TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI NA Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ek tedir. Gereğini saygılarımızla arz ederiz.
GENEL GEREKÇE Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 29.maddesinin 2.fıkrasına göre Kuruluşların gelir ve giderlerine ilişkin Mali Denetimleri, en geç iki yılda bir 01/06/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu na göre denetim yetkisine sahip yeminli mali müşavirlerce yapılır denilmek suretiyle denetimin yeminli mali müşavirler tarafından yapılacağını hüküm altına almıştır. Ancak bu haliyle, bir taraftan bağımsız denetçi belgesi olmayan yeminli mali müşavirlere dahi denetim hakkı verilip ve zımnen denetçi olarak tanımlanmakta iken, diğer taraftan bağımsız denetçilerin denetim hakları ellerinden alınmaktadır. Dolayısıyla; AB uyum sürecinde, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen ve küresel arenada, küresel hizmet sağlayıcı konumunda bulunan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ünvanlı Bağımsız Denetçiler Anayasa nın Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10.maddesinde yeralan Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz, hükümlerine aykırı olarak ne yazık ki bu haktan mahrum edilmektedir. Diğer taraftan Anayasa nın Çalışma ve sözleşme hürriyeti başlıklı 48.maddesinde ; Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır denilmektedir. Ancak, Merkezi denetim elemanlarının kamuda yürüttükleri bu görevleri dolayısıyla verilen yeminli mali müşavirlik hakkı dikkate alındığında; mer i kanunla ihdas edilen işveren ve işçi kuruluşlarının denetim pazarında uluslararası geçerliliği olan bağımsız denetçilerin hizmet sağlayıcı olarak ticari faaliyetlerinin engellenmesi suretiyle çalışma haklarımın dolayısıyla yaşamlarını idame ettirecek olan ekmek paralarının anayasaya aykırı olarak ellerinden alınmış olması telafisi güç zararlar doğuracaktır. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun un Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar başlıklı 4 /(d) maddesi ile Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması..., yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi, hükümlerine göre; serbest muhasebeci mali müşavir ünvanlı Bağımsız Denetçilerin pazara girmelerinin kısıtlanması ticari faaliyetlerinin zorlaştırılması kanuna göre yasaklanan faaliyetler kapsamındadır. Türk Ticaret Kanunu nun 400.maddesinde Denetçi bağımsız denetim yapmak üzere 01/06/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış Yeminli Mali Müşavir veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir unvanını taşıyan ve Kamu
Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen kişiler ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketleri olabilir şeklinde tanımlanmıştır. Türkiye Denetim Standartları (TDS) nda yer alan, finansal raporlama çerçevelerinden bir tanesi uygunluk yani mevzuata uyum çerçevesidir. Raporlama çerçevesi uyulması zorunlu belirli kurallar koymuş ise 6356 Sayılı Kanun- böyledir. Bu durum da raporlama çerçevesi MEVZUATA UYGUNLUK ÇERÇEVESİDİR. Denetim raporu da uyum çerçevesine göre düzenlenir. Bunlara ilişkin örnek raporlama tipleri, denetim standartlarında mevcuttur. Dolayısıyla, işveren ve işçi kuruluşlarının mali denetimlerinin Kamu Gözetimi Kurumu nca yetkilendirilen Bağımsız Denetçiler tarafından Mevzuata Uygunluk Çerçevesi kapsamında Bağımsız Denetçiler tarafından yapılması durumunda beklenen kamu yararına sağlayacağı katkının çok fazla olacağı açıktır. Ülkemizin AB uyum sürecinde TTK ile ihdas edilen Bağımsız Denetim mesleği, AB uyum sürecinde yenilikçi ve yüksek katma değerli hizmetler olarak kabul edilmekte ve TC Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda kalkınma ajansları aracılığıyla girişimcilere sağlanan hibe ve kredilerle desteklenmektedir. Türkiye nin 2023 vizyonuna dolayısıyla 150 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedeflerine ulaşmasına katkı sağlaması beklenen hizmetlerdir. DPT 8. Beş Yıllık Kalkınma Planına ışık tutulması amacıyla hazırlanan raporda Devlet Planlama Teşkilatı nın Hizmet Ticaretinin Serbestleştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu Raporu başlıklı raporunda; Muhasebecilik, danışmanlık, defter tutma hizmetleri ile ilgili olarak özetle; sektörün yurt dışına hizmet ihracatını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş, YMM mesleği ise, istisnalar dışında diğer ülkelerde olmadığı için icra edilmesi fiilen mümkün değildir ifadelerine yer verilmiştir. Ayrıca ilgili bakanlığın ; Türkiye de Yeminli Mali Müşavirler tarafından yapılan vergi denetimi uygulamasının istisnalar dışında diğer ülkelerde bulunmamasından dolayı uygun görmemektedir ifadesine yer verilmiştir. Raporda; Yeminli mali müşavirlik hizmetlerinin Türkiye nin 2023 vizyonuna dolayısıyla 150 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedeflerine katkı sağlamayacağı yani, GATS-Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Antlaşması kapsamında küresel arenada hizmet ihracatının mümkün olmadığı da ifade edilmiştir. İlgi raporda TÜRMOB - Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği nin görüşleri de bu yöndedir. 2012 yılında TBMM de kabul edilen, Yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile bu kuruluşların Bilanço gelir gider hesapları ile faaliyet ve denetleme kurullarınca hazırlanan faaliyet raporlarının ilgili bakanlığa gönderilmesi zorunluluğu kaldırılmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile imzalanan 87 nolu sözleşmenin 3.maddesi gereğince sendikaların mali denetiminin kamu otoritesinden ayrı bağımsız kişilerce yapılması öngörülmüştür. Bu bağlamda küreselleşme sürecinde denetim pazarı oluşturulmuştur.
6356 sayılı Kanun, 29/2 maddesinin bu haliyle Cumhuriyetin temel niteliklerine, demokratik hukuk devleti olmanın ilkelerine aykırı olduğu tartışılamaz bir gerçektir. Sadece kamuda yapılan görev nedeniyle kazanılmış olan unvana dayalı bir imtiyaz sınıfı oluşturulmaması, bunun yerine mesleğin içinde yetişmiş, yetiştirilmiş, Avrupa Birliği uyum yasaları gereği oluşturulan mevzuat çerçevesinde Denetim görevini layıkıyla yapacak donanıma sahip kişileri yetkilendirerek, Anayasanın eşitlik ilkesi çerçevesinde mevzuatın yürütülmesini sağlamak teklifimizin teklifimizin gerekçesini oluşturmaktadır.
SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ MADDE 1-18/10/2012 tarihli 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nun 29 uncu maddesinin (2) numaralı bendi ile (5) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. ( 2) Kuruluşların gelir ve giderlerine ilişkin mali denetimleri, en geç iki yılda bir 13/01/2011 tarihli, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 400.maddesi hükümlerinde tanımlanan ve 660 sayılı KHK ile Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen denetim yetkisine sahip Bağımsız Denetçiler ve Bağımsız Denetim Kuruluşları nca yapılır. Denetimde, yönetim ve işleyişin, gelir, gider ve bilançoların ve bunlarla ilgili işlemlerin kanun, tüzük ve genel kurul kararlarına uygunluğu incelenir. (5) İç denetim esasları, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. MADDE 2 Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.