Türklerde Yeni Yıl: Nevruz Bayramı ve Törenleri



Benzer belgeler
Türklerde Yeni Yıl. Nevruz Bayramı ve Törenleri

DİNİ VE MİLLİ BAYRAMLAR

MEVSİM İLKBAHAR SAĞLIKLI YAŞAM. İlkbahar mevsiminin özelliklerini öğreniyoruz.

Baharın sevinci, kardeşlik ve barışın simgesi NEVRUZ. Bayramı kutlu olsun. 21 Mart 2014

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

DİKTE METNİ 1 DİKTE METNİ 2

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

6 YAŞ NİSAN AYI BÜLTENİ .İLKBAHAR HAFTASI .SAĞLIK HAFTASI .POLİS TEŞKİLATI HAFTASI .23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

Sözlü Bilgi Kaynakları

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

Bu etkinler resim yapma, boyama, hamurla oynama, sınıf içinde veya oyun salonlarında düzenlenen oyun alanlarında oyun oynama gibi öğretmen gözetimi

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Kelaynakların Hazin Öyküsü

Arılar. (Tekerlemeler)

UFUK ARSLAN ANADOLU LİSESİ

TIRTIL DAİRE BEDENİM. Görmek için gözlerim,(gözler gösterilir.) İşitmek için kulaklarım var, (kulaklar gösterilir.)

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

Avrasya'nın Ortak Bayramı. Bu gün dağlar yeşillendi Sultan Nevruz safa geldin Cümle kuşlar hep dillendi Sutan Nevruz safa geldin.

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Minti Monti. Kutup ayısını tanımak ister misin?

BELGESELİ ANADOLU DA ZAMAN. 1. Bölüm: Hıdırellez Zamanı. 2. Bölüm: Kars'ta Kış Zamanı

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

MART AYI AYLIK BÜLTEN

AYLIK BÜLTEN TEMA: ANNELER GÜNÜ - TRAFİK VE İLK YARDIM - 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAM - ENGELLİLER HAFTASI - YAZ MEVSİMİ

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

MAYIS AYI VELİ BÜLTENİ

BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ SİNCAPLAR TEMASI DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

UĞURBÖCEĞİ GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

AYLIK BÜLTEN NİSAN 2012 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ:Çocuklarla selamlaşılır.çocuklar ilgi köşelerinde(eğitici oyuncaklar,lego ve tahta blok, v.b) serbest oyun oynanır.

NİSAN AYI EĞİTİM PLANI

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU BULUTLAR SINIFI EYLÜL AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

* ÇEVRE KORUMA HAFTASI * BABALAR GÜNÜ * RAMAZAN (ŞEKER) BAYRAMI * KULLANDIĞIMIZ ARAÇ VE GEREÇLER

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

AYLIK BÜLTEN-NİSAN 2014 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

AYLIK BÜLTEN TEMA: KÜTÜPHANE VE KİTAP HAFTASI - İLKBAHAR - DÜNYA VATANDAŞLIĞI - 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ÇOCUK BAYRAMI

DOSTLAR beni tanıdınız değil mi? Ben HACĐVAT.

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

DENİZYILDIZI GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ 2015

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK

5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece Hızır ın iyilik, mutluluk dağıtacağı, sorunları olanlara yardım edeceği inancı birtakım

AYLIK BÜLTEN TEMA: HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ, DÜNYA TASARRUF GÜNÜ,CUMHURİYET HAFTASI

Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

01-05 MAYIS OKULDA YAPACAĞIMIZ ÇALIŞMALAR OKULA GETİRECEKLERİMİZ. PAZARTESİ Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile okulumuz 1 gün tatil edilmiştir.

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

Violet Otieno Catherine Groenewald Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 4

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

BİZE KATILIR MISINIZ? ŞARKILAR

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ. Hazırlayan: MELTEM DÖKÜLMEZ

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Faydalı Olması Dileklerimizle...

Faydalı Olması Dileklerimizle...

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Transkript:

Türklerde Yeni Yıl: Nevruz Bayramı ve Törenleri Kadim Türk yurdu Doğu Türkistan da ortaya çıkan ve Türklerle beraber Anadoluya ve bütün Türk coğrafyasına yayılarak binlerce yıldır ananevi törenlerle kutlanan Nevruz-Yeni yıl bayramı Türk topluluklarında Nevruz, Noruz, Navrız, Newroz, Naurus, Ergenekon ve Bozkurt gibi adlarla anılmakta ve bütün Türk boylarında kutlanmaktadır. Bu yazıda yer alan Nevruz bilgileri, Nevruz adet ve an analeri genel olarak kitap ve ansiklopedilerden derlenen bilgiler değildir. Bu yazıda bahsedilenler Türkiyemizin cennet köşelerinden birisi olan ve benim de çocukluğumun geçtiği, doğup büyüdüğüm şehir, Iğdır ilimizde gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve yaşattıklarımız adet, an ane ve geleneklerimizden bizzat yaşanarak derlenmiş bilgilerden oluşmaktadır. Bu yazının orjinali Türk Dünyası Tarih Dergis'nin Mart 1993 tarihli sayısında yayınlatılmıştır. Nevruz kutlandığı bütün coğrafyalarda aslını korumakla beraber, yaşatılan bütün coğrafyalarda bölgelere has bazı gelenekler de meydana getirmiştir. Kırgızlar yeni yılın ilk gününe Nooruz adını vermekte ve bu güne Nooruz Köcö denilen özel bir yemek yemektedirler. Uygur Türkleri bugünü bahar bayramı olarak kabul etmekte ve bu güne Novruz demektedirler. Mart ayına Navrız adı veren Kazaklarda bu gün ananevi bir şekilde kutlanmakta ve bugünde Kazaklar da Kırgızlar gibi Nooruz Köcö denilen özel bir yemek pişirmektedirler. Nevruzu en tenteneli (şaşalı) şekilde kutlayan Azerbaycan Türkleri bugüne Noruz/Yeni Yıl ya da Ergenekon demektedirler. Kırım Tatar Türklerinde de Nevruz geleneği bütün canlılığı ile yaşamaktadır. Kırım Tatar Türkleri bu kutlu güne Navrez adı vermektedirler. Batı Trakya Türklerinin Mevris, Çuvaş Türklerinin de Naurus dedikleri bu gün Osmanlı Türklerinde de kuylanmaktaydı. Osmanlı coğrafyasında sayılı günlerden birisi olarak kutlanan bu günde güneşin koç burcuna girdiği anda Nevruziyye adı verilen bir macun/tatlı yemek gelenek haline gelmiştir. Milletleri millet yapan onların manevi değerleri, adet an analeri, merasimleri ve diğer kültür unsurlarıdır. Bir milleti ayakta tutan, onu yaşatan ve devamını mümkün kılan bu tür kültür öğeleridir. Günümüzde bu tür kültür öğeleri milletler için temel güç unsurları olan; ekonomik güç, askeri güç ve ondan kuvvet alarak oluşturulan siyasi güç kadar temel ve stratejik öneme hâizdir. Bu sebepledir ki, Türk dünyasının en temel kültür öğelerinden birisi olan Nevruz/Yeni yıl bayramı bir çok doğu halkları tarafından kendilerine mal edilmeye çalışılmakta ve hatta www.igdirli.com / 1

bazı etnik gruplar tarafından siyasi hedefler doğrultusunda kullanılmak istenmektedir. Aynı şekilde bazı doğu halkları ve etnik gruplar Nevruz geleneğini kendilerine mal etmeye ve ona çeşitli rivayetler, efsaneler, masallar yakıştırmaya çalışmaktadırlar. Tarih boyunca başta Türkler olmak üzere Türklerle aynı coğrafyayı paylaşan ve yakın ilişkide olan bazı doğu halkları tarafından, an anevi bir şekilde kutlanan Nevruz/Yeni Yıl bayramı, tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de birtakım rivayet, masal yakıştırmalarıyla siyasi/dini ve bazı etnik emellere alet edilmek istenmektedir. Bu sebeple Nevruz/Yeni Yıl bayramının ne olduğu, muhtevası, kutlanış şekli ve amacı, hangi tarih ve şartlarda formalaşarak milli bayramlarımızdan birisi haline dönüştüğünün bilinmesi, Nevruzu birtakım emellere alet etmekten kurtarıp, gerçek ve milli bir kutlanış amacına dönüştürecektir. Ünlü Rus gazeteci ve yazarı Georgi Kubliski daha Sovyetler Birliği döneminde Orta Asya ya yaptığı bir gezi sırasında şahit olduğu Nevruz törenleri için şçyle demektedir: Gerçek ilkbahar Orta Asya ya Nevruz ile gelmektedir. Bu İslam öncesi bayram ilkbaharda gece ile güngüzün eşitlendiği nün olan 21-22 Mart tarihlerinde kutlanır. Eskiden Doğu takvimine göre yılbaşı da aynı tarihte başlıyordu. Farsça bir kelime olan Nevruz, nev: yeni, ruz: gün, yani yeni gün manasındadır. Nevruz güneşin koç burcuna girdiği gün olup, Rumi takviminde Mart ayının dokuzuna rastlar. İlkbaharın başlangıcı 12 hayvanlı Türk takvimine göre yeni yıl olarak kutlanmaktadır. Eski Türkler ve nüfus yoğunluğu sebebiyle son bin yıldır Türklerin hükümranlığı ve egemenliğinde olan kalan İranlıların, yılbaşı olarak kabul ettikleri Nevruz, aslında sadece Türklerin değil Türklerle aynı coğrafyada yaşayan bütün halkların Yeni yıl olarak kutlamaları gereken bir gündür. Güneş yıllık zahiri zahiri hareketleri zamanı, Mart ayının yirmibirinde (bazen yirmisinde) ekvatoru keserek, dünyanın güney yarımküresinden kuzey yarımküresine geçer. Bu zamanda güneş tam ekvatorda olduğundan, her yerde gece ile gündüz eşitlenir, yeryüzünün kuzey yarımküresinde ekonomik bahar başlar. Buna göre de güneşin Mart ayının yirmibirinde ekvatoru kestiği noktaya, yaz beraberliği noktası denir. Onikinci yüzyılda Ömer Hayyam ın düzenlediği güneş takviminde (ki, Selçukluların da kullandıkları takvim budur) yeni yıl Mart ayının yirmibirine denk www.igdirli.com / 2

gelmektedir. Yeni takvim yılının başlamasında güneşin yaz beraberliği noktasından geçtiği andan itibaren hesaplanır. Bu günde güneş ekvatoryal koordinatların başındadır. Bu gün Afganistan, İran ve Azerbaycan da resmi yeni yıl olarak kutlanır. Türkler uzun asırlardan beri baharın gelişini büyük bir coşkuyla kutlamaktadırlar. Baharın başlanıcına denk gelmesiyle de Türkler de Nevruz bayramı ayrı bir anlam kazanmıştır. Ayrı bir bahar bayramı yerine Nevruz baharın gelişiyle yeni yıl bayramı olarak kutlanılmaktadır. Bu milli bayramımızın bahar, işçi, emekçi, ideolojik, v.s yerine Türklerde yeni yıl bayramı olarak kutlanılmasının tarihi gerçeklere daha uygun düşeceği kanaatindeyiz. Nevruz bayramı ilk doğduğu zamandan bugünre kadar, birçok kültürle iç içe olmuştur. Birçok millet böylesine köklü ulu Türk kültür unsurunu önce sindirmeye, bunu başaramayınca da kendi kültürlerinden birşeyler katarak, onu kendilerine mal etmeye çalışmışlardır. Bunun içindir ki, Nevruz/Yeni yıl bayramının kutlanış amacı üzerinde yapmış olduğumuz araştırmalarda yüzden fazla rivayetin olduğunu gördük. Biz burada bu rivayetlerden sadece birkaçını vermekle yetineceğiz. - Nevruz, Türklerin Ergenekon dan çıktıkları gündür. Ergenekon/ Nevruz Bayramı Türkleri de bir tabiat, varoluş ve diriliş bayramı niteliğindedir. - Nevruz, Hazreti Ali nin doğduğu gündür. - Nevruz, Ateşperestlerden kalan bir bayramdır. - Nevruz, Tanrının dünyayı gece ile gündüzün eşit olduğu bir zamanda yarattığı gündür. - Nevruz, Kütlevi halk bayramıdır. - Nevruz, gününde güneş balık burcundan koç burcuna girmiştir. - Nevruz, Türklerde bahar bayramıdır. - Nevruz, İran ve Afganistan takvimine göre resmi yılbaşıdır. - Nevruz, Türklerde demir dövme-örs bayramıdır. Nevruz, Türklerde aynı zamanda Ergenekon bayramı olarak da kutlanmaktadır. Bu efsaneye göre Çinliler tarafından bozguna uğratılan Türklerden Nuhuz ve Koyan adlı iki hakanzade ile iki kız kurtulurlar. Dereler aşar, tepeler aşar, karanlıklarda yürürler. Nihayet bir sabah önlerinde bir iz görürler. Bu bir insan izi değildi. Koşturlar, izin üzerinden saatlerce koştular Kızın birisi sevinçle, işte www.igdirli.com / 3

diyerek haykırdı. Bu bir alageyik idi. Kovalamağa başladılar. Yol pek dar ve sarp idi. Nefes nefese koşarlarken dik bir yardan aşağı yuvarlandılar. Kendilerine geldikleri zaman şaşırdılar. Burası yeşillik ve ağaçlık bir yerdi. Güzel çiçekler açmıştı. Renkli kelebekler uçuşuyor, kuşlar ötüyordu. Girdiler, dolaştılar.burası adeta cennetti. Öyle bir cennet ki, kapısı yok. Hiç insana rast gelmediler. Başlarını yere eğdiler. Ümitlerini kesmediler, yine bir gül gelir buradan kurtulur, vatanımıza kavuşuruz diyorlardı. Akşama doğru alageyik göründü. O da bir çukurda yalnız kalmıştı. Şimdi kaçmıyor, hatta sokuluyordu. Kızlar bu geyiği okşadılar, kendilerine alıştırdılar. Nuhuz ve Kayan la birlikte sütünü içerek karınlarını doyurdular. Tam dört yüz sene etrafı büyük ve geçilmez kaf dağlarıyla çevrilen bu gizli yurdun içinde geçti. Bağ artık tamamıyla şenlenmiş, Türk yavruları çoğaldıkça çoğalmış, geyikler artmıştı. Ve herkes bir işle meşgul, çalışıyordu. Turanla ve tüm dünyayla ilişkilerini kesen bu gizli yurttan artık kurtulamayacaklarına hükmeden Türkler yine asla meyus olmuyorlar, yine Turan a kavuşmaktan ümitlerini kesmiyorlardı. Bir gün bu gizli yurtta bir kurt göründü ve geyiklerden bir tanesini parçalayarak geçti. Bir çoban bu kurdun nereden geldiğini merak etmişti, arkasını bırakmadı ve küçük bir delikten çıktığını gördü. Koşa koşa yurda döndü. Gördüğünü anlattı. Hepsi birden deliğin başına geldiler. Bu delik dardı. Uğraştılar uğraştılar. Bir insan geçemeyecek kadar dardı. Nihayet içlerinden bir demirci çıktı. Ocak yaktı. Örs kurdu. Çekici örse vurarak taşları parçaladı. Ve yol açtı. Bu küçük dünyaya dörtyüz sene içinde çoğalarak sığamayan Türkler birdenbire taştılar, en önde elinde bayrak deliği açan demirci türk çıktı. Türkler bugün çok sevindiler. Tekrar Turan a kavuştukları için yeni gün diye bu çıkışlarını milli bayram adettiler. Ve deliği açan demirciye Bozkurt namını vererek kendilerine Han yaptılar. Bozkurt kelimesini Moğollar kendi lisanlarına tercüme ederek Börteçine dediler. Ve bu milli bayramı onlar da tanıdılar. Artık her yıl yeni günde demir ayini yapmak kaide haline geldi. Yeni günde Hakan milli ocağın önüne gelir, bir demir parçasını kızdırır, sonra örs üzerine koyarak çekiçle döverdi. İşte Türkler davullarla, ciritlerle, oyunlarla bu yeni günü takdis ve taziz ederlerken, Acemler de (İran) onlara imrendiler, bu bayramı kabul ettiler. Ve hatta yeni gün ismini kendi lisanlarına tercüme ederek Nevruz dediler. Acem tarihinde Nevruz a esas olabilecek bir vak a bir masal, bir an ane bir rivayet yoktur. Halbuki Türk tarihinin, Türk an anesinin devam eden akisleri Acemlerin Nevruz dedikleri şeyin tamamıyla bizim Yeni gün, biz Türkerin milli bayramıdır. www.igdirli.com / 4

Tarihimiz, mazimiz, masallarımız, an anelerimiz ve nihayet ergenekon demir ayinimiz bu milli bayramımızın bir efsane değil, milli ve içtimai bir hakikat olduğunu ortaya koymaktadır. Türklerin Ergenekon dan çıktıkları bu günün güneş takvimine göre yeni yıla yani Mart ın dokuzuna (Miladi 21 Mart) rastlaması bu güne ayrı bir mana kazandırmıştır. Nevruz a Hazırlık ve Nevruz Törenleri Türklerde Nevruz/Yeni yıl bayramının hazırlıkları 40 gün önceden başlar. Evler temizlenir, silinir, süpürülür, her şey baştan aşağı yıkanır, bütün yatak, yprgan, döşek, kilim, halı, yolluk ve benzeri şeyler güneşe çıkarılıp serilir. Kış boyunca içine sinen nemden arındırılır, ve bol bol güneş alması sağlanır. Sonra bunlar sopalarla dövülerek (çırpılarak) tozdan arındırılır. Bu esanada uyanan doğayla, bahçe işleri de büyük bir hızla yapılmaya çalışılır; bahçede biriken çöpler ocaklardan çıkan küllerle karıştırılarak, gübre olarak toprağa verilir. Ark ve kanallar toprak ve çamurlarından arındırılır. Ağaçlar budanır, fazla dallar kesilir ve ağaçların dibi havalandırılır. Nevruz la gelen yeni günle beraber, herkes kendisine yeni bayramlık elbiseler alır, dost ve akrabalara hediyeler alınır. Nişanlı kızlar bey çorabı örerler. Büyük şair Şehriyar Haydar Babaya Selam adlı şiirinde bu konuda şöyle der: Bayramıydı gece kuşu ohurdu, Adahlı (nişanlı) kız bey çorabın tohurdu, Herkes şalın bir bacadan sohurdu, Ay ne gözel gaydaydı (adet) şal sallamak Bey şalına bayramlığın bağlamak. 21 mart tan önceki dört Çarşamba günleri daha bir tenteneli (eğlenceli) geçer. Bunların ilkine haberci veya güllü Çarşamba, ikinci, üçüncü, Çarşamba ve İl ahır yani son Çarşamba denir. İlk Çarşamba hazırlığa başlamanın işaretidir. Bu günde evlerde aş pişirilir, tongal kalanarak ateş yakılır. İkinci ve üçüncü Çarşambalar hazırlıklar hızlandırılarak devam ettirilir, semeni konulur. Sıra son Çarşambaya gelir. Son Çarşamba, Salı gecesini Çarşambaya bağlayan gecedir ki, bu, bayram günlerinin en şenliklisidir. Buna ilahır Çarşamba da denilir. Ahır (son) Çarşamba ölüleri anma günüdür. Bu günde mezar ziyaretlerine gidilir. Yemek ve helva hazırlanarak mezarlığa götürülür ve orada bulunanlara bilhassa fakirlere vefat eden hayrına dağıtılır. Vefat edenlere kuran okutulur. www.igdirli.com / 5

Son Çarşamba artık Semeni yeşermiştir. Yumurta Dövüştürme Bayram günlerinde ikinci Çarşamba dan sonra sokaklarda, köşe başlarında ve belirli mekanlarda toplanan çocuklar, gençler soğan kabuğu veya samanla boyanan yumurtaları dövüştürüler (tokuştururlar). Şehriyar Haydar Babaya Selam şiirinde bizim sayfalarla anlattığımız bu hadiseyi birkaç mısrayla inci gibi dizmiştir. Yumurtanı göyçek güllü boyardık, Çakkıştırıp, (tokuşturup) sınanların (kırılanları) soyardık, Oynamaktan birce meğer doyardık, Eli mene yaşıl aşşık (1) vererdi, İrza mene Novruz gülü dererdi. 1. Koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanların dizkapaklarından çıkarılan kemik, enkaze. Bu kemikle çocuklar aşşık oyunu oynanmaktadır. Alav Alav Gelin dostlar Gelin biz Bu ilk gününde Güneşi alkışlayak, Günü seher çağından İli Yazdan başlayak. Tongallar yandırılsın Üstünden tullanak biz Babaların ruhunu, oddan keçip anak biz. Bahtiyar Vahapzade Üçüncü Ahır Çarşamba ve bayram gecesi -bu Salıyı Çarşambaya bağlayan gecedir- alav alav gecesidir. Bu gecede tongal denen ateşler yakılır, üzerinden atlanır. Eskiden bu ateşler evlerin damında yakılırdı. Ancak, yaşam şartlarının değişmesiyle bu ateşler şimdilerde bahçelerde veya boş meydanlarda, sokak aralarında yakılmaktadır. Ateşin yakılmasıyla içlerinden bir dilek turarak ateşin üzerinden atlayan kimseler bu dileklerinin gerçekleşeceğine, tüm hastalıklarının www.igdirli.com / 6

bu ateşe dökülüp yanacağına, yeni yıla bu hastalık ve kötülüklerden arınarak girileceğine inanılır. İnanışa göre, ateşin üzerinden bazı yerlerde üç bazı yerlerde ise yedi defa atlanılması gerekir. Ateşin üzerinden atlanırken genellikle şöyle bir tekerleme okunur: Ağırlığım, uğurluğum dökülsün bu ateşin üstüne Ağırlığım, uğurluğum, kelliğim, keçelliğim hep bu ateşe Ağırlığım, uğurluğum dökülsün, odda yanıp kül olsun Yansın alev saçılsın, menim bahtım açılsın Bu arada yağlı paçavralardan yapılan ateş topları da bir telle bağlanır ve birkaç defa sallandıktan sonra havaya atılır. Daha sonra tongalın külleri bolluk getirsin diye evin bahçesine serpilir. Dışarıdaki alav alav şenliği bittikten sonra eve gelinerek en milli sofra sayılan Nevruz sofrasına oturulur. Bu sofrada pilav, kavurga, yarma yemeği, et v.s gibi milli yemeklerin yanında boyanmış yumurta, çeşitli kuruyemiş (yeddilevin) çeşitleri ve semeni bulunur. Sofra başında aile fertleri birbirini tebrik eder, evin aksakallarının işaretiyle yemeye başlanılır. Nevruz/Yeni yıl bayramında aksakallar bütün dargınları barıştırır, gençlere öğüt nasihat verirler. Semeni Nezruz bayramı sürecinde bir kap içine konan buğdayların sulanarak yeşillenmesinden elde edilen yeşertilmiş çimene Semeni adı verilmektedir. Nevruz aynı zamanda yeşilliğin ve doğanın da bayramıdır. Onun için SEMENİ nin yeşillik ve bereketi temsil ettiğine inanılır. Semeni den Helva ve tatlılar da yapılmaktadır. Semeni için bir çok şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiştir. Baca Baca/Şal Sallama Yeni güne en çok sevinenlerin başında çocuklar gelmektedir. Baca baca denilen günde bu bayramdan bir gün öncesidir- Bu günde çocuklar bayram paylarını almak için mahallelerine ve yakın mahallelere gidip kapı kapı dolaşılarak, kapılar çalınır ve bayram payları istenir. Baca baca gecesi tongallar kalanır, ateşler yakılarak üzerinden atlanır ve gece olunca da herkes beline bir Şal (atkı) bağlayarak komşu evlerin yolunu tutar. Eskiden evlerin bacaları olduğu için bacadan sarkıtılan bir Şal a (atkıya) bayram payı bağlandığı için bu adete www.igdirli.com / 7

baca baca denilmektedir. Ancak günümüzde artık bacalı ev kalmadığı için bu adet kapılar çalınarak içeri atılan Şal, geniş bez veya çantalarla yapılmaktadır. İçeri şal atan kimse şalın bir ucunu içeri atarken diğer ucunu elinde tutar ve saklanarak, kendisinin görülmemesine büyük bir özen gösterir. Fakat ev sahibi genellikle kimin geldiğini bilir, ama tanımamış gibi davranır. Kapının arkasına geçilerek bayram paylarını isteyen çocuklar, çok değişik sözler söylemekle beraber bazen ev sahibi bayramçalığımızı verin gibi sade birkaç söz veya aşağıdaki gibi birkaç mısra okunmaktadır: Ev yiyesi evde mi? Gümüş kemer belde mi? Ev yiyesi (sahibi) var olsun, Koynu (kucağı) dolu nar olsun, Doğduğu oğlan olsun, Doğradığı kuyruk olsun, Ersin, ersin, Allah muradını versin, Taze gelin dursun (kalksın) bize pay versin, Verenin oğlu olsun, Vermeyenin kızı olsun. Bunu duyan ev sahibi önceden hazırlanmış kuruyemiş, boyanmış yumurta şekerleme, meyve v.s. gibi yiyecekleri veya çorap, mendil gibi şeyler çocuklara/gençlere verilmekte ve onları güleryüzle göndermektedir. Bazen şal sallayanların kendisi de şalın ucuna hediye bağlayarak içeri atarlar. Bu genellikle nişanlı gençler arasında görülür. Nevruz günlerinde ve baca baca gününde geniş yaylaklarda ve meydanlarda at yarışları, ok atma, cirit, Zorhana, kement atma oyunu, boğa ve deve güreşleri, koç dövüşleri ve kılıç oyunları v.s. gibi oyunlar oynanır. Aşıklar atışır, şiirler okunur ve eğlenceler hayatın her yönüyle ilgili olarak sürüp gider. Güney Azerbaycan Türklerinin ve bütün Türk dünyasının büyük üstadı Muhhammed Hüseyin Şehriyar, çocukluğunda görüp geçirdiği baca baca diğer adıyla şal sallama adetlerini Haydar Babaya Selam adlı şiirinde yine şöyle ifade etmektedir: Şal istedim men de evde ağladım, Bir şal alıp tez belime bağladım, Gulam gile gaçdım şalı salladım, www.igdirli.com / 8

Fatma Hala mene corap bağladı, Han nenemi ya da salıp ağladı. Kulak Asma (Kapı dinleme) Yeni günden önceki gece, yani baca baca gecesi, komşu ve akrabaların kapı ve pencerelerine gizlice yaklaşılıp, içeride konuşulanlar dinlenilmeye çalışılır. Tamamıyla iyi niyetle yapılan bu dinleme hadisesinde kapı dinlemeye gidenler içlerinden bir dilek tutarlar. İçeride konuşulanlara dayanarak duyduklarından dileklerine göre çeşitli yorumlar yaparlar. Bu yorumların gerçek olduğuna inanılır. Genç kız ve erkekler dileklerinin yerine gelmesi için sabah erkenden kalkıp soğuk suda yıkanırlar. O gün herkes kapılarının dinleneceğini bildiğinden bayram gününe uygun olarak iyi şeylerden bahsedilir. Büyük şair Semet Vurgun bir şiirinde bu adetimiz için şöyle demiştir: Hayalet başını bir an terkedir, Heyirhah bir haber eşitmek üçün, Komşu kapısına pusmağa gedir, Gayda beledir ki, birinci kere, Hayır söz eşitse şad olacaktır, Yaman söz eşitse yine gamlara Gargolup içine kavrulacaktır. İyne İyne Yeni gün/nevruz gecelerinde çok güzel oyunlar ve adetler vardır. sbunlardan birisi de iyne iyne oyunudur. Nevruz gününden bir gün önce yani baca baca gününde bir kızla bir erkek hiç konuşmadan köy çeşmesinden veya evlerinin bahçesindeki çeşmeden (bu zamanda artık ev çeşmesinden) bir leğen (kap) su doldururarak getirirler. Bu su leğen içinde evin ortasına konur. Komşulardan gelen kız ve oğlanlar evin gençleriyle beraber su dolu leğenin atrafına toplanarak herkes sırasıyla dilek tutar. Bu dilekler genellikle gençelerin sevdikleri ile ilgili olur. Dilek tutuldukta sonra arka kısımlarına küçücük pamuk sarılarak suda batması engellenen iki adet iğne parmaklarla su batırıldıktan sonra suya bırakılır. Leğenin içinde bir halka şeklinde hızla dönen iki iğneden birisi kızı diğeri de erkeği temsil eder. Eğer iğneler gidip birleşir ve birbirine yapışırsa o dilek olacak ve gençler evleneceklerdir demektir. Eğer iğnelerin her birisi bir kenarda kalırsa o www.igdirli.com / 9

zaman gençler birleşemeyecek demektir. Dilek olumsuzdur. Bu gelenek de gençler arasında yaygındır ve gerçek olduğuna inanılır. Suya Yüzük Atma Suya yüzük atma oyunu da iğne iğne oyunu gibi bir dilek oyundur. Yine bu oyunda da bir leğen su getirilir, herkes yüzüğünü leğene atar ve leğenin üstü bir yaylık (başörtüsü) ile kapatılır. Bu sırada bir dilek tutulur ve sırayla yüzükler sudan çekilir. Eğer yüzüklerini leğene atanlar kendi yüzüklerini ilk çekişte labilirlerse dileklerinin gerçekleşeceğine inanırlar. Herkes sırayla sudan yüzük çekme işlemini tekrarlar. Yeni Gün İnanışları Nevruz Adetleri Nevruz/Yeni yılla ilgili bir çok inanış vardır. Yeni günün ilk dört günü yılın mevsimleriyle alakalıdır. Eğer, birinci gün güneşli geçerse demek ki, ilkbahar ayları güzel geçecektir. İkinci gün yağmurlu geçerse yaz ayı yağmurlu olacaktır. İkinci günler de aynı şekilde sonbahar ve kış aylarına ışık tutmaktadır. Eğer yeni günün üçüncü ve dördüncü günleri yağmurlu geçerse godu godu denilen bir tören düzenlenir. Şaman inancından kaldığı düşünülen bu inanışa göre Godu godu meudanlarda dolaştırılır ve güneşi çağıran çeşitli nağmeler okunur. İnanışa göre Godunun doğayı etkileme ve iklimi iyileştirme güçleri bulunmaktadır. Diğer Nevruz/Yeni gün gelenekleri gibi Godu Godu inanışı da, zarif bir Türk milli geleneğidir. Godu Godu törnlerinde Godu veya bazı yerlerde Dodu şu nağmeleri okumaktadır: Godu godunu gördün mü? Goduya selam verdin mi? Godu buradan geçende, Kırmızı gün (güneş) gördün mü? Yağ verin yağlamağa, Bal verin ballamağa, Godu gülmek isteyir, Koymayın ağlamağa, Goduya kaymak gerek, Kalara koymak gerek, Godu gün çıkarmasa, Gözlerin oymak gerek. www.igdirli.com / 10

Yeni Gün/Nevruz Adetleri Yeni gün/nevruz bayramında birçok adetler bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını bu yazımıza aldık. Yeni günde/nevruz da Semeni göyerderler, Yeni günde/nevruz da Semeni helvası pişirirler, Yeni günde/nevrz da üzerlik denen bir bitki yakıp dumanını eve, mala, cana ve çocuklara v.s. şeylere verirler, Yeni günde/nevruz da yeni elbiseler alınır, Yeni günde/nevruz da yakınlara hediyeler alınır, Yeni günde/nevruz da at yarışları verilir, Yeni günde/nevruz da yumurta boyanır, Yeni günde/nevruz da kız beğenmeğe giderler, Yeni günde/nevruz da küsülüler barıştırılır, Yeni günde/nevruz da misafirliğe gidilir, Yeni günde/nevruz da nişanlı kızlara Nevruz payı götürülür, Yeni günde/nevruz da kötü söz söylenmez, Yeni günde/nevruz da mezar ziyaretlerine gidilir, Yeni günde/nevruz da başkaları hakkında konuşulmaz, Yeni günde/nevruz da alış-veriş yapılmaz, Yeni günde/nevruz da şeker dağıtılır, Yeni günde/nevruz da atı, iti vurmazlar, Yeni günde/nevruz da Nevruz gülü dereler, Yeni günde/nevruz da yılanı vurmazlar, Yeni günde/nevruz da kızlar kırmızı giyinir, Yeni günde/nevruz da ev sahipleri evde birisinin bulunmsına gayret ederler, Yeni günde/nevruz da kavga etmezler, Yeni günde/nevruz da hasta olanlar ziyaret edilir, onlara pay götürülür, Yeni günde/nevruz da aksakallara Nevruz payı gönderilir, Yeni günde/nevruz da şal sallayanlara pay verilir, Son Çarşamba da güneş çıkmadan suyun üzerinden atlanır, Son Çarşamba da düğün için ayrılmış koyunların boynuzlarına kırmızı bağlanır, Son Çarşamba da evden para vermezler, Son Çarşamba da borç ödemezler, Son Çarşamba da komşuya elek vermezler, Son Çarşamba da mum yakmazlar, Son Çarşamba da eğer mum yanıyorsa bitmeden yarım söndürmezler, Son Çarşamba da evden ateş, kibrit gibi şeyler vermezler, Son Çarşamba da evden ekmek vermezler, www.igdirli.com / 11

Son Çarşamba da erkenden yatmazlar. Bu kısa yazımızda Türk milletinin yaşamından büyük bir kesiti, büyük bir motifi birkaç sayfaya işlemeye çalıştık. Hiç şüphe yok ki, Nevruz/Yeni yıl bayramı Türk kültür öğelerinin en temel ve köklü parçalarından birisidir. Bu sebeple de hakkında binlerce sayfa yazılacak kadar geniş ve engin bir konudur. Türkiye mizin zor bir süreçten geçtiği bu günleri Nevruz gibi milli bayramlarımıza, adet ve an analerimize sıkı sıkıya sarılarak, millet olarak birbirimize kenetlenerek atlatacağımıza inancımız sonsuzdur. Uzun asırlardan beri Anadolu nun bütün köşelerinde ve bütün Türk dünyasında kutlanılan ancak, Türkiye de resmi olarak devlet nezdinde kutlanmadığı için gözlerden kaçan Nevruz/Yeni Yıl bayramı bugün bazı gruplar tarafından siyasi ve ideolojik amaçlara alet edilmek istenmektedir. Oysa Türklerde Yeni Yıl/Nevruz bayramı üzerine yapılacak tarihi ve bilimsel araştırmalar gösterecektir ki, bu kültür öğesi en az Türk ulusunun varlığı kadar kadim ve onun bekâsı kadar stratejik bir öneme sahiptir. Not: Bu yazı ilk defa Türk Tarih Dergisi'nin 1993 yılı Mart sayısında yayınlanmıştır. http://www.turksam.org/tr/a271.html www.igdirli.com / 12