İzmir de sokak köpekleri iyice azıttı. Köpekler, hava karardıktan sonra insanlara saldırmaya başladı

Transkript

1 Bursa'da bir meslek lisesinde görevli iki öğretmen, 4 yıl önce geliştirerek uluslararası patentini aldıkları abdestmatiğin üretimine yasal engeller nedeniyle başlayamıyor 28 Aralık 2014 Pazar İzmir de sokak köpekleri iyice azıttı. Köpekler, hava karardıktan sonra insanlara saldırmaya başladı Saldırgan olmadığı gerekçesiyle pek fazla önlem alınmayan sokak köpekleri, insanlara saldırmaya başladı. Yoldan geçen arabalara ve insanlara saldıran, korku salan sokak köpekleri; dün, iki öğrenciyi kovaladı. Öğrenciler canını son anda kurtardı İzmir sokaklarında başıboş gezen ve hava karardıktan sonra tehlike yayan sokak köpekleri, gece geç saatlerde evlerine giden vatandaşlar için iyice tehlike olmaya başladı. Kalabalık gruplar halinde dolaşan ve belli noktalara yine kalabalık gruplar halinde konuşlanan sokak köpekleri, ölüm tehlikesi saçıyor.»16 da Sokak köpekleri, 2 öğrenciyi kovaladı; öğrenciler, canını son anda kurtardı Soma-Yırcalı'daki santral yapımı için şirketle anlaşarak protokol imzalayan arazi sahipleri, Danıştay'ın kamulaştırma kararı sonrası üzüntü yaşıyor. Arazi sahiplerinden Balcı, "Beklentimiz bir an önce yasanın çıkarılıp bu yatırımın gerçekleşmesi" dedi KÖYLÜYÜ KIŞKIRTTILAR Danıştay'ın aldığı kararı üzüntüyle karşıladıklarını belirten arazi sahiplerinden Ethem Balcı, proje için sondaj çalışmaları başladığında köylülerin tamamının yatırımı desteklediğini ancak köye gelen bazı sivil toplum örgütlerinin köylüyü kışkırttığını iddia etti. Balcı, "Güya çevreci olduğunu söyleyen kişiler köylünün aklını çeldi. Onlar köye gelinceye kadar sorun yoktu. Çevreyi o kadar çok düşünüyorlarsa önce bölgedeki 30 yıllık termik santralin kapanmasını sağlasınlar. Ama onların maksadı başka" diye konuştu HÜKÜMET SAHİP ÇIKSIN Santralin yapılacağı bölgede arazisi bulunanların yüzde 60'ının santrali desteklediğini, 45 arazi sahibinin şirketle protokol imzaladığını, şirketin arazi sahiplerine kamulaştırma bedelinin yüzde 60 üzerinden bedeller ödemeyi taahhüt ettiğini anlatan Balcı, "Hükumetin de başladığı işe sahip çıkması lazım. Enerji Bakanlığı ihalesini verdi, ama bunun arkasında durmadı. Beklentimiz hükumetin, bu yatırımın arkasında durması. Danıştay'ın kararı bize hükumetin kanun çıkarmaması halinde bu işin devam etmeyeceğini gösteriyor" dedi. devamı 8 de Gediz Üniversitesi Ekonomi Bölümü nün değişim öğrencilerinden Hafner, sıkı bir Osmanlı hayranı. 21 yaşındaki İsviçreli genç kızın boynunu, Osmanlı tuğrası işlemeli bir kolye süslüyor. Daha iyi Türkçe konuşabilmek ve Türk kültürünü yakından tanıyabilmek İzmir e geldi. Bizden biri gibi olan Alexandra nın diğer bir tutkusu da dil öğrenmek. Türkçeyle birlikte 10 dil konuşabilen Hafner, Türkiye yi görmek, en büyük hayallerimden biriydi. Gediz Üniversitesi ndeki eğitimim sayesinde bu fırsatı yakaladım. Burada evimde gibiyim, çok mutluyum. dedi.

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 28 Aralık 2014 Pazar Türkiye'nin zamanı Konak Saat Kulesi, Bayramyeri Saat Kulesi, Alsancak Garı ve NATO Saat Kuleleri'nin bakımını üstlenen Pamukoğlu, "Konak'tan her geçtiğimde kafayı kaldırıp bakıyorum. İnsanın evladı gibi sanki. O'na çiçek gibi bakıyorum" dedi Dede mesleği olarak saatçiliği sürdüren Feti Pamukoğlu, başta İzmir'in simgesi tarihi Konak Saat Kulesi olmak üzere başka şehirlerde bakım ve kurulumunu üstlendiği saat kuleleriyle adeta zamana bekçilik yapıyor. "İzmir" denildiğinde akla gelen ilk mimari yapı olan Konak Saat Kulesi, Osmanlı İmparatorluğu padişahlarından 2. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde yaptırıldığı 1901 yılından bu yana, kentte zamanın akışını belirlemeye devam ediyor. Dört basamaklı haç biçiminde bir platform üzerinde, sekizgen kaideli olarak inşa edilen kuleye, dönemin Alman İmparatoru 2. Wilhelm'in hediyesi olarak yerleştirilen 4 saat, dede mesleği olarak saat ustalığını sürdüren Feti Pamukoğlu'nun özenli çalışmasıyla ilk günkü hassasiyetiyle İzmirlilere hizmet veriyor. -Saat dursa hayat duracakmışçasına alınan emanet Kentin merkezi noktası olmasıyla hemen herkesin uğrak noktası Konak Meydanı'nda bulunan saat kulesi, sadece çanı ve içsel olarak duyulan "tik tak"larıyla değil, etrafındaki hareketlilikle de şehirde zamanın ritmini ortaya koyuyor. "Saat dursa İzmir'de hayat duracakmışçasına" emanet aldığı zamanı duraksatmamak için büyük bir titizlikle çalışan Pamukoğlu, mesleğini ve kule saatçiliğinin insana hissettirdiklerini AA ekibiyle paylaştı. Saatçiliğin 80 yıllık aile mesleği olduğunu belirten Pamukoğlu, büyük bir sevgi ve bağlılıkla yaptığı mesleğinin, kentin simgesi olmuş saat kulelerinin sorumluluğunu üstlenmesi nedeniyle kendisine çok özel duygular hissettirdiğini ifade etti. Mesleğini sadece maddi kaygıyla geçimini idame ettirmek için değil, bu işin inceliklerine inerek sürdürdüğünü ve sadece bu anlayışla dükkanındaki saatlerle değil, aralarında tarihi Konak Saat Kulesi'nin de bulunduğu birçok kule saatin sorumluluğunu üstlendiğini anlatan Pamukoğlu, şunları söyledi: "Şehre simge olmuş bir yerin sana teslim edilmesi buna karşın insanların geçerken sadece saati görüp, detayında 'kim yapıyor, kim onarımıyla uğraşıyor' diye düşünmemeleri normal ama benim için çok farklı bir anlam. Bu işin manevi hazzının yanı sıra bir de mesuliyeti var. Şehirlere simge olmuş, onca sene yüzlerce sene önce yapılmış ve zamanı, günümüze kadar, doğru, şaşmadan getirmiş saatler... Bunlarla ilgilenmek, bunlara hayat vermek, çalışmasını sağlamak ve devamını getirmek, hem farklı manevi bir haz hem de bana göre ciddi bir gurur." -İzmir'deki 4 saat de ona emanet Pamukoğlu, İzmir'de çalışır durumdaki Konak ve ONA EMANET Eşrefpaşa semtindeki Bayram saat kulelerinin düzenli kurulmaları ile bakımlarını kendisinin yaptığını, Alsancak Garı ve NATO saat kulelerinin ise bakımlarını yaparak çalışmalarını sağladığını kaydetti. İzmir'deki kule saatlerin yanı sıra Muğla, Çanakkale, Balıkesir Ayvalık, İzmir Bergama gibi yerlerde bakmakla yükümlü olduğu saat kuleleri olduğunu aktaran Pamukoğlu, "İnsanın tek bir evinin anahtarı olabilir ama benim için Türkiye'nin farlı yerlerinde tane bakmakla yükümlü olduğum saat var ve gittiğim şehirlerde, benim burada bakacak, tamir edecek bir kule saatim var diyorum. Bu farklı bir gurur kaynağı benim için" dedi. -Öyle uzun süreli seyahate çıkamam Feti Pamukoğlu, bir kule saatinin kurulması ve bakımının üstlenilmesi işinin, kendi hayatınızın ritmini de belirleyen büyük bir sorumluluk olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Bu işin (Konak Saat Kulesi'nin kurulması) hayatımda getirdiği değişiklik, 6 günde bir yapmak zorunda olduğun ya da Eşrefpaşa için 8 günde bir yapmak zorunda olduğun bir iş diye düşünüyorsun. Çünkü duracak öbür türlü. Bu benim için farklı bir duygudur; 8 günlük, 9 günlük bir seyahate gidemezsin ya da giderken mutlaka birini bırakmak zorundasındır ki saat durmasın. Şimdi burada verilecek ceza filan önemli değil, (günlük) 100 lira cezai müeyyidesi var ama o bana göre bir şey değil, asıl insanlara mahcup olmamak önemli. 'Saat durmuş' dediler mi, o zaman o kötü neticeyi almış olacaksın." -"Dükkanımı değil, Konak Saat Kulesi'ni merak ederim" Konak Saat Kulesi'nin hayatında çok özel bir yeri ve önemi olduğuna değinen Pamukoğlu, şunları kaydetti: "Her geçtiğimde kafayı kaldırıp bakıyorum. İnsanın evladı gibi sanki. Bir yere gittiğimde, evde yetiştirdiğin bitkin, çiçeğin vardır, ona böyle kurumasın diye bakarsın... Aynı şey benim için de geçerli. Bir yere gittiğim zaman, inanın dükkandan önce arkadaşlarıma, 'saat nasıl, iyi mi, doğru mu' diye sorarım. Bu şehre simge olmuş bir yerin bakımının sende olması hem manevi bir haz veriyor hem de belirli bir mesuliyeti gerektiriyor çünkü." (AA) "Diriliş Ertuğrul"un elbiselerini dikmek istiyor TRT'de yayınlanan "Diriliş Ertuğrul" dizisine kıyafet sponsoru olmak istediğini söyleyen Karaca, "Dizinin ilerleyen bölümlerinde çekilecek olan düğün sahneleri için bu kıyafetlerimizi, gençlerimizi özendirmek amaçlı ücretsiz verebiliriz" dedi Kayı Boyu'nun Anadolu'da ilk yerleşim yeri olan Kütahya'da, Osmanlı motifleriyle düğün kıyafetlerini modernize ederek diken Yasemin Karaca, TRT'nin yeni dizisi "Diriliş Ertuğrul"da rol alan oyuncuların sahnede giydiği elbiseleri, ücretsiz olarak dikmek istiyor. Karaca, Osmanlı'nın kuruluşundan bu yana gelenekselleşen düğün kıyafetlerini tasarlayıp diktiğini söyledi. Halk Eğitim Merkezi'nde eğitim aldıktan sonra 17 yıl kıyafet tasarımı yaptığını belirten Karaca, "Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'ndan (KOSGEB) aldığım destekle iş yeri açtım. Bundaki amacım Osmanlı kültürünü, batı kültürüne özenen gençlere sevdirmektir. En büyük hedefim ise bu kültür yolunda bir köprü olabilmektir" diye konuştu. Karaca, şu an Kütahya'daki düğünlerde gelinlerin başlarına "Kırmızı Tefebaşı", kavuklular ve sim sarma şalvarların gençler tarafından büyük ilgi gördüğünü dile getirdi. Kırmızı Tefebaşı'nı, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin büyükannesi ve "Devlet Hatun" olarak da bilinen Hayme Ana'nın Bursa'ya gelin giderken giydiği kına kıyafeti olduğunu ifade eden Karaca, şöyle konuştu: "Bu elbiseyi kızlarımız bugün hala giymektedir. Bu kıyafetler, kızlarımıza evlendikten sonra da 'evlerinin sultanları' olması temennisiyle giydirilir. Osmanlı motiflerini taşıyan kıyafetler, daha çok Kütahya da dikiliyor. Özellikle kına kıyafeti denildiğinde insanların aklına ilk Kütahya geliyor. Kına kıyafeti yaptırmak için il dışından bize gelen müşterilerimiz var. Müşterilerimiz, kızlarının kına kıyafetlerini yaptırmak için buraya geliyorlar. Bu kıyafetlerimizin hazırlanışı 3 ila 6 ay süren bir aşamadan geçiyor. Desenlerin ağırlığına, motiflerin çokluğuna ve azlığına göre yapım aşaması sürüyor." (AA) Yaşlıların ve ölenlerin eşyaları "köy müzesi"nde sergileniyor Arguvanlı Ersoy Eren, civar köylerdeki yaşlıların ve ölen vatandaşların eşyalarını toplayarak evinin bir odasını "köy müzesi"ne dönüştürdü. İlçeye bağlı 46 köyden topladığı pek çok eşyayı evinde sergileyen Eren'in bu çalışmasını şimdi de yeğeni Mustafa Eren sürdürüyor. Yeğen Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "köy müzesi" fikrinin amcası Ersoy Eren'den çıktığını söyledi. Yaşlıların ve ölen kişilerin eşyalarını toplayarak evinin bir bölümünde sergileyen amcasının önemli bir çalışmaya imza attığını ifade eden Eren, İstanbul'a yerleşen amcasının bu çalışmasına yeğeni olarak sahip çıktığını belirtti. Eren, "Amcam, geçmişte insanlarımızın ne şartlarda yaşadıklarını anlatmak amacıyla bu çalışmaya başlamıştı. Gençlerimiz geliyor, görüyor, atalarını, dedelerini hatırlıyor. Onların neler kullandığını, ne zor şartlarda yaşam sürdüklerini anlıyor. Güzel bir anı oluyor onlar için" diye konuştu. Özellikle yaz aylarında gençlerin köye geldiklerini anlatan Eren, "köy müzesi"ni gezenlerin sayısının yazın arttığını söyledi. Burayı ziyaret edenlerin dedelerine ait tası, orağı, herhangi bir eşyayı gördüğü zaman hüzünlendiğini belirten Eren, "Gözyaşlarını tutamayanlar oluyor" dedi. - Yaklaşık bin 500 eşya bulunuyor Amcasının oluşturduğu ve kendisinin de devam ettirdiği bu çalışmayla yörenin kültürünü gelecek kuşaklara aktaracaklarını ifade eden Eren, "Eğer bunları muhafaza etmeseydik, bu tarihi eşyalar, atalarımızın, dedelerimizin bize bıraktığı bu hatıralar, zamanla yok olup gidecekti. Amacımız, yeni neslin gelip dedelerini hatırlaması, onların geçmişini görmesi. Köy müzesini bu amaçla kurduk. Bundan sonra da devam ettireceğiz" şeklinde konuştu. "Köy müzesi" hakkında bilgi veren Eren, "Burada geçmişte kullanılan gaz ocağı, kömürlü ütü, çıra, tuluk, orak, eski plaklar, çok eskilerde kullanılan radyo gibi yaklaşık bin 500 eşya bulunuyor" dedi. Eren, eski eşyaları bir odada değil, gelecekte daha büyük bir alanda sergilemeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi. (AA) Yıl: 4. Sayı: Aralık 2014 Pazar Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 28 7 Şubat Aralık Perşembe Pazar Şaphane ilçesinde, iki otomobilin çarpışması sonucu AK Parti Şaphane İlçe Başkanı Murat Çakır (60), İl Genel Meclisi Üyesi İsmail Sağlam (52) ve bir kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Murat Çakır (60) i- daresindeki 35 HA 6338 plakalı otomobil, Şaphane-Kütahya karayolunun 15. kilometresinde Pazarlar Kavşağı'nda sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 EAN 58 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, Çakır ve Sağlam ile aynı araçta bulunan Selami Atak (42) yaralandı. Yaralılardan Çakır, sağlık ekiplerince Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Sağlam ve Atak ise Doç. Dr. İsmail Karakuyu Simav Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Çakır ve Sağlam'ın hayati tehlikesi bulunduğu öğrenildi. (AA) İzmir'de düzenlenen uyuşturucu operasyonlarında 2 bin 280 adet uyuşturucu hap ve 36 gram kokakin ele geçirildi. Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı Narkotim ekiplerinin sokak satıcılarına yönelik yürüttüğü operasyonlar kapsamında Konak ilçesinde E.Ö ve Ö.Ö'nün ikametlerinde yapılan aramada toplam 346 uyuşturucu hap ve 1 gram esrar ele geçirildi. E.Ö, tutuklandı. Uyuşturucu ticareti ve dağıtımı yapan başka bir örgüte yönelik operasyonda ise bin 934 uyuşturucu hap, 36 gram kokain, 23 gram esrar, 1 adet ruhsatsız av tüfeği ele geçirildi. Olayla ilgili göz altına alınan M.T, mahkemece tutuklandı. (AA) Bornova ilçesinde, bir süre önce şans eseri çöken çatının altında kalmaktan kurtulan kişi, bu kez aynı evin çatısının ikinci kez çökmesiyle yaralandı.erzene Mahallesi 43 Sokak'ta Halil Göktaşlı'ya (55) ait müstakil evin çatısı henüz belirlenemeyen nedenle çöktü.ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, göçük altında kalan Göktaşlı'yı yaklaşık yarım saatlik çalışma sonucunda bulunduğu yerden çıkardı.yaralanan Göktaşlı, sağlık ekipleri tarafından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.göktaşlı'nın komşuları gazetecilere, büyük bir gürültü duyduklarını belirterek, ''Geçen yaz da evin çatısının yarısı üzerine çökmüştü. O gün bir şey olmamıştı. O günden beri evin çatısı olan diğer kısmında yaşıyordu'' diye konuştu. (AA) Mardin'in Kızıltepe ve Derik ilçesinde olmayan hayvanlar için destekleme kredisi aldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan aralarında veteriner hekimlerin de bulunduğu 9 kişiden 5'i tutuklandı. İl Emniyet Müdürülüğü'nden yapılan açıklamaya göre, müfettişlerce yapılan incelemede, bazı kişilerin, olmayan hayvanlara ait küpeleri veteriner hekimlerce yetiştiricilere tahsis ettikleri ve bununla destekleme kredisi alındığı belirlendi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Kızıltepe ve Derik'te bazı adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda, aralarında veteriner hekimlerin de bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliden veteriner M.K (36) ve M.Y (34) ile R.D (48), S.A (45) ve M.Z.B (49) tutuklandı. (AA) Minibüs şoförünün, "yol verme" meselesinden tartıştığı halk otobüsünün sürücüsü ile muavinini bıçakla yaraladığı an, aracın güvenlik kamerasınca kaydedildi. Alınan bilgiye göre, merkez Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi'nde minibüs şoförü Ramazan U, özel halk otobüsü sürücüsü Ömer Türkmen ve muavini Fatih Serbest ile tartıştı. Minibüs şoförü, daha sonra aracından inip, otobüse binerek, Türkmen ve Serbest'i bıçakla yaraladıktan sonra kaçtı. (AA)

4 28 Aralık 2014 Pazar Maliye Bakanı Şimşek,"Finansal kuruluşlarımızın buna bankalar dahil, MASAK'a şüpheli işlem bildiriminde artık bir sorun kalmadı.bu konuda uyarılarımızı dikkate alan bankalara teşekkür ediyorum.türkiye, G-20 dönem başkanlığında uluslararası vergi, yolsuzlukla mücadele gibi birçok konuda dönem başkanı olarak önemli çalışmalar gerçekleştirecek"dedi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Avrupa'nın 10 yıllık tarım sektörü büyümesi ortalama yıllık 0.24 dür. Yani yüzde 1 değil. Biz Avrupa Birliği'nin yıllık sağladığı tarım sektörü büyümesinin 10 katı daha fazla büyüme kaydettik" dedi Eker, bir otelde gerçekleştirilen Genç MÜSİAD Mersin Şubesi 9. Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın toplantısına katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Türkiye'nin son 10 yılda önemli ekonomik başarılar elde ettiğini belirten Eker, "230 milyar dolardan 822 milyar dolar bir gayri safi yurt içi hasılaya ulaştık. Bu çok önemli. Tek başına milli gelirimiz 3 bin 492 dolardan 10 bin 800 dolara çıktı" dedi. Türkiye'nin ihracat artışında da çok büyük başarı elde ettiğini bildiren Eker, ihracatın 2013 yılında 152 milyar dolara çıkarıldığını, 2023 yılı ihracat hedefinin ise 500 milyar dolar olduğunu anımsattı. AK Parti hükumetleri döneminde izlenen politikalarla bunların gerçekleştiğini ifade eden Eker, şöyle konuştu: "Dünyanın bir çok yerinde ekonomik krizler meydana gelmesine rağmen bizim onların çok üzerinde ekonomik büyüme ortaya koymamız bu politikaların önemini gösteriyor. Hükumetimiz döneminde uygulanan politikalarla s- abit sermaye yatırımlarında önemli gelişme sağlandı. Türkiye 2002'den 2013'e kadar s- abit sermaye yatırımlarında 5.5 kat bir artış sağlandı. Türkiye'de sağlanan istikrarla, gelişmelerle uluslararası doğrudan sermaye girişi de önemli ölçüde arttı. 2002'de 622 milyon dolardan ibaret olan doğrudan yatırım uluslararası sermaye girişi, 2013 yılında 12.7 milyar dolara çıktı. Bugüne kadar da hükümlerimiz döneminde 145 milyar doları aşan uluslararası sermaye yatırımı girişi oldu." Yatırımcıların önünü açmak için sürekli çaba içinde olduklarını dile getiren Eker, alt yapısı hazır olan 155 organize sanayi bölgesinden 90'ının kendi dönemlerinde tamamlandığını, 26 olan havaalanı sayısının da 53'e çıktığını kaydetti. - "61 milyar dolarlık tarımsal hasıla elde ediyoruz" - Türkiye'nin gayri safi tarımsal yurt içi hasılasının 23 milyar olarak devraldıklarını bu rakamı 61 milyara çıkardıklarını dile getiren Eker, şöyle devam etti: "Alan aynı ama üretim farklı. Biz aynı alanda daha fazla ürün elde edecek şekilde, verimliliği artırıcı projeler, politikalar uyguladık ve aynı alandan artık 23 milyar dolar değil 61 milyar dolarlık tarımsal hasıla elde ediyoruz. Bizden önceki hükumet Türkiye'yi 33 milyar dolardan alıp 23 milyara düşürdü. Biz 61 milyar dolara çıkardık ve hamd olsun Türkiye Avrupa'da 2008 yılından bu yana birincilik tahtına oturdu ve birincilik tahtını muhafaza ediyor. İspanya'yı, İtalya'yı ve Fransa'yı tarımsal yurt içi hasıla bakımından bu süre zarfında geride bıraktık. Avrupa'nın 10 yıllık tarım sektörü büyümesi ortalama yıllık 0.24 dür. Yani yüzde 1 değil. Biz Avrupa Birliği'nin yıllık sağladığı tarım sektörü büyümesinin 10 katı daha fazla büyüme kaydettik." Tarım ürün ihracatını 4 milyar dolardan aldıklarını ve bu rakamın 2013 yılında 17.7 milyar dolara çıktığını anlatan Eker, "Türkiye'de 76 milyon vatandaşın karnını, ülkeye gelen 35 milyon turistin karnını doyuruyoruz üstüne de 17.7 milyar dolar tarım ve gıda maddesi ihraç ediyoruz. Bütün bunlar gerek destekleme politikaları ve sağlanan verimlilik artışıyla oldu" dedi. -"Artık bin 681 çeşit tarım ve gıda maddesini dünyaya satıyoruz" yılında Türkiye'nin 161 ülkeye bin 480 çeşit tarım ve gıda maddesi ihraç ettiğini belirten Eker, 2013 yılında bu sayıya 31 ülke daha ekleyerek artık 192 ülkeye tarım ve gıda maddesi ihraç ettiklerini belirtti. Satılan ürün çeşidinin de 200 çeşit daha arttığını vurgulayan Eker, "Artık bin 681 çeşit tarım ve gıda maddesini dünyaya satıyoruz. Bu da Türkiye'deki sanayicinin ve yatırımcının başarısıdır. Türkiye'de çiftçiye ödenen tarımsal destekler 1.8 milyardı yılı bütçemiz tamı tamına 10 milyar. Yani 5 kattan daha fazla çiftçiye ödenen karşılıksız nakdi hibe destek miktarını artırmış oluyoruz" diye konuştu. Mersin'in meyve sebze konusunda ve ihracat ile hayvancılık konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu aktaran Eker, Mersin'in keçi varlığı açısından da Türkiye'nin en büyük ili olduğunu sözlerine ekledi. Genel kurula, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, AK Parti Mersin Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun ve Nebi Bozkurt, Genç MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Fettahoğlu ve MÜSİAD üyeleri katıldı. (AA)

5 1Şubat 28 Aralık Perşembe Pazar Vakıfbank Genel Müdürü Aydoğan,"Bankamızın şubeye ulaşma hedefi doğrultusunda, 2015 içinde azami çaba göstererek, gelecek yıl için yaklaşık personel alımı yapmayı planlıyoruz.sektörde kredilerin yıllık artış hızında 2014 yılına göre bir yükseliş yaşanacağını ve büyüme hızının yüzde 20'ler seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz"şeklinde konuştu Mevcut anketler, genel seçimin başa baş geçeceğine ve yine bir koalisyon hükümeti olasılığının yüksek olduğuna işaret ediyor.bu yıl G7 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olan İngiltere'nin ekonomisinin gelecek yıl yüzde 2,4 ila 2,9 arasında büyümesi bekleniyor Birleşik Krallık'ta 2015 yılı, genel seçim dolayısıyla siyasetin hareketli geçeceği bir yıl olacak. Ülkede 7 Mayıs 2015 tarihinde genel seçim yapılacak. Siyasi partiler, 650 koltuklu İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası'na girmek için yarışacak. Birleşik Krallık'ta 2010 yılında yapılan son genel seçim sonucu, ülkenin siyasi geleneğinde pek de görülmeyen koalisyon hükümeti kurulmuştu. 36 yıl aradan sonra oluşturulan ilk koalisyon hükümetinin büyük ortaklığını David Cameron'ın liderliğindeki Muhafazakar Parti, küçük ortaklığını ise Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokrat Parti yapıyor. Bir önceki dönemde iktidar partisi olan İşçi Partisi ise muhalefette yer alıyor. Kurulduktan hemen sonra başarısız olabileceği ve uzun ömürlü olamayacağı yorumlarına neden olan Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyon hükümeti, göreve gelmesinin hemen ardından ekonomiyi iyileştirmeye yönelik büyük kesintilere ve vergi artışlarına gitti. Özellikle üniversite harçlarının artırılması ülke genelinde büyük protestolara neden oldu. Liberal Demokrat Parti bu dönemde koalisyon ortağına çok fazla taviz vermekle eleştirildi ve genç nüfustan aldığı desteği kaybetti. Genel seçim eğilimlerine ilişkin son anketler de Liberal Demokrat Parti'ye desteğin oldukça düşük olduğunu gösteriyor yılındaki genel seçimden önce üçüncü büyük siyasi parti konumunda bulunan Liberal Demokrat Parti, son kamuoyu yoklamalarında Avrupa Birliği (AB) ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) gerisinde yer alıyor ve dördüncü sırada bulunuyor. Liberal Demokrat Parti'ye destek yüzde 6 ila 10 arasında değişiyor. Mevcut anketler ayrıca genel seçimin başa baş geçeceğine ve yine bir koalisyon hükümeti olasılığının yüksek olduğuna işaret ediyor."populus" adlı araştırma şirketinin son anketine göre, Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi'ne destek yüzde 35 ile aynı seviyede gözüküyor. Aynı araştırmaya göre yüzde 12 ile UKIP üçüncü sırada geliyor ve UKIP'i yüzde 9 ile Liberal Demokrat Parti ve yüzde 4 ile Yeşil Parti takip ediyor. Bir diğer araştırma şirketi "YouGov"a göre ise Ed Miliband'in liderliğindeki İşçi Partisi yüzde 36 ile ilk sırada bulunuyor. İşçi Partisi'ni yüzde 32 ile Muhafazakarlar, yüzde 16 ile UKIP, yüzde 6 ile Liberal Demokrat Parti ve yüzde 5 ile Yeşil Parti takip ediyor. Yaptığı kesintiler ve katı ekonomi politikası nedeniyle görev süresinin başında destek kaybeden Muhafazakar Parti'ye genel seçim yaklaştıkça ekonominin de iyileşmesiyle desteğin artması dikkati çekiyor. Ancak son dönemde Muhafazakar Parti'den, UKIP'e kaymalar olduğu biliniyor. Bu nedenle Başbakan Cameron'ın AB ve göçmen karşıtı söylemlerini artırdığı görülüyor. Nigel Farage'ın lideri olduğu ve bu yılki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde büyük başarı elde eden UKIP'in ise genel seçimde parlamentodaki milletvekili sayısını artırmasına kesin gözüyle bakılıyor. İngiltere Başbakanı David Cameron, partisinin genel seçimi kazanması halinde AB ile ilişkilerde Brüksel ile yeniden müzakereler yürütmek istiyor. Müzakerelerde AB içerisinde serbest dolaşım gibi konulara sınırlama getirilmesi gerektiğini savunmayı planlayan Cameron'a, AB liderleri ise bunun AB'nin temel ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle tepki gösteriyor. Cameron, müzakerelerin sonunda ise en geç 2017 yılının sonuna kadar ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini referanduma götürmek istiyor. Seçim tarihi yaklaştıkça Cameron'ın söylemlerini daha da artırması bekleniyor.parti liderliğinde sendikaların desteğini alarak ağabeyi David Miliband'i geride bırakan ve 2010 yılının eylül ayında İşçi Partisi'nin lideri olan Ed Miliband'in ise genel seçime kadar, koalisyon hükümetinin yaptığı kesintiler, keskin AB ve göçmen politikası gibi konulara odaklanarak eleştirilerde bulunması öngörülüyor.ingiltere'de koalisyon hükümetinin 5 yıllık görev süresi boyunca en büyük başarısı ekonomi alanında sağladığı başarı olarak görülüyor. İngiltere Merkez Bankası ve İngiltere Maliye Bakanlığı nın öngörüleri dikkate alındığında, İngiltere nin 2015 yılında yüzde 2,4 ila yüzde 2,9 arasında büyüme kaydetmesi bekleniyor.küresel büyüme verileri dikkate alındığında İngiltere için 2014 yılı ortalamada G-7 ülkeleri arasında en güçlü büyümeyi kaydetmesi açısından önemli bir yıl oldu. Öte yandan Avro Bölgesi nde devam eden resesyon ve deflasyon risklerinin İngiltere ekonomisini de belli bir oranda etkilemesi bekleniyor.imf'nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu nda, küresel ekonomideki dengesiz iyileşmenin devam etmesi gerekçesiyle bu yılki küresel büyüme beklentisi yüzde 3,3'e çekilirken, İngiltere ekonomisinin bu yılın sonunda yüzde 3,2 ile G-7 ülkeleri içerisinde en yüksek büyümeyi kaydedeceği belirtildi.(aa)

6 1Şubat 28 Aralık Perşembe Pazar Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir taraftan iç güvenlik ve kamu düzeniyle ilgili tedbirleri alırken diğer taraftan çözüm sürecini kendi doğasına döndürmeye çalıştıklarını belirterek, "O doğa içinde netice almaya yöneldik. Son 2 haftadır, son günlerde de olumlu yönde artan sinyaller var. Bu çerçevede zaten hiçbir zaman müzakereler kesilmedi" dedi

7 28 Aralık ubat Perşembe Pazar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz Avrupa'nın günah keçisi değiliz. Biz Avrupa'nın keyfice eleştireceği, kendisi aynaya bakmadan söz söyleyeceği, hele hele parmak sallayacağı, hele hele azarlamaya kalkışacağı bir ülke hiç değiliz" dedi

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Aralık Şubat Pazar Perşembe 28 Aralık 2014 Pazar SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com TÜRKÇE VE BİR ŞİİR Son zamanlarda Osmanlıca tartışması başladığında biliyorsunuz iki yazı yazdım. Birinde osmanlıca tiyoya alınmış kelime ve deyimlerden birkaç örnek sundum. Diğerinde biraz da ilmi olarak Osmanlıcanın bilinmeyen gerçeklerini sizlere sunmaya çalıştım. Ben her zaman aynı şeyleri söylüyorum: Bir yazar ve gazeteci kalemini ve gazeteciliğini kendi düşünce, ideolojisi veya başkalarının çıkarlarına hizmet için değil, doğru bildiği, inandığı, ülkesinin ve insanlarının gerçeklerine uyan, milli menfaatlerine ters gelmeyen konularda bilgi vermeli ama asla okuyucusunu yönlerdirmeye veya bir yerlere kanalize etmeye çalışmamalıdır. Çünkü yazar ve gazeteci tarafsız olmalı ama sadece bir tarafı olmalı... O da halkının ve milletinin milli menfaatleri olmalı. Ancak milli menfaatlerden yana olmalıdır. onun için de ben Osmanlıca konusunda bilinen ve bilinmeyenleri sizlere sundum. Ama ya Osmanlıcadan yana ya da Türkçe'den yana olun şeklinde bir telkinde bulunmak istemedim. Fakat benim gönlümdekini sorarsanız onu da açıkça söylemekten çekinmem, benim gönlümdeki bugün ve dün kullandığımız Latin alfabe ile yazılmış Türkçemizdir. Bu dil Arap alfabesi ile yazılınca Türkçe olmaktan çıkar mı elbette çıkmaz. Ahmet adını gene Ahmet yazarız ama latine Ahmet yazarız ve ahmet olarak okuruz ama arap alfabesi ile yazdığımızda artık Ahmad mı, ahmed mi, ahmet mi nasıl okurunuz bilemem.. Neyse lafı uzatmadan tam da bu yazılarımın üstüne Değerli Şair Fuat Gürsoy bana Türkçe adlı şiirini göndermiş. Elbette bu günlerde bu şiiri bana göndermesinin anlamını ve niyetini şair gibi ben de anladım ve sizlerle paylaşmak istedim. Yorum ve karar da sizin tabii, her zaman olduğu gibi.. Türkçe Tarihten Türkçenin silinmez izi Türkçe ilk insanın ademin dili Cennete götürür Türk dili bizi Bu dünyada güzel güzelsin Türkçe. Güneş ay yıldızlar dünya döndükçe Türkçeyi öğrenin dünyada Türkçe Dilim bu dünyada en güzel lehçe Türkçe benim dilim dünyada Türkçe. Dillerin içinde engüzel dilim Türkçe oku yazın edinin ilim 'Yazıldığı gibi okunur'dilim Dilimde sen varsın güzelsin Türkçe. Evvel ahir Türküm ne mutlu bana Türkçe Atatürk ten yadiğar bana Dünya dilim Türkçe Türkçe daima Kıyamete kadar sen yaşa Türkçe. Fuat Gürsoy Minibüsçülerden hat isyanı Karşıyaka hattında şehir içi yolcu taşımacılığı yapan minibüs şoförleri, kendi güzergahlarına minibüs ilave edilmesini eylem protesto etmek amacıyla eylem yaptı Karşıyaka ilçesinde şehir içi yolcu taşımacılığı yapan hatlı 240 minibüsün şoförü, güzergahlarındaki hatlara yeni minibüslerin ilave edilmesini protesto amacıyla Bahriye Üçok Bulvarı'nı trafiğe kapatarak eylem yaptı. Karşıyaka ilçesinden Bornova, Evka-5, Örnekköy, Onur Mahallesi, Gümüşpala, Evka-2 ve Cumhuriyet mahallelerine şehir içi yolcu taşıyan 240 minibüsün şoförü, konvoy halinde Bahriye Üçok Bulvarı üzerinde araçlarını durdurdu. Karşıyaka son durakta toplanan şoförler, basın açıklaması yaptı. Minibüsçüler adına açıklama yapan Suat Aksu, İzmir Minibüsçüler Odası Başkanı Taner Uğur'un teklifiyle Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nden (UKOME) güzergahlarındaki hatlara yeni minibüslerin sokularak rant elde edildiğini iddia etti. Güzergahta 240 minibüs çalışırken, UKOME kararıyla 17 minibüsün daha hatta ilave edildiğini söyleyen Aksu, "UKOME'den 7 minibüsün daha hatta ilave edilme kararının alındığı haberini aldık. Bu güzergah bu kadar çok minibüsü artık kaldıramaz. Kararların gözden geçirilmesini ve ilave minibüslerin hattan çıkarılmasını istiyoruz" diye konuştu. Mehmet Nuri Bagana da UKOME'de kararlar alınırken azınlıkta kaldıklarını, bu nedenle de Minibüsçüler Odası yönetiminin rant elde edecek kararları buradan kolaylıkla geçirdiğini iddia etti. Bagana şöyle konuştu: "Burada 240 arkadaşımızla tepkimizi ortaya koyuyoruz. Ne yazık ki Minibüsçüler Odası bazı kişilere rant sağlamakla meşgul. Bu güzergahta minibüs hatları 1,5 milyon liraya kadar satılıyor. Başka bir hatta sokulan minibüs, bir süre sonra Karşıyaka güzergahındaki hatlara alınıyor. Henüz 2 ay bile geçmeden minibüs hattı satılarak el değiştiriyor. Ortada büyük rant dönüyor. Buradaki arkadaşlarımla birlikte buna göz yummayacağız, mücadele edeceğiz. Bu güzergahta çalışan arkadaşlarımız yeni minibüslerin ilave edilmesiyle geçim sıkıntısı yaşamaya başladı." Eylem nedeniyle güvenlik önlemi alan polis ekipleri, Bahriye Üçok Bulvarını yaklaşık 1 saat trafiğe kapatan ve yolcu almayan minibüs şoförlerini eylemlerini sonlandırması uyarısında bulundu. Bu sırada bazı trafik polislerinin minibüslerin plakalarını fotoğrafladı. Minibüs şoförleri, daha sonra yolu trafiğe açarak eylemlerine son verdi. (AA) Ayakkabıcılar, 2015 YILINDAN UMUTLU İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata, kanserojen madde ihtiva eden ayakkabıların, kısa sürede yerli üreticiye yarayacağını kaydederek, "Çin den gelen her ürünün zararlı olduğu tabii ki düşünülemez. Ancak şu anda öyle bir rüzgar esiyor ki vatandaş 'PRC' etiketli ayakkabıya elini bile sürmek istemiyor" dedi. Ata, yazılı açıklamasında, Türk ayakkabı sektörünün 2015 yılından umutlu olduğunu kaydetti.türkiye gündemini meşgul eden "Çin malı zehirli ayakkabı"ların aslında kısa vadede yerli üreticiye yarayacağını vurgulayan Ata, "Bu fırsatı hem biz ayakkabıcılar hem de vatandaşlarımız çok iyi değerlendirmeli" ifadelerini kullandı. İnsan sağlığına zararlı içerik kullanılarak imal edildiği belirlenen Çin malı ayakkabıların yerli üretici için bir çıkış olabileceğine işaret eden Ata, "Bir musibet bin nasihatten iyidir" dedi. Uzakdoğu dan getirilen ve gümrükte imha edilmeyi bekleyen ayakkabıların yasa dışı yollarla piyasaya sürüldüğünü savunan Ata, bakanlığın açıklamasına göre 33 bin çift civarında ayakkabının piyasaya sürüldüğünü ancak çok daha fazla ayakkabının piyasada olabileceğini bildirdi. Artık gümrüklerde çok daha sıkı önlemler alınacağını vurgulayan Ata, şunları kaydetti: "Bakanlığın sınırlarımızdaki denetimleri daha da artacak. Bu da kaçak ithal ayakkabının önünü bir nebze olsun kesecek. Sonuçta ithal ayakkabı bizim istemediğimiz bir durum. Yıllardan beri biz üreticiler olarak 'yerli malı yurdun malı' sözünü savunuyoruz. Yaşanan bu olaylar yerli üreticinin önünü açtı. Özellikle 2015 yılında üreticilerin işlerinin çok iyi olacağını düşünüyorum. Çin den gelen her ürünün zararlı olduğu tabii ki düşünülemez. Ancak şu anda öyle bir rüzgar esiyor ki vatandaş 'PRC' etiketli ayakkabıya elini bile sürmek istemiyor." (AA) İzmirliye 15 milyon liralık ceza İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, kentte bir ayda yaklaşık 15 milyon liralık trafik ceza tutanağı hazırlandığını ancak buna karşılık ihlallerde azalma olmadığını söyledi. Fahri Trafik Müfettişleri'nin İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) toplantı salonundaki etkinliğinde konuşan Uzunkaya, trafik bilincinin oluşturulması için topyekun seferberlik anlayışıyla çalışılması gerektiğini belirtti. Fahri Trafik Müfettişlerinin İzmir'de bu yıl hazırladığı 9 bin 88 tutanağın cezaya dönüştürüldüğü bilgisini veren Uzunkaya, İzmir'de 600, Türkiye genelinde ise 20 binin üzerinde fahri trafik müfettişinin görev yaptığını kaydetti. -"İhlal yapanın canı yanmalı" Trafik cezalarının sorunu çözmede yetersiz kaldığını ifade eden Uzunkaya, trafik kurallarına uymayanların caydırıcı cezalar alması gerektiğini dile getirdi. Uzunkaya şöyle konuştu: "İzmir'de günlük 500 bin lira, aylık 15 milyon lira civarında trafik ceza tutanağı düzenliyoruz. İhlal düşüyor mu düşmüyor. Demek ki trafik cezaları trafiğin sorununu çözmede tek başına yeterli değil. Trafik cezası o kişinin canını yakmıyorsa, onun size geri dönüşü olmuyor. Ceza yazıyorsunuz araç sürücüsü babasının holdingine gidiyor, babası o parayı ödüyor, bunun hiçbir esprisi yok. İhlal yapanın hem adli hem de maddi olarak canının yanması gerekiyor. Binlerle ifade edilen cezaları da her babayiğit ödeyemez. Böyle bir zorunluluk olduğunda daha dikkatli olur insan." Konuşmaların ardından fahri trafik müfettişlerinin daha verimli çalışması için görüş alışverişinde bulunuldu. (AA) Şimdi de arsa sahipleri AYAKLANDI Santral yapımı için şirketle anlaşarak protokol imzalayan arazi sahipleri, Danıştay'ın kamulaştırma kararı sonrası üzüntü yaşıyor. Arazi sahiplerinden Balcı, "Zeytincilik yasası değişmediği sürece sorun çözülmez. Beklentimiz bir an önce yasanın çıkarılıp bu yatırımın gerçekleşmesi" diyerek hükümete seslendi Soma'nın Yırca mahallesinde kurulması planlanan termik santralle ilgili acele kamulaştırma kararının Danıştay 6. Dairesi tarafından iptal edilmesi, arazilerin satışı konusunda protokol imzalayan bazı arazi sahiplerini üzdü. Karar sonrası ilçedeki bir otelde biraraya gelen arazi sahipleri, hükümetten harekete geçmesini istedi. Danıştay'ın aldığı kararı üzüntüyle karşıladıklarını belirten arazi sahiplerinden Ethem Balcı, proje için sondaj çalışmaları başladığında köylülerin tamamının yatırımı desteklediğini ancak köye gelen bazı sivil toplum örgütlerinin köylüyü kışkırttığını iddia etti. Balcı, "Güya çevreci olduğunu söyleyen kişiler köylünün aklını çeldi. Onlar köye gelinceye kadar sorun yoktu. Çevreyi o kadar çok düşünüyorlarsa önce bölgedeki 30 yıllık termik santralin kapanmasını sağlasınlar. Ama onların maksadı başka" diye konuştu ÖNCE ESKİYİ KAPATIN Santralin yapılacağı bölgede arazisi bulunanların yüzde 60'ının santrali desteklediğini, 45 arazi sahibinin şirketle protokol imzaladığını, şirketin arazi sahiplerine kamulaştırma bedelinin yüzde 60 üzerinden bedeller ödemeyi taahhüt ettiğini anlatan Balcı, şöyle konuştu: "Ağaçları kesilen kişiler bizleriz. Biz şirketle imzaladığımız protokol kapsamında gönüllü olarak termik santral yapımını destekledik. Ancak oluşturulan kamuoyu sonucu bölgede bir tane ağacı olmayan kişiler mağdurmuş gibi gösterildi. Yapılacak santralin insana ve çevreye zararlı olacağını söylüyorlar. Yırcalı'nın büyük bölümü köyün yakınındaki termik santralden ekmek yiyiyor. Ya çalışıyor ya da emeklidir. Santral zararlıysa önce 30 yıl önceki teknolojiyle yapılan o santral kapatılmalı." HÜKÜMET EL ATMALI İşsizliğin azalması için santralin Soma'ya yapılmasının şart olduğunu ifade eden Balcı, Danıştay'ın kararı sonrası hukuki olarak santralin yapımının mümkün olmadığını ifade etti. Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükumetin de başladığı işe sahip çıkması lazım. Enerji Bakanlığı ihalesini verdi, ama bunun arkasında durmadı. Beklentimiz hükumetin, bu yatırımın arkasında durması. Danıştay'ın kararı bize hükumetin kanun çıkarmaması halinde bu işin devam etmeyeceğini gösteriyor. Nasıl ihale yapıp tahsis ettiyse bu sorunu da hükümet çözecek. Zeytincilik Yasası değişmediği sürece bu sorun çözülmez. Beklentimiz bir an önce yasanın çıkarılıp bu yatırımın gerçekleşmesidir" dedi. Arazi sahiplerinden Cemil Saygılı ise Yırca'nın santrale karşı olanlarla şirketle anlaşarak arazilerini verenler olmak üzere iki kampa ayrıldığını belirterek, "Köyde bizimle konuşan yok. Bu durumdan asıl biz mağdur durumda kaldık" dedi. Hüseyin Kutlu ise projenin iptal olması durumunda kesilen ağaçlardan dolayı oluşan zararlarının tazmin edilmesini isteyeceklerini söyledi. (AA) Operasyonlarda, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin, kaçakların botlarının küreklerini alıp Türk sularına bıraktığı, bazılarını ise motorunu bozarak ölüme terk ettiği belirlendi. Ekipler, 20 Aralık tarihinde Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi, Behramkale açıklarında 25 erkek, 2 kadın, 2 erkek çocuk olmak üzere 23 Afganistan, 6 Myanmar uyruklu toplam 29 kaçak göçmen kurtardı. Kurtarılan göçmenler Yunanistan a geçmeye çalışırken Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından; durdurulduklarını, lastik bota ait küreklerinin alındığını ve Türk karasularına bırakıldıklarını söyledi. Ayrıca göçmenler Yunanlı Sahil Güvenlik ekiplerinin birkaç göçmenin cep telefonunu aldığını, 2-3 göçmeni dövüldüklerini ve 1-2 göçmeni ise denize sokup geri çıkardıkları ifadelerini kullandı. 24 Aralık 2014 tarihinde Aydın ın Didim ilçesi, Menderes Havzası önlerinde içerisinde göçmenlerin bulunduğu ve su alarak batmakta olan lastik botta 11 erkek ve 7 kadın olmak üzere tamamı Somali uyruklu toplam 18 göçmen kur- YUNAN SAHİL GÜVENLİK kaçakları ölüme terk etti Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, Aralık 2014 arasında düzenlediği operasyonlarla toplam 70 kaçak göçmeni kurtardı, 1 göçmen öldü 1 organizatör ise yakalandı Mal gitti can kaldı Ege Denizi'nde tekneleri bozulan ve denizde mahsur kalan 2 Türk balıkçıyı, Yunanistan Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı. Ula ilçesinin Akçapınar Mahallesi'nde yaşayan balıkçılar Barış Eldem ve Muhammer Kaya "Gökdeniz" isimli tekneyle Bozburun Limanı'ndan denize açıldı. Sömbeki (Simi) Adası açıklarında motoru bozular tekne, Yunan karasularına sürüklendi. Denizde mahsur kalan balıkçıları fark eden Yunan balıkçılar, durumu kendi sahil güvenliğine bildirdi. Bölgeye gelen bir Yunan botu, balıkçıları alarak Halki Adası'na götürdü. Tekne ise Yunan balıkçılar tarafından aynı adaya çekildi. Rodos Adası'na götürülen Eldem ve Kara, Türk Konsolosluğundaki işlemlerin ardından feribotla Marmaris'e döndü. Yaşadıklarını gazetecilere anlatan Eldem, denizde sürüklenmeye başlayınca Türk Sahil Güvenliğine haber verdiklerini ancak Yunan karasularında oldukları için kendilerini Yunan Sahil Güvenliğinin kurtardığını söyledi. Tekneyi çeken Yunan balıkçıların kendilerinden 600 avro istediğini belirten Eldem, "Yanımızda sadece Türk parası vardı ancak onu kabul etmediler. Tekneyi adaya çektikleri ve tekrar Türk karasularına getirmek için 300'er avro talep ettiler. Hem ücreti ödeyemediğimiz hem de bozuk olduğu için tekneyi Halki'de bırakmak zorunda kaldık" dedi. Eldem, arkadaşı Kaya'nın pasaport işlemlerini hallederek tekneyi geri getirmek için adaya gideceğini kaydetti. Yunan Sahil Güvenlik görevlilerinin kendilerini önce göçmen kaçakçısı sandığını dile getiren Eldem, "Bize ne iyi ne de kötü davrandılar diyebilirim. Çok fazla ilgilenmediler" ifadesini kullandı. (AA) 100. yaşını pasta keserek kutladı Manisa'da yaşayan Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıklarını ve Atatürk'ün Manisa'ya gelişini gören Zehra Aksakal, 100 yaşına girmenin mutluluğunu pasta keserek kutladı tarıldı. Kurtarılan ve hipotermi sebebiyle hastaneye kaldırılan kadın hayatını kaybetti. 24 Aralık 2014 tarihinde içerisinde 3 kişi bulunan KERME isimli yelkenli teknenin Muğla nın Bodrum ilçesi, Ortakent açıklarında motor arızası nedeniyle sürüklendiği ihbarı üzerine 3 kişi ile tekne yedeklenerek Bodrum a intikal ettirildi. 25 Aralık 2014 tarihinde İzmir in Dikili ilçesi açıklarında 14 erkek, 3 kadın, 1 erkek çocuk, 1 kız çocuk olmak üzere 15 Suriye, 1 Libya, 1 Irak, 1 Uganda ve 1 Myanmar uyruklu toplam 19 göçmen kurtarıldı. Kurtarılan göçmenler, Midilli Adasına yaklaştıkları sırada Yunan Sahil Güvenlik gemisinin yanlarına gelerek botun motorunu bozduklarını, benzin bidonunu aldıklarını, bota ip bağlayarak Türkiye ye doğru çektiklerini bu esnada botun su aldığını ifade etti. 25 Aralık 2014 tarihinde Muğla nınbodrum ilçesi, Turgutreis açıklarında fiber tekne içerisinde bir grup düzensiz göçmen tespit edildi, yapılan kurtarma operasyonu neticesinde 3 Eritre ve 2 Pakistan uyruklu toplam 5 erkek göçmen kurtarıldı. Organizatör olduğu değerlendirilen Yunanistan uyruklu bir erkek şahıs yakalandı yılında Ege Denizi'nde yaşanan 521 olayda, 12 bin 820 kaçak göçmen ve 72 organizatör yakalandı. (CİHAN) Manisa'da iki çocuğuyla birlikte yaşayan ve Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıkları ile Atatürk'ün Manisa'ya gelişini gören Zehra Aksakal, 100 yaşına girmenin mutluluğunu yaşadı. Oğlu Ali Haydar (75) ve kızı Bedriye Aksakal (72) ile Göktaşlı Mahallesi'ndeki evlerinde 100. yaş gününü pasta keserek kutlayan Zehra Aksakal, çok duygulandığını belirtti. Zehra Aksakal, 3 çocuk ve 4 torun sahibi olduğunu, bu yaşına kadar sağlık açısından hiçbir sıkıntı çekmediğini, çevreden yardım almadan bütün ihtiyaçlarını kendi başına giderdiğini söyledi. Eşi ve çocuklarıyla sevgi dolu bir yaşam sürdüklerini anlatan Aksakal, "Antalya'nın Akseki ilçesinde doğdum. Biz 6 kardeştik, kardeşlerimin hepsi vefat etti. Babam rahmetli bizleri küçük yaşta okuttu. Mahalledeki tüm çocukları toplar hepsine okuma sevgisini aşılardı. O dönem harf devriminden sonra Manisa'da sadece ilkokul vardı, yıllarında İlkokula giderek diplomamı aldım" diye konuştu. Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'ün Manisa'yı ziyaretini hatırladığını belirten Aksakal şunları söyledi: "Çocuktuk, kim geldi bilmiyorduk, aralarında dolaşıyorduk. Atatürk, beraberinde Fevzi Çakmak ile Manisa'ya gelmişti. At üzerinde biri asker atını tutuyor, 2 asker de atın yanında yürüyordu. Manisa'daki 4 köyü ziyaret ederek, tüm çocukları bizim köyde toplamışlardı. Atatürk, çok akıllı adamdı." Kızı Bedriye Aksakal ise, annesinin 1914 yılının aralık ayının son haftasında doğduğunu, babasının "bir haftadan dolayı 1 yaş almasın" diyerek 1915 yılı Ocak ayı başında nüfusa kayıt yaptırdığını belirtti. Annesinin 100. yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşadığını belirten Bedriye Aksakal, şunları söyledi: "Annem bir asrı devirdi. Annem Kurtuluş Savaşı'nın hazırlığını, Cumhuriyet'in coşkusunu çok küçük yaşta yaşamış. Annem gerçekten ülkesini çok seven, özellikle de okumayı çok seven bir insan. Uzun yaşam hakkında uyguladığımız özel bir şey yok. Her gün mutlaka 3 öğün yemeğimizi birlikte yeriz, aksatmamaya özen gösteriyoruz. Annemin hiçbir sağlık sorunu yok, sadece kulakları ağır işitiyor. Kütüphanemiz evin alt katında. Kitap almak için hergün 20 basamak inip çıkıyor." (AA) Bu yumurta Arap mutfağından eksik olmuyor Afyonkarahisar'da, selenyumlu yemle beslenen tavuklardan elde edilen yumurtalar, özellikle ihraç edildiği Arap ülkelerinde yoğun ilgi görüyor. Bolvadin ilçesinde faaliyet gösteren girişimci Mehmet Rasih Göker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kimyasal madde ismi gibi görünen "selenyum"un bir mineral olduğunu, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra kanser riskini azaltma, vücuttaki hücreleri koruma, yaşlanmayı geciktirme ve kalbi koruma gibi çok sayıda yararı bulunduğunu söyledi. Yumurta üretiminde selenyumu kullanmayı düşündükten sonra yoğun bir çalışma içine girdiklerini anlatan Göker, aradan geçen zamanda selenyumlu yemden beslenen tavuklardan elde ettikleri yumurtalara gösterilen ilgiden memnun olduklarını bildirdi. Arap ülkeleri başta olmak üzere, Türkiye dışında güzel bir pazar oluşturduklarını dile getiren Göker, ilgiden memnun olduklarını belirtti. Göker, satışlarındaki başarının, yumurtalarda bulunan selenyumun faydasının pek çok kişi tarafından bilinmesinden kaynaklandığını kaydetti. Herhangi bir ürün alırken malın kalitesi ve fiyatına bakıldığına dikkati çeken Göker, herkesin sağlıklı yumurta yemesi için fiyatları da uygun tuttuklarını söyledi. Göker, "selenyumlu yumurta"ya 2010 yılındaki ilginin yüzde 20 civarında olduğunu, aradan geçen zamanda ise bu oranın yüzde 70'e yükseldiğini vurguladı. Çiftlikteki tavuklara verilen selenyumlu yemin hazırlanmasına ilişkin de bilgi veren Göker, şöyle konuştu: "Selenyumu elde etmek için büyük bir uğraş veriyoruz. Tavuklar için normal yeme göre daha zahmetli olan bu yemin üretimi gerçekten zaman alıyor. Kendimize ait olan fabrikamızda üretimini yaptığımız yem de özel olarak getirttiğimiz ithal mısır, balık unu, tavuğun doğal ortamında elde edebileceği her türlü besin, selenyum bulunduran birçok tahıl, ay çiçeği küspesi, badem ve kabuğu, kaju fıstığı ile ceviz kullanıyoruz. Ayrıca tavuğun, doğal ortamda yiyebileceği besinlerin her birini karıştırıyoruz. Son olarak da 'kırdırma' olarak tabir ettiğimiz sistemle tavukların yaşına göre yemin boyutunu kilogram şeklinde ayarlıyoruz. Veterinerler eşliğinde özel olarak hazırlanan bu yemler, tavuklara veriliyor. Tavuklar özel ortamlarında, oksijen ve havalandırmanın ardından belirli saatlerde yemleme işlemi gerçekleştiriliyor. Daha sonra tavuklar, yemleme işleminin ardından özel olarak hazırlanan oksijen miktarının en iyi seviyeye getirildiği kümeslere götürülüyor." (AA) DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com PARİS Lİ EVA (HAVVA) HANIM Hazreti Mevlana nın öyle bir hayatı vardı ki asırlar sonra onun bıraktığı izlerden gitmeyi hayatlarına gaye yapanlar vardı. Bunlardan birisi de Paris li Eva Hanım dı. Eva Hanım, Fransa da koyu dindar aristokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Aristokrat ailelerin çocuklarının okuduğu okullarda iyi bir eğitim almıştı. Seçkin Fransız ve İngiliz terbiyecilerin elinde yetişmişti. Her zaman özel şoförleri ve hizmetçileri olmuştu. Profesör olduktan sonra çalıştığı kurumun prestiji sayesinde dünyanın ünlü fikir ve bilim adamlarıyla tanıştı. Fransa nın en itibarlı kurumlarından olan İlmi araştırmalar milli merkezi (CNRS) de yöneticilik yapıyordu. Pakistan ın manevi babası sayılan Muhammed İkbal in torunu kendisine dedesinin bir kitabını hediye etmişti. Mevlana ismine ilk defa İkbal in kitabında rastladı. Mevlana nın İkbal in eserinde geçen bir şiirinin birkaç beytinden çok etkilendi, çarpılmış gibi oldu. Kelimelerde adeta bir ruh bulmuştu. Kendisini büyüleyen bu eserlerden daha çok istifade edebilmek için Mevlana Hazretlerinin eserlerinden batı dillerine yapılmış tercümeler aramaya başladı. Fazla bir şeye rastlayamadı. Bulabildiği tercümeler oldukça etkileyiciydi. Hazreti Mevlana nın alelade bir şahıs olmadığına karar verdi. Hazreti Mevlana nın dini olan İslam konusunda araştırmalara baladı, Kur an-ı Kerim in meallerini okudu. Yaşı ellilere geldiğinde inanç konularında gelgitler yaşıyordu. İslam la ilgili okuduklarından çok etkilenmişti. Fakat Katolik bir ailede yetişmişti. İki milyar Hristiyan yanlış düşünüyor, kendisi mi doğru düşünüyordu. Kendi dinini daha iyi inceleme kararı aldı. Sorbonne üniversitesinde kutsal kitaplarla ilgili yorumlar yapan bir rahibin sohbetlerine devam etti. Beynini kemiren soruları rahibe yöneltti fakat tatmin edici cevaplar alamadı. Sonraları tanıştığı ve babası gibi hürmet ettiği rahip Louis Massingnon a derdini açtı ve zihninde oluşan soruları sordu. Massingnon, sorulara doyurucu cevaplar veremedi ve başka bir şehirde bulunan önemli bir rahibe gönderdi. Eva Hanım, gitti ve tavsiye edilen rahiple görüşünce daha çok hayal kırıklığına uğradı. Sorduğu sorulara aldığı cevaplar kendisi için hiç doyurucu olmamıştı. Şüpheler içerisinde kıvranması daha da fazlalaştı. Tekrar Paris e döndü. Çocukluğundan beri Katolik bir ailede yetişmişti. İslam a sempati besliyordu fakat din değiştirmek hiç de kolay bir iş değildi. Izdıraplar içerisinde kıvranıyordu. Sinesinin çatlama noktasına geldiği, iyice bunaldığı bir gece uyumadan önce Allah a yalvardı ve şöyle dua etti: Ya Rabbi! Sen biliyorsun ki Hak Dini bulmak için şu kadar zamandan beri çabalıyorum. Bunun en büyük şahidi de sensin. Ne olur bana bir işaret göster. Hangi dinle huzuruna gelmemden razı olacaksan bana onu nasip et dedi. Dua etti. Dua ettikçe doldu. Doldukça gözlerinden yaşlar boşaldı. Ağladı, dua etti. Dua etti ağladı. Ve bu duygular içerisindeyken bir süre sonra uykuya daldı. Rüyasında kendisini ölmüş ve mezarına konmuş olarak gördü. Kabrine yukarıdan bakıyordu. Eğildi ve mezar taşına baktı. Üzerinde Arapça harflerle Havva yazıyordu. Ve ürperten, titreten, hayatının kararını verdirecek şu sözleri duydu: Burası senin mezarın. Sen İslam ı kabul edecek ve Müslüman olarak öleceksin. Arayan aradığını bulur. O kadar yıl çabalamasının neticesi güzel sonla noktalanmaya gidiyordu. Kalktı. Huzuru bulmaya koşuyordu. Kelime-i şehadet i içinden gele gele, yılların çabalarının getirdiği yorgunluğu üzerinde atarak söyledi ve İslam la şereflendi. Yeni çalışmalar için kolları sıvadı. Paris te üç yıl şark dilleri bölümüne devam etti. Yeniden doğmuş gibiydi. Arapça ve Farsça öğrendi. Muhammed İkbal in ve Mevlana nın eserlerini Fransızcaya kazandırdı. Te lif ve tercüme olarak 40 civarında eser yazdı. Gazete ve dergilerde kendisiyle yapılan ropörtajlar yayınlandı. Ömrünün sonuna kadar İslam ı anlatmak için bata Fransa olmak üzere pek çok ülkede konferanslar verdi. İran ve Mısır daki meşhur el- Ezher üniversitesinde dersler verdi. İnsanlara İslam ı anlatmak için gücünü sonuna kadar kullanmaya çalıştı. Fransa da kendisini yabancı gibi hissettiğini söylemiş ve vefat ettiğinde çok defa geldiği ve sevdiği Türkiye de Mevlana Hazretlerinin mezarının bulunduğu üçler mezarlığına gömülmeyi vasiyet etti. Müslüman olduktan sonra sade bir hayatı tercih eden Havva Hanım, Paris Camii ne 200 metre mesafedeki evini adeta bir dergah gibi kullanmıştı. Havva Hanım, 24 Temmuz 1999 yılında fani aleme veda etti. Fakat aşırı Katolik olan çevresi vasiyetini yerine getirmedi. Konya Büyükşehir Belediyesi bu durumu öğrendi. Uzun çabalar ve yazışmalar neticesinde 17 Aralık 2008 de kemikleri törenle Konya daki üçler mezarlığına taşındı ve vasiyet yerine getirilmiş oldu. İslam ın Güler Yüzü, Duanın Ruhu, Güneş in Şarkısı, Mekke: İslam ın Kutsal Şehri gibi bazı eserleri Türkçeye çevrilmiştir.

9 SAYFA 10 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 971Şubat 28 Aralık Pazar Perşembe Mustafa KAYALI MEVLİDİ NEBEVİ Yıl 571. Rebiül-Evvel ayının on ikisi. Günlerden pazartesi. Kainat o güne kadar görmediği kutlu bir doğuma şahitlik ediyordu. Bütün cihanın beklediği kutlu Nebi geliyordu. Doğmadan önce babasını, henüz altı yaşında da annesini alarak çetin bir mücadeleye hazırlıyordu Allah O nu. Sekiz yaşına kadar dedesi, sekiz yaşından sonra da amca Ebu Talib himayesine aldı O nu. Doğduğu andan itibaren sıra dışı olaylar yaşanıyordu. Kisra nın Sarayı yıkılıyor, Sava Gölü kuruyor, ateşperestlerin bin yıldır yanmakta olan ateşleri sönüyordu. Anne Amine hiç doğum sancısı çekmiyor, tarif edilemeyen s- eslerle ona bir şeyler ilham ediliyordu. Küçük yaşlardan itibaren yoğun bir hayat mücadelesi O nu bekliyordu. Henüz çocuk yaşlarda koyun otlatıyor, Amca Ebu Talib sayesinde ticareti öğreniyordu. Rahib Bahira ile karşılaşması da ticaret sayesinde oluyor, böylece çevresinde belki de O nu ilk keşfeden Rahib Bahira oluyordu. Amca Ebu Talib de Bahira nın tavsiyesine uyarak, daha uzaklara gitmeden oradan geri dönüyordu. Gençlik yıllarında mazlumun yanında olmak, haksızlığa mani olmak amacıyla kurulan Hılful-Fudul adlı cemiyetin bir üyesi oluyor ve yıllar sonra bu cemiyet için, doğru bir karar olduğunu ifade etmek üzere Bu gün de olsa, aynı cemiyete üye olurdum diyerek önceki kararının isabetli olduğunu ifade ediyordu. Kabe inşası sırasında, sıra Hacerül-Esved i yerine koymaya gelince kabileler arasında neredeyse kan dökülmesine ramak kalmışken O nun hakemliği sayesinde Mekke halkı büyük bir çatışmanın eşiğinden dönüyordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v) kırk yaşında iken de peygamberlik görevi ile görevlendirilmişti. O nun gönderildiği ortamı şair Mehmet Akif Ersoy veciz bir şekilde şöyle ifade etmekteydi. Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta, Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi. Günümüz dünyasında olduğu gibi vahşetin ve zulmün kol gezdiği bir topluma gönderilen peygamberimiz (s.a.v) kıyamete kadar insanlığa örnek olacak ahlak numuneleri sunmaktaydı. O kutlu elçi, bütün insanlara gönderilmiş en son peygamberdi. O, Hakk yoldan sapan insanları, doğru yola döndürmek için görevlendirilmiş rahmet peygamberiydi. De ki: Eğer Allah ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allâh bağışlayandır, esirgeyendir. (Ali İmran Suresi, [3:31]) Ve O yüce insan, son derece mütevazi birisiydi. Bir gün kendisiyle konuşan birinin titrediğini, heyecanlandığını görünce, onu rahatlatmak için, Ben güneşte tuzlanarak kurutulmuş et yiyen (Kureyşli) bir kadının çocuğuyum. (İbn Mace, Et ıme, 30; Hâkim, Müstedrek, II, 506) demiştir. Evet kardeşlerim, 2 Ocak Cuma günü rahmet elçisinin dünyayı teşriflerinin bir yıldönümünü daha idrak edeceğiz. Bu kutlu gece, milletimizce asırlardır Mevlid Kandili o- larak ihyâ edilmekte ve Efendimiz (s.a.s) büyük coşkuyla anılmaktadır. Onun doğumu, öteden beri mümin gönüllere huzur, yüzlere neşe olarak yansımaktadır. Lisanda ise, Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır, Bu gelen tevhid-i irfan kânıdır, Bu gelen aşkına devreyler felek, Yüzüne müştak durur ins ü melek. dizeleriyle tezahür eder. Peygamber Efendimiz (s.a.s) in doğumunu kutlarken aynı zamanda, O nun getirmiş olduğu evrensel mesajı, iman ve ibadet hayatını, yüce ahlakını, insan onurunu koruyan ilkelerini, kardeşlik hukukunu, birlik-beraberlik, eşitlik, yardımlaşma, adalet anlayışını da hatırlamalı, O nun bizzat Rabbimiz tarafından övülen ahlakını da örnek almalıyız. Hepinizin Mevlid Kandilini kutluyor, böyle güzel anların bütün insanlığa sevgi, huzur ve hayırlar getirmesini Yüce Mevla dan niyaz ediyorum. Selam ve Dua ile efendim AYDOĞDU CAMİ YENİ YÜZÜYLE MİSAFİRLERİNİ AĞIRLIYOR Pamukkale İlçesi Aktepe Mahallesi nde bulunan Aydoğdu Camii, şadırvan ve çevre düzenleme çalışmalarının ardından yeni yüzüyle misafirlerini ağırlamayı sürdürüyor Denizli Büyükşehir Belediyesi nin yeri tahsis etmesi ve Pamukkale Belediyesi nin şadırvan yaptırıp çevre düzenleme çalışmalarını tamamlamasıyla Aydoğdu Camii, mahalle sakinlerinin ibadet ihtiyacını karşılıyor. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, AK Parti Denizli Milletvekili Bilal Uçar, Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Değirmenci, AK Parti İl Başkanı Avni Örki ile çok sayıda protokol üyesi ve mahalleliler, cuma namazının ardından cami avlusunda düzenlenen lokma dağıtımına katıldı. Başkan Zolan, Başkan Gürlesin ve Milletvekili Uçar, vatandaşlarla birlikte ikram edilen lokmalardan tattı. Başkan Zolan ve Başkan Gürlesin e ilgi büyüktü. Yüzlerce vatandaş gerek mahalleye yapılan çalışmalardan, gerekse cami şadırvanı ve çevre düzenlemesinden dolayı memnuniyetlerini dile getirdi. Başkan Zolan, 30 Mart öncesinde yerel yönetim olarak bir tek hizmetkarın olduğunu ama şimdi 3 hizmetkarla millete hizmet edildiğini kaydederek, Camimizin yer sorununu çözdük, Başkanımız Gürlesin de şadırvan ve çevre düzenlemesini yaptı. Artık hizmet birkaç koldan sizlere ulaşıyor. Merkezde 3 belediyemiz var. Hepimiz sizlerin birer hizmetkarınız. Hayır ve topluma fayda sağlayacak her türlü projede birlikte hareket ediyoruz. Böylece vatandaşlarımız en kısa sürede hizmete kavuşuyor dedi. Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin de, yağmurlu bir havada cami Denizli Büyükşehir Belediyesi Yenişehir Kapalı Pazar Yeri'nde bulunan seramik atölyesi seramiğe gönül vermiş kursiyerlerini ağırlıyor. Hafta içi her gün saat saatleri arasında 15'er kişilik grupların ders aldığı seramik kursunda her yaştan kursiyer bulunuyor. Seramik Kursu Öğretmeni Aynur Mutlu, yoğun ilgiden memnun olduklarını belirterek, "Kurs günlerimizi kursiyerlerimizin istek ve programlarına göre ayarlıyoruz. Çünkü ev hanımlarının yanı sıra çalışan kursiyerlerimiz de var. Onların uygun oldukları saatleri belirleyerek gruplarımızı oluşturduk. Mutlu ve rahat olan kursiyerler çok daha verimli olacaktır düşüncesiyle onlara elimizden geldiğince kolaylık sağlamaya çalışıyoruz" dedi. Bu yıl kurs kontenjanının dolduğuna dikkati çeken Mutlu, "Kayıtlarımız 2015 yılı için devam ediyor. Kursumuza bu kadar yoğun ilgi olması bizi de mutlu ediyor" diye konuştu. "Eliniz bir kere çamura değdi mi bırakmazsınız" diyen Mutlu, "Denizli Büyükşehir Belediyesi Seramik Kursu'nda bir derneği ve mahalle sakinleriyle birlikte camiyi gezdiğini hatırlatarak, O gün bir söz vermiştik, camimize bir şadırvan yaptırıp çevresini de bize yakışan şekle getireceğiz demiştik. Çok şükür çalışmalarımız tamamlandı ve bugün birlikte ibadet etme fırsatı bulduk. Başkanımız Osman Zolan bizlere büyük destek verdi seramik atölyesinde olması gereken tüm araç ve gereçlere sahip. Ben bu konuda öncelikle Denizli Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Osman Zolan'a çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Malzemeler ücretsiz Kursiyerlerden Ayşe Karayazıcı ise, ve yeni haliyle camimiz sizlerin ibadetine sunuldu. Hayırlı olsun dedi. Başkan Zolan ve Başkan Gürlesin ile Milletvekili Bilal Uçar, vatandaşlarla sohbetin ardından esnafı da ziyaret etti. Çamuru sanata dönüştürüyorlar Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu ücretsiz el sanatları kurslarından "Seramik Kursu" Denizlililerin yoğun ilgisini çekiyor. Bu yıl kontenjanı dolan ve çamurun sanata dönüştürüldüğü kursa 2015 sezonu için kayıt yapılabiliyor Denizli yaz-kış çiçek açıyor Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı kış mevsiminde de çiçek dikimine devam ediyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi bu kış dönemi 2 milyonun üzerinde çiçek dikecek. Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, kentin dört bir yanında çiçek dikimine yaz-kış devam ediyor. Her yıl olduğu gibi bu dönemde kış çiçekleri dikimini sürdüren Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri park, bahçe, kavşak, meydan ve yol kenarlarını süslemeye başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, bu dönem lale soğanı, sümbül, nergis ve üzüm sümbülü olmak üzere 2 milyonun üzerinde çiçeği kentin dört bir tarafına dikiyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekipleri tarafından yapılan çiçek dikimi çalışmaları ile yeşil alan miktarı her geçen yıl artmaya devam ediyor. kursa hobi olarak başladığını anlatarak, "Ancak şu an bırakmak istesem de bırakamıyorum. İleride de bu hobimi ev ekonomisine dönüştürme fikrim var. Bu kurs ile hem üretiyor hem de hayatın yoğunluğundan zihnimizi arındırıyoruz. Sabretmeyi öğreniyoruz. Adeta bir terapi. Bunun yanı sıra kalıcı dostluklar kurduk. Kurstan ziyade bir aile ortamı bizler için. Burası evimizden sonra ikinci adresimiz oldu" dedi. Kursa katılan öğretmen Rana Şenel de, "Kurs ile üretkenliğimizi ve yaratıcılığımızı ortaya koyabildik, el emeğinin ne kadar kıymetli olduğunu öğrendik. Buna imkan sağlayan Denizli Büyükşehir Belediyesi' ne çok teşekkür ediyoruz. Belediyemizin birçok kursuna gittim ve kurslardan çok memnun kaldım. Kurs birçok imkanı sağlıyor.buradaki malzemeler ücretsiz, dolayısıyla kursiyerleri zorlamıyor. Bizler sadece emek veriyor, zaman ayırıyoruz" diye konuştu. Başkan Zolan: "Kurslarımız yenilenerek devam edecek" Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal ve kültürel etkinliklerin öneminin bilincinde olduklarını vurgulayarak, "Bu kapsamda belediyemizin el sanatlarının birçok dalında ücretsiz kursları var. Vatandaşlarımızın bu kurslarla sosyalleşmelerine, yeteneklerini ve yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaya katkıda bulunuyoruz" dedi. Belediyelerin görevlerinin sadece alt ve üst yapı olmadığını, sosyal ve kültürel hizmetlerin de çok önemli olduğunu vurgulayan Başkan Zolan, şöyle konuştu: "Hemşehrilerimiz kurslarımıza yoğun ilgi gösteriyor. Yeni sezon açılmasına rağmen kurslarımızın kontenjanları kısa sürede doluyor. Ancak kimse kontenjan doldu diye merak etmesin kurslarımız sürekli yenilenerek devam edecek." ZAYİ MESUT KAYHAN A SERİ NUMARALI TAŞIMA İRSALİYEMİ A SERİ NUMARALI FATURA CİLDİMİ KAYBETTİM.

10 SAYFA 11 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ Şubat Aralık Perşembe Pazar Bunların babaları da böyle değil miydi? Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Bunların babaları da böyleydi... "Dövizimiz harcanır" diyerek televizyonun Türkiye'ye gelmesini 30 yıl engellemediler mi? "Zap Köprüsü var mı ki" diyerek Boğaz Köprüsü'nü engellemeye çalıştılar... "İhracat yaparsak içeride aç kalırız" diye Özal'ı eleştirdiler. PTT'nin "Telefon"unun özelleştirilmesini engellediler... Şimdi cep telefonunu ellerinden düşürmüyorlar bunlar... Şimdi de 3'üncü Boğaz Köprüsü'ne, yeni havalimanına karşılar. Neymiş? Bu havalimanının yapılacağı arazi bataklıkmış. Bunu söyleyen sözde teknik adamların, ada serpintileri ile bataklıklar üzerinde Milat'tan önce Venedik'i kuran zanaatkârlardan geri oldukları kesin değil mi? Her şeye karşılar Bunların takılmış plak gibi "Her şeye karşıyız" demeleri sizi de bıktırmadı mı? Otoyollara da, tünellere de, barajlara da karşı çıkmadılar mı? 1933'te yurdun demir ağlarla örüldüğüne inanır bunlar, ama "Marmaray"ın veya "Hızlı Tren"in neden 2014'e kadar yapılamadığını hiç sorgulamazlar... İşin daha kötü yanı, yapılanlardan daha ileri yapıları gerçekleştirmeyi vaat ederek iktidara alternatif olması gereken muhalefetin de, aynı havadan çalıp oynaması... "12 yıldır iktidarsınız, 3'üncü köprüyü neden geciktirdiniz" veya "İstanbul trafiğinin kilitlenmesine kadar beklemek zorunda mıydınız" diye iktidarı sorgulamak yerine, her lafa laf yetiştirmeyi yeğ tutan bir muhalefet yok mu? Temel ve Dursun zıtlaşması Şöyle bir düşünün... CHP'nin size sunduğu, vaat ettiği bir proje var mı belleğinizde? "Nasıl olsa bir yerde bir şey olur ve Türkiye yine krize girer" diye beklemekten başka ne yapıyorlar? Daha da kötüsü kimin güdümünde olduğu bilinmeyen "Pensilvanya Örgütü"nün kumpaslarına destek veriyorlar. Bunlar için Türkiye'nin başarısı sanki sadece AK Parti'nin başarısıdır... Bütün yatırımları durdurmak ve ekonomiyi krize sokmak mümkün olsa, bunlar için Türkiye'de demokrasi nefes alacaktır. Temel ile Dursun birbirinin can düşmanı... İkisi de suç işlemiş ve idama mahkûm olmuşlar. İ- damdan önce bunlara "Son arzun nedir" diye sormuşlar. Temel "Anamı görmek istiyorum" demiş. Sonra Dursun'a son arzusunu sormuşlar. Dursun bakmış Temel'in gözünün içine ve "Temel anasını görmesin" demiş. Türk asrı olacak Demokrasiyi içimize sindirebilirsek, bileceğiz ki, bu iktidar da geçmişteki diğer iktidarlar gibi geçicidir. Kalıcı olan güven duygusu, birlik, bütünlük ve karar verildiği zaman her işin başarılabileceğine inanmaktır. Kısa süre önce Türk lirasının tasarruf aracı olmaktan çıktığı bir ekonomik ortamda yaşıyorduk. Çocuklar bayram harçlıklarını bile dolara çevirmiyor muydu? Türkiye'deki her şeyin değerinin arttığını, en fazla TÜSİAD patronları yabancı ortaklarla satış pazarlığına oturduklarında görmüyorlar mı? Bakarsınız bunlar da bir gün "21'inci yüzyıl Türk asrı olacaktır" demeyi denerler Abdurrahman D L PAK YENİ AKİT GAZETESİ Hikâyeyi baştan anlatmak gerekirse Paralel yapı bugünkü haliyle 1991 de ortaya çıktı. İlk ortaya çıkışı 60 ların başı. 70 lerin sonunda ABD ile ilk temas. Ardından Özal la birlikte, 80 sonrası Gülen e verilen yeni misyon. 90 ların başında CIA raporu da İslamcılık adı ile olacak Fehmi Koru tarafında tercüme edilip Beyan Yayınları ndan çıkan bir kitap var. O rapor önemli bir kavşak noktası aslında. 91 de paralel yapı CIA paralelinde yeniden yapılandırılıyor. REFAHYOL hükümetinin kurulması önemli bir kavşak noktası idi. Erbakan hükümetinden beklenen ordu içindeki ılımlı İslamcılara karşı çıkan kanadın tasfiye edilmesi idi.. Çünkü ordu içinde, daha sonra BÇG diye anılan, Ergenekon ve Balyoz da sanık yapılan kesim Paralel yapının derin devlete, orduya entegre ve enjekte edilmesine karşı çıkıyordu. Erbakan hükümetinden beklenen bu kesimin tasfiye edilmesi idi. Çünkü ABD de bir kesim artık ABD nin ılımlı İslamcılarla yola devam etmesini istiyordu. Ilımlı İslamcılara artık sopa değil, havuç vereceklerdi. İslamcıları karşılarına değil, yanlarına alacaklardı. Onun için de laikçi, Kemalist kanadın bu plana karşı çıkan kanadının tasfiyesi gerekiyordu.. İslamifobia, ılımlı İslam la eş zamanlı tartışma konusu oldu. Aslında ılımlı İslam dedikleri, alameti farikalarını yitirmiş bir din olacaktı. İncil e benzer bir Kur an, papaza benzer bir imam, kiliseye benzer bir cami.. İran etkisi dışında, ritüeller yönünden zenginleştirilmiş, halk İslamı. Kültürel İslam. Türk İslamı. Folk İslam.. Türk İslamı dedikleri bu yeni din, Türkiye üzerinden diğer İslam ülkelerine servis edilecekti. Bataklık kurutulacak havalimanı yapılacak BÇG, İslam a karşı havuç politikasına karşı çıkıyordu.. Paralel yapı Erbakan a karşı ağır tahrikleri örgütleyerek Erbakan ı harekete geçmeye zorladı. Erbakan harekete geçerse, derin çete halkı sokağa dökecekti. Sağ-Sol, Alevi- Sünni, Kürt-Türk herkesi çatıştırmak üzerine senaryolar yazdılar.. Rejimi korumak üzere gerekirse, en kötü senaryoya göre, yüzbinlerce insanın hayatına malolacak olsa bile, harekete geçmeleri gerektiğini savunan bir toplantının ses kaydı dışarı sızmıştı. Erbakan ın kanlı mı olacak kansız mı konusu bununla ilgili idi. Erbakan kendilerinin kan dökeceğini söylemiyor, karşı tarafın kan döküp dökmeyeceğini bilmediğini söylüyordu. Böyle bir riski almak istemedi. Daha doğrusu kan dökülmesini istemedi ve bu kanadın üzerine gitmedi, kendine kışkırtıcı hakaretler olmasına rağmen. Bu defa da öbür taraf bunu fırsat bilip k- endileri harekete geçti ve 28 Şubat yaşandı. Susurluk yaşandı. Çatlı ve arkadaşları, ılımlı İslam politikasına destek veriyordu ve ordudaki o malum kanadın tasfiyesini destekliyordu. Muhsin Yazıcıoğlu, derin devlet in belli bir kanadının tasfiyesini istiyordu ama paralel din, ılımlı İslam politikasına karşı çıkıyordu.. Bu çok önemli bir ayrıntı. Abbas GÜÇLÜ MİLLİYET GAZETESİ Eleştirilere karşılık olarak Ne devlet ne de yatırımcı yanlış hesaplar üzerine bu kadar büyük yatırım yapmaz diyen Bakan Lütfi Elvan, havalimanının bataklık olan bölgeyi ıslah edeceğini söyledi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, 3. havalimanı sahasının dörtte üçlük bölümünün bataklık konumunda olduğuna dikkat çekerek, çok özel bir teknikle, önce bataklığın kurutulacağını, ardından da havalimanı inşaatına geçileceğini söyledi. Elvan, havalimanı yapılacak alanın, bölgedeki kömür ve kum ocakları nedeniyle sağlam zemine sahip olmadığını ama bunun sorun oluşturmayacağına dikkat çekti ve Zemini sağlamlaştırmak için benzer büyük havalimanlarının yapımında da kullanılan Wick Drain tekniği kullanıyoruz dedi. Bataklığın kurutulması için havalimanı zeminine, 5 milyonu bir yıl içinde olmak üzere, 3 yılda toplam 13 milyon hortum çakılacak. Bu teknikle, yerin 40, 50 hatta 70 metre derinliğindeki birikmiş sular, yer üstüne çıkartılıp, bataklık kurutulacak. Bakan Elvan, bölgenin madenciler ve kumcular tarafından on yıllar boyunca talan edildiğine de vurgu yaparak, havalimanı sayesinde bölgenin ıslah edileceğini söyledi. Elvan, Havalimanı yapılmasaydı, bölge asıl o zaman yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktı dedi. Havalimanının doğal dengeyi bozacağı, ters rüzgâr nedeniyle uçuşların zorlaşacağı, kuşların göç yolu üzerinde olduğu, bölgenin inşaata açılacağı yönündeki soruları yanıtlarken de, her duyduğunuza inanmayın mesajı verdi. Cumhuriyet tarihinin, gelmiş, geçmiş en büyük projesinin yanlış hesaplar üzerine kurulmasına ne devlet ne de bu işe bu kadar para y- atıran konsorsiyum izin verir şeklinde konuştu... Bu kapsamda toplam 22 milyar 152 milyon euro - nun devletin kasasına gireceğini bildiren Elvan, buna mukabil konsorsiyum tarafından 10 milyar 247 milyon euro luk bir yatırım gerçekleşeceğine de dikkat çekerek, Kim parasını sokağa atar dedi. Aynı soruları, gezi boyunca projeyi gerçekleştiren konsorsiyumumdaki patronlara da sordum. Onlar da kendilerinden çok eminlerdi. Böylesi bir projeye k- endileri dışında soyunacak işadamı bulmanın zor olduğunu, işlevsiz hale gelmesi halinde hepsinin i- flas edeceğini ama hepsinin de paralarını yanlış bir projeye yatırmayacak kadar deneyimli olduğunu hatırlattılar... Elvan, 3. havalimanının isminin henüz belirlenmediğini ve havalimanından İstanbul un farklı merkezlerine metro ve hızlı trenle bağlantı sağlanacağını, ulaşım açısından herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını ve yarım saatte Taksim e gidilebileceğini söyledi. En büyüklerden biri Bakan Elvan, 76 milyon metrekarelik alanda kurulacak havalimanının, 350 den fazla destinasyonla dünyanın en büyük ana limanlarından biri olacağını, hizmete girdiğinde 150 den fazla havayolu şirketinin limanın hizmetlerinden yararlanacağını, 6 adet bağımsız pistten oluşacak havalimanının 150 milyon yolcu kapasitesine sahip ve 15 bin futbol sahası büyüklüğünde olacağını dile getirdi. Havalimanındaki şantiyenin dünyanın en büyük şantiyesi olacağını da dikkat çeken Elvan, 30 bin işçi çalışıyor olacak, 3 binin üzerinde makine yine bu havalimanında çalışacak. Diğer yandan Wick Drain sisteminin ABD de San Francisco Havaalanı yapımında, Avustralya da Brisbane Havaalanı yapımında, Singapur Changi Havalimanı nda kullanıldığını görüyoruz. Dolayısıyla yapılan çalışmalar rayında gidiyor, herhangi bir sıkıntı söz konusu değil diye konuştu ve ekledi: Çevre dostu Toplam apron büyüklüğü 6.5 milyon metrekare, toplam ticari alan ise aşağı yukarı 150 bin metrekare olacak. 3. havalimanının çevre dostu olması açısından tüm uluslararası sertifikalara sahip olacağını dile getiren Elvan, mühendis odaları ve sivil toplum örgütlerinden gelen eleştiriler konusunda ise Siyaseti bıraksın, kendi haklarını savunsunlar dedi. Havaalanının zemin sağlamlığı için dünyanın en büyük firmalarıyla konsorsiyumun çalışmalarını y- oğun şekilde yürüttüğü bilgisini veren Elvan, şöyle devam etti: Bu çalışmalar nedir? Özellikle gerçek zeminin üzerinde dolgu olması nedeniyle, bu dolguların önemli bir kısmı boşaltılacak, bu dolgu malzemeleri çekilecek. Bu malzemelerin bir kısmı çekildikten sonra, aşağı yukarı belki metrelik kısmı kalacak. Bu kısma da görmüş olduğunuz, santimetre aralıklarla Wick Drain ler yerleştirilecek. Bunun üzerine ise bir filtre mekanizması oluşturulacak, bu mekanizmanın üzerine dolgu yapılacak, dünyanın değişik havalimanlarında bu uygulama yapılmıştır. Bir taraftan Drain lerle bataklık olan zeminin içindeki su ve nem dışarı atılacak, diğer taraftan yapılan dolgu özellikle dolgu olan kesime baskı yaptıkça, Drain den su ve nemli olan ortam dışarı atılacak. Böyle bir mekanizmanın testi şu an da yapılıyor. Biz buraya havalimanı yapmakla, bir anlamda bu bölgeyi ıslah ediyoruz. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. 3. havalimanımız, havacılık sektöründe dünyanın merkezi olacak. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu havalimanıyla gurur duyacak. Devlet zarar etmeyecek Bakan Elvan ın konuşmasından diğer satır başları şöyle: - Kot değişikliği maliyetin düşmesi anlamına gelmiyor. Varsayalım ki 10 milyar euro luk rakamın altında bir yatırım gerçekleşti, aradaki fark devletin kasasına girecek. 1 kuruşluk bir kamu zararı veya devletin aleyhine bir durum söz konusu olmayacak. - Süre uzaması kesinlikle söz konusu değil, şu andaki tüm planlamalarımız tamamıyla takvime uygun şekilde yürüyor. - Kotun düşürülmesi, mania problemi olacağı anlamına gelmiyor. Evet kot düşürülecek. Avan proje, uygulama projesi değildir. Esas olan uygulama projesidir. Avan projede yüzeysel çalışma neticesinde bir kot ifade edilmiştir ama sözleşmede bu kotun değişebileceği yer almaktadır. - Daha az yatırım yapılıp devletin zarara uğratılması gibi bir şey yok. Bana göre öngörülen rakamın üstünde bir maliyet söz konusu olacak. Ama diyelim ki, konsorsiyumun ifade ettiği 10 milyar euro luk rakamın altında, 9 milyar euro luk bir yatırım gerçekleşti, yine sözleşmemizde yer alıyor ki, aradaki fark devletin lehine, devletin kasasına girecek. 1 kuruşluk bir kamu zararı veya devletin aleyhine bir durum söz konusu olmayacak. 2. KUŞAK İŞBAŞINDA 3. havalimanı Cengiz, MAPA, LİMAK, Kolin ve Kalyon inşaat şirketlerinin oluşturduğu CMLKK Konsorsiyumu tarafından gerçekleştiriliyor. Özellikle yol, köprü, baraj, havaalanı ve tüneller gibi altyapı inşaatları konusunda uzman olan bu konsorsiyumda, Mehmet Cengiz, Mehmet Nazif Günal, Nihat Özdemir, Naci Koloğlu ve Cemal Kalyoncu - dan oluşan kurucu ortakların yanı sıra Murathan Günal, Serdar Bacaksız, Uğur Cengiz, Anıl ve Demir Koloğlu ile Mehmet Kalyoncu dan oluşan ikinci kuşak da bizzat şantiye alanında görev yapıyor Çatlı; aslında Erbakan, ordunun içindeki derin darbeci çetenin söz dinlemeyen kanadına karşı operasyon başlatacak olsaydı, Erbakan hükümetine karşı harekete geçecek çeteye karşı görünmeyen bir koruma yapacaktı.. Erbakan harekete geçmeyince, öbür kanat harekete geçti ve bu arada, Susurluk ta Çatlı ile birlikte Kürt asıllı bir milletvekili olan Bucak ı, Alevi bir emniyet mensubu Kocadağ ın, bir kadının da içinde bulunduğu aracın kaza yapmasını sağlayarak infaz ettiler. Erbakan hükümeti düştü ve derin devletin dizayn ettiği yeni bir hükümet olarak ANASOL-M kuruldu. Apo teslim edildi, Ecevit tasfiye edilmeye çalışıldı.. Yaşananları biliyorsunuz. Refah Partisi tasfiye edilince, Erdoğan, Arınç ve Gül, Politik Araştırmalar Merkezi (PAM) adını verdikleri bir merkezde buluşarak yeni bir arayışa girdiler.. Cemaat için dikensiz gül bahçesi hayalleri gerçek olmadı. Burada biraz geriye gitmek gerek.. Biz, MÜSİAD dan Ali Bayramoğlu, Faizsiz Finans Kuruluşları Vakfı başkanı Prof. Dr. Haşmet Başer, Sigortacı Dr. Alaeddin Büyükkaya, Dr. Murat Yalçıntaş ve ben KOM- BASSAN ın desteğinde, ortaklığında SPAG Stratejik ve politik Araştırma ve Geliştirme şirketi kurmuştuk ve daha Refahyol Hükümeti dağılmadan Türkiye nin, Türk Tanıtma Fonu üzerinden açılan ABD, AB ve BM deki lobisi için i- haleye girmek üzere çalışmalar yapmıştık. Şirket hükümete de kurumsal danışmanlık hizmeti verecekti. ABD, İngiltere ve Brüksel de temaslarda bulunduk. S&P ile görüşmeler yaptık. Daha kuruluşumuzun ilk ayında, ABD, AB ve dünyanın dört bir yanından gelen stratejik araştırma merkezlerinin ziyaret akınına uğradık. Söz konusu ihale dosyası Abdullah Gül ün masasında bekliyordu. En kapsamlı teklif dosyası bizimdi. Gül bir türlü i- haleyi açmadı. Son gün giderken Çiller bir reklam ajansına bu işi verdi dediler. Gül niye imzalamadı bu dosyayı. Bu hep kafama takıldı. PAM aslında o günlerde fikir olarak ortaya çıkmıştı. Gül ve arkadaşları bizim projemizi PAM ı hayata geçirip birlikte yürütmek için bir çalışma yapmışlar, ama bir türlü kendi hazırlıklarını tamamlayamadıkları için bu ihale açılmamış. Bu PAM 28 Şubat tan sonra, yeniden canlandırıldı ve AK Parti nin kuruluş süreci bu çatının altında şekillendi. Bu konu burada bitmeyecek.. 28 Şubat la ilgili Sincan daki Kudüs Gecesi neyin nesi idi, Erdoğan şiir okudu diye mi hapse atıldı. Yarın ve öbür gün de bu konu devam edecek. Anlattıklarım tarihe şahitliğimdir. Selam ve dua ile

11 SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 Dünya AKS Acil Yardım 112 Bankas Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r m YANGIN TELEFONLARI Garanti Ajans MIGA n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Karşıyaka Keiko Honda, zmir Büyük ehir Kadifekale Belediye Ba kan Kocao lu nu Bornova ziyaret etti. 388 Honda, Sizinle Bostanlı birlikte çal t k 386 ve gelecekte Buca de çal aca z Bize 61 i birli i Karabağlar f rsat verdi iniz için te ekkür Çamdibi ederiz. dedi. Ziyarette MIGA Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 Düzey Balçova Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka Sigorta Uzman Christopher Evka Millword, Gaziemir Dünya Bankas Uluslararas Finans Hatay Kurulu u (IFC) Avrupa, Narlıdere Ortado u ve Kuzey 238 Afrika Yat r mlar Sorumlusu Güzelbahçe 234 Elif 25 Çevik 34 ile Büyük ehir Belediyesi bürokratlar da HASTANE TELEFONLARI haz r bulundu. -Devlet Hastaneleri- Büyük ehir Belediyesi nin çe itli projeleri Aliağa için IFC den kredi N.S. İşgören Alsancak ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis Size nas l daha iyi hizmet veririz, Ağız ve Diş Sağlığı onun Alsancak için buraday z. Diş Hast. diye 464 konu tu Dünya Atatürk Bankas n n Devlet misyonu hakk nda Behçet Uz bilgi veren Honda, zmir e Bornava Dev. daha Hast. önce kredi 375 verdi imiz gemi, Bozyaka tramvay Eği. Hast. ve trafik sistemi gibi 50 projeler Buca S.D. var. Hastanesi Gelecekte de çal aca z. Çeşme A. Çizgenakat Bize i birli i f rsat verdi iniz Foça için 812 te ekkür ederiz. Göğüs dedi. Hastanesi Dünyada sadece üç33 Konak Diş Hastanesi belediyeyle çal t klar n Karşıyaka belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi Paulo, Menemen stanbul Dev. Hast. Büyük ehir ve59 zmir Nejat Hepkon Büyük ehir oldu unu aç. Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Ba kan Urla Dev. Kocao lu Hastanesi ise, 752 Finans yap s n belirli Tepecik Dev. Hast. bir noktaya getirmeden, kendi özkaynaklar n zla -Belediye Hastaneleriyat r m yapmadan Eşrefpaşa zaten Bel. Hast. dünya 293 kredi sahnesine ç ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi yap m za Atakalp Kalp özen Hastanesi gösterdik. 483 Kararl ve Atakent istikrarl çal malar m z Tıp Merkezi sonras nda Atagöz Göz art k Hastalıkları Hazine ye 435 vadesi geçmi borcumuz Atafizik, Fizik Ted. Mer. kalmad. 231 Bugün çok Batıgöz farkl bir Hastanesi noktaday z. 489 diye konu tu. Bornova Tıp Kocao lu, Merkezi tüketim 388 için Bornova Özel Tıp Mer kredi almad klar n, sadece Bornova Özel finansal geri dönü Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi klar n ve daha dü Buca Sağlık Merkezi nda Central Hospital kredi almaya çal t klar n kaydetti. Can Tıp Merkezi Kocao lu, Caner Göz Dünya Merkezi Bankas heyetine Büyük ehir Çağdaş Tıp Merkezi Belediyesi nin 285 önemli projeleri Çankaya hakk nda Tıp Merkezi bilgi de 425 sundu Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Dünyaca ünlü uluslararas kredi Çınarlı Hastanesi derecelendirme kurulu u Moody s, Çiğli Özel Sağ temmuz ay sonunda Diyabet Hastanesi yay mlad son raporunda Diamed Dah. Dal Mer zmir Doğa Tıp Büyük ehir Mer. Belediyesi nin Pasaport İskele ulusal Dr. Sıhhat ölçek Tıp kredi Merkezi notunu Aa3, küresel 47 ölçekte kredi notunu Baa3 olarak aç t. zmir, Moody s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki y ld r korumay -Türk Telekom- Avşar Palmiye Sema Sineması Göztepe İskele ba ar yor. Efes K.B.B. Merkezi Raporda zmir 446 Büyük ehir in güçlü faaliyet marjlar, dengeli nakit ak n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini finanse etme kapasitesi Arıza 121 Cinemaximum Konak Sineması Üçkuyular İskele sa lad ve Ege Sağlık Hastanesi bu durumun, geçen 00 be y l Bilinmeyen içinde Numara toplam gelirlerinin 11811yakla k Cinemaximum yüzde 4 üne denk 446 gelen finansman Desem fazlal ndan Sineması 422 da anla ld ifade edilmi ti. Moody s, belediyenin Ege Tüp Bebek bugüne Merkezi kadar bütün borçlar n n 45 Danışma anapara ve faiz geri 444 ödemelerini fazlas yla kar lamaya yeterli miktarda nakit rezervi bulundurdu unu, bunun da -Elektrik istikrarl bir Arıza- nakit yönetimi Egeria Çocuk stratejisi Sağlık izlemesinden kaynakland n vurgulam t. Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Aralık 2014 Pazar SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Manisa'yı göller bölgesi yapacağız 1000 Günde 1000 Gölet Projesi nden en fazla payı alan iller arasında Manisa'nın da yer aldığını söyleyen Yurttaş, "Su akar Türk bakar sözü artık çok gerilerde kaldı. Manisa, Türkiye'ye örnek olacak" dedi AK Parti Manisa Milletvekili Dr.Muzaffer Yurttaş, Manisa'nın gölet projeleri içinde en şanslı illerden biri olduğunu söyledi. Yurttaş,"Su varsa hayat var. Su geleceğin en önemli değeridir.1000 Günde 1000 Gölet Projesi nden en fazla payı alan illerin arasında Manisa önemli bir paya sahiptir. Toplam 52 gölet, 3 baraj projemiz mevcuttur yılsonuna kadar 25 gölet projesini tamamlayacağız ve çiftçimizin hizmetine sunacağız. Çiftçimiz yıllardır hasretini çektiği sulama suyuna kavuşacaktır. Artık Su akar, Türk bakar sözü çok gerilerde kalmıştır. Yıllardır umut taciri siyasetçiler hep baraj ve göletlerin türküsünü söylemişler, işte şimdi AK Parti bunları hayata geçiriyor ve özlemi gideriyor. Şimdi sevinmek vakti, şimdi su zamanı, şimdi dallar meyveye durdu" dedi. Sadece gölet ve barajları yapıp bırakmıyoruz. Onun sulayacağı alandaki sulama projelerini de birlikte ihale edip hayata geçiriyoruz.. Yani vatandaşın tarlasına kadar kapalı sistemle suya ulaştıracak şekilde projelerimizi yapıyoruz. Bugüne kadar yapılmış eski baraj ve göletlerin sulama alanı içindeki kanal ve kanaletleri de kapalı sistem boruları içine almak için projelerimizi yapıyoruz. Böylelikle israfı, çevre kirliliğini, buharlaşma ile kaybedilen suyu önlemiş olacağız. Bu projeler sayesinde ilimiz göller bölgesine dönüşecek, verimli Gediz Ovamız, köylerimiz, Manisa mız daha verimli hale gelecek, ikinci ürün elde etme imkanı oluşacaktır. Yeraltı suları beslenecek ve taban su seviyesi yükselecektir. ATIK TESİSLERİ YAPILACAK Gediz Nehri'nin gelecek nesillere temiz bir şekilde bırakılacağını söyleyen Yurttaş, "Manisa mızda 45 gölet diye yola çıktık ama gün geçtikçe yeni projeler geldi. Şu an için proje sayısı 52 ye ulaştı. İnşallah 2014 sonuna kadar 25 göleti tamamlamış olacağız. Ayrıca Ahmetli bölgemizde bulunan Kelebek Barajı inşaatı başladı. Salihli Yeşilkavak Barajı projeleri tamamlandı, yatırım programına teklif edildi. Selendi Barajı nın planlama çalışmaları devam etmektedir. Gediz Nehri Koruma Eylem Planı çerçevesinde dere ıslahı çalışmaları da hızla devam etmektedir. Manisa sınırlarında 35 Km lik nehir yatağında genişletme ve temizlik çalışmaları yaptık. Bu yıl içinde Menemen sınırlarında 7 Km lik nehir yatağında ıslah çalışması yapacağız. Geçen yıl başladığımız Gediz Nehri ndeki yatak genişletme ve nehrin iki kenarına yol yapım çalışmalarına bu yıl da devam edeceğiz. Belediyelerin ve organize sanayi bölgelerinin sıvı atık arıtma tesislerini bir an önce kurmalarını da takip ediyoruz. Amacımız bölgemiz için can damarı niteliğinde olan tertemiz bir Gediz i gelecek kuşaklara miras bırakmaktır" dedi. GEDİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ Gölet projeleri bölgenin daha verimli Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center hale geleceğini söyleyen Yurttaş, "Gölet projeleriyle Manisa mız, köylerimiz ve Gediz Ovası hayat bulacak. iyi tarım uygulamaları sayesinde topraklarımız daha verimli hale gelecek, insanımız daha mutlu, geleceğinden umutlu, yarınımız daha güzel olacaktır. Ülkemizin en önemli tarım alanlarından biri olan Gediz Ovası dünyanın en büyük gıda ambarlarının başında yer alacaktır. Tüm bu projelerin hayata geçirilmesinde en önemli emeği olan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, Sayın bakanımıza, genel müdürümüze, bölge müdürlüğü ve DSİ çalışanlarına yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Köy muhtarlarına uygun yer tespit ettikleri takdirde gölet için bölge müdürlüğüne başvurmaları konusunda çağrıda bulunuyorum. Suyun tutulabileceği alan, sulanacak alan var ise hemen başvurularını yapsınlar. Su gibi aziz olasınız, Allah kimseyi susuz ve umutsuz bırakmasın" dedi. Eğitim tamam sıra görevde Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, il genelinde iç sularda görev yapan 21 teknik personele hizmetiçi eğitim düzenledi. 2 gün süresince Elginkan Vakfı nın desteğiyle düzenlenen ve toplam 16 saat süren eğitimde, suda boğulmalara karşı önlemler, basit yaralanmalarda tedavi teknikleri, suda emniyet ve can kurtarma araçlarını kullanma, hava tahmini ve meteoroloji bilgisi, iş güvenliği, deniz motoru ve temel gemicilik bilgisi ile su ürünleri kontrol teknesi kullanımı konuları işlendi. Düzenlenen eğitimlere katılan Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi, İl Müdürlüğümüz ve Elginkan Vakfı ile ortaklaşa düzenlemiş olduğumuz bu eğitimler ile iç sularımızda görev yapan teknik personellerimizin daha da bilinçlendiklerini düşünüyorum. dedi. Her baraj gölüne bir su ürünleri kontrol teknesi tahsisinin ilk kez Manisa da uygulamaya başlandığını ifade eden İl Müdürü Çebi, İlimiz sınırları içerisinde bulunan 4 adet büyük çapta göl ve baraj göllerinde yaşanan sıkıntıları en aza indirgemek amacıyla, Müdürlüğümüzce yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde, olası problemlere karşı müdahale hızlı bir şekilde sağlanmış olacaktadır dedi. Uygulamanın amacına da değinen Çebi, İlimiz sınırları içinde bulunan ve ticari olarak kiraya verilen dört adet göl ve baraj gölünde su ürünleri av stoklarını fazlalaştırmak, baraj gölleri etrafında yaşayan su ürünleri kooperatifi üyelerinin gelir düzeyini arttırmak, ucuz ve kaliteli protein kaynağı olan balığın sofralarımızda daha fazla tüketilmesi sağlamak ve yerinde istihdam politikalarını teşvik etmek için iç sularımızda her türlü çalışmayı yapmaya çalışıyoruz. İlimizde bu imkanların oluşmasında fayda sağlayacak olan teknik personellerimize çok iş düşmektedir. Umuyorum ki almış oldukları bu eğitimler sayesinde daha da başarılı olacaklarıdır. Başta Elginkan Vakfı olmak üzere bu eğitimde emeği geçen herkese teşekkür eder, eğitime katılan personellerimizin başarılarının devamını dilerim dedi. Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 28 Şubat Aralık Perşembe Pazar ESOGÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cingi, "Pekçok anne kendisi giyinmez ama çocuğunu sımsıkı atkılarla, şapkalarla sarıp üşümesini engellemeye çalışır. Oysa bu bir koruma değil, hastalık için zemin hazırlamaktır" şeklinde konuştu Türkiye'de yaşlı nüfusun yüzde 89'unda kronik bir rahatsızlık olduğu, çoklu ilaç kullanımı nedeniyle ilaçların yan etkilerinin yaşlı bireylerin yaşam kalitesini azalttığı belirtildi. Yaşlı bireylerin yaklaşık yüzde 32'sinin iki, yüzde 23'ünün üç, yüzde 14'ünün dört ve üzerinde uzun süreli ilaç kullandığı kaydedilerek, bu durumun tedavi sırasında en az bir ilacın yersiz alındığı anlamı taşıdığı vurgulandı İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Huriye Vural, yaşlıların metabolizmadaki değişiklikler nedeniyle ilaç yan etkisinin görülme riskini arttırdığını ifade ederek, "İlaç yan etki görülme riskinin artması; yaşlının yaşam kalitesinin azalmasına, hastalık ve ölüm oranı riskinin artmasına neden olabilmektedir" dedi. Yaşlıların farklı doktorlara giderek çok sayıda reçete yazdırmaları, daha fazla ilaç yazılma beklentilerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Vural, "Bireylerin çok sayıda reçetesiz ilaçları kolaylıkla alabilmeleri, başka kişilerden ilaç almaları ve kullanmaları, çoklu ilaç kullanma eğilimlerini arttıran davranışlardır. Ayrıca, son altı ay içinde hastaneye yatarak tedavi olmak, depresyon ve düşük eğitim düzeyi de yaşlı bireyin çoklu ilaç kullanma eğilimini arttırmaktadır. Yaşlılar bazı durumlarda çoklu ilaç kullanmak zorunda kalabilirler. Bu durumda önemli olan yaşlının kullandığı ilaçların toplam sayısı değil, ilaçların akılcı bir şekilde kullanılmasıdır" diye konuştu. Akılcı ilaç kullanımının yaşlı bireyin hayat kalitesini ve yaşam süresini arttırdığına dikkat çeken Vural, ilaçların yalnızca hekimin gerekli görmesi durumunda reçeteli olarak kullanılması gerektiğini vurguladı. Vural, ilaçların doğru amaçla zamanlı ve belirlenen miktarda alınmasına önem verilmesini isteyerek, şu bilgileri aktardı: "Duyumlarına ya da istediklerine göre ilaç kullanmamalılar. Yakınmaları geçse bile kullandıkları ilaçları kesmemeliler. Doktora giderken kullandıkları ilaçları ve önceki tedavi bilgilerini yanlarında götürmeliler. Sigara, alkol ve kafeinli içecek ve bitkisel ürünler kullanıyorlarsa doktora mutlaka söylemeliler. Doktorun bilgisi olmadan başka ilaç veya tedavi seçeneklerine başvurmamalılar. İlaçlarını başkalarına tavsiye etmemeli ve başka kişilerden ilaç almamalılar. Tedaviye başladıktan sonra meydana gelen yakınmalarının ilaca bağlı olabileceğini unutmamalılar. Kullandıkları ilaçlar konusunda yakınlarına bilgi vermeliler. Çoklu ilaç kullanacaklarsa ilaçları alma zamanını, aç ya da tok kullanıp kullanmayacaklarını öğrenmeli ve buna ilişkin tavsiyelere uymalılar. İlaçlar uygun koşullarda saklanmalıdır. İlaçları stoklamamalı, ambalajı açık, kesilmiş, delinmiş ve zarar görmüş olabileceğinden kuşkulandıkları ilaçlar kullanılmamalıdır."

13 SAYFA 14 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 28 1ubat Aralık Perşembe Pazar Bornova Belediyesi yeni yılda çok sayıda fiziki projeyi hayata geçirecek Bornova da 2015 Bağışlarınızla bir yüz de siz güldürün Konak Belediyesi nin maddi durumu yetersiz vatandaşlara yardım a- macıyla kurduğu ve yıllardır binlerce kişinin faydalandığı Giysi Bankası, yeni adresinde Bizim Mağaza adıyla ihtiyaç sahibi vatandaşların yüzünü güldürmeyi sürdürüyor. Hemen her türlü giysinin yer aldığı mağaza kış soğuklarının hissedildiği bugünlerde yoğun ilgi görüyor. Her gün çok sayıda kişinin faydalandığı Bizim Mağaza, gelen talepleri karşılamak için duyarlı vatandaşların desteklerini bekliyor. Konak Belediyesi nin sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında hizmete açtığı Bizim Mağaza yeni adıyla İZSU Vezneleri olarak da bilinen Şehit Fethi Bey Caddesi No: 2 adresinde hizmet vermeye başladı. Vatandaşların ihtiyaçlarına göre kazaktan, elbiseye, eşofman takımından okul üniformasına, ayakkabıdan çantaya kadar her türlü giysiyi ücretsiz alabildiği Bizim Mağaza da ikinci el giysilerin yanı sıra hiç kullanılmamış giysiler de bulunuyor. Titizlikle çalışan görevliler bağışlanan her kıyafeti giyilebilecek durumda ayırarak raflarına koyuyor. Görevliler mağazaya gelen vatandaşlardan sadece kimlik belgesi istiyor. NİTELİKLİ BAĞIŞLARA İHTİYAÇ VAR Bizim Mağaza da günlük kıyafetlerin yanı sıra yine hayırsever vatandaşların verdiği gelinlik, damatlık ve sünnet kıyafetleri de yer alıyor. Mağazada çok az sayıda nitelikli kıyafet kaldığını dile getiren görevliler, gelen yoğun talebi karşılamak için giysi bağışlarına i- htiyaç duyulduğunu söyledi. Kış aylarına uygun her yaş grubundan çocuk, kadın ve erkek kıyafeti ile ayakkabısına ihtiyaç duyulduğunu belirten görevliler, hayırseverlerin dışında imalatçı firmaların da bağış yapabileceğini dile getirdi. Tek kriterin giysilerin temiz ve kullanılabilir durumda olması olduğunu belirten mağaza yetkilileri, İmkanı olmayan vatandaşlarımıza elimizden geldiğince yardımcı olmak, onları boş göndermek istemiyoruz. Talep çok ancak bağışlar yeterli değil. İkinci el kıyafetleri bağışlarken lütfen giyilebilecek nitelikte olmasına özen gösterilsin. Ayrıca duyarlı vatandaşlarımızdan yeni kıyafet bağışı yaparak bir vatandaşımızın daha yüzünü güldürmelerini bekliyoruz dedi. BİR TELEFON KADAR UZAK Vatandaşların giyebileceği kalitede ve temiz giysilerin yer aldığı Konak Belediyesi nin Bizim Mağaza sında yaz döneminde yazlık, kış döneminde ise kışlık kıyafetler veriliyor. Hafta içi sabah saat , öğleden sonra ise arasında açık olan merkezde karışıklığı önlemek ve daha kaliteli hizmet sunabilmek adına pazartesi ve salı günleri kadın ve çocuklara, perşembe ve cuma günleri ise sadece erkeklere hizmet veriliyor. Her kişi bir seferde en fazla beş parça giysi alabiliyor. Bizim Mağaza ya bağışta bulunmak isteyenler yardımseverler numaralı telefondan dahili 2960 u tuşlayarak detaylı bilgi alabilirler. yatırım yılı olacak 2015 yılı Bornova Belediyesi için yatırım yılı olacak. 234 milyon 100 bin lira olarak kabul edilen bütçenin önemli kısmı fiziki projelerin hayata geçirilmesinde kullanılacak Başkan Olgun Atila, göreve geldikleri günden bugüne geçen sekiz aylık süreçte ilçede hayatı kolaylaştıracak projeleri hayata geçirmeye başladıklarını belirterek, Çamdibi Köprüsü gibi, Tugay Duvarı nın yıkılıp Manisa Yolu na bağlantı yolu açılması gibi önemli ulaşım projelerini yürütüyoruz. Gelecek yıl için de yaptığımız bütçede en önemli payı Fen İşleri, Park ve Bahçeler gibi y- atırımcı müdürlüklerimize ayırdık yılında vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda ve daha modern bir kent için pek çok yeni fiziki projeye başlayacağız dedi. Bornova Belediyesi 2014 yılında önemli fiziki yatırımlara imza attı. 57 inci Topçu Tugayı Duvarı nın geriye çekilerek Manisa Yolu na bağlantı yapılması, Çamdibi Köprüsü, Forum Bornova Kavşağı gibi önemli yol düzenlemelerini yapan Bornova Belediyesi 2015 yılında da yatırımlarını sürdürecek. 234 milyon 100 bin lira olarak oy birliğiyle kabul edilen 2015 yılı bütçesinde en büyük paylar yatırımcı müdürlüklere ayrıldı. Fen İşleri Müdürlüğü 52 milyon, Temizlik İşleri Müdürlüğü 35 milyon, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ise 28 milyon liralık bütçelerle Bornovalılara hizmet üretecek. Bu bütçelerle Bornova da devam eden projelere hız verilerek tamamlanacak. Hazırlanan pek çok yeni projenin çalışmaları da başlayacak. Bu arada Bornova Belediyesi pek çok yeni hizmeti de Bornovalıların hizmetine sundu. 30 Mart seçimlerinin ardından geçen sekiz ayda üniversite öğrencilerine ilçe esnafından indirimli alışveriş yapma imkanı veren Dost Kart, maddi durumu yetersiz vatandaşların ihtiyaçlarını diledikleri gibi karşıladıkları Dost Market ve i- htiyaç fazlası kıyafet ve oyuncak gibi ürünlerin toplandığı Paylaşım Noktası gibi projeleri hayata geçiren Bornova Belediyesi, yeni yılda bu yöndeki hizmetlerini de arttırarak devam ettirecek. Sosyal alandaki bu çalışma ve yatırımların yanı sıra fiziki anlamda sorunlu bölgelere öncelik verdiklerini belirten Başkan Atila, Yeni yılda bütçemizin büyük kısmını Fen İşleri, Park ve Bahçeler gibi yatırımcı müdürlüklere ayırdık yılında vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda ve daha modern bir kent için pek çok yeni fiziki projeyi hayata geçireceğiz dedi. Neler yapılacak? Sadece Bornovalıların değil tüm İzmirlilerin heyecanla beklediği yapımı süren Doğanlar Stadı, 6 binden 12 bine çıkarılan kapasite artırımının ardından tamamlanarak Futbol Sezonu na yetiştirilecek. Aynı şekilde Altındağ Atatürk Spor Salonu nun inşaat çalışmalarına hız verilecek. Bornova nın sembolü haline gelen alanlarda önemli çalışmalar yapılacak. Büyükpark ta çökme ve kırılmaların olduğu sert zeminler yenilenecek. Tarihi kapının önündeki ve meydandaki havuz, su birikintisi olmayacak şekilde kuru havuz sistemi uygulanarak yeniden tasarlanacak. Aydınlatmalar daha etkili, yürüyüş yolları daha kullanışlı hale getirilecek. Kentin en hareketli bölgelerinden Küçükpark ise başta bölge sakinleri, esnaf ve öğrenciler olmak üzere herkesi memnun edecek şekilde yeniden tasarlanacak. Bu çalışma kapsamında tüm kesimlerin görüşleri dikkate alınacak. Erzene Mahallesi nde çocukları trafik konusunda bilinçlendirmek ve kuralları öğretmek amacıyla 6 bin metrekarelik alanda Trafik Parkı yapılacak. Çocuklar, şehir trafiğinde olan her şeyin minyatür olarak yer alacağı parkta trafik kurallarını eğlenerek öğrenecek. Evka-3 te 10 bin metrekarelik alan içerisinde öğrenci misafirhanesinin de bulunduğu Gençlik Merkezi yapılacak. Atatürk Mahallesi nde 1600 metrekarelik alanda 300 kişilik çok amaçlı düğün salonu inşa edilecek. Çamdibi Pazar yeri elden geçirilecek. Bunlarla birlikte Çocuk Köyü, Büyük Çarşı 2. E- tap Yenileme, yeni hizmet binasının ve Pınarbaşı Sosyal Tesisleri nin projelendirilmesi, yol yapım, köprü ve istinat duvarı yapımları gibi daha pek çok çalışma hayata geçirilecek. Karabağlar - da görüntü kirliliği yaratan ve izinsiz asılan afiş, tabela ve reklam panoları ve toplanıyor Çevreyi kirleten 120 bin afiş toplandı Karabağlar Belediyesi ilçeyi temiz bir görünüme kavuşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri ana arterler üzerinde izinsiz olarak asılan, çevre ve görüntü kirliliğine neden olan toplam 120 bin reklam panosu ile afişleri topladı. Görsel kirlilik yaratan afiş, tabela ve reklam panosunun toplatıldığını belirten Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu bu çalışmaların devam edeceğini söyledi. Selvitopu, İlçemizi güzelleştirmek için vatandaşlarımızdan da bu konuda hassas davranmalarını, belediye ekiplerimize yardımcı olmalarını istiyoruz. dedi. İlçenin estetik bir yapıya kavuşması ve görüntü kirliliğinin ortadan kalkması için denetimlerini sürdüren Karabağlar Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle ana arterlerde, cadde kenarları, kavşaklar, okul ve işyerlerinin önlerinde bulunan, kötü bir görüntü oluşturan reklam amaçlı toplam 120 bin afiş, pano toplandı. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu Karabağlar ın temiz ve estetik bir yapıya kavuşmasını hedeflediklerini, bu doğrultuda ilçenin çehresinin kirlenmesine neden olan her türlü reklam malzemelerinin ekipler tarafından toplatıldığını söyledi. Bir günde 500 afiş toplanıyor Bu yıl yapılan çalışmalarında toplam 120 bin afiş, tabela ve reklam panosunun toplandığını da belirten Başkan Selvitopu, vatandaşların da bu konuda belediye ekiplerine yardımcı olmalarını istedi. Selvitopu, Temizlik İşleri Müdürlüğü ne bağlı zabıta ve afiş ekiplerimiz bu kirliliğe karşı bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Ekiplerimiz özellikle belediyemize ilan ve reklam panosu vergilerini yatırmadan, kaçak olarak ve gelişigüzel asılmış reklamları cadde ve sokaklardan topluyor. Ayrıca zabıta ekipleri izinsiz olarak asılan bu reklamlara ilişkin cezai işlem de uyguluyor. İlçemiz büyük bir alana sahip ve bu nedenle bölgemizde çevreyi, trafiği rahatsız eden çok sayıda reklam panosu, tabela ve afiş var. Afiş toplama ekiplerimiz bir günde 500 ü aşkın malzeme toplayıp imha depolarına gönderiyor dedi. 1. At yarışında veya hazırlık çalışmasında atın yaptığı derece. Gözeten, koruyan, koruyucu kimse. 2. Yurdumuzun Asya kıtasında kalan topraklarına verilen ad. Binek hayvanı. 3. Osmanlı donanmasında tümgenerale eş bir rütbe. Ağaçlıklı yol. 4. Tıp dilinde bere. 5. İç içe geçen veya birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi. Bir tür tuzsuz ve yumuşak peynir. 6. Yapay. Maksat, gaye, amaç. 7. Keçi yolu. İridyumun simgesi. 8. Evrensel alıcı kan grubu. Hamam böceği. 9. Bir göz rengi. Tanrıtanımaz, dinsiz. 10. Saygınlık, prestij. Satrançta özel bir hareket. 11. Romanya nın para birimi. Sodyumun simgesi. 12. İbadet için tanrıya yönelen kişi. Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi. 13. Nezir. Valf. 14. Yatak doldurmaya yarayan yün, pamuk, kıtık gibi şeyler. İnsan vücudunun dış yüzü. 15. Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit. 16. Edirne ilinin bir ilçesi. Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk. 17. Romanya nın plaka işareti. Cemaate namaz kıldıran kişi. Berilyumun simgesi. 18. Alışkanlık, huy. Fizik, kimya, biyoloji ve matematiğe verilen ad. 19. Yaprakları salata olarak yenilen bir bitki. Kas. 20. Endonezya nın plaka işareti. Ekin biçme aracı. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Kimsesiz, zavallı. Panama nın plaka işareti. Yapma, etme. Hardal kokulu savaş gazı. 2. Bir anda oluveren, apansız. Yerinde yanılmazlık. Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı. Kâtibiadil. 3. Eski dilde ölümsüz, ölmez. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar. Cüsseli. 4. Mihrak. Yüze örtülen örtü. Varsayım, hipotez. 5. Siyaset. Alüminyumun simgesi. Kış için kurutulan yağsız, tuzlu yoğurt. Arapçada su. 6. Metal parlaklığı verilmiş deri. Kiraya verilerek gelir getiren mülkler. Ayakkabı çekeceği. 7. Derviş selamı. İspanyolların ünlü sevinç nidaları. Astatinin simgesi. Bir yüzeyin üzerindeki ince çizgi. Alkollü sert bir içki. Bir nota. 8. Azerbaycan da yaşayan bir halk. Bir elektrotta eksi uç. Taşıtlarda uzağı aydınlatan güçlü ışık verici. 9 Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası. Otlak. Bir sayı. Nesne, şey. İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum. 10. Piston. Kendini beğenmiş, sevimsiz. Çam ağacından yapılmış su testisi.

14 SAYFA 15 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Aralık Şubat Pazar Perşembe Tekelioğlu, genç futbolculara desteği için Yanal'a teşekkür etti Trabzonspor Kulübü Gençlik Geliştirme Teknik Sorumlusu Sadi Tekelioğlu, Teknik Direktör Ersun Yanal a alt yapıdaki genç futbolculara şans verdiği için teşekkür etti Gençlerbirliği-Galatasaray karşılaşması sonrası düzenlenen basın toplantısında Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu açıklamalarda bulundu. İyi bir takıma karşı kötü bir zeminde oynadıklarının altını çizen genç teknik adam, Uzun süre önde götürdüğümüz maçı galibiyetle tamamlayamadık. Saha zemininin kötü olması iyi bir oyunu ortaya çıkmasına engel oldu. İki takımında kazanmak için bir mücadelesi vardı sahada. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Sahada ellerinden geleni yaptılar. Çok fazla pozisyon üretemedik ve iyi bir oyun ortaya koyamadık. Ama mücadeleden memnunum. dedi. Ankara ya gelemeyen futbolcuların eksikliğini hissettiklerini ve onların olmaları halinde daha farklı sonuç ortaya çıkabileceğini vurgulayan Hamzaoğlu, onların yerine oynayanların emeklerini göz ardı edemeyeceğini bir takım olduklarını zaman zaman olmayanların yerinin doldurulmaya çalışılacağını kaydetti. 1-1 biten karşılaşmayla ilgili özeleştiri yapacaksa eğer Burak veya Umut tan birinin daha önce oyundan çıkarıp orta sahayı güçlendirebileceğini ifade eden Hamzaoğlu, olası bir duran toptan gol yememe düşüncesinin kendisini engellediğini Gençlerbirliği ni tebrik ettiğini kaydetti. Sneijder ilgili sorun mu yaşıyorsunuz? Yönündeki soruya size öylemi geliyor şeklinde cevap veren Hamzaoğlu, Bilmediğiniz şeyi soruyorsunuz o zaman. Soru yok. Öyle bir sorun görürsünüz o zaman sorarsınız. Sneijder ilgili hiçbir sorun yok. Ayağında şişme oldu. Tedavi amaçlı dinlendiriliyor. Hiçbir oyuncumuzla sorunumuz yok şükürler olsun. şeklinde konuştu.öte yandan karşılaşma sonrası hiçbir Galatasaraylı futbolcu açıklamada bulunmadı. (CİHAN) Mersin'de eski milli boksör Hüseyin Kurtulmaz (40) maddi imkansızlık nedeniyle Türkiye ve Avrupa'da kazandığı madalyalarını satılığa çıkardı. Antrenör olarak iş bulamayan Kurtulmaz 50 bin liraya yakın borcu olduğunu Çalıştığı kulüplerde genç futbolculara verdiği önemle dikkat çeken tecrübeli teknik adam Ersun Yanal, Trabzonspor daki görevine başladığında A2 takımından birçok futbolcuyu zaman zaman A takımla antrenmanlara çıkarttı. Alt yapıdaki yetenekli futbolcuları yakından görmek isteyen Yanal, A takım çalışmalarına kattığı genç isimleri de cesaretlendirdi. Yanal, kaleci Onur Kıvrak ın sakatlanmasıyla ikinci kaleci konumuna yükselen genç kaleci İbrahim Demir e Türkiye Kupası maçlarında forma verdi. Başarılı hoca, perşembe günü Manisaspor ile oynadıkları Türkiye Kupası maçının kadrosuna da A2 takımdan 2 futbolcu aldı. Kaleci İbrahim in ilk 11 de sahaya çıktığı maçta yedek kaleci olarak da A2 takımından Uğurcan Çakır kadroya girdi. Yanal, yine A2 den 18 kişilik maç kadrosuna dahil ettiği Mertcan Çam ı müsabakanın 56. dakikasında sahaya sürdü. Genç futbolcu, sahada kaldığı sürede gösterdiği performansla da kendine güvenenleri mahcup etmedi.trabzonspor Kulübü Gençlik Geliştirme Teknik Sorumlusu Sadi Tekelioğlu da Teknik Direktör Ersun Yanal a alt yapıdaki gençlere şans verdiği için teşekkür etti. Yanal ın göreve başladığından bu yana altyapıyla yakından ilgilendiğini belirten Tekelioğlu, şöyle konuştu:"ersun hocamızla çok uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Geldiği günden bu yana altyapıda öne çıkan oyuncularımızı A Takım idmanlarına katarak hem genç oyuncularımızın motivasyonunu arttırdı, hem de altyapıda yapılan çalışmalara değer kattı. Hamzaoğlu: Pozisyon üretemedik, iyi futbol ortaya koyamadık Hocadan özeleştiri Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, çok pozisyon üretemediklerini, iyi bir futbol ortaya koyamadıklarını söyledi Abdurrahim Albayrak: Deplasmandan alınan bir puan iyi problem yok Galatasaray ikinci Başkanı Abdurrahim Albayrak, Ankara da Gençlerbirliği deplasmanından alınan bir puanın iyi olduğunu söyledi.gençlerbirliği-galatasaray karşılaşması sonrası açıklamada bulunan Galatasaray ikinci Başkanı Abdurrahim Albayrak zeminden şikayet etti. Hafta içerisinde yaptığı açıklamaları hatırlatan Albayrak, "Zeminden korktuğumuz ve çekindiğimiz söylemiştim. Gerçekten zemin çok kötüydü. Ankara da Gençlerbirliği nden deplasmanda alınan bir puan beraberlik problem olduğunu düşünmüyorum." dedi. Pandev son dakikada sakatlandığını ve en önemli 3-4 futbolcunun sakat olduğuna dikkat çeken Albayrak, "Diğer arkadaşlar ellerinden geleni yaptılar. Bunlar olabilir. Daha uzun bir yoldayız. Ben arkadaşlardan memnunum." ifadelerini kullandı. Önümüzdeki hafta oynanacak Beşiktaş derbisine değinen Albayrak, derbinin zor bir maç olacağını, havasının başka olduğunu söyledi. Gençlerbirliği maçının bittiğini ve Beşiktaş maçına hazırlanmaya başlayacaklarını dile getiren Albayrak, kupa maçının ertelendiğini, Beşiktaş maçı odaklanmaları gerektiğini kaydetti. (CİHAN) ifade ederek, "Beni bu hallere düşüren utansın." dedi yılında boks sporuna başlayan Hüseyin Kurtulmaz, 9 kez Türkiye'de, 18 kez de uluslararası müsabakalarda şampiyon oldu. 2000'de sporu bırakan Kurtulmaz, antrenörlük belgesi alarak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Boks Federasyonu'na başvurdu. Antrenör olarak iş bulamayan Kurtulmaz, çeşitli kentlerde güvenlik görevlisi olarak çalıştı. 17'nci Akdeniz Oyunları kapsamında Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde taşeron şirket üzerinden iş buldu. Burada odacılık, çaycılık ve korumalık yapan Kurtulmaz'ın, oyunların bitmesinin ardından işine son verildi. İşsiz kalan Kurtulmaz, ailesinin geçimini sağlamak için verdiği tüm çabaları sonuçsuz kalınca borçları nedeniyle zor günler yaşamaya başladı. Arkadaşlarının yardımıyla fahri antrenörlük yapan Kurtulmaz, 50 bin lirayı bulan banka borçları nedeniyle madalyalarını satışa çıkardı. Hüseyin Kurtulmaz, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) yaptığı açıklamada, 1984 yılından 2000 yılına kadar boks sporu ile uğraştığını ve 16 sene içinde 9 kez Türkiye, 18 kez ise uluslararası turnuvada şampiyonluk elde ettiğini ifade etti yılında Türkiye'ye ilk defa yurt dışında gençler Avrupa şampiyonluğunu kazandırması nedeniyle Türk boks tarihine geçtiğini anlatan Kurtulmaz, "2000 yılında boksu maddi imkansızlık nedeniyle bırakmak zorunda kalırken 2003 yılında antrenörlük belgesini aldım yılına kadar ise boks antrenörlüğü yapmak için Boks Federasyonu'na, Gençlik Spor İl Müdürlüğü'ne müracaat ettim. Şu ana kadar bir yardımları olmadı." diye konuştu. Bunun üzerine 5 yıldızlı otellerde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını anlatan Kurtulmaz, burada iken de antrenörlük müracaatları yapmasına rağmen kendisine herhangi bir kapı açılmadığını kaydetti. Yıllar boyunca ülkeye hizmet ederek 100'ün üzerinde milli formayı giyerek Türkiye'ye gençler Avrupa boks şampiyonluğu kazandırdığını vurgulayan Kurtulmaz, şunları kaydetti: "Gittiğim her yerde ay-yıldızlı bayrağımı göndere çektirdim. İstiklal Marşı okuttum. Büyük onur gurur duyarak. Ancak devlet büyüklerim şu ana kadar bana hiç bir şekilde yardımcı olmadılar. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a durumu bildiren mektuplar yazdım, çözüm bulunmadı. Boks Federasyonu Başkanı'na defalarca antrenörlük yapmak istediğimi belirttim. Sürekli oyaladı. 'Bize çalışırsan, federasyona çalışırsan kulüplerden bana oy getirirsen sana antrenörlük kapısını açabiliriz' dedi. Kendisi ile görüştüğümde 'Senin Avrupa Şampiyonluğun beni ilgilendirmez' dedi. '13-14 oy getirirsen antrenörlük kapısını sana açabilirim. Milli takıma çağırır, 3 kez milli olduktan sonra sözleşmeli antrenör yapabiliriz.' dedi." Son oynadığımız Manisaspor müsabakasında da altyapımızdan yetişen Mustafa Akbaş ve İbrahim Demir in ilk 11'de olması, Mertcan Çam ın ikinci yarıda oyuna dahil olması, Uğurcan ın yedek kaleci olarak kadroda yer alması bizleri fazlasıyla mutlu etmiştir."tekelioğlu, altyapıdaki yeteneklere şans verildiği sürece gerçek değerlerin ortaya çıkacağını ve onları takip eden diğer oyunculara ekstra moral ve çalışma azmi kazandırılmış olacağını kaydetti. (CİHAN) İlhan Cavcav: Galibiyeti kaçıran tarafız Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, gayet iyi oynadıklarını ve galibiyeti hak eden tarafın Gençlerbirliği olduğunu söyledi. Gençlerbirliği-Galatasaray karşılaşması sonrası açıklamada bulunan Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav galibiyeti kaçırdıklarını söyledi. Gayet iyi oynadıklarını ve galibiyeti kaçırdıklarını vurgulayan Cavcav, "Fakat olmadı. İyi bir müsabaka oldu. Taraftarlar Ankara da iyi bir müsabaka izlemiş oldular. Genç bir kadroya sahibiz. Ankaralıların Gençlerbirliği ne sahip çıkması lazım. Taraftarımızın maçlarımıza gelip sporcularımız teşvik etmesi lazım." dedi Cezalı olan Galatasaray taraftarının Gençlerbirliği tribünlerine girmesini değerlendiren Cavcav, Bana göre ceza çıkacağını zannetmiyorum. Milletin alnında Gençlerbirliği veya Galatasaray yazmıyor. Ellerinde ki kartlar maça girmeye müsaade ediyorsa yapacak bir şey yok. Eğer TFF bize bundan ceza verecekse bizi hükmen mağlup saysın. şeklinde konuştu. (CİHAN) Fenerbahçe'den Rıza Çalımbay'a cevap Fenerbahçe Kulübü, Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Rıza Çalımbay'ın cumartesi günü Fenerbahçe ile oynanacak karşılaşma öncesinde yapmış olduğu açıklamalara cevap verdi. Kulübün resmi sitesinden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Sezon başından bu yana Fenerbahçe'nin rakiplerinin, takımımızla oynayacağı maçın hemen öncesinde, maçın hakemlerine yönelik yaptıkları manipülatif, hakemleri baskı altına almaya yönelik ve algı yönetimi içeren; sonuçları itibariyle de başarıya ulaşan başkan ve yönetici açıklamalarının, Mersin İdman Yurdu maçı öncesinde bu kez teknik direktör düzeyinde devam ettiğine şahit olmaktayız. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, planlanan algı yönetimi ve maçların hakemlerini etkilemeye yönelik manipülatif açıklamalar karşısında, Türkiye Futbol Federasyonu ve kurullarını göreve davet etmekle birlikte, söz konusu açıklamaları kınadığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız." (CİHAN) Maddi sıkıntı çeken milli boksör, madalyalarını satılığa çıkardı Yedi ay işsiz gezdiğini, 2 buçuk aydır ise Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nde fahri olarak ayda 950 TL'ye antrenörlük yaptığını ifade eden Kurtulmaz, hiç bir sosyal hakkının olmadığını işinin de ocak ayında biteceğini kaydetti. "MADALYALARIMI SATACAĞIM" Kurtulmaz, madalyalarını satma gerekçesi olarak ise "İki çocuk babasıyım bankalara 50 bin liraya yakın borcum oldu. İşsizim, çocuklarıma bakacak durumda değilim. Banka borcumu kapatmak için Avrupa şampiyonu olduğum madalyamı satılığa çıkardım. Bu ayıp benim değil. Bu ayıp benim ülkemin. Bu ülkede beni bu duruma düşürenlerin. Avrupa şampiyonluğu madalyamı satmak sadece madalya satmak değil bu ülkenin ismini satmak anlamına gelir. Ben bundan utanç duyuyorum. Ana beni bu durumu düşürenler utanmalı. Avrupa'dan defalarca teklifler geldi. Ama hiç bir tanesine değerlendirmedim. Ülkemde kalıp ülkeme hizmet etmek istedim. Karşılığı ise bu düşmüş olduğum durum." diye konuştu. (CİHAN)

15 İzmir de sokak köpekleri iyice azıttı. Köpekler, hava karardıktan sonra insanlara saldırmaya başladı Saldırgan olmadığı gerekçesiyle pek fazla önlem alınmayan sokak köpekleri, insanlara saldırmaya başladı. Yoldan geçen arabalara ve insanlara saldıran, korku salan sokak köpekleri; dün, iki öğrenciyi kovaladı. Öğrenciler canını son anda kurtardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Aliağa da yapımını tamamladığı itfaiye binası hizmete açıldı. Açılış töreninde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, "Belediye başkanlığı bir kamu görevidir. Kamu görevinde ayrım olmaz. Bizim aldığımız eğitim, devlet terbiyesi ve siyasi terbiye bunu gerektirmektedir" dedi 28 Aralık 2014 Pazar Ekmek zammı rublenin ağzında Rusya nın ülke içindeki arzı korumak için tahıl ihracatına kısıtlama getireceğini açıklaması, Türkiye de ekmek fiyatlarında artış yaşanabileceği korkusuna neden oldu. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ülkemizde buğday üretiminin 2014'te geçen yıla göre yüzde 13,8 azalarak 19 milyon tona gerilediğini dikkat çekti. İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Fikri Sırtı da tüm bu gelişmelere rağmen ekmeğe kısa vadede zam yapılmasının gündemlerinde olmadığını ifade etti. Son ithalat rakamlarına göre İzmir Limanı ndan 200 bin ton ekmeklik buğday girişinin gerçekleştirildiğini açıklayan Toprak Mahsulleri Ofisi nin İzmir yetkilileri, Ege ve İzmir için stok mevcutlarının önümüzdeki kış ayları için yeterli olduğunu vurguladı. Ekmek fiyatlarında kısa vadede herhangi bir fiyat artışı beklemediklerini, ancak orta vadede gelişmelere göre durumun değişebileceğini belirten yetkililer, Rus pazarı dışında başka ülkelerle de tahıl ithalatının gerçekleştirilebileceğini söyledi. Uzmanlar ise tüm bu gelişmelere rağmen her gün 4,9 milyon adet ekmeğin çöpe atıldığını hatırlatarak tasarruf önerileri sundu. Ekmeğin uygun koşullarda saklanmaması ve kalitesinin düşük olmasının yer aldığını belirten Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu ise ekmek israfını önleyecek basit öneriler ve tarifler sundu. (CİHAN)