ÖNCE SAĞLIK. DUMANSIZ HAVA SAHASI'na destek veriyoruz (pbx) Lütfen Randevu Alınız. Tıp merkezi olarak

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖNCE SAĞLIK. DUMANSIZ HAVA SAHASI'na destek veriyoruz. 315 55 45 (pbx) Lütfen Randevu Alınız. Tıp merkezi olarak"

Transkript

1 ÖZEL BÜYÜK ORTADOĞU TIP MERKEZİ BÜYÜK ORTADOĞU'NUN SESİ Yıl 3 Sayı 9 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Ücretsizdir /TEMMUZ DERGİSİ ISSN ÖNCE SAĞLIK Tıp merkezi olarak DUMANSIZ HAVA SAHASI'na destek veriyoruz Lütfen Randevu Alınız (pbx)

2 BÜYÜK ORTADOĞU'NUN SESİ Yıl 3 Sayı 9 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR Ücretsizdir /TEMMUZ DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ ÖZEL BÜYÜK ORTADOĞU TIP MERKEZİ adına Dr. Eyüp ÖZEREN GENEL YAYIN YÖNETMENİ Uğur C. SEVİM EDİTÖR Uz. Dr. Metin ÖZSOY YAZI İŞLERİ SORUMLUSU Aslı ÇALIŞKAN acaliskan@buyukortadogutip.com.tr YAYIN KURULU ÜYELERİ Op. Dr. Sadi KAYA Op. Dr. Süleyman GÖKDUMAN Prof. Dr. Metin ORHAN Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK Doç. Dr. Mitat KOZ Doç. Dr. Mehmet İLERİ Prof. Dr. Mustafa ALTINBAŞ Prof. Dr. Derviş YILMAZ Dr. Mustafa KÖSE Uz. Dr. Ayşe YÜRÜMEZ Ahmet YILDIZ Fatma KOÇAK web: Yazışma Adresi İvedik Caddesi No:338/A-B Yenimahalle/ANKARA Grafik Tasarım-Baskı Ateş Basım Hizmetleri Tel: 0(312) Büyük Ortadoğunun Sesi Dergisi Basın ve Meslek İlkelerine Uyar. Kaynak Gösterilerek Alıntı Yapılabilir. Dergimizdeki yazı ve reklam içeriğinin sorumluluğu sahibine aittir. Bu konuda idare sorumlu tutulamaz. Gönderilen yazılar iade edilmez. İÇİNDEKİLER BAŞYAZI 1 GERİ DÖNÜŞÜM 19 GÖREVLİ KADROMUZ 3 SERBEST KÖŞE 20 RÖPORTAJ 4 PSİKİYATRİİ 22 MEDİKAL ONKOLOJİ 6 GÖZ 24 KBB 8 DAHİLİYE 26 İNDEKS KARDİYOLOJİ KADIN DOĞUM GÖĞÜS CERRAHİ BULMACA ÇOCUK BİZDEN HABERLER ADALET

3 BAŞYAZI DNT ORTADOĞU YAYIN ŞİRKETİ'NİN DOĞUŞU 25 Yılı Aşkın Tecrübe Şu an elinizdeki sayı ile birlikte Büyük Ortadoğu nun Sesi Dergisi sayısını 9 a çıkardı. Büyük Ortadoğu nun Sesi Gazetesi sayısını 15 e çıkardı. Özel sağlık sektöründeki önemli bir boşluğu dolduran yayınlarımız ilk sayısından itibaren büyük bir teveccühle karşılanmıştır. Bu büyük görevi başarmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Yayınlanan dergilerimizi bir bir incelediğimizde ilk sayıdan son sayıya doğru ne denli bir gelişme içerisinde olduğumuz daha iyi görülecektir. Sağlıkla ilgili en temel ve hayati meseleler halka sade bir anlatım, en doğru ve görsel açıklamalarla birlikte sunulmuştur. 28 yıllık sağlık geçmişimizden aldığımız tecrübeyle 2 yılı aşkın bir süre zarfında yayıncılık alanında da büyük mesafeler kat ettiğimize inanıyoruz. Bu inancımız sizden aldığımız olumlu eleştiri ve destekle doğrulanmıştır. Bildiğiniz gibi başlangıçlar her zaman zordur ancak bu zorluğu siz kıymetli okuyucularımızın ilgisi ve desteği ile sağlık alanında çalışan her biri birbirinden değerli hocalarımızın bilgisi ve tecrübesi biz yayın ekibini çok daha farklı bir heyecana sürükledi. Sizden aldığımız güçle DNT Oratdoğu Yayın Şirketi adıyla bir yayın şirketi kurarak yayıncılığı daha profesyonel hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bu nedenle sizlerden her türlü görüş, öneri ve yorumlarınızı bize ilk elden ulaştırmanızı bekliyoruz. İlerleyen aylarda gazete, dergi ve yeni bilimsel dergilerimizle (Kanser, Kalp Hastalıkları, Enfeksiyon, Diş Hastalıkları ) daha iyiyi ve mükemmeli bulma gayreti içerisinde olacağız. Yeni yayın şirketimizin herkes için hayırlı olmasını diliyorum. Sağlıcakla Kalın Dr. Eyüp ÖZEREN 1

4 ZG Restoran Üstün hizmet anlay ve enfes lezzetleriyle Yemek Kültürünün de i en yüzü Dü ün Salonu ve Catering hizmeti ile alternatif tercihler için de en do ru adres. Merkez: maj Center Tel: (0312) (Pbx) ANKARA

5 GÖREVLİ KADROMUZ Mesul Müdür Uz. Dr. Ayşe Yürümez Genel Tababet Dr. Eyüp Özeren Göğüs Cerrahi Op. Dr. Sadi Kaya Dahiliye ve Gastroentroloji Uz. Dr. Mehmet Ali Aksoy Dahiliye Uz. Dr. Alper Ak Genel Cerrahi Prof. Dr. Mehmet Kaya Çocuk Hastalıkları Uz. Dr. Ayşe Yürümez Doç. Dr. Süleyman Kalman Kadın Hastalıkları Op. Dr. Şükran Erdoğan Kardiyoloji Doç. Dr. Mehmet İleri Uz. Dr. Ülgen Merdanoğlu Psikiyatri Uz. Dr. Meral Güngör Uz. Dr. Şaziye K. Çevik Üroloji Uz. Dr. Mustafa Şen 25 Yılı Aşkın Tecrübe Güleryüzlü ve Kaliteli Radyoloji Dr. Karabekir Ercan KBB Op. Dr. Murat Yurduner Terzi Doç. Dr. Kürşat M. Özcan Ortopedi Op. Dr. Turgay Çelen Göz Hastalıkları Op. Dr. Zeliha Ç. Hamurcu Op. Dr. Sami Toyran FTR Uz. Dr. Füsun Aytaç Uz. Dr. Canan Ağırlar Anestezi Uzmanı Uz. Dr. Ayşegül Demirci Mikrobiyoloji Doç. Dr. Mehmet Yapar Acil Hekimi Dr. Mustafa Köse Dr. Fatma Özkan Dr. Mehmet Nesim Aktaş Dr. Mehmet Özdemir Dr. Ahmet Kılınç Diş Hekimi Dt. Habibe Başayar KATKIDA BULUNANLAR ve ORTAKLARIMIZ Op. Dr. Sadi Kaya Dr. Eyüp Özeren Op. Dr. Süleyman Gökduman Doç. Dr. Mustafa Öztürk Ekrem Tamer Ekrem Aksoy Prof. Dr. Metin Orhan Prof. Dr. Derviş Yılmaz Prof. Dr. Mustafa Altınbaş Prof. Dr. Ali Kemal Özdemir Doç. Dr. Serdar Üşümez Doç. Dr. Ercan Cenk Doruk Doç. Dr. Mitat Koz Dr. Alaattin Keykubat Uz. Dr. Nazım Ergün Doç. Dr. Mehmet İleri Prof. Dr. Mehmet Kaya Dr. Mustafa Köse Dr. İsmail Ceyhan Dt. Deniz Aycan Dt. Habibe Başayar Ecz. H. Sadık Demirbaş Uğur C. Sevim Ali Rıza Koçak Filiz Çelik Osman Güleç Av. Emre Üşümez Ahmet Yıldız Murat Öztürk Fatma Koçak Dr. Mustafa Ersöz Uz. Dr. Ayşe Yürümez Op. Dr. Ömer Faruk Recep Uz. Dr. Metin Özsoy Uz. Dr. M. Ali Aksoy Doç. Dr. Metin Yıldırımkaya Op. Dr. Zeliha Hamurcu Dr. Tülay Demirtaş 3

6 ÖZGEÇMİŞ Röportaj REKTÖRLE SÖYLEŞİ Prof. Dr. Ramazan Kaplan, 1951 (1952'den tashih) yılında Isparta/Yalvaç'ta doğdu. İlk öğrenimini Dedeçam köyünde tamamladı (1964). Ankara Erkek İlk Öğretmen Okulu'ndan 1970'te mezun oldu. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde yüksek öğrenime başladı (1974). Yüksek öğrenimini 1978'de tamamlayıp asistanlık için açılan sınav sonucu, aynı fakültenin Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü'ne asistan olarak atandı (1979). Yüksek lisansını "Şiirimizde İkinci Yeni Hareketi" Bartın Üniversitesi Rektörü (1981), 1982'de başladığı doktorasını "Cumhuriyet Dönemi Türk Romanında Köy" (1987) konularında "Pekiyi" derece ile yapan Kaplan; 1988'de Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı'nda yardımcı doçent, 1993 yılında doçent, 2000 yılında da profesör oldu. Prof. Dr. Ramazan Kaplan, bölümündeki akademik görevlerinin yanı sıra, doçent temsilcisi sıfatıyla Fakülte Kurulu'nda yer aldı ( ) sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 38. maddesi uyarınca Kültür Bakanlığı'nda Bakan Danışmanı olarak görevlendirildi (Ekim 1996-Ağustos 1997). "Kültür ve Sanat Eserleri Yayın Danışma Kurulu" ile "Kaynak Eserler Yayın Danışma Kurulu" üyeliklerinde bulundu arası Milli Eğitim Akademisi Başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Bartın Üniversitesi Rektörüdür. SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM Prof. Dr. Ramazan Kaplan 1- Çalışmalarınız hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? 2008 Eylül ayının ilk haftasında Bartın üniversitesi rektörü olarak yeni bir göreve başladım. Bartın Üniversitesi tarih ve 5765 sayılı kanunla kurulan dokuz devlet üniversitesinden biridir. Yeni kurulan üniversitemiz, kuruluş aşamasının bilinen ve tatlı sıkıntılarını yaşamaktadır. Öncelikli konumuz, bir kampüs alanı belirlemektir. Kampüs alanı için, Devlet Planlama Teşkilatı nın önerileri doğrultusunda yaklaşık 1500 dönüm arazi bulmak gerekmektedir. Bu konuda Bartın ın ve genellikle Karadeniz Bölgesinin coğrafî konumundan kaynaklanan güçlükler vardır. Ancak sürdüre geldiğimiz çalışmaların yakın bir zamanda olumlu olarak sonuçlanacağına inanıyorum. Kampüs alanıyla ilişkili olarak üniversitemizin yirmi yıllık gelişim planının hazırlığı da devam etmektedir. Bu çalışmalara paralel olarak, yeni kurulan Mühendislik Fakültesi ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemize akademik yılından itibaren öğrenci almayı ve öğretime başlamayı planlamıştık. Her iki fakültemiz de önümüzdeki yıl öğretime başlayacaktır. İleriye yönelik olarak 10 fakültesi, yirmi bin dolayında öğrencisi ve üç bine yakın öğretim elemanı bulunan bir üniversite oluşumu ve yapılanmasını gerçekleştirmek üzere çalışmalarımız devam edecektir. 4

7 2- Dünyada baş gösteren küresel krizin ülkemizdeki etkileri ve çözüm önerileriniz nelerdir? Küresel krizin yıkıcı etkileri, zayıflama sürecine girmiş olsa da, bütün dünyada ve yurdumuzda hâlâ varlığını korumaktadır. Küresel kriz, ekonomik küçülme ve daralma, sermaye hareketliliğinin durağanlaşması, iş yerlerinin kapanması ve emeği ile geçinenlerin işlerini kaybetmeleri biçiminde sarsıcı olumsuzluklara yol açmıştır. Çözüm önerilerini ekonomistler ile ekonomi yönetiminden beklemek hem hakkımız hem de doğru olan bir yoldur. Bununla birlikte, küresel krizin psikolojik etkisinden kurtulmak, ekonomileri düzlüğe çıkarma ve krizi en az zararla atlatma konusunda alınacak akılcı tedbirler kadar önemlidir. 3- Rektör olarak Türkiyedeki sağlık sistemini nasıl buluyorsunuz? Hükümetimizin uyguladığı "Sağlıkta Dönüşüm Projesi" ni nasıl değerlendiriyorsunuz? Sağlık sistemimiz, son yıllarda halkımızı memnun eden, geniş toplum kesimlerinin sağlık hizmetlerinden daha kolay yararlanmasına fırsat tanıyan bir nitelik kazanmıştır. Sağlık sistemindeki devletçi ve tekelci yaklaşım, daha ılımlı bir yapıya dönüşmüştür. Bu açılımın, sağlık hizmetlerinin geleceği açısından olumlu gelişmeler doğuracak ciddi bir adım olduğunu düşünmekteyim. Bu bağlamda Sağlıkta Dönüşüm Projesi nin, konunun doğrudan paydaşları olan taraflarca değerlendirilmesinin ayrı bir önem taşıdığını ifade etmek isterim. 4- Özel sektör sağlık kuruluşları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Bu anlamda Tıp Merkezimizin vermiş olduğu sağlık hizmeti hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Türkiye deki sağlık sisteminin, özel sektörün imkân ve girişimleriyle çok daha ileri noktalara taşınacağına inanıyorum. Bir sistem, adil bir rekabet gücünü esas aldığı ölçüde gelişmeye açıktır. Kural ve esaslarıyla insan sağlığını önceleyen bir rekabet ortamı, sağlık sektöründe de yaratıcı gücün devreye girmesi demektir. Büyük Ortadoğu Tıp Merkezi, insanı her anlamda önceleyen bir anlayışın ürünüdür. Hasta tedavisi ve ilişkilerinde, çağdaş bir sağlık kuruluşunda aranan pek çok özellik Tıp Merkezinizde fazlasıyla vardır. Yeni teknik ve fizikî imkânlarla donanımını geliştirmesi durumunda, Büyük Ortadoğu Tıp Merkezi nin ülkemizin saygın sağlık kuruluşlarından biri olacağına şüphe yoktur. 5- Tıp Merkezimizin çıkardığı yayınlar hakkındaki görüş, düşünce ve önerileriniz nelerdir? Büyük Ortadoğu nun Sesi Dergisi, gerek gazete gerek kitap boyutunda yayımlanan biçimi ve içeriği ile özgün bir tasarımın ve estetik bir duyarlığın ürünü olarak dikkati çekiyor. Bu tür yayınların, kuruluşların kurumsallaşması ve kamuoyu ile aracısız iletişim kurmadaki işlevleri çok önemlidir. Zamanla yayınlarınızın içerik ve çeşit bakımından daha da zenginleşeceğini ümit ediyorum. Görüşlerime müracaat etme inceliğiniz için teşekkür ediyor, Büyük Ortadoğu Tıp Merkezi nin bütün çalışanlarına, ülkemiz ve insanlık adına giriştikleri yararlı çabalarında kolaylık ve üstün başarılar diliyorum. Tıp Merkezimiz adına teşekkür ediyoruz. 5

8 Medikal Onkoloji KANSER HASTALIKLARINDA TEDAVİ CERRAHİ-RADYOTERAPİ-KEMOTERAPİ VE AŞILAR Kanser hastalarının tedavisi aşağıdaki gibi sınıflanabilir: 1- Cerrahi tedavi, 2- Radyoterapi, 3- Sistemik Tedaviler (Kemoterapi, Hormon Tedavisi, Aşılar, Hedefe Yönelik Tedaviler, Biyolojik Ajanlar ve Destek Tedavileri). Çoğu kanserde Cerrahi ile tümörü vücuttan atmak esastır. Uzmanına giderek vakit geçirmeden ameliyat olmak çok önemlidir. Yılda bu ameliyattan en az 30 adet yapan cerrah konusunun uzmanı demektir. Prof. Dr. Mustafa Altınbaş Dışkapı Eğt. Araş. Hastanesi Onkoloji Kln. Şefi Meme kanseri ameliyat edilir, gerekirse aynı taraf koltuk altı lenf bezleri çıkarılır (en az 10 adet). Sonra vakanın durumuna göre Radyoterapi ve Sistemik Tedavileri alır. Kalın barsak kanseri uzman cerrah tarafından ameliyat edilir (en az 12 lenf bezi), sonra Kemoterapiye geçilir. Mide kanseri opere edilir (en az 15 lenf bezi), sonra durumu gerektiriyorsa Kemoradyoterapi alır. Kanser hastası için önemi olan tedavi yollarından bir diğeri Radyoterapidir. Çoğu zaman Cerrahiden ve Kemoterapiden sonra uygulanır. Radyoterapi hastalığın oluştuğu bölgeyi kontrol altına alır. Meme kanserinde Cerrahi ve Kemoterapiden sonra gerektiğinde Radyoterapi kaçınılmazdır. Rektum kanserinde önce Kemoterapi ile birlikte Radyoterapi uygulanarak tümör küçültülür ve sonra Cerrahi yapılır. Mide kanserinde tümör serozayı geçmişse veya bölgesel lenf bezlerini tutmuşsa Kemoradyoterapi yapılır. Kemoterapi kanser hastaları için sık kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kemoterapide genel başarı %40 civarındadır. Bazı kanserlerde (Hodgkin lenfoma, koriyokarsinom gibi) tam şifa sağlanır; bazı kanserlerde cevap oranları yüksektir (Lenfomalar, ALL, meme kanseri, kolon kanseri gibi); bazı kanserlerde hasta şikayetleri azalır (akciğer kanseri, pankreas kanseri, lösemi gibi). Kemoterapi çoğunlukla damardan 2-4 hafta arayla uygulanır. Bazı kemoterapiler ağız yoluyla, bazıları da kalçadan iğneyle verilebilir. 6

9 Hormon tedavisi uygulaması kolay ve zahmetsiz bir tedavi yöntemidir. Kadınlara meme kanserinde deri altına iğneyle uygulanacağı gibi hap şeklinde de verilir. Prostat kanserinde 3 aylık iğne ve günlük haplar şeklinde sıklıkla ve başarıyla uygulanmaktadır. Biyolojik ajanlar son yıllarda hız kazanmış ve hastalara yeni umutlar getirmiştir. Multipl myelomada hafta 3 kez İnterferon uygulaması (deri içine) hem kolaylık (hastaneye yatmadan, hasta kendisi uygulayabilir) hem de başarı getirmiştir. Malign melanom denilen deri kanserinde ameliyat sonrası 2 yıl süreyle uygulanır. Benzer uygulama metastatik böbrek kanserinde yapılır. Ayrıca kemoterapi sonrası düşen beyaz kanın yükselmesi için büyüme faktörü 3-5 gün deri içine uygulanır ve hastaya büyük faydalar sağlar. Hedefe yönelik tedaviler son yıllarda önemi ve uygulama alanı giderek artan modern tedavilerdir. Bu tedavide doğrudan tümör hücresi hedef alınır. Bu tedavilerin yan etkisi daha azdır, ancak pahalı tedavilerdir. Günümüzde meme kanserinin 1/3 ünde, kalın barsak kanserlerinde metastatik evresinde bir çok hedefe yönelik tedavi vardır. Ayrıca böbrek ve karaciğer kanseri ileri evrede bu tedavilerle kontrol altına alınabilmektedir. Son olarak bu tedavi yöntemi akciğer kanserine sınırlı olarak girmiştir. Akciğer kanserinde yalnızca adeno kanser tipi olup sigara içmeyenlerde verilebilmektedir. Yapılmakta olan yeni çalışmalar sonlandığında başka kanserlerde başka ajanlarla hedefe yönelik tedavi şansı olabilecektir. Aşı uygulaması kanseri önlemek amacıyla gündemde olan bir yaklaşımdır. Fakat böbrek kanserinde uygulanan aşı belli aşamaları geçememiştir ve yalnızca Almanya da denenmektedir. Günümüzde başarı ile uygulanan aşı, sadece kadınların serviks kanserini (rahim ağzı kanseri) önleyen bir yöntemdir. Amerika da FDA 8 Haziran 2006 da bu aşıyı onaylamıştır. Türkiye de 9-26 yaşlarındaki kız ve genç kadınlara önleyici amaçla yapılmaktadır. Bu aşı HPV (human papiloma virüsü tip 16 ve 18 kanser, tip 6 ve 11) genital siğil ve düşük dereceli serviks lezyonlarına karşı geliştirilmiştir. Bu aşı 3 kez (ilk aşıdan 2 ve 6 ay sonra) kas içine uygulanır. İkinci başarılı önleyici aşı hepaptit B aşısıdır. Hepaptit B (sarılık) geçirmemiş kişilere ve risk altındakilere (eşleri taşıyıcı) yapılır. Erişkinlere ve 1,5 yaş üstü çocuklara hepaptit B aşısı yapılması için HBsAg ve Anti_HBs nin negatif olması gerekir. Aşı takvimi: bir ay ara ile 2 aşı, 6. ayda 3. aşı ve 5 yıl ara ile tazeleme. Bu aşılama ile karaciğer kanseri önlenir. Mesane tümörleri kazındıktan sonra hastalık kontrol altına alınsın diye BCG aşısı 2 hafta ara ile Ürolog tarafından mesane içine uygulanır. 7

10 KBB BAŞ DÖNMESİ VE DENGESİZLİK Baş dönmesi denince hastanın dengesini sağlamadaki problem anlaşılır. Bu durum hastayı yatağa düşürüp yürümesini engelleyecek şiddetten, sadece zaman zaman bir dengesizlik hissine kadar değişebilir. Tıp dilinde genel olarak vertigo adı verilir. Dengenin sağlanması hala tam olarak çözülememiş çok karmaşık ve çok fazla organın rol oynadığı bir durumdur. Bu konuda rol oynayan başlıca organ ve sistemler arasında beyin, omurilik, iç kulak, gözler, eklem ve kaslar Doç. Dr. Kürşat M.Özcan Kulak-Burun-Boğaz Uzmanı sayılabilir. Bu organları etkileyen herhangi bir hastalık baş dönmesi ile birlikte o organa ait diğer belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Baş dönmesi şikayeti olan hastaların neden olabilecek hastalıkların ayırıcı tanısının yapılabilmesi için, KBB, Nöroloji, Dahiliye, Fizik Tedavi, Göz gibi değişik branş hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekebilir. Baş dönmesi yapan başlıca kulak hastalıkları arasında şunlar sayılabilir: İyi huylu pozisyonel baş dönmesi (Benign paroksismal pozisyonel vertigo -BPPV) Meniere Hastalığı (İç kulaktaki sıvıların basınç artışı) Vestibüler Nörinit (İç kulak sinirinin iltihaplanması) Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağı etkilemesi İç kulakta veya iç kulak sinirindeki tümöral hastalıklar Bunlar arasında en sık görüleni İyi huylu pozisyonel baş dönmesi (Benign paroksismal pozisyonel vertigo -BPPV) dir. İyi Huylu Pozisyonel Baş Dönmesi (Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo-BPPV) İyi huylu pozisyonel baş dönmesi (Benign paroksismal pozisyonel vertigo -BPPV) belli baş pozisyonları ile ortaya çıkan baş dönmesi ve göz hareketleri ile karakterize bir hastalıktır. Hastalığın nedeni iç kulakta bulunan ve yer çekimini algılamamızı sağlayan küçük kristallerin normalde yapışık olarak durdukları bölgeden koparak iç kulak sıvısı içinde serbest kalmalarını takiben buraya açılan denge kanallarının içine girerek bazı baş hareketleri sonrasında tipik şikayetleri ortaya çıkartmalarıdır. 8

11 İyi huylu pozisyonel baş dönmesi (BPPV) tanısı aşağıda belirtilen kriterlere göre konulmaktadır: Hastanın hikayesinde baş hareketleri ve vücut pozisyonundaki değişiklikler ile ortaya çıkan baş dönmesi hissinin olması, Hastanın başı bir yöne dönükken arkaya doğru yatırılarak başının aşağı sarkıtılması (Dix- Hallpike testi) esnasında bir bekleme süresinden sonra ortaya çıkan, göz hareketlerinin saptanması ve aynı süre içerisinde hastada baş dönmesi ve/veya bulantı hissinin gelişmesi. Tedavi İyi huylu pozisyonel baş dönmesi (BPPV) tanısı konan hastaların çok büyük kısmında serbestleştirme manevrası ile şikayetlerin geçmesi sağlanmaktadır. Serbestleştirme manevrası sonrasında hastalara hastalığın olduğu kulak tarafına dönerek yatmamaları, sırtüstü ya da ters tarafa yüksek yastıkta yatmaları, öne eğilmemeleri, başlarını yukarı bakacak şekilde kaldırmamaları ve ani hareketlerden sakınmaları önerilmektedir. Hastalar 5-7 gün arasında kontrole çağrılmakta, Dix-Hallpike testi ile gözlerde hareket ve/veya baş dönmesi saptanan hastalarda serbestleştirme manevrası tekrarlanmakta, problem saptanmayan hastalar ise şikayetlerinin tekrarlaması halinde başvurmak üzere takipten çıkarılmaktadır. Tek tedavi ile şikayetlerin tam olarak geçme oranı %75-90 civarındadır. 2-3 tedavi ile %84 ila Op. Dr. Murat Y.TERZİ 100 arasında tam iyileşme ya da şikayetlerde belirgin azalma sağlanabilmektedir. Hikaye ve Dix-Hallpike testi ile İyi huylu pozisyonel baş dönmesi (BPPV) tanısı konulan hastalarda uygulanan serbestleştirme manevrasının yüksek başarı oranları, ağrısız ve kolay bir yöntem olmasının yanı sıra oldukça etkili bir tedavi aracı olduğunu da göstermektedir. Baş dönmesi şikayeti olan hastaların neden olabilecek hastalıkların ayırıcı tanısının yapılabilmesi için, KBB, Nöroloji, Dahiliye, Fizik Tedavi, Göz gibi değişik branş hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekebilir. 9

12 HİJYENİK FİLTRASYON ÇÖZÜMLERİ Mikropor Hijyenik Klima Filtreleri ve Endüstriyel Filtreleri Satış Ofisi Hepa (H13-14) / Ulpa (U15) Filtreler Torba Filtreler (Metal ve Plastik Çerçeve) Karbon (Silindir Kartuş ve Torba) Filtreleri Kompakt Minipleated Rijid Filtreler Disposable Kaset Filtreler Ön (Kaba Toz) Filtreleri Prosese uygun özel ölçü ve verimde filtre imalatı. Hastaneler (Ameliyathane ve Yoğun bakımlar) Temiz oda uygulamaları (İlaç,Elektronik Sanayi) Tüp Bebek IVF Üniteleri Otel,okul ve alışveriş merkezleri BSL Laboratuvarlar ve Kabinler Rüzgarlı Cad.NO:14/162 ANKARA, Tel: Fax: Pocket Filters, Media & Frames

13 ERDEM Medikal Tel: Fax: ERYİĞİT Medikal Tel: Fax: İNDEKS MEDİKAL MERT Laboratuar Malzeme Tel: Fax: Aysamed Medikal Tel: Fax: CAN Medikal Tel: Fax: TEKNO Medika (Uysal Med) Tel: Fax: Balgat Oğuzlar Mah. 61.sok No: 1/10 Çankaya İRTİBAT İÇİN DİŞ LABORTATUARLARI Dnt Diş A.Ş Tel: Fax: LİDER Diş Tel: Fax: Yüce Diş Laboratuarı Tel: GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ Med-Mar Görüntüleme Tel: wwwmed-mar.com.tr KARDİYOSAN Tel: Fax: RADYOLOJİ Tel: Fax: DİĞER SERENA Temizlik Malzemeleri Tel: Fax: ARSE Tıbbi Tekstil Tel: Fax: ERDAL Döşeme Tel: ÜÇ PINAR Su Bayii Tel: FURTEX Deri Ayakkabı GSM: YÜKSEL Kırtasiye Tel: Fax: davut-yuksel@hotmail.com ATEŞ Basım Hizmetleri Tel & Fax: HAS GAZ Tel: Fax: SEBAD Büro Mobilya Tel: Fax: BİZİ ARAYIN

14 Kardiyoloji KAPAK HASTALIKLARI Üfürüm nedir? Kalbin muayenesi sırasında, dinleme aleti ile kalp dinlenirken normal kalp sesleri dışında, akan kanın çıkardığı uğultuya üfürüm denir. Üfürümlerin bir çok çeşidi vardır. Tamamen zararsızları olduğu gibi, hafif veya ağır kalp hastalığı bulgusu da olabilir. Üfürüm duyulan kişilerin kalbi tamamen normal olabildiği gibi, bazı kalp hastalıklarında hiç üfürüm olmayabilir. Masum üfürüm nedir? Normal, sağlıklı çocukların bile %30-40 ında duyulabilir. Genellikle 2-7 yaş arası çocuklarda sıklıkla duyulmasına karşın her yaşta bulunabilir. Masum üfürüm tedavi gerektirmez. tam bir kalp muayenesi yapıldıktan sonra, eğer hiçbir problem bulunmaz ise izlemek gereksizdir. Üfürüm duyulan erişkinlerde ekokardiyografi ile sık saptananan hastalıklar nelerdir? Mitral Kapak Prolapsusu Kalbin sol kulakçığı ile sol karıncığı arasındaki kapağın iki yap- A rakçığından biri veya her ikisinin normalden daha kalın, gevşek, yumuşak olması bazen de kapağın düz durmasını sağlayan iplikçikler normalden uzun olması durumudur. Bu nedenlerle kapak kalbin kasılması sırasında sol kulakçığa doğru sarkar. Genellikle hastaların çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma gibi nedenlerle doktora başvurması ile şüphelenilir. Kesin tanı ekokardiyografi ve renkli Doppler ile konulur. Çoğunda tedavi gerekmez. Sadece belirli aralarla kontrol yeterlidir. B Atriyal septal defekt (ASD) Kalpteki kulakçıkların arasındaki duvarda açıklık olmasına verilen addır. Bu yüzden temiz kanın bir kısmı sağ kalbe geçiş yapar. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak akciğer damarlarında ve kalp kasında hasara sebep olabilir. Genellikle uzun yıllar hiçbir belirti vermez. Hatta doktora ve hastaneye pek gitmemiş kişilerde tanının yaşına kadar konulamadığı durumlar vardır. Bu tip hastalarda, ancak tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde, dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kuşkulanılır. Uz. Dr. Ülgen Merdanoğlu Kardiyoloji Uzmanı C Mitral yetmezlik Mitral yetmezlik, mitral kapakların yeterince kapanamamaları sonucu, sol ventrikülün kasılması sırasında bir miktar sol ventrikül kanının büyük dolaşıma değil de, sol atriuma doğru geriye kaçması olayıdır. İlerlemiş vakalarda olaya bir de sol ventrikül yetmezliği eklenebilir. Mitral yetmezlikte klinik belirtiler geç gelişir. İlk yakınma genellikle yorgunluk ya da egzersizle gelen nefes darlığıdır. 12

15 Hastalığın tedavisi cerrahi olarak yapay kalp kapağı takılmasıyla olasıdır. İlaç tedavisi bir yere kadar etkilidir. Hastalığın ilaçla tedavisi ancak gelişmiş olan kalp yetmezliğine yöneliktir. Fakat bu tedavi bir yere kadar etkili olmaktadır. Bazı vakalarda ise yapay kapakların takılması kaçınılmaz olmaktadır. D Mitral darlık Mitral darlıkta ilk ortaya çıkan belirti yorgunluk ya da ezgersizle gelen nefes darlığıdır. Hastalık ilerledikçe, kalp yetmezliği gitgide ağırlaşır. Hastalarda çarpıntı, kan öksürme, yorgunluğa dayanıksızlık gibi belirtiler gelişir. Bu hastaların sağ atriumlarında kan pıhtıları gelişebilir. Bu pıhtılar daha sonra önemli organların damarlarını tıkayabilirler. Bu organlar arasında en önemlisi beyindir. Beyindeki damar tıkanmaları felçlere ve ani ölümlere yol açabilir. Mitral darlığı vakalarında kalp yetmezliğinin klasik tedavi ilkeleri bir yere kadar yararlı olmaktadır. Hastalığın asıl tedavisi cerrahidir. E Aort darlığı Kalbin sol tarafından çıkan ana damardaki darlıktır. Kalbin sol karıncığının organlara kan göndermek için daha fazla çalışmasına neden olur. Darlık hafif, orta ve ağır derecede olabilir. Hastanın yakınmaları, bulguları, tedavi gerekip gerekmediği ve tedavi şekli tamamen darlığın derecesine bağlıdır. Ağır olmayan vakalarda tanı genellikle muayene sırasında üfürümün duyulması ile konur. Kesin tanı kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur. Hafif olan darlıklarda, müdahele edilmez. Orta ve ağır derecede darlığı olan hastalarda şikayetleri olması halinde yapay kapak takılabilir. F Aorta yetmezliği Aorta yetmezliği, aorta kapaklarının yeterince kapanamamasıdır.. Zamanla sol ventrikül kasının yetmezliğine neden olur. Angına pektoris denilen kalp ağrılarına ve hatta Doç. Dr. Mehmet İLERİ miyokard infarktüsüne neden olur. Hastalarda gelişen ilk belirti, yorgunlukla gelen nefes darlığıdır. îlk dönemlerin ilk yakınmaları arasında hastaların kalp atışlarını özellikle yattıklarında rahatsız edici bir biçimde hissettikleri de bulunur. Çarpıntı, ortopne, gece dispnesi, kafanın kalp atışlarına uyarak sallanması ve kalp ağrıları diğer belirtilerdir.tedavide, hastanın ve hastalığın özelliklerine göre kalp yetmezliğinin tedavi ilkeleri ya da yapay kapak takmak için cerrahi girişim uygulanır. G Triküspid yetmezliği: Triküspid yetmezliğinin yarattığı yakınmalar ve klinik bulgular sağ kalp yetmezliğine aittir. Akciğer damarlarındaki yüksek basıncın önlenmesi halinde, triküspid yetmezliği kendiliğinden iyileşebilir. Gerek mitral gerekse de aorta kapaklarındaki bozukluklar sonucu gelişen sol atriumdaki basınç artışı, akciğer damarlarında basınç artışına neden olmaktadır. Bazı vakalarda ise triküspid yetmezliğinin nedeni, geçirilmiş olunan bir romatizmal kalp hastalığıdır. Bu gibi durumlarda triküspid kapaklarının çıkartılıp, yerlerine yapay kapakların takılması gerekebilir. Kapak hastalarında ileriye dönük yapılması gerekenler : Sünnet, diş çekimi, diş dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde kalbin iç tabakasının iltihabına karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler. Hastaların belli aralıklarla doktor kontrolünde olmaları gerekir. Hastalara ağır egzersiz programları içeren faaliyetlerden uzak durmaları önerilir. 13

16 Kadın Doğum CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, genellikle cinsel ilişki yoluyla insandan insana bulaşan mikroorganizmaların neden olduğu üreme yolları enfeksiyonlarıdır. Bilinen 40 dan fazla hastalık vardır ancak en sık rastlananlar virütik ( AİDS, hepatit B, kondilome, genital uçuk, molluskum ) bakteriyal ( bel soğukluğu, frengi, yumuşak şankır, lenfogranüloma venerum, klamıdyoz ) parazitler ( trichomanas, kasık biti, uyuz ) candidiazisdir. CYBH artık önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Örf ve adetlerimiz nedeni ile toplumumuzda pek sık rastlanmasa da özellikle büyük şehirlerimizde giderek artmaktadır. Op. Dr. Şükran Erdoğan Kadın Hastalıkları Uzmanı Korunmasız cinsel ilişki ( kondom kullanmama ) hastalığın sağlıklı eşe de bulaşmasına neden olur. Ayrıca tedavisi yapılmamış CYBH gebe kadınlarda doğum öncesi veya hemen sonrasında hatta emzirme ile yeni doğana geçebilmektedir. Yapılan kan nakilleri ve hasta kişinin kullandığı enjektörün kullanılması ile de bulaşabilir. Yiyecek ve içeçekler ile aynı ortamı paylaşma ile bulaşmazlar. Kadın ve erkeklerde kısırlık, düşük, dış gebelik, yenidoğan enfeksiyonları ve genital organ kanserleri cinsel yolla bulaşan hastalıkların neden olduğu sağlık sorunlarıdır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda en sık belirtiler cinsel organlardan akıntı ve cerahat gelmesi, fena koku, ilişki sonrası kanama, idrarda yanma ve sızı, cinsel organda kaşıntı, kabarcık, yara siğil veya kızartı, kasıkta lenf bezlerinde şişlik ve karın ağrısıdır. Şunu da unutmamalı ki bazı insanlarda hiç belirti yok veya rahatsız etmeyecek kadar hafif olabilir. İlişkiden sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıkması her hastalıkta farklıdır. Günler, aylar hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en etkin tedavisi erken teşhis ve tedavidir. Ancak kişinin şüpheli ilişki sonrası şikayetleri başlayınca doktora bu amaçla gelmelidir. Özel laboratuar testleri ile tanı konulmalıdır. Yayılmasını önlemek için olabildiğince çabuk tedavi seçimi etkene göredir. Korunmak İçin; Cinsel ilişkide kondom kullanılmalı Evlilik dışı cinsel ilişkilerin artması hastalık bulaşma riskini artırır. Unutmayın! Hastalık belirtisi olmadan da bulaşma olabileceğini unutmayın. Kan nakli yapılacaksa tüm testlerin yapıldığından emin olun. Başkalarının kullandığı şırıngayı kullanmayın, tek kullanımlıkları tercih edin. Cinsel Yolla Bulaşan Bakteriyel Hastalıklar Gonore ( bel soğukluğu ) ve klamidya en sık gözlenen CYBH dır. Bu iki hastalık sıklıkla aynı zamanda gözlenir. Şüpheli ilişkiden 2 gün ile 3 hafta arasında kadında vajinal yanma ve akıntı, ağrılı ve sık idrara çıkma, karında ağrı, haznede yanma ve batma hissi, dış genital organda kızarıklık ve kaşıntı, eklem ve boğaz ağrısı gibi bulgular verir. Eğer tedavi edilmezse rahim, yumurtalık ve tüplerde enfeksiyona ve kısırlığa neden olmaktadır. Antibiyotik tedavisi vardır. Gebe kadın hasta ise doğumda bebeğe geçerek körlük ve zatürreye neden olur. 14

17 Sifilis (Frengi): Spinoket bakterilerin neden olduğu vücudun birçok bölgesini tutan bir hastlıktır. İlk bulgusu genital bölgede düzgün ve ağrısız ülserlerdir. Bu evrede tedavi kolaydır ancak tedavi edilmezse belirtiler geçer ve yıllar sonra vücudun önemli organlarını ( kalp ve sinir sistemi ) tutar ve dönüşü olmayan hasarlara neden olur. Şankroid ( Yumuşak Çıban): Üreme organlarında ağrılı yaralarla kendini belli eder. Genellikle yaraya yakın kasıkta oluşan şişlikler zamanla büyür ve içinden iltihap akar. Tedavisi kolaydır. Cinsel Yolla Bulaşan Paraziter Hastalıklar Trichomonaz: Sexüel yolla bulaşan mikrobik bir hastalıktır. Kötü kokulu, yeşil, köpüklü akıntı ve yanma olur. Tedavisi mümkündür. Kasık Biti: Kasık bölgesine yerleşen bit kan emerek yaşamını sürdürür ve kan emdikçe kaşıntıya neden olur. Cinsel temasla geçtiği gibi başkasının kullandığı tuvaletten, iç çamaşırlarından ve yatak örtüsünden de bulaşır. Tedavisi mümkündür. Uyuz: Derinin altına girip kaşıntıya sebep olan parazit bir böcek neden olur. Bu parazite yakalanmanın en kolay yolu cinsel ilişki esnasında cilt temasıdır. Ancak başkaları ile aynı havlu, kıyafet ve yatak takımlarını kullanma yolu ile de bulaşır. Tedavisi vardır. Mantar: Genelde deride yaşayan ve zararsız bakteriler tarafından dengede tutulan bir etkendir. Ancak çoğalırsa peynirimsi akıntı, kızarıklık ve kaşıntıya neden olur. İdrar yaparken acı ve yanma meydana gelir. Cinsel ilişki ile kolayca alınabilir. Ancak dar, naylon veya licra iç çamaşırı kullanmak veya belli antibiyotik kullanımı da mantara neden olur. Cinsel Yolla BulaşanVirutik Hastalıklar Genital Siğil : HPV ( human papillom virüs ) etkendir. HPV kadın ve erkekte genital bölgede karnıbahar tarzında siğillere neden olur. Vücuda alındıktan sonra tedavi edilse de virüs vücutta kalıcıdır ve ileri dönemlerde rahim ağzı, vulva, vajen kanserlerine neden olmaktadır. Kanserden korunmak amacı ile aşı geliştirilmiştir. Genital siğiller ise yakma işlemleri ile tedavi edilebilmektedir. Genital Herpes: Herpes simple Tip 2 nin neden olduğu cinsel yolla bulaşan hastalıkların en yaygınıdır. Genital bölgede ağrılı, kırmızı lekeler ve kabarıklar şeklinde görülür. Yaralar çıkmadan önce o bölgede yanma ve karıncalanma hissedilir. Vücuda alınan virüs vücutta kalıcıdır ve dönem dönem özellikle vücut direncinin düştüğü ve gebelik durumlarında nüks eder. Doğum zamanında lezyon varlığında yeni doğana geçtiği için normal doğum yaptırılmaz, sezeryan gerekir. Çünkü yeni doğanda, göz, deri ve sinir sistemini etkiler. HIV (AİDS) Enfeksiyonu: İnsan immun yetmezlik virüsü (HİV) etkendir. Dünyada hızlı yayılmaktadır. İnsanların bağışıklık sistemlerini çökerterek ikincil enfeksiyonlardan ve kanserden ölüme neden olmaktadır. Cinsel ilişki dışında damardan uyuşturucu kullanılması ve enfekte insanın kanının başkasına verilmesi ile de geçer. Hastalık vücuda alındıktan 5 10 yıl sonra bulgu verir. Bu dönemde hastalık yayar. Hepatit B: Hepatit B virüsünün karaciğerde meydana getirdiği ciddi bir hastalıktır. Kronikleşerek siroza ve karaciğer kanserine neden olmaktadır. Hastalığı olan veya taşıyıcı bireylerin kan, meni yada vajinal sıvı gibi vücut sıvılarıyla sağlıklı bireylere bulaşır. Belirtiler kontrol altına alınsa bile tedavisi yoktur. Korunmada aşı önemli rol oynar. Molluscum Cantagiosum: Virutik deri enfeksiyonudur. Bir zamanlar en çok çocuklarda görülürken sonraları gitgide artarak cinsel temasla bulaşan bir hastalık haline gelmiştir. Genital bölgede çok sayıda inci taneleri gibi sert ve göbekli kabartılar şeklindedir. Hızlı bir şekilde tüm vücuda yayılabilir. Lezyonlar bazen kendi kendine iz bırakmadan iyileşir ancak çok hızlı yayılması ve başka kişilere bulaşmasını önlemek için bölgeye anestezik krem sürüp veya sıvı nitrojen uygulayıp içindeki sıvı çıkarılmalıdır. Koter veya kryoterapi ile kolaylıkla tedavi edilebilir. 15

18 Göğüs Cerrahi KİST HİDATİK HASTALIĞI (Akciğer Kisti) Tanımı Kist hidatik ülkemizde en sık görülen paraziter bir hastalıktır. Hayvancılığın özellikle koyun sığır yetiştiriciliğin yaygın olduğu bölgelerde yoğun olarak görülmektedir. Hastalığı yapan Echinococcus granulosus adı verilen bir parazittir. Nadirde olsa Echinococcus alveolaris dediğimiz parazitte bu hastalığı yapabilir. EG 2-7 mm boyunda 0.6 mm eninde yaklaşık 3-4 halkadan oluşan küçük bir parazittir. Hidatik kist hastalığı dünyanın her yerinde görülebilmekle beraber, koyun beslenen ılıman iklimli bölgelerde prevelansı Op. Dr. Sadi Kaya Göğüs Cerrahi Uzmanı yüksektir. Ülkemizde ise, görülme sıklığı de 50, insidans de 2 dir.[1,10]. Akciğer kist hidatik erkeklerde 2. ve 3.dekatlarda daha sıktır. Bulaşma Halk arasında çoğunlukla inanıldığı gibi kist hidatik hastalığını hayvan kılı değil, kıl üzerindeki parazitin yumurtası yapmaktadır. Köpek dışkısı ile gebe halkalar atılır. Halkanın içinde bulunan binlerce yumurta etrafa saçılır. Otlara, sebzelere, sulara bulaşan bu yumurtalar hayvan ve insanlar tarafından alınır. Bağırsakta yumurtalar açılır. Dolaşım yoluyla karaciğere gelir. Burada bir kısmı kılcal damarlara tutunarak karaciğerde, tutunamayanlar akciğerde, burada da tutunamayanlar akciğer bariyerini aşarak böbrek, beyin, göz gibi diğer organlara giderler. Larva buralarda gelişir. Kistler akciğer, karaciğer gibi yumuşak organlarda iyi geliştikleri halde, kemik iliği, beyin gibi organlarda sınırlı gelişme gösterirler. Parazitler insan vücudunda çeşitli organlara yerleştikten sonra içi sıvı ve parazit dolu olan kistler oluştururlar. Oluşan kistler üreme kabiliyetine sahiptir, kist içeriği diğer yerlere yayılarak yeni kistler yaparlar. Akciğerdeki hidatik kistler yırtılarak akciğer boşluğuna yani soluk borusuna boşalabilir, vücut boşluğuna boşalabilir veya infekte komplike kist haline dönüşebilir. Bazı kistler ise kendiliğinden gerileyip yok olabilir. Çoğunlukla başıboş köpeklerde ve kırsal kesimdeki köpeklerde daha yoğun olarak bulunan parazite, kent merkezlerinde sahipsiz köpeklerin çokluğu ve bunların rehabilitasyonundaki eksiklikler ile sahipli ve sahipsiz köpeklerin park, bahçeler gibi aynı yaşam alanlarını paylaşmaları nedeni ile sahipli köpeklerde de yaygın olarak rastlanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak parazit yumurtaları ile değişik şekillerde temasta bulunan insanlarda da hidatik kist hastalığı riski kaçınılmaz olmaktadır. 16

19 Şikayet Hidatik kistler yavaş büyürler ve herhangi bir semptom göstermezler. Hastaların çoğu başka bir nedenle veya kontrol amaçlı akciğer filmi çektirdiklerinde tanı alırlar. Hastaların ¾ ünde kistler akciğerin alt tarafında ve tek olma eğilimindedir. Hidatik kist çocuklarda erişkinlerden daha fazla görülür. Klinik olarak tanı konulan kistlerin yaklaşık yarısı akciğerdedir. Bu kistler vücutta sadece kitle etkisi yaparlar. Olguların yarısında basıya bağlı öksürük görülür, daha az bir hasta grubunda nefes darlığı ve göğüs ağrısıda bulunabilir. Akciğerdeki lezyon 1-20 cm arasında olabilir. 7 cm den büyük kistlerin %30 u soluk borusuna açılır ve hastalar ağızlarından berrak bir sıvının (kaya suyu) geldiğini söylerler. Bazen de yoğun öksürükle birlikte peynir parçası, üzüm kabuğu, soğan-yumurta zarına benzer bir maddeyi çıkartabilir. Hidatik kist eğer yırtılırsa insanlarda aşırı duyarlılık reaksiyonlarına yol açabilir. Bu sırada deri bulguları, solunum yollarının daralması, gibi bulgular ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda ise rüptüre bağlı sekonder infeksiyon, abseleşme, yoğun kanama oluşabilir. Tanı Tanıda radyolojik incelemenin rolü büyük olduğu gibi bazı laboratuar testleri de önem arzeder. Kesin tanı hidatik kist elemanlarının plevral sıvı veya balgamda saptanması ile konur. Tanıda iğne aspirasyonu yapılmaz. Çünkü kist yırtılabilir ve sıvı sızıntısına neden olabilir. Tedavi Hidatik kistin temel tedavi prensibi cerrahi yöntemle kistin çıkarılmasıdır. Kist hızlı büyüyerek etrafa bası yapabilir, üstüne başka bir ajanla sekonder infeksiyon gelişmiş olabilir, kist vücut boşluğuna yırtılmış olabilir bu durumlarda cerrahi müdahale şarttır. Kistin cerrahisinde kiste ulaşıldığınde enjektörle içindeki sıvıdan bir miktar alınır ve içine kistleri öldürücü bir ajan verilerek çıkarılma sırasında yırtılmasına karşı önlem alınır. %10 civarında cerrahi sonrası kist tekrarlayabilir. Cerrahi uygun olmayan hastalarda veya ameliyat sonrasında koruyucu tedavi olarak verilen ilaç tedavisinde Albendazol, mebendazol ve praziquantal en sık kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçların kullanılması ile bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, ateş, baş ağrısı ve saç dökülmesi gibi bazı yan etkiler görülebilir. Cerrahi uygulama veya ilaç tedavisinin başlanması kararının uzman hekim tarafından verilmesi gerekir. 17

20 DERGİ GAZETE KATOLOG BROŞÜR EL İLANLARI AFİŞ İNSORT OKUL YILLIĞI KARTVİZİT DAVETİYE ETİKET ANTETLİ KAĞIT ZARF DOSYA SERİGRAFİ TAKVİM PROMASYON DİJİTAL BASKI Büyük Sanayi 1. Cadde No: 74/103 İskitler/ANKARA Tel & Fax: 0(312)

21 GERI DÖNÜSÜM BÜYÜK ORTADOĞU SAĞLIK VE EĞİTİM VAKFI BOSEV KURULDU Mütevelli Heyeti 1-Sadi KAYA, 2-Eyüp ÖZEREN 3-Süleyman GÖKDUMAN 4-Mustafa ÖZTÜRK 5-Osman GÜLEÇ 6-Ekrem TAMER 7-Ekrem AKSOY 8-Derviş YILMAZ 9-Mithat KOZ 10-Mustafa KÖSE 11-Abdullah ÇELİK 12-Abdullah ÇİFTÇİ 13-Mustafa PAÇ 14-Metin ORHAN 15-Fatma KOÇAK 16-Ayşe YÜRÜMEZ 17-Metin ÖZSOY 18-Alaaddin KEYKUBAT 19-Nazım ERGÜN 20-Mustafa ALTINBAŞ 21-Ömer Faruk RECEP 22-Mehmet KAYA 23-İsmail CEYHAN 24-Tahsin ÇANLI 25-Mehmet İLERİ 26-Remzi SAĞLAM 27-Tekin BAL 28-Mustafa ALÇIKAYA 29-Ahmet YILDIZ 30-Hatun ÖZKÜMÜŞ 31-Cihan SEVİM 32-Fadıl YILDIRIM 33-Hüseyin AKGÜL 34-Cahit BAĞCI 35-Murat ÖZTÜRK 36-Beşir YILMAZ 37-İbrahim BİÇİCİ 38-Ahmet DUYAR 39-Faruk ATAY 40-Sedat ARSLAN 41-Öner ODABAŞ 42-Kahraman GÜNGÖR 43-Tuncay ACEHAN 44-Mehmet TELLİOĞLU 45-Kazım BEKMAN 46-Neziha YILMAZ 47-Celal TÜRELİ 48-Ali Pekcan DEMİRÖZ 49-Ziya USTAOĞLU 50-Muhammed Emin USLU Kurucu Ortakları 1- Op. Dr. Sadi KAYA 2- Op. Dr. Süleyman GÖKDUMAN 3- Dr. Eyüp ÖZEREN 4- Doç.Dr. Mustafa ÖZTÜRK 5- Osman GÜLEÇ 25 YILI AŞKIN TECRÜBE Yönetim Kurulu 1- Op. Dr. Sadi KAYA 2- Op. Dr. Süleyman GÖKDUMAN 3- Dr. Eyüp ÖZEREN 4- Doç.Dr. Mustafa ÖZTÜRK 5- Osman GÜLEÇ 6- Dr. Mustafa Köse 7- Ekrem Aksoy 8- Tahsin Çanlı 9- Hatun Özkümüş 10- Fatma Kocak Güleryüzlü ve Kaliteli Hizmet Anlayışı Denetim Kurulu 1- Prof. Dr. Mustafa PAÇ 2- Prof. Dr. Derviş YILMAZ 3- Doç. Dr. Mitat KOZ 4- Abdullah ÇELİK 5- Av. Abdullah ÇİFTÇİ 6- Prof. Dr. Metin Orhan 7- Ekrem Tamer 8- Sedat Arslan

22 Serbest Köşe SPOR ve SAĞLIK Spor ile sağlık arasındaki ilişkiyi kavrayabilmek için sağlığın tanımına göz atmak gereklidir. Dünya Sağlık Örgütünün yapmış olduğu tanımlamaya göre sağlık sadece hasta olmama durumu değil, duygusal, zihinsel, fiziksel, sosyal ve ruhsal açılardan da iyi olma halidir. Bireyin gündelik yaşam koşulları ile olumlu, iyimser ve yapıcı bir davranış biçimi içinde baş edebilmesi DUYGUSAL İYİLİK; günlük yaşam kalitesini artıracak ve ideal fonksiyon yapabilme durumunu sağlayacak şekilde, bilgiyi öğrenip kullanabilme becerisi Doç. Dr. Mitat Koz Ankara Üniversitesi Beden Eğt. ve Spor Yüksekokulu Öğrt. Üy. ZİHİNSEL (ENTELLEKTÜEL) İYİLİK; serbest zamanlarını etkin bir şekilde değerlendirebilmek için gerekli motor becerileri kazanmak ve hayatın beklenmedik sürprizleriyle, zorluklarıyla baş edebilmek FİZİKSEL İYİLİK; sosyal bir varlık olarak diğer kişilerle olumlu, yapıcı ilişkilerini sürdürebilmesi SOSYAL İYİLİK; yaşamı boyunca geçerli olacak değerler sistemi geliştirip, bu doğrultuda davranışlarını sürdürebilmesi RUHSAL İYİLİK olarak tanımlanmaktadır. Tanımda belirtilen sağlıklı bir birey olabilmek için sağlıklı yaşam alışkanlıklarına sahip olmak gereklidir. SAĞLIKLI YAŞAM ALIŞKANLIKLARI; Düzenli Egzersiz-Spor Yapma, Sağlıklı Beslenme, Stresle Başa Çıkabilme, Kötü Alışkanlıklardan Uzak Durma, Güvenli ve Düzenli Cinsel İlişki, Düzgün Sağlık Alışkanlıkları Edinme, Tıbbi Danışmalara Uyma, Düzenli Sağlık Kontrolleri Yaptırma, Bilinçli Tüketici Olabilme, Çevreyi Koruma, Zamanı Düzenli Kullanma 20

23 Düzenli yapılan egzersizlerin, fiziksel aktivitelerin yada kısaca sporun sağlığın tüm boyutları üzerine olumlu etkileri vardır. Çünkü insan vücudu hareket etmek için yaratılmıştır ve hareket etmek su, hava gibi vücudun bir ihtiyacıdır. Yaşamı devam ettirmek birincil hedef olmakla birlikte, insanoğlu için yaşam kalitesi de önemlidir. Kaliteli bir yaşam biçimi de çalışmayı, üretmeyi ve sağlıklı olmayı gerektirmektedir. Hareket, çalışmak, üretmek ve sağlıklı olmak için gereklidir. İnsanoğlu ilkçağlardan beri yaşamını devam ettirebilmek ve yaşam kalitesini artırmak için hep hareket halinde olmuştur.. Avlanmak için hareket; savaşmak için hareket; toprağı ekip biçmek için hareket; yeni yerler keşfetmek, görmek için hareket. İlk insanlar hayatlarını devam ettirebilmek için hareket ediyorlardı. Vücudun hareket gereksinimi fazlasıyla karşılanıyordu. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler insanoğlunu hareketsiz bir yaşama sevk etmiştir. Hayvanların evcilleştirilmesi ve tekerleğin keşfi; otomobiller, uçaklar; internet, televizyon, bilgisayar oyunları; insanların işlerini yapan otomatik makineler, robotlar ve bilgisayarlar. Tüm bu gelişmeler insanları hareketsiz bir yaşama sevk etmiş ve hareketsizliğin etkili olduğu bir takım hastalıklar ortaya çıkmıştır. Düzenli egzersiz bu hastalıklardan korunmada etkilidir. Düzenli yapılan fiziksel aktivitelerin yada sporun sağlıklı ve kaliteli yaşam biçimine pek çok katkısı vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: Kalp ve damar hastalıklarından korunma, Yüksek tansiyon ve kan kolesterol düzeyinden korunma, Vücut ağırlığını düzenleme ve kontrol etme, Kalp ve akciğerlerin kapasitesini geliştirme, Kas kuvvet ve esnekliğini, eklem hareketliğini geliştirme, İskelet sistemini güçlendirme, Hastalıklara karşı vücudun savunma mekanizmasını (immün sistem) güçlendirme, Kişinin kendine güvenini artırma, Stresi ve buna bağlı hastalıkları azaltma, Yorgunluk ve ağrı şikâyetlerini azaltma, Kişilerarası etkileşim ve sosyal ilişki kurma fırsatı tanıma Düzenli yapılan fiziksel aktivitelerin, sadece şu anki günlük yaşantımız ve sağlığımız üzerinde değil gelecek yıllardaki yaşamımız üzerinde de olumlu etkileri vardır. Sonuç olarak: Yolda kalmış bir arabayı itme, otobüse-servise koşma, derse yetişme gibi günlük yaşamın sürpriz çıkışlarını zorlanmadan yapabilmek, şimdi ve yaşamın ileriki yıllarında daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürdürebilmek için haftada en az 2-3 gün, dakika bilinçli bir egzersiz programı uygulamak diğer bir ifadeyle spor yapmak yeterlidir. 21

24 Psikiyatri KORKULARIMIZ PSİKİYATRİ Bir tehdit veya tehlike karşısında yaşanan duygu korku olarak tanımlanır, normal bir duygudur ve kişinin tehlikeden korunmasını sağlayacak tedbirleri almasını sağlar. Korkunun aşırılığı fobi olarak adlandırılır. En sık rastlanan ruhsal bozukluklardır. Toplumda %10 civarında görülür. Ayrıca şiddetli olmayan hayvan, yükseklik ve uçak korkusu toplumun yarısında görülür. Tedaviye yanıt özgül fobide gayet olumludur. Fakat Psikiyatri Uzmanı kişiler tedavi için başvurmazlar. Kişi fobi çıkaracak durumlardan kaçınarak belirtilerin ortaya çıkmasını önleyebilmektedir. Korktuğu için metroya, asansöre binmemek.) Özgül fobi iş yaşamını ve sosyal yaşamı kısıtlar. Fobileri nedeniyle kişilerin son bir ayda veya haftada veya daha fazla süre ile evden çıkıp işe gidemedikleri görülmüştür. Misaller: Kan görmekten korktuğu için ameliyat edilemeyen hastalar, Evde örümcek gördüğü için günlerce evine giremeyen kadın hastalar Asansöre binemediği için zorlanan hastalar (Yüksek katta oturuyorsa ) Evden sokağa çıkmakta zorlanan memurlar Yutma korkusu ile iyi beslenemeyen hastalar Korkulan durumla yüzleşildiğinde panik derecesinde anksiete bulguları çıkar. Bunlar da çarpıntı, kalp hızında artma, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulur gibi olma, göğüste ağrı, sıkıntı hissi, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi gibi hislerdir. Kan-enjeksiyon yara fobisi bayılmanın görüldüğü tek özgül fobidir. Çocuklarda ise bu ağlama, huysuzluk gösterme, donakalma, sıkıca sarılma şeklinde görülür. Tipleri: Hayvan tipi, doğal çevre tipi (fırtına, yüksek yerler, göl, deniz, havuz gibi su dolu mekanlar), kan-enjeksiyon-yara tipi, durumsal tip (toplu taşıma araçları, köprü, asansör, uçak ve kapalı yerler) Uz. Dr. Meral GÜNGÖR 22

25 Fobilerde kişi korkularının anlamsız olduğunu bilir, fakat kendini korkmaktan alıkoyamaz. Fobilerin yaşam boyu görülme sıklığı %11'dir. Kadınlarda erkeklere göre 2 kat fazla görülür. Hayvan, şimşek, kapalı yer korkusu kadınlarda daha fazladır. Uçak,kan yara enjeksiyon korkusunda cinsler arasında fark yoktur. Fobilerin başlangıç yaşı 16 dır. En sık yaşları arasında sıktır. Gençlerde örümcek, kan, yaşlılarda fırtına yükseklik fobisi daha fazladır. Fobisi olanlar genellikle fobik durumla karşılaştıklarında zarar göreceklerini düşünürler. Örneğin örümcek tarafından zehirlenme gibi veya bayılacaklarını ve kontrolerini kaybedeceklerini düşünürler. Korkularıyla ilgili gece kabuslar görebilirler veya donakalma şaşkınlık nedeniyle kaza yapabilirler. Öğrenme yoluyla (köpek saldırısından veya trafik kazasından sonra ebeveyninin fobik durumlarını gördükten sonra)gelişebilir. Okuyarak veya duyduklarından etkilenerek olabilir. Dikkatleri korkulan nesneye odaklı olduğundan bu yerdeki örümceğin ilk olarak fobikler görür. Saldırıya uğrayan ve kaza geçiren bazı kişilerde neden fobi gelişmediği henüz aydınlatılmamıştır. Aile ve genetik çalışmalarda bazı özgül fobilerin ailevi geçiş gösterdiğine yönelik veriler vardır. Bazı fobiler biyolojik gelişimin doğal sonucu olarak vardır, yaşam alanlarını etkileyecek, kaçınma davranışı geliştirecek düzeyde değildir. Bazı korku türleri nesilden nesile aktarılsa bile öğrenme önceliklidir. Korkulan nesne ile ani yüzleşme beyinde anterior temporal, orbito-frontal ve talamus da kan akışının artımına neden olmaktadır. Fobide kendiliğinden iyileşme %20 den azdır. Bazı olgularda giderek şiddetlenerek yaşam boy devam eder. Tedavide antidepresan yanında davranışcı, yüzleştirici, sistematik duyarsızlaştırıcı, gevşeme, alıştırma tedavileri yararlıdır. Freud: Fobik bozukluğu çözülmemiş çocukluk çağı ödipal kompleksi çevresinde odaklanan çatışmalardan kaynaklandığını söylemiştir. Fobik hastalarda daha çok diplasman (yer değiştirme), savunma mekanizması olarak kullanılır lerde John Watson küçük Albant deneylerinde sıçan ve kürklü nesnelerden korkuyu uyandırmak için Pavlon un koşullanmış refleks uyaran mekanizmasına dayandırmıştır. En Sık Görülen Fobiler: Hayvan Fobisi (Zoofobi) Kedi Fobisi (ailurofobi) Yüksek yerlerdan korkma(akrofobi) Agerofobi (açık olan) Klausotrofobi (kapalı olan) Uçak Fobisi, diş hekimi fobisi Sınav fobisi Uz. Dr. Şaziye KAZEZOĞLU 23

26 Göz Hastalıkları KISA ÖZGEÇMİŞ ALLERJİK KONJONKTİVİT 1970 yılında Kaman/ Kırşehir de doğdu. İlk ve Orta eğitimini yılları arasında Demetevler Ortaokulunda, lise eğitimini ise yılları arasında Bursa Işıklar Askeri Lisesinde tamamladı yıllarında Gülhane Askeri Tıp Akademisinde tıp eğitimini aldıktan sonra Kıt a hizmeti için yıllarında Şırnak Jandarma Sınır Tümeninde Sağlık Şube Müdürlüğü ve Destek Kıtalar Sıhhiye Bölük Komutanlığı görevlerinde bulundu yılları arasında Haydarpaşa Gülhane Askeri Hastenesi nde Göz Göz Hastalıkları Uzmanı Hastalıkları Uzmanlık eğitimini aldıktan sonra 2002 yılına kadar Ankara Jandarma Anıttepe Dispanserinde Göz Hastalıkları Uzmanı olarak çalıştı yılında bir yıl süreyle University of Illinois at Chicago/ USA glokom ve oküler patoloji departmanında staj tahsil eğitimini tamamladı yıllarında Beytepe Asker Hastanesinde Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görev yaptı. 2007'beri halen Etimesgut Asker Hastanesinde görevine devam etmektedir. ALLERJİK KONJONKTİVİT Op. Dr. Sami Toyran I.Epidemiyoloji Atopik hastalık popülasyonun yaklaşık %20 sinde görülür. Alerjiler genellikle çocuklukta başlar ve çoğu ergenlik döneminde kaybolur. Popülasyonun düşük bir yüzdesinde, yaşamlarının ileri dönemlerinde alerjik hastalık gelişir. Çevresel Etmenler Coğrafi konum önemli bir faktördür. Mevsimsel alerjenler, baharda ortaya çıkan ağaç polenlerini, yazın büyüyen çimenleri ve yaz sonu ve sonbahar başında yabani otlara bağlı reaksiyonları kapsar. Perenyal alerjenler ev kenelerini, çeşitli küfleri ve hayvan tüylerini kapsar. Konjonktivitlerin Değerlendirilmesi Fizik Muayene Göz Kapağı tutulumu, unilateral/bilateral, lokalize/yaygın kızarıklık, normal pupil, kornea tutulumu olabilir, akıntı: sulu / mukopürülan vardır. III.Tanı Tanı genellikle klinik bulgu ve belirtilerle konur Hastaların %70 inde kişisel veya ailevi alerji öyküsü vardır Kaşıntı Sulanma, irritasyon, batma Hiperemi Kapak ödemi Tanı Laboratuvar testleri Konjonktival kazıntılarda eozinofiller Gözyaşı ve serum IgE seviyeleri yükselir Mast hücre aktivitesi artar Gözyaşında histamin seviyeleri yükselir Olguların çoğunda gerekli değildir 24

27 Alerjik Konjonktivit Mevsimsel Alerjik Konjonktivit Perenyal Alerjik Konjonktivit Vernal Keratokonjonktivit Dev Papiller Konjonktivit Atopik Keratokonjonktivit Bulgular: Kızarıklık, Kemozis, Kapak ödemi, Mukus sekresyonu, Göz yaşarması IV.Belirtiler: Kaşıntı, Sulanma, Yanma Mevsimsel Alerjik Konjonktivit Ana semptom kaşıntıdır Hafif, aralıklı hastalık formundan kronik, ciddi sıkıntı yaratan forma dek değişir Perenyal Alerjik Konjonktivit Şiddeti biraz daha azdır Sürekli bir uyarana karşı oluşur Örneğin evde bulunan Akar lara karşı Vernal Keratokonjonktivit lkbaharın başından sonbahara kadar Genellikle çocuklarda ve özellikle erkek çocuklarda %75 inde astım, atopik egzema veya alerjik rinitle birliktedir. Palpebral ve limbal formlarda Şiddetli kaşıntı, aşırı hiperemi, yaşarma, fotofobi Yapışkan mukus sekresyonu Pitozis Korneal ülserler %4-6 kalıcı görsel değişiklik Dev Papiller Konjonktivit Kontakt lensler, kontakt lens temizlik ve bakım ürünleri veya prezervanlar Üst kapakta papillar reaksiyon vardır ve hasta kontakt lens taktıktan sonra rahatsız olduğundan yakınmaktadır. Bu tablo göz protezleri veya korneal sütürler ile birlikte olabilir Vernal konjonktivitten daha hafif bir tablodur Topikal antihistaminikler/mast hücre stabilizatörleri Atopik Keratokonjonktivit Üst kapakta küçük papillalar Sikatrizasyon Şişmiş ekzamatöz göz kapağı Korneal ülser, katarakt Keratokonus Anterior kutup kataraktı Op. Dr. Zeliha Ç. HAMURCU İrritatif Konjonktivit İrritasyon Konjonktival hiperemi Çevresel kirlenme, duman Mesleki maruziyet Prezervatif içermeyen suni gözyaşları V. Tedavi Farmakolojik olmayan tedavi: Alerjenden kaçınılması Alerjenin fiziksel yollarla ortamdan uzaklaştırılması (suni gözyaşları) Soğuk kompres Farmakolojik tedavi: Antihistaminikler Topikal vazokonstriktörler Mast hücre stabilizatörleri NSAİİ ler Kortikosteroidler İmmünoterapi 25

28 Dahiliye OBEZİTE Obezite vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlanır. Ancak basit bir fazla kilo sorunu değildir, yüksek sağlık riskleri taşıyan ciddî bir hastalık ve toplumsal sağlık sorunudur. Kişilerin yaşam süresini kısaltır. Obez bireylerin yaşam sürelerinde 13 yıla kadar azalmalar olduğu görülmüştür. Şişman kişilerin çocuklarında şişman olmayanlara göre Obezite görülmesi 2-3 kat fazladır. Anne ve babanın her ikisinin şişman olması durumunda çocukların %80' nin de erişkin yaşta şişmanlık gelişir. Tanı Dahiliye Uzmanı Vücut kitle indeksi (VKİ) ve bel çevresi ölçümü obezitenin değerlendirilmesi için en yaygın kullanılan iki parametredir. VKİ = vücut ağırlığı (kg) / boy (m)2 Erkeklerde bel çevresinin 102 cm. fazla olması, kadınlarda ise 88 cm. fazla olması da Obezite anlamına gelir. Sınıflama VKİ ye göre 18.5 altında Az kilolu Normal Kilo Fazla Kilo Obez 40.0 'ın üzeri Morbid Obez olarak belirlenmiştir. Komplikasyonlar 1- Kardiovasküler Sistem: Ateroskleroz, Hipertansiyon, Koroner arter hastalığı, Konjestif Kalp Yetmezliği, Kalp büyümesi Ritim Bozukluğu, Sağ Kalp Yetmezliği, Varis, Pulmoner Emboli 2- Endokrin Sistem: Metabolik sendrom, Diabetes mellitus, Polikistik Over Sendromu, Adet Düzensizliği, İmpotans, Hipogonadism, 3- Üriner Sistem: İdrar Kaçırma, Diyabete Sekonder Böbrek Yetmezliği, Prostat kanseri 4- Gastrointestinal Sistem: Karaciğer Yağlanması ve Siroz, Safra Kesesi Taşları, Gastro özefageal Reflü, Hiatus hernisi, Kolon Kanseri, Safra kesesi kanseri 5- Sinir Sistemi: İnme sonucu Felç ve Ölüm, Karpal Tünel Sendromu, Demans 6- Cilt: Lenf ödem, Pişik 7- Solunum Sistemi: Nefes darlığı, Uyku Apnesi, Astım, Pickwick Sendromu, Pulmoner hipertansiyon 8- Kas İskelet Sistemi: Gut hastalığı, Osteoartrit Bel Fıtığı- Bel Ağrısı. 9- Psikolojik Bozukluklar: Depresyon, Kendine Güvensizlik, Vücut İmaj Bozukluğu, Sosyal İzolasyon ve Alay konusu olma 26 Uz. Dr. Alper Ak

29 10- Diğer: Ölü doğum, Rahim kanseri ve Meme Kanseri obeziteyle ilişkisi kanıtlanmış hastalıklardır. 11- Kanser: Meme, kolon, safra kesesi, prostat, endometrium kanserler, Tedavi Amaç sağlıklı kiloya inmek ve bu kiloyu korumaktır. Sağlıklı kilo herkeste farklı olacaktır. Aşırı kilonun oluşum nedeni de her hastada farklı olduğundan tüm hastalarda kesin sonuç verecek bir mucize yoktur. Yalnızca %10'luk bir kilo kaybı bile sağlık açısından çok olumludur. Orta Dereceli (%10) Kilo Kaybının Sağladığı Yararlar: Tüm nedenlere bağlı ölümlerde %20 azalma Diyabete bağlı ölümlerde %30 azalma Açlık kan şekerinde %50 azalma Kanser ölümlerinde %40 azalma Kan basıncında %10 azalma haftada kilo hızıyla yavaş ancak düzenli kilo vermek ve bu kilo kaybını korumak amaçdır Diyet Esas amaç alınan kalorinin azaltılmasıdır. Sebze ağırlıklı, az karbonhidratlı, az yağlı gıdalar kilo vermede etkili olur. Kısa sürede hızlı kilo verdiren çok düşük kalorili diyetler zarar verir ve kalıcı kilo kaybı sağlamaz. Egzersiz Hareket azlığı obezitede hem neden hem de sonuçtur. Uz. Dr. Mehmet A. AKSOY Günlük hareket miktarını artırmak şarttır. Yürüme süresini ve sıklığını artırmak, asansör yerine merdiveni seçmek bile etkili olur. Haftada 4-5 gün 30 dakikanın üzerinde tempolu ve düzenli yürüyüş en iyi yöntemdir. Alışkanlık Değişimi En zor sağlanan değişim davranışsal değişimdir. Bu yalnızca daha az yemek ve daha fazla spor yapmayı değil tüm yaşamınıza değişiklik getirmeyi içerir. İlaç tedavisi İlaçlar diğer yöntemlerin işe yaramadığı, vücut kitle endeksi (vki) 30 un üzerinde olan veya vki si 27 nin üzerinde olup kiloya bağlı yandaş hastalığı ( uyku apne sendromu, hipertansiyon, diabet vb) olan kişilerde kullanılır. Halen kullanımda olan ilaçların uzun süreli ya da sürekli kullanımı hiçbir zaman önerilmez 1- Sibutramin iştahı keser. 2- Orlistat yağ emilimini bozar Cerrahi Morbid obezitenin cerrahi tedavisinde mideye balon yerleştirilmesi ve mide kelepçesi uygulanır Fazla kilolardan kurtulmanın yegane çaresi kilo yapan sebepleri ortadan kaldırmaktır. Kilonuza ve yaşınıza uygun bir YEME ALIŞKANLIĞI ve BOL HAREKET Şişmanlıktan Kurtulmanın Tek Yoludur. Bitkisel ilaçların kesin ispatlanmış yararı yoktur. 27

30

31 B U L M A C A Hazırlayan: Uz. Dr. Metin ÖZSOY Soldan sağa: 1.Basur, 2. Usanç ve öfke anlatan bir söz, Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. 3. Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı, Sanı. 4. Bir ilimiz,ve sairenin kısa yazılışı. 5. Avrupa Ekonomik Topluluğunu simgeleyen harfler, Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa. 6. Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü; Anadolu Ajansı nı simgeleyen harfler. 7. Karakter; Ahilik ocağından olan kimse. 8. Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz; Bilginler. 9. Kahramanca mücadele, çarpışma, savaş;töre bilimi.10. Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer; Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet Yukarıdan aşağıya: 1. Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. 2. Belirti, iz, ipucu; Dileyiş, dileme, dilek. 3. Malatya; Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı. 4. Bir sayı; Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin. 5. Büyük balıkları tutmakta kullanılan, küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası; Bir bağlaç. 6. Bir nota; Ceylan. 7. Köpek; Nobelyum elementinin simgesi; Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz. 8. Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak; Bir nota; Hitit. 9. Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa; Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı.10. Bir kadın adı; Millî bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılar ve çiçeklerle süslenen kemer Bulmacanın çözümü Büyük Ortadoğu nun Sesi Gazetesi Temmuz sayısındadır. 29

32 Çocuk Hastalıkları ÇOCUKLARDA NEFROTİK SENDROM KISA ÖZGEÇMİŞ Çanakkale nin Ezine ilçesinde doğdu yılında Ankara Atatürk Lisesi ni, 1989 yılında Gülhane Askeri Tıp Fakültesi ni bitirdi. Kıta hizmetini Gölcük ve İstanbul da yaptı yılları arasında GATA Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD da uzmanlık eğitimini aldı yıllarında Gölcük Deniz Hastanesi nde uzman olarak çalıştı yılında çocuk nefrolojisi yan dalı sınavını kazandı. Çocuk Hastalıkları Uzmanı 2002 de Gazi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi BD dan uzmanlığını aldı te yardımcı doçent, 2006 da doçent oldu. Evli, Umut ve Ege adlarında iki oğlu var. Doç. Dr. Süleyman Kalman ÇOCUKLARDA NEFROTİK SENDROM Nefrotik sendrom nedir? Nefrotik sendrom, vücutta su birikimi (ödem), idrarda protein kaybı ve serumda albumin azalması (hipoalbuminemi) ile karakterize bir sendromdur. Nefrotik sendrom, çocukluk yaş grubunda nedeni ve oluşumu tam anlamı ile bilinmeyen (idyopatik) ve yalnız böbrekteki bozukluklarla (primer) karakterize bir hastalıktır..nedeni belirlenmiş olanlar (sekonder nefrotik sendrom) grup ise çocuklarda daha nadir gözlenir. Hastalığın ortaya çıkmasında neler etkilidir? İdiyopatik nefrotik sendrom sebebi bilinmeyen bir hastalık olmakla birlikte, birçok olguda hastalığın ortaya çıkması veya tekrarların oluşması bir üst solunum yolu enfeksiyonu veya bir allerjene maruziyetten sonra (aşırı inek sütü tüketimi, canlı aşılar ile aşılama, arı sokması, polen-toz allerjileri) olmaktadır. Nefrotik sendromun sıklığı nedir? Irklara ve coğrafi bölgelere göre farklılık göstermekle birlikte, erkek çocuklarda kızlara göre iki kat daha fazla görülür. Hangi yaşlarda sık görülür? Sıklıkla 2-6 yaş arasında, ortalama 3 yaşta başlar. Bir yaş altında ve 8 yaş üzerinde görülmesi mutat değildir. Bu yaşlarda görülmesi minimal değişiklik hastalığı dışındaki sebepleri düşündürür. Bu hastalıkta genetik bir yatkınlık var mıdır? Hasta çocukların %2-8 inde aile bireylerinde, en sık da kardeşlerinde nefrotik sendrom vardır. Hastalığın bazı HLA grupları (doku grupları) ile ilişkisi tespit edilmiştir. 30

33 Nefrotik sendromlu hastalar nasıl sınıflandırılır? İdiopatik nefrotik sendromlu hastalar, steroid tedavisine verdiği cevaba göre yapılan bir sınıflandırma ile: 1-Steroide hassas nefrotik sendrom, 2-Steroide dirençli nefrotik sendrom olarak iki gruba ayrılarak tartışılmakta ve izlenmektedir. Steroide hassas grubu çoğunlukla minimal değişiklik hastalığı denilen (%80) (ışık mikroskobisinde normal bulgular veren) grup oluşturur. Klinik bulgular nelerdir? Ödem en ciddi bulgulardandır. İlk olarak göz kapaklarında şişlik şeklindedir. Yerçekimine bağlı olarak bacaklara doğru yayılır.. Kan basıncı (tansiyon) sıklıkla normal sınırlardadır. Şiddetli ödem durumlarında (iyi tedavi edilmeyen hastalar) hipovolemi-kollaps gibi komplikasyonlar, karındaki sıvının basıncına bağlı olarak nefes alma güçlüğü ortaya çıkabilir. Enfeksiyonlara eğilimin artası nedeni ile peritonit, selülit gibi enfeksiyonlar olabilir. Tromboemboliye (pıhtılaşma) yatkınlık vardır. Bu hastaların tedavisinde ne yapılır? Destekleyici tedavi (antibiyotik, diüretik (idrar söktürücücü) yanında en önemli tedavi steroid tedavisidir. Steroidi uzun süre kullanmak geekebileceğinden hastanın büyüme geriliği, kemik erimesi, Uz. Dr. Ayşe YÜRÜMEZ katarakt, tansiyon yükselmesi, şişmanlama gibi yan etkiler bakımından sıkı takibi gerekmektedir. Bu hastalara böbrek biyopsisi (böbrekten parça alma) yapılır mı? Yaşı 2-8 arasında olan, başvuruda hipertansiyonu olmayan, idrar tahlilinde belirgin hematürisi (idrarda kanama) olmayan, laboratuar anormalliklerinden özellikle immunolojik (bağışıklık sistemi ile ilgili) parametrelerden kompleman düşüklüğü olmayan, cilt döküntüleri bulunmayan ve başlangıç steroid tedavisine cevap veren hastalara biyopsi yapılması gerekmez. Bunlar minimal değişiklik hastalığı kabul edilerek, direkt steroid tedavisi alırlar. Hastaların takibinde neler yapılmalıdır? Steroid tedavisi alan hastaların tuz miktarı azaltılmalı, tansiyon takipleri yapılmalı, her kontrolde vücut ağırlığı saptanmalı, yılda en az 4 kez boy uzaması takip edilmeli, Enfeksiyonlardan korunmak için neler yapılmalıdır? Aşıların yapılmış olmasına özellikle dikkat edilmelidir. Hastalık sık olarak tekrarlayabilir (nüks). Bu nüksler esnasında karın ağrısı ve ateş varsa peritonitden (karın zarı iltihabı) şüphelenip, parasentez (karından sıvı alma) yapılmalı, enfeksiyon varsa tedavi edilmelidir. Böyle risklere karşı pnömokok aşısı yapılmalıdır. Hangi aşılar yapılmalıdır? Yedi günden fazla yüksek doz sterodi almışsa aşı o an yapılmaz. Üç ay sonraya ertelenir. Yüksek doz steroid alırken kardeşlere veya yakın çevereye de canlı aşı önerilmez. Nefrotik sendromun prognozu (gidişatı) nasıldır? Steroid tedavisine cevap verenlerde prognoz iyidir. Ancak ergenlik dönemine kadar nüksler olabilir. Başlangıç steroid tedavisine yanıt vermeyen hastalarda başka bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviler kullanılır. Bunların yaklaşık %50 si kronik böbrek yetmezliğine ilerler. 31

34 BİZDEN HABERLER N İ C E 2 5 HOŞ GELDİNİZ DNT Ortadoğu Sağlığı A.Ş. ortaklarından ve halen Sağlık Bakanlığı Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji servisi klinik şefi olan Prof. Dr. Mustafa Altınbaş hocamız, duayenimiz Op. Dr. Sadi Kaya'nın başyazı köşesinde yazması nedeniyle Büyük Ortadoğu'nun Sesi Gazetesinin SAĞLIK köşesinde halkımızla ve bizlerle beraber olacaktır. Sağlı ile ilgili görüş, düşünce, ve önerilerini bu köşesinden aktaracak olan hocamıza yayın hayatında başarılar diliyoruz. TIP MERKEZİ YÖNETİMİ Y I L L A R A 32 Güleryüzlü ve Kaliteli Hizmet Anlayışı 25 Yılı Aşkın Tecrübe Aralarında Ortadoğu Tıp Merkezi personellerimizden Gökhan ALKAN ın da bulunduğu Elmadağ Kültür Sanat Eğitim Derneği'nin düzenlemiş olduğu eğlence gecesi Ankara acityoutlet alışveriş merkezi konser salonu nda Elmadağ Kaymakamı, Belediye Başkanı, Milletvekilleri ve kalabalık bir izleyici topluluğu önünde gerçekleşmiştir. Geceye Ortadoğu Tıp Merkezi, yönetimi ve çalışanlarından oluşan bir grupla katılmış ve Gökhan ALKAN ı bu mutlu gününde yalnız bırakmamıştır. Gecenin ilerleyen saatlerinde sahne alan tasavvuf grubu ve semazen gösterisi büyük beğeni kazanmış ve geceye ayrı bir renk ve anlam kazandırmıştır. Ortadoğu ailesi olarak organizasyonda emeği geçen herkesi kutlayarak başarılarının devamını dileriz. TIP MERKEZİ YÖNETİMİ

35 ADALET Adalet; Hak ve hukuku uygunluk hakkı gözetme, doğruluk olarak tarif edilmiştir. Diğer bir ifadeyle adalet onurlu yaşamak, başkasına zarar vermemek ve herkese kendine ait olanı vermektir. Adaletin 3 temel ilkesi vardır. Mülkiyetin istikrarlı olması gerekir, yoksa savaş olur. Mülkiyetin ancak karşılıklı anlaşma yoluyla transfer edilmesi gerekir, edilmezse ticaret olmaz Verilen sözlerin yerine getirilmesi, yerine gelmezse birlik olmaz. Kuvvetsiz adalet ve adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir. 33

36 GÜCÜMÜZE GÜÇ KATTIK Op. Dr. Turgay ÇELEN ORTOPEDİ POLİKLİNİĞİMİZ HİZMETE AÇILDI Ortopedi ve Travmatoloji bölümü Ortopedik olarak; vücudun hareket sistemini sağlayan boyun, omuz, kol, dirsek, ön kol, el bileği ve el, sırt ve bel, kas ve kemiklerini ilgilendiren leğen kemiği, kalça, uyluk, diz, baldır, ayak bileği ve ayak kemik ve kaslarını ilgilendiren tüm hastalıklarla, travmatolojik olarak; tüm bu sistemin yaralanma, darbe ve kırıkları ile ilgilenir. Rekonstrüksiyon (düzeltici cerrahi) olarak daha önce yanlış yapılmış yara tedavisi yanık tedavisi ve kırıkların yeniden düzeltilmesi ile ilgilenir. Bu konularla ilgili tüm tedavi ve cerrahi işlemlerini yapar. Alçı tesbiti, kırıkların yerine konması, gerekirse cerrahi olarak tedavisinin yapılması sağlanır. Bu hastalıklarla ilişkili dışardan ve içerden kullanılacak ortez ve protelerin tatbikine yardımcı olur. TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ HİZMET DALLARI AMELİYATHANE (Göz-KBB-Kadın Doğum GenelCerrahi-Üroloji) TOMOGRAFİ ENDOSKOPİ İDRAR KAÇIRMA PANORAMİK DİŞ FİLMİ LABORATUVAR TETKİKLERİ MAMOGRAFİ RENKLİ DOPLER ULTRASON RADYOLOJİ TETKİKLERİ 24 SAAT ACİL SERVİS DAHİLİYE ÇOCUK KARDİYOLOJİ FİZİK TEDAVİ ORTOPEDİ ÜROLOJİ ANESTEZİ KBB GENEL CERRAHİ KADIN DOĞUM GASTROENTEROLOJİ PSİKİYATRİ RADYOLOJİ GÖZ DİŞ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ?

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel

Detaylı

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser Nedir? Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri... Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisi. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN 2005 DEN 2030 A DÜNYADA KANSER 7 milyon ölüm 17 milyon 11 milyon yeni vaka 27 milyon 25 milyon kanserli kişi

Detaylı

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR? KEMOTERAPİ NEDİR? Kanser hücrelerini tahrip eden kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye kemoterapi denir. Bu tedavilerde kullanılan ilaçlara antikanser ilaçlar da denir. Kanserin türüne göre kemoterapinin

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

KANSER TANIMA VE KORUNMA

KANSER TANIMA VE KORUNMA KANSER TANIMA VE KORUNMA Uzm. Dr Dilek Leyla MAMÇU Sunum İçeriği Genel Bilgiler Dünyada ve Ülkemizdeki son durum Kanser nasıl oluşuyor Risk faktörleri neler Tedavi seçenekleri Önleme mümkün mü Sorular/

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

Hepatit C ile Yaşamak

Hepatit C ile Yaşamak Hepatit C ile Yaşamak NEDİR? Hepatit C kan yoluyla bulaşan Hepatit C virüsünün(hcv) neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. 1 NEDİR? Hepatit C virüsünün birçok türü (genotipi ) bulunmaktadır. Ülkemizde

Detaylı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi KALP KRİZİ Kalp krizi (miyokard

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

Kızınızın sağlığı için: HPV aşısıyla rahim ağzı kanserine* karşı önlem alın. * belli human papillom virüsleri neden olur

Kızınızın sağlığı için: HPV aşısıyla rahim ağzı kanserine* karşı önlem alın. * belli human papillom virüsleri neden olur Kızınızın sağlığı için: HPV aşısıyla rahim ağzı kanserine* karşı önlem alın * belli human papillom virüsleri neden olur TÜM INSANLARIN %80 i hayatları boyunca bunlarla temas eder HPV nedir ve neye yol

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri TÜBERKÜLOZ Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis mikrobu ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşir. Hasta kişilerin öksürmesi, aksırması, hapşurması, konuşması ile havaya

Detaylı

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. BEYAZ KAN HÜCRELERİ Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. 1 Görevleri nelerdir? Bu hücreler vücudu bulaşıcı hastalıklara ve yabancı maddelere karşı korur.

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:.....

Detaylı

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü KALP KRıZINDE ILK MÜDAHALE Kalp krizi tıbbi bir acil durumdur. Erken tanı ve hızlı tedavi oldukça hayati

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum Bölüm 28 Çocuğum Astımlı mı Kalacak? Dr. S. Tolga YAVUZ Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum yollarında ortaya çıkan ve şiddeti zaman içinde değişmekle

Detaylı

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS

TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ DERNEĞİ ANALKANS TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ ANALKANS ER TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ ANAL KANSER NEDİR? Vücudumuzdaki normal hücrelerin çoğalması sırasındaki kontrol mekanizmalarının değişmesi (genetik

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır. SİFİLİS Frengi; Lues; Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur. Sifilis Treponema

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

Bilinen, 5000 den fazla fonksiyonu var

Bilinen, 5000 den fazla fonksiyonu var Bilinen, 5000 den fazla fonksiyonu var KARACİĞER NEDEN ÖNEMLİ 1.Karaciğer olmadan insan yaşayamaz! 2.Vücudumuzun laboratuardır. 500 civarında görevi var! 3.Hasarlanmışsa kendini yenileyebilir! 4.Vücudun

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR? Verem hastalığı; verem mikrobunun solunum yolu ile alınmasıyla oluşan bulaşıcı bir

Detaylı

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler: HPV ( Human Papilloma virus) 60 tan fazla virüse verilen ortak addır. Bu virüsler vücudun herhangi bir yerinde siğillere sebep olabilirler.ancak bazıları cinsel yola bulaşır ve condyloma acuminata veya

Detaylı

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur? OVER KANSERİ Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over hücrelerinden kaynaklanan kanserdir. Kadınlarda yumurtalıklara over denir. Over ler döllenme için gerekli yumurtaların hazırlandığı ve kadın hormonlarının

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları. 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2007 Yıllar Verem Haftası etkinlikleri çerçevesinde Akkuş İlçe Sağlık Grup Başkanımız Dr. Mustafa AKDOĞAN 18/01/2010 tarihinde ilçemizde çalışan din adamları ve halka yönelik verem hastalığı ile ilgili çeşitli bilgiler

Detaylı

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE 0212 5294400 2182 KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE 0212 5294400 2182 İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2013 YILI HASTA OKULU PLANI HASTANE ADI TARİH SAAT KONU EĞİTİM YERİ HASTA OKULU PROGRAMI İÇİN HASTA VE YAKINLARININ İLETİŞİM KURABİLECEKLERİ TELEFON NUMARASI HASEKİ 28/01/2013

Detaylı

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. 17 MAYIS 2013 Dünya Hipertansiyon Ligi Girişimidir. Hipertansiyon Nedir? Çoğunlukla yüksek kan basıncı olarak

Detaylı

KARDİYOLOJİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ HASTA ONAM FORMU

KARDİYOLOJİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ HASTA ONAM FORMU SAYFA NO 1/5 HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:..... Telefon Numarası:.... Adresi:..... Hastaneye Kabul Tarihi:..... Servise Yatış Tarihi:..... Hastalığın Ön Tanısı/Tanısı...

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ):

YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU. Boy/kilo / BKİ): ÖYKÜ YAŞLI DEĞERLENDİRME FORMU Adı Soyadı: Doğum tarihi/yaş: Cinsiyeti: Eğitimi: Medeni durumu: Çocuk sayısı: İşi-mesleği: Gelir kaynakları: Boy/kilo / BKİ): Şu anki sağlık sorunları: Sosyal güvence: Emeklilik

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü 10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini

Detaylı

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri;

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri; Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri; Aile Sağlığı Merkezlerinde Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerinde Toplum Sağlığı Merkezlerinde ÜCRETSİZ verilmektedir. Temizlik, genel vücut

Detaylı

Kalp Hastalıklarından Korunma

Kalp Hastalıklarından Korunma Kalp Hastalıklarından Korunma AsılRezzan Dr alt başlık Deniz stilini Acardüzenlemek için tıklatın Kalp- Damar hastalıkları (KDH) birçok Avrupa ülkesinde ve Türkiye de orta ve ileri yaş grubunda en önemli

Detaylı

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU Türkiye ulusal düzeyde ölüm nedenleri arasında ilk sırayı 205.457 ölümle kardiyovaskülerhastalıklar (tüm ölüm nedenlerinin %47,73 ü) almaktadır. Kardiyovasküler

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık çalışanları, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklarını tehdit eden pek çok riske maruz

Detaylı

Astım hastalarının hava yollarındaki aşırı hassasiyet, hava akım kısıtlanması ve aşırı mukus salgılanması

Astım hastalarının hava yollarındaki aşırı hassasiyet, hava akım kısıtlanması ve aşırı mukus salgılanması Bölüm 11 Astım ve Cerrahi İşlemler Astım ve Cerrahi İşlemler Dr. Gözde KÖYCÜ ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Astım hastalarının hava yollarındaki aşırı hassasiyet, hava akım kısıtlanması ve aşırı mukus salgılanması

Detaylı

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir. BEYİN TÜMÖRÜ BEYİN TÜMÖRÜ NEDİR? Beyin tümörü beyinde anormal hücrelerin çoğalması sonucu gelişen bir kitledir. Bazı beyin tümörleri iyi huylu (örneğin meningiom), bazıları ise kötü huylu kitlelerdir.

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi) Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi (Nöro-Onkolojik Cerrahi) BR.HLİ.018 Sinir sisteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanan ya

Detaylı

DERS X Küresel Sağlık Sorunları

DERS X Küresel Sağlık Sorunları DERS X Küresel Sağlık Sorunları Dünyada gerçekleşen ölümlerin yaklaşık % 23 ü çevresel etkilerle gerçekleşmektedir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde çevresel hastalıklar daha fazla görülmektedir. Erkekler,

Detaylı

Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu

Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu AIDS EĞİTİMİ Acquired Immune Deficiency Syndrome Kazanılmış Bağışıklık Eksikliği Sendromu AIDS Tüm Dünyayı Tehdit Ediyor. Tanzanya da AIDS yetimleri AIDS Nedir? AIDS, bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır.

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.

Detaylı

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

HEPATİT TARAMA TESTLERİ HEPATİT TARAMA TESTLERİ Hepatit Tarama Testleri (Hepatit Check Up) Hepatit taraması yaptırın, aşı olun, tedavi olun, kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun. Hepatitler toplumda hızla yayılan ve kronikleşerek

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI Geleneksel olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden

Detaylı

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir Grip. Korunun, koruyun. MEVSİM GRİBİ: NEDEN AŞI OLMANIZ GEREKİR Son zamanlarda sık sık mevsim gribi ve domuz gribi gibi farklı grip türlerinden söz edildiğini duymuş

Detaylı

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ Dr. Bekir KESKİNKILIÇ 1 SAĞLIK Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Irk, din, siyasi görüş, ekonomik veya sosyal durum ayrımı yapılmaksızın

Detaylı

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU AD SOYAD DOĞUM TARİHİ ADRESİ Sporcu 18 yaş altında ise ANNESİ BABASI VASİSİ DOKTORU Sporcunun tıbbi öyküsü hakkındaki soruların doğru olan yanıtlarına

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir. KEMOTERAPİ KEMOTERAPİ NEDİR? Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir. Kemoterapide, bir veya birden fazla ilaç bir arada kullanılabilir. Her ilacın

Detaylı

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA) 1 EDOKSABAN (LİXİANA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının büyümesini

Detaylı

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Halk Sağlığı YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Halk Sağlığı, organize edilmiş toplum çalışmaları sonunda; - çevre sağlığı koşullarını düzelterek - bireylere sağlık bilgisi vererek - bulaşıcı hastalıkları

Detaylı

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş.

HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ. Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic. A.Ş. HEPATİT B, TÜRKİYE İÇİN AIDS TEN DAHA TEHLİKELİ BİRLEŞİK METAL-İŞ YAYINLARI Tünel Yolu Cd. No.2 81110 Bostancı - İstanbul Tel: (0216) 380 8590 Faks: (0216) 373 6502 Dr. Zülkar Dönmez Asil Çelik San. Tic.

Detaylı

Basiskele. Basiskele

Basiskele. Basiskele STOP DO NOT ENTER RESERVED PARKING Akılcı ilaç kullanımı; kişilerin hastalığına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun sürede, uygun dozda, uygun doz aralıklarında en düşük maliyetle

Detaylı

Değerli öğrenciler Hacettepe Üniversitesine hoş geldiniz.

Değerli öğrenciler Hacettepe Üniversitesine hoş geldiniz. SAĞLIKLI BİREY Değerli öğrenciler Hacettepe Üniversitesine hoş geldiniz. Dr.Semih Leloğlu Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi Öğrenci Sağlık Merkezi Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre Sağlık, sadece

Detaylı

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Pankreas Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından, pankreasımda tümör olduğu

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık Doç. Dr. Onur POLAT Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık personeli gibi hastalardan bulaşabilecek

Detaylı

SIK SORULAN SORULARLA Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH) ve HIV /AİDS. Dr. Tutku TAŞKINOĞLU DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU

SIK SORULAN SORULARLA Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH) ve HIV /AİDS. Dr. Tutku TAŞKINOĞLU DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU SIK SORULAN SORULARLA Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH) ve HIV /AİDS Dr. Tutku TAŞKINOĞLU DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU CYBH nelerdir? Bakteriyel CYBH Bel Soğukluğu (Gonore) Bakteriyel Vajinoz Yumuşak

Detaylı

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin. Hayatınızı kısıtlamayın! Bazı hastalıklar var ki günlük yaşantımızı büyük oranda etkileyip yaşam kalitemizi düşürüyor. Bu hastalıkların başında da enkotinans ya

Detaylı

Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Mesanenin. altında, rektumun (makat) önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir.

Prostat bezi erkeğin üreme sisteminin önemli bir parçasıdır. Mesanenin. altında, rektumun (makat) önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir. Prostat nedir? Ne işe yarar? Prostat kanseri nedir? Prostat kanserinin nedenleri nelerdir? Kimler risk altındadır? Prostat kanserinin belirtileri nelerdir? Erken teşhis mümkün müdür? Teşhis nasıl koyulur?

Detaylı

Yüz Felci (Fasiyal Palsi)

Yüz Felci (Fasiyal Palsi) Yüz Felci (Fasiyal Palsi) Yüz Felci Ne Demektir: Yüz hareketlerini (dudak, yanak, kaş,göz çevresi) yapmamızı yüz siniri (fasial sinir) aracılığı ile sağlarız. Beyinden gelen hareket emirlerini yüz siniri,

Detaylı

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI RAPOR BÜLTENİ İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI Tarih: 10/09/2015 Sayı : 8 Dünya Lenfoma Farkındalık Günü 15 Eylül 2015 Hazırlayan Neşet SAKARYA Birkaç dakikanızı ayırarak ülkemizde 2011

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması

Detaylı

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı? Sayfa Sayısı 1 / 5 HASTANIN ADI VE SOYADI: PROTOKOL NO: DOĞUM TARİHİ: YATIŞ TARİHİ: ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var

Detaylı

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır Toraks Derneği, Göğüs Hastalıkları Uzmanları ve solunum hastalıkları alanında çalışan diğer uzmanlık dallarındaki hekimler tarafından 1992 de kurulan bir ulusal uzmanlık derneğidir. Toraks Derneği nin

Detaylı

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ AORT BALON VALVÜLOPLASTİ (AORT KAPAĞINI BALON İLE GENİŞLETME) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ AORT BALON VALVÜLOPLASTİ (AORT KAPAĞINI BALON İLE GENİŞLETME) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ AORT BALON VALVÜLOPLASTİ (AORT KAPAĞINI BALON İLE GENİŞLETME) İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN Adı Soyadı:..... Protokol Numarası:..... Doğum Tarihi:.....

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI. Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ

YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI. Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIKLI YAŞAMI DESTEKLEME PROGRAMI Dr. Metin SABUNCU YALOVA BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜ Dünyada 13.5 milyon koroner kalp hastası var. Yılda 1.5 milyon insan kalp krizi geçiriyor.

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR? Saman nezlesi tanımı yanlış isimlendirilmektedir. Çünkü saman bu olaya neden olmaz. Hastalık; akan / kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ve burun, boğazda çok miktarda akıntıdan oluşmaktadır.

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN

Detaylı

CERRAHİYE GENEL BAKIŞ. Prof. Dr. Mehmet KAYA ÖZEL SAYI. 315 55 45 (pbx) NASIR SİĞİLLER MEME KANSERLERİ CİLT KANSERLERİ TIRNAK HASTALIKLARI

CERRAHİYE GENEL BAKIŞ. Prof. Dr. Mehmet KAYA ÖZEL SAYI. 315 55 45 (pbx) NASIR SİĞİLLER MEME KANSERLERİ CİLT KANSERLERİ TIRNAK HASTALIKLARI Yıl 4 Sayı 13 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Parasızdır - 2010/OCAK ISSN 1308-1810 CERRAHİYE GENEL BAKIŞ NASIR SİĞİLLER MEME KANSERLERİ CİLT KANSERLERİ DERİNİN DİĞER CERRAHİ HASTALIKLARI TIRNAK HASTALIKLARI

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) 1 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Nedir? Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), çoğunlukla keneler aracılığıyla hayvanlardan insanlara bulaştırılan mikrobik bir hastalıktır.

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Hastanemizde Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Bölümlerinde SGK anlaşması geçerli olup, diğer bölümlerimizde özel sağlık sigortanızı kullanabilir veya bireysel ödeme yapabilirsiniz. Özel TOBB ETÜ Hastanesi

Detaylı

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat SAYFA NO Sayfa 1 / 5 Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat.. Hasta olarak size uygulanacak olan işlem hakkında karar verebilmeniz için, işlem öncesinde, durumunuz ve önerilen cerrahi, tibbi ya da tanısal işlem

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı