kanun ile 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu na Ek Madde 1 ve

Detaylı

A R E S TECHNOLOGY & MONEY

A R E S TECHNOLOGY & MONEY Sayfa 1 / 5 A R E S TECHNOLOGY & MONEY FRANCHİSİNG SÖZLEŞMESİ DÜĞÜN SİTESİ İÇİNDİR Sayfa 2 / 5 A T M - ARES TECHNOLOGY MONEY DÜĞÜN PROJESİ İÇİN FRANCHİSİNG SÖZLEŞMESİDİR. 1 - TARAFLAR A) Franchising Veren

Detaylı

Tablo: 1 Türkiye Bankalar Birliği Üyelerine Doğrudan Yapılan Bireysel Şikayetler

Tablo: 1 Türkiye Bankalar Birliği Üyelerine Doğrudan Yapılan Bireysel Şikayetler Tablo: 1 Türkiye Bankalar Birliği Üyelerine Doğrudan Yapılan Bireysel Şikayetler Başvuru Türleri 31 Mart 2014 30 Haziran 2014 30 Eylül 2014 31 Aralık 2014 1 Ocak 2014-31 Aralık 2014 Adet % Adet % Adet

Detaylı

ISO 9001:2015 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ BAŞ DENETÇİ EĞİTİMİ

ISO 9001:2015 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ BAŞ DENETÇİ EĞİTİMİ ISO 9001:2015 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ BAŞ DENETÇİ EĞİTİMİ Yönetim Sistemi Standartları etkin bir yönetim sistemi kurmak için uluslararası olarak kanıtlanmış en önemli referanslardandır. Firmanızın, dünya

Detaylı

KURUMSAL. İlkelerine dayanmaktadır.

KURUMSAL. İlkelerine dayanmaktadır. KURUMSAL ERK Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti., on altı yılı aşkın bir süredir Hesap Uzmanlığı ve Baş Hesap Uzmanlığı görevlerinin yanı sıra Maliye Bakanlığında Daire Başkanlığı görevlerinde

Detaylı

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ

BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ BANKPOZİTİF KREDİ VE KALKINMA BANKASI ANONİM ŞİRKETİ 31 Mart 2009 ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU Raporun Ait Olduğu Dönem : 01.01.2009 31.03.2009 Bankanın Ticaret Ünvanı : Bankpozitif Kredi ve Kalkınma

Detaylı

Rekabet Hukuku Sertifika Programı (6. Dönem)

Rekabet Hukuku Sertifika Programı (6. Dönem) Rekabet Hukuku Sertifika Programı (6. Dönem) 22 Ekim 3 Aralık 2016 Amaç Rekabet hukuku, piyasa ekonomisinin sağlıklı bir şekilde işlemesi açısından vazgeçilmez hukuk dallarından biridir. Bu hukuk dalı,

Detaylı

Tablo: 1 Türkiye Bankalar Birliği Üyelerine Doğrudan Yapılan Bireysel Şikayetler

Tablo: 1 Türkiye Bankalar Birliği Üyelerine Doğrudan Yapılan Bireysel Şikayetler Tablo: 1 Türkiye Bankalar Birliği Üyelerine Doğrudan Yapılan Bireysel Şikayetler Başvuru Türleri Adet % Adet % Adet % Adet % Adet % 226.165 21,2 287.287 26,5 215.879 19,7 0-729.331 22,5 Faiz, Ücret, Masraf

Detaylı

SİGORTA ŞİRKETİ VE REASÜRANS ŞİRKETİ İLE EMEKLİLİK ŞİRKETLERİNDE KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİNE İLİŞKİN GENELGE (2011/8)

SİGORTA ŞİRKETİ VE REASÜRANS ŞİRKETİ İLE EMEKLİLİK ŞİRKETLERİNDE KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİNE İLİŞKİN GENELGE (2011/8) Hazine Müsteşarlığı ndan: 27/04/2011 SİGORTA ŞİRKETİ VE REASÜRANS ŞİRKETİ İLE EMEKLİLİK ŞİRKETLERİNDE KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİNE İLİŞKİN GENELGE (2011/8) Bir şirketin yönetim kurulu, yöneticileri, ortakları

Detaylı

TANITIM DOSYASI. bagatur.com. bagaturlaw

TANITIM DOSYASI. bagatur.com. bagaturlaw TANITIM DOSYASI bagatur.com bagaturlaw Deneyimli İşinizi anlayan, gereksinimlerinize uygun çözüm üreten Deneyimiyle risklerinizi yönetmenizi, önlemenizi sağlayan Kurumsal ve Güvenilir Dürüst, güvenilir,

Detaylı

EURO TREND YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş BİLGİLENDİRME POLİTİKASI

EURO TREND YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş BİLGİLENDİRME POLİTİKASI EURO TREND YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş BİLGİLENDİRME POLİTİKASI 1 AMAÇ VE KAPSAM: Euro Trend Yatırım Ortaklığı A.Ş bilgilendirme politikasının amacı Sermaye piyasası Mevzuatı, ilke kararları ve Kurumsal Yönetim

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TURQUALITY DESTEKLERİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TURQUALITY DESTEKLERİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TURQUALITY DESTEKLERİ Direktif Proje Yönetim Ofisi / Haziran.2016 TURQUALITY Destekleri Nedir? Firmaların, üretimlerinden pazarlamalarına, satışlarından satış sonrası hizmetlerine

Detaylı

HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. (Şirket) Kurumsal Yönetim Komitesi (Komite), Şirketin kurumsal

Detaylı

MALİTÜRK DENETİM VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

MALİTÜRK DENETİM VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş. Misyon ve Vizyonumuz Müşterilerine en yüksek standartlarda kişisel hizmetler sağlamaya adanmış profesyonel kadro ile küresel bir iş ağı oluşturmaktır. Türkiye nin, yakın gelecekte AB ile üyeliğe varabilecek

Detaylı

Tedarikçi Yönetimi - Kurumsal Sosyal Uygunluk - 2015 Yılı Eğitim Programı

Tedarikçi Yönetimi - Kurumsal Sosyal Uygunluk - 2015 Yılı Eğitim Programı Tedarikçi Yönetimi - Kurumsal Sosyal Uygunluk - 2015 Yılı Eğitim Programı Kurumsal Sosyal Uygunluk Eğitim Hizmetleri Intertek, sağladığı eğitim hizmetleri ile kurumsal sosyal uygunluk alanında farkındalık

Detaylı

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. ( Şirket veya Doğan Holding ) (Komite), Şirketin kurumsal yönetim ilkelerine

Detaylı

SÖKTAŞ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Riskin Erken Saptanması Komitesi Yönetmeliği

SÖKTAŞ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Riskin Erken Saptanması Komitesi Yönetmeliği SÖKTAŞ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Riskin Erken Saptanması Komitesi Yönetmeliği Bu Yönetmelik, Yönetim Kurulu nun 25/04/2013 tarih ve 21 sayılı kararı ile kabul edilmiş olup 15.04.2014 tarih ve 2014/11

Detaylı

: AHLATCI YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. : Maslak, Meydan Sokak No:3 Veko Giz Plaza Kat:1 No: Sarıyer/İSTANBUL

: AHLATCI YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. : Maslak, Meydan Sokak No:3 Veko Giz Plaza Kat:1 No: Sarıyer/İSTANBUL Sayfa No: 1 GENEL BİLGİLER Rapor Dönemi : 01.01.2016 31.12.2016 Ortaklığın Ünvanı : AHLATCI YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. Ticaret Sicil Numarası : 38058-5 Merkez Adresi : Maslak, Meydan Sokak No:3 Veko

Detaylı

MADDE 4 - MAL/HİZMETİN TESLİMİ, SÖZLEŞMENİN İFA YERİ VE TESLİM ŞEKLİ:

MADDE 4 - MAL/HİZMETİN TESLİMİ, SÖZLEŞMENİN İFA YERİ VE TESLİM ŞEKLİ: MADDE 1 - SÖZLEŞMENİN TARAFLARI SATICI: MISIR ÇARŞISI BAHARAT İTH. İHR. LTD. ŞTİ. Adresi: Selanik cad. 14/C Kızılay-ANKARA ALICI: Müşteri MADDE 2 - SÖZLEŞMENİN KONUSU: İş bu sözleşmenin konusu, Alıcının

Detaylı

AJANDA HAKKIMIZDA EĞİTİMLERİMİZ. Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz. Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz

AJANDA HAKKIMIZDA EĞİTİMLERİMİZ. Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz. Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz AJANDA HAKKIMIZDA Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz EĞİTİMLERİMİZ Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz BİZ KİMİZ? Eğitim Sektöründe 11 yıllık tecrübe ve bilgi birikimine sahip olarak yola

Detaylı

aéäçáííé=^å~çéãó Biliyoruz, uyguluyoruz, öğretiyoruz.

aéäçáííé=^å~çéãó Biliyoruz, uyguluyoruz, öğretiyoruz. aéäçáííé=^å~çéãó Biliyoruz, uyguluyoruz, öğretiyoruz. mêçñéëóçåéä aéëíéğáåáò aéäçáííé ^Å~ÇÉãó Yeni ekonomik gelişmeler, dünya ticaretindeki rekabetçi ortam, küreselleşme ve yeni düzenlemeler, konularında

Detaylı

REKABET KURUMU REKABET RAPORU ÖZETİ Ahmet ÇELİK

REKABET KURUMU REKABET RAPORU ÖZETİ Ahmet ÇELİK GİRİŞ Rekabet Kurumu tarafından 2011 yılından itibaren yayımlanan Rekabet Raporu'nun bu yılki teması "Rekabet Hukuku ve KOBİ'ler" olarak belirlenmiştir. 2014 Rekabet Raporu'nda yalnızca rekabet hukuku

Detaylı

Sayı: 2014/25 21 Ağustos 2014

Sayı: 2014/25 21 Ağustos 2014 Sayı: 2014/25 21 Ağustos 2014 BASIN DUYURUSU Finansal Tüketicilerden Faiz Dışında Alınacak Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Taslağı (Yönetmelik) ilgili kurum ve

Detaylı

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Uygulaması

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Uygulaması 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Uygulaması 8 Aralık 2015 Kanunun Kapsamı 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Detaylı

FİDECON. Regülasyon ve Rekabet Danışmanlığı

FİDECON. Regülasyon ve Rekabet Danışmanlığı FİDECON Regülasyon ve Rekabet Danışmanlığı FİDECON, karmaşık sorunlara açık ve net çözümler üretmek üzere kurulmuştur. Çalışma alanı, başta elektronik haberleşme, enerji ve finansal piyasalar olmak üzere,

Detaylı

BAKIŞ MEVZUAT. Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması İle İlgili Önemli Duyuru. Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması ÖNEMLİ DUYURU

BAKIŞ MEVZUAT. Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması İle İlgili Önemli Duyuru. Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması ÖNEMLİ DUYURU KONU SAYI 2013/042 ÖZET BAKIŞ MEVZUAT Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması İle İlgili Önemli Duyuru Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması ÖNEMLİ DUYURU KONU: Şirketlerin Yıllık Faaliyet

Detaylı

SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri

SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri www..pwc.com.tr SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri SPK Bilgi Sistemleri Tebliğleri Bilgi Sistemleri Yönetimi Tebliği ve Bilgi Sistemleri Bağımsız Denetim Tebliği 05.01.2018 tarih 30292 sayılı Resmi Gazete

Detaylı

Ülkemizde Bağımsız Denetim Uygulamaları

Ülkemizde Bağımsız Denetim Uygulamaları Ülkemizde Bağımsız Denetim Uygulamaları ÜLKEMİZDE BAĞIMSIZ DENETİM UYGULAMALARI Kemal TIĞOĞULLARI Yeminli Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi DURUM BAĞIMSIZ DENETİM VE Y.M.M. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı BALIKESİR

Detaylı

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI Sosyal medya yönetimine artık diğer pazarlama aktivasyonları gibi stratejik bir bakış

Detaylı

T. GARANTİ BANKASI A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI

T. GARANTİ BANKASI A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI T. GARANTİ BANKASI A.Ş. BİLGİLENDİRME POLİTİKASI Aralık 2018 İÇERİK I. AMAÇ... 2 II. BİLGİLENDİRME ARAÇLARI VE YÖNTEMLERİ... 2 Özel Durum Açıklamaları... 2 Yurtdışı Borsalarda Yapılan Açıklamalar... 3

Detaylı

FATURANI PAYLAŞ TARİFE 1-2-3 KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN) TAAHHÜTNAMESİ

FATURANI PAYLAŞ TARİFE 1-2-3 KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN) TAAHHÜTNAMESİ FATURANI PAYLAŞ TARİFE 1-2-3 KAMPANYASI BİREYSEL ABONE (ÇALIŞAN) TAAHHÜTNAMESİ AVEA İletişim Hizmetleri nin ( AVEA ) Faturanı Paylaş Modeli nde 3 farklı tarife üzerinden başlattığı Kampanya uygulamasından

Detaylı

OpRisk Turkey, 2012 www.opriskturkey.com

OpRisk Turkey, 2012 www.opriskturkey.com 3-4 Aralık 2012, İstanbul Sheraton Maslak İstanbul SPONSORLUK SUNUMU ÖNSÖZ Günlük hayatımızda sık rastlanmasa da sıra dışı olaylar büyük önem taşımaktadır. Bu tür olaylar genellikle maruz kalan kişi ve

Detaylı

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Çerçevesinde E-ticaret Uygulamaları

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Çerçevesinde E-ticaret Uygulamaları 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Çerçevesinde E-ticaret Uygulamaları Perakende ve Elektronik Ticaret Dairesi Av. Bahar EMRE Gümrük ve Ticaret Uzmanı 09/01/2017 Kanunun Kapsamı

Detaylı

İÇ DENETİM STRATEJİSİ

İÇ DENETİM STRATEJİSİ İÇ DENETİM STRATEJİSİ MALİYE BAKANLIĞI İÇ DENETÇİ EĞİTİMİ 4 MAYIS 2016 ANTALYA Çetin Özbek STRATEJİNİN TANIMI Bir organizasyonun kendi hedeflerini oluşturmanın yanı sıra ve bir yandan sağlamak istediği

Detaylı

BURS ÖNCESİ BİLGİLENDİRME SEMİNERLERİ

BURS ÖNCESİ BİLGİLENDİRME SEMİNERLERİ JEAN MONNET BURS PROGRAMI 2018-2019 AKADEMİK YILI BURS ÖNCESİ BİLGİLENDİRME SEMİNERLERİ ANKARA, 1 Ağustos 2018 İSTANBUL, 2 Ağustos 2018 Burs Programı 2018-2019 AKADEMİK YILI BURS ÖNCESİ BİLGİLENDİRME SEMİNERLERİ

Detaylı

KAMU GÖZETİMİ MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU BAŞKANLIĞINA

KAMU GÖZETİMİ MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU BAŞKANLIĞINA KAMU GÖZETİMİ MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURUMU BAŞKANLIĞINA Bağımsız Denetim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağının Genel Gerekçesi İncelendiğinde Bağımsız Denetim Faaliyetinde

Detaylı

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK Prof. Dr. Serdar ÖZKAN İzmir Ekonomi Üniversitesi İzmir Ticaret Odası Meclis

Detaylı

Altyapımızı Yeni TTK ile uyumlu hale getirmek...

Altyapımızı Yeni TTK ile uyumlu hale getirmek... Altyapımızı Yeni TTK ile uyumlu hale getirmek... Yeni TTK ya uyum, mevzuatı kavrayarak tamamlayabileceğimiz bir sürecin ötesinde; önemli altyapısal değişiklikler getirecek bir dönüşümdür Dış Paydaşlar

Detaylı

Kanunda Belirtilen Damga Vergisi İstisnası Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar

Kanunda Belirtilen Damga Vergisi İstisnası Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/52 TARİH: 08.07.2009 KONU 5746 Sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda Belirtilen Damga Vergisi İstisnası Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar

Detaylı

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür .. A.Ş. Sn..( Müteselsil Kefil) Sn...( Müteselsil Kefil) Bankamız ile.. A.Ş arasındaki kredi ilişkisi çerçevesinde, ekte sizinle yapmayı arzu ettiğimiz Nakit Kredi Taahhütnamesinin bir örneği ve bu Taahhütnamenin

Detaylı

GÜRELİ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM HİZMETLERİ A.Ş.

GÜRELİ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM HİZMETLERİ A.Ş. Ülkemizde ticari hayatın son 50 yılını önemli ölçüde etkilemiş olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 31 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yerini 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu na bırakıyor. Her şeyden

Detaylı

AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. Kamuyu Aydınlatma Politikası

AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. Kamuyu Aydınlatma Politikası AEGON EMEKLİLİK ve HAYAT A.Ş. 1- Amaç Bu politikanın amacı, Hazine Müsteşarlığı nın 27/04/2011 tarihli ve 2011/8 sayılı Sigorta Şirketleri ile Emeklilik Şirketlerinde Kurumsal Yönetim İlkelerine İlişkin

Detaylı