Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.ġ. 30 Eylül 2008 tarihi itibariyle Ara Dönem Faaliyet Raporu

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.ġ. 30 Eylül 2008 tarihi itibariyle Ara Dönem Faaliyet Raporu

1-GENEL BĠLGĠLER Banka nın kuruluģ tarihi, baģlangıç statüsü, anılan statüde meydana gelen değiģiklikleri ihtiva eden Banka nın tarihçesi : Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin ( Banka ) kurulmasına 12/05/1950 tarih ve 3/11203 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla izin verilmiş, söz konusu karar 12/05/1950 tarihli T.C. Başbakanlık Muamelat Umum Müdürlüğü Kararlar Müdürlüğü tarafından yayımlanmıştır. Banka nın statüsü 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu nda yer alan sınıflamaya göre Kalkınma ve Yatırım Bankası dır. Bankanın Mevduat Kabul Etme yetkisi bulunmamaktadır. Banka nın kuruluş tarihinden bugüne kadar Kalkınma ve Yatırım Bankası statüsünde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Banka nın sermaye yapısı, yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek baģına veya birlikte elinde bulunduran ortakları, varsa bu hususlarda dönem içindeki değiģiklikler ile dahil olduğu gruba iliģkin açıklama: Banka nın sermaye yapısı, yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortağı, Türkiye İş Bankası A.Ş. dir. Türkiye İş Bankası Grubunun ortaklık payı %50.1 ve onu izleyen T.Vakıflar Bankası T.A.O. nun ortaklık payı %8.4 dür.geriye kalan %41.5 luk oran ise halka açık ve diğer kısmı oluşturmaktadır. Dönem içinde Banka nın ortaklık yapısında önemli bir değişiklik meydana gelmemiştir. Dönem içerisinde Banka nın, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri ile genel müdür ve yardımcıları ile ilgili değiģiklikler: 25 Mart 2008 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında; Yönetim Kurulu Denetçilik görevlerine Zeynep Hansu Uçar ve Mete Uluyurt'un bir yıl süre ile görev yapmak üzere seçilmelerine, karar verilmiştir. 18 Nisan 2008 tarihinde Banka nın Yönetim Kurulu üyesi Ali Onur Özbilen bu görevinden istifaen ayrılmıştır. 30 Nisan 2008 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, Türk Ticaret Kanunu nun 315. Maddesi çerçevesinde yapılacak ilk Genel Kurul un onayına sunulmak üzere, Mustafa Baran Tuncer in Yönetim Kurulu Üyesi olarak şeçilmesine karar verilmiştir. 29 Nisan 2008 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, Banka nın Denetim Komitesi Üyeliğinden ayrılan Burhanettin Kantar ın yerine Denetim Komitesi üyesi olarak Kemal Serdar Dişli seçilmiştir. 28 Temmuz 2008 tarihinde Banka nın Yönetim Kurulu üyesi Cem Demirağ bu görevinden istifaen ayrılmıştır. Yerine 30 Temmuz 2008 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında; Sayın Remzi Altınok un seçilmesine karar verilmiştir. Dönem içinde yeni seçilen Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilerin özgeçmiģleri Prof.Dr.M.Baran Tuncer, Yönetim Kurulu Üyesi 1934 yılında Bayburt ta doğan Prof.Dr.M.Baran Tuncer, yüksek öğrenimini A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakülte sinde yapmıştır.daha Sonra ABD de Kansas Üniversitesi nde master, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi nde doktora ve California Üniversitelerinde ihtisas yapan Sayın Tuncer 1976 yılında iktisat dalında profesör olmuştur.

Türkiye de Ankara Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi nde öğretim üyeliği yapmış,ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi,Hacettepe Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi nde ders vermiştir.türkiye dışında ABD de Yale Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi nde araştırmacı ve misafir öğretim üyesi olarak çalışmıştır.1960 larda Devlet Planlama Teşkilatı İktisadi Planlama Dairesi Başkanlığı yapan Sayın Tuncer,1974 yılında Sadi Irmak hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanlığı ve 1970 lerde bir süre Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. 1980 den itibaren 15 yıl Dünya Bankası nda görev yapan Sayın Tuncer,Bankanın Doğu Afrika,Güneydoğu Asya ve Latin Amerika bölümlerinde çalışmış,1995 yılında Bankadan ayrılmadan önce Orta Amerika ülkeleri baş iktisatçısı görevinde bulunmuştur.daha sonra geçici görev ile Hindistan,Rusya,Kazakistan ve Azerbaycan ülkeleri için danışmanlık hizmeti görmüştür. Halen Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfının Yönetim Kurulu Başkanı olan Sayın Tuncer,Türkiye Saydamlık Hareketi Derneği İkinci Başkanlığını yürütmekte ve bir gazetede ekonomi konularında köşe yazıları yazmaktadır. Remzi Altınok,Yönetim Kurulu Üyesi 1962 yılında Bingöl de doğan Remzi Altınok, yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler fakültesinde yapmıştır. Çalışma hayatına 1991 yılında T.Vakıflar Bankası T.A.O. Teftiş Kurulu Başkanlığı nda müfettiş yardımcısı olarak başlayan Altınok, 1995-1997 yılları arasında yapmış olduğu İstanbul Menkul Kıymet Merkezi nde müdür yardımcılığı görevinden sonra 1997 yılında müdürlüğe terfi etmiştir. Sayın Altınok, 2000 yılında atandığı İstanbul Bölgesi Krediler Müdürlüğündeki müdürlük görevini yürüttükten sonra, 2002-2003 yılı arasında Şişli şubesi müdürü olmuş ve daha sonra İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü nde görevine devam etmiştir. 2004 yılında Mecidiyeköy şube müdürlüğü görevini üstlenen Altınok, 2006 yılı Mart ayında İstanbul Anadolu Kurumsal Merkezi şube müdürlüğüne, aynı yıl Mayıs ayında ise Başkanlığa terfi etmiştir. 2006 yılı Eylül ayında, halen görevde bulunduğu Ticari Krediler Başkanlığı Başkanlık görevine atanmıştır. Mete Uluyurt,Denetçi Mete Uluyurt, 1972 yılında Adana da doğmuştur.1989 yılında Tarsus Amerikan Lisesi nden mezun olmuştur.çalışma hayatına 1996 yılında stajyer Müfettiş Yardımcısı olarak Türkiye İş Bankası A.Ş. de başlayan Mete Uluyurt, Bütçe ve Planlama Müdürlüğü Müdür Yardımcılığı ve Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur.2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi nde İşletme Yönetimi alanında yüksek lisans yapan ve İngilizce bilen Mete Uluyurt, halen Türkiye İş Bankası A.Ş. Değişim Yönetimi Başkanlığı Grup Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Banka nın, yönetim kurulu üyelerinin toplantılara katılımları hakkında bilgiler : Yönetim Kurulu tarafından 01.01.2008-30.09.2008 dönemi içinde 32 karar alınmıştır.yönetim Kurulu üyelerinin toplantılara katılımı yeterli düzeyde olmuştur. 2-DÖNEM ĠÇĠNDE MEYDANA GELEN EKONOMĠK GELĠġMELER 2008 YILI ĠLK DOKUZ AYINDA EKONOMĠK GELĠġMELER Enflasyon rakamlarına bakıldığında, yıllık TÜFE ilk dokuz ayda %11.13 e ulaşırken, 6 aylık dönemde %17.03 seviyesinde olan yıllık ÜFE 9 ayın sonunda %12.49 seviyesine kadar geriledi. Global petrol fiyatlarındaki düşüşler, enflasyona olumlu katkıda bulunurken, katı yakıt fiyatlarındaki zam ve yükselişler yıllık enflasyondaki gerilemeyi baskılamaya devam ediyor. Petrol ve gıda tarafında düşüşün devam etmesi varsayımı altında TCMB gibi biz de yıllık enflasyonda kademeli bir düşüş beklemekte olup, 2008 yılsonu enflasyonun %10 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Türkiye ekonomisi, 2008 2. çeyreğinde potansiyelinin ve piyasa beklentisinin bir hayli altında yıllık %1.9 büyürken, kişi başına milli gelir, yıllık bazda 10,577 $ olarak gerçekleşti. 2008'in ilk çeyreğinde %5.6 büyüyen tarımda 2008'in ikinci çeyreğinde %3.5 bir gerileme kaydedildi. Sanayi ve inşaat kalemleri, sırasıyla %2.8 ve %0.9 büyürken, rakamların geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla daha

düşük olduğunu görmekteyiz. Üretim yöntemiyle yapılan hesaplamada kalem bazında en büyük büyüme, kredilerdeki artışı destekler nitelikte %9.4 ile mali kuruluşlar kaleminden kaynaklandı. 2008 2. çeyreğinde büyümeyi destekleyen ana kalemin %1.6'lık katkı ile özel tüketimden geldiğini görüyoruz. İhracat ve ithalatın katkıları, büyümelerine paralel, geçmiş dönemlere göre düşük seviyelerde gerçekleşti. Kamu harcamaları ve yatırımda ise 2003'ten bu yana ilk kez negatif katkılar görüldü. Sanayi üretiminde gözlenen düşüş ve global piyasalardaki koşullar gözönünde bulundurulduğunda 2008 sonunda %3.5 büyüme öngörüyoruz. Ödemeler dengesinde son açıklanan Ağustos ayı verisine göre Ocak-Ağustos döneminde, cari açık geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %46.5 artışla 34.8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayına göre artışın büyük kısmı dış ticaret kalemindeki artıştan kaynaklanıyor. Oniki aylık rakamlara bakıldığında ise cari açığın 48.7 milyar dolara geldiği gözleniyor. Geniş tanımlı ödemeler dengesine göre Ağustos ayında cari açık -3.6 milyar $ olurken, oniki aylık rakamda 35.5 milyar $ olarak gerçekleşti. 2008 Ocak-Ağustos döneminde; 2007 yılının aynı dönemine göre ihracat %37.4 artarak 92,489mn $, ithalat ise %35.8 artarak 145,577mn $ olarak gerçekleşti. Geçen aylarda olduğu gibi dış ticaret hacminin geçmiş yıllara göre yüksek seyri devam ediyor. Ağustos ayı itibariyle dış ticaret hacmimiz %29.04 artış gösterdi. Petrol fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak cari açıkta önümüzdeki dönemde de iyileşme beklesek de, Avrupa ve diğer ihracat pazarlarındaki olumsuz koşullar nedeniyle dış ticaretteki gelişmeleri dikkatle izlemeye devam edeceğiz. Yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının %-6.5 olmasını tahmin ediyoruz. 2008 Ocak-Eylül dönemine bakıldığında, bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %13 artış göstererek 160.7 milyar YTL'ye ulaştı. Bütçe giderleri ise ilgili dönemde %7.5 yükselerek 165.5 milyar YTL oldu. Bu anlamda yılın ilk 9 aylık döneminde bütçe -4.8 milyar YTL açık verdi. Yıllık bütçe açığı hedefinin %26.8'i yılın ilk dokuz ayında gerçekleşti. Faiz dışı fazla ise ilgili dönemde 36.5 milyar YTL olarak gerçekleşerek, yıllık hedefin %96.1'ini sağlamış oldu. Piyasalar 2008 yılı, 2007 yılında ABD de başlayan kredi krizinin etkilerinin önce ABD de sonra da başta Avrupa olmak üzere dünya çapında pek çok ülkede görüldüğü ve piyasalarda satış baskısı yarattığı bir yıl oluyor. Yıl başından itibaren ABD ve Avrupa ülkelerinde finans sektöründeki şirketlerin sıkıntıları izlenirken, zaman içinde endişe edildiği gibi finans kesimindeki aksamalar reel kesime de yansımaya başladı. İlk 9 ay sonunda dünya çapında birçok ülkede büyüme beklentileri aşağı çekilirken, bazı ülkeler resesyon beklentilerini de ifade eder konuma geldi. Eylül ayından itibaren başta ABD de olmak üzere mali şirketler arasında güvensizliğin artması ile köklü bir çok şirketin batma aşamasına gelmesi ve devletler tarafından mali destek verilerek kurtarılmak zorunda kalması ile ABD kaynaklı kredi krizi, dünya çapında bir güven ve likidite krizine dönüştü. Eylül ayında ABD ve Avrupa nın birçok ülkesinde gündeme gelen finansal ve reel kesime destek paketlerinin etkilerinin henüz sınırlı olarak görüldüğünü düşünüyoruz. Bu ortamdan, özellikle yurtdışından finansman ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkeler de olumsuz etkileniyor. Artan risk algılaması ve volatilite ile gelişmekte olan ülke hisse senetleri piyasalarında yaşanan kayıplar yıl başından itibaren %50 yi aşarken, para birimlerinin de dolar karşısında hızla değer kaybı izlemekteyiz. Temmuz ayında 145 dolar seviyesine yükselerek bütün dünyada enflasyon endişelerini tırmandıran petrol fiyatlarında dünya çapında ekonomide yavaşlama endişeleri ile 70 dolar seviyesine kadar gerileme yaşandı. Avrupa Birliği ülkeleri ekonomilerinde yavaşlama ve Rusya ile ticari ilişkilerde aksama ile ihracat kaynaklı büyüme beklentilerinin bozulması ve bu dönemde döviz kurlarındaki yükselişin özellikle reel kesimin finansal borç yükünü artırması ABD çıkışlı krizin Türkiye de görülmekte olan domino etkisi olarak algılanmakta ve yurtiçi piyasalarda da fiyatlanmaktadır. IMKB 2008 yılı başından itibaren, yurtdışı piyasalarla birlikte, İMKB de de değer kaybı yaşanıyor. 2008 yılına 55,000 seviyelerinde başlayan İMKB100 endeksi ilk 9 ayı 36,000 seviyesinde %35 kayıpla tamamlarken, dünya çapında resesyon endişelerinin artması ve hisse senedi piyasalarından çıkış ile sadece Ekim ayında yaşanan kayıp %30 a ulaştı. Yıl içinde dönem dönem siyasi risk algılamasının da etkili olduğu hisse senetlerinin performansında son dönemde global bazda görülen hisse senetleri ve gelişmekte olan ülkelere karşı satış baskısı ve yine global bazda değişen likidite koşulları ve ekonomilerde yavaşlamının Türkiye ekonomisine etkilerine yönelik kaygılar da etkili oluyor. Halka açık

şirketlerin toplam piyasa değerinin 290 milyar USD den 107 milyar USD ye, F/K oranının da 12.10 dan 5.05 seviyesine gerilediğini görüyoruz. Tahvil ve bono piyasası Yılın ilk 7 ayında %16.60 seviyesinden Temmuz ayı başında siyasi risk algılamasında artışın da etkisi ile %22.80 e kadar yükselen bileşik faizler Ağustos ayında Merkez Bankası gecelik borçlanma faizine göre fonlama maliyeti olan %18.23 seviyesine kadar gerileme göstermişti. Yaz aylarında Hazine nün yüklü borçlanma programı da endişe konusu olurken, Temmuz ayından itibaren yurtiçi algılamanın değişmesi ile Hazine nin programına uygun borçlandığı izlendi. Eylül ayını işlem hacmi en yüksek iskontolu tahvilde %19.40 seviyesinde tamamlayan bileşik faizlerin özellikle Ekim ayında tüm dünyada artan büyüme endişeleri ve risk algılaması etkisinde daha önce Temmuz 2008 ile Haziran ve Ekim 2006 tarihlerinde görülen %23 seviyesini denediği gözlendi. Döviz piyasası 2007 yılı boyunca döviz kurlarında yaşanan gerileme sonrasında 2008 in ilk 9 ayını da dolar kuru 1.1500-1.3000 aralığında geçirdi. Diğer piyasalarda siyasi risk algılamasının etkili olduğu dönemlerde dahi döviz kurunun tepkisi sınırlı kaldı. Ancak Ekim ayından itibaren hisse senedi ve bono piyasalarında yabancı yatırımcıların pozisyon kapatarak ülkeden çıkmasının da etkisinde dolar kuru 1.3000 dan 1.7000 e yükselirken, yılbaşından itibaren TL karşısında ilk 9 ayda %11, Ekim ayında yaklaşık %31 değer kazanmış oldu. Bankacılık Sektörü Bankacılık sektöründe mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarının yılın ilk dokuz ayında kredileri TL bazında %28, mevduat bazında %18 arttı. Kur farkından arındırılmış verilerde de kredilerde %25, mevduatta %15 artış elde edildi. İkinci çeyrekde kurla düzeltilmiş olarak %10 a yükselen kredi büyümesi, üçüncü çeyrekte %5 artışa geriledi. Mevduatların gelişiminde de benzer bir yavaşlama üçüncü çeyrekte görüldü. Sektörde mevduatın kredi plasmanında kullanımı artmaya devam etti. Ekim ayında ise kredilerde TL bazında %2 artışa karşılık, mevduatta %1.4 lük artış görülmekte olup, döviz kurlarındaki düzeltmeyle birlikte kredilerde %0.3 lük gerileme, mevduat cephesinde de DTH lardaki ve ticari mevduattaki gerilemeyle %1.1 lik düşüş izlendi. Bankacılık sektöründe şube açma hızı 2008 in ilk yarısında yavaşlamadı ve bankalar yıllık hedeflerine paralel şube açılışı yapmaya devam ettiler. DeğiĢim (2007/12-2008/9) YTL cinsinden USD cinsinden Kur farkından arındırılmıģ Krediler 27.6% 17.7% 24.9% Mevduat 17.8% 8.7% 14.4% Kaynak: BDDK 2007/12 2008/6 2008/9 Kredi / Mevduat 77.5% 81.7% 84.0% Menkul Değer Plasmanları / Mevduat 46.8% 43.3% 43.2% Kaynak: BDDK 3-GENEL KURUL Banka nın yıllık olağan genel kurulu 25 Mart 2008 tarihinde Genel Müdürlük binasında gerçekleşmiştir. 2007 yılı olağan Genel Kurul toplantısı, 400 milyon YTL lik ödenmiş sermayemizin % 63,13 ünü veya 252 milyon 528 bin 901 YTL lik kısmını temsil eden Pay Sahiplerinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Toplantıda, Pay Sahipleri tarafından, Banka Ana sözleşmesine göre Başkanlık Divanı teşkil ve Olağan Genel Kurul toplantı zaptının Başkanlık Divanınca imzalanması hususunda karar alınması, Banka nın 2007 yılı hesap ve muamelelerine dair Yönetim Kurulu, Denetçi ve Bağımsız Denetim Raporlarının okunması ve müzakeresi,

Yıl içinde Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrılan üyelerin yerine yapılan yeni üye seçimlerinin onaya sunulması, Banka nın 2007 yılı bilanço ve kar zarar hesabının incelenip onaylanması, Yönetim Kurulu üyeleri ve Denetçilerin ibrası. Dağıtılacak karın tespit ve tevzii hususunda karar alınması, temettü dağıtım tarihinin tespiti. Denetçilerin seçimi. Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilere ödenecek tahsisatın tespiti. Konularında ki önergeler oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Yönetim Kurulu nun14.02.2008 tarihli toplantısında almış oldugu karar uyarınca, Genel Kurul tarafından onaylanan Kar Dağıtım tablosu aşağıda yer almaktadır. 2007 yılı net kârı olan 147.481.025,60 YTL nin yürürlükteki mevzuata ve Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesine göre aşağıdaki şekilde ayrılmasına ve dağıtılmasına; 1. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (a) fıkrasının 1 inci bendine göre net kârın %5 i olan 7.374.051,28 YTL nin kanuni yedek akçe olarak ayrılmasına, 2. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (a) fıkrasının 2 nci bendine göre net kârın %5 i olan 7.374.051,28 YTL nin ileride meydana gelebilecek zarar karşılığı olarak ayrılmasına, 3. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5-(1)/e maddesine göre 28.378.468,32 YTL nin gayrimenkul satış karı olarak özkaynaklarda özel bir hesapta tutulmasına, 4. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (b) fıkrasına göre, 1 yeni kuruş itibari değerde bedelli ve bedelsiz 40 milyar hissenin, (%6 hesabıyla) beherine 0,06 yeni kuruş olmak üzere toplam 24.000.000,- YTL birinci kâr payı olarak ayrılmasına, 5. Yukarıda 1-4 sayılı maddelerdeki kalemlerin indirilmesinden sonra kalan 80.354.454,72 YTL kâr bakiyesinin Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (c) fıkrasına göre, a) %5 i (ödenmiş sermayenin 200.000 YTL lik bölümü ile sınırlı) olan brüt 2.008,86 YTL nin beher kurucu hissesine 20,09 YTL hesabıyla kurucu hisselerine dağıtılmasına, b) %0,5 i olan brüt 401.772,27 YTL nin Yönetim Kurulu üyelerine dağıtılmasına, c) %3 ü olan brüt 2.410.633,64 YTL nin Yönetim Kurulu kararı ile çalışanlara dağıtılmak üzere ayrılmasına, 6. Ana Sözleşmemizin 55 inci maddesinin (d) fıkrasına göre 1 yeni kuruş itibari değerde bedelli ve bedelsiz 40 milyar hissenin, (%15 hesabıyla) beherine 0,15 yeni kuruş olmak üzere toplam 60.000.000,- YTL ikinci kâr payı olarak ayrılmasına, 7. Türk Ticaret Kanunu nun 466 ncı maddesinin 2 nci fıkrasının 3 numaralı bendine göre 6.681.441,48 YTL kanuni yedek akçe olarak ayrılmasına, 8. Geriye kalan 10.858.598,47 YTL nin olağanüstü yedek akçe olarak ayrılmasına, 9. Yukarıda 4 ve 6 sayılı maddelerde sözü edilen birinci ve ikinci kâr payları toplamı olan 84.000.000,- YTL nin tamamının, Bankamız sermayesinin 400.000.000,- YTL den 500.000.000,- YTL ye artırılması sebebiyle artan 100.000.000,- YTL nin 84.000.000,- YTL lik kısmının karşılanmasında kullanılmak üzere hisse senedi olarak verilmesine, 10. 2007 yılı 84.000.000,- YTL lik bedelsiz kaydi pay şeklindeki temettünün dağıtımının, sözkonusu hisse senetlerinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kayda alınmasını müteakiben başlamasına, Karar verilmiştir.

4-ARA DÖNEMDE GERÇEKLEġEN ÖNEMLĠ GELĠġMELER Bu dönemde, Yönetim Kurulu tarafından iki adet yurtdışından sağlanacak uzun vadeli kaynak anlaşması çalışmaları için Genel Müdürlüğe yetki verilmesi kararı gerçekleşmiştir. Banka, misyonuna uygun olarak AYB ve Dünya Bankasından halihazırda temin etmekte oldugu kaynaklara ek olarak imzalanması planlanan bu anlaşmalarla, Türk reel sektörü yatırımlarına finansman sağlama konusunda önemli miktarda kaynak sağlamış olacaktır. Bu anlaşmalardan ilki Avrupa Yatırım bankası'ndan (AYB) Türkiye genelinde özel sektör firmaları tarafından yapılacak ve özellikle çevre ve enerji sektörlerinde enerji verimliliği, doğal gaz dağıtımı, kirliliği önleme ve yenilenebilir enerji alanlarını da içerecek şekilde gerçekleştirilecek sabit sermaye yatırımlarını finanse etmek üzere alınacak 200 milyon Euro tutarındaki Çevre ve Enerji Çerçeve Kredisi dir. Kredi T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından garanti edilecektir. Sözkonusu kredi, 08 Mayıs 2008 tarihinde Ankara da imzalanmıştır. İkincisi kaynak anlaşması ise Türkiye genelinde özel sektöre ait ihracatçı firmaların işletme sermayesi ve sabit sermaye yatırımlarının finansmanı amacıyla, T.C. Hazine Müsteşarlığı'nın garantörlüğünde, Bankamızın borçlu sıfatıyla Dünya Bankası'ndan temin edeceği ve ticari bankalar ve finansal kiralama şirketleri aracılığıyla kullandıracağı 302.000.000 ABD Doları ya da eşdeğeri döviz limite kadar "İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi IV (EFIL IV) dir. Bankamızın, Dünya Bankası'ndan T.C. Hazine Müsteşarlığı garantisiyle temin edeceği 197,4 milyon ABD Doları ve 65 milyon Euro tutarındaki İhracat Finansmanı Aracılık Proje Kredisi IV (EFIL IV) sözleşmesi 28 Mayıs 2008 tarihinde İstanbul'da imzalanmıştır Banka Yönetim Kurulu nun 24 Nisan 2008 tarihli toplantısında alınan karar çerçevesinde, 25 Nisan 2007 tarihinde imzalanan ve 30 Nisan 2008 tarihinde vadesi dolan sendikasyon kredisinin, 105 milyon dolar olarak 1 yıl vade ile yenilenmesi amacıyla sendikasyon kredi anlaşması, yedi bankadan oluşan uluslararası konsorsiyumla (Dresdner Bank AG, American Express Bank Ltd., Bayerische Hypo-und Vereinsbank AG, Citibank N.A., Commerzbank Aktiengesellschaft, Natixis ve The Bank of Nova Scotia), 28 Nisan 2008 Pazartesi günü imzalanmıştır. Ayrıca, 25 Ocak 2008 tarihinde, Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s Investors Service, Inc., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin uzun vadeli yerel para cinsinden mevduat kredi notunu Baa1, mali güç notunu D+, uzun dönemli döviz cinsinden mevduat kredi notunu B1 ve görünümünü de durağan olarak teyit etmiştir. 30 Mayıs 2008 tarihli Bankamız yönetim kurulunda alınan karar çerçevesinde, Türkiye'deki işletmelerin, ağırlıklı olarak Kanada menşeli mal ve hizmet ithalatlarının finansmanında kullanılmak üzere Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.'nin (TSKB), Kanada Kalkınma ve İhracat Bankası'ndan (EDC) temin edeceği toplam 50 milyon ABD Doları tutarındaki orta vadeli krediye ilişkin teklif mektubu, 30 Mayıs 2008 tarihinde imzalanmıştır. Bankamız, Financial Times ve bir Dünya Bankası Grubu üyesi olan IFC (International Finance Corporation) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 2008 Financial Times Sürdürülebilir Bankacılık Ödülleri kapsamında Gelişmekte Olan Ülkeler kategorisinde Doğu Avrupa da Yılın Sürdürülebilir Bankacılık ödülünü almıştır. Jüri üyeleri, TSKB nin yenilenebilir enerji portföyünü son beş yılda önemli ölçüde geliştirdiği ve şu anda bölgesinde açık ara lider durumda olduğu görüşünde birleştiler. TSKB, kuruluşundan bu yana, Türkiye nin sürdürülebilir gelişmesine önemli katkılarda bulunmaktadır. Bankamız, ülkemizdeki kurumsal yönetişim ve sosyal sorumluluk politikaları uygulayan öncü kuruluşlar arasında yer almakta ve yıllardır, sosyal sorumluluk ilkesine bağlı büyük uluslararası finansal kuruluşların yerel ortağı olarak hizmet vermektedir. Aynı zamanda, sürdürülebilir kalkınma projelerine global fonlar sağlayan etkili ve sorumlu bir distribütör olarak tanınmaktadır. TSKB, finanse ettiği bütün projelerin olası çevresel etkilerini ayrıntılı olarak değerlendirmekle kalmayıp, özellikle sürdürülebilir ve çevre odaklı yatırımları finanse etmek için tasarlanmış krediler de sağlamaktadır. Yalnızca yenilenebilir enerji kredilerinde, 53 bağımsız projeyle, TSKB, finanse edilen proje sayısı bakımından yerel bir lider konumunda bulunmaktadır. Çevre yönetimi sistemleri nedeniyle ISO14001 Çevre Yönetim Sertifikası almaya hak kazanmış ilk ve tek Türk bankası olan TSKB, çevresel ve sosyal katma değer yaratmak için sürekli olarak yenilikçi finansal çözümler ve sosyal sorumluluk projeleri geliştirmektedir. Bankamızın çıkarılmış sermayesinin 400.000.000 YTL den 500.000.000 YTL ye artırılmasının 30.05.2008 tarihinde İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunca tescil edildiği bildirilmiştir.

30 Temmuz 2008 tarihinde Türkiye İş Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası nca Akfen Grubu nun inşa etmekte olduğu Accor Otelleri Projesi ile ilgili olarak Akfen GYO firmasına kullandırılacak olan toplam 100 milyon Euro tutarlı proje finansmanı kredisine ilişkin Sözleşme taraflar arasında imzalandı. Türkiye genelinde, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sera gazı emisyonunun azaltılması amacıyla gerçekleştirilecek yatırımlara finansman sağlamak üzere, Bankamızın T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı garantisiyle Kreditanstalt für Wiederaufbau (KfW)'den temin edeceği 41 milyon ABD Doları tutarındaki krediye ilişkin sözleşme, 15 Eylül 2008 tarihinde Ankara'da imzalanmıştır. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings 17 Eylül 2008 tarihinde,bankamızın BB eksi olan uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu BB olarak yükselttiğini açıklamıştır. Uzun vadeli yerel para (YTL) cinsinden kredi notu BB artı, uzun vadeli ulusal kredi notu AA artı (tur), bireysel kredi notu C/D, destek notu 3, kısa vadeli yabancı ve yerel para (YTL) cinsinden kredi notu da B olarak teyit edilmiştir. Uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notu ve uzun vadeli ulusal kredi notu üzerindeki görünüm durağan olarak teyit edilmiştir. 25 Eylül 2008 tarihinde, Bankamızın hakim ortak durumunda olduğu TSKB Yatırım Ortaklığı A.ġ. ve Yatırım Finansman Yatırım Ortaklığı A.ġ. Yönetim Kurullarında birleşmeye yönelik çalışmalara başlanmasına dair kararlar alınmıştır. 5-ARA DÖNEMDE MEYDANA GELEN FĠNANSAL GELĠġMELER Doğru tanımlanmış iş stratejilerinin belirlediği büyüme ve gelişme patikasındaki sağlıklı yolculuğunu sürdüren TSKB, 30 Eylül 2008 itibariyle bir önceki yılın aynı dönemine göre; Özkaynaklarını % 7 oranında artırarak 741.238 bin YTL ye Kredilerini % 16 artırarak 3.066.676 bin YTL ye Aktif toplamını % 14 artırarak 5.188.816 bin YTL ye Net kârını % 22 artırarak 100.821 bin YTL ye çıkartmıştır. Dönem içerisinde, orta ve uzun vadeli kredi kullandırımları 663 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Bankanın takipteki krediler oranı %0.7 dir. 30 Eylül 2008 tarihi itibariyle sermaye yeterlilik rasyosu ise % 23.7 olarak hesaplanmıştır. 6-RĠSK YÖNETĠMĠ Piyasa Riski : Piyasa riski, piyasa fiyat ve oranlarındaki (faiz oranları, kur, hisse senedi ile emtia fiyatlarını içerecek şekilde) dalgalanmalardan dolayı bankanın finansal durumunun kötü yönde etkilenmesi ihtimalidir. Piyasa riski, faiz/fiyat seviyelerindeki dalgalanmalar, riske maruz değer hesaplamaları (tarihi simülasyon ve varyans kovaryans) gibi uygun ölçümler kullanılarak, belirlenen risk limitlerine uyum, risklerin tanımlanması, farkında olunması ve uygun kontrollerin yerleştirilmesi, piyasa riski raporlamalarının gerekli tüm seviyelere raporlanması gibi kriterler göz önünde bulundurularak yönetilir. Piyasa riskini yönetmek ve taşınan riskleri sınırlamak amacıyla Yönetim Kurulu tarafından piyasa riski kapsamında limitler tespit edilmiştir. Nominal ve oransal bazlı limit sistemleri kullanılmakta, Yönetim Kurulu na, ilgili komitelere ve üst düzey yönetime risk bilgilendirimini içeren raporlama yapılmaktadır. Risk Yönetim Müdürlüğü ve Üst Düzey Risk Komitesi nden oluşan Risk Yönetim Grubu tarafından organizasyon, sorumluluk, faaliyet alanları gibi konuların belirlendiği dahili yönetmelikler hazırlanarak Yönetim Kurulu nca onaylanmıştır. Risk Yönetimi Politikaları belirlenerek Yönetim Kurulu onayını takiben Banka genelinde duyurulmuştur. Yasal olarak, konsolide ve konsolide olmayan bazda piyasa riskinin ölçümünde standart yöntem kullanılmaktadır. Standart yönteme ek olarak, Banka, geliştirdiği ve geriye dönük testlerle başarısını

kontrol ederek geliştirmeye devam ettiği parametrik ve tarihi simülasyon bazlı içsel modellerle menkul kıymet portföyünün ve döviz pozisyonunun günlük bazda RMD (Riske Maruz Değer) hesaplamalarını yapmakta, senaryo analizleri ve stress testleri uygulamaktadır Kur Riski : Taşınan pozisyonlar nedeniyle oluşan kur riskleri standart metot kapsamında aylık dönemler itibarıyla hesaplanmakta, sonuçlar BDDK ya ve Banka üst yönetimine raporlanmaktadır. Parametrik RMD yöntemiyle kur riski haftalık olarak Banka üst yönetimine ve Aktif Pasif Komitesi ne raporlanmaktadır. Yabancı Para Net Genel Pozisyonu raporu kapsamında açık pozisyon bilgileri BDDK ya haftalık olarak raporlanmaktadır. Müşteri işlemlerinden kaynaklanabilecek herhangi bir kur riski doğduğunda karşı pozisyon alınarak kur riski taşınmamaktadır. Varlıkların, yükümlülüklerin ve bilanço dışı kalemlerin faize duyarlılığı Banka tarafından ölçülmektedir. Vade dağılım (Gap) analizi ile her bir vade diliminde ortaya çıkan nakit ihtiyacı belirlenmektedir. Uygulanan faiz oranlarında ise pasif maliyeti ile aktif getirisi arasında her zaman artı bir farkın (spread) olması sağlanmaktadır. Faiz oranlarındaki değişikliklerin banka bilançosuna etkileri gap analizi, senaryo analizleri ve stres testleri ile kontrol edilmekte, Faiz oranlarındaki dalgalanmalar veya likiditedeki zorluklar sonucunda aktif veya özkaynakların olumsuz etkilenmesini engellemek için risk politikaları kapsamında sürekli kontroller yapılmakta ve üst yönetim, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu sürekli bilgilendirilmektedir. Likidite Riski : Piyasa ve likidite riskinin yönetilmesinde, mevcut pozisyonlar ve Banka'nın gelecekteki nakit akımı dikkate alınmaktadır. Likit olmayan piyasalarda veya likit olmayan enstrümanlara yatırım yapılmamaktadır. Aktif-pasif yönetimi kapsamında vade uyumu ve likidite ihtiyacının her zaman karşılanabilir olması gözetilmekte, likidite oranları takip edilmektedir. Banka, likidite gereksinimini karşılamak amacıyla likit aktiflerin elden çıkarılması, kısa dönemli borçlanmaların arttırılması, likit olmayan aktiflerin azaltılması, sermayenin arttırılması yollarından birini veya birden fazlasını seçebilir. Banka da likidite idaresi, bankanın itibarı gözetilerek ve tüm taahhütlerin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesi sağlanarak yapılır. Acil ve beklenmeyen durumlarda likidite riskinin belirlenmesine yönelik olarak çeşitli ters senaryolar altında nakit akımı projeksiyonları, fonlanma gereksinim tahminleri yapılır. 7-Bankanın Dahil Olduğu Risk Grubu ile Yaptığı ĠĢlemlere ĠliĢkin Bilgiler Bankamızın dahil olduğu risk grubu ile ilgili diğer detaylı açıklamalara 30 Eylül 2008 tarihli Mali Tablolar ve Bağımsız Denetim Raporu nun V. bölümünün 1. ve 2. maddelerinde yer verilmiştir. 8-BU DÖNEMDE BANKA FAALĠYETLERĠNĠ ÖNEMLĠ DERECEDE ETKĠLEYEN GELĠġMELERE ĠLĠġKĠN AÇIKLAMALAR YUKARIDA SUNULMUġTUR. DĠĞER BĠLGĠLER ĠÇĠN 2007 YILINA AĠT YILLIK FAALĠYET RAPORUNA ULAġMAK ĠÇĠN TIKLAYINIZ.