T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1. KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ ŞEF OP.DR. NİMET GÖKER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1. KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ ŞEF OP.DR. NİMET GÖKER"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 1. KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ ŞEF OP.DR. NİMET GÖKER ERKEN DOĞUM YÖNÜNDEN YÜKSEK RİSKLİ GEBELERDE PROFİLAKSİ AMACIYLA PROGESTERON KULLANIMININ GEBELİK SÜRESİNE ETKİSİ Uzmanlık Tezi DR. TAMER GÜLTEKİN İstanbul,2008

2 ÖNSÖZ Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde yaptığım uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, her konuda bilimsel ve manevi desteğini gördüğüm, değerli Klinik Şefim Op. Dr. Nimet GÖKER e saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Eğitimimde büyük katkı ve emeği olan, her konuda desteğini gördüğüm, 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şef Yardımcısı Op. Dr. Sibel ÖZSOY a, asistanlığım süresince destek ve yardımlarını esirgemeyen, tez çalışmalarındaki katkılarından dolayı 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Başasistanı Op. Dr. Alparslan BAKSU ya, ayrıca yetişmemde emeği bulunan 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Uzmanı Op. Dr. Meltem Tekelioğlu na, Birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum tüm asistan arkadaşlarıma, kliniğimiz hemşire ve personeline teşekkür ederim. Benden her zaman desteğini esirgemeyen sevgili eşime, ayrıca bugünlere gelmemde büyük özveri ve emekleri olan değerli aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım,. Dr. Tamer GÜLTEKİN 2

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No 1.GİRİŞ GENEL BİLGİLER Preterm Eylem Tanımı ve İnsidansı Preterm Eylemi Başlatan Mekanizma Preterm Doğum Nedenleri Preterm Doğumun Etkileri Preterm Doğum Yönünden Risk Altındaki Gebelerin Belirlenmesi Preterm Eylemde Belirtiler ve Semptomlar Preterm Eylemde Tanı Preterm Eylemde Tedavi Preterm Travayın Önlenmesi Preterm Doğumu Önlemede Progesteronun Etki Mekanizması α Hidroksiprogesteron Caproat ın Klinik Farmakolojisi MATERYAL METOT BULGULAR TARTIŞMA 58 6.SONUÇ.65 ÖZET 66 KAYNAKLAR

4 1. GİRİŞ : Doğum hekimliğinin bugünkü en önemli problemlerinden biri erken doğumdur. 37. haftadan önceki canlı doğumların insidansı % 7-10 olarak bildirilmiştir. Bununla birlikte yenidoğanda tespit edilen morbidite ve mortalitelerin % 75 i bu grupta ortaya çıkmaktadır. Ölümcül konjenital anomaliler dışındaki bütün yenidoğan ölümlerinin % nından erken doğum direk olarak sorumludur(6). Miadındaki gebelik 37. gebelik haftasını tamamlamış gebeliktir. 37.gebelik haftasından önce ve 24. haftadan sonra doğum ağrılarının başlamasına erken eylem, doğumun gerçekleşmesine ise erken doğum denmektedir. Erken doğumun anlaşılması ve önlenmesine yönelik yapılan tüm çalışmalara rağmen erken doğum oranında belirgin bir azalma sağlanamamıştır(6). Bugüne kadar yapılan çalışmalar, yatak istirahati, sedasyon, hidrasyon ve tokolitik ajanların gebelik süresini belirgin olarak artırmadığını, tokoliz amaçlı kullanılan ajanların sadece, akciğer maturasyonunu sağlamak üzere verilen steroidlerin etkisinin tam olarak ortaya çıkmasını sağlayan 48 saatlik sürenin tamamlanmasında etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Progesteron, gebeliğin implantasyonu ve daha sonra gelişmesi için yeterli miktarda salgılanması gereken hormondur. Progesteron doğumun 0 fazını (serviksin yapısal bütünlüğünün koruması ve myometrial düz kaslardaki sessizlik ile karakterizedir) oluşturma ve sürdürme yönünden etkin hormondur. Progesteron myometrial gap junction oluşumunu engeller ve doğumun zamanında olması için 0 fazını uzatır. Bu çalışmamızda erken doğum yönünden yüksek riskli gebelerde profilaksi amacıyla progesteron kullanımının gebelik süresine etkisini araştırdık. 4

5 2. GENEL BİLGİLER: 2.1 Preterm Eylem Tanımı ve İnsidansı: Preterm eylem, gebeliğin yaşıyabilirlik sınırından sonra (tanıma bağlı olarak 24. hafta) ve 37 hafta veya 259 günden daha önce eylemin başlaması demektir. Eylemin başlangıcı, belgelenmiş uterin kasılmalar (en azından 10 dakikada bir) v e rüptüre fetal membranlar veya 1 cm den küçük tahmini servikal uzunluk yada 2 cm den fazla servikal dilatasyon ile değişiklik belirlenebilir. Preterm eylem tehditi, servikal olmamasına rağmen belgelenmiş uterin kontraksiyonlar olduğunda tanımlanabilir(1). 37. haftadan önceki canlı doğumların insidansı %7-10 olarak bildirilmiştir. Bununla birlikte yenidoğanda saptanan morbidite ve mortalitenin % 75 i bu grupta ortaya çıkmaktadır. Ölümcül konjenital anomaliler dışındaki bütün yenidoğan ölümlerinin % ından erken doğum doğrudan sorumludur. Altmışbeş yaşından önceki mortalitelerde yenidoğan mortalitesi en fazla görülenidir(2). 2.2 Preterm Eylemi Başlatan Mekanizmalar: Erken doğumun anlaşılması ve önlenmesine yönelik yapılan tüm çalışmalara rağmen erken doğum oranında belirgin bir azalma sağlanmamıştır. Erken doğumu önlemek için yapılabilecek başarılı bir müdahale ancak miadındaki gebeliklerde doğum mekanızmasının iyi bilinmesi ile mümkündür. Doğumu başlattığı ileri sürülen faktörlerden hangisinin hangi mekanizma ile buna sebep olduğu kesin olarak bilinmemektedir(2). Bu faktörler: Oksitosin: Uterus kasılmalarını başlatır, anne ve fetus kaynaklı oksitosin plasenta kaynaklı oksitokinaz ile nötralize edilir.

6 Prostaglandinler: Bir çok hormon için myometrial membran reseptörü olarak görev alırlar. Çoğul gebelik, hidramnios ve intrauterin enfeksiyon prostaglandin üretimini arttırarak myometrium kasılmalarına sebep olur. Progesteron: Hücre içi Ca iyonunu hapsederek myometrium kasılmalarını ve uyarının komşu hücrelere yayılmasını önler. Anoksi: Fetusta stres oluşturup ACTH ve katekolamin salgılanmasını stümüle edip doğum ağrılarını başlatmaktadır. Serum Mg seviyesinin düşük olması: Bu durum adenilatsiklaz inhibisyonuna, böylece sitoplazmik kalsiyum seviyelerinin artmasına sebep olarak uterin irritabiliteye sebep olur(3). 2.3 Preterm Doğum Nedenleri: Tıbbi ve obstetrik komplikasyonlar Meis ve arkadaşları, NICHD Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku çerçevesinde yaptıkları araştırmada, toplum kaynaklı bir popülasyonda tekil gebelikleri incelemişler ve 37. haftadan önce doğuma neden olan faktörleri ortaya koymaya çalışmışlardır(4,5). Preterm doğumların yaklaşık % 28 inde neden ortaya konmuştur. Bunlar, preeklampsi (% 43), fetal distres (% 27), fetal büyüme kısıtlılığı (% 10), abruptio plasenta (% 7) ve fetal ölüme bağlı olarak (% 7) ortaya çıkmıştır. Geri kalan % 72 ise, membran rüptürüne bağlı olarak veya olmayarak ortaya çıkan spontan preterm travay neticesinde gerçekleşmiştir(6) Hayat tarzıyla ilgili faktörler Sigara kullanımı, yetersiz beslenme, gebelik sırasında yetersiz kilo alımı, kokain veya alkol kullanımının, düşük doğum tartılı bebeklerin insidansında önemli rol oynadığı

7 bildirilmiştir. Bu faktörlerin bazı etkileri kuşkusuz sınırlı fetal büyüme ve preterm doğum nedenidir. Hickey ve arkadaşları, gebelik sırasında annenin yetersiz kilo almasının özellikle artmış preterm doğum riskiyle ilişkili olduğunu göstermişlerdir(7). Alkol kullanımı yalnızca preterm doğumla değil, prematür bebeklerdeki artmış beyin hasarı riskiyle de ilişkilendirimiştir(6). Di Fronza ve Lew, gebelik esnasında sigara kullanımını araştırmışlar ve her yıl Birleşik Devletlerde deki düşük doğum tartılı bebek doğumunun inden tütün kullanımının sorumlu olduğunu bildirmişlerdir(8). İşaret edilen diğer anneye bağlı nedenler arasında genç anne yaşı, yoksulluk, kısa boy ve meslekle ilgili faktörler gelmektedir(4). Şimdiye dek çok seyrek olarak araştırılmış olan, ancak önemli olduğu düşünülen bir diğer faktör annedeki psikolojik strestir. Hedegaard ve arkadaşları, psikolojik stresin ölçütleri hakkında prospektif bir takip çalışması gerçekleştirmişler ve tekil gebeliklere sahip 5872 kadına sorular yöneltmişlerdir. Gebeliğin 30. haftasındaki psikolojik stres ile 37. gestasyonel haftadan önce gerçekleşen doğumlar arasında doğrudan bir bağlantı kurulabilmiştir(6) Genetik faktörler Yıllar boyunca, preterm doğumun ailelerde süre gelen bir durum olduğu gözlenmiştir. Bu gözlem ve preterm doğumun tekrarlayıcı tabiatıyla birlikte ırklar arasındaki değişik prevelans, preterm travay için bir genetik sebebin akla gelmesine neden olmuştur(9) Amniyon sıvısı ve koryoamniyonik infeksiyon Çeşitli mikroorganizmalar tarafından meydana getirilebilen koryoamniyonik infeksiyonlar, rüptüre membran ve/veya preterm travayın açıklanamayan olgularına

8 etyolojik bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır. 45 yıl önce de kadın genital sistemi infeksiyonları prematürite ile ilişkilendirilmişken, bu olasılığın yeniden ilgi alanına girmesi, Bobbitt ve Ledger in subklinik amniyon sıvısı infeksiyonlarını preterm travayın bir nedeni olarak tanımlamalarıyla olmuştur(10). Örneğin, patojen bakteriler herhangi aşikar klinik infeksiyon bulgusu olmayan ve membranları intakt olan preterm travaydaki kadınların yaklaşık % 20 sinin transabdominal amniyosentez materyallerinde görülmüştür(6). Hillier ve arkadaşları ile Hauth ve arkadaşları, spontan preterm doğum yapan hatırı sayılır miktarda kadının, koryoamniyonunda patojenik organizmalara rastlandığını bildirmişlerdir(11). Kuşkusuz ki, amniyon rüptürü olan veya olmayan spontan preterm travay başlangıçlı kadınlarda bu organizmaların görülme sıklığı artmıştır. Buna karşılık, maternal hipertansiyon veya hemoraji gibi tıbbi veya obstetrik komplikasyonlar sonucunda preterm doğum yapmış kadınlarda bu organizmaların görülme sıklığı artmamıştır(11). Bu sebeple, üst genital sistem patojenlerinin saptanması, spontan travayda olan ve doğum yapan kadınlarda artmıştır, gestasyonel yaş ve doğum ağırlığı ile ise ters ilişkilidir Bakterial vajinozis Bakterial vajinozis, vajinanın normal, hidrojen-peroksit üreten laktobasillerden oluşan florasının, anaerob bakteriler, Gardnerella vajinalis, Mobiluncus türleri ve Mycoplasma hominis ile yer değiştirmesini anlatan bir durumdur(6). Bakterial vajinozis, Nuget ve arkadaşları tarafından bildirildiği gibi, vajinal sekresyonların Gram boyaması ile tanınabilir. Tipik olarak, bakterial vajinozisli bir kadında vajinal sekresyonun Gram boyamasında normal laktobasil dominansının yerine az sayıda lökositin eşlik ettiği karışık bir flora görülür(6).

9 Bakterial vajinozisin ilgili olduğu durumlar arasında, spontan preterm doğum, preterm membran rüptürü, koryon ve amniyon enfeksiyonu ve amniyon sıvısı infeksiyonu bildirilmiştir(6). Platz-Christensen ve arkadaşları, bakterial vajinozisin de preterm travayı amniyon sıvısı bakterileri için düşünülen sitokin ağı yoluna benzer şekilde başlatabileceklerini düşündüren çeşitli kanıtlar sağlamışlardır(12). Buna karşılık, Thorsen ve arkadaşları, 3600 Danimarka lı gebe kadınları inceledikleri bir prospektif çalışmada, 24. haftadan önce tanı konmuş bakteriyel vajinozisin 37. haftadan önce rüptüre olmuş membranlarla veya düşük doğum tartısıyla ilişkili olmadığını göstermişlerdir(13). Bu bildirilerin birbiriyle çelişkili görülmesi, bakteriyel vajinozisin klinik sendromunun tanısıyla ilgili olabilir. Kesin tanı konmasının zorluğundan ötürü, Gram boyamasının sonuçlarını, gebeliğin kötü sonuçlarıyla ve özellikle de spontan preterm doğum veya membran rüptürü ile ilişkilendirmek kolay değildir. Hauth ve arkadaşları; geniş, prospektif NICHD Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku gözlemsel çalışmasının verilerini bildirmiş ve bu veriler vajinal ph 5.0 dan büyük olduğunda, 4.7 den küçük olduğu duruma kıyasla spontan preterm doğumlarda anlamlı derecede artış göstermişlerdir(14). Aynı şekilde Gram boyama skoru 9 ile 10 arasında olduğunda da, spontan preterm doğumlarda, bu skorun 7 ile 8 arasında olduğu durumlara oranla artış söz konusudur Trichomonas ve candida vajiniti Cotch ve arkadaşları, bakteriyel vajinozisi de içeren pek çok faktöre göre düzeltme yaptıktan sonra, Trichomonas vajinalisli kadınların düşük doğum tartılı bebek doğurma ihtimallerinin % 30 fazla olduğunu, preterm doğum ihtimallerinin de aynı şekilde % 30 fazla olduğunu, perinatal ölüm konusunda ise risklerinin neredeyse iki

10 katına çıktığını bildirmişlerdir(15). Meis ve arkadaşları, % 10 luk potasyum hidroksid yaş yayma preparatları kullanarak 24 ile 28. haftalar arasındaki 2929 kadını incelemişler ve Trichomonas ve Candida bulunmasının preterm doğum ile ilişkili olmadığını bulmuşlardır(16). Daha yeni olarak Carey ve arkadaşları, NICHD Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku için yaptıkları araştırmada asemptomatik vajinal trichomonaslı 617 kadından, metranidazol tedavisi alanlardan % 19 unun, plasebo alanlardan ise % 11 inin preterm doğum yaptıklarını saptamışlardır (p=0.004)(17) Klamidya infeksiyonu Klamidya trachomatis, Birleşik Devletler de en sık rastlanan cinsel yolla bulaşan patojen bakteri olmakla birlikte, bu organizma ile oluşan servikal infeksiyonun preterm doğuma etkisi henüz belirsizdir(6). Ryan ve arkadaşları, prenatal bakım kapsamında inceledikleri, pozitif Klamidya kültürlerine sahip 1323 gebe kadını eritromisin ile tedavi etmişlerdir(18). Bu kadınların gebelik takip sonuçları, 1110 tane aynı durumda bulunan, ancak tedavi edilmeyen kadınla karşılaştırılmıştır. Eritromisin tedavisi ile, düşük doğum tartısı ve travay başlangıcından 1 saatten daha önce oluşan membran rüptürü durumları anlamlı derecede azalmıştır. Buna karşılık, preterm doğum üzerine etkisi değerlendirilememiştir. Andrews ve arkadaşları, NICHD Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku Preterm Tahmin Çalışması nda 24. gebelik haftasında ligaz zincir reaksiyonu testi ile tanısı konmuş genitoüriner klamidya infeksiyonunun, spontan preterm doğum oranında iki kat artışa yol açtığını saptamışlar, aynı saptamayı 28. gebelik haftasında tanı konmuş infeksiyonlar için yapmamışlardır(19). Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri nin gebelik sırasında klamidya infeksiyonları tarama ve tedavi kriterleri, infeksiyonun çeşitli topluluklardaki- örneğin ergenlik dönemindekiler- prevalansına

11 dayandırılmıştır. Üçüncü trimesterde uygulanacak tarama ve tedavinin preterm doğum insidansını azaltmayı değil, daha ziyade yenidoğan oftalmia neonatorumu veya pnömonisini azaltmaya yönelik olacağını bulmuşlardır. 2.4 Preterm Doğumun Etkileri: Preterm travay ve doğuma obstetrik yaklaşımlar, genellikle doğum hekiminin prematür yenidoğanın yaşama şansına dair beklentilerinin ve preterm travayı tedavi etmek için mümkün olan alternatiflerin ışığında yönünü bulur(6). Bazı çok küçük bebeklerin, uzun dönemli, çok pahalı yoğun bakım sağlandığında yaşama şanslarının olduğunun gösterilmesi, karar verme konusunda ciddi problemleri beraberinde getirmiştir. Obstetrik hekiminin karşılaştığı en zor durum, yoğun bakım uygulanacağı olasılığının hesaba katarak, fetusun ve yenidoğanın doğum sırasındaki durumunu optimal hale getirecek şekilde doğumu gerçekleştirmektir. Aynı şekilde yenidoğan hekimi de, sigorta kuruluşu, aile, devlet kurumları, hastane ve sağlık ekibi arasında, sınırlı olan sağlık bakımı kaynaklarının ne şekilde dağıtılacağına dair bir karar vermek durumundadır. Hayatta kalmanın ötesinde, bir diğer önemli konu da, immatür, ekstrem düşük doğum tartılı bebekler için sağlanabilecek hayatın kalitesidir. Açıktır ki, fiziksel ve entellektüel açıdan kabul edilebilir bir uzlaşma, bu durumdaki pek çok çocuğun ileriki yaşamında mutsuzluğuna neden olabilir. Bu endişeler göz önüne alındığında, obstetrik müdahale gestasyonun hangi zamanında uygulanmalıdır? Yenidoğanın hayatta kalması için en erken sınırı kesin olarak belirlemek imkansız olsa da, klinikte karar verme sürecinde etken olan belirli faktörler kuşkusuz vardır. Preterm eylem tehdidi ve gerçek preterm eylemin olduğu gebelik haftası, bebeğin doğum ağırlığıyla birlikte doğumun hem yönetimini hem de sonucu etkiler. 20 ile 24

12 haftalık gebelikle başvuran kadınlarda tedavinin maternal riskleri ve doğumun sadece birkaç saat veya gün ertelenmesinde bebek için sıklıkla kötü prognozun devamı nedeniyle ebeveynlerle görüşülerek yönetim kararı, doğuma izin vermek şeklinde alınabilir(1). Fetal intrapartum hipoksi ve çok düşük doğum ağırlıklı bebeğin prematür eylem ile ilişkili doğum travması, bebek ister vajinal ister abdominal yolla doğsun, perinatal riski arttıracaktır. Neonatal dönemdeki riskler; konjenital anomaliler, intrauterin büyüme geriliği, respiratuar distres sendromu, nekrotizan enterokolit, intrakranial hemoraji, konvülsiyonlar ve septisemidir. Preterm eylemin medikal yönetimiyle ilgili fetal ve neonatal riskler henüz net olarak belirlenmemiştir. Ancak elbette bütün tedavi sürecinde göz önüne alınmaları gerekmektedir(1). Yaşama potansiyeli ile ilgili düşünceler, gestasyonel yaşın tam olarak tahmin edilmesi konusundaki belirsizlikler yüzünden karmaşık hale gelmektedir. Birçok veri doğum tartısını esas almaktadır, ancak doğum tartısı 24 ile 26. haftalar arasında epey değişik değerler alabilmektedir(20). 24. gestasyonel haftadan 26. gestasyonel haftaya kadar perinatal mortalite belirgin derecede azalmaktadır. Yaşama şansı 24. gestasyonel haftada % 20 civarındayken, 25. gestasyonel haftada % 50 ye kadar yükselmektedir. Böylece her güne yaklaşık % 4 lük bir artış denk gelmektedir. Benzer şekilde, 24. ve 26. gestasyonel haftalar arasında ciddi perinatal morbidite olasılığı da, önemli derecede düşmektedir. Klinik olarak, her gün anlamlı derecede artan yaşama şansı, gestasyonel yaşın en alt uçlarında obstetrik kararların ne derece önemli olduğunu göstermektedir. Tablo 1 de, 1999 yılında Parkland Hastanesi nde gerçekleşen canlı doğumlardaki doğum tartısına bağlı olarak bebeklerdeki hayatta kalma oranları verilmiştir(6).

13 Tablo 1. Bebeklerin doğum tartılarına göre hayatta kalma oranları. *Yenidoğan ölümlerinin % 85 i 2500 gramdan küçük ve % 57 si 1500 gramdan düşük doğum ağırlığındaki bebeklerde görüldü. 500 ile 1500 gram arasındaki bebekler için hayatta kalma oranları, Fanaroff ve arkadaşları tarafından Ulusal Sağlık Enstitüsü (NHI) adına açıklanan ve Yenidoğan Araştırma Networku tarafından sponsorluğu yapılan çalışmanın bulguları yukarıdaki tablo ile benzerlik içindedir(21). Hayatta kalma şansı 1000 gram ve üzerindeki doğum ağırlığı için önemli derecede artmaktadır. Bu bulgulara göre, 500 ile 750 gram arasında ağırlığa sahip bebeklerin de yaşama şansı vardır. Ancak, bu ekstrem düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerin çoğunun büyüme kısıtlılığı vardı. Örneğin, 380 gramlık bir bebeğin hayatta kaldığı bildirilmiştir, ancak bu bebeğin gestasyonel yaşı 25 haftaya denk gelmekteydi(22). Açık olarak görülmektedir ki, yenidoğanların hayatta kalmaları ile ilgili beklentiler, doğum ağırlığından ziyade gestasyonel yaş ve matürite ile ilgilidir.

14 Yenidoğan yoğun bakımında sürekli devam eden gelişmeler sayesinde, bebeklerin hayatta kalması için gestasyonel yaşın alt sınırı sürekli aşağıya çekilmektedir. Cooper ve arkadaşları, 1982 den 1986 ya kadar Dimes Çok Merkezli Preterm Doğum Önleme Projesi kapsamında prospektif olarak 3386 tane canlı doğan bebeğin, gestasyonel yaşa bağlı neonatal mortalite oranlarını incelemişlerdir(23). Şekil 1 de gösterildiği gibi, neonatal mortalite 23. haftada % 100 iken, 29. haftada % 10 a inmekte ve bu oran 34. haftaya vardığında biraz daha azalmaktadır. Rutter tarafından İngiltere de 1990 ile 1993 arasında doğan 2678 bebekte benzer mortalite oranları bildirilmiştir(24). Hem obstetrik, hem de pediatri hekimi için 23 ila 25. gestasyon haftaları arasındaki dönem en büyük ikilemi oluşturmaktadır. Şekil 1 de gösterildiği şekilde, 26. haftadan önce neonatal ölüm ihtimali %75 i geçmektedir. Stevenson ve ark ile 1994 arasında NICHD Yenidoğan Araştırma Networku doğum kohortunda düşük doğum tartılı bebekler için çok benzer sonuçlar bildirmişlerdir(25). "Gestasyon yaşının en iyi obstetrik değerlendirilmesi temel alındığında; ölüm, ciddi bebek morbiditesi veya her ikisi de 26. gestasyon haftasından önce oldukça sık, 24. haftan önce ise hemen hemen kural kabul edilebilir. Şekil ile 37. haftalar arasında gerçekleşen 3386 doğumda görülen mortalite olasılığı.

15 Düşük doğum tartılı bebeklerin bakımı için kullanılan kaynakların maliyetine bakıldığında, preterm doğumların ulusal bütçeye olan yükü ölçülebilir. Birleşik Devletlerdeki toplam doğumların içerisinde nispeten düşük bir oran (yaklaşık % 7), yaşamın ilk yılı içerisinde yapılan sağlık bakım harcamalarının yaklaşık üçte birini tüketmektedir. Bireysel bazda incelendiğinde, hayatta kalan en küçük tartılı bebekler için birkaç yüzbin doları aşan özel bakım masraflarının ortaya çıkması hiç de seyrek değildir(6). Bir yıl veya daha uzun süreli hastanede yatması gereken bebeklerde bu masrafların bir milyon doları aşması da mümkündür. Bunun ötesinde, daha önce bahsedilen uzun dönemli sonuçlar nedeniyle, pek çok bebek için çocukluklarının geri kalan kısmında ortaya çıkabilecek gelişimsel kusurlar göz önünde bulundurularak pek çok ek masrafın gerekli olabileceği unutulmamalıdır. 2.5 Preterm Doğum Yönünden Risk Altındaki Gebelerin Belirlenmesi Preterm doğuma yönelik obstetrik yaklaşımlar, geleneksel ve primer olarak preterm travayı önlemeye değil, tedavi olasılıklarına yönelmiştir. Önleme çabalarının ilk adımı, preterm doğum için risk altındaki kadınların belirlenmesidir Risk skorlama sistemleri Papiernik tarafından geliştirilen, Creasy ve arkadaşları tarafından modifiye edilen risk skorlama sistemi, Birleşik Devletler in pek çok bölgesinde denenmiştir. Bu sistemde, sosyoekonomik durum, reprodüktif anamnez, günlük alışkanlıklar ve güncel gebelik komplikasyonları gibi çeşitli faktörler 1 ile 10 arasında skorlandırılmaktadır. 10 ve daha yüksek puan alan kadınlar, değerlendirilmektedir(26). preterm travay için risk altında olarak

16 Creasy ve arkadaşları ile Covington ve arkadaşları, bu risk skorlama sisteminin eğitime dayanan bir önleme programı ile birleştirilmesi sonucunda, tatmin edici sonuçlar elde etmişlerdir(26,27). Aynı sistemi kullanan Main ve arkadaşlarının Philadelphia daki sonuçları ise daha az tatmin edici düzeyde kalmıştır(28). Gebe kadınlarda benzer hayal kırıklığı yaratıcı sonuçları da Mueller-Heubach, Guzick, Owen ve arkadaşları elde etmişlerdir(29). Creasy programının, Preterm Doğumları Önleme Çalışma Grubu nun beş merkezde, 2395 gebe ile yaptıkları, preterm doğum oranlarını azaltmaya yönelik çok merkezli, randomize çalışmasında da başarılı sonuçlar ortaya çıkartılamamıştır. Hueston ve arkadaşları, yayınlanmış tüm çalışmaları gözden geçirmiş ve avantaj tespit edememişlerdir. Bunu takiben, Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından sponsorluğu üstlenilen, Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku çalışması, risk skorlarının preterm doğum yapan çoğu kadını tanımada yetersiz kaldığını göstermiştir(30) Önceki preterm doğum hikayesi Geçmişteki bir preterm doğum hikayesi, mevcut gebelikte ortaya çıkabilecek bir preterm doğum olasılığını güçlendirmektedir. Tablo 2, 6000 İskoç kadınında tekrarlayan spontan preterm doğum riskini ortaya koymaktadır. İlk gebelikleri preterm doğum ile sonuçlanmış olan kadınlarda tekrarlayan preterm doğum riski, ilk doğumlarını normal zamanında gerçekleştirmiş kadınlara oranla üç kat artmıştır. Çarpıcı şekilde, ilk iki bebeklerini preterm olarak dünyaya getiren kadınların neredeyse üçte biri, üçüncü gebeliklerinde de preterm doğum yapmışlardır.

17 Tablo 2 İskoç kadınlarında daha önce ortaya çıkan preterm doğumun terarlayan spontan preterm doğumlara etkisi Danimarkalı kadının gebeliklerinin incelendiği bir araştırmada da neredeyse aynı sonuçlar elde edilmiştir(31). Iams ve arkadaşları, daha önce bir preterm doğum yaşamış olan kadınlarda 36. gestasyonel haftadan önce gerçekleşecek bir spontan preterm doğumun risklerini belirlemek için NICHD Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku Preterm Tahmin Çalışması ndan yararlanmışlardır(32). Zaten artmış olan bu risk, pozitif bir midtrimester vajinal fetal fibronektin testi ( 50µg/dL) ile ilişkili olarak daha da artmaktadır. Aynı şekilde ultrasonla ölçümü yapılan bir servikal kısalmaya bağlı olarak da özellikle 24. gestasyonel haftada 10. persentilin altında kalan bir serviks ölçümü ( 25mm) saptanan kadınlarda risk artmaktadır. Daha önce preterm doğum yapmış olan kadınlar yalnızca kendileri sonraki gebelikleri için preterm doğum riski altında değildirler, aynı zamanda bu kadınların çocuklarının da preterm doğum yapma riskinin yüksek olduğu son zamanlarda bildirilmiştir(6) Servikal dilatasyon

18 Gebeliğin ortasından sonra gelişen asemptomatik servikal dilatasyon, preterm doğum için bir risk faktörü olarak önem kazanmıştır. Bazı yazarlar, böyle bir dilatasyonun, özellikle doğum yapmış kadınlarda normal bir anatomik varyant olduğunu düşünmüşlerdir. Yakın geçmişteki çalışmalar, doğum yapmış olmanın, üçüncü trimesterin başlarında saptanan servikal dilatasyonu açıklamak için tek başına yeterli olmadığını iddia etmektedir. Cook ve Ellwood, doğum yapmış ve yapmamış kadınlarda 18 ile 30. haftalar arasında ultrason kullanarak serviksi longitudinal olarak incelemişlerdir(6). Bu kritik haftalar boyunca, her iki gruptaki kadınların servikal uzunlukları ve çapları eşit saptanmıştır. Papiernik ve arkadaşları, 4430 kadında 37. haftadan önce servikal durumu inceledikleri çalışmalarında, vaktinden önce gelişen servikal dilatasyonun preterm doğum riskini arttırdığını göstermişlerdir(6). Stubbs ve arkadaşları, 191 kadında 28 ile 34. haftalar arasında servikal muayeneler yapmışlar ve 1cm den daha fazla dilatasyona veya % 30 dan daha fazla efasmana sahip olan kadınların preterm doğum konusunda artmış risk altında olduklarını bildirmişlerdir(6) Servikal uzunluğun ultrasonla ölçümü Iams va arkadaşları, 2915 kadında önce 24. haftada ve sonra 28. haftada tekrar serviks uzunluğunu ölçmek için transvajinal ultrason kullanmışlardır(33). Şekil 2 de gösterildiği şekilde, 24. haftadaki ortalama serviks uzunluğu yaklaşık 35 mm idi ve kadınların serviks uzunlukları kısaldıkça, preterm doğum yapma oranları artmaktaydı. Bu bulgular, Hartman ve arkadaşlarının araştırmaları ile de desteklenmiştir(34).

19 Şekil haftada transvajinal ultrasonla yapılan servikal kanal uzunluk ölçümüne göre gebeliklerin persentil dağılımları ( düz çizgi) ve 35. haftadan önce spontan preterm doğumun göreceli riski. NICHD Anne-Fetus Tıp Bilimleri Networku çerçevesinde gerçekleştirilen bir diğer çalışmada, Owen ve arkadaşları, 16 ile 24 gestasyonel haftalar arasındaki servikal uzunluk ile 35. haftadan önce görülen preterm doğumlar arasında bir korelasyon bulmuşlardır(35). Guzman ve arkadaşları, 237 adet risk altında tekil gebeliğe sahip kadını, 15. ve 24. gestasyonel haftalarda longitudinal bir çalışmada incelemişlerdir(36). Tüm test periyotlarında, servikal uzunluğun, 30.gestasyonel haftadan önce gerçekleşen spontan preterm doğumları tahmin edebilme konusunda sensitivite ve negatif prediktif değerlerinin mükemmel olduğu ortaya konmuştur.

20 Serviksin transvajinal ultrasonla değerlendirilmesi özel uzmanlık gerektirmektedir. Yost ve arkadaşları, bu incelemeyi gerçekleştirecek kişileri, potansiyel anatomik ve teknik tuzaklardan doğabilecek yanlış yorumlara karşı uyarmaktadırlar(37) Servikovajinal fetal fibronektin Fibronektin; hepatositler, habis hücreler, fibroblastlar, endotel hücreleri ve fetal amniyonun da aralarında bulunduğu çeşitli hücreler tarafından üretilebilen, 20 değişik moleküler biçimi olan bir glikoproteindir. Anne kanında ve amniyon sıvısında yüksek konsantrasyonlarda bulunur ve implantasyona bağlı olan hücreler arası yapışmada ve plasentanın desiduaya olan bağını sürdürmede rol aldığı düşünülür(38). Fetal fibronektin, termde, intakt membranlara sahip normal gebelerde servikovajinal salgılarda gösterilebilir ve travay öncesi serviksin stromal, yeniden yapılanmasını yansıttığı sanılmaktadır. Lockwood ve arkadaşları, membran rüptürü öncesinde servikovajinal salgılarda gösterilmesinin, preterm travaya işaret eden bir belirti olduğunu bildirmişlerdir. Bu yayından sonra, fibronektin testlerinin, preterm doğumu öngörme aracı olarak kullanılması fikri çok ilgi toplamıştır. Fetal fibronektin, enzime bağlı bir immunosorbent yöntemi ile ölçülmektedir ve 50 ng/ml üzerindeki değerler pozitif kabul edilmektedir. İncelenecek örneğin, amniyon sıvısı ve anne kanı ile kontamine olması engellenmelidir. Leeson ve arkadaşları, pozitif fibronektin testlerinin preterm doğumla ilişkili olmasıyla birlikte, negatif sonuçların, preterm travayın gerçekleşmeyeceğine dair daha sağlam bir tahmin yapmaya olanak sağladığını bildirmişlerdir(38). Cox ve arkadaşları, servikal dilatasyonun preterm doğumu tahmin gücünün fibronektin saptanmasından daha yüksek olduğunu bulmuşlardır(39). Goldenberg ve arkadaşları, NICHD Anne-Fetus Tıp Birimleri Networku Preterm Tahmin Çalışması nı kullanarak, 24. gestasyonel haftadaki

21 pozitif servikal veya vajinal fetal fibronektinin, ileride gelişecek preterm doğum için kuvvetli bir öngörme aracı olduğunu bildirmişlerdir(40). Daha da yakın geçmişte, Goldenberg ve arkadaşları, 18. ile 22. gestasyonel haftalar arasında servikal / vajinal salgılarda fetal fibronektin saptanmasının preterm doğum için tahmin değeri taşıdığını bildirmişlerdir(41) Fibronektin ve servikal taramanın kombinasyonu Ultrason ve fibronektinin kombine kullanımına ilişkin sınırlı sayıda çalışma vardır ve genellikle asemptomatik hastalar çalışılmıştır. Rizzo ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada servikal sonografi ve fibronektinin beraber kullanımının doğum zamanını daha iyi öngörebildiğini göstermişlerdir(42). Başka araştırmacılar ise fibronektin ve servikal uzunluğun birbiri ile kıyaslanabilecek derecede preterm doğum acısından yüksek ve düşük riskli grupları ayırabildiğini görmüşler, fakat kombinasyonlarının ek bir yarar sağlamadığını bulmuşlardır(43). Hincz ve arkadaşları iki basamaklı bir test planlamışlar ve servikal uzunluk 21 ile 31 mm arasında iken fetal fibronektine bakmışlardır. Doğumu 28 gün içerisinde öngörebilme açısından sensitiviteyi %86 spesifiteyi %80 olarak bulmuşlardır(44). 2.6 Preterm Eylemde Belirtiler ve Semptomlar Ağrılı veya ağrısız uterus kontraksiyonlarına ek olarak, pelvik bası, menstrüasyon benzeri kramplar, sulu veya kanlı vajinal akıntı ve makata vuran ağrı gibi semptomlar, ampirik olarak preterm doğumla ilişkilendirilmiştir. Bazıları, bu semptomlarla normal gebeliklerde sık karşılaşıldığını, bu yüzden de hastalar, hekimler ve hemşireler tarafından sıklıkla atlanabildiğini düşünürler. Iams ve arkadaşları, uterus kontraksiyonları da dahil olmak üzere preterm travayın belirtisi olan bulgu ve semptomların, preterm travaydan

22 sadece 24 saat önce ortaya çıktığını bulmuşlardır(6). Dolayısıyla bu bulgu ve semptomlar, preterm doğumun geç uyarı sistemi olarak kabul edilebilirler. 2.7 Preterm Eylemde Tanı Rahat fark edilen servikal efasman ve dilatasyon olmadan önce, gerçek ve yalancı travay arasında erken dönemde ayrım yapabilmek güçtür. Braxton-Hicks kontraksiyonları yüzünden, tek başına uterus kontraksiyonları yanlış değerlendirilebilir. Düzensiz, belirli bir ritme sahip olmayan, ağrılı veya ağrısız olabilen bu kontraksiyonlar, preterm travayın tanısında hatırı sayılır bir karmaşa yaratabilirler. Seyrek olmayarak, termden önce doğuran kadınlarda Braxton-Hicks kontraksiyonları olarak değerlendirilen uterus aktivitesi ortaya çıkar ve bu da yanlış şekilde yalancı travay tanısına yönlendirir. Uterus kontraksiyonları tek başına yanlış yönlendirebildiği için, Amerikan Pediatri Akademisi ve American College of Obstetricans and Gynecologists (1997), gestasyonun 20 ile 37. haftaları arasında preterm travay tanısını koymak için şu kriterleri kullanmayı önermiştir(6): dakikada dört veya 60 dakikada sekiz adet sıklığında kontraksiyonların varlığı, ile beraber serviksde ilerleyici değişiklikler cm. den büyük serviks dilatasyonu. 3. Yüzde 80 veya daha fazla serviks efasmanı. 2.8 Preterm Eylemde Tedavi Preterm eylem tanısı konar konmaz tedavi maternal-fetal tıbbın ana prensiplerine göre yapılır. İlk prensip aynı anda birden fazla hastanın sağlığıyla uğraşıldığının bilinmesidir. Biri için en iyi olan tedavi diğeri için en iyi seçenek olmayabilir. Medikal ve cerrahi tedaviler hem anne hem fetus için riskler taşımaktadır. Sıklıkla kullanılmasına

23 rağmen tokolitik tedavinin maternal ölüme sebep olabileceği bilinmektedir. Tedavide cerrahi işlemlerden en sık kullanılan sezeryanın da, postoperatif en sık komplikasyonu ölümcül maternal pulmoner embolidir. İkinci ana prensip ise, preterm eyleme yönelik tam bir etyolojik araştırma yapılmasıdır Yatak istirahati, sedasyon, hidrasyon Bu tedavinin amacı uterusa giden kan akımını arttırıp intrauterin ortamı iyileştirmek ve uterus kontraksiyonlarını durdurmaktır. Bu amaçla hasta sol yan tarafına yatırılarak dakika içinde ml i.v. sıvı ile hidrate edilir. Bunu takiben saatte en az 125 ml gidecek şekilde tedaviye devam edilmelidir. Sedasyon amacı ile 100 mg fenobarbital p.o. veya i.m. verilebilir. Bu tedaviye rağmen 1saatin sonunda uterus kontraksiyonları hala devam ediyorsa tokolize geçilir Tokoliz ve tokolitik ajanların yan etkileri Uterus kontraksiyonlarının durdurulması anlamını taşıyan tokolize başlamak için aşağıdaki kriterler aranır: 1. Gestasyonel yaş haftalar arasında olmalı, 2. Servikal dilatasyon < 4 cm ve efasman < % 80 olmalı, 3. Fetus sağlıklı olmalı, 4. Zarlar sağlam olmalı: zarların sağlam olmadığı bazı durumlarda fetal akçiğer matürasyonunu sağlamak için zaman kazanmak amacıyla tokolize başlanabilir(6).

24 Beta-Sempatomimetikler Vücutta iki çeşit β- mimetik reseptör vardır. β1- reseptörler kalp üzerinde etkilidir ve glikojen yıkımını stimüle edici etkiye sahiptirler. β2- reseptörler ise bronşlardaki, kan damarlarındaki ve uterus adelesindeki düz kaslarda gevşemeye sebep olur. β- mimetik ilaçlar myometrial hücrede siklik adenozin monofosfat konsantrasyonunu arttırarak kalsiyumun intrasellüler sarkoplazmik retikuluma bağlanmasına sebep olur. Bu da intrasellüler serbest, kalsiyum kontraksiyonunun düşmesine ve sonuçta myometrial hücrenin elektiriksel potansiyelinin azalmasıyla kontraksiyonun durmasına yol açar(2). Preterm eylem tehditi veya gerçek preterm eyleme sahip gebeler için bir diğer önemli risk alanı da güncel olarak uygulanan tedavi rejimleridir. Beta-Sempatomimetik ilaçların, özellikle ritodrin, preterm eylem tedavisindeki etkinliklerini belirlemek için randomize kontrollü çalışmalarda araştırılmasına rağmen maalesef çalışmaya katılan kadınların toplam sayısı, bu tür terapilerin ciddi maternal tehlikelerinin insidansı ile ilgili anlamlı bilgi sağlayamamaktadır. Bununla beraber, Gyetvai ve arkadaşlarının yaptığı sistematik bir araştımanın sonuçları, tedavisiz izlem veya plasebo kullanımıyla karşılaştırıldığında aşağıdaki maternal yan etkileri göstermiştir(45): Çarpıntı (betasempatomimetikler ile %48, ilaçsız veya plasebo ile %5), tremor (%10 veya %1), bulantı (%20), baş ağrısı (%23) ve göğüs ağrısı (%10). Beta-sempatomimetik kullanımından sonra nadir ancak ciddi ve hayati riske sahip yan etkiler de bildirilmiştir. Pulmoner ödem ciddi maternal bir yan etki olarak daha sık görülmeye başlanmıştır ve vakaların çoğunluğu aşırı sıvı yüklenmesinden dolayıdır. Bu problemin gerçek oluş sıklığını literatürden tahmin etmek zordur ancak %5 ile birkaç vaka arasında bir değerdir. Fetal akciğer matürasyonu için kortikosteroid terapisi alan, tokolitik ilaç kombinasyonu alan,

25 tanımlanmamış koryoamniyoniti olanlar ve çoğul gebeliği olan kadınların daha yüksek pulmoner ödem riskine sahip olduğu kaydedilmiştir(45). Beta-sempatomimetik tokolitik terapi alan kadınlarda yaygın miyokardial mikronekroza bağlı miyokardial iskemi kaydedilmiştir ve nadir ama ciddi maternal tehlike oluşturur. Bu ilaçlarla birkaç maternal biyokimyasal etki meydana gelir ancak diyabet, tirotoksikoz veya kalp hastalığı gibi altta yatan maternal hastalıklar olmadıkça ciddi problemlere neden olmazlar. Betasempatomimetik ilaç alan kadınlarda, özellikle kortikosteroid ile birleştirildiğinde,kan şekeri seviyesi yaklaşık %40 artar ve bazen diyabetik gebelerde ciddi ketoasidoza neden olabilir(1). Karbonhidrat metabolizmasındaki değişikliğin bir sonucu olarak maternal ekstraselüler sıvıdan intraselüler sıvıya geçişe bağlı olarak serum potasyum seviyeleri genellikle düşer. Bununla birlikte ortaya çıkan hipokalemi genellikle geçicidir ve ciddi sonuçlar doğurmaz(45). Beta-sempatomimetik tokolitik ilaçlar preterm eylemin esas tedavisi gibi görülürken diğer ilaçlar da artan bir şekilde kullanılmaktadır ve bunlar daha az yan etkiye sahip olmalarına rağmen karşılaştırılabilir etkinliktedirler. Bununla beraber bu ilaçların hiçbirisi anne için risksiz değildir. Magnezyum sülfat Magnezyum düz kas duvarında kalsiyum ile kompetitif etkilidir ve bu da uterus kontraksiyonlarının güç ve frekansını azaltır den fazla kadını içeren 23 çalışmadan oluşan yeni bir sistematik araştırma magnezyum sülfatın kullanımı için destek bulamamıştır çünkü magnezyum sülfat doğumu geciktirmemiş veya preterm doğumu engellememiştir(46). Bununla beraber, şaşırtıcı bir şekilde, bu etkisizliğe rağmen magnezyum sülfat, Kuzey Amerika da

26 tokolitik olarak en popüler ilaç olmuştur. Elliot ın maternal yan etkiler çalışması yan etkilerin hastaların %7 sinde meydana geldiğini ve %2 sinde tedaviyi kesmeyi gerektiğini bulmuştur(47). Ciltte vasodilatasyon, yüz kızarması, bulantı, kusma, çarpıntı ve baş ağrısı sık yan etkilerdir. Daha seyrek ama önemli problemler ise maternal hipotermi, kemik demineralizasyonu ve paralitik ileustur. En önemli maternal yan etki ise pulmoner ödem gelişimi ve hastaların yaklaşık % 1 inde erişkin respiratuar distres benzeri sendromdur. Bu durum beta-sempatomimetik tokolitik ilaçların kullanımında görüldüğünden azdır. Hipermagnesemi maternal solunum depresyonuna, kardiak arreste ve nadir durumlarda ölüme neden olabilir. Bu önemli yan etkilerden ve etkinliğinin eksik olmasından dolayı tokolitik olarak kullanımının nasıl onaylanmaya devam edildiğini görmek ilginçtir. Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) eylemin başlaması ve yürütülmesinde ayrılmaz bir role sahip siklooksijenaz enzim (prostaglandin sentetaz) inhibitörleridir. İndometazin son 20 yıldır tokoliz için en yaygın şekilde kullanılan NSAİİ dir. Tedavinin en olası maternal yan etkileri peptik ülser, gastrointestinal kanama, trombositopeni ve uygulama şekline bağlı olarak oluşan alerjik reaksiyonlardır. Daha nadir komplikasyonlar ise postpartum hemoraji, özellikle aminoglikozid antibiyotiklerle birlikte kullanıldığında renal fonksiyon bozukluğu ve beta bloker ilaçlarla kullanıldıysa şiddetli hipertansiyondur. Uzun süreli kullanım depresyon, baş dönmesi, psikoz ve sık baş ağrılarıyla birliktedir.

27 Kalsiyum-kanal blokerleri Kalsiyum-kanal blokerlerinin tokolitik kullanımıyla ilgili Read ve Wellby nin lehte raporundan sonra nifedipin preterm eylemin tedavisinde daha çok kullanılmıştır(48). Maternal yan etkilerin analizi bireysel çalışmalardaki tutarsız kayıtlardan dolayı sınırlıdır. Bir araştırma beta-sempatomimetiklerle karşılaştırıldığında nifedipin kullanılan gebelerde daha az yan etki görüldüğünden tedavi kesintisinin de daha az olduğunu kaydetmiştir(49). Ritodrin yerine nifedipin kullanan kadınlar arasında daha az yan etki kaydedilmiştir. Bununla beraber, kullanırken dikkatli olmayı gerektiren pulmoner ödem, maternal hipotansiyon ve hepatotoksisite gibi yan etkiler de rapor edilmiştir. Oksitosin reseptör antagonisti (Atosiban) Oksitosin reseptör antagonisti olan atosiban çok merkezli büyük bir araştırmada üç farklı beta-sempatomimetik (ritodrin, salbutamol ve terbutaline) ile karşılaştırılmıştır(50). Beta-sempatomimetikler ile karşılaştırıldığında atosibanın göğüs ağrısı, çarpıntı, taşikardi, hipertansiyon, dispne, bulantı, kusma ve baş ağrısıgibi maternal yan etkilerinin daha az olduğu görülmüştür. Atosiban grubunda bir, beta- sempatomimetiklerde ise iki pulmoner ödem vakası olmuştur. 2.9 Preterm Travayın Önlenmesi Risk değerlendirme İlk prenatal vizitte hastanın hikayesi ve muayenesi temel alınarak preterm doğum riskinin değerlendirilmesi, yüksek riskli kadınların tanımlanmasında yararlı bir başlangıc taraması olacaktır. Komplikasyonlar gelişirse de bu risk, hamilelik süresince güncellenebilir. Creasy ve arkadaşları tarafından geliştirilen bir hesaplama, sosyo-

28 ekonomik faktörleri, tıbbi geçmişi, günlük alışkanlıkları ve hamileliğe bakış açılarını harmanlamaktadır ve belki de en kabul edilebilir sistemdir ama preterm eylemin çok etkenli doğasından dolayı prediktif değeri sadece %17 ile %34 arasındadır(51). Bütün kadınlarda, ama özellikle preterm eylem riski olanlarda, gebelik yaşının erken bir ultrason taramasıyla belirlenmesi tercih edilmektedir Daha önce preterm eylem ve doğum geçmişi olan kadınlar Servikal problemler Daha önceki bir düşüğe veya servikste bilinen fiziksel bir hasara bağlı (mesela cerrahiden sonra) servikal yetmezlikten kuşkulanıldığında servikal serklaj (ideali planlanmış bir prosedür olması) 12 ile 14 haftalık gebelikte uygulanabilir. Randomize çalışmalardan edinilen bilgilerden her 30 kadından birinin servikal sütürden fayda gördüğü hesaplanmıştır(52). Randomize deneylerin sistematik çalışması servikal serklajın gebeliğin 2. trimesterde kaybedilme riski az veya orta seviyede olan durumlarda kullanımını desteklememektedir, bu yöntemin kısa serviks için kullanımı da kesin değildir(53). Servikal bir dikişin yerleştirilmesi genellikle vajinal bir süreçtir ama bazı nadir durumlarda abdominal yoldan da yapılabilir. Servikal dilatasyonda geç servikal serklaj daha başarısız bir sürectir ve sadece belirli durumlarda, tercihan prognoza yardımcı olacak şekilde bir skorlama sistemi kullanılarak tercih edilmelidir(54) Enfeksiyonun rolü Preterm eylemde subklinik enfeksiyonun rolünün öneminin onaylanmasında özellikle de daha önceki preterm doğumda enfeksiyona bağlı bir etyoloji belirlendiyse, 20 ile 24 haftalık gebelik süresinde yüksek riskli kadınlardan vajinal ve servikal mikrobiyolojik sürüntülerin alınması mantıklı olacaktır. Hastaya profilaktik antibiyotik

29 terapisi verilmese bile preterm eylem ortaya çıktığında potansiyel bir mikrobiyolojik alan hakkında bilgi sahibi olmak hem obstetrisyene maternal yüsek ateş yönetiminde, hem de neonatoloğun bebekte meydana gelebilecek enfeksiyonla mücadelesinde yardımcı olacaktır. Allerjik olmayan kadınlarda, doğum anında intravenöz uygun penisilin tedavisine olanak sağladığı için B grubu streptekok taşıyıcılarının tanımlanması özel bir öneme sahiptir Hastanın eğitimi Preterm eylemin belirti ve bulguları hakkında, daha önce preterm doğum yapmış bir hastanın eğitilmesi yararlı bir seçenektir. Kontraksiyonları algılama, menstruasyonbenzeri kramplar, pelvik basınç duyuları, sırt ağrıları, diyare olsun veya olmasın karın spazmları, vajinal akıntılardaki artış ve değişiklikler ve bunlar hakkında bilgi sahibi olmak önemli gözükebilir ama bireysel olarak gerçekte prediktif değillerdir. Doğru tanı için preterm eylem riski olan bir kadında yukarıdaki belirtiler olsun veya olmasın bimanuel muayene veya ultrasonla servikal değerlendirme yapılmalıdır Antenatal bakım Yüksek preterm eylem riskine sahip olduğu düşünülen kadınlarda özellikle gebeliğin ikinci yarısında daha sık doğum öncesi takip uygulanmaktadır. Çünkü, gecikmiş veya hiç yapılmamış prenatal takipten dolayı preterm doğumların ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin oranında artış görülmektedir. Tabii ki, erken ve düzenli doğum öncesi takip almak için motive edilmiş gebelerin bu bakımı almayanlardan daha sağlıklı ve daha motive olmaları olağandır. Doğum öncesi bakım preterm doğuma neden olabilecek maternal ve fetal durumların (örneğin anemi, hipertansiyon ve bakteriüri) belirlenmesi ve muhtemel tedavisi için olanak sağlar. Çoğul gebelik ve fetal anomaliler

30 tedavi edilememesine rağmen erken uyarı, doğumun yeri, zamanı ve doğum şeklinin belirlenmesi konusunda kararların alınmasına yardımcı olur ki bu da sonucu etkiler(55). Bowes, başarının bakımın devamlılığıyla, hastaların problemlerinden bahsetmeleri için yeterli zaman, ihtiyaç olduğunda yan hizmetlere erişim imkanı ve doğum öncesi bakımın başarılı-başarısız noktaları ve kritik prosedürlerin not edildiği bir dosya ile ilgili doğru orantılı olduğunu belirterek doğum öncesi takibin preterm doğumun yönetilmesi konusunda önemini belki de en iyi özetleyen kişidir(56). Preterm eylem için daha etkili prediktif testler ve daha seçici profilaktik ilaçlar geliştirilene kadar ileri seviyedeki doğum öncesi takip daha etkili olma potansiyeline sahiptir. Ancak bu durum, Cochrane taramalarından elde edilen sosyal desteğin preterm doğum riskini azaltmadığına dair kanıtlar ile dengelenmelidir Preterm eylemin öngörülmesi Preterm eylemin öngörülmesi son 10 yıldır araştırma çalışmalarının ana konusu haline gelmiştir. Uterus kasılmalarının ayaktan ve evde izlenmesi, hem klinik olarak hem de ultrasonla düzenli servikal değerlendirme, plasental kortikotropin serbestleştirici hormon ve bağlayıcı protein, tükrük de estriol, enflamatuar sitokinler ve prostaglandinler, fetal fibronektin, servikal ferritin gibi biokimyasal maddelerin kullanımı ve en güncel olarak noninvazif kütanöz-kardiyovasküler dinamikler gibi konular preterm doğum riskine sahip hastalara yardımcı olmak için güvenilebilir öngörülme yöntemleri olma ümidiyle sürekli olarak değerlendirilmektedir.

31 Önleme stratejileri Oral tokolitikler, antibiyotikler ve kortikositeroidlerin profilaktik kullanımını içeren birkaç strateji yüksek preterm eylem riskine sahip kadınların doğum öncesi takibinde kullanılmaktadır ve ileri tartışmalar için değerlidirler. Tokolitikler; Preterm eylemin önlenmesinde beta-sempatomimetik ilaçların profilaktik yönetiminin kontrollü deneyleri literatürde mevcuttur. Detaylı analiz, bu ilaçların preterm eylem insidansını ya da tekiz veya çoğul gebeliklerde düşük doğum ağırlığını azalttığı hakkında hiçbir bulgu göstermemektedir. Sırasıyla her ikisi için odds oranları 1.17 ve 1.02 olduğundan bu ilaçların preterm eylemi önlemede kullanımı tavsiye edilmez. Antibiyotikler; Obstetriyle uğraşan bazı araştırmacılar, preterm eylemlerin %40 ile %50 sinin enfektif bir temele sahip olduğunu, enflamatuar süreç yoluyla preterm eylem ve membran rüptüründen sorumlu olan sitokin kaskadını tetiklediklerini kabul ederler(45). Bakteroides, Trichomonas vaginalis, Ureaplasma urealyticum, Mycoplasma hominis, Gardnerella vaginalis, Neisseria gonorrhoeae ile vajinal kolonizasyon veya B grubu hemolitik streptokok veya asemptomatik bakteriüri preterm eylem ve prematür erken membran rüptürü riskini artırır(57). Bu durumlarda, eylem başladıktan sonra antibiyotiklerin doğumun geciktirilmesinde etkili olması zordur. Bu nedenle sitokin basamağının aktivasyonunu engellemek için biyolojik olarak uygun mikroorganizmaların hamilelikte erken tedavi edilmesi mantıklı görülmektedir. En son veriler göstermektedir ki bakteriyel vajinozis tedavisi ile preterm eylemin önlenmesi yakın ilişkilidir. Morales ve arkadaşları, plasebo yerine oral metranidazol kullanarak preterm eylem, düşük doğum

32 ağırlığı (<2500 gr) ve prematür erken membran rüptüründe önemli bir azalma göstermişlerdir(58). Bunun ardından McGregor ve arkadaşları %2 lik klindamisinli vajinal krem kullanarak plasebo kontrollü bir deney gerçekleştirmiş ve görmüşlerdir ki, lokal olarak uygulanan antibiyotiklerle hamilelik sonucunda önemli bir değişiklik elde edilmemektedir(59). Bu sonuç da preterm eylem insidansını azaltmakta üst genital sistem organizmalarının eradikasyonu için sistemik tedavinin gerekli olduğu sonucunu doğurmuştur. Hauth ve arkadaşları, sistemik tedavi ile (metranidazol ve eritromisin) bakterial vajinozise sahip yüksek riskli bir grupta, preterm doğum oranını azalttıklarını belirtmişlerdir(60). Daha yakın zamanda McDonald ve arkadaşları tarafından yürütülen bir çalışmada preterm eylem hikayesine sahip, bakterial vajinozis pozitif kadınlara hamileliğin ikinci trimesterinde verilen oral metranidazolün preterm doğum oranını düşürdüğünü göstermişler ancak bu tedavinin ağır Gardnerella vajinalis gelişimi olan kadınlarda işe yaramadığını da belirtmişlerdir(61). Preterm eylem yönünden hem yüksek hem de düşük riskli gebelerde, bakterial vajinozisin asemptomatik taşıyıcılığının tedavisi ve geniş temelli izlenmesi hakkında daha fazla araştırma yapılması, preterm eylem profilaksisinin potansiyel etkinliğinin değerlendirilmesi için gereklidir. Fetal fibronektin (FFN) bakterial vajinozis enfeksiyonu konusunda yardımcı olabilir çünkü araştırmalar göstermiştir ki 24 haftalık gebelik sırasında pozitif bir FFN testi iki kat artmış bakterial vajinozis riski ile ilişkilidir. Buna bağlı olarak 6-8 hafta süren enfeksiyon koryoamnionit (20 kat risk artar) ve neonatal sepsis (6 kat risk artar) için risk oluşturmaktadır(62). Gibbs, bakterial vajinozisin prenatal tedavisinin, intrauterin enfeksiyon ve preterm doğumun önlenmesinde etkili olduğunu desteklememektedir ve bu bakış açısı Carey ve arkadaşlarının geniş araştırmasıyla da desteklenmiştir(63). Ancak,

33 onların ulaştığı sonuçlara NICHD MFMU Ağ Çalışması ve daha önce adı geçen yazarlar Morales ve arkadaşları, McDonald ve arkadaşları, Hauth ve arkadaşları, McGregor ve arkadaşları ve Lamont ve Vigneswaran tarafından karşı çıkılmaktadır(64). Asemptomatik bakteriüri ile ilgili olarak Romero ve arkadaşları meta analizlerinde, her ne kadar preterm eylem oranında aynı etkiyi göstermese de antibiyotik tedavisinin düşük doğum ağırlığı üzerinde önemli bir azalmaya neden olduğunu belirtmişlerdir(65). ORACLE çalışmaları sağlam membrana sahip kadınlarda preterm eylemin önlenmesi için profilaktik antibiyotiklerin kullanımı sorularına doğrudan cevap vermemesine rağmen preterm eylem ve prematür erken membran rüptürü yönetiminde antibiyotiklerin kullanımı hakkında bazı önemli görüşler sunmaktadır(66). ORACLE II antibiyotiklerin klinik infeksiyon varlığı olmadan spontan preterm eylemi olan kadınlar için rutin olarak yazılmamalıdır görüşünü desteklemektedir ve ORACLE I ise prematür erken membran rüptürü için antibiyotik profilaksisi konusunu göz önünde bulundurmaktadır. Yararlı etki olmaması ise araştırılan toplulukta umulandan çok az asemptomatik vajinal efeksiyon varlığı ve kolonizasyon sıklığının olması ile açıklanmaktadır. Bu nedenle örnekleme boyutu pozitif etkiyi göstermek için uygun olmayacaktır. Buna ek olarak bir kez eylem başladığında sitokin/prostaglandin salınım kaskadı, antibiyotiklerin etkinliğini ortadan kaldırır ve antibiyotikler durumu daha da kötüleştirebilir ve enflamatuar sitokinlerin salınımına sebep olarak neonatal morbidite artışına katkıda bulunabilirler. Kortikositeroidler; Preterm eylem riski olan kadınlarda fetal akciğer olgunluğunu artırmak için profilaktik maternal kortikosteroidlerin kullanımı 34 haftalık gebelik döneminden önce

PRETERM-POSTTERM EYLEM

PRETERM-POSTTERM EYLEM PRETERM-POSTTERM EYLEM PRE-TERM EYLEM PRETERM EYLEM; Doğum ağırlığı dikkate alınmaksızın, gebenin son adetinin ilk gününden itibaren 20-37. haftalar arasında eyleme girmesi ve bu eylem ile servikal açıklık

Detaylı

ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ

ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ Doç. Dr. Arda Lembet Femical Kadın Sağlığı Merkezi Memorial Ataşehir Hastanesi Maternal Fetal Tıp Ünitesi ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜ Genel bakış, klinik önemi Tanı Değerlendirme

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj Prof.Dr.Cüneyt Evrüke Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklar ve Doğum ABD, Peinatoloji BD, Adana Amniyoinfüzyon Amniyodrenaj Amniyotik kaviteye

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü Prof. Dr. H.Mete TANIR Perinatoloji Uzmanı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Antepartum Fetal ölümler Değişik

Detaylı

PRETERM EYLEM ÖNGÖRÜSÜ. Doç. Dr. Derya EROĞLU

PRETERM EYLEM ÖNGÖRÜSÜ. Doç. Dr. Derya EROĞLU Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği VIII. Ulusal Kongresi 11-14 Ekim 2012 Harbiye Askeri Müze PRETERM EYLEM ÖNGÖRÜSÜ Doç. Dr. Derya EROĞLU Acıbadem Universitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları

Detaylı

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Erken doğum: İlk bir yılda görülen infant ölümlerinin %35 inin nedeni

Detaylı

The Fetal Medicine Foundation

The Fetal Medicine Foundation Erken Term Dönemde İntrauterin Büyüme Geriliği Olan Fetuslarda Neonatal Asidozu Öngörmede Orta Serebral Arter Tepe Akım Hızı ve Serebroplasental Oranın Kullanımı Rauf Melekoğlu Ayşe Gülçin Baştemur Sevil

Detaylı

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Antenatal fetal izlenim amacı: Erken dönemde asfiksi tanısı koyarak fetal ve erken neonatal ölümü engellemek. Fetal ve perinetal morbiditeyi azaltmak. Kalıcı hasar başlamadan

Detaylı

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı Tanım Amniyotik sıvı, plasenta ve/veya decidua nın infeksiyonu -Klinik koryoamniyonit

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

Gestasyonel Diyabet (GDM)

Gestasyonel Diyabet (GDM) Gestasyonel Diyabet (GDM) Tanım, Sıklık Gebelikte ortaya çıkan veya ilk defa tespit edilen glikoz intoleransı olarak tanımlanmaktadır (WHO 2012; ACOG, 2013). Aşikar diyabet kriterlerini içermeyen ve gebeliğin

Detaylı

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Olgu EKTOPİK GEBELİK Dr. Mutlu Kartal AÜTF Acil Tıp AD Nisan 2010 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Gebelik olabilir, vajinal spotting kanama

Detaylı

ACOG DİYOR Kİ! PRETERM EYLEMİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

ACOG DİYOR Kİ! PRETERM EYLEMİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan ACOG DİYOR Kİ! PRETERM EYLEMİN YÖNETİMİ Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan Erken doğum yenidoğan mortalitesinin önde gelen nedenlerindendir ve antenatal dönemde hastahane yatışlarının en sık sebebidir. Birleşik

Detaylı

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Kısa Serviks Tanı ve Yönetim Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Uterin gerilme Desidual reaksiyon Kısa Serviks / Erken Doğum Progesteron etkisinde azalma Genetik Yaşam tarzı Maternal/fetal

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan Son adet tarihinden itibaren 42 0/7 gebelik haftasına ulaşan veya bu haftayı geçen gebelikler post-term gebelik

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ DH.PR.01 31.10.2018 Revizyon No Revizyon tarihi 1/5 1.AMAÇ: Obstetrik problemleri hızla değerlendirip ayırıcı tanıyı

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KLİNİK ŞEFİ : Doç. Dr. Aktuğ ERTEKİN

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KLİNİK ŞEFİ : Doç. Dr. Aktuğ ERTEKİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KLİNİK ŞEFİ : Doç. Dr. Aktuğ ERTEKİN 24-34. HAFTALAR ARASINDA ERKEN DOĞUM TEHDİDİ TANISIYLA YATIRILAN GEBELERDE

Detaylı

ACOG DİYOR Kİ; Özeti Yapan: Dr. Esra Esim Büyükbayrak SERVİKAL YETMEZLİK TEDAVİSİ İÇİN SERKLAJ

ACOG DİYOR Kİ; Özeti Yapan: Dr. Esra Esim Büyükbayrak SERVİKAL YETMEZLİK TEDAVİSİ İÇİN SERKLAJ ACOG DİYOR Kİ; Özeti Yapan: Dr. Esra Esim Büyükbayrak SERVİKAL YETMEZLİK TEDAVİSİ İÇİN SERKLAJ İkinci üçay da serviksin gebeliği koruyamaması servikal yetmezlik olarak adlandırılır. Tıbbi literatürde servikal

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği Perinatoloji Yüksek riskli gebelik Maternal ve fetal sağlığı tehdit eden, mortalite ve morbidite olasılığını

Detaylı

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum

Detaylı

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ KODU: SDH.PR..73 YAYIN TA: 21.09.2017 REVİZYON TA:-- REVİZYON NO:00 Sayfa 1 / 6 1.AMAÇ: Obstetrik problemleri hızla değerlendirip ayırıcı tanıyı yaparak ekip anlayışı içinde anne ve bebeğin doğum öncesi,

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Lebriz Hale Aktün, Yeliz Aykanat, Fulya Gökdağlı

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum (SSVD) Daha önce sezaryen olan kadın tekrar doğum yapacak Sezaryen Sonrası Doğum Denemesi (SSDD) Sezaryen Sonrası Sezaryen Doğum (SSSD)

Detaylı

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi Mini Dersin Hedefleri MİNİ DERSİN AMACI: Kursiyerlerin, gebelik sırasında sigara kullanımı ile ilişkili olası problemler hakkında

Detaylı

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, Dünyada her bir dakikada 380 kadın gebe kalmakta, 190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, 40 kadın sağlıksız düşük yapmaktadır.

Detaylı

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi Dr. D. Haluk Dervişoğlu Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Birincil doğum sonu kanama gözle saptanan,

Detaylı

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Progesteron Kolesterol Pregnenolon 17-α- Hidroksi pregnenolon Dehidro-epi androsteron

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları Rauf Melekoğlu Sevil Eraslan Ebru Çelik Harika Gözde Gözükara Bağ İnönü

Detaylı

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, İzmir 2 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DUYGU DÜZCAN KİLİMCİ,GÜRSES ŞAHİN,ŞULE TOPAL,BURÇAK BİLGİN,ŞULE YEŞİL,GÜLŞAH TANYILDIZ,ALİ

Detaylı

Gebelikte vaginal kanamalar. Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep

Gebelikte vaginal kanamalar. Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep Gebelikte vaginal kanamalar Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep Vajinal kanama, erken gebelik döneminde sık görülen klinik bir sorundur. Tüm gebelerin yaklaşık %20 si bu klinik durumdan şikayetçi olmaktadır.

Detaylı

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul

Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul Prof.Dr.Babür Kaleli Pamukkale Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D. 8.MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012 İstanbul Tiroid Hastalıkları Gebelerin %2-3 ünde tiroid disfonksiyonu var Gebelik tiroid fonksiyonlarını

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Perinatal Depresyon gebelik süresince veya gebeliği takip eden ilk 12 ay boyunca

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik 1. HAFTA Stajın Tanıtımı Hekimlik Uygulaması Obstetrik antenatal vizit ve anamnez Puberte ve bozuklukları Hekimlik Uygulaması Jinekolojik anamnez, muayene Non-invaziv ve invaziv antenatal tetkikler Kadın

Detaylı

GEBE MUAYENE YÖNTEMLERİ ve GEBE BAKIMI

GEBE MUAYENE YÖNTEMLERİ ve GEBE BAKIMI 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve 10.Hafta ( 17-21 / 11 / 2014 ) GEBE MUAYENE YÖNTEMLERİ VE GEBE BAKIMI Slayt No: 11 GEBE MUAYENE YÖNTEMLERİ ve GEBE BAKIMI 2 Doğum öncesi bakım şu amaçlara yönelik

Detaylı

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI Dr Özlem Gün Eryılmaz Zekai Tahir Burak Eğitim Araştırma Hastanesi Doğum Kliniği Never let the sun set twice on a laboring woman. Steer P; BMJ 1999 PARTOGRAM NEDİR? Doğum eyleminin

Detaylı

DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA

DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA DOĞUMUN BAŞLADIĞINI GÖSTEREN BELİRTİLER NELERDİR BAŞLICA BELİRTİLER; Sancı Kanama (lekelenme) Su gelmesi UYARI; Kanama az veya çok fark etmeksizin gebelikte en önemli durumlardan

Detaylı

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

VAY BAŞIMA GELEN!!!!! VAY BAŞIMA GELEN!!!!! DİYABET YÖNETİMİNDE İNSÜLİN POMPA TEDAVİSİNİN KAN ŞEKERİ REGÜLASYONUNA OLUMLU ETKİSİ HAZIRLAYAN: HEM. ESRA GÜNGÖR KARABULUT Diyabet ve Gebelik Diyabetli kadında gebeliğin diyabete

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik Muayene Usulleri M. ÇOLAKOĞLU

Detaylı

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Doç.Dr. Gülay Sain Güven Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Genel Dahiliye Ünitesi 24 Mayıs 2008, Antalya Sunum Planı Gebelik-hipertansiyon

Detaylı

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE YÖNETİM

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE YÖNETİM ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE YÖNETİM Prof. Dr H.Mete TANIR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Uzmanı Erken Membran Rüptürü (EMR) Erken membran

Detaylı

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D. Yaşamın İlk İki Yılında Demir Profilaksisinin Önemi ve Anemi Taramasında Hemogram ile Birlikte Ferritin Ölçümü: Rutin Taramanın Bir Parçası Olabilir Mi? Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z,

Detaylı

Dekan: Prof. Dr. Demir Budak Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten. 110 saat 10 saat

Dekan: Prof. Dr. Demir Budak Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten. 110 saat 10 saat Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Dekan: Prof. Dr. Demir Budak Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten 214 215 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM III DERS KURULU 6 (TIP 331) ÜREME SİSTEMİ HASTALIKLARI

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi AKUT BATIN da ANALJEZİ Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi KARIN AĞRISI Karın bölgesinde bölgesel olarak hissedilen ağrıların tamamına karın ağrısı diyoruz. Bu ağrılar; bazen karın

Detaylı

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi Yrd. Doç. Dr. Nazan KARAHAN Ebeler Derneği Genel Başkanı Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü/Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm

Detaylı

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. Eylül 2018) Özeti yapan: Dr. Ahmet Erol ÖZET: Gebeler ve postpartum kadınlar, mevsimsel

Detaylı

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER Nilüfer Güzoğlu, H. Gözde Kanmaz, Dilek Dilli, Nurdan Uras, Ömer Erdeve, Uğur Dilmen İlk tüp bebeğin 1978 de doğumundan bu yana IVF

Detaylı

Özgün Problem Çözme Becerileri

Özgün Problem Çözme Becerileri Özgün Problem Çözme Becerileri Research Agenda for General Practice / Family Medicine and Primary Health Care in Europe; Specific Problem Solving Skills ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ

Detaylı

30.12.2014. Doğuma Yardım ve Takip. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 13.Hafta ( 08-12 / 12 / 2014 ) DOĞUMA YARDIM VE TAKİP Slayt No: 17

30.12.2014. Doğuma Yardım ve Takip. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 13.Hafta ( 08-12 / 12 / 2014 ) DOĞUMA YARDIM VE TAKİP Slayt No: 17 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 13.Hafta ( 08-12 / 12 / 2014 ) DOĞUMA YARDIM VE TAKİP Slayt No: 17 4 Doğum eylemi, doğum ağrılarının başlamasından, fetüsün doğumu ve plasentanın ayrılmasının

Detaylı

Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Erken doğum: İlk bir yılda görülen infant ölümlerinin %35 inin nedeni Gelişmiş ülkelerde

Detaylı

PROF DR FERİDE SÖYLEMEZ AÜTF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

PROF DR FERİDE SÖYLEMEZ AÜTF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM PROF DR FERİDE SÖYLEMEZ AÜTF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1.Devre: Açılma ve silinme Latent faz (multiparda 14 saat, nulliparda 20 saat) Aktif faz 2.Devre: Fetusun doğumu 3. Devre: Plasentanın çıkışı Latent

Detaylı

03.06.15 09:30 BİYOKİMYA-MİKROBİYOLOJİ-FARMAKOLOJİ 10:30 HALK SAĞLIĞI 11:30 PATOLOJİ 13:30 İYİ HEKİMLİK UYG. 6 Hafta. Kurul Süresi: 10 saat 10 saat

03.06.15 09:30 BİYOKİMYA-MİKROBİYOLOJİ-FARMAKOLOJİ 10:30 HALK SAĞLIĞI 11:30 PATOLOJİ 13:30 İYİ HEKİMLİK UYG. 6 Hafta. Kurul Süresi: 10 saat 10 saat Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten 215 216 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM III DERS KURULU 6 TIP TIP 332- ÜREME SİSTEMİ HASTALIKLARI

Detaylı

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ *Aysun Çakır, *Hanife Köse,*Songül Ovalı Güral, *Acıbadem Kadıköy Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Gebelikte Progesteron Kullanımı. Prof. Dr. Recep Has K.Doğum/Perinatoloji İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi

Gebelikte Progesteron Kullanımı. Prof. Dr. Recep Has K.Doğum/Perinatoloji İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Gebelikte Progesteron Kullanımı Prof. Dr. Recep Has K.Doğum/Perinatoloji İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Progesteron Kolesterol Pregnenolon 17-α- Hidroksi pregnenolon Dehidro-epi androsteron Östriol Progesteron

Detaylı

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Vehbi Alpman KURUL SINAVI KURUL SINAVI

Yard. Doç. Dr. Vehbi Alpman KURUL SINAVI KURUL SINAVI Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten 216 217 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM III DERS KURULU 6 TIP TIP 332- ÜREME SİSTEMİ HASTALIKLARI

Detaylı

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Mine SERİN 1, Ali CANSU 1, Serpil ÇELEBİ 2, Nezir ÖZGÜN 1, Sibel KUL 3, F.Müjgan SÖNMEZ 1, Ayşe AKSOY 4, Ayşegül

Detaylı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ Erhan Çalışıcı, Birgül Varan, Mahmut Gökdemir, Nimet Cındık, Özge Orbay Başkent Üniversitesi Çocuk Sağ.Has.ABD Göğüs ağrısı, çocukluk ve adölesan

Detaylı

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya Gebelikte diyabet taraması Prof. Dr. Yalçın Kimya Gestasyonel diyabet İlk defa gebelik sırasında saptanan diyabet Diagnosis and classification of diabetes mellitus. Diabetes Care 2010;33(Suppl 1):S62 9.

Detaylı

PRETERM PREMATÜR MEMBRAN RÜPTÜRÜ PROF. DR. SEFA KELEKÇİ İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM AD

PRETERM PREMATÜR MEMBRAN RÜPTÜRÜ PROF. DR. SEFA KELEKÇİ İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM AD PRETERM PREMATÜR MEMBRAN RÜPTÜRÜ PROF. DR. SEFA KELEKÇİ İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM AD TANIM PROM UTERİN KONTRAKSİYONLARIN BAŞLAMSINDAN ÖNCE MEMBRANLARIN AÇILMASI

Detaylı

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Gebede HSV İnfeksiyonu Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Olgu 14 günlük, erkek bebek Şikayeti: Sol kol ve bacakta kasılma, emmeme Hikaye:

Detaylı

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma Mehmet Yekta Öncel, Sema Arayıcı, Fatma Nur Sarı, Gülsüm Kadıoğlu Şimşek,

Detaylı

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Son dört dekat boyunca prenatal izlem sırasında fetüs taramaları için ultrasonografi

Detaylı

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ YILIN SES GETİREN MAKALELERİ Dr. Yeşim Uygun Kızmaz SBÜ Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğt. ve Araş. Hastanesi Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Aylık Toplantısı 25.12.2018,

Detaylı

Gebelikte Anöploidi Taraması: İkinci Üçayda Biyokimyasal Tarama. Dr. Atıl Yüksel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi TMFTP Derneği

Gebelikte Anöploidi Taraması: İkinci Üçayda Biyokimyasal Tarama. Dr. Atıl Yüksel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi TMFTP Derneği Gebelikte Anöploidi Taraması: İkinci Üçayda Biyokimyasal Tarama Dr. Atıl Yüksel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi TMFTP Derneği Tarama Testlerinin Özellikleri Aranan hastalık ciddi olmalıdır. Nadir olmamalıdır.

Detaylı

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı Konunun Önemi Gebelikte karşılaşılan en sık dahili sorun HİPERTANSİYON (Tüm gebeliklerin % 6-8 i) 1. Kronik

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme. Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi

Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme. Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi Polikistik over sendromu (PKOS), 1930 yılında wedge rezeksiyonun tariflenmesinden

Detaylı

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi Sağlıklı bir anne için Sağlıklı beslenme Düzenli hekim kontrolü Gebelik öncesi hastalıkların sıkı takibi Sağlıklı bir yaşam tarzı Huzurlu bir gebelik süreci Sağlıklı beslenme = Dengeli beslenme Proteinler

Detaylı

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar Prof. Dr. Lemi İbrahimoğlu İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilim Dalı Gestasyonel Diyabetes

Detaylı

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

YENİDOĞAN ÖLÜMLERİ VE PREMATÜRİTE. Doç. Dr. Ahmet Yağmur Baş Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EAH Yenidoğan Kliniği

YENİDOĞAN ÖLÜMLERİ VE PREMATÜRİTE. Doç. Dr. Ahmet Yağmur Baş Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EAH Yenidoğan Kliniği YENİDOĞAN ÖLÜMLERİ VE PREMATÜRİTE Doç. Dr. Ahmet Yağmur Baş Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları EAH Yenidoğan Kliniği YENİDOĞAN SAĞLIĞI Yenidoğan dönemi; doğumdan bir aya kadar olan süreyi (ilk 28 gün)

Detaylı

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı DOĞUM ÖNCESİ BAKIM Dr. Ferruh N. Ayoğlu Sevmek güzel şey delikanlım, l sev bakalım. Madem ki kafanın içerisinde ışıklı bir karanlık var, benden izin sana sev sevebildiğin kadar. Yaşanan her 1 dakika da:

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018 2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Prenatal tarama testleri kavramları Tarama testi: Normal vakalarda anormal sonuçlar, hasta vakalarda normal sonuçlar elde edilebilir.

Detaylı

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir. TİROİD HORMON SENTEZİ Dishormonogenezis Hasta ötroid? Şiddetli açlıkta, kronik hastalıkta, akut hastalıkta, cerrahi esnasında ve sonrasında T4--- T3 azalır Propiltiourasil, kortikosteroid, amiodaron propnalol

Detaylı

ACOG diyor ki ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜ. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

ACOG diyor ki ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜ. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse ACOG diyor ki ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜ Özeti Yapan: Dr. Semir Köse Erken Doğum (ED) tüm doğumların %12 kadarında görülür ve perinatal morbidite ve mortalitenin en önemli nedenlerindendir. Preterm Erken Membran

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013 Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013 İntrauterin adezyonlar (IUA), ilk olarak 1894 de Fritsch tarafından tarif edilmiştir. 1946 da Joseph G. Asherman, yayınladığı

Detaylı

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ Meryem Karataş*, Aysun Çakır Özçelik*, Canan Sarı*, Sevinç Kaymaz* *Liv Hospital Ulus GİRİŞ Kadın sağlığı açısından gebelik

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır.

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır. Intrauterine administration of hcg immediately after oocyte retrieval and the outcome of ICSI: a randomized controlled trial Oosit Retrivalden hemen sonra intrauterin hcg uygulamasının ICSI sonuçları üzerine

Detaylı

Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca)

Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca) Tdap Aşıları (Difteri, Toksoid ve Cansız Boğmaca) Erişkin ve büyük çocuklarla kıyaslandığında, 12 ay altındaki infantlar gerçek anlamda yüksek boğmaca oranlarına ve boğmaca ile ilişkili ölümlerin geniş

Detaylı