T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNCELENMESİ DOKTORA TEZİ SVETLANA STOMATOV

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNCELENMESİ DOKTORA TEZİ SVETLANA STOMATOV"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI (RUS DİLİ VE EDEBİYATI) ANABİLİM DALI RUS DİLİNDE DEYİMLERİN TARİHSEL (ETİMOLOJİK) AÇIDAN İNCELENMESİ DOKTORA TEZİ SVETLANA STOMATOV ANKARA -2007

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI (RUS DİLİ VE EDEBİYATI) ANABİLİM DALI RUS DİLİNDE DEYİMLERİN TARİHSEL (ETİMOLOJİK) AÇIDAN İNCELENMESİ Doktora Tezi Svetlana Stomatov Danışman Prof. Dr. Ayşe DİETRİCH ANKARA -2007

3 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...iii GİRİŞ...1 I. BÖLÜM 1.1. Deyimbilim Deyince Deyimbilimin Konusu ve Anlamı Hakkındaki Görüşlerin İki Boyutu.13 II. BÖLÜM 2.1. Deyimlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Yaklaşımlar Deyimlerin Anlamsal Bitişikliklerine Göre Sınıflandırılması Deyim Kaynaşmaları Deyim Birlikleri Deyim Birleşmeleri Deyim İfadeleri Deyimlerin İçerik Açısından (po sostavu) Sınıflandırılması Deyimlerin Yapıları Açısından (po strukture) Sınıflandırılması Yapıları Açısından Tümceye Eşdeğer Deyimler Yapıları Açısından Söz Birleşimlerine Eşdeğer Deyimler Deyimlerin Anlatımsal-Üslûpsal Özellikleri Açısından Sınıflandırılması Üslûplar Arası Deyimler Konuşma Dilinde Kullanılan Deyimler.49

4 Edebi Deyimler Eskimiş ve Tarihsel Deyimler 57 III. BÖLÜM 3.1. Etimoloji Sözcük Kökenlerini İrdeleyen Bilim Rus Dilindeki Alıntılar Sözcüklerinin kökenleri açısından çağdaş Rus dilinin sözvarlıksal içeriği Deyimlerin Kökenleri Açısından Sınıflandırılması Tamamen Rus Kökenli Deyimler Alıntı Deyimler Deyimsel Taklitler Deyimsel Yarı Taklitler Eski Yunanca dan Geçen Bazı Deyimler Latince den Geçen Bazı Deyimler Eski Slavca dan Geçen Bazı Deyimler Eski Rusça dan Kalan Deyimler Batı Avrupa Dillerinden Geçen Bazı Deyimler Asıl Rusça Deyimler.229 SONSÖZ..271 ÖZETLER..273 Türkçe İngilizce.275 Kaynakça...277

5 I ÖNSÖZ Dil, bir toplumun aynası ve gelecek nesillere bırakacağı en değerli mirastır. Bir dilin en küçük ve en önemli yapı taşını oluşturan sözcüklerin incelenmesi, o dilin geçmişi, şimdiki durumu ve gelişme aşamaları hakkında bilgi edinmemize olanak tanır. Dilin çağın ve toplumun ihtiyaçlarına göre çeşitli sözcükler türeterek ya da başka dillerden alıntı yaparak söz varlığını zenginleştirmesi doğal bir süreçtir. Çünkü dil, her şeyden soyutlanarak bağımsız bir şekilde gelişen bir sistem değildir. Dil her toplumda tarih, coğrafya, edebiyat, felsefe, din, psikoloji, sosyoloji gibi çok çeşitli alanlarla sıkı sıkıya bağlıdır. Bir toplumun kültürel yapısı, dünya görüşü, inançları, savaşları, örf ve adetleri, ekonomik yapısı, bilim, teknik ve sanat gibi alanlardaki gelişmeleri, dile yansıyan unsurlardır. Her dilde toplumun yaşam tarzını ve kültürel yapısını yansıtan deyimler ve atasözleri vardır. Başta toplumbilim, din, felsefe, ekonomi, tarih, folklor olmak üzere pek çok konuyu kapsayan ve çeşitli açılardan inceleme konusu edilmeye değer bulunan bu ulusal varlıklar, deyiş güzelliği, anlatım gücü ve kavram zenginliği bakımından bir dilin vazgeçilmez unsurlardır. Bir dil konuşulurken sadece sözcüklerden değil, aynı zamanda kalıplaşmış söz grupları ya da deyimlerden de yararlanılır. Ayrıca, konuşurken, bu deyimler o anda yaratılmayıp, tıpkı basit sözcükler gibi hazır kalıplar olarak kullanılır. Sözcükler ve deyimler, dili zenginleştiren en önemli yapı malzemeleridir. Dil sistemi

6 II içerisinde pek çok deyim, eş anlamlı karşılıkları olan sade sözcükler kadar sık kullanılır. Çünkü bazı deyimler genellikle olup bitenleri ifade etmek için tek bir araç olma özelliği taşırlar. Bir dilde kullanılan deyimler bilinmiyorsa, bu deyimleri oluşturan bütün sözcüklerin anlamı bilindiği halde bu deyimlerin gerçek anlamını kavramak olanaksızdır. Aynı kural Rusça için de geçerlidir. Rusça nın iyi bilinmesi ve kullanılması, sadece sözcüklerin değil, deyimlerin de iyi bilinmesine bağlıdır. Çalışmamızda ana hatlarıyla bir dildeki kalıcı ifadelerin tamamını kapsayan deyimbilim kavramına ve deyim sınıflandırmalarına değindik. Çalışmamızın araştırma konusu, Rusça deyimlerin çeşitli açılardan sınıflandırılması ve bunların etimolojik açıdan incelenmesidir. Bunu gerçekleştirirken Rusça daki tüm deyimsel ifadeleri değil, sadece günümüzde en yaygın olarak kullanılan deyimleri incelemeye çalıştık. Çalışmamız üç ana bölümünden oluşmaktadır. Giriş bölümünde genel anlamda dilin sözvarlığı ve onu zenginleştiren deyimlerin oluşumundan kısaca söz ettik. Birinci bölümde genel bir çerçevede deyimbilimin tarihçesini inceleyip, deyimbilimin konusu hakkında görüşlerin iki boyutuyla ilgili bilgi vermeye çalıştık. Çalışmamızın ikinci bölümünde deyimlerin genel kavramları, kapsamları ve sınırları hakkında bilgiler verdik. Deyimlerin sınıflandırılmasına ilişkin yaklaşımlardan söz ederek Rusça daki deyimleri bitişikliklerine, içeriklerine, yapılarına ve anlatımsal-üslupsal özelliklerine göre sınıflandırdık.

7 III Üçüncü bölümde ise çalışmamızın temel konusunu oluşturan etimolojiden söz ederek Rusça da en çok kullanılan deyimleri etimolojik açıdan incelemeye çalıştık. Bu aşamada Rusça daki alıntı ifadelerden söz ederek deyimleri kökenleri açısından sınıflandırdık. Ayrıca Eski Yunanca dan, Latince den, Eski Slavca dan, Eski Rusça dan ve Batı Avrupa dillerinden günümüz Rusça sına geçen belli başlı deyimleri kökenlerini açıklayarak ve örnek tümceler içinde kullanarak ele aldık. Bu şekilde çalışmamızın Rusça yı yabancı dil olarak öğrenenler ve araştırmacılar için yararlı olacağını umuyoruz. Rusça daki deyimlerin etimolojisini inceleyen bu çalışmanın her aşamasında değerli bilgilerini benimle paylaşan ve çalışmam boyunca her türlü destek ve özveriyi benden esirgemeyen sayın danışmanım Prof. Dr. Ayşe Pamir Dietrich e sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca çalışmam sırasında her aşamada yanımda olan ve beni yüreklendiren sevgili eşime ve kızıma teşekkürlerimi borç bilirim.

8 GİRİŞ Bir dilin yapısı, onun grameri ile sözvarlığı (leksikiloji) arasındaki etkileşimi çerçevesinde belirlenir. Fonetik özellikler hem gramer yönünden hem de sözvarlığı açısından dil yapısının organik ögesi olarak ortaya çıkmaktadır. Gramer ile sözvarlığı arasında yakın bir bağ ve etkileşim söz konusudur. Ancak, bir bilim olarak sözvarlığı, bir dilin gramerine oranla henüz derin bir değerlendirme ve genelleme sunamamaktadır. Bu durum, birçok dilin sözvarlığı yapısının tarihsel olarak hemen hemen hiç incelenmemiş olmasıyla açıklanabilir. Bundan dolayı genel olarak Rus dilinin ve özellikle de edebiyat dilinin tarihsel sözvarlığının yeni yeni gelişmeye başladığından söz edilebilir. Bir gelişim aşamasında sözcükler kendi karmaşık korelasyon ve kesişmeleri çerçevesinde biçimbilimsel (morfolojik) ve anlamsal (semantik) dizileri olan ortak bir sistem oluşturmaktadır. Anlam yapıları açısından farklı özellikler taşıyan sözcükler, yalnızca bu sistem kapsamında var olmakta ve kendi anlamsal olanaklarını bunun sınırları dahilinde keşfetmektedir. Sözcükbilim sisteminin içinde yer alan tüm sözcükler birbirine bağlıdır. Bunlar birbiriyle aynı anlamsal dizi ögeleri şeklinde ve birbirine paralel ya da birbirine bağlanabilen anlamsal dizilerin birimleri olarak ilişkilendirilmektedir. Bir sözcüğün anlamsal yapısının tüm gramer özellikleri ve fonksiyonları sadece bütünsel sözvarlığı sistemi ışığında ve ancak ona bağlı olarak açıklanabilir. 1

9 Bir sözcüğün sınırları, onun ifade yapısı içindeki fonksiyonu ve genel dil sistemi içinde aldığı konum tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle bir dildeki deyimlerin incelenmesi o dilin içindeki sözvarlığında çok önemli bir yere sahiptir. Bir dilde konuşurken sadece sözcüklerden değil, aynı zamanda kalıplaşmış söz gruplarından ya da deyimlerden de yararlanırız. Ayrıca, konuşurken, bu deyimleri yaratmayıp, basit sözcükler gibi hazır birimler olarak kullanırız. Sözcükler ve deyimler bir tür yapı malzemesi olarak, dilin en önemli parçalarıdır. Pek çok deyim, dilin tek bir sözvarlığı sistemi çerçevesinde, eş anlamlı karşılıkları olan ayrı sözcükler kadar sık kullanılır. Çünkü bunlardan bazıları, genellikle olup bitenleri ifade etmek için tek bir araç olarak kullanılır. Bir dilin temel yapı taşları olan sözcüklerin incelenmesiyle, o dilin şimdiki durumu, geçmişi ve gelişme aşamaları hakkında bilgi sahibi olunabilir. Dilin, zamanın ihtiyaçlarına göre kendi yapısına uygun sözcükler türeterek ya da yabancı dillerden sözcükler alarak söz varlığını zenginleştirdiği görülebilir; ancak dil, tek başına oluşan ve gelişen bir mekanizma değildir. Örneğin; dil ve tarih arasında çok sıkı bir bağ vardır. Ayrıca dil, coğrafya, psikoloji, felsefe, edebiyat gibi alanlarla da iç içedir. Bir toplumun geçmişten günümüze yaşayışı, gelenekleri, dünya görüşü, inançları, savaşları, siyasi gelişmeleri, bilim, teknik ve sanattaki ilerlemeleri, o toplumun diline yansır. Her dil, çağının değişimlerini karşılayabilmek, toplumsal gelişmelere ayak uydurabilmek ve diğer toplumlarla iletişimini devam ettirebilmek için yeni sözcüklere ve ifadelere ihtiyaç duyar. Bu nedenle; ya kendi sözvarlığı temeline dayanarak yeni sözcükler yapma ya da başka dillerden sözcükler alma yolunu seçer. 2

10 Uzun yıllar boyunca birbiriyle komşu olarak yaşayan topluluklar arasında çeşitli ilişkilerin olması kaçınılmazdır. Bunun sonucu olarak başta dil olmak üzere pek çok alanda karşılıklı etkileşim olabilir. Toplumlar arasında meydana gelen dil etkileşimleri farklı bakış açılarıyla ele alınarak incelenebilir. Her dilde başka dillerden alınmış sözcüklere ve ifadelere rastlanır. Aynı şekilde Rus dilinde de bunların çoğu, zaman içerisinde tamamen benimsenerek Rusçalaştırılmıştır. Deyimler, dilin sözcük sistemindeki boşlukları doldurmakta ve çoğu zaman bir nesneyi, niteliği, süreci, koşulu ve buna benzer durumları tek bir ifade haline getirmektedir. Deyimlerin oluşumu, düşünce gereksinimi ile dilin sınırlı sözvarlığı kaynakları arasındaki çelişkiyi azaltmaktadır. Deyimler bir dilin hazinesidir ve genelde açık bir şekilde ulusal karakter taşımaktadır. Bir halkın tarihi, kültürü ve yaşam zenginliği deyimlerde anlam bulmaktadır. Rusça da tamamen ulusal özellik taşıyan deyimlerin yanı sıra, pek çok uluslararası deyim de vardır. Rusça daki deyimlerin birleşimi, çoğunluğu Rus kökenli olan ve az miktarda da alıntı deyimlerden oluşan karmaşık bir eriyiktir. Bazı deyimlerde eski çağların temsilcileri olan arkaik ögeler muhafaza edilmiştir. Bu çalışmamızda mümkün olduğu ölçüde Rus deyimlerinin kaynağı (etimolojisi) konusunu açıklamaya çalışacağız. Deyimler hakkında birçok makale, kitap, tez vb yazılar yazılmıştır. Buna rağmen bu alana olan ilgi araştırmacılar arasında olduğu gibi, söz sanatına duyarlı kimseler arasında da hâlâ devam etmektedir. Bu çerçevede deyimleri özgür ve kavranması güç olarak tanımlayan Danimarkalı dilbilimci Otto Espersen tarafından 20.yüzyılın başında ifade edilen formül desteklenmektedir. Dilde geleneksel sözcükler dışında kimi zaman bir sözcüğe eşdeğer, kimi zaman ise parlak bir ifade, 3

11 şekilsellik ve duygusallık özellikleri taşıyan dilbilimsel görüngü (fenomen) halindeki bazı sözcük takımlarının varlığı bizi özellikle stilistiğin bu dalını araştırmaya cezbetmektedir. Ancak bir dildeki kalıcı ifadelerin tamamını kapsayan deyimbilim (frazeoloji) bu gibi araştırmalar için çok geniş bir araştırma alanını ifade etmektedir. Çalışmamızda Rusça daki tüm deyimsel ifadeleri değil yalnızca günümüzde en çok kullanılan deyimleri ele aldık. Çalışmamızda, araştırma konusunun alanını belirlerken deyimleri sadece etimolojik açıdan incelemeye karar verdik. Deyimleri anlamsal bitişiklikleri, içerikleri, yapıları ve anlatımsal-üslupsal özellikleri açısından sınıflara ayırdık. Başka dillerden Rusça ya geçen deyimleri ve asıl Rusça olan deyimleri etimolojileriyle birlikte sunmaya çalıştık. Verdiğimiz örnek tümcelerle deyimlerin ne şekilde kullanıldığını gösterdik. Tezimizde kullanılan örnekleri, çok çeşitli sözlüklerin ve Rusça kaynakların taranması suretiyle elde ettik. Örneğin; Ojegov S.İ., Şvedova N.Yu., Tolkovıy slovar russkogo yazıka, Rossiyskaya Akademiya Nauk, Moskva, 2003; Dal V.İ., Tolkovıy slovar russkogo yazıka. Sovremennoye napısaniye., Moskva, Astrel, 2004; Molotkov A.İ., Frazeologiçeskiy slovar sovremennogo russkogo literaturnogo yazıka, Moskva, 1978; Tihonov, A.N., Frazeologiçeskiy slovar sovremennogo russkogo literaturnogo yazıka, Moskva, 2004; Fasmer M., Etimologiçeskiy slovar russkogo yazıka, 4-c, Moskva, Progress, 1986; Çernıh P,Ya., İstorikoetimologiçeskiy slovar sovremennogo russkogo yazıka, 2-c, Moskva, Russkiy yazık. Mediya, 2004, Vinogradov V.V., İstoriya slov, Rossiyskaya Akademiya Nauk, Moskva, 1999 vb. kaynaklardan yararlandık. Ayrıca çeşitli Rusça gazete, dergi ve İnternet sayfalarını da titizlikle inceledik. 4

12 Bir sonraki bölümde araştırmamızın amacı olan konuları ele almaya başlamadan önce deyimbilimin tarihçesine göz atmayı uygun buluyoruz. 5

13 I. BÖLÜM 1.1. Deyimbilim deyince Deyimbilim (frazeoloji) Sovyet dilbilimi bünyesinde ayrı bir dilbilim alanı olarak XX. yüzyılın 40 lı yıllarında ortaya çıkmıştır. Deyimbilim kuramıyla ilgili ilk görüşler A. A. Potebnya, İ. İ. Sreznevskiy, A. A. Şahmatov ve F. F. Fortunatov un çalışmalarında yer almaktadır. Deyimbilimin gelişmesine ayrıca Fransız dilbilimci Ş. Bali nin fikirleri de etki etmiştir. Batı Avrupa ve Amerikan dilbilimlerinde deyimbilim dilbilimin ayrı bir bölümü olarak görülmemektedir. Değişmez sözcük düzenlerinin dilbiliminde ayrı bir bölüm olarak, yani deyimbilim çerçevesinde incelenmesi gereği daha 20 li ve 40 lı yıllar döneminde kaleme alınmıştır ve E. D. Polivanov, S. İ. Abakumov ve L. A. Bulahovski nin eğitim-yöntemsel çalışmalarında ortaya konmuştur. Deyimbilim çalışmaları, bir taraftan sözlükçülük çerçevesinde, diğer taraftan ise deyimbilimin temel kavramları açısından bu yeni alanın kapsamı ve görevlerinin ortaya konduğu Vinogradov un çalışmalarında («Основны е поня тия ру сской фразеоло гии как лингвисти ческой дисципли ны.» (Bir Dilbilim Dalı Olarak Rus Deyimbilimin Temel Kuramları.), «Об основны х ти пах фразеологи ческих едини ц в ру сском языке.» (Rus Dilindeki Temel Deyim Tipleri Hakkında.) ) yoğunlaştırılmıştır. 50 li yıllarda dikkat ekseriyetle deyimlerin sözcüklerle ve sözcük birleşimleriyle (словосочетание) olan benzerlik ve farklılıkları üzerine yönelmiş olup, deyimbilimin konusu genel olarak deyim kriterleri ve deyimlerin sınıflandırma esaslarının açıklanmasıyla sınırlı kalmaktaydı. 6

14 50 li yılların sonu itibariyle deyimbilimine karşı daha sistemli bir yaklaşım fark edilmeye başlanmış, deyimleri dilin yapısal birimleriymiş gibi tanımlayan görüşler (A. İ. Smirnitskiy, O. S. Ahmanova) ortaya çıkmıştır li yıllarda ise deyimbilimin gelişimi araştırmacıların yoğun bir şekilde deyimbilimsel yöntemleri geliştirme çabalarıyla desteklenmiştir. Örneğin; dil olaylarının sistem-aşamalı analizi (Систе мно-у ровневый ана лиз) (V. L. Arhangelskiy, N. N. Amosov, V. P. Jukov, A. V. Kunin, M.-T.Tagiev), deyim yapısının (фразеологи ческий соста в) sisteme göre incelenmesi (İ. İ. Çernıyşev, N. M. Şanskiy) ve onun gelişimi (V. N. Mokienko, F. N. Popov, A. İ. Fedorov), deyimlerin semantiğine (сема нтика) ve onun yalın durumuna (номинати вный) özel önem verilmiş (V. N. Teliya), kendi dinamiği içinde tümce oluşumu (S. G. Gavrin, Y. A. Gvozdarev), öge-sözcüklerin (сло вокомпоне нт) birleşim özellikleri (Y. Y. Avaliani, L. İ. Rozeyzon) ve ayrıca sözlüklerde deyimlerin tanımının yapılması (A. M. Babkın, A. İ. Molotkov) gibi araştırmalar yapılmıştır. Deyimbilim kendi inceleme yöntemine sahip olması gereken ve ayrıca araştırmalarında leksikoloji, gramer, üslûp bilimi, fonetik, dil tarihi, tarih, felsefe, mantık ve farklı ülkelerin dil bilgisi gibi diğer bilimlerin bilgilerini kullanması gereken çok karmaşık bir olgudur. Dilbilimciler deyimbilimle ilgili olan pek çok problem konusunda farklı fikirlere sahiptirler ve bu gayet doğaldır. Ancak deyimbilim alanında çalışan dilbilimcilerin en önemli görevi, deyimbilim teorileri alanında olduğu gibi yabancı 7

15 dil öğretim uygulamalarında da çabaların birleştirilmesi ve ortak payda noktalarının bulunmasıdır. Deyimbilimin dilbilimin ayrı bir bölümü olarak değerlendirilmesi ilk olarak Sovyet dilbilimcisi E. D. Polivanov tarafından öne sürülmüştür. E. D. Polivanov bu konuya defalarca değinmiş ve leksikolojinin sözcüklerin ayrı sözlüksel anlamlarını, biçimbiliminin sözcüklerin biçimsel anlamlarını, sözdiziminin ise sözcük öbeklerinin biçimsel anlamlarını incelediklerini belirtmiştir. Ve işte, sözdizimi ile paralel olacak, ancak genel çeşitleri ile değil de belirli ayrı sözcük öbeklerinin bireysel anlamlarını göz önünde bulunduran ayrı bir bölümün geliştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Dilbilimin bu bölüme ve onun çerçevesinde incelenen olayların bütününe ben deyimbilim terimini kullanarak bu anlam için deyim bilgisi (idiomatika) gibi bir başka terimin de önerildiğini işaret etmeliyim.) 1 E. D. Polivanov deyimbilimin çeşitli sorunlarının sistemli bir biçimde irdelenmesi sayesinde bilimimizin tesadüfî boşluklardan arındırılmış olacağını, gelecekteki dilbilimi literatüründe (sesbilimi, biçimbilimi vb dalları gibi) ayrı ve kalıcı bir pozisyon alacağını 2 belirtmektedir. B. A. Larin, E. D. Polivanov dan sonra deyimbilimi ayrı bir dilbilim dalı olarak tekrar gündeme getiren ilk bilim adamıdır. Ona göre Deyimbilimin, dilbilimin bir bölümü olarak hâlâ gizli gelişim aşamasında bulunmaktadır... Ancak deyim bilim hazırlık çalışmalarının olgunlaşmış bir meyvesi olarak henüz şekillenememiştir... Oysa böyle bir dalın oluşturulmasına ihtiyacımız vardır, çünkü 1 E. D.Polivanov, Vvedeniye v yazıkoznaniye (dl a vostokovedçeskih vuzov), Editorial URCC, Moskva, 2002, s a.g.e. s. 61 8

16 bu dalın sözlükçülük, üslûp bilimi ve sözdizimi gibi alanlarda gelişigüzel ve tesadüfî bir şekilde irdelenmesinin amatörce olduğunu, fikir ayrılığı yarattığını ve başarısızlığını herkes açıkça fark etmektedir. 3 V. V. Vinogradov un çalışmaları çeşitli dillerin deyim bilimi hakkında birçok çalışmanın ortaya çıkmasına aracı olmuştur. Sistematik bilgilenin bu denli birikmesi, deyimbilimin ayrı bir dilbilim dalı olarak oluşturulmasına öncülük etmiştir. Deyimbilim tarih, edebiyat bilgisi ve ülkelerin dil bilgisi (лингвострановедение) başta olmak üzere sözcükbilimi, semantik, gramer, sesbilimi, üslûp bilimi, dil tarihi, etimoloji, metin dilbilgisi ve genel dilbilimi gibi çeşitli dilbilim dallarıyla ilişkilidir. Deyimler sözcüklerden oluşmaktadır, sözcükler ise sözcükbiliminin en önemli araştırma konusunu teşkil etmektedir. Sözcükbiliminde mevcut veriler (sözcük anlamı, sözcük biçimi, çok anlamlılık, eş anlamlılık) deyimlerin ögesel özelliklerini ve bu ögelerin farklı sözsellik seviyesini belirlemeye olanak tanımaktadır. Semantiğin çerçevesinde geliştirilen sözlüksel anlam teorisi (тео рия лекси ческого значе ния), deyimlerin semantik özelliklerinin ve deyimbilim alanında mevcut farklı anlamların belirlenmesine katkıda bulunmaktadır. Deyimlerin içinde yer alan sözcük her zaman kendi biçimbilimsel özelliklerini kaybetmemektedir ve biçimbilim aslında kaybolanın ve geriye kalanın belirlenmesine yardımcı olmaktadır. girmektedir. Deyimbilimin kapsamına sözcük birleşimleri ve tümce şeklindeki deyimler 3 B. A.Larin, Oçerki po frazeologii, Moskva, 1977, s.125 9

17 Örneğin; birleşimi; «на седьмо м не бе» (na sed mom nebe) göklerde uçmak: - sözcük «Челове к э то звучи т го рдо!» (Çelovek eto zvuçit gordo!) İnsan, gururun ta kendisidir! - tümce. Sözdizimi alanındaki veriler bu deyimlerin gramer özellikleri, gramer yapısı ve fonksiyonlarının ortaya çıkarılması açısından çok önemlidir. Deyimin kapsamındaki sözcük, belirli bir sesbilimsel şekle sahiptir; ancak gelişim sürecinde bu şekil kimi zaman değişikliğe de uğrayabilir. Örneğin; a) Eskiden kullanılan «клопо т по лон рот» (klopot polon rot) deyimi günümüzde «хлопо т по лон рот» (hlopot polon rot) - kafasını kaşıyacak zamanı yok; şeklinde kullanılmaktadır.yani, К sesi Х sesine dönüşmüştür. b) «бить баклу ши» (bit bakluşi) - aylak aylak dolaşmak; deyimi eskiden kullanıldığı gibi günümüzde de aynı şekilde kullanılmaktadır. Yani değişime uğramamıştır. Her iki durumda da fonetiğin verileri göz ardı edilemez. Dilin tarihi ve etimolojinin verileri, deyimlerin etimolojik analizi açısından önemlidir. Deyimlerin dilsel analizi aynı zamanda metinsel dilbilgisi teorilerine de dayanmaktadır. Deyimbilimcisi, deyimbilime karşı sistem-yapısal (систе мно- 10

18 структу рный) bir yaklaşım geliştirirken, dilin sistemi ve yapısı ile dilsel değerlendirme gibi genel dilbilim bölümlerini kullanmaktadır. Deyimbilimin kapsamı o denli karmaşık ve özeldir ki, onun incelenmesine yönelik çalışmalar yukarıda bahsedilen alanların yeni verilerle zenginleştirilmesine de olanak tanımaktadır. Deyimbilim deyimdeki birimlerin (фразеологи ческая еди ница) yapısında bulunan sözcüklerin uğradığı değişimler hakkındaki bilgilerle leksikolojiyi zenginleştirmekte, deyimlerin var olan ve bağımsız stilistik özellikleri hakkındaki bilgilerle ise sözcüksel stilistiği genişletmekte ve ayrıca genel dilbilimin birçok alanına ek bilgiler vermektedir. Deyimsel malzemenin analizi ülkelerin dil bilgisi açısından çok önemlidir. Buna rağmen deyimsel bilgiler, dilbiliminin diğer alanlarında çok az kullanılmaktadır. Ancak deyimsel malzemenin E. M. Vereşçagin ve V. G. Kostomarov un Dil ve Kültür isimli kitabında çok geniş ölçüde kullanıldığı gerçeği sevindirici bir olay olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kitapta yazarlar bazı deyimler kendi semantiği tarafından ya çağdaş dil anlayışı açısından eşzamanlı olarak ya da prototip-sözcük öbeğinin ulusal kültürü ile ilişkili oluşundan dolayı art zamanlı olarak bir ulusal-kültür ögesi içermektedir. 4 diye belirtmektedirler. Son yirmi yıllık dönem içerisinde deyimbilim dilbilimi içerisinde büyük bir bölüm olarak gelişmiştir: deyimbilime ve onun birçok konusuna ilişkin olarak binlerce çalışma yapılmıştır. Buna rağmen, yine de, deyimbilimin konusunun net olarak belirlenmesi ya da en azından özelliklerini ve çeşitlerini sıralayarak deyim 4 E.M.Vereşçagin, V.G. Kostomarov, Yazık i kultura: Lingvostranovedeniye v prepodavanii russkovo yazıka kak inostrannogo, Moskva, 1983, s.88 11

19 biriminin (фразеологи ческая едини ца) açık tanımının yapılması hemen hemen imkânsızdır. Çünkü deyim biriminin ne olduğu konusunda yazarların fikirleri çok farklılık göstermektedir. Aşağıda bu konuya detaylı olarak değineceğiz. 12

20 1.2 Deyimbilimin konusu ve anlamı konusundaki görüşlerin iki boyutu Dilbilimin bir dalı olan deyimbilimin kapsamına, deyimin temel özelliklerinin belirlendiği deyim sınıflandırma ölçütünün incelenmesi, dilin özel birimleri olarak deyimlerin anlam konusunun çözümlenmesi ve ayrıca deyimlerin konuşma dilindeki fonksiyonu ve bunların oluşum süreçlerinin tespit edilmesi gibi konular girmektedir. Deyim bilim hakkında çok sayıda ayrıntılı çalışma yapılmış olmasına rağmen şu ana kadar deyimin ne olduğu ve Rus dilindeki deyimlerin nasıl bir boyuta sahip olduğu konularında farklı bakış açıları ortaya çıkmıştır. Bilim adamlarının Rus dilinde kullanılan deyimlerle ilgili olarak verdikleri listeler birbirinden o denli farklıdır ki, her biri araştırma konusu oluşturacak, birbirine taban tabana zıt, hatta birbirini reddeden görüşlerdir. Ayrıca mevcut kavramlar hakkında kullanılan bilimsel terminolojide de görüş ayrılıkları vardır. Bunun nedeni deyimbilim (frazeoloji) teriminin görevleri, amaçları ve esas içeriğinin anlaşılmasındaki belirsizlikle ve ayrıca Rus dilindeki deyimlerin semantik bitişikliği (семанти ческая сли тность) açısından yeterince somut ve tek bir sınıflandırma sisteminin olmayışıyla açıklanabilir. Rus dilbilimciler arasında V.V. Vinogradov un sınıflandırma sistemi (bunun üzerine yapılan netleştirmeler ve ilavelerle) en yaygın kullanılan sistemdir. Ancak V.V. Vinogradov dan sonra Rus deyimsel sisteminde pek çok konu henüz yeni incelenmeye başlanmıştır. Aşağıda deyimbilim hakkındaki görüşleri özetleyeceğiz. Çağdaş dilbiliminde iki araştırma yöntemi benimsenmiştir. Birinci yöntemin çıkış noktası sözcüklerden oluşan, yani doğası itibariyle sözcük öbeği olan dilin bir birimi olduğudur. Bu durumda bazı bilim adamları, aralarındaki niteliksel 13

21 farklılıklara bakılmaksızın belirli bir dilde fiilen mümkün olabilen tüm somut sözcük öbeklerinin deyimbiliminin konusuna girdiği görüşünü öne sürmüşlerdir. Örneğin; Kopılenko aşağıdaki düşüncesini bizlerle şöyle paylaşmaktadır: Deyimbilim her şeyi kapsar... serbest sözcük öbekleri olarak tanımlananlar dahil olmak üzere belirli bir dilde var olan tüm sözcük birimini (лексема) de. 5 Diğer taraftan bu eğilimin sınırları içinde deyimbilimin konusuna sadece konuşma dilinde var olan deyimlerin içinden kendine has farklı özellikleriyle diğerlerinden ayrılan bazı sınıfların ve sözcük öbeği gruplarının girdiği kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak bu tür sözcük öbeklerinin belirlenmesinde hangi özelliklerin hesaba katılacağı ve böylece ortak farklılık gösterenlerin nasıl gruplandırılacağı belirlenir. Ve sadece bu farklı sözcük öbekleri deyim olarak tanımlanabilir. Kavram koşullarına ve buna bağlı olarak da sınırlamaya bakılmaksızın genel olarak deyimbilim aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır: a) Sözcüğün geniş anlamıyla kendi içinde tamamen yeniden algılanmış sözcük öbekleri ve tamamen algılanmamış sözcük-ögeleri olan sözcük öbeklerini kapsayan bir bilimidir. Deyimbilimin kapsam ve içeriğini bu şekilde tanımlayanlar V. L. Arhangelskiy, O. S. Ahmanova ve N. M. Şanskiy dir. b) Sözcüğün dar anlamıyla kendi içinde sadece yeniden tam algılanmış sözcük öbeklerini içeren bir bilimidir. Deyimbilimin kapsam ve içeriğini bu şekilde yansıtan çalışmaları V. P. Jukov, A.V. Jukov ve Yu.P. Salodub yapmışlardır. 5 M.N. Kopılenko, Z.D. Popova, Oçerki po obşçey frazeologii, Voronej, VGU, 1972, s

22 Her iki durumda da deyimlerin sözcüksel özelliğinin yanı sıra, bunların ögelerinin sözcük birimsel özelliği bu bilim adamları tarafından tartışılmamaktadır. Deyime sözcüklerin ve sözcük öbeklerinin özelliklerinin etkileşimi olarak bakılması gerektiği tavsiye edilip, deyimin ve onunla yapısal açıdan benzeşen sözcük öbeklerinin eşsesliliğine dikkat çekilmektedir. Örneğin; a) Па па намы лил ше ю сы ну. - Baba oğluna gününü gösterdi. b) Ма льчик намы лил ше ю мы лом. - Çocuk boynunu sabunladı. a örneğinde намы лил ше ю deyim olarak kullanılmış, b örneğinde ise serbest sözcük öbeği olarak kullanılmaktadır. Rus deyimbiliminin ikinci akımı deyimin sözcük öbeği olmadığı (ne şekil, ne de içerik bakımından), sözcüklerden oluşmayan dilin bir birimi olduğu noktasından hareket etmektedir. Deyimbilimin objeleri özü itibariyle sadece genetik açıdan sözcük öbeklerine benzer. Onlar sadece etimolojik olarak, yani çağdaş dil sisteminin dışında tarihsel planda ayrıştırılabilir objelerdir. 6 Bu deyimler sözcük öbekleriyle kıyaslanabilse de niteliksel olarak onlardan farklı ve eşsesli değildirler. Deyimin incelenmesinde esas olan, onu yapılandıran ögelerin anlamsal ve biçimsel tanımı ve ögeler arasındaki ilişki değildir. Önemli olan bir bütün olarak deyimin belli bir şekli, içeriği ve konuşma dilinde kendine has kullanım özelliği olan dilin bir birimi olduğudur. Deyimbilimin yapısı kategorik olarak tek tip birimlerden oluşmaktadır. Her deyimin tarihi ve etimolojisi sözcük öbeklerinin yeniden 6 B. A. Larin, Oçerki po Frazeologii, Moskva, 1977, s

23 algılanmasına ilişkin bazı üniversal şemalara doğrudan bağlantılı olarak değil de, ögelerin semantik bitişiklik düzeyi ve sözcük öbeklerinin içindeki sözcüklerin anlamsızlaşma (desemantizasiyon) düzeyine bağlı olarak araştırılır. Bu yöntemin temel özellikleri A.İ. Molotkov tarafından «Фразеологический словарь русского языка» (Frazeologiçeskiy slovar russkovo yazıka) - Rus Dili Deyimler Sözlüğü isimli sözlüğün giriş makalesinde, «Основы фразеологии русского языка» (Osnovı frazeologii russkovo yazıka) - Rus Dilinin Deyim Esasları isimli kitabında ve diğer çalışmalarında ele alınmaktadır. N. M. Şanskiy tarafından yapılan çalışmalarda ve özellikle «Фразеология современного русского языка» (Frazeologiya sovremennovo russkovo yazıka) - Çağdaş Rus Dilinin Deyimleri isimli kitabında ifade edilen görüşler bize daha yakındır, çünkü bu bakış açısı daha gerçekçi görünmektedir. Üstelik birçok bilim adamı ve özellikle «Русский язык» (Ruskiy Yazık) - Rus Dili ansiklopedisi yazarları tarafından benimsenmektedir. Bu kaynakta deyim hakkında aşağıdaki tanım yapılmaktadır: Deyim, deyim birimi, konuşma sırasında oluşmayan (onlara şekil açısından benzeyen sözdizimsel yapılar - sözcük öbekleri ve ifadeler gibi) anlamsal olarak serbest olmayan sözcük birleşimlerinin genel adını ifade etmektedir. Sözlüksel ögelerin içindeki anlamsal değişim, onların kalıcılığı ve yeniden oluşabilirliliği deyimin birbirine bağlı üniversal ve ayırt edici özelliklerini ifade etmektedir. 7 7 F.P. Filin, Russkiy Yazık. Entsiklopediya, Sovetskaya Entsiklopediya, Moskva, 1979, s

24 Şanskiy e göre de: Deyim, iki ve daha fazla tam anlamlı sözcükten oluşan, kullanıma hazır ve anlamı itibariyle bütünsel, içeriği ile yapısı açısından ise kalıcı olan dilsel bir birimdir. Deyimlerin toplamına ise deyimbilim (frazeoloji) denilmesi kabul edilmiştir. 8 «Фразеология современного русского языка» (Frazeologiya sovremennovo russkovo yazıka) - Çağdaş Rus Dilinin Deyimleri isimli çalışmasında Şanskiy aşağıdaki tanımı yapmaktadır : Deyim, sözcüksel özelliğe sahip iki veya daha fazla vurgulu ögeden oluşan, anlamı, içeriği ve yapısı itibariyle belirlenmiş (yani sabit) ve hazır bir şekilde hayata geçirilen dilsel bir birimdir 9. Dilbilimci, deyimlerin iletişim sürecinde yaratılmayan hazır ve bütünsel birimler olarak hayata geçirilen 10 yapılar olduğu için deyimin temel özelliğinin üretici dönüşümsellik (воспроизводи мость) olduğunu savunmaktadır. Örneğin; «за три девять земе ль» (za tridevyat zemel ) - dünyanın öbür ucunda, «след просты л» (sled prostıl) - sırra kadem bastı, 8 N.M. Şanskiy, Russkiy yazık v şkole, Moskva, 1957, s N.M. Şanskiy, Frazeologiya sovremennogo russkogo yazıka, Moskva, Vısşaya şkola, 1969, s a.g.e. s

25 «не чем крыть» (neçem krıt ) - laf söyleyemez gibi deyimler hafızada bir bütün olarak yer almaktadır. Deyimler için sabit ve kesin olarak belirlenmiş anlam, içerik ve yapı açısından hazır bir şekilde hayata geçirilebilirlik esastır. Deyimler, onları oluşturan ögelerin anlamlarından bağımsız ve kendine has anlamları olan önemli dilsel birimlerdir. Deyim birbirinin ardından kesin olarak belli bir sıraya göre yerleştirilen aynı ögelerden oluşmaktadır. Ancak bazı deyimlerde ise «Сгоре ть со стыда» «со стыда сгоре ть» (sgoret so stıda - so stıda sgoret ) - utancından kızarmak - kızarmak utancından, «тяну ть волы нку» «волы нку тяну ть» (t anut volınku - volınku t anut ) - işi uzatmak - uzatmak işi, örneklerde olduğu gibi, ögelerin farklı konumu gözlemlenmektedir, ancak bu tür deyimlerde onları oluşturan sözcükler iki farklı varyasyon bazında sabitlenmiştir. Deyimleri farklı kılan yapılarının geçirimsizliğidir. Deyimlerin büyük bölümü kendi içine ilave yapma imkânı vermeyen bütünsel dil birimleridir. Örneğin; «от ма ла до вели ка» (ot mala do velika) - yediden yetmişe, «во цве те лет» (vo tsvete let) - yaşamın baharında, «на седьмо м не бе (быть)» (na sedmom nebe (bıt )) - göklerde uçmak, «де ло в шля пе» (delo v şlyape) - iş avucumda. Bu tür deyimlere ilave yapmak olanaksızdır. ayrılabilir. Ancak bazı deyimlerde ögeler birbirinden bir ya da daha fazla sözcükle 18

26 Örneğin; «ни зги не ви дно» «ни зги буква льно не ви дно» ( ni zgi ne vidno ni zgi bukvalno ne vidno) - göz gözü görmüyor, zifiri karanlık; «дать нагоняй» - «какой дал папа ему сегодня нагоняй!» ( dat nagon ay - kakoy dal papa yemu sevodn a nagon ay!) perişan etmek, canına okumak. Bu örneklerde görüldüğü gibi deyim içine birden fazla sözcük eklenebilir. N. M. Şanskiy deyimlerle serbest sözcük öbekleri arasındaki farklılıkları da incelemiştir. Deyimler, üretici dönüşümsellik, anlamda bütünlük, içeriği ve yapısı itibariyle kalıcılık ve kural olarak yapı geçirimsizliği özellikleriyle farklılık göstermektedir. 11 Şanskiy e göre, deyimlerin sözcüklerden farkı şu şekildedir: bir taraftan sözcükler biçimbirim (morfem) gibi basit dil birimlerinden oluşmakta, deyimler ise sözcüksel özelliğe sahip ögelerden oluşmaktadır. Diğer taraftan da sözcükler gramer açısından bir bütün olarak şekillenmiş oluşumlar gibi ortaya çıkmakta, deyimler ise gramer açısından ayrı olarak (разде льноофо рмленные) şekillenmiş oluşumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle deyimler belirli ayrımsal özelliklere sahiptir: 1. iletişim sırasında yaratılmayıp hafızadan bir bütün olarak çıkartılan hazır dilsel birimlerdir; 2. anlam, içerik ve yapı açısından (sözcüklerde olduğu gibi) süreklilik özelliği taşıyan dilsel birimlerdir; 11 N.M. Şanskiy, 1969, s

27 3. vurgu açısından sesli kompleksler oluşturduklarından onları oluşturan öğeler iki (ya da daha fazla) temel vurguya sahiptir; 4. konuşan kişi tarafından sözcük gibi algılanan ögelere sahip parçalara ayrılabilir oluşumlardır. Deyimler, onları serbest sözcük öbeklerinden (свобо дные словосочета ния) ve sözcüklerden ayıran yukarıdaki özelliklerin tamamına sahip olmalıdırlar. 20

28 II BÖLÜM Deyimlerin sınıflandırılmasına ilişkin yaklaşımlar Dilbilimciler deyimbilimin farklı açılarını incelemişler, ancak bugüne kadar deyimbilimin kapsamı konusunda ortak bir görüş oluşturulmamış ve Rus dilindeki deyimlerin anlamsal bitişikliği açısından tek bir sınıflandırılması yapılamamıştır. Deyimsel deyişlerin anlamsal bitişiklikleri açısından sınıflandırılması ilk olarak Fransız dilinde Ş. Balli tarafından gerçekleştirilmiştir yılında S. İ. Abakumov ise deyimleri kendi yapıları, anlamsal bitişiklikleri ve etimolojik içerikleri açısından sınıflandırmayı denemiştir. Rus dilindeki deyimlerin kendi anlamsal bitişiklikleri açısından eşzamanlı sınıflandırılması ilk olarak V. V. Vinogradov tarafından gerçekleştirilmiştir. A. İ. Efimov 1954 yılında yazdığı «О языке художественных произведений» - (O yazıke hudojestvennıh proizvedeniy.) - Edebi eserlerin dili hakkında isimli kitabında deyimleri üslupsal açıdan sınıflandırmaktadır. «Очерки по общей и русской лексикологии.» - (Oçerki po obşey i russkoy leksikologii) - Genel ve Rus leksikolojisi hakkında denemeler (1957) isimli kitabında O. S. Ahmanova deyimlerin yapısını incelemiştir. Deyimlerin daha geniş sınıflandırılması N. M. Şanskiy nin «Фразеология русского языка.» - (Frazeologiya russkovo yazıka.) - Rus Dilinin Deyimleri başlıklı kitabında verilmiştir. Burada adı geçen bilim adamı 21

29 deyimleri anlamsal bitişiklikleri, içerikleri, yapıları, kökenleri ve çok anlamlı üslupsal özellikleri açısından sınıflandırmıştır Deyimlerin anlamsal bitişikliklerine göre sınıflandırılması. Deyimlerin anlamsal bitişikliklerine göre sınıflandırılması ilk olarak deyimleri üç tipe ayıran Ş. Balli tarafından önerilmiştir. V. V. Vinogradov ise Balli nin sınıflandırmasını gözden geçirerek kaynaştırmalar (сраще ния), birlikler (еди нства) ve birleşmeler (сочета ния) olmak üzere üç tip deyim ortaya çıkarmıştır. Bu konuda V. N. Şanskiy ise V. V. Vinogradov un sınıflandırması bazında geliştirilen dört deyim grubu öngörmektedir. Bu sınıflandırma bugün genel bir kabul görmektedir. Anlamsal bitişiklik olarak N. M. Şanskiy deyimin genel anlamı ve onun ögelerinin özel anlamları arasındaki orantıyı anlamaktadır. 12 Anlamsal bitişiklik açısından dört grup deyim gösterilebilir : 1. Deyim kaynaşmaları ( фразеологи ческие сраще ния) 2. Deyim birlikleri (фразеологи ческие еди нства) 3. Deyim birleşmeleri (фразеологи ческие сочета ния) 4. Deyim ifadeleri (фразеологи ческие выраже ния) Deyim kaynaşmaları ve birlikler, yapıları bakımından anlamları herhangi bir sözcüğe ya da birleşmeye uygun olan, anlamsal olarak ayrıştırılamaz oluşumlardır. 12 N. M. Şanskiy, 1969, s.76 22

30 Deyimsel birleşmeler ve ifadeler ise anlamları onları oluşturan sözcüklerin anlamlarına eşit olan, semantik olarak ayrıştırılabilir oluşumlardır Deyim Kaynaşmaları Deyim kaynaşması bütünsel anlamı tek tek ögelerinin anlamlarıyla uyuşmayan, semantik olarak ayrıştırılamaz bir deyim türüdür. 13 Deyim kaynaşmalarında birbirinden ayrı ve bağımsız anlamlara sahip sözcükler olmadığı için deyimin anlamı farklı ögelerin anlamlarından ortaya çıkmamaktadır. Örneğin, «бить баклу ши» (bit bakluşi) - boş gezmek, haylazlık yapmak, tek sözcüğüyle - безде льничать (bezdel niçat ); «очертя го лову» (oçertya golovu) - düşüncesizce, tek sözcüğüyle - безрассу дно (bezrassudno); «и никаки х гвозде й» (i nikakih gvozdey) - yeter o kadar, tek sözcüğüyle - хва тит (hvatit); gibi deyimler objektif gerçeğin çerçevesindeki olayların koşullu anlamlarıdır ve ögelerin gerçek anlamlarından ortaya çıkmamışlardır. Türemişliğin tamamen hissedilmediği ve sözcüğün anlamı onu oluşturan kısımlarının anlamlarına hiçbir şekilde uymayan «подража ть» (podrajat ) - taklit etmek, «стремгла в» 13 N. M. Şanskiy, 1969, s

31 (stremglav) - çok hızlı, «спаси бо» (spasibo) - teşekkür gibi sözcükler de oluşumları itibariyle aynı şekilde birleşiktir. Örneğin: Стремгла в (stremglav) - acele ile, hızla, çok çabuk sözcüğünün anlamı стрем (strem) - aşağı ve глав (glav) - baş sözcüklerinin gerçek anlamlarından oluşmamaktadır. Aynı şekilde «очертя го лову» (oçertya golovu) - aklına estiği gibi, çok hızlı şeklindeki deyimin anlamı da очертя (oçertya) çevresinde ve го лову (golovu) baş sözcüklerinin anlamlarından oluşmamaktadır. Böylece deyim kaynaşmalarının bütünsel, ayrıştırılmaz anlamsal birimler gibi belirli gramer kategorileri altına sokulabilen sözcüklere eşdeğer olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu deyimlerin en üst seviyedeki anlamsal bitişikliği aşağıdaki faktörler tarafından belirlenmektedir: 1. Deyim kaynaşmalarının içinde eskimiş ve dolayısıyla anlaşılmaz sözcüklerin varlığı : «попа сть впроса к» (popast vprosak) - yaş tahtaya basmak; oyuna gelmek, «точи ть баля сы» (toçit balyası) - çene çalmak, «бить баклу ши» (bit bakluşi) - aylak aylak dolaşmak. Örneklerde eskimiş ve tek başına kullanımdan çıkmış sözcükler vardır: проса к (prosak) - ip örme tezgâhı; баля сы (balyası) - sivrileştirilmiş korkuluk direkleri; баклу ши (bakluşi) - küçük objelerin yapımı için kullanılan odun parçası; 24

32 2. Eski gramer biçimlerinin varlığı : «спустя рукава» (spustya rukava) - laf olsun diye, «сломя го лову» (slomya golovu) - şimşek gibi. Bu deyimlerde eski gramer biçimi olarak спустя, сломя (spustya, slomya) şeklindeki ulaçlar gösterilebilir (çağdaş Rus dilinde bitmişlik kategorisinin geçmiş zaman türündeki ulaçları -v ve -vşi sonekleri yardımıyla oluşturulduğu için bu sözcükler aslında спустя, сломя (spustya, slomya) değil de спусти в, сломи в (spustiv, slomiv) şeklinde olmalıdır); 3. Deyim ögeleri arasında sözdizimi bağlantısı eksikliği, sözdizimi düzensizliği ve bölünmezliğin varlığı : «как пить дать» (kak pit dat ) - mutlaka, yüzde yüz, gün gibi, «шу тка сказа ть» (şutka skazat ) - dile kolay, şaka değil, «была не была» (bıla ne bıla) - ne olursa olsun, «себе на уме» (sebe na ume) - çıkarını kollamak. Bu deyimlerde sözcükler arasında çağdaş gramer kurallarına uygun açık ve net sözdizimi bağlantıları mevcut değildir. Bu şekildeki deyim kaynaşmalarında doğrudan ve mecazi anlamlar arasındaki bağ kopmuş ve deyimler için mecazi anlam esas olmuştur Deyim birlikleri 25

33 Deyim birlikleri - anlamı onu oluşturan sözcüklerin anlamlarıyla belirlenen semantik olarak bölünmez ve bütünsel deyimlere verilen addır. 14 Deyim birliğin bölünmez bütünlüğü onu oluşturan sözcüklerin anlamlarının bir bütünsel ve genel olarak mecazi anlamla birleşmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır : «заки нуть у дочку» (zakinut udoçku) - havayı koklamak, ağız aramak, durumu iskandil etmek; «тяну ть ля мку» (t anut l amku) hep aynı, sıkıcı iş yapmak; sevimsiz bir işle uzun süre uğraşmak; «зары ть тала нт в зе млю» (zarıt talant v zeml u) kendini harcamak, yeteneklerini kullanmamak; «семь пя тниц на неде ли» (sem p atnits na nedeli) günü gününe uymayan, ne dediği belirsiz. Deyim kaynaşmalarından farklı olarak deyim birlikleri başka sözcüklerin dahil edilmesine olanak tanımaktadır: Örneğin; «тяну ть служе бную ля мку» (t anut slujebnuyu l amku) - idari kemerleri sıkmak. Dahil edilmiş olan служе бную (slujebnuyu) - idari sözcüğü. Deyim birlik anlamsal olarak motive edilmiş, canlı ifadeye sahiptir: «уйти в свою скорлупу» (uyti v svoyu skorlupu) - içine kapanmak; «кровь с молоко м» (krov s molokom) yüzünden kan damlıyor, çok sağlıklı; «держа ть ка мень за па зухой» (derjat kamen za pazuhoy) deve kini gütmek, diş bilemek, unutmamak; «довести до бе лого кале ния» (dovesti do belovo kaleniya) (birini) çileden çıkartmak, son derece kızdırmak. 14 N. M. Şanskiy, 1969, s

34 Deyim birlikleri canlı ifadesi ve mecaziliği ile bir ölçüde deyim kaynaşmalarına benzemektedirler. 15 Ancak şekilsel içeriğin sadece art zamanlı olarak açıklandığı deyim kaynaşmalarından farklı olarak deyim birliklerinde şekilsellik ve mecazilik çağdaş dilin bakış açısından algılanmaktadır. V.V. Vinogradov bu nedenle şekilselliği sadece deyim birliklere has bir özellik olarak saymaktadır. Deyim birliğin ögeleri arasındaki ilişki iç içedir ve mecazileşme açıkça hissedilmektedir. 16 Deyim birliğini anlayabilmek için onun ögelerini mecazi anlamda algılamak gerekir. Deyim birliklerinde çağdaş dil açısından anlaşılmayan sözcükler bulunmamaktadır. Deyim birliklerine özgü özellikler özetle aşağıdaki gibidir: 1. Canlı şekilsellik ve buna paralel olarak sözcük öbeklerine benzerlik, 2. Farklı ögelerin anlamsallığının korunması, 3. Bazı ögelerin başka ögelerle değişmezliği, 4. Duygusal - çok anlamlılık açısından süslenmişlik (эмоционально экспрессивная окрашенность) 15 V.N.Teliya, Metafora v yazıke i tekste. Moskva, Nauka, s V.N.Teliya, 1988, s

35 yeteneği. 5. Ayrı sözcüklerle ya da diğer deyimlerle eşanlamlılık ilişkisine girme Deyim birleşmeler Deyim birleşmeleri - içeriğinde hem serbest anlamlı hem de deyimsel olarak bağlı anlama sahip sözcüklerin olduğu deyimlerdir. 17 Örneğin; «кроме шный ад» (kromeşnıy ad) cehennemi karanlık zifiri karanlık gülmek; «ска лить зу бы» (skalit zubı) sırıtmak, makaraya almak, alaylı alaylı «треску чий моро з» (treskuçiy moroz) - ayaz, çok soğuk bir hava; «насу пить бро ви» (nasupit brovi) yüzünü asmak. Bütünsel ayrıştırılamaz anlama sahip olan deyim kaynaşmalarından ve deyim birliklerinden farklı olarak deyim birleşmeleri anlamsal ayrıştırılabilirlilik özelliğine sahiptir. 18 Bu açıdan bunlar serbest sözcük öbeklerine benzemektedirler. 17 N. M. Şanskiy s.82 28

36 Deyim birleşmelerine özgü özellikler şunlardan ibarettir: 1. Ögelerden birinde varyant kullanma olanağı vardır, Örneğin; щекотли вый вопро с щекотли вое положе ние (şçekotlivıy vopros şçekotlivoye polojeniye) - nazik bir sorun nazik bir durum (uygunsuz) Bu deyimdeki щекотли вый (şçekotlivıy) sözcüğü aynı anlamı veren sadece вопро с (vopros) ve положе ние (polojeniye) varyantlarından biriyle kullanılabilir. 2. Çekirdek sözcüğün eşanlamsal değişimi mümkündür, Örneğin; кроме шный ад кроме шная тьма (kromeşnıy ad kromeşnaya t ma) cehennemi karanlık zifiri karanlık скоропости жная смерть внеза пная смерть (skoropostijnaya smert vnezapnaya smert ) ani ölüm kanatmak расква сить нос разби ть нос (raskvasit nos razbit nos) vurup burnu 18 N. M. Şanskiy, Frazeologiya sovremennovo russkovo yazıka. Moskva, Vısşaya şkola, 1985, s

37 Yukarıda örneklerde altı çizili çekirdek sözcükler eşanlamlı farklı sözcüklerle değiştirilebilir ve deyimin anlamı bozulmaz. 3. Deyime başka bir sözcüğün dahil edilmesi mümkündür, Örneğin; треску чий моро з (treskuçiy moroz) - ayaz, çok soğuk bir hava треску чий был моро з Yukarıdaki örnekte deyime был sözcüğü eklenmiş ve deyimin anlamı değişmemiştir. 4. Ögelerin yer değiştirme imkanı vardır, Örneğin; насу пить бро ви бро ви насу пить (nasupit brovi) yüzünü asmak ска лить зу бы зу бы ска лить (skalit zubı) sırıtmak, makaraya almak, alaylı alaylı gülmek; 5. Ögelerden biri mutlaka serbest kullanılır, diğer ise bağımlı kullanılır. Örneğin; закады чный друг (zakadıçnıy drug) can ciğer dost, can dostu закля тый враг (zakl atıy vrag) can düşmanı 30

38 Bu örneklerde deyimler iki sözcükten oluşmaktadır. Bunlardan birisi друг (drug) serbest kullanılabilir, yani sadece закады чный (zakadıçnıy) sözcüğüyle değil, pek çok farklı sözcüklerle birlikte kullanılabilir Örneğin; хоро ший друг (horoşiy drug), мой друг (moy drug), лу чший друг (luçşiy drug). Закады чный (zakadıçnıy) sözcüğü ise sadece друг (drug) sözcüğüne bağlıdır ve sadece onunla birlikte kullanılabilir. Закля тый враг (zakl atıy vrag) deyimi hakkında aynı kural geçerlidir. Üretici dönüşümsellik niteliğinin deyimlerin temel özelliği haline getirilmesi N. M. Şanskiy e V. V. Vinogradov un sınıflandırmasını daha da geliştirme ve deyim ifadeleri 19 olarak isimlendirilen dördüncü tip deyimleri tespit etmesine olanak tanımıştır Deyim ifadeleri Deyim ifadeleri - anlamsal olarak parçalara ayrıştırılabilen ve tamamen serbest anlamlı sözcüklerden oluşan, içeriği ve kullanımı açısından kalıcı deyimlere verilen addır. 20 Deyim ifadeleri kalıcı anlam ve içeriği olan hazır birimler olarak ortaya çıkmaktadır: «любви все во зрасты поко рны» (l ubvi vse vozrastı pokornı) her yaşta aşık olmak mümkün; «волко в боя ться в лес не ходи ть» (volkov boyats a - 19 N. M. Şanskiy, 1985, s a.g.e., s

39 v les ne hodit ) kurttan korkan, ormana gitmez; «всерьёз и на до лго» (vser yoz i nadolgo) çok ciddi ve sonsuza dek. Deyim ifadelerinin deyim birleşmelerden farkı, içlerinde deyimsel olarak bağlantılı anlama sahip sözcüklerin olmayışıdır. Onları oluşturan sözcükler deyim birleşmelerindeki gibi eşanlamlı farklı sözcüklerle değiştirilemez. Deyim ifadelerini oluşturan sözcükler bağlantı özelliklerine ve genel anlamlarına göre serbest sözcük öbeklerinden farklılık göstermemektedir. Deyim ifadelerini serbest sözcük ögelerinden ayıran en önemli özellik, bunların konuşma sırasında kalıcı bir içeriğe ve anlama sahip hazır kalıplar olarak ortaya çıkmalarıdır. Deyim ifadeleri arasında iki grup ifadenin olduğu göze çarpmaktadır: bildiri özelliğine sahip deyim ifadeleri ve yalın özelliğe sahip deyim ifadeleri. Bildiri özelliğine sahip deyim ifadeleri tümcelere eşdeğer yüklemli sözcük öbekleridir. Bunlar her zaman bütünsel bir ifade taşırlar ve herhangi bir yargıyı ifade ederler: «Челове к э то звучи т го рдо!» (Çelovek - eto zvuçit gordo!) insan, gururun ta kendisidir; «Суждены нам благи е поры вы.» (Sujdenı nam blagie porıvı) herkese iyilik getiren işler bizi bekliyor; vb. Yalın özelliğe sahip deyimsel ifadeler ise tümcenin sadece belirli bir kısmı ile eşdeğer olan sözcük birleşmeleridir. Bunlar her zaman herhangi bir kavramın sözcüksel şekli olarak ortaya çıkmakta ve sözcükler gibi dilde adlandırma fonksiyonunu yerine getirmektedir: «на да нном эта пе» (na dannom etape) bu 32

40 etapta; «вы сшее уче бное заведе ние» (vısşee uçebnoe zavedenie) yüksek öğretim; vb Deyimlerin içerik açısından (po sostavu) sınıflandırılması. Konuşma sırasında hafızadan bir kalıp halinde kullanılan bir birim olarak deyimlerin en önemli özelliklerden biri içeriğinin sabit kalmasıdır. Deyimlerin içerik özelliklerini (onları oluşturan sözcüklerin karakteristik özelliklerini) dikkate alarak Şanskiy iki grup deyim belirlemiştir: 1. Serbestçe kullanılan ve çağdaş Rus dilinin aktif sözcük dağarcığında yer alan sözcüklerden oluşan deyimler. Örneğin; как снег на го лову (kak sneg na golovu) aniden, beklenmedik, tepeden inme iş gibi; че рез раз по ча йной ло жке (çerez raz po çaynoy lojke) 33

41 azar azar, yavaş yavaş, gıdım gıdım; подру га жи зни (podruga jızni) eş (kadın hakkında); бро сить взгляд (brosit vzglyad) - bakmak, göz atmak, bakış fırlatmak; тоска зелёная (toska zel onaya) sıkıcı olmak; стоя ть гру дью (stoyat grud yu) sonuna kadar savunmak; взять за го рло (vzyat za gorlo) boğazını sıkmak, nefes aldırmamak. Yukarıda geçen tüm sözcükler hem deyim içinde hem de kendi başına çağdaş Rus dilinde kullanılmaktadır. 2. Sözcüksel-anlamsal (leksiko-semantiçeskiy) özelliklere sahip, yani bir başka ögeye bağlı kullanımı olan sözcükler, eskimiş ya da lehçe (diyalektik) anlamı olan sözcükler içeren deyimler. Örneğin; мура шки бегу т (muraşki begut) tüyleri diken diken olmak, tüyleri ürpermek; о торопь нашла (otorop naşla) donup kalmak; при тча во язы цех (pritça vo yazıtseh) yalan, masal, hikâye anlatmak; в объя тиях Морфе я (v obyatiyah Morfeya) uykuda olmak; вверх торма шками (vverh tormaşkami) tersine, baş aşağı; души не ча ять (duşi ne çayat ) çok sevmek; чрева то после дствиями (çrevato posledstviyami) sonucu kötü olmak; как ку р во щи (kak kur vo şçi) suçüstü yakalanmak; разби ть вдре безги (pazbit v drebezgi) param parça etmek. Altı çizili olan bu sözcükler sadece deyim içinde karşımıza çıkar ve çağdaş Rus dilinde kendi başlarına kullanılmazlar. 34

42 2. 4. Deyimlerin yapıları açısından (po strukture) sınıflandırılması. Kalıplaşmış dil birimleri olarak deyimler kendi aralarında çeşitli sentaks ilişkilerinde bulunan ve morfolojik özellikleri bakımından farklı sözcüklerden oluşan bileşik özellikli yapısal bir bütünlük şekilde ortaya çıkmaktadır. Bundan yola çıkarak Şanskiy deyimleri (onların yapılarına dayanarak) iki gruba ayırmıştır: 1. tümceye uygun deyimler (sootvetstvuyuşçiye predlojeniyu) 2. sözcük birleşimlere uygun deyimler (sootvetstvuyuşçiye soçetaniyu slov) 35

43 Yapıları açısından tümceye uygun deyimler. Yapıları açısından tümceye uygun deyimler arasından anlam itibariyle N. M. Şanskiy iki grup belirlemektedir: 1. Adlandıran (nominatif) - yaşamın herhangi bir olayını ifade eden ve tümcenin rastgele bir ögesi olarak kullanılan deyimler. Örneğin; кот напла кал (kot naplakal) dişinin oyuğuna yetmez, yok denecek kadar az; ру ки не дохо дят (ruki ne dohod at) bir işi yapacak zamanı olmamak; ку ры не клюю т (kurı ne kl uyut) paraya para dememek, denizde kum onda para; куда глаза глядя т (kuda glaza gl ad at) başını alıp gitmek, gözlerin baktığı tarafa gitmek; след просты л (sled prostıl) sırra kadem basmak; 2. Bağlantılı (communicative) - tüm tümceyi aktaran ve bağımsız olarak ya da yapısal açıdan daha karmaşık tümcenin bir parçası olarak kullanılan deyimler. Örneğin; счастли вые часо в не наблюда ют (sçaslivıye çasov ne nabl udayut) âşıklar saati bilmez; го лод не тётка (golod ne t otka) açlıkta darı ekmeği helvadan tatlıdır; ба бушка на двое сказа ла (babuşka nadvoye skazala) olabilir de olmayabilir de, belki; голова идёт кру гом (golova id ot krugom), - fazla işten başın dönmesi; нашла коса на ка мень (naşla kosa na 36

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 22.Ders

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 22.Ders A-Link Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 22.Ders Alıştırmalar 22.1 Fiilin Gelecek Zamanı. Bileşik Gelecek Zaman. Cümleleri gelecek zamanda yazınız. Zaman ifadesi olarak parantezdeki sözcükleri

Detaylı

gösteren gösterilen biçim anlam

gösteren gösterilen biçim anlam Anlam ve Kavram Her kelime bir göstergedir. Bir gösterge gösteren ve gösterilen olmak üzere iki ögeden oluşur. Gösteren, kelimenin kulakla işitilen sesi, yani kelimenin dış yapısıdır. Gösterilen ise kelimenin

Detaylı

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz:

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz: A N L A M D E Ğ İ Ş M E L E R İ Bu yazıda yeni şeyler bulacağınızı düşünüyoruz! Prof. Dr. Rıza Filizok Anlam bilimci G. Stern, kelimelerdeki anlam değişmelerini sebeplerine ve görevlerine göre şöyle snıflandırır:

Detaylı

Türk Öğrencisi Bakış Açısıyla Rusça Sözdizimi Disiplini

Türk Öğrencisi Bakış Açısıyla Rusça Sözdizimi Disiplini Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Aralık 2017 21(4):1673-1677 Türk Öğrencisi Bakış Açısıyla Rusça Sözdizimi Disiplini Hadi BAK (*) Öz: Modern Rus Dilinin Söz dizimi (sentaks) Çağdaş

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ Kod Dersin Adı Yıl/Yarıyıl Dersin İçeriği DBB119 Dilbilime Giriş I. Yıl I. Yarıyıl DBB121 Dilbilgisi Kavramları

Detaylı

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova AKTS: 13+8* Dersin Adı: Uygulamalı Türk Dili 1 yordanova_milena@yahoo.com Dersin Yılı: 1 Dersin Yarıyılı: 1 (kış dönemi) En az Orta seviyede (Avrupa

Detaylı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER TÜRK DİLİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. S. EKER 1 Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir Dilin millî ve zengin olması millî

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 5. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ 3 4 5 Ön bilgilerini kullanarak okuduğunu anlamlandırır. Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim Metinde verilen ipuçlarından hareketle, karşılaştığı yeni kelimelerin

Detaylı

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 9. Ders

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 9. Ders A-Link Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 9. Ders Alıştırmalar 9.1 Okuma Kuralları. Sözcük Sonunda Sesli Ünsüzün Sessizleşmesi Aşağıdaki sözcüklerin Latin harflerle okunuşlarını yazınız,

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇEVİRİ YAKLAŞIMLARI

BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇEVİRİ YAKLAŞIMLARI İÇİNDEKİLER Tablolar ve Şekiller Cetveli...10 Kısaltmalar...12 Transkripsiyon Sistemi...13 Giriş...19 BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇEVİRİ YAKLAŞIMLARI 1.1 Çeviribilim Neyin Bilimidir?...25 1.2 Dil Odaklı Yaklaşımlar...28

Detaylı

EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : 2015-2016 RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ

EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : 2015-2016 RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : 2015-2016 RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ I. YARIYIL III.YARIYIL V. YARIYIL VII.YARIYIL P Gramer IA RDE109Fonetik

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü GENEL BĐLGĐLER T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Mütercim-Tercümanlık Anabilim Dalı Đngilizce Mütercim-Tercümanlık Bilim Dalı YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI Mütercim-Tercümanlık Bölümü, Edebiyat

Detaylı

SOSYAL HİZMET YÖNETİMİ DERSİ İLETİŞİM DOÇ.DR.EDA PURUTÇUOĞLU

SOSYAL HİZMET YÖNETİMİ DERSİ İLETİŞİM DOÇ.DR.EDA PURUTÇUOĞLU SOSYAL HİZMET YÖNETİMİ DERSİ İLETİŞİM DOÇ.DR.EDA PURUTÇUOĞLU İLETİŞİM İnsan sosyal bir varlıktır ve yaşamını sürdürebilmesi için çevresiyle sürekli iletişim kurma ihtiyacı içerisindedir. İnsanın biyolojik

Detaylı

KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM

KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM KARġILAġTIRMALI EĞĠTĠM Toplumlarda var olan eğitim sorunlarını ve bu sorunları doğuran nedenleri, diğer toplumlarda benzer faktörlere değinerek saptayan, yorumlayan bir inceleme ve araştırma alanıdır.

Detaylı

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ RUS DĐLĐ VE EDEBĐYATI ANABĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS TEZĐ. Hazırlayan Fatih Yapıcı

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ RUS DĐLĐ VE EDEBĐYATI ANABĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS TEZĐ. Hazırlayan Fatih Yapıcı T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ RUS DĐLĐ VE EDEBĐYATI ANABĐLĐM DALI A. S. PUŞKĐN ĐN YÜZBAŞININ KIZI ADLI ESERĐNDEKĐ DEYĐMLER VE ATASÖZLERĐ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Hazırlayan Fatih Yapıcı 068267103

Detaylı

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1 XI İçindekiler Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür Sayfa vii viii x 1 Giriş 1 Tanımlar: Kültürlerarası psikoloji nedir? 3 Tartışmalı konular 5 Konu 1: İçsel olarak ya da dışsal olarak

Detaylı

Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Hazırlık Sınıfı Ders Programı Bahar Dönemi

Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Hazırlık Sınıfı Ders Programı Bahar Dönemi (8 Hafta 177 Saat) 13-17 Şubat Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Hazırlık Sınıfı Ders Programı Bahar Dönemi B1 1 Geçişli ve Geçişsiz fiiller. Tamamlanmamış fiiller ile yapılan edilgen cümleler. Tamamlanmış

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 17.Ders

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 17.Ders A-Link Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 17.Ders Alıştırmalar 17.1 Tamamlanmamış ve Tamamlanmış Fiiller Noktalar yerine uygun çekimi ile doğru fiilini yazınız. Türkçeye çeviriniz. 1. Ле

Detaylı

İ İ İ ü ü ğ ş İş ç ç ş ğ ğ ü İ ü ü ü ü ğ ş ş ğ ç ş ş ö ğ ö ü ş ö ö ş ğ ğ ğ ş ç ş ç ğ ç ğ ş ç ğ ç ş ş İ ç ç ş ç ş ğ ö çü ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ş ç ç İ ç ş ş ğ

İ İ İ ü ü ğ ş İş ç ç ş ğ ğ ü İ ü ü ü ü ğ ş ş ğ ç ş ş ö ğ ö ü ş ö ö ş ğ ğ ğ ş ç ş ç ğ ç ğ ş ç ğ ç ş ş İ ç ç ş ç ş ğ ö çü ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ş ç ç İ ç ş ş ğ şi İ İ Ğ Ş İ ş Ü İ Ü İ İ ş ç ç ş İ ş üşü ğ ş ç ü ö ğ ş ş ş ç ş ö ş ş ş ş ş ö üş ş ç ş ş ğ ü ş ç ü ü ö ş ş ş ş ş ş ç ş ü ş ş ü ğ ö ö ç İ ö ü ş ö ğ ç ş ğ ö ü ğ ş ç ş ğ ş ş ş ş ş ğ ü ç ş ç «ş ğ ş ş ş Ö ç

Detaylı

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I. KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.YARIYIL RU 103 Rus Edebiyati Tarihi 2-0-2 Rusça okutulan bu derste

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim hedefleri belirlendikten sonra öğrencileri bu hedeflere ulaştıracak içeriğin saptanması gerekmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde ikinci aşama

Detaylı

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 12.Ders

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 12.Ders A-Link Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 12.Ders Alıştırmalar 12.1 "жч", "зч" ve "сч" Ünsüz Çiftlerinin Okunması. Aşağıdaki sözcüklerin Latin harflerle okunuşlarını yazınız обтя жчик (döşemeci)

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ...

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ... 1 1.1. Bir İleti Kodu Olarak Dil... 1 1.1.1. Dilin Bireysel ve Toplumsal Yönü / Uzlaşımsal Niteliği... 4 1.1.2. Dilin Yapısal Yönü / Dizge Olma

Detaylı

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Elveda Rumeli Merhaba Rumeli İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Hamdi Fırat BÜYÜK* Balkan Savaşları nın 100. yılı anısına Kitap Yayınevi tarafından yayınlanan Elveda Rumeli Merhaba

Detaylı

Kurumlarda Terminoloji Politikası ve Terminoloji Planlaması

Kurumlarda Terminoloji Politikası ve Terminoloji Planlaması Kurumlarda Terminoloji Politikası ve Terminoloji Planlaması Doç. Dr. Ender Ateşman Hacettepe Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Bölümü Gündem Dil Politikası Terminoloji Politikası Dil Planlaması Terminoloji

Detaylı

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RDE 504 BİLİMSEL ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ Yarıyıl Kodu Adı T+U 2 RDE 504 Kredi AKTS 3 3 6 Öğrenim Türü Örgün Öğretim Dersin Dili Türkçe Dersin Düzeyi

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

Bilgi ve İletişim Teknolojileri (JFM 102) Ders 10. LINUX OS (Programlama) BİLGİ & İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ GENEL BAKIŞ

Bilgi ve İletişim Teknolojileri (JFM 102) Ders 10. LINUX OS (Programlama) BİLGİ & İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ GENEL BAKIŞ Ders 10 LINUX OS (Programlama) BİLGİ & İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ GENEL BAKIŞ LINUX de Programlama LINUX işletim sistemi zengin bir programlama ortamı sağlar. Kullanıcılara sistemi geliştirme olanağı sağlar.

Detaylı

Anlambilim ve Edimbilim. Giriş Konuları

Anlambilim ve Edimbilim. Giriş Konuları Anlambilim ve Edimbilim Giriş Konuları İletişim Anlamın en «anlamlı» olduğu yer iletişim Basit bir iletişim modeli kanal (mesaj) gönderen kodlama gönderilen sinyal gürültü artıklık alınan sinyal kod açma

Detaylı

TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir)

TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir) TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir) GİRİŞ Ana dili, bir toplumun en küçük birimi olan aile içerisinde filizlenmeye başlar. Çevresiyle

Detaylı

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER Rıza FİLİZOK Kastım odur şehre varam Feryad ü figan koparam Yunus Emre Büyük dilbilimci Saussure ün dilin bir sistem olduğunu ve anlamın karşıtlıklardan (mukabil/opposition)

Detaylı

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ 1. YIL 2.YARIYIL 3 1 2 TDİ102 ATA102 YDİ102 YDA102 YDF102 Türk Dili II (Turkish Language II) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi (History of the Republic of Turkey)

Detaylı

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI Hazırlayan: Rabia ARIKAN JORGE LUIS BORGES (1899-1986) ARJANTİNLİ ŞAİR, DENEME VE KISA ÖYKÜ YAZARIDIR. 20. YÜZYILIN EN ETKİLİ

Detaylı

RUS SÖZLÜKBİLİMİNE GENEL BİR BAKIŞ

RUS SÖZLÜKBİLİMİNE GENEL BİR BAKIŞ RUS SÖZLÜKBİLİMİNE GENEL BİR BAKIŞ Minara ALİYEVA ESEN ÖZET Sözlükbilim, bir dilin ya da karşılaştırmalı olarak çeşitli dillerin sözvarlığını sözlük biçiminde ortaya koymaya yönelen, bu amaçla yöntemler

Detaylı

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ MODERN DİLLER YÜKSEK OKULU MÜTERCİM - TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ MODERN DİLLER YÜKSEK OKULU MÜTERCİM - TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI BİRİNCİ YIL KODU BİRİNCİ YARIYIL ADI BES - 105 Beden Eğitimi ve Spor 0 2 0 MTR - 101 Leksikoloji 3 0 3 MTR - 103 Yazılı Anlatım I 2 0 2 MTR - 105 Çeviriye Giriş I 3 0 3 MTR - 107 Gramer I 2 2 3 MTR - 109

Detaylı

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 16.Ders

A-Link. Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 16.Ders A-Link Başlangıç Seviye Rusça Derslerinin Alıştırmaları 16.Ders Alıştırmalar 16.1 'Идти' ve 'Ехать' Belirli Hareket Fiilleri Kısa diyalogları Rusçaya çeviriniz - O, şimdi nereye gidiyor (yürüyerek)? -

Detaylı

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU ANABİLİM DALI 201-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ I.SINIF/II.YARIYIL in ön koşulu var mı? *** in önceki eğitim programında eşdeğer bir dersi var mı?

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2 Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3 Sosyal Biliş ÜNİTE:4 Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5 1 Tutum ve Tutum Değişimi ÜNİTE:6 Kişilerarası Çekicilik ve Yakın İlişkiler

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III Bölüm I Çocuk Edebiyatı ve Gelişimle İlgili Temel Kavramlar 15 Fiziksel (Bedensel)Gelişim 20 İlk Çocukluk Döneminde(2-6)Fiziksel Gelişim 21 6-12 Yaş Arası Fiziksel Gelişim 23 12-18

Detaylı

Türk Toplumunda Adlar ve Soyadları (Sosyo-Kültürel ve Dilbilimsel Bir Yaklaşım) 1

Türk Toplumunda Adlar ve Soyadları (Sosyo-Kültürel ve Dilbilimsel Bir Yaklaşım) 1 Diyalog 2014/2: 110-114 Türk Toplumunda Adlar ve Soyadları (Sosyo-Kültürel ve Dilbilimsel Bir Yaklaşım) 1 Umut Balcı, Batman Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı

Detaylı

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri 1. Yıl Ders Planı 1. Yarıyıl Türkçe Öğretiminde Çağdaş Yaklaşımlar ETO701 1 2 + 1 7 Türkçe öğretiminde geleneksel uygulamalardan

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein'nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir. Bu bakış açısından yapılandırıcı öğrenme,

Detaylı

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BÖLÜM PERFORMANSA YÖNELİK ÇOK BOYUTLU BAKIŞ AÇILARI... 39

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BÖLÜM PERFORMANSA YÖNELİK ÇOK BOYUTLU BAKIŞ AÇILARI... 39 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM PERFORMANS İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...1 Performans...1 Bireysel Performans...8 Takım Performansı... 11 Kurumsal Performans... 13 Performans Yönetimi... 14 Performans Planlama...

Detaylı

ESKİ TÜRK VE RUS GELENEKLERİNİN ETKİLEŞİM İZLERİ

ESKİ TÜRK VE RUS GELENEKLERİNİN ETKİLEŞİM İZLERİ ESKİ TÜRK VE RUS GELENEKLERİNİN ETKİLEŞİM İZLERİ Leyla HACIZADE * ÖZET Türk ve Doğu Slav ( Rus, Ukrayna, Belorus) halklarının ilişkileri çok eski dönemlere uzanmaktadır. Türkler ve Ruslar yüzyıllar boyunca

Detaylı

DEYİM KARTLARI 2 Hazırlayan Mehmet Solmaz Resimleyen Filiz İrem Özbaş Dizgi Mizanpaj Kadriye Yurt 1. Baskı Ağustos 2017 ISBN: 978-605-65959-6-7 2017 yazmabecerileri.com tüm hakları saklıdır. Baskı Yeri

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ Giriş Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum Toplumsal Temel Olarak Eğitim

Detaylı

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ Yazar: Dr.Adem Sağır Yayınevi: Nobel Yer/yıl: Ankara/2012 Sayfa Sayısı: 272 Göç insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Bütün dönemler

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri iv / Künye Kısaca İçindekiler KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş Bölüm 1: Sosyal Bilgiler Öğretiminin ve Öğreniminin Geçmişi, Bugünü ve Geleceği KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri Bölüm 2: Sosyal

Detaylı

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu Cahit Kişioğlu, İzmir 9 Eylül Lions Kulübü ÖZET: Lion ve Leo iletişiminde kullanılan eleştirel veya koruyucu yetişkin tarzını yetişkin boyutuna taşıyarak, Lion - Leo

Detaylı

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe 1 Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe Yurt dışındaki Üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde son yıllarda

Detaylı

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA Sayı : 10476336-100-E.531 29/01/2019 Konu : Ders İçerikleri-Çağdaş Türk Lehçerleri ve Edebiyatları Bölümü İLGİLİ MAKAMA Bu belge 5070 Elektronik İmza Kanununa uygun olarak imzalanmış olup, Fakültemiz Çağdaş

Detaylı

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş Çoğuldizge Kuramı Ünal Yoldaş* Giriş Kuram, çeviribilimin en temel unsurlarındandır. Dünyada çeviribilim üzerine çalışan birçok insan mutlak suretle ortaya konulan temel çeviribilim kuramlarından faydalanmakta,

Detaylı

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

I. BÖLÜM I. DİL. xiii I. BÖLÜM I. DİL DİL NEDİR?... 1 İNSAN HAYATINDA DİLİN ÖNEMİ... 3 ÇOCUĞUN İNSAN OLMA SÜRECİNDE DİLİN ÖNEMİ... 5 ANA DİLİNİN ÖNEMİ... 6 DİL VE DÜŞÜNCE... 7 DİL, SEMBOL VE İŞARET İLİŞKİSİ... 12 DİL, KÜLTÜREL

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Çeviri Ekibi /5 Çeviri Önsözü / 6 Şekiller Listesi / 8 Tablolar listesi / 9 Ayrıntılı İçerik / 10

İÇİNDEKİLER. Çeviri Ekibi /5 Çeviri Önsözü / 6 Şekiller Listesi / 8 Tablolar listesi / 9 Ayrıntılı İçerik / 10 İÇİNDEKİLER Çeviri Ekibi /5 Çeviri Önsözü / 6 Şekiller Listesi / 8 Tablolar listesi / 9 Ayrıntılı İçerik / 10 1. Bölüm: Karma Yöntem Araştırmalarının Doğası / 1 2. Bölüm: Karma Yöntem Araştırmalarının

Detaylı

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine

Kütlesel çekim kuvveti nedeniyle cisimler bir araya gelme eğilimi gösterirler, birbirlerine Türkçe Özet Doğayı araştırmamız çevremizde gördüklerimizle başlar. Onların yapı taşlarını merak ederiz ve biyoloji ile kimyada olduğu gibi mümkün olduğunca küçük ölçeklere inmeye çalışırız. Ancak bu araştırmanın

Detaylı

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK DİLİ 2 TKL 202 4 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

4. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

4. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ 4. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ TEMALAR 1. TEMA: BİREY VE TOPLUM 2. TEMA: DEĞERLERİMİZ 3. TEMA: ATATÜRK 4. TEMA: ÜRETİM-TÜKETİM VE VERİMLİLİK 5. TEMA: SAĞLIK VE ÇEVRE 6. TEMA: YENİLİKLER VE GELİŞME 7. TEMA:

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

5. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ 5. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ 1. TEMA: BİREY VE TOPLUM 2. TEMA: ATATÜRK 3. TEMA: DEĞERLERİMİZ 4. TEMA: DÜNYAMIZ VE UZAY 5. TEMA: ÜRETİM TÜKETİM VE VERİMLİLİK 6. TEMA: SAĞLIK VE ÇEVRE 7. TEMA: GÜZEL ÜLKEM

Detaylı

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri 1. Yıl Ders Planı Türkiye Türkçesi ETO703 1 2 + 1 8 Türk dilinin kaynağı, gelişimi; Türkiye Türkçesinin diğer dil ve lehçelerle

Detaylı

ORTAÖĞRETĠM ĠNGĠLĠZCE ÖĞRETMENĠ ÖZEL ALAN YETERLĠKLERĠ

ORTAÖĞRETĠM ĠNGĠLĠZCE ÖĞRETMENĠ ÖZEL ALAN YETERLĠKLERĠ A. DĠL BĠLEġENLERĠ VE DĠL EDĠNĠMĠ BĠLGĠSĠ A1. Ġngilizceyi sözlü ve yazılı iletiģimde doğru ve uygun kullanarak model olabilme A2. Dil edinimi kuramlarını, yaklaģımlarını ve stratejilerini bilme Bu alan,

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin

Detaylı

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.

Detaylı

Sözcük Anlamının Bağlama Göre Değişkenliği

Sözcük Anlamının Bağlama Göre Değişkenliği Sözcük Anlamının Bağlama Göre Değişkenliği Giriş! Aynı ses dizisinin anlamı bağlamdan bağlama hayli değişken olabilir. bağlantısız farklı ama bağlantılı ince ayrımlı ör. Dün Emirgan da yüzdük. Hayvanın

Detaylı

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014.

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince desteklenmiştir. Proje Numarası: 458 Kitabın Adı: Büyük Doğu Kapaklarında Portreler, Toplum ve Gençlik Yazarlar: Ahmet

Detaylı

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Sosyal Etki Teorisi. Sunan: M.Benan YAZICIOĞLU Sunum Tarihi: 27.02.2014

Sosyal Etki Teorisi. Sunan: M.Benan YAZICIOĞLU Sunum Tarihi: 27.02.2014 Sosyal Etki Teorisi Sunan: M.Benan YAZICIOĞLU Sunum Tarihi: 27.02.2014 Sosyal Etki ve Uyma Davranışı Sosyolojinin, toplumun bütününü kapsayan kanunu insan toplum hayatı yaşar kanunudur. İnsan bir toplumda

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Davranış Bilimleri üzerine Davranış Bilimleri insan davranışını, davranışa etki eden toplumsal, psikolojik, grupsal ve

Detaylı

Ege Üniversitesi Elektrik Elektronik mühendisliği Türk Dili 1. Vize ders notları ve örnek soruları

Ege Üniversitesi Elektrik Elektronik mühendisliği Türk Dili 1. Vize ders notları ve örnek soruları Ege Üniversitesi Elektrik Elektronik mühendisliği Türk Dili 1. Vize ders notları ve örnek soruları DİL Dil bir iletişim aracıdır. O insan düşüncesini en ince ayrıntısıyla aktarmaya yarayan bir mucizedir.

Detaylı

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi Dil - Kültür İlişkisi Kültür Nedir? 2 Bir milletin fertlerini ortak bir çatı altında toplayan maddi ve manevi değerler bütünüdür. Örf, âdet, gelenek ve inançlar kültürün manevi kısmına; giyim kuşam, yemek,

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU

2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU 2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU İki Doğu İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneğinin düzenlediği, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı nın katkılarıyla

Detaylı

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI ZORUNLU DERSLER BİRİNCİ YIL BİRİNCİ YARIYIL 1 YDİ 101

Detaylı

YENİ UYGUR ALFABESİ. Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları / / Sayfa: 2/5

YENİ UYGUR ALFABESİ. Hazırlayan: İsa SARI / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Ders Notları /  / Sayfa: 2/5 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ - I DERS NOTLARI 3. Sınıf - 1. Dönem İsa SARI www.isa-sari.com YENİ UYGUR ALFABESİ Kiril Lâtin Büyük Küçük Büyük Küçük A a A a Б б B b В в V v Г г G

Detaylı

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ A. DİL BİLEŞENLERİ VE DİL EDİNİMİ BİLGİSİ A.1. İngilizceyi sözlü ve yazılı iletişimde doğru ve uygun kullanarak model olabilme A.2. Dil edinimi kuramlarını, yaklaşımlarını ve stratejilerini bilme A.3.

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

Üniversite - Sanayi İşbirliği: Durum, Engeller ve Çözümler. Dragan Soljan, Erhan Akın, Sema Akın, Kubilay Ayturan

Üniversite - Sanayi İşbirliği: Durum, Engeller ve Çözümler. Dragan Soljan, Erhan Akın, Sema Akın, Kubilay Ayturan Üniversite - Sanayi İşbirliği: Durum, Engeller ve Çözümler Dragan Soljan, Erhan Akın, Sema Akın, Kubilay Ayturan Modern üniversiteler mezunlarına uygulanabilir gerçek bilgiyi veren, sektör, girişimcilik

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl BES505 Spor Bilimlerinde Araştırma Teknikleri K:(3,0)3 ECTS:8 Bilimsel araştırma niteliği ve tanımı özellikleri,

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

T.C. UFUK ÜNİVERSİTESİ

T.C. UFUK ÜNİVERSİTESİ T.C. UFUK ÜNİVERSİTESİ FAKÜLTE: BÖLÜM: ANABİLİM DALI: PROGRAM: Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü İngiliz Dili Eğitimi Lisans PROGRAM DERSLERİ VE ÇIKTILARI BAĞLANTI MATRİKSİ PROGRAM DERSLERİ

Detaylı

YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU İNGİLİZCE DERS İÇEREKLERİ

YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU İNGİLİZCE DERS İÇEREKLERİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU İNGİLİZCE DERS İÇEREKLERİ DERS KODU: AFE 123 AFE 153 Okuma, Bilimsel Yazı & Eleştirel Düşünme I DERS KODU: AFE 124 AFE 154 Okuma, Akademik Yazma ve Eleştirel Düşünme I I Üç saatlık

Detaylı

Ekonomik Kamu Yararı Kavramının Türk İdare Hukukundaki Anlam ve İşlevi

Ekonomik Kamu Yararı Kavramının Türk İdare Hukukundaki Anlam ve İşlevi Dr. Halit UYANIK İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Ekonomik Kamu Yararı Kavramının Türk İdare Hukukundaki Anlam ve İşlevi İÇİNDEKİLER TAKDİM...VII ÖNSÖZ...

Detaylı

Excel Formuller ve Kullanımı

Excel Formuller ve Kullanımı Excel Formuller ve Kullanımı Mantıksal İslem Yapan Formuller 1 EĞER Fonksiyonu Belirttiğiniz koşul DOĞRU olarak değerlendirilirse bir değer, YANLIŞ olarak değerlendirilirse başka bir değer verir. Değerler

Detaylı

Yapılandırmacı Yaklaşım

Yapılandırmacı Yaklaşım Yapılandırmacı Yaklaşım Dr Ismail Marulcu 1 Yapılandırma ama neyi? Öğrenme sürecinde yapılandırılan, inşa edilen ya da yeniden inşa edilen bilgidir. Yapılandırmacılık öğrencilerin yeni bilgileri nasıl

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Larisa Zakharova Yeter Doğum Tarihi: 03 Ekim 1970 Vatandaşlığı: T.C. Tel.: 0531 544 35 26 E-mail: larysazakharova@beykent.edu.tr Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

Detaylı

опёвк вшп кмв ДИН СОЦИОЛОГИЯСЫ ИЗИЛ ОеЛеРуНФ ЖЛЛПЫ АНАЛИЗДОО Копч ч

опёвк вшп кмв ДИН СОЦИОЛОГИЯСЫ ИЗИЛ ОеЛеРуНФ ЖЛЛПЫ АНАЛИЗДОО Копч ч ТЕОЛ О Г И Я Ф ЛКУЛ ЬТЕТ И НИН ИЛ И М И Й ЖУ РН ЛЛЫ опёвк вшп кмв Т уе лннота ДИН СОЦИОЛОГИЯСЫ ИЗИЛ ОеЛеРуНФ ЖЛЛПЫ АНАЛИЗДОО Коомдук илимдер ин тармаындаы белунуулеру кылымда ишке аша ба тады дин социолоиясы

Detaylı

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY DİL VE İLETİŞİM Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY DİL VE İLETİŞİM Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY PAPATYA YAYINCILIK EĞİTİM Bilgisayar Sis. San. ve Tic. A.Ş. Ankara Caddesi, Prof. Fahreddin Kerim Gökay Vakfı İşhanı Girişi,

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI RUSÇADAKİ EŞANLAMLI DEYİMLERİN KÜLTÜRDİLBİLİMSEL AÇIDAN İNCELENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZ PROJESİ HAZIRLAYAN Cemile TUĞ

Detaylı

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Yaşa bağlı organizmadaki değişimleri inceler Çocuk psikolojisi Ergen Psikolojisi Yetişkin Psikolojisi Deneysel Psikoloji Temel psikolojik süreçler

Detaylı

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269. Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269. Birçok dilde olduğu gibi Türkçede de kelimeler isim ve fiil olarak iki temel gruba ayrılır. Diğer kelime

Detaylı

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. Eğitimde Sanatın Önceliği. Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ Sanat, günlük yaşayışa bir anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanat, yalnızca resim, müzik,

Detaylı

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1 1-Turizm Sosyolojisinin Ortaya Çıkışı, Gelişimi ve Genel Çerçevesi

Detaylı

DERS 2 : BULANIK KÜMELER

DERS 2 : BULANIK KÜMELER DERS 2 : BULNIK KÜMELER 2.1 Gİriş Klasik bir küme, kesin sınırlamalarla verilen bir kümedir. Örneğin, klasik bir küme aşağıdaki gibi belirtilebilir: = { x x > 6 }, Kapalı sınır noktası burada 6 dır.burada

Detaylı