ANAYASA MAHKEMESİ KARARI



Benzer belgeler
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

Anayasal düzende, çalıģma hayatımız da birçok kanunla düzenlenmiģtir. 506 sayılı Kanun da bunlardan birisidir.

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23

Anayasa Mahkemesi Kararı Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:

Sirküler Rapor /4-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN 6111 SAYILI KANUNA İLİŞKİN İPTAL KARARI

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

YOLLAR TESCĠLE TABĠ DEĞĠLDĠR

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

YETKİLİ KİŞİ NEZDİNDE DÜZENLENMEYEN TUTANAĞA İSTİNADEN KESİLEN ÖZEL USULSUZLÜK CEZASININ KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

HEMŞİRELİK KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARI - 5 ŞUBAT

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2018/107 Ref: 4/107

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Bu belge sitesinden görüntülenmektedir. 28 Şubat 2014 CUMA Resmi GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

BİLGİ NOTU / YILINDA UYGULANACAK HAD VE MİKTARLAR VERGİ USUL KANUNU

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR VE İLAM HARCINA İLİŞKİN İPTAL KARARI

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

SİRKÜLER İstanbul,

3. DAVAYA KONU ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ: Türü DönemiTutarı(TL) Kat Tutarı Özel Usulsüzlük Cezası 01/ /

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/023 Ref: 4/023

ÖZEL USULSÜZLÜKLER VE CEZALARI. ( tarihinden geçerli olmak üzere) (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 476)

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

ZORUNLU DEVLET HİZMETİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve günlü ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2010/104 Karar Sayısı : 2011/180 Karar Günü : R.G. Tarih-Sayı : İTİRAZ YOLUNA

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay Onbirinci Daire

5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NUN 297. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KARAR. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi

ÖZEL USULSÜZLÜKLER VE CEZALARI. ( tarihinden geçerli olmak üzere) (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 442)

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2007/44 Karar Sayısı : 2009/148 Karar Günü : İPTAL DAVASINI AÇAN

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNU NA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

SÜRESİNDE VERİLMEYEN BEYANNAMELERE KESİLEN ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ İPTALİ HAKKINDA DANIŞTAY KARARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 9. İdare Mahkemesi

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2011/83 Ref: 4/83

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/60 Ref: 4/60

Konu: Elektronik Belge Yerine Kağıt Fatura Düzenlenmesinin Mümkün Olduğu Haller/Durumlar Belirlenmiştir (494 VUK Genel Tebliği)

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2007/97. Karar Sayısı : 2010/32

S İ R K Ü L E R Sayı: İstanbul,

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Hayatımız limitli ama öğrenebileceklerimiz limitsizdir

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2008/37. Karar Sayısı: 2010/116

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Anayasa Mahkemesi, 13 Ekim 2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede. yayımlanan tarihli ve E:2011/38; K:2012/89 sayılı Kararında Vergi

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

2. BA BS FORMLARINA İLİŞKİN USULSÜZLÜK CEZASI UYGULAMASINDA LEHE OLAN HÜKÜMLER

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Sirküler No: 2018 / 02 Tarih:

Tarih: Sayı: 2012/18

HUMK, HMK VE İİK PARASAL SINIRLARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

30 Aralık 2006 tarih ve (5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır.

ANAYASA MAHKEMESİ TÜTÜN MAMULLERİNİN TÜKETİLMESİNDEN DOĞAN CEZALARIN 6111 SAYILI YASA KAPSAMI DIŞINDA BIRAKILMASINI ANAYASAYA AYKIRI BULMADI

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2011/84 Ref: 4/84

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

KAPSAM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

Sirküler Rapor Mevzuat /15-1 VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

556 SAYILI MARKALARIN KORUNMASI HAKKINDA K...

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

KANUNÎLİK İLKESİNE İLİŞKİN BİR ANAYASA MAHKEMESİ KARARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER *

KONU : VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN VE 01/01/2012 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE UYGULANACAK OLAN HAD VE MİKTARLAR

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

- Vergi dairesinin bulunduğu yerde yayımlanan bir veya daha fazla gazetede yapılması

SİRKÜLER RAPOR VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ. ( Sıra No : 422 )

VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN VE 1/1/2015 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE UYGULANACAK OLAN HAD VE TUTARLAR

VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

uygulanacak olan maktu hadler ile asgari ve azami miktarlar yer almaktadır.

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

BAKIŞ MEVZUAT 476 SIRA NO LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN VE 2013 YILINDA UYGULANACAK MAKTU HADLER

BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM LTD. ŞTİ.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/40 Ref: 4/40

Sirküler Rapor /21-1 VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

SİRKÜLER 2011/98. Aralık 2011 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28154

Transkript:

14 Mayıs 2011 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27934 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2009/5 Karar Sayısı : 2011/31 Karar Günü : 3.2.2011 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Bursa Ġkinci Vergi Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 25.5.1995 günlü, 4108 sayılı Kanun un 8. maddesiyle değiģtirilen 353. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin ibaresinin, Anayasa nın 2., 7., 38. ve 73. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline karar verilmesi istemidir. I- OLAY Adisyon fiģi düzenlenmediğinden bahisle 213 sayılı Yasa nın 353. maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezasına karģı açılan davada, kuralın Anayasa ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali için baģvurmuģtur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: Anayasa da yer alan hukuk devleti ile kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkeleri bir arada düģünüldüğünde, hukuk devletlerinde ceza ve ceza yerine geçen tedbirlerin ancak yasayla konulabileceği, idarenin kendi tasarrufları ile kiģi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamayacağını, ayrıca yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi ne ait bulunduğunu, bu yetkinin devredilemeyeceğini, kanunilik ilkesinin vergi ve benzeri sorumluluklar için de geçerli olan bir anayasal ilke olduğu dikkate alındığında itiraz konusu kuralın bu haliyle Anayasa nın 2, 7, 38 ve 73. maddelerine aykırı olduğu açıktır. Nitekim Anayasa nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, kimse kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz denilerek suçun yasallığı, üçüncü fıkrasında da ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur denilerek cezanın yasallığı ilkesi vurgulanmıģtır. Suç ve cezaların yasayla belirlenmesi, hukukun temel ilkelerinden biridir. Günümüzde bu ilkeye uluslararası hukukta ve insan hakları belgelerinde de yer verilmektedir. Ġlkenin esası, kiģilerin yasak eylemleri ve bunlar karģılığında verilecek cezaları önceden bilmelerini sağlamak düģüncesine dayanmaktadır. Suç ve cezaların yalnızca yasayla konulup kaldırılması da yeterli olmayıp kuralların kuģkuya yer vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli olması gerekir. Bu bağlamda cezanın kanuniliği ilkesi, her Ģeyden önce o suçun kanun tarafından tanımlı olmasını gerekli kılar. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesi verdiği, 18.06.2003 gün ve Esas No:2000/5, Karar No:2003/65 sayılı kararında; suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin amacı ile ilgili olarak kiģilerin yasak eylemleri ve bunlar karģılığında verilecek cezaları önceden bilmelerini sağlamak düģüncesine dayandığı vurgulanmıģtır. Yine 06.01.2005 gün ve Esas No: 2001/3, Karar No: 2005/4 sayılı kararında da Anayasa nın 2. maddesinde belirlenen ve Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve Özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iģlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliģtirerek sürdüren, hukuk güvenliğini gerçekleģtiren, Anayasa ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde Anayasa nın ve yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlet olarak tanımlanmıģ ve hukuk devletinde yasa koyucu, yasaların yalnız Anayasa ya değil, evrensel hukuk ilkelerine de uygun olmasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilerek Anayasa nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, Kimse, iģlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu iģlediği zaman kanunda o suç için konulmuģ olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez, üçüncü fıkrasında da Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. denilmiģtir. III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 25.5.1995 günlü, 4108 sayılı Yasa nın 8. maddesiyle değiģtirilen ve itiraz konusu ibareyi içeren 353. maddesinin (2) numaralı fıkrası Ģöyledir: 2. Perakende satıģ fiģi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiģ, giriģ ve yolcu taģıma bileti, sevk irsaliyesi, taģıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müģteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilenbelgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, her bir belge için 10

000 000 (149 YTL) lira özel usulsüzlük cezası kesilir. B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa nın 2., 7., 38. ve 73. maddelerine dayanılmıģtır. IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü nün 8. maddesi gereğince, HaĢim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, SacitADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ ve Zehra Ayla PERKTAġ ın katılımlarıyla 29.1.2009 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından iģin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiģtir. V- ESASIN İNCELENMESİ BaĢvuru kararı ve ekleri, iģin esasına iliģkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüģülüp düģünüldü: A- Kuralın Anlam ve Kapsamı Vergi yükümlülerinin belirlenen yer, zaman ve Ģekilde ödevlerini yapmamaları durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nda iki tür yaptırım öngörülmüģtür. Birinci türün kapsamına, yükümlülerin 213 sayılı Yasa nın kimi maddelerinde öngörülen eylemlerinden dolayı mahkemelerce uygulanan ve ceza hukuku kapsamında kalan yaptırımlar girerken, ikinci türün kapsamına vergi idarelerinin uyguladıkları para cezaları gibi idarî nitelikteki cezalar girmektedir. 213 sayılı Yasa da düzenlenen idarî nitelikteki vergi cezalarından biri olan usulsüzlük cezası, aynı Yasa nın 351. maddesinde vergi kanunlarının Ģekil ve usule iliģkin hükümlerine riayet edilmemesi Ģeklinde tanımlanmıģtır. Usulsüzlük cezaları, aynı Yasa nın 352. maddesinde yer alan genel usulsüzlük ve 353., 355. ve mükerrer 355. maddelerinde yer alan özel usulsüzlük Ģeklinde iki ana gruba ayrılarak düzenlenmiģtir. Genel usulsüzlük cezalarından daha ağır yaptırımlar içeren özel usulsüzlük cezaları ağırlıklı olarak 213 Sayılı Yasa da yer alan belgelerin verilmesi ve alınması yükümlülüklerine aykırı davranılması halinde ortaya çıkmaktadır. 213 sayılı Yasa nın Mükerrer 257. maddesi ile Maliye Bakanlığı, vergi kayıp ve kaçağını önlemek amacıyla, tutulmakta olan defter ve belgelere ilâve olarak tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter veya belgelerin mahiyet, Ģekil ve ihtiva edeceği hususları belirlemeye, bunlarda değiģiklik yapmaya yetkili kılınmıģtır. Anılan maddenin Maliye Bakanlığı na verdiği bu yetkiye dayanılarak gerçek usulde vergilendirilen hizmet iģletmelerinde adisyonkullanılması mecburiyeti getirilmiģ ve adisyon kullanımına iliģkin usul ve esaslar 185 Sıra No lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirtilmiģtir. Söz konusu genel tebliğde ayrıca adisyon kullanmayanlar hakkında itiraz konusu kuralın değiģiklik öncesi haline gönderme yapılarak özel usulsüzlük cezasının uygulanacağı belirtilmiģtir. B- Anayasa ya Aykırılık Sorunu BaĢvuru kararında, hukuk devletinde ceza ve ceza yerine geçen tedbirlerin ancak yasayla konulabileceği, idarenin kendi tasarrufları ile kiģi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamayacağı, yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu, bu yetkinin devredilemeyeceği, kanunilik ilkesinin vergi ve benzeri sorumluluklar için de geçerli olan bir anayasal ilke olduğu belirtilerek, itiraz konusu kuralın Anayasa nın 2., 7., 38. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüģtür. 1- Anayasa nın 7. Maddesi Yönünden İnceleme Anayasanın 7. maddesinde yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği hüküm altına alınmıģtır. 213 Sayılı Yasa nın, yükümlülerin vergilendirmeyle ilgili belirli olgu ve iģlemleri belirli belgelere bağlamalarını ve bu belgelerle ispat etmelerini öngörmüģ bulunması, yükümlünün beyanına dayalı olan Türk vergi sisteminin bir gereğidir. Türk vergi sisteminde verginin salınması, yükümlünün beyanına; yükümlünün beyanı, defter kayıtlarına; defter kayıtları ise yasal koģulları içeren belgelere uygun olması ve belgelerin biçimsel koģulları taģımaları zorunluluğunun yanında, gerçek durumu yansıtmaları gerekmektedir. Ek belge düzenleme zorunluluğu getirme yetkisi, vergi yükümlülerinin ekonomik ve teknik gereklere uymayan ya da normal ve alıģılmıģ sayılmayacak bir sav ile karģılaģmamaları için önceden alınmıģ bir önlem niteliğinde olup, vergi kayıp ve kaçağını önlemek amacını taģımaktadır. Maliye Bakanlığına verilen tutulmakta olan defter ve belgelere ilaveten defter tutulmasını ve belge düzenlenmesini belirleme yetkisi, amacının ve sonuçlarının yasada belirlenmiģ olması, günlük olayların izlenmesine, teknik ya da ayrıntıya iliģkin konuların düzenlenmesine yönelik bulunması karģısında yasama yetkisinin devri niteliğinde değildir. Bu ölçüler ve amacı aģan idari düzenlemeler idari yargı tarafından iptal edilecektir. Belgelendirmede güdülen amaç, ödenmesi gereken vergilerin, vergi incelemesi yoluyla doğruluğunu araģtırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğuna ve gerçek usulde vergilendirilenlere de adisyon düzenlemeleri sureti ile ücret karģılığında verilen bir hizmete açıklık getirildiğine göre, yasadan alınan yetkiyle Bakanlıkça düzenlenmesi gereken bir belge olarak belirlenmesinde Anayasa ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. 2- Anayasa nın 38. Maddesi Yönünden İnceleme

Anayasa nın 38. maddesinin onbirinci fıkrası ile idarenin, hürriyeti bağlayıcı ceza uygulamasına olanak tanınmamıģ ise de para cezası vermesi engellenmemiģtir. Yasa koyucu, suçların niteliği, iģlenme biçimi, içerik ve yoğunluğu, kamu düzenini ihlal derecesi ve cezaların caydırıcılığı gibi nedenleri gözeterek, Anayasa ve ceza hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde, hangi eylemlerin suç sayılacağını ve bunlara verilecek cezaların tür ve miktarını saptayabileceği gibi toplumsal sonuçları bakımından doğurduğu tehlikenin ağırlığına göre, kimi eylemlere hürriyeti bağlayıcı cezalar dıģında, idari yaptırımlar uygulanmasını da öngörebilir. Diğer yandan, suçun yasayla saptanması, maddi olay olarak bir eylemin, ne zaman suç niteliğini alacağını belirlemek demektir. Öğretide suçun yasada tanımlanmıģ ve karģılığında bir cezanın gösterilmiģ olması, yasayla saptama olarak kabul edilmektedir. Suç sayılan eylem ve cezası yasada açıkça gösterildikten sonra yasama organının uzmanlık ve yönetim tekniğine iliģkin konularda alınacak önlemlerin duyulan gereksinmelere uygunluğunu sağlamak amacıyla yürütme organına kimi kararlar almak üzere yetki vermesi idari kararlarla suç ihdası anlamına gelmez. 213 sayılı Yasa nın 353. maddesi ile özel usulsüzlüklerin hangi eylemlerden oluģtuğu ve karģılığında ne tür bir ceza verileceği açık bir Ģekilde ortaya konulmaktadır. Ġtiraz konusu kuralın yer aldığı 353. maddenin 2. fıkrasında sayılan ve düzenlenmemeleri özel usulsüzlük cezasını gerektiren belgelerin neler olduğu ve taģıması gereken bilgilerin içeriği anılan Yasa nın 227 ila 242. maddelerinde ayrıntılı biçimde sayılmıģtır. Bu fıkrada sayılan belgelerin niteliği ve amacı gözetildiğinde; vergi kayıp ve kaçağını önlemek amacıyla Maliye Bakanlığına verilen, sayılan belgelere ilaveten belge düzenlenmesini belirleme yetkisinin, günlük olayların izlenmesine, teknik ya da ayrıntıya iliģkin konuların düzenlenmesine yönelik önlem niteliğinde olduğunun kabulü gerektiğinden Anayasanın 38. maddesine aykırılık görülmemiģtir. Açıklanan nedenlerle, vergi kayıp ve kaçağına yol açabilecek eylemleri önlemek, verginin zamanında ve eksiksiz ödenmesini sağlamak amacıyla Maliye Bakanlığı nca getirilen belge düzenleme zorunluluğunun yerine getirilmemesini idari para cezası yaptırımına bağlayan itiraz konusu kural, Anayasa nın 7. ve 38. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Ġtiraz konusu kuralın Anayasa nın 2. ve 73. maddeleri ile ilgisi görülmemiģtir. Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN ve Zehra Ayla PERKTAġ bu görüģe katılmamıģlardır. VI- SONUÇ 1-7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme nin çalıģıp çalıģamayacağına iliģkin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme nin çalıģmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, FettahOTO, Zehra Ayla PERKTAġ ile Celal Mümtaz AKINCI nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilenkarģıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 2-4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 25.5.1995 günlü, 4108 sayılı Kanun un 8. maddesiyle değiģtirilen 353. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin ibaresinin Anayasa ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN ile Zehra Ayla PERKTAġ ın karģıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 3.2.2011 gününde karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ Ahmet AKYALÇIN BaĢkanvekili Osman Alifeyyaz PAKSÜT Mehmet ERTEN Fulya KANTARCIOĞLU Fettah OTO Serdar ÖZGÜLDÜR Serruh KALELĠ Zehra Ayla PERKTAġ Recep KÖMÜRCÜ Engin YILDIRIM Alparslan ALTAN Nuri NECĠPOĞLU Burhan ÜSTÜN Hicabi DURSUN

Celal Mümtaz AKINCI Erdal TERCAN 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 353. maddesinin 4108 sayılı Yasa nın 8. maddesiyle değiģtirilen (2) numaralı fıkrasında, Perakende satıģ fiģi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiģ, giriģ ve yolcu taģıma bileti, sevk irsaliyesi, taģıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müģteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin, düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, her bir belge için 10.000.000 (149 YTL) özel usulsüzlük cezası kesilir denilmiģ, itiraz yoluna baģvuran Mahkeme tarafından bu fıkranın, Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin bölümünün Anayasa ya aykırılığı ileri sürülerek iptali istenmiģtir. Buna göre, itiraz konusu bölüm uyarınca, Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerle ilgili (2) numaralı fıkrada belirtilen hususlara uyulmaması özel usulsüzlük cezası uygulanmasına neden olacaktır. Böylece, bu konuda vergi suçunun ne olduğunu belirleme yetkisi idareye bırakılmıģtır. Anayasa nın 38. maddesinde suç ve cezaların yasallığı ilkesi benimsenmiģtir. Bu ilke, suç oluģturan eylemlerin ve bunların cezalarının kuģku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde, açık, net ve anlaģılabilir biçimde yasa ile düzenlenmesini gerektirmektedir. Kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karģı, kiģi güvenliğinin sağlanmasındaki üstün hukuki yarar da böyle bir düzenlemeyi zorunlu kılmaktadır. Ġtiraz konusu bölümde öngörülen düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin neler olduğunu belirleyecek olan Maliye Bakanlığının, bu konuya iliģkin kuralları ne zaman getireceği, değiģtireceği veya kaldıracağı belli olmadığından, suç oluģturan eylemin, yasaya bakılarak saptanması olanaklı değildir. Ġdare tarafından suçun, tebliğ gibi düzenleyici tasarruflarla belirlenmesinin ise yasallık ilkesinin içerdiği temel güvenceleri sağlayamayacağı kuģkusuzdur. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu düzenlemenin, Anayasa nın 38. maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düģüncesiyle çoğunluk görüģüne katılmıyorum. Fulya KANTARCIOĞLU 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 25.5.1995 günlü, 4108 sayılı Kanun un 8. maddesiyle değiģtirilen 353. maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin Ģeklindeki ibare, Anayasa Mahkemesi nin 13.1.2011 günlü, E.2009/21, K.2011/16 sayılı kararındabelirttiğim gerekçe uyarınca, Anayasa nın 38. maddesindeki suçta kanunilik ilkesine aykırıdır. Ġptali gerekir. Mehmet ERTEN Ġtiraz konusu 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 25.5.1995 günlü 4108 sayılı Yasa nın 8. maddesi ile değiģtirilen 353. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin Ģeklindeki ibaredir. Özel usulsüzlükler ve cezaları baģlıklı 353. maddede fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer Ģekil ve usul hükümlerine uyulmaması halinde uygulanacak özel usulsüzlük cezaları düzenlenmektedir. Ġptali istenen ibarenin yer aldığı 2 numaralı fıkrada ise; Perakende satıģ fiģi, ödeme kaydedici cihazla verilen, fiģ, giriģ ve yolcu taģıma bileti, sevk irsaliyesi, taģıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müģteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulunmadığının düzenlenen

belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiği veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesilir. denilmektedir. Anayasa nın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir. Buna göre Devletin tüm organları Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı olup, görev ve yetkilerinin bu çerçevede konulan yasalarla belirlenmesi ve yürütme organına bırakılan yetkilerin sınırlarının açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Öte yandan hukuk devleti ilkesi yürütme organının faaliyetlerinin belirlilik dolayısıyla hukuki güvenlik ilkesi sonucunda öngörülebilir olmasını gerektirmektedir. Anayasa nın 38. maddesinin birinci fıkrasında; Kimse iģlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu iģlediği zaman kanunda o suç için konulmuģ olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. denilerek suç ve cezanın yasallığı esası benimsenmiģtir. Anayasa nın 73. maddesinde düzenlenen vergi ödevinin zamanında eksiksiz ve usulune uygun yerine getirilmesiiçin ilgili yasalarda hürriyeti bağlayıcı cezaların yanı sıra, adli veya idari nitelikte para cezalarına da yer verilmiģtir. Bu bağlamda vergi suç ve cezalarına iliģkin kurallar 213 sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenmekte olup bu düzenlemelerde ceza hukukunun genel ilkeleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle suç ve cezada yasallık ilkesi benimsenmiģtir. Anayasa nın 38. maddesindeki yasallık ilkesinin belirlilik ilkesi ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda suç ve cezalara iliģkin yasal düzenlemenin herhangi bir kuģkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaģılır, uygulanabilir ve nesnel olması, kamu otoritesinin keyfi uygulamalarına karģı koruyucu önlem içermesi gerekmektedir. Ġtiraza konu kuralda öngörülen cezanın, hangi belgelerin düzenlenmemesi, bulundurulmaması, kullanılmaması halinde uygulanacağı belirgin olarak düzenlenmemekte, Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgeler Ģeklinde ifade edilerek bu belgelerin ne tür belgeler olduğunun tespiti Maliye Bakanlığı nın düzenlemesine bırakılmaktadır. Bu durumda kural Anayasa nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, 38. maddesinde düzenlenen suç ve cezaların yasallığı ilkesine aykırıdır. Açıklanan nedenle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 25.5.1995 günlü 4108 sayılı Yasa nın 8. maddesi ile değiģtirilen 353. maddesinin 2 numaralı fıkrasında yer alan Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgeler ibaresinin iptali gerektiği oyu ile verilen karara katılmıyorum. Zehra Ayla PERKTAġ