TÜRK MİTOLOJİSİ PENCERESİNDEN ORHUN ABİDELERİNE DAİR DEĞERLENDİRMELER

Benzer belgeler
ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

türk mitolojisi kaynakçası

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

GÖKTÜRK KİTABELERİNDE TÜRK DİNİ İNANCININ İZLERİ * ÖZET

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Hacı TONAK : Eski Türk Runik Yazısı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

İPEK YOLU KAVŞAĞININ ÖLÜMSÜZLÜK ESERLERİ NDEN SÜMERLERE

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

ZAMANA HÜKÜMDAR OLMAK

KÖK-TÜRK ÂBİDELERİNDE MİLLÎ KİMLİK HASSASİYETİ

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ESKİ TÜRK YAZITLARINDA KAĞANIN VASIFLARI VE GÖREVLERİ

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Türk tefekkür dünyasında kadın: oğuz kağan dan günümüze. M.Еkici, Prof. Dr. İzmir, Türkiye

TÜRK MİTOLOJİSİNDE BİLGELİK KAVRAMI. Mitoloji Nedir ve Türklerde Mitoloji Anlayışı T

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

ISSN : koksel@gantep.edu.tr Gaziantep-Turkey

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

1. Yarıyıl. Türk Dili ve Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS İNG127 TEMEL İNGİLİZCE I Z

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK. Prof. Dr. İlhami DURMUŞ

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım


ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

ORHON YAZITLARI. (Köl Tegin, Bilge Kağan, Tonyukuk, Ongi, Küli Çor) Prof. Dr. ERHAN AYDIN

YAZAN: VOLKAN ÇAĞAN RESIMLEYEN: MERT TUGEN

YAZAN: VOLKAN ÇAĞAN RESIMLEYEN: MERT TUGEN

KAZAKLARDA YER-SU KÜLTÜ

Dil Araştırmaları Sayı: 13 Güz 2013, ss.

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES

TÜRK MİTOLOJİSİNDE BİLGELİK KAVRAMI. Mitoloji Nedir Ve Türklerde Mitoloji Anlayışı T

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

KÖKTÜRK TÜRKÇESİNDEKİ BİR ÇİFT ÜNSÜZ İŞARETİ ÜZERİNE

BAGA KHAIRKHAN DAKİ ESKİ TÜRK YAZITLARI

TÜRKİYEDE EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Pervin Ergun, Türk Kültüründe Ağaç Kültü, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2004.

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ *

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İslamiyet Öncesi Türk Tarihi Kaynakçası

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

TÜRK SANATININ KAYNAKLARI (KÖK) TÜRK TİPOGRAFİSİ, HAYVAN FİGÜRLERİ VE ALP FİGÜRLERİ YORUMLAMALARI

OĞUZ KAĞAN DESTANI NDA BOĞA VE AY FİGÜRLERİNİN İŞLEVİ THE FUNCTION OF TAURUS AND MOON FIGURES IN THE EPIC OF OGHUZ KHAN Tuğçe ERDAL *

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

KÜL TİGİN YAZITININ ÇİNCE METNİ VE TERCÜMESİ 1

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK SANATI NDA ŞAMANİZM İN ETKİSİ

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

TURKIVE'DE DINLER TARIHI

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI BOZKIR KAVİMLERİNDE DİN (GÖKTÜRK DÖNEMİ SONUNA KADAR)

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Transkript:

DOI: 10.7816/ulakbilge-06-20-02 ulakbilge, 2017, Cilt 6, Sayı 20, Volume 6, Issue 20 TÜRK MİTOLOJİSİ PENCERESİNDEN ORHUN ABİDELERİNE DAİR DEĞERLENDİRMELER Coşkun KUMRU 1 ÖZ Büyük Türk Kağanlığı olan Göktürkler döneminde yazılan ve Türk tarihinin en eski yazılı belgesi olan Orhun abideleri, Türk kültür ve uygarlığına ışık tutan en önemli kaynak durumundadır. Orhun abidelerinde yüksek bir medeniyet seviyesi ve gelişmiş bir Türk felsefesinin izleri bulunmaktadır. Resmi devlet yazıtları olan Orhun abideleri, Türk mitolojisine dair çok önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Evren tasarımları, Türk tanrıları, mitolojik sayılar gibi birçok hususta şüphesiz çok değerli bilgiler içeren abideler, basit mitolojik inanç sistemine kıyasen daha tekâmül etmiş bir anlayışı yansıtmaktadır. Bir diğer ifadeyle, abidelere yansıyan mitolojik unsurlar ilkel bir ifadenin aksine sistemli ve gelişmiş bir düşünce evrenine işaret etmektedir. Çalışmada dil, edebiyat ve tarih başta olmak üzere pek çok konuda araştırmalara ışık tutan Orhun abideleri, bu kez Türk mitolojisi penceresinden ele alınmıştır. Bu doğrultuda abidelerde verilen bilgileri yorumlamak ve sonuçları bir bütünlük halinde aktarmak hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Göktürkler, Orhun Abideleri, Türk Mitolojisi, Evren Tasarımları, Türk Tanrıları. 1 Arş. Gör., Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Anabilim Dalı, Genel Türk Tarihi Bilim Dalı, ckumru(at)pau.edu.tr 17 www.ulakbilge.com

Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. THE EVALUATIONS OF ORHON INSCRIPTIONS FROM THE PERSPECTIVE OF THE TURKISH MYTHOLOGY ABSTRACT Orhon Inscriptions, written during the Gokturk period the Great Turkic Khaganate and the oldest written document of Turkish history is the most important resource that sheds light on Turkish culture and civilization. There is a high level of civilization and traces of a developed Turkish philosophy in the Orhon Inscriptions. Orhon Inscriptions which is an official state inscription contains very important information about Turkish mythology. Undoubtedly, Inscriptions which containing very valuable information on many subjects such as universe designs, Turkish gods, mythological numbers reflect a more advanced understanding than the simple mythological belief system. In other words, the mythological elements in the inscriptions reflects a systematic and developed universe of thought, as opposed to a primitive form. Orhun Abideleri which sheds light on studies in many subjects, especially in language, literature and history is taken from the perspective of Turkish mythology. In this direction, it is aimed to interpret the informations given in the inscriptions and convey the results in integrity. Keywords: Gokturks, Orhon Inscriptions, Turkish Mythology, Universe Designs, Turkish Gods. Kumru, Coşkun. Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge 6. 20 (2018): 17-27 Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. www.ulakbilge.com 18

DOI: 10.7816/ulakbilge-06-20-02 ulakbilge, 2017, Cilt 6, Sayı 20, Volume 6, Issue 20 Giriş Orhun Abideleri, Göktürk Hanedanlığı nın ikinci döneminden kalmış olan yazılı anıtlardır. Orhun havzasında bulunan bengü taşlardan birisi Kültigin adına 732 yılında diktirilmiştir. Aynı vadideki diğer bengü taş, Bilge Kağan adına, 735 yılında oğlu kağan tarafından diktirilmiştir. Üçüncü bengü taş, Ulan Batur yakınlarında, Bayın Çokto mevkiindedir. Bu taş, Vezir Bilge Tonyukuk tarafından kendi adına 716-726 yılları arasında diktirilmiştir. Muhtemelen Türk icadı olan Göktürk yazısı ile yazılmıştır (Ercilasun, 2016: 339). Taşlara oyulmuş metinler, Türkler tarafından yazılan en eski kültürel kaynak niteliğindedir. Kültigin ve Bilge Kağan taşları, ebedîliği vurgulayan kaplumbağa biçiminde bir kaide üzerine oturtulmuştur. Taşlarda Göktürk harfleriyle yukarıdan aşağıya doğru yazılmış ve sağdan sola doğru sıralanmış satırlar bulunmaktadır. Kültigin ve Bilge Kağan anıtlarının batı yüzünde Çince bir yazıt da bulunmaktadır. Orhun yazıtları bağlamında o zamanki Türk toplulukların yaşayışları hakkında bilgi edinmek mümkündür. Orhun yazıtları bilhassa Türk mitolojisine dair birçok öğeyi kendi içinde barındırmakta ve Türk milli kültürüne ışık tutmaktadır. 1. Evren Tasarımları Şüphesiz Türk topluluklarının evrene dair olan izlenimleri değişiklik göstermeden kalmamış, gök ve yeryüzü şeklinde birbirini destekleyen bu iki kavrama her daim önem atfedilmiştir. Yeryüzünü bir tepsi şeklinde tasavvur eden Çinlilerin aksine Türkler, kendi yurtlarının doğudan batıya uzanışına göre dünyayı dört köşeli olarak telakki etmekteydiler. Dünyanın şeklinin Türk devlet yapısıyla mukayesesini yapan Ögel, kozmoloji-devlet yapısı ilişkisini ortaya koymaktadır (Ögel, 2014: 315-316). Devletin genişleme yönünün Doğu-Batı yönlerinden olması nedeniyle Güney ve Kuzey ikinci dereceden yönlerdi. Abideler, tört bulungdaki yani dört yandaki tanımlamalarıyla doludur. Kültigin yazıtının doğu yüzünün 29. ve 30. satırlarında geçen ifade buna örnektir: Dört bucaktaki halkları hep kendime bağımlı kıldım. (Tekin, 2014: 33). Abidelerdeki ifadeler dünya şeması içerisindeki yön kavramına değinmektedir. Kültigin yazıtının güney cephesinde yer alan satırlar bu bakımdan dikkat çekicidir: 19 www.ulakbilge.com

Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. İleride gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, geride gün batısına ve kuzeyde gece ortasına bu sınırlar içindeki bütün haklar hep bana tâbidir. (Tekin, 2014: 21). İfadelerdeki ana yönler kozmolojik diyagramda temsil edildiği saatle birlikte anılmıştır. Doğunun zaman unsuru sabah (yani gün doğuşu), güneyin öğle (gün ortası), batının akşam (gün batışı) ve kuzeyinse gece yarısı yani gece ortasıdır (Çoruhlu, 2015: 113). Bunlar arasında doğunun ön plana çıkması da güneşin doğduğu yön olması nedeniyle kutlu sayılması esasına dayanmaktadır. Eski Türk kozmogonileri hususunda bilgilerimiz yetersiz olsa da Türklerin evrenin oluşumuna ilişkin fazla bir merak duymadıklarını anlamak da zor değildir. Buna tek bir örnek, Kültigin ve Bilge Kağan a ait iki yazıtın başlangıcını oluşturan bölümlerdir: Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında insanoğulları yaratılmış (Tekin, 2014: 25). Yaradılış ile birlikte söze başlayan Orhun abidelerinde gök, yer ve insan üçlüsü göze çarpmaktadır. Aslında gök ve yer her şeyin ikili unsurunu teşkil etmektedir. İnsanoğlu bu iki unsuru tamamlayan konumdadır. Roux ise yukarıdaki ifadelerin bir hareket noktası olabileceği fakat zorunlu olarak yoktan var etme anlamına gelmediği görüşündedir (Roux, 2011: 110). 2. Türk Tanrıları ve Ruhları 2.1. Gök Tanrı Thomsen ın aynı zamanda Orhun abidelerinde ilk çözdüğü kelime olan Tanrı/Tengri, abidelerdeki en dikkat çeken kelimelerden biridir. Hunlara ilişkin Çin yıllıklarına kadar götürebileceğimiz Tanrı kelimesinin aslen fiziksel gökyüzü olarak kullanıldığını ifade eden Gerard Clauson, daha sonraları Tanrı anlamını kazandığını da eklemektedir (Clauson, 1972: 523). Bilindiği gibi hemen hemen tüm inançlarda evreni yaratan ve toprağa bereket veren göksel bir varlığa inanılmaktadır. Göğün kendisinin doğrudan doğruya bir aşkınlık, güç ve kutsallık ortaya koyduğu aşikârdır. Göğe bakmak ve ondan feyz almak ilkel insan için aydınlanmak demekti. En yüksek olmak, tabiatıyla tanrılara münhasır bir vasıftı ve gökyüzü tanrıların mekânlarıydı (Eliade, 2014: 61). Bu nedenle abideler penceresinden Türklerin inanç alanlarına bakarken söz konusu temelden hareket etmek doğru olacaktır. www.ulakbilge.com 20

DOI: 10.7816/ulakbilge-06-20-02 ulakbilge, 2017, Cilt 6, Sayı 20, Volume 6, Issue 20 Her ne kadar çeşitli kaynaklarda ve birtakım görüşlerde Gök ve Tanrı nın aynı anlamı ifade ettiği belirtilse de Orta Asya Türklerinin gökyüzü ile bir tanrı olarak gökyüzü arasında ayrıma gidip gitmediklerinin kesin bir dille ifadesi zordur. Tanrı ve Gök kelimesini birbiri yerine kullanılamayan ayrı birer kavram olarak değerlendirenler (Tanyu, 1980: 15) olduğu gibi Gök ve Tanrı kelimesinin aynı mânâyı ifade ettiğini belirtenler de olmuştur (Davletşin, 2013: 30). Ögel, Gök Tanrı nın sadece mavi gök olduğu kanaatindedir. Bununla birlikte kelimenin her zaman gök mânâsında yazılmadığını belirten yazar, Gök Tanrı nın yaradan olmadığını belirtmektedir (Ögel, 2016: 37). Türklerce göğe bir kutsiyet atfedilmiş olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte kutsal kabul ettikleri göğe daha sonraları Tanrının mekânı nazarıyla bakmış olmaları da kuvvetle muhtemeldir. Nitekim yazıtların birçok bölümünde uçmak tabiri yer almaktadır. Bu ifade, Tanrının mekânına ulaşmak, göklere çıkmak anlamında vefat etmenin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Kültigin yazıtında ifade edilen iki satırı burada zikretmek yerinde olacaktır: Bunca çalışıp çabalayıp kardeşim Kül Tigin kendisi öylece vefat etti (uçtu). (Tekin, 2014: 33). Uçup gittiniz. Göklerde de hayattaki gibi olasınız. (Tekin, 2014: 41). Türk mitolojisine bakıldığında pek çok tanrı ve ruha tesadüf edilmekle birlikte bunlara ilişkin detaylı malumata sahip olmadığımız ortadadır. Türklerin dini anlayışı zaman ve mekâna bağlı olarak çeşitli farklılıklar göstermektedir. Erken devirlerde Türk dinini, salt tek bir Türk dini olarak kabul etmek zordur. Diğer taraftan halk arasında Şamanist bir takım ritüeller egemenken, Orhun abidelerinden de anlaşıldığı üzere devlet erkânı arasında Gök Tanrı inancı mevcuttu. Kitabelerin yüksek bir semavî ilah olarak bir Tanrı yı tanıdığı açıktır. Tanrı bütün kainâtı yaratandır. Yersub (Yersu) olarak anılan yerin ruhu ise Tanrı ya tâbidir. İkinci bir derecede kuvvet olan Yersu da mukaddestir. Iduk dur (Arsal, 2014: 66). VI. yüzyıl yazarı Menander, Türklerden bahsederken her ne kadar toprağa, suya ve ateşe saygı göstermekle beraber, yine de kâinatın yaratıcısı tek Tanrıya inandılar demektedir. XIII. yüzyıl büyük hakanları, örneğin bunlar içinde Möngke açık olarak şu şekilde hitap eder: Ancak tek Tanrı vardır. Onun takdirine gö re yaşar ve ölürüz (Rasonyi, 1993: 30). Gene bir Bizans tarihçisi Teophylaktos ise şu satırları ifade etmiştir: "Türkler, yerlerin ve göklerin hakiki sahibi tek bir Tanrı ya inanıyor, ona tapıyor ve onun için kurban kesiyorlar (Tanyu, 1980: 14). 21 www.ulakbilge.com

Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. Abideler bize yüksek ve sistemli bir inanç alanının çerçevesini çizmektedir. Türkler göğün üstünde ve göğe benzer ulu bir Tanrı ya inanmaktaydılar. O, Türk milletine zor zamanlarda lütuf gösteren, hükümdara kut veren ve bunu yeri geldiğinde geri alan bir tanrıdır. Kutu alan hakan ise sadece kutludur, mukaddes değildir. Kut verdiği talihli hükümdar onun yeryüzündeki benzeri ve temsilcisi konumundadır. Yüksek bir devlet telakkisinin yansıması olan bu Tanrı aynı zamanda Türk milletinin adını ve sanını koruyan, düşmanları karşısında galip gelmesini sağlayan bir Tanrıydı. Türk tanrısının söz ettiğimiz vasıfları abidelerde şu ifadelerle aktarılmaktadır: Tanrı lütufkâr olduğu için, benimde talihim olduğu için, hakan olarak tahta oturdum. (Tekin, 2014: 23). Yukardaki Türk Tanrısı ve Türk kutsal yer ve su (ruhları) şöyle yapmışlar: Türk halkı yok olmasın diye, halk olsun diye, babam İlteriş Hakanı ve annem İlbilge Hatunu göğün tepesinden tutup daha yükseğe kaldırmışlar muhakkak ki (Tekin, 2014: 27). Tanrı öyle buyurduğu için, devletliyi devletsiz bırakmış, hakanlıyı hakansız bırakmış, düşmanları bağımlı kılmış, dizlilere diz çöktürmüş, başlılara baş eğdirmiş (Tekin, 2014: 29). Türk halkının adı sanı yok olmasın diye, babam hakanı ve annem hatunu yüceltmiş olan Tanrı, devlet veren Tanrı, Türk halkının adı sanı yok olmasın diye, beni o Tanrı, hakan olarak tahta oturttu, hiç şüphesiz (Tekin, 2014: 31). Tanrı bağışlasın, ilâhi lütfum olduğu için, kısmetim olduğu için, ölecek halkı diriltip doyurdum (Tekin, 2014: 33). (Ebedî) gök şöyle demiş elbette: Han verdim, hanını bırakıp tâbi oldun. Tâbi olduğun için (ebedî) gök öl demiş elbette (Aydın, 2015: 115). Görüldüğü üzere kitabelerde yer alan Tanrının bazı vasıfları dile getirilmiş, bazı açılardan ise Tanrının net bir portresi çizilememiştir. I. V. Stebleva tanrının niteliklerini yaratıcılık, koruyuculuk, yöneticilik ve cezalandırıcılık olarak belirtmektedir (Dallos, 2004: 67). Abidelerdeki dinî anlayışın ana çekirdeğini oluşturan Tanrı aynı zamanda evrenin bir unsuru olarak da dikkat çeker. Kültigin yazıtının doğu yüzünün 1. satırında bu durumu açıkça görmekteyiz: Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında insanoğulları yaratılmış (Tekin, 2014: 25). www.ulakbilge.com 22

DOI: 10.7816/ulakbilge-06-20-02 ulakbilge, 2017, Cilt 6, Sayı 20, Volume 6, Issue 20 Metinlerde sık sık karşılaşılan üze sözcüğü, yukarıda anlamını taşımaktadır. Bu sözcük tanrıyı aynı zamanda evrenin bir unsuru olarak da ifade etmektedir. Üze nin zıddı olarak metinlerde yer alan aşa yani aşağı sözcüğü ise yer küre için kullanılan bir yer zarfı ve Türklere ait aşkın bir tasarımın ifadesi olarak bilinmektedir (Roux, 2015: 127). 2.2. Umay Eski Türk panteonunda yer alan ve en erken kaynak olarak Orhun abidelerinde ismi geçen Umay tanrıçası, eski devirlerden son zamanlara kadar Şamanist Türkler arasında muhafaza edilen bir kült olagelmiştir. Kültigin yazıtının doğu yüzünün 31. satırında Bilge Kağan annesini Umay a teşbih etmektedir: Umay misali annem Hatun un kutu sayesinde, kardeşim Kül Tigin erkeklik adını elde etti. (Tekin, 2014: 33). Yazıtlarda görüldüğü üzere Kut unu Umay dan alan Hatun, onun ihsan ve yardımıyla Kül Tigin i doğurmuş ve Kültigin de zamanı geldiğinde bu kutun sayesinde erkeklik adını almıştı. Bilge Kağan ın annesinin Umay ile mukayesesi onun dişi nitelikte yüksek bir varlık olduğu görüşünü haklı kılmaktadır. Yine abidelerde Türk yer ve sularının Tanrıça Umay ile zikredilmesi onun dişi olduğu kanaatini güçlendirmektedir. Orta Asya Türklüğünde bugün dahi var olan bu tanrıçanın bazı kültürlerde izlerine rastlanmakla beraber onlarla aynı anlayışı ifade edip etmediği ise tartışmaya açık bir noktadır. Orhun abidelerinde yer alan ifadelere ilişkin Radloff ve Meliyoranskiy in görüşleri, Umay ın tanrıça ve çocukların hâmisi bir ruh olduğu anlayışında birleşmiş durumdadır. Verbitskiy, Orhun abidelerinin keşfinden önce yayımladığı eserinde Altaylıların Umay veya Umay inesi adı verilen bir ilâhesinden bahis açarak, bu ilâhenin çocukların ve hayvan yavrularının hamisi olan bir ilâhe-ruh olduğunu tespit etmiştir (İnan, 1998: 397-398). Sir Gerard Clauson ise ünlü etimolojik sözlüğünde onun plasenta ile yakın ilişkide olduğunu belirterek kadın ve çocuklarla ilgilendiğini söyler (Clausen, 1972: 164). Umay, kiremitten yapılmış kısa Ulan Bator yazıtında hanım, imparatoriçe anlamına gelen hatun sıfatını taşımakta ve hükümdarın, göğün (Tengri) yanında yer almaktadır. Bununla birlikte Türkçe Turfan metinlerinde de geçmekte olan Umay, Kıpçaklar tarafından da bilinmektedir (Roux, 2015: 134). Tonyukuk yazıtının 38. satırında Tonyukuk un sözlerinin bir bölümünde Umay tekrar zikredilmektedir: 23 www.ulakbilge.com

Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. (Buraya) gelmek zordu dedi(m). (Ama kimse) hissetmedi. Kutsal Umay (ve) kutsal Yer su (ruhları) yardım etti, elbette. (Savaşmaktan) ne diye kaçacağız. (Aydın, 2015: 126). Orhun Abidelerinden anlaşıldığı kadarıyla Hakan Gök Tanrı yı, hanımı olan Hatun ise Umay ı temsil etmekteydi. Bir diğer ifadeyle Gök Tanrı ve Umay adeta manevî karı kocayı ifade etmekteydi. 2.3. Mukaddes Yer ve Sular Bilindiği gibi Türkler vatanlarını meydana getiren yer ve suları mukaddes kabul etmekteydiler. Bu nedenle Türkler toprağı birleşik bir deyim olan Yer su veya Yer sub olarak ifade etmişlerdir. Diğer bir ifadeyle, bu iki kavram birleşerek mitolojik bir inanç sistemi meydana getirmiştir. Orhun abidelerinde yer su ruhları veya tanrıları hususunda birtakım ifadeler yer almaktadır: Yukardaki Türk Tanrısı ve Türk kutsal yer ve su (ruhları) şöyle yapmışlar: Türk halkı yok olmasın diye, halk olsun diye, babam İlteriş Hakanı ve annem İlbilge Hatunu göğün tepesinden tutup daha yükseğe kaldırmışlar muhakkak ki (Tekin, 2014: 27). Kültigin abidesinin doğu yüzünün 10. ve 11. satırlarında Türk tanrısı ile Türk ün kutsal yer ve suları ittifak ederek karar vermişlerdir. Bu satırlarda kutsal veya mukaddes anlamına gelen ıduk sözü, eski Türkçede ıdmak, göndermek kökünden gelmektedir. Bu doğrultuda Tanrı tarafından gönderilmiş yer ve sulardan söz etmek mümkündür. Bu güçler Türk tanrısı ile birlikte Türk devletini koruyordu. Bu hususta Bilge Kağan yazıtının kuzey yüzünün 10. ve 11. satırlarına bakmakta fayda vardır: Yukarıda gök, aşağıda da yer lütfettiği için, gözle görülmedik, kulakla işitilmedik (kadar çok) halkımı ileride gün doğusuna, güneyde gün ortasına, geride gün batısına, kuzeyde de gece ortasına kadar (uzanan geniş topraklarım üzerinde) yerleştirdim (Tekin, 2014: 49). Daha önce aktarılan Tonyukuk yazıtının 38. satırı aynı zamanda Yer ve Sulardan da bahis açılıyordu: (Buraya) gelmek zordu dedi(m). (Ama kimse) hissetmedi. Kutsal Umay (ve) kutsal Yer su (ruhları) yardım etti, elbette. (Savaşmaktan) ne diye kaçacağız. (Aydın, 2015: 126). www.ulakbilge.com 24

DOI: 10.7816/ulakbilge-06-20-02 ulakbilge, 2017, Cilt 6, Sayı 20, Volume 6, Issue 20 Tonyukuk yazıtının bu satırlarında insanlara yardım eden Umay ın yanında Yer ve Su ruhları da ifade ediliyordu. Ögel e göre Tonyukuk yazıtında biraz daha halk düşüncesine girilmişti (Ögel, 2014: 185). Yer su inancı aynı zamanda Türklerin vatanlarına bağlılıklarının bir diğer ifadesiydi. Yer ve su kültü, doğaya ve tanrıya taparcasına tapınma ile alakalıdır. Dağlar, tepeler ve çeşitli ağaçlar da Yer su kültünün ayrılmaz parçasını oluşturmaktaydı. Gök ve Yer, Tanrı ve insanoğlu arasındaki zincirin bir halkası olarak da düşünülebilir (Davletşin, 2013: 7). Ünlü âlim Barthold, Yer Su deyimiyle yer ruhlarının hepsinin değil, belki de bir tanrıçanın kast olunduğunu belirtmektedir. Ona göre Thomsen ın son tercümesinde Türk mukaddes Yer Suları şeklinde çoğul olarak göstermesi bir şüphe uyandırmaktadır. (Barthold, 2013: 10). Göktürk devri Türklerinin yer ilahı hakkında da muhtelif rivâyetler ile karşılaşmaktayız. Çin kaynaklarında Göktürklerin, gök tanrısına taptıkları devirden ayrı bir zamanda bir kara tanrıya ibâdet ediyorlardı. Bu belki Göktürk metinlerinde geçen yağız yer idi (Esin, 1978: 91). 3. Mitolojik Sayılar Eski Türk topluluklarının mitoloji ve inanışlarında sayıların yeri önemli bir hususu teşkil etmektedir. Orhun abidelerinde dünyanın dört köşe olarak düşünülmesinden ve dört ana yön tasavvurundan daha evvel bahsetmiştik. Abidelerde geçen dört rakamının dünyayı sembolize eden bir sayı olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan göğün en yüksek noktasında yer alan, mukaddes ve her şeyin yaratıcısı Gök Tanrı nın konumu aynı zamanda bir birliğe işaret etmektedir. Türk mitolojisinde bazı sayıların sıklıkla tekrarlandığı bilinen bir husustur. Orhun abidelerinde sayı simgeciliğine dair bazı ifadeler yer almaktadır. Yazıtlar, ikinci Göktürk devletinin kurucusu İlteriş Kağan dan ve onun devleti yeniden kurmak için verdiği mücadeleden söz açmaktadır: Babam Hakan on yedi adamla baş kaldırmış. (İlteriş) baş kaldırıyor diye haber alıp şehirdekiler dağa çıkmış, dağdakiler (şehre) inmiş, derlenip toplanıp yetmiş kişi olmuşlar (Sonunda) hepsi yedi yüz kişi olmuşlar. (Tekin, 2014: 27). Kültigin abidesinin doğu yüzündeki bu satırlardan da anlaşılacağı üzere, olaylar mitolojik rakamlarla ifade edilmeye çalışılmıştır. Yazıttaki satırlarda 25 www.ulakbilge.com

Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. tekrarlanan 17, 70 ve 700 aynı zamanda mitolojik katları ifade etmektedir. Türkler yediye bir on ilave ederek sonra da yediyi on ile çarpmak suretiyle kökü yedi rakamından gelen bu katları elde ediyorlardı. Sonuç Gelişmiş ve sistemli bir devlet düşüncesinin yansıması olan Orhun abideleri şüphesiz Türk mitolojisini yansıtan en önemli kaynaklardandır. Mitolojik anlatım ve unsurların yer aldığı bir kaynak olan abidelerin temel noktasını Türk devlet dini anlayışı teşkil etmektedir. Devletin ve milletin koruyucusu tanrı ve ruhlar, Yer-gök ilişkisi ve insanoğlunun yaradılışı gibi pek çok hususta bilgi veren yazıtlar milli bir bakış açısını yansıtmaktadır. Mutlak güç ve kudret sahibi olan Gök Tanrı nın yanında bir tür çok tanrıcılığın da olduğu yazıtlardan anlaşılmaktadır. Göğün yanında birtakım kuvvetlerin de itibar görmesi şüphesiz göğün mutlak birliğine gölge düşürmemiştir. Bir diğer ifadeyle ilkel-mitolojik anlayış giderek daha sistemli bir hal almış, kadim dönemlerin izlerine rastlanılmakla beraber bu hususiyet yazıtlara da yansımıştır. Tanrıça Umay ve halkla ilişkili bir tanrısallığı ifade eden Yer su gibi anlayışlar eski dönemin izlerini taşırken, milli ve mutlak kudret sahibi bir Tanrı anlayışı ise sistemleşmiş bir inancı işaret etmektedir. KAYNAKLAR Arsal, Sadri Maksudi (2014). Türk Tarihi ve Hukuk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Aydın, Erhan (2015). Orhon Yazıtları (Köl Tegin, Bilge Kağan, Tonyukuk, Ongi, Küli Çor). Konya: Kömen Yayınları. Barthold, Vasiliy Vladimiroviç (2013). Orta-Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Clauson, Gerard (1972). An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford: Oxford University Press. Çoruhlu, Yaşar (2015). Türk Mitolojisinin Ana Hatları. İstanbul: Kabalcı Yayınları. www.ulakbilge.com 26

DOI: 10.7816/ulakbilge-06-20-02 ulakbilge, 2017, Cilt 6, Sayı 20, Volume 6, Issue 20 Dallos, Edina (2004). Shamanism or Monotheism? Religious Elements in the Orkhon Inscriptions. Shaman, 12, 63-84. Davletşin, Gamirzan (2013). Türk Tatar Kültür Tarihi. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Eliade, Mircea (2014). Dinler Tarihine Giriş. İstanbul: Kabalcı Yayınları. Ercilasun, Ahmet Bican (2016). Türk Kağanlığı ve Türk Bengü Taşları. İstanbul: Dergâh Yayınları. Esin, Emel (1978). İslâmiyetten Önceki Türk Kültür Tarihi ve İslâma Giriş. İstanbul: Edebiyat Fakültesi Matbaası. İnan, Abdülkadir (1998). Makaleler ve İncelemeler. I. Cilt, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ögel, Bahaeddin (2014). Türk Mitolojisi. II. Cilt, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ögel, Bahaeddin (2016). Türklerde Devlet Anlayışı. İstanbul: Ötüken Neşriyat. Rasonyi, Laszlo (1993). Tarihte Türklük. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları. Roux, Jean-Paul (2015). Eski Türk Mitolojisi. Ankara: BilgeSu Yayıncılık. Roux, Jean-Paul (2011). Türklerin ve Moğolların Eski Dini. İstanbul: Kabalcı Yayınları. Tanyu, Hikmet (1980). İslâmlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. Tekin, Talât (2014). Orhon Yazıtları. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. 27 www.ulakbilge.com

Kumru, C. (2017). Türk Mitolojisi Penceresinden Orhun Abidelerine Dair Değerlendirmeler. ulakbilge, 6 (20), s.17-27. www.ulakbilge.com 28