02 Ocak/Ş ubat/mart/2014 3 ayda bir yayınlanı r MUTLU YILLAR... TEPE den Bakış... S.1 Mustafa KALENDER ile Bakış Açısı... S.2 Saruhan BALABAN ile Bakış Açısı... S.3 Süleymaniye Üniversitesi Kampüsü... S.4 5 Fikri COŞKUNOĞLU ile TEPE li yıllar... S.6 7 Adnan ŞAHİN ile şiir ve futbol üzerine... S.8 9 Heykeltraş Filinta ÖNAL ile heykel sanatı üzerine... S.10 11 Şirket Haberleri... S.12 13 ERP çalışmaları ve Bulut Bilişim... S.14 Finansal Göstergeler... S.15 Sağlık Köşesi... S.16 Gezi... S.17 Etkinlik... S.18 Yeni bir yıla girerken... S.19 Tepe bülten bir Tepe İnşaat San. A.Ş. elektronik yayınıdır. http://ebulten.tepeinsaat.com.tr bulten@tepeinsaat.com.tr
TEPE den BAKIŞ 1 Hata yapmak insancadır, affetmek tanrısal, önce kendimizi doğru yönetelim sonra da karşı tarafta kusur arayalım. Birbirimiz ile olan ilişkilerimizde insanın yarısının kusur yarısının da meçhul olduğunu hatırımızda tutalım. Değerli Arkadaşlarım, Bir yılı daha geride bıraktık, bu yılın iyi şeyler ve güzel başlangıçlar yaptığımız bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Ciro hedeflerimize yakın bir ciro gerçekleştirdik ve başabaş kapattığımız bir yıl oldu. Siz değerli çalışanlarımıza çaba ve emekleriniz için teşekkür ediyorum. Çok önemli bir başlangıç olarak ERP projemiz de 18 Kasım 2013 itibariyle Kavramsal Tasarım aşamasını tamamladık. Önümüzde test ve gerçekleştirme aşamaları var. 1 Temmuz 2014 tarihinde de canlı kullanıma başlamayı planlıyoruz. Emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Tamamlanan İşler : Tamamladığımız işlere 2013 yılında Taurus AVM projemizi ve Irak Süleymaniyedeki Üniversite projemizi başarı ile teslim ettik,emeği geçen bütün arkadaşlarımıza aynı şekilde teşekkür ediyorum. Devam eden işlerimiz : İstanbul daki yatırım projemiz Narlife, satış ve pazarlama hedeflerine uygun olarak devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi nde işlerimizi devam ediyor. Tataristan Düz Cam ve Otocam Fabrika İnşaatları ve Coşkunöz Fabrikası inşaatlarımız devam ediyor. Türkmenistan Silo Projelerimiz hızla devam ediyor, zamanında bitecek, yılsonuna itibari ile bütün silo montlajlarını tamamlıyoruz. Ankara da Dolphin Ofis projemizde idareden kaynaklı konularımızı çözdük. İdareye sabırlı ve etik hareket etmemizin karşılığını da gördük. 2014 yılındaki yeni projelerimiz : Kuzey Irak daki Taq Taq sahasındaki yeni projemiz Nisan 2014 de başlayacak. Elazığ Spor Salonu İnce İşleri ve Anadolu Gayrimenkulun E 5 üzerindeki Kozyatağı ofis projesi de yeni yıl ile birlikte başlayacak. İstanbul da da taahhüt anlamında şeytanın bacağını kırdık. İnşallah gerisi gelecek. Önümüzdeki yılın sektörel anlamda zorlu geçeceğini şimdiden söyleyebilirim. Tepe Mesa ortak konut projesini Yaşamkent de önümüzdeki yıl hayata geçireceğiz. Tasarım ve ruhsat aşamalarını tamamladık. Martin Luther King diyor ki : Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Micheangelo nun resim yaptığı, Beethoven ın beste yaptığı veya Shakespeare in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup Burada işini çok iyi yapan biri var desin ve saygı duysun. Ne iş yaparsak yapalım, sizlerin yaptığı herşey saygıya değer. İşini iyi yapmak ve işine saygı duymak, işte bir şirkette kalıcı olmanın ve değerli olmanın sırrı bu. Bugüne kadar işini iyi yapan değerli arkadaşlarımızın, 10,15,20,25,30,35 yıl hizmetleri olanların ödüllerini verdik. Bu arada ben de gelecek yıl 10. Yıl hizmet ödülümü alacağım. İnsanlar Şirketleri terketmezler, yöneticilerini terkederler. Eee bu kadar yıl bunca insan bu şirkette 10 yıldan 35 yıla kadar hizmet yıllarını doldurmuşsa, bunda yöneticilerin büyük payları olduğunu unutmayalım. Biz üst yönetim olarak sizlerin elinizden geleni yaptığınızı biliyoruz. Sizlerde üst yönetimin elinden geleni yaptığına inanın ve tereddütünüz olmasın. Bilgi tabii ki güçtür ancak insanın bilgisi deneyiminin ötesine geçemez. O zaman deneyimin yönetimde ne kadar önemli olduğunu ve yöneticilerin karar geliştirme sürecinde hayati bir rolü olduğunu bilmenizi istiyorum. Bizler Tepe İnşaat a emek veren insanlar olarak, çalışanlarımız ve yöneticilerimiz açısıdan karşılıklı olarak şanslı insanlarız. Şu ortamın, şu atmosferin kıymetini karşılıklı olarak bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. İşte bu nedenle Tepe İnşaat ın "insan odaklı şirket" olmasından gurur duyuyoruz. İşte bu nedenle bugün onlarca insan 10 yıldan 35 yıla kadar bu şirkete hizmet etmişler. İyi ki hepiniz varsınız. İyi ki bu güzide Şirket var. Sizlerin ve ailelerinizin yeni yılını kutluyorum. 2104 yılının kendinizi fevkelade hissedeceğiniz başarılı ve huzurlu bir yıl olmasını hepimiz için diliyorum. Üç küçük hatırlatma yapmak istiyorum. Hata yapmak insancadır, affetmek tanrısal, önce kendimizi doğru yönetelim sonra da karşı tarafta kusur arayalım. Birbirimiz ile olan ilişkilerimizde insanın yarısının kusur yarısının da meçhul olduğunu hatırımızda tutalım. Sabır ve zaman, ani öfke ve şiddetin yapabileceğinden çok daha fazla iş başarır. Sorumluluklarımızı yerine getirirken büyüklerimize, mesai arkadaşlarımıza, çalışanlarımıza, müşterilerimize ve paydaşlarımıza sabır ve hoşgörü ile yaklaşalım. Korkularımızın bizi umutlarımızın ardına düşmekten alıkoymasına izin vermeyelim. İşimize, ailelerimize, sağlığımıza, dostlarımıza ve değerlerimize daha sıkı sarılalım. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Atila Kemal OĞUZ Genel Müdür
BAKIŞ AÇISI 2 Mustafa KALENDER Genel Müdür Yardımcısı Mali ve İdari İşler Bana göre sadakat kavramı, TEPE kültüründe büyük öneme sahip. İş dünyasında sadakat kavramını iki yönlü de düşünmek mümkün. Çalışan sadakati ve şirketin çalışanlarına sadakati. AYNI ŞİRKETTE 25 YIL Bazı şirketlerde çalışmak olimpiyat madalyası kazanmaya benzer. Kariyerinizde yüksek performans ve başarıyı çağrıştırırsınız. TEPE, muazzam bir çalışan markasıdır. Burada birkaç yıl çalışmak bile insanı gerçek bir itibar sahibi yapar. Kurumsallaşmış büyük şirketlerde olduğu gibi TEPE, gelişimi konusunda başarılı bulduğu çalışanlarına geleceği yazmaktadır. Son yıllarda isimleri şirket ile birlikte büyüyen çalışanların rakip şirketlere geçmesi sadakat tartışmasını gündeme getirmektedir. Bir çok başarılı şirketi hala kendi içlerinden yetişen sadık yöneticiler yönetiyor. Fortune 500 listesinin ilk sıralarında yer alan şirket yöneticilerinin en büyük özelliklerinden biri de kurumlarına duydukları sadakatin ön plana çıkmasıdır. Dünyada ve Türkiye genelinde çalışanların görev sürelerinin her geçen gün düşmesinin gündemde olmasına rağmen TEPE nin başarılı ve sadık çalışanlara sahip olduğunu her yıl geleneksel olarak yaptığımız hizmet törenlerinden anlamak mümkün. Çalışan ve yönetici sadakatinin yüksek olduğu bir şirketin daha başarılı olduğunu gözlemleyebiliriz. Kişilerin kendi kariyerlerini şirket ihtiyaçlarına göre yönlendirebilmeleri sadakati de beraberinde getirir. Bu duyguyu taşıyan çalışanlar öncelikle kendilerine konforlu ve etkin bir çalışma ortamı yaratmış olur. Sonrasında ise şirketin geleceğine olumlu katkıda bulunurlar. Böylece çalışanlar şirketin verimliğini artıran en etkin kaynak haline gelirler. Kanaatimce şirkete bağlılığı yüksek çalışanlar, şirketin varlığını korumasına ve gelişmesine olanak sağlayacaktır. Şirketler için büyümenin ve gelişmenin en önemli unsurunun da aidiyet duygusu yüksek, başarılı çalışanlarla olduğunu söylemek mümkün. Türkiye de başarısı ile ön plana çıkmış şirketlerin üst düzey yöneticilerine baktığımızda her birinin uzun yıllar aynı şirket içinde neredeyse en alttan bulundukları noktalara ulaştıklarını görüyoruz. Uzun süre aynı işyerinde çalışanlar bir başka deyişle kurumsal bağlılık, şüphesiz öncelikle pozitif bir tutumu ifade eder. Bu tutumun temelinde şirkete gönülden bağlılık vardır. Gönülden bağlılık, o şirkete kendini adamak, ruhunu ortaya koymak, başarı için sürekli yüksek gayret göstermek yatar. Bana göre sadakat kavramı, TEPE kültüründe büyük öneme sahip. Şirkette mesleki ve kişisel gelişim destekleniyor, yüksek motivasyonlu ve adaletli bir iş ortamı çalışanları kısa vadeli tutarsız çıkarlar yerine uzun vadeli bir gelişim içinde hareket etmeye teşvik eder. 1988 yılında TEPE nin İnşaat Koordinatörlüğü nde Mali İşler Sorumlusu olarak işe başladım, tam 25 yıldır aynı şirkette çalışıyorum. 1995 yılında Mali İşler Müdürlüğüne, 2002 yılından itibaren de Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevimi halen yürütmekteyim. İş dünyasında sadakat kavramını iki yönlü de düşünmek mümkün. Çalışan sadakati ve şirketin çalışanlarına sadakati. Yani hem çalışan maddi ve manevi olarak kişisel beklentilerini karşılayabildiği şirkete sadakat ile bağlı olmalı hem de şirket başarılı, gerektiğinde özveride bulunan çalışanlarının gelecek endişesi duymadan çalışması için iş garantisi vermeli. Uzun yıllar aynı şirkette çalışmamın en büyük avantajı, işlem ve karar sürecinin kısalmasını sağlamıştır. Şirket ve çalışan arasında beklentilerin karşılanmasında bir problem olmadığı sürece aynı kurumda uzun süre çalışmanın bir dezavantaj olmadığını ifade etmek isterim. Şirketin sadık çalışan yaratması için, başarı takdir edilmeli, aidiyet duygusu yaratılmalı ve çalışan kendini değerli hissedebilmelidir. Kişinin profesyonel anlamda kazandığı başarılarının yönetim tarafından takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi çalışan sadakatinin gelişimini sağlar. Böylece şirket bünyesinde toplamda artı değer yaratan bir sadakat kültürü yukarıdan aşağıya doğru yayılır. Sadakatin yaratılmasında, şirkete büyük rol düşer. Şirket stratejilerinde, şirketin büyümesinin ve gelişmesinin en önemli unsuru aidiyet duygusu yüksek, başarılı ve performansı yüksek çalışanları bir takım ruhu ile bilinçlendirmekten geçtiğini düşünüyorum. Çalışan, görevine yetenek ve becerilerini kullanması için işe alınır. Çalışanın kendisini şirket için değerli ve kendisine yatırım yapılabilecek biri olarak hissetmesi çok önemli. Bu vesile ile tüm yönetici ve çalışma arkadaşlarımın yeni yılını kutlar, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl olmasını dilerim.
BAKIŞ AÇISI 3 Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur (Albert Einstein) Yararlanılan Kaynaklar: www.temelaksoy.com Harvard Business Review Optimist KPMG İleriye Bakmak! Geleceğin mühendislik ve inşaat şirketi olmak için stratejik bir bakış! KPMG 2013 yılı Küresel İnşaat Sektörü ve TMB 2023 Müteahhitlik Strateji araştırmasına göre, Müteahhitlik şirketlerinin küresel çapta kısa vadeli beklentileri açısından oldukça iyimser oldukları görülmektedir. Global ekonomik krizler ve bölgesel çatışmalar sektörümüzün büyümesine engel olamamaktadır. Önümüzdeki yıllarda, ülkelerde artan enerji ve altyapı ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken hizmet sektörüne olan talep yüksek olmaya devam edecektir. Fonlama kaynağının (kamu ya da özel) ne olduğuna bakılmaksızın çıkan sonuç şudur: Dünya daha fazla altyapıya ihtiyaç duyacak ve Müteahhitlik şirketleri de sadece bu fırsata yatırım yapmakla kalmayıp, gelecek nesiller için altyapıyı şekillendirmeye de önderlik edecektir. Dünya, sanayi devrimi sonrası en etkili dönüşümünü yaşamaktadır. Geleceğin fırsatçı Müteahhitlik firmaları, yeni projeler dalgası için hazırlık yaparken, şirketimiz de kendini uygun şekilde konumlandırmalıdır; maliyetleri optimize ederek, daha çevik ve operasyonel verimliliği artırmış, gelişen pazarlara yatırım yapan, altyapı ve sanayi tesislerine ağırlık veren ve gerektiğinde birleşme, ortaklıklar ve satın almalarla büyümek anlamında inovatif çözümler üretmelidir. Sektördeki birçok firma hem tedarikçi hem de müşterileri zincirini genişleterek büyüme stratejileri izlemeye başlamışlardır. Nasıl arılar kovanlarının dışına çıkmadan bal yapamazsa, işletmelerde ülkelerinin dışına çıkmadan büyüyemezler. Artık işletmeler; ürettikleri ürün, hizmet ve bilgiler ile dünyanın her ülkesindeki pazarlarda yer almazlarsa, kendi ülkelerinin pazarındaki yerlerini koruyamazlar. Şirketimizin tekrar rekabet üstünlüğü kazanması, hedef pazarlarında kaynaklar yaratmasına bağlıdır. Bu fikirlere kucak açmak şirketimizin şeklini değiştirecektir, sektör içinde alacağı iş payı artacaktır, şirketimizin sürdürülebilirliğini güçlendirecektir. Amacımız, tüm aşamalarda verimli, çevik yapıyı sağlamak ve ölçeği büyütmek olmalıdır. Bu amaçla, ciro tabanlı büyümemiz gerekiyor. Ciro tabanlı büyüme, ölçek ekonomisinin avantajı ile orta ve uzun vadede bize daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir kar getirecektir. Şimdi yaptığımız gibi, sadece kar odaklı bir strateji yürütmek, günümüz rekabetçi pazar koşullarında şirketimizin uzun vadede kalıcılığını riske sokmaktadır. Ölçeği büyüterek, daha çok ülkede ve bu ülkelerin daha çok bölgesinde bayrak dalgalandırmamız gerekiyor. Potansiyel ve/veya mevcut müşterilerimiz tarafından daha çok tercih edilme avantajı sağlamalıyız. Müşterilerimiz yatırım yapacakları yerlerde çözüm müteahhiti olarak bizi görmeliler. Şirketimiz aşağıda detaylarını açıklamaya çalıştığım iş stratejilerini, gün ve gün derinleştirerek uygulama yolunda işi geliştirme stratejileri oluşturmaktadır. Özellikle gelişen pazarlarda bölgesel ölçekte konumlanmak önem arz etmektedir. Küresel çapta rekabet edebilmek ve bölgesel değişikliklerle başa çıkabilmek amacıyla çeşitlilik sunan büyük çaplı enerji, altyapı ve endüstriyel projelerini yürütebilmek için ölçek önemlidir. Bir araştırmaya göre, geleceğin Müteahhitlik firmaları; uzmanlıklarına göre daha çeşitli, daha küresel ve bölgesel, daha dikey bütünleşmiş şirketler olacaktır. Yine bu araştırmaya göre, Sektörde orta sınıf Müteahhitler yakın dönemde kalmayacaktır. Küçük yerel şirketler ayakta kalacaktır ama orta ölçekli şirketlerin neredeyse tamamı yavaş yavaş küresel liderler tarafından satın alınacaktır. Orta ölçekli şirketler atılım gerçekleştirip kendilerini üst bir konuma taşıyacaklar veya küresel bir grubun himayesine girmek zorunda kalacaklardır. Yukarıda sunulan olumsuzlukları ileride yaşamamak için, sektörel ve bölgesel çeşitlenme inşaat şirketlerinin temel stratejileri olmalıdır. Üstyapı Müteahhitlik hizmetleri; ülkemizde ve bölgemizde oluşan vahşi rekabet hali ve düşük karlılık ile son zamana kadar öncü olan ana iş kolu olmaktan çıkmaya başlamıştır. Birçok büyük inşaat firması, üstyapı segmentinden çıkarak nispeten rekabetin daha az ve daha profesyonel olduğu altyapı, enerji ve endüstriyel tesisler segmentinde kendini konumlandırmaktadır. Sektörümüz ve dünya değişirken biz de aynı kalamayız. Trendlerin üstyapıdan altyapıya, Türkiye boyutundan bölgesel küresel boyuta geçtiğini anlamalıyız. Bu yönde stratejiler ve bu stratejiye uygun inovatif çözümler üretmeliyiz. Bu amaçla, şirketimiz de rekabette öne sıçramanın yolunun inovatif çözümlerden geçtiğini görmelidir. Sektörde yaşananlardan kabullenme durumu, gönül rahatlığı ve mevcut ile tatmin olma ve mevcut trendleri yenilikleri okumaktan vazgeçme, şirketlerin başına ileride kötü şeyler gelmesini engelleyemeyecektir. Sürekli ısınan bir kazanda yavaş yavaş pişen kurbağa hikayesinde olduğu gibi garip bir rahatlık ve huzur içinde olamayız. Organizasyonumuzda çok iyi fikirleri olan bir çok dinamik insan mevcut. Tüm sektörlerde olduğu gibi sektörümüzde de inovatif çözümler, dinamik ve yenilikçi kadrolar tarafından oluşturulmaktadır. Zamanında, dünyanın en inovatif şirketleri olan devasa şirketler, yeni trendleri doğru okumayı bıraktıklarında, başlarına çok kötü şeyler geldiğini hepimiz bilmekteyiz. Özetle, şirketler sürdürülebilir yarınlar için, kendileriyle rekabet etmeli, değişim kültürünü ve İnovasyon ateşini güçlü tutarak pazarın önünde geçmişte olduğu gibi koşmalıdırlar. Daha sürdürülebilir yarınlar için Saygılarımla, Saruhan BALABAN İş Geliştirme Müdürü
PROJE TANITIMI 4 Süleymaniye Üniversitesi Yeni Kampüs İnşaatı Proje Künyesi Yer: Kuzey Irak Süleymaniye İşveren: Kuzey Irak Hükümeti (KRG) Bayındırlık Bakanlığı Sözleşme Tarihi : 17 Ocak 2005 Teslim Tarihi : 31 Aralık 2012 Süre Uzatımı : 24 Haziran 2013 Sözleşme Bedeli : 258.946.527 USD Yeni Sözleşme Bedeli : 332.073.000 USD Toplam İnşaat Alanı : 336.000 m 2 Proje İmalat Bilgileri Kalıp 850.000 m2 Demir 25.000.000 kg Beton 250.000 m3 Asfalt 190.000 m2 Çelik çatı 750.000 kg Peyzaj 1.500.000 m2 Alt yapı 1.700.000 m2 Yol 7.500.000 mt Açık spor alanları 40.000 m2 Kapalı spor alanları 24.000 m2 Açık ve kapalı otopark 60.000 m2 Kazı 1.000.000 m3 Çatı izolasyon 97.000 m2 Proje hakkında bilgi alabilir miyiz? İnşaat sektörünün yurtdışında öncü ve lider şirketlerinden Tepe İnşaat ın, en büyük projesi olarak, yurtdışı tecrübesi ve uluslararası sözleşmelerin (FIDIC) standartları ve şartları ile tamamlanan Süleymaniye Üniversitesi Yeni Kampüsü, başta zarar eden bir projeden karlı bir projeye dönüştürülerek anahtar teslimi şeklinde, ilave işlerle birlikte teslim tarihinden erken işverene teslim edildi. 24 Haziran 2013 tarihinde yapımı tamamlanan Üniversitenin açılışı, bölgenin Başbakanı huzurunda yapıldı. İlave inşaatlar dahil olmak üzere 2 milyon m²lik alana kurulmuş olan Üniversitenin 24.000 öğrenci kapasitesi var. Fakülte binaları, kütüphane, çok amaçlı salonu, bilgisayar merkezi, çok amaçlı kapalı ve açık spor alanları, yüzme havuzları, sağlık merkezi, kız erkek öğrenci yurtları, açık amfi tiyatrosu, kafeterya ve sosyal tesisleri, camii, araştırma merkezi, altyapı ve peyzaj çalışmaları ile son derece modern ve en yeni teknoloji ile inşa edilen toplamda 44 adet farklı bina ve tesisten oluşmaktadır. Tahir HALİT Yurtdışı Projeler Koordinatörü Proje süresince yaşadığınız zorluklar nelerdir? Bu zorlukları aşmadaki yönteminiz ne oldu? Projenin ilk iki yılında bütün zor şartlara rağmen, (savaş durumunun devam etmesi, sözleşmesel sıkıntılar ve kontrollük teşkilatının tecrübesizliğinin getirdiği zorluklar) 2006 yılı sonuna kadar projenin ilerlemesi %18 seviyesine, elde edilen toplam gelir ise 50.000.000 USD ye ulaşmıştır. Ocak 2007 de proje yönetiminde ve akabinde şantiye kadrosunda yapılan yeni düzenlemeler doğrultusunda saha kadrolarının tüm disiplinlerinde köklü değişiklikler yapılmış ve yeni kurulan düzenle birlikte Muhasebe, Ambar, Satınalma, Planlama ve Teknik Ofis departmanları Tepe İnşaat ın kabul ettiği takip ve yönetim sistemlerine uygun şekilde çalıştırılmıştır. Sorunların çözümünde proje yönetiminin tecrübesi ve sahada istihdam ettiği kadroların yerel tecrübesi büyük fayda sağlamıştır. Böylece verilen süreden daha erken bir süre içerisinde ilave işler dahil proje (24 Haziran 2013 tarihinde) tamamlanmıştır. 2005 2013
PROJE TANITIMI Projede iyi uygulama örneği olarak bahsedebileceğiniz bir uygulama var mı? Sözleşme ve eklerindeki yanlışlıklar ve çakışmalardan dolayı idare ile müteahhit arasında büyük fikir ve yorum ayrılığı olmuş ve bu tasarım aşamasında verilen kararların sık değişmesine ve onayların gecikmesine sebep olmuştur. Ancak idarenin tercih ettiği ve onay verdiği yüksek maliyetli malzemelerin ve sistemlerin getirdiği bütün bu dezavantajlara rağmen, iyi bir ekip çalışması ile iyi bir planlama, sözleşme ve tasarım yönetimi yapılarak bu büyük proje başarılı bir sonuca götürülmüştür. Kriz döneminde oluşan, stabil olmayan inşaat malzemelerinde ve petrol fiyatlarındaki dalgalanma ve artışlara rağmen iyi bir planlama ve risk yönetimi ile proje maliyetimiz, oluşacak fiyat artışlarından etkilenmedi. Örneğin tasarım safhasına gelmeyen binaların, yapılacak tasarım aşamaları yönetilerek standart hale getirildi ve projenin ihtiyacı olan bütün mekanik, elektrik, çakıl, seramik ve demir miktarları tespit edilip sabit fiyatlar ile temin edildi. Projenin başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Takım ruhu yüksek ve deneyimli iyi bir ekip ile çalışmak muhakkak başarı getirir. Ekip üyeleri arasında görev dağılımının iyi yapılmış olması ve ahenk içerisinde tamamlayıcı bir şekilde çalışmaları bir projenin başarısı için en büyük faktördür. Büyük bir organizasyon ile çalışmak büyük çaba gerektirir. Görev dağılımını doğru bir şekilde tespit etmek ve net bir şekilde uygulamak, ayrıca takibini yapmak çok önemli. Bütün bu ilişkiler ve faktörler iyi bir şekilde koordine edildi, takım ruhu ve morali yüksek tutuldu. Böylece bu projeyi başarılı bir şekilde neticeye ulaştırdık. Şirket kültürünü benimseyen ve daha önce birbirleriyle çalışma fırsatını bulan, şirketin prensip ve işletim yapısını bilen bir ekibimiz var. Böylece çok rahat bir şekilde bu projeyi başardık. Aynı ekip ile daha önce yurt dışında farklı ve zor coğrafyalarda iş yapmış olmak bu zor projeyi bitirmeyi daha da kolaylaştırdı. Yurtdışı projelerinin yürütülmesinde en önemli faktörlerden satın alma, lojistik, gümrük mevzuatı, asayiş ile vize işlemleri ve yerel idareleri bilen yerel ekipler ile çalışmak maliyeti düşürmüş ve böyle bir projeyi başarılı bir şekilde bitirmek için büyük yarar sağlamıştır. Tasarla Yap (Design and Build) tipi sözleşmelerin getirdiği bazı avantajların kullanılması proje maliyetinin düşürülmesinde büyük fayda sağlamıştır. Örneğin iyi bir tasarım yönetimi ile kullanılan malzemeler standartlaştırıldı ve toplu siparişler verildi. Ayrıca tasarım aşamasında kullanılan donatı ve demir miktarları kontrol edildi ve piyasanın mevcut stokları ile mukayese edilerek kullanıldı. İdarenin kullandığı yerel konuşma dili ile kendileriyle muhatap olunması ve iyi ilişkilerle, proje onayları gecikmeden alındı. Ayrıca projenin büyüklüğünden dolayı iş programının hazırlanması ve takibinin profesyonelce yürütülmesi ve kontrol altına alınması, (idarenin şart koşmadığı halde Primavera Programı ile kontrol edildi) projenin zamanında bitirilmesinde büyük fayda sağlamıştır. Sayın Tahir HALİT e verdiği bilgiler için teşekkür ediyoruz. 5 Saha gezintisi ve denetim
RÖPORTAJ 6 Tepe İnşaat daki çalışma yaşamınızı özetler misiniz? Bu sorunuza Tepe Grubu nun yoktan var oluşu hakkında bilgiler aktararak, bu günlere nasıl geldiğimizi anlatarak başlamak istiyorum. Bildiğiniz gibi kurucumuz Sayın İhsan Doğramacı, (Hoca Bey) çocuk doktorudur. 1967 yılında Hacettepe Üniversitesini kurduktan sonra, öncelikle çocuk hastanesini, bilahare üniversiteyi genişletmek amacı ile o zamanlar hastanede faaliyette olan üç vakıf ın ortaklığı ile 1968 yılında Dilek İnşaat Firmasını, 1969 yılında da Tepe Ağaç Metal Firmasını kurmuş. Bunların ardından yine 1969 da Meteksan, 1974 de Tepe Pazarlama, 1977 de Tepe Prefabrik ve Tepe Ağaç Metal Firmasına bağlı olarak 1987 yılında Tepe İnşaat Koordinatörlüğü daha sonra Genel Müdürlük altında kurularak bugün yaklaşık 20 civarında olan Holding Şirketlerinin temeli atılmıştır. Tepe Ağaç Metal firmasının kurulma aşamasında tüm çalışmaların bizzat başında olan Sayın Ahmet Ersudaş ile Hoca Bey arasında geçen konuşmaları aktarmadan geçemeyeceğim. Bununla sizlere hem Hoca Bey in ne kadar ileri görüşlü olduğunu, hem de nasıl kurulduğumuzu aktarmış olacağım. 1968 Mart ayında Sayın İhsan Doğramacı, Ahmet Ersudaş, Prof. Dr. Mithat Çoruh, Prof. Dr. Doğan Karan birlikte kar ve çamur içindeki o zamanki adı ile Lodumlu Köyü arazisine gelirler. Hoca Bey önlerindeki geniş araziyi göstererek şurada Hacettepe Üniversitesi Kampüsünü, şurada özel üniversiteyi, şurada fabrikayı, şurada da konutları yapacağım diyerek hayallerini anlatır. Dönüş yolunda Ahmet Ersudaş a ne düşündüğünü sorunca Ahmet Bey, Hocam burada su yok, elektrik yok, yol yok. Gelin, siz üniversiteyi, üniversitesi olmayan yakın bir ilde kurun, fabrikayı da İstanbul yoluna yakın Sincan veya Kazan a kuralım der. Bunun üzerine Hoca Bey, Sen, 2000 yılında burayı nasıl tahayyül ediyorsun? diye sorar. Ahmet Bey in cevabı, 2000 yılında ben yokum şeklinde olunca Hoca Bey devam ederek, Ankara nın nüfusu 2000 yılında 4,5 5 milyon olacak. 2000 yılında burası şu an senin okuyup çalıştığın Beşevler ve Teknik Okulların olduğu bölgeden daha gelişmiş olacak diyerek, heyettekileri ikna eder. Fikri COŞKUNOĞLU Mimar Kader bu ya, her iki hocamız da 2000 yılında yoktan yarattıkları eserleri görme şansına sahip oldular. Sayın Ahmet Ersudaş Ekim 1973 te başlayan ve Mayıs 1974 tarihinde biten grevden sonra Agustos 1974 tarihinde Tepe den ayrılmıştır. Şu anda 92 yaşında, Ankara nın Yenimahalle semtinde oturuyor. Kuruluş aşamasında ilk Genel Müdürümüz olan Sayın Nevzat Anarat uzun yıllar çalıştıktan sonra 2004 yılında emekli olmuş, 2012 yılında vefat etmiştir. Şimdi gelelim benim Tepe hayatıma. Sayın Ahmet Ersudaş, Ağaç İşleri Olgunlaşma Enstitüsünde benim hocam idi. Ben, Ağaç Teknik Ressamlığı bölümünü yeni bitirmiştim, Ahmet Bey de 18 Temmuz 1968 de temeli atılan fabrikanın bir bloğunu bitirmiş ve makine montajına başlamıştı. Ben de bu okulda çalışan yaklaşık 50 kişi ile beraber 1 Eylül 1969 da Tepe Ağaç Metal Firmasında mobilya ressamı olarak 20 yaşımda işe başladım. Biraz o zamanın şartlarından bahsedeyim de şu an servis bizim sokaktan geçmiyor diyen mesai arkadaşlarım kıyaslama yapsınlar. Henüz inşaat aşaması olduğundan yanlızca toprak köy yolu var. Elektrik, su, yemek, yok. Amelelerin alışveriş yaptığı tahta barakadan yapılmış bir bakkaldan üzüm, peynir, helva alarak veya evden getirdiğimiz yiyecekler ile karnımızı doyurmaya çalışırdık. Mesaimiz sabah 07:30 da başlar, cumartesileri yarım gün çalışırdık. Tek servisimiz, gençlik parkından kalkar, servisi kaçıran o gün işe gelemezdi. Çünkü o yıllarda otobüs ve dolmuşların son durağı Bahçelievlerde biterdi. 1971
RÖPORTAJ 7 Tepe Mobilya Resimhanesi 1970 1971 yılında er olarak 20 ay askere gittim. Askerlik sonrası tekrar aynı işime geri döndüm. Bu arada kapasitemiz çok artmıştı. Hacettepe nin dışında başta Erzurum, Samsun, Kayseri, Bursa illerindeki üniversitelerin tüm ihtiyaçları karşılanmış, İstanbul Tarabya Oteli ve yanan İstanbul Atatürk Kültür Merkezi gibi birçok tesisin ahşap işlerini yapmıştık. Bir yıl boyunca çeşitli koltuk ve doğrama imalat resimleri çizdiğimi anımsarım. 1974 senesinde kazandığım Gazi Üniversitesi Mimarlık bölümünü o zamanki anarşik olaylar nedeniyle 8 yılda bitirip çıkış kağıdımı aldığımda ancak ressamlıktan mimarlığa terfi etmiştim. Şimdi biraz düşünmenizi rica edeceğim. Bir tarafta anarşi kol geziyor, araç yok ki akşam okula gideyim. Dahası bir de 1973 de sevgili eşim Sabiha ile evlenmiş ve 1975 de baba bile olmuştum. 1977 yılında Tepe Prefabrik in kurulmasından sonra yönetimin talimatı ile firma değiştirdim. Tepe Prefabrik kurulduğu yıllarda Afet İşlerinden sonra kurulan ilk prefabrik firması idi. Burada proje bürosu şefliği yaptığım yıllarda imalat detayı, elektrik ve tesisat projeleri de dahil tüm projeleri şu an Türkmenistan şantiyemizde çalışan Osman Sözen ile birlikte yaptık. Uzun yıllar Satınalma ve Ambar Müdürü görevlerinde 2001 yılına kadar rahmetli Orhan Ege ve Adnan Şimşek Bey ler ile çalıştım ve çok şeyler öğrendim. Bu süre zarfında bütün deprem konutlarında, YÖK ün açtığı yeni üniversitelerin kurulmasında binlerce metrekare prefabriğin proje çizimlerini satınalmalarını yaptım. Daha sonra geçirdiğim Bypass ameliyatı sonrası 2001 yılında Tepe İnşaat kadrosuna geçtim ve halen bu şirketin Satınalma servisinde çalışmalarıma devam ediyor ve bir taraftan tecrübelerimi genç arkadaşlarımıza aktarırken gelişen teknoloji hakkında da ben onlardan çok şey öğreniyorum. Tepe gibi bir şirkette uzun yıllar çalışmak nasıl bir duygu? Şu an içinizden bazılarının kafasından bir şirkette bu kadar uzun süre nasıl çalışılır diye geçtiğini hissediyorum. Benim açımdan bu sorunun tek bir cevabı var. SEVGİ ve SAYGI... sadece sevgi ve saygı diyorum. Sizler önce kendinizi sevecek ve saygı duyacaksınız. İnsanın önce kendini sevmesi, sağlığına, giyimine, konuşmasına, işine ve çevresine önem göstermesinin de başlangıcıdır diye düşünüyor ve sizlere de uygulamanızı tavsiye ediyorum. Geçen bu uzun yıllar içerisinde işimi ve şirketimi çok sevdim. İşimi hiç ertelemeden, üşenmeden, yarım bırakmadan, kararsızlık ve miskinlik içinde olmadan yapmaya çalıştım. Daima mutlu göründüm. Vefasızlık, samimiyetsizlik yapmadım. Asla ve asla benden geçti demedim. En önemlisi dostlarımı hiç unutmadım. Çalışanlarımıza şirkette kalıcı olmaları için neler tavsiye edersiniz? Bir şirkette kalıcı olmanın yanlızca kişiye bağlı olduğunu düşünmüyorum. Çalışanlara bireysel başarıdan çok takımın başarısı için çalışılması gerektiği aşılanmalıdır. Tepe ruhunu çalışanlarına öğretebildiği an, üst yönetim görevini tamamlamış demektir. Sevgili genç arkadaşlarım, Tepe İnşaat ta çalışmak okul sonrası yüksek lisans yapmak gibidir. Bu nedenle sizden daha tecrübeli arkadaşlarınızın tecrübelerinden azami şekilde faydalanmaya gayret ediniz. Burada edindiğiniz tecrübeler sizlere ileride iyi bir referans olacaktır. Üst yönetici ve tecrübeli arkadaşlarım, sizler de mesleki bilgilerinizi, tecrübelerinizi genç arkadaşlarıma aktarmaktan çekinmeyiniz. Birlikte çalıştığınız mesai arkadaşlarınızın sevinç ve üzüntülerine ortak olunuz. Onlara zaman zaman da olsa değerli olduklarını hissettiriniz. Sizlerden tecrübesiz de olsa onların görüşlerini dinleyiniz. Bana bu imkanı sağladığınız için size ve dostluklarını benden hiç esirgemeyen sayın yöneticilerime teşekkür ederim. Benim bu seviyeye gelmemde emeği geçen başta kurucumuz İhsan Doğramacı, Orhan Ege ve Mehmet Ceylan Beyleri rahmetle anıyorum. Başta Ahmet Ersudaş olmak üzere bu uzun yıllar içerisinde emeği geçen çalışma arkadaşlarıma, dostlarıma, yöneticilerime teşekkür eder bu vesile ile yeni yılda sağlık ve başarı dilerim. Umarım Tepe kubbesi altında hoş bir seda bırakmışımdır. 1971
RÖPORTAJ 8 Şirketimizin renkli simalarından İdari İşler Müdürümüz Sayın Adnan ŞAHİN ile Şiir üzerine konuştuk Biraz klasik bir soru olacak ama sizce şiir nedir? Öncelikle şirketimizin gazetesinde bana yer ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Aslına bakarsanız çok ünlü şairler de tanımını yapıp bir kalıp içine koyamamışlar Şiir i. Şiir o kadar büyük gelmiş ki hiç bir kaba sığmamış. Her şair kendine göre bir tanım yapmış, bir anlam yüklemiş şiir e. Ben şiir için, duygu ve düşüncülerin etik ve estetik kelimelerle süslenerek, sanatsal bir boyutla halkın önüne sunulmasıdır diyorum. Sizce iyi bir şiir nasıl olmalıdır? Bir defa okuyucunun, okuduğunu anlaması çok önemli. Çok şair tanıyorum, o kadar çok Osmanlı ca kelimeler kullanıyorlar ki hem okuyucuyu yoruyor, hem de anlamakta güçlük çekildiğini biliyorum. Ben şiirlerimde açık, net, anlaşılır kelimeler kullanmaya özen gösteriyorum. Şiir bir bütünse benim için iyi şiirdir. Sadece süslü kelimelerin ard arda sıralanmasıyla iyi şiir olmaz. Kullandığınız kelimler yerli yerinde olacak. Seçilen kelimelerin şiir e can verdiği unutulmamalıdır. Şiir de bir tarzınız var mı? Kimleri örnek alıyorsunuz? Halen Isparta da Tarih Öğretmenliği yapan abim Zeki ŞAHİN, beş yıl önce Mart ayında ne olmuş? Öğrenmek istiyorsanız Adnan ŞAHİN in o gün yazdığı şiir i okuyun derdi. Bir dönem, gündemdeki önemli olayları şiir le anlatmaya çalıştım. Elbette ben de büyük şairlerimizin şiirlerini okuyorum, çok da beğeniyorum. Mehmet Akif ERSOY olacağım demiyorum. Ben Adnan ŞAHİN im, kendi tarzımı oluşturmaya çalışıyorum. Kimsenin bakmadığı yönden bakmak istiyorum yaşamın bize sunduğu güzelliklere. Günümüzün stresli iş hayatı içinde insanları bir nebze de olsa güldürmek, en azından tebessüm ettirerek sunmak istiyorum şiirlerimi. Şairlik size ne kazandırıyor? Şair Adnan ŞAHİN kimdir dersek sizi tanırlar mı? Soracağınız kişilerin isimlerini önceden bana verirseniz inanın ki hepsi beni tanır. Şaka elbet. Ankara da şiirle uğraşan pek çok şair beni tanır, ben de onları tanırım. Hatırlı şiir dinletilerine davet ediliyorum, zaman zaman benim de oralarda şiir okuduğum oluyor. Şiir bana özgüven, toplum önünde konuşma cesareti ve birçok gönül insanı ile dost olma fırsatı kazandırıyor. Biliyorum ki gönül insanlarından kimseye zarar gelmez. Şiir kitabınız var mı? İkibinin üzerinde şiirim var. Her şair in olduğu gibi benim de en büyük hayalim bir şiir kitabı çıkarmak. İlerde ben de bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorum. Gazete, dergi ve şiir antolojilerinde yayınlanmış çok şiirim var. Çok farklı konularda şiir yazıyorsunuz, bunun kaynağı nedir, ilham nereden geliyor? Hayata ne kadar geniş perspektiften bakarsanız ufkunuz o kadar açık olur. Okumak, kelime dağarcığınızı genişletir. Gezmek, görmek ise kitabi bilgiyi beyinde ölümsüzleştirir. Adnan ŞAHİN İdari İşler Müdürü Ben askerlik mesleğim gereği ülkemizin yaklaşık yetmiş e yakın ili ile dünyanın da bazı ülkelerine gerek görevim gereği, gerekse turistik amaçlı gittim. Bir dönem gezdiğim yerleri şiirle anlattım. Hala da fırsat buldukça yurt içi ve yurt dışında kültür ve tarih gezilerine katılmaya, bilgi haznemi doldurmaya çalışıyorum. Bilginin ağırlığı olmaz derler, bu sözü çok seviyorum. Gezdiğim gördüğüm yerlerlerdeki kültür sanat, tarih ve yaşam biçimleri şiirlerimdeki çeşitliliği artırıyor. Şirketimiz için yazdığım bir şiir i sizlerle paylaşmak istiyorum TEPE İNŞAAT Kurucumuz Sayın İhsan DOĞRAMACI Eğitime destektir en büyük amacı Bu vakıf kuruluşu, öğrencilerin destek ilacı İşte size TEPE İnşaat TEPE İnşaat, Bilkent Holding in Amiral gemisi Çalışanlarımızın kalitelidir inanın ki hepsi Yaptıklarımız ortadadır eskisi ve yenisi İşte size TEPE İnşaat Sayın Ali Haydar KURTDARCAN en başta Huzur vardır burada yenen her aşta Çalışanlarımızın çoğu genç ve orta yaşta İşte size TEPE İnşaat Bağımsız denetçilerin gözetimiyle ISO, OHSAS ve NATO denetimiyle Burada çalışanlarımızın tümünün gayretiyle İşte size TEPE İnşaat Üst yönetim verir en önemli kararı Çalışanlarımız getirir başarıya ayarı Ülke ekonomisi görür bunda en büyük yararı İşte size TEPE İnşaat Bilkent yerleşkesini Tepe İnşaat kurdu Çalışanlarımız burası için çok kafa yordu Şöyle bir bakın, ne kadar güzel oldu İşte size TEPE İnşaat Her zaman, yurt içinde ve yurt dışında Her türlü projenin en başında Bugün kuruluşunun 44.Yaşında İşte size TEPE İnşaat Vatandaşa en mükemmel hizmeti verir Alıcılar bize hep güvenerek gelir Zaten bunun adına da kalite denir İşte size TEPE İnşaat Adnan ım, biliyorum biraz uzun oldu ama, Burası kocaman TEPE İnşaat, sığmaz ki 3 5 satıra Diyorum ki bu şiir kalsın benden TEPE İnşaat a hatıra İşte size TEPE İnşaat