Adıyaman Başkanlar Toplantısı, Akşam Yemeği 13-14 Mayıs 2016 Sayın Valim Mahmut Demirtaş, Sayın Belediye Başkan Vekilim Hasan Demir, Sayın Rektörüm Prof.Dr Mustafa Talha Gönüllü, İş Dünyasının Değerli Temsilcileri, Değerli YK Üyelerim, Şube Başkanlarım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Adıyaman şubemizin ev sahipliği yaptığı MÜSİAD Başkanlar toplantımızın akşam yemeğinde hepinizi saygıyla selamlıyorum, tekrar hoş geldiniz, şeref verdiniz. Öncelikle, bu güzide şehrimizde, sizlerle birlikte bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Çağımızda dünya, insanın durup düşünmesine fırsat bırakmayan bir süratle dönüyor. Öyle ki, bazen yaşamanın telaşı, yaşamanın kendisini unutturuyor. Telaşlar kaygıları, kaygılar kavgaları getiriyor. Oysa insan, acziyetini anladıkça sakinleşir.
Adıyaman ı gezince, buradaki tarihi görünce, buranın havasını teneffüs edince; telaşın önemini kaybettiğini, zamanın yavaşladığını, insanın önünde düşünce kapılarının açıldığını hissediyoruz. Çünkü Adıyaman, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi. Çağlar boyunca, insanlık hikâyesine doğrudan tanıklık etmiş bir şehir. Her taşının altında tarih var. Her karış toprağında, önceki toplumların kalıntıları duruyor. İranlı şair Füruğ un dediği gibi: Kuş ölür, sen uçuşu hatırla. Hepimiz bir gün öleceğiz, bu dünyadan geçip gideceğiz. Arkamızda, nasıl yaşadığımıza dair hikâyemiz kalacak. Bâki nin deyişiyle, inşallah "bu kubbeye hoş bir sâdâ bırakarak", yerimizi bizden sonrakilere teslim edeceğiz. İşte Adıyaman, bize bunları hatırlatıyor. Burada, tabiatın heybeti ve tarihin ibreti, insanın içindeki BEN ÇOK ÖNEMLİYİM duygusunu silerek, dostluğa ve kardeşliğe yer açıyor. Kısacası, İnsan, Adıyaman da İnsanı düşünüyor. Değerli Misafirler, MÜSİAD olarak, bu ülkede, kendi gök kubbemiz e hoş bir sâdâ bırakmaya çalışıyoruz. Ülkemizin ekonomisini ileriye taşımak, ülkemizin geleceğini inşa etmek için, çeyrek asırdır çaba harcıyoruz. 4 gün önce bu yolculuğun 26. yılını idrak ettik.
26 yıl önce, umutla ve inançla ekilen bir fikrin tohumu, bugün gölgesi bütün dünyaya yayılan bir ağaç oldu. Bugün, yurtiçinde 86 noktada, yurtdışında 65 ülkede 169 noktada 11.000 üyeyi ve 50.000 üye işletmeyi temsil eden, ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biriyiz. Bu vesileyle, 26 yıllık zaman zarfında, MÜSİAD ın kurulmasında, büyümesinde, gelişmesinde ve bugüne gelmesinde, Kurucu Başkan'ımızdan en yeni üyemize kadar, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, vefat edenlere rahmet diliyorum. Değerli Misafirler, Bu dünyada, kişisel niteliklerimiz doğrultusunda çeşitli meslekler ediniyoruz. Meslek kelimesi sulûk ettiğimiz; yani izlediğimiz, yürüdüğümüz yol anlamına gelir. Atacağımız adımlara uygun olduğunu düşündüğümüz yolları yürüyoruz. Kimimiz öğretmen, kimimiz mühendis, kimimiz bürokrat, kimimiz de işadamı oluyoruz. Fakat bunlar bizim sıfatlarımızdır. Özümüz itibariyle hepimiz insanız. Ve insanın özü itibariyle asıl mesleği, dostluktur, kardeşliktir. İnsanın yürümesi gereken asıl yol budur. Dahası, varması gereken hedef de budur. Çünkü hiçbir buluş, insanlığın hayatını kardeşlik kadar kolaylaştıramaz.
Bilim, sanayi ya da teknolojideki hiçbir gelişme, dünyayı kardeşliğin yapabileceği kadar yaşanılabilir yapamaz. Matematiksel iktisat teorileri, yaşlı ve kederli dünyamıza, kardeşliğin getireceği adaleti getiremez. Bu nedenle, mesleğimiz ne olursa olsun, hangi hesapları biliyorsak bilelim, neyin ticaretini yaparsak yapalım, MÜSİAD olarak daima kardeşliğe yatırım önceliklidir diyoruz. Çünkü MÜSİAD, her şeyden önce bir kardeşlik teşkilatıdır. Çünkü MÜSİAD, bu topraklarda yüzyıllardır söylenen ahilik türküsünü, çağımızda yeniden terennüm edebilmek için kuruldu. Başka bir hikâyenin mümkün olduğunu anlatmak üzere yola çıktı. Bu yolculukta büyüdü, genişledi, yayıldı. Ama ne konumu, ne değerleri, ne de öncelikleri değişti. MÜSİAD, bundan sonra da, siz değerli başkanlarımızın önderliğinde, kıymetli üyelerimizin desteğiyle, aynı yolda yürümeye devam edecek. Bu kardeşlik türküsünü terennüm etmeye çalışırken, bizim sesimizi bastırmaya çalışanlar oldu, oluyor. Alçak saldırılarla masum insanlarımızın canına kastederek ülkemizin huzurunu, kardeşliğimizin ahengini bozmaya çalışanlar oldu, oluyor. Öyleyse, bize de sesimizi gürleştirmek düşer. Burada, gür bir sesle yeniden söylemek istiyorum: Türkiye teröre boyun eğmeyecek, terör Türkiye ye boyun eğecektir.
Bu bakımdan, devletimizin teröre karşı kararlıkla sürdürdüğü mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Toplumlar da insanlar gibidir. Nasıl ki, insanın dünyadaki başlıca serveti sağlık, sıhhat ve huzursa; ülkelerin ve toplumların da en önemli zenginliği emniyet, adalet ve asayiştir. Nasıl ki insan, bedenine bir mikrop girdiği zaman, tedaviyle bu mikrop öldürülmeden rahat etmiyorsa; topluma bir hastalık musallat olduğu zaman da, bu maraz giderilmeden ülkenin huzur bulmasını bekleyemeyiz. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz günlerde AB, vize muafiyetiyle ilgili bir tavsiye kararı açıklamıştı. Bugünlerde bu kararın onaylanması için görüşmeler yapılıyor. Biz, bu kararı olumlu bulduğumuzu söylemiştik ve demiştik ki, Şimdi AB nin kararlığını ve tutarlığını test etme zamanıdır Fakat ülkemiz bu kadar hassas bir süreçten geçerken, AB nin vize muafiyeti için terörle mücadele yasasında değişiklik yapılmasını istemesini anlaşılmaz buluyoruz. AB nin en büyük 5. ticaret ortağıyız. MÜSİAD olarak, dış ticarete özellikle önem veriyoruz ve ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesi için çaba harcıyor, her vesileyle bu işbirliğini daha da arttırmamız gerektiğini ifade ediyoruz. Fakat AB parlamentosundaki diplomatların talepleri, bütün bu gelişmeleri zorlaştıran engeller üretiyor. Yeniden söyleyelim: Bir ülkede alçak terör saldırıları düzenlenirken, masum insanları hedef alan canlı bomba eylemleri yapılırken, halkın huzurunu sağlamak isteyen güvenlik görevlileri şehit edilirken, o ülkenin
terörle mücadele yasasının değişmesini talep etmek, ne samimi, ne de tutarlı bir istektir. Anadolu da bir söz vardır: İnsanın neresi ağrıyorsa canı oradadır derler. Bu süreçte ülkemizin canı da burada, Güneydoğu Anadolu dadır. Bu nedenle, ne teklif edilirse edilsin, canımızdan geçecek değiliz. Bugün, Adıyamanlı Şehit Rızat Yüzbaşı'nın taziyesine uğradık, şehidimizin babası ve 3 ağabeyiyle görüştük. Şehit elbette, ama insan üzülüyor. Yunus'un dediği gibi: "Bu dünyada bir nesneye yanar içim, göynür özüm, Yiğit iken ölenlere, gök ekini biçmiş gibi." Değerli Misafirler, Türkiye, son 10 yılda, yalnızca AB ile ilişkilerinde değil, hem sosyal hem de ekonomik bakımdan önemli mesafe kaydetti. Bu süreçte bu millet için samimiyetle emek veren herkese müteşekkiriz. 2016 yılının ortasına yaklaştığımız bugünlerde, ilk çeyrek verilerinin olumlu olduğunu görüyoruz. Özellikle, büyümenin motoru kabul edilen sanayi sektöründe, önceki çeyreğe göre %1,5 lik, geçen yılın aynı çeyreğine göre %4,7 lik artışın sevindirici olduğunu söylemeliyiz.
Küresel enerji fiyatlarının düşük seyretmesiyle cari açıktaki düşüş de devam ediyor. Bunun yanında Nisan 2016 da yıllık enflasyonun son 3 yılın en düşük seviyesine, %6,57 ye kadar gerilemesi bir diğer güzel gelişme. Biz de MÜSİAD olarak, Nisan ayı sonunda SAMEKS verilerimizi açıkladık. Mart ayına göre 4,4 puan artan SAMEKS bileşik endeksi, ekonomideki canlılığın sürdüğünü gösteriyordu. Fakat elbette burada duramayız. Çünkü aşmamız gereken daha büyük mesafeler, gerçekleştirmemiz gereken daha büyük değişimler var. MÜSİAD olarak, ülkemizde sürdürülebilir bir kalkınmanın önündeki engelleri kaldırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Değerli dinleyiciler, Bugünlerde, ülkelerin teknoloji-yoğun ve yüksek katma değerli ürünlere yoğunlaşmalarını zorunlu kılan yeni bir paradigmanın başlamak üzere olduğunu konuşuyoruz. 18. Yüzyılın sonundaki 1. Sanayi Devrimiyle, el ve beden emeğinden makine gücüne geçilmişti. 2. Sanayi Devrimiyle, elektriğin yaygınlaşmasıyla gündelik yaşantımızı tepeden tırnağa etkileyen değişimler yaşanmıştı. 20. Yüzyılın sonlarındaki 3. Sanayi Devrimi yle, bilgisayar teknolojileri üretim süreçlerinin tamamında etkili olmaya başladı. Günümüzde, 4. Sanayii Devrimi ni; yani makinelerin, üretim süreçlerini yönetmeye başlayacakları bir geleceği konuşuyoruz.
Tarihteki gelişmeleri takip ettiğimiz zaman, bu geleceğin yalnızca giderek yaklaştığını değil, aynı zamanda kaçınılmaz olduğunu da görüyoruz. Bu süreçte, gelişmiş ülkeler maliyet düşüşü ve verimlilik artışıyla üretimde kaybettikleri rekabet gücünü yeniden elde etme şansını kazanırken, gelişmekte olan ülkeler de, alınması gereken teknolojik mesafeyi hızlıca kat ederek, bir üst gelir düzeyine ulaşma fırsatını yakalayacak. Biz, süreci başından beri yakından takip ediyoruz. Çünkü dünyada yaşanan değişim süreçlerini takip ederek ufkun ötesini görmek ve göstermek, sürekli vurguladığımız vizyoner olmak niteliğimizin bir gereği. Bu nedenle, ülkemizin ve üyelerimizin, bu yeni paradigmaya en iyi şekilde hazırlanmasını sağlamak için lüzumlu çalışmaları yapmak da öncelikli ödevlerimiz arasında. 4. Sanayi Devrimi ni başarabilmek için, öncelikle ülke ekonomisinde faaliyet gösteren bütün aktörlerin farkındalık düzeyini arttırmak gerektiği açıktır. Çünkü bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak mümkün değildir. Fikir üretmeden de, beynimizdeki gözleri kullanmak, ufkun ötesine bakmak, geleceğin getireceklerine hazırlık yapmak imkansızdır. MÜSİAD olarak düzenlediğimiz panellerle, yaptığımız oturumlarla, gerçekleştirdiğimiz zirvelerle ve yayımladığımız araştırma raporlarıyla üyelerimize vizyon kazandırmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda üyelerimizi bölgesel ve küresel iş fırsatlarıyla buluşturuyoruz.
Geçtiğimiz ay, Genel Merkezimizde, Uganda ve Tanzanya da İş Fırsatları konulu bir panelimiz olmuştu. Sonrasında Ankara da, İhracatta Yeni Pazarlar ı ele aldığımız bir panel yaptık. Ay sonunda, Samsun da, Türkiye-Almanya İş Forumu nu düzenledik. Mayıs başında Türkiye-Kore İş Geliştirme programımız vardı. Geçen hafta, değerli katılımcılarla "ABD de iş fırsatlarını" konuştuk. Bundan sonra da çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. Değerli dinleyiciler, Bildiğiniz gibi, sonbaharda dünyanın her yerinden işadamlarını, bürokratları ve temsilcileri bir araya getiren uluslararası ticaret fuarımız MÜSİAD EXPO nun 16.sını ve IBF Uluslararası İş Forumunun 18.sini gerçekleştireceğiz. Fuarımız, 09-12 Kasım 2016 tarihleri arasında CNR Fuar Merkezi'nin tamamına yayılacak. 2014 yılındaki 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarına 123 ülkeden 7.250 sanayici ve işadamı katılmıştı. Bu sene katılımın artmasını bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde gerçekleşecek fuarımız, ticaret imkânları ve iş geliştirme ortamları sunmanın yanında, ülkemizin merkez olmak amacına ve imajına da katkı sağlayacak. Biraz önce, yeni paradigma içerisinde teknoloji yoğun ve yüksek katma değerli ürünlerin önemine değinmiştim.
MÜSİAD olarak ileri teknolojinin üretimi ve dünyaya pazarlanması amacıyla 2014 yılında hayata geçirdiğimiz 'High Tech Port' projesinin 3.sü de 16. MÜSİAD EXPO kapsamında CNR Fuar Merkezi'nde yer alacak. Bu bakımdan 16. MÜSİAD EXPO, gerçekten büyük ve önemli bir organizasyon. Buradaki dostlarımızı da 9-12 Kasım tarihleri arasında İstanbul a, fuarımıza bekliyoruz. Sözlerime son verirken, gelecek günlerin hepimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Başta Adıyaman şube başkanımız Şerif Yıldırım olmak üzere, Adıyaman Üyelerimize ve bütün şube başkanlarımıza emeklerinden ve katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Nail OLPAK MÜSİAD GENEL BAŞKANI