Melike Koçak-Sezer Ateþ Ayvaz-Leyla Ruhan Okyay
|
|
- Deniz Tunç
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Nezihe Meriç'le Melike Koçak-Sezer Ateþ Ayvaz-Leyla Ruhan Okyay Sezer Ateþ Ayvaz, Nezihe Meriç, Melike Koçak, Leyla Ruhan Okyay Kararsýz yaðmurun oyun oynadýðý bir günde, bir çay bahçesindeyiz; önümüzde Nezihe Meriç in öykü kitabý, Yandýrma, Yandýrma da da Ünlemleri Kökertmek öyküsü; konuþtukça konuþuyoruz. Öyküdeki katlarý kaldýrýyoruz birer birer, doðru anahtarlarý bulup kilitleri açýyoruz Katlar kalkýp kilitler açýldýkça çoðalýyor öykü. Öykü çoðaldýkça heyecanýmýz artýyor, yerimizde duramaz oluyoruz. Haydi, diyoruz düþelim yola, çalalým yazarýmýzýn kapýsýný da bu öykünün çoðalttýðýmýz anlamlarýný paylaþalým. Evet bu, bir paylaþýmýn yazýya dökülmesidir. Bir söyleþi midir? Hem evet hem hayýr. Bir çözümleme midir? Hem evet hem hayýr. Peki nedir? Okurun yazarýyla buluþmasý, buluþup da bir öykünün birlikte anlamlandýrýlmasýdýr. Öykünün, öykücülüðün gizlerinin yazar Nezihe Meriç tarafýndan gelecek kuþaklara aktarýlmasýdýr. LRO: Yandýrma adlý öykünüzün baþlangýcýnda; Þimdi, bu öyküyü yazmak için, masanýn baþýnda oturmuþ düþünüyorum. Düþünüyorum da, bir öykü ne þaþýrtýcý, ne garip oluþumlar- 60 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
2 NEZÝHE MERÝÇ'LE la baþlýyor, geliþiyor, kotarýlmaya hazýrlanýyor diyor, yazma serüvenini okurla paylaþýyorsunuz. Böylelikle, öykünün, ilk cümlelerinden itibaren, edilgin bir okur yerine, öykünün oluþum sürecini izleyen, yazarýn yürek titreþimlerini algýlayan, etkin bir okura ulaþmak istiyorsunuz. Yazma serüvenini okurla paylaþma tutumunuzu baþka öykülerde de sürdürüyorsunuz. SAA: Biz de bu paylaþýmý çoðaltmak, bir öyküden yola çýkarak son dönem Nezihe Meriç öyküsünü irdelemek, öykünün nasýl biçimlendiðini, bir baþka deyiþle kurgulanma sürecindeki ilmeklerin nasýl atýldýðýný konuþmak istiyoruz. Bunun için, Ünlemleri Kökertmek öykünüzü seçtik. Bu öyküye dair saptama ve analizlerimizi konuþacaðýz; ama diðer öykülerinize de geri dönüþlerimiz olacak. Nezihe Meriç: Tabii, çok iyi bir niyetle, sizin o geri dönüþlerinizin hepsini ben biliyorum, hatýrlýyorum sanacaksýnýz Ünlemleri Kökertmek öykümü bu çalýþma için yeniden okudum; bir beðendim, bir beðendim MK: Biz, o geri dönüþlerde, öykülerinizden alýntýlar yaparak hatýrlatacaðýz size. SAA: Öykünün baþýnda yazar; Ýki ah, bir eyvah kullanacaðýný belirterek baþlýyor. Sonra da okur bu iki sözcüðün deðiþik aþamalardaki yerlerini takip ediyor. Böylece Nezihe Meriç, kendi ustalýðýný, öyküyü nasýl adým adým kurduðunu, nasýl estetik bir dokuya büründürdüðünü okuyucuya iletebiliyor? Ya da þöyle de düþünülebilir; öyküdeki yazar, Nezihe Meriç'in de baktýðý bir yazar. Yani iki kat yabancýlaþmýþ bir metin var karþýmýzda. Bu metinde; Ýki ah, bir eyvah, kullanmak istiyorum diyen bir yazar; ama bir de ona bakan bir Nezihe Meriç mi var? Nezihe Meriç: Zannediyorum, öykülerin çoðunda o yazar, Nezihe Meriç olmuyor; çoðunda var o. Çalýþmalarýnýz bitince ben de sorularýnýzý yanýtlarým da, þöyle bir þey var, kime sormuþlar bilmiyorum. Eskilerden birine, mesela kime? Abdülhak Þinasi Hisar deðil, yahut o yaþlarda birine, ünlü bir ozana sormuþlar. Þimdi ben ozaný anýmsamýyorum. Efendim, falan yerde falan þeyi kullanmýþsýnýz, bu ne demek?, Ben onu nerden bileyim. Getirin o zamaný, getirin benim yazdýðým sýrayý, ben o zaman size söylerim. demiþ. Bu da ona benzer. Þimdi ben size, sizin çýkardýklarýnýza raðmen aslýnda öykü, þöyle þöyle oluyor diye anlatacaðým. Ama siz, devam edin bakalým. MK: Ünlemleri Kökertmek öyküsünü okurken; biz de ah ve eyvah demek istedik. Aþkýn vücut kimyasýný etkilemesi, çýrpýnýþlarý, duyarlýlýklarý ifade edilirken; 93. sayfada; Birinci ah buraya mý konmalý? Emin deðilim. diyerek, ah larýn sorgulanmasý yapýlýyor. Eyvah kararýyla baþladýðý öykünün sonunda Eyvah ýn yeri yok galiba, diye bitiriyor. Bütün bu diyaloglarla yazar, öykünün hikâyesini okurla paylaþmakla kalmýyor, karþýlýklý tekniðini de irdeliyor sanki. Nezihe Meriç: Teknik irdelemek, ne demek? ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
3 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY LRO: Öykünün tüm anlatým özelliklerinin sorgulanmasý da diyebiliriz buna. Genç öykücüler için ayný zamanda iyi bir atölye çalýþmasý gibi. MK: Yazarýn parçalarý birleþtirmesi, bölüp, bozup yeniden kurmasý gibi, okurun da okuma sürecinde kendine böyle bir yol çizmesi, yöntem belirlemesi, okuduðunu anlamlandýrmak için bir gereklilik. Yazarýn bunu amaçladýðýný daha baþlýðý okuduðunuzda anlýyorsunuz. Ýþte Ünlemleri Kökertmek de Kökertmek in anlam evrenine giden anahtarý baþlýðýnda veren bir öykü. Ünlemleri Kökertmek baþlýðýný önce parçalý, sonra da bir arada düþünürsek; ünlemler, duygularý, duygu coþumlarýný karþýlar, acýlarý imler. Kökertmek de, fideleri Nezihe Meriç, kendi ustalýðýný, öyküyü nasýl adým adým kurduðunu, nasýl estetik bir dokuya büründürdüðünü, okuyucuya iletebiliyor. SAA: Örneðin, bir öykü nasýl kuruluyor? Burada, yazar, öyküyü okurla beraber kurguluyor sanki. Böylece estetik biçimlendirmeyle öykünün ilerleyiþi bir arada olmakta. O ince çizgide okur da kýþkýrtýlmaktadýr. Nezihe Meriç: Okurun hem algýlayýp hem düþünmesini saðlýyor. SAA: Ah larla, eyvah larla örülü dramatik bir yürüyüþü var öykünün. Okur, öykü kiþisi o solgun kýzýn, yaþadýðý hayal kýrýklýðý sonucu: Eyvah demesini bekliyor. Ama yazar, okuyucuyu þaþýrtmak istiyor sanki; okuyucu beklentisinin aksine, bir coþku çýkýyor ortaya ve kýz, aþkýn o küçük dokunuþuyla canlanýp eve gidiyor. Yazar, okuyucuya da, bak senin istediðin gibi bitmedi, demiþ oluyor. Böylece hem öykü kiþisi yazar hem de okuyucu sorgulanmýþ oluyor. Nezihe Meriç: Evet. baþka yere taþýyýp yeniden yetiþtirmek, canlandýrmak, ona hayat vermek demek. Bu ikisini bir araya getirelim þimdi. Bugünün insaný, bu ünlemleri kullanmayý, dolayýsýyla duygularýný, sulamayý, beslemeyi, yaþamayý ve yaþatmayý unuttu, diyelim. O körelen, kaybolmaya yüz tutmuþ duygularý kökleri henüz saðlamken çýkartmak, diriltmek için Ünlemleri Kökertmek gerek, diye okumak mümkün mü baþlýðý? SAA: Ünlemlerin dýþýnda baþka kökertmeler de var tabii, hatta yeniden yapýlandýrma adý altýnda düþünebileceðimiz kökertmeler bunlar. Peki, nelerin yapýlandýrýldýðýný söyleyebiliriz? Zarar gören, yara almýþ insan ruhunun diriltilmesi, tazelenmesi; unuttuðu parçalarý hatýrlatýp kendini daha insanca kurmasý ve aþkla, dirilip canlanmasý Evin betimlemesinde; kocamýþ, ama taptaze bir çam aðacýyla kurulan karþýtlýðý da düþününce umut adýna da bir kökertmeden, yeniden yapýlandýrma dan söz edilebilir gibi. Nezihe Meriç: Okur, öyküyü okuyup geçemez, diyorsunuz. Peki, bu kökertmenin içi- 62 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
4 NEZÝHE MERÝÇ'LE ne yufkacý girmedi mi? LRO: Yufkacý daha sonra, kökertme deðil de baþka bir þekilde girecek. Yufkacýnýn baþka önemli bir iþlevi var, ona da geleceðiz. Nezihe Meriç: Bir þey daha var. Ozan, diyor ki: Bu adam Sabri Bey deðil, Sadun Bey olmalý. Ama ileride kadýn, Ah, diyor Halit Bey'cim, evladým diye söylemiyorum Þimdi, bu yufkacýnýn adý Sadun mu, Sabri mi, Halit mi; burada bir karýþýklýk var. Yufkacýnýn adý ne? Ýki þey var: Biri, ben atlamýþ, Sabri Bey, Sadun Bey olmalý, demiþimdir. O zaman þunu sormak lazým, daha önce halasý, Ozan'a Yol üstünde Yufkacý Sabri Bey var, gelirken oradan yufka alýver. demediðine göre, Ozan, onun Sabri olduðunu nereden bildi? Atlamadýysam, þöyle düþünmüþümdür: Birçok kiþide vardýr ilk gördüðe kiþiye ad takmak. Adý Ayþe'dir; o, onu Nilüfer diye beller, hatta deðiþtiremez uzun süre. Ozan'ýn da çocukluðunda belki bir mahalle kahvesine girdiði zaman Buyurun Sabri Abi, diye ayaða kalkýlan biri vardýr, onunla bütünleþtirip onun adýný Sabri diye düþünüp Sadun olmalý, der. MK: Bu konuda bir saptamamýz var. Tahmin aslýnda Evle ilgili konuþmada, Ozan'ýn yüreðinden bir sýzý geçiyor. Yufkacýnýn konuþmasý, duruþu da Ozan'ýn yüreðindeki sýzýyý pekiþtiriyor sanki. Ozan, yufkacýnýn adýný Sabri deðil de Sadun olarak düþünür ayný anda. Sadun, kutlu, mübarek, yüce demek olduðuna göre, buna Ozan'ýn gözünde bir yüceltme, denebilir. Ozan'ýn gözündeki aþk da bu yüceltmeye bir gönderme olabilir diye düþündük. Nezihe Meriç: Bir metin de böyle irdelenir zaten. Okuyucu dediðin böyle iþte Yazar, hiç farkýnda bile deðil. Sadece ahenk önemli. Sadun, -un,-un var ya; o önemli. Sabri, Sabri -ri, -ri deðil, Sadun'daki u'nun söyleniþindeki uzunluk, ahenk önemli. Ozan sýrf bundan hareketle Sadun Bey diyor. SAA: Ozan, yazarýn kendine yaklaþtýrdýðý bir öykü kiþisi. Aslýnda yazar, öykünün baþýnda Ozan'la özdeþleþiyor gibi. Ozan'ýn gözünden anlatýyor. Arada bir gene yazar kimliðiyle ortaya çýkýyor, kendisiyle onun arasýnda koþutluk kuruyor. Sanatçý dünyasýnýn yalnýzlýðýyla Ozan'ýn yalnýzlýðý arasýndaki yakýnlýk sezdiriliyor. Ozan da sanatçý sonuçta. Hem Ozan, özel isim olarak da düþünülebilir. Nezihe Meriç: Geçenlerde bir dergide okudum. Ozan, dememek gerek; þair, deyin; ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
5 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY ozan, þair olandýr; þair, ozana daha çok yakýþýyor. diyordu. Ben, burada fark ettim de ozan deðil, þair desem daha belirgin olacaktý. Ben de yeni düþündüm. Türkçe olsun diye böyle düþünmeden Ozan deyip geçmiþim. SAA: Ama böyle daha güzel, iki anlamýný da düþünüyoruz. Nezihe Meriç: Yazar, yazarken onu öyle düþünmüyor da okuyucunun aklýndan öyle güzel þeyler geçiyor. MK: Nezihe Meriç'in öykücülüðü, Yandýrma kitabý ile yeniden yapýlanýyor gibi. Özellikle teknik açýdan. Geçmiþten bugüne bakarak söylediðimizi açmaya çalýþalým biraz. Ev içleri, mutfaklar, rakýlý, balýklý sofralar; yokuþlar, hanýmelleri, eski yapýlar Þimdiye kadar okuduðumuz bütün öykülerinizin temel motiflerinden. LRO: Yandýrma'daki öyküler ve özellikle çýkýþ noktamýz, Ünlemleri Kökertmek te bunlarýn tamamý toplanmýþ, bir araya gelmiþ. Ama bir araya geliþleri, getiriliþleri kurgu ve teknik açýdan deðiþim yaþamýþ. Nezihe Meriç: Çok güzel Her yazarýn çok etkilendiði ana öðeler var, yahut hayattan aldýðý, anlamlandýrdýðý yaþam biçimleri var. Nezihe Meriç'inkinde de bu dedikleriniz doðru, bütün bunlar var. Nezihe Meriç, belli bir zaman parçasýný yaþayýp geçtikten sonra -olgunlaþtýktan sonra diyelim, yaþ aldýktan sonra diyelim- tekrar dönüp baktýðýnda, Bunlarý böyle yazmalýdýr. diye düþünmüþ olabilir. O dediðiniz çok doðru. O zaman ilk gençlik, acemilik, yeni öykücülük falan filan Malzemesini sevip, ben bu malzemeyi yeniden kullanayým deyip kafasýnda gelmiþ olduðu biçimlendirmeye, öykü biçimlendirmesine, öyküyü yenilemeye geldiði zaman böyle yazmýþ, onlarý gene kullanmýþ, onlardan vazgeçememiþ. LRO: Aslýnda bütün sanat dallarýnda, sanatçý, hep bir adým öteye gitmek, kendini yenilemek durumunda; ama özünü kaybetmeden. Siz, bunu yapmýþsýnýz; çünkü bakýldýðý zaman bu Nezihe Meriç öyküsü deniyor; ama kurguda, iþleniþ biçiminde, ayrýntýlarda deðiþimler de görülüyor. SAA: Bu söylediklerimizden hareketle, Yandýrma ve elbette Ünlemleri Kökertmek yazýn yaþamýnýzdaki deðiþimin, dönüþümün de geldiði nokta diye düþünebiliriz. Nasýl bakýyorsunuz buna? LRO: Okurunuzla karþýlýklý konuþma, yazým serüvenine ortak etme; Menekþeli Bilinç kitabýndaki Varým Diyorum Ýnanmalýsýn öyküsü, Bir hikâyem vardý. Yazamýyordum. Kimse hikâyeyle aramda geçenleri anlamýyordu tümcesi ile baþlýyor. Bu öyküde, Yandýrma'daki öykülerin kurgu ve tekniðinin ilk iþaretleri görülüyor. Ya da Bir Derin Kara Kuyu'daki Çangal öyküsünde; yazar öyküye þöyle baþlýyor: Burada, baþlangýç tümcesi olarak, bilgece bir söz kullanmayý düþünüyorum. Þimdilik boþ kalsýn. Bu söz, bitiriþi de içermeli diyorsunuz. Daha sonra öykünün içinde, yazar, yalnýzca iç sesleriyle arada bir ortaya çýkýyor. Bunlara; Yandýrma'daki öykülerin oluþmasýnýn, öy- 64 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
6 NEZÝHE MERÝÇ'LE küye öykü kiþisi olarak yazarý da katmanýn, okurla karþýlýklý konuþmanýn habercileri diyebiliriz. Nezihe Meriç: Kendiliðinden olmuyor da, yaþam devam ederken devamlý okuyup öðreniyorsun, çeþitli þeyler okuyorsun, insaný ortaya koyacak toplumbilimiydi, felsefesiydi, þusuydu busuydu, gazete haberleriydi, televizyon haberleriydi, hayatýn içinde olup bitenlerdi Onlar, hiç farkýna varmadan yazarý besliyor, yazara sözcükler ekliyor, olaylar, durumlar ekliyor. Þimdi aslýnda baþka bir þey söyleyeyim, parantez içinde, buna eklemek üzere. Bu þekilde bir çalýþma yapmak için benim oturup kendi baþýma tekrar bir çalýþma yapmam lazýmdý ki siz ne diyorsunuz anlayayým. Allahtan anlýyorum; ama bahsettiðiniz öykülerin birçoðunu tam hatýrlayamýyorum. Þu hikâye dediðinizde; þöyle bir bakýnca Ha tamam, biliyorum; ama irdelenmiþ bir biçimde bilmiyorum. Ben neredeydim de? Neler yapýyordum da? Bak sonra ne çeþit geliþmelerden geçtim de nerelere geldim, diye bir düþüncem yok. Anlatabiliyor muyum? Nasýl fikrim olmaz, diye düþünelim. O zaman ne düþünülüyor, sanatçý, yazar, ressam; yaþamdan, yaþam biçimlerinden, yaþamýn kendini belirleyiþinden, o belirleyiþin içine sýzýþýndan var olan bir þeyleri ifade ederek sanatýný icra ediyor, diyelim. Nezihe Meriç: Ýnsanýn yapýsýnda, doðasýnda ne var ki bazý insanlarýn dili kullanýþý çok güzel; bazýlarýnýnki çok güzel, ama yazýnsal deðil. Yaþadýðý toplumun dilini, daha önce konulmuþ gramer kurallarýna göre çok güzel kullanýyor, ama edebi olmuyor. Nezihe Meriç: Öykü çalýþmalarýndan hareketle soruyorum bunu, siz, yazarýn bunlarý düzenlerken önceden düþünüp taþýndýðýný mý sanýyorsunuz? LRO: Hayýr, bu kendiliðinden olan bir þey. Yazarýn kendi tarzýný oluþtururken yaratýcýlýðýndan kaynaklanan bir yöneliþ. Anlatabiliyor muyum? Yani burada yapýlan mesela Orada yazýlandan hareketle belki öyle yazanlar da vardýr. Eski öykülerini okumuþtur da, ben onu yeni biçim anlayýþýma göre þöyle þöyle yazayým, der. Bende asla öyle bir þey olmuyor. Ben, bir zaman yaþýyorum bir yýl, iki yýl, altý ay her neyse Benim bir farkým, çok fazla okuyorum. Her þeyi okuyorum, hastalýk halinde okuyorum. Nasýl yapýyorum? Yolda giderken yerde gazete parçasý görürsem, duruyorum, resmin altýný okuyorum. Öylesine bir okuma düþkünlüðü. Sonra bunlar damlýyor sanki insana veya süzülüyor. Onlar, insanýn düþünce yapýsýný belirliyor, besliyor, doyuruyor. Ondan sonra oturup o anda, ama devamlý da öykü nereye gidiyor, roman nereye gidiyor onlar hakkýnda da okuyorum çünkü. Öykü için, roman için yazýlan eleþtirileri falan da okuyorum, onlar da besliyor. Tabii ondan sonra, benim öyküm nereye geldi, ben öy- ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
7 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY küde artýk ne yapmalýyým, öykücüler neler yapmalý gibi sorular üzerinde düþünüyorsun. Jüriler de var, oralara da katýlýyorsun, oraya gelen öyküleri de okuyorsun. Oraya gelen yeni yazarlarýn -yeni yazarlarýn demeyelim de- yazarlarýn öykülerini de okuyorsun; acemiliklerini de görüyorsun. Belli bir birikimin de var, bu, böyle olmaz, diyorsun. Ondan sonra, bir dönem öyle yazýyorsun. Mesela þimdi, þu son dönemde, Çisenti'lerden hareketle bu son öyküm çýktý. Bunun neden böyle çýktýðýný hissediyorum, bir süre böyle gidecek artýk. Akýl almaz bir ekonomiyle, sözcüklere yüklenerek, anlara yüklenerek yazacaðým. Onlarý kendimde veya baþkalarýnda yaþamak bana çok cazip geliyor. Mesela kýsa öykülerin þimdi çok cazip gelmesi gibi. Röportajlardan birinde demiþim ki Gittim kendime ödül olarak Ferit Edgü'nün kitabýný aldým ve bayaðý kýskandým. Ya da bozuldum, özendim gibi bir laf var, tam hatýrlamýyorum. Ben de kýsa öyküler yazardým. Ýlk Bozbulanýk'ta Sonradan uzun öykülere düþtüm, zaman ne getirdi, becerilerim ne getirdiyse. Dumanaltý'nda galiba. Ben Dumanaltý için hep dedim ki, Onlar prese edilmiþ öykülerdi. Dumanaltý'nda on tane öykü anlayýþý varsa, ondan yirmi tane öykü çýkar þimdiki anlayýþýmla; ama o zaman iþte, o altý yýllýk acýlý dönem, sürgün yaþamak, kaçak yaþamak, hapishane hayatý, þu bu Hepsini birden anlatmak, anlatýp kurtulmak, anlatýp feraha çýkmak, soluk almak gelmiþ ki prese edip hepsini birden dökmüþüm. Yrd. Doç. Dr. Banu Çiçek Kýrzýoðlu, Nezihe Meriç'in Roman ve Hikâyeleri Üzerine Bir Ýnceleme adlý tez çalýþmasýnda ve Prof. Gülnihal Gülmez, Nezihe Meriç'in Suskun Ezgisi Öyküsünde Ýç çizgi Söylem Biçimleri Üzerine Bir Ýnceleme adlý çalýþmasýnda Nezihe Meriç'in öykülerini en baþýndan en sonuna kadar, hepsini sayfalar dolusu irdelemiþler. Böylece söyleyeceklerimi anlatmýþ oldum deðil mi? SAA: Ama Yandýrma'da artýk kendi yazdýðýna da daha eleþtirel bakan bir yazar var. Nezihe Meriç: Ýþte, bak burada þimdi keder içersinde, sabah okudum yazdýðýmý. Ben çok okurum yazdýklarýmý. Ýnsan yapýsý, kederin en yoðun olduðu zamanlarda bile, eðer gýrgýr bir yapýsý varsa, alaycý bir yapýsý varsa, onu koyabiliyor. Diyor ki: Bu acý mý, bu çýðlýk mý? neyse iþte orada dediði yerde Sivri bir býçak gibi saplandý. diyor. Bundan daha sýradaný da olmazdý. Sonra da baþka 66 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
8 NEZÝHE MERÝÇ'LE bir yerde gýrgýra alýyor. Sivri uçlu býçak ne oldu? diyor. Yazarýn eleþtirel bir kiþiliði varsa, dalgacý bir kiþiliði varsa, alaycý bir kiþiliði varsa, tabii hikâyesini düzenlerken bir yerde çýkýyor bunlar, tabii baþka türlü olamaz zaten. Yazarýn yapýsý mutlaka öyküsüne yansýr, eserine yansýr. Üslubu beyan, ayniyle insan demiþ ya eskiler, öyle bir þey tabii. MK: Öykü çözümlemelerimize, saptamalarýmýza dönelim mi tekrar? Metinde iç içe geçmiþ öyküler de var. Öykünün öyküsü ana katmaný içinde; Ozan, Ozan'la baðlantýlý olarak halasý ve ailesi nin öyküsü bir katmaný; öykü kiþisi kýz ve ailesi baþka bir katmaný ve son olarak da yufkacý kendi hikâyesini sýrtlanýp kendi katmanýný kuruyor. Sezdirmelerle kurulmuþ, çok anlamlý, derinlikli bir öykü Ünlemleri Kökertmek. Yalýn bir dille, örtük anlamlar evreni yaratýlmýþ desek, daha doðru sanki. Benzetmeler, betimlemeler de çok yalýn. Bu anlam yapýsý zorlamasýz, kendiliðinden kuruluyor gibi. Nezihe Meriç: Derler ki, okur -pek bilinçli olmayan, edebiyat açýsýndan pek birikimi olmayan, ama iyi algýlayan bir okur- ne var, bunu ben de yazarým, der. Bu çok kullanýlýr, bu okur, o yalýnlýðý, çok basitmiþ, dümdüz anlatmýþ, der ve bunlara baðlar. Bunun böyle olmadýðýný, okuduðunuz pasajdaki açýklamanýz söylüyor. O doðallýk, neden öyle oluyor acaba; onu da irdelemek lazým. Yazar, onu nasýl yapýyor acaba? Bu iyi bir öykü, saðlam bir öykü, eleþtirdiðinize, okuduðunuza, ayrýntýlarýyla konuþtuðunuza göre saðlam bir öykü. Nasýl oluyor da yazarýn bu doðallýðý böyle saðlam bir öykü çýkarabiliyor. Daha güzel bir þey söylemek lazým. Yazarýn beyni nasýl bir þey ki -beyin beni çok ilgilendiren bir þey- çok mükemmel saydýðýnýz bir öyküyü, böyle bu kadar dümdüzmüþ gibi anlatabiliyor? SAA: Ustalýk da orada Nezihe Meriç: Ustalýk ne? Ýþte, hep bunu merak ettim. SAA: Dil de müthiþ ustalýk var Nezihe Meriç: O nasýl oluyor? Ýnsanýn yapýsýnda, doðasýnda ne var ki bazý insanlarýn dili kullanýþý çok güzel, bazýlarýnýnki çok güzel, ama yazýnsal deðil. Yaþadýðý toplumun dilini, daha önce konulmuþ gramer kurallarýna göre çok güzel kullanýyor; ama edebi olmuyor. Bazý yazar da çok güzel kullanmýyor, kurallar açýsýndan; ama edebi oluyor. Bu aradaki farklar nasýl oluyor, ben hep merak ederim bunu, o yazarýn yaþamý algýlayýþýndaki deðiþiklik ne? Çok merak edilecek bir þey deðil mi? Þimdi biz çözümleyecek durumda deðiliz; ama çok düþünülecek bir þey. Nasýl oluyor? LRO: Çocukluktan geliyor Nezihe Meriç: Genlerle mi geliyor? MK: Söyleyeceði sözcükleri seçmesi, onu formüle etmesi Nezihe Meriç: Yaratýcýlýðýn bir parçasý ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
9 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY LRO: Ünlemleri Kökertmek öyküsünün yazým serüvenini, hikâyesini, yani nasýl ortaya çýktýðýný öðrenmek istiyoruz. Nezihe Meriç: Yazar, ressam, her neyse sanatçý, bir kentte, bir semtte oturuyor. Semtler, yahut oturduðu yer insanýn yaþamsal durumunu belirliyor. Kasýmpaþa'da oturuyor, kahvelerin çok olduðu bir semtte oturuyor. Ben Boðaz'da oturuyordum o zaman. Boðazda oturan insan ne yapar? Çok fazla vapura biner. Devamlý vapura biniyorsun, böyle bir kýzý, solmuþ bir kýzý, devamlý gözlüyorsun. Bakýyorsun geçiyorsun, bakýyorsun geçiyorsun filan, sonra yavaþ yavaþ o arada hep okumayý vurguluyorum. Deðiþik öyküler okuyorsun. Romanlar, yazýlar, felsefeler bilmem neler; toplumsal yapýyý anlamaya çalýþýyorsun. Daha derin þeyler de var, mesela evlenmeyen kýzlarýn durumu nedir? O duygu nedir? Yani evlenmemiþ, erkeði hiç tanýmamýþ bir kýzýn, evlenmiþ insanlara karþý yahut evlenmeye karþý, kendine göre bir evi olmasýndan tut, cinsel iliþkiye kadar, her þeyi bütün ayrýntýlarýyla özlemleri ne olabilir, meraklarý ne olabilir diye çeþitli þeyler düþünüyorsun. O arada Füsun Akatlý bunu yazmýþtý. Nezihe Meriç yazmadan önce hep anlatýr diye. Kendiliðinden Burasý çok gizemli iþte! Bunu, ben, hep çözmek istemiþimdir. Çok gizemli! Kendiliðinden. Hayal meyal bir þey (sizde de öyle oluyordur), hayal meyal bir þey beliriyor. Bu kýz böyle kafanda dolaþmaya baþlýyor, baþka evlenmemiþ kýzlar, vapurda gidip gelen solgun kýzlar, çok süslü kýzlar, süssüz kýzlar filan gibisinden. Böyle dolaþýrken dolaþýrken, günün birinde bir yokuþ dikkatini çekiyor. Günün birinde -diyelim ki çok eskiden kalma bir yufkacý adamýn hoþluðu var kafanda- o yufkacý, ne hoþ adamdý yahu falan diye, düþünmüþüm. Zaman içerisinde bütün bunlar, ordan ordan, ilmek ilmek geliyor. O arada da sen, öykü üzerinde, yazýnsal meseleler üzerinde düþünerek Öyküyü yenilemeyi de tabii o arada düþünüyorsun. Öykü yenilenmeli diye bir fikrin de oluyor. Ne olur, ne biter derken yazmaya baþladýðýn ve düzeltmeleri yaptýðýn zaman, ama asla þöyle yapayým, böyle yapayým demiyorsun. O, senin birikiminden, öykünün kendiliðinden geçiyor. Bende öyle oluyor. Ben bunu röportajlardan birinde de yazdým. Ama baþka yazarlar, belki, daha önce planlar yapýyorlardýr, incelemeler yapýyorlardýr, bu konuda, onlarý bilmiyorum. Bende böyle oluyor. SAA: Sonra bir gün bir kývýlcýmla yazmaya baþlýyorsunuz Nezihe Meriç: O kývýlcým da baþka bir þey. Bekliyorsun, bekliyorsun, yazamýyorsun, yazamýyorsun. Yýrtýp atýyorsun. Ben hiç yýrtýp atmam. Ben, yapý gereði o aný bilirim. Þimdi oturursam þimdi yazacaðým diye. Yani onu bilirim. O garip bir duygu, geliyor birden, ben artýk onu yazabilirim diye. Ama çok okurum, okur ve yenilerim. Bende meraklar aðýr basýyor. Yani bu nasýl oldu, ben bu adamý nereden tanýyorum? Mesela Erol Bey'i çok merak etmiþimdir. Dumanaltý ndaki Erol Bey'i her zaman çok merak etmiþimdir. Bir tek þeyden hareketle çýktý o. Getr mý denirdi bu þeyin üzerine giyilen. Sizler bilmezsiniz, belki de. Çok gençsiniz yahu! Potinler, potin giyilirdi, onun üzerine süet getr geçirilirdi. Böyle arkadan çýtçýtlý ya 68 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
10 NEZÝHE MERÝÇ'LE da fermuarlý güderiden yapýlmýþ, çok þýk. Þýklýktý o yani, erkek potini giyer, sonra onu böyle eldiven gibi üzerine geçirir, arkadan fermuarýný çeker veya çýtçýtýný çýtlardý. Ondan vazgeçemeyen, þimdi artýk yok tabii, hepiniz çok gençsiniz. Benim o elli yýl önceki ya da kýrk yýl önceki öykücü gençliðimde, o eski Ýstanbul veya yüksek bürokrat tiplerine seyrek de olsa rastlanýrdý. Ve ben onlara çok hayret ederdim. Geri zekâlý mý, geleneðine çok baðlý mý, yani þimdi bunun modasý olmadýðýný bu beyefendi biliyor da hâlâ neden giyiyor falan. Yani artýk fular mular kalmadý, oðlanlar göðsünü buraya kadar açýyor da, bu neden ýsrarla hâlâ sýmsýký fularýný baðlýyor çeþidinden. O Erol Bey tipi, o getrden çýktý. Bir yerde böyle birini gördüm herhalde. Düþünmeye baþladým, bu niye bunu giyiyor, þudur budur diye. Sonra bende bilmiyorum, iþte bu gizemli bir þey. Bu öykücülük, romancýlýk, sanatçýlýk filan gizemli bir þey. O biçimlendi, biçimlendi, ondan sonra Erol Bey hikâyesinde kaç tane katman var. Büyükhaným var, evlenmemiþ halasý mý, ablasý mý var, öbür kýzlar var. Köþk hayatý var, Erol Bey'in sarhoþ hayatý var, onlarýn içerisinde kimler kimler Benim, kendi çok içen arkadaþlarýmdan bir sürü þeyler girmiþ olabilir. Bakýþlar, duruþlar, sözler hareketler var. Öyle bir þey. Sonra MK: Ünlemleri Kökertmek öyküsünün yazým serüveninden söz ediyorduk. Nezihe Meriç: Bu öykü, sahiden olmuþ bir þeyden çýktý. Öyle sahiden olmuþlardan hareket ederek yazmýyorum. Çoðuna bakýyorum da öyle. Ama bu sahiden olmuþ bir þeydi. Ben öyle vapurda dikilirken orada bir adam vardý. Öyle gizemli, yakýþýklý bir adam deðildi. Sýradan bir delikanlý dikiliyordu orada. Üsküdar'ý hatýrlayamadým, ama vapurda bu hikâyeden mi biliyorum, yoksa sahiden mi? Orasýný karýþtýrýyorum Ya elindeki simidi yedi, yedi, parçasýný attý; bilemeyeceðim, onu görmüþ olduðumu sanýyorum. Oradan simidi aldý, ay bu oðlan da bu simidi yiyecek mi þimdi, diye düþündüm. Ah, diye düþünmedim, yakýþýklý olduðu sonradan çýktý ortaya. Ve o þenlik olduðu gibi öylece yaþandý. Ve ben bunun öykü olduðunu biliyordum. Ha, bir de þöyle bir þey var öykücülükte, benim öykücülüðümde -bu öykü ile ilgili söylediklerim hep benim öykücülüðümle ilgili- bir þey, aniden bu, öykü olacak diye belirleniyor kafamda. Meselâ, 68'deki Bodrum'u bileniniz var mý? Tenha bir Bodrum, sahilde boydan boya büyük hangarlar var. Orada aðlar onarýlýyor. Süngerler ayýklanýyor filan, sessiz sedasýz bir þey ve iskele meydanýnda bir tek salaþ Körfez Lokantasý var. Bir gün Körfez Lokantasý'nda bir akþamüzeri otururken bir tekne geldi. Ýlk mavi yolculuk yolcularý çýktý içinden. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboðlu. LRO: Halikarnas Balýkçýsý. Nezihe Meriç: Yok, ben Halikarnas Balýkçýsýný tanýmadým. Ondan sonraymýþ demek ki. Sabahattin Batur. SAA: Vedat Günyol, belki? Nezihe Meriç: Olabilir. Yani öyle bir grup geldi. Bizim de küçük bir grubumuz var. Ve akþam olmuþ ve raký sofrasý kurulmuþ. Ooo þöyle böyle, merhaba filan. Benim de ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
11 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY caný sýkýlan bir tarafým var, kalabalýklardan sýkýlýveririm bazen, her zaman deðil ama bazen çok sýkýlýrým. O kalabalýða, neþeye baktým, demek ben çekemeyecek durumdaymýþým, kalabalýk istemeyecek durumdaymýþým o gün. Usulca Salim Amca'ya eðilip ben biraz Bodrum'u gezeceðim, dedim. Tamam, dedi. Ben belli etmeden, zaten sarýlmalar arasýnda kimse fark etmedi, gittim. Sahil yolundan yürüdüm yürüdüm, birtakým evler, dükkânlar Bir yere geldim. Kýr baþladý, tepe, zeytinlikler Bizim bakkalýn oraya çýkmýþým. O zaman, daðýn tepesiydi oralar. Kýrlýk yerde bir ev var. Ses seda yok. ben, Bodrumluyu ya da kadýnýn cinsini biliyorum. Yani kadýný anlýyorum. Onu açsam, üzerinden iki üç tane yesem, zaten farkýna varmaz, farkýna varsa bile, A-a biri gelmiþ, yemiþ, hýnzýr filan diyecektir. Evin havasý, çevrenin havasý, öyle hoþ bir hava yani. Kapattým. Dedim ki, bu kimsenin bunu ellemeyeceðine inanarak gitmiþ, ben ona ihanet etmemeliyim. Kapattým. Ve bunun, bir öykü olacaðýný biliyordum ve yirmi yýl sonra bu, öykü oldu. Okuduðunuz öykülerin içinde var bu öykü, hangisi olduðunu asla bilemem, ama var. Böyle oluþuyor iþte, bu öykü bir ev, evde kaynayan bir þey, tarif Nezihe Meriç: O zaman öykücü, romancý neyse iþte, sanatçý yazarken, sanatçýnýn nasýl yazdýðýný düþünürken, bu tarafýný da düþünmek lâzým. Gizemli olan dediðim, o benim. Yani bir þey var. Baþkalarýnda olmayan x bir þey var. Akýl, bilim, öðrenim, bilgi herkeste var. Türkçeyi bilmek, imlâ kurallarýný bilmek, güzel yazý yazmak, güzel mektup yazmak, herkeste var. Ama sanatçýda x bir etki var. Bir x! O x nedir? Çözülemeyen bir x benim için. Anlatmaya çalýþtýðým, örnekler vermeye çalýþtýðým. Öyle bir x var. Kapýyý týklattým, açýlýverdi kapý. Þöyle bir içeriye baktým, in cin yok, yerleþmiþ güzel bir ev. Dolaþtým, ev sahibi yok. Bir koku geliyor, çok hoþ bir koku ama! Kokluyorum, kokluyorum yaprak sarmasý kokuyor. Bunu da ben, çok fazla severim. Dolaþtým þöyle, bir baktým, bahçe fýrýný var, bir de yer ocaðý. Oyarlar yeri, iki tane taþ koyarlar, üstüne tencereyi oturturlar. Güveç mi, tencere mi tam hatýrlamýyorum. Kapaðýný bir açtým Allah(!) yaprak sarmasý ve nasýl güzel kokuyor! Kapaðýný kapattým. Þimdi biliyorum ki ettiðim gibi bir yemek, bir heyecan, bir þey, o anlatýlamaz ki! Yani o þudur, insan yapýsýndaki budur, diye fikir beyan edilemez. Gizemli bir þey sanatçýlýk, ben bunun altýný özenle çiziyorum her seferinde. Baþka sanatçýlarda böyle deðildir, onlar belki çok bilinçli programlar yapýyorlardýr, çok bilinçli okuyup notlar alýyorlardýr. Ben öyle yapmýyorum. Ben olduðum gibi yaþýyorum, durmadan okuyorum, düþünüyorum; ama öyküsüz hiç yaþamýyorum. Ben hep öyküyle yaþýyorum. Bu, garip bir þey. Bir röportajda 70 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
12 NEZÝHE MERÝÇ'LE da var. Onu çok sevmiþ herhalde Salâh Birsel, kitabýna almýþ. Diyormuþum ki o röportajda; sabahleyin kapýyý açýyormuþum, kapýcý geliyormuþ. Unutmuþum iþte! Kapýcý bir þey söylüyormuþ, bir tane yeter mi, diyormuþ. Bunu þimdi uyduruyorum, oradaki daha baþka. Bir tane yeter mi? diyormuþ. O zaman ben süratle þunu düþünüyormuþum. Bak hýnzýra, ne akýllý, evde misafir olduðunu biliyor, bir ekmek yetmez, diye düþünüyor, diyormuþum. Hikâyeye hemen baþlýyormuþum, yani yaþadýðýmý söze dökmeye hemen baþlýyormuþum. Sonra bu birikim, bir yerlerde biçimlenip hikâyeye giriyor. Anlatabiliyor muyum? Yani ben böyle çalýþýyorum. MK: Gerçekten orada dediðiniz gibi kendiliðinden, miþ gibi oluyor. Nezihe Meriç: Miþ gibi oluþu, ama sonradan okudukça yazdýðýný, okuyup düzelttikçe, bazý yerlerini çýkardýkça, bazý yerlerine sözcükler, cümleler vs. ekledikçe, o zaman sendeki bilimsel birikimin sonucunda bu böyle çýkýyor. Yani ben bunlarý hissettim, biçimlendi, hadi yazývereyim deðil. Bir tane öyle öykü var. Bir sosyolog için çok önemli bir þey bence bu. Boþlukta Mavi diye bir öykü var. Benim ilk öykülerimden biri. Kadýköy'deydim, Salim Þengil bile yeni editör. Daha öyle aþktý meþkti, hiç öyle bir þeyler yok. Uyandým, oturdum, benim yukarýda odam var, cumba var odada. Cumbanýn içinde kocaman bir masa var, bütün kitaplarým ve yazýlarým orada. Burada da, piyanom var, burada da yataðým var, öyle bir odam var. Yataktan indim, masanýn baþýna ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
13 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY gittim, oturdum, daktilom da yok, elle yazýyorum. Boþlukta Mavi yi yazdým. Okudum, temize çektim, postaladým. Seçilmiþ Hikâyeler'de basýldý. Ve en çok sevilen, en fazla antolojilere alýnan öykü olmuþtu. Her zaman þaþýrýrým, o merdiven baþý neydi, ben o merdiven baþýndaki pencereyi nerede gördüm? Öyle, þehirde yaþayan, annesi babasý trafik kazasýnda ölmüþ bir kýzý ne zaman tanýdým? O dayýnýn zengin çiftliðine nereden gitti de, o aþaðýda þakalaþan kadýnlar, benim çocukluk hayatýmda yok öyle bir þey, sonraki hayatýmda da öyle çiftlik hayatý yok, öyle bir dayý evi filan yok. Peki nereden çýktý bu, diye hep düþünmüþümdür. O zaman iþte hafiften biraz metafizik giriyor iþin içine, hafiften bir genler giriyor. Azýcýk giriyor. O, beni hep þaþýrtmýþtýr. Hiç düzeltmeden, yazýp, temize çekip yolladýðým bir öyküydü. O zaman öykücü, romancý neyse iþte, sanatçý yazarken, sanatçýnýn nasýl yazdýðýný düþünürken, bu tarafýný da düþünmek lazým. Gizemli olan dediðim, o benim. Yani bir þey var. Baþkalarýnda olmayan x bir þey var. Akýl, bilim, öðrenim, bilgi herkeste var. Türkçeyi bilmek, imla kurallarýný bilmek, güzel yazý yazmak, güzel mektup yazmak, herkeste var. Ama sanatçýda x bir etki var. Bir x! O x nedir? Çözülemeyen bir x benim için. Anlatmaya çalýþtýðým, örnekler vermeye çalýþtýðým. Öyle bir x var. SAA: Bu x, hem öyküyü hem öykü kiþilerini belirleyip biçimlendiriyor. Ünlemleri Kökertmek öyküsüne dönersek, her öykü kiþisinin bir iþlevi var. Ana öykü kiþilerinin dýþýndaki kiþiler de -yufkacý, hala, anne ve baba- öykünün akýþýnda, örgünün kurulmasýnda ilmeklerin atýlmasýný saðlýyorlar. MK: Hala yufka istemeseydi, Ozan yufkacýya girmeyecek; evi göremeyecekti. Aslýnda öykü kurulamayacaktý. Örneðin yufkacýnýn o evle baðý sýradan bir bað deðil. LRO: Aþk acýsý barýndýran bir bað gibi geldi bize. Nezihe Meriç: Öyle öyle, orada söylüyor onu. Yani o, bu ev diye söylediði zaman, orada bir bakýþý var yufkacýnýn o eve. Oradan, o bakýþtan alýyor aþk duygusunu. Aþk lafý var orada. MK: O bakýþ çok þey anlatýyor. Çok iyi sezdirilmiþ. Tam da bu noktada, yufkacýnýn adý Sadun olarak deðiþtirilmiþ.. Nezihe Meriç: Evet, ismi de deðiþiyor. Bir de lafý geçiþtiriyor. Evladým pýrlanta gibidir, isteyenler var derken, isteyenleri hemen geçiyor, Kaç yufka istemiþtiniz? diyor. MK: Evet, o, Kaç yufka istemiþtiniz? tümcesi iki yerde geçiyordu. Ýlki, o evle ilgili konuþmada, Ozan'la konuþmada, bir diðeri anneyle yufkacýnýn konuþmasýnda. Nezihe Meriç: Vaktiyle konuþmasýnda. MK: Geçmiþteki konuþmasýnda. O bir kaçýþ cümlesiydi. Nezihe Meriç: Evet, kaçýþ cümlesi, evet. Bak þimdi öykü kurulurken, diyelim ki bu kaçýþ cümlesini yazmamýþtým. Ama öyküyü okurken onu, o x i hissediyorsun ki burada öykücüden bir þey lazým, onu nasýl doldu- 72 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
14 NEZÝHE MERÝÇ'LE racaksýn, böyle dolduruyorsun. O da kendiliðinden geliyor. Buraya bir kaçýþ cümlesi olarak bunu koyayým, demiyorsun. O da kendiliðinden geliyor. Ben, demiyorum yahut. O boþluðu hissediyorsun, iþte buraya þimdi bu diyorsun. Çalýþmak o, üzerinde çalýþmak o iþte! MK: Þimdi, biraz da öyküdeki bazý ayrýntýlarý konuþalým. Mesela, asfaltlanan o güzelim eski zaman yokuþu, köhnemiþ ev ve evin içindeki eþyalarýn tümüne Ozan'ýn ruhunun aþinalýðý; Ozan'ýn bugün yaþadýðý yalnýzlýk, bugüne yabancýlýðýyla kurulan karþýtlýk; yine, Ozan'ýn kalabalýk ailesi ve ailesinin içinde kendi kendine içecek kadar yalnýz olmasý; yufkacýnýn yanýtýndaki çöktü sözcüðünün yüklendiði geniþ anlamlar. Çöken sadece bir ev deðildir; bir yaþam biçimi, duygular dünyasýdýr. Hepsi bir hüznü, yitirilmiþliði, acýyý imler. Bunlardan sonra okur da çok kuvvetli bir eyvah! bekler, ama Nezihe Meriç: Hemen oraya gireyim ben. Orada bilerek, isteyerek kullanýlmýþ bir þey var. Çünkü bu konsollar, yürüdümler, rengi solmuþ Ýran halýlarý, çift kapaklý gardýroplar filan pek çok öykücü tarafýndan, pek çok öyküde kullanýldý. Ama burada, onu mutlaka kullanmak lazýmdý o ev için. Bunun kullanýlmýþlýðýný belirtmek de yazarýn bir çeþit namus borcuydu. Orada hangi sözcükle karþýlanmýþ, bakýn bakalým? Açýkça mý söylenmiþ, bir sözcükle mi karþýlanmýþ? Nasýl yapýlmýþ? Dikkatinizi çekti mi? Ozan'ýn evi dolaþtýðý sýrada LRO: Yufkacý, O ev dedi, Beylerbeyi'nin en güzel evlerinden biriydi. Nezihe Meriç: Yok hayalen eve çýktý. MK: öykülere, romanlara nostaljik renkler katarak giren aynalý konsol, kapaklarý bombeli, ceviz elbise dolabý Nezihe Meriç: Ýþte burada yazar, taklit etmiyorum demek, istiyor. Pek çok romanda var. SAA: Tüm bunlarýn üzerinde, bin yýldýr yaþanmýþlýklarýn üstünü örtmüþ olan o soluk almayan sessizlik. Çok güzel! Bu cümle o kadar güzel ki. O soluk almayan sessizlik! Nezihe Meriç: Demin dedim ya, ben de pek beðendim okurken. MK: Sonra burada, bir eyvah bekler ama, demiþtik Nezihe Meriç: Onu demin çok güzel konuþtunuz. SAA: Ama'dan devam edelim. Yazar, yarattýðý bu kurmaca dünyanýn kurmaca kiþisinin kontrolünü kaybeder. Bile isteye yaþanan bir kaybetmedir, o halde býrakýr mý demek gerek? Kiþi ve kurgu, yazardan baðýmsýz ilerler. Yazar, eyvah ý kullanamaz /kullanmaz. Kalemi varmamýþtýr aslýnda eyvah'ý kullanmaya Bu yüzden de Nezihe Meriç: Pardon, çünkü eyvah, ünlemi çeker kapatýr. Umutlarý kapatýr, bitirir, o bitirmek istemiyor. MK: Kýz kendi öyküsünü kendisi yazmýþtýr. Okur da kendi öyküsünü yazmaktadýr. ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
15 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY Ah ve eyvah ý kullandýðý anda okur, kendisi için öyküyü bitirebilir de. Karanlýðýn içinden filizlenen ýþýk; iþte tam da yeri belki; kökertilen bir aþk. Birdenbire Bir çiçek Rýhtým taþýnýn aralýðýndan Uzatmýþ baþýný Bir çiçek yolumu kesti. (Cemal Süreya) Nezihe Meriç: Çok, çok hoþ olmuþ. SAA: Hüzün, evet hüzün! Dokunaklý, iç burkan, acýlar! Sürüp gitsin, istemiyorsunuz sanki Coþku haline getiriliyor hüzün; yani ikisi yan yana. Mutlaka umut duygusunu çakmak üzere ilerliyor duygular ve sonunda coþkuya, lirik bir neþeye ulaþýyor. Nezihe Meriç: Ama hayatta normali odur. SAA: Hayatla bir denge kuruluyor böylece, deðil mi? Nezihe Meriç: Tabii, sonsuz bir kederi, duyguyu sürdüremez insan. Mümkün deðil. Mesela, aþýrý sinir hastalýðý vardýr; susar, taþ gibi durur sürekli. Ya da anlatýr anlatýr, hiç susmadan. Nokta, virgül koymadan durmadan konuþanlar da hastadýr. LRO: Sanatta yaþamýn yansýmasý olarak, mesela müzikte, çýkýþlar vardýr, iniþler vardýr. Bu öyküde de öyle, keder, neþe ve coþku Müthiþ bir dinamizm var. Örneðin, martýlarýn üþüþmesi bölümü. Müzikte en üst noktayý, coþkuyu hatýrlatýyor. Çok güzel bir bölüm bu. Nezihe Meriç: Ben onun yazýlýþýný da çok seviyorum. Martý- kanat- çýrpýnýþ, þu- bu filan orada sözcükler çok güzel seçilmiþ. SAA: Hem duygular hem dünyalar çok iyi harmanlanmýþ. Ozan'ýn dünyasý, kýzýn, o solgun kýzýn dünyasý. Ýkisi de yalnýz. Keþke Ozan denen çocuk, kýzýn bindiði vapura binseydi Nezihe Meriç: Kýzla karþýlaþsaydý SAA: Tabii, yazar bunu bilerek yapýyor, iki yalnýzlýðý bilerek yaklaþtýrmýyor. Yalnýzlýklar, iki ayrý yalnýzlýk, birbirine deðmeyen þeyler olacak ki dünyalar çýksýn ortaya. Ama rastlantýlarý da düþünüyor insan. Ozan, sonraki vapura binseydi kýzla karþýlaþabilirdi. Ama öyle olmuyor. Oysa kýzýn, karanlýklar içinde gördüðü kiþi Ozan da olabilirdi. Keþke olsaydý, diyebilir okuyucu. LRO: Ya da kýzýn, ben bile olmadan içmeye gitsin, deyiþi Nezihe Meriç: Bana raðmen yani, diyor. MK: Bunlar, öykü kiþilerinin yaþadýklarýydý. Ya sizin yaþadýklarýnýz? Anýlar, olaylar Nezihe Meriç: Yaþadýklarým, anýlar, olaylar, olduðu gibi, yýllardýr durur. Zaman zaman anlatýrým. Gene durur. Ama bir öyküde bir zaman nasýl kullanýlacak, ben onu bilmiyorum. Ya da: Hadi, bak bu hoþ bir þey, ben 74 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
16 NEZÝHE MERÝÇ'LE bunu bir öykü yapayým demiyorum. Ben demiyorum! Demiyorum derken. Yaratýcýlýk süreci içinde söylüyorum. Ben, böyle bir þey diyerek baþlamýyorum öyküye. Bu, bende duruyor. Ama bir gün, o x, napýyorsa yapýyor, nasýl oluyorsa oluyor, ben bir öyküye çalýþýrken, parçasý ya da türü biçim deðiþtirerek giriyor öyküye. LRO: Biçim deðiþtirmesi nasýl bir þey? Nezihe Meriç: Ortaokul öðrencisi bir Nezihe Meriç düþünün. Bir kýz. Kara, sýska, küçük, incecik bir kýz, hýrçýn. O sýralarda, Kýrþehir Ortaokulu'nda okuyorum. Kayabaþý diye bir semt var. Kayabaþý'nda bir evdeyiz. Kapýyý açýp girince, taþlýk var. Taþlýktan bahçeye çýkýlýyor. O buraya girmiþ, Ünlemleri Kökertme öyküsünde olan kapý açýlýr -iki kanatlý deniyor ya- oradan bahçeye çýkýlýr. Bahçede de babamýn sýk sýk ziyafet sofrasý kurulur, orada içerler. Ben de yukarýdayým O zamanki çocuklar sofraya -ziyafet sofralarýna- oturmuyor. Ben çok deðiþik yetiþtim, vakýa. Yani öyle o kalýplara uymadý benim yetiþtiriliþim. Biliyorum ki oturmuyorum. Belki ben kendiliðimden oturmuyorum. Ýstemem, ne yapacaðým diye Sokak kapýsý çalýndý. Bu kadar bir koç. Boyanmýþ kýrmýzýlý yeþilli, boynunda altýn baðlý. Beþibiryerde mi, hatýrlamýyorum. Belki de bir altýn boynunda, zor zapt ediyor koçu adam. O kadar þaþýrdým ki. Toprak yol önümüzde. Dýþarýsý karanlýk. Zifiri karanlýk. Kýrþehir'in 1940'lý yýllarý. Mühendis Bey evde mi, diye sordu adam. Ben gittim sizi biri istiyor, dedim. Babam geldi. Benim babam küfretmeyen bir adamdý. Nasýl küfrediyor babam. Kýyamet kopuyor. Ýçmiþ de. Mosmor oldu. Nasýl kovuyor adamý. Rüþvet getirmiþ çünkü. Çünkü bahçesinden yol geçecekmiþ. Mühendise al koçu, yolu geçirme diyecek. Babamýn hayatýnda bu çok var zaten. Þimdi yýllar geçti. Ortaokul bitti, lise bitti, üniversite yýllarý geldi. Neler, neler geçti. Öykücü olduk, öyküler yazýldý. Öykülerden birinde, böyle bir memur var. Geçenlerde de okudum. Dumanaltý nda olabilir. Çok uzun öyküler arasýnda. Karýsý var, iki tane kýzý var. Kýzlar süslü kýzlar falan. Orada kapý gene çalýnýyor. Çocuk gene kapýyý açýyor. Koç gene geliyor. Fakat adam alâyla valâyla karþýlanýyor. Sýrtý okþanýyor, Gel bir yudum bir þey iç. diye masaya davet ediliyor. Þimdi Burada ne dönüyor acaba? Ben bunu bilmiyorum. Bunu olduðu gibi de yazabilirdim. Babam öykü kahramaný olurdu. Hem de ders vermiþ olurdu. Hayýr, tam tersi olmuþ. ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
17 MELÝKE KOÇAK-SEZER ATEÞ AYVAZ-LEYLA RUHAN OKYAY Bu x, çok gizemli bir þey. Bir þey var sanatçýda. Ben kendimde de çözmeye çalýþýyorum. Halkta da garip bir þey var. Yazar, hayatýný yazýyor sanýyorlar. Hayatýný yazmakla ilgisi yok. LRO: Hemen özdeþleþtirirler. Çok yaygýn. Okur-yazar çevresinde bile. Nezihe Meriç: Yaþamýþ, yaþadýðýný yazmýþ. Oysa tam tersi. Tam tersi demeyeyim de. Çok baþka bir þey. Açýklanamayan, açýk seçik izah edilemeyen. Açýklýða kavuþturulamayan bir þey, yazardaki bu x. MK: Sizin önceki öykülerinizde -hangi kesimden olursa olsun- kendini kurmak, hatta bozup bozup yeniden kurmak, var olmak, ayakta kalmak ve hayata tutunmak için çabalayan kadýn tipleri var genellikle ve bunlar örtük deðil, açýk bir anlatýmla çiziliyor. Bu öyküdeki genç kýz ise, hem yüklendiði anlam hem anlatým açýsýndan onlardan farklý gibi. Genç kýzýn duygu dünyasý, ruh hali daha çok simgesel göndermelerle çiziliyor sanki. Mesela; yýkýlmýþ olsa da, taþlarýn arasýndan otlar fýþkýrsa da görkemli, olduðu gibi duran bir ev; kocamýþ, ama taptaze bir çam ; Ona dolanan hanýmeli Nazlý, ince, ama coþkulu; her yaný sarmýþ, çiçeðini belli etmeden, bol çiçekli. Eve dair bu göstergeler ikili anlamda okunabilir: Biri, çöküþ, ölüm karamsarlýk kol gezerken umutlarýn yeþermesine yönelik anlamý; diðeri, genç kýzýn umutlu, neþeli iç dünyasýna yönelik anlamlar, anlamlandýrmalar. Hem kadýn tipi hem de anlatýmýna iliþkin söylediklerimizden yola çýkarak, öykülerinizdeki ve elbette bu öyküdeki kadýnlara, kadýn duruþuna bakýþýnýzý konuþabilir miyiz biraz? O günden bugüne neler deðiþti ya da deðiþim var mý? Nezihe Meriç: Yalnýz, bu öyküdeki genç 76 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK 2006
18 NEZÝHE MERÝÇ'LE kýz, bu son devirden etkilenip gelmiþ bir genç kýz deðil. Evrensel olarak, bu kýzýn duygusu, taa, iþte ne bileyim, dünyanýn kuruluþundan bu yana gelen aþk isteði, cinsel dürtüler, özgürlük duygusu, bütün bunlarýn bastýrýlmýþlýðý, hep bu kýzý yapan þeyler Osmanlý'da da var. Daha öncesinde de var. Baþka ülkelerin toplumlarýnda da var. Ýnsanlarýn yaradýlýþýndan gelen bir istek var. Buluþma isteði Karþýtýyla buluþma, eþiyle buluþma gibi bir istek. O isteði gerçekleþtirince mutlu mu olunuyor? O ayrýca tartýþýlabilecek bir þey. Erkek isteðiyse, eþini bulma isteðiyse, bulduðu zaman mutlu mu olunuyor? Ama kavuþamayanýn kavuþma isteði bu kýzý çýkarýyor ortaya. Bu kýz da dünyanýn kuruluþundan beri olan bir kýz. Yani toplumda kadýnýn deðiþmesiyle meydana gelmiþ deðil. Zaten olan bir kýz. LRO:: Âþýk Veysel, kavuþamayýnca aþk olur, demiþ Nezihe Meriç: O aþk bile Kavuþulmadýðýndan dolayý çok gizemli, acý veren, umutsuzluklar getiren, boyun büktüren bir aþk. Âþýk oluyor, ama doyumsuz, ulaþýlmamýþ bir aþk oluyor. SAA: Öykülerdeki bazý kadýnlarda, sanki aþký sürdürme, onu zenginleþtirme yeteneði var. Sizin öykülerinizde yaþayan, zengin dünyalarý olan kadýnlar onlar. Ne dersiniz? Nezihe Meriç: Var tabii O biraz yaradýlýþtan kaynaklanýyor galiba. Çünkü ayný þeyi ben yaptým. Çavlanýn ikinci cildinde elimden geldiðince yazmaya çalýþacaðým. Ben 49 sonunda-50 baþýnda, Salim Amca'yla ilk karþýlaþtýðýmda, görür görmez -hani romanlarda, filmlerde falan geçer ya- Ýþte benim erkeðim. O duyguyu aldým. Ama öyle bir beklentim yoktu. Hayaller içinde bir genç kýzdým. Babamýn öleceði hiç aklýma gelmiyordu. Bilinçaltýmda varmýþ ki Babam ölürse Salim Bey var, dedim. Ama bu, hep böyle sürüp gitti. O duygu hiç zedelenmeden yaþadýk elli beþ yýl. Hiç ayrýlmadýk. Hiç kopmadýk. Bakýn þimdi, bilgisayarýn üstünde duran fotoðrafýný gördüðüm zaman, her sabah Salim Amca'yý hissederim. O garip bir þey, anlatýlamaz. Galiba herkese nasip olmuyor. MK: Söyleþimizi noktalarken, önümüzdeki günlerde çýkacak öykü kitabýnýzdaki Çisentiler e kýsaca deðinmek istiyoruz. LRO: Sürekli genç kalmayý, öykünüzü yenilemeyi baþarmýþ bir yazarsýnýz. Bu baðlamda, Çisentiler i, bugüne kadar biriken öykülerinizden damýtýlarak yenilenmiþ özsuyu ya da Birsen Ferahlý'nýn, Alacaceren Bir Kök Roman benzetmesinden yola çýkarak; derinlikli, içinde çok sayýda öykü barýndýrmasý nedeniyle doðurgan yapýya sahip kök öyküler diye de deðerlendirebilir miyiz? Nezihe Meriç: Evet, deðerlendirebiliriz. SAA: Böyle uzun, yoðun bir söyleþiye zaman ayýrdýðýnýz, bize, evinizi ve gönlünüzü açtýðýnýz için teþekkür etmek istiyoruz. Ve daha nice güzel öykülerle birlikte nice kitaplara diyoruz. ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK OCAK
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý
Detaylıünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.
ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.
DetaylıTürkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıEvvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.
Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok
DetaylıMatematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2
DetaylıBenim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek
Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek söyleyemem. Ýþlerin paylaþýmý yüzünden aramýzda hep kavga
Detaylıþimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.
Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.
Detaylıünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?
ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen
Detaylıünite1 Sosyal Bilgiler
ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.
Detaylı17 ÞUBAT kontrol
17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?
DetaylıÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum
ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2017
3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki
Detaylı2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý
TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2017
4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý
DetaylıSoðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2015
3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki
DetaylıSertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada
Sertab Erener Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Besteciler.org Acýt Canýmý En gizli bahçelerim Islandý yaðmurunla Açýldý her damlada Solgun çiçeklerim Yollarýný zor bekledim Gecelerden sabahlara
DetaylıÜzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not
1. Anne Özlemi Ýlkbaharýn tatlý güneþi, Yeþilbað köyünde bütün çatýlarý, avlularý, tarlalarý, dað yollarýndaki keçileri ýsýtmaya baþlamýþtý yine. Tuna bu köyde yaþayan çocuklardan biriydi. Ablasý Suna
Detaylı1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2015
3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný
DetaylıUður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.
Uður Tok Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Cuma, 06 Haziran 2008 Besteciler.org ÇOK SEVMÝÞSÝN Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var
DetaylıRomalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak
Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle
Detaylı1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn
4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87
DetaylıFiskomar. Baþarý Hikayesi
Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren
DetaylıDersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.
Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan
Detaylıünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.
ünite1 Sözcükte Anlam Türkçe 1. TEST 1 k e l e b e k o v a ç i ç e y d a l g a a u m ü z i k e n a k a ð ý t Bulmacada aþaðýda ý verilen sözcüklerden hangisi kullanýlmamýþtýr? 3. Aþaðýdaki altý çizili
Detaylı17 ÞUBAT kontrol
17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. 20,16 ile 3,17 ondalýk sayýlarý arasýnda kaç tane tam sayý vardýr? A) 15 B) 16 C) 17 D) 18 E) 19 2. Aþaðýdaki trafik iþaretlerinden hangisinin simetri ekseni
Detaylı2 - Konuþmayý Yazýya Dökme
- 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir
DetaylıBazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.
C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2015
3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?
Detaylı> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik
KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...
DetaylıGeometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim
Matematik 1. Fasikül ÜNÝTE 1 Geometriye Yolculuk ... ÜNÝTE 1 Geometriye Y olculuk Çevremizdeki Geometri E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim E E E E E Üçgenler
DetaylıEisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý
39 Jules Feiffer's America Jules Feiffer Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý Levent Gönenç Elinizde tuttuðunuz bu kitap bugüne kadar Amerikan toplumu üzerine yapýlmýþ en yetkin sosyolojik
Detaylı5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý
CEBÝRSEL ÝFADELER ve DENKLEM ÇÖZME Test -. x 4 için x 7 ifadesinin deðeri kaçtýr? A) B) C) 9 D). x 4x ifadesinde kaç terim vardýr? A) B) C) D) 4. 4y y 8 ifadesinin terimlerin katsayýlarý toplamý kaçtýr?.
Detaylıünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3
ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e
Detaylıd es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr
20 ad d es et en kal ý içe ride bý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr Kitagami Desenleri Cem ÖNGÝDER 2017 Kitagami Nasýl Yapýlýr Hazýrlayan: Cem Öngider 2017 Ýstanbul Merhaba, Çok uzun zaman önce baþladýðým ancak
DetaylıT.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken
DetaylıKİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3
KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?
DetaylıHER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?
Kendimi Tanýyorum HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR? Resimdeki kiþilerin fiziksel farklýlýklarý nelerdir? Ýnsanlarý birbirinden ayýran fiziksel ve duygusal özellikleri ile ilgi alanlarý vardýr. Bu farklýlýklar
DetaylıNejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.
Nejat Yavaþoðullar Onaylayan Administrator Pazar, 27 Mayýs 2007 Besteciler.org Ankara Sokaklarý Yürüyordum Yürüyordum ay ýþýðýnda Adým seslerim Boþ sokaklarda Yankýlanýrken gece ayazýnda Sen yokken anlamsýz
DetaylıÇOK DÝLLÝ ÇOCUÐUN KONUÞMASI VE DÝLÝNÝN GELÝÞMESÝ NASIL DESTEKLENMELÝ
Vantaan kaupunki Sosiaali- ja terveysvirasto / Puheterapia Monikielisen lapsen puheen ja kielen kehityksen tukeminen ÇOK DÝLLÝ ÇOCUÐUN KONUÞMASI VE DÝLÝNÝN GELÝÞMESÝ NASIL DESTEKLENMELÝ turkki ÇOK DÝLLÝ
DetaylıÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25
ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý
DetaylıOzan Doðulu. Sen Çaðýr Yeter. Söz: Kenan Doðulu. Müzik: Ozan Doðulu. Alýþmak çok zor inan. Sebebim düþün bir an. Yakýþmaz bize haram
Ozan Doðulu Onaylayan Administrator Salý, 22 Mayýs 2007 Besteciler.org Sen Çaðýr Yeter Alýþmak çok zor inan Sebebim düþün bir an Yakýþmaz bize haram Ayrýlmak kayýp zaman Biz neyin kavgasýný ezberledik
DetaylıMine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.
Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde. Güleç bir yüzle, Kýzým Özlem! Neredesin? diye seslendi. Sesi yumuþak,
DetaylıSÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam
SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ
DetaylıA) servis B) seyis C) başarı. 7. k,u,k,a,l Yukarıdaki harflerin hepsi kullanılarak aşağıdaki sözcüklerden. Al Semender
TÜRKÇE 1. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinde üç tane sesli harf yoktur? A) maymun B) selam C) çiçeklik 5. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi sözlükte dğerlerinden önce gelir? A) servis B) seyis C) başarı Al
DetaylıÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...
ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Fiziksel Özelliklerim............ 10 Duygularým................... 11 1. Haftanýn Testi............... 13 Yapabildiklerim - Hoþlandýklarým.. 15 Günümü Planlarým.............
DetaylıTATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.
TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi
DetaylıEbru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim
Ebru Yiðit x Onaylayan Administrator Çarþamba, 20 Haziran 2007 Son Güncelleme Cuma, 07 Eylül 2007 Besteciler.org Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN Tek aþkýn
DetaylıABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.
SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç
DetaylıYaratýcýlýk kavramý/sorunu postmodernizmle birlikte sorgulanmaya baþlandý. Metnin gerçeklikle iliþkisini hedef alan postmodern
Dosya Öyküde Yaratýcýlýk Yaratýcýlýk kavramý/sorunu postmodernizmle birlikte sorgulanmaya baþlandý. Metnin gerçeklikle iliþkisini hedef alan postmodern yaratýlar, yaratýcýlýðýn ne olduðunu, biçimle olan
DetaylıTam adýyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov'la lise son sýnýfta tanýþtým. Ýstanbul Hukuk
E r d a l Ö z Çehov'un Öykücülüðü Üzerine Tam adýyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov'la lise son sýnýfta tanýþtým. Ýstanbul Hukuk Fakültesi birinci sýnýf öðrencisiyken tam bir Çehov tutkunuydum. Türkiye'de
DetaylıKonular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10
Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek
Detaylı3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma
Ýçindekiler 1. FASÝKÜL 1. ÜNÝTE: ÞEKÝLLER VE SAYILAR Nokta Düzlem ve Düzlemsel Þekiller Geometrik Cisimlerin Yüzleri ve Yüzeyleri Tablo ve Þekil Grafiði Üç Basamaklý Doðal Sayýlar Sayýlarý Karþýlaþtýrma
DetaylıSuat Yýðmatepe AZAD OLDU GÖNÜL KUÞUM. Söz : Suat Yýðmatepe. Müzik: Mustafa Malay. Azad oldu gönül kuþum. Ondan böyle bu duruþum
Onaylayan Administrator Pazar, 13 Mayýs 2007 Son Güncelleme Cuma, 31 Aðustos 2007 Besteciler.org AZAD OLDU GÖNÜL KUÞUM Müzik: Mustafa Malay Azad oldu gönül kuþum Ondan böyle bu duruþum Þimdi sensiz yok
Detaylı.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.
Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara
Detaylıünite1 1. Aþaðýdaki kavram ve gösterimi çiftlerinden hangisi doðrudur? A. ýþýn, B. doðru parçasý, d C. nokta, A D. doðru,
ünite1 Geometri Matematik E 1 3. 1. þaðýdaki kavram ve gösterimi çiftlerinden hangisi doðrudur?. ýþýn, B B. doðru parçasý, d. nokta,. doðru, B Y erilen açýnýn gösterimi aþaðýdakilerden hangisi olabilir?.
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2017
Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin
DetaylıNURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.
Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci
DetaylıBÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK
BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK TS YGSH YGS 04 DERSHANELERÝ Konu TEMEL KAVRAMLAR - III Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar
Detaylı15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,
DetaylıRÝYA, RÝYAKAR VE;DEMOKRASÝ DÝYE DÝYE DEVLETÝ YIKMAK!
RÝYA, RÝYAKAR VE;DEMOKRASÝ DÝYE DÝYE DEVLETÝ YIKMAK! Onaylayan mkm Pazar, 09 Ekim 2011 www.alucra.biz RÝYA, RÝYAKAR VE; DEMOKRASÝ DÝYE DÝYE DEVLETÝ YIKMAK! Önce Riya. Gelin, her zamanki gibi, hep beraber
Detaylı1.TEMA : BÝREY VE TOPLUM 2.TEMA : ATATÜRK 3.TEMA : ÜRETÝM, TÜKETÝM VE VERÝMLÝLÝK
1.TEMA : BÝREY VE TOPLUM Sütün Sýrrý...11 Güzel Dilimiz...15 Haftanýn Testi...18 Tema Deðerlendirme Testi...19 2.TEMA : ATATÜRK Atatürk'ün Hayatý...21 Güzel Dilimiz...24 Tema Deðerlendirme Testi...27 3.TEMA
DetaylıÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 KENDÝMÝ TANIYORUM... 9
ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE KENDÝMÝ TANIYORUM... 9 BÝREYSEL FARKLILIKLARIMIZ... 10 Ölçme ve Deðerlendirme... 13 Kazaným Deðerlendirme Testi - 1... 15 DUYGULARIMIZ ve DÜÞÜNCELERÝMÝZ... 16 Ölçme ve Deðerlendirme...
Detaylı============================================================================
Büyüklerin küçük oyuncaklarý :Maketler Gönderen : papatya54-12/12/2007 20:26 "Karga'ya yavrusu Kuzgun gözükür"diye bir Atasözümüz var.bu yüzden olsa gerek baþka marka arabalarýn maketleri pek ilgilendirmiyor
DetaylıAyakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!..
BEKLEYÝÞ Murat okuldan dönmüþ, odasýna çekilmiþti. Derin düþünceler içinde kitaplarýný, defterlerini karýþtýrýyordu. Bir gün önce üzdüðü annesinin aðlamaklý yüzü gözünün önünden gitmiyordu. Þunu da isterim,
DetaylıNe-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,
... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,
DetaylıKızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri
1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya
Detaylıünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden
ünite 1 OKUL HEYECANIM TEST 1 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yanlýþtýr? Hayat Bilgisi Vatan ve ulus sevgisinin öðrenildiði yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr?
DetaylıALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI
Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979
Detaylı2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor
TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok
DetaylıBir Kuþ Havalandý. Cenazesine pek fazla gelen olmamýþtý. Tanýdýklarýnýn haberi mi olmadý acaba, yoksa. E d d i A n t e r.
Yazý atölyeme katýldýðý günlerde bir hikâyesinin günü geldiðinde en prestijli edebiyat dergilerinin birinde yayýmlanacaðýný tahmin edebilir miydi(k)? Soruyu yanýtlamakta zorlanýyorum. Güvenebileceðim ve
Detaylı3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM
7. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? 2 1 1 2 A) B) C) D) 3 2 3
DetaylıΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ
ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά
Detaylıçýkan, Aydýn'dan Kemal Gündüzalp; yine Aydýn'dan, Güzel Sanatlar Lisesi'nde edebiyat olarak bizden de dergide yayýmlayacaðý bir
Öykü Forum Ýzmir Hasan Özkýlýç Hasan Özkýlýç: Sevgili arkadaþlar, bilindiði gibi Ýmge Öyküler'in bazý sayýlarýnda forum baþlýðý altýnda öykü üzerine tartýþmalar yapýldý. Derginin yayýn yönetmeni Özcan
DetaylıRafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.
Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar
DetaylıO gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.
O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi. Çünkü fýrtýna olacaksa okullarýn tatil edilmesi kesin gibi
Detaylı* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:
3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların
DetaylıHazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan
Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan Mart 2009 Kendi Yaşam Öykünüzü Yazın Diyelim ki edebiyatla uğraşmak, yazı yazmak, bir yazar olmak istiyorsunuz. Bu
Detaylı2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15
Detaylı0.2-200m3/saat AISI 304-316
RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi
DetaylıÝlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ
Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ Nezihe MERÝÇ BÜKÜLMEZ, Amele Cemiyeti'ne üye olmuþ, düzyazýlarýnda da toplumcu görüþlerini açýklamýþtýr. Yaþar Nezihe'nin, 'yoksullarýn' ve 'acýlarýn' þairi olarak tanýtýlmasý,
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2018
3 puanlýk sorular 1. Þekildeki 9 balon sabit, 3 ok ise gösterilen doðrultuda hareket etmektedirler. Bir ok, balonu vurup patlattýktan sonra ayný yönde hareket etmeye devam etmektedir. Þekle göre oklarla
DetaylıBilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:
Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim
DetaylıGenel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri
Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri 1 2 1 1 2 Çok Sýcak Soðuk Sýcak Çok Soðuk D B C Çorba Kutuplar Yanardað Sonbahar Yukarýda yer alan 1. ve 2. kutudakiler
Detaylı1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL
1. Fasikül TEMA 5 Hayal Gücü TEMA 6 Eðitsel ve Sosyal Etkinlikler r, ýt lý z. Sa ma k l ra atý a S l O ek t Se ek T T ... Ýçindekiler 5. TEMA: HAYAL GÜCÜ Açelyanýn Bir Günü Harf Hece Test 1 Kelime Test
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες
DetaylıFSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ
FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR FÝYATI: Okuyana Beleþ OFSAYT 2 Þinasi ile HAYATIN ÖTE YANI HAFTANIN SORUSU Devane den MURTAZA Yav Þinasi Aðabey, bu CHP de Saim Topgül
DetaylıAzıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.
Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası. Kulplar taktım sicimden, Boyadım bakır gibi; Doldurdum
DetaylıD Ý K K A T Ç O K Ö N E M L Ý N O T :
D Ý K K A T Ç O K Ö N E M L Ý N O T : Bu e-kitap Beyin Gücü dergisinin Kasým ayý hediyesidir. Kitap her dergi için sadece bir kez indirilebilir. Hiçbir þekilde baþkalarýna daðýtýlamaz ve hiçbir ortamda
Detaylı============================================================================
SATILIK 56 CHEVY Gönderen : Turgay - 16/01/2008 02:15 Arkadaþlar satýlýk bir 56 chevy resmi buldum ama çeþitli nedenlerden dolayý burada yayýnlamak istemiyorum. Ýlgilenen arkadaþlar buraya cevap olarak
DetaylıÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi
ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek Anlam...15 Mecaz Anlam...15 Yan Anlam...15 Deyimler...16 CÜMLE ANLAMI...16 Nesnel Yargýlar...16 Öznel Yargýlar...16 Koþula Baðlý Yargýlar...16
DetaylıBİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)
Sosyal Bilgiler BİZ VE DEĞERLERİMİZ Hece ve Harf Bilgisi Sözlük Sırası Sözcükte Anlam Konu Kavrama Testi - 1 Ayþe nin gözleri, gördükleri karþýsýnda iri iri açýlmýþtý. Bu okul kocamandý. Köydeki eski okuluna
DetaylıYönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül 2009 12:41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül 2009 13:10
Bir Gencin Eroin Kullandığı Nasıl Anlaşılır? Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Anatolia Klinikleri nde Şef Yardımcısı Doç. Dr. Özkan Pektaş a bu soruyu sorduğumda söze şöyle başladı: Daha kırık kırık, çatallı,
DetaylıGeç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin
Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz
DetaylıBÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ
IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme
DetaylıDONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY
söyleþi - interview ÝKTÝSAT ÝÞLETME ve FÝNANS SÖYLEÞÝ DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY Bu söyleþi, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ali Bilge tarafýndan 15
DetaylıKanguru Matematik Türkiye 2017
4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin
Detaylı