Hisarcıklıoğlu na göre Türkiye için 2023 te en büyük ilk 10 ekonomi arasına girme yolu daha. fazla girişimcilikten geçiyor

Transkript

1 07 04 ABD Başkanı Obama nın bir önceki Zirve de yaptığı konuşma Endeavor CEO su Rottenberg: Ekonomik ve siyasi değişimler yeni çözümler aratırken yapılan zirvenin zamanlaması çok doğru Sayfa 02 Hisarcıklıoğlu na göre Türkiye için 2023 te en büyük ilk 10 ekonomi arasına girme yolu daha fazla girişimcilikten geçiyor TC BAŞBAKANLIK KAMU DİPLOMASİSİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ SATURDAY, DECEMBER 3, 2011 ALİ BABACAN BAŞBAKAN YARDIMCISI GİRİŞİMCİLİĞİ TEŞVİK ETMEDE DEVLETİN ROLÜ Sağlam bir finansal ekosistem elde etmek için yapılacak ilk adımın girişimcilere gerekli teşviklerin sağlanması olacağını ifade eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan devletlerin ekonomik büyüme ve kalkınmanın olmazsa olmazı girişimciliği desteklemek için yapması gerekenleri sıraladı. SAYFA 5 DE AHMET DAVUTOĞLU DIŞİŞLERİ BAKANI ERDOĞAN: BU ZİRVE TÜRKİYE NİN KÜRESEL ÇABALARININ BİR DEVAMI BİR GİRİŞİMCİLİK ÖRNEĞİ OLARAK TÜRK DIŞ POLİTİKASI Türkiye Dış Politikasını tarif etmek için proaktiften, vizyonere, dinamikten çok boyutluya kadar çok sayıda sıfat kullanılmaktadır. Dışişleri Bakanı Davutoğlu na göre bütün bunların hepsi doğru; ancak bu yayına uygun olarak söz konusu dış politika aynı zamanda girişimci olarak da nitelendirilebilir. SAYFA 6 DA 2. Küresel Girişimcilik zirvesi ne İstanbul da evsahipliği yapmanın büyük heyecanını ve memnuniyetini yaşıyoruz. İstanbul, sadece son 2 hafta içinde, 3 büyük zirveye evsahipliği yaptı. Atlantik Konseyi Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu önceki hafta İstanbul da toplandı. Ardından, Türkiye nin dünyanın 90 ülkesine yayılmış kadar girişimcisi, İstanbul da bir araya geldi. Geçtiğimiz hafta başında da, İstanbul, Afrika nın din adamları ve dini liderlerini ağırladı. 3-6 Aralık tarihlerinde düzenlenen Küresel Girişimcilik Zirvesiyle, İstanbul bugün bir kez daha dünyanın nabzının attığı merkez haline geliyor. Esasen, son iki hafta içinde gerçekleşen bu 4 farklı zirve, İstanbul un Son küresel ekonomik krizden de ders alarak, bilim, teknoloji ve ekonomik alandaki girişimleri desteklemek zorundayız. ve Türkiye nin nasıl bir konumda bulunduğunu, nasıl fırsatlar barındırdığını açık şekilde ortaya koyuyor. Türkiye, köklü tarihiyle, medeniyetiyle, renkli kültürüyle ve jeostratejik konumuyla, dünyanın her kutbuna, her kıtasına, her coğrafyasına eşit mesafede durabilen; bunun yanında farklı toplumları, farklı kültürleri anlama yeteneğine sahip olan bir ülkedir. Türkiye, bölgesindeki her ülkeyle, yeryüzündeki her toplumla iletişim kurabilen, gönül bağı inşa edebilen, farklı ülkelerle aynı dili konuşabilen bir ülkedir. Türkiye, Müslüman nüfusuyla beraber, bölgesinde demokratik standartlarını yükseltmiş, hukukun üstünlüğüne inanmış, barışa, dostluğa ve kardeşliğe adanmış bir ülkedir. DEVAMI SAYFA 4 TE

2 02 GİRİŞİMCİLİK KONULU BAŞKANLIK ZİRVESİNDE ABD BAŞKANI BARACK OBAMA NIN YAPTIĞI KONUŞMA Buraya gelirken yanınızda dünyanın geniş coğrafyalara yayılmış geleneklerinin ve kültürlerinin karışımıyla bezenmiş bir mozaiği de getiriyorsunuz. İçinizde çeşitli renklerin, düşüncelerin, ırkların ve dinlerin güzel yönlerini barındırıyorsunuz. Yeni sanayi dallarının oluşumuna öncülük eden vizyoner şahsiyetler ve yeni bir iş kolu ve topluluk oluşturma beklentisini taşıyan genç girişimcilersiniz H ayatım boyunca yunca devlet başkanı olarak, bu ortamda mda temsil edilen ülkelerin birçoğunaa ziyarette bulunma şerefine nail oldum ve sizin n ve sevgili vatandaşlarınızın bana göstermiş olduğu u sıcaklık ve misafirperverlikten ötürü her zaman minnettarlık duydum. Ve bu akşam bu misafirperverliğe verliğe cevap verme fırsatını memnuniyetle karşılıyorum. orum. Biliyorum ki, birçoğunuzun oğunuzun ülkemize bu ilk ziyareti. Bu yüzden Amerikan erikan halkı adına şunu söylememe izin verin: Amerika merika Birleşik Devletleri ne hoş geldiniz. Girişimcilik konulu lu bu Başkanlık Zirvesinde sizleri ağırlamak sıra dışı bir ayrıcalık. Bu zirve başında bulunduğum yönetimin önetimin eş güdümlü olarak gösterdiği çabaların bir ir ürünüdür ve bunun gerçekleşmesini mümkün n kılan bütün bakanlıklar ve kuruluşlarda azimle çalışmalarını yürüten ve bu akşam burada bulunan an dostlarıma, daire başkanlarına ve bakanlara teşekkür şekkür etmek istiyorum. En önemlisi bu u tarihi buluşmanın parçası olduğunuz için n hepinize teşekkür ediyorum. Amerika Birleşik rleşik Devletleri nin farklı yerlerinden ve Latin n Amerika dan Afrika ya, Avrupa dan Orta Asya ya, sya ya, Ortadoğu dan Güneydoğu Asya ya kadar adar yaklaşık 60 ülkeyi temsilen bu zirveye katılan konuklarımız var. Buraya gelirken yanınızda anınızda dünyanın geniş coğrafyalara yayılmış geleneklerinin ve kültürlerinin karışımıyla bezenmiş bir mozaiği de yanınızda getiriyorsunuz. rsunuz. İçinizde çeşitli renklerin, düşünce sistemlerinin, stemlerinin, ırkların ve dinlerin güzel yönlerini ni barındırıyorsunuz. Yeni sanayi dallarının oluşumuna muna öncülük eden vizyon ve öngörü sahibi şahsiyetler iyetler ve yeni bir iş kolu ve topluluk oluşturma beklentisini eklentisini taşıyan genç girişimcilersiniz. Ancak bugün burada urada ortak yönlerimizden ötürü bir araya gelmiş bulunuyoruz: birtakım ortak arzularımız yoluyla bizleri zleri birbirimize bağlayan bir inanç. Onurlu bir yaşam m sürdürmek. Eğitim almak. Sağlıklı yaşamak. Belki ki kimseye rüşvet vermeye mecbur kalmadan bir işletme kurmak. Nasıl yönetildiğimiz hususunda söz hakkına sahip olmak ve özgürce söylemek istediklerimizi diklerimizi ifade etmek. Barış içinde ve güvenlikli bir ortamda yaşamak ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek lecek sunmak. Ancak burada toplanmamızın planmamızın diğer bir sebebi de bu kadar ortak noktamızın amızın bulunmasına rağmen Birleşik Devletler ile dünyadaki ünyadaki Müslüman toplumlarının aralarındaki karşılıklı rşılıklı güven eksikliğinin sıklıkla mağduru olmalarıdır. ıdır. Bu sebeple bir yıl önce Kahire ye bir ziyarette bulunup Birleşik Devletler etler ile Müslüman toplumlar arasındaki ilişkilerde yeni bir başlangıç yapılması çağrısında bulundum: müşterek çıkarlarımızın gözetilmesini ve karşılıklıı saygıyı esas alacak yeni bir başlangıç. İleriye dönük ük bu düşüncemin bir ya da hatta birkaç sene içinde de bile hayata geçemeyeceğinin farkındayım. Ancak ncak biliyorum ki, bir yerden başlamak zorundaydıkk ve hepimizin yerine getirmesi gereken sorumlulukları lukları var. Başkan olarak, Amerika nın merika nın üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmesini sağlama yönünde çaba gösterdim, özellikle ellikle de her zaman gerilim kaynağı olan güvenlik ve siyaset konularında. Birleşmiş Devletler sorumluluk duygusu içerisinde Irak taki savaşı sonlandırıyor ve bizler Irak halkının uzun vadede refah ve güvenlik içerisinde yaşamasını sağlamak amacıyla Irak halkının yanında olacağız. Afganistan da, Pakistan da ve bu ülkelerin ilerisinde yer alan coğrafyalarda oralardaki zararlı aşırı fanatik grupları izole etmek için değil, aynı zamanda yolsuzlukla mücadele etmek ve bireylerin ve toplulukların hayat kalitesini iyileştirecek kalkınmayı teşvik etmek için de yeni ortaklıklar kuruyoruz. Bu akşam şu gerçeği tekrar dile getiriyorum: Yüzleşmesi kaçınılmaz zorluklara rağmen, Birleşik Devletler başkanı olduğum sürece hem İsrail hem de Filistin halkının haklarını ve emniyetini güvenlik altına alacak bölgede iki devlet kurulması yönündeki çözüm arayışımız sürerken kararlılığımdan alsa şaşmayacağım. Ve Amerika Birleşik Devletleri, tüm bireyler için insan haklarına ve insan haysiyetine yakışır biçimde yaşam sürme me ol olaolatalebinde nağı ile adalet ve ilerleme tale ebind de bulunan herkesin yanında yer err almayı sürdürecektir. Güvenlik ve si-

3 03 Bugün burada ortak yönlerimizden ötürü bir araya gelmiş bulunuyoruz: Bizleri birbirimize bağlayan bir inanç. Onurlu bir yaşam sürdürmek. Eğitim almak. Sağlıklı yaşamak. Belki kimseye rüşvet vermeye mecbur kalmadan bir işletme kurmak. Nasıl yönetildiğimiz hususunda söz hakkına sahip olmak ve özgürce söylemek istediklerimizi ifade etmek. Barış içinde ve güvenlik bir ortamda yaşamak ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak yaset konularında Ancak Birleşik Devletler hükümeti adı- na birtakım sözler verirken aynı zamanda Kahire de başka adımların da atılması gerektiğini, yani birbirimizi dinleme, birbirimizden bir şeyler öğrenme ve birbirimize saygı duyma yolunda sürdürülebilir çaba göstermemiz gerektiğini dile getirdim. Yalnızca hükümetler arasında değil aynı zamanda halkları da kapsayan onların günlük yaşamlarında ve sizin yaşamınızda en fazla önem arz eden meseleleri ele alacak yeni bir ortaklık kurmayı taahhüt ettim. Son zamanlarda birçok kişi bunun gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığını sorguladı. Ancak geçtiğimiz yıl boyunca Birleşik Devletler kitlelere ulaşıp onların sorunlarını dinledi. Dinler arası di- yalog gruplarına katıldık ve birçoğunuz da dahil olmak üzere dün- yanın çeşitli yerlerinden yerinden binlerce kişiyle belediye meclisle- rinde etkinlikler, yuvarlak masa toplantıları ve dinleme oturumları düzenledik. Sizler de birçok kişi gibi dini ve ilmi önderler, eğitimciler ve girişimciler olarak bizlere yardım elinizi uzattınız. İfade etmeliyim ki, çağrımıza en yaratıcı yanıt aramıza bu ak- şam Kuveyt ten katılan Dr. Naif al-mutawa dan geldi. Çizgi roman- larındaki İslam dininin öğretilerini ve hoşgörü değerlerini özlerinde taşıyan süper kahramanlar, birçok gencin hayal gücünü süslüyor. Kahire de yaptığım konuşmadan sonra, o da benzer bir fikir ortaya attı. Böylelikle, Süpermen ve Batman onun çizgi romanlarına girerek İslam dünyasındaki emsallerine seslerini ulaştırdılar. Birbirimizi dinleye dinleye birbirimizle ortaklık kurduk. 21 inci yüzyılın geçer akçesi bilgi olduğu için eğitim alanındaki alışverişle- rimizin kapsamını genişlettik. Seçkin bilim elçilerimiz burada temsil ettiğiniz ülkelerin bir kaçına ziyaretlerini sürdürüp bilim ve teknoloji alanındaki işbirliğini arttırmanın yollarını arıyorlar. Çocuk felci hastalığını ortadan kaldırmak amacıyla İslam Konferansı Örgütü ile ortaklığımız da dahil olmak üzere küresel ölçekte sağlık hizmetlerinin kalitesini daha ileri seviyelere taşı- yoruz. Bu da şuanda yanımızda bulunan özel temsilcim Rashad Hussain in önderlik ettiği İKÖ ile olan kapsamlı ittifakın sadece bir boyutunu teşkil ediyor. Ekonomik refahı genişletme yönünde ortak hareket ediyo- ruz. Belirtmek isterim ki, küresel ölçekte ekonomik alanda karar verme mekanizmasında G20 ülkelerine öncülük rolü verilme- sinin (Türkiye, Suudi Arabistan, Hindistan ve Endonezya gibi) daha fazla ülkenin sesinin duyulmasını sağladı. Bugün bulun- duğumuz bu ortamda Birleşik Devletler ile tüm dünyada İslam coğrafyasında faaliyet gösteren iş dünyasının liderleri, vakıflar ve girişimciler arasındaki bağların güçlendirilmesi yönünde Kahire de verdiğim sözü yerine getirmiş bulunuyoruz. Son dönemlerde bazılarının şu soruyu sorduklarının farkın- dayım. Yüz yüze olduğumuz toplum, güvenlik ve siyaset alanında bunca sorun varken neden girişimcilik üzerine bir zirve yapılıyor? Bu sorunun yanıtı çok basittir. Girişimcilik: çünkü girişimciliğin birbirimizle bilgi alışverişinde bulunabileceğimiz; yenilikler yapan şahsiyetleri ve mucitleri destekleyen Amerikan toplumu olarak tec- rübelerimizi paylaşabileceğimiz, kadınların ve erkeklerin (mutfak masasında ya da garajda oluşan bir fikri ele alıp yeni bir işletme kura- rak ve hatta dünyayı değiştirebilecek yeni sanayi kuruluşu meydana getirme suretiyle hayata geçirmek) rüyalarını gerçekleştirme şansını deneyebilecekleri bir saha olduğunu söylemiştiniz. Girişimcilik: çünkü piyasa, olanaklar yaratıp insanları fakir- likten kurtarmaya yarayan tarih boyunca dünyanın gördüğü en etkili güçtür. Girişimcilik: çünkü bu yönde çaba göstermek müşterek ekono- mik çıkarlarımızadır. Birleşik Devletler ve Müslüman halkın çoğun- lukta olduğu ülkeler arasında ticari ilişkiler artmıştır. Ancak tüm bu ticari ilişkilerimizin tamamını bir arada değerlendirdiğimizde, yine de Meksika ya yaptığımız ticaretle aynı seviyede olduğunu görüyo- ruz. Bu ortamda temsil edilen tüm ülkelerimizde refahın ve iktisadi olanakların artmasına zemin hazırlanması adına bu ortaklık vesile- siyle birlikte başarabileceğimiz daha çok şey var. Ve toplumsal girişimcilik: çünkü Chicago da toplulukların ör- gütlemesini üstlenirken öğrendiğim gibi gerçek değişim mensubu oldukları topluluklara hizmet eden farklı bireylerin hayalleri ve tut- kuları ile başlayıp sıfırdan ve temelden gelir. İşte bu yüzden buradayız. Aramızda Yahoo yu kurarak iletişim alışkanlıklarımızı tamamen değiştiren Jerry Yang var. Tıpkı İnternet üzerinde ilerleme ve tartışma amaçlı yeni platformlar ve sibercafeler açan girişimciler gibi. Birlikte 21 inci yüzyılın şekillenmesine yardımcı olacak teknolojileri üretip toplumun istifadesine sunabilirsiniz. Aramızda kendisi ile önceden tanıştığım tüm Afrika toplumunun güç kazanmasını sağlayan bir telekomünikasyon devi kuran Dr. Muhammed İbrahim gibi başarı hikayeleri olan şahsiyetler bulunmaktadır. Aynı zamanda konuşmamı dinleyenler arasında işletmelerini büyütmeyi ve istihdamlarını arttırmayı arzulayan istekli girişimciler de var. Birlikte sermayeye ulaşma sıkıntılarının üstesinden gelebilirsiniz. Ayrıca Katar dan aramıza katılan Sheikha Hanadi ile kendisiyle daha önce tanıştığım Batı Şeria da yaşayan ve Filistinli gençler için bir rekreasyon merkezi kurmak isteyen 20 yaşında Wead al Taweel gibi alanlarında öncü kişilerde bu ortamda bulunmaktalar. Sonuçta bir araya gelip, inanılmaz derecede yetenekli kadın girişimcileri temsil edip bizlere kadınların eğitilmesine önem veren ve toplumda güç kazanımlarını sağlayan ülkelerin refah düzeylerinin arka olasılığının çok yüksek olduğunu hatırlatıyorlar. Ben buna inanıyorum. Ayrıca Facebook u kuran Chris Hughes gibi teknoloji alanına öncülük eden isimlerin yanı sıra benim MyBarackObama.com adlı Başkanlık kampanyama birçok genç destekçi kazandıran online topluluğu da bu etkinliğe katılanlar arasında. Ayrıca toplanan kişiler arasında bu etkinliğe Ürdün den katılan ve yarın dünyanın liderleri olacak genç erkek ve kadınlara güç kazandıran Soraya Salti gibi isimlerde mevcut. Birlikte dünya etrafındaki genç insanların muazzam potansiyelini ve beklentilerini temsil ediyorlar. Endonezya nın kırsal kesimlerinde yaşayan nüfusun elektrik enerjisinin ve hidrogücün gelirlerinden faydalanmasına yardımcı olan Tri Mumpuni gibi toplumsal alanda faaliyet gösteren girişimciler ile bir seferde kendisinden bir nesil genç olan bir kızının eğitimini sağlama yolunda büyük riskler alan ve Afganistan dan aramıza katılan Andeisha Farid gibi sıra dışı bir kadın da bu panelin konukların arasında yer alıyor. Beraber, ilerlemenin paylaşıldığı ve refahın sürdürülebilir olduğu geleceğe giren bir yola işaret ediyorlar. Bu arada görüyorum ki, Dr. Yunus da buradaymış. Birçok kişinin Grameen Bankasının tarihsel geçmişi konusunda ve başlarda Güneydoğu Asya da, günümüzde ise tüm dünyada fakir kitlelerin içindeki en fakir bireyler arasında girişimcilik faaliyetlerine mali destek sağlanmasına yardımcı olmak adına yapılan tüm bu önemli çalışmalar hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum. İşte sizin temsil ettiğiniz inanılmaz potansiyel ve aynı zamanda birlikte yakalayabileceğimiz gelecek bu. Bu gece tam da bunu yapabilecek bir dizi yeni ortaklıkları ve girişimleri ilan etmekten gurur duyuyorum. Birleşik Devletler yeni değişim programları açıyor. Çoğunluğu Müslüman olan ülkelerden Birleşik Devletler e ticari ve toplumsal girişimciler getireceğiz ve bizim girişimcileri sizin ülkelerinize göndereceğiz. Dolayısıyla teknoloji konularında çalışan kadınlar, staj ve mesleki gelişim için Birleşik Devletler e gelme fırsatına sahip olacaktır. İnnovasyon, girişimcilik açısından son derece önemli olduğu için fen öğretmenleri arasında yeni mübadeleler oluşturuyoruz. Silikon Vadisinin yüksek teknoloji liderlerinin Ortadoğu, Türkiye ve Güneydoğu Asya daki ortaklarla (risk sermayesi, akıl hocalığı ve teknoloji geliştirme merkezleri konularında) uzmanlıklarını paylaşabilmelerine imkan verecek yeni ortaklıklar oluşturuyoruz. Ve bu gece, Kahire de ilan ettiğim Küresel Teknoloji ve İnnovasyonu Fonunun yatırımlar için potansiyel olarak 2 milyar doları aşkın fonu harekete geçirebileceğini bildirmek istiyorum. Bu, özel sermayedir ve telekomünikasyon, sağlık bakım, eğitim ve altyapı gibi sektörlerde ülkelerimiz arasında insanlar için yeni fırsatlar oluşturacaktır. Ve son olarak bu zirvede sadece az önce bahsettiğim programları oluşturmakla kalmayacağımızı, bunun burada bitmeyeceğini söylemekten gurur duyuyorum. Bu hafta boyunca tüm Washington da yapılan etkinliklerle ve tüm dünyada yapılacak olan bölgesel konferanslarla yeni bir girişimcilik çağının fitilini birlikte ateşledik. Bu gece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın bir sonraki Girişimcilik Zirvesini Türkiye de yapmayı kabul ettiğini ilan etmekten memnuniyet duymaktayım. Dolayısıyla Sayın Başbakana ve Türkiye nin insanlarına ve özel sektör liderlerine bu hafta harekete geçireceğimiz ivmeyi sürdürmeye yardım ettikleri için teşekkür etmek istiyorum. Daha önce söylediğim gibi yeni başlangıçlara adım atıp atamayacağımızı sorgulayanlar vardır. Dünyada karşımıza çıkan zorlukların büyüklüğüne bakacak olursak (ki gerçekten de her gün TV den çok sayıda kötü haber geldiğini kabul etmemiz gerek) insanın sıradan insanların iyi niyet ve iyi işlerinin, yerine getirmemiz gereken görev için yetersiz olduğuna inanası geliyor. İnsanlar arasındaki ortaklıkların dünyayı yeniden inşa edebileceğinden hala kuşku duyanlara buradaki erkek ve kadınlara bakmalarını tavsiye ediyorum. Ülkesinin kırsal kesimlerinde yaşayan özellikle kadın ve çocuklar olmak üzere dar gelirli nüfusun mikro-finansal destek fikrini bulan profesörü bir düşünün. İşte size etkili bir örnek teşkil etmesi açısından Dr. Yunus. Muhammed in Pakistan dan bir bayan ile fikirlerini paylaştığında neler olduğuna bir bakın. Bu bayan, ismi mucize anlamına gelen bir vakıf aracılığıyla binlerce aileyi ve çocuğu fakirliğin pençesinden kurtardı. İşte Roshaneh Zafar ın örnek davranışı. Bu fikir dünyada yaygınlaşırken (Pakistan dan Endonezya ya kadar uzanan bir coğrafyada kırsal kesimlerde yaşayan fakir kitlelerle birlikte çalışan annem gibi insanlara etkileri de dahil olmak üzere) neler olduğuna bir bakın. Tek bir kişinin ileri sürdüğü sıradan bir fikir milyonların yaşamını tamamen değiştirmiş durumda. Girişimciliğin özü işte budur. Sonuç olarak, evet, özlemini duyduğumuz yeni başlangıç aslında mümkün olmaktan da öte vücut bulmaya başladı bile. Her birinizin içinde mevcuttur ve bizim gibi geleceğin bizi bölmeye çalışanlara değil bir araya gelenlere, yok edenlere değil inşa edenlere geçmişte kalanların değil samimiyet ve güven içerisinde adalet ve ilerlemenin hüküm süreceği bir geleceğe ve tüm insanların ırk ve inançlarına bakılmaksızın onurlu yaşam sürme hakkına sahip olduklarına inanan dünya çevresindeki milyonlara aittir. Bu konferans esnasında böylesine muazzam bir potansiyelin harekete geçmesini ve yalnızca bu hafta değil önümüzdeki ay ve yıllarda da bu etkinliklerin sürdürülmesini temenni ediyoruz. Sonuç olarak, burada bulunduğunuz için hepinize minnettarım. Tanrı hepinizi korusun ve Tanrı nın rahmeti üzerinize olsun. Hepinize çok teşekkür ederim. Sağ olun.

4 04 ERDOĞAN: BU ZİRVE TÜRKİYE NİN KÜRESEL ÇABALARININ BİR DEVAMI contýnued from page 1 K üresel Girişimcilik Zirvesi vesilesiyle, Türkiye nin bir küresel girişimine burada özellikle dikkatlerinizi çekmek isterim Türkiye, BM çatısı altında, Medeniyetler İttifakı Girişimini başlatmıştır. Bizzat Eşbaşkanı olduğum bu girişim, dünya üzerinde de yakın bir ilgiyle karşılanmış ve 130 a yakın ülke ve uluslar arası kuruluş Dostlar Grubu na üye olmuştur. Dünyamızı ekonomik ve teknolojik anlamda çok hızlı değiştiren girişimlerin yanında, sosyal anlamda, hukuk ve demokrasi alanlarında da girişimlerin hız kazanması en büyük arzumuzdur. Bilim, bilgi ve teknolojinin olduğu kadar, barışın, hukukun, evrensel insan hak ve özgürlüklerinin, özellikle de refahın küreselleşmesi bugün dünyanın en büyük ihtiyacıdır. Küresel refah artarken, gelir adaletsizliğinin, yoksulluğun, terör ve çatışmaların da paralel olarak artması ciddi bir eşitsizlik sorunun varlığına hepimizin dikkatini çekmektedir. Nice girişim, yerelden çıkarak küresel boyut kazanmış, insanlığın istifadesine sunulmuş, hayatları değiştirmiştir. Nice küçük adım, büyük sonuçlar doğurmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarihin akışına etki etmiştir. Bir evin garajında heyecanla başlatılan çalışmalar, dünya için umut, genç nesiller için örnek, gelecek için ışık olmuştur. Bugün de, kalplerde başlatılacak küçük girişimlerin, dünyamızı tehdit eden her mesele için bir umut ışığı doğuracağından şüphe duymuyoruz. Yoksulların hüznünü, felaketlerin acısını, terör ve çatışmaların kötülüğünü, çevre kirlenmesinin tehditkâr boyutunu düşünmek, bu sorunlara karşı bir küçük adım atmak, bir küçük girişimde bulunmak, eminim ki tüm gelecek adına, gelecek nesiller adına farklı bir dünyanın kapılarını aralayacaktır. Türkiye olarak, bugün dünyanın içinden geçmekte olduğu küresel ekonomik krize ilişkin önemli çağrılarımız oldu. Son küresel ekonomik kriz, refahın eşit dağılmadığını, zenginler ile yoksullar arasındaki uçurumun daha da derinleştiğini tüm dünyaya gösterdi. Hırsla kazanan varlıklı kesim ile açlık sınırının altında yaşayan milyarlar arasındaki farkın, nasıl küresel sorunlara yol açtığını son krizde dünya gördü ve yaşadı. Yoksulun daha da yoksullaştığı, zenginin çok daha zengin olduğu, uçu- rumların derinleştiği, farklılıkların keskinleştiği bir dünya, insanlık için yaşanabilir bir dünya olamaz. Sadece kazanmaya, sadece üretmeye ve tüketmeye odaklanmış bir dünya, çocuklarımız için, gelecek nesiller için umut vaat edemez. Son küresel krizden de ders alarak, bilim, teknoloji ve ekonomik alandaki girişimleri desteklemek zorundayız. Girişimciliği her yönüyle teşvik ederken, toplumların, kültürlerin, medeniyetlerin buluşması ve tanışması için artık daha fazla çaba harcamak durumundayız. İstanbul da gerçekleştirilen Küresel Girişimcilik Zirvesi nin, İstanbul un hoşgörü atmosferinden, kadim medeniyetinden ve köklü tarihinden ilham alarak, dünyamızın geleceğine dair çok önemli değerlendirmeler yapacağına inanıyorum. Zirve vesilesiyle İstanbul a gelmiş tüm misafirlere, tüm dostlarımıza hoş geldiniz diyorum. Zirvenin başarılı geçmesini diliyor, emeği geçenlere, katkı sağlayanlara teşekkür ediyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.

5 Girişimciliği teşvik etmede devletin rolü ALİ BABACAN DEPUTY PRIME MINISTER İ yi işleyen bir finans sisteminde, girişimci işletmelerin içinde bulundukları büyüme safhasıyla uyumlu finansman açıklarını giderecek imkanların sağlanması çok önemlidir. Örneğin, erken safhaya yönelik gerekli yatırım sermayesinin sağlanması hayati bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda sürdürülebilir ve dinamik bir ekonominin lokomotifi olan iş meleklerini de kapsayan girişim sermayesi, ihtiyaç duyulan finansman açığını dolduracaktır. Sağlam bir finansal ekosistem elde etmek için yapılacak ilk adım, girişimcilere gerekli teşviklerin sağlanması olacaktır. Bu anlamda girişim sermayesi sektörü için yasal altyapıyı inşa etmek, yüksek teknolojiye erişimi kolaylaştırmak, vergi avantajları sağlamak ve kapsamlı politikalar oluşturarak ve gerekli eğitim imkanlarını sağlayarak girişimciliğin farkındalığının arttırılması önemlidir. İkinci adım, tecrübeli ve ileri düzey paydaşlardan bilgi transferini kolaylaştıracak mekanizmaların tasarlanması olacaktır. Halka arz yoluyla girişim sermayesi yatırımlarının çıkışını kolaylaştıracak iyi işleyen bir sermaye piyasasının kurulması yüksek önem arz etmektedir. Buna paralel olarak, kalifiye insan gücünün yurt dışından çekilmesi, yüksek riskli portföy yönetimi bilgisinin ülkemize kazandırılmasının önünü açacaktır. Yerli ve yabancı oyuncular arasında ortaklıklar ve ortak insiyatiflerin oluşturulmasına imkan veren bir ortam sağlanması, sağlam finansal ekosistemin diğer bir yönüdür. Bu husus teknik bilginin (know-how) transferi ve girişimcilik kültürünün geliştirilmesi için hayati önem arz etmektedir. Bu amaçla gelişmiş ekonomilerden girişimci çekmek için gerekli araçlar tasarlanmalıdır. Gerekli hukuki temelin, mali kurumların ve altyapının geliştirilmesi bu araçlar içinde yer alır. Türkiye de yatırım ortamını geliştirmek yönünde büyük başarılara imza atıldı. Özellikle son finansal kriz ile birlikte, Türkiye yatırımcılar için güvenli bir liman oldu. İstanbul Finans Merkezi İnisiyatifi de bu amaca yardım edecektir. Güncel rakamlara baktığımızda, doğrudan yabancı sermayede istikrarlı bir seyir görüyoruz ve bu bizi fazlasıyla cesaretlendiriyor. Yine, girişim sermayesi sektöründeki faaliyetlerdeki hızlı artış, doğru yolda olduğumuzu teyit ediyor. Endeavor Girişimci Şirketi Kurucu Ortağı ve CEO su Linda Rottenberg in mesajı B Linda Rottenberg aşbakan Erdoğan ın cömert bir ev sahipliği sergilediği, dönüm noktası niteliğindeki Girişimcilik Zirvesinde yer almaktan büyük bir onur duyuyorum. Açılış konuşmasında öncelikle yer vermek istediğim konu Türkiye nin dünyanın büyüyen pazarları arasında bir yenilik merkezi ve girişimcilik katalizörü haline gelmiş olmasıdır. Dünya gitgide Türkiye yi büyüyen danışmanlık ağı, yatırımcılar ve rol modelleriyle başarılı bir girişimcilik ekosistemi örneği olarak görmeye başlamıştır. Bu Zirve çok doğru bir zamanda yapılmaktadır. Avrupa daki borç krizinden Orta Doğu daki devrim dalgasına kadar dünya yeni çözüm yollarının bulunması için adeta haykırıyor. Endeavor da yüksek-etkili girişimciler olarak adlandırdığımız grup büyümeyi yönlendirmedeki önemini koruyor. Yüksek etkili girişimciler zenginlik yaratıp fırsat üretiyorlar; ortaya değeri yüksek iş sahaları çıkarıyorlar ve gelecek nesle ilham verecek rol modeller konumunda buluyorlar. Gençlerin risk almayı ve yenilik yaratmayı öğrenerek yetiştiği büyük düşünme kültürünü hep birlikte büyütüyorlar. Zirveye diğer pek çok önde gelen destek örgütü ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş girişimcilerin yanı sıra Endeavor Türkiye ağı ve yönetim kurulu üyeleri ile katılıyor olmaktan özellikle gurur duyuyorum. Yüksek etkili girişimcileri desteklemek ve öne çıkarmak çok önemli. Ayrıca bunun gibi büyük faaliyetler de CEO lar ve yatırımcılardan girişimci destekleme örgütlerine, üniversitelere, basın yayın organlarına ve hükümete kadar büyük hissedarlar arasında işbirliğini teşvik etmek için önemli bir fırsat. Hep birlikte bu işbirliğinin ortaya çıkmasını sağlayalım. 05

6 06 CUMARTESİ, ARALIK 3, 2011 Bir girişimcilik örneği olarak Türk dış politikası Türkiye nin bölgesel işbirliği girişimlerinin bir fark yarattığı bölgelerde, mesela Balkanlar ve Afganistan da [Türk Dış Politikasının] bu girişimci ruhunun izlerini görmek mümkündür AHMET DAVUTOĞLU DIŞİŞLERİ BAKANI K üresel öneme sahip birçok konuda ve de bölgemizdeki hassas gelişmeler ile ilgili aktif girişimlerimiz dikkate alındığında Türk dış politikası uluslar arası politikanın ön sıralarında yerini almıştır. Bu çerçevede, proaktiften vizyonere, dinamikten çok boyutluya kadar dış politikamızı tarif etmek için çok sayıda sıfat kullanılmaktadır. Bütün bunların hepsi doğrudur; ancak bu yayının içerik ve başlığına uygun olarak söz konusu dış politika aynı zamanda girişimci olarak da nitelendirilebilir. Türkiye artık kendi etrafında meydana gelen gelişmeler karşısında pasif bir tutum sergilememektedir. Pasif bir tutum yerine Türkiye artık doğru yönde gelişmelerin ilerlemesi için aktif bir rol oynamaktadır. Ayrıca olay ve gelişmelere sadece tepki vermiyoruz; bunun yerine önceden doğru çerçeveyi oluşturmak üzere inisiyatif almak ve de uzun vadeli vizyona uygun hareket etmek konusunda gayret gösteriyoruz. Türkiye nin bölgesel işbirliği girişimlerinin bir fark yarattığı bölgelerde, mesela Balkanlar ve Afganistan dan tutun da Türkiye nin dış yardım konusunda önde gelen bir aktör ve uzlaşmayı kolaylaştıran bir oyuncu olduğu Afrika ve Ortadoğu ya kadar bu girişimci ruhun izlerini görmek mümkündür. Ancak Türkiye nin girişimci çabaları böylesi ülke temelli konuların da ötesine gitmekte ve Türkiye nin aktif bir şekilde içinde yer aldığı Medeniyetler İttifakı, Barış için Aracılık ve Küresel Terörle Mücadele Forumu gibi girişimlerde de görüldüğü üzere küresel bir boyuta erişmektedir. Bütün bu girişimlerde temel amacımız, komşularımızdan başlamak üzere güvenlik, istikrar ve refah yaratacak gerekli şartları oluşturmaktır. Dolayısıyla da bizim komşular ile sıfır problem yaklaşımımız bu ruh ve heyecanın açık ve doğal bir yansıması ve sonucudur. İşte bizim bölgesel işbirliğini teşvik etmek ve geniş ölçekte etkili çok taraflılığı güçlendirmek adına yürüttüğümüz çabalarımız bunlardır. Bu düşünceyle özellikle bölgemizdeki ülkeler ile ilişkilerimiz geliştirme konusunda geçtiğimiz on yılda önemli mesafeler kat ettik. Şu anda aramızda daha iyi kültürel bir işbirliği için mesafe almaya yarayacak, artan ekonomik işbirliği için gerekli hukuki altyapıyı kurmada başarılı ve de gelişmiş bir siyasi diyalog için gerekli mekanizmalara sahibiz. Hiç şüphesiz mevcut problemler birkaç yıl gibi bir zaman zarfında çözülemez. Bu problemlerden bazıları zaman içinde o denli karmaşık bir hal almıştır ki bunların çözülmesi sürekli bir adanmışlığı ve uyumlu çalışmayı gerektirmektedir. Önemli olan olaylara tehdit değil fırsat perspektifinden bakmaktır. Karşılıklı güven tesis etmek ve de ortak bir gelecek vizyonu inşa etmek de ayrıca büyük önem taşımaktadır. Ve işte Türkiye nin bölgesinde ve ötesinde yaptığı da tam olarak budur. Problemleri karşılıklı fayda temin edecek şekilde çözme yönündeki girişimlerimizin bir sonucu olarak, problemleri dondurmak ve daha da kötüsü onlardan fayda sağlamaya çalışmaktan öte şu anda bütün dünyada yeni ve olumlu bir Türkiye algısı yerleşmektedir. Özellikle halk seviyesinde kısa vadede birtakım siyasi ve ekonomik maliyetleri olsa da Türkiye nin barış ve istikrara katkı anlamında ne gerekiyorsa yapmaya kendini adadığına dair güçlü bir inanış bulunmaktadır. Arap Baharı sürecindeki prensipli duruşumuz ve özellikle de Suriye örneğindeki tutumumuz bunu teyit eden önemli örneklerdir. Biz sürekli barış ve güvenliğin yalnızca kendi halklarının destek ve meşruiyetine sahip hükümetler ile başarılabileceğine inanıyoruz. Devletlerin var oluş sebebi kendi toplumlarına hizmet etmektir; tersi değil. Ve işte bu da Türkiye nin Arap Baharı nın başından itibaren halkların yanında yer almasının ve onların meşru ve haklı özgürlük arayışlarını desteklemesinin en önemli sebebidir. Arap halkları hesap verebilir ve çoğulcu bir demokrasi yönünde ilerleme sağladıkça Türkiye nin bölgesi ve ötesi ile ilgili vizyonunu gerçekleştirmede komşuları ile işbirliği yapması ve bununla birlikte gelecek olan barış ve refahın getirilerini toplu olarak tatması daha kolay olacaktır. Bu da aslında bütün dünya için geçerlidir; ve dolayısıyla da demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerlerin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi Türk dış politikasının önemli bir önceliği ve köşesini oluşturmaktadır. Bu çerçevede Türkiye, temel çıkarları kendi değerleri ile çelişkiye düşmeyen ülkelerden biri olmaktadır. Türkiye nin böylesi bir pozisyonda olmasına izin veren şey çok boyutludur. Bölgemizde barış ve güvenlik ihtiyaçlarını nasıl anladığımızdan bağımsız olarak Türkiye nin kendi kalkınma tecrübesi de aynı zamanda kendi değerlerimiz ve çıkarlarımız için aktif bir şekilde çalışmamıza olanak vermektedir. Türkiye yi küresel ölçekte anahtar bir aktör konumuna getiren şey de temelde demokrasisini güçlendirmek ve ekonomisini geliştirmek üzere yapmış olduğu ilerlemelerdir. Özellikle geçtiğimiz on yılda üstlenilen siyasi ve ekonomik reformlar sayesinde ileriye doğru dev adımlar atmıştır. Sonuç olarak bugün Türkiye önemli ölçüde bir yumuşak gücü olan bir ülke olmuştur; bu yumuşak güç kendisine ilham kaynağı olarak rol alma olanağı sağlamakta ama aynı zamanda da gelişmelerin olumlu sonuçlar doğurması için yönlendirilmesi bağlamında gelişmiş imkan ve yetenekler de sunmaktadır. Bu da ayrıca Türkiye nin bugün güven sahibi olmasının ve gelecek için de parlak ve cesur bir vizyon sunmasının temel bir nedenidir. Bu çerçevede, dünya barışına yaptığı eşsiz katkılar nedeniyle Türkiye nin BM Güvenlik Konseyi, G-20 ve de Avrupa Birliği gibi küresel yönetişim yapıları içindeki haklı yerini alacağı bir gelecek amaçlıyoruz. Bu ayrıca eşit ortaklık, çoğulculuk ve kapsayıcı katılım gibi değerler temelinde yeni bir dünya düzeninin nihayet tesis edilebileceği bir gelecektir. Bu da küresel barışa ulaşma ve bütün dünyadaki halkların ortak beklenti ve isteklerini karşılamanın tek yoludur. Türkiye bu onurlu yolculukta yer almaya kesinlikle hazır ve kararlıdır.

7 07 Yüzyıl hedeflerinin anahtarı girişimciliktir M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU* B ugün küresel toplum yükselen bir Türkiye ile karşı karşıyadır yılında Türkiye, kişi başına düşen 2000 dolarlık GSYH ve %10 u endüstri sektöründen sağlanan 3 milyar dolarlık ihracat değeriyle dünyanın 25. en büyük ekonomisiydi. 30 yıl sonra Türkiye, kişi başına düşen dolar GSYH ve %92 si endüstri sektöründen sağlanan 114 milyar dolarlık ihracatıyla dünyanın 16. en büyük ekonomisi haline gelmiştir lerden beri Türkiye ekonomik ve özel sektör gelişimi anlamında çok büyük bir yol kat etmiş ve bugün yeni yeni ortaya çıkan çok kutuplu küresel sistemin büyüme motorlarından biri olmuştur. Fakat dönüşüm süreci henüz tamamlanmamıştır. Şimdi ulaşmak istediğimiz yeni hedef, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almaktır. Bu yüzden innovasyon odaklı bir ekonomi olmalı ve küresel seviyede sıra dışı bir değer yaratarak büyümeliyiz. Bunu başarmak için Türk ekonomisinin, sıra dışı bir değer yaratarak ekonomiyi küresel seviyeye yükseltme kapasitesine sahip geniş çaplı girişimlere ihtiyacı vardır. Bu geniş çaplı girişimleri yaratmak için gerekli anahtar girişimciliktir. Türkiye, komşuları gibi petrol veya gaz kaynaklarına sahip olmayabilir. Fakat Türkiye nin en önemli kaynağı girişimcileridir. Türkiye de girişimciliğin; finans ve iş fırsatlarına erişim, girişimci eğitimi ve girişimcilerimizi tanıtma gerekliliğini içeren pek çok problemi olduğunu görmezden gelemeyiz. Ancak biraz çabayla yatırımcı ağı, üniversite ağı ve ülkeler arasında girişimci ağı geliştirebiliriz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bu önemli süreçte ciddi bir rol oynamaktadır. Zaten TOBB, 2007 de Kadın Girişimciler Kurulu ve 2009 da Genç Girişimciler Kurulu olmak üzere çok aktif iki girişimci grubu ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra bu yıl kurulan Girişim Sermayesi Yatırım Kurulu yatırımın ilk etaplarındaki iklimi düzeltmek ve girişimcilik ekosisteminin olmazsa olmaz unsuru iş melekleri ile girişim sermayecilerinin ağını güçlendirmeye çalışmaktadır. Bu dinamik grupların yanı sıra TOBB, BM, Dışişleri Bakanlığı ve Aspen Enstitüsü ile beraber; ekonomik fırsatları, bilim, teknoloji ve eğitimi geliştirmeyi amaçlayan Yeni Bir Başlangıç İçin Ortaklar programının Türkiye ayağını başlatmıştır.yine BM ile ortaklaşa gerçekleştirilen ve girişimcileri belirlemek, tanıtmak ve eğitmek; onlara fon oluşturmak amaçlı mekanizmaları faaliyete sokmak ve onlar için daha iyi bir politik çevre oluşturmak için lobi faaliyetleri yapmak amacıyla başlatılan Türkiye Küresel Girişimcilik Programı nın faaliyetlerini koordine etmektedir. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, TOBB un bu çok yönlü çabasının eğitim kısmına katkıda bulunmaktadır. Üniversite bünyesinde yeni kurulan Uluslararası Girişimcilik Bölümü eğitim öğretim yılında ilk öğrencilerini almıştır. Bu bölümün amacı ekonominin yanında aynı zamanda Rusça ve Arapça eğitimi Rifat Hisarcıklıoğlu alan girişimciler yetiştirmektir. Böylece mezunlar hem Türkiye de hem de bölgedeki ülkelerde çalışabileceklerdir. Diğer yandan İkinci Küresel Girişimcilik Zirvesi, TOBB un Türkiye deki girişimcilik anlamındaki gayretleri açısından çok anlamlı bir buluşma olmuştur. TOBB un Türkiye 25 isimli Türkiye deki en hızlı büyüyen girişimcileri belirleyen ve onları tanıtan programının kazananları bu zirvede açıklanacaktır. İnanıyoruz ki bu rekabet, girişimcilerin belirlenmesini ve tanınmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak onlar yeni yatırımcıları, ortakları ve müşterileri çekeceklerdir. Bu, yeni rol modeller yaratacak ve başarı hikâyelerinin sayısı- nın artmasını sağlayacaktır. Bugünlerde dönüşüm içinde olan tek ülke Türkiye değildir. Arap Baharı bölgede çok büyük anlamlara sahiptir. Bugün pek çok Arap milleti ülkelerini dönüştürme şansına sahiptir. Bu yüzden girişimciliği geliştirmek sadece Türkiye için değil tüm bölge için önemli bir konudur. Ancak girişimci bir orta sınıfın varlığı bölgede demokrasiyi ve istikrarı sağlayacaktır. Fakat girişimcilik güçlü innovasyon sistemlerine ihtiyaç duymaktadır. Esasında bu evrede girişim sermayesi innovasyonu finansa; girişimcileri de küresel teknoloji ve piyasa havuzuna bağlamaktadır. Türkiye nin ekonomik gelişiminin diğer evresinde, başarının asıl anahtarı girişimcilik olacaktır. İnnovasyon, başarının asıl anahtarı olacaktır. İnanıyoruz ki, girişimciliği geliştirmek, Türkiye nin innovasyon odaklı bir ekonomi haline gelmesi için gereken sıçramayı yapması yönünde gerekli desteği sağlayacaktır. TOBB, girişimcilik ekosistemindeki tüm unsurları harekete geçirerek Türkiye nin bu yeni dönüşüm sürecine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu zirvenin Türk girişimcilerin dinamizmini göstermesini ve yeni girişimcileri bu dönüşümdeki rollerini oynamaları yönünde gayrete getirmesini içtenlikle diliyorum. *M. Rifat Hisarcıklıoğlu TOBB Başkanı Türk ekonomisinin, sıra dışı bir değer yaratarak ekonomiyi küresel seviyeye yükseltme kapasitesine sahip geniş çaplı girişimlere ihtiyacı vardır. Bu geniş çaplı girişimleri yaratmak için gerekli anahtar girişimciliktir

8 KOSGEB oturumu, girişimciliği bütün yönüyle ele alacak KOSGEB ülkemizdeki KOBİ lerin küresel pazarda söz sahibi olmasını sağlayan, KOBİ ve girişimcilik politikalarının belirlenmesinde etkin ve Dünya da örnek alınan bir kuruluş olmak vizyonuyla hareket etmektedir. B aşbakanlık tarafından 3-6 Aralık 2011 tarihlerinde düzenlenen Girişimcilik Zirvesi nin 4 Aralık tarihli beşinci oturumu KOSGEB tarafından organize edilmektedir. Girişimcilik İçin Özel Yaklaşımlar başlığı altında düzenlenmekte olan oturumda paralel olarak gerçekleştirilecek 4 alt oturum bulunmaktadır: Kadın girişimciliği Genç girişimcilik Sosyal girişimcilik Eko girişimcilik Alt oturumların tamamlanmasını müteakip, bu oturumları yöneten moderatörlerin panelist olarak katılacağı genel oturum ise KOSGEB Başkanı Sn. Mustafa Kaplan tarafından yönetilecektir. Kadın Girişimciliği Paneli ODTÜ Kadın Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yıldız Ecevit başkanlığında gerçekleştirilecek ve Türkiye ve diğer ülkelerden çeşitli kurumları temsilen katılan panelistler, ülkelerindeki kadın girişimciliği geliştirme politikalarını aktaracak, başarılı kadın girişimciler ise girişimcilik öykülerini paylaşacaktır. ABD Küçük İşletmeler İdaresi (SBA) Başkanı Karen Mills canlı yayınla panele bağlanarak kadın girişimciliğini geliştirmeye yönelik SBA destekleri hakkında konuşma yapacaktır. Genç Girişimcilik Paneli, Pegasus Hava Taşımacılığı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Sn. Ali Sabancı başkanlığında gerçekleştirilecektir. Uluslararası düzeyde genç girişimcilik konusunda faaliyet gösteren kuruluş temsilcileri dünyanın birçok ülkesinde bu kuruluşlar vasıtasıyla genç girişimcilere sağlanan olanaklar hakkında bilgi verecektir. Türkiye ve diğer ülkelerden katılan başarılı genç girişimciler ise başarı hikâyelerini ve girişimci adaylarına yönelik tavsiyelerini paylaşacaklardır. Sosyal Girişimcilik Paneli Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı başkanlığında gerçekleştirilecektir. Sosyal girişimcilik kavramına farklı bakış açılarından yaklaşan kuruluş temsilcilerinin bu bakış açılarını sergileyecekleri ve uyguladıkları projeler hakkında bilgi verecekleri panelde Türkiye ve diğer ülke temsilcileri bulunacaktır. Eko girişimcilik Paneli, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirme Genel Müdür Yardımcısı Sn. Eyüp Yahşi başkanlığında yürütülecek olup panelde ele alınacak temel konular girişimciliğin ekolojik ve çevresel boyutu, eko inovasyon kavramı ve eko etiket iyi uygulama örnekleridir. Türkiye ve Avrupa uygulamaları konusunda bilgiler verilecektir. KOSGEB 3624 Sayılı kanunla kurulan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek ve sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur. KOSGEB, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile ilgili bir Kamu Kuruluşu olup, tüzel kişiliği haiz bir kuruluştur. Başkanlığımız, ülkemizdeki KOBİ lerin küresel pazarda söz sahibi olmasını sağlayan, KOBİ ve girişimcilik politikalarının belirlenmesinde etkin, dünyada örnek alınan bir kuruluş olmak vizyonuyla hareket ederek KOBİ lerin rekabet güçlerini geliştirmeye ve girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmaya yönelik nitelikli hizmet ve destekler sunmak üzere aşağıdaki programları uygulamaktadır. KOBİ Proje Destek Programı Tematik Proje Destek Programı İşbirliği Güçbirliği Destek Programı AR-GE, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı Genel Destek Programı Girişimcilik Destek Programı Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı Kredi Faiz Desteği