KIBRIS IN GELECEĞİ KONUSUNDA MENDERES-BOYD GÖRÜŞMELERİ * ÖZET

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KIBRIS IN GELECEĞİ KONUSUNDA MENDERES-BOYD GÖRÜŞMELERİ * ÖZET"

Transkript

1 - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p , ANKARA-TURKEY KIBRIS IN GELECEĞİ KONUSUNDA MENDERES-BOYD GÖRÜŞMELERİ * Serdar SAKİN ** ÖZET Kıbrıs meselesi Türkiye nin yıllarca devam eden bir sorunu olmuştur. Lozan Antlaşması ndan sonra Kıbrıs, İngiltere hâkimiyetinde kalmış, bu nedenle de Türkiye, Kıbrıs a müdahale etmeyi düşünmemiştir. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra İngiltere nin politika değiştirip hâkimiyetindeki topraklardan yavaş yavaş çekilmeye başlaması üzerine Kıbrıs meselesinde Türkiye ve Yunanistan ın da yer aldığı bir nüfuz mücadelesi başlamıştır. Esasen İngiltere, Kıbrıs ta kaldığı sürece Türkiye, herhangi bir mücadeleye girmemiştir. Öyle ki İngiltere nin Kıbrıs tan çekilmeyi düşündüğü anda Türkiye, Kıbrıs üzerinde söz sahibi olmayı istemiş, zira Türkiye nin Kıbrıs a coğrafi ve tarihi yakınlığı bunu gerektirmiştir. İşte bu andan itibaren Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbrıs konusunda ciddi ve şiddetli bir rekabet başlamıştır. Burada Türkiye nin amacı, Kıbrıs ta yaşayan Türklerin ezilmemesidir. Yine İngiltere, Kıbrıs tan çekilecekse Türkiye nin olmadığı bir çözüm yolu düşünülemeyeceğidir. Türkiye bu doğrultuda adımlar atmaya başlamıştır. Ancak sorun oluşturan ve işi çıkmaza süren bir anlayış takip etmemiştir. Ilımlı bir politika izlemiştir. Menderes-Boyd görüşmeleri de söz konusu ılımlı politikanın bir gereği olmuştur. Menderes-Boyd görüşmelerinde Türkiye ve İngiltere nin karşılıklı ılımlı politika izledikleri ve birbirlerini kırmamaya çalıştıkları ortadadır. Boyd, Menderes in isteklerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Menderes de Boyd un konumunu zayıflatmamaya çalışmaktadır. Yine görüşmelerin önemli bir yanı artık Türkiye nin taksim tezini desteklemeye başlamasıdır. Çünkü Türkiye, 1956 ya kadar devam ettirdiği Kıbrıs politikasını bu andan itibaren değiştirmiş olmaktadır. Bu bakımdan Menderes-Boyd görüşmeleri Kıbrıs meselesi tarihinde önemli bir konumdadır. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Lennox Boyd, Kıbrıs, Türkiye, Radcliffe Planı. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Doç. Dr. Erciyes Ü. Edebiyat F. Tarih B. El-mek: serdar.sakin@gmail.com

2 462 Serdar SAKİN THE MENDERES-BOYD MEETING ON CYPRUS FUTURITY ABSTRACT The Cyprus Questionis a problem of Turkeythat continued for years. Cyprus is one of the dominions of the Great Britain after the Lozan Treaty of Peace. After this Turkey did not think to interfered to Cyprus. The Great Britain change her policy after the World War II. And she started to go out her dominion territories slowly. Therefore the influence war beginned on Cyprus between Turkey and Greece. Turkey is not go into struggle on Cyprus that the Great Britain remains her control. Turkey thinks that if England wants to go out from Cyprus then has a right to say on Cyprus. Because Cyprus is very close to Turkey for geographical and historical. At this moment there was a serious and heavy competition on Cyprus between Turkey and Greece. Turkey s aim was not to persecuting the Cyprus Turks from other states. If England went out from Cyprus it was not thought a solution without Turkey. And so Turkey began to take a step on this policy. But Turkey never followed complicate comprehension. Şhe followed genial policy. And the Menderes-Boyd meeting was due to that genial policy. At the Menderes-Boyd meeting, Turkey and England studied not to injure each other. Boyd, studied to do Menderes demands. Menderes also studied not to reduce Boyd s position. Turkey s began to encourage division thesis was the important feature of meeting. Because Turkey changed her Cyprus policy at the moment that continued until In this respect the Menderes-Boyd Meeting was an important position on Cyprus Question s history. Key Words: Adnan Menderes, Lennox Boyd, Cyprus, Turkey, The Radcliffe Plan. Giriş 1950 li yıllar dünyanın yeniden biçimlendiği yıllardır. Bu biçimlenme içinde İngiliz İmparatorluğu da çoktan geri çekilme hareketlerini başlatmıştır. İngiltere eski imparatorluk topraklarını gerçek sahiplerine, yerel halklara bırakırken sıra Kıbrıs a da gelecektir 1. Bu cümleden olmak üzere İkinci Dünya Savaşı ndan sonra İngiltere, temelde Kıbrıs taki İngiliz egemenliğinin devam ettirilmesi amacını taşıyan Kıbrıs ta özerk bir yönetim oluşturma çabasına girişmiştir. Bu amaçla arka arkaya 1947 Lord Winster Planı, 1948 Jackson Planı, 1955 I. Macmillan Planı, 1955 I. Ve II. Harding Planları, 1956 Radcliffe Planı, 1958 II. Macmillan Planı ve 1958 Spaak (NATO Genel Sekreteri) Planı hazırlanmıştır 2. Bu dönemde Demokrat Parti, iktidara geldiği 1950 den beri sürdürdüğü Kıbrıs ın İngiltere yi ilgilendirmesi gereken bir iç mesele olduğuna dair dış politikasını bırakmıştır 3. Türk Hükümeti, ada üzerinde Türkiye nin hayati önem arz eden hakları bulunduğunu ve İngiltere'nin 1 Erol Manisalı, Dünden Bugüne Kıbrıs, Gençlik Cephesi Yayınları, Ankara, 2012, s Müge Vatansever, Kıbrıs Sorunu nun Tarihi Gelişimi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 12, Özel Sayı, 2010, s Türkiye nin sürdürdüğü politika konusunda Cevdet Kerim İncedayı ve Necmettin Sadak ın karşılıklı konuşmaları için bkz. Hüseyin Bağcı, Türk Dış Politikasında 1950 li Yıllar, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları, Ankara, 2007, s. 103.

3 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 463 hükümranlık hakkından ancak Türkiye lehine vazgeçebileceğini savunmaya başlamıştır 4. Ortaya çıkan yeni görüşler doğrultusunda gerçekleştirilen Londra Konferansı nda, Yunanistan ın, selfdeterminasyon yolu ile kendisine ilhak ve Türkiye nin de, her ne pahasına olursa olsun, mevcut statükonun korunması hususundaki birbirine karşıt tezleri karşısında, İngiltere Kıbrıs ta anayasalı bir muhtariyet rejimi uygulamayı teklif etmiştir 5. Londra Konferansı ndan istediği sonucu alamayan İngiliz yönetimi Kıbrıs a vali olarak Eylül 1955 sonunda sabık Genelkurmay Başkanı Mareşal Sir John Harding i atamıştır 6. Atamayla birlikte gelen süreçte İngiltere nin takip edeceği politikayı İngiliz Büyükelçiliği 1956 yılı raporundan öğrenebiliriz. Raporda İngiliz hükümetinin adadaki Türk ve Rum toplumlarına eşit olarak self determinasyon uygulamasının prensiplerini içeren politik duruşu yansıtılmıştır. Taksim ise olası nihai bir çözüm olarak kabul edilmiştir 7. Yani İngiltere, temelde self determinasyonu düşünmüş, taksimi en son çare olarak değerlendirmiştir. Harding, Kıbrıs a geldikten sonra Ocak 1956 ayından itibaren Kıbrıs Rum halkının temsilcisi sayılan Başpiskopos Makarios III. (Michael Christodoulos Moskous) ile görüşmelere başlamıştır 8. Görüşmelerde, İngiltere self determinasyon prensibini tanımaya eğilim göstermiştir. İngiltere tarafından Kıbrıs a bir muhtariyet anayasası verilmesi amacını güden bu müzakerelerde, Kıbrıs Valisi Mareşal Harding, Makarios u böyle bir muhtariyet anayasasının hazırlanması için işbirliğine davet etmiştir 9. Görüşmeler karşısında Türkiye, Makarios un Kıbrıs halkının temsilcisi olamayacağını belirterek Harding ile resmen müzakerelere girişmesine itiraz etmiştir. Ardından uygulanacak politika konusundaki şartlar şöyle dile getirilmiştir: Hükümetimiz self determinasyon prensibini milletlerarası bir prensip olarak kabul etmektedir. Fakat bu prensibin Kıbrıs ta tatbikine cevaz verilemeyeceği kanaatindedir. Hükümetimizin kanaatince Kıbrıs ta idari muhtariyete gidilebilmesi için, her şeyden evvel, oradaki tedhişçiliğin bertaraf edilmesi, asayiş ve nizamın avdet etmesi ve muhtelif cemaatler arasındaki nefret havasının zail olması lazımdır 10. Türkiye, böylece görüşmelerden duyduğu endişeyi ortaya koymuştur. İkinci olarak da self determinasyon uygulamasının Kıbrıs ta o an için uygulanmasının zorluğunu, şiddetin ve asayişsizliğin devam ettiğini belirterek anlatmaya çalışmıştır. Halklar arasında nefretin varlığının uygulamadaki bir diğer sorun olduğunu da eklemiştir. Kısacası İngiltere nin yaptığı görüşmelerin Türkiye açısından boşuna olduğu düşünülmüştür. Aslında müzakereler devam ettikçe mesele önce Makarios un tedhişçiliğin durdurulması için gereken teşebbüsleri yapıp yapmayacağına dayanmış, buna karşılık Makarios da, her şeyden önce kendi şartlarının İngiltere tarafından peşinen kabul edilmesinde ısrar etmiştir. İngiltere 4 Esra Sarı koyuncu Değerli, Demokrat Parti Döneminde Türkiye nin Kıbrıs Politikası ( ), Gazi Akademik Bakış, C. 6, S. 11, Kış (Aralık) 2012, s. 90. Kıbrıs, Osmanlı Devleti sayesinde Doğu Akdeniz in merkez üssü haline gelmiştir. En uzun ve istikrarlı dönemini yine Osmanlı idaresi altında yaşamıştır. Anıl Çeçen, Kıbrıs Çıkmazı, Toplumsal Döünşüm Yayınları, İstanbul, 2005, s Fahir Armaoğlu, Kıbrıs Meselesi , Sevinç Matbaası, Ankara, 1963, s Türkiye nin Londra Konferansı nda savunduğu tezin ayrıntıları için bkz. Mahmut Dikerdem, Ortadoğu da Devrim Yılları, İstanbul Matbaası, İstanbul, 1977, s Harding in atanması yeni İngiliz politikasını açıkça göstermektedir ki bu da İngiliz ve bilahare Türklere karşı olan EOKA saldırılarını bastırmaktı. Cihat Göktepe, Londra ve Zürih Antlaşmalarının Hazırlık Süreci ve Türk İngiliz İlişkileri ( ), Türkler, C. 16, Ankara, 2002, s Dilek Yiğit Yüksel, İngiliz Büyükelçiliği Yıllık Raporlarında Türkiye de Demokrat Parti ( ), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. XXVII, S. 79, Mart 2011, s Göktepe, agm, s Makarios hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Serdar Sakin, Sabit Dokuyan, Kıbrıs ve 6-7 Eylül Olayları (Menderes ve Zorlu nun Tarihi Sınavı), IQ Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2013, s Armaoğlu, age, s Armaoğlu, age, s. 204, 214.

4 464 Serdar SAKİN muhtariyet rejimine giden yolun, Makarios tarafından tıkandığını görünce, selameti onu 9 Mart 1956 günü tevkif ederek Hint Okyanusu nda Seychelles Adası gibi, elinin kolaylıkla Kıbrıs a erişemeyeceği bir yere sürmekte görmüştür 11. Ardından Kıbrıs ta acil durum ilan ederek barış ve huzuru sağlamak, asayişsizliği önlemek amacıyla EOKA ve AKEL i (Kıbrıs Komünist Partisi) yasaklamıştır 12. Türkiye nin öngörüsünün doğruluğu böylece doğrulanmış olmaktadır. Makarios un sürgün edilmesi çatışmaların daha da şiddetlenmesinden başka bir işe yaramamıştır. İlk yirmi gün içinde çıkan olaylarda 2 si Türk, 8 i İngiliz ve 12 si de EOKA cı olmak üzere, toplam 22 kişi yaşamını yitirmiş, 39 kişi de yaralanmıştır 13. Makarios un, gayemize ulaşmak için tehditler, sürgünler, ölüm cezaları bizi zerre kadar ürkütmeyecektir. Mukadderatımızı tayin hususunda kanımızın son damlasını bile vermeye hazırız 14 sözleri olayların neden yatışmadığının cevabı olarak görülebilir. Makarios un sürgün edilmesinden sonra, İngiltere Dışişleri Bakanı Selwyn Lloyd, Mart 1956 tarihleri arasında Ankara yı ziyaret edip, Türk devlet adamları ile görüşmelerde bulunmuştur. Ziyarette Türkiye yi teskin etmek amacı güdülmüştür. Çünkü hem Kıbrıs meselesinde, hem de Orta-Doğu meselelerinde İngiltere, Türk Hükümetinin işbirliğinin önemini düşünmeye başlamıştır. Selwyn Lloyd un ziyaretini bu açıdan ele almak gerekir 15. Bu ziyaret aynı zamanda yukarıda değindiğimiz Makarios görüşmelerinin boşuna kürek çekmek olduğu görüşümüzü de bir anlamda teyit etmiştir. Londra bu aşamada Kıbrıs ta durumu normalleştirmek için iki yol olduğunu düşünmekteydi. Bunlar ya EOKA nın kesin bir şekilde yok edilmesi ya da Türkiye ve Yunanistan ın ikisinin birden kabul edecekleri yeni bir politikaydı. İngilizler her ikisini de uygulama kararı aldılar. Kıbrıs Valisi John Harding bu görüşe destek vermekteydi. İngiltere nin Atina Büyükelçisi Charles Peake ye, göre Yunan Hükümeti aşırı uçların esiriydi. Bu sebeple o da Yunanistan ın devre dışı bırakılarak Kıbrıs ta liberal bir anayasanın yürürlüğe konulmasını teklif etmiştir. İngiltere nin Ankara Büyükelçisi James Bowker ise Türk Hükümetinin içeride ciddi sorunlarla boğuşmakta olması hasebiyle şu anda taviz verecek konumda olmadığına dikkat çekmiştir 16. Nitekim Türkiye nin görüşlerini yansıtması bakımından Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü nün, 28 Mart 1956 da, Worlwide Press Service ve Agence Opera Mundiajanslarına verdiği mülakat değerlendirilebilir. Biz self determinasyon prensiplerinin her yerde ve bilhassa Kıbrıs ta tatbik edilemeyeceğine kaniiyiz. Çünkü Anadolu ya gözle görülebilecek kadar yakındır ve müdafaası bakımından hayati ehemmiyeti haizdir. Ayrıca Türkiye ile Adanın tarihi bağları vardır ve orada halen 100 bin Türk yaşamaktadır. Self government (iç işlerinde özerklik) meselesine gelince: Biz Adadaki tedhiş havasının nihayet bulmasını istedik. Hâlbuki Makarios ve taraftarları idari muhtariyeti, Enosis için bir bahane telakki ettikleri self determinasyon a bir köprü haline getirmek istemişlerdir 17. Dolayısıyla Mart-Haziran 1956 arasındaki süre İngiltere için Kıbrıs konusunda ne yapacağını düşünmekle geçmiştir. 11 Armaoğlu, age, s Göktepe, agm, s Değerli, agm, s Dilek Yiğit Yüksel, Kıbrıs Türk Milli Mücadelesi , Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi (ÇTTAD), C. VIII, S , 2009, s Armaoğlu, age, s Eftal Irkıçatal, İngiliz Belgelerine Göre Kıbrıs Meselesinde Taksim Fikrinin Ortaya Çıkması Ve İngiltere nin Çifte Self Determinasyon Teklifi, History Studies, Sayı: Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı, Nisan 2012, s Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, izahına lüzum görmediği sebeplerden dolayı, 19 Haziran 1956 da istifa etmiş ve Dışişleri Bakanlığına vekâleten Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes getirilmiştir. Köprülünün istifası, Kıbrıs meselesi ile ilgili değildir. Armaoğlu, age, s. 225, 236.

5 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri Radcliffe Anayasası İngilizler politikalarını Haziran 1956 da yeniden gözden geçirmişlerdir. John Harding, self determinasyon prensibinin bir uzlaşma için zemin sağlayabileceğini tekrar ederken İngiltere Genel Kurmay Başkanlığı ilk kez Kıbrıs ın statüsünde on-on beş yıllık bir süre içerisinde bir değişikliğin ihtimal dâhilinde değerlendirilebileceği görüşünü sunmuştur. Anthony Eden, ABD Başkanı Dwight Eisenhower a bir mesaj göndererek takip edilmesi düşünülen yeni politikada ABD nin desteğini istemiştir 18. Ancak İngiltere nin Washington Büyükelçisi Roger Mellor Makins, 22 Haziran da ABD nin İngiltere nin yeni planını desteklemeyeceğini bildirmiştir 19. İngiltere Koloni Politikaları Komitesi (KPK) 6 Haziran 1956 da Kıbrıs ı görüşmüştür. Görüşmelerde EOKA nın ortadan kaldırılması ve derhal bir anayasanın hazırlanması konuları ön plana çıkmıştır. Buna göre uluslar arası bir uzlaşmanın sağlanması için adada statüko değişikliğinin mümkün olup olmadığı Kıbrıs konusunda tarafsız olan ülkelere sorulacaktır. Ardından Bakanlar Kurulu 12 Haziran da yeni anayasanın yürürlüğe girmesinden on yıl sonra statüko değişikliğinin mümkün olup olmadığını NATO ile müzakere etme yönünde bir politikanın kabul edilebileceğine karar vermiştir. Burada İngiltere Başbakanı Anthony Eden, Türkiye üzerine yoğunlaşmaları gerektiğini düşünmekteydi 20. Başbakan Adnan Menderes de self determinasyon konusunda herhangi bir zaman sınırı konulmasına karşı olduklarını belirtmiştir. Yine herhangi bir statü değişikliğinin Lozan Antlaşması nı yeniden tartışmaya açacağını, bu durumda Türkiye yi Ege Adaları ve Batı Trakya gibi diğer meseleleri gündeme getirmeye mecbur bırakacağını yinelemiştir. Ankara, NATO nun karar mevki olmasını da kabul etmemiş ve yazılı garantilerin Yunanistan daki Türk azınlığın haklarının korunmasında hiç de etkili olmadığını belirtmiştir. Ankara nın bu tepkisi karşısında plandan vazgeçilmiştir 21. Bu cümleden olmak üzere 21 Haziran 1956 tarihli gazetelerde Associated Press in Londra dan verdiği bir haber yer almıştır. Bu habere göre, İngiltere nin muhtariyet için hazırlamakta olduğu ve ilerde referandum yolu ile self determinasyon u da derpiş eden, yani Adanın Yunanistan a ilhakı tehlikesini doğurabilecek olan anayasaya Türk Hükümeti itiraz etmiştir. Bunun üzerine İngiltere İmparatorluk Genelkurmay Başkanı General Gerald Templer Temmuz başında Ankara ya gelmiş ve 3 Temmuz da Başbakan Adnan Menderes tarafından kabul edilmiştir. Bu sırada Türk Hükümeti yetkililerinin demeçlerine bakılırsa, bunlarda muhtariyetten hiç söz edilmediği, aksine self determinasyon meselesi üzerinde durularak, Adanın Yunanistan a ilhakı ihtimallerinden söz edildiği ve böyle bir ihtimale karşı hatta tehditkâr bir durum alındığı görülür 22. İngiltere Dışişleri Bakanı Selwyn Lloyd, 7 Temmuz 1956 da verdiği bir demeçte, Kıbrıs a self determinasyon tanıma işinden İngiltere nin vazgeçtiğini Kıbrıs meselesinde Türkiye nin görüşünü göz önünde bulundurmak zorundayız sözleriyle açıklamıştır. İngiltere Başbakanı Anthony Eden de, 12 Temmuz da Avam Kamarasında Kıbrıs hakkında uzun bir demeç vererek, Kıbrıs halkına self determinasyon hakkı tanındığı takdirde, Türk Hükümetinin, Lozan Antlaşması ile ilgili bütün meseleleri ortaya atacağını İngiltere Hükümetine bildirdiğini söylemiştir. Kıbrıs meselesinin yanında Doğu Akdeniz le ilgili daha birçok meselelerin ortaya çıkması ve vaziyetin büsbütün karışması ihtimali karşısında, İngiltere Hükümeti gerilemek, self determinasyon 18 Irkıçatal, agm, s Irkıçatal, agm, s İngiltere Başbakanı Eden, Türkiye nin Kıbrıs la ilgisini anlamak için haritaya bakmanın bile yeterli olacağını, Türkiye ile olan ittifaklarını dünyanın o bölgesinde politikalarında en öncelikli konu olarak gördüğünü belirtmiştir. Eden döneminde İngiltere nin Kıbrıs politikası, Kıbrıs ı İngiliz kolonisi olarak muhafaza etmek ve Yunan talebini olan Enosis i reddetmek, aynı zamanda Kıbrıs Meselesi nde Türkiye ile ilişkileri iyi tutmak şeklindedir. Göktepe, agm, s Irkıçatal, agm, s Armaoğlu, age, s. 242.

6 466 Serdar SAKİN prensibini, uzun bir süre sonra da olsa, uygulamaktan vazgeçmek zorunda kalmıştır. Mamafih bu İngiltere nin Adada liberal bir muhtariyet rejimi uygulamasından vazgeçtiği anlamını da taşımamaktaydı. Yalnız uygulanacak muhtariyette self determinasyon prensibi artık bahis konusu olmayacaktır 23. Bu konuda şu sonucu önemle belirtmek gerekir ki Türkiye nin Haziran daki teklifi reddetmesi ile İngiliz politikacıların bu planı derhal rafa kaldırması, Türkiye nin stratejik olarak İngiltere için ne kadar önemli görüldüğünün bir delili olmuştur. En azından Yunanistan dan daha güvenilir bir müttefik olarak algılandığını göstermiştir 24. Gidişatın devamı halinde adanın kontrolünü tamamen kaybetme tehlikesini gören İngiltere, liberal bir anayasal düzen kurulmasına yönelik çabalarını artırmıştır. Bu çalışmalar çerçevesinde Temmuz 1956 da tanınmış hâkimlerden Lord Radcliffe, Kıbrıs a anayasa komiseri olarak atanmıştır 26. Radcliffe in Kıbrıs a gitmesi ve muhtariyet anayasası çalışmalarında bulunması, bu çalışmaları etkilemek amacı ile tedhişçilerin faaliyetlerini daha da artırmalarına sebep olmuştur. Öte yandan İkinci Dünya Savaşı sonrasının en önemli olayları da bu devrede patlak vermiş ve peş peşe milletler arası buhranlar ortaya çıkmıştır 27. Bu arada ABD, Kıbrıs konusundaki çözümsüzlüğün nedeni olarak İngiltere ile Yunanistan arasındaki güven eksikliğini görmüştür. Çözümsüzlüğün Yunanistan ın Batıya karşı olan bağlılığının etkilenmesinden endişe ettiği için de Yunanistan dan gelen arabuluculuk teklifini kabul etmeyi uygun bulmuştur. Ardından bu iş için özel temsilci olarak J. Foster Dulles in özel asistanı Julius C. Holmes u görevlendirmiştir. Olumlu yönde bir ilerleme kaydetme ümidi gören Julius C. Holmes, Selwyn Lloyd ve Lennox-Boyd ile Londra da 26 Eylül 1956 da bir araya gelerek ABD nin arabuluculuk yapmaya istekli olduğunu belirtmiştir. ABD nin planladığı şekilde bu arabuluculuk faaliyetleri başlangıçta Ankara dan gizli yürütülmekte idi ve bu durum İngilizleri rahatsız etmekteydi. Nitekim İngiltere sadece kendi menfaatlerini değil, aynı zamanda müttefiki olan Türkiye nin menfaatlerini de göz ardı ettiği gerekçesi ile Yunan tekliflerini 27 Ekim de reddetmiştir. Dolayısıyla ABD nin arabuluculuk girişimi başarısız olmuştur. Bu arada Julius C. Holmes in Ankara yı ziyaret edeceğini duyması Anthony Eden i rahatsız etmiştir. Çünkü Türklerin bu arabuluculuk faaliyetini bilmesine rağmen kendilerini haberdar etmeyen İngiltere ye kızacaklarından endişelenmiştir. Fakat Julius Holmes, Ankara ya vardığında Türklerin çoktan taksim den yana tavır aldıklarını görerek ABD, Konstantin Karamanlis ve Adnan Menderes in görüşmesi yönünde baskı yapmış ancak başarılı olamamıştır. Dikkatlerin Süveyş ve Macaristan krizine çevrildiği böyle bir dönemde gelen arabuluculuk girişimi başarısız olmakla beraber bu karışıklıkta ön plana çıkan en belirgin fikir ise taksim olmuştur Ekim 1956 da Kıbrıs Valisi John Harding yeni bir fikir ileri sürmüştür. Bu, Kıbrıslı Türkler için bir self determinasyonun kabul edilmesi fikriydi. 5 Ekim de KPK ya gönderdiği bir memorandum ile Lennox-Boyd, John Harding in bu yeni fikrini kabul etmediklerini bildirmiştir. Bu arada Türkiye nin taksim konusunda bastırması Londra da dengelerin taksimden yana kaymasına sebep olmaktaydı. 12 Ekim de Türk Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri M. Nuri 23 Armaoğlu, age, s Irkıçatal, agm, s Değerli, agm, s Göktepe, agm, s Mısır ın 26 Temmuz da Süveyş Kanal Şirketi ni devletleştirmesi ve bundan doğan milletler arası gerginlik buhranlardan biridir. Bu olay, Ekim ayının sonunda gerçek bir savaş haline gelmiştir. 31 Ekim de İngiltere ve Fransa Süveyş i işgale teşebbüs etmişler. Bir hafta kadar savaş yapıldıktan sonra, Amerika ile Sovyet Rusya nın baskıları karşısında sona erdirmek zorunda kalmışlardır. İngiltere ve Fransa Süveyş i işgale teşebbüs ederlerken, Sovyet Rusya peyklerindeki kaynaşmalardan faydalanmışlardır. Polonya nın Poznan bölgesinde işçiler ayaklanmışlar, Poznan ayaklanması, Macaristan a da bulaşmıştır. Sovyet tankları Macaristan topraklarına girerek, Macar ihtilalini kanlı bir şekilde bastırmıştır. Armaoğlu, age, s Irkıçatal, agm, s

7 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 467 Birgi nin, İngiltere Büyükelçiliğinden Michael Stewart a Türkiye nin nihayetinde Kıbrıs ın taksim edildiği bir çözümden yana olduğunu belirtmesi 29 Türkiye nin taksim konusuna ehemmiyet atfettiğinin bir göstergesidir. Bu andan itibaren Türkiye nin Kıbrıs konusuna bakışı taksim yönünde şekillenmeye başlamıştır. Türkler statüko veya Türk hâkimiyeti yerine Kıbrıs ın taksimi tezini kabul etmekle Kıbrıs meselesinde bir anlaşmaya varmak hususunda Yunanlılardan çok daha uzlaştırıcı olduklarını bilfiil göstermişlerdir. Fakat Kıbrıs meselesinde Türklerin hayati menfaatlerinin nazar-ı itibara alınmadığına kanaat getirirlerse İngiltere ile olan münasebetlerinin mahiyetinin kaçınılmaz olarak tümüyle değişeceği görüşüne sahiptirler 30. Yani Türkiye taksim hususunu kabul etmekle birlikte kayıtsız şartsız kabule yanaşmamıştır. Türk Hükümetinin muhtariyet konusunda almış olduğu bu yeni durumun ve görüşün, Türk basını tarafından aynen paylaşıldığı söylenemez. Türk basını muhtariyete karşı da bir alerji ve sert tepki göstermiştir. Ulus gazetesinde Ahmet Şükrü Esmer, yine Ulus gazetesinde Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Vatan başyazarı Ahmet Emin Yalman, Forum dergisi muhtariyeti benimsememiştir. Cumhuriyet gazetesinde Ömer Sami Coşar da muhtariyetin aleyhinde bulunmuştur 31. Yunan Dışişleri Bakanı Evangelos Averof, yabancı gazetecilerle 23 Ekim 1956 da Atina da yaptığı bir basın toplantısında, Yunanistan ın Türkiye nin endişelerini göz önüne almak istediğini ve bu amaçla Türkiye nin de işine gelecek hal çareleri hazırladığını söylemiştir. 14 Ekim günü çıkan Atina gazeteleri, Kıbrıs meselesi için yeni bir hal çaresi bulunduğunu, New York Times gazetesinin Londra dan verdiği bir haberi ele alarak taksim fikrinin Amerika tarafından da ciddi müzakerelere konu olduğunu, buna göre Kıbrıs ın Türkiye ye bakan kuzey kısımlarının Türklere, güney kısımlarının da Rumlara verileceğini yazmışlardır. Demek oluyor ki, ortada bir taksim fikri dolaşmaktaydı. Mamafih 1956 Ekim inde, Adanın taksimi fikri Türk kamuoyunun dikkatini çekecek kadar belirli bir şekilde bahis konusu olmamıştır. Bu sebeple, Ekim ayında bu konuda yapılan yorumlar çok sınırlı olmuştur 32. Bu arada Temmuz ayında atanan Lord Radcliffe, tespit ettiği anayasa esaslarını 12 Kasım 1956 tarihli bir rapor halinde İngiltere Sömürgeler Bakanlığı na tevdi etmiştir. 70 sayfa kadar tutan Radcliffe in anayasa raporu Türk ve Rum cemaatleri arasındaki nazik dengeyi bütün ayrıntıları ile tabii kendi açısından- göz önünde tutmaya çalışmıştır 33. Lord Radcliffe tarafından Kıbrıs için hazırlanan anayasa ikili salahiyet sistemini kabul etmiş ve adaya bazı sahalarda muhtariyet vermiştir. Buna göre İngiltere, savunma, dış ve iç emniyetle ilgili işlerin idaresini elinde bulunduracaktır. Vali ve Başkumandan, Kraliçe tarafından tayin edilecek ve Valinin savunma, dış ve iç emniyet konularında kanun yapma yetkisi bulunacaktır. Diğer konularda kararlar 36 üyeli bir parlamento tarafından alınacaktır. Meclisin 6 üyesi Türk cemaati arasından seçilecek, 24 ü de çoğunluk tarafından seçilecektir. (bunların Rum olacakları anlaşılmaktadır) 6 milletvekili de Vali tarafından tayin olunacaktır. Bu milletvekillerinden biri İngiliz biri de Mauri olacaktır. Türk azınlığı ilgilendiren eğitim ve diğer meselelerdeki kanunlar, Türk mebusların üçte ikisinin oyu olmaksızın çıkarılamayacaktır. Kıbrıs Türkleri bundan sonra din, eğitim, hayrat ve kültürel müesseselerle ilgili kanunları doğrudan doğruya yapamayacaklardır. Her yıl bir başkan, bir de başkan yardımcısı seçilecektir. Başkan Rum olduğu takdirde başkan yardımcısı Türk olacaktır. Başkan ve yardımcısı oy kullanamayacaktır. Adadaki radyo, televizyon ve mümasil yayın vasıtaları tarafsız bir korporasyon idaresine verilecektir Irkıçatal, agm, s Yüksel, Kıbrıs Türk, s Armaoğlu, age, s. 206, Armaoğlu, age, s. 267, Armaoğlu, age, s Milliyet Gazetesi, 20 Aralık 1956, s. 1.

8 468 Serdar SAKİN Türk basını anayasa tasarısında Türklere tanınan hakları ve verilen garantileri beğenmemiş ve bunları yetersiz ve eksik bulmuştur. Başka bir deyişle Radcliffe anayasa tasarısı Türk kamuoyunu tatmin etmekten çok uzak kalmıştır. Bunun da sebebi Türk Hükümeti ile beraber Türk kamuoyu, bir muhtariyet idaresinde Türklerin Rumlarla tam bir eşitlik içinde bulunmaması noktasında ısrarla durduğu halde, hazırlanmış olan tasarının böyle bir eşitliği gerçekleştirebilecek vasıfta olmamasıydı Adnan Menderes-Lennox Boyd Görüşmeleri Aralık 1956 dan itibaren Demokrat Parti iktidarının Kıbrıs Politikası nda ciddi bir değişiklik meydana gelmiştir. Hükümet, bu tarihten başlayarak bu döneme kadar savunduğu statükonun devamı ve adanın Türkiye ye geri verilmesi tezlerini terk ederek kendi kaderini tayin ilkesi ile ilgilenmeye yönelmiş ve taksim tezini savunmaya başlamıştır. Bu politika değişikliğinde, Ocak 1956 dan itibaren İngiltere'nin Kıbrıs Politikası ndaki yumuşamanın etkisi büyüktür 36. CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, Adanın mukadderatını tayinde Kıbrıs ta doğmuş herkese rey hakkı tanınmalıdır. Kıbrıs ta doğup da Türkiye ye, Amerika ya, İngiltere ye ve diğer memleketlere hicret etmiş Türklerin de Adanın mukadderatını tayinde söz sahibi olmaları tabii hakları sayılmalıdır demek sureti ile adeta taksimi zımnen tasvip etmiştir. Hürriyet Partisi Genel Sekreteri İbrahim Öktem ise Türk Hükümetinin taksim tezini benimsemesine sert tenkitler yöneltmiştir 37. Bu arada 11 ve 12 Aralık 1956 da İngiltere Bakanlar Kurulu, Lord Radcliffe raporunun müzakere edildikten sonra kabulünü ve Avam Kamarası nda bununla ilgili bir duyuruda bulunmayı kabul etmiştir. Ardından 13 Aralık ta NATO toplantısı için Paris te bir araya gelen Adnan Menderes, E. Averoff Tossizza ve J. Foster Dulles e Radcliffe raporunun kopyaları takdim edilmiştir 38. Daha sonra da raporun son şeklini alması için bizzat Yunanistan ve Türkiye nezdinde diplomatik girişimlerini başlatmıştır. Bu amaçla görevlendirilen İngiltere Sömürgeler Bakanı Lennox Boyd, Atina da 14 Aralık ta Yunan Başbakanı Konstantin Karamanlis ve Dışişleri Bakanı Konstantin Tsatsos ile Kıbrıs Meselesi etrafında müzakereler yapmış ve müzakereler esnasında Yunan devlet adamlarına Lord Radcliffe tarafından hazırlanmış olan anayasanın bir nüshasını vermiştir. İki saat süren görüşmeler sonunda Yunan Başbakanı, Lennox Boyd a kabine arkadaşlarıyla yapacağı toplantıdan sonra cevap vereceğini bildirmiştir. Ancak gazetelere göre Yunan Başbakanının bu mevzu etrafında muhalefet liderleriyle de görüşmek istemesi yüzünden Yunan cevabının Pazartesi gününden önce verilmeyeceği düşünülmüştür 39. Bununla beraber Yunan hükümeti neşrettiği bir tebliğde Kıbrıs ın yeni anayasası konusundaki tekliflere kesin cevabını önümüzdeki Çarşamba günü yani 19 Aralık ta açıklayacağını bildirmiştir. Yunan hükümetinin bu suretle Lord Radcliffe nin İngiliz meclisine Kıbrıs Anayasası nı resmen sunmasını bekleyeceği anlaşılmaktadır. Ancak Yunanistan ın ileri gelen gazeteleri Lord Radcliffe nin hazırladığı anayasanın Kıbrıs Rumlarının hiçbir arzularını karşılamadığını ileri sürerek Lennox Boyd un ileri sürdüğü bütün tekliflerin reddedileceğini bildirmişlerdir. Diğer taraftan bugün Ankara ya giden Lennox Boyd, Atina dan ayrılmadan evvel verdiği beyanatta teklifler esaslı surette tetkik edilmeden mevsimsiz ve acil neticelere varıldığı takdirde sonucun büyük bir facia doğuracağını kaydetmiştir. Lennox Boyd, yeni anayasa tekliflerinin, Kıbrıs ta kan dökülmesini önleyecek ve İngiliz-Yunan münasebetlerinin kuvvetlenmesine yardım edecek mahiyette olduğunu da kaydetmiştir 40. İngiltere net ve kesin adımlar atmış olmaktadır. Sömürgeler Bakanı nın 35 Armaoğlu, age, s , Değerli, agm, s Armaoğlu, age, s , Irkıçatal, agm, s Milliyet Gazetesi, 15 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s. 5.

9 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 469 görevlendirilmesi Kıbrıs konusunda neticeye varma hususunda İngiltere nin kararlı olduğunu göstermektedir. Her ne kadar Yunan hükümeti 19 Aralık ta görüşünü açıklayacağını söylese de 14 Aralık ta Atina dan bildirilen bir habere göre Yunan Bakanlar Kurulu, gece geç vakit Lennox Boyd un Kıbrıs mevzuunda sunmuş olduğu teklifleri reddetmiştir 41. Buna rağmen farklı haberler verilmeye devam etmiştir. Zira Milliyet Radyo Servisi, 18 Aralık ta verdiği haberde şunları söylemiştir: Atina radyosu İngiltere nin yeni teklifleri hakkında tam bir ketumiyet muhafaza etmektedir. Hükümete yakın çevreler de açıkça yorumda bulunmaktan kaçınmakta, fakat tekliflerin reddedilebileceğini ihsas etmektedirler. Bununla beraber Karamanlis hükümetinin İngiltere ye kesin bir hayır cevabı vereceği tahmin edilmemektedir. Umumiyetle Yunanistan ın yeni ve karşı teklifler ileri süreceği ve bazı şartlar altında üçlü müzakerelere yanaşacağı kaydedilmektedir. Yunan basını ise muhtelif tahminleri ileri sürmekte ve umumiyetle Kıbrıs halkını tatmin etmeyecek yeni İngiliz tekliflerinin kabul edilmeyeceğini iddia etmektedir 42. Farklı haberlerin verilmesi aslında normal karşılanabilir. Aynı şekilde ilk haberde yer aldığı şekliyle Radcliffe Planı nın Atina hükümeti tarafından reddedilmesi Türk siyasi çevrelerinde hayret uyandırmamıştır. Yunanistan ın elindeki bir kozu kullanarak tavizler koparmaya çalıştığı düşünülmektedir. Bu koz, Kıbrıs Meselesi nin Birleşmiş Milletlerde görüşülmesi şansıdır. Nitekim mesele, siyasi komitenin gündemine alınmış bulunmaktadır. Mr. Lennox Boyd Pazartesi günü Londra ya boş döndüğü ve Radcliffe Planı suya düştüğü takdirde NATO nun son Paris toplantısında verdiği karara uygun olarak Kıbrıs Meselesi nin çözümlenmesi işinin yeni sekreter Henry Paul Spaak a verilmesi muhtemel görülmektedir 43. Yunanistan ın kendi menfaati doğrultusunda elinden geleni yapmaya çalıştığı söylenebilir. Başka bir deyişle kendi dediği olmadan anlaşmaya yanaşmamaktadır. Atina da yaptığı temaslardan sonra Lennox Boyd, Ankara ya gitmeyi ve Karamanlis e verdiği anayasa nüshasının birini de Türk Başbakanı Menderes e vermeyi düşünmüştür. İngiltere Sömürgeler Bakanı na İngiltere Dış İşleri Bakanlığı Müsteşarı ile İngiltere nin Atina Büyükelçisi refakat etmektedir 44. Boyd un gelecek olmasıyla hareketlenen kamuoyu Kıbrıs taki muhtariyet konusunda Türk görüşünde bu ana kadar herhangi bir değişiklik vuku bulmadığını dile getirmiştir. Buna göre Türkiye, iki şart koşmaktadır: 1. Muhtariyet verilmeden adada asayiş sağlanmalıdır. 2. Kurulacak mahalli idarede Rumlarla Türkiye eşit şartlarda temsil edilmelidir. Türk siyasi çevreleri hükümetin bu iki esaslı prensipten inhiraf etmeyeceği kanaatindedir 45. Görüldüğü üzere Türkiye de kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi esas almıştır. Nihayet İngiltere Sömürgeler Bakanı Lennox Boyd, 15 Aralık 1956 da özel 4 motorül RAF uçağı ile saat 6.05 te Ankara Esenboğa havaalanına gelmiştir. Beklenildiğinden bir hayli evvel indiği zaman kendisini karşılamak üzere İngiltere Elçiliği nden kimse gelmemiştir. Havaalanı Müdürü nün telefonla ikazından sonra alelacele gelen elçilik mensupları tarafından karşılanan Lennox Boyd, Türk devlet adamlarıyla neler konuşacağı ve getirdiği bilinen yeni Kıbrıs Anayasası tasarısının mahiyetinin ne olduğu yolundaki soruyu Ben, Başbakan Adnan Menderes ile görüşmeye geldim cevabıyla geçiştirmiştir. Lennox Boyd, bundan sonra doğruca elçiliğe gitmiştir. Bakan, 16 Aralık sabahı özel uçağı ile İstanbul a gidip aynı gün Paris ten İstanbul a gelecek olan Başbakan Adnan Menderes ile görüştükten sonra akşam Londra ya hareket etmeyi planlamıştır Milliyet Gazetesi, 15 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 19 Aralık 1956, s. 1, Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s. 1, Milliyet Gazetesi, 15 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s. 1.

10 470 Serdar SAKİN Lennox Boyd, 16 Aralık ta İstanbul Yeşilköy havaalanına indiğinde kendisi ile görüşen gazetecilere Türkiye'ye ilk gelişi olduğunu, ziyaretinden dolayı bahtiyar bulunduğunu söylemiştir. Kıbrıs meselesinde Türkiye'nin ne kadar hassas ve yakından alâkalı olduğunu bildiğini ve bunu takdir ettiğini eklemiştir 47. Ardından Yunanistan teklif ettiğiniz yeni anayasayı reddetmiş, bu yolda ajans haberleri mevcut, ne dersiniz sorusuna karşılık Bu hususta henüz bir fikir beyan edemem. Yunanistan ın teklifi reddettiğini zannetmiyorum. Yunan cevabı ancak Çarşamba günü gelecektir. Görüşmelerimi müteakip Cuma günü Avam Kamarası nda Türk ve Yunan görüşü ile İngiltere nin mütalaalarını izah edeceğim 48 cevabını vermiştir. Boyd un temaslarıyla birlikte burada Tekvin Yüksel in, 15 Aralık ta Lefkoşa da Kıbrıs Türklerinin lideri konumunda bulunan Dr. Fazıl Küçük ile yaptığı mülakata değinmemiz gerekir. Zira bizzat olayı yaşayacak olan kişileri temsilen söylenen sözler olması bakımından önemlidir. İngiltere nin Kıbrıs için hazırladığı yeni anayasa ve Lennox Boyd un teşebbüsleri hakkında Fazıl Küçük, şunları söylemiştir: Türk hükümetinin tasvip etmediği yeni anayasanın Kıbrıs ta tatbiki imkânsızdır. İngiliz hükümetinin bu durumu takdir ederek Lennox Boyd u Atina dan sonra İstanbul a göndermesi, yerinde bir hareket sayılır. Kıbrıs hususunda son sözün Türk hükümetinde olduğunu şimdi bütün dünya ile birlikte Yunanistan da iyice anlamıştır. Kıbrıs Türklerinin istekleri Türk hükümeti tarafından iyice bilinmektedir. Eşit haklar üzerinde sonuna kadar ısrar edeceğiz. Bu hususta Türk hükümetine olan güvenimiz tamdır. Bundan başka şunu da kaydetmek lazımdır ki Kıbrıslı Rumların anayasa hususunda serbest fikir yürütebilmesi için tedhiş hareketlerinin ortadan kalkması icap eder. Tedhişçilik ortadan kalkmadıkça anayasadan bahsetmek yersiz olur 49. Görüldüğü üzere Kıbrıs halkı, Türk hükümetine güveninin tam olduğunu söyleyerek birliktelik mesajı vermiştir. Nihayet İngiliz Sömürgeler Bakanı Alan Lennox Boyd, Başbakan Adnan Menderes ile beraber 16 Aralık 1956 tarihinde Pazar günü öğleden sonra vilayetteki makam odasına girmişler ve Kıbrıs ın geleceği hakkındaki Radcliffe Planı nı dan a kadar tam iki saat süreyle müzakere etmişlerdir. Görüşmelerde Dış İşleri Bakanlığı Genel Sekreteri Muharrem Nuri Birgi, İngiliz Dış İşleri Bakan yardımcısı M. Reilly ve İngiltere Büyükelçisi Sir James Bowker de hazır bulunmuşlardır 50. Yine Sömürgeler Bakanlığı ndan Mr. Martin de yer almıştır 51. Görüşmelerde ilk önce Boydsöz alarak amacının Kıbrıs hakkında fikir teatisinde bulunmak olduğunu ve Paris te Mr. Selwyn Lloyd un Menderes e verdiği metin hakkında ayrıntılı bilgi vermek istediğini söylemiştir. Sonra Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye nin bu konudaki konumunu ve İngiltere nin tavrını belirten şu konuşmayı yapmıştır: İki senedir Kıbrıs meselesi ile yakinen meşgul olmaktayım. Adadaki Türk cemaatine karşı İngiltere Hükümetinin duymakta olduğu saygı ve sevgiyi bir kere daha ifade etmek isterim. Onlara hiçbir şekilde ihanet etmeyeceğiz. Dâhili emniyet mevzuunda adadaki İngiliz makamları ile tam bir işbirliği yaptılar. Onların yardımı olmaksızın adada sükûn ve nizamın temini mümkün olamazdı. İngiliz idaresinin en zor zamanlarında dahi büyük yardımları olmuş Türk cemaatine ve onları temsil eden Hükümetinize bu münasebetle bir kere daha teşekkür etmek isterim. Yine Boyd, Türkiye ye herhangi bir şeyi zorla kabul ettirme gibi bir niyetlerinin olmadığını ve İngiltere ile Türkiye nin aralarında anlaşmaya varabileceğini ümit ettiğini bildirmiştir. Kıbrıs tan kaçarak Türkiye yi müttehit ve düşman bir Kıbrıs la karşı karşıya bırakmak istemediklerini, bu konuda Rumların tazyik ve tehditlerine boyun eğmeyeceklerini, İngiliz-Yunan ve Türk-Yunan münasebetlerini düzeltmek için ellerinden gelen 47 (IGT: ). 48 Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s. 1, (IGT: ) 49 Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s. 1, Milliyet Gazetesi, 17 Aralık 1956, s Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: 1.

11 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 471 her şeyi yapmakta olduklarını dile getirmiştir 52. Bu ilk sözlerinde Boyd, Türkiye nin konumunu ve önemini ortaya koymuş olmaktadır. Buna karşı Rum-Yunan ikilisinin baskı ve tehdit unsuru olduğunu da somut bir şekilde ifade etmiştir. Genel bir girişten sonra asıl konuya geçen Boyd, Kıbrıs a atanacak vali ve iç emniyet konusunda şunları söylemiştir: İngiltere hükümeti Eylül ayı içinde Kıbrıs için demokratik ve liberal bir anayasa hazırlamasını Lord Radcliffe den rica etmiştir. Radcliffe Anayasası İngiltere nin ada üzerinde mutlak hükümranlığının devam edeceği esasını hareket noktası olarak almaktadır. Dış işler, savunma ve dâhili emniyet işleri Valinin salahiyet sahası içinde olacaktır. Lord Radcliffe seçimle işbaşına gelecek bir vekilin belirli bir sürenin sonunda (bunun için evvela altı ay sonra bir senededir) dâhili emniyet işlerini deruhte etmesi lüzumu üzerinde ısrarla durdu. Ben, Türk cemaatinin böyle bir teklifi kabul etmeyeceğini ve bunu öğrenince dâhili emniyet mevzuunda bizlerle işbirliği yapmaktan çekineceğini biliyordum. Bu takdirde biz nizam ve sükûnu Rumlarla işbirliği yapmak suretiyle gerçekleştirmeye mecbur kalacaktık. Bu itibarla, Yunanlıların çıkaracaklarını bildiğim bütün güçlüklere rağmen bu mevzuda herhangi bir zaman tespit etmekten vazgeçmesi hususunda Lord Radcliffe i ikna ettim. Adada tehdit ve tedhişçilik devam ettikçe anayasayı yürürlüğe koymak bizler için asla mevzubahis değildir. Adanın idaresinde vali herhangi bir meselenin kendisine ayrılmış olan yetki sahasına girip girmediğini yine kendisi tespit edecektir. Yunanlılar bunu katiyetle reddettiler 53. Boyd un bu sözlerinde de Türkiye ye değer verme ve onun haklarını savunma tarzını devam ettirdiğini görmekteyiz. Boyd, Kıbrıs ta Türklerin hakları ve temsili konusuna geçerek bu konuyu şöyle açıklamıştır: Biz ve Lord Radcliffe adadaki Türklerin hak ve menfaatlerinin teminat altına alınması hususunda tamamen mutabıkız. Radcliffe, tasarı üzerinde çalışmaya başlayınca, kurulacak teşrii mecliste, Türklerin, adada maalesef azınlığı teşkil etmelerine ve umumi nüfusun % 20 sini temsil etmelerine rağmen eşitlik talep ettiklerini gördüm. Radcliffe e göre Türklerin bu talebi ancak iki halde yerinde görülebilirdi. Ya Türk cemaatinin haklarını herhangi başka bir şekilde himaye etmeye imkân olmazdı veyahut eşitlik talebi anayasanın demokratik ve liberal olması prensibi ile kabili telif telakki edilebilirdi. Her iki şık da Kıbrıs için bahis mevzun değildir. İki meclis işi, tek meclisin daha iyi işleyebileceğine kani bulunmamızdan dolayı revaç bulmamıştır. Türk cemaatinin hak ve menfaatlerinin müstakil hâkimlerinin elinde daha mükemmel bir şekilde korunabileceğine inanmaktayız. Meclisin terekküp tarzı teşrii meclis 36 üyeden ibaret olacaktır. Altı üye adadaki diğer küçük azınlıkları temsil etmek üzere vali tarafından tayin edilecektir. Türkler altı üyeliğe sahip olacaklardır. Mütebaki 24 üyelik seçim yoluyla tespit edilecektir. Türklerin vali tarafından tayini bahis mevzuu 6 üye ile birlikte toplam 12 oya sahip olacaklarını söyleyebiliriz. Vali tarafından tayin edilecek bir Türk vekil Türk cemaatini ilgilendiren işleri yönetecektir. Türk mebuslarının üçte ikisinin müspet oyu olmaksızın hiçbir kanun yürürlüğe giremeyecektir. Hukuki tasarrufları denetlemek üzere eşit temsil esasına istinaden bir yüce mahkeme kurmayı düşünmekteyiz. Bu mahkeme herhangi bir kanunu hükümsüz ilan etmek yetkisine sahip olacaktır. İdari tasarruflar için ise yine eşit temsil esasına istinaden teşekkül edecek bir Teminat Mahkemesi kurulmasını teklif ediyoruz. Her iki Mahkemede de baş hâkimin İngiliz olması düşünülmektedir 54. Boyd, bu esaslar üzerinde 19 Aralık Çarşamba günü Avam Kamarası nda bir konuşma yapacağını, yaptıklarının sadece ihtilafa bir çözüm yolu bulmak gayesine dayandığını ifade etmiştir. Self determinasyon meselesindeki görüşü de şöyle açıklamıştır: Bu rapora istinaden düzenlenecek anayasanın tatminkâr bir şekilde tatbik edilmesi ve milletlerarası siyasi şartlar ve 52 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: 3-4.

12 472 Serdar SAKİN askeri gerekliliğin müsait olması hâlinde, İngiltere Hükümeti, adaya self determinasyon hakkının tanınması meselesini yeniden gözden geçirmek ve bu takdirde Kıbrıslı Türklerin de adadaki Rumlar gibi aynı haktan istifade etmeleri lazım geldiği prensibi göz önünde tutulacaktır. Her halükarda Kıbrıs ın self determinasyon hakkının istimalinin bir neticesi olarak Yunanistan la birleşmesi mevzubahis değildir. Çarşamba günü yapacağım beyanatta Türk hükümetinin tasarıyı ciddi bir şekilde incelemekte olduğunu ifade edebilmeyi çok arzu ederim. Şayet Türk hükümeti bu beyanatımı müteakip aynı mealde bir beyanatta bulunursa bunu İngiltere hükümeti şükranla karşılayacaktır 55. Boyd un Kıbrıs Türklerine self determinasyon hakkı verilmesi noktasında açıklayıcı olmaması karşısında Menderes, ileride şartlar müsait olup da self determinasyon a gidilirse o zaman Kıbrıslı Türklerin bu haktan aynı şekilde istifade edecekleri, şimdi, bu safhada açık bir şekilde ifade edilecek midir? sorusunu sormuştur. Boyd, bu soruyu Ben bunu we do not exclude (dışlamak, çıkarmak, içeri almamak) gibi menfi bir ifade tarzı kullanmak suretiyle belirtmeyi düşünmekte idim. Mamafih sizin daha müspet bir ifade kullanılması hususundaki arzunuzu yarın Bakanlar Kurulu na arz edeceğim 56 şeklinde cevaplandırmıştır. Bu diyalogda Menderes in sorusu Türkiye nin Kıbrıs meselesinde takındığı tavrın taksim tezini desteklemek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Fakat Boyd un verdiği cevapta net bir tavrın ortaya konulmadığı görülmüştür. Boyd, meseleyi Bakanlar Kurulu na soracağını söylemekle sanki bu konuda yetkisinin olmadığını göstermiş olmaktadır. Ya da böylesine önemli bir konuda hemen cevap vermenin yanlışlığını düşünerek meseleyi geçiştirme yolunu tercih etmiş olabilir. Kestirip atmaması meselede bir neticeye varma düşüncesinin, ılımlı siyasetin bir gereğidir denilebilir. Nitekim Boyd un cevabının yetersiz olduğunu Başbakan Adnan Menderes in konuya tekrar müdahil olarak açıklamanın netleştirilmesini istemesinden anlayabiliyoruz. Menderes şu konuşmayı yapmıştır: Meseleyi ikiye ayırmak lazımdır. Birincisi Anayasa layihası ile ilgilidir. Bunu henüz teferruatlı bir şekilde tetkik etmiş değiliz. Fakat Sömürgeler Bakanı nın verdikleri izahattan sonra esaslı bir itiraz dermeyan etmeyeceğimizi ümit etmekteyim. No disapproval or approval from our side. I think this can strengthen (güçlendirmek, kuvvetlendirmek) Her Majesty s Government attitude, this can be a help for you. Türkiye kendisinin barışçı olduğunu ispat etmek istiyor. Makul olan şeylere itiraz eder görünmek istemeyiz. Bu bizim ve sizin durumlarınızı kuvvetlendirecektir. Bunu kabul etmeyen Yunanlılar olsun. İngiliz hükümetinin, parlamentoda sağlam bir vaziyette olmalarını isteriz. Gayemiz İngiltere hükümeti ile Kıbrıs meselesinin kati ve nihai bir şekilde halline değin tam ve kâmil bir işbirliği yapmak olduğuna göre İngiltere Hükümetinin durumunu takviye edecek her şeyi yapmaya hazırız. Self determinasyon a gelince, bu prensibin, zamanı gelince bizim anladığımız şekilde yani integral bir şekilde tatbik edileceğini İngiltere Hükümeti kesin olarak beyan edemez mi? Bu mahiyette yapılacak bir beyanatın İngiltere Hükümetinin durumunu müşkülleştirmeyeceğinden eminim. Bu prensibin daha adilane ve munsıfane bir şekilde icra eyleyeceğini ilan eylemesi, İngiltere Hükümetinin durumunu takviye bile edebilir. Dulles ile Paris te vaki görüşmem sırasında kendisine taksim keyfiyetinden bahsettim. Dikkatle inceleyeceğini vaat etti. Biz taksimin sondajını yaptık. Mademki herkese istediği idareyi veriyoruz o halde Türkleri istemedikleri bir idareye girmeye zorlayamayız. İngiltere Hükümeti beyanatında sadece self-determinasyon hakkını tanıdığını söylemekle iktifa ederse, Türk kamuoyu adaya verilecek idari muhtariyeti Enosis e doğru bir adım olarak tefsir edecektir. Bu endişeyi bertaraf etmek için zamanı gelince, Türklerin de istifade edeceklerinin tasrih edilmesi lazımdır. Aksi halde, biz dâhilde bu bakımdan mukavemete maruz kalırız 57.Menderes in ifadelerine göre 55 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: 5-6.

13 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 473 Türkiye nin uzlaşmacı ve ılımlı siyaset yürüttüğü görülebilir. Bunu gösterirken Menderes, kendi menfaatleri aleyhine bir durumu kabullenemeyeceğini de dile getirmiştir. Menderes, Türkiye nin bu konudaki tavrını gayet açıklıkla ortaya koymuş olmaktadır. Ancak Boyd, Anayasa Tasarısı nın bir bütün olduğunu söyleyerek Menderes in istediği hususlarda değişiklik yapmanın güç olacağını belirtmiştir. Bununla beraber bu değişikliği İngiltere Hükümeti şunu yapmaya hazırdır gibi bir cümle ilavesi suretiyle yapmanın daha kolay olacağını, her halükarda bütün bu değişikliklerin Bakanlar Kurulu nun onayından geçmesinin zorunluluğunu dile getirmiştir. Buna karşı Menderes, tasarının esas muvazenesini bozacak mahiyette şartlar ileri sürmek niyetinde olmadığını, İngiltere ve Türk Hükümetlerinin ilerdeki hareket tarzlarını ortak belirlemeleri gerektiğini ifade ile şu hususu anlatmıştır: Adanın üç devlet arasında taksimi meselesi var, İngiltere nin ada üzerinde üslere sahip olması meselesi var. Bu meselelerde bizi destekleyecek bazı hal tarzları tespit etmek lazım gelmektedir. Bunun şimdiden söylenmesi yeni tasarının istikameti bakımından faydalı olacaktır. İngilizlerin adayı terk etmemeleri lazımdır. İngilizler Malta ve Kıbrıs ta üslere sahip olmalıdırlar. Bu bölgenin emniyet ve istikrarı ve hatta dünya sulhu için hayati diyebileceğim bir emniyeti haizdir. Sizin adada kalmanız orta doğu politikanızın kuvveti bakımından büyük bir ehemmiyet taşır. Bizim de adada olmamız her bakımdan mümkündür 58. Boyd ise askerlerinin taksime taraftar görünmediklerini ve adanın üs olarak kullanılmasını adada üslere sahip olmaya tercih ettiklerini bildirince Menderes, şunları söylemiştir: Siz kamuoyunuz ve meclisiniz karşısında kaldınız. Bizim halkın ve kamuoyumuzun da arzusu var. Beyanatınızda self determinasyona atıf yapmayacak mısınız? Bizim kamuoyumuz bunu, zamanla self determinasyon gelecek ve kısa zamanda Enosis tahakkuk edecek şeklinde tefsir eder. Kıbrıs meselesinde sizin, memleketiniz ve meclisiniz karşısında muvaffak olmanız lazımdır. Türkiye güçlük çıkaran değil bilakis sulha yardım eden bir memleket olarak bilinmeli ve halkınız da bunu görebilmelidir. Üssü ada olarak değil adayı üs olarak kullanmak lazım. Self determinasyon u, selfgovernment (iç işlerinde özerklik) safhasından geçmeden şimdi tatbik edemez miyiz? Yunanlılar self-government ı reddedeceklerini ve self determinasyon tatbiki için muayyen bir müddetin tespitini talep edeceklerine göre şimdi self determinasyonun tatbikine geçilemez mi? Bu yarın için, bir de liquidation definitive i (tasfiye, hesaplaşma, kesin, tam, koşulsuz) görüşemez miyiz? Türkiye adanın Yunanlılara gitmesine asla razı olamaz. Fakat siz self determinasyon a giderseniz Yunanlılar au pied (adım, ayak) du mur (bölme) e konmuş olur 59. Menderes bu konuşmasında Türkiye nin tavrını ve isteklerini çok açık bir şekilde beyan etmiştir. Mevcut haliyle teklif edilen self determinasyon düşüncesinin doğrudan doğruya Yunanistan a yarayacağını, bunun da Türkiye tarafından asla kabul edilemeyeceğini belirtmiştir. Bundan sonra karşılıklı olarak şu diyaloglar yaşanmıştır: Boyd, Harding, taksim her bakımdan çok zordur diyor. Yunanlıların bu teklifi kabul ettiklerini bir an için farz edelim. Taksim mevzuunda tam bir hazırlığımız olmadığına göre müşkül mevkide kalmış olmaz mıyız? Menderes, biz sizlerle mutabık olduktan sonra neler yapacağımızı kestirebiliriz. Meseleyi muayyen bir müddete talik etmek bana mümkün gibi görünüyor. Mevcut şartların self determinasyonun hemen tatbikine müsait olmadığını ileri sürebiliriz. Boyd, Demek istediğinizi anlıyorum. Adada tedhişçiliğin nihayete ermesi yalnız self-government için değil self determinasyonun da tatbiki için ilk ve asli şarttır. Menderes, Sizinle mutabakata varmak güç olmayacak zira yüce menfaatlerimizde birlik var. Şurasını çok iyi tasrih etmem lazım. Kıbrıs, İngiliz hâkimiyetinde bir bütün olarak kalmalı. Bu anayasayı reddetmek istiyordum fakat anayasa size, adaya dönmek fırsatını veriyor. Yani, anayasa size self-government olmazsa, self determinasyona gideriz demek 58 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: 7-8.

14 474 Serdar SAKİN imkânını veriyor. Mademki self government olmadı, o halde self determinasyonun tatbikine geçelim diyebilirsiniz. Şurası gayet sarihtir ki Yunanlılarla bu meseleyi müzakere etmek Enosis i kabul etmek demektir 60. Karşılıklı konuşmalardan sonra Boyd, 19 Aralık Çarşamba günü Avam Kamarası nda okuyacağı metni aktarmak istemiştir 61. Bundan sonra metin üzerinde değişiklik yapılıp yapılmayacağı noktasında görüş alışverişi başlamıştır. Bu cümleden olmak üzere Menderes, demin de izah ettiğim gibi bu beyanatınıza self determinasyondan ne kastettiğinizi yani selfdeterminasyonun oradaki Türklere taksimi istemek hakkını tanıdığını ilave etmeniz lazım geliyor demiştir. Boyd da bunun üzerine Peki, şöyle bir ibare koymak makbulünüz olur mu? Diyerek şunları söylemiştir: This would mean that in the event of the exercise of self-determination resulting in a favour of a change of the international status of the island then the Turkish Cypriots would be given the option of electing for partition. Ardından bunu yarın Bakanlar Kurulu nun tasvibine arz edebilirim karşılığını vermiştir. Muhtemelen bu konuda anlaşılmış olacak ki bunu Menderes in bu ibare ile beyanatınızın heyeti umumiyesi bence şayanı kabuldür cümlesinden anlıyoruz. Nitekim Menderes beyanatın bu şekliyle Hükümetimizce şayanı tasvip görüleceğine muhakkak nazariyle bakabilirsiniz. Şu halde otelinize bir mesaj yollamadığımız takdirde bu metni tasvip ettiğimiz manasına gelir. İtirazımız veya söyleyeceğimiz yeni bir şey olursa bir mesaj yollarız 62 sözleriyle de kendi fikrinin doğruluğunu bir anlamda teyit etmiştir. Görüşmelerden anlaşıldığı kadarıyla Menderes in anayasa metnine karşı olmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Türk Başbakanı İngiltere'nin ada halkını kendi kaderini tayin hakkı tanımaya tercih ettiğini görerek, Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye nin haklarını ve emniyetini sağlamak istemiştir. Menderes, anayasa metninde sadece kendi kaderini tayin etme hakkının tanındığı belirtilmekle yetinilirse, Türk kamuoyunun adaya verilecek idari muhtariyeti Enosis e doğru bir adım olarak göreceğini ifade etmiştir. Bu nedenle anayasa metnine, kendi kaderini tayin etme hakkı ile birlikte Türklere taksimi isteme hakkının da tanındığının belirtilmesini istemiştir. Bunun üzerine Lennox-Boyd, metinde Menderes in arzu ettiği şekilde bir değişiklik yapmıştır 63. Boyd, son olarak şunları dile getirmiştir: Çok teşekkür ederim. Şurasını tekrar tasrih edeyim ki yapılması hususunda şahsen mutabık kaldığımız değişiklik Bakanlar Kurulu nun tasvibine vabeste olacaktır. Bu metni bu şekilde kabul ettirmek için elimden geleni yapacağım hususunda emin olabilirsiniz. Şimdi bu akşam, şayet bir mesajınız olmaz ise no message diye bunu sarahaten otele bildirmenizi rica ederim, bu şekilde daha açık olarak anlaşmış oluruz. Görüşmelerimizden edindiğim intiba şudur ki Kıbrıs meselesinde hali hazırda iki alternatife sahip bulunmaktayız. Birincisi adaya bir an evvel idari muhtariyet verilmesi ve self determinasyonun bilahare ele alınmasıdır. İkincisi şayet Yunanlılar adaya idari muhtariyet verilmesini mümkün kılacak olan elimizdeki projeyi reddeder ve self determinasyonun biran evvel tatbiki üzerinde ısrar ederlerse o zaman, işin idari muhtariyet safhasından sarfınazar etmek ve self determinasyonu integral olarak hemen tatbike hazır olduğumuzu ilan etmek. Adanın taksimi meselesinde Kabine arkadaşlarım çekimser bir tavır almaktadırlar. Her halükârda görüşmelerimizi bütün teferruatı ile meslektaşlarıma bir an evvel intikal ettireceğim 64. Bu şekilde görüşmeler son bulmuştur. 52 yaşındaki bakan, kırmızı fakat neşeli bir çehre ile vilayetten ayrılırken Türkiye Başbakanı Ekselans Adnan Menderes ile görüşmekten çok mütehassıs oldum. Kendisi ile Radcliffe teklifi üzerinde konuştuk. Türkiye'nin tabii olan alâka ve hassasiyeti, Kıbrıs'ın sahillerine yakın olması ve adaya tarihi bağlılığıdır. Tek söyleyebileceğim şey, Başbakan ile görüşmemizin gayet 60 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Söz konusu metin için bkz. Ek Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Değerli, agm, s Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No:11-12.

15 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 475 dostane bir hava içinde cereyan etmiş olduğudur demiştir. Lennox Boyd Türkiye nin Kıbrıs üzerindeki derin alakasını ve ada ile tarihi bağlılığını tamamıyla takdir ettiğini belirtmiştir. Görüşmeleri müteakip Lennox Boyd, otomobille şehri dolaşmıştır. Boyd, bunun ilk ziyaretim olduğuna üzülüyorum demiştir. Boyd, Atina ve İstanbul temasları hakkında, kaldığı Hilton Oteli nde bir rapor hazırlamış ve gece saat da Londra ya hareket etmiştir 65. Türk ve Yunan hükümetlerinin reaksiyonları hakkında açıklamada bulunmayan Boyd, hava alanında şunları söylemiştir: İngiliz hükümeti namına görüşlerimizi Türk ve Yunan hükümetlerine izah ettim. Temennim, yeni planımızın üçlü görüşmelere zemin hazırlayacak şekilde telakki edilmesidir. Böylelikle Kıbrıs ta kan dökülmesine son verilmiş ve üç devlet arasındaki dostluk, ittifak bağları kuvvetlendirilmiş olur. İngiliz hükümeti namına görüşlerimizi ve yeni anayasayı kuvvetli bir ihtimalle önümüzdeki hafta, Avam Kamarası nda açıklayacağım 66. Boyd, açıklamasında aynı zamanda Türkiye ve Yunanistan da yaptığı temasları ve memleketlerin yeni anayasa hakkındaki düşüncelerini de izah edecektir. Bu arada yeni anayasa tasarısı ile ilgili olarak İngiliz hükümeti bugün Kıbrıs ta ilan edilmiş olan olağanüstü hal durumunu iptal ettirmiş, olağanüstü hal dolayısıyla tutuklanan 25 kişiyi serbest bırakmıştır. Yapılan resmî açıklamada Kıbrıs ta arka arkaya yeni imkânların sağlanacağı, dayak cezasının kaldırılacağı ve birçok mahkûmun serbest bırakılacağı bildirilmektedir. Aynı açıklamaya göre alınan yeni tedbirler Kıbrıs halkına geniş çapta hürriyet sağlayacak ve EOKA tedhişçileri hariç bütün şüpheli mahkûmlar affedilecektir. Bu tedbirler, yeni anayasanın uygulamasında kolaylıklar temin edilmek üzere ittihaz edilmektedir 67. Bu doğrultuda Boyd un 19 Aralık 1956 tarihinde Avam Kamarası nda verdiği beyanat aynen şöyledir: Rapor iki kısımdan müteşekkildir. Bunlar anayasayla ilgili tavsiyeler ve Lord Radcliffe nin vardığı neticeleri niçin mümkün olan diğer hal şekillerine tercih ettiğini izah eden bir başlangıç notu şeklindedir. Lord Radcliffe, 6 sı Kıbrıs Türk seçmenler, 24 ü nüfusun geri kalanı tarafından seçilen ve 6 sı da Vali marifetiyle tayin olunan azalardan müteşekkil bir meclis tavsiye etmektedir. Başvekili Teşrii Meclise karşı mesul bir kabine kurulacaktır. Bu tertibat, Kıbrıs halkına, müdafaa, dış işleri ve amme emniyetini Vali ye hasretme keyfiyeti ile kabili telif, mümkün olan en geniş ölçüde serbestîyi verecektir. Majesteleri Hükümeti, Kıbrıs Valisi ile istişareden sonra, Lord Radcliffe nin yaptığı teklifleri bir bütün olarak kabul etmektedir. Bu teklifler birbirine zıt menfaatler arasında adilane bir muvazeneyi temsil etmektedir. Majesteleri Hükümeti, tedhiş ve korkudan azade hakiki seçimlerin yapılabileceği bir durumun mevcudiyetine kanaat getirir getirmez böyle bir anayasayı teklife hazır olacaktır. Adanın muhtemel statüsüne gelince, Majesteleri Hükümeti, self-determinasyon prensibini tanıdığını teyit etmiş bulunmaktadır. Milletlerarası ve stratejik durum müsaade ettiğinde, muhtar idarenin de tatminkâr şekilde işlemesi şartı ile Majesteleri Hükümeti self-determinasyon prensibinin tatbiki meselesini tekrar tetkike hazır olacaktır. Şartlar tahakkuk ettiğinde, self-determinasyon prensibinin tatbikatının, Kıbrıs ın hususi durumu içinde Türk cemaatine, Kıbrıs Rum cemaatinden daha az olmayacak şekilde, kendisinin müstakbel statüsünü tayin serbestîsini verecek tarzda icrasını temin Majesteleri Hükümetinin gayesi olacaktır. Majesteleri Hükümeti, böyle muhtelit bir halkta self-determinasyonun tatbikinin muhtemel seçimlere göre bir taksimi muntazamın olduğunu teslim etmektedir. Majesteleri Hükümeti, meselenin beynelmilel cepheleri mevzuunda Yunan ve Türk hükümetleri ile sıkı teması muhafaza edecektir Milliyet Gazetesi, 17 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 18 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 19 Aralık 1956, s Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No:1-2.

16 476 Serdar SAKİN Yeni Kıbrıs Anayasası nı açıklayan ve kurulması düşünülen Kıbrıs Yasama Meclisi nde 6 Türk, 24 Rum mebusun bulunacağını bildiren İngiltere Sömürgeler Bakanı Lennox Boyd, gerekirse Kıbrıs adasının Türk ve Rum azınlıkları arasında taksim edilebileceğini bildirmiştir. Bir işçi milletvekili Boyd a şu soruyu sormuştur: Mademki yeni anayasa Türk azınlığın haklarını garanti etmektedir, şu halde neden Kıbrıs ın taksim edilmesi söz konusu edilmektedir? Bu soruyu Lennox Boyd şöyle cevaplandırmıştır: Anayasa Kıbrıs Türklerinin haklarını fazlasıyla garanti etmekle beraber unutmamak lazımdır ki anavatanı Kıbrıs a yalnız 60 km mesafede olan azınlığın, Rum halkına üstünlük tanır gibi görünen yeni anayasadan şüphelenmesi ihtimali vardır. Taksim düşüncesi bu yüzden ortaya atılmıştır. Bununla beraber ben, adanın taksimini en iyi bir hâl çaresi olarak tasavvur etmiyorum 69. İşçi Partisi liderleri (Hugh Gaitskel), Kıbrıs taki Türk azınlığına ne gibi haklar tanındığını sormuştur. Buna karşılık Boyd, yeni anayasanın esaslarını izah etmiş ve Türk azınlığının haklarının her hususta garanti edilmiş olduğunu anayasa hükümleri çerçevesinde anlatmıştır. İşçi liderlerinden Aneurin Bevan şu soruyu sormuştur: Sömürgeler Bakanı, Türkiye ve Yunanistan a yaptığı seyahatlerde Kıbrıs ın taksimini teklif etmiş midir? Taksim meselesinin ortaya atılması şimdi ileri sürülen görüşmeleri tehlikeli bir vaziyete sokabilir. Bu husus dikkat nazarına alındı mı? Lennox Boyd, bu hususta şu cevabı vermiştir: Kıbrıs ın taksim edilmesi için bir teklif mevcut değildir. Yaptığım ziyaretler esnasında İngiltere nin görüşlerini ve yeni anayasanın ana hatlarını izah ettim. Bununla beraber üç devlet arasında tam bir anlaşmaya varılması için icabında her türlü fedakârlığı yapabileceğimizi de kaydetmek isterim 70. Bundan sonra verdiği izahat esnasında Boyd, Makarios konusunda şunları söylemiştir: Bugün öğleden sonra yeni Kıbrıs Anayasası ve İngiltere nin görüşü, Seychelles adalarında bulunan başpiskopos Makarios a takdim edilmiştir. Bununla beraber herhangi bir şekilde başpiskoposla müzakereye girişmek mevzubahis değildir. Kendisi Rum liderlerinden birisi ile görüşmek isterse İngiltere hükümeti bu hususta gerekli olan kolaylıkları temin edecektir. Gaye Makarios a düşüncelerini izah etmek imkânını sağlamaktır. Adadaki tedhiş hareketlerini ve anlaşmaya şiddet yolu ile varmayı takbih ettiği takdirde Makarios derhal serbest bırakılacak ve Yunanistan a gitmesine müsaade olunacaktır. Bilahare Başpiskoposun Kıbrıs a gelmesi için de imkân sağlanacaktır. İşçi Partisi lideri bu arada şu soruyu da sormuştur: İngiltere, yeni görüşleri çerçevesi dâhilinde Kıbrıs ı gerek kendi ve gerekse bağlı bulunduğu anlaşmalar dolayısıyla müttefikleri için bir üs olarak muhafaza etmek kararında mıdır? Boyd bu soruyu müspet bir şekilde cevaplandırarak şunları kaydetmiştir: bugünkü durum içinde Kıbrıs, gerek İngiltere ve gerekse müttefikleri için birinci derecede ehemmiyeti haiz stratejik bir bölgedir. Müzakereler sonunda varılabilecek anlaşma, müttefik olan üç devleti ilgilendirecektir. Binaenaleyh bu bölgenin üç devlet arasında mevcut ittifak çerçevesinden ayrı mütalaa edilmesi mevzubahis olamaz Aralık 1956 tarihinde söz konusu anayasanın ilanı dolayısıyla İngiliz Parlamentosu nda verdiği beyanatta Lennox-Boyd, Menderes in isteği doğrultusunda yapılan değişiklik ile ilgili şunları söylemiştir: Kamaraca bilindiği üzere, Lord Radcliffe nin hazırladığı anayasa, İngiliz hâkimiyeti altında muhtar bir Kıbrıs oluşturmaktır. Adanın muhtemel statüsüne gelince, Majesteleri Hükümeti, kendi kaderini tayin etme prensibini tanıdığını teyit etmiş bulunmaktadır. Milletlerarası ve stratejik durum müsaade ettiğinde, muhtar idarenin de tatminkâr şekilde işlemesi şartıyla, Majesteleri Hükümeti kendi kaderini tayin etme prensibinin tatbiki meselesini tekrar tetkike hazır olacaktır. Bunu gözden geçirme zamanı geldiğinde, yeni şartlar tahakkuk ettiğinde, kendi kaderini tayin etme prensibinin tatbikatının, Kıbrıs ın hususi durumu içinde Türk Cemaatine, Kıbrıs Rum 69 Milliyet Gazetesi, 20 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 20 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 20 Aralık 1956, s. 1, 3.

17 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 477 Cemaatinden daha az olmayacak şekilde, kendisinin müstakbel statüsünü tayin serbestini verecek tarzda icrasını temin Majesteleri Hükümeti nin gayesi olacaktır 72. Dolayısıyla Türkiye nin bundan sonra dayanacağı taksim tezi konusunda İngiltere, bu sözlerle adım atmış olmaktadır. 3.Menderes-Boyd Görüşmelerinin Yansımaları İngiltere tarafından hazırlanan yeni anayasa vesilesiyle Kıbrıs hakkında mütalâası sorulan CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek söyle demiştir: Kıbrıs'ta self determinasyon üzerinde çok duruldu. Adanın mukadderatını tayinde Kıbrıs'ta doğmuş herkese rey hakkı tanınmalıdır. Bunun milletlerarası plebisitlerde emsalleri vardır. Birinci Dünya Harbi nden sonra Versay Muahedesi gereğince Almanya'dan ayrılmış Saar ve Yukarı Sileaya bölgelerinde bilâhare yapılan plebisitlerde o bölgelerde doğmuş ve sonradan dünyanın muhtelif yerlerine dağılmış herkese rey hakkı tanınmıştı. Ve gerçekten plebisit yapılırken dünyanın her tarafından bu bölgelerde doğmuş olanlar gelip reylerini kullanmışlardı. Hatta hasta ve alil olanların sedyelerle getirilerek reye iştirak ettiği de görülmüştü. Kıbrıs'ta doğup da Türkiye'ye, Amerika'ya, İngiltere'ye ve diğer memleketlere hicret etmiş Türklerin de adanın mukadderatını tayinde söz sahibi olmaları tabii hakları sayılmalıdır 73. Gülek in Kıbrıs Türk üne söz hakkı verilmesini istemesi taksimi dolaylı da olsa kabul ettiğini göstermektedir. Boyd un Avam Kamarası ndaki açıklamalarından sonra Adnan Menderes, Anadolu Ajansı na 20 Aralık 1956 da bir beyanat vermiştir. Bu beyanatında Boyd un hükümeti namına Avam Kamarası nda Kıbrıs Meselesi hakkında yaptığı açıklamaların esas itibarıyla iki nokta üzerinde toplandığını belirttikten sonra ayrıntıya girerek şunları söylemiştir: Bu noktaların birincisi Kıbrıs üzerindeki İngiliz hükümranlığı mahfuz kalmak şartıyla bu adaya verilecek idarî muhtariyetin hangi şekilde ve ne şartlar dâhilinde tahakkuk ettirileceği hususudur ki bu, İngiltere hükümetinin talimatına tevfikan Lord Radcliffe tarafından Kıbrıs a verilecek anayasaya dair hazırlanmış olan bir raporun mevzuunu teşkil eylemektedir. Tanzim edilecek anayasanın ancak Kıbrıs ta tedhişçiliğin tamamen nihayete ermesinden sonra tatbikine başlanacağı hususunun İngiltere hükümetince tasrih edilmiş bulunması kayda değer. İkinci nokta ise Radcliffe raporuna istinaden tanzim edilecek anayasanın tatminkâr bir şekilde tatbik edilmesi ve ileride milletler arası siyasî şartlarla askerî gerekliliğin müsait olması takdirinde Kıbrıs adasının mukadderatının ada halkının reyine müracaat edilmek suretiyle tespiti meselesidir. Radcliffe raporu üzerinde yaptığımız iptidai mahiyetteki inceleme ve İngiltere hükümeti tarafından verilmiş olan izahat, bu raporun makul bir müzakere mevzuu teşkil edebileceği kanaatini bize vermiştir. Teferruatlı tetkikatımızı bitirince İngiltere hükümetine yapacağımız bazı telkinler olabilir 74. Kıbrıs ın mukadderatının ileride Kıbrıs halkı tarafından tayini mevzuuna gelince Lennox Boyd un Avam Kamarası nda bu hususta söyledikleri şayan-ı dikkattir. Bakan, Kıbrıs halkının mütecanis olmaması keyfiyetini tebarüz ettirdikten sonra ada halkının reyine müracaat edildiği takdirde Kıbrıs taki Türk cemaatinin oradaki Rumca konuşanların teşkil ettiği cemaatten asla daha az olmayan şekilde kendi mukadderatını serbestçe kendisi tespit etmek imkânına malik kılınacağını söylemiştir. Ve bunun adanın taksimi hususunun muhtemel neticelerden biri olacağı manasına geldiğini tasrih eylemiştir. Netice şudur ki Lennox Boyd un İngiltere hükümeti namına yaptığı beyanat genel hatları itibarıyla Kıbrıs meselesinin nihai şekilde hallini temin edebilecek hareket noktaları ihtiva etmektedir. Bu esaslar dairesinde İngiltere hükümeti ile Kıbrıs meselesine müteallik işleri görüşmeye devam edeceğiz 75. Başka bir deyişle Başbakan, projenin tahlilini yapmış, makul 72 Değerli, agm, s (IGT: ). 74 BCA, Fon Kodu: Yer No: , Belge No: BCA, Fon Kodu: Yer No: , Belge No: 2. Ayrıca bkz. Milliyet Gazetesi, 21 Aralık 1956, s. 1.

18 478 Serdar SAKİN olduğunu ve ihtilafın halli için İngiltere ile müzakerelere devam edileceğini bildirmiştir 76. Bu konuşmada da görüleceği üzere Menderes, İngiliz tekliflerinin koşulsuz kabulü görüşünde değildir. Ona göre teklifin olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz yönleri de vardır. Olumsuz yönlerin varlığı görüşmeye engel değildir. Konuşularak en iyi seviyeye getirilebilir. Bu bakımdan Türkiye, Kıbrıs meselesinde olumlu bir adım atmış olmaktadır. Yine Menderes, 20 Aralık demecinde üç nokta üzerinde durmuştur: 1.Esasları tespit edilen anayasanın ancak tedhişçilik tamamen sona erdikten sonra uygulanmasına karar verilmesini Türk hükümeti kayda değer bulmaktadır. 2. Anayasa tatminkâr bir şekilde uygulanacaktır. Ayrıca, ilerde milletlerarası siyasi şartlar ile askeri gerekliliğin müsait olması takdirinde, Adanın mukadderatı ada halkının oyuna başvurulmak suretiyle tespit edilecektir. 3. Bu rapor, Türk hükümetine makul bir müzakere teşkil edebileceği kanısını vermiştir. Reddetmemiş, fakat kendi karşı tekliflerini de mahfuz tutmuştur. Lennox Boyd un sözlerinde her iki cemaate de self-determinasyon hakkını tanıyan yani Adanın taksimini derpiş eden kısımları, Türk Hükümeti meselenin nihai şekilde hallini sağlayabilecek bir hareket noktası telakki etmiş ve bunun için de yeni projeyi kabul etmiştir. Bu şekilde Türk heyeti, meselenin başlangıcından beri sımsıkı bir şekilde sarıldığı statükonun korunması tezini bırakmış ve Adanın taksimi tezini benimsemeye başlamıştır 77. Bayındırlık Bakanı ve Dışişleri Bakan Vekili Etem Menderes, Başbakan Menderes in verdiği beyanat ve Radcliffe Planı hakkında açıklayıcı ve çarpıcı olarak şu değerlendirmeyi yapmıştır: Bu beyanat yapıcı ve hayırhah bir zihniyetin ifadesidir. Yapıcıdır, çünkü raporu makul bir müzakere esası olarak kabul eylemektedir. Hayırhahtır, çünkü Kıbrıs meselesinin artık makul esaslar dairesinde tasfiyesini istihdaf etmektedir. Rapor halen inceden inceye tetkik edilmektedir. Aynı zamanda Kıbrıs taki Türk cemaatinin iki liderini Ankara ya davet ettik. Tetkikin neticesini onlarla da görüştükten sonra İngiltere Hükümeti ile temaslara girişeceğiz. Anayasanın, ancak Kıbrıs ta tedhişçiliğin gereği gibi nihayet bulmasından sonra tatbik mevkiine konulacağını İngiliz Hükümeti sarahatle beyan etmiş, bu suretle, bizim, öteden beri, tedhişçilik durmadıkça adaya idari muhtariyet verilmesinin bahis mevzuu olmayacağı hususundaki nokta-i nazarımız, İngiltere Hükümetince de kabul edilmiş bulunuyor. İdari muhtariyetin, tesis edilebilmesi için, elzem gördüğümüz ikinci şart da; bu soydaşlarımızın hak, menfaat ve mevcudiyetlerini müessir bir şekilde koruyabilmek için, diğer cemaate nispetle müsavi haklara sahip bulunması hususu idi 78. Ancak, Kıbrıs anayasası ve idari muhtariyet, nihayet geçici bir devreye mahsustur. İngiliz Hükümeti, self determinasyon prensibini, Kıbrıs ta tatbik etmeyi nazari olarak kabul etmiş, sadece ne zaman tatbik edilebileceği hususunu muallâkta bırakmıştır. İngiltere Sömürgeler Bakanı nın İngiliz Hükümeti namına, Kıbrıs ta ahalinin reyine müracaat hususundaki görüşünün esası şudur; Kıbrıs taki Türk Cemaatiyle Rumca konuşanlardan mürekkep cemaatin her biri kendi kaderlerini bizzat serbestçe kendileri tayin etmek hakkına sahip olacaklardır. Bu demektir ki, oradaki 120 bin ırkdaşımız reylerini Türkiye ile birleşmek yolunda kullandıkları takdirde, onların müşterek vicdanının bu arzusuna rağmen Türk cemaati diğer cemaatin veya başka bir devletin mahkûmu veya tebaası haline girmeyecektir. İngiliz Hükümeti bunu, adanın taksimi ile kabil görmektedir ki, bu suretle taksim, self determinasyon prensibinin adilane bir şekilde tatbikinin mukadder neticelerinden biri haline gelmektedir 79. Dışişleri Bakan Vekili nin bu sözleri ile Başbakan Adnan Menderes i desteklediğini görmekteyiz. Türk Hükümeti nin Kıbrıs politikasının değiştiği ve Kıbrıs Anayasası nı kabul ettiği Başbakan Menderes in 20 Aralık 1956 tarihli beyanatında açıkça görülmektedir. Bu tarihten sonra 76 Milliyet Gazetesi, 21 Aralık 1956, s Armaoğlu, age, s TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s. 334.

19 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 479 gerek Başbakan, gerekse diğer hükümet yetkilileri adayı Yunanistan ile bölüşmeye taraftar olduğunu defalarca beyan etmişlerdir. Bu politika ile ilgili tek çekince ise, adada toplulukların içiçe yaşadığı bölgelerin fazlalığından dolayı, taksim çözümünün gerektirdiği zorunlu mübadelenin olumsuz etkilerinin büyük olacağıdır 80. James Bowker, 19 Aralık ta Avam Kamarası nda yapılan açıklamanın Ankara ve Londra da farklı algılandığını bildirmekteydi. James Bowker ın raporuna göre Ankara, yerel hükümeti kabul etmesi karşılığında Londra nın taksim e evet dediğini düşünmekteydi. Adnan Menderes in 20 Aralık ta Anadolu Ajansı na verdiği demeç bunu doğrular niteliktedir. Bundan sonra Ankara taksim i artık verilmiş bir söz olarak değerlendirecek ve bu konuda ısrar edecektir. Londra ise böyle bir söz vermediğini sadece ihtimallerden bahsettiğini öne sürerek Ankara nın taleplerini frenlemeye çalışacaktır 81. Özel muhabir Tekvin Yüksel in 20 Aralık ta Lefkoşe den verdiği habere göre Kıbrıs Türklerinin lideri Fazıl Küçük de mevcut gündem hakkında şunları söylemiştir: Şimdiye kadar ileri sürdüğümüz bütün şartlar dikkate alınmamıştır. Bu yüzden yeni anayasa tasarısı Kıbrıs taki Türkler için yetersizdir. Bu hususta görüşmeler yapmak üzere 21 Aralık sabahı Ankara ya gidip Türk devlet adamlarıyla müzakereler yapacağım ve ancak bundan sonra Kıbrıs a avdet edip kesin düşüncelerimi Vali Harding e bildireceğim 82. Kıbrıs Türklerinin iki lideri Fazıl Küçük ve Faiz Kaymak ayrıca şunları söylemişlerdir: Bizler Türkiye devleti mevcut oldukça Kıbrıs Türklerinin hak ve hürriyetinin ayaklar altına alınmayacağına kaniiz. Biz bütün direktiflerimizi öteden beri Ankara dan alırız. Biz Türkiye nin alacağı her kararı memnuniyetle kabule hazırız. Çünkü Türkiye hükümeti bizim bütün haklarımızı garanti altına alacak bir anayasanın tatbikini mutlaka isteyecektir 83. Kıbrıs Türklerinin Türkiye nin politikası ile paralel şekilde hareket ettiği ortadadır. Ortak tavır, ortak duruş sergilemeleri meseleye kendileri açısından verilen önemi göstermiştir. Kıbrıs meselesinde bir diğer tarafı temsil eden Yunan Dışişleri Bakanı Evangelos Averof, Yunan hükümetinin resmi cevabını İngiltere ye bildirdikten sonra 20 Aralık 1956 da basına verdiği demeçte tatbike davet edildiği anayasa hakkında son söz Kıbrıs halkına verilmeliydi. Hâlbuki Makarios un sürülmesi ve Kıbrıs Kilise Meclisi üyelerinden çoğunun tevkif edilmesi, Kıbrıslıları arzularını serbestçe izhar imkânından maalesef mahrum etmektedir dedikten sonra yeni anayasa tekliflerini Adada bir sömürge idaresinin devamı olarak vasıflandırmış ve bundan sonra da Radcliffe tekliflerinde Ada Valisine tanınan yetkilerin genişliğine itiraz etmiştir. Dolayısıyla İngiltere nin bu yeni teklifini de reddetmiştir 84. Yunanistan ın vaki teklifi reddetmesi, daha önce de olumsuz tavırlar göstermesi bakımından uzlaşmacı davranışı yinelemiştir denilebilir. İzmir milletvekili Cihat Baban, 15 Aralık ta TBMM ye bir sözlü soru önergesi vermiştir. Ancak bu önergenin cevaplandırılması yoğun gündemler dolayısıyla Dışişleri Bakan Vekili Etem Menderes in teklifi ile 28 Aralık Cuma gününe bırakılmıştır 85. İşte 28 Aralık günü yapılan görüşmelerde Lennox Boyd un beyanatı, Radcliffe Planı ve Menderes in demeci üzerine önemli konuşmalar yapılmıştır. Bu konuşmalar sırasında söz alan Baban ın, şüphelerini ve çekincelerini ortaya koyan konuşması şöyledir: Kıbrıs üzerinde İngiliz Hükümetinin tutumu bir gün Kıbrıs ı Yunanlılara devredecek bir istikametten ayrılmadığı gün gibi aşikârdır. 5 Aralık 1955 te Lennox Boyd self determinasyon prensibinin hiçbir zaman Kıbrıs ta tatbik edilmeyeceği bizim görüşümüz 80 Değerli, agm, s Irkıçatal, agm, s Milliyet Gazetesi, 21 Aralık 1956, s Milliyet Gazetesi, 22 Aralık 1956, s Armaoğlu, age, s TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s , Milliyet Gazetesi, 16 Aralık 1956, s. 1. İzmir Mebusu Cihad Baban ın, Kıbrıs mukadderatı etrafında cereyan eden görüşmeler hakkında Başvekilden olan şifahi sualleri, Hariciye Vekâleti Vekili Ethem Menderes in teklifi üzerine Cuma günkü inikada bırakıldı. TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 21. Birleşim, 26 Aralık 1956 (Çarşamba), s. 281.

20 480 Serdar SAKİN değildir. Fakat tatbik güçlükleri vardır demişti. Yine Boyd un ifadesiyle taksim, tünelin ucunda görülen muhtemel çarelerden biridir. Türkiye nin, 24 Ağustos 1955 tarihine yani, Londra Konferansı arifesine kadar nokta-i nazarı şudur: Kıbrıs meselesi İngiltere nin dâhili işidir. Binaenaleyh Kıbrıs diye uluslar arası sahada bir mesele yoktur. Fakat iş ciddileşip de Londra da Kıbrıs hakkında bir konferans toplanınca Başbakan Türk Hükümetinin görüşünü ortaya koyuyor: Londra ya gidecek heyetimiz statünün muhafazasını asgari şart olarak müdafaa edecektir. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu bu beyanattan üç gün sonra şu fikirleri ekliyor. İngiltere Hükümeti Kıbrıs üzerindeki hükümranlık haklarından fedakârlık edecekse bunu ancak Türkiye lehine yapabilir. 12 Temmuz tarihinde Demokrat Parti Grubu kabul ettiği bir karar ile Kıbrıs ı anavatanın bir parçası olarak ilan etmiş, Selim Sarper Amerika da televizyonda verdiği bir demeçte; kendisine sorulan bir suale karşı İngiltere Kıbrıs ı terk ederse onun boş bıraktığı yeri biz işgal ederiz demiştir. Böylece Türk görüşü zikzaklar çizerek buraya kadar gelmiştir. Fakat günün birinde Lennox Boyd koltuğunda bir anayasa ile İstanbul a gelince Hükümet, bundan evvel ileri sürdüğü fikirlerin üzerine bir sünger çekmiş ve yepyeni bir vaziyet almıştır 86. Yeni vaziyet Menderes in 20 Aralık demecinde söylediği şekliyle raporun makul bir müzakere mevzuu teşkil edebileceği kanaatidir. Baban, Menderes in 20 Aralık demeci konusunda da şu eleştiriyi yapmıştır: Başvekil, Türk unsurunun hukukunu korumaktan aciz olan bu raporun maktul bir müzakere zemini teşkil ettiğini söylediği anda Lennox Boyd Türkiye dönüşü Londra da self determinasyon prensibine ve hatta taksim projesine gidebileceğini söylüyor. Menderes in bu sözleri 24 Ağustos 1955 beyanatına göre bir tavizdir, bir gerilemedir. Taksim fikri ise, Demokrat Parti nin Kıbrıs ı anavatan parçası telakki eden görüşüne nazaran yine bir tavizdir. İngiltere self determinasyon prensibinden vazgeçmedikçe her mutavassıt çare Kıbrıs ı bizden uzaklaştıracaktır 87. Cihat Baban ın konuşması sonrasında doğal olarak cevap verme hakkı doğan Başbakan Adnan Menderes söz almış ve kürsüye gelerek şu konuşmayı yapmıştır: İngiltere hiçbir zaman self determinasyon prensibinin tatbikini nehy etmedi. Arkadaşımız diyor ki, İngiltere adayı Yunanistan a vermek için hazırlanmaktadır. Biz bu kanatta değiliz. Lennox Boyd un beyanı Kıbrıs meselesinin büsbütün başka safhaya girmiş olduğunu açıkça göstermektedir. Baban, taksim meselesini erişilmez bir netice gibi, bir hayal gibi göstermek istiyor. Taksim meselesi hiçbir zaman nazardan uzak tutulacak bir keyfiyet değildir. Türk Hükümeti taksim meselesini şayanı iltifat bir teklif olarak telakki etmektedir. Bir tarafta ekseriyet, öte tarafta bir ekalliyetin arzu etmediği halde, yani self determinasyonun lübbüne, cevherine mugayir olarak, bir ecnebi idare eline verilmesini Türk tezi asla kabul etmiyor. Radcliffe Raporu ile oraya muhtariyet-i idareyi biz olduğu gibi kabul etmiş değiliz. Biz, muhtariyet-i idareye değil, asıl adanın nihai olarak tâbi olacağı statüye, kadere ehemmiyet veriyoruz. Lennox Boyd un beyanatını esas itibariyle terviç etmeyen beyanatı yapmış bulunuyoruz. Yani biz evvela nihai vaziyet ne olacaktır, onu öğrenmek istiyoruz, bunu öğrendikten sonradır ki bu muhtariyet üzerinde tetkiklerimizi yapar, ondan sonra cevabımızı veririz, demek üzere öyle konuştuk. Bizim adanın taksiminde nihai olarak kabul edeceğimiz cihet şudur: 120 bin nüfusumuzu yâd ellere tevdi edemeyiz. Ve orada 25 milyonun emniyetine nigâhban olan bir kara parçasında mutlaka karakolumuzun, ileri kara parçasında mevcut bulunmasını zaruri görmekteyiz. Bize adanın verilmesini iddiaya kalkarsak, dünyanın bu karışık zamanında Türk Devletinin meseleleri Kıbrıs Adası ndan ibaret değildir. Türkiye bütün maddi manevi potansiyeli ile bu Kıbrıs davasında kendisini bağlayacak bir devlet değildir TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s

21 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 481 Self determinasyon prensibinin tatbiki bahis mevzu olunca İngiliz Hükümeti, bu hakkın Kıbrıs taki Türk ve Rum cemaatlerinin istikballerini tam bir serbesti ile kararlaştırmalarını temin edecek bir şekilde kullanılmasına nezaret edecektir. İngiliz Hükümeti diyor ki; bir gün gelir de self determinasyon hem Rumlar için hem Türkler için sahih olacaktır. İngiltere Hükümeti bunu taahhüt olarak ifade ediyor. Sonra ben beyanatımla İngiltere Hükümetinin kararını tasvip ediyorum. Bu değiştiği takdirde benim terviç ve tasvibim elbette ki muallâkta kalır, iptal edilmiş olur 89. Sonuç Demokrat Parti iktidara gelmeden önce CHP yönetimi Türkiye yi yönetirken İngiltere nin Kıbrıs ta hâkimiyetini devam ettirmesi nedeniyle Kıbrıs konusuna karışmamayı ve meselenin İngiltere nin iç işi olduğunu savunmuştur. DP nin ilk 5 yılında da aynı anlayış devam ettirilmiştir yılı ile birlikte İngiltere nin, Kıbrıs tan çekilebileceği düşüncesini yayması üzerine DP, İngiltere Kıbrıs tan ayrılırsa ada Türkiye ye döner savını benimsemiş ve bu doğrultuda adımlar atmaya başlamıştır yılı ile birlikte İngiltere, Kıbrıs ta muhtar bir idare yani iç işlerinde özerklik düşüncesini uygulama adına bazı adımlar atmaya başlamıştır. Dolayısıyla ortaya Radcliffe Planı çıkmıştır. Radcliffe Planı, ne hükümet ne de kamuoyu tarafından tatmin edici bulunmamış ve beğenilmemiştir. Fakat kamuoyundan farklı olarak işin sonunda self determinasyon hakkının her iki Kıbrıs halkına da ayrı ve eşit olarak uygulanacağını ve taksime gidilebileceğini İngiltere nin belirtmesi üzerine, Türk Hükümeti bu anayasa tasarısını bir müzakere konusu olarak kabul etmiştir. Dolayısıyla Türk Hükümeti, 1954 ten beri benimsediği tezi terk ederek, taksim tezini benimsemiştir. Şimdi Türk hükümeti taksim tezini benimsemekle davranışında ve politikada önemli ve hatta radikal bir değişme yapmış olmaktaydı. Üstelik bu değişiklik, doğrudan doğruya Başbakanın kendi inisiyatifi ile yapılmıştır. Hâlbuki ortada iktidar partisi meclis grubunun 12 Temmuz 1956 beyannamesi olmasına rağmen 1957 yılının ortalarında Hükümet taksim tezini DP Meclis Grubuna da tasdik ettirmiştir 90. Yani yeni tez usule uygun hâle getirilmiştir. Denilebilir ki Türkiye nin Kıbrıs politikası dönem dönem hatta yıl yıl farklılık arz edebilmiştir. Bunun nedeni ortamın değişmesidir. Başka bir deyişle konjonktür gereği Türkiye farklı politikalar yürütebilmiştir. Yine menfaati gereği siyasetinde kalıplaşmış metot yerine değişebilir yöntem uygulamayı tercih etmiştir. Böyle bir sistemdeki önemli nokta ise Türkiye nin Kıbrıs konusundaki dış politikasının tamamen Adnan Menderes in kontrolü ve yönlendirmeleriyle devam etmesidir. Belirleyici faktör tek başına Adnan Menderes olmuştur. Öyle ki düşüncesini zamanla kendi parti grubuna ve Türkiye ye kabul ettirebilmiştir. Menderes-Boyd görüşmeleri sırasında takındığı tavır, sorduğu sorular yine 20 Aralık ta Anadolu Ajansı na verdiği beyanat ile 28 Aralık taki Meclis konuşmaları bunu teyit etmiştir. KAYNAKÇA ARMAOĞLU, Fahir, Kıbrıs Meselesi , Sevinç Matbaası, Ankara, BAĞCI, Hüseyin, Türk Dış Politikasında 1950 li Yıllar, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları, Ankara, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No:1-2. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma), s Armaoğlu, age, s. 290.

22 482 Serdar SAKİN ÇEÇEN, Anıl, Kıbrıs Çıkmazı, Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul, DEĞERLİ, Esra Sarıkoyuncu, Demokrat Parti Döneminde Türkiye nin Kıbrıs Politikası ( ), Gazi Akademik Bakış, C. 6, S. 11, Kış (Aralık) 2012, ss DİKERDEM, Mahmut, Ortadoğu da Devrim Yılları, İstanbul Matbaası, İstanbul, GÖKTEPE, Cihat, Londra ve Zürih Antlaşmalarının Hazırlık Süreci ve Türk İngiliz İlişkileri ( ), Türkler, C. 16, Ankara, 2002, ss (IGT: ). IRKIÇATAL, Eftal, İngiliz Belgelerine Göre Kıbrıs Meselesinde Taksim Fikrinin Ortaya Çıkması Ve İngiltere nin Çifte Self Determinasyon Teklifi, History Studies, Sayı: Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı, Nisan 2012, ss MANİSALI, Erol, Dünden Bugüne Kıbrıs, Gençlik Cephesi Yayınları, Ankara, Milliyet Gazetesi, 15 Aralık Milliyet Gazetesi, 16 Aralık Milliyet Gazetesi, 17 Aralık Milliyet Gazetesi, 18 Aralık Milliyet Gazetesi, 19 Aralık Milliyet Gazetesi, 20 Aralık Milliyet Gazetesi, 21 Aralık Milliyet Gazetesi, 22 Aralık SAKİN, Serdar, Dokuyan, Sabit, Kıbrıs ve 6-7 Eylül Olayları (Menderes ve Zorlu nun Tarihi Sınavı), IQ Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 21. Birleşim, 26 Aralık 1956 (Çarşamba). TBMM Zabıt Cerideleri, Devre: X, C. 15, 22. Birleşim, 28 Aralık 1956 (Cuma). VATANSEVER, Müge, Kıbrıs Sorunu nun Tarihi Gelişimi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 12, Özel Sayı, 2010, ss YÜKSEL, Dilek Yiğit, İngiliz Büyükelçiliği Yıllık Raporlarında Türkiye de Demokrat Parti ( ), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. XXVII, S. 79, Mart 2011, ss YÜKSEL, Dilek Yiğit, Kıbrıs Türk Milli Mücadelesi , Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi (ÇTTAD), C. VIII, S , 2009, ss

23 Kıbrıs ın Geleceği Konusunda Menderes-Boyd Görüşmeleri 483 Ek-1 91 Boyd un Menderes e aktardığı konuşma metni 91 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA), Fon Kodu: Yer No: , Belge No: 9-10.

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1

Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1 Kıbrıs Antlaşmaları, Planları ve önemli BM, AB kararları-1 Ata Atun İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Rauf R. DENKTAŞ.. Ata ATUN... vii x 1) 1 Ağustos 1571 - Lala Mustafa Paşa ile Marc Antonio Bragadin arasında yapılan

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu Ocak 20, 2017-4:19:00 Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Emek Merkez Camisi'nde kıldığı cuma namazı sonrasında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını

Detaylı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı Aralık 05, 2014-3:06:00 Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik konusunun Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) görüşüldüğünü ve olumlu kanaatlerin ifade edildiğini söyledi. Başbakan

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ Furkan Güldemir, Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihsel Süreç Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık

Detaylı

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN

DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS. Rukiye MADEN DR. FAZIL KÜÇÜK VE KIBRIS Rukiye MADEN Tarihçi Kitabevi Yayınları: 54 Tarihçi Kitabevi Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Necip Azakoğlu Editör: Necip Azakoğlu Sayfa ve Kapak Tasarım: Tarkan Togo Birinci

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer)

(Resmî Gazete ile yayımı: 11.12.1992 Sayı : 21432 Mükerrer) 25 Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (Resmî Gazete ile yayımı:

Detaylı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Aytunç Altındal * İstanbul da mukim Fener Rum Kilisesi, gerçekte, Lozan Antlaşması nın Sözlü mutabakat çerçevesi bölümünde yer alan Özel İzin nedeniyle sadece

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8:

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8: ESKİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8: Şirketin işleri ve idaresi Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca Genel Kurul tarafından Hissedarlar arasından seçilecek 7 üyeden oluşan bir Yönetim Kurulu tarafından

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU Kasım 29, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK

Detaylı

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi 21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya Zirveye, aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama nın da bulunduğu 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanı katılıyor. 09.07.2016 / 10:21 Türkiye'yi Cumhurbaşkanı

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

YERALTI MADENLERİNDE İŞE ALINMADA ASGARİ YAŞ HAKKINDA SÖZLEŞME

YERALTI MADENLERİNDE İŞE ALINMADA ASGARİ YAŞ HAKKINDA SÖZLEŞME YERALTI MADENLERİNDE İŞE ALINMADA ASGARİ YAŞ HAKKINDA SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 22 Haziran 1965 Kanun Tarih ve Sayısı: 8.5.1991 / 3729 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 21.5.1991 / 20877 Bakanlar Kurulu

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE NİHAT ERİM RAPORU

KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE NİHAT ERİM RAPORU Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi Journal Of Modern Turkish History Studies XIV/29 (2014-Güz/Autumn), ss.353-375. KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE NİHAT ERİM RAPORU Hikmet Zeki KAPCI * Öz İngiltere

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

The Journal of Academic Social Science Studies

The Journal of Academic Social Science Studies The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss2821 Number: 34, p. 135-151, Spring II 2015 CUMHURİYET ARŞİVİ IŞIĞINDA YABANCILARIN

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 21 Ekim 2013 Nr. ref.: RK484/13 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: 135 /12 Svetozar Nikolić Kosova Yüksek Mahkemesi nin Rev. No: 36/2010 sayı ve 12 Eylül 20 12 tarihli kararı hakkında anayasal

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME 151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 7 Haziran 1978 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi 4/28/11 12:00 PM Page 67 DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP kürşad Sait BaBUçcU İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi GENEL OTURUM II 1 u?nal tekinalp:layout

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T 2016 Brexit, yani İngiltere nin Avrupa Birliği nden (AB) ayrılması olarak ifade edilen kavram, İngilizcede Britain (Britanya ve Exit (çıkış) kelimelerinin birleştirilmesiyle

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, TPQ yla gerçekleştirdiği özel söyleşide Rusya ile yaşanan gerginlikten Ukrayna nın

Detaylı

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ Cumartesi, 04 Kasım :31 Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x67kzj3 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak üzerimize düşen bir şey varsa bu noktada burası için, Yunanistan için elimizi taşın

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

Avrupa Konseyi Üyesi Memleketler Arasında Gençlerin Kollektif Pasaport ile Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi

Avrupa Konseyi Üyesi Memleketler Arasında Gençlerin Kollektif Pasaport ile Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi Avrupa Konseyi Üyesi Memleketler Arasında Gençlerin Kollektif Pasaport ile Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi 13 Ekim 1962 Karar Sayısı: 6/1011 Strazburg da 14/9/1962 tarihinde imzalanan ilişik Avrupa

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.02.2016 Türk Hukukunun Bilgi Kaynakları - Mevzuat, Yargı

Detaylı

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966 1-) 1921 Anayasası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir B) İl ve nahiyelerde yerinden yönetim ilkesi kabul edilmiştir. C) Yasama ve yürütme kuvvetleri

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 99 Kasım 2014 İKV DEĞERLENDİRME NOTU JUNCKER KOMİSYONU GÖREVE BAŞLARKEN: TÜRKİYE BİR 5 YIL DAHA KAYBETMEYİ GÖZE ALABİLİR Mİ? Doç. Dr. Çiğdem Nas, İKV Genel Sekreteri İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ Metin ÖZ Samsun, 2017 S E Ç İ M S İ S T E M L E R İ N İ N S E Ç M E N İ R A

Detaylı

KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA

KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ. 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA / DONEM: II t KIBRIS GEÇİCİ TÜRK YÖNETİMİ MECLİSİ Z A B I T L A R I 12'nci Birleşinr 18 ARALIK 1970 CUMA - 2 - GÜNDEM; BOLUM: A 1. 1970 Disiplin Adliye Kurulları (Geçici Hükümler) Kural Tasarısı. 2. Sosyal

Detaylı

uzman yaklaşımı anayasa Branş Analizi Şahin BİTEN

uzman yaklaşımı anayasa Branş Analizi Şahin BİTEN Branş Analizi anayasa Bu yılın vatandaşlık soruları ÖSYM standardının dışına çok da çıkmayan, beklenen aralıkta sorular olmuştur. Soru dağılımları da ÖSYM nin özellikle son yıllarda belirlediği biçime

Detaylı

www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik - 1 2-10

www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik - 1 2-10 www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Konu sayfa Pratik - 1 2-10 1 www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN 7117 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 3620 Kabul Tarihi : 28/3/1990 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 6/4/1990 Sayı : 20484 Yayımlandığı Düstur

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

İş ve Meslek Bakımından Ayırım Hakkında Sözleşme 44

İş ve Meslek Bakımından Ayırım Hakkında Sözleşme 44 İş ve Meslek Bakımından Ayırım Hakkında Sözleşme 44 Milletlerarası Çalışma Bürosu Yönetim Kurulu tarafından toplantıya çağırılarak 4 Haziran 1958 de Cenevre de kırk ikinci toplantısını yapan, Milletlerarası

Detaylı

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI 1.... ilkesi, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmez. Belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret olup bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve işbirliği olduğunu anlatır.

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR AYCAN İRMEZ BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2016/9400) Karar Tarihi: 23/5/2016 BİRİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Burhan ÜSTÜN

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi 2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi 1 Ekim 2013 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi, Obamacare olarak bilinen sağlık reformunun bir yıl ertelenmesini içeren tasarıyı kabul etti. Tasarının meclisten geçmesinin

Detaylı

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

SARACAĞIZ YARALARIMIZI BİRBİRİMİZLE KONUŞARAK, DİNLEYEREK, SARACAĞIZ YARALARIMIZI 1 Tek adam rejimi kurulacak, tek adam herşey olacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi Başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet, hem Meclis,

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER KAMU YÖNETİMİ 5.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN YAPISI (MERKEZ ÖRGÜTÜ) DEVLETİN TEMEL ORGANLARI KAMU YÖNETİMİNİN YAPISI MERKEZ (BAŞKENT) ÖRGÜTÜ Cumhurbaşkanı Bakanlar kurulu Başbakan

Detaylı

İLK KIBRIS TÜRK PUL SERİSİ

İLK KIBRIS TÜRK PUL SERİSİ Kıbrıs Türk Filateli Derneği tarafından kurulan komisyon başarılı bir çalışma ile Kıbrıs Türk Posta Tarihi konusunda iki ciltlik son derece kapsamlı bir eser ortaya çıkardılar. Bu anlamlı çalışmayı Kıbrıs

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. İDARE HUKUKU Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur. 1982 Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir. Bu düzenlemede yer alan ilkeler şunlardır; - Hukuk

Detaylı

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor! BAE Washington büyükelçisi Yusuf el-uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından yayınlanan

Detaylı

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - Dr. Gil Yaron Dostumun dostu, benim en iyi dostumdur - veya İsrail gözüyle Türkiye AB Geçenlerde Tel Aviv kentinin en merkezi yeri olan Rabin Meydanı

Detaylı

ĠÇĠN BAKANLAR KURULUNA YETKĠ VERĠLMESĠ HAKKINDA KANUN

ĠÇĠN BAKANLAR KURULUNA YETKĠ VERĠLMESĠ HAKKINDA KANUN 3729 MĠLLETLERARASI ANDLAġMALARIN YAPILMASI, YÜRÜRLÜĞÜ VE YAYINLANMASI ĠLE BAZI ANDLAġMALARIN YAPILMASI ĠÇĠN BAKANLAR KURULUNA YETKĠ VERĠLMESĠ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 244 Kabul Tarihi : 31/5/1963

Detaylı

ULUSAL (MİLLİ) GÜVENLİK. Olgun YAZICI İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürü

ULUSAL (MİLLİ) GÜVENLİK. Olgun YAZICI İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürü ULUSAL (MİLLİ) GÜVENLİK Olgun YAZICI İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürü I. GÜVENLİK VE ULUSAL (MİLLÎ) GÜVENLİK KAVRAMLARI A. GÜVENLİK KAVRAMI Güvenlik kavramı, insanlığın başlangıcından

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE Aralık 03, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANEY

Detaylı

TERÖRİZMİN BASTIRILMASINA (SUPPRESSION) DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ 1

TERÖRİZMİN BASTIRILMASINA (SUPPRESSION) DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ 1 TERÖRİZMİN BASTIRILMASINA (SUPPRESSION) DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİ 1 Bu Sözleşmeyi imzalayan Avrupa Konseyi üyesi Devletler, Avrupa Konseyi amacının, üyeleri arasında daha sıkı bir birliği gerçekleştirmek

Detaylı

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR İKİNCİ WİLHELM İN DEĞİŞEN RUSYA POLİTİKASI 1890 Bismarck ın görevden alınması Rusya nıngüvence Antlaşması nın yenilenmesi talebinin reddedilmesi 1892 Rusya nın Fransa ile gizli

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

ŞİKAYET NO : 02.2013/317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

ŞİKAYET NO : 02.2013/317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET NO : 02.2013/317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET EDİLEN İDARE : Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ŞİKAYETİN KONUSU : Özel büro ve turizm tesisleri

Detaylı

Demokrat Parti Döneminde Türkiye nin Kıbrıs Politikası (1950 1960)

Demokrat Parti Döneminde Türkiye nin Kıbrıs Politikası (1950 1960) Demokrat Parti Döneminde Türkiye nin Kıbrıs Politikası (1950 1960) Turkey s Cyprus Policy During Democratic Party Period (1950-1960) Özet: Esra Sarıkoyuncu Değerli* Bu çalışmada, Demokrat Parti nin iktidarda

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir. 24 MAYIS 2011. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA 200/. ESAS DAVALILAR VEKİLİ : 1-2-.. : Av. AHMET AYDIN Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL DAVACI :. SİGORTA A.Ş. VEKİLİ :

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Arabuluculuk Kanunu Tasarısı Hakkındaki Görüşü - Arabulucu.com

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Arabuluculuk Kanunu Tasarısı Hakkındaki Görüşü - Arabulucu.com Adalet Bakanlığı ve İngiltere Büyükelçiliği tarafından yürütülen, "Türkiye'de Arabuluculuk Sisteminin Geliştirilmesi" projesi kapsamında 5-6 Kasım 2009 tarihlerinde Ankara Hilton Otelinde düzenenen, Hukuki

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ZABIT CERİDELERİNDE ZÜRİH VE LONDRA ANTLAŞMALARININ ONAY SÜRECİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ZABIT CERİDELERİNDE ZÜRİH VE LONDRA ANTLAŞMALARININ ONAY SÜRECİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ZABIT CERİDELERİNDE ZÜRİH VE LONDRA ANTLAŞMALARININ ONAY SÜRECİ Dr. Turgay Bülent GÖKTÜRK Doğu Akdeniz Üniversitesi Gazimagusa / KKTC GENEL İngilizlerin Ada ya özerklik getirmek

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek 2 ve 4ncü Maddelerinin Değiştirilmesine, Değişik 60 nci ve Bu Kanuna Bir Ek Madde ile Bir Geçici Madde İlâvesine Dair nın C. Senatosunca

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu... V İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ......XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi... 2 1921 ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu... 4 I. BÖLÜM OSMANLI DÖNEMİNDE İKİNCİ MECLİS Meclis-i Umumî...

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı : 21.5.1991 Sayı : 20877)

(Resmî Gazete ile yayımı : 21.5.1991 Sayı : 20877) 350 Türkiye Cumhuriyeti ile Avusturya Cumhuriyeti Arasında Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun (Resmî Gazete ile yayımı : 21.5.1991

Detaylı