YUKARI KARASU (FIRAT) HAVZASINDA KAR YAĞIŞLARININ AKIM ÜZERİNE ETKİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YUKARI KARASU (FIRAT) HAVZASINDA KAR YAĞIŞLARININ AKIM ÜZERİNE ETKİSİ"

Transkript

1 105 YUKARI KARASU (FIRAT) HAVZASINDA KAR YAĞIŞLARININ AKIM ÜZERİNE ETKİSİ Yrd. Doç Dr. Halil GÜNEK Arş. Gör. Sabri KARADOĞAN 1. GİRİŞ Canlılar için gerekli olan su, yeryüzünün 2/3 ü kaplamakta olmasına rağmen tatlı sular bu miktarın ancak % 3 lük bölümüne karşılık gelmektedir. Bu miktarın büyük kısmı canlılar yoğun olarak yaşadığı ortamdan uzak ve ulaşılması güç sulardır. Dolaysı ile canlılar ancak bu miktarın çok az bölümünden faydalanabilmektedir. Bu sınırlı miktardaki tatlı su kaynakları yeryüzünde yağışın miktarına ve yıl içindeki dağılışına bağlı olarak değişmektedir. Ayrıca nüfusun hızlı bir şekilde artması, doğal dengenin bozulması ve kırlılığın tatlı su kaynakları üzerinde olumsuz etkileri ile tatlı suların önemi iyice artmaktadır. Yağış miktarı çok yüksek olmasa da Özellikle ülkemizin yüksek kesimleri akarsuların beslenmesi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Bu alanlarda bulunan akarsularımızın büyük bir kısmı yataklarında sürekli su taşımaktadır. Bunlardan Fırat nehri ülkemizin en yüksek bölgesi olan Doğu Anadolu Bölgesi'nden kaynağını almakta, yarı kurak ve kurak bölgelerden geçtikten sonra Basra körfezine dökülmektedir. İzlediği yola bakılınca Fırat nehrinin yüksek alanlardan beslenmesinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Gün geçtikçe artan nüfus ile birlikte suya olan gereksinim de artmaktadır. Kullanım suyu yanında Fırat Nehrinin orta ve aşağı çığırında sıcaklığın yeterli olması ve kuraklığın vejetasyon dönemi içinde uzun bir devre oluşturması yüksek bölgelerde düşen yağışların önemini artırmaktadır. Bu yüksek sahalardaki yağışların büyük bir kısmının ilkbaharda düşmesi ve kış boyunca düşen kar yağışlarının etkisi ile akarsuyun Haziran ayına kadar beslenmesi ayrıca önem arz etmektedir. Bu da yüksek kesimlerdeki kar yağışlarının Fırat Nehrinin beslenme rejimi üzerindeki önemini açıkça ortaya koymaktadır. Yerleşim alanları ve çevrelerinde sürekli olarak artan kırlılığın akarsulara da yansıması, daha temiz olan yüksek kesimlerdeki kirlenmemiş akarsuların veya tatlı suların önemini iyice ortaya koymaktadır. İşte bu çalışmada nehirlerin beslenmesinde büyük öneme sahip olan yukarı havzanın ve buradaki kar yağışlarının payını açıklamak. hem de potansiyelini hesaplamak düşünülmüştür. Ayrıca gelecekte kirlilikten korunan sahalar olacakları için bu gibi havzaların nasıl korunması gerektiğinin araştırılması gerekmektedir. 2. AKARSUYUN(KARASU)BESLENMESİ VE REJİMİ ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER Karasu yun yukarı havzasının su toplama havzasına karşılık gelen araştırma alanımız Doğu Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Bölgenin birbirinden faklı bölümlerinde bulunan sahanın batısı Yukarı Fırat bölümünün Tercan ovası diye adlandırılan yöresine karşılık gelmektedir. Doğu F.Ü. Fen -Edebiyat fakültesi Coğrafya Bölümü / ELAZIĞ

2 106 kesimi ise Erzurum Kars yöresinde bulunan Erzurum çevresinde yer almaktadır (Erol, 1993). İdari bakımdan doğusu Erzurum ili, batısı ise Erzincan ili sınırları içinde kalmaktadır. Konu hidrolojik bir çalışma olduğundan sınır belirlenirken Yukarı Karasu Havzasının su bölümü çizgisi esas alınmıştır (Şekil 2.1). Şekil 2.1. İnceleme Alanının lokasyonu Doğusunda Palandöken ve Kargapazarı dağları,güneyinde Karagöl dağları (3057 m.) Serçelik Dağı (3078 m.) ve Bağırbaş Dağı (2906 m.) Batıda Esence Dağları (3162 m.) kuzeyinde ise Kop Dağı, Akbaba Dağı ve Dumlu dağları bulunmaktadır. Bu dağlık alanların özellikle doğu ve kuzeyde bulunanların doruk noktaları ile iki havza birbirinden ayrılmaktadırl. Kuzeyde Kop. Akbaba ve Dumlu dağlarının dorukları Basra havzası ile Karadeniz havzasını. doğuda Kargapazar Dağlarının yüksek noktaları ise Basra havzası ile Hazar havzalarını birbirinden ayırmaktadır. Güneydeki dağlık alanlar ise Karasu'yun Fırat Nehrinin diğer bir kolu olan Murat Nehri havzasından ayırmaktadır (Şekil 2.2). Çalışma sahasında birbirinden farklı yaşlarda ve farklı litolojik özelliklere sahip kayaçlar bulunmaktadır (Şekil: 2.3). Depresyonları çevreleyen yüksek kesimler yaşlı birimlerden oluşmaktadırlar. Bu birimlerin en yaşlısı Permo Karbonifer olup. Kuzeybatıda sınırlı bir alana karşılık gelmektedir. Jura-Kretase yaşlı birimler ise kuzeydeki dağlık alanlarda birbirinden kopuk parçalar halinde dağılış gösterir. Ofiyolit serileri ve Alt Kretase yaşlı killi birimler dağlık alanlarda geniş sahalara yayılmışlardır. Eosen birimleri ise kuzey ve

3 107 güneydeki dağlık alanlarda bir şerit şeklinde uzanmaktadır. Batıdaki dağlık alanlarda Metamorfikler geniş bir yayılış göstermektedir. Dağlık alanların doğusu ise daha sade ve geniş alanlar boyunca yayılış gösteren bazaltlardan oluşmaktadır. Depresyonun tabanında bulunan ovaların merkezi kesimleri ve akarsu yatakları Kuvaterner birimleri ile işgal edilirken, çevreleri daha yaşlı olan Neojen ve Alt Miyosen birimlerinden oluşmaktadır. Akarsuların beslenmesi, beslenme şekli ve rejimleri üzerinde etkili olan morfolojik yapının ilk dikkati çeken özelliği depresyon tabanlarında birbirlerine dar boğazlarla bağlanan ovalar ve bu ovaları çevreleyen yüksek dağlık alanlar gibi iki farklı morfolojik ünitedir. Hem dağlık alanlar hem de ovalar göründükleri kadar sade bir morfoloji sunmazlar. Dağlık alanlar incelendiğinde bunların üzerinde farklı yaşlarda ve farklı seviyelerde yer alan düzlüklerin olduğu dikkat çekmektedir. Bu düzlükler farklı seviyelerde yer aldığı gibi, aynı düzlük alanlar dağlık bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. Atalay tarafından sahanın doğusunda bulunan dağlık alanlar üzerindeki düzlükler 3 grup altında toplanmıştır. Bunlar: Zirve düzlükleri ( m.) olarak adlandırılanlar ve dağlık alanların zirvelerine karşılık gelen sahalardır. Palandöken Dağlarında m. Dumlu Dağlarında m. ve Kargapazar Dağlarında ise m.ler arasında görülmektedirler. Yüksek platolar olarak adlandırılan ve büyük kısmı bazalt platoları üzerinde bulunan, yapısal yüzeylere karşılık gelen bu düzlükler ( ), Palandöken Dağın'da m., Dumlu Dağı'nda m., ve Kargapazarı Dağı'nda ise m lerde yer almaktadır. Diğer aşınım yüzeyleri ise Erzurum Ovası nı çevreleyen genç aşınım ve yapısal yüzeyleri olup m.ler arasında yer alan alçak platolardır. İnceleme alanının batı kesimindeki düzlük sahaları da doğu kesimindeki gibi sınıflandırabiliriz. Fakat bunlar doğudaki düzlük alanlara göre daha dar alanlı ve daha alçak seviyelerde yer almaktadır. Daha çok aşınım yüzeyleri olarak gelişen bu düzlükler, zirve düzlükleri m. seviyelerinde gelişmişlerdir. Dolayısıyle doğudaki platolar daha geniş, batıdakiler ise daha dar sahaları kapsamaktadır. Erzurum Ovası çevresindeki dağlık sahalarda yer alan düzlükleri iki kategoride değerlendirebiliriz. Bunlardan birincisi çevredeki yüksek sahalarda bulunan bazaltlar üzerinde gelişen yapısal düzlüklerdir. Diğerleri ise dağlık alanların yamaçlarında gelişen aşnım yüzeyleridir ki bunlar bazalt platolarına göre daha dar alanları kapsamaktadır. Batı kesimindeki düzlük alanlar ise daha çok aşınım yüzeyleri şeklinde gelişmiş olup daha dar alanlıdır. Bölgede yer alan ve geniş alanlar kaplayan ovaları doğudan batıya doğru kısaca açıklayacak olursak; bunların en doğuda bulunanı ovaların en genişine karşılık gelen Erzurum Ovasıdır. Bu ova yaklaşık m. arasında yer almakta olup, yaklaşık 720 km2 genişliğinde bir alan kaplamaktadır. Ovanın çevresinde gelişen birikinti konu ve yelpazeleri birbirleri ile birleşerek piedmontlar oluşturmuştur. Erzurum şehrinin üzerinde yer aldığı alan bu piedmontların en belirginidir. Ayrıca bu alanlar akarsuların akım özellikleri üzerinde de etkilidir. Aşkale Ovası Karasu boyunca doğu batı yönünde uzanan ova m. arasında yer almaktadır. Tercan ovası m. arasında bir yükseklik göstermekte olup. Yaklaşık 376 Km2'lık bir alan kaplamaktadır. En batıda bulunan Mercan Ovası ise metreler arasında uzanmakta olup, yaklaşık 125 Km2 genişliğindedir.

4 108 Şekil 2.2 İnceleme Alanının Fiziki Haritası

5 109 Şekil 2.3. İnceleme Alanının Jeoloji Haritası

6 110 Yukarı Karasu Havzasının toprakları morfolojik, iklim ve beşeri faktörlerin etkisi altında şekillenmiştir. Buna bağlı olarak engebeli, eğimli, bitki örtüsü tahrip edilmiş olan ve klimatik şartlardan dolayı fiziksel parçalanmanın yoğun olduğu yüksek alanlarda toprak oluşumu zayıftır. Çoğunluğunu litosollerin oluşturduğu bu topraklar sığ olup, kaba bünyelidirler. Depresyon tabanlarında yer alan topraklar ise derinlikleri nispeten daha fazla olan, ince bünyeli ve çoğunlukla zonal topraklardır. Büyük oranda tahribe maruz kalan saha bitki örtüsü yönünden oldukça fakırdır. Doğal bitki örtüsü tahrip edilen saha, bugün büyük çoğunlukla antropojen stepler tarafından kaplanmıştır. Ova tabanlarında kültür bitkileri görülürken, sahanın batı kesimindeki dağlık alanların özellikle kuzey yamaçlarında yer yer ağaç toplulukları görülmektedir. 3. İKLİM Bölge iklimi genel anlamda orta kuşak içerisinde yer almakta olup, karakteristik mutedil karasal iklim tipine karşılık gelmektedir. Bu genel karakterlere sahip olan yöre iklimi, kendi içinde bazı farklılıklar sunmaktadır. Ayrıca batıya doğru gidildikçe bir yumuşama göstermektedir. Bu iklimin özelliklerini konu başlığının iklim elemanlarından yağış ile ilişkili olmasından ve akım üzerindeki etkisini belirlemek için iklim konusunu diğer fiziki faktörlerden daha detaylı ele alma ihtiyacı duyduk. Sıcaklık: Çalışma alanının sıcaklık özelliklerini ve farklılıklarını ortaya koymak için Erzurum, Tercan ve Erzincan Meteoroloji istasyonlarının değerleri kullanılmıştır. Ayrıca yüksek alanlarda kar rasatı yapan istasyonların sıcaklık değerleri enterpolasyon yardımıyla hesaplanmıştır. Sahadaki yıllık ortalama sıcaklık değerleri depresyon tabanlarında doğuda Erzurum'da 6 o C, (kar rasatı yapan Çat Bakımevinde 4.6 o C, çatakta ise 4.9 o C) Tercan'da 8.5 o C batıda Erzincan'da iyice artarak 10.6 o C yi bulmaktadır (Çizelge 3.1). Yıllık sıcaklık farkı Erzurum'da 27.7 o C, Tercan'da 26.9 o C ve Erzincan'da 27.1 o C gibi yüksek değerlere ulaşmaktadır. Bu değerler bölgedeki karasallığı şiddetini ve hangi yönlere doğru artığını açıkça göstermektedir. Çizelge 3.1.Yukarı Karasu Havzasındaki İstasyonların Aylık Ortalama Sıcaklıkları. İstasyonlar Yıllık ERZURUM ÇAT BAKIMEVİ ÇATAK TERCAN ERZINCAN Sıcaklıkların yıl içindeki gidişine baktığımızda, Ocak ayından itibaren sıcaklıklar hızlı bir şekilde yükselmeye başlamaktadır. Bu yükseliş Temmuz ayı sonuna kadar devam etmekte, ağustos ayında bir duraklama veya yükselme hızında bir azalma göstererek en yüksek değerlere ulaştıktan sonra aynı hızla Aralık ayına kadar hızlı bir düşüş göstermektedirler (Şekil 3.1).

7 111 SICAKLIK 3 0,0 2 5,0 2 0,0 1 5,0 1 0,0 5,0 0,0-5,0-1 0,0 ERZ UR UM Ç A T B A K IM EV İ Ç A T A K TERC A N ERZ IN CA N - 1 5, A Y L A R Şekil 3.1.Yukarı Karasu Havzasındaki İstasyonların Aylık Ortalama Sıcaklıkların Gidişi. Günlük, maksimum ve minimum ortalama sıcaklık değerleri ile en yüksek ve en düşük sıcaklık değerleri kar yağışları, kar örtüsünün yerde kalma süresi ve karın erimesi üzerindeki etkiden dolayı önemlidir. Maksimum ortalamalar kış boyunca 0 o C altında veya bu sıcaklıklara yakın değerler göstermektedirler. Erzurum'da 0 o C ve daha düşük sıcaklık değerlerinin görüldüğü gün sayısı yaklaşık 155 gündür. Kasım ayı sonlarından itibaren görülen bu sıcaklık değerleri Mart ayı sonlarına kadar devam etmektedir. Değerlerin bu şekilde seyir etmesi bölgedeki yağışların bu dönemde kar şeklinde düşmesini ve yerde katı olarak kalmasını sağlamaktadır (Şekil.2) SICAKLIK Y I L L A R Şekil 3.2. Erzurum'da Günlük Ortalama Sıcaklıkların Gidişi. Yukarı Karasu Havzası bir depresyon ve bu depresyonu çevreleyen yüksek alanlardan oluşan farklı birimlerden oluşmaktadır. Bunun için sıcak dağılışı bölgenin depresyon tabanlarından yükseklere doğru çıkıldıkça azalmaktadır. Özelliklede doğu kesimlerde nisbi yükseklik farkının da

8 112 fazla olmasının sonucu Erzurum'da 6 o C olan ortalama sıcaklık Erzurum'un kuzeyinde yer alan Palandöken Dağlarında (3170 m.) 0 o C ye düşmesi dağılıştaki bu belirgin farklılığın göstergesidir. Yağış:Yörenin yıllık yağış miktarı Türkiye ortalamalarının altında bir değere sahiptir. Sahadaki yağış değerlerinin düşüklüğü, çevresinin yüksek dağlık alanlarla çevrili olmasında ileri gelmektedir. Sahada rasat yapan meteoroloji istasyon verilerine göre Erzurum'da 438 mm., Tercan'da 432 mm. ve Erzincan'da 362mm. yağış düşmektedir. İstasyonların değerlerinde de görüldüğü gibi yükseklikle birlikte yağış miktarı artmaktadır (Çizelge 3.2). Çizelge 3.2 Erzurum, Tercan ve Erzincan'da Yağışın Aylık Dağılışı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık Erzincan Tercan Erzurum Yüksek kütlelerle çevrilen çalışma alanının hem deniz etkisine kapalı olması ve hem de depresyonlarla çevrelerinde yer alan dağlık alanlarının yağış miktarları arasında farklılıklar bulunmaktadır. Erzurum'da yıllık yağış miktarı 438 mm. Palandöken Dağında (3270 m.) 1100 mm yi bulmaktadır. Bu değerler yağışın yöredeki farklı dağılışını açıkça ifade etmektedir (Şekil.3). Yağışın yıl içindeki gidişine baktığımızda yağışın bütün yıl içine dağıldığı göstermektedir. Diğer bir ifade ile yörede belirgin veya uzun bir kurak bir dönem görülmemektedir. İlkbaharda yıllık yağışları yaklaşık %40 i düşmektedir. Bu mevsimi % 25'e yaklaşan değerle sonbahar takıp etmektedir. Yaz ve Kış mevsimleri yaklaşık %15'lık değerleri ile az yağış alan mevsimler olarak belirmektedirler (Şekil.4). Erzincan Erzurum Tercan YAĞIŞ Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temm uz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 3.3 Erzurum, Tercan ve Erzincan'da Yağışın Aylık Gidişi

9 113 %100 %90 %80 %70 %60 %50 %40 %30 %20 %10 %0 Erzurum Tercan Çatak Sonbahar Yaz İlkbahar Kış Şekil 3.4. Erzurum, Tercan ve Erzincan'da Yağışın Mevsimlere Göre Dağılışı Çalışma alanına düşen yağışların büyük bir kısmı kar olarak düşmektedir. Kar yağışları kasım ayının sonlarında başlayıp, Nisan ayına kadar devam etmektedir. Kar yağışları depresyon tabanında yer alan Erzurum meteoroloji istasyonunda yaklaşık olarak yıllık yağışların % 36.5'üna karşılık (Atalay'a göre %42'ye) gelmektedir (Çizelge 3.3). Bu değer sahanın yüksek kesimlerine doğru çıkıldıkça hem miktar olarak hem de oran olarak artmaktadır. Ayrıca kar kalınlığı ve kar örtüsünün yerde kalma süresi de havza tabanlarından yüksek kesimlere doğru artmaktadır. Erzurum Ovası kenarında yer alan Erzurum Meteoroloji istasyonunda bu değer ortalama 115 gündür. Yüksek kesimlerde Ekim ayı ortalarında görülen kar örtüsü Mayıs ayının 15'ne kadar devam etmektedir. Kar kalınlığına baktığımızda kar yağışlarının oranı, miktarı ve yerde kalma süresinin artması gibi kar kalınlığı da artmaktadır. Erzurum'da en fazla görülen kar kalınlığı 100 cm iken Çatak Kar ölçüm istasyonunda 103 cm ve Çat Bakımevi Kar ölçüm istasyonunda 132 cm dır (Çizelge 3.4). Sahanın daha yüksek alanlarda bu değer 2 metreyi bulmaktadır. Çizelge 3.3. Erzurum'da Kar yağışlarının oranı Yağış Yağmur Kar % % Çizelge 3.4. Erzurum, Çatak ve Çat Bakımevinde Kar Kalınlıklarının Yağışın Aylık Dağılışı. O Ş M N M H T A E E K A Erzurum Çatak Çat Bakımevi

10 114 4.AKARSUYUN HİDROLOJİK ÖZELLİKLERİ VE REJİMİ Çalışma alanı olarak seçtiğimiz Yukarı Karasu Havzası aynı zamanda Fırat Nehrinin doğuş yerine karşılık gelmektedir. Kargapazar Dağları'nın kuzeybatı eteklerinden ve Dumlu Dağları'nın güney yamaçlarından toplanan sular birleşerek Fırat Nehrinin kollarından biri olan Karasu'yu oluşturur. Erzurum Ovasının tabanında doğudan batıya doğru akan akarsuya, Ilıca yakınlarında kaynaklarını Palandökenden alan Daphan Suyu, Aşkale'nin doğusunda ise Serçeme Çayı kavuşmaktadır. Batıya doğru devam eden akarsu Tercan havzasında sağlı sollu gelen akarsuları aldıktan sonra Sansa Boğazı ile sahamızı terk etmektedir. Yukarda da işaret edildiği gibi özellikle Erzurum ve çevresindeki yüksek alanlarda yağışların büyük kısmının kar olarak düşmesi ve kar yağışların yağmur olarak düşen yağışlardan farklı bir davranışa sahip olması, akarsuların beslenmesi ve rejimleri üzerinde de farklılıklar meydana getirmektedir. Yağışlardaki bu davranışın akarsulara nasıl yansıdığını ve sonuçlarını vermeye çalışacağız. Çalışma alanında EİE tarafından ölçümü yapılan Sansa Boğazı ve Aşağı Kağdariç akım istasyonları ile DSİ tarafından ölçümü yapılan Çatak (Serçeme deresi) ve Lezgi Deresi akım rasat istasyonları bulunmaktadır. Bölgedeki akarsuların davranışları ve özellikleri bu istasyonlar yardımıyla belirlenmeye çalışılmıştır. Bu istasyonların uzun döneme ait ortalama değerlerine baktığımızda Sansa Boğazın'da 61.8 m3/sn., Kağdariç'te 19.8 m3/sn., çatak'ta 8.8 m3/sn. ve Lezgi Deresinde 4 m3/sn. lık akım görülmektedir. Maksimum akımlar ise Sansa Boğazında m3 / sn. ile Mayıs ayında, A.Kağdariçte 76.4 m3/sn ile Mayıs ayında Çatak'ta 26,2 m3/sn. ve Lezgi deresinde 15.7 m3/sn ile Mayıs ayında görülmektedir. Minimum akımlar ise sırasıyle Sansa Boğazın'da 14.2 m3/sn ile Eylül ayında, Kağdariç 'te 3.9 m3/sn ile Ağustos ayında Çatak'ta 1.5 m3 / sn ile Lezgi deresinde. 0.7 ile Ağustos ayında görülmektedir (Çizelge 4.1). Çizelge 4.1. Yöredeki Akım İstasyonlarının Ortalama Akım ve Akım Yüksekliklerinin Aylık Dağılışı. EK K A O Ş M N M H T A E YILLIK Rzurum Akım Yük Ort.Akım Tercan Akım Yük Ort.Akım Çat Akım Yük Ort.Akım Çatak Akım Yük Ort.Akım Sahada bulunan istasyonların yıl içindeki akımlarının gidişi istasyonları ayrı ayrı yorumlayınca, kar yağışlarının etkisi daha net ortaya çıkacaktır. Sansa Boğazındaki istasyonun da Eylül ayında

11 115 en düşük değere ulaşmış olan akımı, Ekim ayından itibaren artmaya başlar. Eylül ayında yağıştaki artışa karşılık akımdaki artış oranı düşüktür. Bunun sebebi buharlaşma ve Ağustos ayı boyunca toprakta meydana gelen su açığına yağışların bir kısmının harcanmasıdır. Düşük olan bu artış oranı Kasım ayına kadar yükselme trendi şeklinde kendini hissettirir (Şekil 4.1). Aralık ayında yağış miktarındaki azlığa rağmen akımın bir önceki aydan düşük olmaması gerekirdi. Çünkü topraktaki nem açığı büyük oranda önceki aylarda kapanmış, buharlaşma azalmış ve büyük oranda donan toprakta zemin geçirimsizleşmiştir. Fakat yağışların bu ayda kar olarak düşmesi, düşük sıcaklıklardan dolayı yerde kalmasını etkilemektedir. Ocak ayında sıcaklıkların iyice düşmesi sonucu akım azalmaya devam etmektedir. Şubat ayında akımda bir önceki aya oranla bir artış görülür. Buna sebep olarak, sahanın batısındaki alanlarda sıcaklıkların artması verilebilir. Mart ayında akımda hızlı bir yükselme görülmektedir. Bu dönemde artan yağışla birlikte, sıcaklıkta görülen yükseliş te etkilidir. Nisan ayından itibaren kar yağışlarının akım üzerinde artan etkisi açık bir şekilde görülür. Bu ayda düşen yağış miktarı 59,9 mm iken. Akım miktarı 60,4 mm olarak gerçekleşmiştir. Düşen yağışların bir kısmının havaların ısınması ile buharlaştığı ve bir kısmının da çeşitli şekillerde kayıp olduğu hesaba katılınca. kış boyunca erimeden yerde kalan oluşturan kar örtüsünün sıcaklık değerinin artması ile akarsuyun beslenmesi ve akımı rejimi üzerinde üzerindeki etkisi ortaya çıkmaktadır. Mayıs ayında yağış 68,2 mm akım ise 75,2 mm. Haziran ayında yağış 35,4 mm. akım 33,8 mm. olarak gerçekleşmiştir. Bu akımlar üzerinde kar örtüsünün etkisi açıkça görülmektedir. Hatta Temmuz ayındaki buharlaşmanın artması yağış ile akım arasındaki farkın fazla olmasını gerektirmektedir. Ama buna rağmen yağış ile akım arasındaki fark düşüktür. Çünkü sıcaklık değerlerinin yükselmesi ile kar örtünü benekler oluşturması ve bu aradaki açık alanlarda yavaş eriyen kar suların büyük oranda sızması ile akarsuyun Temmuz ayındaki akımlar üzerinde etkisi görülmektedir. Yine yağış miktarının düşük ve sıcaklığın yüksek olduğu Ağustos ayında akımların görülmesi gerekenden daha fazla oluşunda yeraltı suları etkilidir. Kar yağışlarının akarsuların rejimleri üzerinde Nisan, Mayıs ve haziran aylarında artırıcı bir etkiye sahip olması yanında, sıcak dönemde düzenleyici bir etkiye sahip olduğu da görülür. Yağış-Akım mm Sansa Boğazı Yağış Akım Yük AYLAR Şekil 4.1. Sansa Boğazı Akım İstasyonunda Yağış-Akım İlişkisi

12 116 Havzanın daha yukarı ve yüksek kesiminde bulunan Aşağıkağdırıç akım istasyonunun su toplama havzasına düşen yağışlarda kar oranının artması ve örtü oluşturması, kar yağışlarının akarsu beslenmesi ve akımı üzerindeki etkisini ve rolünü artırmaktadır. Bu istasyonda akımın en düşük olduğu dönem Ağustos ayına karşılık gelmektedir. Bu dönemde yer altı suyu ile beslenmenin zayıf olması buharlaşmanın fazlalığı ve yağış miktarının azlığı etkilidir. Eylül ayında sıcakların hafif düşmesi ve yağış miktarındaki artış oranı akımın artmasını sağlamaktadır. Bu artış yağışın artışına bağlı olarak Ekim ve Kasım ayında devam eder. Akımın yağışın artışına paralellik göstermesi sıcaklık ve sahanın yüksek kesiminin çok eğimli, bitki örtüsünden yoksun olmasıdır. Aralık ve Ocak ayında, hatta Şubat ayında akım miktarında bir düşüş görülür. Bunun sebebi yağış miktarı değil, tamamen düşen yağışın kar şeklinde düşmesi ve yerde örtü oluşturmasıdır. Mart ayındaki yağışlar miktarı ve özellikle alçak sahalardaki sıcaklığın yükselmesi ile akım artmaktadır. Mart ayında bu bölgede yüksek alanlarda sıcaklıklar düşüktür. Bu dönemlerde zeminin donmuş olması, eriyen kar sularının doğrudan yüzeysel akışa geçmesi ile akarsuyun akımının yükselmesini sağlamaktadır. Nisan ve mayıs ayında sıcaklık ve yağışın artmasına bağlı olarak akımlar hızla artar. Haziran ayında kar sular ile beslenme devam etmesine rağmen o aylık yağış miktarının oluşturacağı değerden daha düşük bir miktarda akım gerçekleşmektedir. Haziran ayında yükselen sıcaklık ile buharlaşmanın artması yanında ortamda tutulan ve kullanılan su da artar. Temmuz ayında da yağışların yanında yükselen sıcaklıklarla buharlaşma da artmaktadır. Buna rağmen akımlar gerekenden daha yüksektir bunun sebebi yer altı suyu ile beslenmedir. Aşağıkağdırıç Yağış-Akım (mm Yağış Akım Yük AYLAR Şekil 4.2. Aşağı Kağdariç Akım İstasyonunda Yağış-Akım İlişkisi Küçük havzalardan sadece Çatak istasyonunu değerlendireceğiz. Yüksekte yer alan bu istasyonda kar yağışlarının miktarının artması, kar örtüsünün akım üzerindeki etkisinin önemi belirginleştirmektedir. Eylül ayındaki yağış Ağustos ayından fazla olmasına rağmen en düşük akımın görüldüğü dönemdir. Bu ay içinde düşen yağış büyük oranda topraktaki nem açığını kapatmaya

13 117 harcanır. Yüksek kesimlerdeki düzlüklerin geçirimli bir yapıya sahip olmasından dolayı yağışın büyük kısmı sızmaktadır. Yani topraktaki su açığının kapatılması ve yeraltı suyunun beslenmesi bu dönemde hızlıdır. Kasım, Aralık ve nisbeten Ocak ayında akım değerlerinde nisbi bir yükselme görülmektedir. Kasım ve Aralıktaki yağışların az ve kar şeklinde düşmesine rağmen, zeminin donmuş olması sebebiyle bu dönemde yağmur ve eriyen kar suları direk akarsuyu beslemektedir. Çatak Yağış-Akım (mm.) Aylar Yağış Akım Yük. Şekil 4.3. Çatak Akım İstasyonunda Yağış-Akım İlişkisi Şubat ayında akışta küçük bir düşüş görülmektedir. Bu da sıcaklık değerlerinden ileri gelmektedir. Aslında Şubat ayı sıcaklıkları Ocak ayı ortalama sıcaklıklarından daha yüksektir. Fakat sıcaklıkların akım üzerine yansıması gecikmeli olarak gerçekleşmektedir. Mart ayı ile birlikte akımda artış başlar. Bu dönemdeki artış akarsuyun aşağı bölümlerinde yer alan Sansa Boğazı ve Aşağıkağdırıç istasyonları kadar belirgin değildir. Çünkü Mart ayında yüksek olan bu istasyonda sıcaklık değerleri düşüktür ve yağışlar kar olarak düşmektedir. Nisan ayında yağış 90 mm iken akım 125 mm yi bulmaktadır. Artan sıcaklıkla birlikte zeminin büyük oranda donmuş olması hem düşen yağışta sızmayı engelliyor hem de sıcaklık ve yağmurun etkisiyle eriyen suların yüzeysel akışa geçmesini hızlandırıyor. Mayıs ayında yağış 125 mm iken akım 132 mm olmaktadır. Yerdeki kar örtüsü ile beslenmenin devam ettiği bu ayda zeminin özellikle kar örtüsünden kurtulan kesimlerinde sızmanın ve yükselen sıcaklıklarla buharlaşmanın artması akımı olumsuz yönde etkilemektedir. Haziran ayında buharlaşmanın armasına rağmen yağışla akım birbirine yakın değerler gösterir. Akımların bu şekilde gerçekleşmesi, kar örtüsünün beslenme üzerindeki etkisinin devam ettiğini gösterir. Ayrıca bu ayda yeraltı suları ile beslenmenin de etkisi vardır. Yağış miktarını azalması ve kar örtüsünün beslemesinin ortadan kalkması, sıcaklıkların artması ve yeraltı suyu beslenmesinin zayıflaması ile akarsuyun akımı hızlı bir şekilde düşüş gösterir. Bu düşüş, Ağustosta en düşük değere ulaşmaktadır. Ayrıca yağış akım ilişkisine uzun yıllar itibariyle baktığımızda genellikle yağış akım arasında yakın bir ilişki olduğu görülmektedir (Şekil 4.4 ve 4.5). Yağış miktarının fazla olduğu yıllarda veya birikmeden dolayı bir yıl gecikmeli olarak akım artışı göstermektedir. Aynı şekilde yağış miktarının az olduğu

14 118 dönemlerde de akımlar düşmektedir. Bazı yılların akım değerleri aynı olmasına rağmen. Akım değerleri farklık göstermektedir. Bu farklılığın sebebi yağışın yıl içindeki dağılışıdır. Kar yağışlarında karın kış boyunca yerde kalması akımı olumsuz etkilerken, ilkbaharda düşen kar yağışları olumlu yönde etkilemektedir. Karasu basit rejimli bir akarsudur. Su seviyesi yıl içinde bir yükselme ve bir de alçalma göstermektedir. Kış mevsiminde sıcaklıktan dolayı akımda küçük bir düşüş görülürse de, akarsu rejim tipini etkileyecek seviyede değildir. Sıcaklık ve yağışın etkili olduğu bu rejim tipi karlı ova rejim tipi içinde yer alır. Sansa Boğazı Yağış Akım Yük Y I L L A R Şekil 4.4. Sansa Boğazı (Karasu) Akım İstasyonunda Uzun yıllar ( ) Yağış-Akım İlişkisi Serçeme Deresi Yağış Akım Yük Y I L L A R Şekil 4.5. Çatak (Serçeme) Akım İstasyonunda Uzun yıllar ( ) Yağış-Akım İlişkisi Akarsuların özelliklerini belirtmekte kullanılan bazı matematiksel değerlendirmeler karasu içinde yapılmıştır ve bu değerlendirmeler bakıldığında şu sonuçları çıkarabiliriz. Havzadaki akıma-yağış oranı büyük farklılıklar göstermektedir. Engebeli ve geçirimsiz bir yapıya sahip olan Çatak'ta akımın yağışa oranı en yüksek değeri gösterir. Geçirimli. Fakat aynı görünümdeki araziye sahip olan Lezgi deresinde oran daha düşüktür. Erzurum Ovası tabanında bulunan Aşağıkağdırıç istasyonunda ise ova tabanı

15 119 geçirimsiz olmasına rağmen ova kenarlarında yer alan birikinti ve konilerden dolayı akım oranı Yukarı kesimlerinde yer alan her iki istasyondan oldukça düşük bir değer göstermektedir. Sansa Boğazındaki akım oranın yüksekliği daha çok Tercan ve çevresinde yer alan geçirimsiz ve engebeli yapıdan ileri gelmektedir (Çizelge 4.2). Akar suların nisbi akımları, akım katsayıları ve akım eksikliği de akarsuların beslenmesi hakkında bazı bilgiler vermektedir. Ayrıca bölgede bulunan istasyonların tümünde Mayıs ayı akımları yıllık akımların % 30 undan fazladır. Yine yıllık akımların %70-75'i Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşmektedir. Halbuki bu dönemde yıllık yağışların sadece % i düşmektedir. Kar yağışların gecikmeli olarak akarsuyu beslemesi ve etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Bu şekildeki sayısal yorumlamalarla kar yağışlarının akarsu beslenmesi üzerindeki etkisini çok yönlü açıklamak mümkündür. Ancak konuyu uzatmamak için daha detaya girilmeyecektir. Çizelge 4.2. Yöredeki Akım İstasyonlarının Ortalama Akım ve Akım. Akım T. Yağış T. Akım Akım % Akım Yük Akım Ek. m 3 /sn m 3 /sn m 3 /sn mm. Milyon m 3 Yağış mm. Akım Katsayısı N. Akım lt/sn/km 2 Sansa A.Kağdırç Çatak Lezgi SONUÇ Kar yağışlarının akarsuyun beslenmesi üzerinde olumlu ve olumsuz yönde etkileri vardır. Yukarda da anlatılmaya çalışıldığı gibi, zeminin donmuş olduğu dönemlerde eriyen kar örtüsü yağmur suları ile akımı artırdığı gibi taşkınlara da yol açabilmektedir. Ancak zeminin çözüldüğü devrelerde ise, yavaş eriyen kar sularının fazla sızması toprak ve yer altı suyunu beslemektedir. Böylece yavaş olan yer altı suyu hareketi ile akarsu beslenmesinde bir gecikme meydana gelmekte ve akarsuyun kurak dönemde beslenmesi de söz konusu olmaktadır. Kar yağışlarının sonbahar ve kışın meydana gelmesi halinde uzun bir dönem yerde örtü oluşturmakta ve buharlaşma olmasa da, sublimasyonla kar yüzeyinden belli oranda su kaybı olmaktadır. Böylece uzun dönem yerde kalan kar örtüsünden meydana gelen su kaybı akımları olumsuz yönde etkilemektedir. Fakat ilkbahar döneminde düşen yağışlar yerde daha kısa kaldıkları için akarsu akımını daha olumlu yönde etkilemektedir. Kar yağışları vejetasyon dönemi dışında görülmesine rağmen, akarsuyu beslemesi vejetasyon dönemi içinde gerçekleşmektedir. Bu olayın görüldüğü Doğu Anadolu'nun yüksek kesimlerinde yağışların ilkbahar sonlarına kayması ve yaz mevsiminin kurak olmamasından dolayı önemli değildir. Fakat Fırat'ın orta havzasında yağışların kışın düşmesi ve şiddetli bir kurak yaz döneminin belirmesi kar yağışlarının akarsuyun beslenmesi üzerindeki önemini artırmaktadır.

16 120 Ayrıca, yerleşme alanlarının seyrek veya olmadığı ve yoğun kar yağışının meydana geldiği yüksek bölgeler kirlenmeyen alanlar olarak kalabildikleri için kulanım ve içme suyu açısından da önem arz etmektedirler. Bu durum çalışma kapsamımızın dışında ayrı bir inceleme konusunu oluşturmaktadır. 6. YARARLANILAN KAYNAKLAR ATALAY,İ.,1978, Erzurum Ovası ve Çevresinin Fiziki ve Tatbiki Fiziki Coğrafyası, (Basılmamış Doçentlik Tezi), Erzurum. ATALAY,İ.,1986, Uygulamalı Hidrografya-1, E.Ü.Edb.Fak.yay.38, İzmir BEYAZİT,M.,1987, Hidroloji, İstanbul Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, Sayı 1346, İstanbul ERİNÇ,S,1953, Doğu Anadolu Coğrafyası, İ.Ü.Coğr.Enst.Yay. No:15, İstanbul. EROL,O.,1993, Türkiye'nin Doğal Yöre ve Çevreleri, Ege Coğr. Derg., 7, s.13-42, İzmir. HOŞGÖREN,M.Y.,1984, Hidrografya'nın Ana Çizgileri, İ.Ü. Edb.Fak. Yay. No:2619, İstanbul. ÖZTEKİN,N. - EROL,O.,1970, Türkiye'de Akarsu Rejimlerine Yağış,Yerşekli ve Yapının Etkisi, Jeom. Derg., 2, s , Ankara. SÜR,A., 1964, Türkiye'de Kar Yağışları ve Yerde Kalma Müddeti Üzerine Bir Etüd, A.Ü. DTCF Yay. No:152, Ankara. YAZICI,H.,1991, Tercan Ovası ve Çevresinin Coğrafı Etüdü, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Doktora Tezi), Erzurum. YÜCEL,T.,1955, Fırat Nehrinin Rejimi Üzerine Bir Deneme, A.Ü.DTCF Derg., XIII/4, s , Ankara.

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI Arş. Gör. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Göller Yöresinde yeralan Burdur Havzası'nın oluşumunda tektonik hareketlerin büyük etkisi olmuştur. Havza

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır ili Türkiye nin en kurak ili olup yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır (Meteoroloji kayıtları). Yağan yağış ya da

Detaylı

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008 MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK - 2008, S:172-184 İSTANBUL ISSN:1303-2429 Copyright 2008 http://www.marmaracografya.com YÜKSELDİKÇE BÖLGELERİMİZE GÖRE HER 100 M.DEKİ YAĞIŞ ARTIŞI ÜZERİNE BİR DENEME

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi V. ULUSLARARASI KUM VE TOZ FIRTINASI ÇALIŞTAYI ORTA DOĞU TOZ KAYNAKLARI VE ETKİLERİ 23-25 EKİM 2017, İSTANBUL (Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki

Detaylı

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin doğusunda yer alan bölge kabaca üçgene benzer. Marmara ve Ege Bölgeleri hariç her bölge ile komşudur. Suriye hariç bütün doğu komşularımızla

Detaylı

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS 18. Doğal ve beşerî unsurlar birbirleriyle karşılıklı etkileşim içindedir. 19. Arazide yön ve hedef bulma sporlarında pusula ve büyük ölçekli haritalar sporcuların en önemli yardımcılarıdır. Sporcular

Detaylı

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail.

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail. ÇANAKKALE İli, AYVACIK İLÇESİ, KÜÇÜKKUYU BELDESİ,TEPE MAHALLESİ MEVKİİ I17-D-23-A PAFTA, 210 ADA-16 PARSELE AİT REVİZYON+İLAVE NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU Ö:1/5000 25/02/2015 Küçüksu Mah.Tekçam

Detaylı

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3 Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97'si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2'si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir

Detaylı

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi Tilting effect on the morpho-tectonic evolution of Karasu River valley Nurcan AVŞİN 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Coğrafya Bölümü Öz: Karasu

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ Dr. ġevki DANACIOĞLU Dersin içeriği Havza ve havza yönetimi tanımı, tarihsel gelişimi ve coğrafya bilimiyle ilişkisi

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

VAN OVASININ İKLİM ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ

VAN OVASININ İKLİM ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ VAN OVAININ İKLİM ÖZELLİKLERİ Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ Doğu Anadolu, denizlerden uzak ve yüksek bir bölgedir. Bölgenin ortalama yüksekliği 2000 m.'yi bulur. Bunun için bölgede şiddetli karasal bir

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

Akifer Özellikleri

Akifer Özellikleri Akifer Özellikleri Doygun olmayan bölge Doygun bölge Bütün boşluklar su+hava ile dolu Yer altı su seviyesi Bütün boşluklar su ile dolu Doygun olmayan (doymamış bölgede) zemin daneleri arasında su ve hava

Detaylı

İklim---S I C A K L I K

İklim---S I C A K L I K İklim---S I C A K L I K En önemli iklim elemanıdır. Diğer iklim olaylarının da oluşmasında sıcaklık etkilidir. Güneşten dünyamıza gelen enerji sabittir. SICAKLIK TERSELMESİ (INVERSİON) Kışın soğuk ve durgun

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

HİDROLOJİ DERS NOTLARI

HİDROLOJİ DERS NOTLARI Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü umutokkan@balikesir.edu.tr HİDROLOJİ DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Umut OKKAN Hidrolik Anabilim Dalı Ders Kapsamında Yararlanılabilecek Bazı Kaynaklar Balıkesir

Detaylı

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmuştur ve bu gazların belirli bir ağırlığı vardır. Havada bulunan bu gazların ağırlıkları oranında yeryüzüne yaptığı etkiye atmosfer

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN- 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU (12.06.2017) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta

Detaylı

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK Toprak yüzüne gelmiş olan suyun, toprak içine girme olayına ve hareketine denir. Ölçü birimi mm-yağış tır. Doygunluk tabakası. Toprağın yüzündeki

Detaylı

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Yasemin Özdemir, İrfan Akar Marmara Üniversitesi Coğrafya Bölümü Marmara Üniversitesi

Detaylı

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan,

Detaylı

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yozgat Su, tüm canlılar için bir ihtiyaçtır. Su Kaynaklarının

Detaylı

Su Yapıları II. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi n aat Mühendisli i Bölümü

Su Yapıları II. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL. Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi n aat Mühendisli i Bölümü Su Yapıları II Yrd. Doç. Dr. Burhan ÜNAL Bozok Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yozgat Su, tüm canlılar için bir ihtiyaçtır. 1 Dünya Su Kaynakları Tuzlu Sular; 97,20%

Detaylı

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yvzkymkc@gmail.com 2 Atmosferi hangi coğrafya dalı inceler? Klimatoloji 4 Asal Gazlar 0,96% Oksijen 20,95% Azot 78,07% ASAL GAZLAR

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI Yer altı Suları; Türkiye, kumlu, çakıllı ve alüvyal sahalar ile başta karstik alanlar olmak üzere, geçirimli kayaçlara bağlı olarak yer altı suları bakımından

Detaylı

Türkiye de iklim değişikliği ve olası etkileri

Türkiye de iklim değişikliği ve olası etkileri Türkiye de iklim değişikliği ve olası etkileri Ömer Lütfi Şen Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Mercator-İPM Araştırma Programı & Katkıda bulunanlar: Ozan Mert Göktürk Deniz Bozkurt Berna

Detaylı

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ COĞRAFYA TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ Türkiye nin Matematik Konumunun İklim Üzerindeki Etkileri Dört mevsim belirgin olarak yaşanır Akdeniz iklim kuşağında bulunur Batı rüzgarlarının

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Akış ve süzülme. 3.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Akış ve süzülme. 3.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT HİDROJEOLOJİ 3.Hafta Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Akış ve süzülme Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-terleme Yağış Yüzeysel akış Yeraltına süzülme ve

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

AKARSULAR

AKARSULAR AKARSULAR Dünya yüzeyinin şekillenmesi açısından en önemli pay hiç şüphesiz akarsulara aittir. Yüzeydeki sularının bir yatak içinde toplanıp akmasıyla oluşurlar. Akarsuyun doğduğu yere akarsu kaynağı,

Detaylı

8. Mevsimler ve İklimler

8. Mevsimler ve İklimler Fen Bilimleri 8. Mevsimler ve İklimler Adı ve Soyadı: Sınıf ve No: 1. Arda defterine hava olaylarının etkileyen etmenleri daha iyi anlamak için aşağıdaki şekli çizmiştir. 3. Melih Ocak ayında Brezilya

Detaylı

508 HİDROLOJİ ÖDEV #1

508 HİDROLOJİ ÖDEV #1 508 HİDROLOJİ ÖDEV #1 Teslim tarihi: 30 Mart 2009 16:30 1. Yüzey alanı 40 km 2 olan bir gölde Haziran ayında göle giren akarsuyun ortalama debisi 0.56 m 3 /s, gölden çıkan suyun ortalama debisi 0.48 m

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

SU MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ YRD. DOÇ. DR. FATİH TOSUNOĞLU

SU MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ YRD. DOÇ. DR. FATİH TOSUNOĞLU SU MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ YRD. DOÇ. DR. FATİH TOSUNOĞLU DERS HAKKINDA GENEL BİLGİLER Görüşme Saatleri:---------- Tavsiye edilen kitaplar: 1-Kavramsal su mühendisliği, Prof.Dr. A.Melih Yanmaz, Prof. Dr. Nurunnisa

Detaylı

Hidroloji Disiplinlerarası Bir Bilimdir

Hidroloji Disiplinlerarası Bir Bilimdir HİDROLOJİ KAPSAM Hidrolojik Çevrim ve Elemanları Hidrolojik Değişkenlerin Ölçülmesi ve Analizi Yağış Buharlaşma Terleme Sızma Analizleri Akım Ölçümleri ve Verilerin Analizi Yüzeysel Akış Yağış-Akış İlişkisi

Detaylı

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ: ÇIĞ Genellikle boylu bitki örtüsü (orman) çok seyrek veya bulunmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış kuvvetler etkisi ile başlayan bir ilk

Detaylı

HARPUT (ELAZIĞ) ÇEVRESİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN DOĞAL VE BEŞERİ ORTAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

HARPUT (ELAZIĞ) ÇEVRESİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN DOĞAL VE BEŞERİ ORTAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 279 HARPUT (ELAZIĞ) ÇEVRESİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN DOĞAL VE BEŞERİ ORTAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Detaylı

Ülkemizde Yaşanan Doğal Afetler

Ülkemizde Yaşanan Doğal Afetler On5yirmi5.com Ülkemizde Yaşanan Doğal Afetler Ülkemizde Yaşanan Doğal Afetler Nelerdir? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 1/30/2019) Çevre sorunları, insanların yaşadıkları doğal ortamı

Detaylı

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014 BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM DOÇ. DR. YASEMEN SAY ÖZER 26 ŞUBAT 2014 1 19.02.2014 TANIŞMA, DERSLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER, DERSTEN BEKLENTİLER 2 26.02.2014 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 3 05.03.2014 DOĞAL

Detaylı

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz kpss soru bankası tamam çözümlü coğrafya mesut atalay - önder cengiz Mesut Atalay - Önder Cengiz KPSS Coğrafya Soru Bankası ISBN 978-605-364-240-4 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına

Detaylı

HİDROLOJİ Doç.Dr.Emrah DOĞAN

HİDROLOJİ Doç.Dr.Emrah DOĞAN HİDROLOJİ Doç.Dr.Emrah DOĞAN 1-1 YARDIMCI DERS KİTAPLARI VE KAYNAKLAR Kitap Adı Yazarı Yayınevi ve Yılı 1 Hidroloji Mehmetçik Bayazıt İTÜ Matbaası, 1995 2 Hidroloji Uygulamaları Mehmetçik Bayazıt Zekai

Detaylı

Yüzeysel Akış. Giriş 21.04.2012

Yüzeysel Akış. Giriş 21.04.2012 Yüzeysel Akış Giriş Bir akarsu kesitinde belirli bir zaman dilimi içerisinde geçen su parçacıklarının hareket doğrultusunda birçok kesitten geçerek, yol alarak ilerlemesi ve bir noktaya ulaşması süresince

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI Hydrau-Tech Inc. 33 W. Drake Road, Suite 40 Fort Collins, CO, 80526 tarafından hazırlanmıştır

Detaylı

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi 2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi GİRİŞ Tabiatta suyun hidrolojik çevriminin önemli bir unsurunu teşkil eden buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde değişik şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik

Detaylı

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır. RÜZGARLAR Yüksek basınçtan alçak basınca doğru olan hava hareketidir. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır. Rüzgarın Hızında Etkili

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 75-84, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128 YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE

Detaylı

B- Türkiye de iklim elemanları

B- Türkiye de iklim elemanları B- Türkiye de iklim elemanları Sıcaklık Basınç ve Rüzgarlar Nem ve Yağış Sıcaklık Türkiye de yıllık ortalama sıcaklıklar 4 ile 20 derece arasında değişmektedir. Güneyden kuzeye gidildikçe enlem, batıdan

Detaylı

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta çok azda olsa özellikle İç Anadolu Bölgesinde artış olacağı tahmin edilmektedir.

Detaylı

UYGULAMALAR BUHARLAŞMA ve TERLEME

UYGULAMALAR BUHARLAŞMA ve TERLEME UYGULAMALAR BUHARLAŞMA ve TERLEME SU DENGESİ YÖNTEMİYLE BUHARLAŞMA HESABI Ortalama yüzey alanı 00 km olan bir göl üzerindeki yıllık yağış miktarının 70 cm, göle giren akarsuların yıllık ortalama debisinin

Detaylı

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-Yağış. 2.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-Yağış. 2.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT HİDROJEOLOJİ 2.Hafta Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-Yağış Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-terleme Yağış Yüzeysel akış Yeraltına süzülme

Detaylı

TRAKYA DA VEJETASYON DEVRESİ VE BU DEVREDEKİ YAĞIŞLAR. Vegetation period and rainfalls during in this time in Trakya (Thrace)

TRAKYA DA VEJETASYON DEVRESİ VE BU DEVREDEKİ YAĞIŞLAR. Vegetation period and rainfalls during in this time in Trakya (Thrace) Ocak 2010 Cilt:18 No:1 Kastamonu Eğitim Dergisi 227-232 TRAKYA DA VEJETASYON DEVRESİ VE BU DEVREDEKİ YAĞIŞLAR Özet Duran AYDINÖZÜ Kastamonu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, Kastamonu

Detaylı

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Tarım Alanları,Otlak Alanları, Koruma Alanları Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar Tarım, yeryüzünde en yaygın olan faaliyetlerden olup, gıda maddeleri ve giyim eşyası için gerekli olan hammaddelerin büyük bölümü

Detaylı

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ İ İ İ İ Ğ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİ NEOTEKTONİK HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI-2 TÜRKİYE PALEOZOİK ARAZİLER HARİTASI TÜRKİYE

Detaylı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/ GÜN

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/ GÜN 9.08.206, Cuma Tanışma ve Oryantasyon Yaz okulu öğrencilerinin tanışması, çalışma gruplarının oluşturulması, çalışma konularının verilmesi, görev ve sorumlulukların anlatılması. 2229 Ayrıntılı Etkinlik

Detaylı

Havza. Yağış. Havza. sınırı. Havza. alanı. Akarsu ağı. Akış Havzanın çıkış noktası (havzanın mansabı) Çıkış akımı

Havza. Yağış. Havza. sınırı. Havza. alanı. Akarsu ağı. Akış Havzanın çıkış noktası (havzanın mansabı) Çıkış akımı Yağış Havza Havza sınırı Havza alanı Akarsu ağı Akış Havzanın çıkış noktası (havzanın mansabı) Çıkış akımı Havza ve alt havza Türkiye nin 25 (27?) Havzası - Meriç Havzası (01) - Müteferrik Marmara Suları

Detaylı

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre Haritanın Tanımı Harita Okuma ve Yorumlama Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ HARİTA: Yer yüzeyinin tümünün ya da bir kısmının, doğal ve yapay özelliklerini bir projeksiyon sistemine göre ve belirli bir ölçekte

Detaylı

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır. 2017 Dünya Su Günü Bildirisi 2016 yılı, ilk kayıtların tutulduğu 1880 yılından bu yana en sıcak yıl olarak kayda geçti. 2 yüzyıl, dünya ortalama

Detaylı

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası AFET YÖNETİMİ Kütahya ve çevresi illeri yoğun deprem kuşağında olan illerdir. Bu çevrede tarih boyunca büyük depremler görülmüştür. Kütahya ve çevre iller doğal afet riski taşıyan jeolojik ve topografik

Detaylı

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den İKLİM TİPLERİ Dünya'nın hemen her bölgesinin kendine özgü bir iklimi bulunmaktadır. Ancak, benzer iklim kuşaklarına sahip alanlar büyük iklim kuşakları oluştururlar. Yüzlerce km 2 lik sahaları etkileyen

Detaylı

Türkiye nin Su Potansiyelinin Belirlenmesi Çalışmaları

Türkiye nin Su Potansiyelinin Belirlenmesi Çalışmaları T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye nin Su Potansiyelinin Belirlenmesi Çalışmaları Türkiye Su Bütçesinin Belirlenmesi Çalıştayı 16 20 Mart 2015 / İstanbul A.Deniz

Detaylı

AUZEF Sınav Yardımlaşma

AUZEF Sınav Yardımlaşma AUZEF Sınav Yardımlaşma ÇIKMIŞ SORULAR YARDIMLAŞMA GRUPLARI https://www.facebook.com/groups/389659827776348/ https://www.facebook.com/groups/702627443100495/ TOPOGRAFYALAR-I VİZE SORULARI: 1 ) Aşağıdakilerden

Detaylı

TÜRKİYE DE İL MERKEZLERİNİN COĞRAFİ MEKANLA İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE DE İL MERKEZLERİNİN COĞRAFİ MEKANLA İLİŞKİLERİ Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt: 8 Sayı : 2, Sayfa: 271-291, ELAZIĞ- 1996 Özet TÜRKİYE DE İL MERKEZLERİNİN COĞRAFİ MEKANLA İLİŞKİLERİ Yrd. Doç Dr. M. Ali ÖZDEMİR Arş. Gör. Sabri KARDOĞAN

Detaylı

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin

Detaylı

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler Kıyı turizmi Kıyı turizmi denizden çok çeşitli rekreasyonel faaliyetlerle büyük ölçüde yararlanan ve konaklama, ağırlama gibi hizmetleri kıyıya bağlı bir turizm çeşididir. Kıyı turizminin gelişiminde etkili

Detaylı

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine Menteşe Yöresi denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi MENTEŞE YÖRESİ MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi Bizanslıların elinde bulunuyordu. Bizanslıların

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur?

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur? COĞRAFYA, yeryüzünü oluşturan doğal ortamların özelliklerini, Dünya üzerindeki dağılışlarını; doğal ortamla insan toplulukları ve etkinlikleri arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimi nedenleriyle birlikte

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu

Prof. Dr. Osman SİVRİKAYA Zemin Mekaniği I Ders Notu HAFTALIK DERS PLANI Hafta Konular Kaynaklar 1 Zeminle İlgili Problemler ve Zeminlerin Oluşumu [1], s. 1-13 2 Zeminlerin Fiziksel Özellikleri [1], s. 14-79; [23]; [24]; [25] 3 Zeminlerin Sınıflandırılması

Detaylı

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 1. Bir çizimin harita özelliği taşıması için gerekli koşullar nelerdir? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir? 3. Haritalar günlük hayatımızda ne gibi kolaylıklar sağlamaktadır? 4. Haritalar hangi

Detaylı

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7 BÖLÜM 7 Beşeri Yapı 1. Yeryüzünde sıcaklık ve yağış gibi iklim özellikleriyle birlikte denizler, buzullar ve yüksek alanlar gibi etkenler nüfus ve yerleşmenin dağılışında önemli rol oynar. Doğal şartlar

Detaylı

KÜRE DAĞLARI DOĞU KESİMİNDE RÜZGÂR DURUMU VE BUNUN BİTKİ ÖRTÜSÜ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN RUBINSTEIN METODUNA GÖRE İNCELENMESİ

KÜRE DAĞLARI DOĞU KESİMİNDE RÜZGÂR DURUMU VE BUNUN BİTKİ ÖRTÜSÜ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN RUBINSTEIN METODUNA GÖRE İNCELENMESİ Mart 2006 Cilt:14 No:1 Kastamonu Eğitim Dergisi 195-200 KÜRE DAĞLARI DOĞU KESİMİNDE RÜZGÂR DURUMU VE BUNUN BİTKİ ÖRTÜSÜ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN RUBINSTEIN METODUNA GÖRE İNCELENMESİ Duran AYDINÖZÜ, B.Ünal

Detaylı

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar Harita Nedir? Yeryüzünün tamamının veya bir kısmının kuşbakışı görünüşünün belli bir ölçek dahilinde düzleme aktarılmasıyla oluşan çizimlere denir. Haritacılık bilimine kartografya denir. Bir çizimin harita

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı