1 MAYIS 2003 BİNGÖL DEPREMİ ARTÇI ŞOK AKTİVİTESİNİN DEPREM SAYISI-MAGNİTÜD DAĞILIMININ ve ZAMANLA AZALMA ORANININ BÖLGESEL DEĞİŞİMLERİ

Benzer belgeler
1999 İZMİT VE DÜZCE DEPREMLERİNİN ARTÇI ŞOK DİZİLERİNİN ZAMANLA AZALMA ORANLARININ BÖLGESEL JEOLOJİ VE TOPOĞRAFYA İLE İLİŞKİSİ


EN BÜYÜK OLASILIK YÖNTEMİ KULLANILARAK BATI ANADOLU NUN FARKLI BÖLGELERİNDE ALETSEL DÖNEM İÇİN DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

EN BÜYÜK OLASILIK YÖNTEMİ KULLANILARAK BATI ANADOLU NUN FARKLI BÖLGELERİNDE ALETSEL DÖNEM İÇİN DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ

BATI ANADOLU KARA ve KIYI ÖTESİ 5.0 DEPREMLERİNE AİT ARTÇI ŞOK DİZİLERİNİN ( ) İSTATİSTİK ÖZELLİKLERİ

Elazığ ve Çevresindeki Sismik Aktivitelerin Deprem Parametreleri İlişkisinin İncelenmesi

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ

Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Zonu için Deprem Tekrarlanma Parametrelerinin Belirlenmesi

TÜRKİYE NİN FARKLI BÖLGELERİ İÇİN SİSMİK HAZARD PARAMETRELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

DOĞU ANADOLU FAYININ SİSMOTEKTONİĞİ VE BU FAY ÜZERİNDEKİ SON BEŞ YILLIK DEPREM AKTİVİTESİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

Deprem İstatistiği (Depremsellik ve Parametreleri)

DEPREM ZARARLARININ AZALTILMASINDA ARTÇI DEPREMLERİN ÖNEMİ

23/10/2011 VAN MERKEZ DEPREMİNİN ARTÇI DEPREM AKTİVİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

19 Mayıs 2011 M w 6.0 Simav-Kütahya Depreminin Kaynak Parametreleri ve Coulomb Gerilim Değişimleri

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ FEN ve MÜHENDİSLİK DERGİSİ Cilt: 8 Sayı: 2 s Mayıs 2006

Batman İli ve Civarının Deprem Tehlikesi Üzerine Bir Tartışma A Discussion on the Earthquake Hazard of Batman Province and Surrounding

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ

DEPREM MAGNİTÜDLERİ İÇİN TEKRARLANMA YILLARININ ELDE EDİLMESİ : MARMARA BÖLGESİ ÖRNEĞİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DEPREM KAYIT İSTASYONUNUNA AİT SÜREYE BAĞLI BÜYÜKLÜK HESABI

Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu. E mail :

ELAZIĞ DEPREMLERİ İÇİN GUTENBERG-RICHTER b-değeri VE FRAKTAL BOYUT Dc-DEĞERİNİN İSTATİSTİKSEL BİR ANALİZİ

12 HAZİRAN 2017 (15:28 TSİ), Mw=6.2 İZMİR KARABURUN (EGE DENİZİ) DEPREMİ SİSMOLOJİK ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

by Karin Şeşetyan BS. In C.E., Boğaziçi University, 1994

Jeofizik Mühendisliği Eğitimi Sertifika Programı

Kastamonu İlinin depremselliği ve deprem tehlikesi The seismicity and earthquake hazard of Kastamonu Province

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE SON YILLARDA YAPILAN PATLATMALARLA OLUŞAN DEPREMLERİN AYIRT EDİLMESİ

PRELIMINARY REPORT. 19/09/2012 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK EARTHQUAKE (SOUTHEAST TURKEY) Ml=5.1.

DEPREM KONUMLARININ BELİRLENMESİNDE BULANIK MANTIK YAKLAŞIMI

SÜREKLİ DOĞAL GERİLİM VERİLERİNİN YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DEĞERLENDİRİLMESİ, DEPREM ve YAĞIŞLARLA İLİŞKİSİ

SİSMOTEKTONİK (JFM ***)

Türkiye nin Batı Anadolu Bölgesi için Deprem İstatistiği ve Olası Güçlü Depremlerin Orta Vadede Bölgesel Olarak Tahmini Üzerine Bir Çalışma

GÜNCEL SİSMİK DURGUNLUĞUN BÖLGESEL VE ZAMANA BAĞLI ANALİZLERİ: ELAZIĞ-TÜRKİYE

Gümüşhane ve Civarındaki Güncel Deprem Aktivitesinin Bölgesel ve Zamana Bağlı Değişimleri: İstatistiksel Bir Değerlendirme

:51 Depremi:

SİSMİK TEHLİKE ANALİZİ

23 Ekim 2011 Van depreminin (Mw=7.1) oluşturduğu Coulomb gerilme değişimi. Coulomb static stress changes after the 23 October 2011, Van earthquake

:51 Depremi:

Kastamonu İlinin Depremselliği ve Deprem Tehlikesi. Bülent ÖZMEN. Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi

21 NİSAN 2017, 17h12, Mw=4.9 MANİSA-ŞEHZADELER DEPREMİ SİSMOLOJİK ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

HASAR VE CAN KAYBININ OLDUĞU DEPREMLERİN İSTATİSTİKİ DEĞERLENDİRMESİ ( )

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

TÜRKİYE DE ÇEŞİTLİ TAŞ OCAĞI PATLATMA ALANLARININ SPEKTRUM ÖZELLİKLERİ SPECTRUM CHARACTERISTICS OF SEVERAL QUARRY BLAST AREAS IN TURKEY

BATI ANADOLU NUN FARKLI SİSMİK KAYNAK BÖLGELERİ İÇİN BAYES YAKLAŞIMI YÖNTEMİ UYGULANARAK DEPREM TEHLİKE PARAMETRELERİN BELİRLENMESİ

OYMAPINAR BARAJI TETİKLENMİŞ DEPREMSELLİĞİ VE DEPREM KARAKTERİSTİKLERİNİN İNCELENMESİ

8 MART 2010 BAŞYURT (KARAKOÇAN) DEPREMİ (M W =6.0) TELESİSMİK KAYNAK ÖZELLİKLERİ: SİSMOTEKTONİK ÇIKARIMLAR

Deprem Mühendisliği 1

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

17 EKİM 2005 SIĞACIK (İZMİR) DEPREMLERİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

16 NİSAN 2015 GİRİT (YUNANİSTAN) DEPREMİ

1. Giriş. 2. Model Parametreleri

Başbakanlık, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Dairesi, Kızılırmak Mah. Ufuk Üniv. Cad. No:12, Söğütözü, 06510, Çankaya-Ankara, Türkiye

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

3 ARALIK 2015 KİĞI-BİNGÖL DEPREMİ (Mw=5.3), ARTÇI DEPREM AKTİVİTESİ VE BÖLGENİN TEKTONİĞİ İLE İLİŞKİSİ

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

EGE DENİZİ DEPREMİ

MÜREFTE-ŞARKÖY DEPREMİ: GANOS FAYI'NIN 9 AĞUSTOS 1912 DEPREMİNDE ATIMI, KIRIK UZUNLUĞU, BÜYÜKLÜĞÜ, KARAKTERİ VE AYNI YÖREDE OLAN TARİHSEL DEPREMLER

AKTİF TEKTONİK DEĞERLENDİRMEDE SINIRLAR THE ASSESSMENT BOUNDARIES IN ACTIVE TECTONICS

ŞUBAT 2017 AYVACIK DEPREM SİLSİLESİ GERİ PLAN DEPREMSELLİK ANALİZİ

KUZEY ANADOLU FAY HATTI MARMARA BÖLÜMÜ İÇİN FAY BAZLI DÜZLEMSEL SİSMİK KAYNAK MODELİ İLE SİSMİK TEHLİKE ANALİZİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

Deprem Tehlike Analizi Nedir? Ne Zaman Gerekir? Nasıl Yapılır? Naz Topkara Özcan

Kastamonu ve Yakın Çevresi İçin Deprem Olasılığı Tahminleri

VAN GÖLÜ VE ÇEVRESİNİN BİR BOYUTLU (1-B) KABUK HIZ MODELİNİN BELİRLENMESİ

Senaryo Depremlerin Zemin Hareketi

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

YÜKSEK BİNALAR İÇİN DEPREM TEHLİKE DEĞERLENDİRMESİ VE ZEMİN BAĞIMLI TASARIM DEPREM YER HAREKETLERİNİN BELİRLENMESİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

DEPREM OLUŞUMLARININ İSTATİSTİKSEL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ (SİSMİK DURGUNLUK)

1

TÜRKİYE İÇİN ALAN KAYNAK MODELİNE DAYALI OLASILIKSAL DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

TÜRKİYE VE ÇEVRESİNDEKİ DEPREMLERİN ( ) BÖLGESEL MOMENT TENSOR KATALOĞU

Deprem Etkileşimlerinde Coulomb Gerilme Kriteri Değerlendirmesi; Doğu Anadolu Fay Hattı

Şekil 6. Kuzeydoğu Doğrultulu SON-B4 Sondaj Kuyusu Litolojisi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale

KONU: KOMİTE RAPORU TAKDİMİ SUNUM YAPAN: SALİH BİLGİN AKMAN, İNŞ. YÜK. MÜH. ESPROJE GENEL MÜDÜRÜ

DALGA ŞEKLİ TERS ÇÖZÜMÜNDEN 3 KASIM 2002 DENALİ DEPREMİNİN KAYNAK MEKANİZMA ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE DEPREME İLİŞKİN COULOMB GERİLME

İSTANBUL İÇİN TASARIM ESASLI KUVVETLİ YER HAREKETİ DALGA FORMLARININ ZAMAN ORTAMINDA TÜRETİLMESİ

DEÜ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MÜHENDİSLİK BİLİMLERİ DERGİSİ Cilt:14 Sayı:1 sh Ocak 2012

Prof. Dr. Semir ÖVER

Projeleri destekleyen ve yürüten kuruluslar Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Kurumu (National Aerounatics and Space Administration (NASA))

YAPAY SİNİR AĞI KULLANARAK DEPREM EĞİLİMİNİN KESTİRİMİ. Umut FIRAT

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 Değişkenler ve Grafikler 1. BÖLÜM 2 Frekans Dağılımları 37

23 EKİM 2011 VAN DEPREMİ (M W =7.2) HAKKINDA ÖN RAPOR

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

İZMİR VE ÇEVRESİNİN ÜST-KABUK HIZ YAPISININ BELİRLENMESİ. Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2

17 Ağustos 1999 İzmit Depremi Sonrasında Marmara da Deprem Riski

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü 3.Sınıf BAHAR Yarıyılı. 13 Nisan 2015

TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİ İÇİN ALETSEL DÖNEM DEPREM KATALOGLARINA YENİ BİR BAKIŞ (M>=4.0)

EGE VE AKDENİZ BÖLGELERİNDE DEPREMSELLİĞİN İNCELENMESİ AN INVESTIGATION OF SEISMICITY FOR THE AEGEAN AND MEDITERRANEAN REGIONS

Kütahya Simav da. Makale

ÖN SÖZ... ix BÖLÜM 1: GİRİŞ Kaynaklar...6 BÖLÜM 2: TEMEL KAVRAMLAR... 7

Transkript:

1 MAYIS 2003 BİNGÖL DEPREMİ ARTÇI ŞOK AKTİVİTESİNİN DEPREM SAYISI-MAGNİTÜD DAĞILIMININ ve ZAMANLA AZALMA ORANININ BÖLGESEL DEĞİŞİMLERİ Serkan ÖZTÜRK 1, Yusuf BAYRAK 1 s_ozturk@risc01.ktu.edu.tr Öz: Bu çalışmada, 1 Mayıs 2003 Bingöl, M D =6.4, depremi artçı şok dizisinin deprem sayısı-magnitüd ilişkisini ifade eden b-değerinin ve zamanla azalma oranını ifade eden p- değerinin bölgesel değişimleri analiz edilmiştir. KOERI nin web sayfasından alınan veri, yaklaşık bir aylık zaman içerisindeki M D 2.7 olan 459 artçı şoku içermektedir. b-değeri Mc=3.2 alınarak 1.45±0.07 olarak hesaplanmıştır. Bu büyük değer katalogdaki en büyük artçı şokun nispeten küçük oluşundan kaynaklanmaktadır. p-değeri M Mc (=3.3) ve T başlangıç =0.01 alınarak 0.77±0.1 olarak nispeten küçük bir değer hesaplanmıştır. Düşük p- değerleri ise daha yavaş bir artçı şok azalımını gösterir ve az sayıdaki artçı şok verisi için küçük p-değerlerinin bölgedeki background sismisitesinden kaynaklandığı düşünülebilir. b- değeri bölgesel dağılımı 1.2 1.8 arasında, p-değeri ise 0.5 1.0 arasında değişim göstermektedir. Bir artçı şok dizisi için b ve p-değerlerinin bölgesel dağılımları kırılma mekanizması ve deprem bölgesinin jeolojik yapısıyla ilişkilidir. Düşük b-değerleri bölgesi (ana şokun güney batısında, Sancak ve civarında) yüksek gerilme bölgeleriyle, yüksek b- değerleri bölgesi (ana şokun doğu ve kuzey doğusunda) ise alüvyon yapılarla ilişkilidir. Ana şoktan sonra her hangi bir atım gözlenmemesine rağmen, bazı bölgelerde (ana şokun güneyinde, Bingöl civarında) yüksek p-değerleri hesaplanmış ve bu durum bölgenin alüvyon yapısıyla ilişkilendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Artçı Şok, Bingöl Depremi, Gutenberg-Richter İlişkisi, Omori Yasası Giriş Artçı şok dizileri üzerine yapılan çalışmalarda son yıllarda önemli bir artış gözlenmektedir. Çünkü küçük bir alan içerisinde ve kısa bir zaman aralığında on binlerce deprem meydana gelir. Artçı şokların sayısı, bölgesel değişimleri ve dizilerin zamanla azalma oranları faydalı bilgiler sunan dizi karakteristikleridir. Fay yüzeyi özelliklerinin yanında, tektonik oluşumlar ve faylanma şekilleri artçı şok davranışlarını kontrol eden diğer faktörlerdir. Artçı şok aktivitesini tanımlayan iki temel ilişki mevcuttur. Bunlar; Gutenberg-Richter (G-R) ilişkisi ve tanımlı Omori yasası ile ifade edilir. Deprem sayısı-magnitüd dağılımını ifade eden Gutenberg-Richter (1944) ilişkisi aşağıdaki bağıntıyla verilir: log 10 N( M ) = a bm (1) Burada N(M) magnitüdü M veya daha büyük depremlerin kümülatif sayısı, a ve b ise sabitlerdir. b depremlerin boyut dağılımına ait eğimi tanımlar ve a bölgedeki deprem sayısıyla veya sismisite oranıyla orantılı olarak değişir. Utsu (1971), farklı bölgelere bağlı olarak b-değerlerinin kabaca 0.3 ile 2.0 arasında değiştiğini ifade etmiştir. Artçı şokların azalma oranı tanımlı Omori yasası (Utsu, 1957) kullanılarak aşağıdaki formülle açıklanabilir: K n( t) = (2) p ( t + c) Burada n(t) ana şoktan sonra t zamandaki artçı şokların oluşum oranıdır. K, c, ve p ise ampirik olarak hesaplanan sabitlerdir. Bu üç parametre içerisinde p azalım parametresidir. K dizideki olayların toplam sayısına ve c-değeri de dizinin başlangıcındaki aktivite oranına bağlıdır. Olsson (1999), p-değerinin genellikle 0.5 1.8 arasında değişim gösterdiğini belirtmiştir. Bu değişim kaynak bölgesindeki kabuksal heterojenite, gerilme, ısı akısı gibi tektonik koşullara bağlı olarak değişim gösterir (Utsu ve diğ. 1995). 1 Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Müh. Böl., Trabzon 1427

Artçı Şok Verisi ve Kullanılan Yöntem Bu çalışmada 1 Mayıs 2003 Bingöl depremi artçı şok dizisi içi uzay-zaman-magnitüd analizleri yapılmıştır. Bingöl depremi artçı şok dizisinin bölgesel analizleri için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KOERI) web sayfasından alınan veriler kullanılmıştır. Ana şok (M W =6.4, M D =6.4, M W ve M D sırasıyla moment magnitüdü ve süre magnitütüdür) yerel saat itibariyle 03:27:04 de meydana gelmiştir ve koordinatları 39.01 K 40.47 D (KOERI) olarak verilmiştir. Katalog süre magnitüdü M D ye göre homojen haldedir ve yaklaşık bir aylık zaman dilimi içerisindeki M D 2.7 olan 459 artçı şoku içermektedir. Bingöl depremi artçı şok dizisinin episantr dağılım haritası ve başlıca tektonik yapılar Şekil 1 de görülmektedir. Artçı şok dizisi M D =2.7 4.6 arasında değişim göstermektedir ve M D 5.0 olan artçı şokların olmayışı dikkate değerdir. 4.0 M<5.0 arasında 20 olay vardır. Artçı şoklar Bingöl-Ağaceli-Sancak-Karakoçan arasında yoğunlaşmaktadır. Bölgede çok sayıda küçük ölçekli fay mevcuttur (Şekil 1). Olayların büyük çoğunluğu ana şokun kuzeybatısında yoğunlaşırken, M D 4.0 olan olaylar genellikle ana şok ile Sancak arasında gözlenmiştir. Şekil 1. Bingöl Depremi Artçı Şok Dizisinin Episantr Haritası ve Başlıca Tektonik Yapılar. Sembol Büyüklükleri Magnitüdle Orantılıdır Ve Ana Şok Yıldız Sembolüyle Gösterilmiştir. b ve p-değerlerinin hesabı için tüm magnitüd bantlarında tam bir veri setinin kullanılması önemlidir. Tamamlılık magnitüdü Mc nin tahmini G-R ilişkisine dayanır. Mc zaman ve uzayın bir fonksiyonu olarak değişim gösterir ve zamana bağlı değişimler yanlış b ve p-değerleri tahminine neden olur (Wiemer ve Katsumata, 1999). Çünkü doğru sonuçların elde edilebilmesi için maksimum sayıda olayın kullanılması gerekir. Bingöl depremi için, ana şok zamanından başlayarak zamanın bir fonksiyonu olarak Mc değişimlerini hesaplayabilmek için hareketli pencere tekniği kullanılmıştır (Wiemer ve diğ., 1998). Pencere başına 15 olay alınmıştır. Şekil 2 artçı şok dizisi için zamanla Mc değişimlerini göstermektedir. Başlangıçta (ilk on saate içinde) Mc=3.5 iken, ana şoktan iki gün sonra 3.1 3.3 arasında değişim göstermektedir. Mc nin örnekleme aralığına bağlılığını gözleyebilmek için pencere aralığı 25, 35, 45 olay seçilerek hesaplanmıştır ve örnekleme aralığının sonuçları etkilemediği görülmüştür. Sonuçta, Şekil 2 de gözlenen saçlımlar örnekleme aralığına bağlı değildir ve deprem sayısı-magnitüd dağılımı için Mc=3.2 olarak alınmıştır. Çalışmada tamamlılık analizi için iki parametrenin düzenlenmesi gerekir: (1) minimum magnitüd başlangıcı M min ve (2) minimum zaman başlangıcı T başlangıç. En kısa T başlangıç için M min değerinin seçilmesi en basit yaklaşımdır ve bu durumda dizinin başlangıcındaki en yüksek Mc değeri kullanılır. Bingöl dizisi için artçı şok azalım parametreleri M min =3.3 ve T başlangıç =0.01 alınarak hesaplanmıştır. c-değeri göz önüne alınırsa, özellikle büyük depremlerden sonra artçı şok dizilerinde bazı azalımlar olur ve buda artçı şokların zamanla azalma eğrilerinde gözlenir. Bununla birlikte artçı şok dizisinin hemen başlangıcında büyük bir saçılım vardır ve dolayısıyla yüksek c-değeri elde edilebilir. c-değeri için bir üst sınır olamamakla birlikte, bu değer 0.01 kadar küçük olabilir. M min =3.3 ve T başlangıç =0.01 kabul edilerek tahminlerdeki bu belirsizlikler ortadan kaldırılmıştır. 1428

Şekil 2. Zamanın Fonksiyonu Olarak Tamamlılık Magnitüdü Mc nin Değişimi. G-R ilişkisindeki b-değeri maksimum olasılık yöntemi kullanılarak hesaplanmıştır (Aki, 1965). Çünkü bu yöntem en küçük kareler yaklaşımından daha doğru bir değer ortaya koyar. Ayrıca tanımlı Omori formülündeki parametreler tam olarak maksimum olasılık yöntemiyle tahmin edilebilir. Hesaplamalar ZMAP bilgisayar programı kullanılarak yapılmıştır. Deprem sayısı-magnitüd dağılımı ve artçı şokların azalma oranlarına ait bölgesel haritaları oluşturmak için, gridleme tekniği kullanılmış ve her bir grid noktası için en yakın episantrlar düşünülmüştür. Algoritma, uyum kalitesinin %95 e eşit veya daha fazla olduğu durumlarda minimum başlangıç magnitüdünü hesaplar. Eğer verilen güvenilir aralığında çok fazla magnitüd yoksa bunun yerine %90 lık bir uyum kalitesi ile hesaplamalar yapılır. Bununla birlikte, eğer herhangi bir başlangıç magnitüdü için uyum kalitesi %90 dan daha az ise, deprem sayısı-magnitüd dağılımının maksimum eğime sahip olduğu magnitüd belirlenir. Bu magnitüdlerden bir tanesi, seçilen grid noktası için tamamlılık magnitüdü Mc ye atfedilir. Eğer M Mc olan artçı şokların sayısı en yakın episantrların minimum sayısına eşit veya daha fazla ise, b ve p-değerleri yalnızca M Mc olan olaylar kullanılarak bu grid aralığı için hesaplanır. Aksi takdirde b ve p-değerleri hesaplanmaz. Daha sonra, her bir grid için hesaplanan bu değerler renkli bir moda dönüştürülür. Artçı Şok Dizisinin İstatistiksel Olarak Değerlendirilmesi Bingöl depremi artçı şok dizisi için deprem sayısı-magnitüd ilişkisi Şekil 3 te gösterilmiştir. Veriye en iyi uyumu sağlayan Mc=3.2 tamamlılık magnitüdü olarak alınmıştır. ZMAP programı bu magnitüd değerini otomatik olarak hesaplamaktadır. Bu magnitüd değeri kullanılarak G-R ilişkisindeki b-değeri ve standart sapması ile birlikte a-değeri de hesaplanmıştır. b-değeri 1.45±0.07 olarak hesaplanmıştır ve bu değer oldukça büyüktür. Bender (1983) b-değerinin maksimum magnitüd değerine, örnekleme aralığına ve kullanılan yönteme oldukça bağlı olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, b-değerindeki güçlü hatalar tamam olmayan kataloglardan kaynaklanabilir ve hesaplamalarda yüksek magnitüd değerleri kullanılmadığında daha büyük b-değeri elde edilebilir. Veri kısmında ifade edildiği gibi, katalogda M D 5.0 olan artçı şoklar mevcut değildir. Dolayısıyla bu büyük b-değeri, büyük magnitüdlü artçı şokların olmayışından ve katalogun sınırlı olmasından kaynaklanabilir. Şekil 3. Bingöl Depremi Artçı Şok Dizisi İçin Deprem Sayısı-Magnitüd, Mc=3.2, İlişkisi. 1429

Şekil 4, Bingöl depremi artçı şok dizisinin zamanla azalma oranını göstermektedir. b-değerinde olduğu gibi p, c ve K parametreleri de maksimum olasılık yöntemiyle ve zamanla azalma oranı tanımlı Omori formülü ile hesaplanmıştır. M min =3.3 ve T başlangıç =0.01alınarak p=0.77±0.1 olarak nispeten küçük bir değer hesaplanmıştır. c-değeri 0.303±0.24 olarak bulunmuştur. Özellikle az sayıdaki artçı şoklar için küçük p-değerleri background sismisitesinin tam olarak uzaklaştırılmadığını gösterir ve küçük p-değerleri üst üste binmelerin olduğu dizilerde sıkça gözlenir. Bu üst üste bine diziler çok sayıda küçük artçı şok içerir ve bunların bir çoğu gerçek artçı şok değildir, yalnızca backround sismisitesini gösterir (Utsu ve diğ., 1995). Bu etkileri araştırmak için, M min =3.3 alınarak 0.01 t 10 gün aralığında 327 olay için p=0.55±0.08 ve c=0.02±0.04, 0.01 t 20 gün aralığında 422 olay için p=0.59±0.07 ve c=0.04±0.06 ve 0.01 t 30 gün aralığında 459 olay için p=0.77±0.1 ve c=0.303±0.24 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak, p-değerinde gözlenen azalımın background etkisinden kaynaklandığı söylenebilir. Utsu ve diğ. (1995), p-değerinin M min değerinden bağımsız olduğunu ancak c-değerinin tamamlılık magnitüdüne oldukça bağlı olduğunu ifade etmişlerdir. Bu çalışmada farklı M min değerleri için (2.7 ile 3.4 arasında) bu parametreler test edilmiş ve önemli değişimlerin olmadığı görülmüştür. c-değeri tüm şokların sayılabilmesi durumunda sıfır olabilir. c-değeri ile ilgili olarak iki durum söz konusudur: Birincisi c- değerinin sıfır olduğu yönündedir, diğeri ise c-değerinin pozitif olduğu şeklindedir. Hirata (1969), 1969 Shikotan-Oki depremi (M=6.9) için c=0.02 0.5 arasında hesaplamıştır. Şekil 2 de görüldüğü gibi dizinin başlangıcında tamamlılık net değildir ve bu da büyük bir değer elde edilmesine neden olmuştur. Genel olarak, hesaplanan c-değeri normal sınırlar içerisindedir ve diğer çalışmalarla uyumludur. Şekil 4. Ana Şoktan Sonraki Zamana Bağlı Olarak Artçı Şokların Zamanla Azalma Oranı. Hesaplamalarda M min =3.3 Olarak Alınmıştır. p, c ve k-değerleri, Minimum Magnitüd ve Artçı Şokların Sayısı Şekilde Verilmiştir. b ve p-değerlerinin Bölgesel Değişimleri Bingöl depremi artçı şok dizisi için b ve p-değerleri bölgesel değişimi Şekil 5 te verilmiştir. Haritaları oluşturmak için 0.02 o lik bir grid aralığı kullanılmıştır. Sonra, maksimum olayların sayısı Ne=200 ve minimum olayların sayısı Ne min =100 alınarak haritalar oluşturulmuştur. Önemli bir kabullenme olarak p-değeri haritasını oluşturmak için c=0.303 alınmıştır, çünkü bu değer değişim haritasını oluşturmak için daha anlamlıdır. Tamamlılık magnitüdü bölgesel olarak değişim göstermesine rağmen bu değer ZMAP tarafından 3.2 alınarak b-değeri haritası oluşturulmuştur. Eğer M Mc olan depremlerin sayısı her bir grid aralığında Ne min e eşit ise, b ve p-değerleri yalnızca M Mc olan olaylar için hesaplanmıştır. Aksi takdirde b ve p-değerleri hesaplanmaz. Şekil 5(a) ve (b) sırasıyla b ve p-değerleri bölgesel değişim haritalarını göstermektedir. b-değeri 1.2-1.8 aralığında, p- değeri ise 0.5-1.0 arasında değişmektedir. Genel olarak, b-değeri tüm bölgede oldukça büyük değişimler sergilerken, p- değeri ise nispeten küçük değerler sergilemektedir. b-değeri iki gruba ayrılabilir: (1) daha düşük b-değerleri (<1.4)ana şokun KB ve GB kısmında (Sancak civarında ve Karakoçan ın doğusunda), (2) daha yüksek b-değerleri ise (>1.6) ana şokun doğu ve KD kısmında gözlenmiştir. p-değerleri ise tüm bölgede genel olarak bir azalma eğilimindedir. Daha yüksek p-değerleri (>0.9) ana şokun güneyinde hesaplanmıştır ve bu bölgedeki aktivite nispeten hızlı bir azalım göstermektedir. Buna karşılık, daha düşük p-değerleri (<0.7) kuzey ve KB kısmında (Sancak ile ana şok arası) hesaplanmıştır. Dolayısıyla, dizinin kuzey kısmındaki sismik aktivite (p~0.5) güney kısmına oranla daha yavaş bir azalım gösterir. 1430

Şekil 5. Bingöl Depremi Artçı Şok Dizisi İçin 0.02 grid Aralığı ile Hesaplanan a) b- değeri, b) p-değeri Bölgesel Değişim Haritaları. b ve p-değerleri Maksimum Olasılık Yöntemiyle Hesaplanmıştır. Bulgular ve Tartışma Bir artçı şok dizisi için b ve p-değerlerinin bölgesel ve zamana bağlı değişimleri artçı şok bölgesinin kırık mekanizması ve malzeme özelliklerini açıklamada önemli bilgiler sunar. Bu parametrelerdeki değişimler deprem bölgesinin kabuksal heterojenite, gerilme, yüzey ısı akısı ve atım gibi tektonik özelliklerine bağlıdır, fakat hangisinin daha önemli olduğu açık değildir. Eaton ve diğ. (1970), Parkfield deprem dizisi için b ve p-değerinin bölgesel değişimlerini çalışmışlardır. Daha sonra artçı şok dizileri için bu parametrelerdeki değişimler birçok araştırmacı tarafından analiz edilmiştir (Wiemer ve diğ., 1998; Enescu ve Ito, 2002; Bayrak ve Öztürk, 2004). Wiemer ve Wyss (1997), San Andreas fayı üzerinde yüksek gerilmeli asperitlerin daha düşük b-değerlerli anomaliler gösterdiğini ifade etmiştir. Guo ve Ogata (1997), 1971 1995 yılları arasında Japonya da gözlenen 34 artçı şok dizisi için artçı şok parametrelerinde ki değişimleri incelemişlerdir. Bayrak ve Öztürk (2004), 1999 İzmit ve Düzce depremleri artçı şok dizilerinin bölgesel ve zamana bağlı değişimlerini incelemişler ve b-değerinin ana şoktan sonraki gerilme ile p-değerinin ise ana şok boyunca oluşan atımla ilişkili olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca, jeolojik açıdan daha yüksek b ve p-değerlerini daha düşük hızlara sahip olan Holocene alüvyon yapılarla ilişkilendirmişlerdir. Sonuç olarak bu çalışmalar şöyle özetlenebilir: (1) Ana şok süresince ki kırık mekanizması b ve p-değişimlerini kontrol eder (2) Bu iki parametre artçı şok alanındaki malzeme özelliklerine oldukça bağlıdır. 1431

Bingöl ve civarı için Coulomb gerilme değişimleri Stein ve diğ. (1997) ve Nalbant ve diğ. (2002) tarafından hesaplanmış ve Doğu Anadolu fayı boyunca Bingöl ün güney batısında yüksek gerilme değişimleri gözlenmiştir. Ayrıca, Milkereit ve diğ. (2004), 2003 Bingöl depremi için Coulomb gerilme değişimlerini hesaplamışlar ve episantr civarında pozitif gerilme değişimleri gözlemişlerdir. Sonuç olarak, olası bir depremin pozitif gerilme değişimli bölgelerde meydana gelebileceğini ifade etmişlerdir. Şekil 5(a) da görüldüğü gibi, yüksek gerilmeye işaret eden düşük b-değerleri ana şok episantrının güney batısında gözlenmiştir. Sancak ve civarı için gerilme değişimleri ifade edilmemesine rağmen, bu alandaki düşük b-değerleri yüksek bir gerilme değerine işaret edebilir. Ayrıca, en yüksek b- değerleri genel olarak ana şokun kuzey doğusunda gözlenmiştir ve bu bölge daha düşük gerilmeyle açıklanabilir. Sonuç olarak, ana şok episantrının güney batı ve kuzey batı kısımları yüksek gerilme altında iken, daha düşük gerile değişimleri doğu ve kuzey doğu kısımlarla ilişkilidir. Bingöl ve civarı için jeolojik yapı bazalt ve alüvyon depozitlerden oluşmuştur (EERI). Bölgenin jeolojik yapısı Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) web sayfasında mevcuttur. Jeolojik haritadan, Bingöl ün doğu ve güney kısmının alüvyon yapılarla kaplı olduğu görülmektedir. Bayrak ve Öztürk (2004), 1999 İzmit ve Düzce depremi için malzeme özelliklerinin b-değerini kontrol eden en önemli faktör olduğunu, buna karşın atım değişimlerinin p-değeri üzerinde daha etkili olduğunu ifade etmişlerdir. Jeolojik açıdan yüksek b ve p-değerlerini alüvyon malzeme ile ilişkilendirmişlerdir. Bu çalışmada en yüksek p-değerleri (ana şokun güneyi, Bingöl civarı) artçı şok alanındaki alüvyon yapılar üzerinde gözlenmiştir. Emre ve diğ. (2003) Bingöl artçı şok bölgesinde hiçbir yüzey kırığı olmadığını ifade etmişlerdir. Ayrıca, ana şokun güneyinde hiçbir atım olmamasına rağmen bu alanda yüksek p-değerleri hesaplanmıştır ve bu durumun bölgedeki alüvyon yapıdan kaynaklandığı düşünülmüştür. Sonuç olarak, bu çalışmada elde edilen sonuçlar Bayrak ve Öztürk (2004) tarafından elde edilen bulgularla uyumludur. Sonuçlar Bu çalışmada, 1 Mayıs 2003 Bingöl depremi artçı şok dizisinin bölgesel ve zamana bağlı değişimleri analiz edilmiştir. Bu amaçla, KOERI nin web sayfasından temin edilen ve 459 artçı şoku içeren katalog kullanılarak b ve p-değerleri hesaplanmıştır. Mc=3.2 alınarak b=1.45±0.07 olarak hesaplanmıştır. Bu büyük değer, hata limitinden veya M D 5.0 magnitüdlü olayları içermeyen artçı şok katalogunun sınırlı olmasından kaynaklanabilir. Artçı şok dizisi M D =2.7 4.6 arasındadır ve en büyük artçı şokun nispeten küçük oluşu yüksek bir b-değeriyle sonuçlanabilir. p-değeri M Mc (=3.3) ve T başlangıç =0.01 alınarak 0.77±0.1 olarak hesaplanmıştır. Sismik aktivite yavaş bir azalım gösterdiği için nispeten küçük bir p-değeri hesaplanmıştır. Ayrıca, bu düşük değer zayıf uyumdan ve bölgedeki background sismisitesinden kaynaklanabilir. b-değerleri 1.2 1.8 arasında değişim göstermektedir. Yüksek b-değerleri ana şok episantrının doğu ve kuzey doğusunda gözlenirken düşük b-değerleri Sancak civarında ve ana şokun güney batısında gözlenmiştir. p- değerleri ise 0.5 1.0 arasında değişim göstermektedir. Bingöl civarı için p-eğerleri azalma eğilimindedir ve tüm bölge için oldukça küçüktür. Yüksek p-değerleri ana şokun güneyinde gözlenirken, en düşük p-değerleri Sancak ile ana şok episantrı arasında gözlenmiştir. Düşük b-değerleri yüksek gerilme alanlarıyla ilişkili iken en yüksek b-değerleri genellikle alüvyon yapıyla ilişkilidir. Ayrıca, bölgede hiçbir atım gözlenmemesine rağmen Bingöl civarında yüksek p- değerleri hesaplanmıştır ve bu durumun bölgedeki alüvyon yapıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Sonuçta b ve p- değerlerindeki bölgesel değişimlerin önemli olduğu ve bir artçı şok bölgesinin kırık mekanizması ile birlikte malzeme özelliklerini yansıtabileceği söylenebilir. KAYNAKLAR. 1. BAYRAK, Y., ve ÖZTÜRK, S., 2004. Spatial and temporal variations of the aftershock sequences of the 1999 İzmit and Düzce earthquakes, Earth Planets Space, 56, pp. 933-944. 2. BENDER, B., 1983. Maximum likelihood estimation of b-values from magnitude grouped data, Bull. Seismol. Soc. Am., 73, pp. 831-851. 3. EATON, J., O NEIL, M., ve MURDOCK, J., 1970. Aftershocks of the 1966 Parkfield-Cholame, California, earthquake: A detailed study, Bull. Seismol. Soc. Am., 60, pp, 1151-1197. 4. EERI, http://www.eeri.org/lfe/pdf/turkey_bingol_eeri_preliminary_report.pdf 5. EMRE, Ö., HERECE, E., DOĞAN, A., PARLAK, O, ÖZAKSOY, V., ÇIPLAK R., ve ÖZALP, S., 2003. May 1, 2003 Bingöl earthquake preliminary report, MTA, Ankara, 6. ENESCU, B. ve Ito, K., 2002. Spatial analysis of the frequency-magnitude distribution and decay rate of aftershock activity of the 2000 Western Tottori earthquake, Earth Planets Space, 54,847-859. 7. GUO, Z., ve OGATA, Y., 1997. Statistical relation between the parameters of aftershocks in time, space, and magnitude, J. Geophys. Res., 102(B2), pp. 2857-2873. 1432

8. GUTENBERG, R. ve RICHTER, C.F., 1944. Frequency of earthquakes in California, Bull. Seismol. Soc. Am., 34, pp. 185-188. 9. HIRATA, T., 1969. Aftershock sequence of the earthquake off Shikotan Island on January 29, 1968, Geophys. Bull. Hokkaido Univ., 21, pp, 33-43. 10. MILKEREIT, C., GROSSER, H., WANG, R., WETZEL, H. U., WOITH, H., KARAKISA, S., ZUNBUL, S., ve ZSCHAU, J., 2004. Implications of the 2003 Bingöl Earthquake for the interaction between the North and East Anatolian faults, Bull. Seismol. Soc. Am., 94, No. 6, pp, 2400-2406. 11. MTA, http://www.mta.gov.tr/mta_web/haritalar.asp. 12. NALBANT, S. S., McCLOSKEY J., STEACY, S., ve BARKA, A. A., 2002. Stress accumulation and increase seismic risk in eastern Turkey, Earth Planet. Sci. Lett., 195, pp, 291-298. 13. OLSSON, R., 1999. An Estimation of the maximum b-value in the Gutenberg-Richter relation, Geodynamics, 27, pp. 547-552. 14. STEIN, R. S., BARKA, A. A., ve DIETERICH J. H., 1997. Progressive failure on the North Anatolian fault since 1939 by earthquake stress triggering, Geophys. J. Int., 128, pp. 594-604. 15. UTSU, T., 1957. Magnitude of earthquakes and occurrence of their aftershocks, Zisin, Ser. 2, 10, pp. 35-45. 16. UTSU, T., 1971. Aftershocks and earthquake statistic (III): Analyses of the distribution of earthquakes in magnitude, time and space with special consideration to clustering characteristics of earthquake occurrence (1), J. Faculty Sci., Hokkaido University, Ser. VII (Geophys.), 3, pp.379-441. 17. UTSU, T., OGATA, Y., ve MATSU URA, R. S., 1995. The centenary of the Omori formula for decay law of aftershock activity, J. Phys. Earth, 43, pp, 1-33. 18. WIEMER, S. ve WYSS, M., 1997. Mapping the frequency-magnitude distribution in asperities: An improved technique to calculate recurrence times, J. Geophys. Res.,102, pp, 15,115-15,128. 19. WIEMER, S., McNUTT, S. R., ve WYSS, M., 1998. Temporal and three dimensional spatial analysis of the frequency-magnitude distribution near Long Valley Caldera, California., Geophys. J. Int., 134, pp, 409-421. 20. WIEMER, S. ve KATSUMATA, K., 1999. Spatial variability of seismicity parameters in aftershock zones, J. Geophys. Res., 104(B6), pp, 13,135-13,151. 1433