Osmanlı İktisat Zihniyetinin İrrasyonelliği Söylemini Tartışmak

Benzer belgeler
ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

DERS ÖĞRETİM PLANI. Avrupa İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

İktisat Tarihi I. 6-7 Ekim

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

TÜRKİYE EKONOMİSİ VE GÜNCEL KONULAR

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSSO092 SOSYAL BİLİMLERDE METOD Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Düşünce Tarihi PSIR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

ÖZGEÇMİŞ. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tarih Bölümü. Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo TV-Sinema Bölümü.

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm BİR BİLİM OLARAK İKTİSADİ DÜŞÜNCE TARİHİ...9

SEÇMELİ DERSLER (Öğrenci aşağıda belirtilen en az 2 (iki) dersten başarılı olmalıdır.)

TABLO-1 KPSS DE UYGULANACAK TESTLERİN KAPSAMLARI Yaklaşık Ağırlığı Genel Yetenek

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

TOPLUM VE KURUMLAR. Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

Cilt / Volume: 5 Sayı / No: 2 Kasım/November 2015 ISSN

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

YBÜ SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Lisans Programı Department of International Relations Undergraduate Curriculum

TÜRK BİLİMLERI VE ÇAĞDAŞ ASYA BİLİMLERİ BÖLÜMÜ. ID Başlık ECTS

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri

İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

DERS ÖĞRETİM PLANI Akdeniz İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü

YAKIN TARİHİMİZİN İKTİSADİ PANORAMASI

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

İŞLETME N.Ö. Ders Adı

İktisat Tarihi I

KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ VE ÖZELLEŞTİRME

İktisat Tarihi (ECON 204T (IKT 125)) Ders Detayları

1. Oturum (10:00-11:30) Oturum Başkanı Prof. Dr. Emin ERTÜRK. Tebliğ: Prof. Dr. Abdullah Mesud KÜÇÜKKALAY Osmangazi Üniversitesi İkt. ve İd. Bil.

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ I SDT

İktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

TYYÇ-SİY. BİL. & ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAM YETERLİKLERİNİN İLİŞKİLENDİRİLMESİ

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

TYYÇ-SİY. BİL. & ULUSLARARASI İLİŞ. YÜKSEK LİSANS PROGRAM YETERLİKLERİNİN İLİŞKİLENDİRİLMESİ

İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ İDARİ ve SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı Ders İzlencesi

Yrd. Doç. Dr. TAHSİN ERDİNÇ Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi İNSAN ODAKLI DEVLET VE ÖZGÜRLÜK ÖNCELİKLİ ANAYASA

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Maliye Hacettepe Üniversitesi İİBF Y. Lisans İktisat Akdeniz Üniversitesi SBE 2003

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER

Bu program ve akademik yıllarında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

İlke 1: İyi Bir Öğrenme Ortamı Öğrenci-Okul Arasındaki Etkili İletişimi Teşvik Eder. İfadeler/ Yapılma Sıklıkları Çok Sık

Bu program akademik yılı ve sonrasında birinci sınıfa başlayan öğrencilere uygulanacaktır.

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Cuma İzmir Basın Gündemi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan sosyolojiye Türkiye de sosyal bilimler

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Dersin İngilizce Adı Dersin Türkçe Adı Kurums al Kredi. Akademik İletişim

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

Ekonomiye Giriş I Economics I

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri

Yeni Yayınlar / New Publications

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

Yayına Hazırlayan: Hüsnü Bilir Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın- H. Alpay Öznazik Redaksiyon: Hüsnü Bilir Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Ali İmren

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Eğitimin Ekonomik Temelleri

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Transkript:

Osmanlı İktisat Zihniyetinin İrrasyonelliği Söylemini Tartışmak Kenan GÖÇER 1 Özet Max Weber, Avrupa nın gerçekleştirmiş olduğu sanayi devrimine veya kapitalizm aşamasına İslam ın geçemediğini söyler. Söyleminin ya da suçlamasının temeline de irrasyonelliği oturtur. Bu söyleme karşı cevap Sabri F. Ülgener den gelir. Türkiye de Osmanlı iktisat zihniyetini mesele olarak ele alan ilk iktisat tarihçi Ülgener dir. Ülgener, söz konusu irrasyonelliğin İslam dan değil, tasavvufun batinî bir yorumundan kaynaklandığını ispatlamaya çalışır. Ahmet Güner Sayar da bu konuda Ülgüner i takip eder. Ancak sonuçta irrasyonellik suçlaması bir şekilde kabul edilmiş olur. Amacım, irrasyonellikle itham edilen İslâm ın içinde yer alan Osmanlı nın ne ölçüde öyle olduğunu veya olmadığını tartışmaktır. Konu, armağan açısından ele alınmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: İktisat zihniyeti, Osmanlı, ir-rasyonellik, armağan, Weber, Ülgener. Discussing the Discourse on the Irrationality of the Ottoman Economic Mentality Abstract Max Weber tells us Islam couldn t realise and pass that the industrial revolution Europe realised or the stage of capitalism in the West. He builds the irrationality on the basis of his statement or accusation. The answer to this rhetoric comes from Sabri F. Ülgener. Ülgener is the first economic historian considering the Ottoman economic mentality as an problem in Turkey. Ülgener tries to prove that the irrationality is not derived from Islam, but from an esoteric interpretation of sufism in Islam. Also Ahmet Güner Sayar follows Ülgener in this regard. However, the accusation of irrationality is eventually accepted. My purpose is to discuss to what extent Ottoman Empire in Islam being accused of irrationality is or not so. The subject has been tried to be explained in terms of the gift. Keywords: Economic mentality, Ottoman, irrationality, gift, Weber, Ülgener GİRİŞ Alman iktisat tarihçisi ve sosyologu Max Weber (1864-1920), Batı nın kapitalizme geçişinin kökeninde yatan nedeni olarak Hristiyanlığın Protestanlık temelli hayatının metodik (düzenli) çalışmasını sayar (Weber, 1 Yrd. Doç. Dr. Sakarya Üniversitesi, Kaynarca Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu, kenangocer@sakarya.edu.tr 3 nd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017 235

K.GÖÇER 1999). Burada da kapitalizmi rasyonellikle bir tutar (1999: 15, 16, 17, 19, 24, 28, vd.). Bu anlamda, Kapitalizme ilişkin tanımını da şöyle yapar: Sınırsız kazanma açlığı, hiçbir biçimde, kapitalizm ile aynı şey değildir; ne de onun ruhu ile aynıdır. Kapitalizm, olsa olsa bu usdışı güdünün dizginlenmesi, en azından ussal olarak dengelenmesi ile özdeş olabilir. (1999: 17). Sadece Batı ya özgü bu çeşit rasyonelliğin de, yine sadece Batı da ortaya çıkan burjuva yı yarattığını (1999: 22), Batı nın rasyonelliğine/ussallığına ve ussal iş örgütüne ilişkin vurguyu Werner Sombart ın da Modern Kapitalizm adlı eseriyle yaptığını ifade eder (1999: 17). Weber, söz konusu eserindeki ayrımda Batı yı ve özelde Protestanlığı rasyonellik tarafına yerleştirirken, onun dışındaki her dini ve medeniyeti ise irrasyonellik tarafına koyar ve bunu eseri boyunca her fırsatta tekrar eder. Buna karşılık Türkiye de konuya ilişkin tarihçiler, iktisat tarihçileri, sosyologlar ve kısaca sosyal bilimciler, kendi bakış açılarından Weber in dile getirdiği görüşe bir cevap mahiyetinde anlaşılabilecek açıklamalar yapmaya çalışmışlardır. Bunlardan Mehmet Genç (2000), Osmanlı klasik döneminde temel ekonomik yapıyı belirleyenin gelircilik, geçimcilik ve gelenekçilik olduğunu söyler. Yapı ve zihniyet arasında dengeli bir sacayağı olan bu dinamik açıklama tarzında ağırlığın dönemden döneme değişiklik gösterebildiğini anlıyoruz. Her ne kadar söz konusu yapı analizi, Osmanlı nın Batı dan geri kalmışlığını açıklamamakla birlikte Genç in bu konuya ilişkin düşüncesi; Osmanlıların Batı ile Doğu arasındaki enterseküler trendi değiştirmek için herkesi hayrete düşüren insanüstü gayrete rağmen bu trendi değiştirmeyi başaramaması ve daha önemlisi de verimlilikteki sürekli artışa karşı başa çıkmasının neredeyse imkânsızlığını (2000: 210) kabul eder. Kapitalizme geç(e)meyişe ilişkin ikinci açıklamanın Ahmet Tabakoğlu na ait olduğunu görüyoruz. Batı ile yarışta istikamette olunmadığını öne süren Tabakoğlu na göre (2005a, 2005b) bunun sebebi farklı değerler dünyasına sahip oluştur. Batı kapitalizminin kurucu öğesi, almayı/sahip olmayı önceleyen burjuva tipi iken; Osmanlı toplumunun kurucu öğesi, tam tersine vermeyi/paylaşmayı önceleyen ahi tipolojisidir. Kaynağını Türk ve İslâm düşüncesinden alan ahilik, burjuva tipi gibi rekabetçi bir değerler dünyasının dışında; verme ve paylaşmayı esas alan dayanışmacı ve armağan (hediye/potlaç/karşılıklı yükümlülük) düzeni içinde (Göçer, 2017) bir yer bulur. Bu ise Osmanlı nın kapitalizme geçemeyişten ziyade, değerler dünyası farkından kaynaklanır. 236 3 rd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017

Osmanlı İktisat Zihniyetinin İrrasyonelliği Söylemini Tartışmak Üçüncü açıklama Şevket Pamuk a aittir. Pamuk a göre (2005, 2013) Osmanlılar, İslam dinine bağlı olmakla birlikte, ekonomik uygulamalarda zaman ve şartlara göre son derece pragmatisttir. Örneğin klasik dönem sonlarındaki para vakıflarının faaliyetlerinin meşru olup olmadığı yönündeki tartışmalarda, dönemin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi de faizle borç para vermedikleri takdirde pek çok vakfın çökeceğini, bunun da İslam toplumunun çökmesine neden olacağını söyleyerek, para vakıflarının faaliyetlerini tamamen pratik açıdan savunduğunu (Pamuk, 2013: 7) iddia eder. Dördüncü açıklama Halil İnalcık a aittir. İnalcık a göre (2004 ve 2012) Osmanlı ekonomisi bolluk ekonomisi ve adalet çerçevesinde işler. Pazarda halk, ne kadar bol ürün bulursa fiyatlar da o oranda düşük olacağı için toplam fayda halktan yana olacaktır. Arz yanlı iktisat politikalarının bir sonucu olarak belgelerde sıkça vurgulanan ibadullahın terfi-i ahvali (birey ve toplumun refahının yükseltilmesi), yöneticilerin izlediği ekonomi politikte başarı ölçütü olarak değerlendirilebilir (Bulut, 2012: 69). Beşinci olarak siyaset bilimci Şerif Mardin, Osmanlıların gaza, müsadere ve toprak mülkiyetinin devlete ait olması gibi düşünceler içerisinde olduklarından verimlilik gibi kavramların ortaya çıkmaması iktisadî muhayyilenin kısır laşmasına neden olduğu sonucuna varır (1999: 52). Altıncı sosyal bilimci olarak Niyazi Berkes, Osmanlı da yeni düşüncenin veya yeni durumun bir ihtilal olarak değerlendirildiğinden hareketle düşüncenin gelenek çerçevesinde götürülmesi ve sermaye birikimi yoksunluğu gibi sebepleri Osmanlı geri kalışı nın açıklamasında kullanır (2013). İktisadi düşünce tarihçisi Ahmet Güner Sayar, [Osmanlı] devlet adamlarının, servetlerini kısır, iktisadi verimlilikten uzak ya da kâr amacından çok prestije açık verimsiz tüketimlerden (2000: s.282) bahseder. Halk kesiminde görülen kimliksizlik ve sanat ürünlerindeki imzasızlık (anonim) gibi göstergeler, birey in oluşma kanallarını tıkamıştır. Güner e göre bunun kökenini Osmanlı gerçeğinde aramak yerine, Osmanlılara Asyavî Türk töresi ile İslâm ahlâkının bir arada karışımı olarak tevârüs eden antimerkantil izlerde (iktisadî zihniyete) aramak gerekiyor (2000: s.128). Güner, Sabri Ülgener i izleyerek kapitalizmin önünü tıkayan nedenlerin başında tasavvufunun belli bir yorumunu görür (2001: 50). Weber in iddiasını muhatap olarak ele alan tek -ve belki de ilk- iktisat tarihçisi muhtemelen Sabri F. Ülgener dir. Zaten Model kurmada Weber in ayak izlerini sürerek anlamaya dayalı yöntemle kapitalistleşememe olgusunu 3 nd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017 237

K.GÖÇER Osmanlı asırlarında araştırmak onun hayat boyu sürdüreceği akademik bir proje ol muştur. Sayar ın, Ülgener in Zihniyet ve Din (2015) adlı eserine yazdığı önsözden alınmış bu ifadeler, hem Ülgener in temel kaygısını ele veriyor, hem de Weber in Türkiye deki en yetkin muhatabı konumuna oturması açısından ilginç görünüyor. 1. Osmanlı iktisat zihniyetinin irrasyonelliği tartışması Weber in Batı dışı toplumlarının irrasyonelliği söylemini Sayar, Ülgener in Zihniyet ve Din e yazdığı önsözde (2015: V-XVI) kabul eder. Ülgener den farklı olarak Sayar, bunu batınî tasavvufu da içine alacak şekilde Türk töresi, Bizans ın feodal ağalık şuuru, politik düzlemin bireye imkan tanımaması, iktisadî güvensizlik e bağlar (2001: 119). Ülgener ise söz konusu irrasyonellik görüşünün muhatabı olarak söylemini, İslâm ın bunu hak etmediği üzerine kurar. Ama bir çeşit bir irrasyonelliğin yine de var olduğunu zımnen kabul eder. Çünkü Ülgener, İslam ı savunurken, onun batıni tasavvuf yorumunun Weber i haklı çıkaracağını söyler gibi yapar. Zihniyet ve Din in İslâm başlıklı bölümünün tamamı, Weber e cevap şeklinde olup, İslâm ın bu suçlamayı hakketmediğine yöneliktir (2015: 56-90). Aynı eserin Tasavvuf ve Ötesi başlıklı bölümde de, tasavvufu batınîlik ve melâmîlik olmak üzere iki başlığa ayırıp, batınîliğin daha geniş bir kesime hitap ettiğini ve dünyaya karşı kayıtsızlığı ve mesafeliliğine atıfla onun irrasyonellik içinde değerlendirilebileceğini açıkça söylemese de, tüketim ve gösterişe yönelik harcamalarla onu ima ettiği açıktır (2015: 91-137). Sayar ın Türk töresi, Bizans ın feodal ağalık şuuru dediği irrasyonellikle, Ülgener in tüketim ve gösterişe yönelik harcamalar dediği irrasyonelliğin kapalı kaldığı muhakkaktır. Kapalı kaldığını düşündüğümüz özellikleri irrasyonel kılan neydi acaba: Türk töresi, Bizans ın feodal ağalık şuuru ve tüketim ve gösterişe yönelik harcamalar İrrasyonelliğin neliğine ilişkin cevap, iktisat tarihçisi olmayan Oğuz Adanır dan gelir. Adanır, Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış adlı eserinde söz konusu irrasyonelliği potlaç ile açıklar (2010). Adanır, Marcel Mauss un (2006) ve Malinowski nin (1922) Kuzey Amerika kızılderili toplumundan derlediği, verme, kabul etme ve fazlasıyla iade etme olarak da formüle edilebilecek karşılıklı toplumsal yükümlülük anlayışı olan potlacı, tek tanrılı dinler öncesinde evrensel kültür olarak tanımlar. Adanır, Osmanlı nın gelişme dönemi boyunca halkına karşı veren el olarak kaldığını, ancak fetihler durduğunda bu defa veriyormuş gibi (simülasyon) yaparak, 238 3 rd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017

Osmanlı İktisat Zihniyetinin İrrasyonelliği Söylemini Tartışmak Ülgener in batınî tasavvuf dediği kesimlerin de içinde olduğu yapının halktan tekrar geri almaya başladığını Baudrillard, Berkes, Mauss ve Ülgener üzerinden anlatmaya çalışır. Osmanlı anti-merkantil uygulamalarının bugünkü rasyonel akılla değerlendirilemeyeceğini, potlacın bugün için irrasyonel olduğunun iyi anlaşılması gerektiğine işaret eder. 2. Potlaç ya da armağan kültürü Armağan (hediye, bağış, hibe, verme) kavramının karşılığı olan potlaç beslemek, tüketmek anlamlarına gelmektedir. İlk olarak Marcel Mauss (1872-1950), 1925 yılında yayınladığı Bağış Üzerine Bir Deneme adlı makalesinde konuyu ele almış, meta mübadelesinin izine rastlanmadığı toplumlarda toplumsal ilişkinin temelinde armağan ilişkisinin yattığını göster miştir. Özellikle cenaze ve evlenme merasimlerinde bu tarz değiş tokuş biçiminin geçerli olduğunu söyleyen Mauss dan yola çıkarak, kültürümüzdeki sünnet ve doğum törenlerini de buna rahatlıkla dahil edebiliriz. Topluluklar birbirlerine söz konusu törenler ve de şölenlerde hediyeler sunar ve izzet-i ikramda bulunurlar. Birbirine bu tarz verme yolları ile varoluşlarını gerçekleştiren toplum, verdikçe statüsünü ve üstünlüğünü sağlamış olur. Verileni alan kişinin onu kabul etmek, sonrasında da fazlasıyla iade etme zorunluluğu bulunmaktadır. İade etmeyen kişi, karşısındakinin iktidarına tabi olmak zorunluluğunun yanı sıra, lanete uğrayacağını da düşünür. Lanetin kendisini bulmaması için o da vermek ister. Verildiği ölçüde ruhlarla o ölçüde iyi anlaşıldığı kabul edilmektedir. Amaç, hediyenin toplum içinde sürekli dolaşması, hareket halinde olmasıdır. George Bataille, Lanetli Pay kitabında söz konusu meseleyi harcama üzerinden ele alır ve harcamayı üretici harcama ve üretici olmayan harcama olarak ikiye ayırır. Kabile/toplumun, üretici olmayan harcamayı (israf/waste) yapmadığında lanetleneceğinin düşünülmesidir. Bir anlamda harcama, varsıllığını/statüsünü karşısındakine gösterme fırsatıdır. Toplum birbirine hediye/bağış ile bağ lanır. Bağın canlı tutulması demek, armağanların sürekli kabile/toplum içinde gidip gelmesi demektir. Kurbanın da bu anlamda yakınlık (garib, gurbet) olduğunu, yakınlığın ise ancak kurban vererek/adayarak yapılabildiğini hatırlamalıyız. İyi niyet göstergesi olarak da niteleyebileceğimiz armağanın bir araya getirdiği şey yalnızca cömertlik kaygısı değil, aynı zamanda bireysel iyi niyetin de onaylanmasıdır. Bazı potlaçlarda, sahip olunan her şeyi harcamak ve hiçbir şeyi saklamamak gerektiğini de ekler Mauss. Meta mübadele düzeninde belirleyici olanın artı-değerin elde edilme biçimi iken, kültürel 3 nd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017 239

K.GÖÇER göstergeler düzeninde belirleyici olanın da harcama olduğunu söyler Jean Baudrillard: İlkel ve geleneksel toplumlardaki egemen sınıfların, egemenliklerini gösterge değerler üstüne oturtmuş ya da sahip oldukları ekonomik ayrıcalıkları göstergeler aracılığıyla sergileyerek onlara bir aşkınlık, bir kutsallık kazandırmaya çalışmaları, egemenliğin en mükemmel aşamasıdır. Baudrillard a göre, üretici olmayan harcama üzerinden gerçekleşen kâr değil, bir egemenlik biçimidir. Egemenlik statü sahibi olmayı, statü sahibi olmak da cömertliği, vermeyi veya armağan sunmayı gerektirmektedir. Armağan, mantıksal bir açıklamadan yoksun özgün bir uygulama (Baudrillard 2009: 57) olsa da, armağanın kendisinin mantıksız veya irrasyonel olduğu söylenemez. Türk kültüründe şamanlığı da karşılıklı yükümlülük düzeni (potlaç) olarak değerlendiren Oğuz Adanır, potlacın tek tanrılı dinler öncesi evrensel bir kültür oluşunda ısrarlıdır. Osmanlı Devleti ni de karşılıklı yükümlülük düzeni içinde sayan Adanır a göre potlaç düzenlerinde adından söz ettirecek denli önemli servet, ekonomik yoldan değil, politik, kültürel ve toplumsal yoldan elde edilmektedir. Bu, ekonomik yoldan önemli servet elde edilmediği anlamında düşünülmemelidir. Ancak bu servet, der Adanır, potlaç zihniyeti nedeniyle Batı daki gibi rasyonel bir şekilde değerlendirilerek, örneğin [Osmanlı da] bir burjuva sınıfının oluşmasını sağlayamayacaktır. 3. İrrasyonelliği armağan kültürü içinden okumak Sayar ın Türk töresi, Bizans ın feodal ağalık şuuru dediği irrasyonellikle, Ülgener in tüketim ve gösterişe yönelik harcamalar dediği irrasyonelliğin açıkça ifade edilmediği bir gerçektir. Ancak Sayar ın ne Türk töresinin ve ne de Bizans ın feodal ağalık şuuruna ilişkin bir açıklaması bulunmamaktadır. Ülgener ise bu konuda daha net ifade etmiştir: Tüketim ve gösterişe yönelik harcamalar. Bunun ise armağan (potlaç) düzeninden başka bir şey olamayacağı ortadadır. Armağan düzeninin gelişiminin bütün toplumlarda aynı hız ve yoğunlukta olamayacağını düşünürsek, Batı nın bu kültürden çıkarken, Osmanlı nın henüz çıkmamış olduğunu görülür. Tabi ki Batı çıkarken, Osmanlı neden çıkmamış, sorusu haklı olarak sorulabilir. Ancak konumuz o olmadığı için, sorunun cevabını başka çalışmalara bırakmaktan başka bir seçeneğimiz bulunmamaktadır. Hal bu iken, armağan sonrası burjuva veya kapitalist zihniyetin kurucu ilkesi nasıl rasyonellik ise armağan döneminin kurucu ilkesinin irrasyonellik olarak 240 3 rd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017

Osmanlı İktisat Zihniyetinin İrrasyonelliği Söylemini Tartışmak gözükmesi doğaldır. Ancak kendi içinde kültürün devamlılığını tarım toplumu ve öncesi dönemlerden beri irrasyonellik ilkesi sağlamışsa bu konuya daha yakından bakmakta fayda vardır. Bugünden bakınca irrasyonellik olarak görülen ve daha çok vermek (armağan, hediye, zekât, sadaka, potlaç, şölen, yağma vs.) demek olan söz konusu eylemler, içinde bulunduğu kültürün sürekliliğini uzun dönem boyunca (tarım toplumları ve öncesi) sağlamışsa, bize her ne kadar bugün için irrasyonel gelse bile kendi içinde bir rasyonalitesinin (ussallığının) olduğu muhakkaktır. Çünkü toplum, bu sayede ayakta durmaktadır. Servet, elden ele dolaşmaktadır. Servetin elden ele dolaşamaması durumunda ise sistem tıkanacak ve başka bir düzen veya tam tersi düzen gelecektir. Yarının yapay zekâya dayanan/dayanacak olan dünyası daha rasyonel olduğunda da, Weber in dünyası bu sefer irrasyonel olarak görülebilecektir. Özetle söylemek istediğimiz husus şudur: Verme dünyası kendi içinde düzenli işlerken, önce Batı dünyası bu düzenden çıkmıştır. Bugün, çıkmasını rasyonel delillere bağlayabiliyoruz. Ancak verme (armağan/potlaç) dünyasının hâlâ işlediği yerlerde de toplum yaşamsal göstergelerini binlerce yıldır devam ettirebilmekteydi (Karatani 2017). Bu devamlılığın ise kendi içinde bir rasyonalitesi vardır. Büyük balık küçük balığı yuttu diye, küçük balığı irrasyonellikle suçlayabilir miyiz? SONUÇ Weber in Batı Avrupa dünyası için çizdiği rasyonel tanımlaması ve onun karşıt kutbuna yerleştirdiği irrasyonel dünya da Batı Avrupa dışı tüm dünya olmaktadır. Mauss un öne sürdüğü armağan düzeninden hiç haberi olmadığı için yaptığı açıklamaları makul karşılanabilir. Ama artık rasyonel Batı Avrupa Protestan ahlâkına karşı konu armağan açıklaması çerçevesinde tekrar tartışılmalıdır ki, burada da kısmen bu yapılmaya çalışılmıştır. Ancak bu tartışmayı ne Ülgener ve ne de Sayar yapmıştır. Konunun ilerlemeci bakış açısından değerlendirilemeyeceğini Tabakoğlu ifade etmiş, ancak neden ayrı dünyalar olduğumuz sorusunun cevabı verilememiştir. Konu, armağan (potlaç) kavramının sağladığı ve açtığı imkânlar çerçevesinde tekrar tartışılmayı beklemektedir. KAYNAKLAR Adanır, Oğuz (2010), Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış, Ankara: Doğu Batı Yayınları. 3 nd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017 241

K.GÖÇER Bataille, George (2010), Lanetli Pay, çev. I. Ergüden, Ankara: Dost. Baudrillard, Jean (2009). Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri, çev. O. Adanır ve A. Bilgin, İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. Berkes, Niyazi (2013), Türkiye İktisat Tarihi, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. Bulut, Mehmet (2012), Osmanlı Ekonomi Politiğine Yeniden Bir Bakış, Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi, 62, 63-96. Genç, Mehmet (2000), Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, İstanbul: Ötüken Yayınevi. Göçer, Kenan (2017), Ahiliği Potlaç Kültürü Üzerinden Yeniden Düşünmek, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Konya: Selçuk Üniversitesi, 37, 465-476. İnalcık, Halil (2004), Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi, İstanbul: Eren Yayınları. İnalcık, Halil vd. (ed.) (2012), Adâlet Kitabı, Ankara: Kadim Yayınları. Karatani, Kojin (2017), Dünya Tarihinin Yapısı, çev. A. Karatay, İstanbul: Metis. Malinowski, Bronislaw (1932), Argonauts of the Western Pasific, London: Georgia Routledge & Sons. Ltd; New York: E. P. Dutton & Co. Mardin, Şerif (1999), Siyasal ve Sosyal Bilimler, der. M. Türköne ve T. Önder, İstanbul: İletişim Yayınları. Mauss, Marcel (2006), Sosyoloji ve Antropoloji, çev. Ö. Doğan, Ankara: Doğu Batı Yayınları. Pamuk, Şevket (2005), Osmanlı-Türkiye İktisadi Tarihi 1500-1914, İstanbul: İletişim Yayınları. Pamuk, Şevket (2013), Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Sayar, Ahmet Güner (2001), Osmanlı dan 21. Yüzyıla: Ekonomik Kültürel ve Devlet Felsefesine Ait Değişmeler, İstanbul: Ötüken Yayınevi. Tabakoğlu, Ahmet (2005a), İktisat Tarihi, İstanbul: Kitabevi. 242 3 rd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017

Osmanlı İktisat Zihniyetinin İrrasyonelliği Söylemini Tartışmak Tabakoğlu, Ahmet (2005b), İslâm İktisadı, İstanbul: Kitabevi. Ülgener, Sabri F. (2015), Zihniyet ve Din, İstanbul: Derin Yayınları. Weber, Max (1999), Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu, çev. Z. Gürata, Ankara: Ayraç. 3 nd International Congress on Political, Economic and Social Studies (ICPESS), 09-11 Nov. 2017 243