BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER



Benzer belgeler
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

BİL BENİ BİLEYİM SENİ

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü SU KARDEŞLER. 3. basım. Resimleyen: Gözde Bitir

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü MOR BENEKLİ. 3. basım. Resimleyen: Elif Deneç

Sihirli Çaydanlık Resimleyen: Reha Barış

BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

BİZİM SOKAKTA ŞENLİK VAR

BİLENLER BİLMEYENLERE ANLATSIN

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süreyya Berfe. Şiir ÇOCUKÇA. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

KLASİK TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Gülmece ŞAKA, ALAY VE HAZIRCEVAPLARIYLA YAHYA KEMAL. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

KIRMIZI KANATLI KARTAL

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRENLER DİZİSİ NÜKTEDAN NAMIK ŞAİR NEYZEN KEMAL EŞREF TEVFİK

UĞURBÖCEĞİ NİN MUTLULUK HAPLARI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

OKLU KİRPİ İLE KONAKLI KAPLUMBAĞA

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Can Göknil. Öykü ORMANDAKİ ARKADAŞ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

ATATÜRK HANGİ TAKIMI TUTUYORDU?

YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRENLER DİZİSİ NÜKTEDAN YAHYA AHMET SÜLEYMAN KEMAL RASİM NAZİF

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

ÜÇ, İKİİİ, BİRR, ATEŞ!

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Süleyman Bulut DESTANLAR VE MASALLAR GEMİCİ SİNDBAD. Masal. BİNBİR GECE MASALLARI Resimleyen: Ender Dandul

Hazırlayan ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Şengül Karaca. Şiir HAİKU. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK PITIRCIK SATRANÇ OYNUYOR. Çeviren: Vivet Kanetti. 23. basım.

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. İdil Pişgin. Roman THUİ BAŞKA RENKTE BÜYÜMEK. 2. basım. Resimleyen: Mert Tugen

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

MAVİ KUŞU GÖREN VAR MI?

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Erich Kästner KÜÇÜK ADAM VE KÜÇÜK HANIM

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Ülkü Tamer. Öykü PULLAR SAVAŞI. Kapak Resmi: Gözde Bitir

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

HADİ BAKALIM KOLAY GELSİN ORTAK ÖZELLİK. O halde, A, B, C, D, E, F sayılarını kolayca bulacağınızı sanıyoruz. 3 A 6 B 2 6 C 10 5 D E F MUZİP BİR SORU

Her gun. yeni bir. macera

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

SÜPER ÇOCUKLAR-3 KOKU DELİSİ

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

BÜLTENİMİZDE NELER VAR?

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

GÖRÜNMEZ OLAN TONİNO NUN MACERALARI

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Transkript:

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Belgesel Öyküler 7. basım

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3

cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş Kuseyri Kapak Tasarım: Gözde Bitir Tasarım Uygulama: Güldal Yurtoğlu 1. Basım: 2013 7. Basım: 5000 adet, Ağutsos 2015 ISBN 978-975-07-1776-5 Can Sanat Yayınları A.Ş., 2013 Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş. Yayıncı Sertifika No: 31730 Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 89 Faks: 252 72 33 Kapak Baskı: Azra Matbaası; Sertifika No: 27857 Adres: Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok Kat: 3 No: 3/2 Topkapı, Zeytinburnu, İstanbul İç Baskı ve Cilt: Arı Matbaası; Sertifika No: 26699 Adres: Davutpaşa Cad. Emintaş Kazım Dinçol San. Sitesi No: 81/39 Topkapı, İstanbul

Bu kitabın sahibi:...

Yazarın yayınevimizden çıkan diğer kitapları: Süleyman Bulut Ben küçükken büyükler hep aynı soruyu sorardı: Büyüyünce ne olmak istiyorsun? İlkokulda, Öğretmen olmak istiyorum, derdim... Ortaokuldayken, pilot! Lisede tiyatro oyuncusu! İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi nde okurken anladım ki ben aslında harfleri seviyorum, başka şeyi değil! İstanbul Radyosu na, özellikle çocuk programlarına radyo oyunları yazmaya başladım. İlk kitabım Kar Tanesi ni de o yıllarda yazdım. Heyecan içinde Arkadaş Kitaplar ı yöneten Erdal Öz e gittim. Kendimi tanıtıp dosyayı uzattım. Erdal Abi, On beş gün sonra gel, dedi. Benim için on beş yıl kadar uzun süren on beş günün sonunda Erdal Abi ye gittiğimde, Resimlemeye bile verdim, demesin mi? Uçarak döndüm eve, yeni kitaplarımı yazmaya başladım... ASLAN KRAL KORK ATATÜRK HANGİ TAKIMI TUTUYORDU? BİL BENİ BİLEYİM SENİ BİLENLER BİLMEYENLERE ANLATSIN BİNBİR GECE MASALLARI / GEMİCİ SİNDBAD BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 1 BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 2 KAR TANESİ KARDEŞLİK ÇEMBERİ ÇOCUKLARIN HAKLARI VAR 1 ANNE BEN YAPABİLİRİM ÇOCUKLARIN HAKLARI VAR 2 SİHİRLİ ÇAYDANLIK ÇOCUKLARIN HAKLARI VAR 3 HEY KÜÇÜK! ÇOCUKLARIN HAKLARI VAR 4 İNSAN OKUR ÇOCUKLARIN HAKLARI VAR 5 YEŞİL YÜREK KAYABEYİ KOCAMAN KÜÇÜK DENİZ MAVİŞ MOR BENEKLİ OKLU KİRPİ İLE KONAKLI KAPLUMBAĞA ORMANDAKİ DEV PALAVRACILAR KRALI PENCEREDEKİ KUŞ ŞAKA, ALAY VE HAZIRCEVAPLARIYLA YAHYA KEMAL SARITAY SU KARDEŞLER ŞİPŞAK BİLMECELER 1 ŞİPŞAK BİLMECELER 2 ŞİPŞAK BİLMECELER 3 TOPARLACIK NOKTA VE ARKADAŞLARI YILDIZLI ALFABE

BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 İçindekiler Bu Günbatımına Erişmek İçin, 13 Atatürk, Karıncalar ve Bir Çocuk, 16 Kahverengi Ayakkabıları Siyaha Boyayan Ülkü, 20 Alkışlar Kime?, 24 Teoman ın Dikkati, 26 Gözlerine Bakılamayan Atatürk, 30 Tayını Atatürk e Hediye Eden Çocuk, 34 Picardie, 36 Sait Faik 12 Yaşındayken..., 39 Mustafa Kemal ve Alp, 43 Alber, Foks ve Ankara Kedisi, 47 Ayakkabı Dişlemeyi Seven Foks, 51 Foks ile Köylünün Eşeği, 53 Foks Vagonda, 55 Köpeğinizi Daha Çok Seviyorum!, 58 Küskün Foks, 61 Ceylana Kuvvet Şurubu, 64 Kemalyeri Adı Nasıl Kondu?, 68 Çanakkale Söylevi, 74 Çiçek Alan Atatürk, 77 Kıyafet Balosunda Bir Yeniçeri, 82

Para Babasının Saati, 86 Yürüyen Köşk, 89 Kıvılcımdan Aleve, 93 Annesinin Mezarı Başında, 95 Atatürk ün Annesi Bayan Zübeyde Burada Gömülüdür., 102 Satın Alınamayan Adam, 104 Samsun a Doğru Mustafa Kemal -I-, 109 Samsun a Doğru Mustafa Kemal -II-, 116 Samsun a Doğru Mustafa Kemal -III-, 121 Sıfırdan Başlamak, 125 Yıldırım Çarparsa Seni De Çarpar, Beni De!, 127 Şakacı Vali Vekili -I-, 131 Şakacı Vali Vekili -II-, 137 Yenmeyen Tavuk, 140 O Simge Fotoğraf Nasıl Çekilmişti?, 142 Büyük Taarruz Kahvaltısı, 147 Büyük Taarruz Günlüğü -I-, 150 Büyük Taarruz Günlüğü -II-, 152 Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz dir, İleri!, 158 Aydın Sayılı, 161 Senin Bakanın Bana Ne Yaptı?, 164 Benim Bulunamayacağım Yerde, 168 Atatürk le Kavun Pazarlığı, 170 Atatürk le Fotoğraf Çektirmek, 175 Övünmeyi Bırakın, 178 Emrimi Geri Aldım, 180 Sınav, 183

Başkent, Niye Ankara Oldu?, 187 Cumhuriyet Caddesi, 191 Mustafa Kemal i Düelloya Davet, 192 Atlı Tramvayda Ders, 195 Yarınlar Sizindir, 199 Bütün Mal Varlığını Millete Bırakıyor!, 202

Daha Yakından Bakınca... Atatürk Ben ilkokuldayken köyümüzden Kurtuluş Savaşı na Fahrettin (Altay) Paşa nın askeri olarak katılmış Ömer Sunar Amca halen hayattaydı... İlerlemiş yaşına rağmen sorduğumuzda, o günleri bize nasıl heyecanla an latırdı... Anlattığı olayların çoğunu ne yazık ki unuttum; biri dışında... İzmir e doğru ilerlerken Atatürk ü birkaç ke re görmüştü. Unutamadığım nokta, bize anlatırken, Atatürk ün gözüne bakılamaz, demesiydi. Gök gözleri var, şimşek gibi çarpıyor adamı, derdi. Doğrusu, o zamanlar, bu anlatılanları hem hayranlıkla hem de hafif gülerek dinlerdik... Biraz abartılı gelirdi bize. Yıllar, yıllar sonra benzeri bir cümleyi ünlü öykü ve tiyatro oyunları yazarı Haldun Taner de de okuyunca çok şaşırdım... O zamanlar Galatasaray Lisesi 9. sınıf 9

öğrencisi olan Haldun Taner, okullarını ziyarete gelen Atatürk ü görmüştür; ama çarpılırım diye başını kaldırıp Atatürk ün yüzüne bakmaya çekinmiştir... Sonra ne olmuştur? Öyküye bir göz atın derim... Yine öğrencilik yıllarımda çok merak ettiğim ve cevabını öğrenemediğim bir konuydu: Atatürk, niye Ordular ilk hedefiniz Akdeniz dir, ileri! demiş de Ege Denizi dememişti? Ne kadar basit bir cevabı varmış aslında... Sonra Atatürk ü Kocatepe de gösteren o simge fotoğraf? Bir ülkenin kaderini belirleyecek, o savaş anında, o fotoğrafı kim, nasıl çekmişti acaba? Bunu fotoğrafı çekenin ağzından öğrenmek, eminim sizi de heyecanlandıracak... Konu fotoğraftan açılınca söylemeden edemeyeceğim: Onu halkın arasında gördüğümüz birçok fotoğrafında bir şey dikkatimi çekiyordu: Bir havhav; köpek yani... Köpeğin, fotoğraf karelerine tesadüfen girmiş olduğunu düşünürdüm... Onun Atatürk ün çok sevdiği köpeği Foks olduğunu, yurtiçi gezilerinde hep yanında olduğunu çok sonra öğrendim... Foks, birçok öyküsüyle yerini alıyor bu kitapta. Sonra Yürüyen Köşk olayı... Çeşitli kaynaklarda farklı şekillerde anlatılan bu olayın özü bir aslında. Atatürk ün ağaç sevgisi! Bunun için inanılması zor bir uygulama gerçekleştiriliyor; ağacı kurtarmak için köşk, raylar üzerinde kaydırılarak ileriye taşınıyor. 10

Size de inanılmaz geliyorsa fotoğrafa bakın... Ayrıca o fotoğrafta, babası o yıllarda Yalova Kaymakamı olan (köşk, Yalova sınırları içinde) ve daha sonra yazdığı anılarda bize bu olayı anlatan çocuk da var. Atatürk ün kahverengi ayakkabılarını siyaha boyayan Ülkü... Yeniçeri kıyafeti içindeki Mustafa Kemal... Tayını Atatürk e hediye eden çocuk... Başkentin niye Ankara olduğu... Ve bütün mal varlığını millete bırakışının öyküsü... Birbirinden ilginç elli dört anı-öyküde, Atatürk ü olayların içinde, o anki duygu ve düşünceleriyle daha yakından tanıma olanağı buluyoruz. İyi okumalar... Süleyman Bulut 11

Bu Günbatımına Erişmek İçin Dr. Fethi Vecdet Erkun, 1 1935 yılında İzmir Erkek Lisesi nde öğrenciydi. Bir gün, okul müdürünün verdiği bir haber bütün öğrenciler arasında büyük bir heyecan yarattı: Atatürk İzmir deydi; okul çıkış saatinden sonra, Karataş Halkevi nde İzmirli öğrencilerle sohbet edecekti! Son ders zilinin çalmasıyla birlikte Fethi Vecdet ve arkadaşları halkevine koştular. Karataş Halkevi tıklım tıklım doluydu. İzmir Erkek Lisesi nden, Kız Lisesi nden, Kız ve Erkek Öğretmen Okullarından, Ticaret Lisesi nden öğrenciler doldurmuştu halkevi salonunu. Salonda yer bulmanın mümkün olmadığını gören Fethi Vecdet, denize doğru açılan balkona yöneldi. Orada bir köşeye sıkıştı. Diğer arkadaşları gibi sabırsızlıkla Atatürk ü beklemeye başladı. Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 1 Prof. Dr. Fethi Vecdet Erkun (1918-2010) İzmir Erkek Lisesi ni birincilikle bitirdikten sonra İstanbul da Tıp Fakültesi nde okurken 1937 yılında, Millî Eğitim Bakanlığı nın açtığı yurtdışı öğrenim burs sınavına kazanarak Macaristan da eğitim görmeye hak kazandı. 13

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Güneşin yavaş yavaş denize doğru inmeye başladığı sırada, birden hareketlendi kalabalık. Atatürk geliyor! Atatürk geliyor! sesleri yükseldi. Kalabalığın iki yana çekilerek kendisine açtığı daracık alanda ilerlemeye çalışan Atatürk, öğrencileri selamlayarak ilerledi. Çevresine bakındı, balkonu fark edince oraya yöneldi. Balkondakiler biraz daha sıkışarak hemen ona yer açtılar. Atatürk, mutlu bir gülümsemeyle çevresini süzdü. Bütün dikkatleriyle kendine bakan öğrencilere, Nasılsınız gençler? diye sordu. Konuşmasına devam edecekti ki Ege Denizi nin üstüne son ışıklarını dökmekte olan güneşe takıldı gözü. Kızıllaşan ufka doğru dalıp gitti. Bakışları gölgelendi. Yüzündeki gülümseme hüzne dönüşmüştü. Yavaşça gençlere döndüğünde bakışları hâlâ dalgındı. Derin bir nefes aldıktan sonra, dokunaklı bir sesle: Gençler, dedi, bu günbatımına erişmek için ne kadar kan döktük biliyor musunuz? 14

Gölgelenmiş bakışlarını gençlerin üstünde dolaştırdı. Sorunun cevabını yine kendisi verdi: Bu uğurda pek çok gencin kanı aktı, dedi sesi titreyerek. Salonu ve balkonu dolduran öğrenciler nefes bile almıyordu sanki. Kısa bir sessizliğin ardından ayakuçları üstünde hafifçe yükselen Atatürk, sesine yeniden bir canlılık vererek: Ama şimdi hedefimiz iktisadi alanda Türkiye nin ilerlemesi için çalışmaktır. Sizlerin de bu yönde çalışmanızı isterim, dedi. Tam o sırada özel kalem müdürü yaklaşınca durdu. Özel kalem müdürü, Atatürk ün kulağına doğru eğilerek bir şeyler söyledi. Kaşları çatılan Atatürk: Gençler kusura bakmayın, dedi, heyetler gelmiş, onları kabul etmem gerekiyor. Bir adım attıktan sonra durdu, ayrılmadan önceki son sözünü söyledi: Hepinize başarılar diliyorum! Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Kaynak: Atatürk ün Çevresinde Bulunmuş Kişiler ve Yakınları ile Yapılan Söyleşiler, Genelkurmay Yayınları. Ankara 2009, s. 104. 15

Atatürk, Karıncalar ve Bir Çocuk 1923 lerde Çankaya oldukça tenha bir yerdi. Bahçeler içine oturtulmuş birbirinden uzak, çok az sayıda bağ evi vardı. Yollar toprak... Yazın tozlu, kışın çamurlu. Atatürk de bu bağ evlerinden birinde oturuyordu. Burada oturanlar arasında Binbaşı Cemal Bey (Bükey) ve eşi Seza Hanım da vardı. Bir de küçük çocukları; adı Mâlik. 6-7 yaşlarında. Çevrede pek çocuk olmadığı için küçük Mâlik, çoğu zaman kendi başına oy na mak zorunda kalıyordu. Çankaya eğimli bir arazi... Yağış sırasında ve sonrasında, yağmur suları yukarıdan aşağıya doğru akarken ince, küçük derecikler oluşturuyordu. Yağmur yağması, Küçük Mâlik i çok sevindiriyordu. En büyük zevki yağmur sonrası oluşan bu küçük, ince dereciklerle oynamaktı çünkü. Dereciklerin üzerine kuru dallar yerleştirerek köprüler kuruyor, önlerine kumdan setler yapıp suyun akış yönünü değiştiriyor, çamurdan küçük kuleler yapıyordu. 16

Bir akşamüstü Atatürk, yaveriyle birlikte, at üstünde Çankaya ya dönüyordu. Eğimli araziye doğru sapıp yokuşu tırmanmaya başlamışken, hemen yakınlarında, kendi başına oynayan Küçük Mâlik i fark etti. Durup izlemeye başladı. Küçük Mâlik, minik bir derecik üzerine kurduğu köprüden karıncaları geçirmeye çalışıyordu. Karıncalar, köprüyü oluşturan kuru dal parçasının önüne kadar geliyor, duruyor, biraz bekliyor, sonra dönüp kendilerine başka geçiş yolları aramaya başlıyordu. Küçük Mâlik, kurduğu köprü üzerinden geçmeyen karıncalara kızıyor, bağırıp çağırıyordu. Bir el omzuna dokununca Küçük Mâlik başını kaldırdı. Atından inmiş, hemen yanında duran Atatürk: Bak, dedi, şunu biraz böyle yapsaydın o karıncalar hem daha kolay hem de daha sık geçerdi köprüden. Küçük Mâlik hemen: Onu denedim önce, diye cevap verdi heyecanla. Sonra da yarı bezgin, yarı üzgün, ama onlar hep aşağı doğru gidiyor, diye ekledi. Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 17

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Atatürk, Küçük Mâlik in yanına çömeldi: Karıncalar kısa yoldan geçmek istiyor. Çünkü bak bu tarafta su var. Orayı toprakla doldur. Sonra şu sopayı da tam ortada tut. O zaman karıncalar köp rünün üstünden geçer. Sen öyle istemiyor musun? Küçük Mâlik, sevinçle: Eveeet! dedi. Hemen Atatürk ün dediği gibi yapmaya başladı. Yeniden atına binen Atatürk: Daima kolay, kısa ve faydalı yolları dene... Karıncalar çalışkandır, zaman önemlidir onlar için, dedi. Yaveriyle birlikte atlarını Çankaya sır tına doğru sürdüler. Ertesi sabah Atatürk, yaveriyle birlikte Çankaya bağ evinden aşağı inerken Küçük Mâlik i, minik dereciğin başında yine köprüleriyle oynarken gördü. Durup yaptıklarına baktı, Şimdi güzel olmuş, dedi. İncecik sular setin önünde birikiyordu. Karıncalar Küçük Malik in köprüsü üstünden geçip minik gölün öte yakasına geçiyordu. 18

Atatürk ve yaveri, akşamüstü, yine atlarının üstünde, Çankaya sırtına doğru çıkmaya başlamışken bir çığlık durdurdu onları. Yıkıldıııı! diye bağırıyordu Küçük Mâlik. Öfkeli ve üzgündü. Atatürk, dönüp baktı. Yaverin atı, Mâlik in kurduğu setlerden birinin üstüne basmıştı. Atatürk hemen: Evet, yıkıldı, dedi Mâlik e. Sonra devam ederek: Ama ağlamadın. Aferin sana... Çünkü sen yarın daha güzelini yapacaksın! Mâlik ertesi gün yeniden, daha güzel bir set yaptı. Daha kalın dallardan daha sağlam köprüler kurdu. Ama bir daha da Atatürk ve yaverini yakınından geçerken görmedi. Uzaktan... Mâlik in oynadığı yerin biraz daha uzağından geçiyorlardı. Atlarının üstünde Çankaya ya inerken ya da çıkarken. Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Kaynak: H. Şinasi Çoruh, Tarih ve Edebiyat Mecmuası, 1980, sayı 12, s. 6-9. 19

Kahverengi Ayakkabıları Siyaha Boyayan Ülkü Atatürk henüz uyanmamıştı. Küçük Ülkü, çoğu zaman yaptığı gibi yatak odasının kapısının önünde durarak onun uyanmasını beklemeye başladı. Bekledi, bekledi, bekledi... Kapı bir türlü açılmıyordu. Oturdu, kalktı, gezindi... Kapıya tekrar baktı. Yaklaşarak içerden bir ses, ayak sesi duymaya çalıştı. Hiçbir hareket yoktu. Birden, kapının önüne bırakılmış kahverengi ayakkabıları fark etti. Ayakkabılar, yatak odası kapısının önüne ancak boyanması için bırakılırdı. Bunu biliyordu Ülkü. Atatürk ün her şeyiyle yakından ilgileniyordu zaten... Kravatını düzeltiyor, yakasına çiçek takıyor, terliklerini taşıyor, ayakkabılarının tozunu alıyordu. Kahverengi ayakkabılara bir süre daha bakan Ülkü, aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi. Koşarak gidip ayakkabı boyalarının bulunduğu dolabı açtı; siyah olanlardan birini alıp geri döndü. 20

Atatürk, çok sevdiği Ülkü ile (1936).

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Boya kutusunun kapağını açıp kahverengi ayakkabıları özenle siyaha boyamaya başladı. Boyamayı tamamlamıştı ki Atatürk kapıyı açtı. Karşısında Ülkü yü eli, yüzü siyaha boyanmış görünce telaşla: Ülkü, ne yaptın? diye sordu. Ülkü, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle: Atatürkçüğüm elbisen siyah, ayakkabılarını da siyaha boyadım... Hepsini aynı renk yaptım, dedi. Atatürk, bu cevaba çok güldü. Ertesi gün Ülkü yü yanına çağırdığında elinde boya kalemleri ve boyama kitapları vardı. Sen boyamadan hoşlanıyorsun, benim ayakkabılarımın yerine de al bunları boya, dedi. Kitapları ve kalemleri Ülkü ye uzattı. Sonra yanına oturtup resimlerin nasıl boyanacağını gösterdi. Hadi bakalım, boyamayı tamamlayınca gel bana göster, dedi. 22

Kitapları ve kalemleri alan Ülkü, doğ - ru odasına koştu. Bir an önce boyamaya başlamak istiyordu çünkü! Kaynak: Atatürk ün Çevresinde Bulunmuş Kişiler ve Yakınları ile Yapılan Söyleşiler, Genelkurmay Yayınları, Ankara 2009, s. 138. Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 23

Alkışlar Kime? Teoman Özalp, Atatürk zamanında, uzun yıllar Meclis Başkanlığı, daha sonra da Savunma Bakanlığı yapan Kâzım Özalp ın oğluydu. Babasının görevinden dolayı Atatürk le sık sık karşılaşma olanağı buluyordu. Her karşılaşmalarında Atatürk onunla şakalaşıyor, derslerini soruyor, zaman zaman da şiir okutuyordu. Bir gün, yine babasıyla gittiği bir toplantıda Atatürk, Teoman ı yanına çağırdı. Biraz şakalaştıktan sonra: Bak Teoman, şimdi ne yapacağız biliyor musun? dedi. Ne yapacağız? diye sordu Teoman. Ben kulağına bir şeyler fısıldayacağım, sen benim fısıldadıklarımı yüksek sesle salona söyleyeceksin! Tamam, dedi Teoman, kulağını Atatürk e yaklaştırdı. O günlerde, ordudaki rütbelere Türkçe karşılıklar bulunmaya çalışılıyordu. Atatürk, Teoman ın kulağına, rütbelerin Türkçe karşılığı olarak kendi önerilerini fısıldamaya başladı. 1 24 1 Ordudaki rütbelerin Türkçe karşılıkları aynı yıl içinde (1934) yasalaştı.

Bundan böyle nefer denmeyecek, er denecekti. Zabit denmeyecek, subay denecekti. Mülazım değil, teğ men denecekti. Kaymakam değil, yarbay denecekti. Paşa değil, ge neral denecekti. Atatürk ne fısıldadıysa Teoman, aynen hiç takılmadan, yüksek sesle salona söyledi. Konuşma bitince büyük alkış koptu. Atatürk, yavaş bir sesle: Teoman, dedi, bu alkışlar sana mı, yoksa bana mı? Teoman, bir an düşündü: Bildiğim kadarıyla hep konuşan alkışlanır; ama siz olmasaydınız bunları söyleyemezdim, dedi. Cevap, Atatürk ü çok güldürdü. Teoman ın saçlarını okşarken: O zaman ikimiz de başarılıyız, dedi. Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Kaynak: Atatürk ün Çevresinde Bulunmuş Kişiler ve Yakınları ile Yapılan Söyleşiler, Genelkurmay Yayınları, Ankara 2009, s. 96. 25

Teoman ın Dikkati Yıl 1934... İran Şahı Rıza Pehlevi Türkiye yi ziyaret etmektedir. Programda Meclis Başkanı Kâzım Özalp ın evinde bir öğle yemeği de vardır. Yemek devam ederken Atatürk, Kâzım Bey e: Teoman ı çağır, gelsin, dedi. Şah la tanıştırmak istiyorum, elini öpsün. Teoman Özalp, on yaşındaydı. Babası Meclis Başkan ı olduğu için evlerinde ya da Atatürk ün evinde, Atatürk le sık sık karşılaşıyor, konuşuyordu. Her karşılaşmalarında Atatürk de ona özel bir ilgi gösteriyordu. O gün, babası tarafından, Sakın ortada görünme! diye özellikle uyarıldığı için odasından çıkmayan Teoman, çağrıldığını duyunca hemen hazırlandı, ko nukların yanına koştu. Şah ın elini öp tü. Atatürk: Teoman, Şah Hazretleri nin seni daha iyi tanımasını istiyorum; bir şeyler söyle, mesela şiir oku. Şah Hazretleri Türkçe biliyor, merak etme, dedi. 26

Orman Çiftliği nde bir gezinti Teoman, hem yürüyor hem elindeki dergiye bakıyor.

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Kısa bir süre düşünen Teoman, Atatürk e, birkaç şiir adı söyledikten sonra: Hangisini okuyayım? diye sordu. Atatürk: Türklük şiirini oku! dedi. Teoman, Şah la Atatürk ün karşısına geçti, tam şiire başlamak üzereydi ki birden aklına gelen şey, onu durdurdu. Atatürk e baktı. Atatürk: Hadi başla, deyince ona doğru yürüdü. Yanına varınca onun duyabileceği bir sesle: Size bir şey söyleyeceğim, dedi. Söyle Teoman! Bu şirin bir yerinde Hind e, Çin e, İran a/her yana at salan biz diye bir yer var. Aynen okursam Şah Türkçe bildiğine göre alınmasın... Orayı atlarsam da ezberimi şaşırırım. Ne yapayım? Atatürk hafifçe güldü, babası Kâzım Özalp e dönerek: Şimdiden başımıza politikacı mı yetiştiriyorsun? Bunu al içeri görür, bir şeyler yaz, gelsin okusun, dedi. İçeride babası, kısa bir metin yazdı. Teoman, tekrar salona gelip okudu. 28

Süleyman Bulut BÜYÜK ATATÜRK TEN KÜÇÜK ÖYKÜLER 3 Çoğunu ilk kez okuyacağınız elli dört Atatürk öyküsü... Tayını Atatürk e Hediye Eden Çocuk Ayakkabı Dişlemeyi Seven Foks Gözlerine Bakılamayan Atatürk Kıyafet Balosunda Bir Yeniçeri Yürüyen Köşk Başkent, Niye Ankara Oldu? Kocatepe deki O Simge Fotoğraf Nasıl Çekilmişti? Ve... Bütün mal varlığını millete bırakışının öyküsü... Büyük Atatürk ten Küçük Öyküler 3, yazarımız Süleyman Bulut tarafından derlendi ve çocuklar için kaleme alındı. ISBN 978-975-07-1776-5