İnternet yoluyla ÇOCUK İSTİSMARI
ÇOCUKLUK KAVRAMI Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 1: Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, 18 yaşına kadar her birey çocuk sayılır. T.C.K ya göre; 5395 sayılı çocuk koruma kanunun 1.nci maddesi gereğince çocuk, daha erken yaşta ergin olsa bile, 18 yaşını doldurmamış kişidir.
Dünya Sağlık Örgütü:, 0-18 yaş grubundaki Çocuğun Sağlığını, Fiziksel gelişimini, Psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen; Bir yetişkin, toplum yada devlet tarafından bilerek veya bilmeyerek çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü harekete maruz kalması çocuk istismarı ve ihmaldır.
İnternet Yoluyla Cinsel İstismar Çocuğun internet yoluyla fotoğraflarının elde edilmesi ve bu fotoğrafların yayınlanması, online iletişim vasıtaları ile çocukla cinsel içerikli iletişim kurulması, çocuğun kamera karşısında cinsel içerikli davranışlarda bulunmaya ikna edilmesi vb. taciz ve istismar yöntemlerinden bazılarıdır.
Çocuklarımızın zararlı internet ortamından korunmasına yönelik tavsiyeler Bilgisayarları evde salon gibi herkesin bulunduğu ortamlara koyunuz. Bilgisayar ekranının herkes tarafından görülebilmesine dikkat ediniz. Çocukların internette geçirdiği zamana sınırlama getiriniz. Bilgisayarlara internet filtreleme ve kontrol programları yükleyiniz.
Çocukların kiminle internet arkadaşlığı kurduğunu öğreniniz. Çocukların online görüşmelerinin kaydedildiği dokümanları kontrol ediniz. Girilen sayfaların geçmişinin silinmiş olması çocuğun yanlış şeyler yaptığının göstergesi olabilir. Bilgisayarda yaptığınız kontrolleri mümkünse çocuğunuza fark ettirmeyiniz.
Çocuklarınızın fotoğraf ve görüntülerini internet sayfalarına göndermeyiniz. Sosyal paylaşım sitelerinde görüntülerini paylaşmayınız.(bu görüntüler porno içerikli sitelerde fotomontaj yöntemiyle kullanılabilir). Web kamerayı kullanmadığınız zamanlarda mutlaka bilgisayarlardan çıkartınız. (Web kamera kapalı olsa dahi bilgisayarlarınıza girip sizi izleyebilirler.)
İnternette sohbet ederken, mesaj panosuna mesaj gönderirken, ya da mektup arkadaşınızla mektuplaşırken, adınız, soyadınız, adresiniz, telefon numaranız gibi kişisel bilgilerinizi ve kredi kartı numaranızı vermeyin. Bazı insanların kötü niyetli olabileceklerini ve çocuk olmadıkları halde çocuk gibi davranabileceklerini unutmayın.
Sevgili Çocuklar Eğer hoşlanmadığınız bir şeye rastlarsanız ya da ailenizin, sizin görmenizden hoşlanmayacağını düşündüğünüz bir şeye rastlarsanız, geri tuşuna basın ya da oturumdan çıkın. Eğer bazı kişilerin çocuklara söylenmemesi gereken bir şey söylediğine rastlarsanız ailenize söyleyin. İnternetle ilgili konular hakkında hiçbir şeyi ailenizden saklamayın.
Sevgili Çocuklar Eğer birisi size resim gönderir, gitmemeniz gereken bir siteyi ziyaret etmenizi önerir ya da uygun olmayan bir dille konuşmayı önerirse, ailenizi durumdan haberdar edin. Ailenizin onayı olmadan internette tanıştığınız hiç kimseyi aramayın. Aileniz yanınızda olmadan ve onaylamadan İnternette tanıştığınız kimseyle buluşmayın. Ailenizin sizin güvenliğinizi ve sağlığınızı düşündüklerini bilin. Bilgisayar ve Internet konusundaki kurallara uyma konusunda ailenizle işbirliği içinde olun.
Cinsel istismarda önemli noktalar Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde; %30'unun 2 5, %40'ının 6 10, %30 unun 11-17 yaş grubunda olduğu görülmektedir. Bir başka deyişle olguların %70'ini küçük yaş grubu oluşturmaktadır. *Bu veriler adli birimlere intikal eden olgulardır
Cinsel istismarda önemli noktalar İstismarın en sık görüldüğü zamanlar; Yazın Hafta sonu Saat 20.00-02.00 En savunmasız oldukları anlar(banyo,oyun,uyku saati )
İstismardan kurtulmanın en iyi yolu anlatmak ve istismarcıyı tecrit etmektir.
İstismara maruz kalan kişi istismar olayını niye anlatmaz? Kendilerine inanılmayacağını düşünürler Başlarının belaya girebileceğini düşünürler İstismarcının tehdidinden korkarlar Kendilerini suçlu,sorumlu hisseder İstismarcıyı korumak isterler
İstismara maruz kalan kişi istismar olayını niye anlatmaz? Yaşanılan olayı anlattığında daha kötü olaylara sebep olacağını düşünür Kendisine inanılmayacağını düşünür Utanır söyleyemez Ailenin parçalanmasından korkar Başkalarını korumak için kendini kurban eder
İstismara maruz kalan kişi istismar olayını niye anlatmaz? Nasıl ifade edeceğini bilmeyebilir Maruz kalınan eylemin ne anlama geldiğini bilmeyebilir 1985-89 yılları arasında cinsel istismar iddiası ile gelen 630 çocuğun %79 ı istismarı yalanlamış, açıklama yapanların da ¾ kazara açıklama yapmış, açıklama yapanların da %22 si de ifadesini geri almıştır.
İstismar olayını niçin anlatmalıyız? İstismar olayını kesinlikle deşifre edilmesi gerekir.çünkü Olayı örtbas etmek, yokmuş gibi davranmak istismarcıyı cesaretlendirir.istismarda bulunmaya devam eder. İstismar olgusu meydana geldiği andan itibaren bildirilmediği taktirde, Yetişkinler sizin istekli olduğunuzu düşünür. Kötü bir şey olduğunu biliyorsun.o zaman neden daha önce söylemedin Yaşanılan olayın adli boyuta yada aileye söylenmediğinde İstismarcı olayı başkalarına da anlatır.istismarcı bir kişi iken istismarcı sayısı artar. İstismarcı mağdurun olayı anlatmaması için hem tehdit eder,hem iyi davranır.(hediyeler alır,kandırıcı güzel sözler söyler.
İstismar olayını niçin anlatmalıyız? İstismara maruz kalan bireylerin mutlaka psikolojik destek almaları gerekir.yaşanılan travmanın etkisinden kurtulmaları yada etkinin azalması için bu şarttır. Mağdurların yaşadığı travmayla baş edebilmesi için mutlaka yaşadıklarını güveneceği birine anlatmalıdır.(uzman kişiler tercih edilmelidir.) Mağdur kendini düşünmelidir.çünkü hayatı değişen kişiler kendileridir.istismarcı kim olursa olsun mutlaka şikayet edilmelidir. İstismarcı kişiler asla bir defaya mahsus eylemde bulunmazlar.onlar canı her istediğinde eylemde bulunur. İstismarcı kişi bir kişi ile yetinmez ağına düşürdüğü kişi sayısı ne kadar çok ise o kadar kendisi ile övünür.
İstismar olayını neden uzman kişilerle paylaşmalıyız? Çünkü; İstismar olayı sonuçları ve boyutlarıyla karmaşık bir olgudur. Sizi en iyi anlayabilecek kişiler alanında uzman kişilerdir.çünkü bu işin eğitimini almışlardır. Sizin için en iyi çözümü ve yardımı sağlayacak olan kişilerdir. Kendinizi uzman kişilerin yanında rahat ve güvende hissedersiniz. Anlatılan konuları kimseyle paylaşmaz(gizlilik esastır.) Uzman kişiler çocuğun yüksek menfaatini esas alır.(çocuk için en iyisi neyse onu hayata geçirmekle mükelleftir.)
Sonuç olarak; İstismar olayında çocuklar masumdurlar. İstismar olayından dolayı asla suçlanamazlar.
Sonuç olarak; İstismarcının işlediği suç yanına kar mı kalsın? İstismara maruz kalan bireyleri istismarcıya mı emanet edelim? İstismarcının tehditlerine boyun mu eğelim? Başımıza gelen istismar olayını gizlemeli miyiz?
HER VATANDAŞ ÇOCUĞA KARŞI İŞLENMEKTE OLAN İSTİSMAR SUÇUNU BİLDİRMEKLE YÜKÜMLÜDÜR. T.C.K. MADDE 278
İstatistikler Kaynak: http://www.haberler.com/internetcocuklar-icin-buyuk-tehlike-2489719-haberi/
100 ÇOCUKTAN 13'Ü CiNSEL içerikli FOTOĞRAF GÖRMÜŞ "Avrupa Çevrimiçi Çocuklar" Projesi kapsamında 25 Avrupa ülkesinde yapılan bir araştırmaya göre, Türk çocukları interneti güvenli kullanma konusunda Avrupalı yaşıtlarının gerisinde kalıyor. Mayıs-Haziran 2010 döneminde, 9-16 yaş grubuna yönelik olarak gerçekleştirilen araştırma kapsamında Türkiye'de internette cinsel içerikli fotoğraf gördüğünü belirten çocukların oranı yüzde 13 olarak tespit edildi. Bu çocukların yüzde 46'sı gördükleri fotoğraflardan rahatsızlık duyduklarını ifade etti.
ÇOCUKLARıN YÜZDE 12'Si CiNSEL içerikli MESAJ ALıYOR Türkiye'de çocukların yüzde 12'si cinsel içerikli mesaj alıyor, yüzde 4'ü de benzer mesajlar yolluyor. Cinsel içerikli mesaj alan çocukların yüzde 50'si bu durumdan rahatsızlık duyuyor. Araştırma, Türk çocuklarının yüzde 3'ünün siber zorbalığa maruz kaldığını ortaya koyuyor.
ÇOCUKLARıN TERCiHi DE Facebook Araştırmaya göre, sosyal paylaşım sitesi kullanan çocukların yüzde 85'i Facebook'u tercih ediyor. Bu tür ağlarda çocukları bekleyen en büyük tehlike, kimliklerini açığa çıkaracak kişisel bilgileri vermeleri ve fotoğraflarını ekleyerek tamamen tanınır ve ulaşılabilir hale gelmeleri. Sosyal paylaşım sitelerini kullanan çocukların yüzde 19'u adres, yüzde 8'i telefon numaralarını profillerinde paylaşıyor. Ebeveynlerin yarısından çoğu, kişisel bilgilerini internette paylaşmasını yasaklamış olmasına rağmen, çocukların yüzde 42'si profillerinin "herkese açık" olduğunu, yüzde 65'i kendisini açıkça gösteren bir profil resmi kullandığını, yüzde 59'u da güvenlik ayarlarını nasıl değiştireceğini bilmediğini belirtiyor.
EN BÜYÜK TEHLiKE PEDOFiLi HASTALARıNıN ÇOCUKLARıN KiŞiSEL BiLGiLERiNE ULAŞMASı Çocuklar için yaşıtlarının bu tür bilgilere erişmesi kötü ve çirkin mesajlar almalarına (siber zorbalık) ya da fotoğraflarının istenmeyen şekilde internette dolaşmasına neden olabiliyor. Ancak daha büyük tehlike, pedofili hastalarının çocukların kişisel bilgilerine ve fotoğraflarına erişmesi ve kendisini çocuk olarak tanıtıp onlarla iletişim kurması. internet ve sosyal ağlar bu kişilerin çocuklara ulaşmasını kolaylaştırıyor. Sosyal paylaşım sitelerine üye olma yaşının alt sınırı 13 olduğu halde, araştırma bu sitelerde hesabı bulunan çocukların üçte birinin 13 yaşın altında olduğunu gösteriyor.
YABANCıLARLA SOHBET EDiP BULUŞUYORLAR Araştırmaya göre, çocukların yüzde 14'ü hiç tanımadıkları kişilerle internet üzerinden sohbet ediyor. Bunların yüzde 2'si de tanımadıkları kişilerle daha sonra yüz yüze görüşüyorlar. Fatih Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özsoy'un yaptığı bir başka araştırmaya göre de, internet kullanıcısı kız çocuklarının yüzde 63'ü sanal ortamda tanımadıkları insanlarla diyaloğa geçiyor.
OYUNLAR BAĞıMLıLıK YAPıYOR Bilgisayarda veya internet ortamında oynanan oyunlar özellikle çocuklarda bağımlılık yapabiliyor. Oyun bağımlısı çocuklar sosyal hayattan kopuyor. Sanal dünyadaki sanal arkadaşları ile daha fazla zaman geçirmeye başlıyor. Okul başarısı, aile ve arkadaşları ile olan ilişkileri zayıflıyor.
internet KULLANıMı 10 YAŞıNDA BAŞLıYOR Çocuklar internet kullanmaya 10 yaşında başlıyor ve günde ortalama 1-1,5 saat internet kullanıyor. Çocukların sadece yüzde 24'ünün kullandığı bilgisayar, evin ortak kullanım alanında bulunuyor. Türkiye'de çocukların yüzde 60'ı okulda internete bağlanırken, yüzde 51'i internet kafeleri kullanıyor. Bu durumda ebeveynler çocuklarının internet kullanımını denetleyemiyor.