KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU"

Transkript

1

2

3 KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU Kapitalizm, bugüne deðin görülen toplumsal sistemlerin içinde, tarihte en kýsa dönemi kaplayan toplumsal bir biçimdir. Emeðe dayanan, bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar ve krizlerden kurtulamayan kapitalist sistem, çok kýsa sayýlabilecek bir sürede çöküþ sürecine girdi. Artýk kapitalizm çaðýnýn sonlarýnda bulunuyoruz. Ve son sömürü çaðý ömrünü tamamlarken, yerini devrimlerle, sýçramalarla yeni olana terk ediyor. Kapitalisti gereksiz yapan þey, o olmasa da toplumsal üretimin ve dolaþýmýn, ücretli görevliler tarafýndan denetleniyor olmasýdýr. Üretimin ve deðiþimin dünya çapýnda yürüdüðü böylesine karmaþýk bir iliþkiyi kapitalistin denetlemesi zaten o- lanaklý deðil. O,bu iþi uzmanlara býrakmýþtýr. Hatta kapitalistlerin çoðu, yaptýðý iþin bilgisine bile sahip deðil. Bu yüzden þirket yöneticileri, kapitalistin haberi bile olmadan çok büyük paralarý kendi hesabýna geçiriyor. Ýçlerinden þirketleri iflasa sürükleyenler bile var. Toplumsal üretimin denetimi öylesine karmaþýk hale geldi ki, zenginlik üretimi ve yönetimi öylesine çeþitlendi ki, hükümetler bile kapitalistlerin bu alandaki iþlerini takip etmeye yetmediði için, kapitalistler, hükümetlere kendi uzmanlarýný danýþman olarak veriyor. Bütün iþleri kapitalist adýna uzmanlar, yönetenler yapýyor. Burjuvazi gereksiz bir sýnýftýr. Kapitalist üretim biçiminin ömrün doldurduðunun en çarpýcý kanýtý, onun geliþmenin önünde engel olmasý; bilim, teknik ve benzeri alanlardaki geliþmeye karþý durarak tarihi görevine ihanet etmesidir. Kapitalist üretim, artýk tüm çaðdaþ geliþme ile çatýþma içindedir. Toplumsal üretim öylesine geliþti ve üretici güçlerin büyümesi o noktaya vardý ki, kapitalist kabuk artýk bu geliþmeye dar geliyor. Kapitalist biçimle toplumsal ü- retim arasýndaki uyumsuzluk, tekelci kapitalizm aþamasýna u- laþmasýyla, devlet-tekel bütünleþmeleriyle birlikte iyice büyüdü. Devlet tekel bütünleþmesiyle ortaya çýkan büyük çaplý toplumsal üretim, hiçbir þekilde kapitalizmin çitlerine sýðmýyor, uyumsuzluk çok belirgin ve elle tutulur halde. Çatlak kapanmayacak kadar büyümüþtür. Kapitalizm çaðýný sona erdiren 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 yol açýlmýþtýr bir kere. Emek sistemine dayanan çað kapanýyor. Çok büyük boyutlara u- laþmýþ devlet mülkiyetindeki toplumsal üretim dev iþletmeler, kapitalistler olmaksýzýn iþçiler tarafýndan denetleneceðini her yönüyle ortaya koymuþtur. Devlet ekonomisi sorunun çözümü deðildir. Fakat çözümü içinde taþýmaktadýr. Ýþçiler devlet iktidarýna el koyduklarýnda, hazýr bir temeli devralacaklardýr. Burada mülkiyet sorunu, kendisini güçlü olarak hissettirmektedir. Burjuva toplumda toplumsallýk, burjuvaziye hizmet eder. Mülkiyet biçimi meselesi, ivedi bir konu haline gelir. Mülkiyetin özel bir biçimi uyumsuzluðun temeli olduðu için, bunun devamý, üretici güçlerin yýkýmýyla sonuçlanýr. Üretici güçleri geliþtirmenin yolu, bu u- yumsuzluðu gidermektir. Üretim güçleriyle üretim iliþkileri a- rasýndaki uyumsuzluk, toplumdaki çatýþmalarýn kaynaðýdýr. Proletarya, üretim araçlarýnýn özel mülkiyetini toplumsal mülkiyete dönüþtürerek, toplumsal üretimle özel mülkiyet arasýndaki uyumsuzluða son verir. Buradan ileri gelen çeliþki, kriz ve çatýþma da ortadan kalkar. Bu sonucu tüm þiddetiyle toplumun gündemine getiren kapitalizmin kendisidir. Maddi koþullar, hem sorunun kaynaðýdýr, hem de çözümün. Ýnsanlar önlerine gelen sorunu çözebilirler; çünkü sorunun çözümü, maddi koþullarda oluþmuþtur. Burjuva toplum çözülüp daðýlmaya baþladý. Komünist Manifesto, kapitalizmin daðýlmasýný açýkça gösterdi. Bu toplumun yerine geçecek olan komünist toplumun ilkelerini ve hedeflerini tüm sýnýflara ilan etti. Burjuvazi ilk önce, bilimsel komünizmi teorik olarak mahkûm etmeye kalktý. Bu görevi her seferinde yeni bir teorisyen, yeni bir düþünce okulu üstlenmesine karþýn, ödevin tamamlanamadýðýný düþünerek yenikleri ortaya atýldý. Marksizmin devrimci teorisi ise, her geçen gün kitlelerce tartýþýlýyor ve kavranýyordu. Çok kýsa sürede kitleler içinde, maddi bir güce dönüþen devrimci teori, dönüþtürücü bir güce dönüþtü. Marksist teoriyi esas alan iþçi sýnýfý partileri oluþtu. Komünist hareket, giderek çaðýn en etkin politik hareketi haline geldi. Komünist hareketin ortaya çýkýþý ve güçlenmesi, insanýn insaný sömürdüðü, yabancýlaþmýþ bir tarihin yerini, insanýn insana baðýmlýlýðýnýn sona erdiði, insanýn kendi öz toplumsal güçlerini denetleyebildiði insani tarihin gelmekte olduðunun en çarpýcý iþareti ve kanýtýdýr. Baþka bir i- fadeyle, komünist hareket, kapitalizmden komünizme geçiþin baþlamasý demektir. Böyle bir geçiþin maddi þartlarý oluþmaksýzýn komünist hareket ortaya çýkma imkâný bulamaz. Komünist hareket, kapitalizm çaðýnýn sonlarýna gelindiðinin baþka 3

4 Baþyazý Yeni Evrede Mücadele Birliði bir kanýtýdýr ayný zamanda. Marksist teori, iþçi kitleleri arasýnda hýzla yayýlýnca ve hatta eðitim görmüþ kitleler arasýnda bile taraftar bulunca, burjuvazi bu defa da, komünizmin uygulanabilirliði ni tartýþmaya baþladý. Burjuvalara göre komünizm salt bir teori dir. Ve uygulanamaz. Gerçi Paris Komünü komünizmin uygulanabilirliðinin ilk örneðiydi, ancak kýsa süren varlýðý, hedefe ulaþmaktan uzaktý. Ama bu kýsa sürede bile, Komün, emeðin sonunda bulunmuþ kurtuluþunun bir biçimiydi. Onun etkinliði varlýðýndan ileri geliyordu; tüm Avrupa burjuvazisinin ittifak halinde saldýrýsýnýn nedeni de, emeðin kurtuluþunun bir biçimi olmasýydý. Komünizmin fiilen ilk uygulanabilir örneði, Rusya daki 1917 Ekim Devrimi dir. Ekim Devrimi yle kapitalizmden komünizme geçiþ çaðý da baþlamýþtýr. Bunun genel koþullarýný, kapitalizmin geliþimi, onun emperyalist aþamaya ulaþmasý hazýrlamýþtýr. Emperyalist savaþ da, dünyada devrimin objektif þartlarýný hazýrlamýþtýr. Rusya da proletaryanýn iktidara gelmesi, proletarya diktatörlüðü sisteminin kurulmasý. Kapitalizm çaðýnýn sonlarýna gelindiðinin uygulanabilir kanýtýydý. Kapitalizmin dünya sistemi, Ekim Devrimi yle ölümcül bir darbe aldý. Kapitalizmin dünya sistemi, kendi içinde parçalandý ve bir dünya sistemi olmaktan çýktý. Rusya gibi büyük bir ülke bu sistemin dýþýna çýkmýþtý. Bu, kapitalist sistemin tarihinin en þiddetli ve en büyük bunalýmýna girmesi demekti. Daha sonra, 40 lý yýllarýn sosyal devrimleriyle birlikte bir grup ülkenin daha sosyalizme geçmesiyle, sosyalizm bir dünya sistemi haline geldi. Sosyalist sistemin ortaya çýkýþý, kapitalizmin genel bunalýmýný iyice derinleþtirdi. Halen dünyanýn büyük bir bölümünde kapitalizmin egemenliði altýnda olmakla birlikte, oralarda burjuva egemenlik, proletaryanýn durmak bilmeyen saldýrýlarýyla karþý karþýya. Burjuvazi, artýk tarihsel inisiyatifini yitirmiþtir; tarihi inisiyatif yeni bir dünya kurmak için savaþan proletaryanýn eline geçmiþtir. Burjuvazinin yapmaya çalýþtýðý þey, kapanmakta olan bir dönemi biraz daha uzatmaktan ibaret. Hepsi bu. Ekim Devrimi yle birlikte, komünizmin uygulanabilirliði tartýþmasý bitmiþ, Sovyet örneðine, týpký Komün gibi, burjuvazinin ortak saldýrýsý baþlamýþtý. Sovyetlerin tüm iktidarý ele almasýyla baþlayan, sosyalist sistemle birlikte daha öne çýkan ve 20. yüzyýlý boydan boya etkileyen, iki dünyanýn savaþý oldu. Bu savaþ, kapitalizmden komünizme geçiþ çaðýnýn; kapitalimin çöküþ, sosyalizmin yükseliþ çaðýnýn durumunu yansýtýyor. Burjuvazi tüm olanaklarýyla bu çaðýn ilerlemesine engel olmaya çabalýyor, proletarya ise, çaðý geniþletiyor ve onu daha da derinleþtiriyor. Üretici güçlerin geliþmesinin önünde engel olmak, geçiþ çaðýnýn geniþlemesini önlemek, bundan sonra kapitalist sýnýfýn toplumsal davranýþýnýn, faaliyetinin özü oldu. Burjuvazi, artýk tamamen gerici bir konumdadýr. Burjuvazi, 90 lý yýllarda, kapitalizmin ebediliðini ilan e- derken, öte yandan sosyalist Küba ya karþý sürdürdüðü saldýrýlar, kendisi açýsýndan gerçek durumun böyle olmadýðýný gösteriyor. Sýrf emekçi kitlelerin moralini bozmak ve onlarý güçsüz düþürmek için, ideolojik planda sosyalizmin bittiðini söylerken, gerçek yaþamda ise bunun bu þekilde olmadýðýný biliyor ve bu yüzden dünya proletaryasýna, komünist harekete karþý yüzyýl savaþý baþlattý. Her yerde, týpký 20. yüzyýl boyunca hiç aralýksýz olarak sürdürdüðü kýzýl avý saldýrýsýnda olduðu gibi, bir saldýrýyý daha þiddetli biçimde uygulamaya sokuyor. Yine her kapitalist ülke, büyük bir telaþla, devlet egemenlik sistemini (burjuva diktatörlük sistemini) yetkinleþtirmekle meþgul. Bunca önlem ne içindir. Ancak, yerini alacak daha yüksek bir toplum biçiminin geliþinin kaçýnýlmaz olduðunu anlayan bir toplum, bunca tedbiri almaya baþlar. Burjuvazi, komünizm tehlikesi nin geçtiðini düþünüyorsa, komünistlere karþý bu denli hýnçlý saldýrý ve terör nedendir. Ve neden dünya proletarya hareketine karþý küresel saldýrý baþlatýldý ve sürdürülüyor. Tüm bunlarýn gerçek anlamý, tarihsel gidiþin komünizme doðru olmasýndan ötürüdür. Burjuvazi ideolojik ve politik alanda emekçi halk üzerinde hegemonya kurmaya çalýþýrken, kapitalizmin ekonomist iþleyiþi ise, bu çabalarý etkisizleþtirme yönünde iþliyor. Burjuva ekonomi yasalarý, sermaye sýnýfýnýn kitleler üzerindeki tüm etkisini kýrýcý bir yönde ilerliyor. Ekonomik temeldeki uzlaþmazlýk büyüdükçe, ideolojik alanda da sýnýflararasý çatýþma derinleþiyor. Burjuvazi, ekonomik temele baðlý olarak sýnýflar savaþýmýnýn þiddetlendiði bir toplumda, halk üzerinde bir politik etkinlik nasýl saðlayabilir. Sýnýflar savaþýmýnýn geliþmesi, mevcut iliþkilerin devamýnýn deðil, sýnýflarý ve buna dayanan iliþki tarzýnýn ortadan kaldýrmasýna zorunlu olarak varacaktýr. Burjuvazinin her ne yaparsa yapsýn sonunda yenileceði ve proletaryanýn ise zafere ulaþacaðý görüþü bu temelden açýklanabilir. Ýçinde bulunduðumuz tarihsel süreci tüm karmaþýklýðý ve bütünlüðü içinde ele almalýyýz. Çökmekte olan eski toplumsal sistemle, doðmakta olan toplumsal sistem; yeni ile eski; ileri i- le geri; ayný tarihsel süreçte bulunuyor. Önce kapitalizm çaðý kapanacak, sonra onun yerini komünizm çaðý alacak biçimde mekanik bir durum yoktur. Bu, toplumun evrimine de aykýrýdýr. Gerçek yaþamda, yýkýlmakta olanla, onun yerini alacak o- lan bir arada bulunurlar ve birbiriyle sürekli bire savaþým içindedir. Yani bir tarafta kapitalizm çaðýnýn sonlarý yaþanýrken, diðer taraftan kapitalizmden komünizme geçiþ çaðý dinamikleri iþliyor. Ýki dünya arasýndaki bu savaþ, çeþitli biçimler altýnda yürüyor. Bu savaþta özsel olarak, komünizm, kapitalizmin yýkýlýþýný hýzlandýrmak için tüm gücünü kullanýrken, kapitalizm de komünizmin ilerlemesini yavaþlatmak ve bozmak için eldeki tüm olanaklarý seferber ediyor. Ýnsanýn geleceði üzerinde etkide bulunan bu iki sýnýf arasýndaki savaþým, yirminci yüzyýlý tamamen doldurduðu gibi, yirmibirinci yüzyýlda da sürecektir. Burjuvazi, sýçramalý çöküþ sürecine girmiþken, saldýrýlarýn daha þiddetlendirecektir. Fakat bu, onun için umutsuz bir savaþtýr. Ne denli þiddetli ve zorlu geçerse geçsin bu savaþý proletarya kazanacaktýr. C. DAÐLI Sayý / 7-21 Haziran 2006

5 DAHA ÝLERÝYE GÝDEBÝLEN EYLEMLER 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 Tarihte sonu sonuna belirleyici etken ekonomik iliþkiler olduðundan, proletaryanýn kurtuluþu üzerine temel görüþlerimizi belirtirken daima ekonomik çözümlemeden yola çýkarýz. Marksist yöntem budur. Bu yöntem bizi her zaman doðru sonuçlara götürdü. Ekonomik iliþkiler ise sürekli bir deðiþim i- çindedir. O halde temeldeki bu deðiþiklikleri her seferinde yeniden irdelemek gerekir. Bir toplumun çözülüp-daðýlmasýný saðlayan geliþme, o toplumun içinde taþýdýðý çeliþkilerin olgunlaþmasýdýr. O zaman bu toplumdan kurtulmak çok kolay olur. Fakat bir toplumun bu noktaya gelebilmesi için uzun bir zaman ve bir dizi ekonomik geliþme gerekmiyor. Bir devrimin olmasý içinse, çeliþkilerin tamamen olgunlaþmasý gerekiyor. Çeliþkiler sonuna kadar geliþmeden de, devrimler gündeme gelir. Bir devrime yol açmasý için çeliþkilerin çeþitli etkenlerle keskinleþmesi yeterli. Bir toplumun önceki toplumun yerini almasý için, yeni toplumun üzerine dayanacaðý maddi ögelerin, eski toplumun yapýsýnda ortaya çýkmasý zorunludur. Çünkü daha yüksek toplum, önceden oluþmuþ olan bu ögelere dayanýr. Daha sonra kendine özgü temelleri oluþturur. Yeni topluma yol açan devrimler, eski toplumun zeminleri üzerinde meydana gelir. Ama bu noktada, yalnýzca ekonomik etkenler rol oynamaz, politik ve toplumsal etkenler de bir devrime neden olabilir. Devrime yol a- çan geliþmelerin somut olarak saptanmasý gerekir. Sadece e- konomik iliþkilerin gözlenmesi bizi yanlýþ sonuçlara götürebilir. Hele, devrimlerin ancak ekonomik olarak geliþmiþ ülkelerde olabileceðini ileri sürmek, kiþiyi mekanik düþünmeye iter. Bu anlayýþ, teorik olarak yanlýþ olduðu gibi, tarihsel gerçeklere de terstir. 20. yüzyýlýn tarihi gerçekleri baþka bir þey söylüyor. 20. yüzyýlýn toplumsal devrimleri geliþmiþ kapitalist ülkelerde deðil, az geliþmiþ kapitalist ülkelerde gerçekleþti. Buralarda gerçekleþen devrimlerin nedenlerini, tarihsel geliþimin yanýnda, 20. yüzyýlýn somut koþullarýnda da aramalýyýz. Devrime yol açan çeliþkileri keskinleþtiren etkenler çok yönlüdür. Geliþmiþ bir kapitalist toplumun varlýðý, yani ekonomik geliþmiþliðin yerini alacak daha ileri bir toplum biçiminin üzerine inþa edileceði maddi temelleri hazýr bulmasý demektir; fakat bu durum otomatik olarak devrim getirmez. Eðer böyle olsaydý, devrimlerin nerelerde olacaðýný saptamak i- çin fazla bir çabaya gerek kalmazdý. Geliþmiþ kapitalist bir toplum, proletarya iktidara geldikten sonra, daha kolay devam edeceði þartlarýn önceden oluþmasý anlamýna gelir, ama iktidara gelmenin de kolay olacaðý güvencesini vermez. Bilimsel sosyalizmin kurucularýnýn devrime somut yaklaþýmlarý bize bu konuda açýk bir fikir verir. Genel koþullar, önce Avrupa da bir devrimi gündeme getirmiþken ve sosyalizmin kurucularý Marx ve Engels bunun üzerinde dururken; daha sonra genel þartlarda deðiþme oldu ve devrim dalgasý Avrupa dan Doðuya, Rusya ya doðru kaydý. O zaman sosyalizmin bu seçkin temsilcileri, yeni geliþmelere dikkat çektiler. Farklý koþullarda, farklý politikalarý gündeme getirerek ve diyalektiði en iyi þekilde kullanarak bu konuda da proletaryayý eðittiler. Ekonomik koþullardan hareket ederken, ekonomik iliþkilerdeki deðiþimi de diyalektik olarak tahlil etmeliyiz. Proletarya devrimini hazýrlayan koþullar, kapitalizmin temelleri üzerinde oluþur. Yani bir devrim zorunluluðu için, kapitalist ekonominin belli bir geliþme düzeyine çýkmasý gerekiyor. Sýnýf mücadelesinin belli bir yoðunluk derecesi, kapitalist üretimin belli bir yoðunluk derecesine ve egemenliðine denk düþer. Marx, kapitalist üretim biçiminin tarihsel geliþimini a- çýklarken, ayný zamanda, iþçi sýnýfýnýn, kapitalist birikime baðlý olarak büyümesini ve militanlaþmasýný da anlatmýþ oluyor. Lenin de kapitalizmin en yüksek aþamasý olan emperyalizmi anlatýrken genel olarak sermayenin nasýl yoðunlaþtýðýný ve tekelci kapitalizme dönüþtüðünü açýklar ve tekelci kapitalizmin proletarya devriminin öngünü olduðunu ifade eder. Fakat, tekelci kapitalizm, ilk ortaya çýktýðý düzeyde deðildir; sermaye birikimine baðlý olarak, tekelci kapitalizmin ekonomik eðilimleri olarak, devletle bütünleþmiþ tekelci kapitalizm geliþti. Devlet-tekel bütünleþmesinde, üretimin ileri düzeyde toplumsallaþmasý ortaya çýktý. Böylece, kapitalizm çerçevesindeki maddi koþullar daha geliþkin hale geldi. Toplumsal devrimler de artýk bu geliþkin maddi þartlarda biçimlendi. Esasen biz, kapitalist ekonomik geliþmeyi anlatýrken, toplumsal devrimlerin oluþumunu da anlatmýþ oluyoruz. 19. yüzyýlda, proletarya burjuva egemenliðe karþý ayaklandýðýnda, ü- retici güçler, kendilerini kurtaracak kadar geliþmemiþti ve örgütlü düzeyi zayýftý. Toplumsal kurtuluþ koþullarý 20. yüzyýlla birlikte, tekelci kapitalizme geçilmesiyle olgunlaþmaya baþladý. Bu þartlarda bile proletarya toplumsal devrimden önce demokrasiyi ele geçirmek durumunda kaldý. Geliþmiþ kapitalist ülkelerde geri ekonomik ve toplumsal iliþkiler varlýðýný belli ölçüde korusa da, ekonomik düzey, yerini alacak daha ileri toplumun koþullarýný hazýrlamýþtýr. Ama devrimler buralarda deðil, ekonomik olarak daha geri ülkelerde gerçekleþti. Bugün kapitalist ülkelerin ekonomisi daha ileri düzeyde bulunuyor. Sermaye dünya düzeyinde merkezileþmiþtir. Üretimin ve emeðin toplumsal karakteri ileri düzeydedir. Kapitalizmin temel çeliþkisi olan toplumsal üretimle, el koymanýn özel biçimi arasýndaki uzlaþmaz çeliþkisi þiddetleniyor ve öne çýkýyor. Dev- 5

6 Eylemin Diyalektiði Mücadele Birliði rimler artýk keskinleþen bu çeliþki tarafýndan biçimleniyor. Maddi koþullara baðlý olarak çeliþkilerin yeterince olgunlaþmadýðý durumlarda, devrimler bu çeliþkilerin çatýþmaya yol açmasýyla da toplumun önüne gelebilir. Kapitalizmin daha sonraki evriliþi içinde, ekonomik durum çeliþkilerin olgunlaþmasýný saðlayacak denli geliþti. Bu þartlarda dahi, devrim yalnýzca ekonomik nedenlerle doðmaz, politik, toplumsal çok çeþitli etkenler her zaman vardýr. Bu defa bir farkla; çeliþkilerin geliþkinliði tüm toplumsal yaþamý etkisi altýna alýr. Sýnýf mücadelesi ve bunun devrime varmasý, emek-sermaye çeliþkisi ekseninde meydana gelir. Bu çeliþkinin her ülkede ortaya çýkýþý, geliþmesi ve olgunluk derecesi somut olarak ele alýnmalýdýr. Her ülkede devrimi doðuran toplumsal ve politik etkenler belirlenmelidir. Böylece hem dünya proletaryasýnýn komünizme geçiþ ortak programý ve hem de her ülke proletaryasýnýn kendi somutunda bu ortak amaca ulaþma yollarý bu temelde saptanmýþ olur. Devrimi bir zorunluluk yapan koþullar açýklanýrken, daha çok nesnel etkenler sýralanýr. Toplumlarýn kültür durumu genellikle gözardý edilir. Halbuki toplumun eðitim ve kültür düzeyi, toplumsal dönüþümde önemli bir yer tutar. Eðitimli ve kültürlü bir toplum, ayný zamanda örgütlü ve bilinçli bir toplumdur. Toplumun eðitim, kültür, örgütlülük ve bilinç düzeyi, devrimin gerçekleþmesinde ve komünizme geçiþte bir etkendir. Ýnsanlarýn bu düzeye gelmesi, uzun bir geliþmenin sonucudur. Toplumsal koþullar deðiþtikçe, insanlarýn düþünce biçimi de farklýlaþmýþtýr, ideolojisi ve bilinci deðiþime uðramýþtýr. Görüþleri bilimsel temellere dayanýyor. Bilimsel görüþlere dayanmada, marksizmin belirleyici etkisi var. Bilimsel sosyalizm toplumlarýn kültürünü derinden etkilemiþtir. Ýnsanlar artýk yaþadýklarý toplumsal koþullara proletaryanýn bilimsel dünya görüþü ile bakýyorlar. Özgür ve ortaklaþa emek koþullarýnýn kaçýnýlmaz olduðunun daha açýk olarak kavrayabiliyorlar. Devrime sadece olaylarýn etkisiyle deðil, daha bilinçli olarak yöneliyorlar. Emekçi halkýn eylemleri her zaman ayný düzeyde olmaz. Eylemler, kendisini doðuran olaylarýn durumuna baðlý olarak bir çizgi izler. Toplumsal olaylar ise, sýnýf çeliþkilerinin ve sýnýf çatýþmasýnýn ürünüdür. Her büyük eylemin toplum ve dünyadaki etki derecesi farklý olur. Ýþçi-halk, eylemini içinde meydana geldiði koþullar içinde deðerlendirmek gerekir. Büyük eylemler tarihte ne denli önemli rol oynarsa oynasýnlar; etkileri sonraki çaðlarda görülse bile, kendi þartlarý içinde ele a- lýnmalý... Eylemleri büyük eylem yapan kendi tarihsel koþullarýnda yol açtýklarý deðiþikliklerdir. Yoksa, tarihin ileriki aþamalarýnda, onlarý geçen daha güçlü eylemler gerçekleþir. Tarihin farklý aþamalarýnda gerçekleþen eylemleri kýyaslamak doðru sonuç vermeyebilir. Etkisi bir sonraki yüzyýlda da görülen Paris Komünü nün büyüklüðü Avrupa gericiliðinin orta yerinde, þartlarýn lehte olmadýðý bir zamanda komünal bir düzen kurma giriþimleriydi. Durgun bir havada aniden patlayan bir gök gürültüsü gibiydi. Etkisini geniþ bir alanda duyurdu. Komün bir daha tekrarlanamazdý, çünkü dünya þartlarý deðiþmiþti. Daha sonra kendisini aþan proleter devrimler gerçekleþmesine raðmen tarihteki yerini hep korudu. Büyük Ekim Devrimi de 20. yüzyýlda böyle bir Sayý / 7-21 Haziran 2006 etki yarattý. Ekim den sonra çok sayýda devrim oldu, ama hiçbiri Ekim Devrimi nin yarattýðý etkiyi yaratamadý. Oysaki bazýlarý 1917 Ekim Devrimi nden daha iyi örgütlenmiþti. E- kim in tarihteki yeri, proletarya devrimleri çaðýný, kapitalizmden sosyalizme geçiþ çaðýný baþlatmýþ olmasýdýr. Her devrimin dünya etkisi ayrý ayrý deðerlendirilmeli. Spartakist Devrimi nin Avrupa da yarattýðý etki ile Çin Devrimi nin yarattýðý etki kendi þartlarýnda irdelenmeli. Latin Amerika da Küba Devrimi nden sonra Nikaragua da devrim gerçekleþti. Þimdi Venezuela da halen sürüyor ve kýta halký eylemden eyleme koþuyor. Fakat hiçbiri Küba Devrimi nin yarattýðý etkiyi yaratamadý. Çünkü Küba Devrimi Latin Amerika da öncü rol oynadý. Tüm kýta onun etkisine girdi. Ýþte iki-üç daha fazla Vietnam dediðimiz Vietnam örneði ya da bugünkü eylemlerle kýyaslanan 68 eylemleri... Her biri, gerçekleþtiði koþullarý yarattýðý etkiler ve evrensel karakteriyle tarihte farklý bir yer tutmuþtur. Büyük eylemler deðerlendirilirken tüm bu özellikler bir bütünlük içinde ele alýnmalý. Fransa da, iþçi sýnýfýnýn da destek verdiði, öðrenci eylemleri gündeme gelince, bu eylemlerin 68 eylemleriyle kýyaslanmasý yapýldý. Oysa ki, hem þimdiki durum, hem de eylemlerin yönelimi 68 den farklýdýr. Sadece Fransa da deðil, tüm dünyada çok sayýda eylem gerçekleþiyor. Deyim yerindeyse tek gök gürültüsü deðil, arka arkaya çok sayýda gök gürültüsü birbirine karýþmýþ. Dünyadaki eylemlerin sýklýðý, yoðunluðu, yaygýnlýðý, sürekliliði ve yönelimleri 68 i aþmýþtýr. Bugünkü eylemler Yeni Evre eylemleridir. Ýçinde bulunduðumuz tarihsel koþullar nedeniyle çok daha köklü deðiþikliklere devrimci alt-üst oluþlara yol açacaklardýr. Þimdi yapýlan eylemler daha sýk meydana geliyor, daha yoðun ve sayýsýnda belirgin artýþ var. 68 eylemlerine gelene kadar Avrupa da, Amerika da belli bir durgunluk vardý. Böyle bir ortamda 68 büyük bir etki-patlama yarattý. Olaylarýn seyrek olduðu tarihsel dönemlerde bu tip eylemler kitleler üzerinde anýtsal etki yaratýr. Ama artýk o kadar eylem, arka arkaya oluyor ki, eylemlerin her birinin yanýnda, tümünün ortak etkisi daha öne çýkýyor. Yoðun eylem günümüzün bir özelliðidir. Daha derine giden ve mevcut sistemi daha sarsan eylemlerin yol vereceði geliþmeler dünya tarihi açýsýndan son derece devrimci olacaktýr. Bir birini zincirleme etkileyen emekçi halk eylemlerinin ilk sonuçlarý Latin Amerika devrimleri ve devrimci ayaklanmalarýdýr. Emperyalist ülkelerde henüz ayný sonuçlarý vermese de, bu denli sýk ve sürekli eylem dizisi buralarda da büyük deðiþiklikler yaratacaktýr. Daha þimdiden tüm yeryüzü devrimci eylem alanýna çevrilmiþ durumda. Emperyalist-kapitalist sistem yalnýzca ekonomik nedenlerle deðil, kitlelerin örgütlü devrimci eylemleriyle, devrimci ayaklanmalarý ve bilinçli çabalarýyla da kesin bir çöküþ içinde. Günümüzdeki emekçi halk eylemlerinin devrimci niteliði doðru deðerlendirilmeli. Bütün dünyada emekçi kitle eyleminde, eylemlerin sayýsýnda büyük bir artýþ var. Burada nicelik niteliðe dönüþür. Nitel bir sýçrama olur. Unutulmamalýdýr ki, çaðýmýz bir sýçramalý geliþim çaðýdýr. C. DAÐLI

7 ÖLÜM ORUCU SAVAÞÇILARININ SOLUÐU MECÝDÝYEKÖY DEYDÝ Türkiye ve Kürdistan da devrim, büyük bedellerle büyüyor. Yýllar yýlý üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda devrim için canýný verenler, büyük bir gelenek yarattýlar. Kahraman savaþçýlar sayesinde devrim yenilmez bir güce ulaþtý. Yýllara meydan okuyan Ölüm Orucu eylemi, 6 yýlý aþkýn bir süredir sürüyor. Ölümün üzerine yürüyen Ölüm Orucu Savaþçýlarý tarafýndan zindanda ve dýþarýda sürdürülen bu tarihsel eylem, gelecek güzel günlerin yaratýlmasý için devrim savaþçýlarýnýn neleri göðüsleyebildiklerinin en güzel örneði oldu. Onlarýn sesine ses katmak, eylemin sürdüðünü ve zafere ulaþana kadar da süreceðini duyurmak için, Mücadele Birliði Platformu tarafýndan 27 Mayýs günü Mecidiyeköy de bir eylem gerçekleþtirildi. Üzerinde Serpil Cabadan ýn resminin de olduðu Ölüm Orucu Sürüyor Sürecek Zafere Kadar, Mücadele Birliði Platformu yazýlý 10 metre yüksekliðindeki pankartý Mecidiyeköy Meydaný nda bulunan otoyol köprüsüne asan Mücadele Birliði Platformu, meydanda bulunan ve otobüs duraklarýnda bekleyen herkesin ilgisini üzerine çekti. 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 Üstlerinde Ölüm Orucu Sürüyor yazýlý önlükleri ile, Zindanlarý Yýkacak Zaferi Biz Kazanacaðýz, Yaþasýn Ölüm Orucu Eylemimiz ve Ölüm Orucu Sürüyor yazýlý kuþlarý köprüden atan Mücadele Birliði Platformu üyeleri, Ölüm Orucu Eyleminin sürdüðünü ve Gebze Zindaný nda Serpil Cabadan ýn Ölüm Orucu Eyleminin 336. gününde olduðunu herkesin duymasý için haykýrdýlar. Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük, Ölüm Orucu Sürüyor Sürecek Zafere Kadar sloganlarýný atarak sesli ajitasyona devam eden eylemciler, bu eylemle bir kez daha, üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda devrimin soluðunu temsil eden Ö- lüm Orucu Savaþçýlarýnýn güçlü sesini insanlara taþýmýþ oldular. Sloganlarýn ve ajitasyonun sona ermesinden sonra köprüden ayrýlan eylemcilerin ardýndan pankart, alana hakim bir konumda yaklaþýk 25 dakika daha kaldýktan sonra, gelen polis e- kipleri tarafýndan indirildi. ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR SÜRECEK ZAFERE KADAR! 7

8 KÜRT HALKI ÖZGÜRLÜÐÜNÜ SAVAÞARAK KAZANIYOR Özellikle son birkaç ayda K.Kürdistan da çatýþmalar yoðunluk kazandý. HPG Basýn Ýrtibat Merkezi tarafýndan yapýlan açýklamada Türk ordu birliklerinin G.Kürdistan sýnýrý boyunca 3 aydan bu yana zýrhlý araçlarla ve toplarla birlikte yýðýnak yaptýðý bildiriliyor. Sadece Mayýs a- yý içinde Türk ordu birlikleri K.Kürdistan da 53 operasyonda bulunmuþ, buna karþýlýk gerilla, 169 karþý misilleme saldýrýsý yapmýþ ve içlerinde üst düzey subaylarýn da bulunduðu 165 asker öldürülmüþ. Yine ayný kaynaktan yapýlan 25 Mayýs tarihli açýklamaya göre, Türk ordu birliklerine ait bir grubun Uludere den G.Kürdistan a girdiði bildiriliyor; bütün bu geliþmeler, meþru savunma nýn dahi savaþmak anlamýna geldiðini gösteriyor. TC devletinin sýnýra asker yýðarak bir imha savaþýna hazýrlanýyor oluþu, tüm niyetlerden baðýmsýz olarak savaþmayý zorunlu kýlýyor. Bu aþamada savaþ artýk bir tercih sorunu olmaktan çýkmýþ, Ulusal Kurtuluþ Hareketi için bir varlýk-yokluk sorunu haline dönüþmüþtür. Bugün Ulusal Kurtuluþ Hareketine dayatýlan bir an önce silahlarý býrakmalarý ve gelip teslim olmalarýdýr. A.Öcalan, yaptýðý açýklamada, ben silahlarý býrakýn diyemem diyor. bunu söylersem ihanet etmekle suçlanýrým Sayý / 7-21 Haziran 2006 Bunun anlamý açýk, bugün Kürdistan da en önemli gerçeklik, savaþýn kendisidir ve bunun üzerinde hiçbir irade yoktur. Onyýllar boyunca, binlerce evladýný savaþýn içinde kaybetmiþ olan bir halký, hiç kimse özgürlüðü için savaþmaktan vazgeçiremez. En son Diyarbakýr ayaklanmasý da göstermiþtir ki, Kürt halký daha geriye deðil ama daha ileriye gitmeye hazýrdýr. Halkýn içinde biriktirdiði öfke ve sahip olduðu ayaklanmacý ruh hali, kendisini açýk bir þekilde bu süreçte ortaya koymuþtur. Bu derece politikleþmiþ, ani geliþen olaylar karþýsýnda bir ordu gibi davranan bir halký farklý bir düþünceye alýþtýrmak mümkün deðildir. Kürt halký, bugüne kadar özgürlük aðacýný ne kadar yeþertebildiyse, bunu savaþarak, kaný, caný pahasýna yaptýðýný biliyor. Eðer bu savaþ olmasaydý, özgürlük dað baþýnda kuruyan bir çalýdan farksýz olurdu. Onyýllar boyunca sürdürdüðü savaþýn Kürt halkýna öðrettiði en önemli gerçek budur. Ortadoðu nun þu an içinde bulunduðu durum, ABD nin Irak ta savaþ kaybediyor oluþu, diðer taraftan Geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi ni hayata geçirmeksizin kaybettiði egemenliði bir daha asla yeniden elde edemeyeceði emperyalist-kapitalist sistemin sýçramalý çöküþünün hýzlanmasýna baðlý olarak kaybettiði her dakikanýn, onu tarihsel sona doðru hýzla yaklaþtýrdýðý gerçeði, Kürdistan ulusal sorununu da karmaþýk bir hale getiriyor. Bir yandan ABD, KDP ve YNK üzerinden Irak ta egemenliðini tesis etmeye çalýþýrken, bir yandan da yeni saldýrý hazýrlýklarý için Türk ordusunun desteðine ihtiyaç duyuyor. Ýþte bu her an deðiþebilir dengeler üzerinde Ortadoðu politikasýný belirginleþtirmeye çalýþýyor. Ancak burada altý kalýn çizgilerle çizilmesi gereken en önemli konu þudur: Emperyalizm hiçbir zaman ezilen halklara özgürlük getirmemiþtir; o, her zaman egemenlik peþinde olmuþtur. Kürt ulusunun özgürlüðü, ABD himayesinde saðlanamaz. Kürt ulusu özgürlüðüne halklarýn emperyalist-kapitalist sisteme karþý ortak mücadelesiyle, halklarýn mücadele birliðiyle ulaþacaktýr. Günümüz dün-

9 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 yasýnýn gerçekliði denilerek ABD emperyalizminin kadir-i mutlak olduðunu, Ortadoðu daki tüm geliþmeleri kontrol altýnda tuttuðunu ve geliþmelerin yönünü dilediðince belirlediðini düþünmek doðru deðildir. Askeri bir güç o- larak belki bugün dünyanýn bir çok bölgesine müdahale edebilir; ama yolun sonuna gelmiþ, çürümüþ bir kapitalist sistemi temsil ettiði için gittiði her yerde daha çok bataða saplanmakta ve çýkamamaktadýr. Bundan þüphe duyanlar Irak a bakabilirler. Sadece görünenden hareket etmek, toplumsal olaylarý yorumlarken bizi yanlýþ sonuçlara götürür. Olaylarý bütün yönleriyle analiz etmek ve sonu sonuna belirleyici olan ekonomik nedenleri ortaya koymak gerekir ki, olgu daha kolay anlaþýlýr hale gelsin. ABD nin Ortadoðu politikasý, geliþmelere göre biçim alýyor ve her an deðiþebiliyor. Bugüne kadar deðiþmeyen tek politikasý, burada kendine iþbirlikçi yönetimler oluþturmasýdýr. ABD, kendi egemenliðini tesis edebilmek için, þeytanla bile pazarlýða girebilir ve yine her an herþeyi feda edebilir. Elbette Kürdistan da savaþým yürütenler de bu gerçeði biliyorlar; ancak gerçekliði bilmek ayrý þeydir, onu diyalektiðin prizmasýndan geçirip ayaklarý üzerine oturtmak ayrý þey. K.Kürdistan ýn gerçekliði, özgürlüðünü kazanmak isteyen Kürt halkýnýn savaþmasýnýn, serhýldanlara yönelmesinin zorunluluðudur. Kürt halkýnýn bu savaþýmda en büyük müttefiki Türkiye proletaryasý olacaktýr. Halklarýmýzýn mücadele birliðinin kurulmasý ve estirilen þovenist rüzgarlarýn tersine çevrilmesi için iki ülkenin proletaryasýna çok iþ düþüyor. Bu konuda daha fazla çaba göstermesi gereken Türkiye iþçi ve emekçileridir. Türkiye iþçi ve emekçileri, kendi kurtuluþlarýnýn ezilen Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin etmesiyle mümkün olacaðýný iyi görmelidir. Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin edebilmesi için, var olan burjuva egemenlik sisteminin yýkýlmasý gerekiyor. Bu ayný zamanda, Türkiye proletaryasýnýn kurtuluþu anlamýna gelecektir. Bu demektir ki, Kürt iþçi ve emekçilerinin ulusal-sýnýfsal özgürlük mücadelesi Türkiye iþçi ve emekçilerin toplumsal kurtuluþ mücadelesiyle iç içe geçmiþtir. Birindeki geliþme, diðerini besleyecek ve büyütecektir. Burada en çok dikkat edilmesi gereken, bu süreçte geliþebilecek sosyal-þoven eðilimlere, proletaryanýn müsamaha göstermemesidir. Þovenist politikalarýn reformist ve küçük burjuva devrimci saflara sosyal-þovenizm olarak yansýdýðý biliniyor. Bu tehlikeye karþý uyanýk olmak, iþçi sýnýfý ve emekçilerin bilincini enternasyonalist bir anlayýþla donatmak gerekiyor. Özellikle reformizmin ezilen Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkýný hiçe sayan, giderek kendi burjuvazisinin yanýnda yer alan tavrýný yýðýnlarýn içinde iyi teþhir etmek, onlarýn iþçi ve emekçi yýðýnlarýn bilincini zehirlemesine engel olmak gerekiyor. Sosyal-þovenizm tehlikesine karþý Kürt halkýyla mücadele birliðini güçlendirmek ve ortak bir devrim cephesi oluþturmak en önemli görevimiz durumunda. Kürdistan da çatýþmalarýn yoðunlaþtýðý bir sýrada, Türkiye de devrimci iç savaþýn geliþimi için mücadele etmek, Kürt halkýna verilecek en önemli destek olacaktýr. Kürdistan da yoðunlaþan çatýþmalar, etkisini Türkiye de mutlaka gösterecektir. Yeni bir evreye girmiþ olan iç savaþ, geliþimini büyük bir hýzla sürdürüyor. Önümüzdeki süreç, yýllarýný da aþacak geliþmelere gebe. Hazýrlýklarýn buna göre olmasý gerekiyor. Kürt ve Türk halklarýnýn mücadele birliðini güçlendirecek en önemli geliþme bu olacaktýr. Türkiye den savaþýmýn yükseltilmesi, baþta proletarya olmak üzere hepimizin görevidir. Devrim, zorlu ve içinde büyük geliþmeleri taþýyan bir sürece girmiþtir. Leninistler, bu süreci iyi deðerlendirdiklerinde devrim büyüyecek, Kürt ulusu, kendi kaderini özgürce tayin etmeye doðru hýzla ilerleyecektir. 9

10 KÜRT HALKI ÖZGÜRLÜÐÜNÜ SAVAÞARAK KAZANIYOR Özellikle son birkaç ayda K.Kürdistan da çatýþmalar yoðunluk kazandý. HPG Basýn Ýrtibat Merkezi tarafýndan yapýlan açýklamada Türk ordu birliklerinin G.Kürdistan sýnýrý boyunca 3 aydan bu yana zýrhlý araçlarla ve toplarla birlikte yýðýnak yaptýðý bildiriliyor. Sadece Mayýs a- yý içinde Türk ordu birlikleri K.Kürdistan da 53 operasyonda bulunmuþ, buna karþýlýk gerilla, 169 karþý misilleme saldýrýsý yapmýþ ve içlerinde üst düzey subaylarýn da bulunduðu 165 asker öldürülmüþ. Yine ayný kaynaktan yapýlan 25 Mayýs tarihli açýklamaya göre, Türk ordu birliklerine ait bir grubun Uludere den G.Kürdistan a girdiði bildiriliyor; bütün bu geliþmeler, meþru savunma nýn dahi savaþmak anlamýna geldiðini gösteriyor. TC devletinin sýnýra asker yýðarak bir imha savaþýna hazýrlanýyor oluþu, tüm niyetlerden baðýmsýz olarak savaþmayý zorunlu kýlýyor. Bu aþamada savaþ artýk bir tercih sorunu olmaktan çýkmýþ, Ulusal Kurtuluþ Hareketi için bir varlýk-yokluk sorunu haline dönüþmüþtür. Bugün Ulusal Kurtuluþ Hareketine dayatýlan bir an önce silahlarý býrakmalarý ve gelip teslim olmalarýdýr. A.Öcalan, yaptýðý açýklamada, ben silahlarý býrakýn diyemem diyor. bunu söylersem ihanet etmekle suçlanýrým Sayý / 7-21 Haziran 2006 Bunun anlamý açýk, bugün Kürdistan da en önemli gerçeklik, savaþýn kendisidir ve bunun üzerinde hiçbir irade yoktur. Onyýllar boyunca, binlerce evladýný savaþýn içinde kaybetmiþ olan bir halký, hiç kimse özgürlüðü için savaþmaktan vazgeçiremez. En son Diyarbakýr ayaklanmasý da göstermiþtir ki, Kürt halký daha geriye deðil ama daha ileriye gitmeye hazýrdýr. Halkýn içinde biriktirdiði öfke ve sahip olduðu ayaklanmacý ruh hali, kendisini açýk bir þekilde bu süreçte ortaya koymuþtur. Bu derece politikleþmiþ, ani geliþen olaylar karþýsýnda bir ordu gibi davranan bir halký farklý bir düþünceye alýþtýrmak mümkün deðildir. Kürt halký, bugüne kadar özgürlük aðacýný ne kadar yeþertebildiyse, bunu savaþarak, kaný, caný pahasýna yaptýðýný biliyor. Eðer bu savaþ olmasaydý, özgürlük dað baþýnda kuruyan bir çalýdan farksýz olurdu. Onyýllar boyunca sürdürdüðü savaþýn Kürt halkýna öðrettiði en önemli gerçek budur. Ortadoðu nun þu an içinde bulunduðu durum, ABD nin Irak ta savaþ kaybediyor oluþu, diðer taraftan Geniþletilmiþ Ortadoðu Projesi ni hayata geçirmeksizin kaybettiði egemenliði bir daha asla yeniden elde edemeyeceði emperyalist-kapitalist sistemin sýçramalý çöküþünün hýzlanmasýna baðlý olarak kaybettiði her dakikanýn, onu tarihsel sona doðru hýzla yaklaþtýrdýðý gerçeði, Kürdistan ulusal sorununu da karmaþýk bir hale getiriyor. Bir yandan ABD, KDP ve YNK üzerinden Irak ta egemenliðini tesis etmeye çalýþýrken, bir yandan da yeni saldýrý hazýrlýklarý için Türk ordusunun desteðine ihtiyaç duyuyor. Ýþte bu her an deðiþebilir dengeler üzerinde Ortadoðu politikasýný belirginleþtirmeye çalýþýyor. Ancak burada altý kalýn çizgilerle çizilmesi gereken en önemli konu þudur: Emperyalizm hiçbir zaman ezilen halklara özgürlük getirmemiþtir; o, her zaman egemenlik peþinde olmuþtur. Kürt ulusunun özgürlüðü, ABD himayesinde saðlanamaz. Kürt ulusu özgürlüðüne halklarýn emperyalist-kapitalist sisteme karþý ortak mücadelesiyle, halklarýn mücadele birliðiyle ulaþacaktýr. Günümüz dün-

11 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 yasýnýn gerçekliði denilerek ABD emperyalizminin kadir-i mutlak olduðunu, Ortadoðu daki tüm geliþmeleri kontrol altýnda tuttuðunu ve geliþmelerin yönünü dilediðince belirlediðini düþünmek doðru deðildir. Askeri bir güç o- larak belki bugün dünyanýn bir çok bölgesine müdahale edebilir; ama yolun sonuna gelmiþ, çürümüþ bir kapitalist sistemi temsil ettiði için gittiði her yerde daha çok bataða saplanmakta ve çýkamamaktadýr. Bundan þüphe duyanlar Irak a bakabilirler. Sadece görünenden hareket etmek, toplumsal olaylarý yorumlarken bizi yanlýþ sonuçlara götürür. Olaylarý bütün yönleriyle analiz etmek ve sonu sonuna belirleyici olan ekonomik nedenleri ortaya koymak gerekir ki, olgu daha kolay anlaþýlýr hale gelsin. ABD nin Ortadoðu politikasý, geliþmelere göre biçim alýyor ve her an deðiþebiliyor. Bugüne kadar deðiþmeyen tek politikasý, burada kendine iþbirlikçi yönetimler oluþturmasýdýr. ABD, kendi egemenliðini tesis edebilmek için, þeytanla bile pazarlýða girebilir ve yine her an herþeyi feda edebilir. Elbette Kürdistan da savaþým yürütenler de bu gerçeði biliyorlar; ancak gerçekliði bilmek ayrý þeydir, onu diyalektiðin prizmasýndan geçirip ayaklarý üzerine oturtmak ayrý þey. K.Kürdistan ýn gerçekliði, özgürlüðünü kazanmak isteyen Kürt halkýnýn savaþmasýnýn, serhýldanlara yönelmesinin zorunluluðudur. Kürt halkýnýn bu savaþýmda en büyük müttefiki Türkiye proletaryasý olacaktýr. Halklarýmýzýn mücadele birliðinin kurulmasý ve estirilen þovenist rüzgarlarýn tersine çevrilmesi için iki ülkenin proletaryasýna çok iþ düþüyor. Bu konuda daha fazla çaba göstermesi gereken Türkiye iþçi ve emekçileridir. Türkiye iþçi ve emekçileri, kendi kurtuluþlarýnýn ezilen Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin etmesiyle mümkün olacaðýný iyi görmelidir. Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin edebilmesi için, var olan burjuva egemenlik sisteminin yýkýlmasý gerekiyor. Bu ayný zamanda, Türkiye proletaryasýnýn kurtuluþu anlamýna gelecektir. Bu demektir ki, Kürt iþçi ve emekçilerinin ulusal-sýnýfsal özgürlük mücadelesi Türkiye iþçi ve emekçilerin toplumsal kurtuluþ mücadelesiyle iç içe geçmiþtir. Birindeki geliþme, diðerini besleyecek ve büyütecektir. Burada en çok dikkat edilmesi gereken, bu süreçte geliþebilecek sosyal-þoven eðilimlere, proletaryanýn müsamaha göstermemesidir. Þovenist politikalarýn reformist ve küçük burjuva devrimci saflara sosyal-þovenizm olarak yansýdýðý biliniyor. Bu tehlikeye karþý uyanýk olmak, iþçi sýnýfý ve emekçilerin bilincini enternasyonalist bir anlayýþla donatmak gerekiyor. Özellikle reformizmin ezilen Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkýný hiçe sayan, giderek kendi burjuvazisinin yanýnda yer alan tavrýný yýðýnlarýn içinde iyi teþhir etmek, onlarýn iþçi ve emekçi yýðýnlarýn bilincini zehirlemesine engel olmak gerekiyor. Sosyal-þovenizm tehlikesine karþý Kürt halkýyla mücadele birliðini güçlendirmek ve ortak bir devrim cephesi oluþturmak en önemli görevimiz durumunda. Kürdistan da çatýþmalarýn yoðunlaþtýðý bir sýrada, Türkiye de devrimci iç savaþýn geliþimi için mücadele etmek, Kürt halkýna verilecek en önemli destek olacaktýr. Kürdistan da yoðunlaþan çatýþmalar, etkisini Türkiye de mutlaka gösterecektir. Yeni bir evreye girmiþ olan iç savaþ, geliþimini büyük bir hýzla sürdürüyor. Önümüzdeki süreç, yýllarýný da aþacak geliþmelere gebe. Hazýrlýklarýn buna göre olmasý gerekiyor. Kürt ve Türk halklarýnýn mücadele birliðini güçlendirecek en önemli geliþme bu olacaktýr. Türkiye den savaþýmýn yükseltilmesi, baþta proletarya olmak üzere hepimizin görevidir. Devrim, zorlu ve içinde büyük geliþmeleri taþýyan bir sürece girmiþtir. Leninistler, bu süreci iyi deðerlendirdiklerinde devrim büyüyecek, Kürt ulusu, kendi kaderini özgürce tayin etmeye doðru hýzla ilerleyecektir. 9

12 BASINA VE KAMUOYUNA TUZLA TERSANE ÝÞÇÝLERÝ YALNIZ DEÐÝLDÝR Polis direniþteki Desan iþçilerine bir kez daha saldýrdý. Verilmeyen ücretlerini almak için 8 gündür direniþte olan iþçilere 1 haftada dördüncü saldýrý bu. Ýþbirlikçi tekelci kapitalist sistem çöküþe doðru gittikçe, iþçi sýnýfý ve emekçilere saldýrýlarýný yoðunlaþtýrýyor. Ýþçi sýnýfý ve emekçilere saldýrarak yýkýlýþýný geciktirmeye çalýþan sistem, bu saldýrýlardan bir sonuç alamayacaktýr; çünkü kapitalist sistem tüm dünyada yeni bir sýçramalý çöküþ evresine girmiþ durumdadýr. Türkiye ve Kürdistan da yaþanan iç-savaþ da yeni bir evreye sýçradý. Tüm geliþmeler önümüzdeki süreçte iþçi sýnýfý ve emekçi halklarla burjuvazi arasýnda sürmekte olan iç-savaþýn yoðunlaþacaðýný gösteriyor. Tuzla Tersane iþçilerine yapýlan saldýrý, tüm iþçi ve emekçilere, devrim güçlerine karþý yapýlmýþ bir saldýrýdýr. Bu saldýrýlar karþýsýnda iþçi sýnýfý ve emekçilerin mücadele birliðini örgütlemek acil bir görev halini almýþtýr. Tüm iþ kollarýnda bulunan iþçi ve emekçiler bir an önce komite ve konseylerde örgütlenmeli ve kendi iktidarlarýný kurmak için mücadeleyi yükseltmelidirler. Herhangi bir iþ kolunda yapýlan saldýrýya karþý hep birlikte ve örgütlü bir þekilde cevap vermek ve sermayenin saldýrýlarýnýn karþýsýna Bütün Ýktidar Emeðin Olacak sloganýyla çýkmak, iþçi sýnýfý mücadelesinin önünü açacaktýr. YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ! FABRÝKALAR TARLALAR SÝYASÝ ÝKTÝDAR HERÞEY EMEÐÝN OLACAK! NOT: 1 Haziran 2006 tarihinde Mücadele Birliði Platformunun yaptýðý yazýlý basýn açýklamasýdýr. BASINA VE KAMUOYUNA KAPÝTALÝZM ÖLDÜRMEYE DEVAM EDÝYOR HÂLÂ Balýkesir in Dursunbey ilçesine baðlý Odaköy de faaliyet yürüten Þentaþ Madencilik e ait kömür ocaðýnda 2 Haziran tarihinde grizu patlamasý oldu, 17 iþçi göçük altýnda kalarak hayatýný kaybetti, 7 iþçi yaralandý. Yerin yedi kat derinliðinde, yaþayabilmek için kömür tozuna bulanan, terleri kömür karasýna karýþan maden iþçilerinin yaþamýnýn sermaye sýnýfý için hiçbir deðeri yoktur. Onlar, ölenlerin ardýndan timsah gözyaþlarý dökerler ve ölenlerin yerine yeni iþçi bulabilecek olmanýn rahatlýðýyla birkaç açýklamayla iþi geçiþtirirler. Balýkesir Ticaret Odasý baþkaný, maalesef madencilikte böyle þeyler oluyor diyerek, bunun maden iþçilerinin kaderi olduðunu söylemek istiyor. Kapitalizmin katliamlarýnýn üzerinin böyle açýklamlarla örtülmeye çalýþýlmasý, bu aþaðýlýk sistemin bir gün daha fazla yaþayabilmesini saðlamak içindir. Bunun bir kader olmadýðýný herkes biliyor yýlýndan günümüze, madenlerde yaþanan katliamlarda 2 bin 668 iþçi ölüme gönderildi. 318 bin 654 iþçi de yaralandý. Kapitalistler, kar oranlarýný düþürmemek için iþçileri koruyacak önlemleri almýyor, iþçi hayatýný hiçe sayýyorlar. Kapitalizm, pervasýzca iþçileri, emekçileri katletmeye, sakat býrakmaya devam ediyor. Kapitalistler, her geçen gün, kendilerine servet biriktirirlerken, iþçi ve emekçilere sefalet biriktiriyorlar. Kapitalist sistemin yýkýlýp, yerine insanlarýn insanca yaþayacaðý, iþ güvencesi bulacaklarý, ölüm kaygýsýyla iþbaþý yapmayýp, ipekli bir kumaþý dokur gibi sevinç ve coþkuyla çalýþacaklarý sosyalist sistemin kurulmasý artýk bir zorunluluk halini almýþtýr. Kapitalizm, tarihsel olarak yolun sonuna gelmiþtir. Katliamlarý ve yarattýðý felaketlerle birlikte, dünyamýzdan bir daha geri dönmemek üzere çekilip gideceði günler uzak deðildir. NOT: 3 Haziran 2006 tarihinde Mücadele Birliði Platformunun yaptýðý yazýlý basýn açýklamasýdýr Sayý / 7-21 Haziran 2006

13 Nurhaklarda Yanan Devrim Ateþi Sönmeyecek! Ýkitelli de düzenlediðimiz Denize Akan Nehirler adlý Sabahat Akkiraz ýn katýldýðý halk konserimiz, 1 aylýk yoðun bir çalýþmanýn ardýndan gerçekleþti. Ýkitelli Ekin Sanat Merkezi olarak gerçekleþtirdiðimiz bu etkinlik büyük bir çaba ve sorumluluk istiyordu. Ýlk olarak bu etkinliði Ýkitelli de bulunan herkese duyurmaktý görevimiz. Denizleþen, devrimcileþen iþçi ve e- mekçilere Sinanlarý anlatmak, sahiplenmelerini saðlamaktý. Bunun için Ýkitelli nin en yoðun caddelerine 5m x 8m ebadýnda pankartlarla, duraklara parklara insanlarýn yoðun geçtiði yerlere 2m x 1m ebadýnda bez pankartlar asarak duyurusunu yapmaya baþladýk. Çýkarttýðýmýz afiþleri Ýkitelli nin her yerine astýk. Etkinlikten günlerce önce insanlar arayýp etkinliðin ne zaman olacaðýný soruyorlardý. Biz de Ýkitelli nin tüm sokaklarýný ev ev dolaþarak davetiye daðýtmaya baþladýk. Dediðimiz gibi gün geçtikçe Denizleþen 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 kitleler, bizi tüm samimi duygularý ile sarýp sarmaladýlar. Bizimle birlikte davetiye daðýtýyorlar, afiþ yapýyorlar, pankart asýyorlardý. Bu nedenle de kopmaz baðlar doðallýðýnda geliþiyordu. Konsere bir hafta kala araba ile hem sesli ajitasyon yaptýk, hem de müzik eþliðinde dolaþtýk. Ayrýca ses sistemi kurup caddede stand açtýk ve sohbet ederek bildiri daðýttýk. Bölgemizde bulunan tüm kahve, dernek, cafe, dükkan, vb. yerlerin camlarýna afiþlerimizi astýk. Artýk ilk hedefimiz baþarýya u- laþmýþtý Ýkitelli de etkinliði 7 den 70 e herkes duymuþtu. Konser günü geldiðinde Denizlerin, Sinanlarýn yoldaþý olan bizleri tarifsiz bir heyecan sarmýþtý. Yoldaþlarýmýzý bir kez daha kitlelerle buluþturmanýn onuru ile baþladýk konserimize. Ülkelerimizde ve dünyamýzda ölümsüzleþen tüm devrim savaþçýlarý adýna saygý duruþu ile baþlayan etkinliðimiz daha sonra Denizleri anlatan slayt gösterimi ile devam etti. Yoldaþlarýmýzý bilen ve tanýyanlar da vardý aramýzda. Yaþlý analarýmýz dolu dolu gözlerle izlediler slaytýmýzý. Daha sonra bizim için yaþadýðýmýz sürecin önemini ve 31 Mayýs ý anlattýk Ekin Sanat Merkezi olarak. Ýkitelli de yerel bir grup olarak türküleri ile bize destek olan sanatçý dostlarýmýz sahne aldý. Ayýþýðý Sanat Merkezi Yýldýz Dansý adlý gösterimi ile Ö- lüm Oruçlarýný anlatan þiirle geldiler yoldaþlarýmýzýn anmasýna. Yine Ayýþýðý Sanat Merkezi müzik grubu Emeðe Ezgi, Denizler için yaptýklarý ezgilerle konuklarý bir kez daha duygulandýrdýlar. Bir kez daha yoldaþlarýmýzýn katillerine olan kin ve öfke bir kat daha arttý. Ardýndan Mücadele Birliði dergisi Genel Yayýn Yönetmeni Vefa Serdar, yoldaþlarýmýzýn aradan bunca zaman geçmesine raðmen sahiplenmesinden dolayý duygularýný ve düþüncelerini konuklarla paylaþtý. Yýllarca yaþanan baský ve zulme raðmen devletin bunca baský ve zor aygýtýna raðmen yoldaþlarýmýzý bu günlere taþýyan bizlerin hepimizin birer Deniz, Sinan olmasý gerektiðini söyledi. Gün oldu Pir Sultan olduk asýldýk, gün oldu Sivas olduk, Maraþ olduk yakýldýk ama yine de kültürümüzü ve türkülerimizi susturamadýlar diyerek sahneye Sabahat Akkiraz ý çaðýrdýk. Gelen kitle Sabahat Akkiraz ýn söylediði türkülerle coþtu, duygulandý... Artýk konserimizin sonuna gelmiþtik ve salon Denizlerin gerçek yoldaþlarýnýn sesleri ile yankýlandý. Yükselen haykýrýþlarýmýz salonun duvarlarýný aþtý... Kalmasa da yüreklerimizden baþka Namluya sürecek tek bir kurþunumuz Yine de devrim yangýnýnýn Yýlmaz savaþçýlarý Denizlerin baþ eðmeyen yoldaþlarý olacaðýz... UMUDUMUZ KAVGADA KAVGAMIZ SANATIMIZLA! Ýkitelli Ekin Sanat Merkezi 11

14 DEVRÝM SAFLARI Danýþtay saldýrýsýyla birlikte yaþanýlanlarý en kýsa ve özlü olarak þu þekilde ifade etmek mümkün: Kazan çömlek patladý! Meðer herkesin herkes hakkýnda ne çok dosyasý, görüntü arþivi, dinleme kayýtlarý, fiþler ve malumat-mefruþatlarý varmýþ. Ama daha bir þey görmedik. Danýþtay saldýrýsý sonrasý patlak veren kavga, burjuva egemenliðin iç uyumunu raydan çýkardý bir kere... Ýþbirlikçi tekelci egemenliðin siyasi krizinin bir anda sýçrama göstermesi, devrim koþullarýný olgunlaþtýran bir iklim yaratmakla kalmýyor; ayný zamanda devrimin sahte dostlarýnýn burjuvaziden kaptýðý tüm hastalýklarý, eðilimleri, uzlaþý arayýþlarýný ve esas dertlerinin düzeni gürültüsüz-patýrtýsýz temizlemek olduðunu açýða çýkarýyor. Danýþtay saldýrýsý sonrasý yaþanan geliþmeler bu açýdan ö- nemli. Bu sýcak iklim, sosyal-reformistlerin o derin özlemlerini iyot gibi açýða çýkaran laboratuvar ortamý yarattý. Uygun sýcaklýk ve yeterli basýnç altýnda, gaz halinde uçuþan maddeler görünür hale gelirler. Reformist partilerin karýn aðrýlarýný þiddetlendiren gazýn niteliðini öteden beri bilmemize raðmen, Danýþtay saldýrýsýnýn bu gazý yeniden ortaya çýkarmasý, reformist politikanýn barýndýrdýðý tüm hastalýklarý (ve elbette emekçi kitleler içinde etkin olduklarý ölçüde yarattýklarý tahribatlarý) göstermesi açýsýndan bir fýrsat oldu. Kritik Anlarda Bir Reformist Nasýl Hareket Eder Burjuva egemenlik, devrim karþýsýnda acze düþtükçe, sermayenin iç çatýþmalarý da artýk toplumdan gizlenemez hale gelir. Ýç çatýþmalarla daha da alevlenen siyasi kriz, genelde benzer hat izler: siyasi partiler arasý kavgadan (parlamento kavgasýndan), devlet kurumlarýna, o- radan da tüm topluma... Egemenlik kavgasýna tutuþan her burjuva kamp, eninde sonunda toplumdan destek istemek zorunda kalýr. Siyasi krizlerin bu bildik seyrini izleyen Türkiye nin iþbirlikçi tekelci sermayesi, iç çatýþmasýnda sonuç alýcý bir hamle için topluma baþvurdukça, sýnýflarý kendi eðilimleri doðrultusunda keskinleþtirip, kutuplaþmaya zorluyor. On beþ yýlý aþkýn süredir devam eden iç savaþýn birikimi üzerine, burjuva egemenliðin kolay kaldýramayacaðý bir yüktür bu. E- gemenlik kavgasýnýn toplum üzerine uyguladýðý bu yeni zorlama, sosyal reformizmin burjuva dünyasýndan devraldýðý tüm eðilimleri de keskinleþtirir. Olaðan dönemlerde, lafla peynir gemisi yürüten reformizm, burjuva eðilimleri keskinleþtiren bu basýnç karþýsýnda, artýk laflarýn arkasýna sýðamaz hale gelir. Reformizm, kuvveden fiile çýkar. Þöyle bir bakýn... Kocatepe Camiindeki törene, elde pankart koþan sosyal reformistler, o manzaraya ne de güzel yakýþtýlar! Öte yandan burjuva cenaha öyle ulu orta girmeyen, dolaþýp arka kapýyý arayanlar da az deðil. 19 Aralýk þakþakçýsý, Kürt karþýtý hareketin utangaç u- zantýsý bugünün fason TKP si, bu sefil konuma 28 Þubat sürecinden süzülerek geldi. Yurtseverlik eðik düzlemine girenler, eninde sonunda varacaklarý istasyonda, bugünün fason TKP sini bulacaklar. Ýki adým ötesindeyse Perinçek ve ekibini... Ayný yolu tersten yürüyüp, önce AKP alkýþçýsý, sonra da AB emperyalizminin demokrasi gülü haline gelmek de var. Burjuva cenahý hem ön kapýdan, hem arka kapýdan yoklayanlarýn baþýnda sosyal-reformist Emep çevresi geliyor. Son geliþmeler karþýsýnda, kafalarý bir yana, ayaklarý öbür yana gider oldu. Çatýþan iki burjuva kamp arasýnda gidip gelen bu ruh hali, en açýk biçimiyle, 20 Mayýs tarihli Evrensel gazetesinde görünüyor. Gazetenin kendi imzasýný taþýyan kapak yazýsý bir yandan AKP yi radikal dinci akýmlarla dans ettiði için eleþtiriyor: Hele AKP hükümetinin üç buçuk yýllýk icraatýnýn resmiyette baþka, gerçekte özellikle de yandaþ fanatik güç o- daklarýna yönelik mesajlarda baþka davrandýðý düþünüldüðünde, hükümetin bu tür saldýrganlara çanak tuttuðunu söylemek abartý olmaz. ; diðer yandan da AKP yi bu zor durumdan kurtarma ö- ðütleri geliyor: Dahasý, olaylara bakýldýðýnda ucun nereye gitmesi deðil, köklerin de nereye uzandýðý, nereden beslendiði, hormonlu gübreleri, ilaçlarý kimin verdiði de önemlidir. Hükümet de a- sýl olarak burada baþarý saðlarsa, kendisini temize çýkaracak bir yola girebilir. (Vurgular gazeteye aittir.) Önce AKP yi burjuva çevrelerin alýþýldýk aðzýyla takkýyecilik le suçluyor, sonra da temizle þu çeteleri, seni temiz alnýndan öpeyim diyor. Sosyal-reformist kafanýn içerdiði çeliþki, sonraki günlerde meydana gelen geliþme ve çatýþmalarla, daha somut hale geldi. Diðer reformist oluþumlarla, ÖDP, TKP, Halkevleriyle kol kola Emep, Danýþtay a yapýlan saldýrýyý kýnamak için sokaklara koþtu. Gittikleri yerde onlarý CHP- SHP den baþka kim bekliyor olabilirdi ki?! Ama ayaklar CHP yönüne giderken, kafalarý AKP nin ardýna düþtü. Danýþtay saldýrýsýnýn arkasýnda, kendisini ulusalcý kisvelerle saklayan, son derece þoven ve eli kanlý bir sermaye oluþumunun varlýðý tartýþýldýkça, Emep in ibreyi AKP den tarafa kýrmasýna þaþmamalý. Bu eli kanlý þoven güçler, AB reformlarý denen devrimi boðma giriþimlerinin, aslýnda devrim güçlerini þýmarttýðý na inanan sermaye kesimlerinin hizmetindeydiler. Emep, böyle bir kamplaþmada elbette, devrimi boðma inisiyatifini AB ye býrakan AKP ye doðru ibreyi döndürecekti. Ýþte, bu ruh haliyle yazýlanlar: Ya bu hükümete boyun eðdirerek ya parçalayýp farklý bir hükümet kurarak yapýlmak istenen þudur: Ülkede baðýmsýzlýk ve demokrasi cephesi çok aðýr bir darbe yiyecektir. Politik gericilik farklý bir düzeyde örgütlenecek, Kürt halký üzerindeki terör artacak, þahlanan Sayý / 7-21 Haziran 2006

15 NETLEÞTÝRÝYOR laik cepheye dýþarýda istikamet olarak Ý- ran gösterilecektir. Bütün bu gerici hesaplar boþa çýkarýlabilir ve geriye püskürtülebilir. Bunun için gerekli olan, politik gericiliðe ve tezgahlanan savaþa karþý halkýn güçlerinin birleþtirilmesidir. Bu cephenin içten müslümanlarý da kapsayacak geniþlikte olmasý, savaþçý, faþist cephenin oyunlarýný bozacaktýr. (A.Yaþaroðlý, 26 Mayýs 2006 Evrensel) Sanki bu hükümet, bütün bu karþýdevrimci niyetlerin önünde bir engeldir. Ve sanki AKP, ABD nin Ortadoðu planlarýnýn Ýran a saldýrýyý kapsayan planlarýnýn karþýsýndadýr. Bütün bunlar, iki anlama gelen sözler deðil. Yukarýda hükümete bu silahlý çetelerle siyasi mücadelede baþarý dilediklerini gördük. Þimdide Emep çevresinin, AKP ye göðüslerini nasýl siper ettiklerini ve hangi içten müslümanlar la harekete geçtiklerine bakalým. 26 Mayýs tarihinde, içinde Emepli Aydýn Çubukçu nun yer aldýðý yazar-çizer takýmý, Susurluk-28 Þubat tuzaðýna düþmeyelim baþlýklý bildiri yayýmladýðýnda, Evrensel in manþetine yerleþtiler. Açýklamaya Emep yöneticileri bizzat destek verdiler. Ýktidarýn el deðiþtirmesinin tek yolu serbest seçimlerdir, demokrasinin tekrar kesintiye uðramasýna izin vermeyelim diye seslenen ve adeta göðsünü AKP ye siper eden bu bildirinin altýnda, kimi içten müslümanlar ýn imzasýný görebiliyoruz. Bir tanesi Hak-Ýþ baþkaný Salim Uslu; hani hükümetin çýkardýðý bütün iþçi düþmaný yasalarý, sendikayý sessizliðe boðarak caný gönülden onaylayan içten müslüman... Ýmzacýlar arasýnda Mustafa Karaalioðlu da var. Hani þu AKP nin en yakýn destekçisi Yeni Þafak gazetesinin yöneticisi; onu, geçen Aðustos ta baþbakanla görüþmeye giden aydýnlar heyetine bizzat Recep Tayyip Erdoðan ýn ýsrarýyla sokulduðunda daha iyi tanýmýþtýk. Ama bu kadar içten lik yetmez ki! Listeye mutlaka Fehmi Koru ve Nazlý Ilýcak ý eklemeleri gerek. O süreçte bu iki yazarýn laflarýyla Evrensel in yazdýklarý arasýnda fark bulana ödül verilmeli. 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 Ayný Yolun Yolcularý Bu utanç verici tutumda Emep in yalnýz olduðunu düþünmek doðru deðil. Daha açýk ya da daha örtülü biçimlerde, benzer tutumlarý TKP, ÖDP ve Halkevleri de gösterdiler. SDP yi de unutmamak gerek. Biz pankartýmýzla alanlara koþmadýk deseler de, SDP nin kafaca ayný yolda olduðu rahatlýkla görülebilir. Mustafa Kahya nýn þu sözlerinde AB reformlarý ný bir kenara iten ve derin devlet e teslim olan AKP ye karþý duyulan hayal kýrýklýðý nasýl da dile geliyor: Görünen o ki, Kürt sorunu dolayýsýyla gizli savaþ örgütlerinin yürüttüðü kirli faaliyetlerin ortaya çýkarýlmasý ve Þemdinli de halkýn bir kolunu ortaya çýkardýðý gizli savaþ örgütünün Ankara daki merkezinin daðýtýlmasý yönünde nereye kadar gidecekse diyen hükümetin Hiçbir yere gidemeyerek militarizme teslim olmasýyla birlikte, cesaret gösterme olanaðý da bitmiþtir. Ne yani, AKP de bu yönlü niyet var ama cesaret yok öyle mi? Þemdinli soruþturmasýnda sonuna kadar gideceklerini söyleyenlere inanmýþ mýydýnýz yoksa? Aslýnda AKP den çok ona arka çýkan AB emperyalizmine duyulan güven öne çýkýyor. Bütün bu kývýrtmalar, eveleyip gevelemeler, dönüp dolaþýp ayný düþünceye evriliyor. Ve iþte o düþünceyi Gündem deki yazýsýnda Suat Bozkuþ apaçýk yazývermiþ. Þimdi AKP iktidarýna sormak gerekiyor. Gerçekten hýrsýzý suçüstü yakalamaya niyetiniz ve cesaretiniz var mý? Bunu yaparsanýz geniþ bir demokrasi cephesi yanýnýzda olacaktýr. Bundan daha önemlisi ise, zaten var olan demokratikleþme yoluna kesin olarak taþ konmuþtur. AKP nin ABD (?!) ve AB desteði ile yapmaya çalýþtýðý ýlýmlý reformlar, zaten bir tepki yaratýyor ve engelleniyordu. Bu saldýrý ile bu gidiþata da dur denilmiþtir. Böylece kurþunlar e- sas olarak Türkiye nin demokratikleþmesine, toplumsal barýþa ve özgürlüðe sýkýlmýþtýr. Bu yazar, bütün reformistlerin geveleyerek söylemek istediklerini açýk dile ve doðrudan ifadelerle anlatmýþ. Þimdilik burjuvazinin farklý kanatlarýyla reformistlerin anlaþamadýklarý nokta kurþunlarýn kime sýkýldýðýna dairdir. Burjuvazinin bir kanadý kurþunlarýn laikliðe, ö- teki kanadý hükümete, reformistler ise demokratikleþme, toplumsal barýþ ve özgürlüðe sýkýldýðýný düþünüyorlar. Bu durumda, aslýnda, hükümetle reformistler arasýnda saç teli kalýnlýðýnda bir mesafeden baþka bir þey kalmamýþtýr. Bir devrimcinin öfke duymadan o- kumakta zorlanacaðý yukardaki sözleri böylesine açýk ve doðrudan yazamýyor diye Emep yöneticilerini kýnayacak deðiliz. Emep ve diðerleri hem bu kadar rahat deðiller hem de sýrtlarýndaki yumurta küfelerini devirmeden hareket etmek zorundalar. Ne var ki, toplumsal çeliþkiler, çatýþmalar ve bunlar üzerinde yükselen devrim onlarýn gerçek karakterlerini öylesine açýða çýkarmýþ durumda ki, devekuþuna dönmüþ durumdalar. Örneðin þu Emep in durumuna bakýn: Hem Deniz Gezmiþleri sahipleneceksin, hemde en gerici burjuva kesimlere umut baðlayacaksýn. Gülerler adama... Devrim, burjuva partileri, devlet kurumlarýný, burjuva toplumu çürütmekle kalmýyor, ama reformist partileri de e- mekçi sýnýflarýn gözünden düþürmek ü- zere, gerçek karakterleriyle açýða çýkarýyor, ait olduklarý gerçek yerlerine gönderiyor. Devrimin geliþimi ve bu geliþimin yarattýðý baský reformist partileri burjuva kampýn þu ya da bu kesiminin yanýnda yer almaya zorluyor. Bundan þüphe duyan varsa reformist partilerin son süreçteki pratik ve sözlerini bir kez daha incelesin. Gerçeði anlamak isteyen için yeter de artar bile...r 13

16 Zindanlarý Yýkacak ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ! ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR Gebze M Tipi zindanýnda Ölüm Orucu eylemini sürdüren TKEP/L davasý tutsaðý Serpil CABADAN, 29 Mayýs tarihinde, eyleminin 338. gününde bulunduðu hücreye ani baskýn yapýlarak hastaneye götürüldü. Serpil CABADAN la ayný hücrede kalan leninist tutsaklar, slogan atarak bu baskýný protesto ettiler. Ve ayný gün açlýk grevine baþladýlar. Ayný zindanda bulunan DHKP-C davasý tutsaklarý da 5 günlük açlýk grevine baþladýlar. Serpil CABADAN, þu anda Sigorta Hastanesi mahkum koðuþunda tutuluyor. Alýnabilen bilgilere göre saðlýk durumu iyi. Serpil Cabadan, 3 Haziran tarihi itibarýyla eyleminin 343. gününde. Ve eylemini büyük bir kararlýlýkla sürdürüyor. Avukat Behiç aþçý, ayný tarih itibarýyla eyleminin 60. gününde. Cengiz Soydaþ Ölüm Orucu ekiminden Ölüm Orucu savaþçýlarý ayný tarih itibarýyla eylemlerinin 34. günündeler. Adana da eylemini sürdüren Gülcan Görüroðlu da eyleminin 29. gününde. Kýrýklar F Tipi nde Ölüm Orucu eylemini sürdüren Þehmuz Poyraz, ayný tarih itibarýyla eyleminin 177. gününde. Ölüm Orucu savaþçýlarý, eriyen bedenlerinde devrimi büyütmeye, güneþli elleriyle kapýmýzý çalacak olan gelecek günleri yaratmaya devam ediyorlar. GENEL ÝÞ SENDÝKASINDAN BEHÝÇ AÞÇI YA DESTEK ZÝYARETÝ 25 Mayýs günü, Ölüm Orucu nu Þiþli deki Direniþ Evi nde sürdüren Av. Behiç Aþçý ya direniþinin 51. gününde Genel Ýþ Sendikasý destek ziyaretinde bulanarak bir basýn açýklamasý gerçekleþtirdi. Saat 12:00 da Direniþ E- vi nin önünde toplanan Genel Ýþ Sendikasý üyeleri Tecriti Kaldýrýn Ölümleri Durdurun sloganý attýlar daha sonra yapýlan basýn açýklamasýnda;...f Tipi hapishanelerde 6. yýlýna giren tecrit uygulamalarý sonucu 122 insan yaþamýný yitirmiþ, yüzlercesi sakat kalmýþtýr. Yeni ölümlerin yaþanmamasý için hapishanelerdeki tecrite ve yaþamýn her alanýna yansýyan tecrit uygulamalarýna derhal son verilmelidir... denildi. Hemen ardýndan Aþçý ya destek ziyareti gerçekleþtirildi. Gerçekleþtirilen ziyarette Genel Ýþ Sendikasý adýna Remzi Çalýþkan; Eyleminizi yürekten destekliyoruz dedi. Daha sonra sözü alan Behiç Aþçý da neden Ö- lüm Orucu nda olduðunu, cezaevlerinde tutsaklara nasýl davranýldýðýný anlattý. 14 DETAK a ulaþmak için adresi: detakistanbul@yahoo.com 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006

17 KOMÜNÝST BÝR DÜNYA KURACAÐIZ 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 Mücadelemizin genel seyri içinde hiçbir zaman gözden kaçýrmamamýz gereken þey, komünist amaçlarýmýz olmalýdýr; çünkü bunlar bize güç verecek, bizi yenileyecek ve içimizi yeni bir enerjiyle dolduracaktýr. Ne için savaþýyoruz?, Nasýl bir dünya kurmayý düþlüyoruz? Bu sorularý sýk sýk kendimize sormalý ve komünist olmanýn ne demek olduðunu yeniden ve yeniden düþünmeliyiz. Komünist bir dünya kurmayý istiyoruz. Sýnýflarýn, sýnýrlarýn olmadýðý, uçsuz bucaksýz, insanlarýn tek bir ulus gibi birbiriyle kaynaþtýðý, gündüzlerinde aç gezilmeyen, gecelerinde aç yatýlmayan bir dünya... Ekmek, gül ve hürriyet günleri nin yaþandýðý bir dünya... þarký söyleyen yarýnlar... Ýnsanlarýn türküleri hep bir aðýzdan söylediði, demiri oya gibi iþlediði, sulardan aðý hep beraber çektiði, ballý incirleri hep beraber yiyebildiði ve yarýn yanaðýndan gayrý herþeyde hep beraber diyebildiði bir gelecek... Güzel günler, güneþli günler... Ýnsanlarýn gerçek tarihinin baþlayacaðý, insanca yaþayabilecekleri günler. Mutluluðun herkese ait o- lacaðý günler, herþeyin bolca üretildiði ve istenildiðince tüketildiði günler... Ve artýk dünya üzerinde bir tane bile aç çocuðun kalmadýðý ve artýk bir daha hiç kimsenin açlýktan ölmediði, soðuklarda sýrtýnda giyecek bir þey olmadýðý için tir tir titremediði ve baþkalarýnýn yiyebildiklerine, giyebildiklerine bakýp iç çekmediði... Senin olanýn herkesin olduðu, herkesin olanýn senin olduðu, paylaþmanýn, insaný insan yapan en ö- nemli duygu olduðu... Sevginin ne para ne þöhret, vefadan baþka bir þey beklemediði... Sevginin saf, temiz, salt sevgi olarak yaþandýðý, insanlarýn birbirlerine emek verme isteklerini hiç yitirmedikleri, kendilerini ve diðer insanlarý emek vererek dönüþüme uðrattýklarý, insanlarýn kendi yeteneklerini sýnýrsýz geliþtirebildikleri, bunun için boþ zaman a her zamankinden daha çok sahip olabildikleri, herkesin bir baþka iþe meydan vermeyen bir faaliyet alanýnýn içine hapsolmadýðý, herkesin hoþuna giden faaliyet alanýnda kendini geliþtirebildiði, toplumun genel üretimi düzenlediði, insanlarýn bugün þu iþi, yarýn baþka iþi yapmak, canýnýn istediðince hiç bir zaman avcý, balýkçý ya da eleþtirici olmak durumunda kalmadan, sabahleyin avlanmak, öðleden sonra balýk tutmak, akþam hayvan yetiþtiriciliði yapmak, yemekten sonra eleþtiri yapmak olanaðý bulabildikleri bir dünya... Ýnsanlarýn hiçbir kaygý duymaksýzýn dilediklerince þarký söyleyip, eðlendikleri, sabahlara kadar þen kahkahalarla dans edebildikleri bir yaþam... Ýnsanlarýn çalýþmadan, üretmeden duramadýklarý, mutluluðu çalýþmakta, yeni birþeyler yaratmakta bulduklarý, zorunlu olmaktan çýkmýþ çalýþmanýn insanlarý her yönden tatmin ettiði, insanlarýn iþçi arýlar gibi çalýþtýktan sonra mutlu bir þekilde dinlendikleri bir dünya... Artýk dünyada tek bir aç, tek bir yoksul, tek bir iþi olmayan, üretemeyen insan kalmadýðýný bilmenin bahtiyarlýðý... insanlarýn yaþlanmaktan, ölmekten korkmadýðý, ýtýrlý bir bahçeye girer gibi ihtiyarlýða adým attýklarý, gençlerin gelecek kaygýsý duymadýklarý, annelerin yeni doðmuþ bebeklerine süt bulup bulamayacaklarýnýn kaygýsýný duymadýklarý, bebeklerin, çocuklarýn kýrmýzý elmalar gibi, aðýz dolusu gülebildikleri bir dünya... Ve bir daha dünya üzerinde savaþlarýn olmadýðý, kimsenin kimseye emretmediði, kimsenin kimseye yukarýdan bakmadýðý, herkesin kardeþleþtiði, kan baðýnýn, din, ýrk ve benzeri baðlarýn hükmünü bütünüyle yitirdiði, herkesin, insanlýk ailesinin bir ferdi olduðu, bir aðaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeþçesine yaþadýðý bir dünya... Gerçek doðanýn insanýn doðasý, insanýn doðasýnýn gerçek doða haline geldiði bir dünya... Böyle bir dünyayý düþlemeyi bir an olsun býrakmamalýyýz. Komutan Che nin dediði gibi, insan düþleri kadar özgürdür. Zorunluluklar dünyasýndan özgürlükler dünyasýna geçmek için mücadele verirken, düþlerimizi büyütmeli, sýnýrsýz geliþtirebilmeliyiz. Ve dönüp bu güne baktýðýmýzda, neden elimizi daha çabuk tutmamýz gerektiðini bir kez daha görebilmeliyiz. Dünyada her bir saniyede ölen binlerce insaný, Afrika da açlýktan ölen insaný, çocuklarýna süt bulamadýklarý için gözyaþlarýný tutamayan analarý, savaþlarda ayaklarý, kollarý kopan çocuklarý, maden göçüðü altýnda kalan iþçilerin kömür karasýna bulanmýþ yüzlerini, iþçi çocuklarýn ellerini, özgürlüðe susamýþ halklarýn esaretini, Ölüm Orucunda her gün eriyen bedenleri... Ve daha nicelerini... Ve kapitalizmin yazýlmaz, anlatýlmaz daha nice insanlýk suçunu, vahþetini... Bir daha düþünelim. Bugünü ve yaratacaðýmýz geleceði. Bir daha düþünelim: Bugüne bir an önce son vermek ve yarýný bir an önce yaratmak için ne yapýyoruz? Her gün, her saat... 15

18 Saldýrýlar Derinleþen Sayý / 7-21 Haziran 2006 Burjuvazi için ekonomik ve siyasi krizin yol açtýðý bir doruk bunalýmý ndan daha tehlikeli olan, bu doruk bunalýmý ný, tepedeki çatlaklarýn arasýna sýzmak suretiyle büyütecek olan iþçi sýnýfý ve emekçilerin eylemlerindeki artýþtýr. Ýþte þimdi ABD ile birlikte Dimyata pirince gitme hazýrlýklarý içinde olan TC devletini en çok düþündüren konu budur. Baharla birlikte artan iþçi eylemleri, burjuvaziyi terletiyor. Bu eylemler henüz tek bir merkezde yoðunlaþýyor olmasalar da, burjuvazi geliþmelerin bu yönde olacaðýný biliyor. Deðiþik iþkollarýnda eylemlerin böyle eþ zamanlý bir yükseliþe geçmiþ olmasý, burjuvazi için kâbustan öte bir þeydir. Bir de eylemler arsýnda mücadele birliðinin saðlanmýþ olduðunu ve sendikal bürokrasinin aþýldýðýný düþünün. O zaman vay haline burjuvazinin! Yamalý bir bohça gibi her tarafýndan birden patlamasý ve içinin dýþýna çýkmasý iþten bile deðildir. Bu nedenledir ki burjuvazi, þimdiden baský ve zor aygýtlarýný daha yoðunlaþmýþ bir halde devreye sokuyor. Ýþçi ve e- mekçi eylemlerine saldýrmak suretiyle, tehlike büyümeden savuþturmak istiyor. Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Yasasýnýn veto edilen 15 maddesinin yeniden Meclis Genel Kuruluna alýnmasýný protesto etmek için meclise yürüyen KESK lilere yapýlan polis saldýrýsý ve yine Tuzla Tersanesinde ücretlerini almak için eylem yapan Desan iþçilerine yapýlan saldýrý, daha önce nakliyat iþçilerine ve Tuzla Deri iþçilerine yapýlan saldýrý, burjuvazinin iþçi ve emekçi eylemlerinden duyduðu korkunun boyutunu gösteriyor. Burjuvazinin egemenliðini artýk yalnýzca baský ve zorla sürdürebildiðini öncesinden belirlemiþ olduðumuz ve AB sürecine angaje olanlarýn demokrasi beklentilerinden tümüyle farklý bir noktada olduðumuz için, bu bizim açýmýzdan yadýrgatýcý bir durum deðil. Önümüzdeki süreci bugünkünden ayýrabilecek tek þey, bu baský ve zorun daha da yoðunlaþacaðýdýr. Hükümet, yeni bir terörle mücadele yasasý çýkarmakla kalmamýþ, Genel Kurmay ýn özel isteði ile yeni bir Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu da oluþturmuþtur. Bundan sonra baþbakanlýk, iç ve dýþ güvenlik ten olduðu kadar, terörle mücadele konusunda görevli kuruluþlar arasýnda koordinasyon saðlanmasýný da üstlenecektir. Zaten var olan 3056 sayýlý yasa ile Baþbakan a bakanlýklar arasýndaki iþbirliðini saðlamak, hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetmek, devlet teþkilatýnýn düzenli bir þekilde iþlemesini temin etmek gibi yetkiler verilmiþti. Yeni olarak yapýlan, ani olarak geliþecek toplumsal olaylar karþýsýnda daha hýzlý karar alýp uygulamayý saðlayacak bir mekanizma o- luþturmuþ olmalarýdýr. Tabi burada terörle mücadele ile kastedilenin ne olduðunu artýk bilmeyen kalmamýþtýr. Bu bir yandan iþçi ve emekçi eylemlerine, bir yandan Kürt halkýna ve bir yandan da devrimci örgütlere yapýlacak olan saldýrýlardan baþka bir anlama gelmiyor. TC devleti, Ortadoðu macerasý na atýlmadan önce iç savaþý kendi lehine sonuçlandýrmak, devrim güçlerini etkisiz hale getirmek istiyor. Bunu yapmadýðý takdirde, devrimci iç savaþýn giderek çok hýzlý ve sýçramalý bir seyir izleyeceðini görüyor. Olaylarýn yeni evredeki geliþim seyrinin baþka türlü olamayacaðýný görmek için elbette kahin olmaya gerek yok. Ekonominin durumuna bakmak ve devletin tepesinde büyüyen çatlaklarý görmek bunu anlamaya yeter. Ama burjuvazinin unuttuðu ya da hatýrlasa bile elinden birþeyin gelmediði bir baþka olgu var: O da düzenin artýk dikiþ tutmasýnýn mümkün olmadýðýdýr. Ne kadar çok saldýrýrsa saldýrsýn, bu iþçi ve emekçilerin öfkesine öfke katmaktan öte birþeye yaramýyor. Ýþçi ve emekçiler, baský ve zorla ancak geçici bir süre için sindirilebilirler. Ama açlýðýn kemirdiði midelerden çýkan ses, herþeyi bastýrmaktadýr. Ýþsizlik ve açlýk, deyim yerindeyse insanlara bir deli cesareti verecek aþamaya gelmiþtir. Bunun anlamý, yoksul yýðýnlarýn her an bir yerlerde patlayabileceðidir. Ve bu patlama baþ gösterdiðinde aç ve yoksul yýðýnlarýn önünde hiçbir güç duramayacaktýr. Çatlaklarý Kapatmýyor

19 DEVRÝMÝN AYAK SESLERÝ DÜNYAYI SARSIYOR 69. Sayý / 7-21 Haziran 2006 TUZLA DESAN TERSANESÝNDE DÝRENÝÞ Tuzla da bulunan Desan Tersanesi baðlý Montesar taþeron firmasýnda çalýþan 55 iþçi, ücretlerinin ödenmesi talebiyle 24 Mayýs günü direniþe baþladý. Desan Tersanesi önünde toplanan iþçiler, bir basýn açýklamasý yaptýlar. yylemde, Ücret Hakkýmýz Gasp Edilemez, Zafer Direnen Ýþçinin Olacak, Direne Direne Kazanacaðýz, Yaþasýn Ýþçilerin Birliði sloganlarý attýlar. Direniþlerinin 2. gününde Desan iþçileri, tersane giriþini trafiðe kapattýlar. 3. günlerinde ise sabah saatlerinde polis savcýlýktan izin belgesi ile gelerek þüpheli olduklarý iddiasýyla üst aramasý ve kimlik kontrolü yaptý. Ve keyfi gerekçelerle 7 kiþiyi gözaltýna aldý. Ýþçiler, Tuzla Karakolu önüne gelerek gözaltýlarýn serbest býrakýlmasýný istedi. 30 Mayýs günü, Limter-Ýþ üyesi Desan Tersane iþçileri, polisin uyguladýðý baskýlarý protesto etmek için Galatasaray Lisesi nden Taksim Gezi Parký na yürüyerek bir eylem yaptýlar. Yürüyüþ boyunca, Ücret hakkýmýz gasp edilemez, Köle deðil iþçiyiz, birleþince güçlüyüz, Kahrolsun IMF iþbirlikçi AKP sloganlarý attýlar. Taksim Gezi Parký nda basýn açýklamasý yapan iþçiler, direniþlerini tüm engelleme, baský ve gözaltýlara, polisin gazlarýna ve coplarýna raðmen kararlýca sürdüreceklerini dile getirdiler. 31 Mayýs günü, bir kez daha tersaneler yolunu trafiðe kapatarak eylem yaptýlar. Sabah saatlerinde Ýstanbul Tersanesi önünde toplanan iþçiler, kortejlerle Desan Tersanesi önüne yürüdü. Burada, çalýþan iþçilere ve patronlara çaðrýlar yaptýlar. Çevre tersanelerde pek çok iþçi eyleme destek verdi. Trafiðin kesilmiþ olmasý nedeniyle Tuzla Tersaneler yolunda uzun araç konvoylarý oluþtu. Tehditleri iþe yaramayan polis, iþçilere vahþice saldýrdý, pek çok iþçiyi yaralayarak 16 iþçiyi de gözaltýna aldý. Saldýrýya uðrayan iþçiler Desan Tersanesi önünde toplandý. Polisin saldýrýsýný protesto eden iþçiler, gözaltýna alýnan arkadaþlarýnýn serbest býrakýlmasýný istediler. Gözaltýna alýnan iþçiler, akþam saatlerinde savcýlýða çýkarýlmadan serbest býrakýldýlar. MECLÝS ÖNÜNDE KESK LÝLERE SALDIRI Cumhurbaþkaný nýn vetosunun ardýndan, 30 Mayýs günü TBMM Genel Kurulu nda görüþülerek aynen onaylanan Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Yasasý na (GSS) karþý Türkiye nin pek çok yerinde emekçiler eylemdeydi. Ankara da sabah saatlerinde posta çalýþanlarý, Yasanýn geri çekilmesi talebiyle Yenimahalle deki Posta Ýþleme Merkezi Müdürlüðü önünde toplanarak AKP hükümetini protesto ettiler. Saat 11:45 ta SES Ankara Þubesi üyeleri, Numune Hastanesi önünde Yasaya karþý bir basýn açýklamasý yaptý. Eðitim-Sen üyesi eðitim emekçileri, 26 Mayýs günü Baský, sürgün ve kadrolaþmaya karþý demokratik yaþam talepleriyle üç ilden Ankara ya doðru yürüyüþe baþladý. Ýstanbul, Ýzmir ve Urfa dan yola çýkan emekçiler 28 Mayýs ta Ankara ya vardýlar. Saat 13:00 de Ziya Gökalp Caddesi üzerinde bir araya gelen, içlerinde Eðitim-Senlilerin de olduðu KESK üyesi emekçiler, diðer Emek Platformu örgütleriyle buluþup bir basýn açýklamasý yapacaklarý TBMM Dikmen Kapýsýna doðru yürümek istediler. Önlerine barikat kurularak yürümelerine izin verilmeyen KESK lilere polisin saldýrýsý üzerine 10 dakikalýk bir çatýþma yaþandý. Pek çok emekçinin yaralandýðý çatýþmanýn ardýndan 200 KESK üyesi oturma eylemi yaparak yolu 2 saat boyunca trafiðe kapadýlar. Barikatýn kalkmasýnýn ardýndan KESK liler Meclis önüne doðru yürüyüþe geçtiler ve burada Emek Platformu nun diðer örgütleriyle buluþtular. Yasanýn onaylanmasýnýn ardýndan Süleyman Çelebi, Yasanýn e- mekçilerin tüm karþý çýkýþlarýna raðmen geçirildiðini haber verdi ve AKP hükümetinin de bunun aðýr bedelini ödeyeceðini söyleyen Çelebi, bu yasanýn meþru olmadýðýný; uygulanmamasý için mücadeleye aynen devam edeceklerini belirtti. CORUS YASAN DA GREV Adapazarý Organize Sanayi Bölgesi nde kurulu bulunan Corus Yasan Metal Sanayinde yürütülen toplu iþ sözleþme görüþmelerinde anlaþma saðlanamamasý üzerine, Birleþik Metal Ýþ Sendikasý nýn almýþ olduðu grev kararý, 1 Haziran günü uygulamaya konuldu. Ýthal girdi maliyetlerinin ucuzladýðý, yatýrýmlarýn arttýðý ve toplam maliyetler içinde ücret maliyetlerinin düþüp verimliliðin arttýðý bir dönemde, iþçilerin insanca yaþam ve çalýþma taleplerinin dikkate alýnmamasý grevin baþlýca nedeni olmuþtu Sakarya 1. Organize Sanayi Bölgesi nde kurulu bulunan fabrikada 70 iþçi çalýþýyor. EMEKLÝ-SEN, ÝNSANCA YAÞAM VE TOPLU SÖZLEÞME ÝÇÝN EYLEMDE DÝSK e baðlý Emekli-Sen üyeleri emekli olduktan sonra da sosyal ve ekonomik haklarý için mücadeleye devam ediyor. Toplu sözleme için eylül ayýndan beri sürdürdükleri mücadelelerini 1-2 Haziran günleri 9 ayrý þehirde gerçekleþtirecekleri oturma eylemleriyle devam ettirecekler. CASTLEB- LAÝR DE YENÝDEN DÝRENÝÞ Esenyurt ta bulunan tekstil fabrikasý Castleblair de patronun bütün iþçileri ücretsiz izine çýkarma giriþimine karþý iþçiler, fabrika önünde nöbet tutmaya baþladýlar. Fabrikalarýn kapýlarýný tutan iþçiler, fabrikadan mal çýkýþýný engelliyorlar. Patronun çaðýrdýðý jandarma ise, eðer iþçiler fabrika önünden ayrýlmazlarsa saldýrmakla tehdit ediyor. Ýnsani deðerlerimiz ve gururumuzla oynanýyor diyen iþçiler, herþeye raðmen mücadele etmekte kararlý olduklarýný söylüyorlar. BANGLADEÞ TE TEKSTÝL ÝÞÇÝLERÝNÝN 17

20 ÝSYANI BÜYÜYOR Bangladeþ te çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesi için 22 Mayýs günü eylem yapan tekstil iþçilerine yapýlan polis saldýrýsýnda yaralanan iþçilerinden birinin ölmesi üzerine tekstil iþçileri, 7 fabrikayý ateþe verdi. Ýþçinin ölüm haberi gelir gelmez, baþkent Dakka yakýnýndaki sanayi bölgesi Sava da binlerce iþçi sokaklara döküldü. Ellerinde demir çubuklar ve tahta sopalar bulunan kýzgýn iþçiler, Savar ve Dakka daki 7 fabrikayý ateþe verdi. Polisler, yoldan geçen arabalara sopalarla saldýran kýzgýn iþçileri durdurmaya çalýþýrken onlarca kiþi yaralandý. Bangladeþ in pek çok þehrinde on binlerce tekstil iþçisi sokaklara döküldü ve fabrikalarý, araçlarý ateþe vermeye baþladý. Þu ana kadar 300 ün üzerinde fabrikanýn ve 200 ün üzerinde aracýn yakýldýðý ya da tahrip edildiði tahmin ediliyor. Polisle yaþanan çatýþmalarda ise en az 100 yaralý var. Savar ve Gazipur da baþlayan olaylar þiddetlenerek Uttara, Mirpur, Kafrul, Tejgaon, ve Eski Daka ya kadar yayýldý. Savar 23 Mayýs günü çýkan olaylarda 50 fabrika, biri itfaiye aracý olmak üzere 30 araç yakýldý ya da tahrip edildi. Polisle çýkan çatýþmalarda bazýlarý polis yaklaþýk 50 kiþi yaralandý. Polisle iþçilerin çatýþtýðý yollarda tüm iþyerleri ve dükkanlar kapatýldý. Tongi ve Gazipur Binlerce iþçi araçlarý ve yol üzerindeki banka, maðaza ve dükkanlarý yakarak Tongi-Gazipur yolunu saatlerce trafiðe kapattýlar. Eylemci iþçilerin sloganlarý arasýnda tekstil fabrikatörlerini hedef alanlar ön plana çýkýyordu. Gazipur daki iþçiler de pek çok fabrikayý ve yüzlerce aracý tahrip ettiler. Buradaki çatýþmalarda bir iþçi lideri polis tarafýndan ele geçirildi. 5 sol parti Sripur da öldürülen iþçi için bölgede kepenk kapatma çaðrýsýnda bulundu. Polis burada da 100 den fazla iþçiyi gözaltýna aldý. Uttara Yaklaþýk 500 iþçi, Mimensing yoluna barikatlar kurdu. Bunun üzerine polis coplarla iþçilerin üzerine saldýrdý. Polisle yapýlan çatýþma sýrsýnda bazý araçlar ve dükkanlar tahrip edilirken bir araç da ateþe verildi. Çatýþmalarda en az 50 iþçi yaralanýrken bu bölgede gözaltýna alýnan iþçi olmadý. Mirpur Mirpur daki iþçiler 3 saat süren çatýþmada 40 tan fazla fabrikayý ve 10 aracý tahrip etti. Burada da yaklaþýk 15 kiþi yaralandý. Sabah 9.30 da baþlayan gösteriye 4000 civarýnda iþçi katýlýrken a- ðýrlýklý olarak maaþlarýn artýrýlmasý yönünde sloganlar atýldý. Ýþçiler kaldýrým taþlarýyla yol üzerindeki bankalarýn ve iþ merkezlerinin camlarýný kýrdýlar Bölgedeki pek çok fabrikatör sabah 11 de fabrikalarýný süresiz bir þekilde kapattýlar. Ýþçilerin eylem talepleri, ücretlerinin artýrýlmasýný ve hafta sonu tatili idi. Dakka da sahibi yabancý olan bir giyim fabrikasý, 29 Mayýs tarihinde, iþçinin bulunduðu fabrikada sadece 300 iþçinin ücretlerini artýrabileceklerini, diðerlerine zam yapamayacaklarýný a- çýkladýlar. Bu açýklama üzerine fabrika iþçileri ayaklandý ve den fazla iþçi iþ býraktý ve daha sonra fabrikanýn camlarýný ve kapýlarýný kapatarak üst düzey yöneticileri fabrikaya kapattýlar. Yöneticileri saatlerce rehin tutan iþçiler, problemin çözüleceðine dair garanti aldýktan sonra eylemi bitirerek fabrika yöneticilerini serbest býraktýlar. AFGANÝSTAN DA ABD YE ÝSYAN Afganistan da Bagram Üssü nden çýkan askeri bir aracýn Kabil e giderken sivil aracý ezerek 1 kiþinin ölümüne neden olmasý ü- zerine Afganlýlar protesto eylemlerine baþladýlar. Ancak Amerikan askerleri eylemci Afganlýlara ateþ açarak 4 kiþinin ölümüne yol açtý. Bu olayýn ardýndan protestolar þiddetlenirken, bu sefer de Afganistan askerlerinin sivil halka açtýðý ateþ sonucu 20 den fazla kiþi öldü. Protestocular, olaylar sýrasýnda bazý araçlarý ateþe verdi. Polislerin ateþ açarak daðýtmaya çalýþtýðý yaklaþýk bin kiþilik grup, Amerika ya ölüm, Karzai ye ölüm sloganlarýyla þehrin diplomatik binalarýn bulunduðu bölümüne doðru yürüdüler YUNANÝSTAN DA ÖÐRENCÝ ÝSYANLARI Yunanistan da özel üniversitelerin açýlmasýna olanak tanýyan yasa tasarýsýna karþý parasýz demokratik eðitim talebini ön plana çýkaran öðretim üyeleri ve öðrenciler, 1 Haziran dan itibaren 240 o- kulda süresiz boykot ve iþgal kararý aldý. Bu karar, 2003 yýlýndan bu yana üniversitelerdeki en büyük eylemleri tetikleyecek. Özellikle bu eylemin sýnav dönemine gelmesi, hükümeti daha da zor durumda býrakýyor. Bu arada 25 ve 26 Mayýs günleri, birçok kentte öðretim üyeleri ve öðrenciler eylemler yaptý. 26 Mayýs Cuma günü Atina da yapýlan mitinge, Yunanistan Komünist Partisi ne (KKE) baðlý öðrenciler ile Mücadeleci Ýþçiler Cephesi (PAME) katýldý. Öðrenciler, iþçiler tek yürek, tek yumruk, Kapitalist þirketler okullardan dýþarý sloganlarý atan binlerce kiþi, meclis önüne kadar yürüdü. FRANSA DA YASAKLAMALAR GENÇLERÝN TEP- KÝSÝYLE KARÞILAÞIYOR Fransa da Montfermail Belediye Baþkaný Xavier Lemoine, E- kim ayýnda Fransa banliyölerinde yaþanan isyanýn ardýndan olasý isyan giriþimlerini ve þiddet olaylarýný engelleme gerekçesiyle kasaba merkezinde üç kiþiden kalabalýk gruplarýn bir araya gelmesini yasaklamýþtý. Bu yasaklara tepki göstermek için Belediye Baþkanlýðý konutuna gitmek isteyen yaklaþýk 100 genç ile polis arasýnda bir çatýþma yaþandý. Polisler eylemci gençlere plastik mermilerle saldýrdýlar. ÞÝLÝ DE LÝSE ÖÐRENCÝLERÝ SOKAKTA Baþkent Santiago da 30 Mayýs günü, eðitim yasasýnda reform yapýlmasý için binlerce lise öðrencisi eylem yaptý. Polis, eyleme katýlan lise öðrencilerine göz yaþartýcý bomba ve tazyikli su ile sal Sayý / 7-21 Haziran 2006

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA Sunu, Yeni bir dergide okurlarýmýzla buluþmanýn sevinciyle merhaba. Yeni Evrede Mücadele Birliði, bu yeni dönemde adýna uygun olarak sýçramalý bir geliþim gösterecektir. Ýlk sayýmýzý çýkarýrken okurlarýmýzdan

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Kapitalizm yeni koþullara ayak uydurabilir mi? Yarattýðý sorunlarý çözümleyebilir mi? Burjuvazi kendisini yenileyebilir mi? Sýnýf mücadelesi açýsýndan önem kazanan bu sorularý

Detaylı

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI Devrim varolan toplumsal sisteme, egemen olana karþý yapýlýr; iktidara gelen proletaryanýn, toplumu dönüþüme uðratmasýyla devam eder. Proletaryanýn sýnýf mücadelesi bu noktaya

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dünyanýn her tarafýnda emperyalist-kapitalist sisteme karþý eylemlerin, direniþlerin yükseldiði bir dönemde, dergimizin 3. sayýsýyla sizlere merhaba demenin sevincini yaþýyoruz. Kapitalizm, insanlýða

Detaylı

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ama, iþçilerin bu toplumda hiçbir güvenceleri yoktur. Bu toplumda ücretli-emekçileri bekleyen

Detaylı

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR!

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR! BURJUVAZÝ Kapitalist üretimin iki yönü vardýr: Yýkýcý olan ve devrimci olan. Kapitalizm tarafýndan sürekli mahvedilen küçükmülk sahipleri, durumlarý gereði yalnýzca yýkýcý yaný görürler. Politik temsilcileri

Detaylı

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR Merhaba, Yoðun Mart ayýna girerken, 10. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Devrimci eylemlerin yoðunlaþacaðý Mart ayýna heyecanla hazýrlanýrken, bu sayýmýzda yine yoðun bir gündemle çýkýyoruz.

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Ulusal Soruna Leninist Bakış Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Kasım 2009 İSBN: 978-605-61008-0-2 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR Sýnýf mücadelesinin sert bir karakter kazandýðý devrim dönemlerinde, her sýnýf ve sýnýf partisi, devrimin dolaysýz etkisi altýnda kalýr. Her sýnýfýn

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar

Merhaba Genç Yoldaþlar Merhaba Genç Yoldaþlar Yeni bir sayýmýzla, ayaklanmalar ve devrimlerle, hükümet krizleriyle, ekonomik kriz ve savaþ çýðlýklarýyla anýlacak olan 2011 i geride býrakýp yeniden sizlerleyiz. Bu yýl gençlik

Detaylı

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için ÝÞÇÝ SINIFININ KAPÝTALÝZM KARÞISINDAKÝ TAVRI NEGATÝFTÝR Dünya iþçi sýnýfý hareketi için en büyük tehlike, iþçi sýnýfýnýn tarihi görevlerinden u- zaklaþmasý, görevine ihanet etmesidir. O halde bu görevin

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Yeni Evrede Baþyazý KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Koþullar deðiþmeden insanýn kurtulacaðý yanýlsamasý, sosyalizmin teori-pratiðine raðmen, varlýðýný hala koruyor. Oysaki, gözlerimizin önünde sürüp giden sýnýf

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Bir önceki sayýmýzda duyurusunu yaptýðýmýz 2. Gençlik Buluþmasý - Gençlik Ne Yapmalý? - Emperyalist Savaþ Karþýtý Gençler Buluþuyor

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7 TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna

Detaylı

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması

Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Perinçek'in KDHC'deki tarihi konuşması Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden ilk Türk siyasi lider olan Perinçek, onurlarına verilen yemek sırasında bir konuşma gerçekleştirdi. ABD'nin savaş

Detaylı

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ Burjuvazi, kapitalizmden kaynaklý sorunlarýný ne kadar çözmeye kalksa da, ayný sorunlar daha büyük ölçekli olarak karþýsýna çýkar. Sorunlarý yalnýzca ertelemiþ olur, gerçekte

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK 74. Sayý / 16-30 Aðustos 2006 Sýnýflar iliþkisini doðru tanýmlamak, Marksizmin a- bece sidir. Sýnýflarýn karþýlýklý iliþkisi denilince, sýnýflar diyalektiðini, yani sýnýf

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI

ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI ÝLKER AKMAN MEVCUT DURUM VE DEVRÝMCÝ TAKTÝÐÝMÝZ ERÝÞ YAYINLARI ÝKÝNCÝ BASKI , THKP-C/Halkýn Devrimci Öncüleri nin Merkez Yöneticilerinden Ýlker Akman tarafýndan Aralýk 1975-Ocak 1976 arasýnda yazýlmýþtýr.

Detaylı

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ!

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ! Merhaba, Dergimiz, üzerindeki tüm baskýlara, Yazý Ýþleri Müdürümüz ve okurlarýmýza yönelik tüm saldýrýlara raðmen yayýnýný sürdürüyor. 8. sayýmýzla size merhaba demenin mutluluðunu yaþýyoruz. Ýþçi ve emekçilerin

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin BURJUVA ÝDEOLOJÝK-POLÝTÝK HEGEMONYASININ ÇÖKÜÞÜ 40. Sayý /27 Nisan-11 Mayýs 2005 H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin ideolojik-politik etkisi, her geçen gün biraz daha zayýflýyor. Ayný etkiyi yeniden

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar;

Merhaba Genç Yoldaþlar; Merhaba Genç Yoldaþlar; Yeni bir sayýmýzla daha sizlerle birlikteyiz. Faþizmin saldýrýlarý hýz kesmeden devam etmekte. Burjuvazinin mezhep çatýþmalarýyla kendi iktidarýný garanti altýna almayý planladýðý

Detaylı

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin Merhaba, 13. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Bu sayýmýzýn gündemini yine seçimler oluþturuyor; seçimlerde ortaya çýkan tablo oldukça öðretici. Her zaman olduðu gibi bardaðýn boþ olan

Detaylı

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? Hükümetler birinci basamak saðlýk hizmetleri konusundaki yasalarý açýkça çiðnemektedir. Türkiye saðlýk sisteminde, birinci basamaktaki kurumlar (saðlýk

Detaylı

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Yeni Evrede Baþyazý BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Kapitalizmin temelindeki çeliþki ve karþýtlýklarýn kimi yerlerde tamamen olgunlaþmasý ve kimi yerlerde keskinleþmesine, emek-sermaye uzlaþmazlýðýnýn

Detaylı

'Ýnsan doðasý'nýn dönüþüme uðratýlmasý

'Ýnsan doðasý'nýn dönüþüme uðratýlmasý 5. Kapitalizmden Sosyalizme Geçiþ Lenin, Brest-Litovsk barýþ anlaþmasýnýn imzalanmasýndan sonra bir soluk alma fýrsatýnýn doðacaðý umudundaydý. 23 Nisan 1918 de Moskova Sovyeti ne yaptýðý bir konuþmada

Detaylı

BURJUVA TOPLUM ÜCRETLÝ-EMEÐE DAYANIYOR

BURJUVA TOPLUM ÜCRETLÝ-EMEÐE DAYANIYOR Yeni Evrede Baþyazý BURJUVA TOPLUM ÜCRETLÝ-EMEÐE DAYANIYOR Proletaryaya karþý her yerde, kapitalist saldýrý var. Saldýrý artan bir çizgide ilerliyor ve her geçen gün biraz daha þiddetleniyor. Saldýrý yalnýzca

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Geride býraktýðýmýz 2012 yýlý, devrimin kendini iyiden iyiye hissettirdiði bir yýl oldu. Bahar her zaman bir isyan dönemi olmuþtu; bu yýl her gün bahar oldu. Ne iþçiler terketti

Detaylı

2014-2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "4. AKIL OYUNLARI TURNUVASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 4. Akýl Oyunlarý Turnuvasý, 21 Þubat 2015 tarihinde Özel Sancaktepe Okyanus Koleji

Detaylı

Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU

Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU 1 Yeni Evre Kitaplığı Kitabın Adı: Marks Engels Komünist Parti Manifestosu Yayına Hazırlayan:Yeni Dönem Yayıncılık Birinci Basım: Mart 2015 Yeni Dönem Yayıncılık

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i-

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- KOMÜNÝST EÐÝLÝMLER K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- lan etseler de, burjuva toplum geçici bir toplumdur. Tarihseldir; yani belli bir tarihsel dönemde ortaya çýkmýþtýr; bu dönem sona erdiðinde, biçimlendirdiði

Detaylı

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Yeni Evrede Baþyazý KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Bir ülkede kapitalizm ne denli geliþkin ve bunun sonucu iþçi sýnýfý nicelik olarak ne kadar büyük ve ne kadar örgütlü olursa olsun, iþçiler

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar;

Merhaba Genç Yoldaþlar; Merhaba Genç Yoldaþlar; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Yaz mevsiminin en sýcak günlerinin yaþandýðý Temmuz ayý içerisindeyiz. Tabi ki bu sýcaklar ne devletin baský ve terörünü ne de iþçilerin,

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

DEVRÝME SOMUT YAKLAÞIM

DEVRÝME SOMUT YAKLAÞIM DEVRÝME SOMUT YAKLAÞIM 32. Sayý /5-19 Ocak 2005 Devrim somut olarak ele alýnmalýdýr. Çünkü her devrim, belli somut koþullarýn ürünüdür. Bu koþullar, ekonomik ve politik olgulara dayanýr. Ekonomik ve politik

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 1 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı?

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci Marksizm Sayı: 8 Kış 2008/2009 Üç aylık Teorik / Politik dergi (Yerel, süreli yayın) Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

kültür / sanat / edebiyat

kültür / sanat / edebiyat AYIÞIÐI SANAT VII MERKEZÝ KÝTAP DÝZÝSÝ kültür / sanat / edebiyat Genel Yayýn Yönetmeni Songül Yücel Yazý Kurulu Songül Yücel Ülkü Þeyda Fatma Yýldýrým Ofset Hazýrlýk Kapak tasarým tux ajans tuxajans@gmail.com

Detaylı

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Þu sýra baþta Ýsviçre olmak üzere, Almanya ve Fransa dahil Avrupa ülkelerinin hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerinin insan haklarý derslerinde, seminerlerde ve doktora

Detaylı

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný;

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; BURJUVAZÝ ÝKTÝDARINI GÜVENCEYE ALIYOR Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; tüm toplumun çýkarý olarak gösterir. O bu görüþe, burjuva devrimleri sýrasýnda ulaþtý. Kendi amaçlarýný, tüm topluma maletmeden kitleleri

Detaylı

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI 21. yüzyýla girilirken, dünya iþçi sýnýfý hareketi çok yönlü ve þiddetli burjuva saldýrýsý ve baþkaldýrýsýyla karþý karþýya kaldý. Sosyalistler, baskýnýn daha da arttýðýna dair

Detaylı

ANKARA 3. Alevi KurultayýI Yapýldý 7 DE Sulucakarahöyük/ANKARA Yýlmaz KIZILIRMA Haberin Devamý 2 DE

ANKARA 3. Alevi KurultayýI Yapýldý 7 DE Sulucakarahöyük/ANKARA Yýlmaz KIZILIRMA Haberin Devamý 2 DE 8 Reyhanlý'daki patlamalar baþta Ýstanbul ve Ankara olmak üzere birçok kentte Emek ve Demokrasi Güçleri tarafýndan protesto edildi. Ýstanbul'da Mecidiyeköy Cevahir AVM önünde bir araya gelen Emek ve Demokrasi

Detaylı

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Týbbi Laboratuvar Akreditasyonu Akreditasyon, Akreditasyon; Laboratuvarların, Muayene, Belgelendirme kuruluşlarının ve Yeterlilik Deneyi Sağlayıcı

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ Komünist Partisi, iþçi sýnýfý partisidir. Sýnýf mücadelesi yoluyla, kapitalist toplumu yýkmayý ve sýnýflarý ortadan kaldýrmayý hedefler. Hedefine ancak proleter sýnýf

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 17 SAYI: 94 Kasým-Aralýk 2006 Tehdit Altýnda Türkiye Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

THKP-C/HDÖ OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Oligarþi Nedir?

THKP-C/HDÖ OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Oligarþi Nedir? OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI 1 BÝRÝNCÝ BASKI OLÝGARÞÝ NEDÝR? , 1976 yýlýnda kitle içi eðitim çalýþmalarýnda iþlenilmek üzere Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi/Halkýn Devrimci Öncüleri tarafýndan

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

DEV RÝM CÝ SO NUÇ LAR

DEV RÝM CÝ SO NUÇ LAR Yeni Evrede Burjuvazinin en çok korktuðu, görüþlerimizin devrimci sonuçlarýdýr. Küçük burjuva uzlaþmacý çevrelerin de en çok saldýrdýklarý nokta burasýdýr. Çünkü proletarya, bilimsel sosyalizmin devrimci

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 tarihinde Türk Tabipleri Birliði GMK Bulvarý Þehit Daniþ Tunalýgil sok. No: 2 / 17-23 Maltepe-Ankara adresinde Kol Toplantýmýzý gerçekleþtiriyoruz. Türkiye saðlýk

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM ERÝÞ YAYINLARI

KURTULUÞ CEPHESÝ DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM ERÝÞ YAYINLARI DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM ERÝÞ YAYINLARI BÝRÝNCÝ BASKI DÜNYADA VE TÜRKÝYE DE EKONOMÝK BUNALIM [KURTULUÞ CEPHESÝ DERGÝSÝ] Bu derlemedeki yazýlar, Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede

Detaylı

Merhaba, AKYA A ÞUBEMÝZ AÇILDI!.. ANTAKY. ADRES: Hürriyet Cad. Ziverpaþa Ýþhaný Kat 2 Daire 10 ANTAKYA TELEFON:

Merhaba, AKYA A ÞUBEMÝZ AÇILDI!.. ANTAKY. ADRES: Hürriyet Cad. Ziverpaþa Ýþhaný Kat 2 Daire 10 ANTAKYA TELEFON: Merhaba, 18. sayýmýzýn gündemi yine oldukça yoðun. Gündemi bu kadar yoðun yapan þey, tarihin hýzlý ve yoðun yaþanýyor olmasýdýr. Dünya üzerindeki olaylar belki de bugüne kadar hiç olmadýðý kadar hýzla

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

ki bu, paylaşılacak bir postun kavgasıdır. Hayır! Bu, tek sözle postu kurtarma savaşıdır! Halkların öfkesinden kendini sıyırma savaşıdır!

ki bu, paylaşılacak bir postun kavgasıdır. Hayır! Bu, tek sözle postu kurtarma savaşıdır! Halkların öfkesinden kendini sıyırma savaşıdır! UNUTURSAK KALBİMİZ KURUSUN Bu söz Roboski-Uludere Katliamını hep hatırlamak, için söylendi. O katliam anını hepimiz duyduk... Hepimizin tanıklık ettiği gelişmeler... Bombalama sesini duyan köylülerin sınıra

Detaylı

014-015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ORTAOKULLAR ARASI "7. AKIL OYUNLARI ÞAMPÝYONASI" Ýstanbul Ýli Ortaokullar Arasý 7. Akýl Oyunlarý Þampiyonasý, 18 Nisan 015 tarihinde Özel Sancaktepe Bilfen Ortaokulu

Detaylı

KESK 14 Aralýk ta iþ býrakýyor

KESK 14 Aralýk ta iþ býrakýyor sosyalist iþçi nin ekidir Ne oldu bu sosyalist ülkelere? sosyalist isci www.sosyalistisci.org SAYI: 264 2 Aralýk 2006 1.50 YTL Her 3 kiþiden biri yoksul 1 milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn altýnda YOKSULLUÐA

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI Mao Çe-tung 1 ASKERÝ YAZILAR MAO ÇE-TUNG Mao Çe-tung, Çin Devrimci Savaþýnda Strateji Sorunlarý, Aralýk 1936 [Bu metin, Mao Zedung un Selected Military Writing

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

Sayý:14 Temmuz 2003 Çaðdaþ Sosyal Demokrasi ve Türkiye Gümrük Birliði nin Zararý 70 Milyar Dolar mý? Dünyadaki Ekonomik Dengesizlik Ceza Adaletinin Anatomisi Çanakkale Savaþlarýnýn Önemi ve Sonuçlarý Ýktisat

Detaylı