ÖZET. Doktora Tezi DEĞĐŞĐK TUZ KONSANTRASYONUNA SAHĐP FARKLI SULAMA SUYU UYGULAMALARININ DOMATESTE VERĐM VE KALĐTE ÜZERĐNE ETKĐLERĐ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖZET. Doktora Tezi DEĞĐŞĐK TUZ KONSANTRASYONUNA SAHĐP FARKLI SULAMA SUYU UYGULAMALARININ DOMATESTE VERĐM VE KALĐTE ÜZERĐNE ETKĐLERĐ"

Transkript

1 ÖZET Doktora Tezi DEĞĐŞĐK TUZ KONSANTRASYONUNA SAHĐP FARKLI SULAMA SUYU UYGULAMALARININ DOMATESTE VERĐM VE KALĐTE ÜZERĐNE ETKĐLERĐ Đlknur KUTLAR YAYLALI Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Nizamettin ÇĐFTÇĐ 2007, 260. Sayfa Jüri: Prof. Dr. Nizamettin ÇĐFTÇĐ Prof. Dr. Mehmet KARA Prof. Dr Saim KARAKAPLAN Prof. Dr. Şerafettin AŞIK Doç. Dr. Ramazan TOPAK ÖZET Çalışma, domateste farklı tuz konsantrasyonlarına sahip sulama suyu uygulamalarında bitki su tüketimi, toprakta tuz birikimi, meyvede verim ve kalite değişimleri, bitkide fiziksel ve kimyasal değişimlerin neler olduğunun belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Konya da sera şartlarında 8354 F1 çeşit domates yetiştiriciliğinde altı farklı tuz konsantrasyonuna sahip sulama suyunun (EC = 500 µs/cm kontrol, 750, 1000, 1500, 2000 ve 2500 µs/cm) bitki su ihtiyacının % 100 ve % 75 karşılandığı koşullarda 2 alt konuda 3 tekerrürlü olarak toplam 36 deneme saksısında tesadüf parselleri faktöriyel deneme deseninde 2005 ve 2006 yıllarında iki ayrı dönem olarak yürütülmüştür. i

2 Araştırma sonucunda domatesin yıllık bitki su tüketimi mm olarak bulunmuştur. Toprakta bazı konularda % 400 e varan oranda hızla tuzlulaşma meydana gelmiştir. Sulama suyunda tuzluluk artışı ile birlikte meyve sayısı ve ağırlığında, dolayısı ile verimde % 41 e varan azalmalar görülmüş, bitki boyları ve bitki yapraklarındaki nem azalmış, bitki kök uzunlukları artmış, meyve kabuğunda kırmızılık azalmış, sarılık artmış ve çap küçülmüştür. Meyvede EC, kül, suda çözünebilir toplam kuru madde, şeker değerleri ile bitki yapraklarında kül ve şeker değerleri artış göstermiştir. Meyve ve yaprakta Na değerlerinde de ciddi artışlar görülmüştür. Tuz oranı yüksek su kullanımında bitki sulama suyu ihtiyacında kısıtlamaya gidilmesinin, domates bitkisinin verim ve kalite özellikleri ile bitki gelişimine olumsuz etki yaptığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Domates, sulama suyu tuzluluğu, su kalitesi, verim ve kalite, bitki su tüketimi, bitki gelişimi, toprak tuzluluğu, meyve çapı, meyve rengi, bitki kök uzunluğu, bitki yaş sürgün ağırlığı, meyve eti sertliği, meyve ve yaprakta mineral madde. ii

3 ABSTRACT PhD Thesis THE EFFECT OF DIFFERENT IRRIGATION WATER APPLICATIONS WITH VARIOUS SALT CONCENTRATION ON THE YIELD AND QUALITY OF TOMATO Đlknur KUTLAR YAYLALI Selçuk University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Agricultural Structutures and Irrigation Supervisor: Prof. Dr.Nizamettin ÇĐFTÇĐ 2007, 260 Page Jury: Prof. Dr. Nizamettin ÇĐFTÇĐ Prof. Dr. Mehmet KARA Prof. Dr Saim KARAKAPLAN Prof. Dr. Şerafettin AŞIK Doç. Dr. Ramazan TOPAK ABSTRACT This study was conducted to determine water consumption of tomato plant, salt accumulation in the soil, yield and quality changing in the fruit, physical and chemical changing in the plant. For this purpose, a research was conducted using irrigation water of six different salt concentrations (EC = 500 µs/cm control, 750, 1000, 1500, 2000 and 2500 µs/cm), applying 75 % and 100 % of water need of plant, selecting 8354 F1 tomato variety, in randomized plots factorial experimental design with three replications under greenhouse conditions in Konya, in 2005 and i

4 At the end of the research, it was found that the seasonal water consumption of tomato was mm. Salinity was occurred rapidly at a rate of up to 400 % in soil in some treatment. As salinity of the irrigation water was increased, fruit number and weight, so yield decreased in the rate of reaching to 41 %. Plant hight and water content of plant leaves decreased, root lengths increased, reddish color in fruit peel decreased, but yellowish color increased and diameter became small. EC, crude ash, total dry matter dissolved in water, sugar values in fruit and raw ash and sugar values in leaves increased. Na contents of fruit and leaf increased highly. It was concluded that decreasing of the amount of irrigation water with high salt content affected negatively the yield and quality parameters and plant growth. Key Words: Tomato, irrigation water salty, water quality, yield and quality, plant water consumption, plant growth, soil salty, fruit diameter, fruit color, plant root length, plant fresh shoot weight, fruit pulp hardness, mineral matter in fruit and leaf. ii

5 1 1. GĐRĐŞ Günümüzde sulanan alanların artışına ihtiyaç duyulmasına karşılık, söz konusu alanların sulamaya açılmasını kısıtlayan faktörlerden bir tanesi de uygulanacak sulama suyunun kalitesidir. Tüm sulama suları bünyelerinde az ya da çok erimiş katı madde, yani tuz bulundururlar. Bünyelerinde tuz bulunduran bu sulama sularının tarımda kullanımı büyük dikkat gerektirir. Tarıma elverişli iyi kaliteli sulama suyu kaynakları giderek azalmaktadır. Bu durum araştırmacıları mevcut su kaynakları ile mümkün olan en yüksek verimi elde etmek için araştırmalar yapmaya yöneltmiştir. Đyi kaliteli su kaynakları sınırlı olduğu için, birçok bilim adamı bu konuda yıllardır araştırmalar yürütmektedir. Bu araştırmacıların amacı tuzlu suları kullanarak maksimum verime ulaşmaktır. Hızla artan dünya nüfusuna paralel olarak, gıda üretim ve tüketimi arasındaki denge tarımsal üretimin artırılması ile sağlanabilir. Bitkisel üretimdeki sorunlardan başlıcaları sulu tarım alanlarının azlığı, sulama sularının yetersizliği ve su kalitesinin de her toprak koşulunda ve bitki çeşidinde kullanımının kısıtlı olmasıdır. Dünyada ekilen alanların yalnızca 1/6 sı sulanırken, bu alanlardan dünya besin ihtiyacının yaklaşık 1/3 ü karşılanabilmektedir. Son 25 yılda elde edilen tarımsal üretimdeki artışın en az % 50 si sulanan alanlardan, başka bir deyişle sulamadan elde edilmiştir. Bu da gösteriyor ki, sulama dünyanın artan nüfusunun besin ihtiyacını karşılamada ki önemini gelecekte de sürdürmeye devam edecektir ( Özkaldı ve ark ). Kalitesi iyi olmayan suların tarımda kullanımı, tarım yapılabilir toprakların kısa sürede üretim dışı kalmasına neden olabilecektir. Kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde bu sorun daha da önem taşımaktadır. Çünkü bu bölgelerde toprakta birikebilecek tuzların yıkanması için gerekli olan su ve yağış yetersizdir ve sıcaklık nedeniyle bitki su tüketimi yüksektir. Çoğunlukla bu tip bölgelerde drenaj yetersiz kalmaktadır. Dünyada toplam arazilerin yaklaşık 950 milyon hektarında tuzluluk problemi mevcut olup, bu da tarım yapılan arazilerin yaklaşık % 33 üne eş değerdir (Rowel, 1994; Lal ve Stewart, 1990 ). Dünyadaki toplam alanın yaklaşık % 46' sını kurak ve yarı kurak bölgeler kaplamaktadır. Bu iklim bölgelerinde sulanan alanların yaklaşık

6 2 % 50' sinde ise değişik düzeylerde tuzluluk sorunu mevcuttur. FAO/UNESCO tarafından hazırlanan raporlarda, Dünya Toprak Haritası verilerine dayanarak, dünya genelinde 954 milyon hektar tuzdan etkilenmiş ve üretkenliği kısıtlanmış toprak bulunduğu bildirilmektedir. Bu tip sorunlu topraklar, Afrika' da 80.5 milyon, Avrupa' da 50.8 milyon, Avustralya' da milyon, Amerika' da milyon ve Asya kıtasında milyon hektar alan kaplamaktadır (Sönmez, 2003). Sulama projelerinde toprak kaynaklarının sulamaya uygunluk dereceleri kadar, su kaynaklarının da sulama için uygunluk dereceleri önemlidir. Çünkü sulama projesinden sağlanacak yarar ve projenin ömrü sulama suyunun kalitesi ve etkilerine bağlı bulunmaktadır. Sulama projelerinde üzerinde durulması gereken konulardan birisi toprak içerisinde ve sulama sularında bulunan tuzlardır. Uygun sulama ve drenaj işlemleri ile bitkilerin gelişmeleri için gerekli olan sulama suyunu sağlamak kadar, tuzluluk yönünden bitki çevre koşullarının kontrol edilmesi de önemli olmaktadır. Proje alanında, tarım arazilerinin tuzluluk ve sodyum durumunun kontrol edilmesi, uygulanan sulama yöntemleri ve arazilerin drenaj durumlarının yanında sulama suyunun kalitesi de önemlidir ( Ayyıldız, 1990 ). Toprak içerisinde yeterli miktarda su bulunmasına rağmen bazı koşullar altında bitkilerin solmaya başladıkları görülebilir. Bunun sebebi fizyolojik kuraklık dediğimiz, toprak içerisinde yeter miktarda rutubet bulunmasına rağmen, fazla miktarda erimiş katı madde, yani tuz bulundurması nedeniyle, yüksek ozmotik basınca sahip olması ve bitki köklerinin bu basınç nedeniyle suyu alamamasından doğan kuraklık durumudur. Bu olay tamamen sulama suyunun kalitesi ile ilgilidir ( Ayyıldız, 1990 ). Yüksek tuzluluğa sahip sulama sularının oluşturduğu sorunlar üç başlıkta toplanabilir: Đlki toprak saturasyon eriyiğinde tuz konsantrasyonunun artması, bu nedenle toprakta ozmotik basıncın yükselmesi ve bitki köklerinin topraktaki suyu alamamasıdır. Đkinci sorun, toprakta yüksek konsantrasyonlarda biriken tuzların bitkilere toksik etki yapmasıdır. Üçüncü sorun ise sodyum iyonunun toprakta aşırı artmasından dolayı toprak yapısının bozulması ve kil kolloidlerinin dağılarak dispersiyon sorununu ortaya çıkarmasıdır ( Erözel ve Öztürk, 1996 ). Yerüstü sularında olduğu gibi yeraltı suları da, içlerinde erimiş bir takım kimyasal maddeler bulundururlar. Bu maddelerin cinsi ve konsantrasyonları sulama yönünden suların

7 3 niteliğini ortaya koyar. Sulama sularındaki tuz varlığı, suyun kalitesinin belirlenmesinde büyük öneme sahiptir. Bu yüzden sulama projelerinde toprağın sulamaya elverişli olması kadar, sulama sularının da kalite yönünden sulamaya uygun olması gerekir. Çünkü sulama projesinden sağlanacak yarar ve projenin ömrü, diğer faktörler yanında sulama suyunun kalitesine de bağlıdır. Gerçekte doğal nedenlerden oluşan tuzlu alanlardan daha fazla bir alan yanlış su kullanımı nedeniyle tuzlu hale getirilmiştir. Sulama için tuzlu su kullanımı gündemdedir ve toprakta zararlı tuz birikimine neden olmaksızın büyük bir özenle kullanılması gerekmektedir. Günümüzde ve gelecekte iyi kaliteli suyun azalması, mevcut alanların insan ve sanayi kullanımı için rezerve edileceği düşünülürse, tuzlu ve düşük kaliteli suların sulamada kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir (Erözel ve Ağar, 1992). Tuzluluk, sularda veya topraklarda varolan çözünmüş mineral tuzların artan konsantrasyonundan ileri gelmektedir. Çözünmüş mineral tuzlar: Na, Ca, Mg, K katyonları ile Cl, SO 4, HCO 3, NO 3 anyonlarını içine alan başlıca çözünebilir maddeleri kapsamaktadır. Son derece yüksek tuzluluktaki sularda B,Al, Mn, F gibi mineral maddeleri de tuzluluğa katkı sağlamaktadır (Tanju 1990). Tuzluluk infiltrasyonu artırmaktadır. Tuzluluğu düşük sular veya yüksek Na/Ca oranına sahip sular, infiltrasyonu düşürmektedir. Hem düşük tuzluluk hem de yüksek Na/Ca oranı aynı anda etki edebilir. Yeterli infiltrasyonu sağlamak için, geniş bir zaman süresince sulama uzatılırsa ikincil problemler de gelişebilir. Bu problemler; tohum yatağının kabuk bağlamasını, aşırı otlanmayı, bitki besin maddesi dengesizliklerini, bitkilerin suda boğulmasını, tohumların çürümesini ve ıslak alanlarda zayıf bitki dayanımını içine almaktadır ( Ayers ve Westcot 1989, Erözel 1995 ). Hava sıcaklığı, atmosfer nemi ve hava kirliliği, bitki tuz toleransını önemli Şekilde etkilemektedir. Genelde çoğu bitkiler soğuk, nemli şartlarda sıcak, kuru şartlardan daha fazla tuz stresini tolere edebilirler. Yüksek atmosfer nemi tek başına bazı bitkilerin tuz toleransını artırma eğilimindedir. Yüksek nemlilik genelde tuza toleranslı bitkilere göre, tuza duyarlı bitkilerde daha yararlı olmaktadır ( Hoffman ve Rawlins 1971, Hoffman ve Jobes 1978, Tanju 1990). Gün boyunca, ilkbahar veya yazın uygulanan tuzluluk, gece boyunca veya sonbahar esnasında uygulanan

8 4 tuzluluktan daha fazla verim düşüşüne neden olmaktadır (Van Ieperen 1996). Çünkü, yazın daha yüksek sıcaklıklar, daha fazla aydınlanma ve daha düşük nisbi nem daha fazla transpirasyona neden olarak, bitki su potansiyelini düşürür. Yüksek transpirasyon yanında tuzluluk da bitki su potansiyelini düşürmektedir. Düşen bitki su potansiyeli meyveye olan su akışını azaltarak meyve gelişim oranını düşürmektedir ( Johnson et al 1992). Sulamada kullanılan sular, bitki kök bölgesine belli miktarlarda tuzu getirirler. Kış yağışları yetersiz ise ya da yıkama yapılmıyorsa zaman boyutunda profilde tuz birikmesi olacaktır. Belirli bir (t) zamanında, belirli bir toprak hacmindeki tuz içeriği şu Şekilde belirlenmektedir ( Meiri ve Plaut 1985). S t = S o + C i V i - C d V d S t : Tuz içeriği, S o : Başlangıç tuz içeriği, C i : Sulama suyu tuz konsantrasyonu, V i : Sulama suyu hacmi, C d : Drenaj suyu tuz konsantrasyonu, V d : Drenaj suyu hacmi. Bir başka deyişle toprağın tuz içeriği, başlangıç toprak tuzluluğu değerinin, sulama suyu ile eklenen tuz miktarından drenaj ile uzaklaşan tuz miktarının çıkarılması sonucu kalan değere eklenmesi ile bulunur. Yani toprak tuzluluğunu etkileyen asıl etmen sulama ile giren ya da drenajla çıkan tuz miktarıdır ( Meiri ve Plaut 1985). Ülkemizde son yıllarda yeni alanların sulamaya açılması, sulama suyuna duyulan ihtiyacı artırmıştır. Sulamada kullanılabilir nitelikte yeterli ve iyi nitelikli su bulunamayınca, düşük kaliteli tuzlu sular ve hatta drenaj suları sulamada kullanılmaktadır. Böylece, toprağın fiziksel ve kimyasal özelliği bozularak, dolaylı yoldan bitkilere zehirli madde verilmekte ve ürün azalmasına sebep olunmaktadır (Đşcan ve ark., 2001). Kök bölgesinin üst kısımlarında su alımı daha fazla olduğu için bitki, kök bölgesinin üst kısmındaki tuzluluktan, kök bölgesinin alt kısmındaki tuzluluğa göre daha çok etkilenir.

9 5 Çoğu bitkiler erken fide gelişimi esnasında çok duyarlıdırlar ve daha sonraki gelişme dönemlerinde daha toleranslı hale gelmektedir (Hoffman et al. 1992). Bitkilerin çoğu çimlenme esnasında nisbeten tuza toleranslıdır ve bitki gelişiminin fide çıkışı ve erken fide evreleri esnasında daha duyarlıdır. Bu nedenle, çimlenme sonrası tohum yatağında tuzluluğu düşük tutmak zorunludur ( Tanji 1990). Tuzlu şartlar altında yetiştirilen bitkiler zamanla içerisinde tuzluluğa karşı bir takım metabolik ve fizyolojik ayarlamalar yaparak söz konusu şartlara bir dereceye kadar uyum sağlayabilir. Genel bir ifadeyle sebzelerin tuz toleransı, diğer kültür bitkilerininkine oranla daha düşüktür (Maas ve Hoffman,1977 ). Bu nedenle özellikle sebzelerde, düşük kaliteli suların kullanılması durumunda bitki özellikleri, verim ve kalitede oluşabilecek değişimlerin belirlenmesi çalışmaları ile tarım alanlarında ortaya çıkan tuzlulaşmaya ilişkin çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Domates bitkisinin yetiştirilmesi açısından optimum iklim kuşağındaki alanlarda tuzluluk, sadece yeni arazilerin sulamaya açılması açısından değil aynı zamanda elde edilmekte olan yüksek verimi sürdürebilmek açısından da ciddi bir engeldir. Böylece önemli ancak zor olan amaç, domatesin tuz etkisindeki alanlarda verimini arttırmak veya hali hazırda kullanılmayan tuzlu suların kullanılma olanaklarını araştırmaktır. Fizyolojisi ve genetiği hakkındaki zengin bilgi varlığından dolayı domates bitkisi tuzlu alanların iyileştirilmesinde ve kötü kaliteli suların kullanımında model bitki olarak kullanılabilmektedir (Cuartero ve Fernandez-Munoz 1999). Karasal iklime sahip Konya bölgesinde, bitki yetişme dönemlerinde yağışın yetersizliği tarımda sulamayı mutlak kılar. Ovada sulama suyu kaynakları yeraltı ve yerüstü sularıdır. Yeraltı suları DSĐ, Sulama Kooperatifleri ve çiftçi imkânları ile açılan kuyulardan temin edilmektedir. Yerüstü su kaynakları ise Beyşehir Gölü ve Çarşamba Çayıdır (Çiftçi ve ark., 1994). Konya ovası sulu tarım alanlarında, sulama suyunun bilinçsiz kullanılması sonucunda ova topraklarında tuzluluk, sodyumluluk ve drenaj sorunları oluşmuştur, Ovada taban suyu sorunu mevcuttur (Çiftçi, 1987,1991; Kara ve ark., 1992). Havza topraklarının hektarında tuzluluk ve alkalilik, hektarında ise drenaj sorunu mevcuttur (Kara ve ark., 1991). Konya Ereğli Ovasında yapılan bir çalışmada yeraltı suyunun yüksek derecede tuzlu olduğu ve sulamada kullanılmasının sakıncalı olacağı belirtilmiştir (Yıldırım, 1992). Toprakların

10 6 tuzlulaşmasında ve yer yer sodyumlulaşmasında asıl sebep yüksek taban suyudur (Çiftçi, 1987). Konya bölgesinde taban suyu seviyesinin en yüksek olduğu aylar Ağustos ve Mayıs, en düşük olduğu aylar ise Ekim ve Ocak aylarıdır (Kara ve ark., 1990). Konya Ovasında tarım hızla artarken sulama suyu kaynaklarının yetersiz olması sulama randımanının artırılmasını gerektirmektedir. Su uygulama randımanının ortalama olarak % 55 civarında olduğu belirlenmiştir (Çiftçi, 1991). Domates, dünya üzerinde yaygın bir Şekilde dağılmış tek yıllık bir sebzedir; taze olarak, pişirilerek veya işleme sürecinden sonra konserve, meyve suyu, salça veya çeşitli soslar şeklinde tüketilmektedir. Domates, dünyada yoğun olarak üretimi yapılan sebzelerden birisidir. Farklı ekolojik şartlarda bir çok ülkede domates üretimi yapılmaktadır yılında dünyada sofralık tüketime ve sanayiye yönelik olarak toplam ton domates üretildiği bilinmektedir. Başlıca ülkeler ve endüstriyel domates üretimleri sırasıyla ABD 9.5 milyon ton, Đtalya 4.2 milyon ton, Đspanya 1.2 milyon ton, diğer önemli üreticiler Brezilya 1.0 milyon ton, Portekiz 1.0 milyon ton, Đsrail 0.3 milyon ton olarak tahmin edilmektedir ( Anonymous 1999a-1999b ). Üretim ve sanayide işletme teknikleri ülkelere ve yörelere göre değişmekle birlikte ABD, Kanada, Türkiye ve Đspanya da taze tüketime yönelik üretim önem kazanmıştır. Türkiye taze domates üretiminde ABD ve Çin in ardından üçüncü sırada yer almaktadır. Domates Türkiye de en fazla üretilen sebze konumunu yıllardır sürdürmektedir ( Anonymous 1999a-1999b ). Ülkemizde domatesin yıllık üretimi 8.89 milyon ton olup toplam sebze üretimindeki payı yaklaşık olarak % 40 civarındadır (Anonymous 2003). Đhraç edilen sebzelerin başında domates gelmekte olup 2001 yılında bin ton ihracat gerçekleştirmiştir (Anonymous 2002). Türkiye de 1990 yılında 158 bin ha olan domates ekim alanı, 1993 yılı hariç bütün yıllarda artarak devam etmiştir ve 1996 yılında 187 bin hektarı bulmuştur yıllarında ise tekrar 158 bin ha a düşmüştür ( Anonymous 1999a-1999b ). Domateste meyve sayısı ve büyüklüğü yüksek tuz konsantrasyonları nedeni ile düşmektedir ( Adams 1991, Ehret ve Ho 1986). Tuzlu koşullar bitkilerde kalsiyum

11 7 ve potasyum gibi besin elementleri alımının azalmasına neden olmakta ve bitki su ilişkilerini de doğrudan etkilemektedir (Ho ve Adams 1995, Satti ve Lopez 1994). Domates verimi, ortalama meyve ağırlığının veya meyve sayısının azalmasıyla düşmektedir. Nisbeten düşük toprak tuzluluğunda, gözlenen verim düşüşüne daha çok ortalama meyve ağırlığındaki azalma neden olurken meyve sayısı değişmeden kalmaktadır. Meyve sayısındaki azalma verim düşüşünün daha çok yüksek tuzlulukta olduğuna işaret etmektedir. Kontrol konusuyla tuzluluğa maruz bitkiler arasında verimdeki farklılık hasat süreci ilerlerken hasatın ilk dört safhasında meyve büyüklüğündeki azalma nedeniyle daha belirgin hale gelir fakat daha sonra meyve sayısı da azalmaktadır ( Van Ieperen 1996; Soria ve Cuartero 1997). Domateslerde verim; çeşit ile birlikte, yetiştirme ve bakım koşullarına bağlıdır. Đyi bir çeşit ve uygun koşullarda açıkta yapılan yetiştiricilikte bitki başına 2-6 kg ürün alınabilmektedir. Dekara verim ise 4-12 ton arasında değişmektedir (Şeniz 1992). Đç Anadolu Bölgesinde domatesle ilgili sanayi yeterince gelişmediği için, sanayiye yönelik domates üretimi istenilen düzeyde gelişmemiştir. Konya Çumra Bölgesinde yöre çiftçisi hem sofralık hem salçalık olarak kullanılabilen H2274 domates çeşidinin tarımını yaygınca yapmaktadır. Sebebi ise, domates sofralık olarak değerinde pazar bulduğunda çiftçi domatesini sofralık olarak pazarlayabilmekte, alıcı bulamadığında üretici kendi imkânlarıyla salça yapmakta ve ev salçası olarak pazar aramaktadır. Yörede kurulan salça fabrikası, şeker fabrikalarında olduğu gibi sözleşmeli ekim yaptırmıştır. Bu durum yöredeki domates ekim alanlarının artışına sebep olmuştur. Domatesin erken ekilmesi hem kaliteyi ve hem de ürünü etkilemektedir. Geç ekimde verim düşük olmakta, çok erken ekimde ise fideler dolu, yağmur ve soğuktan zarar görmektedir. Çumra da vejetasyon döneminin kısa olması nedeniyle domates ekiminin öne alınması dolu riskini ortaya çıkarmaktadır. Domates, ortalama o C arasında sıcaklık ister. Sıcaklığın büyüme ve gelişme devrelerine etkisi üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Sıcaklığın ilk etkisi, domates tohumlarının çimlenmesi üzerindedir. Bu dönemde sıcaklık 10 o C nin altında olmamalıdır.

12 8 Domates, soğuk havada iyi büyümez, 14 o C nin altındaki sıcaklıklarda meyve bağlamaz. Yetişme devresinde sıcaklık 2 o C ye düştüğü zaman bitki tamamen zararlanır. Domateste normal bir gelişmenin meydana gelebilmesi için en uygun sıcaklık o C olmalıdır. Sıcaklık 14 o C nin altına düştüğü zaman olgunlaşma gecikir ve verim çok azalır. Domates en az altı saat doğrudan güneş ışığı alan yerlerde yetiştirilmelidir. Yeni dikilmiş fideler için çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü aşırı sulama toprak sıcaklığını düşürür ve büyümeyi yavaşlatır. Meyve bağladıktan sonra domates sulama sayısında yavaş bir artışa ihtiyaç vardır. Bu esnada su ihtiyacı en yüksek düzeydedir. Sıcak havada kumlu topraklar her 2-3 günde bir sulamayı gerektirir. Ağır topraklarda ise 3-7 günde bir yapılabilir. Yer domatesinde sulama 5-10 günde bir yapılmalıdır ( Şeniz 1992). Đlk meyveler görüldükten sonra sulama birden önem kazanır. Bu defa mevcut koşullara göre belli aralıklarla yeteri kadar sulama yapılmalıdır. Olgunluk çağına girip hasad başladıktan sonra bu devrede pratik bir kural olarak her hasattan sonra mutlaka sulama yapılmalıdır. Domates bitkilerinde genellikle, Mayısta 1-2, Haziranda 2-3, Temmuzda 3-4, Ağustosta 3-4, Eylülde ise ya hiç yada 1 kez sulama yapılır. Eylül sulamaları olgunluğu geciktirdiği için sulama hava koşullarına göre yapılmasa da olabilir. Domates toprak yönünden fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan hafif killi topraklara kadar hemen hemen her toprak tipinde yetiştirilebilir. Hafif ağır karakterli topraklarda verim yüksektir. Đşte bundan dolayı derin, geçirgen, su tutma özelliği iyi, humus ve besin maddelerince zengin tınlı toprakları severler. Erkencilik istendiği zaman kumlu tınlı topraklar uygundur. Buna karşılık sanayiye yönelik olarak yapılan yetiştiricilikte verimlilik ve dolayısıyla bol ürün elde edilmesi amaçlandığından tınlı, killi-tınlı ve milli- tınlı topraklar önem kazanır. Domates fazla olmamakla birlikte toprak asiditesine karşı oldukça dayanıklıdır. ph olan topraklarda en iyi sonuç elde edilmiştir. Toprak reaksiyonu ph 5.0 dan aşağı düştüğü zaman kireçleme ihmal edilmemelidir. Kültür bitkileri arasında özellikle meyveleri yenen sebzelerde sulama, tohumların çimlenme devresi, gelişme devresi ve ürün devresi olmak üzere başlıca üç ana devrede önemli rol oynar. Çimlenme devresinde mesele oldukça basittir. Fakat diğer iki devrede sulamanın etkisi fazladır. Domates yetiştiriciliğinde toprakta

13 9 rutubetin iyi bir seviyede tutulması istenir. Rutubetin yetersizliği genellikle verimin azalmasına neden olur. Aynı Şekilde azotlu gübre ile fazla sulama da verimin azalmasına ve hasat zamanının gecikmesine neden olmaktadır. Sulamaya kök civarındaki toprak rutubetine bakmak suretiyle karar verilir. Đki sulama arasındaki zaman toprağın özelliğine, hava koşullarına yetiştirme ve çeşit gibi birçok koşullara bağlıdır. Domates yetiştiriciliğinde ilk meyveler görülünceye kadar sulamadan kaçınılmalıdır. Yeni dikilmiş fideler için çok dikkatli olmak gerekir ( Şeniz 1992). Konya merkezde açık tarlada domatesin aylık su tüketimi Mayıs ayında 30.4 mm, Haziran ayında mm, Temmuz ayında mm, Ağustos ayında mm, Eylül ayında mm, Ekim ayında 45.5 mm olmak üzere toplam mm dir ( Anonymous, 2004). Konya da domatesin fazla yetiştiği ilçelerden bazıları Çumra, Meram, Ereğli ve Akşehir dir. Konya da 1999 yılı toplam domates üretimi ton, açık tarla üretimi ton, örtü altı üretimi ise 554 tondur. Konya Çumra bölgesinde domates ekilen alan ha, verim kg/ha, üretim ise tondur. Đlçelerde domates ekilen toplam alan ha, toplam üretim ise ton dur (Anonymous 2001). Bu araştırma 5 bölümden meydana gelmiştir. Giriş bölümünde tarımsal sulama ve sulamanın etkinliği irdelenmiş, domates bitkisinin dünyada ve Türkiye deki önemi vurgulanmış, sulama suyu kalitesinin bitkisel üretimdeki kullanılabilirliği tartışılmıştır. Kaynak Araştırmaları Bölümü nde çalışmaya konu olan domates bitkisi ve sulama suyu kalitesi ile bitkisel verim ilişkileri hakkında yapılan çalışmalardan özet bilgiler verilmiştir. Materyal Metod Bölümü nde ise çalışma bölgesi, deneme deseni, toprak özellikleri, bitki özellikleri, iklim ve benzeri konularda bilgiler verilmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar ve bunların istatistiki değerlendirmeleri 4. bölümde tartışılmıştır. 5. Bölümde ise elde edilen sonuçların genel bir değerlendirilmesi yapılmış, öneriler sunulmuştur. Tezin son kısmına ise yararlanılan kaynak listesi eklenmiştir.

14 10 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI Araştırma konusuyla ilgili kaynaklar geniş kapsamlı olduğundan alt bölümler halinde aşağıda özetlenmiştir. 2.1 Sulama Suyu Kalitesi ve Toprak Tuzluluğu Kara (1971), farklı sulama metodu uygulamalarında toprak profilindeki tuz ve bazı katyonların hareketleri ile bunların mevsimlik değişmelerini, tuz hareketinin taban suyu tuzluluğu ve seviyesi ile ilişkilerini incelemiştir. Çiftçi (1987), Konya Tigem arazilerinde yaptığı bir araştırmada, toprakların tuzlulaşması ve yer yer sodyumlulaşmasının asıl sebebinin yüksek tabansuyu seviyesi ve tabansuyu tuz konsantrasyonu olduğunu tespit etmiştir. Yine Çiftçi ve ark (1995), Konya Ovasında yapmış oldukları bir araştırmada, drenaj suyu ile sulanan ve sulanmayan arazilerden sondajla alınan toprak örneklerinde; sulanmayan alanların çoğunda (%79) tuzluluk seviyesi sorun oluşturmayacak düzeyde iken, sulanan alanların tuzluluk değeri ise, örneklerin tamamına yakınında (%83) sorun oluşturacak düzeyde bulmuşlardır. Çiftçi ve Güngör (1987), Konya TĐGEM arazisinin tuzluluk sorunu olan alanlarında, taban suyu ile toprak tuzluluğu ilişkilerini belirlemek amacıyla yaptıkları araştırmada, taban suyu seviyesi ve tuzluluğu takip etmek amacıyla 11 adet gözlem kuyusu açmışlardır. Drenaj kanalı yetersizliğinden dolayı, taban suyu seviyesi aşırı yükselmiş, yükselen taban suyu buharlaşma sonucunda bünyesindeki tuzu üst toprak katlarına bırakmıştır. Maksimum tuzluluk 0-60 cm arasındaki toprak katlarında görülmüş, dolayısıyla toprağın tuzlulaşması üst toprak katlarında olmuştur. Kapilarite ile toprağın üst katmanlarına tuz taşınmasının minimum olduğu kritik taban suyu derinliğini ise bu araştırma yeri için 110 cm bulmuşlardır. Ayyıldız (1990), sulama sularının içerdiği tuzların cinsi ve miktarının toprak özelliklerine ve bitkilerin gelişimine olumsuz etki ettiğini belirtmiştir. Tuzların bitki gelişmesine olan etkileri, toprak eriyiğinin ozmotik basıncını artırarak toprak

15 11 suyunun bitkilere elverişliliğini azaltması ve toprak eriyiğinde tuz konsantrasyonunun artması sonucu bitki bünyesinde çeşitli tuzların toksik miktarlarda birikmesi sureti ile oluştuğunu bildirmiştir. Kara ve ark. (1990), Konya Çumra-Çandır Mevkii arazilerinde yaptıkları bir araştırmada, taban suyu seviyesi yıllık değişiminin, taban suyu seviye sınıfı yönünden (Hansen, Đsraelsen ve Stringhen 1979) Fena Düzeyde bulmuşlardır. Fena düzeyde bulunan taban suyu seviyelerinin, yarı kurak iklim kuşağında bulunan bölgelerde tarla içi drenaj şebekesinin tesis edilmemiş olduğu yerlerde toprakların tuzlulaşmasına sebep teşkil edeceğini belirtmişlerdir. Çiftçi ( 1990) Çumra Ovasında yaptığı bir çalışmada tarla içi drenlerin tesis edilmesi şartı ile maksimum taban suyu seviyesinin tarla bitkileri için cm, yem bitkileri için ise cm arasında olabileceğini bildirmiştir. Van Hoorn and Van Alpen (1990), bitkilerin tuza toleransını ifade ederken tuzluluğun göstergesi olarak en çok kullanılan değerin toprak saturasyon eriyiği elektriksel iletkenliği olduğunu belirtmişlerdir. Bu değere göre tuzluluk sınıfları Çizelge 2.1 de verildiği gibidir. Yurtseven ve Güngör (1990), soya fasülyesinde sulama suyu tuzluluğu ile ilgili yaptıkları çalışmalar sonucunda, tüm sulamaların kil bünyeli olan toprakta, tuzluluğun artmasına neden olduğunu, özellikle de 5 ds/m tuzluluk düzeyindeki Çizelge 2.1 Saturasyon eriyiği elektiriksel iletkenliğine göre tuzluluk sınıfları EC (ds/m) Sınıfı Bitki verimi 0-2 Tuzsuz Etkilenmez 2-4 Hafif tuzlu Duyarlı Bitkiler Etkilenir 4-8 Tuzlu Birçok Bitki Etkilenir 8-16 Çok Tuzlu Dayanıklı Bitkiler Yetişir >16 Aşırı Tuzlu Birkaç Dayanıklı Bitki Yetişir

16 12 sulama sularının uygulandığı parsellerde 0-60 cm lik toprak profilinin tuzlu hale geldiğini belirtmişlerdir. Ayrıca sulama sularına eklenerek uygulanan yıkama ihtiyacı miktarının, profildeki tuzluluğun azaltılmasında etkili olmadığını vurgulamışlardır. Yıldırım (1992) Konya Ereğli ovasında yaptığı bir çalışmada yeraltı suyunun yüksek derecede tuzlu olduğunu ve mevcut haliyle sulamada kullanılmasının sakıncalı olacağını belirtmiştir. Güngör ve ark. (1992), laboratuvar koşullarında killi bünyede oluşan toprak kolonları üzerinde 7 farklı kalitede yıkama suyu uygulamışlar ve toprakta kalan tuzluluk yüzdelerini farklı Ca/Mg oranlarında ve farklı yıkama suyu miktarlarında araştırmışlardır. Araştırma sonucunda, su kalitesinin iyileştikçe topraktan yıkanan tuz miktarının arttığı, kötüleştikçe azaldığını saptamışlardır. Yurtseven ve Sönmez (1992), sulama sularının kalitesinin belirlenmesinde yalnızca suların kimyasal analizlerini yapmanın yeterli olmadığını, aynı zamanda bu suyun kullanılacağı ortamın şartlarını da dikkate almanın doğru olacağını bildirmişlerdir. Bir sulama suyunun kalitesinin, yani onun kullanımı için uygunluğunun yorumunu yaparken; sulanacak toprağın fiziksel özellikleri, bitkinin tuza dayanımı, sulama yönteminin uygunluğu, drenajın yeterliliği ile sulama ve drenaj şebekelerinin işletilmesi gibi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmişlerdir. Yılmaz (1993), Konya Ovası Ana Drenaj Kanalı ve buna bağlı dört drenaj kanalı sularının kalitesinin belirlenmesi ve bunların sulamada kullanılabilirliğinin tespiti amacıyla yaptığı çalışmada toprak örneklerinin % 60 ından fazlasının tuzlu ve sodyumlu özellik gösterdiği su örneklerinin de % 94 ünün 3. ve 4. sınıf sulama suyu özelliğinde olduğunu tespit etmiştir. Bu sebeple, drenaj kanalı sularının mevcut şartlarda sulamada kullanılmasının uygun olamayacağını tespit etmiştir. Yılmaz ve Çiftçi (1993) Konya Ovası ana drenaj kanalı ve buna bağlı 4 ayrı drenaj kanalındaki su kalitelerinin belirlenmesi ve bunların sulamada kullanılabilirliğinin tespiti amacıyla yıllarında yaptıkları araştırmada, drenaj kanalları güzergahları üzerinde seçilen 17 ayrı noktadan 12 ay süreyle aylık su örnekleri ve bu sularla sulanan bazı arazilerden de toprak örnekleri almışlar, toprakların çoğunluğunun tuzlu ve sodyumlu toprak özelliği gösterdiğini belirlemişlerdir. Drenaj kanallarındaki suların büyük bir kısmının 3. ve 4. sınıf

17 13 sulama suyu olduğu ve sulamada kullanılmasının uygun olmadığını tespit etmişlerdir. Erözel ve Çakmak (1993), sulama suyu tuzluluğunun 5000 mg/l yi aşması durumunda, toprağın mikrobiyolojik rejiminin bozularak toprakta hareketli nitrojen düzeyinin azalmasına neden olacağını belirtmişlerdir. Öztürk ve Erözel (1994) tabansuyu derinliği ve sulama suyu kalitesinin dolmalık biberin su tüketimine etkisini inceledikleri yıllarında serada yürüttükleri çalışmada 4 tabansuyu derinliği 30, 45, 60 cm ve tabansuyunun bulunmadığı 90 cm toprak derinliği ve 4 sulama suyu tuzluluğunun 0.25, 1, 2 ve 3 ds/m olduğu konuları dört tekrarlamalı olarak faktöriyel deneme desenine göre incelemişlerdir. Araştırmada tabansuyu bulunan konularda, bitki su tüketiminin tabansuyu bulunmayan konulara göre daha yüksek olduğunu ve bitki su tüketiminin sulama suyu tuzluluk değerleri arttıkça azaldığını bulmuşlardır. Çumra Ovası, Konya Ovaları Projesinde yer almaktadır. KOP un işlenebilir tarım arazisi 2,650 milyon ha olup bunun sulanabilir özellikteki miktarı milyon hektardır ( Karaman hariç). Bu arazilerin yaklaşık hektarı (%22 si) sulamaya açılmıştır. Bölgede mevcut sulanabilir arazilerin sulamaya açılabilmesi için gerekli olan su potansiyeli 12 milyar/m 3 / yıl olmasına karşılık ancak kullanılabilir su miktarı 3.8 milyar/ m 3 / yıl dır. Bölgede sulama suyu açığı yaklaşık 8.2 milyar /m 3 / yıl dır. Bu rakamlar da bize bölgede su kaynaklarının kullanımının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır (Çiftçi ve ark. 1995). Berktay ve Aydın (1996) atık suların tarımsal maksatlı kullanımı ve Konya Ovasında atık sularla sulanan toprakların kirlenmesi konusundaki çalışmasında, atık suların tarımsal sulamada kullanılmasının basit ve ekonomik olması bakımından avantajları olan bir uygulama olduğunu, ancak bu metodun halk sağlığı, çevre sağlığı ve estetik yönleriyle ele alınarak değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu amaçla da Konya kapalı havzasının sulamadan dönen suları ve taşkın sularını tahliye etmek maksadıyla inşa edilen ana tahliye kanalı, yapılış gayesine ilave olarak Konya kentinin atık sularını da taşıdığını, kanal boyunca kanal suyunun sulama gayesiyle kullanılması sonucu tarım topraklarında kirliliğe neden olduğunu tespit etmişlerdir.

18 14 Yurtseven (2000) patlıcanda su tüketimine tuzluluğun etkisini incelediği çalışmasını farklı tuzluluk düzeylerinde (1.3, 3, 4.5, 6 ds/m) ve iki farklı Ca/Mg oranında ( 3:1 ve 1:3 ) yıllarında tarla denemeleri biçiminde yürütmüştür. Çalışmada parsellerden hesaplanan gerçek su tüketimi ile kap buharlaşması yolu ile hesaplanan referans bitki su tüketimleri karşılaştırılmıştır. Sonuçlar tuzluluk etkisinde bitki su tüketiminin yıllara göre %11.4 ila %13.5 azalma gösterdiğini ancak kap buharlaşması yöntemi ile hesaplanan referans bitki su tüketim değerlerinin gerçek değerlerden daha düşük olduğunu gösterdiğini belirtmiştir. Bassil ve Kaffa (2001), aspir bitkisini ortalama toprak tuzluluğu ds/m arasında değişen ve m kök derinliklerindeki parsellerde iyi kaliteli sulama suyu olarak kabul edilen EC<1 ds/m ile tuzlu kabul edilen EC=6.7 ds/m sulama suyu şartlarında yetiştirmiştir. Aspir bitkisinin kök bölgesinde artan tuzluluğa tepki olarak su kullanımının ve gelişiminin azaldığını tespit etmişlerdir. Daha az tuzluluğa sahip parsellerdeki bitkiler ortalama daha fazla suyu (515 mm) daha fazla derinliklerden kullanmışlardır. Diğer yandan tuzluluğu yüksek parsellerde ise daha az su kullanmışlardır (435 mm). Aspir bitkisinin daha önceki yapılan çalışmalarla karşılaştırıldığında tuzluluğa daha yüksek seviyede toleranslı olduğunu belirlemişlerdir. Kahlown ve Azam (2003), Pakistan da yapılan bir çalışmada buğday ve pamuk rotasyonunda drenaj suyunun toprak ıslahına ve bitkisel verime etkisini belirlemek istemişlerdir. Araştırmada drenaj suyu ile kanal suyu karıştırılarak araziye verilmiştir. Sonuçta drenaj suyu uygulamalarının toprak tuzluluğunu önemli oranda artırdığını tespit etmişler, bunun tersine SAR (sodyum adsorbsiyon) değerinin sadece cm derinliklerde artış gösterdiği sonucuna varmışlardır.

19 Sulama Verim Đlişkisi Shalhevet ve Yaron (1973), suni olarak tuz oranı artırılmış saksılarda yetiştirilen endüstriyel domateslerin veriminin, 2.0 ds /m üzerinde, EC e deki her 1.5 ds/m artış için %10 azaldığını bulmuşlardır. Sonneveld and Van Den Ende (1975) Bazı tuzların marulda ve domateste oluşturacağı etkileri incelemek üzere, sulama suyuna çeşitli tuzlar ekleyerek denemeler yapmışlardır. Sonuçta verimde; düşük tuz seviyesinde %11, yüksek tuz seviyesinde de %26 oranında bir azalma olduğunu belirtmişlerdir. Ayers ve Westcot (1985) a göre Amerikanın Broodview bölgesinde sulama suyu olarak % 50 yüzey suyu ( EC= µmhos/cm) ile %50 drenaj suyu karışımı kullanmışlardır. Karışım sayesinde daha fazla arazi sulanabilmiş fakat kalitesi zaman geçtikçe düşmüştür. Nitekim yılları arasında sahanın %40 ı domates ekilirken 1975 den sonra verim kaybından dolayı tuza mukavemetli bitkiler yetiştirmişlerdir. Vinten et al (1986), tuzlu suyla sulanan domates bitkisinin verimini, su tüketimini ve yıkama ihtiyacını belirlemek üzere kumlu tınlı topraklardan oluşan küçük tarla parsellerinde, elektriksel iletkenliği sırasıyla 1.1, 5.9, ve 8.1 ds/m olan sulama suları, yedi farklı sulama derinliği şeklinde uygulamışlardır. Sulama sularının tuzluluğuna bağlı olarak kök bölgesi toprak tuzluluğu da artmış, dolayısıyla verimde azalmalar olmuştur. Elektiriksel iletkenliği 8.1 ds/ m olan sulama suyunun uygulandığı konudan elde edilen verim, elektriksel iletkenliği 1.1 ds/m olan suyla sulanan konuya göre % 43 daha az olduğunu belirtmişlerdir. Vaan Hoorn ve Van Alpen (1990), bitkilerin tuza toleranslarını belirlemek için oransal verim ve gerçek verim çalışmalarının yapılabileceğini belirtmişlerdir. Oransal verim, bir bitkiden tuzlu koşullar altında alınan verimin tuzlu olmayan koşullar altında alınan verime oranı olarak tamamlanmakta ve bitkilerin tuza toleranslarını belirlemede en uygun yol olarak önerilmektedir. Gerçek verim ise tuzlu koşullar altında yetiştirilen bitkiden birim alanda alınan verim olarak belirtilmektedir. Bitkilerin gerçek verim değerleri ile bu verimlerin ekonomik değerlerinin tuzlu koşullarda bitki yetiştirirken bitki desenine etkili olduğunu göstermişlerdir.

20 16 Mitchell et al (1991), kısıtlı sulama koşullarının ve tuzlu su uygulamalarının domates meyve verimi ve kalitesine etkilerini incelemek üzere bir araştırma yapmışlardır. Kontrolde kullanılan sulama suyu elektriksel iletkenliği 0.34 ds/m, tuzlu suyla sulanan konuda ise 8.1 ds/m olarak belirlenmiştir. Tuzlu su uygulamalarında taze meyve veriminde azalma görülmemiş fakat meyvelerin su içerikleri düşmüş ve bunun bir sonucu olarak inorganik iyon konsantrasyonları artmıştır. Kısıtlı ve tuzlu sularla sulanan konularda meyve asit konsantrasyonu kontrole göre iki kat olmuştur. Meyve kuru ağırlığı ve toplam verim her iki konuda da değişmezken, toplam verim kısıtlı sulamada azalmış ama tuzlu suyla sulamada kontrole göre aynı kalmıştır. Tuzlu sularla sulanan konuda meyvelerin kalsiyum içeriği kontrole göre aynı kalmasına karşın potasyum ve klor içeriklerinin yüksek bulunduğunu belirtmişlerdir. Güngör ve Yurtseven (1991) değişik tuzluluk düzeylerindeki sulama sularının soya fasulyesinin verimine etkisini inceledikleri çalışmalarında 4 tuzluluk düzeyi (0.6, 1.5, 2.5 ve 5.0 ds/m) ve 3 yıkama gereksinimini ( % 0. % 25 ve % 50) yıllarında tarla denemeleri şeklinde yürütmüşlerdir. Araştırma boyunca A sınıfı kaptan olan buharlaşma miktarı ile bitki su tüketimi arasındaki ilişkileri incelemişlerdir. Tuzluluk ile bitki su tüketiminin azaldığını, bitki su tüketiminde %5-10 lara varan azalmanın ise 5 ds/m tuzluluk düzeyinde gözlemlendiğini belirtmişlerdir. Hoffman et.al. (1992) domates için eşik değeri EC e = 2.5 ds/m ve eşik sonrası verim düşüşünün toprak saturasyon çamuru tuzluluğunun her 1 ds /m artışı için %9.9 olduğunu belirterek domatesin tuzluluğa karşı orta derecede duyarlı bir bitki olduğunu bildirmişlerdir. Şener (1993), Ege Bölgesinde lizimetre koşullarında değişik kalitedeki sulama sularının pamuk verimine ve toprak tuz dengesine etkilerini incelemek amacıyla yaptığı çalışmada, 0-90 cm toprak derinliğindeki tuzluluğun EC 5.7 ds/m olduğunda pamuk veriminin azalmaya başladığını tuzluluğun her bir birim artışına karşın ise verimdeki azalma miktarının % 5 olduğunu belirtmiştir. Sulama suyu tuzluluğunun artması ile toprak tuzluluğunda da artma görülmüş ve bu artmanın özellikle üst toprak katmanlarında meydana geldiğini vurgulamıştır.

21 17 Erözel (1993), farklı kalitedeki sulama sularının fasulye verimine etkisini belirlemek amacıyla iki yıl süreli bir tarla denemesi yürütmüştür. Araştırmada elektriksel iletkenliği 0.5, 1.5 ve 2.5 ds/m (µmhos) olan üç farklı sulama suyu uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kuru fasulye verimi sulama suyu tuzluluğunun artması ile azalma göstermiş sonucunu vurgulamıştır. Öztürk (1994), yaptığı çalışmada farklı sulama suyu kalitesinin biber verimine, bitkinin bazı özelliklerine ve toprak tuzluluğuna olan etkilerini araştırmıştır. Sulama suyu tuzluluğunun artmasıyla bitki verimi ve gelişmesinde önemli derecede azalmalar görüldüğü buna karşılık toprak tuzluluğunun arttığı sonucu elde etmiştir. Ağar ve Erözel (1994) farklı kalitedeki sulama sularının toprak tuzluluğuna ve mısır verimine etkilerini incelemek amacıyla tarla koşullarında yaptıkları araştırmada 2.5 ds/m tuzluluğa sahip sulama suyunun mısır verimini artırdığını ancak 5.0 ds/m tuzluluğa sahip sulama suyunun 0 30 cm derinlikteki toprağın tuzlulaşmasına yol açtığını belirtmektedirler. Yurtseven ve Sönmez (1996), sulama sularının kullanım biçimlerine göre sahip oldukları potansiyel tuzlulaştırıcı özellikleri nedeniyle, bunların tarımda bitki verimine ve toprak özelliklerine etkileri yönünden incelenmeleri önemli bir çalışma alanı oluşturduğundan, yaptıkları çalışmada 4 farklı sulama suyu tuzluluğu ve 2 farklı sodyumluk konusu, faktöriyel düzende 3 tekrarlamalı olarak yetişme mevsiminde ele almışlar ve çakılı parsellerde sulama suyu tuzluluğunun domates verimine ve toprak tuzluluğuna etkilerini incelemişlerdir. Đlk yıl sonuçlarına göre sulama suyu tuzluluğunun ve sodyumluluğunun domates verimine etkisi önemsiz, ancak ikinci yıl tuzluluğun verime etkisi önemli çıkmıştır. Bu özellikle bir önceki yıldan toprakta biriken tuzların etkisi ile olmuştur. Toprak tuzluluğu ise bütün konularda artma göstermiş ve sulama suyu tuzluluğunun yüksek olduğu konularda özellikle 0 40 cm lik katmanın tuzlu hale geldiği sonucuna varmışlardır. Erözel ve Öztürk (1996), yapmış oldukları bir çalışmada farklı kalitedeki sulama suları ve farklı derinliklerdeki taban suyu düzeylerinin havuç verimine ve toprak tuzluluğuna %1 seviyede etkili olduğunu bulmuşlardır. Sulama suyunun EC sinin artması ve taban suyu seviyesinin yüzeye yaklaşmasının verimde önemli düzeylerde azalmaya neden olduğunu tespit etmişlerdir.

22 18 Yurtseven vd (1996), biberde yaptıkları bir çalışmada değişik tuzluluk düzeylerindeki sulama sularının farklı gelişme dönemlerinde bazı verim parametrelerine olan etkilerini incelemek üzere serada saksı denemeleri kurmuşlardır. Denemede dört tuzluluk düzeyi (0.25, 1.5, 3.0,6.0 ds/m) ile sulamalar yapmışlardır.bu çalışmada 3 ds/m tuzluluk düzeylerinin sivri biberde tohumların çimlenmesi üzerine ve fidelerde biokütle üretimi üzerine önemli düzeyde etki yaptığını saptamışlardır. Tuzluluk düzeylerinin artmasının, verim üzerinde %61, meyve boyu üzerinde ise %13 lük bir azalmaya neden olduğunu, meyve biokütle değerlerinde ise %11 artış olduğunu belirtmişlerdir. Çizikçi (1997), serada değişik tuzluluk ve SAR oranlarına sahip sulama sularının ıspanağın çimlenme ve verimi üzerine olan etkisini araştırmak amacıyla yaptığı deneme sonucunda, düşük kalitedeki sulama sularının çimlenme oranını ve verimi azalttığı, SAR değerlerindeki artışlarında yine çimlenme ve verim miktarını azalttığını belirlemiştir. Zeng et al (2001), çeltik bitkisinin farklı gelişme dönemlerinde tuzluluğun verim ve bitki gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla sera şartlarında kum tanklarında suyla birlikte gübre uygulaması yapmışlardır. Bitkilere, çimlenmede, birinci yaprak oluşumunda, üç yaprak oluşumunda, boğum uzama başlangıcında, salkım oluşum öncesinde 1.8, 3.2, 4.6 ds/m olarak tuzluluk uygulamışlardır. Tuzluluk stresi her bir muamelede 20 gün sonra ortaya çıkmıştır. Bu çalışma göstermiştir ki, sulama suyu uygulama safhaları iyi bir Şekilde belirlendiği zaman yetişme safhalarındaki tuzluluğa duyarlılık daha açık bir biçimde görülebilir. Yalçın (2001), dört sulama suyu tuzluluğu ve iki toprak nem düzeyi konularının bir baklagil yem bitkisi olan macar fiği verimi üzerine olan etkilerini serada, tesadüf parsellerinde faktöriyel düzende dört tekrarlamalı olarak incelemiştir. Sonuçta sulama suyu tuzluluğunun artışı ile kuru ot veriminde bir farklılık gözlenmezken yeşil ot veriminde ve yandal sayısında belirgin bir düşüş, toplam kül miktarında ise belirgin bir artış olduğu belirlenmiştir. Ben-Gal ve Shani (2002), domates bitkisinde bor ve tuzluluk koşullarının bir arada olması durumundaki etkilerini araştırmışlardır. Araştırmada tuz oranları 1,3,6 ve 9 ds/m ve bor konsantrasyonları 0.028, 0.185, 0.37, 0.74, 1.11 ve 1.48 mol/ m3 olarak almışlardır. Domates bitkisinin verimi ve bitki su tüketimi, yüksek bor ile

23 19 birlikte düşüş göstermiştir. Ancak bitkiler bor ve tuzluluk koşullarının ikisine birden maruz bırakıldığında borun zararlı etkisi azalmıştır. Bu çalışmanın sonucunda yüksek bor ve tuzluluk koşullarının yönetiminde ve modellenmesinde kıyas olabileceğini belirtmişlerdir. Daniells et all (2003), danesi için yetiştirilen darının kurak alanlardaki tuzluluktan şiddetli derecede etkilendiği sonucuna varmışlardır. Üç yıl boyunca iki farklı yerde yapmış oldukları çalışmada darı veriminin toprak elektriksel iletkenliği 2.8 ds/m ye ulaştığında %50 oranında azaldığı sonucuna varmışlardır. Ünlükara (2004), domates bitkisinin farklı gelişme dönemlerinde tuzlu sulama suları ile yapılan sulamalara karşı tepkisini belirlemek amacı ile bir çalışma yapmış, konulara 2,5 ve 5,0 ds/m elektriksel iletkenlik değerine sahip tuzlu sular uygulanmıştır. Denemenin her iki yılında da sulama suyunda artan tuz konsantrasyonuna bağlı olarak verimde önemli miktarda düşüşler olduğunu, bununla birlikte fide döneminde verim azalmasının daha az olduğunu belirtmiştir. 2.3 Su Kalitesi - Bitki Kalite Unsurları Shannon (1978), Mizrahi ve Pasternak (1985), meyve gelişimi esnasında uygulanan orta dereceli tuzluluğun fotosentez ürünlerinin paylaşımını değiştirebileceğini ve kavun ile domateste çözünebilir katı madde miktarını iyileştirebileceğini göstermişlerdir. Maas et al.(1986), iki sorgum çeşidinde üç farklı gelişme döneminin tuz toleransı üzerine bir sera denemesi yapmışlar, her dönemin başlangıcından itibaren 30 gün tuzlu çözelti uygulamışlar ve her iki sorgum çeşidinin de vejetatif dönemde tuzluluğa karşı en duyarlı olduğu, olgunlaşma dönemlerinde ise daha az duyarlı olduğunu belirlemişlerdir. Yurtseven (1989), dört farklı sulama suyu kalitesinin soya fasulyesi verimine etkisini araştırmıştır. Elde edilen bulgulardan sulama suyu tuzluluğunun artışı ile soya tane verimlerinin önemli ölçüde azalma gösterdiği buna karşılık toprak tuzlulaşmasının da sulama suyu tuzluluğu ile arttığı sonucunu vurgulamıştır.

24 20 Rhoades et al (1992), tuzluluğun ürün kalitesi üzerine etkilerinin arazi koşullarında rahatça gözlenmesine karşılık, bu konudaki çalışmaların yetersiz olduğunu belirtmekte ve genel olarak tuzluluğun, ürünün boyutlarında küçülmeye, meyve sayısında azalmaya, renk, görünüş ve kimyasal içeriklerinde değişmelere neden olduğunu söylemektedirler. Aynı araştırıcılar tuzlu suları kullanarak emniyetli bir Şekilde üretim yapılabilmesi için alınabilecek bazı önlemleri şöyle belirtmişlerdir: Mevcut tuzlu su koşullarında yüksek verim sağlayacak bitkilerin ya da çeşitlerin seçilmesi, Tohum çevresinde tuz birikimini önlemek ya da en aza indirmek için özel ekim işlemlerinin uygulanması, Toprağın su içeriğini sürekli yüksek tutacak Şekilde sık sulama yapılması ve periyodik olarak toprağın yıkanması, Su dağıtımında, infiltrasyonda, yıkamada ve tuzların uzaklaştırılmasında homojenliği sağlama açısından arazinin uygun Şekilde hazırlanması, Toprağın permeabilitesinin korunmasına ve uygun kök bölgesi oluşturulmasına ilişkin özel toprak işleme yöntemlerinin uygulanması. Araştırmacılar kök bölgesindeki aşırı tuzluluğun metabolik sentezi ve hücre büyümelerini kapsayan büyüme oranlarına zararlı etki ettiğini belirtmektedirler. Ayrıca bu aşırı tuzluluk, transpirasyondaki azalmalar nedeniyle bitki gelişmesinde de olumsuz etkiler yaratmaktadır. Aşırı tuzluluk, stres altındaki bitkinin yaşaması için gerekli biyokimyasal ayarlamayı yapması ve kök bölgesindeki topraktan suyu alması için harcaması gereken enerjiyi artırarak bitki gelişmesini azaltmaktadır. Bitki, yaşaması için gerekli olan bu enerjide oluşan açığı büyüme ve verim için kullanacağı enerjiden sağlamakta ve böylece verimde azalmalar ortaya çıkmaktadır. Satti et. al. (1994), yaptıkları bir çalışmada beş çeşit domates bitkisinde Ca ve K karışımlarının çiçeklenme ve verim üzerine etkilerini incelemişlerdir. Çiçeklenmenin ve meyve tutumunun tuzluluktan olumsuz yönde etkilendiğini ve kontrol konusuna göre çiçek sayısının %44 azaldığını bildirmişlerdir. Satti ve Lopez (1994) in yaptıkları bir çalışmada ise, yine domates bitkisinde KNO 3 gübrelemesi ile NaCl den kaynaklanan tuzluluk stresi altında toplam

25 21 çözülebilir kuru madde miktarı incelenmiş ve tuzluluk ile bu değer artarken K nın bu değer üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını vurgulamışlardır. Bozkurt (1995), dört sulama suyu tuzluluğu, iki sodyumluluk ve iki toprak nem düzeyi konularının marul verimi üzerine olan etkilerini serada, tesadüf parsellerinde faktöriyel düzende 3 tekrarlamalı olarak incelemiştir. Sonuçta sulama suyu tuzluluğu ve sodyumluluğunun artışı ile marul verimlerinin önemli azalmalar gösterdiği, bitki kuru madde miktarlarının azaldığı, toplam kül miktarlarının ve mineral madde içeriklerinin de arttığını bulmuştur. Yurtseven ve Bozkurt (1997) sulama suyu tuzluluğunun ve sodyumluluğunun marulda verime ve kalite üzerine etkisini serada saksı içerisinde, farklı toprak nem içeriklerinde ele aldıkları bir çalışmada incelemişlerdir. Çalışmada 4 tuzluluk (0.25, 2.0,4.0 ve 6.0 ds/m), 2 SAR (0.35 ve 5.0) ve 2 toprak nem içeriği ( kullanılabilir nem düzeyinin U 0 =, U 1 =%25 düzeyine düştüğünde sulama) konularını tesadüf parsellerinde faktöriyel düzende 3 tekrarlamalı olarak ele almışlardır. Sulama suyu tuzluluğu ve sodyumluluğundaki artışa bağlı olarak marul veriminde önemli azalmalar olduğunu ve verimdeki azalmanın 2 ds/m düzeyinde başladığını bildirmişlerdir. Tokyürek (1998), sulama suyu kalitesinin, taze fasulye verim ve kalitesine etkisini araştırmak amacıyla yaptığı bir çalışmayı serada oluşturulan saksılarda yürütmüştür. Araştırmada 5 farklı EC ve 2 farklı SAR oranı dört tekrarlı olarak faktöriyel düzende yapılmış, sonuçta sulama suyu tuzluluğunun artmasıyla meyve sayısı ve meyve boyunun azaldığı, yaprak ve meyvelerdeki mineral madde miktarının arttığını bulmuştur. Yurtseven vd. (1999), tuzluluğun turpta verim ve kaliteye olan etkilerinin belirlenmesi amacıyla serada saksı denemesi yürütmüşlerdir. Yaptıkları bu çalışmada 5 sulama suyu tuzluluğu (0.4, 1.5, 2.5, 7.5 ds/m ) ile iki Ca/Mg oranı (O 1 3:1 ve O 2 1:3 ) konularını tesadüf parsellerinde faktöriyel denemeler biçiminde ele almışlardır. Elde edilen yumru ağırlıkları ila g arasında değişirken, tuzluluk seviyelerindeki artıştan yumru ağırlıklarının önemli düzeyde etkilendiği ve tuzluluğun 2.5 ds/m yi geçmesi halinde gövde ağırlıklarında azalmalar olduğunu bulmuşlardır. Aynı Şekilde yumru çapı değerlerinin de tuzluluk etkisinde azaldığını bildirmişlerdir.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (43): (2007) 86-97

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (43): (2007) 86-97 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (43): (2007) 86-97 FARKLI TUZ KONSANTRASYONLARINA SAHİP SULAMA SUYU UYGULAMALARININ DOMATESTE SU TÜKE- TİMİNE VE BAZI VERİM

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney 4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK İSTEKLERİ Bitkide büyüme ve gelişme, bitkisel üretimde çeşitlilik Bitkinin genetik yapısı

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (45): (2008) 29-39

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (45): (2008) 29-39 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (45): (2008) 29-39 TUZLU SULAMA SUYU UYGULAMALARININ DOMATES MEYVESİNDE BAZI KIMYASAL KALITE UNSURLARINA ETKİSİ 1 İlknur KUTLAR

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım NEMLİ TARIM TARIM SİSTEMLERİ 3 Nemli Tarım Nemli Tarım Yağan yağışlarla gelen su, evaporasyon ve transpirasyonla harcanan sudan fazla olur ise böyle yerlere nemli bölgeler denir. Bu bölgelerde uygulanan

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE YÖNETİMİ

ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE YÖNETİMİ ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI VE YÖNETİMİ BÜLENT SÖNMEZ Dr., Ziraat Yüksek Mühendisi, Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Bülent Sönmez, Çorak Toprakların Islahı ve Yönetimi, Bilim

Detaylı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Korunga Önemli Bir Bitkidir Korunga, sulamanın yapılamadığı kıraç alanlarda, verimsiz ve taşlık topraklarda yetiştirilecek

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Önemli Fiğ Türleri Dünya üzerinde serin ve ılıman eklim kuşağına yayılmış çok sayıda fiğ türü vardır.

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (44): (2008) ISSN:

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (44): (2008) ISSN: www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (44): (2008) 33-47 ISSN:1300-5774 TUZLU SULAMA SUYU UYGULAMALARININ DOMATES BİTKİSİNDE BAZI BÜYÜME UNSURLARI ÜZERİNE ETKİSİ

Detaylı

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8 Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Potasyum:

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) ISSN:

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) ISSN: www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) 88-96 ISSN:1309-0550 KONYA KARATAY ÇENGİLTİ KÖYÜ ARAZİLERİNİN TUZLULUK-SODYUMLULUK YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Domates ülkemizde en çok üretilen ve tüketilen sebzedir. Dünyada taze olarak, yemeklerde diğer sebzelerle pişirilerek, dayanıklı domates suyu, konsantre domates

Detaylı

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir? Macar Fiği Neden Önemlidir? Macar fiği, son yıllarda ülkemizde ekimi yaygınlaşan beyazımsı-sarı çiçekli bir fiğ türüdür (Resim 1). Bitkinin önemli olmasını sağlayan özellikler; yerli fiğe nazaran soğuklara

Detaylı

PDF created with pdffactory trial version 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki Etkiler

PDF created with pdffactory trial version  1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki Etkiler 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki Etkiler 1.2. Toprak Kaynakları Üzerindeki Etkiler 1.3. Atmosfer Üzerindeki Etkiler 1.2.Toprak Kaynakları Üzerindeki Etkiler Toprak Tuzluluğu ve Suya Doygunluk

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER. ã Kök gelişimini engelleme. Optimum sıcaklık ( Optimum sıcaklık ( C)

7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER. ã Kök gelişimini engelleme. Optimum sıcaklık ( Optimum sıcaklık ( C) 7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER Verimliliği etkileyen ekolojik faktörler: 1. Abiyotik (İklim ve toprak) 2. Biyotik (Yararlı ve zararlı hastalık ve zararlılar, bitki ve hayvan

Detaylı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi TUZLU SULAMA SUYU OKSİJEN İÇERİĞİNİN BİBER BİTKİSİ VERİMİ VE GELİŞMESİNE ETKİSİ Alper TEZCAN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri

ÖZET Yüksek Lisans Tezi TUZLU SULAMA SUYU OKSİJEN İÇERİĞİNİN BİBER BİTKİSİ VERİMİ VE GELİŞMESİNE ETKİSİ Alper TEZCAN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ TUZLU SULAMA SUYU OKSİJEN İÇERİĞİNİN BİBER BİTKİSİ VERİMİ VE GELİŞMESİNE ETKİSİ Alper TEZCAN TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM DALI ANKARA

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

ÖZET i ABSTRACT... ii. 3. MATERYAL ve YÖNTEM... 14

ÖZET i ABSTRACT... ii. 3. MATERYAL ve YÖNTEM... 14 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SULAMA SUYU TUZLULUĞU VE YIKAMA GEREKSİNİMİ ORANLARININ YONCADA ÇİMLENME VE GELİŞMEYE ETKİSİ Tuğba BULUT TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

RULO ÇİM ÜRETİMİ DR TOHUMCULUK 2013

RULO ÇİM ÜRETİMİ DR TOHUMCULUK 2013 RULO ÇİM ÜRETİMİ DR TOHUMCULUK 2013 TOPRAK İyi drenajlı, Kumlu ve hafif killi, Ayrık türleri,tarla sarmaşığı,darıcan gibi yabani otlardan ari olmalı. İyi kaliteli yer altı suyu veya yakınında akarsu bulunmalı.

Detaylı

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY Bağ Sulaması Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY Prof. Dr. Sermet ÖNDER Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü (Biyosistem Mühendisliği Bölümü) sermetonder01@gmail.com

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı On5yirmi5.com Türkiye'de Toprakların Kullanımı Türkiye de arazi kullanımı dağılışı nasıldır? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 12/13/2018) Ülkemiz topraklarının kullanım amacına göre dağılımı

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda verim daha yüksek olmaktadır.

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)

Detaylı

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Patlıcan her türlü yemeği kolayca pişirilen, garnitür ve salata olarak değerlendirilen bir sebzedir. Bunun dışında reçeli ve turşusu da yapılabilir. 100 gr

Detaylı

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde

Detaylı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Hexaferm, organomineral gübre olarak adlandırılan yeni nesil bir gübre cinsidir.

Detaylı

1.GİRİŞ. Şevki İSKENDEROĞLU 1, Bahadır İbrahim KÜTÜK 2, Şerife Pınar GÜVEL 3, Aynur FAYRAP 4,Mehmet İrfan ASLANKURT 5

1.GİRİŞ. Şevki İSKENDEROĞLU 1, Bahadır İbrahim KÜTÜK 2, Şerife Pınar GÜVEL 3, Aynur FAYRAP 4,Mehmet İrfan ASLANKURT 5 SULAMA PROJELERİ TABANSUYU İZLEME FAALİYETİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİNDE İNCELENMESİ VE DEĞERLENDİRİLMESİNDE AŞAĞI SEYHAN OVASI SOL SAHİL SULAMA PROJESİ ÖRNEĞİ Şevki İSKENDEROĞLU 1, Bahadır İbrahim KÜTÜK

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı

BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı Bitki, yapraklarından sürekli su kaybeder; bünyesindeki su oranını belirli seviyede tutabilmesi için kaybettiği kadar suyu kökleri vasıtasıyıla topraktan almak

Detaylı

SULAMA SUYU ANALİZ SONUÇLARININ İFADE ŞEKİLLERİ, GENEL BİRİMLER, ÇEVİRME VE FAKTÖRLERİ

SULAMA SUYU ANALİZ SONUÇLARININ İFADE ŞEKİLLERİ, GENEL BİRİMLER, ÇEVİRME VE FAKTÖRLERİ BÖLÜM V: SULAMA SUYU ANALİZ SONUÇLARININ İFADE ŞEKİLLERİ, GENEL BİRİMLER, ÇEVİRME VE FAKTÖRLERİ ANYON VE KATYONLARIN İFADE BİÇİMLERİ Sulama sularının analizleri sonucu elde edilen rakamsal değerlerin yorumlanması

Detaylı

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK

PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK PERKOLASYON İNFİLTRASYON YÜZEYSEL VE YÜZETALTI AKIŞ GEÇİRGENLİK Toprak yüzüne gelmiş olan suyun, toprak içine girme olayına ve hareketine denir. Ölçü birimi mm-yağış tır. Doygunluk tabakası. Toprağın yüzündeki

Detaylı

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22 BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22 Kökeni, Tarihçesi ve Yayılma Alanı Filogenetik özellikler dikkate alınarak börülce nin kökeni olarak İran ve Hindistan arasındaki bölge gösterilmiş olmasına karşın; Vavilov

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

Gemlik Zeytini. Gemlik

Gemlik Zeytini. Gemlik Gemlik Meyve ve çekirdekleri orta irilikte olup % 29.9 oranında yağ içerir. Siyah sofralık olarak değerlendirilir. Meyveleri yağ bakımından zengin olduğundan sofralık kalite dışındaki taneler yağlık kolarak

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

TUZLU SULAMA SUYU UYGULAMALARININ BAZI BİBER SAF HATLARININ VERİMLERİ ÜZERİNE ETKİSİ

TUZLU SULAMA SUYU UYGULAMALARININ BAZI BİBER SAF HATLARININ VERİMLERİ ÜZERİNE ETKİSİ TUZLU SULAMA SUYU UYGULAMALARININ BAZI BİBER SAF HATLARININ VERİMLERİ ÜZERİNE ETKİSİ Akın TEPE 1 * Harun KAYA 2 Gökmen BATMAZ 3 C. Fehmi ÖZKAN 1 E. Işıl DEMİRTAŞ 1 1 Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü,

Detaylı

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Cari Fiyatlarla (2) Sabit (1998 Yılı) Fiyatlarla Değişim ABD Doları ($) Değişim Türk Lirası ( ) Değişim 2009

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

SULAMA» ŞANLIURFA 19-23 OCAK 2015

SULAMA» ŞANLIURFA 19-23 OCAK 2015 T.C. Kalkınma Bakanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı SULAMA» ŞANLIURFA 19-23 OCAK 2015 EĞITIMIN KAPSAMı TANIŞMA / 19 OCAK TEMEL SULAMA KAVRAMLARI/19 OCAK DAMLA SULAMA PROJELENDİRME

Detaylı

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com. Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ Sulama? Çevre? SULAMA VE ÇEVRE Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ SULAMA: Bitkinin gereksinimi olan ancak doğal yağışlarla karşılanamayan suyun toprağa yapay yollarla verilmesidir ÇEVRE: En kısa tanımıyla

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO BAKLİYAT DOSYASI Dünya üzerinde tarımı çok eski yıllardan beri yapılmakta olan yemeklik dane baklagillerin diğer bir deyişle bakliyat ürünlerinin insan beslenmesinde bitkisel kaynaklı protein gereksiniminin

Detaylı

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir. TKİ HÜMAS ın Kullanım Zamanı, Şekli ve Miktarı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) HÜMAS; tarla bitkileri, sebzeler, sera bitkileri, süs bitkileri, çim, fide, bağ ve meyve ağaçları olmak üzere bu kılavuzda

Detaylı

DRENAJ SULARININ SULAMADA KULLANILABİLME İMKANLARI: IĞDIR SULAMASI ÖRNEĞİ

DRENAJ SULARININ SULAMADA KULLANILABİLME İMKANLARI: IĞDIR SULAMASI ÖRNEĞİ DRENAJ SULARININ SULAMADA KULLANILABİLME İMKANLARI: IĞDIR SULAMASI ÖRNEĞİ Aynur FAYRAP, 1 Ayten DEMİRTAŞ 1 DSİ Genel Müdürlüğü, İşletme ve Bakım Dairesi Başkanlığı, Ankara, aynurf@dsi.gov.tr ÖZET Sulama

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır. İzmir İlinin Son 5 Yıllık Dönemde Tarımsal Yapısı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ İzmir, sahip olduğu tarım potansiyeli ve üretimi ile ülkemiz tarımında önemli bir yere sahiptir. Halen Türkiye de üretilen; enginarın

Detaylı

YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ

YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI Sayı : 91 Eylül 2013 YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ 2013 YILI AĞUSTOS AYI YAĞIŞ RAPORU GENEL DURUM : Yağışlar genel olarak normalinden ve geçen yıl Ağustos

Detaylı

BİTKİ TANIMA VE DEĞERLENDİRME IV DERSİ ÇİM ALANLARDA BAKIM İŞLEMLERİ

BİTKİ TANIMA VE DEĞERLENDİRME IV DERSİ ÇİM ALANLARDA BAKIM İŞLEMLERİ BİTKİ TANIMA VE DEĞERLENDİRME IV DERSİ ÇİM ALANLARDA BAKIM İŞLEMLERİ Çim alanlar tesisi güç ve masraflı olduğundan tür seçiminden uygulanmasına kadar son derece titiz davranılmalıdır. Bu alanların sürekliliğinin

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

SULAMA-TEMEL KONULAR

SULAMA-TEMEL KONULAR SULAMA-TEMEL KONULAR (SULAMA SİSTEMLERİNİN TASARIMI DERSİ İÇİN) 2. HAFTA Sulama Açısından Önemli Toprak Nemi Sabiteleri Sulama yönünden önemli toprak nemi sabiteleri tarla kapasitesi, solma noktası, doyma

Detaylı

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA GÜNÜMÜZDE ve GAP KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA Türkiye nüfusunun yaklaşık %48.4

Detaylı

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir. ACUR YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ 1.Black Strong Ürünlerinin Acur YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Acur organik maddece zengin topraklarda çok iyi yetişir. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise

Detaylı

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ Prof. Dr. Berna KENDİRLİ 1.İklim faktörleri - Işık - Sıcaklık - Nem - Sera havası ve CO 2 konsantrasyonu 2.Toprak ve topoğrafya faktörleri 3. Diğer faktörler Işık, bitkinin yaşamsal işlemlerini doğrudan

Detaylı

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ 2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ SUNUM İÇERİĞİ Türkiye de Tarım Tarımsal girdi politikaları Tarımsal kredi politikaları Tarımsal sulama politikaları Tarımda 2023 Vizyonu 2 TÜRKİYE

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013 Tarımsal Meteoroloji Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 2 EKİM 201 Prof. Dr. Mustafa Özgürel ve Öğr. Gör. Gülay Pamuk Mengü tarafından yazılan Tarımsal Meteoroloji kitabından faydalanılmıştır. Hava ve İklim ile

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

KENT BAHÇELERİ İÇİN SULAMA REHBERİ

KENT BAHÇELERİ İÇİN SULAMA REHBERİ KENT BAHÇELERİ İÇİN SULAMA REHBERİ Yeryüzü Derneği Haziran 2011 SULAMA: Bitkilerin normal gelişmesi için gerekli olan fakat doğal yollarla karşılanamayan suyun zamanında, bitkinin istediği miktarda ve

Detaylı

OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2005,20(3):118-125 J. of Fac. of Agric., OMU, 2005,20(3):118-125

OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2005,20(3):118-125 J. of Fac. of Agric., OMU, 2005,20(3):118-125 OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2005,20(3):118-125 J. of Fac. of Agric., OMU, 2005,20(3):118-125 TUZLULUĞUN BİTKİ GELİŞİMİNE ETKİSİ Emine EKMEKÇİ Mehmet APAN Tekin KARA Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ SULAMANIN ÇEVRESEL ETKİLERİ Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Biyolojik ve Ekolojik Kaynaklar Üzerindeki Etkiler Sosyoekonomik Etkiler Sağlık Etkileri 1. DOĞAL KAYNAKLAR ÜZERİNDEKİ

Detaylı

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Selçuk Tar Bil Der, 3(2): 270-279 270 Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Ankara-Haymana-Soğulca Köyü Sulama Kooperatifi Sulama Sahasındaki Su Kaynaklarının Sulama Suyu Kalitesi Yönünden Değerlendirilmesi Songül

Detaylı