İSTANBUL YEMİNLİ MALİ 19 NİSAN 2007 AYLIK



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Daha Modern ve Etkin Bir Vergi Sistemi İçin Reform Çalışmaları*

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

SİRKÜLER: 2014/021 BURSA, Konu: E-Beyanname Sistemindeki 2013 Yılı Kurumlar Vergisi Bildirimindeki Yenilikler Hakkında

Gayrimenkul satışlarından doğan zarar, kurum kazancından indirilebilir mi?

KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki

ÖNSÖZ...5 İÇİNDEKİLER...7 GİRİŞ... 11

FİNANSAL EKSEN E-BÜLTEN LİSTESİ

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

42 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/01

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

İZAHA DAVET UYGULAMASI E-BÜLTEN.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...XXI TABLO LİSTESİ...XXIV GRAFİK LİSTESİ...XXIV GİRİŞ...1

GEÇİCİ VERGİ BEYAN DÖNEMLERİ AZALTILMALI, ORANLARI YENİDEN BELİRLENMELİDİR

1. Ticaret sicili müdürlüklerince Vergi Usul Kanunu bakımından tasdik edilmesi zorunlu olan defterler

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

YANIT SORU - YANIT??? SORU

Dr. OSMAN EŞGİN ORTAKLIKLARDA TASFİYE İŞLEMLERİNİN TÜRK VERGİ SİSTEMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

-İÇİNDEKİLER- BÖLÜM I: İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI... 1 A. Kısa Soru ve Cevaplar: B. Uygulamalı Sorular:... 49

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

İÇİNDEKİLER. Biz Kimiz? 4 Ne Yapıyoruz? 5 Uluslararası 9

TAM MÜKELLEF ANONİM ŞİRKETLERİN YURT DIŞI İŞTİRAK HİSSELERİNİ ELDEN ÇIKARMALARINA İLİŞKİN KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASININ ŞARTLARI

İştirak Kazançları İstisnası Kontrol Edilen Yabancı Şirket

SM - Serbest Muhasebecilik, SMMM - Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve YMM - Yeminli Mali Müşavirli

Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinin Vergilendirilmesinde Ne Değişti?

nezdinde yeminli mali müşavirlerce yapılacak tespitlere ilişkin açıklamalar

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 40)

1. Mevcut Gelir Vergisi Tarifesinin Ücret Gelirleri Açısından 2010 Yılı Başından Geçerli Olmak Üzere Değiştirilmesi Öngörülmektedir:

-Satış konusunun taşınmaz, iştirak hissesi, kurucu senetleri,intifa senetleri, rüçhan hakkı olması,

Konut yapı kooperatiflerinde KDV uygulamasında tarih serüveni

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

20 Soruda Kira Gelirlerinin Vergilendirilmesi

İTHALAT SONRASI KDV DÜZELTMELERİNDE YENİ MİLAT

2010/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MAZERET SINAVLARI SORU VE CEVAPLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 23 Temmuz 2010-Cuma 16:00

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/073 Ref: 4/073

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş./74

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2013/76

Yürürlük MADDE 2 (1) Bu Tarife 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1) nde Değişiklik Tebliğ Adı. Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 14)

İstanbul, SİRKÜLER ( )

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/7

Konu: İndirimli Teminat Uygulaması Sistemi (İTUS)ilişkin açıklamalar bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

Sirküler no: 106 İstanbul, 10 Aralık 2009

b) Mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle, defter ve belgelerin ibrazından imtina edilmemiş olması,

7143 VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YAPILANDIRMASI KANUNU MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI

KONU: SERBEST BÖLGELERDE İSTİHDAM EDİLEN HİZMET ERBABININ

C) I-II-III D) IV-III

İLGİLİ VERGİ MEVZUATI

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Aşağıda söz konusu Kanun un Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları mevzuatına ilişkin düzenlemeleri sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır:

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/24 TARİH: Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin 2 Seri Numaralı Genel Tebliğ

İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASINA İLİŞKİN MUHASEBE KAYITLARI VE SÖZ KONUSU İSTİSNANIN KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİNDE GÖSTERİLMESİ

SİRKÜLER RAPOR

BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM LTD. ŞTİ.

VERGİ AFFI TAKVİMİ. Bildirme/ Beyan Tarihi. Konu

MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ HAKKINDA:

KDV UYGULAMASINDA İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEMDE BULUNAN VE BEYAN EDEN MÜKELLEFLERİN SÖZ KONUSU İŞLEMLERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda yer alan istisna

VERGİ AFFI TAKVİMİ sayılı Askerlik Kanunu, - Mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve

mali açıklamalar 2012/ Konu: Vergi Kanunlarında ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıldı

DUYURU ( )

SİRKÜLER NO: POZ-2013 / 80 İST, GELİR VERGİSİ KANUNU TASARISINDAKİ TAŞINMAZ VE İŞTİRAK (ORTAKLIK) PAYLARI SATIŞ KAZANCI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

SİRKÜLER 2012/50. : Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ Yayımlandı.

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

SİRKÜLER RAPOR 5225 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ. ( Seri No : 1 )

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/85

OCAK AĞUSTOS 2008 PLATFORM İNDEKSİ

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 46 İST, KDV BEYANNAMESİ ÖNCESİ BAZI HATIRLATMALAR

2016 Yılı Mali Takvim Uygulamaları

SİNERJİ SİRKÜLER RAPOR

SUN BA IMSIZ DI DENET M YEM MAL K A.

6728 SAYILI KANUN İLE MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ UYGULAMAYA KONULMUŞTUR.

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

2013 Yılında Geçerli Olacak Ücret Bordrosu Parametreleri

FON DENETİM YMM. VE BAĞIMSIZ DENETİM A. Ş. nin müşterilerine özel bir hizmetidir. İzinsiz çoğaltılamaz. İktibas edilemez.

KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1) NDE BAŞLIK DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO:

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/24

6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununu

SİRKÜLER 2017/16. Hususlarına dikkat edilmesi gerekir. 1- MPHB Verecek Yükümlüler

Sayı : Konu : KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 19 Seri No.lu Tebliğ

I. STOPAJ YÖNTEMĠNE TABĠ MENKUL SERMAYE GELĠRLERĠ VE DEĞER ARTIġ KAZANÇLARI

Bu niteliğe sahip antrepoların yukarıda belirtilen izin yazısını alabilmeleri için ayrıca;

YURTDIŞI İŞTİRAKTEN ELDE EDİLEN KAR PAYLARININ VERGİSEL DURUMU

ŞİRKET AKTİFİNDE KAYITLI ARSANIN KAT KARŞILIĞI MÜTEAHHİDE VERİLMESİ

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

NO: 2012/96. Limited şirketlerde kar payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrasının uygulanacağı

KDV Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı

Mali tatilin uygulanacağı tarihler 6661 sayılı Kanun un 18 inci maddesi ile 5604 sayılı Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun;

FİNANSAL EKSEN E-BÜLTEN LİSTESİ

Tarih : Sayı : Konu : Mali Tatil Uygulaması

SİRKÜLER RAPOR YMM SÖZLEŞMELERİNİN ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/20

YENİ VARLIK BARIŞI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/180 Ref: 4/180

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı GELİR VERGİSİ KANUNU. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mart 2017

2009/ Konu: 15 ve 30 ncu Maddedeki Tevkifat Oranlarıyla İlgili Düzenlemeleri Açıklayan Kurumlar Vergisi Sirküleri

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü. Kurumlar Vergisi Sirküleri/1

Maliye Bakanlığı Sirküler 1. T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü. Kurumlar Vergisi Sirküleri/1

Matrah Ve Vergi Artırımı (Madde: 5)

Kapsam Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

Transkript:

İSTANBUL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 19 NİSAN 2007 AYLIK TOPLANTISI 67

İSTANBUL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 19 NİSAN 2007 AYLIK TOPLANTISI I. OTURUM OTURUM BAŞKANI AÇILIŞ KONUŞMASI : Sezai ONARAL : Mehmet KOÇ (İstanbul Vergi Dairesi Başkanı) İdare İle YMM İlişkileri ll. OTURUM OTURUM BAŞKANI KONUŞMACILAR KONUSU : Hüseyin Perviz PUR : Burhan GEZGİN (YMM) : Dr. Ahmet KAVAK (YMM) : İdare İle YMM İlişkileri ve Kurumlar Vergisi Beyannamesi Sorunları BAŞKAN SEZAİ ONARAL İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası nın aylık toplantısına hoş geldiniz. Hepinize saygılar sunuyorum. Efendim bugünkü toplantımız iki bölümden oluşuyor. Sizlere artık yazılı değil de, SMS kanalıyla gönderdiğimiz davetler sanıyorum eskiye nazaran daha çabuk sizlere ulaşıyor. Hepiniz memnunsunuz değil mi? Bunun şunun için teyit ediyorum. Çünkü bundan sonra aidatlar içinde size bir SMS göndereceğim. Şimdi bugün Odamıza şeref konuğu olarak gelen İstanbul Vergi Dairesi Başkanı sayın Mehmet Koç. Sizlere takdim ediyorum. Yeni görevine başladı. Hem İdare hakkında, İdare ve Yeminli Mali Müşavirler arasındaki ilişkileri konusunda sizlere bir sunum takdim edecek. Biz kendilerini çok eskiden beri tanıyoruz ama, kayıtlara girmesi bakımından müsaade ederseniz öncelikle bir özgeçmişini sayın Koç un okuyorum. 1968 yılında Manisa da doğdu. Yani bizim seçim bölgesinde aynı zamanda. 1986 yılında İzmir Maliye Meslek Lisesi nden, 90 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü nden mezun oldu. Kısa süre Sayıştay Denetçiliği yaptıktan sonra, 1991 yılında Maliye Teftiş Kurulu na girdi. 1995 yılında Maliye Müfettişliği ne atandı. Amerika Birleşik Devletleri nde 1999 2003 yıllarında Boston Üniversitesi nden önce Finansal Ekonomi, daha sonra Uluslararası Ticaret Alanı nda mastır yaptı. İstanbul Defterdar Yardımcılığı ve İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdürlükleri ni Vekaleten yürüttükten sonra, 25 Eylül 2006 tarihinde İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı na atandı. Şimdi kendilerine hepimiz adına hoş geldiniz diyoruz. 68

Tabii Vergi İdaresi ndeki değişiklikler sonucunda, yani Defterdarlık üçe bölündü aşağı yukarı biliyorsunuz. Daha önceki toplantımızda sayın Ulusoy kısaca bunlardan size bilgi takdim etmişti. Özetlersek, belki sayın Koç ta size bununla ilgili bilgiler verecek. Bir tane bir VİP Vergi Dairesi kuruldu. O, belli vergi dairesi mükelleflerine bakıyor. İşte 500 tane üst düzey mükellefler. Bir tane yine Defterdar var. Bu Milli Emlak a bakıyor. Yani Defterdarlık yapanlar bilirler. İstanbul Defterdarlığı nın bir numaralı, galiba benim dışımda yok değil mi burada? Alper bey olsaydı, evet. Bir numaralı sorunu Milli Emlak tır. Esasında bir açıdan bu şekilde bölünme, biraz daha gerçekçi oldu. Bir de İstanbul Vergi Dairesi Başkanı sayın Mehmet Koç, yani o... tane vergi dairesi diyelim VİP Vergi Dairesi. Kalan 69 tane Vergi Dairesi sayın Koç a bağlı. Ben şimdi sizin anlatacağınız dilde anlatıyorum ki değerli meslektaşlarım, iltimasa yol açmasın. Tabii Bu şekildeki bir düzenleme neyimize yarar? diye kafanızda sorular vardır. Bunları da belli bir süre deneme, sınamadan, yanılmadan sonra tekrar konuşacağız. Tabii biz Başkanlığa devam ettiğimiz takdirde. Efendim ben sözü fazla uzatmıyorum, sayın Mehmet Koç İstanbul Vergi Dairesi Başkanı sorularınıza da cevap verecek. Yani yaklaşık yarım saat sonra diğer bölümüne geçeceğiz. Efendim hoş geldiniz diyorum ve buyurun sayın Mehmet Koç. MEHMET KOÇ Teşekkür ederim sayın Başkan. Değerli arkadaşlar, değerli meslektaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum ve bu toplantının gerek Maliye Teşkilatına, gerek Yeminli Mali Müşavir arkadaşlara faydalı olmasını temenni ederek konuşmama başlamak istiyorum. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak biz, sayın Başkanın da ifade buyurdukları gibi 69 Vergi Dairesiyle, mükelleflerimizle daha hızlı, daha kaliteli hizmet verebilme arayışı içindeyiz. Tabii bu konuda neler yaptığımızı belirtmeden önce, gelebilecek soruların bir bölümünü önceden belki engelleyebilirim maksadıyla, öncelikle İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı ne durumda? O konuda bir bilgi arz etmenin uygun olacağını düşündüm. Şimdi her şeyden önce Gelir İdaresi Başkanlığı nın kuruluşuyla, yani Vergi İdaresi nin yeniden yapılanmasıyla birlikte bir takım kolaylıklar da oldu, güçlükler de oldu. Bazı sıkıntılarda meydana geldi. Daha önce İstanbul Maliye Teşkilatı nda sadece Defterdar tarafından belirlenen bir takım politikalar artık Defterdar, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanı ve İstanbul Vergi Dairesi Başkanı tarafından belirlenmeye başlandı. Tabii çok sıcak ve canlı bir örnek vermek gerekirse yurt dışı çıkış harcı ile ilgili yaşanan o- laylar örneğin. Buradaki düzenlemelere Gelir İdaresi Başkanlığı yapıyor. Halende öyle. Ama uygulama Defterdarlığa bağlı Gümrük Saymanlıkları tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla daha önce Defterdarlıkken Saymanlık mı bu işi yürütüyor? Vergi Dairesi mi yürütüyor? Çok önem arz etmez iken, yeni yapıyla birlikte kuralı koyan Gelir İdaresi Başkanlığı, ama uygulamayı yürüten Saymanlık haline geldi. Dolayısıyla bu ve buna benzer koordinasyonlarda zaman zaman gecikmeler meydana gelebiliyor. 69

Yine Defterdarlık ve Vergi Dairesi Başkanlığı olarak bölünmeyle birlikte, personel yönünden de ciddi sıkıntı yaşamaya başladık. Nedir o? İşte daha önce bir tek personel müdürlüğü varken, şimdi biri Defterdarlık ta, diğeri Vergi Dairesi Başkanlığı nda iki Personel Müdürlüğü, iki Eğitim Müdürlüğü, iki Kalem Müdürlüğü gibi örnekler arttırılabilir. İki ayrı yapı kuruluşu oldu. Tabii bu yapı kurulurken de bir takım sıkıntılar yaşandı. Vergi Dairesinde kalmak isteyip de Defterdarlıkta kalanlarda oldu. Defterdarlıkta kalmak isteyip de Vergi Dairesine gitmek durumunda kalanlarda oldu. Bununda meydana getirdiği bir kırgınlık bazı personelde görüldü, hissedildi. Böyle bir problemde yaşandı. Fakat bu yeniden yapılanma yalnızca Defterdarlık ve Vergi Dairesi Başkanlığı olarak kalmadı. Vergi İdaresi de ikinci defa kendi içinde bir kere daha bölündü. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak. Doğrusu ikinci bölünme, ikinci yapılanma, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi yapılanması, bizi ilk yapılanmaya göre daha çok etkiledi. Neden daha çok etkiledi? Belki küçük bir Daire. 500 mükellef, işte 200 personel. Daha küçük bir operasyon gibi görülüyor. Ama daha çok etkilidir. Şu nedenle; Defterdarlıkta birimler belliydi. İşte Milli Emlak var. Muhasebe var. Saymanlıklar var. Vergi Daireleri var. Dolayısıyla bölünme yaşanırken Vergi Daireleri bir tarafa, diğerleri Defterdarlığa. Yani biraz daha fonksiyon olarak bölmek kolaydı. Ama Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı kurulunca, şimdi KDV den alınıyor iki tane ayrı adam. İki tane müdür. İki tane ne bileyim ÖTV den anlayan, iki tane Gelir, Kurumlardan anlayan gibi. Yani her şeyden ikişer adet gerekli. Çünkü Büyük Mükellefler Vergi Dairesi de Başkanlık olarak kuruldu. Normal bir Vergi Dairesi Başkanlığında ne öngörülüyorsa Kanunda, aynı yapı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı içinde öngörülmüş oldu. Tabii Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı nın mahiyeti gereği ve yeni kurulan bir Kuruma gerekli tam desteği sağlayabilmek bakımından, bizim bugüne kadar yetişmiş olan nitelikli elemanlarımızın önemli bir bölümünü Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı nda istihdam etme durumu ortaya çıktı. Bu ne demek? Özellikle Boğaziçi Kurumlar, Marmara Kurumlar, Dış Ticaret, Ulaştırma ve Anadolu Kurumlar gibi daha önce Vergi Dairesi Başkanlığı olan, ancak şu anda Uygulama Grup Müdürlüğü şeklinde faaliyette bulunan Vergi Dairelerinde ciddi bir hafıza kaybına neden oldu. Neden? Çünkü o dairelerin yetişmiş kilit personellerini biz Büyük Mükelleflere koyduk. Çünkü o dairelerde, daha önce Boğaziçi Kurumlar da mükellef olan büyük mükellefler, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı na geçti. Tabii şimdi bizi bu giden arkadaşların yerlerine yenilerini yetiştirmeye çalışıyoruz. Ancak bu arada, bu süreçte özellikle biraz öncede belirttiğim gibi merkez müdürlüklerinde, yani KDV Gelir Müdürlüğü nde, Usul Gelir Müdürlüğü nde, yada ne bileyim Gelir Kurumlar Müdürlükleri nde, yada Uygulama Grup Müdürlükleri nde, bu büyük vergi dairelerinde gecikmeler meydana gelmeye başladı. Özellikle mahsup taleplerinde günü kurtaramıyoruz şu anda. Yani bugün geleni, bugün yapamıyoruz. Bir birikme meydana geliyor. ÖTV yönünden de aynı durumdayız. ÖTV konusunda çok yetişmiş eleman istihdam edilmemişti daha önce. ÖTV nin yaygın olmayışı nedeniyle. Mevcutları Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı na aktarınca, ÖTV yönünden de İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı şu anda ciddi bir şekilde yetişmiş eleman problemi yaşamaktayız. Ta- 70

bii bunun için hızlandırılmış eğitimler, işte gerek Kurum içi, Daire içi, Vergi Dairesi Müdürlüğü içi, gerek Başkanlık olarak değişik eğitimler tertipliyoruz. Bu konuda doğrusu Yeminli Mali Müşavirler Odası ndan da yardım talep ediyoruz. Biz Vergi Dairesi olarak yalnızca olayın bir tarafını değil, diğer yönünü de dilerim ki, Yeminli Mali Müşavir arkadaşların dilinden de anlayabiliyor hale gelsinler bir an önce. Tabii bu arada İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak 44 ayrı binada hizmet veriyoruz İstanbul da ve bu durum bizi sıkıntıya sokuyor. Neden? Mecidiyeköy Vergi Dairesi müstakil bir Vergi Dairesi. Zeytinburnu Vergi Dairesi müstakil bir Vergi Dairesi. Biz buraların ayrı ayrı güvenliğinden, temizliğine kadar ekip temin etmek durundayız. İşte bunları engellemek i- çin, bu Daireleri bir araya toparlayalım diye de bir proje başlattık bu arada ve ilk hamleyi Gayrettepe Vergi Dairesi ni, Kağıthane Kompleksine taşıyarak yaptık. Daha önce Beşiktaş Vergi Dairesiyle aynı binada bulunan Gayrettepe Vergi Dairesi, artık kendi bölgesine daha yakın olan Kağıthane Vergi Dairesiyle aynı binada hizmet veriyor. Gayrettepe Vergi Dairesinin boşalttığı yere de Mecidiyeköy Vergi Dairesini taşımaktayız. Henüz taşınmadı, şu anda işlemleri devam ediyor. Diğer taraftan da maalesef bundan üç, dört ay önce Vatan Caddesinde buluna Maliye Kompleksinde bir problem yaşadık ve orada beton paraketler düşmeye başladı. Bu bina malum 1976 yılında inşaatı başlamış, 1995 yılında tamamlanmış eski bir binaydı. Neticede uzman arkadaşlar baktılar. Bu binanın yıkılıp, yeniden yapılması gerektiği yönünde rapor verdiler. Dolayısıyla Vatan Caddesinde yaklaşık 2000 personelimiz görev yapıyor. Burada işte Çapa, Laleli, Beyazıt, Dış Ticaret, Yeditepe, Koca Mustafa Paşa gibi Vergi Daireleri, üç Gelir Müdürlüğü, dört Vergi Denetmeni görev yapıyor. Biz üç, dört ay içinde Vatan Caddesini tamamen boşaltmak durumundayız. Şu anda çalışmalarımız başladı. Başbakanlık tan onayımız çıktı. Vatan Caddesini üç, dört ay içinde tamamen boşaltmış olacağız. Gidecekleri yer konusunda birkaç alternatif var. Değişik mekanlar var. Şu an görüşmeler devam ediyor. O nedenle net bir ifade, net bir fikir beyan etmek istemiyorum ama, yine aynı bölgeye yakın yer arayışındayız. Ama bilinen o ki, şu an bildiğimiz tek şey var. Üç, dört ay içinde biz bu binayı biran önce boşaltmak durumundayız. Şu anda da ciddi bir şekilde güvenlik problemi var. Bu konudaki problemimiz gerçekten ciddi boyutta. Ben dediğim gibi önce sıkıntılarımı gidereyim, daha sonra neler yaptık, onlara geçeceğim. Bir diğer sıkıntıda, personel İstanbul da görev yapmak istemiyor. Bu tabii Türkiye nin problemi. İstanbul Boğaziçi Kurumların Vergi Dairesi Müdürüyle veyahutta Dış Ticaretin Vergi Dairesi Müdürüyle, Tunceli deki Vergi Dairesi aynı maaşı alıyor. Ama İstanbul daki müdür, işte medyadan takip ediyorsunuz, Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesinin uğraştığı olayları ve her an bir hata yapabilme ihtimaliyle karşı, karşıya ve maalesef bu konuda bir ilerleme bu konuda kaydedilemedi. Bu tabii yalnızca müdürlerde değil, memurlarda da aynı şekilde. Şu anda memurumuz geçinemedikleri için, işte bekar olarak gelmişler, evlenmişler, masrafları artmış, il dışına tayin talep ediyorlar. İnanın, Vergi Dairesi Başkanlığı ndan buraya gelene kadar iki ayrı Milletvekilimizle görüştük. İkisi de il dışı tayin ile 71

ilgiliydi. Tabii 400 memuru il dışına göndermek kolay, gönderebiliriz. Ama bu bir 400 ün daha sırada beklediği anlamına geliyor. Şu an göndermediğimiz için bekliyorlar. Biz bu konudaki tek çözüm yolunun İstanbul gibi büyük şehirlerde, farklı bir ücret politikasının mutlaka oluşturulması gerektiği şeklinde görüşümüz. Bunun dışındakiler Efendim İstanbul dışına ayrı bir sınav yapalım. Buraya memur alalım. Alıyoruz memuru iki ay, iki yıl sonra Beni bırakın memleketime gideyim. durumuna geliyor. Dolayısıyla biran önce bu problemi çözmekte fayda var. Vergi Dairesi Başkanlığı kurulduğundan bu yana 272 personel eksiye düştük. Gelenler ve gidenlerin farkı. 272 kişi, Rami Vergi Dairesi nin 65 kişiden müteşekkil olduğu düşünüldüğünde, aşağı yukarı beş tane Rami Vergi Dairesi demek. Bu kadar personel kaybımız var. Büyük Mükelleflere verdiğimiz 200 personel hariç. Tabii bu kadar personel olunca teknolojiye ağırlık vermek zorunda kaldık. Yani ne yapalım da daha az sayıda memurla, daha çok iş üretelim. Doğrusu biz Yeminli Mali Müşavir arkadaşlardan Ya öyle mi? Madem bu kadar personel gitti, bizde daha anlayışlı olalım da raporlarımızı biraz daha, yada mükellef iadelerini biraz daha geç alsın demelerini beklemiyoruz. Böyle bir beklentimizde yok. Bu olayı bir türlü çözmek durumumuz. Bunun içinde dediğimiz gibi, teknolojik alt yapıya önem vermeye başladık. Nedir bu şey? İlk etapta Yeminli Mali Müşavirleri ilgilendiren olay, malum İstanbul a özgün, gerçi Hakkı bey kullanılmasına pek taraftar değil ama, bir kod listeleri var. Artık ona kod demiyoruz ama, bugün burada aile içi bir toplantı olduğu varsayımıyla kod olarak adlandıracağım. Kod listeleri var. Mükellefler indirim listelerini getirdiklerinde, o listelerde yer alan mükelleflerin, mal alışı yapılan mükelleflerin İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nca oluşturulan kod listelerinde yer alıp, almadıklarının taramaları yapılıyor. Bugüne kadar bu taramalar tek tek yapılıyordu. Eğer bir mükellefin indirim listesinde 50 tane satıcı varsa, mal tedarik ettiği yer, onları her biri tek tek sorgulanıyordu bilgisayardan ve ona göre işlem yapılıyordu. Şimdi Vergi Dairesi Başkanlığı olarak yeni bir program geliştirdik. Arkadaşlarım hazırlayacaktır. Programımız KDV Kod Tarama Programı dedik. Biz bu programla herhangi bir mükellefin indirim listelerini CD ile, yada disketle gelen listeyi verdiğimizde, o listede yer alan mükelleflerden hangilerinin kodlu olduğunu alt alta döküyoruz. Şimdi burada bakın listede problemli olduğu anlaşılan mükellefler bizzat işaretli. Bu nedir? Mesela Ece Elektronik Sanayi hatalı. Niye? Vergi Numarasıyla, mükellef adı birbiriyle uyumlu değil. Böyle bir mükellef hiç olmaya bilir. Hayali olabilir. Yada yanlışlıkla girilmiş olabilir. Onu arkadaşlar araştırıyorlar. Yine Dilek Petrol bakıyoruz nedir problemi diye, yanında yine açıklamaları var. İşte Yenibosna Vergi Dairesinin sahteci bilgileri diyor. Yani bize detayı da veriyor. Neden kodda yer aldığını da o mükelleflerin dayanaklarıyla birlikte veriyor. Şimdi bu program belki üç, dört tane indirim listesinde üç, dört mükellefin yer aldığı mükellefler için çok verimli olmayabilir, ama öyle mükelleflerimiz var ki, indirim listesinde 1000 tane mükellef yer alıyor. Bunları tarayıp alt alta döküyor. Tabii bunun iyi bir tarafı da Bu indirim hangi tarihte yapıldı?, Kimler burada yer aldı? bilgisayar bunun kaydını tutuyor. Hangi memur bu dökümü aldı?, Hangi tarihte aldı?, Neden aldı? Tabii bunu niye bahsediyoruz? Şimdi vergi dairelerine raporlar geldiğinde sürekli bir bilgi eksikliği, işte Şunu tamamlayın. Bunu çıkartın. Öbürünü getirin Halbuki biz istiyo- 72

istiyoruz ki, Yeminli Mali Müşavir raporları geldiğinde, bu taramalardan geçmiş olarak gelsin. Taramayı benim memurum yapacağına, eğer Yeminli Mali Müşavir arkadaşların elemanları bunu yapabilirse, bir bakıma yemek pişmiş olarak gelir ve vergi dairesinden daha hızlı geçer. Tabii buradaki problem bir teknoloji olarak şu anda program İstanbul da 69 Vergi Dairesinde, yaklaşık 350 bilgisayarda şu anda kullanılıyor. Biraz bilgisayar problemi var. Onu da bu ay sonuna kadar tamamlamak hedefindeyiz. Maalesef bu konuda birazcık fakiriz, alt yapı oluştururken. Tabii burada bakın, arkadaşım dökümleri çıkardı. Yine barkotu var. Hangi tarihte alındığını bilelim. Kimin aldığını bilelim diye. Netice itibariyle bu iade raporunda, indirim listelerinde bu mükelleflerin problem olduğu kayıtlara girmiş oldu, bu taramayla birlikte. Şimdi biz bunları Yeminli Mali Müşavir arkadaşlara açabilecek durumdayız. Yani Yeminli Mali Müşavir birer şifreyle evinde, ofisinde, yolda, her yerde girebilir. Ama Maliyenin meşhur havası dengeye girmiş oluyor. Bir problem var, vergi mahremiyeti. Biz eğer kanuni alt yapıyı çözebilirsek, Yeminli Mali Müşavirlerinden inceleme yetkisi olduğundan hareketle, vergi mahremiyeti ile ilgili maddeye bu bilgilerin Yeminli Mali Müşavirlik, şu anda paylaşıyoruz zaten informal olarak. Tabi burada CD lerle bilgiler verildiği için, bir hafta gecikmeli olarak giriyor. Tabii bir haftada eğer Yeminli Mali Müşavir arkadaşın eline geçerken bir zaman kaybı oluyorsa ki, muhtemelen oluyordur. 15 gün geriden geliyor. Artı bu kadar kullanışlı değil diye düşünüyorum mevcut durumu. Dolayısıyla da biz bu programı vergi daireleriyle birlikte, yani Maliyede vergi dairesi memurunun görebildiği bir bilgiyi, Yeminli Mali Müşavirin görmemesini gerektirecek hiçbir durumunu olmadığını düşünüyoruz. Biz bunu Yeminli Mali Müşavirlerle mutlaka paylaşarak yükümüzü hafifletmek durumundayız. Bunun için Yeminli Mali Müşavir arkadaşlardan destek bekliyoruz. Kanuni alt yapıyı yapmak bakımından. Tabii bir diğer konuda, Yeminli Mali Müşavir arkadaşlarla ilgili olarak yaptığımız, şimdi biz baştan beri söylüyoruz. Yeminli Mali Müşavirleri hakikaten kendimize göre daha şanslı görüyoruz. Hem Vergi İdaresi nde görev yapmış, hem masanın diğer tarafında görev yapmış, olaylara hakimler. Dolayısıyla Yeminli Mali Müşavirler Odasıyla, yada Yeminli Mali Müşavirlerle işbirliği yapmak her zaman, her halükarda Vergi İdaresi nin lehinedir. Buradan hareketle İdare bu düzenlemeleri yaparken, zaman zaman vergi dairelerinde istenmeyen olaylar yaşanıyor. Yeminli Mali Müşavir arkadaşlar, mesleğe yeni başlamış vergi memuru arkadaşlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. İşte bu sıkıntılardan haberdar olmak, yaşanan olayların ne olduğunu bilebilmek bakımından biz bir telefon hattı kurduk. Bu hat yalnızca Yeminli Mali Müşavirler için geçerli. 514 20 90 nolu telefon bu. Kaleme sarılan arkadaşlardan anlıyorum ki, bizim sitemizi ziyaret etmiyorlar. Çünkü bu duyuru orada yer alıyor. Nitekim burada da açtı. Şimdi bu arkadaşımızı, herhangi bir arkadaş değil. Özellikle seçtik. Bizde KDV Koordinatörü olarak görev yapıyor. Yani Kod listelerine de bakan arkadaşımız. KDV ile içli dışlı olan arkadaşımız. Yeminli Mali Müşavir arkadaşlarımızın problemlerinin daha çok KDV den kaynaklanıyor olabileceğini düşünerek böyle bir tercih yaptık. Bu arkadaşımız kendine gelen bilgileri değerlendiriyor. Anında ilgili Grup Müdürü yle, yada benimle görüşerek çözüme kavuştu- 73

ruyor. Tabii arkadaşımız ara ara arayan kişinin Yeminli Mali Müşavir olup, olmadığını anlamak bakımından değişik sorular yöneltebilir. Lütfen bu konuda alınganlık göstermeyelim. Bu arkadaşımız doğrudan doğruya Yeminli Mali Müşavirlerden gelen değerlendirecek tüm Grup Müdürü arkadaşlarımızın da ve Müdür arkadaşlarımızın da haberi var. Onlarda koordine edip, bir bakıma... Acil çözüm hattı. Yada gerçekten talebi e- ğitmene iletme hattı. Tabii Yeminli Mali Müşavirler Odası yla ilgili olarak konuşmamız gereken bir diğer konu da, en son 41 Numaralı Genel Tebliğle yapılan düzenleme. Bu Genel Tebliğe göre, Yeminli Mali Müşavir arkadaşlar düzenledikleri raporları en geç beyannamenin verildiği ayı takip eden iki ay içinde YMM Odasına vermek zorundalar. YMM Odası da bu raporları 15 gün i- çinde vergi dairelerine vermek zorunda. 41 Nolu Genel Tebliğe göre. Ancak daha öncede buna benzer bir Genel tebliğ var ve Bakanlığın bize vermiş olduğu o tarihte bir görüş var. İstanbul için farklı uygulama yapılabilir. Dolayısıyla biz İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak YMM Odası yla, sayın Başkan la da yaptığımız ve Yönetim Kurulu Üyeleri yle yaptığımız görüşme sonucunda, önceki uygulamayı aynen devam ettirmenin daha faydalı olacağı sonucuna vardık. Buna göre YMM arkadaşlar raporlarını Oda ya teslim edecekler. Bizim Vergi Dairesinden de görevlendireceğimiz bir Müdür Muavini arkadaş önceden takvimi belirlenmiş şekilde bu raporları imza karşılığında buradan alacaklar. Yani önceki uygulamayı aynen devam ettirmenin daha uygun olacağını düşünüyoruz ve şu andaki uygulamayı da buna göre yapıyoruz. Ama bu arada tabii ki hukuki alt yapıyı da biran önce tamamlamakta fayda var. Bildiğim kadarıyla Oda nın Ankara ya bir talebi var. Oradan henüz herhangi bir cevap intikal etmedi ama, talebimizi ilettik. Bu hafta sonu yine Antep te Başkanlar Toplantısı var. Aynı konuyu bir kere daha gündeme getireceğiz. Şimdi Yeminli Mali Müşavir arkadaşların yaşadıkları sorunları, yada i- letmek istedikleri önerileri alabilmek, bunlardan haberdar olabilmek amacıyla bir arkadaşımızı bu Çarşamba günü yapılan Platform da görevlendirdik. KDV Grup Müdürü müz Hakkı Koçak bey bu Platform a her hafta katılıyor. Diğer Grup Müdürü arkadaşlarımızda zaman zaman katılıyorlar. Ama KDV Grup Müdürü müz her hafta mutlaka katılıyor ve burada doğrudan Yeminli Mali Müşavir arkadaşlardan edindiği bilgileri, intibaları, işte sorun olduğu düşünülen konuları, bizim Vergi Dairesi Başkanlığı nda yaptığımız toplantıda gündeme getiriyor ve ona göre de düzenlemeleri yapıyoruz. Mümkün olduğu kadar her arkadaşın Vergi Dairesi Başkanlığı na, Grup Müdürlerine ulaşabilmesi için gayret ediyoruz. Yine geçen hafta KDV Grup Müdürü müzün Başkanlığında beş Vergi Dairesi Müdüründen oluşan bir ekip kurduk. Buna mukabil Yeminli Mali Müşavirler Odası da bir ekip kuracaktı. Evet, bu iki ekip belli periyotlarla bir araya gelip vergi dairelerinde sorun var mı? Mevzuatta sorun var mı? Ne yapılabilir? Ne edilebilir? Yada aynı mevzuatı Vergi Dairesi Müdürü nasıl algılıyor, Yeminli Mali Müşavir arkadaşlar nasıl algılıyorlar. Bu konuya ortak bir noktada gelebilmek amacında, ortak bir Komisyon kurmuş olduk. Dolayısıyla burada alınan kararlar belli bir noktaya geldiğinde, olgunlaştığında biz bunları tüm Teşkilatı- 74

mızda tamim edip, böyle bir de uygulama birlikteliğini temin etmeye çalışacağız. Tabii bu yeni bir Kurum. Böyle bir çalışma yapmadı. Ama herhalde bugünlerde ilk toplantılarını yaparlar. Evet ben son olarak 2007 yılı ile ilgili bir, iki şey ilave etmek istiyorum ve onunla konuşmamı tamamlamak istiyorum. 2007 Yılı Denetim Planı Ankara dan da onaylanıp geldi. Bu Denetim Planına göre bizim bu yılki önceliklerimiz, geçen yıllar göre biraz farklı. İlk defa bu yıl İstanbul da Denetmen Yardımcılığı yapan arkadaşlar il dışına tayin olmadılar. İstanbul da kaldılar. Yeterliklerini aldılar ve burada kaldılar. Artık il dışından da yeni Denetmen arkadaşlar geliyorlar ve inceleme yapabilecek Denetmen sayısı arttı. Biz mevcut denetmenleri ikiye böldü. Bunların bir bölümü zamanaşımlı işleri yapacak. 2002 yılını takip edecekler. Bir bölümü 2006 yılını. Yani cari yıl incelemeleri yapmaları...2006 yılı incelenirken, öncelikle 2005 ve 2006 yıllarında arka arkaya iki yıl zarar beyan eden mükellefler, birinci hedef. İkinci hedef, bir önceki yıla göre Kurumlar Vergisi, yada Gelir Vergisi matrahını sektör ortalamasının altında arttırmış olan mükellefler. Bunlar araştırılacak. Mutlaka incelenecek anlamında demiyorum. Arkadaşlar bir ön elemeden geçirip, hangilerini inceleyeceklerine karar verilecek bu olayla ve bunları incelemeye alacağız. Üçüncü olarak, cirosuna göre beyan ettiği Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahı düşük olan mükellefler. Dördüncü olarak da, vergisiz alış ve satış yapmakta direnen mükellefler. Kimdir bunlar? İşte denetimlerde bizim arkadaşlarımız gidiyorlar. Mükelleflerimiz diyorlar ki, Tamam, yaz cezanı güle güle. Kaç lira bu? 70 milyon lira, 100 milyon lira, 120 milyon lira. Geliyor vergi dairesine, indirimli olarak ödeyip, gidiyor. Hayır, bundan sonra böyle düşünmüyoruz. Eğer bir mükellefin böyle bir alışkanlığa sahip olduğunu düşünüyorsak, biz bu mükellefin neden vergisiz alış, yada satış yaptığını merak ediyoruz ve bunun ancak inceleme gibi detaylı bir araştırmadan sorun ortaya konulabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu mükelleflerde öncelikli olarak incelemek istediğiniz mükellefler portföyünde yer alıyorlar. Bu dediklerim Gelir ve Kurumlarla ilgiliydi. Yine mükelleflerden KDV yönünde de ticari ve teknik icraatlara göre devreden KDV beyan etmemesi beklenirken, sürekli devreden KDV beyan eden mükellefler. Bunun altını çizmek istiyorum. Burada gerçekten ticari ve teknik icap kelimesi önemli. Yani beyaz eşya ticareti yapan bir mükellef, tabii ki devreden KDV si olabilir. Eğer depoda veya dükkanda satılmamış malı varsa, elbet onun devreden KDV si olacak. Ama bir lokanta işletmesinde devreden KDV varsa, buna biz dikkat edeceğiz. Yine hemen aklıma gelmişken, bunun örneği var arkadaşlarım biliyorlar. Bir lokantada 13 ton karpuz stoku çıktı. Hepinizde NTV den duydunuz bunu. Böyle bir şey var. Yine bir parantez olarak söylüyorum. İncelemeyle ilgili değil, ama denetimle ilgili. İstanbul da 88 bin mükellef, aylık işyeri kira bedelinin 100 YTL nin altında olduğunu beyan ediyor ve biz bunları şimdi belli bir program yaptık. O programa göre teker teker kontrolden geçiriyoruz. Yine 392 bin mükellef, yanında hiç eleman çalıştırmadığını beyan ediyor. Olabilir. Bunlara da teker teker bakıyoruz. Bunların bir bölümü lokanta gibi eleman çalıştırmadan yürütülmesi mümkün olmayan işlerle iştigal ediyorlar. Biz 75

bunları doğrusu cüret olarak algılıyoruz ve bunun hakkından gelebileceğimize inanıyoruz. Çünkü elimizde tüm datalar var. Tüm veriler var. Bilgisayar alt yapımız çok iyi ve bu denetimi yapabilecek ekibimiz var. Belirttiğim gibi denetmenlerde ciddi bir artış var. Yine herhangi bir ihbar olmadıkça, arkadaşlar bunu farklı yorumluyorlar. Gelir İdaresi nde de aynı şeyi dedik. Ama ben ifade etmekte herhangi bir beis görmüyorum. Herhangi bir ihbar veya karşıt inceleme talebi veya tespit olmadıkça, Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinden 2007 yılında beyan ettiği vergi tutarını, bir önceki yıla göre % 15 oranında arttıran mükellefler, bizim için öncelikli incelecek mükellefler arasında yer almıyor. Ancak herhangi bir ihbar olur, karşıt inceleme olur, bir tespit olur, o zaman bunları inceleriz. Ama öncelikli incelenecek mükelleflerin içinde bu arkadaşlar yer almıyorlar. Bunlar bize göre vergilendirmeyle ilgili mükellefiyetlerini yerine getiriyor kabul ediliyor. Tabii ki bu bir varsayımdır. Bunun aksine bir durum olduğu takdirde, Vergi İdaresi bunu değerlendirecektir. Ben İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak, bana burada Vergi Dairesi Başkanlığı nın görüşlerini açıklama fırsatı verdiği için sayın YMM Odası Başkanı değerli Üstadımızın şahsında YMM Odası na teşekkür ediyorum. Oturumun ikinci bölümünden erken ayrılmak gibi bir durumum var. Onun içinde hepinizden özür diliyorum ve hepinize saygılar sunuyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN SEZAİ ONARAL Efendim sayın Başkan a çok teşekkür ederiz. Özellikle yoğun bir iş gününün arasında Odamızı şereflendirip, meslekle ilgili olumlu cümleler ifade ettikleri için, ayrıca hepiniz adına şükranlarımı sunuyorum. Şimdi birkaç soru almazdan önce, bizimle ilgili birkaç noktayı, müsaade ederseniz birkaç cümleyle ifade edeyim. Bir kere eğitim konusu İstanbul YMM Odası yla, önce VİP Vergi Dairesi nden başladı. Tabii bazı yöneticilerin bir kısmı sayın Başkan ın ifade ettiği gibi, VİP Vergi Dairesi ne gönderildi. Orada aşağı yukarı iki aya yaklaşan bir eğitim, daha doğrusu orada insani ilişkiler, yani vergi falan konuları değil de, insan psikolojisi, mükellef psikolojisi üzerine bir müştereken eğitim yapıldı. Biz tabii bunun sayın Başkan ın da ifade ettiği gibi, tüm vergi dairelerinde daha geniş kapsamda yapılmasından yanayız ve bu konuda da amadeyiz. Şimdi ikinci bölümünde de programın biraz daha vergi ve diğer konuları içeren toplantılar yapılacak. Bu konuda İdare nin emrinde olduğumuzu her zaman olduğu gibi, şimdi tekrar ifade etmek isterim. Şimdi bir müştereken düzenlemiş olduğumuz bir toplantı, yani beş tane Vergi Daire Müdürü ve Başkan Yardımcısı Hakkı beyin Başkanlığında, bizde beş tane arkadaşımızı dün Yönetim de tespit ettik. Yani daha çok Katma Değer Vergisi ile ilgili, burada mesela Burhan Gezgin de var. O yeni Yeminli Mali Müşavir oldu ya, onu gıyabında tayin ettik. Yani konuları biliyor diye. Tabi her zaman olduğu gibi Zafer bey var. Yani o olmadan yapabilemeyiz. Yani beş tane bu konularla ilgili arkadaşlarımızı tespit ettik. 02 Mayıs ta ilk toplantıya 76

başlayacaklar. Bu konudaki anlayış ve desteklerinden dolayı da sayın Başkan a şükranlarımızı sunuyoruz. Şimdi bir de tabii gayri resmi bu bilgilerin alınması konusunun hukukunu oluşturmak pek kolay değil. Eğer sayın Başkan uygun görürlerse, bu bizim zamanımızda benim şahsıma tebliğ edilen bir bilgi olarak ben aynen alıp, ilgili arkadaşlarımıza aktarmaya devam etmemizin daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü bu özel olarak yapılan bir şeydir. Ama hem İdari, hem Yeminli Müşaviri çok büyük ölçüde rahatlatan bir uygulama. O yüzden bu anlayıştan dolayı da kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Şimdi sayın Başkan Defterdarlıkla ilgili şikayetlerini söyledi. Ben bu konuda sadece şunu söyleyeyim; 92 94 yıllarında bende İstanbul Defterdarıydım. Şikayetler hiç değişmemiş. MEHMET KOÇ Efendim Vergi Dairesi Başkanlığı ile ilgili şikayetleri ve...bir yanlışlık... BAŞKAN SEZAİ ONARAL Tabii, yani 92 ile 94 arası yine Başkanlık aynı şekilde. Yani tabii isminizin değiştiğini saygıyla kabul etmek mecburiyetindeyiz. Şimdi burada tabii sorun hepimizin. Özellikle oradaki eğitim konusunun, özellikle Yeminli Mali Müşavir arkadaşlarımızın sanıyorum hiç ücret almadan da bunu yapacaklarına inanıyorum. Çünkü nihayet, oradaki standardın yükselmesi, oradaki işlerin standardının yükselmesi bizi yakından ilgilendiriyor. O yüzden bir program çerçevesi içerisinde Hüseyin Bey zaten bakıyor bu işe. Bunu da kısa sürede gündeme getireceğimizi ifade etmek isterim. Birde raporlar konusu. Biliyorsunuz bu 95 yıllarında ihtiyaçtan doğan bir onayla yapıldı. Yani İstanbul daki bir Yeminli Mali Müşavirin 65 tane Vergi Dairesinin 25 ine giderek bu raporları vermesi mümkün değil. Şimdi tabii bazı aksaklıklar dolayısıyla o 41 Nolu Tebliğ biraz düzeltilirken, bozuldu. Bunu yeniden düzeltmek için tabii biraz zaman lazım. Bu konuda sayın Başkanımızın, yani Eski sisteme devam edeceğiz. Tabii hukuk çizgisinden çok memnunuz. Çünkü buradaki hizmet hakikaten Yeminli Mali Müşavirlere hizmet olduğu kadar, İdare ye de bir hizmet. Çünkü aksi halde 20 tane YMM, işte x vergi dairesine gitse onu bloke eder o. Onun için bu yolda arkadaşlarımızın da suhulet göstererek hem Odamıza, hem İdarelerimize yardımcı olacağına inanıyorum. Şimdi müsaade ederseniz bir, iki soru alalım. Ondan sonra sayın Başkanı uğurlayacağız. Soru var mı efendim? Evet, buyurun Zafer Bey. ZAFER ALTINTAŞ Sayın Başkan, değerli meslektaşlarım. İdaresinin en yetkili kişilerinden sayın Koç un bu toplantıya katılmasını sağladığından dolayı Oda Yöneti- 77

mine teşekkür ediyorum. Her ay önemli kişilerin katılımını sağlamak kolay değildir. Ayrıca mukayese edildiğinde, bizim toplantılarımızda soru sorma ve katılım daha fazladır. Son söz Başkanın da olsa, daha demokratik olduğunu görüyoruz. Bu açıdan Yönetime takdirlerimi sunuyorum. Her fırsatta muhalefet diye lanse edilsek de görüldüğü üzere, olumlu icraatları takdir ediyoruz. Sıkıntımız, bu imkanı nadir bulabilmemizdir. Biz yıllardır muhalefet etmeyi değil, sorunları seslendirmeyi amaçladık, nesnel gözlemlerimizi paylaştık. Yoksa Başkanımızı eleştirmek ve muhalefet etmek bu demokratik ortamda ve Başkanın otoritesi karşısında her babayiğidin harcı değildir. İdareden beklentimize dönersek, önce aynı zamanda mükellef olarak neler bekliyoruz onu açıklayalım; Halk arasında Allah devlet dairesine düşürmesin diye söylenen özdeyiş, ne yazık ki vergi dairesi için de geçerlidir. Oysa vergi dairesi diğer kurumlardan farklı olmalıdır. Diğer birimlere hizmet almak için gidildiği halde, vergi dairesine karşılıksız para ödenmektedir ki, bu önemli farktır. Kayıt dışılığın yaygın olduğu bir düzende mükellef olmak eziyete dönüşmemelidir. Mükellef velinimet olarak görülmeli, gereken saygı ve ilgi gösterilmelidir. Personel sürekli bu yönde eğitilmelidir. İnceleme elemanları da dahil, tüm memurlar performansına göre değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, söz meclisten dışarı seçilenler için de geçerli olmalıdır. YMM olarak İdareden ne bekliyoruz? Önce geçmişte yaşananların tekerrür etmemesini diliyoruz. Hatırlayınız, gözaltına alınmalar, sakıncalı YMM listeleri, trilyonluk tarhiyatlar, sürekli disiplin kovuşturmaları mesleğimizi zedelemiştir ve bunun müsebbibi, maalesef Maliye Bakanlığı dır. Bu olayların geçmişte kalması en büyük temennimizdir. Şu anda bizi tedirgin eden hususlardan biri müşterilerimizin incelenmesidir. Tedirgin olmayan var mı? İşimizi doğru yapmamıza rağmen, neden tedirginiz? Çünkü, incelenen her mükelleften mutlaka matrah farkı bulunmalı zihniyeti ve buna bağlı olarak kusuru olsun olmasın YMM nin sorumlu tutulması, bizleri rahatsız etmektedir. Beklentimiz hukuk çerçevesinde bu uygulamanın değiştirilmesidir. Diğer taraftan, inceleme oranının % 2 3 lerde seyrettiği bir ortamda İdare, inceleme yetkisini öncelikle YMM lerin tasdikindeki mükellefler nezdinde kullanmamalıdır. Zamanaşımına uğrayacak dönemlerden ziyade cari denetime ağırlık verilmeli, incelemeler aylarca sürmemeli, daha fazla mükellefin incelenmesi hedeflenmelidir. 94 Nolu KDV Tebliği ve uygulamada çıkarılan güçlükler nedeniyle çok sayıda YMM KDV raporu yazmaktan vazgeçmiştir. Karşıt inceleme tutanaklarından başlamak üzere iade sistemi sadeleşmeli ve hızlandırılmalıdır. Enerjimiz ve zamanımız boşa 78

harcanmaktadır. Mükelleflerin kodlanması işlemi gözden geçirilmelidir. Vergi daireleri arasında uyum sağlanarak farklı uygulamalara son verilmelidir. Bu konuda bir denetmenin görevlendirilmesi sevindiricidir. İdare ile YMM arasındaki sorunların kaynağında açıkça ifade edilmese de güven bunalımı yatmaktadır. İdare ya kendi denetim elemanına güvendiği kadar YMM lere de güvenecektir. Ya da tasdik yetkisini hiç kullandırmayacaktır. İkisinin arası olmaz. YMM ler bugüne kadar binlerce KDV raporu yazarak yılların birikimini eritmiş, ihracatçının mağduriyetini önlemiş, İdarenin yükünü hafifletmişlerdir. Yine devlete hiçbir yük olmadan denetime katkıda bulunmuşlardır. Tabii ki her camiada olduğu gibi, bizim aramızda da yanlış yapanlar olmuştur. Bunlara bakıp tüm bu meslek grubuna şüphe ile yaklaşılmamalıdır. Güven tesisi için ne gerekiyor ve bizlerden ne bekleniyor ise, oturup konuşalım. Odamız daha aktif rol oynayabilir. Örneğin; İşi ticaret dökenleri, mührünü kiraya verenleri, işinde gereken özen ve titizliği göstermeyenleri saptamak amacıyla ihbar ve şikayeti beklemeden Oda olarak resen gereken denetimleri yapalım. Tekelciliğe karşı birlikte mücadele edelim. Özellikle yabancı markalı şirketlerin 3568 sayılı Kanun karşısındaki hukuki durumlarını irdeleyelim. Yeni modeller geliştirelim... İdare olarak bizden beklentilerinizi ve noksanlıklarımızı açık yüreklilikle ifade ediniz. YMM ler elit bir topluluktur. Beyan esasının iflas ettiği, etkin ve yaygın bir denetimin yapılmadığı bir düzende YMM den yeteri kadar faydalanamamak büyük bir israftır. Son olarak bir dileğimi ifade ederek sözlerimi noktalıyorum. Bir gün midemize kramp girmeden, tansiyonumuz yükselmeden vergi dairesine gideceğimiz günlere kavuşmak umuduyla, hepinizi saygıyla selamlıyorum. MEHMET KOÇ Ben zaten katkı olarak algıladım. BAŞKAN SEZAİ ONARAL Evet, bir kere Zafer beyin bu söyledikleri çok güzel bir Genel Kurul nutku olabilirdi. Yani yakında bir Genel Kurulumuz var ya. Mali Genel Kurul. Her halde aynı şeyleri tekrarlayacak. Ama sayın Yöneticimizi burada bulmuşken bunları, daha önce bildiğimiz konuları çok güzel ifade ederek anlattılar. Kendisine hem Odamız adına, hem de sizler adına şükranlarımı sunuyorum. Ancak Yeminli Mali Müşavirlik mesleği, tabii ki 90 yılından bu yana bazı badirelerden geçerek bu noktaya geldi. Gönül isterdi ki, hiçbir 79

şekilde bunları kötü niyetli Yeminli Mali Müşavirler tarafından bu noktaya gelinmemiş olalım. Ama her toplumda bu evrelerden geçilecek. Buradaki handikap, bu olayı asgari zararla bir yere getirebilmek. Şimdi 90 yılında 200 300 kişi olan Yeminli Mali Müşavirler, bugün 1000 kişiye ulaştı. Şimdi artık herkes birbirini tanıyor. Kimin ne olduğunu biliyor. Kimin ne yaptığını gayet iyi yakından biliyor. Şimdi bu olayları asgari zararla bir yere, tabii gönlümüz hiçbir şekilde bu noktalara gelinmemiş olmasını arzu eder. Ama her toplum bu yerlerden geçiyor. Şimdi güven konusu söylüyor. Şimdi ben kendi adıma söyleyeyim Maliyeciler için. Maliyeciler hiç kimseye güvenmezler. Bu Odada, bunun da uzantıları vardır. Onun için güven unsuru, bugünden yarına bana güvenin şekliyle ortaya konacak bir konu değildir. Bu zamanla, bu örgütümüzün bu standardıyla genel kabul gören bir meslek halinde bunu getirmemizle bağlantılı. Bu sadece Yönetim Kuruluna, diğerlerine değil, hepimizin burada buradaki şeyi var. Burada bizim handikabımız, iyi niyetli olmayan Yeminli Mali Müşavirleri hukuk çizgisinde zamanında ayıklayamamamızdan kaynaklanmıştır. Kendisi zaten 15 senedir Disiplin Kurulu Üyesi. Başkanı da burada. Bazı kötü niyetli ki, bunlar 1000 kişide 15 20 kişidir. Bu meslekten atma imkanımıza hukuk cevaz vermiyor. Bir sene meslekten a- tıyorsunuz. Bir sene sonra, aynı adama mührü vermek zorunda kalıyorsunuz. Efendim mesleğin içerisinde bir defa daha yaptığı takdirde meslekten atılan örnek hale dönüşüyor. Bugüne kadar, iki arkadaşı meslekten attık. Kusura bakmayın, şimdi bu örnekleri yaşamadan bir yere gelmek kolay değil. Öyle muhalefet çizgisinde böyle güzel güzel konuşmakta fevkalade bir şey. Benimde gönlüm isterdi ki, burada iktidar olmak yerine. Zafer in yerinde, muhalefet yerinde olmuş olayım. Ama burada bizim üzerine düşmemiz gereken nokta şu; 1000 tane Yeminli Mali Müşavir hem toplumda, hem piyasada, hem İdarede genel kabul gören bir meslek haline gelmiştir ve 15 sene bir meslek için çok uzun bir süre değil. Buradaki birikim ve Odamızın ve sizlerin sayesinde, bir felsefeyle bu yere gelinmiştir. Bakın biz burada 15 senedir beraber yaşamayı öğrendik. Bu basit bir şey değil. Burada artık herkes birbirini tanıyor. Bunun içinde belli bir zaman vardır. Şimdi ben arkadaşımızın odayla ilgili bölümlerine çok teşekkür ediyorum. Kendi dilimin çerçevesinde bazı şeyleri anlattım. Sayın Başkan sizde her halde birkaç şey söyleyeceksiniz bununla ilgili olarak. MEHMET KOÇ Yok, ben tamamıyla katkı olarak değerlendirdim. Algıladım. BAŞKAN SEZAİ ONARAL Evet. Bu katık kayda girdi. Sonra şöyle bir şey söyleyeyim; Hepiniz 1950 dene beri vergi dairelerine gidiyorsunuz. Vergi dairelerinin sorunları, siz tabii vergi dairelerinde yaşamadığınız için bilmiyorsunuz kusura bakmayın, Yeminli Mali Müşavir sorunlarından çok daha fazla. Sayın Başkan iyi niyetle burada bizim olaylarımızı gündeme getirdi. Ben Odamıza bu şe- 80

kilde katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Başka soru var mı? Buyurun. DİNLEYİCİ... bir sıkıntı var. Elektronik ortamdayız.... Beyannameler E Beyanname ile alınıyor. Fakat Motorlu Taşıtlar Vergisi nin dışındaki vergilerde banka ödemeleri, internetten ödeme vadesi geçmiş borçlarda yapılamıyor. Birde kişilerin parası vergisinden az şekilde bulunduğu vakit onu bir miktar ödemek istiyor. Birde bu imkan yok. Bunlar hakkında acaba bir düşünceniz var mı? Teşekkür ederim. MEHMET KOÇ Şimdi vergi daireleri muhtemelen 01 Ocak tan itibaren, tabii bu söyleyeceklerim daha çok Gelir İdaresi Başkanlığı nın yetki alanında olan konular. Ama bildiğim kadarıyla 01 Ocak tan itibaren yeni bir projeyi kullanmaya başlıyor. Şu anda bazı dairelerde de kullanılmakta İstanbul dışında.... denilen, yada VEDOP 3 denilen yeni bir proje ve bununla cari hesaba geçiriliyor tamamıyla bankalar gibi. Dolayısıyla bu yeni sisteme geçildiğinde, bu işte yeteri kadar parası olmayan, ödeme yapabilir mi? Yapabilir. İnternetten ödenebilir. Bu tür söylemiş olduğumuz olayları gerçekleştirmek mümkün hale gelecek. Teşekkür ederim. BAŞKAN SEZAİ ONARAL Efendim toplantının bu bölümünü burada bitiriyoruz. Sayın Başkana Odamıza katıldıklarından dolayı çok teşekkür ediyorum ve toplantının ikinci bölümünün de başarılı olmasını diliyorum ve saygılar sunuyorum. BAŞKAN HÜSEYİN PERVİZ PUR Toplantımızın ikinci bölümü olan Kurumlar Vergisi ile ilgili 5520 sayılı Kanun değişikliklerini işlemeye başlayacağız. Bu bölümde Odamızın iki değerli üyesi sayın Burhan Gezgin ve sayın Ahmet Kavak görev aldılar. Kendi aralarında iş bölümü yaptılar. Önce Burhan Gezgin arkadaşımız söz alıyor. Sayın Gezgin özellikle istisnalarla ilgili olan açıklamalarını yapacak ve diğer kurumlardaki vergi kesintisi ve ödenen vergilerin mahsubu ile örtülü sermaye ve fiyatlandırılması kısa olarak ve soruya geniş zaman ayırmak üzerede Ahmet Kavak arkadaşımız söz alacak. Sayın Burhan Gezgin konuşmasına başlamadan evvel, kendisi İstanbul Defterdar Muavini Vekili iken ve bilahare İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdürü iken, O- damızın Katma Değerle ilgili olan sorunlarında Yeminli Mali Müşavirlerin dosyalarının vergi dairelerinde takılmasında o uzmanlık görevini başarıyla uyguladı ve Yeminli Mali Müşavirlerin sorunlarını çözdü. Biz kendisine O- damız adına ve Yönetim Kurulu adına şükranlarımızı arz ediyoruz efendim. Kendilerine huzurunuzda teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar. BURHAN GEZGİN Teşekkürler üstadım. 81

BAŞKAN HÜSEYİN PERVİZ PUR Estağfurullah, bizim Odamızla ilgili büyük bir geçmişi var. Sayın Ahmet Kavak artık bizim Odamızın akil kişisi, yani bilgili kişisi. Her önemli Kanun değişikliğinde, her önemli Tebliğ çıkışında sayın Ahmet Kavak araştırmacı, incelemeci ve çok fazla tecrübesi olduğu için, bir de aynı zaman öğretim görevliliği de var. Kendisinin bu yeteneklerinden yararlanıyoruz. Her iki konuşmacıya hoş geldiniz diyorum ve toplantıya başlıyoruz. Toplantıdan önce kendilerine Odamız adına teşekkür ediyorum. Sayın Burhan Gezgin mikrofon sizde efendim, buyurun. Bu arada iki tane telgraf geldi. Sayın Maliye Bakanı mız Kemal Unakıtan, davetimize teşekkür ediyor ve toplantının beklentileriniz doğrultusunda gerçekleşmesini diliyor. Hepinize selam ve saygılarını sunuyor. Aynı şekilde sayın Osman Arıoğlu da Gelir İdaresi Başkanı mız da iyi niyetlerini ve başarılı bir toplantının oluşmasına temennilerini sunuyorlar efendim. Evet, buyuran sayın Burhan Gezgin. BURHAN GEZGİN Bu hoş sözleriniz için teşekkür ediyorum üstadım. Bu uzmanlık görevinde bir nebzede olsa katkımız olmuşsa kendimizi mutlu addederiz. Evet, yeni Yasa nın yürürlüğe girmesiyle birlikte yayınlanan hem Yasa da, hem de 1 Nolu Kurumlar Vergisi Tebliğinde istisnalar esas itibariyle, tebliğin sistematiği içerisinde iki bölümde ele alınmış. Bir tanesi, Kurumlar Vergi Kanunu nda yer alan istisnalar diyor ve 5 inci madde düzenliyor bu istisnaları. Bunlar toplam 11 adet istisnadan oluşuyor. İkinci grup istisnalar olarak da Diğer Kanunlarda yer alan istisnalar diyor ve bunda da 3 istisna düzenleniyor. Kurumlar Vergisi Kanununun 35 inci maddesi hükmü özellikle ve ısrarla bozuluyor. Tebliğde Kanunun lafzı bir kez daha geçiyor. Çünkü Kanun diyor ki, aslında öteden beri var ama, hiçbir zaman uygulanmadı maalesef. İstisna, indirim ve muafiyetler ancak Kurumlar Vergisi Kanunu nda yer alırsa hüküm ifade eder diyor. Yada bunlar istisna niteliğini taşır diyor. 35 inci madde aynı şeyi söylüyor. 1 Nolu Tebliğ açıklama getiriyor. Diyor ki Bu Yasa 21.06.2006 tarihinde girdi. Dolayısıyla geçmiş istisnaların vaziyeti ne olacak? diye ve Geçici 1 inci maddeyle ilişkilendiriyor. 31.12.2006 tarihine kadar mevcut sistemde yer alan tüm istisnalar geçerlidir. Kurumlar Vergisi Kanunu dışında başka Yasalarda düzenlenmiş olanlar da geçerlidir. Israrla vurguluyor. 01.01.2007 tarihinden sonra herhangi bir istisna yada muafiyetin geçerli olabilmesi için mutlaka, ama mutlaka Kurumlar Vergisi nde düzenleme istiyorum diyor. Bu geçmişte de kullanıldı, ama hiçbir zaman hayata geçirilemedi. İnşallah bu ısrarlı sözcükler, özenle seçilen sözcükler bundan sonra istisna, ve indirim ve muafiyetlerin Kurumlar Vergisi Kanunu nda düzenleme yapılarak hayata geçirilebilirliğini ortaya koyar. Şimdi 5 inci madde Kurumlar Vergisi Yasası nda ki istisnaları düzenliyor. Bunlar aslında öteden beri sistemde olan istisna- 82

lar. Çok yeni istisnalar yok. Ancak oran değişiklikleri, süre değişiklikleri gibi teknik detayları var. ilk istisnamız, iştirak kazançları istisnası. Bu, öteden beri uygulana gelen istisna. İkincisi, yurt dışı iştirak kazançları istisnası. Üçüncüsü, tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerine elden çıkarmalarına ilişkin istisna. Yine öteden beri uygulanan dördüncü istisnamız, emisyon primi kazancı istisnası. Beşinci sırada, Türkiye de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna. Altıncı sırada, taşınmazlar ve iştirak hisseleriyle, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satış kazancına ilişkin istisna. Yedi de, Bankalara ve TMSF ye borçlu olan kurumlar ile bunların kefillerinin gayrimenkulle iştirak hisselerini TMSF ye yada bankalara devretmeleri halinde uygulanacak istisna. Sekizde, şube kazançları yer alıyor. Dokuzuncu istisna, yurt dışına yapılan inşaat, onarım, taahhüt işleri ile teknik hizmetlere yönelik istisna. Eğitim tesisleriyle, rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlara ilişkin istisna bir diğeri. Kooperatiflere yönelik istisna ile sonlanıyor. Tebliğ, diğer Kanunlardaki istisnaları açıyor. Bunlara ilişkinde bir tanesi, TUGS ye (Türk Uluslararası Gemi Sicili) ne kayıtlı olan gemilerin işletilmesi, yada bunların elden çıkarılmaları dolayısıyla oluşan kazanca ilişkin istisnadır diyor. Diğeri, teknopaklarda elde edilen kazançlara ilişkindir. Son olarak da, serbest bölgelerden elde edilen gelirlere ilişkin istisnayı a- çıklayarak, istisna müessesesini bitiriyor. Şimdi burda yaklaşık 14 tane istisna var. Her biri üzerinde konuşulacak olursa üç saat alır. Seçici olalım ve bir kısım istisnalar üzerinde detay çalışalım. Buralarda yaygın olarak karşımıza çıkanlar olsun istedik. İştirak kazançları ve iştirak hsselsrinin elden çıkarılmasıyla ilişkili olarak sistem hangi istisnaları öngörüyor. ben bunları kısaca özetlemeye çalışacağım. Şimdi ilk istisna, öteden beri sistemde olan İştirak Kazançları İstisnası. Bu aşağı yukarı her firmada da karşımıza çıkıyor. Yani ben Defterdarlıktaki çalışmadan biliyorum. En sık karşılaşılan istisna Türkiye de, yada sıklıkla uygulanan istisnadan bir tanesi de İştirak Kazançları İstisnası. Sermayeye katılım, yada kara katılım dolayısıyla elde edilen kazançları Kurumlar Vergisi nden istisna ediyor bu. Diyor ki, Kurumların bir tanesi tam mükellefiyete tam mükellefe tabi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar istisnadır. İkincisinde de Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun karına katılma imkanı veren kurucu senetleriyle, diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kar payları Kurumlar Vergisi nden istisnadır Çok kısa olarak, Türkiye de bir kurum var ve Türkiye de yerleşik olan bir başka tam mükellef kurumun ya sermayesine, yada karına katılıyor. Bunun karşılığında da kısaca kar payı elde ediyor. Diyor ki, Ben bunu istisna tutuyorum. Tebliğ yeni bir şey getirmiyor. Sadece şunu söylüyor; Kar payını elde eden kurum dar mükellefte olabilir, tam mükellefte olabilir İkincisi, ama kar payını elde edilen kurum mutlaka Türkiye de tam mükelleftir. Oran ve süre anlamında herhangi bir sınırlamaya gitmiyorum, diyor. Diğer istisnalarda var, sırası gelince. Yani ; Ben A şirketiyim. B şirketine % 99 ortak olabilirim. Yada onbinde bir ortak olabilirim. 83

Payın hiçbir önemi yoktur oran tavanlarında. İkincisi, daha dün iştirak etmiş olabilirim. Yada on yıl öncesinden iştirak etmiş olabilirim. Bununda hiçbir önemi bulunmamaktadır. Bu kazanç istisnadır diyerek noktalıyor. İkinci istisna olarak karşımıza çıkan, Yurt Dışı İştirak Kazançları İstisnası Bir yurt içindeki iştirak kazançlarını, sonrasında dönüyor yurt dışındaki iştiraklerin kazançlarını istisna ediyor. Buna yönelik olarak da belli koşullar koyuyor. Diyor ki, İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması gerekir. Yani yurt dışında yerleşik bir firmadır. Kanuni ve iş merkezi yurt dışındadır. Yurt dışında kurulu olan şirket ya anonim şirkettir, yada limited şirkettir. Üçüncü bir şirketten elde e- diyorsanız, bu istisnayı uygulamam diyor Yasa. Diğer taraftan, iştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştiraki ö- denmiş sermayesinin en az % 10 una sahip olması arıyor. Burada bir oran sınırlaması geliyor. Yurt dışındaki iştirakınızın en az % 10 una sahip olmak zorundayız. İkinci bölümde de süre olarak bir koşul koyuyor. Diyor ki, İştirak kazancının elde edildiği tarih itibariyle iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süre ile işletmenin aktifinde olması gerekiyor. Türkiye de yerleşik olan A şirketi, Almanya da yerleşik B şirketinin, anonim şirketinin, yada limited şirketinin paylarına sahip ise, kazancı elde ettiği tarihten geriye doğru göz atmamız gerekiyor. Bir yılda bu senetler, yada paylar mutlaka işletmenin aktifinde olmuş olması gerekiyor. Bunu da yeterli saymıyor. Diyor ki, Ayrıca yurt dışı iştirakten elde edilen kar payı, mutlaka kar payının elde edildiği tarihe ilişkin verilecek olan Kurumlar Vergisi Beyannamesinin son gününe kadar Türkiye ye transfer edilmiş olması gerekir Yani ben bugün 19 Nisan itibariyle yurt dışından kar payı elde etmiş isem, istisna olabilmesi için 2008 Nisan beyannamesinin verilme süresinin son gününe kadar ülkeye getirmek zorundayım. İstisna,bu koşulları topluca bir arada arıyor. Herhangi biri gerçekleşemezse bu durumda istisnadan yararlanamazsınız diyor. Koşullardan bir başkası, vergi yükünü açıklıyor. Bir de diyor ki, Yurt dışında elde ettiğiniz kar payı üzerinden, hangi ülkede elde etmiş iseniz, o ülkenin vergi kanunları gereği üzerinde en az % 15 vergi yükü olmalıdır Fakat bu vergi yükü, nominal vergi yükü değil. Reel vergi yükü. Bizatihi katlanılan vergi yükü. Yani ben Almanya da elde ettiğim iştirak kazancı Almanya daki, atıyorum Almanya daki A anonim şirketine yönelik olarak Alman Yasaları % 40 Kurumlar Vergisi öngörmüş ise, % 15 i geçtiğine göre, doğrudan istisnadır diyemiyorum. Çünkü Almanya da da bir takım muafiyetler, istisnalar, yada düşük oranlar, yada stopajlar o- labilir. Fiilen o kar payı üzerindeki vergiye bakıyor. Yada ödenilene bakıyor. Bu mutlaka, ama mutlaka % 15 i aşmalıdır diyor. Gelir, yada Kurumlar Vergisi, yada benzeri bir vergi diye de sınırlıyor. Dolayısıyla diğer vergiler dışında dolaysız vergiler olarak algılamak gerekiyor. Diyor ki, Eğer ki yurt dışı inşaat, onarım işleri var ise, bu durumda bu koşulları aramak... istisna ediyorum kar paylarını Eğer inşaat onarım işlerine ilişkinse, hiçbir sınırlama koymuyor. Şimdi yurt dışında yer alan işletmelerden elde edilen kar payları belli koşullarda evet, istisna. Türkiye de iştirak hisselerinin satışı da istisna. Buna paralel olarak eğer yurt dışındaki Almanya daki A anonim şirketinin elinde hisse senetleri var ise, ben hem bu ko- 84

şullarda bunun kar payını istisna ediyorum. Bununla kalmıyorum, aynı zamanda siz bu yurt dışı iştiraklerinizi elden çıkarıyor iseniz, satar iseniz bu satış karını da istisna ediyorum diyor Yasa. Bu istisnaya yönelik olarak da ilginç bir düzenlemesi var. Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi? Ben biraz hem Tebliğde, hem de Kanun daki lafzı anlamakta zorlandım. Şöyle diyor; Kazancın elde edildiği tarih itibariyle aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının % 75 veya daha fazlası. Tam mükellef olmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesini en az % 10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin satışı diye bir cümle var. Tebliğde de bu kullanılıyor. Ben algılamakta zorlanıyorum. İfade etmekte de zorlanıyorum. Belki daha farklı, tabii ki Kanun un da lafzına uygun olarak ama, Tebliğde hareket a- lanı içerisinde belki basitleştirilebilirdi. Şunu diyor; Ben Türkiye de bir öncelikli anonim şirketim. Başka bir şirket yararlanamıyor. Ben Türkiye de yerleşik kurulu tam mükellef anonim şirketim. Yurt dışında bir iştirakim var. Örneğin Almanya da iştirakim var. Ama bu iştirak bir anonim şirkettir, ya limited şirkettir ve bunun hisselerine sahibim ben. Fakat en az iki yıl aktifinde durmalıdır diyor bu hisseler. Süre anlamında. İki yıllık bir süre. Aktifte kayıtlıdır. İşte diyor, bunları satarsan istisnadır. Fakat yine bir sınırlama getiriyor. Bu anlaşılması güç olan ibare. Diyor ki, Sen öyle bir şirketsin ki, Yani Türkiye deki A anonim şirketi, senin bilançona bakacağım bunlarla yetinemiyorum. Bilançonda nakit varlıklar dışındaki aktif değerlerin olacak. Örneğin, nakit aktif 500 ise, 100 nakit değerler ise, 400 rakamına ulaşacağım. Yani nakit varlıkları çıktıktan sonra, kalan kalemle uğraşmaya başlıyor. Bu 400 dür diyor. İşte bu 400 ün % 75 i diyor. 300 dür. Bu 300 sizin iştirakiniz büyüklüğü olmalıdır diyor. 300 ün altındaysa, satarsan hisse senetlerini yararlanamazsın diye bir koşul. Koşulu böyle. Evet,böyle özetlenebilir. Pratikte sık rastlanmayabilir evet. Bilemiyorum yaygınlığını. O nedenle fazla üzerinde durmadan, belki Tebliğ sadece, daha açık hale getirebilirdi. DİNLEYİCİ Bu hisse senedi alım satımı yapan aracı kurumlarla ilgili olmasın? Yorumu öyle yaparsak ne olur? BURHAN GEZGİN Tam ona da uymuyor üstat. Evet devam ediyorum. Beklide en yaygın olarak karşımıza çıkan ve süreklide değişen, ama şimdi kalıcı hale gelen taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışına ilişkin istisna. Bunu aynı zamanda intifa ve kurucu hisselerinin ve rüçhan haklarının satışını da bu kapsama alarak Yasa bir arada toplulaştırmış, Tebliğe de açıklamalarını koymuş. Aslında bu istisna çok öteden beri hem Kurumlar Vergisi nde, hem de Katma Değer Vergisi nde ona paralel olarak uyguna geldi. Son halinde bu hisselerin ve gayrımenkullerin satışının sermayeye ilavesi zorunluydu ve kazancın tamamı istisna edilebiliyordu. Şimdi maddeyi okuyacağım. Bunu tekrar, bu madde üzerinde yeni düzenlemeler yapılmış. Belki en sık karşı- 85

laşacağımız istisnalardan bir tanesi. Tebliğ 21.06.2006 tarihinde yürürlüğe girince, bundan önceki uygulamada 5 inci maddenin 8 ve 12 nolu alt bendleri var. Esas orada düzenleniyor istisna.. 12 nci alt bend de düzenleniyordu tanışmazlar ve iştiraklerin satışı. Şimdi 21.06.2006 tarihinde yeni Yasa yürürlüğe girince maddeyi değiştirdi. Getirdi yeni Yasa ya ekledi. Böyle olunca bir tartışma çıktı. Yani yeniyi mi uygulayayım? Sistemde olan eskiyi mi uygulayayım? Buna Tebliğ açıklık getiriyor. Çok kısa olarak Yasa yı açıkladıktan sonra, 21.06.2006 tarihinden önce herhangi bir şekilde gayrimenkul satılmış ise, eski hükümler geçerlidir Mülga Kanunu. Fakat bu tarihten sonra yapılacak olan satışlarda bu maddenin hükümlerini göz ö- nünde bulundur diyor. Maddeyi okuyacağım çok kısa olarak İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Koşulların sağlanması halinde kurumların en az iki tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleriyle aynı süreyle sahip olduğu kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından elde edilen karın % 75 lik bölümü Kurumlar Vergisi nden istisnadır. Bu madde 21.06.2006 tarihinden sonra yapılan satışlar için geçerlidir. Dikkat edileceği üzere, sermayeye ilave şartı yok. Geçmişte var. Başlıklar halinde Tebliğ neler söylüyor, ona bir bakalım. 1. İstisnadan kimler yararlanır? Bu istisna dar mükellef, yada tam mükellef ayrıştırmıyortüm mükellefler için geçerlidir,tüm kurumlar için. 2. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri diye söz eder. Taşınmazları net olarak açıklarım diyor ve Medeni Kanunu na yollama yapıyor. Taşınmaz arazidir. Tapu kaydına ayrı kaydedilmiş olan bağımsız bölümler ve haklardır. Birde Kat Mülkiyeti Kanunu na göre, bağımsız bölümler olarak sayarım diyor. Teferrurat ve mütemmim cüzıklamasına tıpkı diğer tebliğlerde yer aldığı gibi, daha önceki uygulamayı değiştirmeksizin evet, mütemmim cüz yararlanır teferruatlar yararlanamaz diyerek noktalıyor. Gayrimenkul tanımından sonra iştirak hisselerini tanımlamaya çalışıyor. Burada da diyor ki, iştirak hisseleri deyimi, menkul değerler kontrolüne dahil hisse senetleri ile ortaklık payını ifade etmektedir. Hisse senetleriyle ortaklık payını ve sonra dönüyor sayıyor ve diyor ki, anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetlerinin, limited şirketlere ait iştirak payları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait paylar ve kooperatiflere ait ortaklık payları, iş ortaklıkları ve adi ortaklıklara ilişkin paylar. Şimdi geçmişte sanıyorum 49 Nolu Kurumlar Vergisi Tebliğinde sadece anonim şirketleri sayarken, sadece anonim şirketlerin hisse senetleri dendi. Bu nedenle de bir tartışma çıkardı. Hisse senetleri bastırılmışmı, bastırılmamış mı bu istisna karşısındaki durumu ne olacak? Sonra gidilirdi bir de Katma Değer Vergisi Kanunu nda tartışılırdı. Çünkü KDV deki istisna birbirine organik olarak bağlıydı. Eğer Kurumlar Vergisi ndeki bu istisnadan yararlanıyorsanız, Katma Değer Vergisi istisnasından da otomatik yararlanırsınız. Tamamıyla Kurumlar Vergisi Tebliğleri belirliyordu dolayısıyla. 86