İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN NEVŞEHİR TARİHİ Nevşehir Kapadokya Bölgesinin merkezinde yer alır. İlin tarihi M.Ö.7000 yıllarına kadar uzanır. Bölgeye sırası ile Hititler, Frigler, Asurlular, Persler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar egemen olmuşlardır. Kapadokya Bölgesi M.S. 3. yüzyıldan itibaren Hristiyanlığın önemli merkezlerinden biri olmuştur. Antik dönemde adı Nyssa olan Nevşehir, Osmanlı İmparatorluğu zamanında Muşkara olarak anıldı. Osmanlı Padişahı III. Ahmet in damadı ve sadrazamı olan İbrahim Paşa (1660-1730) doğup büyüdüğü yer olan Nevşehir e ilgi gösterir. Ürgüp e bağlı 18 haneli küçük bir köy olan Muşkara da camiler, çeşmeler, okullar, imaretler, hanlar ve hamamlar yaptırır, adını da Nevşehir olarak değiştirir. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Nevşehir; Niğde iline bağlı kaza, 20 Temmuz 1954 tarihinde ise 6429 sayılı Kanun ile il statüsüne kavuşmuştur. 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan Göreme Doğal ve Tarihi Milli Parkı, açık hava müzeleri, yeraltı şehirleri, muhteşem görünümlü vadileri, kayadan oyma kilise ve evleri, tarihi konakları ve yörede Taş Ormanlar denilen doğa harikası peribacaları ile Anadolu bozkırının müstesna bir bölgesidir, Nevşehir. Kapadokya, dünyada benzersiz bir jeolojik formasyona sahip olmasının yanında tarihi ve kültürel değerleriyle önemli kültür ve inanç turizmi merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Türkiye denilince yabancı turistlerin aklına, genellikle deniz-güneş-kum üçlemesi geliyor. Kapadokya ise daha farklı bir şeyler sunuyor turistlere. Doğanın son derece cömert davrandığı Kapadokya nın dokusunu, dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Kapadokya nın merkezi konumundaki Nevşehir in en belirgin özelliği, 285 bine ulaşan nüfusunun birkaç misli büyüklüğünde ekonomik hareket kabiliyetine sahip olmasıdır. Bu kabiliyet de kendini turizm sektöründe gösteriyor. Bu nüfusla her yıl yaklaşık 3 milyon turist tarafından ziyaret ediliyor. Kapadokya ya bu tanınmışlığı sağlayan, volkanik ve yer hareketleri sonucu oluşan kendine özgü yapısıdır. 99
ÖZEL DOSYA Bu doğal kaynaklı oluşumlar, eşsiz jeolojik yapılar meydana getiriyor. Bir yanda peribacaları, vadiler, kanyonlar gibi tabiatın mucizelerine tanık olurken, bir yandan da bu jeolojik yapıyla insan aktivitelerinin bir araya gelmesi sonucu oluşan insan yerleşimlerini görüyoruz. Konutlar, yeraltı şehirleri, sığınma ve savunma amaçlı yapılar, gizli dini hareketleri barındıran yeraltı manastırları gibi. Dinin baskı altında olduğu dönemlerde gizli yapılmış olan manastırlar, kiliseler sonraki dönemde jeolojik yapının imkân vermesiyle insanların yine barınmak için sığındıkları yapılara dönüşmüş. Doğal oluşumun konut ve ibadet amaçlı kullanılması, çok eski tarihlere kadar uzanıyor. Tüm bunların oluşturduğu bir de kültürel yapı var Nevşehir de. Kiliselerde kullanılan sanatsal değeri yüksek fresklerin, burada yaşayan Hıristiyan din adamlarının, azizlerin bölgeye katmış oldukları farklı bir anlam ve değer var. Bunları bütünüyle düşünecek olursak, ilimizin turizm potansiyelinde kültürel öğeler ağır basıyor. İlginç jeolojik oluşumlarla bir arada değerlendirildiğinde de Kapadokya nın gizemi daha iyi anlaşılıyor. Bir bakıma doğanın usta elleriyle yonttuğu, tarihin saklı sırlarını barındıran gizemli bir açık hava müzesidir, Kapadokya. 100
İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN Göreme Açıkhava Müzesi, Zelve ve Paşabağları Örenyeri, Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri ile Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi İlimizde en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. İlimizde,176 sı arkeolojik sit alanı, 18 i kentsel sit alanı, 35 i doğal sit alanı, 9 u karma sit alanı olmak üzere toplam 238 sit alanı ve 1605 kültür varlığı mevcuttur. İlimizde toplam 1843 adet taşınmaz kültür varlığı kayıt altına alınmıştır. İlimiz genelinde 5 adet 5 yıldızlı, 18 adet 4 yıldızlı, 5 adet 3 yıldızlı, 1 adet 2 yıldızlı, 25 adet özel konaklama tesisi, 2 adet pansiyon ve 1 adet çiftlik evi olmak üzere toplam 57 adet Bakanlık Turizm İşletme Belgeli ve 19 adet Bakanlık Turizm Yatırım Belgeli konaklama tesisi bulunmaktadır. Bakanlık belgeli tesislerde 6.111 oda, 14.200 yatak, 222 adet belediye belgeli tesislerde ise 4.926 oda, 12.066 yatak olmak üzere toplam 26.266 yatak bulunmaktadır. 2014 yılı itibarıyla İlimizi yaklaşık 3 milyon yerli ve yabancı turist ziyaret etmiştir. Göreme Açıkhava Müzesi, Zelve ve Paşabağları Örenyeri, Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri ile Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi İlimizde en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. 101
ÖZEL DOSYA Geleneksel Mimari 19. Yüzyıl Kapadokya evleri yamaçlara, ya kayaların oyulması suretiyle ya da kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimari malzemesi olan taş, yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktığında yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanıklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Evlerin kat aralarında bulunan konsolların araları bazen tek bazen de 2-3 sıralı rozet, yıldız, palmet, yelpaze, fırıldak ve stilize bitki motifleri ile doldurulmuştur. Çoğunlukla konsolların yüzeyi perde püskülünü andırır yüksek kabartma motiflerle kaplıdır. Evlerin pencereleri ikişer veya üçerli olup etrafı daha çok stilize bitki motifleri ile süslüdür. Pencereler kanatlı ve giyotin tarzda olmak üzere iki tiptir. Her iki tip evlerde çok sayıda oturacak odalar, mutfak, kiler, depo, tandır, şarap-pekmez yapma bölümleri vb. bulunmaktadır. Misafir odalarındaki nişlerde sıva üzeri boyalı bezemeler bulunmakta olup genellikle püsküllü perde motifinin altında çiçek doldurulmuş kulplu vazolar, su dolduran ya da taşıyan bayanlar resmedilmiştir. Yöresel mimarinin en ilgi çekici örnekleri 19. Yüzyılın sonu ile 20. Yüzyıl başlarına tarihlenmektedir. Bu ilginç mimari genellikle Ürgüp, Ortahisar, Mustafapaşa, Uçhisar, Göreme, Avanos başta olmak üzere tüm Kapadokya kasaba ve köylerinde de görülebilir. 102
Damat İbrahim Paşa Külliyesi Lale devrinin ünlü sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından 8.yüzyılın ilk yarısında (1726-1727) inşa ettirilen Külliye camii, medrese, kervansaray, sıbyan mektebi, imaret, hamam ve iki çeşmeden oluşmaktadır. Külliye programı açısından klasik Osmanlı külliye programının son uygulamalarından biridir. Eğimli bir araziye konumlandırılan külliyede camii, medrese sıbyan mektebi ve imaret istinat duvarı ile sınırlandırılmış bir platform üzerinde inşa edilmiştir. Ortasından Camii Cedid Caddesi geçen bu platformun doğusunda camii, batısında sıbyan mektebi, medrese ve imaret ile biri camii avlusunun güney duvarının dışında, diğeri sıbyan mektebi avlusu köşesindeki istinat duvarı üzerinde olmak üzere iki çeşme bulunur. Hamam bu platformun kuzeyinde, eğimli arazi üzerindedir. İbrahim Paşa Camii kare planlı harimi ve mihrap önü birimi dikdörtgen şeklinde güney duvardan çıkıntı yapan bir plan şemasına sahiptir. Büyük boyutlu kubbe ile örtülü yapıda kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır. Harimden çıkıntı yapan mihrap önü mekanının örtüsü ise yarım aynalı tonozdur. 103
ÖZEL DOSYA Nevşehir Kalesi Selçuklular Döneminde yapıldığı tahmin edilen Nevşehir Kalesi, şehrin güney batısındaki bazalt bir kaya kütlesi üzerine, yüksek bir tepeye inşa edilmiş ve burçlarla desteklenmiş. Ovaya hakim bir noktada olan kalenin gövde duvarları kabaca yontulurken, bazalt bünyeli taşlarla yapılmış. Beşgen planlı kalenin 42 mazgal deliği bulunur. Kitabesi günümüze kadar ulaşmayan kalenin, ön ve arkasında iki giriş kapısı yer alır. Kuşatmalar sırasında su ihtiyacının karşılanabilmesi için eskiden kalenin içinden ovaya kadar inen bir tünel olduğu, bu tünelin sonradan kapandığı rivayet edilir. Kale, Cumhuriyet döneminde 1966-1979 yılları arasında restore edilerek, yeniden düzenlendi. Uçhisar Kapadokya nın en yüksek tepesine kurulu olan Uçhisar, kalesi, kaya oyma evleri, otel ve restoranları ile son yılların gözde durağı olmuştur. Uçhisar Kalesi, Roma ve Bizans döneminde önemli bir savunma noktasını oluşturmuştur. Bugün kale ve çevresindeki kayalarda görülen birçok oyuk, Roma döneminde mezar olarak kullanılmıştır. Kalenin iç kısımlarında birbiri ile bağlantısı olan çok sayıda tünel ve mekânlar bulunmasına karşın bunların yer yer yıkılmaları, ulaşımı imkânsız hale getirdi. Kalenin zirvesine ulaşım, ancak dış kesimdeki merdivenler sayesinde yapılabiliyor. Panoramik bir seyir noktası olan Kaleden Kapadokya nın benzersiz güzellikleri görülebilir. 104
Göreme Nevşehir e 10 km uzaklıktaki Göreme, Nevşehir, Ürgüp ve Avanos üçgeni arasındaki etrafı vadilerle çevrili bölgede yer alır. Tarih içinde Korama, Matiana, Maccan ve Avcılar gibi isimlerle anılan Göreme için Kapadokya nın kalbi demek hiçte yanlış olmayacaktır. Çevresi muhteşem vadilerle çevrili olan Göreme turizm açısından büyük hareketlilik gösterir. Kaya oyma evleri, butik otelleri, restoranları ve çarşısıyla her mevsim canlıdır Göreme. Göremeyi bu kadar önemli yapan en önemli unsur kuşkusuz Göreme Açık Hava Müzesidir. 105
ÖZEL DOSYA Göreme Açık Hava Müzesi Nevşehir e 13 km. uzaklıkta ve Göreme Kasabası nın 2 km. doğusunda yer alan bir kaya yerleşim yeridir. M.S. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanmıştır. Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları mevcuttur. Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir. Soğanlı, Ihlara ve Açıksaray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir. Kiliseler, 2 tür teknikle boyanmıştır. Birincisi, doğrudan doğruya kaya yüzeyi düzeltilerek üzerine yapılan boyama; ikincisi ise, kaya üzerine yapılan secco (tempera) ve fresko tekniği ile yapılan boyamadır. Kilisede işlenen konular İncil ve Hz. İsa nın hayatından alınmıştır. Göreme Açık Hava Müzesi nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Azize Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise olmak üzere çok sayıda kilise ve şapel bulunmaktadır. 106
İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN Ürgüp Nevşehir in 20 kilometre doğusunda olan Ürgüp, Kapadokya bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip oldu. Bizans döneminde Osiana (Assiana), Hagios Prokopios; Selçuklular Döneminde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut Kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anıldı. Ürgüp ve civarındaki ilk yerleşim, antik adı Tomissos olan Damsa Çayının doğusundaki Avla Dağı etekleridir. İngiliz Arkeolog lan Todd un burada yaptığı yüzey araştırmasında, çok sayıda obsidiyenden ve sileksten Paleolitik döneme ait av aletleri bulunur. Daha geç dönemlere ilişkin en önemli kalıntıları ise Ürgüp kasaba ve köylerindeki Roma dönemine ait kaya mezarları oluşturur. Bizans döneminde de önemli bir dini merkez olan Ürgüp, köy, kasaba ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve manastırların piskoposluk merkeziydi. 11. yüzyılda Ürgüp, Selçukluların önemli kentleri Konya ya ve Niğde ye açılan bir kale oldu. Bu döneme ait iki yapı, kentin merkezindeki Altıkapılı ve Temenni Tepesi türbeleridir. 1515 yılında Osmanlı topraklarına katılan Ürgüp, 18. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşanın, kadılık makamını doğduğu kent olan Nevşehir e (Muşkara) bağlaması nedeniyle ilk kez ikinci planda kaldı. 107
ÖZEL DOSYA Ortahisar Nevşehir-Ürgüp karayolu üzerinde bulunan Ortahisar Kalesi, hem stratejik, hem de yerleşim amacıyla kullanılmış. Kale eteklerinde yörenin sivil mimari örnekleri yer alır. Ortahisar Vadisi nde bulunan kilise ve manastırlar şunlardır: Üzümlü Kilise, Sarıca Kilise, Cambazlı Kilise, Tavşanlı Kilise, Balkan Deresi Kilisesi ve Hallaç Dere Manastırı. Ayrıca Ortahisar Vadisi yamaçlarına oyulan soğuk hava depolarında, bölgede yetişen patates, elma ve Akdeniz yöresinden getirilen narenciye ürünleri saklanır. Mustafapaşa daki önemli kilise ve manastırlar; Aios Vasilios Kilisesi, Sinasos Kilisesi, Alakara Kilisesi, Aios Nicholas Manastırı, Konstantin-Helena Kilisesi, Manastır Vadisi Kiliseleri ve Basil Kilisesi dir. Ayrıca Osmanlı döneminde inşa edilmiş güzel taş ve ağaç işçiliği gösteren Mehmet Şakir Paşa Medresesi bulunmaktadır. Mustafapaşa Ürgüp ün 5 km. güneyinde yer alan Mustafapaşa, 20. yüzyılın başlarına kadar Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı bir kasabadır. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına tarihlenen eski Rum evleri oldukça zengin taş işçiliği arz ederler. Mustafapaşa nın batısında yer alan Gomede Vadisi morfolojik açıdan Ihlara Vadisi nin küçük bir benzeridir. Ihlara Vadisi nde olduğu gibi kaya oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahiptir. 108
Üç Güzeller İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN Kapadokyada turistler tarafından en çok fotoğrafı çekilen peribacaları denilince akla önce Üç Güzeller gelir. Üç tane peribacasının yan yana yükseldiği bu kaya grubuna çeşitli yakıştırmalar yapılır, pek çok öykü anlatılır. Ürgüp e giden yol kenarında yer alan Üç Güzeller, hemen tüm turların mola verdiği ideal bir seyir noktasıdır. 109
ÖZEL DOSYA Avanos Nevşehir in 18 km kuzeyinde olan Avanos un antik dönemdeki adı Venessa dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititler den beri süregelmektedir. Kızılırmak ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır. Avanos ta da Hititler den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir. Bu el sanatı kavimden kavime, babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir. Avanos un dağlarından ve Kızılırmak ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğurularak çamur haline getirilir. Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış olur. İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneşte, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1200 derece sıcaklık arasında özenle pişirilir. Yörede yemek kapları, su testileri, kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küpler, su künkleri tanınan çanak ürünleridir. Avanos, günümüzde Kapadokya nın El Sanatları ve Alışveriş Merkezi olarak tanınmaktadır. 110
İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN Zelve Göreme-Avanos karayolundan 2 km. içeride olan ve üç vadiden oluşan Zelve, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Hıristiyanların önemli dini merkezlerinden Zelve deki en önemli kiliseleri, Üzümlü, Balıklı ve Haçlı kiliseler oluşturur. Yakın zamanlara kadar yöre insanının yaşamaya devam ettiği ilk vadide, yöresel kesme taştan yapılmış bir de cami bulunur. Zelvenin en önemli özelliklerinden biri de vadilerin üst kesimlerinde yer alan güvercinlikleridir. Buradaki zengin süslemeler, çoğunlukla çarkıfelek motiflerinden oluşur. Paşabağları Zelve yakınındaki bir başka ören yeri, peribacalarının bütün örneklerinin mevcut olduğu Paşabağları dır. Eskiden Rahipler Vadisi olarak da bilinen bu alan, Erken Hıristiyanlık döneminde izole hayatı tercih eden keşişler için önemli bir barınma yerini oluşturdu. Peribacalarından birinin içinde önemli keşişlerden Aziz Simeon adına yapılmış bir şapel bulunur. Çavuşin Göreme-Avanos yolu üzerindeki eski bir yerleşim olan Çavuşin de, volkanik orijinli kesme taşlardan yapılmış Kapadokya ya özgü evler ile kayalara oyulmuş mağara evler, köye farklı bir mimari kazandırır. Ancak, evlerin üzerine kayaların düşmesi nedeniyle bugün bu alan terk edilmiştir. Çavuşin de Vaftizci Yahya Kilisesi, Güllüdere Kilisesi ve Nicephorus Phokas Kilisesi bulunur. 111
ÖZEL DOSYA Hacıbektaş Nevşehir Kırşehir yolu üzerinde Nevşehir e 45 kilometre uzaklıkta Hacıbektaş İlçe merkezinde (Sulucakarahöyük) yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik ve Roma dönemine ait ele geçen eserler, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesinde sergilenir, ilçeye adını veren Hacı Bektaş-ı Veli, bugün İran sınırları içerisinde bulunan Horasan da 13. yüzyılda dünyaya gelir. Hacı Bektaş-ı Veli, ilk eğitimini dönemin ünlü düşünürü Ahmet Yesevi den alır. Hacı Bektaş-ı Veli nin, o yüzyıllarda Türklerin doğudan batıya göçlerini izleyerek Anadolu ya gelişi, Anadolu Selçuklularının siyasi ve iktisadi düzenlerinin bozulduğu, yönetimde bölünmelerin ortaya çıktığı bir döneme rastlar. Bu dönemde şehir şehir, köy köy gezerek, Türk birliğinin sağlanması, Türk gelenek ve göreneklerin İslam inancıyla birleşmesi için çaba harcayan Hacı Bektaş-ı Veli, Sulucakarahöyük te kurduğu okulda öğrenciler yetiştirdi, Türk dili ve kültürünün yabancı etkilerden ve her türlü yozlaşmadan korunması için çalıştı, içinde Hacı Bektaş-ı Veli nin ve Balım Sultan ın türbelerinin bulunduğu 3 avlulu külliyede cami, çamaşırhane, hamam, aş evi, konuk evi ve çeşmeler yer alır. 112
İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN Derinkuyu Yeraltı Şehri Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde Nevşehir e 29 km. uzaklıktadır. Derinkuyu Yeraltı Şehri nin derinliği yaklaşık 60 metredir. Bu yeraltı şehri, bir yeraltı şehrinde bulunan tüm özelliklere sahiptir. (ahır, kiler, yemekhane, kilise, şırahane v.s.) Ayrıca 2. katta misyonerler okulu bulunmaktadır. Geniş bir alan olan okulun tavanı yeraltı şehirlerinde pek rastlanmayan beşik tonoz ile örtülüdür. Salonun solundaki mekanlar çalışma odalarıdır. Yeraltı şehrinin 3 ve 4. katlarından sonra merdivenle doğrudan doğruya derinlemesine inilmekte ve alt katta bulunan haç planlı kiliseye ulaşılmaktadır. Yeryüzü ile bağlantısı bulunan havalandırma bacası, aynı zamanda su kuyusu olarak da kullanılmaktadır. Alt kata kadar uzanan kuyulardan her kat yararlanamaz, ayrıca istila anında zehirlenmeyi önlemek için bazı kuyuların ağzı yeryüzü ile bağlantısızdır. 1965 yılında açılan Derinkuyu yeraltı şehrinin halen %10 u gezilebilmektedir. Kaymaklı Yeraltı Şehri Nevşehir e 20 km. mesafede bulunan Kaymaklı Kasabasında olup ilk katı erken döneme tarihlenmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür. Bugün sadece 4 katı ziyarete açıktır. Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına haizdir. Dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları, dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları ve kilisesi vardır. Özkonak Yeraltı Şehri Avanos a 14 kilometrelik mesafede yer alan Özkonak Yeraltı Şehri, İdiş Dağının kuzey yamaçlarına volkanik granit yapılı tüf tabakalarının oldukça yoğun bulunduğu yere yapılmıştır. Geniş alanlara yayılmış olan galeriler, birbirlerine tünellerle bağlanmıştır. Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirlerinden farklı olarak katlar arası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler bulunmaktadır. Yine diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü taşından sonra tünel üzerine (düşmana kızgın yağ dökülmesi amacıyla) delikler oyulmuştur. 113
ÖZEL DOSYA Mazı Yeraltı Şehri Antik adı Mataza olan Mazı köyü, Ürgüp ün 18 km. güneyinde, Kaymaklı Yeraltı Şehri nin ise 10 km. doğusundadır. Değişik yerlerde 4 girişi tespit edilebilmiştir; asıl girişi düzensiz taşlarla örülmüş bir koridorla sağlamaktadır. Kısa koridordaki iri sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını kontrol altına almaktadır. İç kısımdaki küçük oda, sürgü taşının rahat bir şekilde hareket etmesi için yapılmıştır. Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden farksızdır. Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır. Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir. Kilise apsisi köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür. Tatlarin Tatlarin Yeraltı Şehri Acıgöl İlçesi nin yaklaşık 10 km kuzeyindeki Tatlarin Beldesinde bulunmaktadır. Yöre halkının Kale olarak adlandırdıkları tepede yer alan yeraltı şehri, 1991 yılında temizlenerek turizme açılmıştır. Turizme açılan bölümü şehrin oldukça küçük bir bölümüdür. Bugün sadece iki katı gezilebilmektedir. Kapadokya daki diğer yeraltı şehirleri gibi Tatlarin in de ne zaman yapıldığını söylemek neredeyse imkânsızdır. Ancak genel kanı Roma veya Bizans döneminde Hristiyanlar tarafından sığınma amaçlı yapıldığı şeklindedir. Açıksaray Örenyeri ve Mantarkaya Nevşehir Gülşehir yolu üzerinde Gülşehir e 3 km uzaklıktaki Açıksaray Örenyeri tüf kayalar içine oyulmuş sayısız mekanları, Roma Dönemi kaya mezarları ile 9. ve 10. yüzyıla ait kaya kiliseleri barındıran önemli bir merkezdir Açıksaray da yer alan peribacaları farklı formları ile dikkat çekmekte, içlerinden bir tanesi özellikle ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Rüzgarın yardımıyla aşınan, aşınırken tam bir mantar şeklini alan bu kaya Açıksarayı vazgeçilmez ziyaret noktası yapmaktadır. 114
İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN Kapadokya-Nevşehir in Güvercinlikleri Kapadokya bölgesinde yer alan güvercinliklerin büyük çoğunluğu 19. Yüzyılın sonları 20. Yüzyılın başlarına tarihlendirilmekle birlikte, 18. Yüzyıl da yapılmış örneklere rastlamak da mümkündür. Güvercinliklerin yapılış nedeni gübresinden faydalanmak içindir. Yöre çiftçileri tarafından nesilden nesile bağ ve bahçelerde verimi artırmak için güvercin gübresi kullanılmış bu nedenle çok sayıda güvercinlik inşa edilmiştir. Güvercinlikler inşa edilirken 5-10 metrekareyi geçmeyen bir odacığın üç kenarına 4-5 sıra halinde kuşların tünemesi ve yumurtlaması için küçük nişler(oyuklar) açılmış gerektiğinde de boydan boya ahşap tünekler konulmuştur. Güvercinlikler vadi seviyelerinden oldukça yükseğe inşa edildiklerinden ya içten oyulan bir tünel vasıtasıyla ya da merdivenler sayesinde ulaşılabilmektedir. Güvercinliklerin dış yüzeyi genelde yöresel sanatçı tarafından zamanın geleneğine ve sosyal yaşamına uygun olarak zengin bir bezeme ile süslenmiş; kullanılan boyalar da ağaçlar, çiçekler, yabani otlar ve demir oksit içeren topraktan elde edilmiştir. Hemen hemen bütün vadilerin yüksek kısımlarına ya da peribacalarının üst kısımlarına inşa edilen güvercinliklerin yönleri genellikle vadilerin doğu ya da güney tarafına bakar. Güvercinler kursaklarına doldurdukları tahıl tanelerini sindirebilmek için sık sık su içme gereksinimi duymalarından dolayı su pınarlarının koruyucu kuşu olarak da anılırlar. Bu nedenle güvercinlikler de su kaynaklarına yakın yerlere inşa edilmişler. 115
ÖZEL DOSYA 116
Sıcak Hava Balonculuğu; İDARECİNİN SESİ / NİSAN - MAYIS - HAZİRAN İlimizde turizm alanında yapılan en önemli faaliyetlerden biri de sıcak hava balonculuğudur. 2014 yılı itibariyle; İlimizde 25 Balon İşletmesi, 230 Balon ve 225 civarında balon pilotu bulunmaktadır. 2011 yılında 235.000 kişi balona binerken bu rakam 2014 yılında 420.000 kişiye ulaşmıştır. Kapadokya Bölgesinde balon faaliyetlerinde yaşanan bu yoğunluk nedeniyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2013 yılı Haziran ayında Nevşehir de bir temsilcilik açarak balon işletmelerinin faaliyetlerini kontrol etmeye başlamış ve uçuşlar daha emniyetli hale gelmiştir. 117
ÖZEL DOSYA Kapadokyanın birbirinden ilginç vadilerinin bisiklet parkurları içinde oldukça elverişli olması çok sayıda bisiklet binicisinin yöreyi tercih etmesine neden olmuştur. Bu ilgi nedeni ile Kapadokya Uluslararası Dağ Bisikleti Festivali her yıl haziran ayında düzenlenmektedir. Doğa Sporları ve Aktiviteleri Kapadokya da yapılan doğa sporları ve aktivitelerin başında vadi yürüyüşü, balon uçuşları, atlı safari, dağ bisikleti ve cross golf gelmektedir. Kapadokya nın önemli vadilerinden Zemi, Güllüdere, Kızılçukur, Meskendir, Gomeda Üzengi, Bağlıdere trekking için en uygun parkurlardır. Vadi boyunca kayalara oyulmuş kiliseleri, peribacalarını, güvercinlikleri görmenin yanı sıra bölgenin birbirinden ilginç fauna ve florası hakkında da bilgi edinmek mümkündür. Göreme Tarihi Milli Parkının tüm vadilerinde düzenlenen atlı safari turları doğa ile baş başa kalmanın alternatiflerinden biridir. Atla gezilebilen vadilerin yanı sıra eski köy yollarından yapılan gezinti yörenin folklorik yapısı hakkında bilgi edinilmesini sağlar. Kapadokya nın birbirinden ilginç vadilerinin bisiklet parkurları içinde oldukça elverişli olması çok sayıda bisiklet binicisinin yöreyi tercih etmesine neden olmuştur. Bu ilgi nedeni ile Kapadokya Uluslararası Dağ Bisikleti Festivali her yıl haziran ayında düzenlenmektedir. Cross golf Kapadokya da yeni keşfedilen sportif faaliyetlerdendir. Kapadokya UNES- CO Dünya Kültür Mirasında bulunduğundan dolayı düzenlenen cross golf aktivitelerinde temel unsur doğaya hiçbir zaman kalıcı bir müdahalede bulunmamaktır. Cross golf dünyada oldukça yaygın olmasına karşın Kapadokya nın yeni tercih edilen alternatif sporları arasındadır. Kayadan Oyma Doğal Depolar İlimizde kayadan oyma yaklaşık 1.100 adet doğal depo bulunmaktadır. 900.000 ton depolama kapasitesi bulunan bu depolarda başta yemeklik ve tohumluk patates olmak üzere limon depolanmaktadır. Bu anlamda Nevşehir tohumluk ve yemeklik patatesi ile limonun pazarlama merkezidir. 118
Kozaklı, Nevşehir in Kaplıca ları ile tanınan ilçesidir. İl merkezi olan Nevşehir e en uzak ilçedir. İlçeye bağlı 4 ü Kasaba, 21 i Köy olmak üzere 30 yerleşim birimi bulunmaktadır. İlçenin il Merkezi olan Nevşehir e uzaklığı 85 Km, çevre iller Kayseri, Kırşehir ve Yozgat a ortalama uzaklığı ise 90 Km dir. Kozaklı Termal Turizm Merkezi Kozaklı Kaplıcaları, Kayseri-Ankara karayoluna 24 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Her mevsim 27 93 C sıcaklığa sahip olan kaplıca suyu, klor, sülfat, bikarbonat ve kalsiyumdan oluşan bir bileşime sahiptir. Kaplıca suyunun Ph değeri 6,7-7 olup; romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme gibi rahatsızlıkların tedavisinde olumlu etki yaptığı bilinmektedir. Kozaklı ilçesinde Turizm ve Belediye belgeli 23 adet otel ve motelde toplam 6618 yatak mevcuttur. Kozaklı Fizik Tedavi Hastanesinde Termal suyun iyi geldiği Hastalıklar; Nörolajik Hastalıklar: İnme, Bel boyun fıtığı, omurilik yaralanmaları, kas hastalıkları, sinir sıkışması, yüz felci, Parkinson, sinir hasarı, denge ve koordinasyon problemleri. Ortopedik Hastalıklar: Ortopedik ameliyat sonrası rehabilitasyon, kırık sonrası rehabilitasyon, bağ kas tendon yaralanmaları, golfçü ve tenisçi dirseği, omuz boyun bel ağrıları, diz problemleri, topuk dikeni. Duruş (Postür) Bozuklukları: Omurga eğrilikleri, yürüme problemleri, kamburluk. Romatizmal Hastalıklar: Kireçleme, iltihaplı romatizmalar, yumuşak kas romatizmaları, deprem dede hastalığı(ankilozan spondilit). Ülkemizin her ilinden Kozaklı ilçemiz fizik tedavi hastanesine tedavi olmak için hastalar gelmektedir. 119