Cumhuriyet Dönemi. Türk Edebiyatı. Hulusi Geçgel

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Cumhuriyet Dönemi. Türk Edebiyatı. Hulusi Geçgel"

Transkript

1

2

3 Cumhuriyet Dönemi İçindekiler: Türk Edebiyatı Hulusi Geçgel CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK ŞİİRİ... 4 BEŞ HECECİLER... 5 FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL... 7 Hayatı... 7 Sanatı... 7 Eserleri... 9 ORHAN SEYFİ ORHON Eserleri YUSUF ZİYA ORTAÇ Eserleri HALİT FAHRİ OZANSOY Eserleri ENİS BEHİÇ KORYÜREK Eserleri YEDİ MEŞALECİLER ZİYA OSMAN SABA Hayatı Sanatı Eserleri HECEYİ ZİRVEYE TAŞIYANLAR NECİP FAZIL KISAKÜREK Hayatı Sanatı Eserleri AHMET HAMDİ TANPINAR Hayatı Sanatı Eserleri CAHİT SITKI TARANCI Hayatı Sanatı Eserleri AHMET MUHİP DIRANAS Hayatı Sanatı Eserleri TOPLUMCU GERÇEKÇİLER NÂZIM HİKMET RAN Hayatı Sanatı Eserleri AHMET ÂRİF HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL...39 Eserleri...39 ATAOL BEHRAMOĞLU...40 Eserleri...40 GARİP ŞİİRİ (BİRİNCİ YENİ)...41 Garip Şiirinin Poetikası...42 GARİP ÖNSÖZÜ...43 ORHAN VELİ KANIK...47 Hayatı...47 Sanatı...47 Eserleri...49 MELİH CEVDET ANDAY...50 Eserleri...50 OKTAY RIFAT...52 Eserleri...52 HİSARCILAR...55 MUSTAFA NECATİ KARAER...57 Hayatı...57 Sanatı...57 Eserleri...59 İKİNCİ YENİ...61 İkinci Yeni Şiirinin Doğuşu...61 İkinci Yeni Şiirinin Doğuşunda Pazar Postası Gazetesinin Rolü...62 İkinci Yeni Şiirinin Öncüleri...63 İkinci Yeni Şiiri Akımı...64 İkinci Yeni Şiirinde Anlam Meselesi...65 Şiir Dilinde Sapmalar...67 ECE AYHAN...71 Hayatı...71 Sanatı...71 Eserleri...73 TURGUT UYAR...74 Eserleri...74 İLHAN BERK...76 Eserleri...76 CEMAL SÜREYA...78 Eserleri...78 EDİP CANSEVER...80 Eserleri...80 SEZAİ KARAKOÇ...84 Eserleri...84 MUZAFFER İLHAN ERDOST...87 TOPLULUK DIŞINDA KALAN ŞAİRLER...89 FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA...89 Hayatı...89 Sanatı...89 Eserleri...89 ATTİLA İLHAN...92 Hayatı...92 Sanatı

4 Eserleri BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU Eserleri BEHÇET NECATİGİL Eserleri HİLMİ YAVUZ Eserleri MEHMET TANER Hayatı Sanatı Eserleri CUMHURİYET DÖNEMİNDE VERİLEN BAŞLICA ŞİİR ÖDÜLLERİ CUMHURİYET DÖNEMİNDE HİKÂYE VE ROMAN BİZDE ROMAN TARİF EDİLEMEYEN TÜR HALİDE EDİP ADIVAR Hayatı Sanatı Eserleri YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU Hayatı Sanatı Eserleri REŞAT NURİ GÜNTEKİN Hayatı Sanatı Eserleri MEMDUH ŞEVKET ESENDAL Hayatı Sanatı Eserleri SAİT FAİK ABASIYANIK Hayatı Sanatı Eserleri PEYAMİ SAFA Hayatı Sanatı Eserleri SABAHATTİN ALİ Hayatı Sanatı Eserleri KEMAL TAHİR Hayatı Sanatı Eserleri HALDUN TANER Hayatı Sanatı Eserleri NECATİ CUMALI Eserleri YAŞAR KEMAL Hayatı Sanatı Eserleri TARIK BUĞRA Hayatı Sanatı Eserleri ADALET AĞAOĞLU Hayatı Eserleri OĞUZ ATAY Hayatı Eserleri TOMRİS UYAR Hayatı Eserleri BUKET UZUNER Hayatı Eserleri ORHAN PAMUK Hayatı Sanatı Eserleri HASAN ALİ TOPTAŞ Hayatı Sanatı Eserleri AYFER TUNÇ Hayatı Sanatı Eserleri ELİF ŞAFAK Hayatı Sanatı Eserleri CUMHURİYET DÖNEMİNDE VERİLEN BAŞLICA HİKAYE VE ROMAN ÖDÜLLERİ CUMHURİYET DÖNEMİNDE DİĞER TÜRLER DENEME Nurullah Ataç tan DİLİMİZ ÜZERİNE YENİ ŞİİR ÜZERİNE Cemil Meriç ten KÜLTÜR VE MEDENİYET Behçet Necatigil den ALACAKARANLIK

5 İpek Ongun dan İÇİMİZDEKİ GÜZELLİKLER Enis Batur dan DENEME FIKRA Hasan Ali Yücel den VERİMLİ İNSAN Peyami Safa dan DOĞULU VE BATILI OLMAK Aka Gündüz den UZUN MEHMET MAKALE TARİHTEN GELECEĞE TÜRK DİLİ KOMPOZİSYON MİLENYUM OKULU ELEŞTİRİ Asım Bezirci den TOPLUM VE EDEBİYAT ÖNCÜLÜK VE İLERİCİLİK Fethi Naci den SARI TRAKTÖR ANI / GÜNLÜK Halide Edip Adıvar dan ATATÜRK LE KARŞILAŞMA Falih Rıfkı Atay dan İZMİR DE GAZİ Oğuz Atay dan GEZİ YAZISI Reşat Nuri Güntekin den ANADOLU NOTLARI II Gülten Dayıoğlu ndan JAPON HALKI BİYOGRAFİ / OTOBİYOGRAFİ Behçet Necatigil den Biyografi Örneği Ahmet Hamdi Tanpınar dan Portre Örneği ATATÜRK Nâzım Hikmet ten Otobiyografi Örneği OTOBİYOGRAFİ TÜRKİYE DIŞI ÇAĞDAŞ TÜRK ŞİİRİNDEN ÖRNEKLER Kıbrıs Türk Şiiri Mehmet Yaşın dan Batı Trakya Türk Şiiri Ferruh Mehmet Pazvantoğlu ndan Hüseyin Alibabaoğlu ndan Mustafa Tahsinoğlu ndan Bulgaristan Türkleri Şiiri Recep Küpçü den Ahmet Şerefli den Osman Aziz den Necati Zekeri den Enver Tuzcu dan Şükrü Ramo dan Nimetullah Hafız dan Azerbaycan Şiiri Bahtiyar Vahapzade den Muhammed Hüseyin Şehriyar dan Türkmen Şiiri Ata Atacanov dan Gara Seyitliyev den Özbek Şiiri Çolpan (Abduhamid Süleymanoğlu) dan..196 Halime Hudayberdiyeva dan KAYNAKÇA

6 CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK ŞİİRİ Şiir, en eski anlatım yoludur. Uzun geçmişi boyunca, edebiyat tarihçileri, şairler, düşünürler şiirin ne olduğu konusunda değişik görüşler ileri sürmüşlerdir. Bütün bu çalışmalar, şiirin belirli bir tanımının yapılamayacağını ortaya koymuştur. Bir tanım vermek yerine, başlıca özellikleri bir araya getirilerek şöyle bir saptama yapılabilir: Şiir gerek içerik/öz, gerekse söze dönüştürme/sunuluş açısından özgün, etkilemeye, duygulandırmaya yönelik bir söz sanatı ürünüdür (Aksan, 1993: 8). Şiirimizde Tanzimat dönemiyle başlayıp Servet-i Fünun topluluğuyla önemli aşamalar kat eden yenileşme arayışları, asıl meyvelerini Cumhuriyet döneminde vermiş, çağdaş Türk şiirinin özgün metinleri bu dönemde ortaya konulmuştur. Bunun temel nedenlerinin başında, Cumhuriyet Türkiye sinin değişikliklere ve yeniliklere en açık dönem olması gelmektedir. Bu kısa dönemde birçok topluluğun ortaya çıkması bunun en açık kanıtıdır. Şairlerin, genel olarak, artık geleneğin önlerine koydukları kalıplardan kurtulup şiirin içeriğiyle biçimi arasında sıkı bir bağlantı kurma çabası içine girdikleri ve her yeni öz, biçimini de beraberinde getirir ilkesinden hareket ettikleri görülmektedir. Bu düşünce, Brecht in Biçim içeriğe aittir sözüyle de örtüşmektedir. Cumhuriyet dönemi şiiri, geleneğin önüne koyduğu kalıpları (nazım şekilleri) kırmış; iç ve dış yapı ayrımına son vererek biçim ile özü kaynaştırmıştır. Böyle bir açılımın gerçekleşmesinde, Batılı modernist akımların da büyük etkisi olmuştur. Modern şiirin, tıpkı roman gibi burjuva medeniyetinin gereklerinden biri olarak belirdiğini ve bir edebiyat türü olarak değil, bir yaşam biçimi olarak oluştuğunu belirten İsmet Özel, modern şiirin doğuşunu şu cümlelerle özetlemektedir: Şiir, kapitalizmin bir dünya sistemi olarak gücünü tartışılmaz ölçüde gösterdiği, insanların kendilerini doğaya karşı açılmış savaşın ateş hattında buldukları, bireyin amansız Devlet ve Sanayi örgütlenmesi karşısında ezildiği bir ortamda yeniden ve yepyeni bir kimlikle doğmuştur (1982: 105). Modern ve modernizm, Batı daki Rönesans, Reform ve Aydınlanma hareketleri sonrasında öne çıkan felsefe ve sanat terimleridir. Günlük dilde de çok sık kullanılan modern kavramı ile, genelde sanatta, özelde edebiyatta kullanılanlar arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bu ayrılığı ortaya koyabilmek için, öncelikle modern kavramına bakmak gerekir. Türkçe Sözlük (TDK, 1998) te modern sözcüğünün ifade ettiği kavram karşılığında çağa uygun, çağcıl, asri, çağdaş açıklaması yer almaktadır. Dictionnaire Larousse (1993: 1688) ta aynı kavram; şimdiki zamana veya göreceli olarak yakın bir döneme ait veya uygun olan (örn. modern bilim); en son ilerlemelerden yararlanan, çağcıl, çağdaş (öm. modern yöntemler, modern araçlar); çağdaş tekniklere, kurallara, zevke göre yapılmış olan (örn. modern bir bina, modern bir alışveriş merkezi); çağın yeniliklerine uyan, çağcıl, çağdaş sözcükleriyle açıklanmaktadır. Türkçe Sözlük te modernizm maddesine hiç yer verilmezken, bu sözcük Dictionnaire Larousse ta modern sanat ve mimarlık doğrultusundaki akım ve üsluplara verilen ad olarak açıklanmaktadır. Modernizm, pek çok edebiyat tarihçisi ile plastik sanatlar eleştiricisine göre, 1880 lerin sonlarından başlayarak İkinci Dünya Savaşı nın patlak verişine kadar sürmüş bir zaman dilimini kapsayan özel bir dönemdir. Gelenekten bütün bütün bir kopuşu sağlamak amacıyla ortaya çıkmış; sanat dalları ile edebiyatta yenilikçi deyişler, olağandışı sunum teknikleri ve yepyeni söyleme biçemleriyle yaratma etkinliğine yeni bir soluk kazandırmış bir sanat akımıdır (Felsefe Sözlüğü, 2002: 1006). Armağan (1995: 50) a göre modernlik, temelde bireycilik ve özerk akıl denilen bir fenomen üzerine oturmaktadır. Geleneksel dünya ya da Gelenek in yönlendirdiği dünyada akıl, insanı hayvandan ayıran bir düşünme aleti (organon) iken; modernitenin (felsefi modernitenin) Descartes la başladığı yolculukta ise, daha önceki tüm dayanaklarını (otorite ve geleneklerin bağlayıcılığı, vahiy, kutsallık vb.) paranteze alarak kendisini, kendisinden itibaren kurma yoluna girmiştir. Akim özerkleşmesi, diğer toplumsal ve kültürel alanların da, derece derece onun egemenliğine girmesi sürecini başlatmıştır. Ekonominin, bilimlerin, toplumun, sağlık sisteminin vb. rasyonelleşmesi bu sürecin en belirgin sonuçları olmuştur. Kültürün alanlara bölünmesinin de modernleşme sürecinin bir parçası olduğunu belirten Armağan (1995: 50), modern sanatın seçkinci karakterini de sanatın özerkleşmesi çerçevesinde ortaya çıkan bir olgu olarak değerlendirmektedir. Artık ahlak, bilim ya da din sanatçıya dışarıdan buyuramayacağı için, sanat kendi kuralını kendisi koyacak, sanatçının önündeki tek seçenek kendi deneyimi olacaktır. Deneyim (experience), modern sanatçının uç beyliğinde, sayesinde akımdan akına koştuğu küheylandır. Sanatçının bütün verilen, kalıpları kırıp parçalamada, özgün ürünleri ortaya koymada tek rehberi bu deneyimi olacaktır: Daha önce kimsenin kullanmadığı buluşlara ulaşmak, yeni imajlar, yeni semboller oluşturmak, yeni biçimlerle yeni muhtevaları kurmak. Joyce un Ulysses i ile Bracque ın resimleri, Andy Warhol un kolajları, Tzara nın şiirleri bunun örneklerinden birkaçı (1995: 51). Toplumun bir ferdi olan sanatçı da, değişen sosyal ve ekonomik koşulların şekillendirdiği yeni toplumun ihtiyaçları doğrultusunda arayışlara girmiş ve gelenekleri, yerleşik kuralları göz ardı 4 4

7 ederek kendi deneyimi doğrultusunda eserler vermeye başlamıştır. Sanatın özerkleşmesi, edebiyatta yeni türleri ve modernizm e yol açan yeni akımları ve kavramları da beraberinde getirmiştir. Yıldız Ecevit (2001: 36) e göre yeni edebiyat; biçim düzlemiyle inanılmaz bir cüretle oynayan bir estetik anlayışın ürünü dür ve yaratıcılığın hiçbir ta- bu tanımadan at oynattığı bu metinler, gerçek sanat eserleridir. XX. yy başından günümüze kadar süregelen ve modernizm/postmodernizm tanımları altında geleneksel edebiyat estetiğinden köktenci bir biçimde ayrılan metinler, özellikle biçim/yapı yönüyle belirgin bir kulvar değişikliği göstermektedir. İçerikten biçime, somuttan soyuta, dış dünyadan iç yaşama olan bu yön değişimi, sosyo-ekonomik, teknolojik ve bilimsel dev gelişmelerin etkisi altında biçim değiştiren gerçekliğe paralel olarak yaşanmaktadır. Ecevit, estetik devrim olarak nitelendirdiği bu biçim arayışlarını şöyle değerlendirmektedir: Sanatçı tam olarak anlamakta güçlük çektiği bu yabancılaşmış yeni gerçekliği, içerik/konu öyküleyerek yansıtmanın olanaksızlığı karşısında, şimdiye dek hiç denenmemiş yeni biçim arayışları içine girer. Gerçeği birebir yansıtmadan yabancılaştırarak, bölerek, grotesk düzleme taşıyarak anlatma, yüzyılın ilk yarısındaki avangardist estetiğin, yani modernizmin en önemli özelliğidir (2001: 36). Cumhuriyet in ilanı, toplumumuzda her alanda değişimi de beraberinde getirmiştir. Doğal olarak dil ve edebiyat alanında da değişmeler olmuştur. Bunlardan ilk göze çarpanları, dilin sadeleşmesi, her türde eserlerin zenginleşmesi, yeni anlayışta eserlerin verilmesidir. Bu dönemde, Şinasi yle başlayan ve Genç Kalemler le kökleşmeye çalışan dilde sadeleşme hareketi güçlenerek hedefine ulaşmış ve şiirde gerek içerik, gerekse şekil özellikleri bakımından yenilikler görülmeye başlanmıştır. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin gelişimini, belli başlı topluluklar, hareketler ve sanatçılar çevresinde ele alacağız. BEŞ HECECİLER Mehmet Emin Yurdakul la başlayan ve ilkeleri 1911 de Genç Kalemler le belirlenen Milli Edebiyat Akımı, güçlü devletlere karşı kazanılan Kurtuluş Savaşı nın ve hemen sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin getirdiği moral havası içinde, hâkim sanat anlayışı olarak Cumhuriyet in ilk yıllarında da edebiyat dünyasına damgasını vurmuştur. 0 kadar ki, Haşim in öz şiir anlayışıyla yazdığı şiirler, dönemin milli hassasiyetini yansıtmadıkları için, sanat çevrelerinde ve basında tepkiyle karşılanmıştır. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin ilk dikkati çeken şairleri Beş Hececiler dir. Milli Edebiyat akımının ilkelerine bağlı olarak şiir yazan Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç ve Halit Fahri Ozansoy a eserlerindeki ortak özelliklerden ötürü bu ad verilmiştir. Bir topluluk edebiyatı değildir. Ziya Gökalp in başlattığı halka doğru düşüncesinden yola çıkan bu sanatçılar, yurt güzelliklerinden ve yerli hayattan seçtikleri konularını hece vezniyle ve saf-duru bir Türkçe yle yazmayı ilke edinmişlerdir. Ancak, Anadolu yu yeterince tanımadıkları için, basmakalıp söyleyişlerden ve romantik bir Anadolu manzarası tasvirinden kurtulamamışlardır. Ziya Gökalp in Sanat (Yeni Hayat, 1917) şiirinde özetlediği şu ilkeler, Hececilerin sanat anlayışını belirler (Özkırımlı, 1995: 193): Aruz sizin olsun, hece bizimdir, Halkın söylediği Türkçe bizimdir; Leyl sizin, şeb sizin gece bizimdir, Değildir bir mana üç ada muhtaç. Ama Gökalp in şiirinde görülen öğreticiliğin getirdiği kuruluk onlarda yoktur. Bunda, şiire Fecr-i Ati duyarlılığıyla başlamış olmalarının etkisi büyüktür. Bir de önlerinde, yeterli sayılmasa da, yararlanabilecekleri örnekler vardı. Halk edebiyatından yapılan derlemeler, bu yoldaki araştırmalar şairlerce değerlendirilmeyi bekliyordu. Onlar da bunu yaptılar. Ama toplumsal bilinç eksikliği hemen hepsini romantizme sürükledi. Faruk Nafiz Çamlıbel in yazdığı Sanat başlıklı şiir, bu gruba giren şairlerin âdeta bildirisi gibidir: Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu muz. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz. Beş Hececiler olarak adlandırılan şiir anlayışının belirleyici özellikleri arasında şunlar sayılabilir: 1) Konu memlekettir. 2) Şekil, halk şiiri şekilleridir, vezin hecedir. 3) Dil sadedir, halk dili, mahalli söyleyişler, hatta argo şiire girer. 4) Ton, hitabete kaçar. 5) İşlenen konulara uygun olarak gurur, iyimserlik ve irade ön plandadır. 7) Lirikten çok didaktiktir (Enginün, 1992: 572). Memleketçi edebiyat çizgisi içinde, Hecenin Beş Şairi ne ek olarak Kemalettin Kamu, Mithat Cemal Kuntay, Ali Mümtaz Arolat, Behçet Kemal Çağlar, Orhan Şaik Gökyay, Necmettin Halil Onan, Ömer Bedrettin Uşaklı gibi isimler de sayılabilir. Bu şairlerin de ortaya koydukları ürünlerle birlikte hece vezni, Cumhuriyet in ilk yıllarında, Yahya Kemal ve Ahmet Haşim gibi aruzu Türkçeleştiren sanatçılar dışında, neredeyse tek ölçü olarak kullanılmıştır. Hece vezni, bu dönem sanatçıları elinde millî edebiyatçılar a nazaran daha inceltilmiş bir ahenk unsuru durumuna gelse de, asıl estetik kullanımını öz şiir çizgisi içinde değerlendirilecek olan Ahmet Hamdi Tanpınar, 5 5

8 Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Muhip Dıranas ın şiirlerinde bulacaktır. 6 Beş Hececiler in şiirimize sağladığı açılımlar şu başlıklar altında toplanabilir: 1. Şiirimizin Anadolu ya açılmasını sağladılar. Anadolu nun doğal güzelliklerini, insanını, folklorunu şiirlerine konu olarak seçtiler. 2. Genç Kalemler in öncülüğünü yaptığı konuşulan Türkçeyle yazma tutumunu sürdürdüler. Böylece, Cumhuriyet döneminde sona erecek olan konuşma dili, yazı dili ayrımının ortadan kalkmasına katkıda bulundular. 3. Hece ölçüsünü alışılmışın dışındaki kalıplarla ve değişik duraklarla kullanarak söyleyiş olanaklarını zenginleştirdiler. Modern şiirimizde aruzun dışında hece ölçüsünün de estetik bir ahenk unsuru olarak kullanılabileceğini gösterdiler. 6

9 FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL Hayatı F. Nafiz Çamlıbel 18 Mayıs 1898 tarihinde İstanbul da doğdu. Babası Orman Nezareti memurlarından Süleyman Nafiz Bey, annesi tüccarlardan İbrahim Necati Bey in kızı Fatma Ruhiye Hanım dır. İlköğrenimini Bakırköy Rüştiyesi nde, Ortaöğrenimini Hadika-i Meşveret İdadisi nde tamamladı. Yüksek öğrenimine Tıp Fakültesi nde başladı; ancak, bu okulun mizacına uymadığını düşünerek dördüncü sınıfta ayrıldı. İleri gazetesinin yazı işlerinde çalıştı ( ). Kurtuluş Savaşı nın bitmesi üzerine, 1922 de bu gazetenin temsilcisi olarak Ankara ya gitti yılları arasında Kayseri Lisesi nde edebiyat öğretmenliği yaptı yılında İleri gazetesinin yazan olarak Anadolu yu dolaşma fırsatı buldu. Ankara ve Kayseri den sonra Şark Vilayetleri Tetkik Cemiyeti üyesi olarak doğu ve kuzey illerini (Sivas, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Trabzon) gezdi yılları arasında Ankara Muallim Mektebi, Ankara Kız Lisesi, İstanbul Kabataş Lisesi ve Amerikan Kız Koleji nde edebiyat öğretmenliği görevlerinde bulundu. Şiire Tıp Fakültesi öğrencisiyken başladı. İlk kalem denemeleri Peyam-ı Edebi ( ), Edebiyat-ı Umumiye ( ), Yeni Mecmua (1918), Ümit ( ), Şair ( ), Büyük Mecmua (1919), Nedim (1919), Edebi Mecmua (1919), Temaşa (1920) ve Yarın ( ) dergilerinde görüldü. Ustalık dönemi şiir ve yazıları ise, Anadolu (1924), Türk Yurdu ( ), Yavuz (1925), Güneş (1927), Hayat ( ), Meş ale (1928), Muhit (1930), Ana yurt (1933), Yedigün ( ) dergilerinde yayımlandı. Son şiirleri Kubbe Altı Akademi Mecmuası nda İsimsiz Kıt alar başlığı altında çıktı. Akbaba ve Karikatür dergilerinde Çamdeviren, Akıllı Ozan, Deli Ozan, Kalender takma adlarıyla mizahi şiirler yayımladı yılında politikaya atıldı, aynı yıl İstanbul milletvekili seçilerek 27 Mayıs 1960 ihtilaline kadar bu görevini sürdürdü. Son yıllarını Arnavutköy deki evinde geçirdi. 8 Kasım 1973 te, Akdeniz de bir gezideyken Samsun gemisinde kalp yetmezliğinden öldü. Sanatı İlk kalem denemeleri olarak yılları arasında yayımladığı şiirlerinde çoğunlukla aşk temasını işlemiştir. Bireysel duyguların aruz ölçüsüyle ve süslü bir dille anlatıldığı bu şiirlerde, dönemin çoğu ürünlerinde olduğu gibi, Servet-i Fünun edebiyatının etkileri görülmektedir. Çamlıbel, 1918 de yayımladığı Şarkın Sultanları adlı şiir kitabıyla sanatında önemli bir aşama kaydeder 1919 da Dinle Neyden ve Gönülden Gönüle adlı şiir kitaplarını yayınılar. Yazdığı aşk şiirlerinde aruzu büyük bir ustalıkla kullanır ve Tevfik Fikret, Ahmet Haşim, Mehmet Akif ve Yahya Kemal le birlikte aruzun son temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Onun şiiri, özellikle bu meziyeti bakımından Yahya Kemal tarafından takdir edilmiş ve Bir lübbüdür cihanda elezz-i lezâizin, Her mısra-ı güzidesi Faruk Nafiz in dizeleriyle, her şair için kolaylıkla söyleyemeyeceği bir iltifatla övülmüştür (Banarlı, 1969: 5). Çamlıbel bu dönem şiirinde, Servet-i Fünun taklidinden kurtularak Yahya Kemal etkisi altına girmiştir. Aşk, en önemli tema olarak yerini yine korumaktadır den itibaren bireysel duygulardan uzaklaşarak toplum gözlemlerine yönelir. Kurtuluş Savaşı kazanılmış, ülke kurtarılmıştır. Anadolu, doğal güzellikleri ve insanıyla yazılmamış bir destan gibi önlerinde durmaktadır yılları arasında aruzun yanı sıra hece ölçüsünü de kullanmaya başlayan sanatçı, 1922 den sonra tamamen heceye geçmiş ve kendisini üne kavuşturan şiirlerini bu ölçüyle yazmıştır. Faruk Nafiz, Yahya Kemal in çok etkisinde kalmakla birlikte, sanatta mükemmellik anlayışına sahip değildir. 0, şiirlerini üstadı gibi yıllarca olgunlaşsın diye bekletmemiş, sıcağı sıcağına yayımlamış ve devrin heyecanını beslemiştir. Milli Mücadele den sonra, zafer heyecanı ile Anadolu coğrafyası, insanı, tarihi ve yaşayışı ile yeniden keşfedilirken, Faruk Nafiz de Anadolu dan ses getiren şairler arasında yer almıştır (Enginün, 1992: 573). Çamlıbel, 19 Mayıs 1919 da başlayan Kurtuluş Savaşı nı büyük bir coşkuyla karşılar ve At başlıklı şiirini bu duygular içinde yazar: AT Bin gemle bağlanan yağız at şaha kalkıyor, Gittikçe yükselen başı Allah a kalkıyor! Beyhudedir, her uzvuna bir halka bulsa da; Boştur köpüklü ağzına gemler vurulsa da... Coştukça böyle sel gibi bağrında hisleri Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri! Son şanlı macerasını tarihe anlatın; Zincir içinde bağlı duran kahraman atın. Gittikçe yükselen başı Allah a kalkıyor, Asrın baş eğdi sandığı at şaha kalkıyor. 7 (1919) Cumhuriyet in ilanı, Faruk Nafiz in hayat ve sanat anlayışının değişmeye başlaması bakımından önemli bir tarihtir. Aslında ondaki bu değişim, 1922 yılında Kayseri Lisesi ne edebiyat öğretmeni olarak atanmasıyla başlamıştır. Aynı yı1 içerisinde İleri gazetesinin yazı heyeti ile birlikte Ankara ya gitmesi ve bu yolculuklar sırasında Anadolu yu dolaşması, ona daha önce hiç tanımadığı 7

10 Anadolu yu ve Anadolu insanını yakından tanıma olanağı sağlamıştır. Faruk Nafiz in duygu ve düşünce dünyasının şekillenmesinde büyük etkileri bulunan Anadolu gerçeği, Han Duvarları şiiriyle kendini gösterir. Sanatçı bu şiirini, öğretmenlik görevine devam etmek için Kayseri den Ankara ya giderken edindiği izlenimler sonucunda yazmıştır. Han Duvarları na gelinceye kadar aruzla yazdığı aşk şiirleriyle üne kavuşan şair, bu şiirinden sonra, heceyle yazdığı Han Duvarları şairi olarak tanınır. Bu eser yalnız Faruk Nafiz in sanatında değil; Cumhuriyet dönemi şiirimizde de bir dönüm noktasıdır. Anadolu ve Anadolu insanı, bir şiirde ilk kez, romantik duygulardan ve hamasi söyleyişlerden uzaklaşılarak gerçekçi çizgilerle anlatılmaktadır. Dil konusunda Genç Kalemler çizgisinin takipçisi olan Faruk Nafiz, şiirlerinde son derece yalın bir dil kullanır. Ana Dili başlıklı dörtlüğünde, Türkçeye olan sevgi ve saygısını şöyle dile getirir: Hangi sözlerle ninem gönlünü açmışsa bana, Ben o sözlerle gönül vermedeyim sevgilime. Sözlerim ninni kadar duygulu olmak yaraşır, Bağlıdır çünkü dilim gönlüme, gönlüm dilime yılında Hayat dergisinde yayımlanan Sanat başlıklı şiir, memleketçi edebiyatımızın ilk bildirisi sayılabilir. Türk edebiyatının o dönemde nasıl bir rota izlemesi gerektiğini ortaya koyan bu şiir, Çamlıbel in ferdiyetçi sanat anlayışından toplumcu sanat anlayışına geçtiğinin de bir ifadesidir. Şiirde, yerli ve ulusal sanat anlayışımız Batı sanat zevkine üstün tutulmuş ve Batı taklitçisi aydınlar eleştirilmiştir: SANAT Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek Bizim diyarımız da binbir baharı saklar... Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar. Sen kubbesinde ince bir mozaik arar da, Gezersin kırk asırlık bir ma bedin içini; Bizi oyalandırır bir hat görsek duvarda Bize heyecan verir bir parça kırık çini. Sen raksına dalarken için titrer derinden Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin; Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin. Fırtınayı andıran orkestra sesleri Bir ürperme getirir senin sinirlerine; Iztırap çekenlerin acıklı nefesleri Bizde geçer en hazin bir musiki yerine. Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun Yabancı bir şehirde bir güzel heykelini Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini. Başka san at bilmeyiz, karşımızda dururken Yazılmamış bir destan gibi Anadolu muz. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken, Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! Enginün, Faruk Nafiz in halk edebiyatı geleneğinden yararlanırken folkloru da kullandığını belirtir ve Anadolu coğrafyasını, halkını, çeşitli yaşayış sahneleri içinde, bazen manzum hikaye tarzında anlatırken, bu seçimin yerinde olduğunu vurgular. Ancak, modern şiir için şu uyarıyı yapmadan geçemez (1992: 573): Folklor üzerinde çok durulması, edebiyatımız için onu besleyici bir kaynak haline getirmekle birlikte, folklorun kendisi işlenmiş yüksek sanat değildir. Folklor ilkeldir ve işlenerek yüksek kültür eserleri haline getirilmesi gereken malzemedir. Ziya Gökalp, daha o tarihlerde bu önemli konuya dikkati çekmiş, gelişmiş milletlerin kültürü, ilkel kavimlerin folkloru vardır demiştir. Burada millete ait bütün unsurların tespiti ve canlandırılması gibi son derece samimi ve saf bir heyecanla başlatılan folklor araştırmaları da halk edebi-yatı geleneğinin tesiriyle birleşince, güçlü bir akım oluşturur. Faruk Nafiz memleket şiirleri yazdığı olgunluk döneminde, hayranlık duyguları beslediği Atatürk hakkında da şiirler yazmıştır: ÇANKAYA Bu hıyaban ebediyet yoludur, Gider Allah a kadar burdan ucu; Karşıdan bakma geçerken, yolcu! Belki bir derd ile bağrın doludur. Bu hıyaban avutur cümle yası, Dinlen altında yeşil bir dalının; O kızıl saçlı zafer kartalının Bu hıyabanda kurulmuş yuvası! 1933 te Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşunun 10. yılı nedeniyle Behçet Kemal Çağlar la birlikte yazdığı şiir, Onuncu Yıl Marşı olarak kabul edilir ve bestelenir. Bu marşta Türk ulusunun kazandığı Milli Mücadele, yeni kurulan devletin on yılda aldığı yol ve ileriye dönük hedefi dile getirilir. Şairin olgunluk döneminde yazdığı şiirlerin büyük bir kısmı kitap halinde yayımlanır: Çoban Çeşmesi (1928), Suda Halkalar (1928), Bir Ömür Böyle Geçti (1932), Elimle Seçtiklerim (1934), Akarsu (1936), Akıncı Türküleri (1938). Akbaba ve Karikatür gibi dergilerde yayımladığı mizahi şiirlerinin bir kısmını, Tatlı Sert (1938) adlı kitabında toplar. Bir Ömür Böyle Geçti, bütün şiirlerinden seçmeler yaptığı kitabıdır. Bir şairin henüz otuz 8 8

11 beşli yaşlarda böyle bir yola gitmesi, sanatının durgunluk içine girdiğinin ve kendisini aşamadığının bir göstergesi sayılabilir. Çamlıbel, bu dönemde yazdığı şiirlerini Heyecan ve Sükun adlı kitabında toplar (1959). Bu şiirler, 1919 lu yıllarda Yahya Kemal in etkisinde kalarak yazdığı şiirleri andırır. Genellikle aşk teması işlenmekte ve daha çok divan edebiyatı öğeleri kullanılmaktadır seçimlerinde İstanbul milletvekili seçilen Çamlıbel, bu dönemde şiire uzak kalır a dek sürdürdüğü milletvekilliği, 27 Mayıs ta sona erer Eylül üne kadar tutuklu kalır. Hapiste kaldığı süre içindeki duygularını, Zindan Duvarları (1967) adlı kitabında topladığı şiirlerde dile getirir. Kubbealtı Akademi Mecmuası nda İsim Kıtalar başlığıyla yazdığı şiirler, son dönem ürünlerini oluşturmaktadır. Bu kıtalarda ölüm korkusu ve aşk temaları işlenmiştir. Eserleri A- Şiir Kitapları: Şarkın Sultanları (1918), Dinle Neyden (1919), Gönülden Gönüle (1919), Çoban Çeşmesi (1926), Suda Halkalar 1(928), Bir Ömür Böyle Geçti (1932), Elimle Seçtiklerim (1934), Akarsu (1936), Tatlı Sert (1938), Akmcı Türküleri (1938), Heyecan ve Sükun (1959), Zindan Duvarları (1967), Han Duvarları (1969). B- Oyunlar İlk Göz Ağrısı (Dört perde, Paul Herviev den adapte, 1922), Sevk-i Tabii (Uç perde, H. Kistemaeckers den adapte, Sermet Muhtar Alus la birlikte, 1925), Canavar (Üç perde, 1924), Numaralar (Bir Perde, 1928), Akın (Üç perde, 1932), Özyurt (Üç perde, 1932), Kahraman (Üç perde, 1932), Bir Demette Beş Çiçek (Kelebekler, Küçük Çiftçiler, Dersler, Sinir Hekimi, 1933), Yangın (Hanım Şiir Yazacak, Yeni Usul, Mektuplar, 1933), Ateş (İki perde, 1939), Dev Aynası (Üç perde, komedi, 1945), Yayla Kartalı (Uç perde, 1945). C- Roman: Yıldız Yağmuru (1936) Ç- Biyografi Tevfik Fikret, Hayatı ve Eserleri (1937) Faruk Nafiz Çamlıbel den Örnek HAN DUVARLARI -Osman-zâde Hamdi Bey e- Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ilik, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler... Ellerim takılırken rüzgârların saçına, Asıldı arabamız bir dağın yamacına. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık! Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar, Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu. Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu, Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince, Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi, Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine, Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali, Sonun ademdir diyor insana yolun hali. Ara sıra geçiyor bir atlı, iki yayan, Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdayan Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor... Uzun yollar Bu sesten silkinerek yatıyor... Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine Uzanmışım, kalmışım yaylının şiltesine. Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan, Geçiyordu araba yola benzer bir sudan. Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu, Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu: Ağır ağır önümden geçti deve kervanı Bir kenarda göründü beldenin viran hani. Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri. Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya. Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı, Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı. Bir parıltı gördü mü gözler hemen dalıyor, Göğüsler çekilerek nefesler daralıyor. Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı, Her yüze çiziyordu bir hüzün kırışığı. Gitgide bir ayet gibi derinleştiler Yüzlerdeki çizgiler, gözlerdeki çizgiler... Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı, Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı. Fani bir iz bırakmış burada yatmışsa kimler, Aygın baygın maniler, açık saçık resimler... Uykuya varmak için bu hazin günde; erken, Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken Birden bire kıpkızıl birkaç satırla yandı, Bu dört mısra değildi, sanki dört damla kandı. Ben garip çizgilerle uğraşırken baş başa Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa: On yıl var ayrıyım Kınadağı ndan Baba ocağından, yar kucağından Bir çiçek dermeden sevgi bağından Huduttan hududa atılmışım ben Altında da bir tarih: Sekiz Mart otuz yedi.. Gözüm imza yerinde başka bir ad görmedi. Artık bahtın açıktır, uzun etme, arkadaş! Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş; Araya gitti diye içlenme baharına, Huduttan götürdüğün şan yetişir yarına!.. Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk, Soğuk bir Mart sabahı... Buz tutuyor her soluk. Ufku tutuşturmadan fecrin ilk alevleri Arkamızda kalıyor şehrin kenar evleri. Bulutların ardında gün yanmadan sönüyor, Höyükler bir dağ gibi uzaktan görünüyor

12 Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar, Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar. Biz bu sonsuz yollarda varıyoruz, gitgide, İki dağ arasında boğulan bir geçide. Sıkı bir poyraz beni titretirken içimden Geçidi atlayınca şaşırdım sevincimden; Ardımda kalan yerler anlaşırken baharla, Önümüzdeki arazi örtülü şimdi karla, Bu geçit sanki yazdan kışı ayırıyordu, Burada son fırtına son dalı kırıyordu. Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla, Savrulmaya başladı karlar etrafımızda. Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü, Kar değil, gök yüzünden yağan beyaz ölümdü... Gönlümde can verirken köye varmak emeli Arabacı haykırdı: İşte Araplı Beli! Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana, Biz menzile vararak atları çektik hana. Bizden evvel buraya inen iç dört arkadaş, Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş. Çıtırdayan çalılar dört yana can katıyor, Kimi haydut, kimi kurt masalı anlatıyor... Gözlerime çökerken ağır uyku sisleri, Çiçekliyor duvarı ocağın akisleri, Bu akisle duvarda çizgiler beliriyor, Kalbime ateş gibi şu satırlar giriyor: Gönlümü çekse de yârin hayali, Aşmaya kudretim yetmez cibali, Yolcuyum bir kuru yaprak misali, Rüzgârın önüne katılmışım ben. Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı. Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı... Bu gurbetten gurbete giden yolun üstünde Ben üç mevsim değişmiş görüyordum üç günde. Uzun bir yolculuktan sonra İncesu daydık, Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık. Gün doğarken bir ölüm rü yasiyle uyandım, Başucumda gördüğüm şu satırlara yandım: Garibim, namıma Kerem diyorlar, Aslı mı el almış harem diyorlar. Hastayım derdime verem diyorlar, Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış ım ben. Bir kitabe kokusu duyuluyor yazında, Korkarım, yaya kaldın bu gurbet çıkmazında. Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı! Bahtına lanet olsun aşmadınsa bu dağı. Az değildir, varmadan senin gibi yurduna, Post verenler yabanın haydutuna, kurduna! Arabamız tutarken Erciyes in yolunu: Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu nu? Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende, Dedi: - Hana sağ indi, ölü çıktı geçende! Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti, Bizim garip Şeyhoğlu buradan geçmemişti. Gönlümü Maraşlı nın yaktı kara haberi. Aradan yıllar geçti, işte o günden beri, Ne zaman yolda bir hana rastlasam irkilirim. Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim. Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar, Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar! Ey garip çizgilerle dolu han duvarları, Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları (1924) (Han Duvarları, İst., 1969) 10

13 11 ORHAN SEYFİ ORHON 23 Ekim 1890da İstanbul da doğdu. Ortaöğretimini Mercan İdadisi nde, yükseköğrenimini Hukuk Fakültesi nde tamamladı. Meclis-i Mebusan ın Kavanin Kalemi nde memurluk, ardından gazetecilik ve öğretmenlik yaptı. 1946da Zonguldak milletvekili seçildi. 1950de gazeteciliğe döndü yılında İstanbul milletvekili seçildi. Ulus, Zafer, Havadis, Son Havadis gazetelerinde fıkra yazarlığı yaptı. Hıyaban (1911), Papağan (1924), Güneş (1927), Edebiyat Gazetesi (1932), Ayda Bir (1933), Çınaraltı (1941) dergilerini çıkardı. 22 Ağustos 1972de İstanbul da yaşamını yitirdi. Genellikle aşk ve kadın temalarını işleyen Orhan Seyfi, adını 1917 de Yeni Mecmuada çıkan şiirleriyle duyurdu. Cumhuriyet dönemi şiirimizde Beş Hececiler olarak bilinen şairlerden biridir. Aruzla başladığı şiirde, Milli Edebiyat ve Genç Kalemler akımlarının etkisinde kalarak hece veznine dönmüştür. Eserleri A- Şiir Kitapları Fırtına ve Kar (1919), Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi (1919), Gönülden Sesler (1922), 0 Beyaz Bir Kuştu (1941), Kervan (1946), İşte Sevdiğim Dünya (1965). B- Düzyazı Fiskeler (1922), Asri Kerem (1942), Dün Bugün Yarın (1943), Kulaktan Kulağa (1943), Hicivler (1950), Gençlere Açık Mektup (1951), Düğün Gecesi (1957). Orhan Seyfi Orhon dan Örnek VEDA BUSESİ Hani, o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın Alnına koyarken veda buseni Yüzüme bu türlü bakmayacaktın Hani, ey gözlerim bu son vedada Yolunu kaybeden yolcunun dağda Birini çağırmak için imdada Yaktığı ateşi yakmayacaktın Gelse de en acı sözler dilime Uçacak sanırım birkaç kelime Bir alev halinde düştün elime Hani, ey gözyaşım akmayacaktın. YUSUF ZİYA ORTAÇ İstanbul da doğdu. Vefa İdadisi ni bitirdikten sonra, Darülfünun un açtığı sınavı kazanarak edebiyat öğretmeni oldu. İzmit ve İstanbul da çeşitli okullarda öğretmenlik görevlerinde bulundu. Bir dönem Ordu milletvekilliği ( ) yaptı. Orhan Seyfi nin çıkarmaya başladığı Akbaba adlı mizah dergisini 1923 ten ölümüne kadar sürdürdü. Şiirlerini önceleri aruzla yazarken, Ziya Gökalp le tanıştıktan sonra Millî Edebiyat hareketine katıldı ve hece ölçüsünü benimsedi. Hecenin Beş Şairi nden biri olarak ünlendi. Eserleri A- Şiir Kitapları Akından Akına (1916), Cenk Ufukları (1917), Âşıklar Yolu (1919), Yanardağ (1928), Bir Servi Gölgesi (1938), Kuş Cıvıltıları (çocuk şiirleri, 1938), Bir Rüzgâr Esti (1962). B- Oyunları Kördüğüm (1917), Binnaz (1918), Latife (1919), Nikâhta Keramet (1923). C- Romanları Kürkçü Dükkânı (1931), Şeker Osman (1932), Göç (1943), Üç Katlı Ev (1953). Ç- Fıkraları Şen Kitap (1919), Beşik (1943), Ocak (1943), Sarı Çizmeli Mehmet Ağa (1956), Gün Doğmadan (1960). D- Gezi-Anı-Biyografi Göz Ucuyla Avrupa (1958), Portreler (1960), Bizim Yokuş (1966), İsmet İnönü (1946). Yusuf Ziya Ortaç tan Örnekler BİRGÜN Kavuşmak bir gün toprağa, Bir bahar cümbüşü olmak, Dört mevsimde ayrı ayrı Tabiatın düşü olmak... Bir buluttan düşen yağmur, Bir yıldızdan damlayan nur, Bir yeşil yaprakta huzur, Bir gonca gülüşü olmak... Yazın savrulmak harmanda, Kışın şahlanmak ummanda, Fecre karşı bir ormanda, Bir kuşun ötüşü olmak... RÜYA I Gök dibinde havuzun Sularda ellerimiz Bütün emellerimiz Anlaştı uzun uzun 11

14 II Sular soğuk bir ışık, Bakıyoruz havuza; Suda omuz omuza İki gölge karışık! III Bir kırık ay havuzda Ağır ağır kayboldu. Havuz şafakla doldu Gün doğdu ufkumuzda IV Gün doğdu ucundan Ellerimi bıraktı. Birkaç damla yaş aktı. Parmaklarımın ucundan! HALİT FAHRİ OZANSOY yılında İstanbul da doğdu. Ortaöğretimini Bakırköy Rüştiyesi ve Galatasaray Lisesi nde tamamladı. Yeterlik sınavını vererek öğretmen oldu. Muğla, Konya ve İstanbul da çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptı da başladığı öğretmenlik mesleğini 40 yılı aşkın bir süre yürüttükten sonra, 1956 da emekliye ayrıldı. Gazetelerde tiyatro eleştirmenliği yaptı. İstanbul Şehir Tiyatrosu edebi heyetinde çalıştı ve Türk Tiyatrosu dergisinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk şiirlerini Fecr-i Ati şairlerinin etkisinde kalarak yazan Ozansoy, Rübap (1912), Şehbal ( ), Yeni Mecmua ( ), Nedim (1919), Yarın ( ) dergilerinde yayımladığı şiirlerinde hece ve aruz ölçülerini birlikte kullandı. Milli Edebiyat akımına katıldıktan sonra şiirlerini heceyle yazmaya başladı. Hece ölçüsünü ilk işlemeye başlayan sanatçılardan biri olarak Hecenin Beş Şairi arasında anıldı. Şiirlerini Cumhuriyet döneminde Hayat ( ), Varlık ( ), Ayda Bir ( ), Servet-i Fünun ( ), Çınaraltı ( ) ve Hisar ( ) dergilerinde yayımladı yılında yayın hayatına giren ve ekonomik sıkıntılar yüzünden 1980 de kapanan Hisar dergisinin ve Hisar şiir grubu nun önde gelen temsilcilerinden biridir. Şiirlerinde çoğunlukla egzotik sahnelere, hüzün ve melankoli gibi bireysel duygulara, aşk ve ölüm temalarına yer vermiştir. Eserleri A- Şiir Kitapları Rüya (1912), Cenk Duyguları (1917), Efsaneler (1919), Bulutlara Yakın (1920), Zakkum (1920), Gülistanlar ve Harabeler (1922), Paravan (1929), Balkonda Saatler (1931), Sulara Dalan Gözler (1936), Hep Onun İçin (1962), Sonsuz Gecelerin Ötesinde (1964). B- Romanları Sulara Giden Köprü (1939), Aşıklar Yolunun Yolcuları (1939). C- Oyunları Baykuş (1916), İlk Şair (1923), Sönen Kandiller (1928), Nedim (1936), On Yılın Destanı (1933), Hayalet (1936), Bir Dolaptır Dönüyor (1958), İki Yanda (1970). Ç- Anıları Edebiyatçılar Çevremde (1970), Darülbedâyi Devrinin Eski Günleri (1964), Eski İstanbul Ramazanları (1968). Halit Fahri Ozansoy dan Örnekler DENİZDE AY İndi solgun ve ılık Ay ışığı denize Bal rengi bir tatlılık Çöktü gözlerinize. 12

15 13 Baktınız uzun uzun Bu sulara baktınız, Sulara ruhunuzun Tadını bıraktınız! Bu tatla aydınlanan enginlere aktınız! DEDİKODU Zaman bir böcek gibi sinsi, kenarda Koltukların didikler durur kadifesini, Hain bir kedi gözü parıldar lambalarda. Şom ağızlar buz gibi üflerken nefesini, Bir beddua halinde uzatarak sesini Saat hırıltılarla can çekişir duvarda. 13

16 14 ENİS BEHİÇ KORYÜREK 11 Mart 1891 tarihinde İstanbul da doğdu. Selanik ve Üsküp idadilerinde başladığı ortaöğrenimini, İstanbul Lisesi nde tamamladı. Yükseköğrenimini Mülkiye Mektebi nde yaptı. Dışişleri Bakanlığı nda görev alarak Bükreş ve Budapeşte de konsolos kâtipliği ve konsolosluk yaptı. Yurda döndükten sonra değişik bakanlıklarda çeşitli görevlerde bulundu. 18 Ekim 1949 tarihinde Ankara da öldü. İlk şiirleri Şehbâl, Hürriyet-i Fikriye, Donanma dergilerinde çıktı. Henüz öğrenciyken yayımladığı bu şiirlerinde aruz ölçüsünde yeni ahenkler oluşturmaya çalışıyordu. Ziya Gökalp in etkisiyle Millî Edebiyat akımına katılmış ve aruz ölçüsünü bırakarak heceye yönelmiştir. Asıl ününü Milli Mücadele döneminde yazdığı ulusal coşkuyu ve kahramanlığı dile getiren epik şiirleriyle kazanmış ve hecenin beş şairi nden biri olarak tanınmıştır dan sonra ise, yeniden aruza yönelerek tasavvuf şiirleri yazmıştır. Eserleri Şiir Kitapları Miras (1927), Varidat-ı Süleyman (Çedikçi Süleyman Çelebi Ruhundan İlhamlar 1949), Miras ve Güneşin Ölümü (1951). Enis Behiç Koryürek ten Örnek TUNA KIYISINDA Evimden uzakta, annemden uzak; Kimsesiz kalmışım yad ellerinde. Bir vefa ararım kalbe dolacak Gurbetin yabancı güzellerinde. Tuna nın üstünde güneş batarken Sevgili yurdumu andırır bana. Bir hayal isterim Boğaziçi nden Bakarım İstanbul! diye her yana. İstanbul! Ey sedef mehtaplarından Hülya gözlerime ilk ışık veren! Buranın ufkunda yanıp tozlanan En munis renge de biganeyim ben. Ah, orda renklerin -şark güneşile Naz eden- sihirbaz ahengi vardır. Bu akşam yurdumu andırsa bile Ah, orda akşamın bin rengi vardır. 14

17 YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet dönemine Milli Edebiyat Akımı estetiğiyle giren Türk şiiri, halkçılık ve milliyetçilik ilkeleri temelinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin oluşturduğu milli coşku iklimi içinde - daha da gelişerek- bu doğrultudaki akışına 1930 lara kadar devam etmiştir. Cumhuriyet sonrası Türk şiirinin bir beyannameyle ortaya çıkan ilk topluluğu olan Yedi Meşaleciler (1928), ortak çıkardıkları şiir kitaplarının başına bir mukaddime koyarak son zamanların renksiz ve dar Ayşe, Fatma terennümünü sürdürmeyeceklerini, şiirin artık konu bakımından değişmesi ve genişlemesi gerektiğini savunmuşlardır. Kitaba şiir veren yedi gençten ötürü, Sabri Esat tarafından Yedi Meşaleciler adı verilen topluluğun üyeleri; Muammer Lütfi Bahşi, Vasfi Mahir Kocatürk, Kenan Hulusi Koray, Yaşar Nabi Nayır, Ziya Osman Saba, Sabri Esat Siyavuşgil ve Cevdet Kudret Solok tur. Edebiyat çevrelerinde ilgiyle karşılanan topluluk, Yusuf Ziya Ortaç ın da teşvikiyle, on beş günde bir yayımlanan Meşale adında bir dergi de çıkarmıştır. Kenan Hulusi yönetiminde çıkan ve sanat anlayışından dolayı Ahmet Haşim in de desteklediği ve yazılar verdiği dergi, sekiz sayı çıkarılabilmiştir. Ortak şiir kitapları olan Yedi Meşale nin önsözünde, Kariler aynı his ve fikirlerin değiştirile değiştirile kendilerine sunulmasından bıktılar, usandılar. İşte biz edebiyatta bu çürük zihniyetle mücadele etmek istiyoruz diyen topluluk üyeleri, süregelen şiir anlayışını biçimden çok içerik ve duyuş tarzı yönüyle eleştirmişlerdir: Biz bu eserle, gençliğin yazılarını takip etmek külfetine bile girmeden, yalnız fuzuli bir tefahür ve malumatfuruşlukla edebiyatımız öldü, ölüyor! diye kıyametler koparan bazı sanat kahinlerine yanıldıklarını ispat etmek istiyoruz. Yazılarımızda ne dünün mızmız ve soluk hislerini, ne son zamanların renksiz ve dar Ayşe, Fatma terennümünü bulacaksınız. Biz, her şeyden evvel duygularımızı başkalarının manevi yardımına muhtaç kalmadan ifade etmeye çalıştık. Eğer muvaffak olduksa, bu da bize kafi bir şereftir. Yazılarımızı tedkik ediniz; kendi dar hususiyetimize, aşkımıza, sevinç ve kederlerimize ne kadar az yer verilmiş olduğunu göreceksiniz. Hem artık bugünkü nesil hislerin aynen terennümünden zevk almıyor. Mesela ıstırabı niçin bir kahkaha şeklinde anlatmayalım. Bazen öyle tebessümler vardır ki, en derin hıçkırıklardan daha fazla elem ifade ederler. Ve sonra mevzularımızı da kabil olduğu kadar genişletmeye çalıştık. Hep aynı vefasız sevgiliden başka bahsedecek şey bulamıyor musunuz? diyenlere, onu bize değil, bizden evvelki nesillere sormaları daha münasip olacağını hatırlatmak isteriz. 15 Kari ler, aynı his ve fikirlerin değiştirile değiştirile kendilerine sunulmasından bıktılar, usandılar. İşte biz edebiyatta bu çürük zihniyetle mücadele etmek istiyoruz. Canlılık, samimiyet ve daima daima yenilik... Bizi müşterek eser neşrine teşvik eden fikirlerimizi bu suretle izah edebiliriz. Hakiki bir sanat eseri vücuda getirmek için yazılarımızı sıkı bir tasniften geçirdik ve mümkün olduğu kadar teksif edilmiş bir eser elde etmeye çalıştık. Eline her kalemi alanın neşriyat sahasına atılarak kri bulduğu bu zamanda sanat eserlerini bekleyenlerin de bulunduğunu biliyor ve eserimizi onlara ithaf etmekle büyük bir zevk duyuyoruz. Enginün (1992: 588) e göre, bu önsöz bir tatminsizlik ve mevcut edebiyattan bıkış ile edebiyatın bozulduğu bittiği hakkında, hemen her devirde söylenegelen sözlere bir tepkiden ibarettir. Bu ifadelerin çoğu Abdülhak Hamid in Recaizade Ekrem in şiirin hiçbir şekilde sınırlandırılamayacağını anlatan yazı ve şiirlerini andırır. Yedi Meşaleciler, her türlü müşkülata rağmen yalnız sanat aşkıyla çalışan birkaç gencin bir senelik mahsulünü okuyucuya ortak bir kitapla takdim ederken, böyle bir tutumun nedenini, memleketimizde son edebi cereyanları gösterecek toplu bir eser vücuda getirmek arzusu olarak açıklamışlardır. Memleketçi edebiyatçılar ın elinde kısırlaştığına inandıkları şiire bir açılım getirmek üzere, canlılık, samimiyet ve daima yenilik parolasıyla bir araya gelen Yedi Meşaleciler; aşk, aile sevgisi, yaşama sevinci, çocukluk günlerine özlem gibi temaları yeni mecaz ve söyleyişlerle işleyerek şiire sokmuşlar, hece ve kafiye bakımından geleneğe bağlı kalmışlardır. Ziya Osman Saba dışındaki üyelerinin şiiri bırakıp edebiyatın diğer türlerin yönelmelerinin de etkisiyle, önemli bir yenilik getiremeden dağılmışlardır. 15

18 ZİYA OSMAN SABA Hayatı 30 Mart 1910 da İstanbul da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi nde (Mekteb-i Sultani) yatılı öğrenci olarak tamamladı. Daha okul yıllarında, Fransız şiirini orijinal metinlerinden okumaya başladı de, henüz Galatasaray Lisesi nde öğrenciyken Yaşar Nabi nin aracılığıyla Yedi Meşale grubuna katıldı. Şiire çok zaman ayırdığı bu yıllarda derslerini ihmal edip bir yıl sınıfta kalınca, Cahit Sıtkı Tarancı yla sınıf ve sıra arkadaşı oldu. Ölünceye kadar sürdürülen bu dostluk, sanat hayatında ender görülen bir samimiyet örneği olarak özellikle anılmalıdır. Ziya Osman, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde sürdürür ve henüz öğrenciyken 1931 de amcasının kızı Nermin Hanım ile evlenir. Bu sırada Cumhuriyet gazetesinin muhasebe servisinde yarım gün çalışarak hayatını kazanır da Hukuk Fakültesi ni bitirir de Emlak Bankası na girer ve beş yıl çalışır. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Karadeniz Boğazı Müstahkem Mevkiinde ikinci kez bir buçuk yıl askerlik hizmetinde bulunur. Yeniden bankadaki görevine döner. İsteği dışında Ankara ya atanması üzerine, 1945 yılında memurluk görevinden ayrılır yılları arasında, İstanbul da Milli Eğitim Basımevi Tashih Büro Şefi olarak çalışır de geçirdiği kalp krizi yüzünden işini bırakmak zorunda kalır. Evinde, Varlık Yayınevi nin işleriyle uğraşmaya devam eder yılları arasında yazdığı son şiirlerini Nefes Almak adlı kitabında toplar. Ölümünden sonra yayımlanmak üzere bir zarfa koyar. Adeta büyük bir sabırsızlıkla ölümünü beklemektedir. Ellili yıllarda öleceğini sezinlemişçesine, ölüm yılı için yazarak elliden sonra gelecek rakamı açık bırakır. Ölümü, Hangi yılsa o, hangi ayın hangi günü / Saati çalınca, gelince sıram ; Başkaları var başka bir yerde / Bırakıp gideceğim hepinizi dizelerinde de görüldüğü gibi büyük bir sükunetle beklemiş ve 29 Ocak 1957 de vefat etmiştir. Sanatı İlk şiiri Ocak 1927 de Servet-i Fünun dergisinde çıkan Ziya Osman Saba, aynı sanat anlayışını paylaşan gençlerin kurduğu Yedi Meşaleciler topluluğunun bir üyesidir. Topluluğun diğer üyeleri zamanla edebiyatı tamamen bıraktığı ya da şiirden başka bir türe geçtiği halde, o, ölünceye kadar Meşale dergisinin sanat ilkelerine ve şiire bağlı kalmıştır. Meşale dergisinin kapanması üzerine, yazı ve şiirlerini bir süre Milliyet gazetesinin edebiyat 16 sayfasında ve İçtihat dergisinde yayımlamış, Varlık dergisinin yayın hayatına girmesiyle birlikte, ilk sayısından itibaren (15 Temmuz 1933) çoğunlukla burada yayımlamıştır. Şiirlerinde çocukluk yıllarına özlem, ev ve aile sevgisi, yaşamın küçük mutluluklarından duyulan sevinç, yoksullara karşı duyulan şefkat ve acıma, tüm insanlık için beslenen iyilik düşüncesi, Tanrıya şükran, ölüm gerçeğini kabulleniş, öte dünya özlemi gibi konuları işledi. Şiirlerini uzun süre hece ölçüsüyle yazdı; 1940 tan sonra serbest ölçüyü de kullandı. Daha çok sone, dörtlük, üçlük, mesnevi şekillerini kullanan sanatçı, gözleme ve dışavuruma dayalı, açık-duru şiirler yazmıştır. Eserleri A- Şiir Kitapları Sebil ve Güvercinler (1943), Geçen Zaman (1947), Nefes Almak (1957, ölümünden sonra), Geçen Zaman-Nefes Almak (1974, bütün şiirleri). B- Öykü Kitapları Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi (1952), Değişen İstanbul (1959). Ziya Osman Saba dan Örnekler SEBİL VE GÜVERCİNLER Çözülen bir demet-ten indiler birer birer Bırak, yorgun başları bu taşlarda uyusun, Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun. Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler... Nihayetsiz çöllerin üstünden hep beraber Geçerken bulmadılar ne bir ot, ne bir yosun. Ürkmeden su içsinler yavaşça, susun, susun! Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler... En son şarkılarını dağıtarak rüzgâra, Beyaz boyunlarını uzattılar taslara... Bir damla suya hasret gideceklermiş meğer. Şimdi bomboş sebilden serviler bir şey sorar, Hatırlatır uzayan dem çekişleri rüzgâr. Mermer basamaklarda uçuşur beyaz tüyler. (1923) RABBİM NİHAYET SANA Rabbim, nihayet sana itaat edeceğiz. Artık ne kin, ne haset, ne de yaşamak hırsı, Belki bir sabah vakti, belki gece yansı, Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz. Ben artık korkmuyorum her şeyde bir hikmet var, Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar, Belki de bir bahçeyi müjdeliyor şu duvar, Birer ağaç altında sevgilimiz, annemiz. Gece değmemiş sema, dalga bilmeyen deniz, En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz, Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz... (1941) 1 1 Dizgici eki: Bu şiir abba ccca aaa uyak düzenini içeren sone nazım biçimiyle yazılmıştır. 16

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14 MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/2012 23:14 1.Aşağıdaki sanatçılarımızdan hangileri Beş Hececiler grubunda yer alır? A) Orhan Veli Kanık Ahmet Kutsi Tecer B) Yusuf Ziya Ortaç Faruk Nafiz Çamlıbel

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II İÇİNDEKİLER BÖLÜM I EDEBİYAT NEDİR? TÜRK EDEBİYATI NIN GEÇİRDİĞİ EVRELER NELERDİR?... 1 1. İslamiyet Öncesi Dönem... 2 2. İslamiyet in Etkisi Altındaki Dönem... 2 3. Batı Etkisindeki Dönem... 3 a. Tanzimat

Detaylı

O.Ö. 100 Temel Eser. Kategori: Türk Şiiri Çarşamba, 28 Nisan :21 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 6397

O.Ö. 100 Temel Eser. Kategori: Türk Şiiri Çarşamba, 28 Nisan :21 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 6397 TANITIM: Memleket edebiyatı, İstanbul yerine Anadolu ve insanlarının anlatılmasıdır. Milli Mücadele yıllarında birçok İstanbullu şair ve yazar Ankara gibi bozkır kasabasına gelip eserler verdiler. Faruk

Detaylı

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü Yirminci asrın ilk yarısının sonlarına doğru Fransa da ortaya çıkan felsefi bir akımdır.

Detaylı

Zeus tarafından yazıldı. Çarşamba, 11 Mart :05 - Son Güncelleme Perşembe, 27 Mayıs :12

Zeus tarafından yazıldı. Çarşamba, 11 Mart :05 - Son Güncelleme Perşembe, 27 Mayıs :12 Fecr-i Âti edebi topluluğundan sonra 1928 yılında Yaşar Nabi Nayır, Sabri Esat Siyavuşgil, Muammer Lütfi Bahşi, Kenan Hulusi Koray, Ziya Osman Saba, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet Kudret Solok gibi biri

Detaylı

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958)

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) Yahya Kemal Beyatlı 2 Aralık 1884 tarihinde bugün Makedonya sınırları içerisinde bulunan Üsküp te dünyaya geldi. Asıl adı Ahmet Agâh tır. Şehsuvar Paşa torunlarından olduğu

Detaylı

GARİP AKIMI (I. YENİ)

GARİP AKIMI (I. YENİ) GARİP AKIMI (I. YENİ) Garipçiler: Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu nun oluşturduğu bir topluluktur. 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Garip adlı ortak bir kitap yayımladılar.

Detaylı

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Bilim,Sevgi,Hoşgörü. Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 27 Aralık 1936 Mehmet Akif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı nın yazarıdır. Vatan Şairi olarak anılır. Yahya Kemal Beyatlı

Detaylı

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI AHMET HAŞİM ( 1884 1933 ) Fecriati topluluğunun en önemli şairi olup modern Türk şiirinin kurucularından biridir. Türk edebiyatında akşam şairi olarak da tanınır. Sanat

Detaylı

Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri

Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ABD YENİ TÜRK EDEBİYATI BİLİM DALI SEMİNER ÇALIŞMASI Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri Konuşmacı Emre ERDOĞAN Beylerbeyi nde doğmuşum, bostanlara karşı bir evde yıl 1895 babam,

Detaylı

Genç Kalemler", şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları

Genç Kalemler, şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları Genç Kalemler", şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları bakımından ikiliğe düşürdü; edebiyatı cedide ve fecriati

Detaylı

Halit Fahri OZANSOY ( )

Halit Fahri OZANSOY ( ) 1 Faruk Nafiz ÇAMLIBEL (1898-1973) Enis Behiç KORYÜREK (1891-1949) Halit Fahri OZANSOY (1891-1971) Yusuf Ziya ORTAÇ (1896-1967) Orhan Seyfi ORHON (1890-1972) BEŞ HE CE Cİ LER 12. Sınıf 3. Ünite Cumhuriyet

Detaylı

Yazı Menu. - Beş Hececiler - FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL - ENİS BEHİÇ KORYÜREK - HALİT FAHRİ OZANSOY - YUSUF ZİYA ORTAÇ - ORHAN SEYFİ ORHON

Yazı Menu. - Beş Hececiler - FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL - ENİS BEHİÇ KORYÜREK - HALİT FAHRİ OZANSOY - YUSUF ZİYA ORTAÇ - ORHAN SEYFİ ORHON Yazı Menu - Beş Hececiler - FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL - ENİS BEHİÇ KORYÜREK - HALİT FAHRİ OZANSOY - YUSUF ZİYA ORTAÇ - ORHAN SEYFİ ORHON Şiire 1. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele yıllarında başlayan, Mütareke

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ OKULLAR ARASI ÖDÜLLÜ YARIŞMALAR

KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ OKULLAR ARASI ÖDÜLLÜ YARIŞMALAR KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ 2016-2017 OKULLAR ARASI ÖDÜLLÜ YARIŞMALAR YARIŞMALARIMIZ Güzel Şiir Okuma Yarışması Şehitler Ölmez Konulu Resim Yarışması Kainatın Efendisi Peygamber Efendimiz (SAS) Konulu Kompozisyon

Detaylı

úçúndekúler ÖNSÖZ... iii CUMHURúYET DÖNEMú TÜRK ûúúrú... 1 BEû HECECúLER Faruk Nafiz Çaml bel Orhan Seyfi Orhon... 21

úçúndekúler ÖNSÖZ... iii CUMHURúYET DÖNEMú TÜRK ûúúrú... 1 BEû HECECúLER Faruk Nafiz Çaml bel Orhan Seyfi Orhon... 21 Ç NDEK LER ÖNSÖZ... iii CUMHUR YET DÖNEM TÜRK R... 1 BE HECEC LER... 5 -Faruk Nafiz Çaml bel... 10 Hayat... 10 Sanat... 11 Eserleri... 16 Eserlerinden Örnek... 16 Han Duvarlar... 16 -Orhan Seyfi Orhon...

Detaylı

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar 33 1. Edebi Türler 2. Edebi Akımlar 3. Edebi Metinler Batı Etkisinde Gelişen Türk Tanzimat Dönemi Türk

Detaylı

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATININ OLUŞUMU KAZANIMLAR.Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini.batı düşüncesine,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

1.Aşağıdaki yapıtlardan hangisi karşısındaki sanatçıya ait değildir?

1.Aşağıdaki yapıtlardan hangisi karşısındaki sanatçıya ait değildir? 12.sınıf Türk Edebiyatı 2.Dönem 3(SON) Yazılı Soruları SORULAR ve CEVAP ANAHTARI 1.Aşağıdaki yapıtlardan hangisi karşısındaki sanatçıya ait değildir? A) Dokuzuncuncu Hariciye Koğuşu Peyami Safa B) Semaver

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Doç. Dr. Rıza BAĞCI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Doç. Dr. Rıza BAĞCI ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖĞRENİM DURUMU Lisans: 1976-1980 Doç. Dr. Rıza BAĞCI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ/TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ Yüksek Lisans: 1984-1987 EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDEKİ BAĞIMSIZ SANATÇILAR YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 1958) Şiirleri Milli edebiyat akımına uymaz, daha çok makale ve konferanslarında bu akımı

Detaylı

NECİP FAZIL KISAKÜREK

NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK NECİP FAZIL KISAKÜREK kimdir? Necip fazıl kısakürekin ailesi ve çocukluk yılları. 1934e kadar yaşamı 1934-1943 yılları hayatı Büyük doğu cemiyeti 1960tan sonra yaşamı Siyasi fikirleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10 İÇİNDEKİLER ÜNİTE 1 DİL, DİLLER VE TÜRKÇE... 1 1. Giriş... 2 2. Dilin Özellikleri... 2 3. Yeryüzündeki Diller... 2 4. Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri... 4 5. Türk Yazı Dilinin Gelişmesi Eski Türkçe...

Detaylı

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar. Edebiyatına

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar. Edebiyatına 23 Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar 1. Edebi Türler Batı Etkisinde Gelişen Türk - Batı nın Türk Öğrenci: na - Türkçe yayınlanan ilk 2. Edebi

Detaylı

ŞEHİT ÖĞRETMEN KUBİLAY MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ 2.DÖNEM 1.

ŞEHİT ÖĞRETMEN KUBİLAY MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ 2.DÖNEM 1. ŞEHİT ÖĞRETMEN KUBİLAY MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI Öğrencinin Adı Soyadı: 1 ) Bütün hüzünleri denemişim kendimde

Detaylı

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI ATTİLA İLHAN ın HAYATI VE MAVİCİLİK AKIMI MAVİCİLER (1952 1956) Attila İlhan tarafından çıkarılan bir fikir ve sanat dergisi olarak 1952 yılında yayına başlayan Mavi adlı bir derginin etrafında gelişen

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul

Detaylı

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN BU ÖDEVİN HAZIRLANMASINDA MUSTAFA NAZIM ÖZGEN BURCU OLGUN GÜLŞAH GELİŞ VE FATMA GEZER TARAFINDAN ORTAK HAZIRLANMIŞTIR. BİLGİSAYAR 1 DERSİ PROJE ÖDEVİ NURAY GEDİK

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ OLUŞUMU CUMHURİYET

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR

MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR ( 1920 1950 ) Memleket edebiyatı anlayışıyla eserler verdiler. Milliyetçilik akımından etkilenmişlerdir.

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 HALDUN TANER -rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 I Kapak Düzeni: Dr. Ahmet SINAV ISBN 975-17-0262-3 Kültür ve Turizm Bakanlığı,

Detaylı

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( ) (1874-1931) Servet-i Fünun akımının önemli romancılarından biri olan Mehmet Rauf, 1875 de İstanbul da doğdu. Babası Hacı Ahmet Efendi, bir sağlık kurumunda çalışan bir memurdu. Önce Balat ta ki Defterdar

Detaylı

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI INDA ROMAN VE ŞİİRLERİN ÖZELLİKLERİ, YAZAR VE ESERLERİ. Sedat Vural Osman Dağ Metin Şan

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI INDA ROMAN VE ŞİİRLERİN ÖZELLİKLERİ, YAZAR VE ESERLERİ. Sedat Vural Osman Dağ Metin Şan CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI INDA ROMAN VE ŞİİRLERİN ÖZELLİKLERİ, YAZAR VE ESERLERİ Sedat Vural Osman Dağ Metin Şan ROMANLARıN ÖZELLIKLERI Yazarlar toplum gerçekleri yansıtmaya, sorunlarına çözüm getirmeye

Detaylı

Halit Fahri Ozansoy ve Tiyatro Eserleri

Halit Fahri Ozansoy ve Tiyatro Eserleri TÜRK DĠLĠ VE EDEBĠYATI ABD YENĠ TÜRK EDEBĠYATI BĠLĠM DALI SEMĠNER ÇALIġMASI Halit Fahri Ozansoy ve Tiyatro Eserleri KonuĢmacı: Didem ÇĠÇEK KARAYAKUPOĞLU HALIT FAHRĠ OZANSOY UN TĠYATRO ESERLERĠNDE YAPI

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. ŞİİR TÜRLERİ 1. EPİK ŞİİR Epik, destan niteliğinde olan, destansal demektir. Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. Destanlar, epik şiirin

Detaylı

11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI. Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK. Redaksiyon. Burcu Yılmaz. Başak Kutucu. Esra Acar. Pınar Seyfittinoğlu

11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI. Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK. Redaksiyon. Burcu Yılmaz. Başak Kutucu. Esra Acar. Pınar Seyfittinoğlu 11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK Redaksiyon Pınar Seyfittinoğlu Başak Kutucu Burcu Yılmaz Esra Acar Ankara 2015 Nitelik Yayınları 9 11. Sınıf Türk Edebiyatı Konu Anlatımlı / Mustafa

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I ÖMER SEYFETTİN ( 1884 1920 ) Milli Edebiyat akımının ve çağdaş Türk öykücülüğünün öncülerindendir. Küçük hikâyeyi tamamen bağımsız bir hale getirmiştir. Türk edebiyatında

Detaylı

2 273 A-Seçmeli I (Şiir İncelemeleri) A-Seçmeli I (Çağdaş Türk Ede.Metin İnc.)

2 273 A-Seçmeli I (Şiir İncelemeleri) A-Seçmeli I (Çağdaş Türk Ede.Metin İnc.) 434002712012-2. SINIF GÜZ A-Seçmeli I No Ders Kodu Ders Adı T U Kredi ECTS 1 271 A-Seçmeli I (Türkçenin Gelişme Ev releri) 3 0 3 5 2 273 A-Seçmeli I (Şiir İncelemeleri) 3 0 3 5 3 275 A-Seçmeli I (Çağdaş

Detaylı

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri On5yirmi5.com En güzel 'Anneler Günü' şiirleri En güzel 'Anneler Günü' şiirlerini sizler için listeledik... Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2013 Cuma (oluşturma : 1/17/2017) 12 Mayıs Anneler Günü... Sizin için

Detaylı

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: 1975 3. Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: 1975 3. Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu: ÖZ GEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: 1975 3. Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Erciyes Üniversitesi 1998 Y. Lisans Yeni

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM ÖZELLİKLERİ İlk özel gazete Tercüman-ı Ahval ile başlar. Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir. Halkı aydınlatma amacıyla eser verildiği için

Detaylı

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan. TANITIM: 1912 den sonra şiir ve dil üzerinde yoğunlaşan Yahya Kemal, tarih, dünya görüşü ve aşk konuları çerçevesinde eserini oluşturdu. Mükemmel ve öz şiir anlayışını benimseyen şairin şiirlerinin sayısı

Detaylı

Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler

Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler AHMET HAMDİ TANPINAR (1901-1962) Öz-saf şiir akımın en büyük temsilcilerinden olan Tanpınar roman ve hikayelerinde ise daha çok psikolojik çözümlemelere, ruh tahlillerine

Detaylı

Cumhuriyet Dönemi Genel Özellikleri

Cumhuriyet Dönemi Genel Özellikleri Cumhuriyet Dönemi Genel Özellikleri Osmanlı Devleti nin siyasi, askeri ve ekonomik açıdan Avrupa nın gerisinde kalması devlet büyüklerini bazı tedbirler almaya zorlamış, bu alanlarda Avrupa nın nasıl geliştiğinin

Detaylı

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun olduktan (1972) sonra bir süre aynı bölümde kütüphane memurluğu yaptı (1974-1978). 1976 da Türk

Detaylı

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz

Detaylı

Milli Edebiyat Dönemi. Ali Horuz tarafından yazıldı. Perşembe, 29 Aralık :34 - Son Güncelleme Cuma, 13 Ocak :05

Milli Edebiyat Dönemi. Ali Horuz tarafından yazıldı. Perşembe, 29 Aralık :34 - Son Güncelleme Cuma, 13 Ocak :05 MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ Sanatsal ürünlerin yabancı etkilerinden sıyrılarak, kendi ulusal değerlerimize dönmeyi, halka kendi diliyle seslenmeyi ilke edinen 1908'de başlayıp1923'e kadar süren

Detaylı

1950 yılında yayımlamaya başladıkları derginin adına atfen Hisarcılar

1950 yılında yayımlamaya başladıkları derginin adına atfen Hisarcılar Karakteristik Bir İlhan Geçer Şiiri: Bir Şehrin Hikâyesi Ahmet BOZDOĞAN 1950 yılında yayımlamaya başladıkları derginin adına atfen Hisarcılar diye bilinen edipler içinde yer alan İlhan Geçer (1917-2004),

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I

SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I TEVFİK FİKRET (1867 1915) Servetifünun edebiyatının öncüsü ve üstadı sayılmaktadır. Şiirlerinde aşk, doğa, aile, çocuk, acıma gibi bireysel duyarlılıkları karamsar bir bakış

Detaylı

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir? TLL1004 4. Uygulama 38. Aşağıdakilerden hangisinin türü ötekilerden farklıdır? D. Ötelerin Çocuğu Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir? E) Tekniği kusursuz

Detaylı

BAYRAĞIM. Atalarım, gökten yere İndirmişler ay yıldızı, Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı

BAYRAĞIM. Atalarım, gökten yere İndirmişler ay yıldızı, Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı BAYRAĞIM Atalarım, gökten yere İndirmişler ay yıldızı, Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı Onun ateş kırmızısı Ne gelincik, ne de gülden. Türk oğlunun öz kanıdır Ona bu al rengi veren. Ay yıldızı,

Detaylı

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. 1976 da Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi nin yayın kurulunda görev aldı. 1981 de doktorasını

Detaylı

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI SORU-1) Gazete çevresinde gelişen öğretici metin türleri nelerdir? Yazınız.(10 Puan)

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun Resimleyen: Uğur Altun Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 2. basım Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ Resimleyen: Uğur Altun Yayın Koordinatörü: İpek Şoran

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

DÜZYAZI (NESİR) TÜRLERİ

DÜZYAZI (NESİR) TÜRLERİ DÜZYAZI (NESİR) TÜRLERİ Bu kaynakta belli başlı düz yazı (nesir) türleri ile ilgili kısa bilgiler bulunmaktadır. Her türle ilgili ayrıntılı bilgiler için, üst menümüzdeki Edebi Türler sekmesinden faydalanabilirsiniz..

Detaylı

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. İsimler (Adlar) Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. Özel İsimler Özel adlar, benzerleri bulunmayan, yaratılışta tek olan varlıklara verilen adlardır. Kişi

Detaylı

1. BÖLÜM. Þiirin Anlamsal Özellikleri

1. BÖLÜM. Þiirin Anlamsal Özellikleri Cevap Anahtarý 1. BÖLÜM Güzel Sanatlar ve debiyat Þiirin Biçimsel Özellikleri Þiirin Anlamsal Özellikleri Söz Sanatlarý 3 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Düz Yazý Türleri

Detaylı

Bu dörtlükte geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisinin eş seslisi yoktur?

Bu dörtlükte geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisinin eş seslisi yoktur? 7. Sınıf Tarama Testi 3 1 1. Aşağıda kil erden hangisi eş sesli (sesteş) bir kelime değildir? A) An B) Büyük C) Boz D) Dil 2. Başarılı bir konuşma, her şeyden önce dinleyicilerin seviyesine, ilgi ve beğenilerine

Detaylı

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970)

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970) Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970) ORHAN SEYFİ ORHON(1890-1970). İstanbul da ilk ve lise eğitiminden sonra girdiği Hukuk Fakültesi den mezun olur (1914). Kısa süreli memurluktan

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : MEHMET ERKAN Eğitsel Performans Olay Çevresinde Oluşan

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 ADI : SOYADI:. SINIF : NU.:.. TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 KAHTA FEN LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM I. YAZILI. 1. SORU 2. SORU 3. SORU 4. SORU 5. SORU 6. SORU 7. SORU 8. SORU

Detaylı

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI

... SINIF TEMA ESASINA DAYALI YILLIK PLAN TASLAĞI ... İLKÖĞRETİM OKULU TÜRKÇE İ... SINIF TEMA ESASINA DALI YILLIK PLAN TASLAĞI 1. TEMA: DOĞA VE EVREN TEMEL DİL BECERİLERİ VE 1. Okuma kurallarını uygulama: 1.5 2. Okuduğu metni anlama ve çözümleme: 2.1,

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI EDEBİYATININ OLUŞUMU ÖĞRETİCİ METİNLER 2 KAZANIMLAR 1. Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini belirler.

Detaylı

ÖMER ASIM AKSOY ARMAĞANI

ÖMER ASIM AKSOY ARMAĞANI 'TZbfçv* ÖMER ASIM AKSOY ARMAĞANI Yazı Kurulu M U S TA FA C ANPO LAT, S E M İH TEZCAN M U S TA FA Ş E R İF O N A RAN TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI ! ANKARA ÜNİVERSİTESİ BASIMEVİ ANKARA 1978 ÖMER ASIM AKSOY

Detaylı

Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE

Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE HAİKU 3 dizelik ve 5-7-5 hece kuralına göre yazılan, orjinali Japonca olan dünyanın en kısa şiir türüdür. İlk örnekleri 17.yy da oluşturulmuş

Detaylı

ALİ AKBAŞ, ŞİİRİ VE BEN

ALİ AKBAŞ, ŞİİRİ VE BEN 1 2 3 ALİ AKBAŞ, ŞİİRİ VE BEN Mariya Leontik Gotse Delçev Üniversitesi Türk Dil ve Edebiyatı Bölümü marija.leontik@ugd.edu.mk Dalay Lama ya göre: Memnun olma durumu mutluluğun anahtarıdır. Sağlık, varlık

Detaylı

Sevda Üzerine Mektup

Sevda Üzerine Mektup 1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.

Detaylı

KİMDİR BU? CUMHURİYET DÖNEMİ ÖĞRETİCİ METİNLER

KİMDİR BU? CUMHURİYET DÖNEMİ ÖĞRETİCİ METİNLER KİMDİR BU? CUMHURİYET DÖNEMİ ÖĞRETİCİ METİNLER Edebiyat tarihçisi ve deneme yazarıdır. Metin tahlili metodunu edebiyatımızda en iyi uygulayan odur. Türkiye nin meselelerini denemelerinde milli bir anlayışla

Detaylı

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ÖĞRETİCİ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAZILIŞ AMAÇLARI Öğretici metinler, bir konuyu

Detaylı

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI 1- MAKALE Herhangi bir konuda öne sürülen bilgi görüş ve düşünceleri kanıtlamaya yönelik yazı türüdür. Yazan öne sürdüğü görüş

Detaylı

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ İÇİNDEKİLER BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri HEDEFLER TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ / 1 1. Çocuk Edebiyatının Tanımı, Niteliği ve Önemi / 1 Tanımı / 1 Niteliği / 3 Önemi / 5 / 8 Çocuk ve Kitapları / 8 Çocuk Edebiyatı ve Kitapları / 9 Çocuk ve Kitap / 12 Boş Zamanları

Detaylı

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM ATATÜRK ANLATIYOR 1 2 1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM Sahibi Atatürkçü Düşünce Derneği adına: Tansel ÇÖLAŞAN Yazı Kurulu Ayşe Nejla ÖZDEMİR (ADD önceki GYK Üyesi, Matematik Öğretmeni ) Alaattin ATALAY

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Şiir Resimleyen: Burcu Yılmaz 2. basım Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI Resimleyen: Burcu Yılmaz Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş

Detaylı

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ -Okul nedir? Okulumuzu tanıyoruz.okulumuzun bölümlerini tanıyoruz. -Okulda kimler çalışır ve ne iş yaparlar öğreniyoruz.

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI

ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI ENVER NACİ GÖKÇEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI \ ' I \ f T (_ U f>iz/l ENVER NACİ GÖKŞEN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR ANKARA ÜNİVERSİTESİ BASIMEVİ.1970 TDK TANITMA YAYINLA R I TÜRK DlLlNE EMEK

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971 Resim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Prof. Dr. Ensar ASLAN İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığı Telefon : Mail : 2. Doğum Tarihi : 3. Unvanı

Detaylı

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu Bilgin 1 Latife Sena Bilgin 21301075 TURK 102-021 Serbest1 Gönenç Tuzcu 26.09.2014 Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı, Bin ikinci gece cemal'i, Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı, Başa döndü sonra, Kadını

Detaylı

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır? 1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır? 1. A. Şehirde yaşıyanlar bazı kurallara uymak zorunda. 2. B. Suriye, Türkiye nin güney komşusudur. 3. C. Kırlarda benbeyaz papatyalar vardı.

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı