Çocuk Edebiyatı Yrd. Doç. Dr. M. İsmail Bağdatlı
Çocuk edebiyatı, Türk Dil Kurumu tarafından Çocukların hayatı kavramasına yardımcı olacak, hayal gücünü geliştirici, okuma sevgisini aşılayan, eğitici bir edebiyat türü, çocuk yazını. olarak tarif edilmiştir.
Çocuk edebiyatı (yazını), erken çocukluk döneminden başlayıp ergenlik dönemini de kapsayan bir yaşam evresinde, çocukların dil gelişimi ve anlama düzeylerine uygun olarak duygu ve düşünce dünyalarını sanatsal niteliği olan dilsel ve görsel iletilerle zenginleştiren, beğeni düzeylerini yükselten ürünlerin genel adıdır. Dil, yazı, çizgi, resim sanatının ortak ürünu olan çocuk edebiyatı; edebiyatın dışında, altında veya edebiyat içinde basit bir tür değildir. Aksine edebiyatın içinde en incelikli alandır. (Çocuk Edebiyatına Giriş, Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara 2013 )
Çocuk edebiyatı, çocukların büyüme ve gelişmelerine, hayal, duygu, düşünce ve duyarlıklarına, zevklerine, eğitilirken eğlenmelerine katkıda bulunmak amacı ile gerçekleştirilen çocuksu bir edebiyattır. (Mustafa Ruhi Şirin, 99 Soruda Çocuk Edebiyatı, Çocuk Vakfı Yayınları, İstanbul 2000)
Erken çocukluk döneminden başlayıp ergenlik dönemini de kapsayan bir yaşam evresinde, çocukların dil gelişimi ve anlama düzeylerine uygun olarak duygu ve düşünce dünyalarını sanatsal niteliği olan dilsel ve görsel iletilerle zenginleştiren, beğeni düzeylerini yükselten ürünlerin genel adı. (Sedat Sever, Çocuk ve Edebiyat, Kök Yayıncılık, Ankara 2003 )
Yapılan tanımlar genel olarak değerlendirildiğinde çocuk edebiyatını, Çocukların anlamlandırmasına uygun olarak üretilmiş yazılı eserler. şeklinde tarif etmemiz mümkündür.
Yazının bulunmasından önce anlatılan sözlü destanların da çocuk edebiyatı kapsamında değerlendirilebileceğini söyleyenlerin bu görüşleri de dikkate alındığında ulaşılan tanıma ekleme yapılarak şu şekilde yeniden ifade edilebilir: Çocukların anlamlandırmasına uygun olarak üretilmiş yazılı ve sözlü eserlerdir. (M. Orhan Okay, Edebiyat, Diyanet İşleri Başkanlığı İslâm Ansiklopedisi, v.10)
Çocuklar için hazırlanmış kaliteli yapımlar aynı zamanda büyüklerin de beğenisini toplayabilecek ve onlar tarafından da okunabilecek çalışmalar olmalıdır.
Ana hedef çocukların hayatında yer alan problemlerin, dinamiklerin dikkate alınması ve konuların bu çerçevede hazırlanmasıdır.
Çocuk kitabı basit yazılmış kitap demek değildir. İşlenen konular karmaşık olabilir önemli olan çocuğun frekansını, hayat tecrübelerini yakalayarak ona iletilmek istenen mesajın anlayabileceği şekilde kodlanarak ulaştırılmasıdır.
İlk resimli çocuk kitabı, Orbis Sensualium Pictus (Resimlerle Dünya) adıyla, 1637 de Johann Amos Comenius(1592-1670) tarafından yayımlanmıştır
Türkçe yazılmış ilk çocuk kitapları, Nabi (1642-1712) nin Hayriyye ve Sümbülzade Vehbi (1718-1808) nin Lütfiyye isimli eserleridir. Nabi eserini oğlu Ebu l-hayr Mehmet Çelebi ye nasihat verme maksatlı olarak kaleme almıştır. Sümbülzade Vehbi de oğlu Lutfullah a hasta yatağında baba nasihatinin bir ömür boyu süreceği düşüncesi ile kitabını yazar. Her iki eser de nasihat şeklinde, manzum eserlerdir.
Nabi nin Hayriyye isimli eserinin ilk sayfaları
Bu eserlerin dil olarak çocukların anlayış seviyesine hitap etmediğinden yola çıkarak söz konusu eserlerin çocuk edebiyatı ürünü olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını savunanlar da bulunmaktadır.
İlk çeviri roman olan Telemak (Les Aventures de Télémaque) ya da Telemak ın Maceraları Fenelon (1651-1715) tarafından yazılmıştır. Yusuf Kamil Paşa (1808-1876) tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir. Fenelon bu kitabında 14.Louis tarafından geleceğin kralı Burgundy dükünün eğitimi için görevlendirilen prense fabllar diyaloglar hazırlamıştır.
Çocuk kitaplarında bulunması gereken özellikleri ve nelerin sakıncalı olduğunu şu maddelerde toplayabiliriz: Çocuk kitapları çocuğun seviyesine uygun, anlayabileceği bir dille yazılmalıdır. Konular öğretici ve düşündürücu olmalı, ön yargılardan arınmış, ilgi çekici bir tarzda sunulmalıdır. Özgür düşünceli insan yetiştirme amacı taşımalıdır. Sevgiyi, adaleti, dürüstlüğu, yardımlaşmayı, fedâkârlığı, hoşgörüyu ön plâna çıkarmalıdır. Düşmanlık, kin, nefret ve öç duygularını kamçılayıcı tarzda olmamalıdır.
Çocuk kitaplarındaki kahramanlar abartılmış özelliklerle sunulmamalıdır. Çocuk o kahramanlarda kendine ait özellikler bulmalı ve onlar gibi olunabileceğini düşünmelidir. Kısaca kahramanlar normal insanlardan biraz farklı olmalı ama, insan özelliklerinden soyutlanmış tarzda olmamalıdır. Çocuğun hayatın herhangi bir yönünu tanımasına ve kişiliğinin gelişmesine katkıda bulunmalıdır.
Çocuk kitaplarında yayınevi de önemli bir unsurdur. Sadece para kazanmayı değil kaliteli ürün ortaya koymayı da hedeflemelidir.