ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BALIKESİR MARMARA ADASINDAKİ BAL ARISI (Apis mellifera anatoliaca) KOLONİLERİNDE PUDRA ŞEKERİ YÖNTEMİ İLE VARROA (Varroa destructor) BULAŞIKLIK SEVİYESİNİN BELİRLENMESİ Selvinar SEVEN ÇAKMAK BİYOLOJİ ANABİLİM DALI ANKARA 2017 Her hakkı saklıdır

2

3

4 ÖZET Yüksek Lisans Tezi BALIKESİR MARMARA ADASINDAKİ BAL ARISI (Apis mellifera anatoliaca) KOLONİLERİNDE PUDRA ŞEKERİ YÖNTEMİ İLE VARROA (Varroa destructor) BULAŞIKLIK SEVİYESİNİN BELİRLENMESİ Selvinar SEVEN ÇAKMAK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. İrfan KANDEMİR Bu çalışma Balıkesir Marmara adasında Anadolu bal arısında varroa bulaşıklık seviyesinin belirlenmesinde pudra şekeri yöntemi kullanılarak belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışma yıllarında yapılmış olup 402 Anadolu arı kolonisi ile 12 arılıkta, 2016 yılında ise 236 koloni ile 7 arılıkta yapılmıştır. Çalışmada her kolonideki toplam yavrulu, arılı çerçeve sayısı sayılıp, varroa sayısı ise pudra şekeri yöntemi ile tespit edilmiştir. Yaz 2014 sezonunda ilaçlanan ve ilaçlanıp ana arıları değiştirilmiş koloniler arasında toplam arılı çerçeve açısından fark anlamlı, yavrulu çerçeve sayısı ve varroa açısından anlamlı bir fark belirlenememiştir. Yaz 2015 sezonunda ilaçlanmayan, ilaçlanan ve ana arısı değiştirilenilaçlı 3 grup arasında arılı çerçeve, yavrulu çerçeve ve varroa açısından karşılaştırıldığında bu 3 grup arasında arılı çerçeve ve yavrulu çerçeve açısından istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Varroa açısından bu karşılaştırma yapıldığında ise istatistiki olarak anlamlı bir fark belirlenmiştir. Ana arısı değiştirilen koloniler arılı ve yavrulu çerçeve sayısı bakımından daha yüksek, varroa sayısı ise daha düşük bulunmuştur yılında ise ana arıların yaz sezonu yerine ilkbaharda değiştirilmesi durumunda ise bu kolonilerde varroa sayısı % 38 gibi önemli oranda düşmektedir. Elde edilen bulgulara göre yavrulu ve toplam arılı çerçeve sayıları yüksek olan kolonilerde genel olarak varroa seviyelerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Buna rağmen bazı kolonilerde arılı ve yavrulu çerçeve sayıları yüksek olmasına rağmen hala varroa seviyeleri düşük olan koloniler tespit edilmiştir. Bu sonuçların ise ıslah çalışmalarında önemli bir kolaylık sağlayacağı düşünülmektedir. Ocak 2017, 59 sayfa Anahtar Kelimeler: Apis mellifera anatoliaca, Anadolu bal arısı, varroa bulaşıklık seviyesi, pudra şekeri, Marmara adası ii

5 ABSTRACT Master Thesis THE DETERMINATION of Varroa (Varroa destructor) INFESTATION LEVEL IN HONEYBEE (Apis mellifera anatoliaca) COLONIES IN MARMARA ISLAND, BALIKESIR WITH POWDER SUGAR METHOD Selvinar SEVEN ÇAKMAK Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Biology Supervisor: Prof. Dr. Irfan KANDEMIR The goal of this study is to determine the varroa infestation level with powder sugar method on Anatolian bees in Balıkesir-Marmara Island. This study was performed on Anatolian bees in the years of with 402 colonies in 12 apiaries and 236 colonies in 7 apiaries respectively. The total number of frames with bees, brood and varroa level with powder sugar method were counted and recorded in each colony. The difference between treated and treated-requeened colonies in 2014 for the total number of frames with bees was significant, brood and varroa percentages were not significant in 2015 summer respectively. The three groups of untreated, treated and treated-requeened colonies were compared for total number of frames with bees, brood, varroa percentage in each colony and differences were not significant for bee frame number and brood in 2015 Summer-Fall. However, the difference for varroa percentage is significant. Treated requeened colonies were found to have low number of varroa and higher number of frames with bees and brood compared to treated colonies. The number of varroa mites were decreased with 38 % with re-queening process in the spring instead of summer in In general, varroa level has been found high in colonies with more brood and bees. However, a few colonies were found to have low level of varroa even though these colonies had high number of frames with bees and brood. The results of this study may be used for breeding studies. January 2017, 59 pages Key Words: Apis mellifera anatoliaca, Anatolian honey bees, varroa infestation level, powder sugar, Marmara island iii

6 TEŞEKKÜR Bu tez çalışmasını öneren ve yapılmasında önderlik yapan Danışman hocam Prof. Dr. İrfan KANDEMİR e (Ankara Üniversitesi, Biyoloji Anabilim Dalı), bu çalışmanın her aşamasında yardımcı olan ve özellikle yoğun saha uygulamalarında sürekli olarak çalışmanın her aşamasında görev alan eşim Prof. Dr. İbrahim ÇAKMAK (Uludağ Üniversitesi, Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü), Dr. Stefan FUCHS (Emekli, Goethe Üniversitesi, Arıcılık Enstitüsü, Frankfurt, Almanya), Arıcılık Teknikeri Coşkun TORTUK (Civan Arıcılık) ve Marmara Adasındaki tüm arıcılara teşekkür ederim. Selvinar SEVEN ÇAKMAK ANKARA, Ocak 2017 iv

7 İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI ETİK... İ ÖZET... İİ ABSTRACT... iii TEŞEKKÜR... iv ŞEKİLLER DİZİNİ... V ÇİZELGELER DİZİNİ... vi 1. GİRİŞ Tozlaşma ve Ekonomik Yararı Bal Arısı Sistematiği ve Ülkemizdeki Irklar Anadolu arısı Bal Arısı Biyolojisi Arı Ölümleri Varroa paraziti ve sistematiği Varroa biyolojisi Varroa ve konukçu ilişkisi KURAMSAL TEMELLER MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Yöntem Ana arıların değiştirilmesi ARAŞTIRMA BULGULARI TARTIŞMA VE SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ v

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1.1 Varroanın tüm yaşam evrelerini gösteren şema Şekil 1.2 Varroanın ergin olarak çıkma zamanını gösteren şema Şekil 1.3 Yetişkin dişi varroa Şekil 1.4 Petek gözlerinin tabanında farklı gelişme evrelerinde varroalar Şekil 1.5 İşçi bal arısının abdomenin iç kısmında segmentler arasında varroa Şekil 1.6 Varroa parazitinin erkek ve işçi arı petek gözlerinde gelişmesi Şekil 2.1 Kovan tabanında yapışkanlı kağıt ve ızgaralı sistemde aşağı düşen varroalar Şekil 2.2 Kovan tabanında yapışkanlı beyaz kağıt üzerinde varroa taşıyan karınca Şekil 3.1 Çalışmanın yürütüldüğü arılıkların lokasyonları Şekil 3.2 Yavrulu çerçevelerin sayılması Şekil 3.3 Numune ve sallama kabı Şekil 3.4 Yavrulu çerçeveden numune alınması Şekil 3.5 Numune kabında arılar Şekil 3.6 Izgaralı numune kabında arılar elenmeden önce Şekil 3.7 Numunenin elenmesi Şekil 3.8 Pudra şekerinin elenmesi Şekil 3.9 Varroaların sayılması Şekil 3.10 Arıların kovana geri verilmesi Şekil 4.1 Ağustos ayı 2015 yılında tüm arılıklarda kovanlarda sayılan toplam arılı çerçeve sayıları Şekil 4.2 Ağustos ayı 2015 yılında tüm arılıklarda kovanlarda sayılan toplam yavrulu çerçeve sayıları Şekil 4.3 Ağustos ayı 2014 yılında ilaçlanan ve hem ilaçlanıp hem de ana arıları değiştirilen kolonilerin 2015 yılı Ağustos ayında arılı çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.4 Ağustos ayı 2014 yılında ilaçlanan ve hem ilaçlanıp hem de ana arıları değiştirilen kolonilerin 2015 yılı Ağustos ayında yavrulu çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.5 Ağustos ayı 2014 yılında ilaçlanan ve hem ilaçlanıp hem de ana arıları değiştirilen kolonilerin 2015 yılı Ağustos ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.6 Ağustos ayı 2015 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2015 Kasım ayında arılı çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması vi

9 Şekil 4.7 Ağustos ayı 2015 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2015 Kasım ayında yavrulu çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.8 Ağustos ayı 2015 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2015 Kasım ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.9 Yaz 2015 sezonunda ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2016 Nisan ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.10 Nisan ayı 2016 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen, yeni bir uygulama olarak ilk defa ilkbahar döneminde ana arısı değiştirilen ve yeni (oğul) kolonilerin 2016 Yaz Ağustos ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.11 Ağustos ayı 2016 yılında ilaçlanan, ilaçlanıp ana arısı değiştirilen kolonilerin 2016 Sonbahar Kasım ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması vii

10 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 4.1 İlaçlanan ve ilaçlanmayan kolonilerde ortalama yavrulu, toplam arılı ve yavrulu çerçeve sayısı, varroa seviyesinin karşılaştırılması Çizelge 4.2 Arılıklarda, ilaçlı ve ilaçsız, ana arısı değiştirilmiş kolonilerde ortalama, standart sapma, medyan, minimum ve maksimum değerler Çizelge 4.3 Arılıklarda ilaçlanan ve ilaçlanmayan kolonilerde arılı, yavrulu çerçeve sayıları ve varroa seviyelerinin oranları Çizelge 4.4 İstatistik testi Çizelge 4.5 Arılıklarda, arılı çerçeve, yavrulu çerçeve ve varroa sayısı bakımından kolonilerde ortalama, standart varyasyon, medyan, minimum ve maksimum değerler viii

11 1. GİRİŞ Arkeolojik kazılarda kayalar üzerinde bulunan resimlere bakıldığında, arı insan ilişkisi M.Ö yıllarına kadar uzandığını göstermiştir. Arı kültürünün ilk izleri Neolitik Çağ a, M.Ö yıllarına ve Ortadoğu ya aittir. Taş devrinde ilk kovanlar büyük olasılıkla ağaç kovuklarında bulunan arıların ağaçları kesilerek kullanılmıştır. Daha sonraki dönemde ise mantar, ağaç kabukları ve nihayetinde içi oyulmuş ağaç kütükleri kullanılmıştır. Bazı bölgelerde ise su testileri, kil ve topraktan yapılmış boru şeklinde kaplar kullanılmıştır (Sarıöz 2006). Tarımsal faaliyetlerin gelişmiş toplumlarda çeşitli amaçlar için yaptıkları sepetleri, arı kovanı olarak kullanmışlardır. Kil ve topraktan yapılan kovanlar su geçirmez iken, kamış ve çubuktan örülen kovanlar su geçirgen oldukları için dışları toprakla sıvanmıştır. Bütün bu kovanlar kullanılırken dikkat edilen bazı ortak noktalar olmuştur. Kovanların, arıların girip çıkabilecekleri bir girişi olmalı, rüzgardan, yağmurdan, soğuktan koruması, petek ve balın kovan içerisinden alınabilecek durumda olması kabul görmüştür. Gerçek arıcılık, insanların ağaç kovukları içinde yuvalanan arıları öldürmeden bir miktar bal almaları ve bir miktar balı da arılara bırakmaları ile başlamıştır. Arılarının gen merkezleri Ortadoğu ülkeleri olduğundan arıcılığın ortaya çıkması bu ülkelerde olmuştur. Bununla birlikte M.Ö yıllarına ait olduğu sanılan ve Hititler devrinden kalma Boğazköy deki taş yazıtlarda arılardan bahsedilmesi, arıcılığın Anadolu da da çok eski tarihlere dayandığını göstermektedir (Genç ve Dodoloğlu 2003). Son birkaç yüzyıl öncesine kadar çok uzun bir süre ilkel olarak yapılan arıcılık, birçok bilimsel buluş ve gelişmelerin ışığında günümüz arıcılığına kadar gelişme süreci yaşamıştır. Günümüz arıcılığının gelişmesine, 1787 yılında ana arının havada çiftleştiğinin tespiti, 1845 yılında arı üreme biyolojisinin izahı, 1851 yılında çerçeveli fenni kovanının icadı, 1857 yılında temel petek kalıplarının bulunuşu, 1865 yılında bal süzme makinesinin icadı, 1882 yılında larva transfer yöntemi ile ana arı yetiştirme 1

12 tekniğinin keşfi ve 1926 yılında ana arılarda yapay döllemenin bulunuşuna katkıda bulunmuştur (Crane 1983, Winston 1987). Türkiye, iklim, bitki örtüsü ve topoğrafik yapı gibi doğal koşullar itibariyle arıcılık için son derece önemli bir potansiyele sahiptir. Ülkemiz arılı kovan sayısı bakımından Çin in ardından (8,990,000 arılı kovan) dünyada 2. sırada (7,709,636 arılı kovan) ve toplam bal üretimi bakımından ise Çin, Amerika Birleşik Devletleri nde (ABD) ve Arjantin in ardından 4. sırada bulunmaktadır. Koloni başına bal verimi diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. Örneğin ABD nde kg, Çin de kg, Meksika da kg, Türkiye de 16 kg kadardır (Genç ve Dodoloğlu 2003, Güler ve Demir 2005, Sorkun 2008, Anonymous 2013, Anonim 2017). 1.1 Tozlaşma ve Ekonomik Yararı Türkiye, dünya bal ticaretinde son derece gerilerde oluşu sahip olunan kovan sayısı ve bal üretimiyle uyum sağlamamıştır (Kandemir 2010). Diğer ülkelere bakarak ülkemizde arıcılık bal üretimi dışında diğer ürünlerin üretiminde ve tozlaşmada yeterince yararlanılmamıştır. Örneğin ABD nde çiftçiler tozlaşma için kovan başına kira ücreti ödemişlerdir. Oysaki ülkemizde bırakın kiralamayı, bahçe kenarlarına kovan koydurmamışlardır. Son yıllarda bazı tohum şirketleri bunların önemini kavramış ve belirli bölgelerde arıcıya kovan başına tozlaşma için para ödemektedir. Bal arıları tozlaşma açısından değerlendirildiğinde dünyada ilk sırada gelmektedir. Bunun birkaç önemli nedenleri bulunmaktadır. Öncelikle bal arıları çiçek bağımlığı göstermesi nedeni ile hep aynı tür bitkileri ziyaret ederek etkili bir tozlaşma sağlamaktadır. Aksi takdirde farklı türleri ziyaret etseydi türler arasında döllenme olmayacağından bu tozlaşma hizmeti yapılamayacaktı. Bal arıları bunun yanında bir kovanda 50, ,000 kadar işçi barındırabildiğinden istenilen yerde kolaylıkla tozlaşma hizmeti sağlanabilmektedir. Ayrıca bal arıları kovanlarında polen tuzakları kurularak gelen polenin çoğu alınarak arıların daha fazla polen toplaması sağlanarak 2

13 çok daha etkili ve hızlı tozlaşma sağlanabilmesi bal arılarını dünyada tozlaşma açısından ilk sıraya yerleştirmektedir (Winston 1987, Hatjina 1996, Çakmak 2012). Bu yüzden gelişmiş batı ülkelerinde arıcılar ile bitkisel üretim yapan çiftçiler arasında bir kontrat imzalanarak tozlaşma garanti altına alınır ve verim seviyesi oldukça yüksektir. Örneğin ABD nde 1990 lı yıllarda kovan başına 50 dolar arıcıya ödenirken son yıllardaki koloni kayıpları nedeni ile bugün bu miktar 250 dolara kadar çıkmış durumdadır. Bu durum bize arı kolonilerinin bitkisel üretim açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bal arılarının tozlaşmada düzenli ve sistemli olarak kullanılması ile bitkisel üretim ve kalitesini artırıp ABD nde yapılan bir çalışmada milyar dolar gelir sağlandığı hesaplanmıştır (Delaplane ve Mayer 2000). Yine Avrupa da tozlaştırıcı böceklerin tozlaşma ile sağladığı ekonomik gelirin 22 milyar avro olduğu hesaplanmıştır (Gallai vd. 2009, Çakmak 2012). Ülkemizde bal arılarının tozlaşma ile sağladığı ekonomik gelir seviyesi konusunda herhangi bir çalışma bulunmamakla birlikte bunun en az 3 milyar avro civarında olacağı tahmin edilmektedir. 1.2 Bal Arısı Sistematiği ve Ülkemizdeki Irklar Arılar şu şekilde sınıflandırılmıştır: Alem: Animalia (Hayvanlar) Şube: Arthropoda (Eklembacaklılar) Sınıf: Insecta (Böcekler) Takım: Hymenoptera (Zar Kanatlılar) Familya: Apidae (Arılar) Cins: Apis (Bal Arıları) Tür: Apis mellifera (Ruttner 1988a) 3

14 Bal arıları sosyal böcekler sınıfına girmektedirler. Sosyal bir böcek olmanın gereği olarak bal arılarında önemli derecede bir işbölümü mevcuttur. Türkiye de arılar, güneyde Suriye (Apis mellifera syriaca), İran (Apis mellifera meda) ve Kıbrıs arısı (Apis mellifera cypria); kuzey batıda Karniyol (Apis mellifera carnica); kuzeydoğuda Kafkas (Apis mellifera caucasica); ortada da Anadolu (Apis mellifera anatoliaca) arısının etkisinde kalmıştır (Ruttner 1988a). Ülkemiz çok farklı iklimsel ve coğrafik özelliklerde bölgelere sahip olması nedeni ile komşu ırkların da etkisi ile farklı bölgelere uyum sağlamış ekotipler meydana gelmiştir. Ülkemizde bu ırklara saf olarak rastlamak çok zordur. Ülkemiz gen kaynağı olarak oldukça zengin bir potansiyele sahip olması, farklı iklim koşuluna uygun ekotiplerin bulunuşu arıcılığımız için çok önemlidir. Kendi ortamındaki koşullara uyum sağlamış bir ekotip farklı koşullara götürüldüğünde başarı alınmayabilmektedir (Ruttner 1988a, Kandemir vd. 2000, Özkan ve Kandemir 2010) Anadolu arısı Apis mellifera anatoliaca yani Anadolu arısı Türkiye de en yaygın olarak görülen sınırları ülkemizde başlayıp ülkemizde biten ve sadece ülkemize özgü arı ırklarından biridir. Yapılan araştırmalar Anadolu arısının gıda toplama yeteneği ile kışlama yeteneğinin diğer ırkların çoğundan üstün olduğunu göstermektedir. Genellikle esmer renkte, kışlama yetenekleri iyi, çalışkan ve dayanıklı arılardır. Yağmacılık eğilimleri fazla değildir. Gıda toplama yeteneği, tutumluluğu ve kışlama yeteneği diğer arı ırkları ile karşılaştırılamayacak kadar üstündür. İlkbaharın olumsuz koşullarında bal stoklarını çok tutumlu bir biçimde kullanırlar. Bu durum esas nektar akımı sonrasında ve nektar kıtlığı yaşanan dönemlerde de devam eder. Anadolu arısının her faaliyette gösterdiği ekonomik titizlik diğer arı ırklarının hiçbirinde mevcut değildir. Döl verimi ve yavru yetiştirme yeteneği üstün bir ırktır. Ana arıları damızlık değerini diğer ırklara göre uzun süre korumakta ve üstün özelliklerini döllerine de geçirebilmektedirler. Yön belirleme ve ortama uyum bakımından da üstün bir performans gösterirler. Birçok bakımdan üstün özellikleri olan Anadolu arısı, kovan içerisinde ilave petek örme ve propolisi fazla taşıyıp kullanma, bazı bölgelerde hırçınlık gibi arzu edilmeyen özelliklere de sahiptir. (Ruttner 1988a, Genç ve Dodoloğlu 2003, Kandemir vd. 2006, Silici ve Özkök 2009). 4

15 1.3 Bal Arısı Biyolojisi Bal arıları böcekler ve hatta hayvanlar aleminde en çok ilgi çeken canlıların başında gelir. Bu ilginin en önemli nedenlerinin başında ise sosyal bir yapıya sahip olduğundan gerek işbölümü, yardımlaşma ve yoğun bir tempoda mükemmel bir organizasyon içinde çalışmaları ile insanların ilgisini çekmektedir. Bal arıları incelendiğinde bu karmaşık ve ahenkli işleyen sistemin sırları henüz çözülememiştir. Bu yüzden bal arıları hem araştırmacı ve hem de meraklı insanların ilgi odağı durumundadır. Ülkemizde birçok insan bal arısı kolonilerini ticari değil kendi hobisi olarak görmekte ve bunu zevkle sürdürmektedir. Birçok kişi ise arının iğnesi ve zehrinden korktuğu için uzak durmaktadır. Bal arısı biyolojisini genel olarak incelersek; 3 farklı sınıfın ana arı, işçi arı, erkek arı olduğunu görürüz. Burada sadece erkek ve dişiler yerine 3 sınıfın bulunması ve sayı olarak bir ana arı, 50-60,000 civarında işçi arı ve mevsime göre birkaç bin erkek arı bulunmaktadır. Cinsiyet açısından bakıldığında ise ana ve işçi arılar aynı dişi cinsiyete sahiptirler. Erkek arılar sadece gerek olduğunda besinin bol olduğu ilkbahar ve yaz mevsiminde üretilirler ve çiftleşme dışında başka bir fonksiyonları bulunmamaktadır. Yani erkek arılar bu durumda sadece genlerini gelecek nesillere aktarmaları dışında koloniye bir yarar sağlamamaktadırlar. Aksine sürekli ve bol miktarda besin stoklarını tüketmektedirler. Yaz ortasında veya başında besinin azalması durumunda erkek arılar koloniden bu yüzden zorla işçi arılar tarafından atılırlar. Ana ve işçi arılarda olduğu gibi iğneleri de olmadığından saldırı veya savunma silahları da bulunmamaktadır (Winston 1987, Silici ve Özkök 2009, Kandemir 2010). Erkek arılar uzun yıllar arıcılıkta besini tüketmeyen ve koloniye sürekli zarar veren bireyler olarak görülmüşlerdir. Özellikle son yıllarda yapılan genetik çalışmalarda ise genlerin % 50 sini sağlayan erkek arıların gelecek nesilleri belirlemede oldukça önemli olduğu ve çalışmalara mutlaka dahil edilip ana arı kadar erkek arıların da önemle üzerinde durulması gerektiği fikri kabul görmektedir. Bu yüzden son yıllarda ıslah çalışmalarında ana arı gibi erkek arılar da iyi beslenip özenle üretilmesi ve özellikleri 5

16 belirlenerek suni tohumlamada seçilerek kullanılması ön plana çıkmıştır (Cobey 2007, Cobey vd. 2013, Bühler vd. 2013). Bir arı kolonisi tek bir anadan çoğalacağı için aslında bir aile konumundadır ve bu yüzden bazı ülkelerde, örneğin Bulgaristan da bir arı kolonisi ve ya kovanı bir arı ailesi olarak tanımlanmaktadır. Aslında her ne kadar Batı dan başlayan ve yayılan terim arı kolonisi daha yaygın kullanılsa da bir ana ve 8-10 babadan üreyen arılar bir aileyi temsil etmektedir. Çünkü kolonideki tüm bireylerin anaları aynıdır. Bu aile içinde babaları farklı olan işçi arılar bulunduğundan bunları alt aile grupları olarak sınıflandırabiliriz. Bu alt aile gruplarının kendi içinde genetik olarak birbirine çok yakın öz ve üvey süper kız kardeşler, kız kardeşler görülebilmektedir (Winston 1987, Nentchev vd. 2002, Tautz 2009). Bal arılarında haplo-diploid yapıyı incelediğimizde bu durumu anlamak zor değildir. Çünkü bal arılarında erkekler haploid dişiler diploid bireylerdir. Erkeklerin haploid olması genetik çalışmalar açısından oldukça avantajlıdır. Çünkü çekinik karakterler fenotipte görülebilmektedir. Diğer taraftan erkek arılar haploid olduklarından sadece ana arıdan aldıkları genlere sahiptirler. Çünkü ana arı çiftleşmeden bile haploiddöllenmemiş yumurta yumurtlayabilir ve bu yumurtalardan erkek arılar çıkarlar. Ana arı çiftleşmiş olduğunda da yine aynı şekilde sahip olduğu ve çiftleşmede spermleri depoladığı sperm kesesini açmadan haploid yumurta üreterek erkek arıları üretip kendi genlerinin taşıyıcısı olarak kullanılabilmektedir. Bir ana arıdan çoğalan erkek arılar genotip olarak ana arının kromozomlardan bir setini ve ya diğer setini alarak birbirlerinden farklı olabilirler fakat hepsi yine de ana arının genlerini taşıdığından bir bakıma ana arıyı temsil etmektedirler. Bu yüzden ıslah çalışmalarında bu erkek arılar ana arının uçan gametleri olarak görülmektedir ve ana arının kimliği ve özelliklerine göre sınıflandırılıp kayıt altına alınırlar (Ruttner 1988b, Laidlaw ve Page 1997, Rinderer 2001, Tautz 2009). Ana arılar havada uçarken çiftleşirler. Her çiftleştiği erkek arı çiftleşmeden sonra düşüp ölür. Ana arı kovanına dönüp erkek arının başka erkeklerle çiftleşmemesi için 6

17 mühürlediği kısmını temizlettirip tekrar çiftleşmeye geri döner. Sonuçta topladığı spermlerin bir kısmını dışarı atıp gerekli olan kısmını sperm kesesinde depolar. Bu sperm deposu ana arıya yaşamı boyunca yaklaşık 5 yıl yetecek kadar sperm sağlamaktadır. Zaten ana arı yaşamı boyunca bir kez çiftleşir ve ihtiyacı olan tüm spermleri alabilir. Bal arılarında sadece bir ana yumurtladığı için genetik çeşitlilik açısından birden fazla erkekle çiftleşmenin önemli yararları bulunmaktadır (Ruttner 1988b, Laidlaw ve Page 1997, Tautz 2009). Bir arı ailesinde tüm bireyler ana arıdan çoğaldığı için genetik olarak hepsi akrabadır, yani bu aile kız kardeşlerin oluşturduğu büyük bir ailedir. Dolayısıyla bir düzine farklı erkek arıdan gelen genler aile içindeki zaten çok düşük olan genetik varyasyonu artırmakta, bu durum ise olabilecek değişiklik veya sorunlara çözümünün hammaddesini oluşturmaktadır. Bal arılarında cinsiyet belirlenirken düşük genetik çeşitlilik erkek diploid arıların oluşmasına neden olmaktadır. Çünkü arılarda cinsiyet birçok canlıda olduğu gibi XX-XY kromozomları tarafından değil kromozomlardaki genlerin benzerliği ve farklılığına göre belirlenmektedir. Yani bir ailede genetik varyasyon düşük, sürekli akrabalı çiftleşme olursa kolonide cinsiyet belirlenmesi sekteye uğrar ve dişi olması gereken bireyler homozigotluk nedeni ile aynı haploid erkeklerde olduğu gibi diploid oldukları halde erkek olarak petek gözlerinden çıkmaya başlarlar. Bu durumda bal arılarında homozigotluk önemli bir sorun olduğundan birden fazla erkek arı ile ana arının çiftleşmesi gereklidir (Rinderer 1986, Winston 1987, Ruttner 1988b). 1.4 Arı Ölümleri Son yıllarda ABD nde başlayan arı ölümleri ve ya koloni kayıpları Avrupa ve Orta Doğu da artarak devam etmektedir. Arı ölümleri konusunda birçok neden tartışılsa da nedenleri kesin olarak belirlenmiş değildir. Arı ölümlerinin nedenlerinden bazıları tüm ülkelerde ortak, bazıları ise ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. (Kandemir 2007, Giray vd. 2007, vanengelsdorp vd. 2008, 2009, Brodschneider vd. 2010, Elke vd. 2010, Neuman ve Carreck 2010, LeConte vd. 2010, Cornman vd. 2012, Çakmak 2012). 7

18 Genel olarak incelendiğinde arı ölümlerinin nedenlerinin başında bilinen eski sorunlar karşımıza çıkmaktadır. Bal arısı hastalık ve parazitleri için kullanılan ilaçlara direnç sorunu nedeni ile ilaçların eskisi kadar etkili olmaması arı ölümlerini artırmaktadır (Spreafico vd. 2001). Bunların başında ise tüm dünyada yaygın olan ve her bölgede arı ölümlerinin en önemli nedeni olarak bir dış parazit olan Varroa destructor gelmektedir. Varroa destructor bal arılarına çok iyi adapte olduğundan dünyanın her bölgesinde arılar üzerinde yaşayabilmektedir. Varroa populasyonlarını artırıp bir iki yıl gibi bir sürede arı kolonilerinin ölümüne yol açmaktadır. Yapı ve yaşam döngüsü de bal arılarına çok benzediğinden kontrol ve mücadelesi oldukça zordur. Bu parazit bal arıları gibi haplodiploid bir yapıya sahip, bal arılarının yavru döneminde kapalı pupa döneminde, pupa ve besinin içinde üreyerek bir hafta gibi kısa bir sürede ergin hale gelebilmektedir. Dolayısıyla ilkbaharda bal arısı populasyonu artarken buna paralel olarak Varroa populasyonu da artmaktadır (Webster ve Delaplane 2001, Rosenkranz vd. 2010) Varroa paraziti ve sistematiği Varroa destructor 2000 yılına kadar Varroa jacobsoni olarak adlandırılmıştır yılında yapılan moleküler çalışmalar ile yeni bir tür olarak yeniden tanımlanmıştır. (Anderson ve Trueman 2000). Daha sonra yapılan morfometrik çalışmalarla yeni tür olarak daha fazla kabul görmeye başlamıştır. Varroa parazitlerinin kökeni Güney Asya olup ülkemize Hindistan, Pakistan, Eski Sovyetler, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan dan 1968 yılında ülkemize girdiği düşünülmektedir (Genç ve Dodoloğlu 2003). 8

19 Varroanın sistematiği Alem: Animalia Şube: Arthopoda Sınıf: Arachnida Altsınıf: Acari Cins: Parasitiformes Alttakım: Mesostigmata Aile: Varroidae Cins: Varroa Tür: Varroa destructor (Anderson ve Trueman 2000) Varroa biyolojisi Varroa nın hayat döngüsüne bakacak olursak yumurta, protonymph, deutonymph evrelerinden geçtikten sonra yetişkin hale gelir. Yetişkin varroa lar bal arısı yavru gözleri kapanmadan önce yavru gözlerinin içerisine girer. Yavru gözleri kapandıktan sonra 2 ila 5 yumurta yumurtlamaktadır. Varroa beslenmeye başladıktan kısa bir süre sonra ilk yumurtanın gelişimi başlar. 0,5 mm uzunluğundaki yumurtalar yavru gözlerinin dibine, duvarlarına ve bazen de doğrudan larvanın üzerine bırakılır (Webster ve Delaplane 2001, Akyol ve Korkmaz 2005). İlk yumurta yavru gözüne bırakıldıktan 60 saat sonra 8 ayaklı protonymph e dönüşür. Asya arısı Apis cerena da erkek gözlerinde ilk yumurtanın gelişmesi saatte tamamlanır. varroa yumurtadan çıktıktan sonra ergin hale gelmeden önce iki tane larva dönemi (protonymph ve deutonymph) geçirir. Bu evre dişi varroalarda 5-6 erkeklerde ise 7-8 gündür (Şekil ). Varroa arılardan kan emerken aldığı proteinleri değiştirmeden yumurtasına aktarır. Bu durum varroanın yumurtasındaki gelişmeyi hızlandırır (Morse ve Nowogrodzki 1990, Bailey ve Ball 1991). 9

20 Şekil 1.1 Varroanın tüm yaşam evrelerini gösteren şema (Hutton 2015) Şekil 1.2 Varroanın ergin olarak çıkma zamanını gösteren şema (Rosenkranz vd. 2010) Bu şekilde konukçu proteininin değiştirilmeden direk kullanımı sadece birkaç parazitik eklem bacaklılarda görülür ve bu durum konukçu ile yüksek derecedeki parazitik adaptasyonu gösterir (Webster ve Delaplane 2001). 10

21 Şekil 1.3 Yetişkin dişi varroa (Gilles San Martin, Anonymous 2016) Dişi varroa döllenmemiş ilk yumurtayı petek hücresinin ağzına yakın bir yere bırakır ve bu yumurtadan bir erkek varroa çıkar (Şekil 1.4). Eğer yumurta, hücre duvarına bakıyorsa 30 saat sonra buradan protonymph çıkar. Bu pozisyon arının larva döneminden pupa dönemine geçerken zarar görmesini önler. Bundan sonraki bütün döllenmiş yumurtalar petek hücresinin dip kısmına bırakılır. İlk erkek varroa yumurtası yumurtladıktan sonra saat dişi yumurtalar petek hücresinin tabanına, arının dışkı bölgesinin yakınına bırakılır (Morse ve Nowogrodzki 1990, Webster ve Delaplane 2001, Carneiro vd. 2007, Dietemann vd. 2013). 11

22 Şekil 1.4 Petek gözlerinin tabanında farklı gelişme evrelerinde varroalar (Anonymous 2015) Çiftleşme işlemi yavru gözünün içerisinde gerçekleşmektedir. Erkek varroa çiftleşme bittikten kısa bir süre sonra ölmektedir. Genç dişi varroalar ve anne varroa arılar ile birlikte gözden çıkmaktadır. Genç varroa 2 hafta sonra yavru gözlerine yumurtlamaya başlayacaktır. Yetişkin varroalar genellikle 2 ay kadar yaşamaktadırlar, fakat arıların üzerinde segmentlerin arasında kışı geçirebilirler (Şekil 1.5). Varroanın ömür uzunluğu kolonideki yavru mevcuduna bağlıdır ve 25 gün ile 5 ay arasında farklılık gösterebilir (Webster ve Delaplane 2001, Anonymous 2015). 12

23 Şekil 1.5 İşçi bal arısının abdomenin iç kısmında segmentler arasında varroa (Anonymous 2015) Varroalar yaz boyunca 2-3 ay yaşayabilirler. Eğer arı kovanlarında yavru devam ederse 3-4 gelişme dönemi gösterebilirler. Kışın yavru olmadığında varroalar arılar üzerinde yaşarlar. Yetişkin varroalar arılar üzerinde beslenerek kış aylarında 3 aydan fazla ve hiç beslenmeden 5 günden fazla yaşayabilirler (Anonymous 2015). Varroa erkek arı gözlerini işçi arı gözlerine göre 6-12 kez daha çok tercih eder (Şekil 1.4, 1.6), (Webster ve Delaplane 2001). 13

24 ERKEK ARI İŞÇİ ARI Yetişkin dişi Yetişkin erkek Yumurta Protonymph Dişi deutonymph Erkek deutonymph Şekil 1.6 Varroa parazitinin erkek ve işçi arı petek gözlerinde gelişmesi (Webster ve Delaplane 2001) 14

25 İlkbaharda artan arı populasyonu yaz mevsiminde azalmaya başlar ve sonbaharda özellikle besin durumuna bağlı olarak azalma eğilimindedir. Varroa populasyonu ise artışına devam etme eğiliminde olup pupa sayısı azalan arılarda, varroa sayısı artmaya devam etmektedir. Bu durumda kapalı hücrelerdeki pupa dönemindeki arılar varroanın ve taşıdığı virüslerin etkisi ile daha çok zarar görmekte, hücrelerden çıkan arıların, kanat deforme virüslerinin etkisi ile kanatları kullanılmaz hale gelmekte, arılar ise yeterli beslenemediğinden zayıf ve küçük bir yapıya dönüşmektedirler (Morse ve Nowogrodzki 1990, Webster ve Delaplane 2001, Gülmez vd. 2009). Varroa paraziti arıların kanını emerek bağışıklık sistemini zayıflatmakta, virüsler ise daha da etkili olarak arıların yaz sonu ve sonbaharda hızlı bir şekilde ömürlerini kısaltarak, uçamaz hale getirerek ölümlerine neden olmaktadır (Bailey ve Ball 1991) Varroa ve konukçu ilişkisi Bal arıları sosyal bir böcek olup kovan içerisinde mükemmel işleyen bir iş bölümü mevcuttur. Bir bal arısı kolonisinde işçi arılar diploid yumurtalardan yumurta-larvapupa aşamalarından ortalama 21 günde, ana arı ise 16 günde çıkmaktadır. Erkek arılar haploid yumurtadan 24 günde çıkmaktadır. Ana arı 16 günde çıktığından varroa parazitinin yumurtadan ergin hale gelmesine kadar yeterli zaman bulunmamaktadır. (Winston 1987). Bu durumda erkek arılar varroanın gelişimi için ideal özellikleri taşımaktadır. Bu yüzden varroa çalışmalarında erkek arıların ayrı bir önemi vardır. Erkek arılar kolonilerde besin durumuna göre üretildikleri için kolonilerde varroa sayıları sadece genetik faktörlere bağlı olmayıp önemli derecede çevresel faktörlere de bağlıdır. Bu durumda ıslah çalışmalarında yıllar içerisinde varroa sayısının dalgalanmasına yol açmaktadır (Winston 1987, Webster ve Delaplane 2001). Varroa nın orijinal konukçusu olan Asya arısı (Apis cerena) dan Apis mellifera ya bulaşmıştır. Apis cerena da varroanın sadece erkek arılarda üreyebilmesi ve yine Asya arısında hijyenik kaşınma davranışı yaygın olduğundan parazitle ciddi zarar görmeden 15

26 mücadele edilebilmektedir. Apis mellifera da ise varroa paraziti hem erkek hem de işçi arılarda üreyebilmekte, hijyenik ve kaşınma gibi davranışlar da yaygın değildir (Rath 1993, 1999). Apis mellifera da ise varroa paraziti hem erkek hem işçi arılarda üreyebilmekte, hijyenik kaşınma gibi davranışlar yaygın olmadığından Apis mellifera nın bu günkü arıcılık uygulamaları ile varroaya adapte olması ve dayanıklı hale gelmesi çok uzun zaman alabilir. Çünkü parazit ve konukçu arasındaki ilişkide insan müdahalesi ile parazitin lehine gelişmekte, zararı yüksek olan varroalar ölmeden üremeye devam etmektedirler (Fries ve Bommarco 2007). Bal arısı sayısal yapısı nedeni ile birbirlerine yardım etmekte, birbirleri üzerindeki parazitleri temizleyebilmektedirler. Bunun genetik temelleri olduğu yönünde çalışmalar olmasına rağmen kalıtım derecesi henüz belirlenebilmiş değildir (Wilson-Rich vd. 2009, Oxley vd. 2010). Varroa yarım asırlık bir sorun olmasına rağmen hala önemini ve güncelliğini korumaktadır. Hatta giderek artan arı ölümlerinin en önemli nedeni olmaya devam etmektedir. Dolayısıyla varroa konusundaki yapılabilecek tüm çalışmalar arı ölümlerini önlemede önemli basamaklar olacaktır. Ayrıca arı ölümlerinin artması sadece arı ürünleri üzerinde olarak çok daha önemli seviyede bitkisel üretimde yetersiz tozlaşma nedeni ile ekonomik kayıplara neden olacağından görüldüğünden daha ciddi sonuçları getireceği beklenmektedir (Carreck vd. 2010). Varroa parazitine karşı etkili ilaçlar ve kimyasallar geliştirilmiştir. Tüm bu virüslere karşı etkili ilaçlar olmadığından en iyi çözüm yolu varroa parazitinin devreden çıkarılması ve kontrol altına alınmasıdır. Fakat virüslere karşı kullanılacak etkili ilaçlar bulunmadığından varroa parazitinin sistemden uzaklaştırılması en ideal çözüm olarak görülmektedir (Milani 1994, Elzen vd. 1998, Spreafico vd. 2001, Pettis 2004, Kanga vd. 2010). Varroa için kullanılan ilaçlara kısa süre içinde direnç geliştiğinden son yıllarda doğal olarak varroa parazitine dirençli arı hastalıklarının seçimi çalışmaları önem 16

27 kazanmıştır. Ülkemizin Batı bal arısı Apis mellifera nın gen merkezi olması 6 arı ırkı ve birçok ekotipi ile geniş bir genetik havuz ve varyasyona sahip olması nedeni ile bu tip seçim çalışmaları için ideal olduğu ortaya çıkmaktadır (Kandemir vd. 2000, Çakmak ve Fuchs 2013, Çakmak vd. 2014). Bunun yanında ülkemizdeki yoğun gezginci arıcılık nedeni ile ciddi seviyede bir genetik kirlenme hatta yurtdışından kaçak olarak getirilen ana arılarla daha da olumsuz şekilde bozulmaktadır. Bu durumda ırkları saf hali ile bulmak için izole bölgelerde daha çok çaba sarf edilmesi gerekmektedir (Güler ve Demir 2005, Çakmak vd. 2014). Bu gün itibarı ile çok bal üreten değil öncelikle hastalık ve parazitlere dayanıklı ve sonrasında çok bal üreten kolonilerin seçimi ön plana çıkmaya başlamıştır. Çok bal üreten sakin koloniler seçilirken diğer önemli karakterin kaybedilmesi söz konusu olabilmektedir. Arı ölümlerinin nedeni olarak dünyada genel olarak ilk sırada Varroa destructor geldiğinden her kolonideki varroa sayısının tespit edilip ona göre kontrol yöntemlerinin kullanılması büyük önem arz etmektedir. Ayrıca seçim ve ıslah çalışmaları içinde yine her kolonideki varroa sayısının doğru ve güvenli bir yöntemle tespit edilmesi gerekmektedir. Bu konuda birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Bal arısı kolonisinde yavrulu bir çerçeveden 200 civarında işçi arı alınıp Eter, ETOH, deterjan gibi kimyasallar ile bir kavanozda 2-3 dakika sallayıp varroa parazitlerinin arılardan düşmesi ile beyaz bir kağıt veya süzgeç üzerinde sayılarak belirlenmektedir (Sammataro ve Avitabile 2011). 17

28 2. KURAMSAL TEMELLER Bal arısı kolonilerinde varroa parazit sayısının sahada hızlı ve pratik bir yöntemle belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü bu sayıya göre bal arısı kolonilerinin tedavi edilmesine karar verilmesi veya seçim çalışmaları için belirlenmesi gerekmektedir. Bu konuda bazı yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemler bazı avantaj ve dezavantajlara sahip olmakla birlikte en önemli sorun olarak çok sayıda işçi arının ölmesi görülmektedir. Eterle sallama yönteminde geniş kapaklı bir kavanoz içerisine arı toplanır. Arılar kavanozun içerisine petekten sıyrılarak konur. Ana arıyı almamaya dikkat edilmelidir. Arılar kavanozun dibinde 2,5 cm kadar kısmını doldurmalıdır. Kavanozun kapağı açılıp içerisine eter sıkılmış bir parça kumaş konur. Yanıcı madde olduğundan dikkatli olunmalıdır saniye kadar arılar kavanozun içerisinde sallanır. Varroalar arıların üzerinden boşanıp kavanozun duvarlarına yapışana kadar sallamaya devam edilmelidir. Kavanozun içindeki arılar dökülür ve varroalar beyaz bir kağıt üzerinde sayılır (Randy 2006, Sammataro ve Avitabile 2011). Bu zaman içinde zaten alınan işçi arılar ve varroa ölürler. Benzer şekilde daha sonra eter yerine % lik etil alkol, sabunlu su, deterjan veya bitkisel yağ kullanımı aynı şekilde kolonilerden civarında işçi arılar kavanoza alınarak birkaç dakika dairesel şekilde sallandıktan sonra yine beyaz bir kağıt üzerinde varroa sayımları yapılarak koloni için yaklaşık % olarak varroa sayısı belirlenir. Burada arıların yavrulu çerçevelerden alınması gerekir. Çünkü bu çerçevelerde daha fazla varroa bulunmaktadır. Ballı çerçevelere göre yaklaşık iki kat daha fazla varroa paraziti bulunmaktadır. Kolonilerde çok düşük oranlarda varroa paraziti olması durumunda bu kolonilerden 1000 civarında arı numunesi alınması gerekebilir. Genç iççi arıların kullanılması durumunda eter yerine bitki yağlarının kullanılması tavsiye edilir (Webster ve Delaplane 2001). Eter oldukça yaygın olarak kullanılmış olmakla birlikte bazen yanlış sonuçlar verebilir. Bu yüzden yöntemin oldukça titiz bir şekilde uygulanması gerekmektedir. 18

29 Bunun yanında doğal olarak aşağı düşen varroa parazitlerinin sayımının yapılması için kovan tabanında yapışkanlı kağıt kullanımı önerilebilir (Sammataro ve Avitaible 2011). Bir yöntemde ise çerçevelerin altına ızgaralı yapışkanlı kağıt koyup birkaç gün sonra varroaların sayılmasıdır (Şekil 2.1). Bunun bir dezavantajı vardır. Karıncalar düşen varroaları yapışkanlı kağıt üzerinden toplamaktadırlar (Şekil 2.2). Bu yüzden varroa sayısı doğru tespit edilemeyebilir (Webster ve Delaplane 2001). Şekil 2.1 Kovan tabanında yapışkanlı kağıt ve ızgaralı sistemde aşağı düşen varroalar Şekil 2.2 Kovan tabanında yapışkanlı beyaz kağıt üzerinde varroa taşıyan karınca 19

30 Bir diğer yöntemde ise özel olarak tasarlanmış bir tespit kabı kullanılmıştır. Bu yöntemde kullanılan kap, iki kap bir birinin içine girecek şekilde düşünülmüştür. İçe giren kabın tabanı kesilmiş ve gözenekli plastik ızgara takılmıştır. İlk kap ile ikinci kabın tabanları arasında 3 cm boş bir mesafe bırakılmıştır. Izgaranın aralıkları varroanın diğer kabın içerisine düşebilecek büyüklüktedir. Varroalar alta düşer arılar ise üsteki kapta kalır. Izgaralı kabın içerisine koloniden 100 kadar arı konulur. Daha sonra bu tespit kabına arıları rahatlıkla kaplayacak şekilde % 70 lik etil alkol konulur. Daha sonra bu kap 5-10 saniyelik aralıklarla 5 dakika çalkalanır ve dibe düşen varroalar sayılır. Son olarak da varroa bulaşıklık oranı hesaplanır (Kar vd. 2006). Bir diğer yöntem ise deterjanlı su ile tespit yöntemidir. Bu yöntemde de yukarıda alkol yönteminde kullanılan kaplara benzer kaplar kullanılır. Sadece % 70 lik etil alkol yerine deterjanlı su kullanılır (Sammataro ve Avitabile 2011). Her iki yöntem de sahada kullanılması zor yöntemlerdir. Ayrıca çok sayıda arı da ölmektedir. Ana arıya dikkat edilmez ise öldürme ihtimali çok yüksektir. Bu durum özellikle sonbaharda koloniler için çok daha önemlidir. Eğer yanlışlıkla ana arı alınır da kapta ölürse koloninin ölümü kaçınılmazdır. Bunun dışında akarlara karşı etkili tütün körük içinde kullanılarak varroa parazitlerinin aşağı düşmesi sağlanabilmektedir. Yine benzer şekilde akarlara karşı kullanılan fluvalinat, amitraz körükte yakılarak duman şeklinde kovanlara verilerek varroa parazitlerinin dökülmesi sağlanabilmektedir. Organik asitlerden formik asitin kovan içinde buharlaşarak tütün ve eterden daha etkili bir şekilde kullanılabileceği, ayrıca sadece erkek arıların pupa döneminde hücreler açılarak varroa sayımlarının etkili olabileceği rapor edilmektedir. Başka bir yöntem olarak 300 civarında işçi arılar alınıp bir ızgara içinde inkübatöre koyularak C de dakika sıcaklıkta tutularak varroa parazitlerinin bal arısı işçilerinden ayrılıp düşmesi sağlanarak sayım yapılabileceği belirtilmektedir. Burada eğer 75 erkek arı gözünde varroa sayımı yapılırsa bu eter ile sallayıp varroa saymaktan daha doğru sonuçlar verebilir (Webster ve Delaplane 2001). İşçi arı gözlerinden varroa 20

31 sayımı yapılacaksa en az 100 hücrenin açılıp varroa sayımları yapılması gerekmektedir. Bazı çalışmalarda etil alkol ile yıkamanın eter kullanmaktan daha etkili olduğu rapor edilmektedir (Zemene vd. 2015). Bunların dışında bir kolonideki tüm arılara etkili bir akarisit ilaç kullanılarak öldürülen tüm varroa parazitlerinin sayımı yapılabilmektedir. Ayrıca doğal olarak yaşlanıp veya farklı nedenlerden dolayı kovanın alt kısmına koyulan yapışkanlı kağıda düşen varroa, işçi ve erkek arı pupa dönemlerinde açılıp içerideki varroa parazitleri sayılarak bir kolonideki varroa sayıları belirlenmeye çalışılmıştır (Branco vd. 2006). Son yıllarda bir koloniden alınan arıların tuzlu su ile yıkanması ve varroa parazitlerin ayrılması veya arıların tek tek koloniden alınıp varroa parazitlerinin arının üzerinde bulunup elle alınıp sayım yapılması ve son olarak pudra şekeri kullanılarak varroa sayımlarının yapılması önerilmektedir (Dietemann vd. 2013). Tüm bu sıralanan yöntemlerin ne kadar etkili olduğu, zaman, işçilik ve arı ölümleri dikkate alındığında avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Özellikle sahada kullanımı pratik, hızlı ve doğru sonuçlar veren bir yöntem arayışı hala devam etmektedir. Son olarak pudra şekeri yönteminde Eter yönteminde olduğu gibi temel olarak kavanozun içerisine arı numunesi alınır. Kavanoza ızgaralı kapak takılır, pudra şekeri ile çalkalanır ve elenir. Bunlara benzer olarak da varroa bulaşıklı seviyesini belirlenmesinde son yıllarda geliştirilen pudra şekeri yöntemi de benzer bir şekilde kullanılmakla birlikte bu yöntemlerden daha avantajlı olduğu görülmektedir. Çünkü pudra şekeri yönteminde numune olarak yaklaşık 300 arı alınmakta ve arılar plastik kavanozlarda 3 dakika dairesel bir şekilde çalkalandıktan sonra doğru bir şekilde belirlenebilmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı arıların zarar görmeden tekrar kendi kovanına geri verilebilmesidir. Ayrıca ana arıların çoğu zaman yavrulu çerçevelerde bulunduğunu göz önüne alırsak yaz ve sonbahar gibi riskli dönemlerde yanlışlıkla ana arıların ölme riskini de bu yöntemle ortadan kaldırılmaktadır. Ayrıca 21

32 arı yerine 300 arı numunesi % olarak daha doğru ve güvenilir sonuçlar vermektedir (Çakmak vd. 2011, Çakmak ve Fuchs 2013). Varroa bulaşıklık seviyesinin belirlenmesi hem ıslah ve seçim çalışmalarında kullanılması yanında varroa seviyesini belirleyerek kullanılan, ilaçların ne kadar etkili olup olmadığını göstermesi açısından da oldukça önemlidir. Pudra şekeri yönteminin varroa ilacını kullanmadan önce ve kullanımdan yeterli bir süre geçtikten sonra tekrar kullanılarak ilacın etki derecesini de ortaya çıkarmaktadır. Arıcılar pratik ve sahada kullanımı kolay olan bu yöntemi kullanarak zamanında müdahale ile etkisiz veya yeterli olmayan ilaçlar yerine daha etkili ilaçlar kullanarak arı ölümlerinin azaltılması sağlanmış olacaktır. 22

33 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Bu araştırma Balıkesir iline bağlı Marmara denizinde bulunan Marmara adasında 2015 yılı 01 Temmuz - 15 Kasım tarihlerinde 402 koloni ve 12 arılıkta, 2016 yılı 15 Nisan-15 Kasım tarihleri arasında yapılmıştır. Bu çalışma için bu adada bulunan arıcıların arı kolonileri kullanılmış olup Anadolu arısı (Apis mellifera anatoliaca) olarak belirlenmiştir (Meixner vd. 2013). Bunun için çalışma 9 arıcının 402 kovanında uygulanmıştır. Bu arılıkların yerleri aşağıdaki haritada gösterilmektedir (Şekil 3.1). Şekil 3.1 Çalışmanın yürütüldüğü arılıkların lokasyonları 3.2 Yöntem Tüm arılıklarda koloniler körük kullanılarak açılıp içerisinde bulunan çerçeveli arı sayısı yaklaşık olarak bütüne tamamlanarak sayılmıştır. Bunun yanında yavrulu çerçeveler sayılırken larva ve pupa dönemine girmiş olan yavrulu bölge yaklaşık olarak çerçevenin her iki yüzüne bakılarak belirlenmiştir. Bu durumda yumurtalı olan 23

34 çerçeveler sayılmıştır. Çünkü ana arı tarafından temizlenmiş ve hazırlanmış petek gözlerine bırakılan yumurtaların bazen işçi arılar tarafından temizlendiği bilindiği için bu çerçeveler yavrulu çerçeve olarak sayılamamıştır (Şekil 3.2). Şekil 3.2 Yavrulu çerçevelerin sayılması Koloniler kontrol edilirken olabilecek arı hastalık ve parazitleri (örneğin kireç hastalığı, yavru çürüklüğü gibi durumlar) belirlenerek kayıt edilmiştir. Ek olarak kolonilerde ana arının varlığı, yavrusuz olup olmaması gibi olabilecek önemli koloni durumları kayıt altına alınmıştır. Bu çalışma için kavanoz şeklinde plastik kapaklı kaplar, bu kavanoza uyacak plastik ızgaralı ikinci bir kapak (ızgaranın aralıkları 0,5 x 0,5 mm boyutlarındadır, pudra şekeri (piyasada 250 gr paketler halinde satılan ve içerisinde % 3 lük nişasta içeren ticari ürünler kullanılmıştır), elek, huni ve plastik bir kova kullanılmıştır. Her bir plastik 24

35 kavanozun içerisine yaklaşık olarak 62,5 gr pudra şekeri konmuştur. Bir paket pudra şekeri 4 kavanoz için kullanılmıştır (Şekil ). Şekil 3.3 Numune ve sallama kabı Şekil 3.4 Yavrulu çerçeveden numune alınması 25

36 Şekil 3.5 Numune kabında arılar Şekil 3.6 Izgaralı numune kabında arılar elenmeden önce 26

37 Kolonilerin varroa sayısını belirlemek için her koloniden yavrulu bir çerçeveden bir huni yardımıyla 30 gr veya 300 arı plastik kavanoz içerisine alınmıştır. Kavanoz üzerine kovan numarası not edilmiştir. Kavanozun kapağı kapatılıp dairesel şekilde elle 3 dakika çalkalanarak işçi arılar üzerindeki varroaların ayrılması sağlanmıştır. Daha sonra kavanozun kapağı ızgaralı kapakla değiştirilmiştir ve pudra şekeri elek içerisine elenmiştir. Pudra şekeri ile varroalar da elek üzerine düşmüştür. İşlem sonunda alınan arılar kovana geri verilmiştir. Elek üzerindeki pudra şekeri elenmiş ve elek üzerinde kalan varroalar sayılıp not edilmiştir (Şekil ). Şekil 3.7 Numunenin elenmesi 27

38 Şekil 3.8 Pudra şekerinin elenmesi Şekil 3.9 Varroaların sayılması 28

39 Şekil 3.10 Arıların kovana geri verilmesi sonunda kaliteli net bir resim % Bulaşıklık Oranı = Elde edilen veriler SPSS ile analiz edilmiştir. Buradan çıkan sonuçlara göre de hangi kolonilerin ilaçlanıp ilaçlanmamasına karar verilmektedir. Böylece kolonilere gereksiz yere ilaç kullanılmamaktadır Ana arıların değiştirilmesi Varroa seviyesi % 1 civarında olan, sahada teşhis edilebilecek, nosema, yavru çürüklüğü, kireç gibi hastalık ve parazitler tespit edilmiş, arılı ve yavrulu çerçeve sayıları en fazla olan koloniler damızlık olarak seçilip bu kolonilerden Doo-little yöntemi ile ana arı üretilmiştir. Ana arıların üretimi için en güçlü kolonilerden bazıları seçilip an arıları 2 çerçeve arı ile başka boş bir kovana aktarılmıştır. Seçilen damızlık kolonilerden Doo-little yöntemi ile 4 ve 5. Gününde olan günlük larvaya yeni dönüşmüş larvalardan seçilip plastik yüksüklere aktarılarak daha önce ana arısı boş kovana aktarılmış ve başlatıcı olarak belirlenen kovanlarda bu transfer edilen larvaların ana arı olacak şekilde besletilmesi sağlanmıştır. Bu yüksükler başlatıcı kovanlarda 10 gün bekletildikten sonra çıkmasına yaklaşık 1 veya 2 gün kala alınıp ana arısı değiştirilecek kolonilere verilmiştir. Bu kolonilerin ana arıları en az 8 gün önce alınıp yeni ana arı 29

40 verilene kadar yaptığı kendi ana arı yüksükleri her kolonideki tüm çerçeveler kontrol edilerek bozulmuştur. Bu şekilde bu kolonilerin kendi ana arılarını yetiştirmeleri engellenmiş olmaktadır. Daha sonra bu çıkan ana arıların 20 gün sonra yumurta atıp atmadığı tespit edilerek bu işlemin başarılı olup olmadığı kontrol edilmiştir. Genellikle başarı oranı sahada bu yöntemle yaklaşık % 80 civarındadır. 30

41 4. ARAŞTIRMA BULGULARI Bal arısı kovanlarında varroa sayısı pudra şekeri yöntemi ile belirlenmiş, özellikle varroa sayısının yükseldiği yaz döneminde belirgin bir şekilde artmış olan varroa sayımları yapılmıştır. Bu çalışmada 402 koloni ve varroa sayımları yapılan 395 koloni çalışmada kullanılmıştır (bazı koloniler arı populasyonu çok azaldığı için sayılmamıştır). Çalışılan arılıklardaki her koloni açılıp içinde tüm çerçeveler, yavrulu ve yavrusuz olarak sayılmıştır. Her arılıkta ortalama arılı çerçeve sayısı ve yavrulu çerçeve ve varroa sayımları aşağıdaki çizelge 4.1 ve şekil 4.1 ve 4.2 de gösterilmiştir. Çizelge 4.1 İlaçlanan ve ilaçlanmayan kolonilerde ortalama yavrulu, toplam arılı ve yavrulu çerçeve sayısı, varroa seviyesinin karşılaştırılması (2014 Yaz) İlaçlı İlaçlı-ana arısı değiştirilmiş Yavrulu çerçeve Arılı çerçeve Varroa % Yavrulu çerçeve Arılı çerçeve Varroa % Ortalama Standart sapma Koloni sayıları Medyan (orta) Min. Mak. %25 % ,00 37,3 1,00 7, ,33 30,3 1,67 6,00 Yaz 2014 de ilaçlanan ve ilaçlanıp ana arıları değiştirilen koloniler arasında, toplam arılı çerçeve açısından fark anlamlı, yavrulu çerçeve sayısı ve varroa açısından anlamlı bir fark belirlenmemiştir (Mann-Whitney U-Test P < 0,05, P = 0,244, P = 0,993). İki grup arasında varroa açısından % 1-1,67 gibi güvenli olabilecek sınırlar içinde % 25 koloni olduğu belirlenmiştir. Ana arısı değiştirilen koloniler arılı ve yavrulu çerçeve bakımından sayısı bakımından daha yüksek, varroa sayısı daha düşük bulunmuştur (Çizelge 4.1, Şekil ). 31

42 Şekil 4.1 Ağustos ayı 2015 yılında tüm arılıklarda kovanlarda sayılan toplam arılı çerçeve sayıları Şekil 4.2 Ağustos ayı 2015 yılında tüm arılıklarda kovanlarda sayılan toplam yavrulu çerçeve sayıları 32

43 Şekil 4.3 Ağustos ayı 2014 yılında ilaçlanan ve hem ilaçlanıp hem de ana arıları değiştirilen kolonilerin 2015 yılı Ağustos ayında arılı çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.4 Ağustos ayı 2014 yılında ilaçlanan ve hem ilaçlanıp hem de ana arıları değiştirilen kolonilerin 2015 yılı Ağustos ayında yavrulu çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması 33

44 Şekil 4.5 Ağustos ayı 2014 yılında ilaçlanan ve hem ilaçlanıp hem de ana arıları değiştirilen kolonilerin 2015 yılı Ağustos ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Arılıklarda yaz 2014 sezonunda ilaçlanmış ve ana arısı değiştirilmiş-ilaçlanmış kolonilerle karşılaştırıldığında bazı farklar tespit edilmiştir. Ana arısı değiştirilmişilaçlanmış kolonilerin sadece ilaçlanmış kolonilerden toplam arılı çerçeve ve yavrulu çerçeve sayıları daha yüksek, varroa sayıları ise düşük bulunmuştur (Şekil ). Varroa açısından bakıldığında çok benzer görülse de sadece ilaçlanan kolonilerde ortalamanın dışında % arasında çok sayıda yüksek varroa olan kolonilerin olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.5). 34

45 Şekil 4.6 Ağustos ayı 2015 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2015 Kasım ayında arılı çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması Yaz 2015 ten sonra Sonbahar 2015 te yeniden kontrol edilen kolonilerde özellikle ortalama arılı çerçeve sayıları benzer olarak tespit edilmiştir. Yavrulu çerçeve sayılarının ise istatistiki olarak önemli olmasa da sadece ilaçlanan kolonilerle ana arısı değiştirilen koloniler karşılaştırıldığında ana arısı değiştirilen kolonilerde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Varroa sayılarının ise ilaçlanmayan kolonilerde yüksek, ilaçlanan ve ana arısı değiştirilip-ilaçlanan kolonilerde ise düşük olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.2, Şekil ). 35

46 Çizelge 4.2 Arılıklarda, ilaçlı ve ilaçsız, ana arısı değiştirilmiş kolonilerde ortalama, standart sapma, medyan, minimum ve maksimum değerler (Sonbahar 2015) Yaz 2015 İlaçsız İlaçlı İlaçlı, ana arısı değiştirilmiş Ana arısı değiştirilmiş N Sonbahar arılı çerçeve sayıları Sonbahar yavrulu çerçeve sayıları Sonbahar, Varroa sayıları Ortalama 5,98 5,93 5,80. Standart sapma 1,79 1,82 2,16. Medyan 6,00 6,00 6,00. Maksimum Minimum % % N Ortalama 1,62 1,76 1,95. Standart sapma,81,96 1,00. Medyan 2,00 2,00 2,00. Maksimum Minimum % % N Ortalama 4,06,14,16. Standart sapma 4,48,50,45. Medyan 3,00,00,00. Maksimum 23,33 2,33 1,67. Minimum,00,00,00. % 25 1,33,00,00. % 75 4,67,00,00. 36

47 Şekil 4.7 Ağustos ayı 2015 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2015 Kasım ayında yavrulu çerçeve sayısı bakımından karşılaştırılması Şekil 4.8 Ağustos ayı 2015 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2015 Kasım ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması 37

48 Çizelge 4.3 Arılıklarda ilaçlanan ve ilaçlanmayan kolonilerde arılı, yavrulu çerçeve sayıları ve varroa seviyelerinin oranları (Sonbahar 2015) Yaz 2015 (gruplar) N Ortalama oran İlaçsız ,61 Sonbahar 2015 (arılı çerçeve) İlaçlı ,80 İlaç-ana arı ,52 Toplam 388 İlaçsız ,23 Sonbahar 2015 (yavrulu çerçeve) İlaçlı ,96 İlaç-ana arı ,57 Toplam 388 İlaçsız 61 65,62 Sonbahar 2015 (varroa) İlaçlı 22 22,80 İlaç-ana arı 15 23,10 Toplam 98 Çizelge 4.4 Kruskal-Wallis istatistik testi Sonbahar 2015, Arılı Çerçeve Sonbahar 2015, Yavrulu Çerçeve Sonbahar 2015, Varroa % χ 2,383 3,279 54,976 Df P,826 2,000 Yaz 2015 de ilaçlanmayan, ilaçlanan ve ana arısı değiştirilen-ilaçlı 3 gurup arasında arılı çerçeve, yavrulu çerçeve ve varroa açısından karşılaştırıldığında bu 3 gurup arasında arılı çerçeve ve yavrulu çerçeve açısından istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilememiştir (Kruskal-Walls Test P = 0,826, P = 0,194). Varroa açısından bu 38

49 karşılaştırma yapıldığında ise istatistiki olarak anlamlı bir fark belirlenmiştir (Kruskal- Walls Test P < 0,05) (Çizelge , Şekil 4.8). İlkbahar 2016 (toplam 285 koloni) sezonunda yapılan çalışmada ilaçlanmayan-ilaçlanıp ana yenilenenler, ilaçlanan-ilaçlanmayan, ilaçlanmayan-ana arısı yenilenen guruplar arasında çerçeve, yavrulu çerçeve ve varroa açısından karşılaştırıldığında bu 3 grup arasında arılı çerçeve ve yavrulu çerçeve açısından istatistiki olarak sadece varroa açısından istatistiki olarak anlamlı bir fark belirlenmiştir (Kruskal-Walls Test P < 0,05). Arılıklar çerçeve, yavrulu çerçeve açısından karşılaştırıldığında ise istatistiki olarak fark önemli (Kruskal-Walls Test P < 0,05) varroa açısından karşılaştırıldığında ise benzer olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.9). Şekil 4.9 Yaz 2015 sezonunda ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen kolonilerin 2016 Nisan ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması 39

50 İlginç olarak 2016 Yaz sezonunda ilaçlanan-ilaçlanmayan, ilaçlanan-ilaçlanıp ana arısı yenilenen guruplar arasında istatistiki olarak önemli bir fark bulunmamıştır (Kruskal- Walls Test P 0,05). Yaz 2015 sezonunda ilaçlanmayan 42 koloniden 25 (% 59) koloni hayatta kalmış ilaçlanan 192 koloniden 113 (% 58) koloni hayatta kalmıştır. Şekil 4.10 Nisan ayı 2016 yılında ilaçlanan, ilaçlanmayan ve hem ilaçlanıp hem de ana arısı değiştirilen, yeni bir uygulama olarak ilk defa ilkbahar döneminde ana arısı değiştirilen ve yeni (oğul) kolonilerin 2016 Yaz Ağustos ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Sonbahar 2016 sezonunda toplam 236 koloni çalışılmış, ilaçlanan ve ilaçlanıp ana arısı yenilenen koloniler arasında arılı çerçeve ve yavrulu çerçeve açısından istatistiki olarak önemli bir fark (Mann-Whitney-U-Wilcoxon-W P 0,05, P = 0,05) görülmüştür. Bu durumda ana arısı yenilenen kolonilerde daha fazla arılı ve yavrulu çerçeve tespit edilmiştir. Fakat varroa açısından aynı karşılaştırma yapıldığında önemli bir fark görülmemiştir (P 0,05). 40

51 Şekil 4.11 Ağustos ayı 2016 yılında ilaçlanan, ilaçlanıp ana arısı değiştirilen kolonilerin 2016 Sonbahar Kasım ayında varroa sayısı bakımından karşılaştırılması Sonbahar 2016 sezonunda arılıklar arılı çerçeve, yavrulu çerçeve ve varroa açısından karşılaştırıldığında (Kruskal-Wallis test sonuçlarına göre P 0,05, P 0,05) oldukça farklı olduğu ve önemli, varroa sayısı açısından da tüm arılıkların farklı değerlere sahip olduğu belirlenmiştir (P 0,05). 41

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi Arıcılığın Tanımı Arı Yetiştirme Arıcılık; bitkisel kaynakları, arıyı ve emeği bir arada kullanarak, bal, polen, arısütü, balmumu, propolis, arı zehiri gibi ürünler ile

Detaylı

Bal Arılarında Bazı Kimyasal İlaçların Varroosise Karşı Etkileri

Bal Arılarında Bazı Kimyasal İlaçların Varroosise Karşı Etkileri Bal Arılarında Bazı Kimyasal İlaçların Varroosise Karşı Etkileri Onur Girişgin, Mehmet Özüiçli, Levent Aydın Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, Bursa - TÜRKİYE VARROOSİS

Detaylı

A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK

A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK ARILARIN BİYOLOJİK EVRELERİ: Yumurta : Petek üzerinde işçi arılar için yapılmış gözler küçük, döllenmemiş yumurtadan oluşan erkek arıların

Detaylı

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ ARICILIĞA GENEL BAKIŞ TÜRKİYE VE DÜNYADA ARICILIK Dünyada 65 milyon koloni ile 1.5 milyon ton bal üretimi yapılmaktadır. Türkiye ise 5 milyon koloni ile Çin in arkasından 2.,bal üretim miktarı 94.000 ton

Detaylı

Dünyada ve Türkiye'de A R I C I L I K

Dünyada ve Türkiye'de A R I C I L I K Dünyada ve Türkiye'de A R I C I L I K Arıcılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda önemli gelişme kaydeden bir sektör haline gelmiştir. Ülke ekonomisine önemli katkısı olan arıcılık dünyanın

Detaylı

Arıcılıkta Yeni Yaklaşımlar

Arıcılıkta Yeni Yaklaşımlar Arıcılıkta Yeni Yaklaşımlar Yeni Yaklaşımlar? Ana Arı Genotipinin Önemi Kovan Yapısı ve Yönetimi Varroa ile Mücadele Arı Ürünleri Kestane Balı Hijyenik Bal Üretimi Polinasyon Koloni Ölümleri Arı Besleme

Detaylı

Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN

Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN 1-İşçi ARI 2-Kraliçe ( Ana ) Arı 3-Erkek Arı 1-İşçi Arı 1-İşçi Arılar İşçi arılar, bir arı kolonisinde çiftleşme kapasitesine sahip olmayan dişi arılar. Pek çok arı

Detaylı

Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü

Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü Her şeyden önce... Kovan Seçimi Arı Irkı Seçimi Arıcılık Yapılacak Bölge Seçimi Arılık Seçimi» çok önemlidir. Ancak...

Detaylı

Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi. Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT

Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi. Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT Amaç Türkiye arıcılığının yapısı ve sorunlarını ortaya koymak Doğal kaynaklardan

Detaylı

Arıcılık Üretiminin Arttırılması Yolu ile Azerbaycan Kırsalında Gelirin İyileştirilmesi. Ahmet İnci Uluslararası Arıcılık Danışmanı

Arıcılık Üretiminin Arttırılması Yolu ile Azerbaycan Kırsalında Gelirin İyileştirilmesi. Ahmet İnci Uluslararası Arıcılık Danışmanı Arıcılık Üretiminin Arttırılması Yolu ile Azerbaycan Kırsalında Gelirin İyileştirilmesi Ahmet İnci Uluslararası Arıcılık Danışmanı 05.02.2017 Bölüm 1 AZERBAYCAN DA ARICILIĞIN GÜNCEL YAPISI 2 Azerbaycan

Detaylı

BAL ARISININ TAKSONOMİSİ

BAL ARISININ TAKSONOMİSİ BAL ARISININ TAKSONOMİSİ Alem (Kingdom) : Hayvanlar (Animalia) Şube (Phylum) : Eklembacaklılar (Arthropoda) Alt Şube (Subphylum) : Antenliler (Antennata) Sınıf (Class) : Böcekler (Insecta) Takım (Order)

Detaylı

İlkbahar Dönemi Çalışmaları

İlkbahar Dönemi Çalışmaları İlkbahar Dönemi Çalışmaları İlkbaharda Yapılacak İşlemler Hava sıcaklığının +14 0 C üzerine çıktığı zaman kovanlarda ilk kontroller yapılır. İlk kontroller kısa ve seri bir şekilde yapılarak yavruların

Detaylı

Arı ürünleri ve Etkin Üretim Yöntemleri. Prof. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU

Arı ürünleri ve Etkin Üretim Yöntemleri. Prof. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU Arı ürünleri ve Etkin Üretim Yöntemleri Prof. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU ARI ÜRÜNLERİNDE VERİMLİLİĞİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER BÜTÜN ÜRÜNLER İÇİN YAKLAŞIK OLARAK AYNI DÜZEYDE ETKİ EDER GENETİK YAPI KULUÇKA ETKİNLİĞİ

Detaylı

Bal Arılarının Beslenmesi. Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü

Bal Arılarının Beslenmesi. Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bal Arılarının Beslenmesi Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Ölüyorum dedim, inanmadınız! Benim ölümü göremezsiniz! Siz, polen beklemeye devam edin! Biz, avuç avuç ölürüz! Soykırım

Detaylı

ARICILIKTA ORGANİK ÜRETİM

ARICILIKTA ORGANİK ÜRETİM ARICILIKTA ORGANİK ÜRETİM İNCİ AKGÜL ZİRAAT MÜHENDİSİ ORGANİK TARIM PROJELER KOORDİNATÖRÜ Giriş Arıcılık; arı kolonilerini ve bitkisel kaynakları birlikte kullanarak arı sütü, bal ve polen gibi çeşitli

Detaylı

Bal Arılarının (Apis mellifera L.) İzole Koşullarda Çiftleştirilmesi Üzerine Bir Araştırma 1

Bal Arılarının (Apis mellifera L.) İzole Koşullarda Çiftleştirilmesi Üzerine Bir Araştırma 1 Sorumlu Yazar (Corresponding Author): Dr. Ali Osman SARI E-mail: aliosmansari@aari.gov.tr A. O. SARI, B. OĞUZ, A. BİLGİÇ, N.TORT, A. GÜNSEVEN, S. G. ŞENOL: EGE VE GÜNEY MARMARA BÖLGELERİNDE HALK İLACI

Detaylı

Ethem AKYOL 1, Duran ÖZKÖK, 2 Cahit ÖZTÜRK 3, Ahmet BAYRAM 4. Uludağ Arıcılık Dergisi Kasım

Ethem AKYOL 1, Duran ÖZKÖK, 2 Cahit ÖZTÜRK 3, Ahmet BAYRAM 4. Uludağ Arıcılık Dergisi Kasım BAZI SAF VE MELEZ BALARISI (Apis mellifera L.) KOLONİLERİNİN OĞUL EĞİLİMİ, YAŞAMA GÜCÜ, KIŞLAMA YETENEĞİ VE PETEK İŞLEME ETKİNLİKLERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA A Study On Determination Of The

Detaylı

Kek ve Şurup (Sakkaroz) Yemlemesinin Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Performansı Üzerine Etkileri

Kek ve Şurup (Sakkaroz) Yemlemesinin Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Performansı Üzerine Etkileri Hayvansal Üretim 41: 65-75 (2000) Kek ve Şurup (Sakkaroz) Yemlemesinin Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Performansı Üzerine Etkileri Ahmet Güler O.M.Ü. Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü. SAMSUN

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI 10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

ARICILIKTAN ELDE EDİLEN ÜRÜNLERİN ORGANİK OLABİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR

ARICILIKTAN ELDE EDİLEN ÜRÜNLERİN ORGANİK OLABİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR ORGANİK ARICILIK Doğada bulunan nektar, polen, su ve propolisin arılar tarafından toplanarak, üretimden tüketime kadar tüm aşamalarda suni besleme ve kimyasal ilaçlama yapmadan, organik tarım alanlarında

Detaylı

PROJENİN ADI VE KONUSU

PROJENİN ADI VE KONUSU 1 PROJENİN ADI VE KONUSU 100 ADET ARILI - 50 ADET BOŞ KOVANLIK ARICILIK PROJESİ Arıcılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda önemli gelişme kaydeden bir sektör haline gelmiştir. Ülke ekonomisine

Detaylı

Türkiye Arı Yetiştiriciliğinde Çukurova Bölgesinin Yeri ve Önemi

Türkiye Arı Yetiştiriciliğinde Çukurova Bölgesinin Yeri ve Önemi Hayvansal Üretim 41: 48-54 (2000) Türkiye Arı Yetiştiriciliğinde Çukurova Bölgesinin Yeri ve Önemi Ulviye Kumova 1 Ali Korkmaz 2 1 Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi.

Detaylı

ARICILARIN KENDİ ANA ARILARINI ÜRETME TEKNİĞİ

ARICILARIN KENDİ ANA ARILARINI ÜRETME TEKNİĞİ ARICILARIN KENDİ İHTİYAÇLARI ANA ARILARI ÜRETME TEKNİĞİ ÜRETECEĞİNİZ YÜKSEK VERİMLİ IRKLARIN GENÇ ANA ARILARI İLE; Ana arıları ölen kolonilerinizin sönmesini önleyebilirsiniz. Yaşlı ana arıları gençlerle

Detaylı

Geliş Tarihi: 26.02.2003. H. Vasfi GENÇER (1) Mete KARACAOĞLU (2) Giriş

Geliş Tarihi: 26.02.2003. H. Vasfi GENÇER (1) Mete KARACAOĞLU (2) Giriş Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2003, 13(1): 61-65 Geliş Tarihi: 26.02.2003 Kafkas ırkı (Apis mellifera caucasica) ve Kafkas Irkı ile Anadolu Arısı-Ege

Detaylı

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI GENETİK MÜHENDİSLİĞİ Belirli bir amaca yönelik olarak genetik madde üzerinde yapılan çalışmaları içerir. Canlıların

Detaylı

Kısacası arıcılık tarihi insanlık tarihi kadar eskidir.

Kısacası arıcılık tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Organik Arıcılık Arıcılığın Tarihi Arıcılığa ait ilk bulgular 16.000 yıl öncesine dayanır. 4.000 yıl önce Mısır da gezginci arıcılık yapılmaktaydı. 3.200 yıllık Firavun mezarında kurumuş bal bulunmuştur.

Detaylı

VETERİNER HEKİMİ HARUN KULOĞLU

VETERİNER HEKİMİ HARUN KULOĞLU VETERİNER HEKİMİ HARUN KULOĞLU TÜRKİYE DE YAPILAN BİR ANKET ÇALIŞMASINDA: Arıcılar; % 34 ü yaşlı, zayıf kovan ve kraliçeyi, % 26 sı varroosisi, % 20 si aşırı soğuk ve rutubeti, %12 si açlığı, % 4 ü kireç

Detaylı

ELAZIĞ ARICILIK İŞLETMELERİNDE KOLONİLERİN EK BESLENME ŞEKİLLERİNİN TESPİTİ

ELAZIĞ ARICILIK İŞLETMELERİNDE KOLONİLERİN EK BESLENME ŞEKİLLERİNİN TESPİTİ F.Ü. Sağlık Bil. Dergisi 006, 0(), -6 ELAZIĞ ARICILIK İŞLETMELERİNDE KOLONİLERİN EK BESLENME ŞEKİLLERİNİN TESPİTİ İsmail SEVEN Pınar TATLI SEVEN Fırat Üniversitesi, Sivrice Meslek Yüksekokulu, Elazığ TÜRKİYE

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ KONTROLLÜ ŞARTLARDA YETİŞTİRİLEN ANA ARILARLA OLUŞTURULAN BALARISI (Apis mellifera L.) KOLONİLERİNİN FARKLI İŞLETMELERDEKİ PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 4(12): 1207-1211, 2016 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Bal Arısı (Apis Mellifera L., 1758) Kolonilerinde

Detaylı

2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2007 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. Aşağıdaki tabloda bazı canlı türlerinin kromozom sayıları verilmiştir. Bu tablodaki bilgilere göre, I. İki canlı türünün kromozom sayılarına bakılarak

Detaylı

VETERİNER HEKİM: ABDULLAH AKIN

VETERİNER HEKİM: ABDULLAH AKIN VETERİNER HEKİM: ABDULLAH AKIN OĞUL NEDİR? Arıların çoğalma içgüdüsü ile; yeni bir arı ailesi oluşturmak için bir ana arı önderliğinde bir gurup arının kovanı terk etmesidir Koloni bireylerinin %30 - %70

Detaylı

CİNSİYETE BAĞLI KALITIM

CİNSİYETE BAĞLI KALITIM CİNSİYETE BAĞLI KALITIM *Cinsiyetin belirlenmesi: Eşeyli üreyen hayvanlarda cinsiyetin belirlenmesi farklı şekillerde olabilmektedir. Bazı hayvanlarda cinsiyetin belirlenmesi, çevre koşulları tarafından

Detaylı

Bıologıcal Methods to Control of the Varroa destructor Ethem AKYOL 1, Ali KORKMAZ 2

Bıologıcal Methods to Control of the Varroa destructor Ethem AKYOL 1, Ali KORKMAZ 2 Varroa destructor un BİYOLOJİK KONTROL YÖNTEMLERİ Bıologıcal Methods to Control of the Varroa destructor Ethem AKYOL 1, Ali KORKMAZ 2 1 Niğde Üniversitesi Çamardı Meslek Yüksekokulu, Niğde 2 Tarım İl Müdürlüğü

Detaylı

ARICILIĞA GİRİŞ İSMEK ARNAVUTKÖY AHMET ALİ YAĞCI VETERİNER HEKİM

ARICILIĞA GİRİŞ İSMEK ARNAVUTKÖY AHMET ALİ YAĞCI VETERİNER HEKİM ARICILIĞA GİRİŞ İSMEK ARNAVUTKÖY AHMET ALİ YAĞCI VETERİNER HEKİM 03.10.2013 G İ R İ Ş-1 ARICILIK; küçük sermaye ve az masrafla ve toprağa bağımlı olmaksızın yapılabilen, kısa sürede gelir getirebilen,

Detaylı

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST 0533 6508818 KARASİNEKLER Familia : Diptera 0.5 1 Cm boyunda Siyah Gri renktedirler. Ortalama ömürleri 3 4 haftadır. KARASİNEKLER Ağız tipi

Detaylı

1. Giriş. 1 ve

1. Giriş. 1   ve 1. Giriş Son yıllarda Türkiye, dünyadaki en büyük bal ve balmumu üreticilerinden biri, Çin'den sonra bal üretiminde ikinci sırada yer alıyor. 1 Ayrıca, Muğla ilini saran yoğun çam ormanlarından elde edilen

Detaylı

GEZGİNCİ ARICILIK SİSTEMİNDE ÜRETİM GELİR ve GİDERLERİNİN EKONOMİK ANALİZİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

GEZGİNCİ ARICILIK SİSTEMİNDE ÜRETİM GELİR ve GİDERLERİNİN EKONOMİK ANALİZİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA GEZGİNCİ ARICILIK SİSTEMİNDE ÜRETİM GELİR ve GİDERLERİNİN EKONOMİK ANALİZİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Bekir DEMİRTAŞ (1) Ali KORKMAZ (1) (1) Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Erdemli/İçel Öz Gezginci

Detaylı

8. Sınıf Fen ve Teknoloji

8. Sınıf Fen ve Teknoloji Canlı vücudunu oluşturan karakterleri üremeyle nesilden nesile aktarılmasını inceleyen kalıtım birimine genetik denir. Anne ve babadan gelen eşey hücreleri zigotu oluşturur. Bu hücrelerle birlikte gelen

Detaylı

Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Polen Toplama Sıklığının Koloni Gelişimi ve Bal Üretimi Üzerine Etkisi

Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Polen Toplama Sıklığının Koloni Gelişimi ve Bal Üretimi Üzerine Etkisi GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2012, 29 (2), 49-54 Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Polen Toplama Sıklığının Koloni Gelişimi ve Bal Üretimi Üzerine Etkisi Servet Arslan* Gaziosmanpaşa Üniversitesi,

Detaylı

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı

10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı Ad Soyadı: No: Tarih: 10. Sınıf II. Dönem Biyoloji Dersi 1. Yazılı Sınavı 1) Modern genetik veya biyoteknoloji çalışmalarına 4 örnek veriniz. İstediğiniz birini açıklayınız. (10p) 2) Diploit bir erkek

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ İRAN BAL ARILARI (Apis mellifera meda) NIN VARROA PARAZİTİ (Varroa destructor) NE KARŞI KORUNMA YETENEĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Amir NAJI KHOEI ZOOTEKNİ

Detaylı

Türkiye de Arıcılık, Sorunlar ve «İyi Üretim Uygulamaları» ile Ekolojik Çözümler

Türkiye de Arıcılık, Sorunlar ve «İyi Üretim Uygulamaları» ile Ekolojik Çözümler Türkiye de Arıcılık, Sorunlar ve «İyi Üretim Uygulamaları» ile Ekolojik Çözümler Prof.Dr. Banu YÜCEL Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Bornova/İzmir Türkiye de 7.900.364 adet koloniyle,

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 6(1): 97-101, 2018 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Çevrimiçi baskı, ISSN: 2148-127X www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Doğu Anadolu

Detaylı

kosoglumustafa@gthb.gov.tr mustafakosoglu@gmail.com

kosoglumustafa@gthb.gov.tr mustafakosoglu@gmail.com KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı Ünvan Uzm. Mustafa KÖSOĞLU Mühendis Dahili 281 E-mail Doğum Tarihi - Yeri kosoglumustafa@gthb.gov.tr mustafakosoglu@gmail.com 17.05.1970- İstanbul EĞİTİM BİLGİLERİ Doktora Üniversite

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3(6): 365-370, 2015 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Bal Arısı Şurubuna Katılan Bitki Ekstraktı

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

Veteriner Hekim : Abdullah AKIN

Veteriner Hekim : Abdullah AKIN Veteriner Hekim : Abdullah AKIN Langsroth Kovanı 1-Kovan Kapağı, 2-örtü Tahtası, 3-Ballık Kuluçkalık, 4-Dip Tablası 5-Uçuş Tahtası Langsroth Kovan Ekipmanları Kovan Dip Tahtası Kovanın en altında bulunan

Detaylı

Comparison af Powdered Sugar And Detergent Methods to Determine Varroa Infestation Level in Honey Bee Colonies

Comparison af Powdered Sugar And Detergent Methods to Determine Varroa Infestation Level in Honey Bee Colonies BALARISI KOLONĐLERĐNDE VARROA BULAŞIKLIK SEVĐYESĐNĐN BELĐRLENMESĐNDE PUDRA ŞEKERĐ ve DETERJAN YÖNTEMĐNĐN KARŞILAŞTIRILMASI Comparison af Powdered Sugar And Detergent Methods to Determine Varroa Infestation

Detaylı

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Memeli hayvanlardan elde edilen süt, bileşimi türden türe farklılık gösteren ve yavrunun ihtiyaç duyduğu bütün besin unsurlarını içeren

Detaylı

Drone Rearing and its Importance for Honey Bee (Apis mellifera L.) Colonies. (Extended Abstract in English can be found at the end of this article)

Drone Rearing and its Importance for Honey Bee (Apis mellifera L.) Colonies. (Extended Abstract in English can be found at the end of this article) ERKEK ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ ve BALARISI (Apis mellifera L.) KOLONİLERİ İÇİN ÖNEMİ Drone Rearing and its Importance for Honey Bee (Apis mellifera L.) Colonies (Extended Abstract in English can be found at

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM

ADIM ADIM YGS LYS Adım EVRİM ADIM ADIM YGS LYS 191. Adım EVRİM EVRİM İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER Evrim, geçmiş ile gelecekteki canlıların ve olayların yorumlanmasını sağlayarak, bugün dünyada yaşayan canlılar arasındaki akrabalık derecesini

Detaylı

Use of a Newly Designed Container for the Detection of Varroa mites in Adult Bees Sırrı KAR, Nesimi KAYA, Esin GÜVEN, Zafer KARAER

Use of a Newly Designed Container for the Detection of Varroa mites in Adult Bees Sırrı KAR, Nesimi KAYA, Esin GÜVEN, Zafer KARAER YENİ GELİŞTİRİLEN TESPİT KABI İLE ERGİN ARILARDA VARROA ENFESTASYONUNUN BELİRLENMESİ Use of a Newly Designed Container for the Detection of Varroa mites in Adult Bees Sırrı KAR, Nesimi KAYA, Esin GÜVEN,

Detaylı

ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ TALİMATNAMESİ

ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ TALİMATNAMESİ ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ TALİMATNAMESİ 1. AMAÇ Bu talimatnamenin amacı, ana arı yetiştiriciliğini denetim altına alarak kamu, özel ve tüzel kuruluşlarca üstün vasıflı ana arı üretimi ve satış denetimini

Detaylı

KALITIM #12 MODERN GENETİK UYGULAMALARI (BİYOTEKNOLOJİ) SELİN HOCA

KALITIM #12 MODERN GENETİK UYGULAMALARI (BİYOTEKNOLOJİ) SELİN HOCA KALITIM #12 MODERN GENETİK UYGULAMALARI (BİYOTEKNOLOJİ) SELİN HOCA BİYOTEKNOLOJİ Canlılara temel bilimlerin ve mühendislik ilkelerinin uygulanmasıdır. Gen mühendisliği, genetik madde lan DNA üzerinde yapılan

Detaylı

GENETİK I BİY 301 DERS 7

GENETİK I BİY 301 DERS 7 GENETİK I BİY 301 DERS 7 İçerik Kısım 1: Genler, Kromozomlar ve Kalıtım Kısım 2: DNA-Yapısı, Replikasyonu ve Varyasyonu Kısım 3: Genetik bilginin ifadesi ve düzenlenmesi Kısım 4: Genomik Analiz Kısım 5:

Detaylı

MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA OKULLARI 10. SINIF BİYOLOJİ DERSİ YAZ TATİLİ EV ÇALIŞMASI

MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA OKULLARI 10. SINIF BİYOLOJİ DERSİ YAZ TATİLİ EV ÇALIŞMASI 2014 2015 MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA OKULLARI 10. SINIF BİYOLOJİ DERSİ YAZ TATİLİ EV ÇALIŞMASI Ödevin Veriliş Tarihi: 12.06.2015 Ödevin Teslim Tarihi: 21.09.2015 1. Bir canlının mitoza hazırlanan hücresinde

Detaylı

BAL ARILARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ:

BAL ARILARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ: BAL ARILARININ EMBRİYONİK GELİŞİMİ: Bal arıları koloni halinde yaşamlarını sürdüren gelişmiş sosyal böceklerdir. Bir bal arısı kolonisi sayıları ekolojik şartlar ve mevsime göre değişen, anatomik, fizyolojik

Detaylı

Çizelge 1. 1. Dünyada en fazla koloniye sahip ülkeler, başlıca bal üreticisi ülkeler ve koloni yoğunlukları (FAO 2002)

Çizelge 1. 1. Dünyada en fazla koloniye sahip ülkeler, başlıca bal üreticisi ülkeler ve koloni yoğunlukları (FAO 2002) 1.GİRİŞ Doğadaki geçmişi insan tarihinden çok eski olan bal arısı. A. mellifera L., yüksek uyum yeteneği ile ekvatordan kutup dairelerine kadar uzanan değişik coğrafik ve ekolojik koşullarda bulunabilmektedir.

Detaylı

KAHROLSUN VARROA. Dr. Ali KORKMAZ

KAHROLSUN VARROA. Dr. Ali KORKMAZ KAHROLSUN VARROA Dr. Ali KORKMAZ KAHROLSUN VARROA Dr. Ali KORKMAZ ISBN : 978-605-65564-7-0 Baskı-Cilt Hacıbey Ceylandağ - 0362 431 1 444 - Sn: 16281 Pazar Mh. Necati Efendi Sk. No.47 İlkadım/SAMSUN 1.

Detaylı

Fenotip: Bir canlının gözle görülebilen tüm özelliklerine fenotip adı verilir. Canlının dış görünüşüdür. Genotip ve çevre etkisiyle meydana gelir.

Fenotip: Bir canlının gözle görülebilen tüm özelliklerine fenotip adı verilir. Canlının dış görünüşüdür. Genotip ve çevre etkisiyle meydana gelir. Kalıtım(Genetik) Nedir? İnsanlar çevreleriyle ilgilenmeye başladıktan sonra her dölün daima atasına benzediğini gözlemişlerdir. Bir çocuğun bazı halleri, davranışları, yetenekleri anne ve babasına benzer.

Detaylı

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ

A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ Modern Genetik Biyoloji Ders Notları A. EġEYĠN BELĠRLENMESĠ Bazı omurgasız hayvanlarda ve tam çiçek bulunduran bitkilerin büyük çoğunluğunda hem dişi hem de erkek organ birlikte bulunur. Bazı canlılarda

Detaylı

Ege Bölgesi nde Muğla Ekotipi ve İtalyan Melezi Bal Arılarının Kimi Performans Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması

Ege Bölgesi nde Muğla Ekotipi ve İtalyan Melezi Bal Arılarının Kimi Performans Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması Kafkas Univ Vet Fak Derg 17 (6): 1025-1029, 2011 DOI:10.9775/kvfd.2011.5092 RESEARCH ARTICLE Ege Bölgesi nde Ekotipi ve İtalyan Melezi Bal Arılarının Kimi Performans Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması

Detaylı

TEMEL VETERĠNER GENETĠK

TEMEL VETERĠNER GENETĠK DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL VETERĠNER GENETĠK KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

Performans test protokolü Avrupa Balarısı Üreticileri için bir rehber

Performans test protokolü Avrupa Balarısı Üreticileri için bir rehber SMARTBEES / FP7 KBBE.2013.1.3 02 / WP6 Sustainable Management of Resilient Bee Populations Dirençli Arı Populasyonlarının Sürdürülebilir Yönetimi www.smartbees-fp7.eu Performans test protokolü Avrupa Balarısı

Detaylı

Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi nde ( HARÜM ) Yapılan Çalışmalar

Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi nde ( HARÜM ) Yapılan Çalışmalar Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkezi nde ( HARÜM ) Yapılan Çalışmalar (07 Nisan- 19 Eylül 2012) Kadriye Sorkun H.Ü.Fen Fak. Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

Arı yetiştiriciliğinde verim alabilmek için; kullanılacak damızlığın bölgeye adapte olabilen ve genetik potansiyeli bilinen ırk olması temel kuraldır.

Arı yetiştiriciliğinde verim alabilmek için; kullanılacak damızlığın bölgeye adapte olabilen ve genetik potansiyeli bilinen ırk olması temel kuraldır. ANA ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ Arı yetiştiriciliğinde verim alabilmek için; kullanılacak damızlığın bölgeye adapte olabilen ve genetik potansiyeli bilinen ırk olması temel kuraldır. Ülkemizde Doğu Anadolu, Karadeniz,

Detaylı

EGE MELEZÝ BAL ARILARININ ARI SÜTÜ VERÝMLERÝ ÜZERÝNE ETKÝLERÝ. Mete KARACAOÐLU, Mustafa KÖSOÐLU, Aytül UÇAK KOÇ

EGE MELEZÝ BAL ARILARININ ARI SÜTÜ VERÝMLERÝ ÜZERÝNE ETKÝLERÝ. Mete KARACAOÐLU, Mustafa KÖSOÐLU, Aytül UÇAK KOÇ ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 2004; 1(1) : 29-33 FARKLI YÖNTEMLERÝN EGE EKOTÝPÝ ( A. m. anatolica ) ve KAFKAS (A. m. aucasica) x EGE MELEZÝ BAL ARILARININ ARI SÜTÜ VERÝMLERÝ ÜZERÝNE ETKÝLERÝ ÖZET 1 2 1

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON

ADIM ADIM YGS LYS. 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON ADIM ADIM YGS LYS 91. Adım KALITIM -17 GENETİK VARYASYON MUTASYON MODİFİKASYON ADAPTASYON - REKOMBİNASYON GENETİK VARYASYON Aynı türün bireyleri arasındaki farklılığa VARYASYON denir. Varyasyonların hepsi

Detaylı

DNA ve Özellikleri. Şeker;

DNA ve Özellikleri. Şeker; DNA ve Özellikleri Hücrelerdeki hayatsal olayların yönetimini çekirdek sağlar. Çekirdek içinde, hücrenin beslenme, solunum, üreme gibi canlılık faaliyetlerin yönetilmesini sağlayan genetik madde bulunur.

Detaylı

Prof. Dr. N. Münevver Pınar

Prof. Dr. N. Münevver Pınar Prof. Dr. N. Münevver Pınar Balda polen analizi Melissopalinoloji, baldaki polen ve sporları inceleyen bir bilim dalıdır. Bal yüzyıllardır doğal besin olarak kullanılmaktadır. Bitkiden üretilen balın ham

Detaylı

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ Badem Anadolu nun en eski meyve türlerinden birisidir. Ancak ülkemizde bademe gerekli önem verilmemekte, genellikle tarla kenarlarında sınır ağacı olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde

Detaylı

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda Ağaçlandırma çalışmalarına temel oluşturacak tohum sağlanmasını emniyetli hale getirebilmek için yerel ırklardan elde edilen tohum kullanılması doğru bir yaklaşımdır. Aynı türde de olsa orijin denemeleri

Detaylı

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır.

Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik. Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda bulunmasıdır. Allel: Bir genin seçenekli biçimi Wild Tip: Normal allel. Bireylerin çoğunda bulunan Mutasyon: DNA dizisinde meydana gelen kalıcı değişiklik Polimorfizm: iki veya daha fazla farklı fenotipin aynı tür popülasyonunda

Detaylı

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies ACTA TURCICA Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011 Kültürümüzde Arıcılık, Editörler: Emine Gürsoy Naskali, Hilal Oytun Altun www.actaturcica.com

Detaylı

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ARICILIK

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ARICILIK A. ANAKARALARIN KOLONİ SAYILARI VE BAL ÜRETİMLERİ DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ARICILIK H. Vasfi GENÇER Yasin KAHYA A. Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Sayısı ve Bal Üretimi (2002) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler VI. ULUSAL MOLEKÜLER BİYOLOJ VE BİYOTEKOLOJİ KONGRESİ Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

PAKET ARI ÜRETİM SİSTEMİ VE TÜRKİYE ARICILIĞI AÇISINDAN KULLANILMA OLANAKLARI

PAKET ARI ÜRETİM SİSTEMİ VE TÜRKİYE ARICILIĞI AÇISINDAN KULLANILMA OLANAKLARI PAKET ARI ÜRETİM SİSTEMİ VE TÜRKİYE ARICILIĞI AÇISINDAN KULLANILMA OLANAKLARI Doç. Dr. Ulviye KUMOVA Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü ADANA Ali KORKMAZ Alata Bahçe Kültürleri Araştırma

Detaylı

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ)

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY ( GÜZ DÖNEMİ) ORMAN AĞACI ISLAHI Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ) Hızlı nüfus artışı, sanayi ve teknolojideki gelişmeler, küresel ısınmanın etkileriyle birleşerek ekosistem dengesi üzerinde yoğun baskı

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) 8. Familya: Curculionidae Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) Sitophilus granarius (L.) Erginler koyu kahve veya kırmızımsı gri renkte, 3-5 mm. boydadır. Baş kısmı

Detaylı

ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ ve HASTALIKLARI. Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN

ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ ve HASTALIKLARI. Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ ve HASTALIKLARI Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN DERSTE YAPILACAKLAR Ders saati toplamda 80 saat ders göreceksiniz. 16 saat lik ek olarak ders saati konuldu. Tanışmasınav vb. Toplamda

Detaylı

Hayvan Islahı ve Yetiştirme 2. ders

Hayvan Islahı ve Yetiştirme 2. ders Hayvan Islahı ve Yetiştirme 2. ders Akin Pala akin@comu.edu.tr Seleksiyona cevap Et sığırlarında doğum ağırlığını arttırmak istiyoruz. Ağır doğmuş olan bireyleri ebeveyn olarak seçip çiftleştiriyoruz.

Detaylı

MAHMUT ASLAN - FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ

MAHMUT ASLAN - FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ 1. Mayoz bölünme aşağıda verilenlerden hangisinde gerçekleşebilir? A) B) Yumurta Polen ana C) D) Mide Deri 4. Üreme ana hücrelerinde, biri anneden, biri babadan gelen iki takım (2n) kromozom bulunur. Aşağıda

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17 1) Memeli bir hayvanın vücudunda gerçekleşen biyokimyasal tepkimelerden bazıları aşağıdaki gibidir. I Glikojen Glikoz ATP III Buna göre I, II ve III ile gösterilen metabolik

Detaylı

Kablosuz Algılayıcı Ağlar Kullanılarak Bal Arıları İçin Nektar Akış Periyodunun İzlenmesi

Kablosuz Algılayıcı Ağlar Kullanılarak Bal Arıları İçin Nektar Akış Periyodunun İzlenmesi Kablosuz Algılayıcı Ağlar Kullanılarak Bal Arıları İçin Nektar Akış Periyodunun İzlenmesi Öğr. Gör. Ahmet ALBAYRAK, Trabzon Meslek Yüksekokulu, Karadeniz Teknik Üniversitesi ahmetalbayrak@ktu.edu.tr Prof.

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

DAMIZLIK ANA ARI YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ UYGULAMA ESASLARI TALĠMATNAMESĠ

DAMIZLIK ANA ARI YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ UYGULAMA ESASLARI TALĠMATNAMESĠ DAMIZLIK ANA ARI YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ UYGULAMA ESASLARI TALĠMATNAMESĠ 1. AMAÇ Ana arı yetiştiricilerinin larva kaynağı olarak kullanacakları ana hattı damızlık ana arılarını yetiştiren özel ve/veya tüzel işletmelerin

Detaylı

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER BAL TANIMI Bal, Türk Gıda Kodeksi 2000/39 sayılı Bal Tebliğinde "Bal; bal arılarının çiçek nektarlarını, bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra, kendine

Detaylı

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz.2015 - Ankara Ekin Kurdu (Zabrus Spp) Ergini Geniş bir baş ve fırlayan sırt kısmının görünüşünden

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Döllenme Sperm hücresinin ovuma girip kaynaşması olayına (fekondasyon) Döllenme denir. Bu olgu

Detaylı

BİYOLOJİ BÖLÜMÜ. http://fened.gop.edu.tr/bolumler/biyoloji/index.asp

BİYOLOJİ BÖLÜMÜ. http://fened.gop.edu.tr/bolumler/biyoloji/index.asp BİYOLOJİ BÖLÜMÜ http://fened.gop.edu.tr/bolumler/biyoloji/index.asp HAKKIMIZDA Bölümümüz, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı nın 26.02.1993 tarihli yazısında belirtilen yürütme kurulunun 25.02.1992 tarihli

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

ARICILIK ANASIZ KOLONİLERİN ANALANDIRILMASI

ARICILIK ANASIZ KOLONİLERİN ANALANDIRILMASI ARICILIK ANASIZ KOLONİLERİN ANALANDIRILMASI Analandırmak amacıyla kovana yumurtlayan ana arı vermede esas kural koloni ile ana arının karşılıklı olarak birbirini kabul etmelerini sağlamaktır. Bunun için

Detaylı

Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 2(2): 99-108, 2012

Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 2(2): 99-108, 2012 Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 2(2): 99-108, 2012 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal

Detaylı