FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN YEMİN TAMAMLAYICI YEMİN TÜZEL KİŞİYE YEMİN TEKLİFİ

Benzer belgeler
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İlgili Kanun / Madde 4853 S.TTHK/8

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 4857S.İşK/6

İlgili Kanun / Madde S. İşK. /32,34 ÜCRET VE ÜCRETİN ÖDEME ZAMANI ÜCRETİN KANITLANMASI EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41, 54,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /41

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /68

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41,46

İlgili Kanun / Madde 1475.S.İşK/ S.İşK/57 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/17310 Karar No. 2011/19792 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2007/22578 KARAR NO: 2007/31362 TARİHİ:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14. Esas No. 2008/13160 Karar No. 2009/10566 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/53,54,57

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41 FAZLA ÇALIŞMA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/100,101

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 6762 S. TTK. /4

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 5953 S.BİşK/6,8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/ S. İşK/14

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. STK/39

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S. BİşK/ek-1

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8, 42,37

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun/Madde 854 S. DİşK/26,28 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2012/25671 Karar No. 2014/3980 Tarihi:

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41 FAZLA ÇALIŞMA

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 4857 İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /41

İlgili Kanun/Madde 4857 S. İşK/17

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17,26 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2014/5348 Karar No. 2015/19018 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21, 25,26

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /68

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2015/9515 Karar No. 2017/8394 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/57 YILLIK İZİN YILLIK İZNİN ÜCRETE DÖNÜŞMESİ YILLIK İZİN ÜCRETİNİ NETLEŞTİRME YÖNTEMİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32-41

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/1. İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 6, S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/2

DAVA: Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/120,324

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/ S.BK/84-86

İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAK- LANAN FESİH İŞÇİNİN SAVUNMASININ ALINMASI SAVUNMA İÇİN MAKUL BİR SÜRE VERİLMESİNİN GEREKMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/ S.BK/84-86

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

Transkript:

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2007/9975 Karar No. 2008/6368 Tarihi: 25.03.2008 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/34,41 1475 S.İşK/14 1086 S.HUMK/344,356 FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN YEMİN TAMAMLAYICI YEMİN TÜZEL KİŞİYE YEMİN TEKLİFİ ÖZETİ: Fazla çalışma yapıldığını, genel, resmi ve bayram tatillerinde çalışıldığını işçinin, karşı iddiayı ve özellikle ücreti ödendiğini ise işverenin kanıtlaması gerekir, ilke olarak işçi fazla çalışma yaptığım veya tatillerde çalıştığım tanıkla kanıtlayabilir. Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğinde olup; uygulama ve öğreti de iki başlık halinde ele alınmaktadır. Bunlardan birisi taraf yemini (Kesin yemin), diğeri de resen yemin (hâkimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin) dir. Kesin yemin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olup, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 344 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yemin teklif edecek taraf, ispat yükü kendisine düşen fakat iddiasını veya savunmasını ispat edememiş olan taraftır. Hâkimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin ise 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 356.maddesinde düzenlenmiş olup; maddede yer alan "iddia olunan hususun kesin delillerle ispat 285

edilememiş olması ve iddia olunan hususun ispatı için gösterilen delillerin hüküm verilebilecek derecede hâkimi ikna edememesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, mahkemece yemin teklif etme haklanın hatırlatılması ancak ispat yükü kendisine düşen tarafın yemin deliline başvuru hakkının varlığı ile mümkündür. Yasal olarak kullanılma hakkı bulunmayan bir hakkın varlığının mahkemece hatırlatılması da düşünülemez. Yemin deliline dayanılabilmesi de ancak, ya tarafların delil listelerinde açıkça bu delile dayanmaları veya davacının dava dilekçesinde, davalının da cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmaları veya uygulamada kabul edildiği şekliyle sair deliller ifadesine yer vermeleri ile olanaklıdır. Tüzel kişilerin taraf olduğu davalarda tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamandaki temsilcidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur. İspat külfeti kendisinde olmayan tarafın karşı tarafa yönelttiği yemin hukuki sonuç doğurmaz. DAVA: Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma, tatil çalışmalar karşılığı ücret ile ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm suresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.3.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat C.T geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmaya son verilerek Tetkik Hâkimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 286

2. Fazla çalışma yapıldığını, genel, resmi ve bayram tatillerinde çalışıldığını işçinin, karşı iddiayı ve özellikle ücreti ödendiğini ise işverenin kanıtlaması gerekir, ilke olarak işçi fazla çalışma yaptığım veya tatillerde çalıştığım tanıkla kanıtlayabilir. Fazla mesainin ve tatil çalışmalarının ispatlanmasında tanık beyanları, ücret ve fazla mesai bordrolarında fazla mesai ve tatil sütununun bulunması, işçinin fazla mesai ödemesi bulunan bordroları çekincesiz imzalaması, işin ve işçinin niteliği, mevsim gereği gibi unsurlar ve kanıtlar önem içerir. Bordrolarda fazla çalışma ve tatil sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez. Üzerinde fazla çalışma ve tatil sütunu bulunan ve ayın bazı günleri fazla çalışma yapıldığı, tatilde çalışıldığı öngörülen bordroları ihtirazı kayıt koymadan imzalayan işçi, bordroda fazla mesai ve tatil ücreti ödemesi göründüğünden, bordro düzenlenen aylar için son-tadan fazla çalışma ve tatil ücreti talep edemez. Keza bordrolarda davacı imzası olmasa bile, ücret banka hesabına yatırılarak ödeniyor ve hesap çekilirken ihtirazı kayıt konulmamış ise, banka yolu ile yapılan fazla mesai ve tatil ücretleri ödemelerinin de dikkate alınması gerekir. Ancak fazla mesai yapıldığına veya tatilde çalışıldığına dair kayıt var ve bu kayda göre eksik ödeme söz konusu ise, o zaman işçi aradaki farkı isteyebilecektir. Taraflar arasında yapılan iş sözleşmesi ile davacının davalıya ait yurt dışındaki işyerinde yabancı para cinsinden ücret karşılığında çalışmayı kabul ettiği, ücretin avans ve Türkiye'de açılacak hesaba yatırılarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı ücretlerinin eşi adına açtırılan hesaba yatırıldığı, bordroların düzenlendiği, bordrolarda alman avans ve banka hesabına yatırılan miktarların ayrı ayrı gösterildiği, bazı bordroların davacının imzasını taşıdığı, keza bordrolarda bazı aylarda fazla mesai veya Pazar çalışmaları karşılığı ücretin gösterildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alman bilirkişi raporunda sadece davacı imzasını taşıyan bordrolardaki fazla mesai ve Pazar çalışmalarını gösteren aylar için hesaplama yapılmamıştır. Oysa bordroların büyük çoğunluğu davacı imzasını taşımasa da ücretin, hesap açan davacı eşinin banka hesabına yatırıldığı savunulmaktadır. Getirilen banka hesap özetinde işverence yapılan ödemeler görünmektedir. Bu nedenle bordroların banka hesap özeti ile karşılaştırılması, davacı imzasını taşımasa dahi, ödeme yapılan aylar için fazla mesai ve tatil ücretinin hesaplanmaması gerekir. 3. Dava açıldıktan sonra, davalı işveren davacının eşi adına açılan belirtilen hesaba 27.01.2006 tarihinde iki işlemle toplam 1.176,00 USD ve 15.03.2006 tarihinde de 1.413,00 USD yatırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı işveren 15.03.2006 tarihinde yatırılan 1.413,00 USD miktardan 1.200,00 USD'lik kısmın ihbar tazminatı, kalan kısmın ise ödenen avans dışında bakiye ücret olduğunu savunmuştur. Davacı eşinin banka hesap kayıtlan yeterli incelenemediği için, yargılama sırasında yatırılan bu miktarların ücret mi yoksa ihbar tazminatı mı olduğu açıklığa kavuşturulmuş değildir. 287

4.Diğer taraftan davalı vekili, cevap dilekçesinde her türlü delile dayanmıştır. Bu deliler içinde yemininde değerlendirilmesi gerekir. Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğinde olup; uygulama ve öğreti de iki başlık halinde ele alınmaktadır. Bunlardan birisi taraf yemini (Kesin yemin), diğeri de resen yemin (hâkimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin) dir. Kesin yemin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olup, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 344 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yemin teklif edecek taraf, ispat yükü kendisine düşen fakat iddiasını veya savunmasını ispat edememiş olan taraftır. Hâkimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin ise 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 356.maddesinde düzenlenmiş olup; maddede yer alan "iddia olunan hususun kesin delillerle ispat edilememiş olması" ve "iddia olunan hususun ispatı için gösterilen delillerin hüküm verilebilecek derecede hâkimi ikna edememesi" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yine, Aynı Kanunun 195 ve devamı maddelerinde esasa cevap düzenlenmiş olup; davalının varsa karşı delillerini bildirmesi gereği, 200;maddede 179. ve 180.maddelere atıfla açıkça belirtilmiştir. Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, mahkemece yemin teklif etme haklanın hatırlatılması ancak ispat yükü kendisine düşen tarafın yemin deliline başvuru hakkının varlığı ile mümkündür. Yasal olarak kullanılma hakkı bulunmayan bir hakkın varlığının mahkemece hatırlatılması da düşünülemez. Yemin deliline dayanılabilmesi de ancak, ya tarafların delil listelerinde açıkça bu delile dayanmaları veya davacının dava dilekçesinde, davalının da cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmaları veya uygulamada kabul edildiği şekliyle sair deliller ifadesine yer vermeleri ile olanaklıdır. (Hukuk Genel Kurulu 24.01.2007, 2007/3 29 E, 2007/19 K. Tüzel kişilerin taraf olduğu davalarda tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamandaki temsilcidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur. İspat külfeti kendisinde olmayan tarafın karsı tarafa yönelttiği yemin hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda; davalı işveren davacıya ücretlerinin avans ve eşinin açtığı banka hesabına yatırılmak sureti ile ödendiğini savunmuş ve bu konuda çoğunluğu davacı imzasını taşımayan bordro ve ücret ödemelerinin tamamım gösteren icmal tahakkuk bordrosu sunmuştur. Bu bordroların banka hesap hareketleri ile karsılaştırılmasından sonra kesin sonuca ulaşılmadığı takdirde, 288

tamamlayıcı yemin delilline başvurulması yerinde olacaktır. Mahkemece bu olgunun dikkate alınmaması da hatalıdır. 5. Davacı vekilinin, davalı işvereni 29.12.2005 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile 06.01.2006 tarihinde temerrüde düşürdüğü anlaşıldığından, kıdem tazminatı dışında kalan ihbar tazminatı ve işçilik alacaklarına bu tarih yerine, dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi de ayrı bir bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 550 YTL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. 289