Atanur DOĞAN Suluboya Workshop Etkinliği Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı ve Hayrettin Gürsoy Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müdürlüğünün işbirliği ile 17. Mayıs. 2013 / Cuma günü bir Atanur DOĞAN Suluboya Workshop etkinliği düzenlenecektir. Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat BAŞAR ve Hayrettin Gürsoy Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müdürü Mustafa ÇOBAN ın işbirliği sürecine liderlik yaptıkları etkinliğin kurumları adına koordinatörlüklerini Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Zehra Canan BAYER ve Hayrettin Gürsoy Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi, Görsel Sanatlar Öğretmeni Malik DOĞAN gerçekleştirmektedirler. Güzel Sanatlar Fakültesi ve Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerin uluslararası üne sahip bir sanatçıdan alanına dair teknikler ve süreçler hakkında bilgi edinmelerini amaçlayan etkinlik suluboya tekniği konsepti dâhilinde gerçekleştirilecektir. Etkinlik 10,00-17,00 saatleri arasında iki aşamada gerçekleştirilecektir. Đlk bölümde Atanur DOĞAN tarafından suluboya tekniği hakkında uygulamalı bir sunum gerçekleştirilecek ikinci bölümde ise öğrencilerin uygulamalarına rehberlik yapılacaktır. Etkinliğe her iki okuldan toplamda 100 öğrenci katılacaktır.
ATANUR DOĞAN (Bilgiler sanatçının www.doganart.com internet sitesinden alınmıştır.) Atanur Dogan, 1964 de Kars in Selim ilçesine bagli sirin bir Türkmen köyü olan Katranli da dogdu. Dogan ailesinin sekiz çocugundan en küçügüdür. Atanur daha bir yasinda iken aile Izmir e göçtü. Resme çocuklugundan beri buyük ilgi duyan Atanur, agabeyi okul ödevleri için resimler yaparken ona gipta ile bakiyor, kendisi de agabeyim gibi çizebilir miyim? diye içinden geçirirdi. Eline geçirdigi kirik tugla parçalariyla komsu duvarlarina resimler yapar, mahalleliden azar isitirdi. Ilkokul siralarinda yaptigi bir resim, ögretmeninin dikkatini çekti ve ona daha sonra hiç unutamayacagi su sözleri söyledi: Atanur, sende resme karsi olaganüstü bir kabiliyet görüyorüm. Ileride iyi bir ressam olabilirsin. Bu onun için sürekli motive oldugu unutamadigi bir övgüydü. Bunu ortaokul siralarinda resim ögretmenlerinden aldigi tesvik ve destek takip etti. Daha sonra Gültepe Ticaret Lisesine devam etti. Güzel anilarinin oldugu lise yillarinda onu en çok üzen resim derslerinin okulda olmamasıydı. Lise son sinifta arkadaslari, edinecekleri meslege ulasmada Iktisatçi, Maliyeci, Bankaci gibi ticari konularda üniversite egitimi almak icin yarisirken o sadece ressam olmayi düsünüyordu. Ressam olma hayaliyle, Güzelsanatlar Fakültesi nin yetenek sinavlarina hazirlaniyordu. Izmir Resim Heykel Müzesi nde alti ay süren kurslara katildi. Bu hazirlikla lisede alamadigi resim egitiminin yerini doldurmak istiyordu. Istanbul, Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi nde okumak onun hayaliydi. Ailesinin ekonomik imkanlari onun Izmir disinda okumasina olanak vermiyordu. Güzelsanatlar fakültesi sinavlarinda basarili oldu. Ayni günlerde Buca Egitim Fakültesi Resim Bölümü ne girdigi sinavi birincilikle kazandi. Buca Egitim Fakültesi nde okumayi tercih etti. Çünkü bu fakülte mezuniyetten sonra sanatçiligin disinda, orta ögrenim kurumlarinda resim ögretmenligi yapma olanagi da sagliyordu. Daha ögrencilikleri bitmeden eşiyle birlikte ilk sergilerini Izmir Buyüksehir Belediyesi sergi salonunda açtilar. 1987 yilinda okul mezuniyetlerinin hemen ardindan Kusadasi Turizm Information Sergi Salonu nda açtiklari sergide hem resim yapiyor, hem de çalismalarini satisa sürüyorlardi. Bir resimlerine hayran fakat parasi olmayan turistin tek kisilik küçük çadiri ile resimlerinden birini degis tokus yaptilar. Bu küçük çadirda kaliyor, 12-13 saat boyunca resim yapip turistlere satiyorlardi. Ayni yil girdikleri ögretmen alimi sinavlarini kazanarak, Anadolu nun ortasinda olan Kirikkale ye tayinleri çikti. Bu yillar onlar icin bulunmaz bir firsatti. Her hafta sonu yaptiklari gezilerde, Anadolu yu ve insanlarini inceleyerek resimleme firsati buldular. Ankara ve Istanbul da, Anadolu yu konu alan kisisel sergiler düzenlediler. Düzenli olarak yaz aylarinda Kusadasi ve Çesme de sergiler yaptilar. Türkiye ye turist olarak gelen birçok ülkeden sanatsever onlarin resimleriyle ülkelerine dönüyordu. Bu birçok güzel dostlugun da baslamasina neden oluyordu. Bu iliskilerden biri de Kanada, Edmonton dan Trudy Aldrige in aldigi resimlerle basladi. Trudy nin kendi kolleksiyonu için aldigi resimler çerçeve yapmak icin götürdügü
galerici tarafindan satin alindi. Bunu Trudy nin mektupla siparisleri ve ardindan postayla yollanan resimlerin sergilenmesi izledi. Daha sonra Izmir de süren ögretmenlik görevleri sirasinda, mezun olduklari üniversitenin resim bölümü baskani olan heykel ögretmenleri; Atanur a, fakültenin belediyeden aldigi heykel siparislerini yapmasini ve eserlere kendisinin de imza atarak ortak olmasini teklif etti. Ayrica Atanur a onu üniversiteye hoca olarak alacagini ve heykellerin gelirinin yarisini verecegi sözünü verdi. Bu teklif idealist çiftin kendilerini kanitlamalari ve gelistirmeleri için karsilastiklari en büyük imkanlardan biriydi. Atanur uzun çalismalardan sonra Izmir meydanlarina ve parklarina konulan bir dizi büst ve rolyef çalismayi basariyla tamamladi. Bu arada Kanada göçmenlik Burosuna yolladiklari heykel ve resim çalismalarini gösteren dosya ilgi görmüs ve Kanada kapilarini genç sanatçilara açmisti. Bu gelismeler ögretmenligi seven ve görevlerini basariyla yerine getiren çifte yeni ufuklar açti ve çok sevdikleri ögretmenlik meslekleginden istifa etmelerine neden oldu. Hep arzuladiklari sadece sanatlariyla hayatlarini kazanma firsati dogmustu. Artik hayalleri olan sanatlarini yaparak dünyayi gezmeleri mümkün olabilecekti. 1993 yili bahari, 3 yasindaki ogullari Atas ile birlikte Vancouver, British Columbia ya yerlestiler. Hemen ilk günlerinde resimleriyle büyük ilgi topladilar. Kanada sanatçilar fedarasyonu aktif üyesi olan çift Amerika da ve Kanada da düzenli sergiler yaptilar. Tayvan li bir is adaminin davetlisi olarak Taipai de sergi düzenlediler. Bu vesileyle Çin kültürünü inceleme firsati buldular. Amerika da ve Kanada da çesitli sehirlerde festivallere katildilar, sergiler düzenlediler ve slayt gösterileri yaptilar. Bu aktiviteler, çogu zaman uzun yolculuklar sonucunda gerçeklesti. Bu arada Kanada yi ve Amerika yi boydan boya gezme firsati buldular. Türk Büyükelçilikleri, konsolosluklar ve Türk derneklerinin davetlisi olarak Kuzey Amerika da Türk kültürünü tanitan aktivitelere resimleri ve slaytlariyla katkida bulundu. 1999 yilinda memleketleri olan Izmir de eşiyle birlikte Dogan Art Gallery i açtilar. Izmir in sanat ve kültür hayatina hizmet eden galeride, bir grup suluboya ressami arkadaslariyla birlikte 2001 yilinda Izmir Suluboyacilar Dernegi ni kurdular. Atanur Dogan; daha cok Köy Insani nin yasamini konu alan figürativ çalismalar yapiyor. Portrelerinde karakter ve ifadeleri öne çikarirken, figürlerinde ellerin detaylari ve formlari kullanarak anlatimi yogunlastirdigini görüyorüz. Izmir Büyüksehir Belediyesi ne yaptigi büst çalismalari çesitli park ve meydanlarda bulunmaktadir. Zübeyde Hanim maski, Karsiyaka daki Anit Mezarina konulmuştur. Yurt içinde; Istanbul, Ankara, Izmir, Denizli, Nazilli, Dikili, Çesme, Kusadasi nda, Yurt disinda; Paris, Zürich, London, Vancouver, Toronto, Edmonton, Calgary, Taipei, Seattle, Portland, New-York da kisisel sergiler düzenleyerek, dünyanin baslica önemli müzelerinde arastirma ve incelemelerde bulundu. Sanatçinın resim ve heykelleri yurt içinde ve disinda çesitli kolleksiyonlarda bulunmaktadir. Ressam eşiyle birlikte atölyelerini hem Izmir Güzelbahçe de hem de Vancouver da kuran çift, daha çok Kuzey Amerika da olmak üzere çesitli ülkelerde sergilerini gerçeklestirmektedirler. Sanatçilar su an Kanada nin Toronto sehrinde yasamakta çalismalarini buradan sürdürmektedirler.