NURİ BİLGE CEYLAN SİNEMASI ÜZERİNE DEĞERLENDİRME

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "NURİ BİLGE CEYLAN SİNEMASI ÜZERİNE DEĞERLENDİRME"

Transkript

1 Ekonomik Yaklaşım, Cilt : 22, Sayı : 79, ss NURİ BİLGE CEYLAN SİNEMASI ÜZERİNE DEĞERLENDİRME UZAK: KAZANAN KAYBEDENLERİN ÖYKÜSÜ Hasan GÜLER Özet Bu çalışmada, Nuri Bilge Ceylan ın Uzak adlı filmi üzerinden taşra ile kent arasındaki gerilimli ilişki sosyolojik bir bakış açısı ile ele alınmaya çalışılmıştır. Kapitalist modernleşme ile birlikte ortaya çıkan kentli bireyin kurmuş olduğu korunaklı yalnızlığı ile bu yalnızlığın içine dâhil olan taşradan gelen davetsiz misafir arasındaki ilişkiyi incelikli bir şekilde anlatan Uzak filminin, bir bakıma karakterler üzerinden taşra ile kent karşıtlığının zihinlerimizdeki tasavvurunun sorgulanmasının önünü açtığını söyleyebiliriz. Taşrayı, donmuş bir yapı olarak kurgulayan modernist düşüncenin görmezden geldiği, kapitalizmin sızmadığı yer kalmadığı gerçeğidir. Film bu gerçeği şablona kaçmayan bir anlatım dili ile başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Anahtar sözcükler: Taşra, Kent, Modernizm, Metropol. JEL Sınıflaması: Z00. An Examination on Nuri Bilge Ceylan s Movie Uzak: The Story of Winner Losers Abstract This study attempts to bring a sociological perspective on the tense relationship between urban and rural life, via Nuri Bilge Ceylan s movie Uzak. The director subtly examines the relationship, typical of capitalist-era modernisation, between an urban resident who has constructed a sheltered loneliness, and an unexpected rural guest who becomes involved therein. Via strong characterisation, the work opens a debate on the popular image of ruralis nonetheless a reality saturated with capitalism. Uzak, with unique, cliché-free urban opposition. Rural life, frustrated and then ignored by modern way of thinking, language, successfully reflects this. Key words: Rural, Urban, Modernism, Metropol. JEL Classification: Z00. Mimar Sinan G.S.Ü. Sosyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi, gulerhas@gmail.com.

2 108 Hasan GÜLER 1. Giriş Nuri Bilge Ceylan, 1990 sonrası oluşmakta olan yeni kuşak Türk sinemacılarının arasında kendi anlatım dilini oluşturmayı başarmış ve sanatına yansıtmış yönetmenlerin başında gelmektedir. Okullu değil alaylı bir yönetmendir Nuri Bilge Ceylan lar Türkiye için yeni umutların yeşermeye başladığı aynı zamanda umutsuzluğun ve karamsarlığın kol gezdiği yıllardır sonrasının yenilmişliği ile hesaplaşma yıllarıdır 1990 lar lerin kültürel iklimi Nurdan Gürbilek in deyişiyle iki farklı iktidar söyleminin iç içe geçtiği yıllardır. Birincisi baskının, yasağın, devlet şiddetinin çizdiği bir dönem; diğeri ise toplumun daha az tanıdık olduğu bir başka iktidar biçimi, kendini kurumsuzluk olarak sunan, yasaklayıcı değil oluşturucu, kışkırtıcı, içerici bir iktidar (Gürbilek, 2001: 13). Bu iki iktidar olma biçimi 80 ler boyunca birbirlerinin alanına müdahale etmeden varlıklarını sürdürmüşlerdir. Sol muhalefetin susturulması farklı söylemlerin dile gelmesini sağlamıştır. Bunun başında da feminizm yeni muhalefetin adı olmuştur. Dergilerden, kitaplara feminizm sıkça işlenen bir konu haline gelmiştir. Bu durum sinemaya da yansımıştır lerin başında kentli kadını konu alan birçok film çekilmiştir. Örneğin: Adı Vasfiye (Atıf Yılmaz, 1985), Ahh Belin da (Atıf Yılmaz, 1986), Mine (Atıf Yılmaz, 1982). Fakat bu filmler genel bir kadın sorununu yansıtmaktan uzak kalmışlardır. Özellikle cinsel özgürlük kavramına vurgu yaparak diğer konulara değinmemişlerdir. Diğer taraftan 12 Eylül ün aydınlar üzerindeki yıkıcı etkilerini konu alan filmlerde çekilmiştir. Bunlar: Sen Türklerini Söyle (Şerif Gören, 1986), Ses (Zeki Ökten, 1986), Bütün Kapılar Kapalıydı (Memduh Ün, 1989). Kısaca 1980 ler her alanda iktidarın baskıcı ve özgürlükçü yanının deneyimlendiği yıllar olmuştur.1990 lar ise sis bulutunun dağılmaya başladığı yıllardır. Anlatılacak çok şey vardır ve herkes kendine en uygun anlatı biçimini kullanarak kitlelere ulaşmak istemektedir. Sinemada bunlardan biridir. Bu ortam yeni bir yönetmenler kuşağının doğmasını olanaklı kılmıştır. Nuri Bilge Ceylan, bir bakıma yer yer kendi otobiyografik özelliklerini taşıyan, yalın performans (amatör oyuncu), kronolojik belirsizlik, ses ve görüntü ayrılığı, imgenin anlatı üstünde önceliği taşıyan saf sinemanın temel estetik ilkelerini kendi sinemasına uyarlayarak, bu yeni yönetmen sinemasının özgün bir halkasını oluşturmaktadır (Akbulut: 2005, 44). Ceylan ın sinemasında imge ve görüntü anlatıdan önce gelmektedir. Bu kısa girişten sonra Uzak filminin okumasına geçebiliriz.

3 Nuri Bilge Ceylan Sineması Üzerine Bir Değerlendirme Aslolan Ses Uzak filmi fonda köpek, kuş ve yürüme sesinin birbirine karıştığı küçük bir köy görüntüsü ile başlar. Sanki seslerin bize anlatacakları öyküleri varmış gibi. Oysa Walter Benjamin in bize gösterdiği Leskov un Aleksandrit hikâyesinde anlattığı doğanın insanlarla konuştuğu çağ artık geride kalmıştır (Benjamin, 2006: 89). Duyulan bu seslerin insanlara anlatacakları artık bir şey yoktur. Çünkü artık kapitalist çağda doğayla uyum içinde olma bir daha geri dönülemeyecek bir ütopyadır. Film, sanki bu duruma gönderme yaparcasına insani diyalogların azlığına karşın doğal seslerle örülmüştür. Uzak filmi iki ana karakter Mahmut ve Yusuf un hikâyesi etrafında şekillenmektedir. Mahmut daha önce şehre yerleşen orta sınıfa mensup kazanan bir kaybeden dir. Yusuf ise köyden kente çantasında uzakların bilinmezliğini taşıyan umut dolu bir taşralıdır. Yusuf için uzak peşinden koşulması gereken bir düş ama somut olan bir düş: Para ve rahat bir hayat. Yusuf un İstanbul a gelip Mahmut un evine yerleşmesi ile gerginlik dolu günler başlar. Bu gerginlik taşra-kent gerginliği olduğu kadar, kendine ait tek kişilik bir yaşam kuran Mahmut un kendi iradesi dışında yaşamına giren ikinci bir kişinin ruhunda yarattığı gerginliktir. Mahmut un kullandığı eşyalarda bile bu tek kişilik yaşamın izlerini sürebiliriz. Evde misafirin yatacağı yatak yoktur, arabası sadece kendi iradesi ile iki kişilik bir taşıta dönüşebilmektedir. Filmde işlenen taşra-kent karşıtlığı -genel kabul gören bir yaklaşımdan yola çıkarak lili yıllardan beri Türkiye toplumunun gündeminde olmuştur. Taşra, kültüründen ekonomisine kadar kentin öteki yüzünü ifade eder. Modernleşme yanlıları zamana gönderme yaparak taşrayı kentin geçmişi olarak ifade etme eğilimindedir. Taşra, anti-modernliği simgelemektedir. Oysa taşrayı geçmişe yerleştirmek kent ile olan ilişkisini göz ardı etmek anlamına gelecektir. Çünkü kent taşra ile sürekli etkileşim halinde ve birbirinden haberdardır. Türkiye nin kendi taşrası ile tanışmasını iki döneme ayırabiliriz öncesi ve sonrası öncesi, kent ile uyumlu, uysal ve kente eklemlenmek isteyen bir taşralı kimliğini sembolize ederken 1980 sonrası çatışmacı ve kentin imkânlarına ulaşmak için gözünü budaktan sakınmayacak olan bir taşralı kimliğine işaret eder (Işık ve Pınarcıoğlu: 2006). Yusuf karakteri bir bakıma 1980 sonrası taşralı kimliği ile örtüşmektedir ama Yusuf un köyden ayrılıp uzaklara gitmesine neden olan 2001 yılında yaşanan ekonomik krizdir. Bu kriz kasabadaki fabrikanın kapanmasına neden olmuştur ve Yusuf babası ve diğer köylülerle birlikte aynı kaderi paylaşarak işsiz kalmıştır. Aslında Yusuf u yersiz yurtsuzlaştıran Mahmut u kazanan bir kaybeden yapan kapitalizmin ta kendisidir. Mahmut evine yerleşen bu tanıdık yabancıya karşı kentli bir bireyin kayıtsızlığı ile yaklaşır. Yusuf ile olan ilk iletişimin konusu neden geldiği ve iş

4 110 Hasan GÜLER bulup ne zaman ayrılacağına ilişkindir. Yusuf un amacı gemilerde iş bulup uzaklara gitmek ve para kazanmaktır. Uzak onun için hem keşfedilmeyi bekleyen yerleri hem de para kazanmayı ifade etmektedir. Yusuf un sesinden aktarırsak hep siz mi gezeceksiniz cümlesindeki siz Mahmut özelinde kentlileri ifade eder. Artık taşra da gezmek ve para kazanmak arzusu içindedir. Mahmut un cevabı ise kentli orta sınıfa sinmiş ataleti içerir gez bakalım hiçbir yerin farkı yok ki. Bu ilk iletişim deneyimi Mahmut un Yusuf a yatarken bildirdiği ev içi yaşam kuralları ile son bulur. Hangi tuvaletin kime ait olduğu sigaranın nerde içilmesi gerektiğine dair masum gibi görünen fakat tersine bir okuma ile Mahmut un iktidarının kuralları. Michael Foucault iktidarın ne olduğundan çok nasıl oluştuğu üzerinde durmuştur. İktidar, 'şey' leri tanımlayan, arzunun ne olduğunu öğreten, bilgiyi biçimlendiren ve söylemi üretendir. Yani iktidar bedeni, zevki, hayatı ve anlamı şekillendirebilir. Foucault ya göre, iktidar ilişkileri bilgi- güç ilişkileri ile bağlantılıdır. Ona göre bütün insan ilişkilerinde, bu ister iletişim sağlama ister bir aşk ilişkisi ister kurumsal ya da ekonomik bir ilişki olsun iktidar hep vardır. İktidarın mekanizmasından bahsetmek bireylerin davranışlarından söylemlerine, öğrenim biçimlerinden gündelik yaşamlarına kadar uzanan geniş ve uzun bir köprüden bahsetmek, hayatın kılcal damarlarının içinden geçmek demektir. Mahmut un tek düze sesi iktidarın soğuk yanını hatırlatır bize. 3. Masa, Arkadaşlar ve Geçmişle Hesaplaşma Filmin en can alıcı noktalarından birisi -belki de yönetmenin kendisi ile hesaplaşmaya girdiği- Mahmut un bir masanın etrafında arkadaşları ile girdiği hararetli tartışmadır. Mahmut zamanında yönetmen olmak ister fakat bunu gerçekleştiremez. Bir reklâm fotoğrafçısı olarak hayatını kazanmaktadır. Hayalleri elinden alınmış bir kentlidir o. Başka bir deyişle Mahmut 1980 lerin kültürel ikliminde savrulan, ütopyasını kaybeden ve ruhunun masumluğunu yitirdiği tipik bir orta sınıf aydınıdır. Reklâm fotoğrafçısı olması tesadüfî değildir. Çünkü dünya piyasasına eklemlenmeye çalışan Türkiye nin en gözde mesleğidir reklâmcılık. Metaların teşhire çıkması ve toplumun seyirlik bir hale dönüşmesi. Bu çift taraflı bir olgudur. Ruhlar da kapitalist pazarda teşhire çıkmıştır ve bunun sonucunda istemediklerini yapan masumiyetini kaybetmiş insan ruhları ile dolmuştur kent. Mahmut ve belki de yönetmen de bunlardan biridir. Arkadaşlar arasında ki tartışma geçmişe duyulan özlemin dile getirildiği içkili bir ortamda devam eder ama Mahmut un artık bu tartışmalarda harcayacak enerjisi yoktur ve şu soru cümlesi ile tartışmayı noktalar fotoğraf bu yana karılar bu yana hangisinden yanasınız?. Modern hayatın en derin sorunları, ezici toplumsal

5 Nuri Bilge Ceylan Sineması Üzerine Bir Değerlendirme 111 güçler, tarihsel miras, dışsal kültür ve hayat tekniği karşısında, bireyin varoluşunun özerkliği ve bireyselliğini koruma talebinden kaynaklanır. İlkel insan maddi varoluşunu sürdürebilmek için doğayla giriştiği savaş, bu modern form altında en son şeklini almıştır (Simmel, 2006: 85). Simmel in kent insanına yönelik bu tespiti ile bu soruyu birleştirirsek karşımıza şu sonuç çıkar: Kent insanı modern hayatın eziciliğine karşı sığınağını cinsellikte bulmaya meyillidir. Masanın Bir ucunda da Yusuf vardır. O bu tartışmaları meraklı bir çocuğun ifadesi ile seyreder. Sanki konuşulanlar büyüklerin (kentlilerin) dünyasına ait gibidir ve o hiçbir şey anlamaz. Bu masa başı sohbet sahnesinden önce Yusuf un şehri keşfe çıkışı perdeye yansır. Şehir kar altındadır, sevgililer şakalaşmaktadır ve onlara özlemle karışık bir kıskançlıkla bakan Yusuf un gözlerinden şehri tanımaya başlarız. Deniz kenarında karaya oturmuş gemi görüntüsü sanki sonun başlangıcının erken habercisidir. Çünkü kapitalist ilişkilerin örmüş olduğu duvar yıkılmaz bir kale duvarı misali umutları yok etmektedir acımasızca. Yusuf un hayalide yönetmenin gözünde başında bu duvara toslamıştır. Film günlerin belli olmadığı bir zamansal akış içerisinde devam eder. Sadece belli olan gece ve gündüzdür. Diğer zaman önemsizleşmiştir. Oysa George Simmel den (2006) öğrendiğimiz kadarı ile metropol insanı para ekonomisinin etkinliği altındadır. Dakiklik, hesaplanabilirlik ve kesinlik, bütün karmaşıklığı ve uzamlarıyla metropol varoluşunun insan hayatına dayattığı niteliklerdir Yönetmen ise zamanın gerginliğinden karakterlerini korumak ister gibidir. Dış mekânda bunlar yaşanırken kameramızı tekrar evin içine yönelttiğimizde karşımıza Mahmut un iktidarı çıkar. Televizyon kumandası ondadır ve onun istedikleri seyredilir evde. Yusuf yatmak için odaya geçerken Mahmut salon kapısını kapatmasını ister. Sanki kapanan kapı iki farklı dünyayı ayırmaktadır. Başka bir ifade ile taşra ile kentin kendi gettolarına çekilmesidir. Toplumu hareket eden bir trene benzetirsek kapalı kapılar arasında farklı kompartımanlar vardır ve her kompartıman kendi varoluşunu yaşar. İki farklı kompartımandaki insanların karşılaşması ise her zaman gerginliğe neden olur. Mahmut ile Yusuf arasında da böyle bir gerginlik vardır. Ama bir farkla Mahmut eski bir taşralıdır ve kent onu değiştirmiştir. Belki de Mahmut un Yusuf ile yaşadığı sıkıntının nedeni Yusuf un ona geçmişini hatırlatıyor olmasından kaynaklanabilir. Unutmak istediği geçmişini. 4. İşsizlik, Yalnızlık ve Kent Yusuf, iş aramaya devam eder. Çaldığı her kapıda ekonomik krizin hayaleti onu takip etmektedir. İş yoktur ve Yusuf bu gerçekle yüzleşmek zorundadır. Ekonomik kriz yatay düzlemde her şeyi eşitlemiştir. Taşra ve kent karşıtlığı kalmamış gibidir. Kriz her yerde krizdir ve aynı sonuçları doğurmaktadır. İşsizlik.

6 112 Hasan GÜLER Türkiye den baktığımızda krizlerin faturası hep dar gelirliye kesilir. Yönetmen bunu seyircisine naif bir şekilde yansıtır. Yusuf u iş ararken kendisi ile aynı kaderi paylaşan insanların olduğu bir işçi kahvesinde görürüz. Önce bir taşralı utangaçlığı ile dolu bir masaya oturur. Ama dakikalar ilerledikçe Yusuf ve masadaki adam arasında koyu bir sohbet başlar. İşçi kahveleri hem umutların yeşerdiği hem de umutsuzluk tohumlarının ekildiği yerlerdir. İstanbul un öteki yüzüdür. Louis Aragon un Paris Pasajları için söylediği pasajlar insan akvaryumu, yani içinde bugüne ait bilmecelerin çözüldüğü, düne ait bir kalıntı (aktaran Tiedeman, 2007: 15). Tanımlaması sanki işçi kahvelerini andırır. Çünkü onlar formel kapitalist dünyanın karanlık enformel yanıdır. Düne ait olan bu kalıntı ülkenin değişik kesimlerinden gelen insanların toplandığı ve deneyimlerini paylaştığı mekânlardır. Yalnız ruhların kendilerini bir şeylere ait hissettikleri yerlerdir. Diğer taraftan metropol yaşamının ağırlığının altında ezilen Mahmut kendisini bir yerlere ait hissedemez. Çünkü o köklerinden ayrılmış yalnız bir adamdır. Annesinin hastalığına bile kayıtsız kalır. Sadece zorunluluktan hastanede annesinin yanında kalır. Zaten Mahmut un kadınlar ile olan ilişkileri perdeye yansıtılana göre hiç iyi gitmez. Adının bile filmde geçmediği, aralarında cinsellik dışında hiç bir iletişimin yaşanmadığı bir kadın figürü belli belirsiz perdede belirir. Bir de eski eşi Nazan vardır. Aralarındaki diyalogdan anladığımız kadar ile boşanma arifesindeyken Nazan hamile kalmıştır ama Mahmut un isteği üzerine kürtaj yapılır, bu durum çok trajik bir sonuç doğurmuştur. Doktorun dediğine göre Nazan bir daha hamile kalamayacaktır ve bunun nedeni yapılan kürtajdır. Israrla Mahmut kürtajdan olmadığını dile getirse de gerçek budur. Ve Nazan Kanada ya gidecektir. Film son sahnelerinde Mahmut havaalanı kadar gider ama sadece belki de tek sevdiği kadın olan Nazan ın arkasından bakar. Mahmut aşkta da kaybetmiştir. Mahmut, aslında modernizm hastalığına tutulmuştur ve film boyunca yönetmen bunu çok incelikli bir şekilde ekrana yansıtmıştır. Mahmut bıkkın bir kent sakinidir: Bıkkınlık belki de başka hiçbir ruhsal fenomen, metropolle böylesine dolaysız bağ taşımaz. Bıkkınlığın birincil nedeni, sinirleri uyaran birbirine zıt unsurların hızla değişmesi, son derece yoğun ve sıkıştırılmış halde olmasıdır. Sınırsız zevk içinde geçirilen bir hayat insanı bıkkınlaştırır. Çünkü uyarılan sinirler öylesine uzun bir süre boyunca bütün güçleriyle tepki vermeye zorlanırlar ki, artık hiçbir şeye tepki vermez olurlar. (Simmel: 2006, 91). Simmel in tarifinin somut hali Mahmut tur filmde. Marshall Berman modern özne olmayı şöyle tarif etmiştir:

7 Nuri Bilge Ceylan Sineması Üzerine Bir Değerlendirme 113 Modern olmak, bizlere serüven, göç, coşku, gelişme, kendimizi ve dünyayı dönüştürme olanakları, vaat eden; ama bir yandan da sahip olduğumuz her şeyi, bildiğimiz her şeyi, yok etmekle tehdit eden bir ortamda bulmaktır kendimizi (Berman: 2005, 27). Berman ın Marx dan alıntıladığı şu sözler modernizmin ruhunu çok iyi yansıtmaktadır: Peşlerinde kadim ve hürmete şayan bir önyargılar ve kanaatler silsilesini sürükleyen tüm durgun, donuk ilişkiler silinip süpürülüyor; yeni ortaya çıkan her şey daha kemikleşmeden miadını dolduruyor, katı olan her şey buharlaşıp gidiyor, kutsal olan her şey dünyevileşiyor ve en sonunda insanlar hayatlarının gerçek koşullarıyla ve diğer insanlarla ilişkileriyle yüzleşmeye zorlanıyor (Berman: 2005, 35). Mahmut da diğer kent sakinlerinin çoğu gibi modernizmin kıskacı altındadır ve çıkış yolu bulamamaktadır. Kök salamamaktadır ve geçmişine öyle yabancılaşmıştır ki kendini yenileyecek enerjisi kalmamıştır artık. Fakat Benjamin sözünü epik tiyatro yenilmiş kahramanın tiyatrosudur. Yenilmemiş kahramandan düşünür çıkmaz (Benjamin, 2000: 41). modern hayata uyarladığımızda şöyle diyebiliriz: Modernizm yeni düşünürler üretebilir çünkü tarihi yenilmiş kahramanlarla doludur. 5. Fare, Kaybolan Saat ve Son Film ilerledikçe aslında uyuşmaz iki karakter gibi görünen Mahmut ile Yusuf un farklı mekânlarda olduklarında aynı tepkileri verdiklerine tanık oluruz. Yönetmen bize bunu eşzamanlı bir görüntüyle verir. Mahmut annesinin evinde koltuğa uzanmış halde televizyonda mankenleri seyrettiği anda, Yusuf ta Mahmut un evinde iktidarın boşluğundan yararlanarak Mahmut un koltuğuna oturmuş aynı programı seyretmektedir. Yönetmen bu görüntü ile şunu anlatmak ister gibidir: İster kentli ister taşralı insan insan dır. Mahmut un eve dönüşü şiddetli bir tartışmanın başlamasına neden olur. Yusuf evi dağıtmıştır ve Mahmut un buna tepkisi çok sert olur. Aralarındaki kavga sahnesi belki de taşra-kent ayrımının filmde en çok su yüzüne çıktığı bölümdür. Yusuf çaresiz kalmıştır bir türlü iş bulamaz ve kavga esnasında Mahmut un fotoğraflarını çektiği mermer firmasında kendisine iş bulmasında yardımcı olmasını ister Mahmut un tepkisi serttir ve şöyle der: Taşradan gelmişsiniz işiniz gücünüz torpil aramak ve ekler ben şehre geldiğimde kimse yardımcı olmadı, bu noktaya dişimle tırnağımla geldim der. Yusuf ise çaresizliğin ve hayal kırıklığının verdiği üzüntü ile son noktayı koyar: Burası sizi değiştirmiş. Bu bir bakıma taşranın kente duyduğu öfkenin yansıması gibidir.

8 114 Hasan GÜLER Filmin sonlarına doğru Mahmut gümüş köstekli saatini kaybeder. Çekmeceye koymuştur ama bir türlü bulamaz. Neden o saati aradığı perde de net değildir ama takıntılı bir inatla bulmaya çalışır. Arama sırasında Yusuf un odada ki çantası gözüne takılır biz çantayı da aradığını sonraki karede Yusuf un gözüyle görürüz. Klasik formül çalışmaktadır, evde bir eşya kaybolmuştur ve sorumlusu evdeki düşmandır. Türk filmlerinde bu tür sahnelere aşinayızdır. Genelde hanımın mücevheri kaybolur ve ilk suçlanan evin hizmetçisidir. Tersten okumayla suçlu taşra dır. Kentli bakışına göre onların parası yoktur ve mahrum oldukları metalara kolayca el uzatabilirler. Bu da onları ilk suçlanacak kişi yapar. Ama akış tersine işler tıpkı Mahmut un çekmecede saati bulduğu sahnede ki gibi, evdeki düşman suçsuzdur. Efendi yanılmıştır. Yusuf odasına girip çantasının karıştırıldığını fark ettiğinde bunun hesabını sor(a)maz ama evdeki misafirlik günlerinin sonuna geldiğini ki yönetmen bize bunu yanan bir ışık metaforu ile verir, ışık yanmıştır karanlık aydınlığa çıkmıştır. Yusuf gitmelidir artık. Akşam bir sesle uyanırlar ve beklenen olmuştur günlerce aranan fare nihayet kurulan tuzağa düşer. Can çekişmektedir. İki adam Mahmut ile Yusuf farenin başında ne yapacaklarına karar vermeye çalışırlar. Aslında bu karar süreci taşra ile kentin düşün dünyasını en iyi yansıtan sahnelerden birisidir. Kentliye göre farenin atılma işini kapıcı üstlenmelidir. Medeniyet bu pis işe elini sürmeyecektir ve bu işleri yapması gerekenler, sadece bu tür pis işler karşılarına çıktığı zaman hatırladıkları taşralılar dır. Kent ikiyüzlüdür tıpkı uygarlık gibi. Bu nokta da Walter Benjamin e kulak verebiliriz: Uygarlığa ait tek bir belge yoktur ki aynı zamanda barbarlığa ait bir belge olmasın. Yusuf farenin can çekişmesine dayanamaz, bu pis işi üstlenir. Çünkü kendisinin de işi yaradığını kentliye ispat etmesi gerekmektedir ama ispattın tek yolu düzeni bozan farenin cezalandırılmasıdır. Yusuf fareyi duvara vurup öldürürken, Mahmut onu pencerenin kenarından uzak tan izler sanki bu cezalandırma sürecinde suçu yokmuş gibi Diğer taraftan sıkışan fare imgesi, hem Yusuf hem de Mahmut için kent yaşamının kişide bıraktığı çaresizliği hatırlatır türdendir. Çıkış yoktur Mahmut ile Yusuf un bu son karşılaşmasıdır. Yusuf evi terk eder, bunu portmantoya asılı anahtardan anlarız. Mahmut evin içine şöyle bir bakar, Yusuf un kaldığı odaya göz gezdirir her şey yerli yerindedir, Yusuf a ait olan yere düşmüş sigarayı alıp cebine sokar. Kapıdan çıkarken portmantoya asılı anahtarı görür ve artık gerginlik bitmiştir. Yusuf yoktur. Ve biz en son sahne olarak Mahmut u deniz kenarında banka oturmuş bir vaziyette denize bakarken görürüz, elinde Yusuf un sigarası, belki de içilen bu sigara geçmişi bugüne taşımaktır Mahmut için, peki bugünü geleceğe nasıl taşıyacaktır? Film bitti

9 Nuri Bilge Ceylan Sineması Üzerine Bir Değerlendirme Sonsöz Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, Boğaziçi üniversitesi elektrik bölümünden mezun olmuştur. İki yıl Mimar Sinan üniversitesinde sinema eğitimi almış fakat eğitimini tamamlamamıştır. Tıpkı Uzak filminin kentli karakteri Mahmut gibi 1980 li yıllarda fotoğraf çekimleri yaparak hayatını kazanmıştır.1990 lı yıllardan itibaren sinemaya yönelmiş ve ilk kısa film olan Koza yı(1995) çekmiştir. Daha sonra sırası ile Kasaba (1997), Mayıs Sıkıntısı (1999), Uzak (2002), İklimler (2006), Üç Maymun (2008) ve son olarak Bir Zamanlar Anadolu (2011) filmlerini çekmiştir. Birçok ödül alan Ceylan ın sinemacı olarak en büyük başarılarından birini 2003 yılında Cannes film festivalinde Uzak filmi ile yakalamıştır. Ayrıca oyuncular (Muzaffer Özdemir ve Mehmet Emin Toprak) en iyi erkek oyuncu ödülünü almışlardır. Daha sonra yine Cannes te Üç Maymun film ile hem en iyi yönetmen hem de Altın palmiye ödülünü almış ve son filmi Bir Zamanlar Anadolu jüri büyük ödülüne layık görülmüştür. Ceylan ın sineması son kuşak yönetmenler içinde değerlendirdiğimizde belki de fotoğrafçılığının etkisi ile görüntüye verdiği önem ile karşımıza çıkmaktadır. Amatör oyuncular kullanması, az maliyet ile filmlerini kotarması, biçime önem vermesi, imajlarla yüklü anlatım vb. onu minimalist sinemacılar geleneğine bağlamaktadır. Nuri Bilge Ceylan, hayatı boyunca kafasında çekmiş ve çekecek olduğu tüm fotoğrafları sinemasıyla yavaş yavaş birleştirmeye devam edecek gibi görünmektedir (Barış, 2006). Ceylan sinemasının hangi kaynaklardan beslendiğini Hasan Akbulut un kaleminden verebiliriz: Ceylan, filmlerinin bir film olduğunu açık ettiği, sanatsal olarak etkilendiği kaynakları da açık eder. Onu besleyen bu sanat/kültür kaynağında bir yazar olarak Çehov ve Dostoyevski nin, yanı sıra, Ozu, Bresson, Tarkovsky, Bergman, Antonioni, Kiarostami gibi auteur yönetmenler, anlatısal ya da biçimsel özellikleriyle ya da ruh olarak öne çıkarlar. Ceylan ise, insan ruhunun farklı yönlerini ve renklerini araştıran minimalist anlatısı ve zamanı ve mekanı görünür kılmaya çalışan biçimsel yapısıyla auteur sıfatını hak eder (Akbulut: 2005, 172). Sonuçta Ceylan kasaba hayatının inceliklerini ile kent yaşamının bireylerde bıraktığı etkiyi özgün bir şekilde perdeye yansıtmakta gösterdiği başarı ile film yapma serüvenine devam etmektedir.

10 116 Hasan GÜLER KAYNAKÇA AKBULUT, Hasan (2005), Nuri Bilge Ceylan Sinemasını Okumak, Bağlam Yayınları, İstanbul. BARIŞ, Janet (2006), Kasaba Cannes den Ne Kadar Uzak, Bant Dergisi, S. 23. BENJAMIN, Walter (2006), Son Bakışta Aşk, Metis Yayınları, İstanbul. BENJAMIN, Walter (2000), Brecht i Anlamak, Metis Yayınları, İstanbul, BERMAN, Marshall (2005), Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor, İletişim Yayınları, İstanbul. GÜRBİLEK, Nurdan (2001), Vitrinde Yaşamak, Metis Yayınları, İstanbul. IŞIK, Oğuz, PINARCIOĞLU, Melih (2006), Nöbetleşe Yoksulluk, İletişim yayınları, İstanbul. SIMMEL, George (2006), Modern Kültürde Çatışma, İletişim Yayınları, İstanbul. TIEDEMANN, Rolf (2007), Pasajlar Yapıtına Giriş, Pasajlar, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 9 37.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI! ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI! 51. ULUSLARARASI ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ'NİN ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI'NIN JÜRİSİ BELLİ OLDU Bu yıl 51.si düzenlenecek olan Uluslararası Antalya

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Portakal'a 'Türkiye sineması' damga vurdu!

Portakal'a 'Türkiye sineması' damga vurdu! 1 / 7 2014/10/31 15:31 Portakal'a 'Türkiye sineması' damga vurdu! ERKAN AKTUĞ (mailto:erkan.aktug@radikal.com.tr mailto:erkan.aktug@radikal.com.tr) Kültür / 18/10/2014 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde

Detaylı

Sinemada Duru ve Şiirsel İfadenin Ustası Nuri Bilge Ceylan - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Sinemada Duru ve Şiirsel İfadenin Ustası Nuri Bilge Ceylan - Genç Gelişim Kişisel Gelişim "Sinemayı seçtim çünkü yapmayı daha fazla istediğim bir şey yoktu. Üniversitede elektrik mühendisliği okudum, ancak bu işin bana göre olmadığını hissettim. Elektrik mühendisi olarak çalışamazdım. Aynı

Detaylı

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı: Fragmanın İndirme Linki:

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı:   Fragmanın İndirme Linki: SİNOPSİS Çin in güneyindeki küçük bir kasabada sağanak bir yağış beklenmektedir Nişanlısının başarısız geçen estetik ameliyatını telafi etmek için para bulmaya çalışan Xiao Zhang, patronundan bir milyon

Detaylı

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ ile ARDEV Vakfı nın birlikte düzen-lediği ileri düzey senaryo yazarlığı atölyesi 10 hafta sürecektir. Program hafta içi yapılacaktır.

Detaylı

SINIRSIZ ZİYARETLER. Nermin Er in ev atölyesi

SINIRSIZ ZİYARETLER. Nermin Er in ev atölyesi 34 SINIRSIZ ZİYARETLER Nermin Er in ev atölyesi 35 Nazlı Pektaş Fotoğraf: Elif Kahveci Sanatçı atölyesinde vakit geçirmek türlü hissi davet eder. Bir yandan sanatçının yaratma evreninin içine girip heyecanlanırsınız,

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

BABA NERDESİN KAYBOLDUM

BABA NERDESİN KAYBOLDUM BABA NERDESİN KAYBOLDUM YÖNETMEN GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ SENARYO KURGU MÜZİK SANAT YÖNETMENİ SES SES TASARIM YAPIMCI OYUNCULAR TÜR SÜRE ÇEKİM FORMATI GÖSTERİM AHMET KARAMAN CEM CENEŞKE AHMET KARAMAN AZİZ İMAMOĞLU

Detaylı

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon)

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon) (ev dekorasyon) bir yeşilçam ikonu Türk insanının hayatına girdiği 60 lı yıllardan bu yana zarafeti ve paylaşmaktan çekinmediği bilgi birikimiyle rol modeli olmuş Filiz Akın ın İstanbul a bir tepeden bakan

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ BİLGİ DİREN GÜNEŞ. 2007 Kırmızı Balık/ Kurmaca/ Kısa Film. 2008 Ağla/Yanım/ Belgesel Film. 2009 İstanbul u Dinliyorum/ Belgesel Film

ÖZGEÇMİŞ BİLGİ DİREN GÜNEŞ. 2007 Kırmızı Balık/ Kurmaca/ Kısa Film. 2008 Ağla/Yanım/ Belgesel Film. 2009 İstanbul u Dinliyorum/ Belgesel Film ÖZGEÇMİŞ BİLGİ DİREN GÜNEŞ EĞİTİM Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İletişim Tasarımı İstanbul Kültür Üniversitesi 2011 Yüksek Lisans İletişim Tasarımı İstanbul Kültür Üniversitesi 2014 (Tez Aşamasında)

Detaylı

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti SİNOPSİS Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk, 2012 de İstanbul da, 2008 yılında yayınladığı Masumiyet Müzesi romanı ile aynı adı taşıyan bir müze açar. Müzenin içindeki eşyalar, romana konu olan ve

Detaylı

11 Eylül de Sinemalarda

11 Eylül de Sinemalarda İyi Performanslarla Dolu, Çekici Bir Hikaye Milton Moview Review Gece Bitmeden de Chris Evans ın Yakışıklılığından Fazlası Var Culled Culture Gece Doğmadan ve In Search Of A Midnight Kiss in İzinde Filmaluation

Detaylı

FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu

FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu Sarıgül 1 Hasan Murathan SARIGÜL 21202808 TURK-102- Sec.13 Ahmet KAYA FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu dünyasına

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Radyo-TV-Sinema Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Radyo-TV-Sinema Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Zeynep Özen Barkot Unvanı: Yardımcı Doçent Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Radyo-TV-Sinema Ege Üniversitesi İletişim 1996- Fakültesi 2000 Y. Lisans Sinema-TV D.E.Ü

Detaylı

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası Monet, 1873 Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası Zaman, çiçeği burnunda bir öğle vakti. Saçaklı bir güneş, taç yaprak beyazı bulutların arasından geçip cömertçe merhametini sunuyor bizlere. Çiçekli bir

Detaylı

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM BENİ KOŞULSUZ SEVİN! OTİZM NEDİR? O Bireyin sosyal iletişimini, dil

Detaylı

LİSE REHBERLİK SERVİSİ

LİSE REHBERLİK SERVİSİ LİSE REHBERLİK SERVİSİ Verimli Ders Çalışma Ders çalışma konusunda bir çoğunuz da çeşitli şikayetler vardır. Bir kısmınız ders çalışmaya başlamakta güçlük çekerken Bir kısmınız çalışma esnasında derse

Detaylı

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Sinema Bilim Dalı Doktora Programı:

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Sinema Bilim Dalı Doktora Programı: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Programı: Sinema alanında bilgi sahibi, yüksek lisansını tamamlamış araştırmacıların sinema bilimine katkı sağlayacak, sinemayı sanatsal, estetik

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014 BİLİMKURGU: BAŞKA BİR VAROLUŞ MÜMKÜN Bilimkurgu bir bakışa göre Samosata lı Lukianos tan (M.S. 2. Yüzyıl) bu yana, başka bir bakışa göre ise 1926 yılında yayımcı Hugo Gernsbeack in scientifiction kelimesini

Detaylı

Foto: Savaş Ekşioğlu

Foto: Savaş Ekşioğlu Foto: Savaş Ekşioğlu Geleneksel Ebru sanatı ile digital teknolojileri ilk kez buluşturan bir sergi: HARALD A MEKTUP Konstantin A. Schmidt in digital ortama taşıdığı Ebru lardan oluşan Harald a Mektup adlı

Detaylı

A: Algılama gücü ve mantık yürütme kabiliyeti yüksek kişiliği temsil eder.

A: Algılama gücü ve mantık yürütme kabiliyeti yüksek kişiliği temsil eder. Karşınızdaki kişinin ismine bakarak onun hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Bunun için söz konusu isimdeki fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal enerji sembollerinin açıklamalarına bakmak gerek. İsimdeki

Detaylı

Kırkayak Kültür - Sinema Atölyesi Çarşamba gösterimleri Nisan ayı programı açıklandı. Balkan Sineması

Kırkayak Kültür - Sinema Atölyesi Çarşamba gösterimleri Nisan ayı programı açıklandı. Balkan Sineması Kırkayak Kültür Akyol Mah. Atatürk Bul. Ş aban Sok. No:36/1 P.K 27010 Ş ahinbey/ G. Antep Tel: 0342 230 74 54 info@kirkayak.org kirkayaksanat@gmail.com http://www.kirkayak.org/ Kırkayak Kültür - Sinema

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN Bodrum un beyaz perdedeki gülen yüzü İdil Dizdar, fotoğrafçılık ve oyunculuk kariyerine bir de yönetmenlik ekledi. Bodrum un yakından tanıdığı oyuncu, yönetmen ve fotoğraf

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar MARIA MONTESSORI Hayatın en önemli dönemi üniversite çalışmaları değil, doğumdan altı yaşa kadar olan süredir. Çünkü bu, bir çocuğun gelecekte olacağı yetişkini inşa ettiği

Detaylı

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Aşk, üç harften oluşan, ancak herkes için ayrı bir anlam taşıyan dev bir sözcük. Yüzyıllarca şairlerin, filozofların, bilim adamlarının tanımlamaya çalıştığı, herkesin kendince yaşadığı, yaşamak istediği

Detaylı

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Medyada Riskler Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Plan Tarihsel arka plan: Çocukların medya kullanımı Günümüzde medya ve çocuk Medyada çocukları

Detaylı

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6. 1.Kameranın Toplumsal Tarihi 2.Film ve Video Kameraları 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması 4.Objektif 5.Kamera Kulanım Özellikleri 6.Aydınlatma 1 7.Ses 8.Kurgu 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

25 NİSAN DA SİNEMALARDA

25 NİSAN DA SİNEMALARDA KELLY ROMAIN AUDREY CÉCILE REILLY DURIS TAUTOU DE FRANCE Bir Cédric Klapisch filmi. 25 NİSAN DA SİNEMALARDA FİLMİN KÜNYESİ Yönetmen: Cédric Klapisch Yapımcı: Bruno Levy Oyuncular: Romain Duris, Audrey

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

ADIGÜZEL REHBERLİK. Rehberlik Postası. 2015/Sayı:2

ADIGÜZEL REHBERLİK. Rehberlik Postası. 2015/Sayı:2 1 VERİMLİ DERS ÇALIŞMASI KONUSUNDA VELİLERE ÖNERİLER Anne, baba ve öğretmenlerin öğrenciden genel beklentisi, onların "derslerine çok çalışıp, başarılı olmaları" yönündedir. Beklenti böyle olunca başarısızlığın

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri İLTB 601 İletişim Çalışmalarında Anahtar Kavramlar Derste iletişim çalışmalarına

Detaylı

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. KİTAP TANITIM VE DEĞERLENDİRMESİ Devrim ERTÜRK Araş. Gör., Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul. Beden konusu, Klasik

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

YAZARIN AMACI ve ANAFİKİR

YAZARIN AMACI ve ANAFİKİR METİN OKUMA ALIŞTIRMALARI: YAZARIN AMACI ve ANAFİKİR Rıza FİLİZOK Edebiyat derslerinde bir metin incelenirken öğrencilerden istenen şeylerden birisi metnin ana fikrini bulmalarıdır. Öğrenciler de genellikle

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR Korku, yaşamın olağan ve doğal bir parçası, kızgınlık, sevinç ya da üzüntü gibi bir duygudur. Korku insanların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy, Billy (Vince Vaughn) ve Nick (Owen Wilson) dijital dünyaya yeni adım atan iki eski kafalı satışçıdır. Senelerdir emek verdikleri şirketin artık teknoloji karşısında ayakta duramaması nedeniyle kapatılması,

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2 ADIM ADIM YGS LYS 187. Adım DAVRANIŞ 2 SONRADAN KAZANILMIŞ DAVRANIŞLAR (ÖĞRENİLMİŞ DAVRANIŞLAR) Deneyim sonucu kazanılan davranışlardır. Bu davranışlar aynı türün farklı bireylerinde farklı sonuçlar doğurabilir.

Detaylı

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU)

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU) Samuel Beckett (1981) Türkçesi: Semih Fırıncıoğlu Ohio Doğaçlaması (Ohio Impromptu) ilk kez 9 Mart 1981 de, Ohio State Üniversitesi nin işbirliğiyle, Drake Union, Stadium

Detaylı

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos 2013 09:35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos 2013 09:44 1 / 9

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos 2013 09:35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos 2013 09:44 1 / 9 1 / 9 2 / 9 "Ağır ağır hiçliğe giden bir salyangozum." Yazar: Volkan Durmaz Yunan Yönetmen Theo Angelopoulos un 1988 yapımı filmi Landscape in the Mist-Puslu Manzaralar [1], belirsizlik içerisinde beliren

Detaylı

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması OPTİK Işık Nedir? Işığı yaptığı davranışlarla tanırız. Işık saydam ortamlarda yayılır. Işık foton denilen taneciklerden oluşur. Fotonların belirli bir dalga boyu vardır. Bazı fiziksel olaylarda tanecik,

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (19 Ekim - 04 Aralık 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Sanatta Yeterlik Tez Başlığı ve Tez Danışmanı: Yabancılaşmış Toplumda Özne-Nesne İlişkileri Esinti (Prof. Sabri Özaydın)

ÖZGEÇMİŞ. Sanatta Yeterlik Tez Başlığı ve Tez Danışmanı: Yabancılaşmış Toplumda Özne-Nesne İlişkileri Esinti (Prof. Sabri Özaydın) 1. Adı Soyadı : Ali Altan Yücel ÖZGEÇMİŞ 2. Doğum Tarihi : 12.02.1984 3. Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Sanatta Yeterlik Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Radyo, Televizyon ve Sinema Marmara

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK!

İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK! İLHAM VEREN KONUŞMACILAR ALEM-İ İŞ İLE HERKES BİRBİRİNİ DAHA İYİ ANLAYACAK! ALEM-İ İŞ, NE İŞ? Alem-i İştir kişinin lafa bakılmaz! diyoruz ve iş hayatında yaşadıklarımız konusunda bize, size, herkese esprili

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Bölüm SOSYOLOJİ Dersin Kodu SOSY4207 Dersin Adı MEKANIN SOSYOLOJİSİ Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) Öğretim dili 3 6 Seçmeli YOK TÜRKÇE Dersin işleniş

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Çocuğun yalana başvurması tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar kendini,

Detaylı

Medya ve Toplumsal Cinsiyet

Medya ve Toplumsal Cinsiyet Medya ve Toplumsal Cinsiyet Medya: Haberleşmenin büyük insan gruplarına aktarımını sağlayan araçlar Televizyon Sinema Radyo Kitaplar Gazeteler, dergiler ve çizgi romanlar Bilgisayar ve internet Televizyon

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

Panelden amaç bir konuda karara varmaktan ziyade sorunu çeşitli yönleriyle aydınlatmak, farklı görüşleri, farklı anlayışları ortaya koymaktır.

Panelden amaç bir konuda karara varmaktan ziyade sorunu çeşitli yönleriyle aydınlatmak, farklı görüşleri, farklı anlayışları ortaya koymaktır. Panel Nedir? Özellikleri Nelerdir? Nasıl Yapılır? Toplumu ilgilendiren bir konunun dinleyiciler önünde, sohbet havası içinde, uzmanları tarafında n tartışıldığı konuşmalara panel denir. Açık oturum ile

Detaylı

R ü z g a r l a r - Basın Bülteni - s.1

R ü z g a r l a r - Basın Bülteni - s.1 İmroz lu Rumların hikayesi Rüzgarlar Rum azınlığın giderek izlerinin silindiği Gökçeada nın (İmroz) bugününü ve küllenmiş olsa da var olanı belgelemek üzere yapılmış bir film Rüzgarlar. Geçtiğimiz günlerde

Detaylı

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler 9 Kasım 2010 Nobody s Unpredictable Çalışmanın Amacı 2010 Ipsos Türkiye de boşanma, ayrılık, ya da vefat nedeniyle ebeveynlerden birinin yokluğunun psikolojik ekonomik

Detaylı

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN

HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN ZAMAN-MEKAN HER TÜRLÜ MEKANIN YIKILIŞINI İŞİTİYORUM,PARÇALANAN CAMI VE ÇÖKEN DUVARLARI, ZAMAN İSE SON BİR KIZGIN ALEV. JAMES JOYCE Küreselleşme sürecinde hız kazanan teknoloji, mesafelerin sesten bile

Detaylı

Öğrenim Durumu. LİSANS Üniversite. YÜKSEK LİSANS Üniversite. DOKTORA Üniversite Enstitü Öğrenim Alanı Tez Başlığı KİŞİSEL BİLGİLER

Öğrenim Durumu. LİSANS Üniversite. YÜKSEK LİSANS Üniversite. DOKTORA Üniversite Enstitü Öğrenim Alanı Tez Başlığı KİŞİSEL BİLGİLER KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı : Yavuz ÇOBANOĞLU Doğum Yeri/Doğum Tarihi : İZMİR 25.10.1970 Uyruğu: : T.C. Ünvanı : Yrd. Doç. Dr. Cep Telefonu : E-Posta : yavuzcobanoglu@tunceli.edu.tr Yabancı Dili / Seviyesi

Detaylı

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger ZAMAN YÖNETİMİ Gürcan Banger Zamanım m yok!... Herkes, zamanının yetersizliğinden şikâyet ediyor. Bu şikâyete hak vermek mümkün mü? Muhtemelen hayır!... Çünkü zaman sabit. Hepimizin sahip olduğu zaman

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak. Bu ayki rehberlik bülteni konumuz Kardeş Kıskançlığı hakkındadır. Sizlere çocuğunuza bu süreçte nasıl yardımcı olabileceğiniz ile ilgili önerilerimiz olacaktır. KARDEŞ KISKANÇLIĞI Neler olduğunu hiç anlamıyorum!

Detaylı

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı? Ve orada kötü kalpli olarak gösterilen Pers İmparatoru Darius u Diğer ismiyle Dara yı Tarih 300 lü yılları gösteriyor. Ama İsa henüz doğmamış.

Detaylı

Cümlede Anlam TEST 38

Cümlede Anlam TEST 38 SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 38 1) Çocukların öğütten çok, iyi bir. ihtiyaçları vardır. Tümcesinde boş bırakılan yere aşağıdaki sözcüklerden hangisi getirilebilir? A. ilgiye sevgiye

Detaylı

Uzakdoğu da Yalnızlık Dr. Barış Sancak

Uzakdoğu da Yalnızlık Dr. Barış Sancak Uzakdoğu da Yalnızlık Dr. Barış Sancak Lost In Translation (2003) Yön: Sofia Coppola *Uzakdoğu da yabancılık çeken iki batılının yalnızlığı Uzakdoğu Sineması Klasik ve yeni dalga Japon sineması, Epik Çin

Detaylı

Gizli Duvarlar Ali Nesin

Gizli Duvarlar Ali Nesin Gizli Duvarlar Ali Nesin En az enerji harcama yasası doğanın en çok bilinen yasalarından biridir. Örneğin, A noktasından yayılan ışık B noktasına gitmek için sonsuz tane yol arasından en çabuk gidebileceği

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum. Sayın Kaymakam, Sayın Belediye Başkanı, Sayın Milli Eğitim Müdürü, Darüşşafaka Cemiyeti nin Sayın Başkanı ve Yöneticileri, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Darüşşafaka daki temel öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp,

Detaylı

Adım Adım Başarıya...

Adım Adım Başarıya... Adım Adım Başarıya... Sevgili Gençler, Etkili çalışma yöntemleri ve bunların uygulanması kısa vadede okul başarınızı arttırıcı bir faktördür. Uzun vadede ise yaşamda başarılı bir kişi olmanızı sağlar.

Detaylı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI. Güz Yarıyılı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI. Güz Yarıyılı T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OYUNCULUK LİSANS PROGRAMI Güz Yarıyılı OYUNCULUK VE KARAKTER OLUŞTURMA OYU 421 6 AKTS Kredisi 4. yıl 7. yarıyıl Lisans Zorunlu 4 s/hafta Teorik: 2 s/hafta

Detaylı

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar Bu kitabın sahibi:... Tüm zamanların insanları, bütün dünyada, her zaman içinde yaşadıkları ve barındıkları bir yaşam alanına, bir eve ihtiyaç duymuşlardır. Öncelikle, mimari,

Detaylı

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair WILHELM SCHMID 1953 te Almanya da Bavyera-Süebya (Schwaben) bölgesinde doğdu. Berlin, Paris ve Tübingen de felsefe eğitimi aldı. Çeşitli Alman üniversitelerinde

Detaylı

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU BAŞKANLIK İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI EMRE KÖROĞLU CHP BODRUM İLÇE BAŞKANLIĞINA YENİLİKÇİ VE BAŞARI ODAKLI BİR SİYASET İÇİN ADAY OLDUĞUNU AÇIKLADI Emre Köroğlu 29 Kasım 2015 Pazar günü yapılacak

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABA ve ÇOCUK PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı Sosyo-ekonomik ve bilimsel gelişmeler, geleneksel aile

Detaylı

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim. Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim. SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz? MUHAMMED AKBULUT-

Detaylı

prop & tasarım prop & tasarım İrem Ergene restoratör & iç mimar rem dizayn www.remdizayn.com

prop & tasarım prop & tasarım İrem Ergene restoratör & iç mimar rem dizayn www.remdizayn.com İrem Ergene restoratör & iç mimar rem dizayn rem dizayn Hayal Edebileceğiniz Herşey Gerçektir... HAKKIMDA PROJELER REFERANSLAR İLETİŞİM Değerli Olan iyi Yaptığın Değil, Yapmaya Değer Olandır... İrem ERGENE

Detaylı

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir. Haziran 25 Medya ve Güven 2013 Tüm hakları gizlidir. Gündem 1. Yöntem Bu araştırma Xsights Araştırma ve Danışmanlık, bu konu hakkında online araştırma yöntemiyle, toplamda 741 kişi ile bir araştırma gerçekleştirmiştir.

Detaylı

DIRIM. kültür - sanat - güncel yaşam ISSN 0378-8628. Monet

DIRIM. kültür - sanat - güncel yaşam ISSN 0378-8628. Monet ISSN 0378-8628 DIRIM kültür - sanat - güncel yaşam Monet DİRİM/ocak-Şubat-Mart 2007 Kültür ve Sanat Küçük insanların Büyük Filmi: DONDURMAM GAYMAK Yerel bir masal... Yıl 1995, Ege'nin küçük bir kıyı kasabasında

Detaylı

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Çocukları günlük bakımcıya veya kreşe gidecek olan vede başlamış olan ebeveynlere Århus Kommune Børn og Unge Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi Tyrkisk, Türkçe 9-14 aylık çocuklar hakkında durum ve

Detaylı

EĞLENCEM MEDYA. Prof. Dr. E. Nezih ORHON. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi

EĞLENCEM MEDYA. Prof. Dr. E. Nezih ORHON. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi EĞLENCEM MEDYA Prof. Dr. E. Nezih ORHON Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Merhaba, Öğrencilerimiz ile birlikte hayata geçireceğimiz çalışmalarda deneyim paylaşımı için aşağıdaki şu üç boyutu

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİİLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN PROJELER ( )

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİİLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYELERİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN PROJELER ( ) 08.300.001 08.300.002 08.300.003 08.300.004 08.300.005 Gazetecilik ve İdeolojinin İnşası: Ulusal Basın ve Kuzey Irak Operasyonu' nun Temsili 'Mitoloji-Kültür-İletişim-Simge'' Bağlamında İtibar ve Güç Simgesi

Detaylı

Çekim senaryosunda yer alan bilgiler:

Çekim senaryosunda yer alan bilgiler: Çekim Senaryosu Çekimlere bölünen, çevrim için gerekli tüm uygulamayla ilgili açıklamaları taşıyan, konuşmaları ve sesle ilgili tüm bilgileri veren senaryo; senaryonun film çevirmeye hazır durumdaki en

Detaylı

3. Unvanı: Doçent E-posta :

3. Unvanı: Doçent E-posta : 1. Adı Soyadı: Ali Sait Liman 2. Doğum Tarihi / Yeri: 09.01.1973 / Tercan 3. Unvanı: Doçent E-posta : asliman@uludag.edu.tr 4. Öğrenim durumu / görev yaptığı akademik kurumlar : a- Öğrenim durumu Derece

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ ETKİLİ ÖĞRENME, uygun yöntem ve teknikleri kullanarak öğrenme amacını gerçekleştirmektir. ETKİLİ ÖĞRENME İÇİN, Zamanı planlama, Çalışma ortamı düzenleme, Etkili okuma, Etkili

Detaylı

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi. Uluslararası İzmir Film Festivalinin Tarihçesi Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi. İzmir Film Festivali, 11

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı