Tıkayıcı uyku apne sendromunda dil kökü radyofrekansı sonrası komplikasyonlarımız



Benzer belgeler
RADIOFREQUENCY ABLATION OF THE SOFT PALATE FOR THE TREATMENT OF SNORING AND MILD OBSTRUCTIVE SLEEP APNEA SYNDROME

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

PROF. DR. TÜLİN TANER

Larenks kanserinin preoperatif, intraoperatif ve postoperatif evrelemelerinin karşılaştırılması

A5. Babademez MA, Tuncay KS, Zaim M, Acar B, Karaşen RM, Hashimato Tiroiditidis and Tiroid Gland Anomalies, J Craniofac Surg, 21(6): (2010).

OSAS DA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI: ÜST SOLUNUM YOLU CERRAHİSİ

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Obstrüktif Uyku Apne Sendromlu Hastalarda Uvulopalatal Flep Cerrahisinin Etkinliği

Bipolar radyofrekans uygulamas n n, alt konka hipertrofilerindeki etkinli inin, rinomanometrik olarak incelenmesi

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

İSMET EMRAH EMRE EAFPS ARASTIRMA PROGRAMI

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları. Haluk İşeri. Ankara Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı

KONKA CERRAHİSİ İLE KOMBİNE UYGULANAN SEPTOPLASTİ SONUÇLARIMIZ

Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

ILAŞTIRILMASI. ve Araştırma rma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Sevgili Meslektaşlarım,

Tıkayıcı uyku apne sendromunun ve sürekli pozitif havayolu basıncı titrasyonunun evre 3 ve REM uykusuna etkisi

Radyofrekans cerrahisi sonuçlar m z *

KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Alt konka hipertrofisinde bipolar radyofrekans uygulamas n n etkinli i

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

TİROİD CERRAHİSİNDE İNTRAOPERATİF SİNİR MONİTÖRİZASYONU PRENSİPLERİ

İntraoperatif Sürekli Vagus Monitorizasyonunun Riskli Tiroidektomilerde Reküren Laringeal Sinirin Korunmasına Katkısı

Genel Önlemler. Dr. Bülent Çiftçi Sanatoryum Hastanesi Keçiören-Ankara

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

Horlama ve hafif derecede obstrüktif uyku apneli olgularda yumuflak damak radyofrekans doku ablasyonu uygulamas

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Saf horlama hastal ve hafif-orta t kay c uyku apnesi sendromunda palatal implant tedavisi

Ağır OUAS lı bir olguda klostrofobi ve uykuda ölüm korkusuna bağlı yaşanan CPAP cihazına uyum sorununun davranışsal destekle çözümlenmesi

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI

Çocukluk Çağı Uykuda Solunum Bozuklukları: Medikal Tedavi ve Non-invazif Mekanik Ventilasyon Tedavisi

Uykuda Solunum Bozuklukları Merkezimize Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri, Tedavi Yöntemleri ve Tedaviye Uyumları

PARATİRO DAHA MI İYİ? Şafak Gökhan. Genel Cerrahi AD, *ÖÇ* kanı ve **Plastik ve Rekonstrüktif. ktif Cerrahi AD İzmir

Süperior Laringeal Sinir Monitorizasyonu Tekniği. Doç. Dr. Mehmet Uludağ Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Santral Bölge Diseksiyonunda Lenf Bezi Diseksiyon Genişliği ve Lokalizasyonunun Değerlendirilmesi

Obstrüktif uyku apnesi sendromlu hastalarda rinomanometri sonuçlarının polisomnografi ve fizik muayene bulguları ile karşılaştırılması

OSAS IN FARKLI TİPLERİNDE TANI KRİTERLERİ VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Dr. HANDAN TUĞÇE OĞUZ. Doktora, Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti AD

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda vücut kitle indeksi ve boyun çevresi ölçümlerinin apne hipopne indeksiyle korelasyonu

Glottik Tümörlerin Tedavisinde Vertikal ve Suprakrikoid Parsiyel Larenjektomi

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

İzole alt konka hipertrofisi olan hastalarda radyofrekans termal ablasyon tedavisinin nazal mukosilier klirens üzerine etkisi

TEKRARLANAN RADYOFREKANS CERRAHİSİNİN NAZAL MUKOSİLİER AKTİVİTE ÜZERİNE ETKİSİ

Obstrüktif Uyku Apne Cerrahisinde Güncel Yaklaşımlar

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

Alt konka hipertrofilerinde bipolar radyofrekans uygulamas n n etkinli inin de erlendirilmesi

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Horlama ve t kay c uyku apnesi tedavisinde laser-assisted uvulopalatoplastinin etkinli inin de erlendirilmesi

AYAK TIRNAK BATMASININ SEGMENTER MATRÝKS

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Radyo frekans cerrahi

Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda klinik hikaye ve fizik muayene bulgular n n apne-hipopne indeksi ile iliflkisi

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Mide Tümörleri Sempozyumu

Geçmişten günümüze. Pediatride günübirlik anestezi. Preoperatif. Preoperatif. Postoperatif. Peroperatif. Preoperatif

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

29 Ekim 2015, Perşembe

ÖZGEÇMiş. 1. Adı Soyadı: Oya ÜNSAL. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Uzman Doktor. 4.

Obstruktif Uyku Apne Sendromlu Hastalarda Ek Hastalıklar ile Obezite İlişkisi

ÇOCUKLARDA ADENOTONSİLLEKTOMİYE GÜNCEL YAKLAŞIM

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Dr. Oğuz Köktürk. Tablo-1: Uykuda solunum bozuklukları

Akciğer Kanserinde Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

Transoral robotik cerrahi uygulanan baş boyun kanserli hastaların ameliyat sonrası hemşirelik bakımı açısından değerlendirilmesi

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Horlama toplumda insanlıkla beraber mevcut olmasına rağmen genellikle normal

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

İNTRAOPERATİF SİNYAL KAYIPLARINDA CERRAHİ STRATEJİ

Dr.Selçuk Kaya KTÜ Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Trabzon. 01 Nisan 2015

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

Transkript:

TKBB & BBCD 2011 doi: 10.5152/tao.2011.13 ARAfiTIRMA / RESEARCH ARTICLE Tıkayıcı uyku apne sendromunda dil kökü radyofrekansı sonrası komplikasyonlarımız Ş. Civelek, M. Özçelik, İ. E. Emre, D. Dizdar, İ. Ercan, S. Turgut Our experiences with tongue base radiofrequency, for treatment of obstructive sleep apnea Objectives: Current opinion for the treatment of obstructive sleep apnea (OSA) leans towards minimal invasive procedures. The frequently used radiofrequency ablation technique for the treatment of tongue base hypertrophy is a favorable alternative. In our study, we aimed to evaluate our complication rates and evaluate our experiences with radiofrequency application to the tongue, which we have preferred for the treatment of OSA since 2004. We planned to compare our complications rates with those in literature. Methods: Seventy-five patients with OSAS treated in our clinic, between 2004-2009, using radiofrequency, were retrospectively evaluated regarding the rate and type of complication. Results: There were no intraoperative complications. 9 out 75 patients (1.2%) had complications where 7 of them were observed in the first week. Two others were observed further on after treatment. 4 patients had mucosal ulceration, 2 patients had odynophagia, 1 patient had temporary nerve paralysis and 2 patients had abscess formation. All the patients that had complications were treated medically. None of them had airway obstruction. Conclusion: Tissue ablation with radiofrequency, which is an option for minimally invasive surgical treatment of tongue base hypertrophy, is a frequently used modality. However debates over the amount of energy to use and the pattern of application, are still on going. Even though there are different results for complication rates in the recent literature, compared to other surgical techniques, radiofrequency is still a reliable and effective treatment. Key Words: Obstructive sleep apnea, radiofrequency, tongue base. Turk Arch Otolaryngol, 2011; 49(3):49-53 Dr. Şenol Civelek, Dr. Müge Özçelik, Dr. İsmet Emrah Emre, Dr. Denizhan Dizdar, Dr. İbrahim Ercan, Dr. Suat Turgut Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1. KBB Kliniği, İstanbul Özet Amaç: Toplumdaki prevalansı giderek artmakta olan tıkayıcı uyku apne sendromunun cerrahi tedavisinde giderek daha minimal invaziv yaklaşımlar tercih edilmektedir. Günümüzde giderek yaygın kullanılmaya başlayan ve submukozal doku ablasyonu sağlayan radyofrekans cerrahisi de özellikle dil kökü hipertrofilerinin tedavisinde avantajlı bir alternatif oluşturmaktadır. Çalışmamızda 2004 yılından beri uyku apne cerrahisinde tercih ettiğimiz bir yöntem olan dil kökü radyofrenkans cerrahisi ile ilgili deneyimlerimizin retrospektif olarak gözden geçirilmesi ve komplikasyon oranlarımızın belirlenmesi amaçlandı. Bu bilgiler doğrultusunda verilerimizin literatürdeki çalışmalarda yer alan komplikasyon oranları ile kaşılaştırılması ve dil kökü radyofrekansı uygulamalarının güvenilirliğinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: Retrospektif olarak; 2004-2009 yılları arasında kliniğimizde dil kökü radyofrekansı uygulaması yapılmış olan toplam 75 TUAS hastasında gelişen komplikasyon oranları değerlendirildi ve literatür ile karşılaştırıldı. Bulgular: İntraoperatif komplikasyon ile karşılaşılmadı. Postoperatif dönemde 9 tanesi erken postoperatif (birinci hafta) dönemde 2 tanesi geç postoperatif dönemde olmak üzere toplam 75 hastada komplikasyon gözlenen hasta sayısı 9 (%1.2) idi. Komplikasyonlar 4 hastada yüzeyel mukozal ülserasyon, 2 hastada ağrılı odinofaji,1 hastada geçici sinir paralizisi 2 hastada ise abse formasyonu şeklinde idi. Komplikasyon gözlenen hastaların hepsi medikal tedavi edildi. Abse formasyonu gözlenen hastalar yatırılarak parenteral antibiyoterapi uygulandı. Hiç bir hastada havayolu obstruksiyonu gelişmedi. Sonuç: Dil kökü hipertrofisinin cerrahi tedavisinde minimal invaziv bir tedavi seçeneği olan radyofrekans ile doku ablasyonu giderek daha yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır. Bununla birlikte yapılacak uygulamanın şekli ve verilecek enerji miktarı ile ilgili tartışmalar halen devam etmektedir. Literatürde komplikasyon oranlarına yönelik farklı sonuçlar bulunmakla birlikte diğer cerrahi yöntemler ile kıyaslandığında dil kökü radyofrekansı uygulamaları halen güvenilir ve etkin bir tedavi yöntemidir. Çalışmamızda takip ettiğimiz dil kökü radyofrekans uygulanmış hastalardaki komplikasyon oranlarımız literatürde kabul gören oranlarla uyumludur. Anahtar Sözcükler: Tıkayıcı uyku apnesi, radyofrekans, dil kökü. Türk Otolarengoloji Arflivi, 2011; 49(3):49-53 49

Civelek Ş ve ark. Giriş Tıkayıcı uyku apne sendromu (TUAS) prevalansı günümüzde giderek artmakta olan ve pek çok ciddi hastalığa yatkınlığı artıran bir durumdur. 1 Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu obstrüksiyonu dönemleri ile karakterize olan bu hastalığın oluşum mekanizması uyku sırasında üst solunum yolundaki tıkanıklıklardan kaynaklanmaktadır. 2 Obstruksiyona en sık yol açan bölgeler ise dil kökü ve yumuşak damaktır. TUAS cerrahisinde en sık hedef alınan bölgeleri de temel olarak bu iki alan oluşturmaktadır. 3 Uyku apnesi olan hastalarda en sık tercih edilen cerrahi yöntemin UPPP (Uvulopalatopharyngoplasty) olmasına karşılık UPPP cerrahisinin yetersizliği konusunda en sık ileri sürülen görüşlerden biri dil kökü hipertrofilerinin gözden kaçırıldığı konusundadır. 4,5 Radyofrekans ile doku ablasyonunun medikal uygulamalarda kullanılmasının ardından, dil kökü hipertrofisinin tedavisinde ilk kullanan 1999 yılında Powell olmuştur. 6 Bu tarihten itibaren minimal invaziv bir tedavi seçeneği olarak, dil kökü hipertrofisinin tedavisinde giderek artan sıklıkta kullanılmaya başlanılmıştır. İşlemin genel anestezi altında uygulanmasının yanı sıra lokal anestezi altında da uygulanabilmesi kolaylık sağlamaktadır. Özellikle bipolar teknolojide hem tek uygulamada etkin bir tedavi sağlanmaktadır hem de daha düşük enerji verilmesi sağlanarak komplikasyon olasılığı azaltılmaktadır. 7 Bununla birlikte radyofrekans cerrahisi sonrası da komplikasyonlar görülmektedir. En sık karşılaşılan komplikasyonlar, mukozal ülserasyonlar, enfeksiyon, kanama, hipoglossal sinir felci, disfaji, abse ve havayolu tıkanmasıdır. 8 Yapılan çalışmalarda farklı komplikasyon oranları bildirilmekle birlikte oran ortalama %3 civarındadır. Bizde makalemizde 2004-2009 yılları arasında kliniğimizde TUAS tedavisi amacıyla dil köküne bipolar radyofrekans uygulaması yaptığımız hastaların verilerini ve gelişen komplikasyonları değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem Retrospektif olarak yaptığımız bu çalışmada; 2004-2009 yılları arasında kliniğimizde dil kökü radyofrekansı uygulaması yapılmış olan toplam 75 TUAS hastasının verileri değerlendirildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların hepsi kliniğimize horlama yakınması ile başvurmuş olan ve yapılan polisomnografik değerlendirme sonucunda TUAS tanısı almış olan hastalardı. Modifiye mallampati derecelendirmesine göre 3. ve 4. düzeyde dil kökü hipertrofisi olan ve müller manevrası ile dil köküne bağlı %50 den fazla obstruksiyon tespit edilenler hastalar dil kökü hipetrofisi mevcut olarak kabul edildi ve dil kökü radyofrekansı, uygulanacak cerrahi tedaviye eklendi. Her hastanın ayrıntılı kulak burun boğaz muayenesi yapıldı. Hastaların boy ve kilo ölçümleri yapılarak BMI (Body-mass indeks) değerleri hesaplandı. Operasyondan 1 saat önce hastalara preoperatif profilaksi amaçlı 2 gr sefazolin (i.v) uygulandı. Postoperatif dönemde oral sefazoline devam edildi. Bipolar radyofrekans enerjisi genel anestezi altında, akustik koagülasyon monitörü (CelonLabENT ) olan bipolar güç ünitesi kullanılarak, 7 W enerji düzeyine ayarlanarak 1.3 mm çaplı özel radyofrekans ablasyon ucu (CelonProSleepplus) (Resim 1) ile uygulandı. Laringoskop ve dil basacağı kullanılarak, transoral yolla dil kökü circumvallate papillanın arkasına, median ve paramedian hatta olmak üzere, 5 ila 7 noktadan, 2.5-3 cm 3 lük alana uygulandı (Resim 2). Hastalar sadece bir gün hospitalize edildi. Resim 1. Resim 2. Bipolar güç kaynağı ünitesi ve dil kökü probu. Dil kökü RF uygulama bölgeleri. (x) = Dil köküne RF probunun uygulandığı bölgeler (o) = Circumvallate papilla 50 Türk Otolarengoloji Arflivi / Turkish Archives of Otolaryngology, Cilt / Volume 49, Sayı / Number 3, 2011

TUAS da dil kökü radyofrekansı komplikasyonlarımız Hastalar postoperatif 1 gün serviste takip edildi. Daha sonra hastalar postoperatif 7. gün 1. ay, 3. ay ve 6. ayda rutin kontrollere çağrıldı. Hastalarda gözlenen komplikasyonlar kaydedildi ve gereklilik halinde uygun medikal tedavi uygulandı. Bulgular Çalışmaya dahil edilen hastaların 60 tanesi erkek, 15 tanesi bayandı. Yaş aralığı 23-64 arasında idi (Ort; 43.97±9.95). Polisomnografik incelemede gözlenen AHI (Apne-hipopne indeksi) değerleri 5 ila 43 arasında idi (Ort 13±6.072). Hastaların BMI (Body-Mass index) değerleri en büyük 31.2 en küçük 19 idi (Ort; 26.22±8.41). Dil köküne radyofrekans uygulanan alan sayısı 5 ila 9 arası idi (Ort 6.4±2.82). Tek bir seansda uygulanan enerji miktarı 270-315 joule arasında idi (Ort: 303.2±112.4). Hastaların takip dönemleri 6 ay ile 5 yıl arasında idi (Ort 718.44±116.61 gün) (Tablo 1). İntraoperatif olarak komplikasyon ile karşılaşılmadı. Postoperatif dönemde 9 tanesi erken postoperatif ( birinci hafta) dönemde 2 tanesi geç postoperatif dönemde olmak üzere toplam 75 hastada komplikasyon gözlenen hasta sayısı 9 (%1.2) idi. Gözlenen komplikasyonlar 4 hastada yüzeyel mukozal ülserasyon, 2 hastada ağrılı odinofaji, 1 hastada geçici sinir paralizisi 2 hastada ise abse formasyonu şeklinde idi. Komplikasyon gözlenen hastaların hepsi medikal tedavi ile düzeldi. Abse formasyonu gözlenen hastalar kliniğe yatırılarak parenteral antibiyoterapi uygulandı. Komplikasyon gelişen hastaların hepsinin takipinde medikal tedavi ile gerileme tespit edildi. Hiç bir hastada havayolu obstruksiyonu gelişmedi (Tablo 2). Tartışma küçültülmesine yönelik olarak geliştirilmiş olan pek çok yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden kriyoterapi, transoral yolla CO 2 lazer eksizyon, transservikal eksizyon gibi metodlar dezavantaljları uygulamalarının zor, pahalı ve komplikasyon oranlarının yüksek olmasıdır. Son zamanlarda bu amaçla kullanılmakta olan ısı kontrollü radyofrekans ile doku ablasyonu uygulamaları TUAS a yönelik multilevel yumuşak doku cerrahisinde sık tercih edilmeye baslamıştır. Kullanım alanlarından biri de dil kökü hipertrofisine yönelik uygulamalardır. Özellikle pozisyona bağlı TUAS da dil kökü radyofrekans uygulamasının başarılı olduğu vurgulanmaktadır. 10 Yapılan çalışmalarda radyofrekans cerrahisinin dil kökü hipertrofisinin tedavisinde etkin ve kolay uygulanabilir bir yöntem olduğunu destekler niteliktedir. 6,7,10 İlk kez Powell ve ark.larının 6 bu alanda kullanması ile birlikte dil köküne radyofrekans uygulamaları giderek yaygınlaşmıstır. Bununla birlikte uygulama yöntemi, seans sayısı ve verilecek enerji miktarı ile ilgili tartışmalarda artmıştır. Yapılan çalışmalarda farklı süreler ve farklı enerji değerlerinden bahsedilmektedir. İlk yapılan uygulamalar tek seanslı ve düşük doz enerji uygulanması yönünde idi. Powell ve ark.larının 6 yaptıkları çalışmada 18 hastalık çalışma grubunda her bir hastada ortalama 5.5 cm lik alanda uygulanan enerji miktarını 8490 J olarak belirtilmişti. Stuck ve ark.ları 11 ise her bir alanda verdikleri enerji miktarını 600-800 j arası olarak açıklamışlardır. Bu çalışmalarda yapılan uygulamalar neticesinde dil kökü boyutlarında küçülmenin yanısıra AHI değerlerinde gerileme saptanmıştır. Daha sonraları Tablo 1. Hastaların genel veri değerlerinin ortalamaları. Genel Veriler Ortalama YAŞ 43.97±9.95 BMI 26.22±8.41 AHI 13±6.072 RF uygulama alan sayısı 4±2.82 Uygulanan toplam enerji 303.2±112.4 Takip süresi (gün) 718.44±116.61 Uyku apne sendromunda retrolingual hava yolu kollapsına yönelik seçilecek cerrahi yöntemin minimal invaziv ve kolay uygulanabilir olması, bunun yanı sıra etkin tedavi imkanı sağlaması büyük önem taşımaktadır. 9 BMI: Body-Mass index, AHI: Apne-hipopne indeksi Bu durumdaki hastalarda dil kökü boyutlarının Tablo 2. Gelişen komplikasyon tipi, sayısı, hastalara verilen enerji miktarı ortalamaları ve başlangıç süreleri. GELİŞEN KOMPLİKASYON SAYISI VERİLEN ENERJİ MİKTARI (Ort) BAŞLANGIÇ SÜRESİ (Ort) Mukozal Ülserasyon 4 291.3 4.3 gün Ağrılı Odinofaji 2 296.9 2.3 gün Geçici sinir paralizisi 1 285.8 24 saat Dil kökü apsesi 2 315.7 7.2 gün Türk Otolarengoloji Arflivi / Turkish Archives of Otolaryngology, Cilt / Volume 49, Sayı / Number 3, 2011 51

Civelek Ş ve ark. yapılan çalışmalarda ise enerji miktarının artırılması ile AHI değerlerinde daha büyük oranlarda gerileme elde edileceği ileri sürülmüştür. Woodson ve ark.ları 12 retroglossal obstruksiyonu bulunan 73 hastada ortalama 5.4 tedavi seansı uygulamış ve her hastada uygulanan ortalama enerji miktarını 13.994 +/-5459 j olarak belirtmiştir. Yine Nelson ve ark. ları 13 tek bir seansda yüksek doz enerji verilmesinin etkin tedavi sağladığını belirtmişlerdir. Enerji miktarının artırılması ile etkin tedavi sağlanmasına karşın bu durumdaki en büyük çekinceler komplikasyon oranının artacağı yönünde olmuştur. Ancak yine bu çalışmalarda verilen enerji miktarı ile birlikte komplikasyon riskinde değişiklik olmadığı ve güvenli bir tercih olduğu savunulmaktadır. 13 Yapılan çalışmalarda kullanılan yöntem monopolar radyofrekans yöntemi iken bu konudaki dezavantajların giderilmesi amacı ile daha sonraları bipolar radyofrekans teknolojisi geliştirilmiştir. Bipolar radyofrekans sisteminin monopolar yönteme göre en büyük avantajı uygulama probuna yerleştirilmiş olan iki elektrod sayesinde dokuya verilecek fazla enerjiyi kısıtlama imkanı sağlanmasıdır. 14 Bu sayede daha güvenli bir uygulamanın yanı sıra daha düşük enerji miktarı ile etkin tedavi sağlanabilmektedir. Radyofrekans probunun dil köküne uygulanması ise genel veya lokal anestezi altında ve sıklıkla transoral yol ile olmaktadır. Yaklasık 1 cm lik elektrodlar ile düşük enerji dozunda 5 ila 9 ayrı noktadan uygulama yapılabilmektedir. Uygulama alanı sirkumvallate papilla çevresine, paramedian ve median alanda olmaktadır. Bu noktada dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken nokta lingual arter ve hipoglossal sinirin bu bölge ile olan yakın komşuluk özellikleridir. 15 Uygulama sırasında bu iki önemli yapıda gelişebilecek hasarlar ciddi komplikasyonlar ile sonuçlanabilir. Bu nedenle son zamanlarda bu tür komplikasyon risklerini azaltmak iddiası ile transservikal yol ile skopi eşliğinde uygulamalar yapılmaya başlanılmıştır. Blumen ve ark.larının 16 uyguladıkları bu yöntemde uygulama sırasında dil kökünde ki anatomik yapılara zarar verme olasılığının daha düşük olduğu ileri sürülmektedir. Kliniğimizde tercih ettiğimiz yöntem ise genel anestezi altında transoral yolla yapılan uygulamadır. Dil köküne radyofrekans uygulamaları oldukça güvenli uygulamalar olarak bilinmekle birlikte karşılaşabilecek komplikasyonlar; mukozal ülserasyonlar, enfeksiyon, kanama, hipoglossal sinir felci, disfaji ve havayolu tıkanmasıdır. Literatürde komplikasyon oranları ile ilgili farklı sonuçlar bulunmaktadır. Stuck ve ark.larının 17 yaptığı çalışmada sıklıkla erken dönem komplikasyonlardan bahsedilmiş ve 322 hastalık çalışmalarında 10 (%2) hastada komplikasyon gözlemişlerdir. Buna karşılık Pazos ve Mair in 18 çalışmasında %41 gibi oldukça yüksek bir komplikasyon oranından bahsedilmektedir. Bunlardan sadece 1 tanesinde ciddi düzeyde komplikasyon tespit edilmiştir. Bir diğer çalışma olan den Herder ve ark. prospektif ve retrospektif olarak yaptıkları bir çalışmada dil kökü radyofrekansı uyguladıkları hiçbir hastada komplikasyon gözlememişlerdir. Bipolar radyofrekans enerjisi kullanılarak uygulanan bu çalışma bipolar teknolojinin üstünlüğünü kanıtlar niteliktedir. 14 Bizde bipolar radyofrekans enerjisi kullanarak dil kökü ablasyonu uyguladığımız toplam 75 hastanın 9 tanesinde (%1.2) komplikasyon gözlemledik. Komplikasyon gelişen hastaların verilerine ve takip sonuçlarına baktığımızda en çok gözlenen komplikasyonun yüzeyel mukozal ülserasyon olduğu görüldü. Bunun yanı sıra hiçbir hastada ciddi boyutta bir komplikasyon ile karşılaşılmadı ve hepsi medikal tedavi ile geriledi. Dil kökü hipertrofisinin cerrahi tedavisinde minimal invaziv bir tedavi seçeneği olan radyofrekans ile doku ablasyonu giderek daha yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır. Bununla birlikte yapılacak uygulamanın şekli ve verilecek enerji miktarı ile ilgili tartışmalar halen devam etmektedir. Literatürde komplikasyon oranlarına yönelik farklı sonuçlar bulunmakla birlikte diğer cerrahi yöntemler ile kıyaslandığında dil kökü radyofrekansı uygulamaları halen güvenilir ve etkin bir tedavi yöntemidir. Özellikle bipolar radyofrekans teknolojisi daha düşük enerji değerleriyle de etkin sonuçlar verebilmektedir. Dolayısıyla bu durum hastada gelişebilecek komplikasyon olasılığını etkilemektedir. Bizim deneyimlerimizde bu görüşü destekler niteliktedir. Kaynaklar 1. Hossain JL, Shapiro CM. The prevalence, cost implications, and management of sleep disorders: an overview. Sleep Breath 2002; 6: 85-102. 2. Ryan CM, Bradley TD. Pathogenesis of obstructive sleep apnea. J Appl Physiol 2005; 99: 2440-50. 3. Riley RW, Powell NB, Guilleminault C. Obstructive sleep apnea syndrome: a review of 306 consecutively treated surgical patients. Otolaryngol Head Neck Surg 1993; 2: 117-25. 4. Levin BC, Becker GD. Uvulopalatopharyngoplasty for snoring: long-term results. Laryngoscope 1994; 9: 1150-2. 5. Woodson BT, Nelson L, Mickelson S, Huntley T, Sher A. A multiinstitutional study of radiofrequency volumetric tissue reduction for OSAS. Otolaryngol Head Neck Surg 2001; 125: 303-11. 52 Türk Otolarengoloji Arflivi / Turkish Archives of Otolaryngology, Cilt / Volume 49, Sayı / Number 3, 2011

TUAS da dil kökü radyofrekansı komplikasyonlarımız 6. Powell NB, Riley RW, Guilleminault C. Radiofrequency tongue base reduction in sleep-disordered breathing: A pilot study. Otolaryngol Head Neck Surg 1999; 5: 656-64. 7. Stuck B, Julian K, Karl H, Verse T, Eckert A, Bran G. Volumetric tissue reduction in radiofrequency surgery of the tongue base. Otolaryng. - Head and Neck Surgery 2005; 132: 132-5. 8. Stuck BA, Starzak K, Verse T, Hörmann K, Maurer JT. Complications of temperature-controlled radiofrequency volumetric tissue reduction for sleepdisordered breathing. Acta Otolaryngol 2003; 123: 532-5. 9. Blumen M, Coquille F, Roccihicioli C, Mellot F, Chabolle F. Radiofrequency tongue reduction through a cervical approach: A pilot study. Laryngoscope 2006; 116: 1887-93. 10. Babademez MA, Ciftci B, Acar B, et al. Low-temperature bipolar radiofrequency ablation (coblation) of the tongue base for supineposition-associated obstructive sleep apnea. ORL J Otorhinolaryngol Relat Spec 2010; 72: 51-5. 11. Stuck BA, Köpke J, Hörmann K, et al. Lesion formation in radiofrequency surgery tongue base. Otolaryngol Head Neck Surg 2005; 132: 132-5. 12. Woodson BT, Nelson L, Mickelson S, et al. A multi-institutional study of radiofrequency volumetric tissue reduction for OSAS. Otolaryngol Head Neck Surg 2001; 125: 303-11. 13. Nelson LM, Barrera JE. High energy single session radiofrequency tongue treatment in obstructive sleep apnea surgery. Otolaryngol Head Neck Surg 2007; 137: 883-8. 14. den Herder C, Kox D, van Tinteren H, de Vries N. Bipolar radiofrequency induced thermotherapy of the tongue base: Its complications, acceptance and effectiveness under local anesthesia. Eur Arch Otorhinolaryngol 2006; 263: 1031-40. 15. Lauretano AM, Li KK, Caradonna DS, Khosta RK, Fried MP. Anatomic location of the tongue base neurovascular bundle. Laryngoscope 1997; 107: 1057-9. 16. Blumen MB, Coquille F, Rocchicioli C, et al. Radiofrequency tongue reduction through a cervical approach: a pilot study. Laryngoscope 2006; 116: 1887-93. 17. Stuck BA, Starzak K, Verse T, Hörmann K, Maurer JT. Complications of temperature-controlled radiofrequency volumetric tissue reduction for sleepdisordered breathing. Acta Otolaryngol 2003; 123: 532-5. 18. Pazos G, Mair EA. Complications of radiofrequency ablation in the treatment of sleep-disordered breathing. Otolaryngol Head Neck Surg 2001; 125: 462-6. Bağlantı Çakışması: Bağlantı çakışması bulunmadığı belirtilmiştir. İletişim Adresi: Dr. Şenol Civelek Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1. KBB Kliniği, İSTANBUL Tel: (0532) 455 50 28 e-posta: civeleksenol@hotmail.com Türk Otolarengoloji Arflivi / Turkish Archives of Otolaryngology, Cilt / Volume 49, Sayı / Number 3, 2011 53