Sinir Ajanları: Kitle İmha Silahı mı? Terapötik Silah mı?
|
|
- Asli Tansel
- 5 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Sinir Ajanları: Kitle İmha Silahı mı? Terapötik Silah mı? Fatma İlay Korkmaz,Doğukan Akkuş,Merve Göker,Merve Dinç,Gözde Beşkonak,Kazım Caner Koşal Danışmanlar: Prof. Dr. E. Suna Türkoğlu, Doç. Dr. Nilüfer Bayraktar ÖZET Nörotoksik sinir ajanları genel olarak organofosfor bileşikleri olup, asetilkolinesterazın tersinmez inhibitörleridir. Bu ajanlar savaşta-barışta (terorist saldırılarda) kullanılabilen etkin kimyasal silahlardır. Ajana ait fiziksel ve kimyasal özellikler, kullanım şekilleri ile çevresel faktörler silahın etkinliğinin belirlenmesinde önem taşımaktadır. Ajanların akut etkilerinin yanı sıra kronik ve gecikmiş etkilerinin de olduğu bildirilmektedir. Klinikte tersinir asetilkolinesteraz inhibitörleri terapötik amaçla kontrollü olarak asetilkolinaracılı sinyal ileti yetersizliğinin söz konusu olduğu hastalıklarda kullanılmaktadır. Tersinir asetilkolinesteraz inhibitörlerinin geliştirilmesi yönünde gösterilecek olan çalışmalar terapötik kullanım açısından önem taşımaktadır. Anahtar kelimeler: Sinir ajanları, tersinmez asetilkolinesteraz inhibitörleri, tersinir asetilkolinesteraz inhibitörleri GİRİŞ Etkilerini temel olarak sinir dokuda gösteren ajanlar sinir ajanları olarak adlandırılmaktadır. Nörotoksik sinir ajanları genel olarak organofosfor bileşikleri olup, ağırlıklı olarak asetilkolinesterazın (AChE; EC ) tersinmez inhibitörleridir. Bu ajanlar savaşta ve barışta (terörist saldırılarda) kullanılabilen etkin kimyasal silahlardır. Ajanlar, enzimin aktif bölgesinde bulunan ve katalizden sorumlu olan hidroksil grubunun kovalent modifikasyonuna neden olmaktadırlar. Modifikasyon, enzimin tersinmez olarak baskılanmakta ve enzim katalitik aktivitesini kaybetmektedir. Dokuda asetilkolin yıkımı gerçekleşememekte ve reseptörleri ile etkileşimi devam etmektedir (8,12,29). Asetilkolinesteraz, doğal ve sentetik kolinerjik nörotoksik ajanların (toksinlerin) en önemli hedefidir. Doğal toksinlerin başlıcaları bitki kaynaklı karbamatlar ve glikoalkoloid inhibitörlerdir. Bunun yanı sıra yumuşakçalarda, mavi- yeşil yosunlarda ve yeşil Afrika yılan zehirinde doğal nörotoksinler tanımlanmıştır (8,13,23). Sentetik toksinlerin üretimi ise öncelikle pestisit ve insektisit amaçlı olarak başlatılmış, daha sonra kitle imha silahı olarak kullanımı gündeme gelmiştir. 1
2 Ayrıca, klinikte tersinir AChE inhibitörleri terapötik amaçla, kontrollü olarak, asetilkolin-aracılı sinyal ileti yetersizliğinin söz konusu olduğu hastalıklarda kullanılmaktadır (8,12,23). TERSİNMEZ ASETİLKOLİNESTERAZ İNHİBİTÖRLERİ: NÖROTOKSİK KİMYASAL SİLAHLAR Etkin pestisit üretimi amacı ile Alman bilim adamları tarafından II. Dünya Savaşı sırasında başlatılan çalışmalar dünyanın nörotoksik kimyasal silahlar ile tanışmasında ilk adım olmuştur(2,23). Tarihsel süreç dikkate alındığında 1934 yılında sentetik insektisit çalışmalarının ağırlık kazandığı dikkat çekmektedir. Bu çalışmalar sonucu 1936 yılında toksik etkisi yüksek olan organofosfat insektisit geliştirilmiş ve tabun ismi verilmiştir yılında tabun örneği Savunma Bakanlığı na gönderilmiş ve tabunun sinir transmisyonunda etkin olduğu öngörülmüştür.1938 yılında Schrader sarini sentezlemiştir.1940 yılında ise tabun üretiminin küçük ölçekte gerçekleştirildiği bildirilmektedir.1944 yılında yine Alman bilim adamı Richard Kuhn nörotoksik ajan olan somanı sentezlemiştir. Tersinmez AChE inhibitörleri olan söz konusu organofosfatlar, G serisi nörotoksik ajanlar olarak adlandırılmış ve bu seri üyesi olan başlıca ajanlar GA (Tabun), GB (Sarin), GD (Soman) ve GF (Siklosarin) olarak kodlanmaktadır(14,23). İngilizler tarafından 1952 yılında venom (yılan,akrep ) kaynaklı X bileşiğinin formülasyonu gerçekleştirilmiş olup, II. Dünya Savaşı sonrası ise Amerika da üretilmeye başlanmıştır. VX toksik etkisi en yüksek ajan olarak belirlenmiştir. Bu grup nörotoksik ajanlar ise V-serisi olarak adlandırılmaktadır. Organofosfat yapılı pestisitlerin bazıları ile G- ve V- serilerine ait nörotoksik ajanların yapıları Tablo1 ve 2 de verilmektedir (14,21,23). Kimyasal savaş ajanları Fizyolojik etkileri insanları ve diğer canlıları öldürmek, ağır yaralama ile saf dışı bırakmak, fonksiyonlarını bozarak etkisiz hale getirmek gibi temel özelliklere sahip, toksisite potansiyeli yüksek, dış faktörlere dayanıklı ve üretimi ekonomik olan toksik kimyasal maddeler genel olarak kimyasal silah olarak tanımlanır(7-10). Toksik etki ajanın havadaki derişimi ve organizmanın ajanla etkileşim süresi ile ilişkilidir. Ajanlara ait fiziksel ve kimyasal özellikler (erime ve kaynama noktaları, suda çözünürlükleri, yoğunlukları, kalıcılıkları, kararlılıkları gibi), kullanım şekilleri (yöntem, uygulanan yükseklik gibi) ve çevresel faktörler (açık-kapalı alan, arazi yapılanması ve meteorolojik parametreler: rüzgar, sıcaklık, nem, yağmur) kimyasal silahların yayılmasını ve buna bağlı olarak silahın etkinliğini belirleyen faktörlerden bazılarıdır(8,10,14). 2
3 Tablo1. Organofosfat pestisitlerin yapıları Pestisit Kimyasal Formül Paratiyon Malatiyon Nörotoksik kimyasal silah ajanlarının özellikleri Nörotoksik ajanların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Tablo3 de verilmektedir. Yapılarında halojen (F, Cl), siyanat veya tiyosiyanat gibi kuvvetli elektronegatif grup içeren organofosfatlar toksik etkileri daha yüksek olan ajanlardır. Sinir ajanları saf durumda renksiz, safsızlık halinde ise genel olarak sarımsı renktedirler. Erime noktaları düşüktür ve bu neden ile oda sıcaklığında sıvı halde bulunmaktadırlar. Bazı ajanlara kalınlaştırıcı ilavesi (akrilatlar) yapılabilmekte ve bu yolla ajanın akışkanlığı azaltılarak ortamda kalış süresi arttırılabilmektedir. Gaz, sıvı veya aerosol hallerde kimyasal silah olarak etkindirler(8,10,14). Ajanın özelliklerine bağlı olarak suda çözünürlüğü söz konusu olabilmektedir. Sarin su ile heterojen karışım oluşturabilmekte ve sulu ortamda hidroliz olarak daha az toksik ürüne dönüşebilmektedir. Soman ve tabunun suda çözünürlüğü sınırlıdır. Tablo 3 te de belirtildiği gibi soman G- ve V-serisi ajanlar içinde suda çözünürlüğü en düşük olan ajandır. Soman ve tabun organik çözücülerde çözünmekte, buna karşın VX düşük sıcaklıkta veya organik çözücülerde heterojen karışım oluşturmaktadır(1,8,14,22). Hidrolizleri ise genel olarak yavaş olarak gerçekleşebilmektedir. Lipitlerde hidrolizi önemsizdir. G-serisi ajanların hidrolizi ph bağımlıdır. Ajanlar asidik ve nötral ph da yavaş hidroliz olurken, alkali ph larda hidroliz hızla gerçekleşmektedir. Kuvvetli alkali ve klorlu bileşikler varlığında ise hızla inaktive olmaktadırlar. Sarin hidrolizin ph ile ilişkisi araştırılmıştır. Sulu ortamda ph 7,0 de yarı-ömrü 5,4 saat iken, ph 9,0 da 15 dakika olarak rapor edilmiştir(14). 3
4 Tablo 2. Nörotoksik kimyasal silahların yapıları Nörotoksik ajan Kimyasal isimlendirme Kimyasal formül Tabun ( GA) O-etildimetilamidofosforilsiyanidat Sarin (GB) O-izopropilmetilfosfonoflorür Soman(GD) O-siklohekzilmetilfosfonoflorür Siklosarin (GF) O-siklohekzil metilfosfonoflorür VX O-etil S-2-diizopropilaminoetil etilfosfonotiyolat RVS O-izobütil S-2-dietilaminoetil metilfosfonotiyolat Bütün nörotoksik kimyasal silahların gaz halinde yoğunlukları havadan yüksektir (>1). Bu neden ile söz konusu gazların kullanımı halinde (rüzgar etkisi olmadığı koşulda) bölgesel olarak yüzeye yakın bulunmaktadırlar(14). G ajanları kalıcı olmayan, uçucu ajanlardır. Organizmaya girişleri ağırlıklı olarak solunum sistemi yolu ile gerçekleşmektedir. Sarin uçucu özelliği en fazla olan ajandır. Buna karşın uçucu özellik, ajanın kalıcılığı ile ters orantılıdır. V ajanları ise çok kalıcı, uçucu olmayan bileşiklerdir. G ajanlarından daha toksiktirler. VX uçucu olmamasına karşın yanabilme özelliğine sahiptir. Organizmaya girişleri ise genel olarak deri yolu ile gerçekleşmektedir(1,8,10,14,21,22). 4
5 Tablo 3. Nörotoksik kimyasal silahların özellikleri (2,14) Özellik Nörotoksik kimyasal silahlar Tabun (GA) Sarin (GB) Soman (GD) VX Tanım Saydam, renksiz hafif meyve kokulu ve tatsız sıvı Saydam, renksiz, tatsız ve kokusuz sıvı Saf sıvı saydam, renksiz, hafif meyve veya kafür kokulu ve tatsız Kehribar rengi, tatsız ve kokusuz yağlı sıvı Kütle (g/mol) Erime Noktası Kaynama Noktası LCt50 inhalasyon (mg.min/m 3 ) Gaz Yoğunluğu (hava=1.0) 162,1 140,1 182,2 267,4-50 o C -56 o C -42 o C -39 o C 247 o C 147 o C 167 o C 300 o C , Sudaki Çözünürlük (25 o C) 9,8g/100g Heterojen karışım ( Miscible ) 2,1g/100g 3g/100g ( miscible 9,4 o C altında) Uçuculuk (25 o C) 490 mg/m mg/m mg/m 3 10,5 mg/m 3 LCt50: gaza maruz kalanların birim zamanda % 50 sinin kaybedildiği doz (lethal doz) Nörotoksik kimyasal silahların etkileri Sinir gazlarının göz, solunum sistemi, kardiyovasküler, sindirim sistemi, kaslar, santral sinir sistemi üzerinde etkileri görülür. Bu etkiler akut, kronik ve gecikmiş etkilerdir. Düşük dozda nörotoksik ajanlara maruz kalmış bireylerde ilk bulgular burun akması, pupillerde kontraksiyon, görme ve konuşma bozuklukları, baş ağrısı, mide bulantısı, halüsinasyonlar, göğüs ağrısı şikayetleri, tükrük üretiminde artış, istem dışı idrar yapma ve defekasyondur. Yüksek dozda ise ilk bulgularda artışla birlikte öksürük ve 5
6 solunum problemleri, konvülzyon, koma ve ölüm veya doğrudan konvülzyonlar ve ölüm gerçekleşmektedir. Nörotoksik ajanlarla etkileşen bireylerde ilk bulgular ajanın cinsine ve derişimine bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir(5,8,12,14,28). Nörotoksik ajanların kronik ve gecikmiş etkilerinin olduğu bildirilmektedir. In vitro çalışmalarda tek doz yüksek derişimde sarin uygulanan sıçanlarda,beynin başlangıçta etkilenmeyen bölgelerinde zaman içinde ilerleyici hasarlar oluştuğu bulunmuştur.akut sarin uygulamasından 24 saat sonra sıçan beyninde özellikle serebral korteks,hipokampus ve serebellumu da kapsayan harabiyetlerin doz bağımlı olarak geliştiğini ve bu nedenle motor,duyu ve denge sistem bozuklukları,öğrenme ve hafızada problemlerinin oluştuğunu ileri sürmektedirler.düşük dozlarda sarine maruz kalan bireylerde 5-10 yıl sonra kalıcı nörolojik ve psikiyatrik bozuklukların oluştuğu gösterilmiştir. Ajanlara maruz kalan Iraklılarda ise iskemik kalp hastalıklarında, kanserlerde ve doğumsal kusurlarda artış bildirilmektedir(14,19,20,21). Nörotoksik kimyasal silah ajanlarının etki mekanizmaları Organofosfatlar, temel olarak aktif bölgelerinde katalizden sorumlu serin kalıntısı olan enzimlerin kovalent modifikasyonuna neden olmaktadırlar. Ana hedefleri kolinesterazlardır. Ajanların akut toksik etkileri, sinir dokuda AChE modifikasyonu sonucu oluşmaktadır(11,17,19). Asetilkolinesterazın organofosfat kaynaklı fosforilasyonu enzimin tersinmez olarak baskılanmasına yol açmaktadır. Dokuda asetilkolinin hidrolizinin gerçekleşememesi nedeni ile kolinerjik reseptörlerinin (nikotinik ve muskarinik tip) aşırı aktivasyonu gerçekleşmektedir. Bunun yanı sıra glutamat ve GABA reseptörlerinin de aktivasyonunun gerçekleşebileceği rapor edilmiştir. Ayrıca iyon kanallarının aktivasyonuda gerçekleşebilmektedir. Reseptörlerin aktivasyonu hücre içi ikincil habercilerin (camp, cgmp, DAG, IP 3 Ca 2+ gibi) oluşumuna neden olarak çeşitli kinazların (Protein kinaz C ler, MAP kinazlar, Ca 2+ -bağımlı kinazlar gibi) ve proteazların (kalpain gibi) aktivasyonuna neden olmaktadır. Aktivasyona uğrayan enzimlerin katalitik etkileri sonucu hücre metabolizmasında değişimler gerçekleşmektedir. Hücre Ca 2+ homeostazının bozulması, katabolik enzim aktivasyonunun gerçekleşmesi ve oksidatif stres sonucu hücre hasarı/ölümü gerçekleşebilmektedir(16,17,21). Nörotoksik ajanların, yukarıda sözü edilen etkilerinin yanı sıra bazı transkripsiyon faktörlerinin aktivasyonuna da neden olduğu ve genomik etkileri nedeni ile çeşitli protein düzeylerinde uzun süreli veya kalıcı modifikasyonlara yol açtığı bildirilmektedir. Söz konusu modifikasyonlar ajanların kronik ve/veya gecikmiş toksik etkilerini oluşturmaktadırlar(17,21). Toksik etkiler ajanın türü, etkilenilen süre ve doza bağlı olarak gelişmektedir. 6
7 Organofosfatların neden olduğu tersinmez kovalent modifikasyonun kalıcılığını belirleyen en önemli faktör ajanın yapısal özelliğidir. Fosforilasyona uğrayan enzimden endojen nükleofiller (H 2 O gibi) varlığında ajanın kısmi hidrolizi gerçekleşebilmektedir. Kısmi hidroliz sonrası enzimin baskılanması kalıcı olmaktadır. Şekil 1. de söz konusu ajanların neden olduğu modifikasyon verilmektedir. Modifikasyon sonrası ajanda gerçekleşen kısmi hidroliz yaşlanma olarak ifade edilmektedir. Tablo 4. de nörotoksik ajanlarin yaşlanma süreleri verilmektedir. Alifatik yapıda grup içeren ajanların daha toksik olma nedeni kısmi hidrolizin gerçekleştiği sürenin daha kısa olması ile ilişkilidir(3,18). Şekil 1. Organofosfatların neden olduğu kovalent modifikasyon (9) Enzimin defosforilasyonu ile yeniden aktif hale dönüşümü temelde toksik ajanların yaşlanma yarı ömürleri ile ilişkili olarak fosfora ilgisi yüksek olan nükleofilik bileşikler varlığında gerçekleşebilmektedir. Asetilkolinesteraz aktivatörleri olarak tanımlanan bu bileşikler arasında oksimler de yer almaktadır. Enzimin defosforilasyonu gerçekleşirken oksimler daha reaktif olan fosforiloksimlere dönüşmektedirler(17). Nörotoksik ajanlar ile etkileşim sonrası uygulanan standart tedavide oksimlerin, atropin (muskarinik asetilkolin reseptör antagonisti) ile birlikte kullanılması önerilmektedir. Enzimde yaşlanmanın gerçekleşmesi halinde ise oksim uygulaması ile enzimin yeniden aktivite kazanması mümkün olamamaktadır(14,17). Tablo 4. Nörotoksik ajanlarin yaşlanma süreleri (14) Nörotoksik ajan Sarin Soman Tabun VX Yaşlanma yarı-ömür ~ 5 saat ~ 2 dak >40 saat >40 saat 7
8 Organofosfatlar, AChE ın yanı sıra bütirilkolin esteraz ve diğer serin hidrolazların da (tripsin, kaymotripsin gibi) kovalent modifikasyonuna neden olmaktadırlar. Ajanlar tarafından kovalent modifikasyona hedef oluşturan diğer amino asitler in vitro çalışmalarla belirlenmiştir. Çeşitli proteinlerde Lys ve His kalıntılarının ajanlarca fosforilasyona uğrayabildikleri bildirilmektedir. Ajanların kronik ve/veya gecikmiş toksik etkilerinin oluşmasında bu hedeflerin modifikasyonunun katkısı olduğu düşünülmektedir(15,25,26). TERSİNİR ASETİLKOLİNESTERAZ İNHİBİTÖRLERİ Tersinir inhibitörler; enzimin aktif merkez oyuğunun tabanında, periferal bölgenin iç kenarlarında veya iki bölge arasında uzanarak nonkovalent kompleksler meydana getirmektedirler(27). Tablo 5. Asetilkolinesterazın tersinir inhibitörleri Tersinir Ajanlar Kimyasal Formül Neostigmin Piridostigmin Bromür Takrin Donepezil Asetilkolinesterazın başlıca tersinir inhibitörleri Tablo 5 de verilmektedir. Tabloda da görüleceği gibi inhibitörler farklı kimyasal sınıfların üyeleridir. Karbamat grubu (stigminler) inhibitörler esterazların aktif bölgelerine tersinir 8
9 olarak bağlanabilmektedir. Bu özellikleri nedeni ile enzimin nörotoksik ajanlar ile kovalent modifikasyonu engellenebilmektedir. Nörotoksik ajanlar ile etkileşim öncesi uygulanması önerilmektedir. Takrin akridin sınıfı üyesi tersinir inhibitördür. Substratın tanınıp aktif bölgeye yönlendirilmesinde işlevi olan periferik anyonik bölgeye bağlandığı bildirilmektedir(13,23). Donepezil ise nonkompetatif inhibisyona neden olan piperidin sınıfı üyesidir. Substratın tanınıp aktif bölgeye yönlendirilmesinde işlevi olan periferik anyonik bölgeye ve aktif bölge oyuğuna substratın girişinin engellenmesinden sorumlu olduğu rapor edilmektedir(24). Tersinir kolinesteraz inhibitörleri başta Alzheimer tedavisinde olmak üzere birçok alanda semptomatik tedavi olarak sıklıkla tercih edilen ilaç grubudur. Bu ilaçların hafif bilişsel bozukluklar, Lewy cisimciklerine bağlı demans, Parkinson demansı, vasküler demans, Korsakoff hastalığı, Down sendromu ve travmatik beyin hasarı gibi hastalıkların tedavisinde de kullanım alanı bulunmaktadır. Ayrıca deliryum ve migrenin geri döndürülmesinde donepezil ve rivastigmin gibi kolinesteraz inhibitör kullanımının etkin olduğu rapor edilmektedir(4,6). TARTIŞMA VE SONUÇ II. Dünya savaşı sonrası etkin organofosfat pestisit üretimi nörotoksik kimyasal silahların geliştirilmesine basamak olmuştur. Asetilkolinesterazın üç boyutlu yapısının belirlenmesi ile terapötik amaçla kullanılabilecek tersinir inhibitörler tanımlanmıştır. Yüzyılımızda bu alandaki çalışmaların, ajanların çok yönlü etki mekanizmaları dikkate alınarak geliştirilmesinin ve değerlendirilmesinin önem taşıdığı düşünülmektedir. KAYNAKÇA 1. Abdel-Rahman, A. et al. Acute exposure to sarin increases the blood brain barrier permeability and induces the neuropathological changes in the rat brain: Dose-response relationships. Neuroscience 2002;113: Cannard K, The acute treatment of nerve agent exposure. Joutnal of the Neurol Sci. 2006;249, Çokuğraş,A.N. Butyrylcholinesterase :Structure and physiological importance.turkish J Biochem 2003; 28 : Devereaux,A.et al. Kimyasal savaşta vezikantlar ve sinir gazları. Sendrom 2003;15(2): Duffy, F.H. et al. Long term effects of organophosphate sarin on EEG on monkeys and humans. Neurotoxicol 1980; 1:
10 6. Giacoban.,E. Cholinesterase inhibitors new roles and therapeutic alternatives. Pharmacol Res 2004; 50: Hoojschuur,E.W.J.et al. Identification of chemicals related to the chemical weapons convention during an interlabarotory proficency test. Trends in Anal Chem. 2002;21(2): ml Kadar, T. et al. Sarin-induced neuropathology in rats. Hum Exp Toxicol. 1995;14: Kassa,J.,Vachek.J. A comparison of the efficency of pyridostagmine alone and the combination of pyrdostagmine with anticholinergic drugs as pharmacological pretreatment of tabun-poisoned rats and mice. Toxicol. 2002;177: Korabecny J. et al. Synthesis and in vitro evoluation of N-alkyl -7-methoxy tacrine hydrocholorides as potential cholinesterase inhibitors in Alzheimer s disease. Bioorg Med Chem Lett. 2010;20: Leikin J.B, et al. A review of nerve agent exposure for the critical care physician. Crit Care Med. 2002; 30(10) : Lockridge O,Schopfer L.M. Review of tyrosine and lysine as new motifs for organophospate binding toproteins that have no active site serine.chemico Biol Interac. 2010;187: Marrs T.C,Maynard R.L. Neurotransmission systems as targets for toxicants: a review. Cell Biol Toxicol. 2013;29(6): Masson P. Evolution of and perpectives on therapeutic approaches to nerve agent poisoning. Toxicol Let. 2011;206: Masson P, Nachon F, Lockridge O. Structural approach to the aging of phosyphalated cholinesterases. Chemico-Biol interac. 2010;187: Moralev,S.N., Tikkorov,D.B. Investigation of structure activity relationship in organophosphates-cholinesterase interaction using docking analysis.chemico- Biological Interac. 2010;187: Perkins M.W. et al. Acute respirotary toxicity following inhalation exposure to soman in guinea pigs,toxicol App Pharmacol.2010;245: RamaRao G,Bhattacharya B.K. Multiple signal transduction pathways alterations during nevre agent toxicity. Toxicol Lett. 2012;208: Raushel, F.M. Bacterial detoxification of organophosphate nevre agents. Cur Op Microbiol. 2002;5: Singh M., et al. Acetylcholinesterase inhibitors as Alzheimer therapy: From nevre toxins to neuroprotection. Eur J Med Chem 2013;70:
11 24. Sugimato H., et al.donepezil hydrocholoride and other acetylcholinesterase inhibitors.cur Med Chem 2000;7: Valiyaveettil M. et al. Efficient hydrolysis of the chemical warfare nerve agent tabun by recombinant and purified human and rabbit serum paraoxonase 1. Biochem Biophys Res Com. 2010;403: Valiyaveettil M. et al. Protective efficacy of catalytic bioscavenger,paraoxonase 1 against sarin and soman exposure in guinea pigs. Biochem Pharmacol 2011; 81: Verheijen,J.C. et al.novel carbamate cholinesterase inhibitors that release biologically active amines following enzyme inhibition. Bioorg Med Chem Let. 2009;19 : Volans,G., Karalliede, L. Long term effects of chemical weapons. The Lancet Supp. 2002;360: Worek F.et al.evaluation of oxime efficacy in nerve agent poisoning: development of a kinetic-based dynamic model. Toxicol Appl Pharmacol 2004;209:
Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin
Renksiz, Kokusuz ve Tatsız Kimyasal Tehlike: Sarin Öğr. Gör. Ezgi ATALAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ, HATAY SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU Kimyasal silahlar; Katı, sıvı ve gaz (buhar, aerosol) halde
DetaylıTARIM ZEHİRLERİ. Yrd. Doç. Dr. Cem ERTAN İzmir Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı
TARIM ZEHİRLERİ Yrd. Doç. Dr. Cem ERTAN İzmir Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Pestisidler Tarım ürünlerini ve insan sağlığını tehdit eden etkenlere karşı kullanılan kimyasallardır İnsektisidler Böcek
DetaylıHücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.
METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara
DetaylıORGANOFOSFAT İNTOKSİKASYONLARI UZM.DR. YUSUF MISTIK MARDİN DEVLET HASTANESİ 2017 MART
ORGANOFOSFAT İNTOKSİKASYONLARI UZM.DR. YUSUF MISTIK MARDİN DEVLET HASTANESİ 2017 MART Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik bulgular Yönetim/tedavi EPIDEMIYOLOJI İlk organofosfat 1854 yılında üretilmiştir
DetaylıKAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen
KAS SİNİR KAVŞAĞI Oğuz Gözen Kas sinir kavşağı İskelet kası hücresinde aksiyon potansiyeli oluşumunun fizyolojik tek mekanizması, kası innerve eden sinir hücresinde aksiyon potansiyeli oluşmasıdır. İskelet
DetaylıYeni Nesil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar
Yeni esil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar Dr FATİH ALGI falgi@comu.edu.tr Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Organik Malzeme Laboratuvarı (LOM) 25.01-02.02.2014 1 Sensör
DetaylıDOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır.
DOZ hastada belli bir zamanda, beklenen biyolojik yanıtı oluşturabilmek için gerekli olan ilaç miktarıdır. 1. Etkisiz Doz 2. Terapötik Doz ( Efektif Doz, Tedavi Dozu) 3. Toksik Doz 4. Letal Doz Terapötik
DetaylıB. Antiasetilkolinesteraz İlaçlar
B. Antiasetilkolinesteraz İlaçlar Bu grup ilaçlar Asetilkolinesteraz enzimini inhibe ederek bütün kolinerjik kavşak ve sinapslarda asetilkolin birikmesine neden olurlar. Hem nikotinik ve hemde muskarinik
DetaylıTOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015
TOKSİDROMLAR Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015 Toksidrom tanım Toksidrom (=toksik sendrom) kelimesi, zehirlenmelerde tanı ve ayırıcı
DetaylıOrganofosfat ve Karbamat Zehirlenmeleri. Yrd. Doç. Dr. Serhat Karaman Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı
Organofosfat ve Karbamat Zehirlenmeleri Yrd. Doç. Dr. Serhat Karaman Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Sunum Planı Organofosfat ve karbamat nedir? Kaç tip klinik sendrom var?
DetaylıGLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş
GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş hamdiogus@gmail.com Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Le>oşa, KKTC GLİKOLİZİN ALLOSTERİK DÜZENLENMESİ Metabolik düzenleme: Bütün
Detaylı6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA
6. BÖLÜM MİKROBİYAL METABOLİZMA 1 METABOLİZMA Hücrede meydana gelen tüm reaksiyonlara denir Anabolizma: Basit moleküllerden kompleks moleküllerin sentezlendiği enerji gerektiren reaksiyonlardır X+Y+ENERJİ
DetaylıDÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ
DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın
DetaylıBölüm 4 Nükleer Fiziğin Uygulamaları. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU
Bölüm 4 Nükleer Fiziğin Uygulamaları Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU İÇİNDEKİLER Maddede Radyasyon Tahribatı Radyasyon Birimleri Radyasyonun Zararları Maddede Radyasyon Tahribatı Madde tarafından absorbe
DetaylıTarihçe. Epidemiyoloji Methamidofos, Diazinon, Diklorvos En sık özkıyım Genç erişkin yaş gurubunda daha sık Mortalite hala yüksek
Tarihçe Uzm. Dr. Aydın Deniz Karataş Hatay İskenderun Devlet Hastanesi Kıymet Yazıcı Acil Servisi Clermont (1854)- tetraetilpirifosfat Lange, Krueger (1932)- dimetil, dietilfosforofloridat Schrade- parathion,
DetaylıCanlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.
Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen
DetaylıTarifname 2-[(4-FLUOROETHYL)SULFONYL]DİHYDROPYRROLO[5,6-A]PYRAZİN- 4(2H)-DİONE VE ANALOGLARININ DEMANS TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK KULLANIMI
1 Tarifname 2-[(4-FLUOROETHYL)SULFONYL]DİHYDROPYRROLO[,6-A]PYRAZİN- 4(2H)-DİONE VE ANALOGLARININ DEMANS TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK KULLANIMI Teknik Alan Buluş, demans türevlerinin tedavisine yönelik
DetaylıProf.Dr.Gül ÖZYILMAZ
Prof.Dr.Gül ÖZYILMAZ ENZİMLER; Tüm canlıların yapısında bulunan, Esas olarak proteinden oluşmakla beraber, organik-inorganik maddeleri de bünyesinde barındıran, Biyokimyasal tepkimeleri gerçekleştiren
DetaylıHÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ
HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini
DetaylıTAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ
TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ CEMRE URAL 1, ZAHİDE ÇAVDAR 1, ASLI ÇELİK 2, ŞEVKİ ARSLAN 3, GÜLSÜM TERZİOĞLU 3, SEDA ÖZBAL 5, BEKİR
DetaylıNikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi. Dr. Vahide Savcı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD
Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi Dr. Vahide Savcı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD 1 İçerik Giriş Nikotinik reseptörlerin yapısı Tedavi alanları
DetaylıÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı
Dönem I. 2. Ders Kurulu II. HÜCRE BİLİMLERİ-I Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Prof. Dr. Alirıza ERDOĞAN Yrd. Doç. Ders Kurulu
DetaylıFAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1
FAZ II Enzimlerine bağlı genetik polimorfizmler - 1 1 İlaçların,öncelikle yararlı etkileri için kullanılmaktadır. Ancak bazen ilaç kullanımı yan etkiler gösterebilmektedir. Bazı hastalarda aynı ilaç için
DetaylıTÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş
TÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş TÜBİTAK'ın geliştirdiği 'T-1' adlı malzeme, güçlü emiş gücü sayesinde sıvı kimyasalları cilt, silah, elbise, teçhizat, araç, arazi ya da binalardan hızla emerek
Detaylıİyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar
İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller
Detaylıİ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın
İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin
DetaylıAktivasyon enerjisi. Enzim kullanılmayan. enerjisi. Girenlerin toplam. enerjisi. Enzim kullanılan. Serbest kalan enerji. tepkimenin aktivasyon
ENZİMLER Enzimler Canlı sistemlerde meydana gelen tüm yapım ve yıkım reaksiyonlarına metabolizma denir Metabolizma faaliyetleri birer biyokimyasal tepkimedir. Ve bu tepkimelerin başlayabilmesi belirli
DetaylıGLİKOJEN METABOLİZMASI
METABOLİZMASI DİLDAR KONUKOĞLU TIBBİ BİYOKİMYA 8.4.2015 DİLDAR KONUKOĞLU 1 YAPISI Alfa-[1,6] glikozid Alfa- [1-4] glikozid bağı yapısal olarak D-glukozdan oluşmuş dallanmış yapı gösteren homopolisakkarittir.
DetaylıAdsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler
Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak
DetaylıFarmakoloji bilgileri kullanılarak farmakoloji dışında yanıtlanabilecek olan toplam soru sayısı: 8
Soruların konulara göre dağılımı: Otonom Sinir Sistemi : 5 Santral Sinir Sistemi : 5 Genel Farmakoloji: 2 Kardiyovaskuler sistem: 3 Otakoid: 2 Endokrin sistem: 2 Antiviral ilaçlar: 1 Konu dağılımı daha
DetaylıBİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA
BİYOİNORGANİK KİMYA 9. HAFTA Meslek Hastalıklarına Neden Olan Kimyasallar Meslek Hastalıkları meslekle-işle ilgili hastalıklardır. Meslek hastalıklarının Genel Özellikleri: Kendine özgü bir klinik tablo,
DetaylıHAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ
HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ DENEYİN AMACI: Doymuş NaCl çözeltisinin elektroliz sonucu elementlerine ayrışmasının
DetaylıTARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ
TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ Dr. Aydan Alev BURÇAK Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı Araştırmaları
DetaylıRomatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011
Romatoid Artrit Tedavisinde MAP Kinaz İnhibitörleri MAP Kinase Inhibitors in Rheumatoid Arthritis Prof Dr Salih Pay 12 Mart 2011 Cell growth differentiation Inflamation Cytokine production Extracellular-regulated
Detaylı2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları
B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine
Detaylı1. Öğretmen Kılavuzu. 2. Öğrenci Kılavuzu
1. Öğretmen Kılavuzu a. Konu b. Kullanıcı Kitlesi c. Deney Süresi d. Materyaller e. Güvenlik f. Genel Bilgi g. Deney Öncesi Hazırlık h. Ön Bilgi i. Deneyin Yapılışı j. Deney Sonuçları k. Öğrenci Kılavuzundaki
DetaylıÖzel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!
Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!
Detaylı2013 NİSAN TUS FARMAKOLOJİ
2013 NİSAN TUS FARMAKOLOJİ Doğru Yanıt : E Referans: e-tus İpucu Serisi Farmakoloji Ders Notları Sayfa: 43 Doğru Yanıt :E Doğru Yanıt : B Referans: e-tus İpucu Serisi Farmakoloji Ders Notları Sayfa: 197
DetaylıÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Arzu Keskin Aktan 2. Doğum Tarihi : 29/04/ Unvanı : Doktor Öğretim Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora
ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Arzu Keskin Aktan 2. Doğum Tarihi : 29/04/1982 3. Unvanı : Doktor Öğretim Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Hacettepe
DetaylıDAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık
ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX
DetaylıSerbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları
Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.
DetaylıÖNFORMÜLASYON 4. hafta
ÖNFORMÜLASYON 4. hafta Etken madde ile neden dozaj formu hazırlanır Etken maddenin tekrarlanabilir ürün kalitesi ile büyük çapta üretime geçirilebilen bir formülasyon yani dozaj formu içine yüklenmesiyle
DetaylıENZİM KATALİZİNİN MEKANİZMALARI
ENZİMLER 3. Hafta Ders Konuları 1) Enzim Katalizinin Mekanizmaları -Kovalan Kataliz -Yakınlığa (proximity) bağlı kataliz -Asit-Baz katalizi -Metal iyon katalizi 2) Enzimlerin Regülasyonu -Allosterik Regülasyon
DetaylıKanser Tedavisi: Günümüz
KANSER TEDAVİSİNDE MOLEKÜLER HEDEFLER Doç. Dr. Işık G. YULUĞ Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yulug@fen.bilkent.edu.tr Kanser Tedavisi: Günümüz Geleneksel sitotoksik ilaçlar ve
DetaylıECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K
ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ PROGRAM KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Şahan SAYGI, sahan.saygi@neu.edu.tr YÜKSEK LİSANS DERSLERİ Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K ETKS 600 Uzmanlık Alan Dersi Z 4 0 4 ETKS 601
DetaylıEmzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu
Emzirme Döneminde İlaç Kullanımına Dair Kanıta Dayalı Bireysel Risk Değerlendirme Raporu 1 / 6 1. Hastanın Öyküsü Adı Soyadı : T***** K**** Yaşı : 33 Kısa Öykü : Hasta 3 ay önce doğum yapmış ve çocuğunu
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıToksisiteye Etki Eden Faktörler
Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksik etki (toksisite) Tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemlerde oluşturdukları zararlı etki. 2 Kimyasal Madde ile İlgili Faktörler Bir kimyasal maddenin metabolizmasında
DetaylıDr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR
Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest
DetaylıZeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ
PROJENİN ADI: POLİMER KATKILI ASFALT ÜRETİMİNİN ARAŞTIRILMASI Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ ( Kimya Bilim Danışmanlığı Çalıştayı Çalışması 29 Ağustos-9 Eylül 2007) Danışman: Doç.Dr. İsmet KAYA 1 PROJENİN
DetaylıTüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile
Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların
DetaylıKİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş
KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.
DetaylıYGS ANAHTAR SORULAR #1
YGS ANAHTAR SORULAR #1 1) Yıkımları sırasında Tüketilen O2 miktarı 2) H2O2 H2O2 H2O2 Grafikte bazı organik bileşiklerin yıkımları sırasında tüketilen oksijen miktarı verilmiştir. Buna göre organik bileşiklerin
DetaylıStres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi
Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres nedir? Olumsuz koşullara karşı canlıların vermiş oldukları tepkiye stres denir. Olumsuz çevre koşulları bitkilerde strese neden olur. «Biyolojik Stres»: Yetişme
DetaylıCANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak
DetaylıDemans ve Alzheimer Nedir?
DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun
DetaylıGLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ
GLİKOJEN FOSFORİLAZ HAZIRLAYAN: HATİCE GÜLBENİZ (050559016) Prof. Dr. Figen ERKOÇ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GAZİ ÜNİVERSİTESİ Karaciğer ve kas glikojeninin kana ve kas dokusuna glukoz sağlamak üzere kısmen
DetaylıKİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.
KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.
DetaylıPEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA Zn Ve TOPLAM ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ TAYİNİ DANIŞMANLAR. 29 Haziran-08 Temmuz MALATYA
TÜBİTAK -BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri Kimyagerlik, Kimya Öğretmenliği, Kimya Mühendisliği- Biyomühendislik Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-3 (ÇALIŞTAY 2012) PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA
Detaylı15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ
15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden
DetaylıİLAÇ ETKİNLİĞİ DİYETLE NASIL DÜZENLENİR? Doç. Dr. Aslı AKYOL MUTLU Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü
İLAÇ ETKİNLİĞİ DİYETLE NASIL DÜZENLENİR? Doç. Dr. Aslı AKYOL MUTLU Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü İDEAL FARMAKOLOJİK TEDAVİ * Etkilerin spesifik olması * Aynı düzeyde öngörülebilir
DetaylıHücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin
Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a
DetaylıYakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik 2. Ders YB 205 Beslenme İkeleri 2015 Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr BESLENME Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ)
DetaylıYGS ANAHTAR SORULAR #2
YGS ANAHTAR SORULAR #2 1) Bir hayvan hücresinde laktoz yapımı ile ilgili olarak, sitoplazmadaki madde miktarının değişimlerini gösteren grafik aşağıdakilerden hangisi olamaz? A) Glikoz B) Su miktarı 2)
DetaylıOrganofosfat zehirlenmelerinin sosyodemografik özellikleri ve pralidoksim verilme zamanı ile mortalite arasındaki ilişki
Dicle Tıp Dergisi / S. K. Kucur et al. Doppler sonography for endometrial pathologies 2; (): 9- Dicle Medical Journal doi:.798/diclemedj.92.2.. ÖZGÜN ARAŞTIRMA / ORIGINAL ARTICLE Organofosfat zehirlenmelerinin
DetaylıCuma materyallerinden. Le Châtelier İlkesi: Denge halindeki bir sisteme dış etki uygulandığı zaman, denge dış etkiyi şekilde davranır.
35.1 5.111 Ders 35 Kinetik Konu: Kataliz Bölüm 13 (kısım 13.14-13.15) Cuma materyallerinden Le Châtelier İlkesi: Denge halindeki bir sisteme dış etki uygulandığı zaman, denge dış etkiyi şekilde davranır.
DetaylıONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI NÜKLEOFİLİK YERDEĞİŞTİRME REAKSİYONU -1 DENEY 4 : S N 1 REAKSİYONU : T- BÜTİL KLORÜRÜN SENTEZİ TEORİ
Detaylı¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı
Dr. Derda GÖKÇE¹, Prof. Dr. İlhan YETKİN², Prof. Dr. Mustafa CANKURTARAN³, Doç. Dr. Özlem GÜLBAHAR⁴, Uzm. Dr. Rana Tuna DOĞRUL³, Uzm. Dr. Cemal KIZILARSLANOĞLU³, Uzm. Dr. Muhittin YALÇIN² ¹GÜTF İç Hastalıkları
DetaylıHücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir.
Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Yaşamın temelini oluşturan kimyasal tepkimelerin tümü Metabolizma olarak adlandırılmaktadır. Bitki hücrelerinde
DetaylıLİPOPROTEİN METABOLİZMASI. Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı
LİPOPROTEİN METABOLİZMASI Prof.Dr. Yeşim ÖZKAN Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Lipoprotein Nedir? 1- Lipidler Hidrofobik lipidler çekirdekte (Trigliserit, Kolesterol esterleri)
DetaylıİLAÇ ARAŞTIRMALARI VE FARMASÖTİK KİMYA (ENDÜSTRİDE İLAÇ ARAŞTIRMALARI)
İLAÇ ARAŞTIRMALARI VE FARMASÖTİK KİMYA (ENDÜSTRİDE İLAÇ ARAŞTIRMALARI) İTAM /8 kasım 2013 İ.Ü.ECZACILIK FAKÜLTESİ Prof. Dr. Serdar Ünlü NOBEL İLAÇ FARMASÖTİK ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME MERKEZİ http://www.fargem.com.tr
DetaylıİÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI
İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI Behzat Balcı, F. Elçin Erkurt, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş İçme sularında dezenfeksiyon,
DetaylıÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Y. Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Doktora Fizyoloji Hacettepe Üniversitesi 1997
1. Adı Soyadı: Ahmet TOMUR 2. Doğum Tarihi: 1967 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Y. Lisans Tıp Fakültesi GATA 1989 Doktora
DetaylıParkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması
İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması Araş.Gör. Yener KURMAN İSTANBUL
DetaylıKAFEİN. HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN
KAFEİN HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN KAFEİN NEDİR? Önemli fizyolojik etkileri olan alkoloid grubunun azotlu organik bir bileşiğidir. Kimyasal ismi trimethylxanthine dir ve formülü
DetaylıFibrinolytics
ANTİPLATELET İLAÇLAR Fibrinolytics Adezyon Aktivasyon (agonist bağlanma) Agregasyon Aktivasyon (şekil değişikliği) Antiplatelet İlaçlar Antiplatelet ilaçlar Asetilsalisilik asit (aspirin) P2Y12 antagonistleri
Detaylı2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur.
Enerji Dönüşümleri Enerji Enerji; bir maddeyi taşıma veya değiştirme kapasitesi anlamına gelir. Enerji : Enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir. Kimyasal enerji ;moleküllerinin kimyasal bağlarının
DetaylıOlgularla Antibiyotikler ve Yan Etki Yönetimi Şanlıurfa Toplantısı 20 Kasım 2015
Olgularla Antibiyotikler ve Yan Etki Yönetimi Şanlıurfa Toplantısı 20 Kasım 2015 Dr. Hakan Sezgin SAYİNER Adıyaman Üniv. Tıp Fak. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klin. Mikr. AD OLGU 39 E Şikayeti: Bilinç kaybı
DetaylıYeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi
Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Nihal Özkayar 2,Bayram İnan 1, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2, Nisbet Yılmaz 1 1 Ankara Numune
DetaylıYAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf
YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 11. Sınıf 1) Oksijenli solunumda, oksijen molekülleri, I. Oksidatif fosforilasyon II. Glikoliz II. Krebs Evrelerinden hangilerinde kullanılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C)
DetaylıHeterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi
Heterolog tip I kolajen biostimulation deri hücresi Andrea Corbo ve Vincenzo Varlaro Heterolog kolajen Tip I ile biostimulation deri hücresi sınıf III tıbbi cihaz (Linerase ) kullanılmasını içerir. I kolajen
DetaylıHİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER
HİDROJEN PEROKSİT, SAÇ BOYALARI ve KANSER A)HİDROJEN PEROKSİT Hidrojen peroksit; ısı, kontaminasyon ve sürtünme ile yanıcı özellik gösteren, renksiz ve hafif keskin kokuya sahip olan bir kimyasaldır ve
DetaylıFARMAKOLOJİYE GİRİŞ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
FARMAKOLOJİYE GİRİŞ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Farmakoloji : İlaç Bilimi demektir. Farmakoloji ilaçların ve ilaç olabilme potansiyeli olan maddelerin kaynakları, aktiviteleri, etki mekanizmaları, yararları
DetaylıÇÖZELTILERDE DENGE. Asitler ve Bazlar
ÇÖZELTILERDE DENGE Asitler ve Bazlar Zayıf Asit ve Bazlar Değişik asitler için verilen ph değerlerinin farklılık gösterdiğini görürüz. Bir önceki konuda ph değerinin [H₃O + ] ile ilgili olduğunu gördük.
DetaylıChapter 10. Summary (Turkish)-Özet
Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme
DetaylıFarmasötik Toksikoloji
Farmasötik Toksikoloji 2015-2016 II Prof.Dr.Buket Alpertunga Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı 1 Doz-cevap ilişkisi «Her madde zehirdir, zehir olmayan madde yoktur, zehir ile ilacı birbirinden ayıran
DetaylıÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI
DetaylıKİMYASAL SAVAŞ AJANLARI VE KİMYASAL SAVAŞ AJANI İÇERİKLİ OLAYLARIN YÖNETİMİNDE AFAD IN ROLÜ III. TEHLİKELİ KİMYASALLARIN YÖNETİMİ SEMPOZYUMU
KİMYASAL SAVAŞ AJANLARI VE KİMYASAL SAVAŞ AJANI İÇERİKLİ OLAYLARIN YÖNETİMİNDE AFAD IN ROLÜ 22.05.2015 III. TEHLİKELİ KİMYASALLARIN YÖNETİMİ SEMPOZYUMU ANKARA İÇERİK Kimyasal Savaş Ajanları Tarihçe AFAD
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2
11. SINIF KONU ANLATIMI 2 ATP-2 Fotosentez ve kemosentez reaksiyonları hem endergonik hem ekzergonik reaksiyonlardır. ATP molekülü ile hücrenin endergonik ve ekzergonik reaksiyonları arasında enerji transferini
DetaylıİÇİNDEKİLER 1: ADLİ KİMYA...
İÇİNDEKİLER Bölüm 1: ADLİ KİMYA... 1 1.1. Adli Kimya Tanımı... 1 1.2. Adli Kimyanın Kapsamı... 2 1.3. Adli Düşünce Yapısı... 2 1.4. İş Tanımı... 3 1.5. Kişisel Özellikler... 3 1.6. Adli Kimyanın Tarihi...
DetaylıAnestezi Esnasında ve Kritik Hastalıklarda Ortaya Çıkan Hipoksinin Tedavisinde Normobarik/Hiperbarik Ek Oksijen Tedavisinin Kullanımı FAYDALIDIR
Anestezi Esnasında ve Kritik Hastalıklarda Ortaya Çıkan Hipoksinin Tedavisinde Normobarik/Hiperbarik Ek Oksijen Tedavisinin Kullanımı FAYDALIDIR Prof. Dr. A. Necati GÖKMEN DEÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji
DetaylıBACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,
BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç
DetaylıFarmasötik Toksikoloji
Farmasötik Toksikoloji 2014 2015 2.Not Doç.Dr. Gül ÖZHAN Absorbsiyon Kan hücreleri Dağılım Dokularda depolanma Eliminasyon Kimyasal Serum proteinleri Kan veya plazma Etki bölgesi Metabolizma Eliminasyon
Detaylıİ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.
İ Ç İ NDEKİ LER Ön Söz xiii K I S I M 1 Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1 BÖLÜM 1 Giriş 3 1.1 Su 4 1.2 Atık Sular ve Su Kirliliği Kontrolü 5 1.3 Endüstriyel ve Tehlikeli Atıklar
DetaylıYAŞLILIK VE KANSER. Prof.Dr.A.Önder BERK
YAŞLILIK VE KANSER Prof.Dr.A.Önder BERK Kanser ve diğer hastalıkların yaşla değişen sıklığı (%) YAŞ HASTALIKLAR 45 45-59 60-74 75+ Kanser 3,8 8,3 14,0 16,0 Kalp Hastalıkları 0,4 14,0 14,0 20,0 Periferik
Detaylı* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.
Lipitler ortak özellikleri su ile karışmamak olan organik maddelerdir ve kimyasal olarak yağ asitlerinin bir alkolle esterleşmesinden oluşur. 1.1. Lipitlerin Yapısı ve Ortak Özellikleri * Yapılarında C,
DetaylıAmikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir
Amikasin toksisitesine bağlı deneysel akut böbrek hasarı modelinde parikalsitol oksidatif DNA hasarını engelleyebilir Gülay Bulut 1, Yıldıray Başbuğan 2, Elif Arı 3 Hamit Hakan Alp 4, İrfan Bayram 1 Yüzüncü
DetaylıKANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU
KANSER TEDAVİSİNİN GEÇ YAN ETKİLERİ KURSU GENİTOÜRİNER GEÇ YAN ETKİLER *KEMOTERAPİ* Dr. CELALETTİN CAMCI GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIBBİ ONKOLOJİ BİLİM DALI tanım Antineoplastik tedaviye bağlı geç etkiler
DetaylıGÜVENLİK BİLGİ FORMU FOSFORİK ASİT CAS NO : [7664-38-2] EC NO :233-633-2
Sayfa No : 1/4 1. MAMÜL VE FİRMA TANITIMI Ürün Adı :o-fosforik asit Formülü :H 3 PO 4 Firma : TEKKİM KİMYA. Organize Sanayi Bölgesi. Mavi Cad. 8 Sokak. No: 1 BURSA Telefon : 0 (224) 243 21 71 Acil Telefon
Detaylı