T C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PARA, SERMAYE PİYASASI ve FİNANSAL KURUMLAR ANABİLİM DALI Yüksek Lisans Tezi Basel II Çerçevesinde Operasyonel Risk İçin Sermaye Ayarlaması İlhan ÇİFTÇİ 2501040687 Tez Danışmanı: Prof. Dr. N. Hülya TALU Eylül 2007 İstanbul
T C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PARA SERMAYE PİYASASI ve FİNANSAL KURUMLAR Bilim Dalında 2501040687 numaralı İLHAN ÇİFTÇİ NİN hazırladığı BASEL II ÇERÇEVESİNDE OPERASYONEL RİSK İÇİN SERMAYE AYARLAMASI konulu YÜKSEK LİSANS / DOKTORA TEZİ ile ilgili TEZ SAVUNMA SINAVI, Lisansüstü Öğretim Yönetmeliği nin 10. Maddesi uyarınca tarih,... günü saat... de yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin... ne* OYBİRLİĞİ / OYÇOKLUĞUYLA KARAR verilmiştir. JÜRİ ÜYESİ KANAATİ İMZA Prof. Dr. N Hülya TALU Prof. Dr. Targan ÜNAL Prof. Dr. Gürel KONURALP Prof. Dr. Aldulkadir MERCÜL Yard. Doc. Dr. Zahide AYYILDIZ ONARAN Besim Ömer Paşa Caddesi Beyazıt 34452 İstanbul Tel: 0212 526 13 38 0212 514 01 35 Fax: 0212 520 85 04
ÖZ Operasyonel risk geçmişi itibariyle en eski risk türü olmasına rağmen bankacılık sektörünün karşılaşabileceği muhtemel risklerden biri olarak literatürde adının anılması yakın bir geçmişe dayanmaktadır. Bankaların sermaye yeterliliği başta olmak üzere bankacılık alanı ile ilgili birçok konuda tasarı ve teklifler üreterek bankacılık sektörüne ışık tutan Basel Bankacılık Denetim ve Gözetim Komitesi operasyonel riski yetersiz veya başarısız dahili süreçler, insanlar ve sistemler ya da harici olaylar sonucu ortaya çıkan kayıp riski olarak tanımlamış ve bankaların bu risk türü içinde sermaye hesaplayarak karşılık ayırmalarını öngörmüştür. Tez çalışmasında öncelikli olarak amaç riski tanımak, bankacılık sektörünün karşılaşabileceği risk türlerini açıklamak ve operasyonel riskin ne olduğunun anlaşılmasına yardımcı olmaktır. Basel Komitesi nin operasyonel riske bakış açısının gelişimi, operasyonel riskin ne gibi etkiler yoluyla ortaya çıktığı ve operasyonel risk ölçüm yöntemlerinin neler olduğu konuları da yine tezin kapsamında yer almaktadır. Bir Türk Bankası nın operasyonel risk ölçüm yöntemleriyle hesaplamış olduğu operasyonel risk için minimum sermaye tutarları uygulama bölümünde ele alınacaktır. Operasyonel risk ölçüm tekniklerinin Türk Bankacılık Sektörü ne uyumu da ayrı bir bölüm içerisinde ele alınacak ve çeşitli önerilerle çalışma sonlandırılacaktır. ABSTRACT The operational risk, being one of the probable risks which banking sector would face is a topic that is handled and examined in literature in recent years, although it is the oldest type of risk due to its history. Basel Committe on Banking Supervision, which lightens banking sector by producing proposals and projects on banking for example capital adequacy for banks, defined operational risk as loss risk which appears due to inadequate or unsuccesful internal processes, people and systems and external events, and envisaged banks to calculate capital for this type of risk and to allocate provisions. Primary purpose in the thesis is to recognize risk to explain what kind of risk banking sector would face and to help to be known what operational risk is. The thesis also includes the following topics such as evaluation of view point of Basel Comitee to operational risk, the causative effect that operational risk stems from, and measurement methods for operational risk. In the applications section of the thesis, an example in which a Turkish bank calculated the minimum capital amounts by operational risk measurement methods will be examined In the consequence section of the thesis, the adapattion of operational risk measurement technics to Turkish Banking System and suggestions related to this topic will be discussed. iii
ÖNSÖZ Son yirmi yılda yaşanan teknolojik gelişmeler ve küreselleşme olgusunun hız kazanması, finansal piyasalarda deregülasyon ve liberalizasyon hareketlerin etkisini arttırmış böylece finansal piyasalar karmaşık bir yapıya dönüşmüştür. Finansal piyasaların önemli bir oyuncusu olan bankalar da bu değişimlere ayak uydurmaya çalışmış, ürün ve hizmet yelpazesini genişleterek bu değişimde önemli bir rol oynamıştır. Bankacılık sektörünün yeni koşullar karşısında maruz kaldıkları risk ve kayıp olasılıkları da artış göstermiş ve sektörde çok sayıda birleşme ve iflas yoluyla değişimler yaşanmıştır. Faaliyetleri dolayısıyla bankaların tecrübe ettikleri ve yeni oluşabilecek kayıplar için önlem almaya gereksinim duydukları risk türü Basel Komite tarafından 2004 yılında yayımlanan taslakta Operasyonel Risk olarak tanımlanmıştır. Bankacılık sektörünün piyasa ve kredi riskinden sonra karşılaştığı en son risk türü olarak literatüre geçen bu risk türü için OECD ülkeleri 2007 yılının başından itibaren sermaye ayırmaya başlamışlardır. Operasyonel riskin yeni bir kavram olması ve Türkiye deki bankacılık sektörü tarafından en basit şekliyle hesaplanması tezin ortaya çıkmasında bazı zorluklarla karşılaşılmasına neden olmuştur. Bu kısımda benden desteğini esirgemeyen Deloitte Denetim Firması na, TBB Operasyonel Risk Çalışma Grubu Koordinatörü Uğur AKBAŞ a ve tez danışmanım Prof. Dr. N. Hülya TALU ya teşekkür ederim. iv
Tez çalışmamla Türkiye deki bankacılık sektörünün gelişimine mütevazı bir katkı sağlamak amacındayım. Bu sebeple tüm araştırmalarım ve çalışmalarımın kusursuz olmasına dikkat etsem de eleştirisel bir gözle eksiklerinin olabileceği yönündeki tüm düşüncelere de saygı duyduğuma dikkat çekmek isterim. Son olarak hayatım boyunca benden maddi manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, büyük bir sabır ve fedakarlıkla beni yetiştiren annem Mine ve babam Veysel ÇİFTÇİ ye sonsuz teşekkürler. v
İÇİNDEKİLER ÖZ... iii ABSTRACT... iii ÖNSÖZ...iv TABLO LİSTESİ...iix ŞEKİL LİSTESİ...ixi GRAFİKLER... xiiii KISALTMALAR...xii GİRİŞ...1 BÖLÜM: 1 RİSKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE FİNANSAL KURUMLAR AÇISINDAN RİSKLER 1.1 Riskin Tanımı...4 1.2 Risk Kavramının Tarihi...6 1.3 Risk Türleri...8 1.3.1 Sistematik Risk...8 1.3.2 Sistematik Olmayan Risk...9 1.4 Finansal Kurumların Maruz Kaldığı Riskler...11 1.4.1 Piyasa Riski...11 1.4.1.1 Piyasa riskinin ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin Tanımlanması...12 1.4.1.1.1 Faiz Oranı Riski...12 1.4.1.1.2 Döviz Kuru Riski...13 1.4.1.1.3 Likidite Riski...14 1.4.2 Kredi Riski...17 1.3.3 Operasyonel Risk...19 1.4.4 Diğer Riskler...20 1.4.4.1 Ülke Riski...20 1.4.4.1.1 Politik Riskler...22 1.4.4.1.2 Mevzuata İlişkin Yetersiz Bilgi Riski...22 1.4.4.1.3 Transfer Riski...23 1.4.4.2 İtibar Riski...23 1.5 Finansal Kurumlarda Risk Yönetimi...24 1.5.1 Piyasa Riski Yönetimi...24 1.5.2 Kredi Riski Yönetimi...28 BÖLÜM: 2 İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI FİNANSAL PİYASALAR ve BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ 2.1 Dünyanın Değişen Koşulları Karşısında Bankacılık Sektörü...30 2.2 Basel Bankacılık Denetim Komitesi...32 vi
2.3 Basel I: 1988 Sermaye Yeterliliği Uzlaşısı...33 2.4 II. Basel Sermaye Yeterliliği Uzlaşısı...38 2.4.1 1. Evre : Minimum Sermaye Gereksinimi...41 2.4.2 2.Evre : Denetimsel Gözden Geçirme...43 2.4.3 3.Evre : Piyasa Disiplini...44 2.5 Basel II nin Getirdiği Yenilikler...45 BÖLÜM: 3 OPERASYONEL RİSK 3.1 Operasyonel Riskin Tanımı...48 3.2 Operasyonel Riski Ortaya Çıkaran Sebepler...49 3.2.1 İnsan Faktörünün Etkisi Personel Riski...49 3.2.1.1 Bilinçli Olarak Yapılan Eylemler Dolayısıyla Ortaya Çıkan Personel Riski...50 3.2.1.2 Bilinçli Olmadan Yapılan Eylemler Dolayısıyla Ortaya Çıkan Personel Riski...50 3.2.2 Sistem Etkisi Teknolojik Risk...51 3.2.3 Süreç Etkisi Organizasyon Riski...53 3.2.4 Dışsal Faktörlerin Etkisi...54 3.2.5 Yasal Riskler...55 3.3 Operasyonel Riskin Yol Açtığı Bankacılık Krizleri...56 3.3.1 Enron Olayı...56 3.3.2 İmar Bankası Olayı...58 BÖLÜM: 4 BASEL II ÇERÇEVESİNDE OPERASYONEL RİSK İÇİN SERMAYE AYARLAMASI 4.1 Temel Gösterge Yaklaşımı...66 4.2 Standart Yaklaşımlar...69 4.2.1 Standart Yaklaşım...72 4.2.2 Alternatif Standart Yaklaşım...72 4.3 İleri Ölçüm Yaklaşımları...73 4.3.1 İçsel Ölçüm Yaklaşımı...79 4.3.1.1 Binom Dağılımı...83 4.3.1.2 Poisson Dağılımı...85 4.3.2 Kayıp Dağılımı Yaklaşımı...88 4.3.3 Skor Kart Yaklaşımı...92 4.4 Operasyonel Risk Ölçüm Yöntemlerinin Karşılaştırılması...94 4.4.1 Temel Gösterge Yaklaşımı ve Standart Yaklaşımların Kıyaslaması.95 4.4.2 İleri Ölçüm Yaklaşımlarının Kıyaslaması...96 vii
BÖLÜM: 5 OPERASYONEL RİSK ÖLÇÜMÜ VE SERMAYE AYARLAMASINA İLİŞKİN BİR UYGULAMA 5.1 Operasyonel Risk Ölçüm Yöntemlerinin Türk Bankacılık Sektörü Açısından Değerlendirilmesi...99 5.2 X Bankası nın Operasyonel Risk için Ayırması Gereken Sermaye Miktarının Tespiti...105 5.2.1 Temel Gösterge Yaklaşımı...107 5.2.2 Standart Yaklaşım...109 5.2.3 Alternatif Standart Yaklaşım...110 5.2.4 İçsel Ölçüm Yaklaşımı...112 SONUÇ...121 EKLER...132 Ek 1: Özkaynaklar (Sermaye Tabanı) Detay Tablosu...133 Ek 2: Özkaynak Detay Tablosu (2)...134 Ek 3: Sermaye Yeterlilik Rasyosunun Açıklaması...137 Ek 4: Sistem Etkisiyle Ortaya Çıkabilecek Operasyonel Kayıp Örneği...138 Faaliyet Kollarının Açıklaması...139 Ek 5: X Bankasının Faaliyet Kolları Dağılımına Göre 2004 2005 2006 Yılları Brüt Kâr Hesaplaması...140 Ek 6: Şubat 2006 İtibariyle Türkiye de Faaliyette Bulunan Bankalar...162 viii
TABLO LİSTESİ Tablo 1.1 Bilanço Vade Yapısı ve Faiz Oranı Değişkenliği 13 Tablo 1.2 Ülke Riski Dağılımı ve Kredi Notu 21 Tablo 2.1 Basel I de Krediler için Risk Ağırlığı Tanımlaması 36 Tablo 2.2 Basel I de Garanti ve Kefaletler için Risk Ağırlığı Tanımlaması 37 Tablo 2.3 Basel II de Tanımlanan 3 Yapısal Blok 40 Tablo 4.1 Operasyonel Riskin Ölçümüne İlişkin Diğer Yaklaşımlar 66 Tablo 4.2 Brüt Kâr Hesaplaması Özet Tablosu 69 Tablo 4.3 Faaliyet Kollarına Ait Kullanılan Sabit Göstergeler 71 Tablo 4.4 Standart Yaklaşıma Göre Faaliyet Kolları ve Beta Katsayıları 72 Tablo 4.5 Alternatif Standart Yak. Göre Faaliyet Kolları ve Beta Katsayıları 73 Tablo 4.6 Risk Grupları ve Faaliyet Kollarına Göre oluşturulan Op. Risk Matrisi 80 Tablo 4.7 Risk Grupları ve Faaliyet Kollarına Göre oluşturulan Op. Risk Matrisi 88 Tablo 5.1 X Bankası na ait Son 3 Yıllık Gelir Hesaplaması 108 Tablo 5.2 X Bankası nın Temel Gösterge Yaklaşımına Göre Ayırması Gereken Minimum Sermaye Tutarı 108 Tablo 5.3 X Bankası nın Standart Yaklaşıma Göre Ayırması Gereken Minimum Sermaye Tutarı 110 Tablo 5.4 X Bankası nın Alternatif Standart Yaklaşıma Göre Ayırması Gereken Minimum Sermaye Tutarı 111 Tablo 5.5 X Bankası nın Faaliyet Kolları / Risk Grubu'na göre Operasyonel Risk Sayısı 112 Tablo 5.6 X Bankası nın Faaliyet Kolları / Risk Grubu'na göre Operasyonel Risk Tutarı 113 Tablo 5.7 X Bankası nın Operasyonel Kaybının Gerçekleme Olasılığı (ZGO) 114 ix
Tablo 5.8 X Bankası nın Kayıp Olayın Gerçekleşmesi Durumunda Maruz Kalacağı Zarar (KGO) 114 Tablo 5.9 X Bankası nın Son 3 Yılına ait Brüt kârı 115 Tablo 5.10 X Bankası nın Beklenen Zararı (BZ) 115 Tablo 5.11 X Bankası nın Beklenmeyen Zararı (BMZ) 116 Tablo 5.12 X Bankası nın İçsel Ölçüm Yaklaşımına Göre Ayrılması Gereken Minimum Sermaye Tutarı 117 Tablo 5.13 X Bankası nın Değişik Ölçüm Yaklaşımlarına Göre Hesaplanan Minimum Sermaye Tutarları 118 x
ŞEKİL LİSTESİ Şekil 1.1 Gelir Fayda İlişkisi 6 Şekil 1.2. Sistematik ve Sistematik Olmayan Riskler 10 Şekil 4.1 Değişik Yöntemlerle Hesaplanan Operasyonel Risk için Ayrılması Beklenen Sermaye Dağılımı ve Karmaşıklık Düzeyleri 64 Şekil 4.2 Beklenen Zarar Beklenmeyen Zarar Katastrofik Zarar 90 Şekil 4.3 Sıklık ve Şiddet Dağılımlarının Birleşimi 91 xi
GRAFİKLER Grafik 5.1 Türk Bankacılık Sektörünün Operasyonel Risk Ölçümünde Uygulayacağı Yöntemler 100 Grafik 5.2 Türk Bankacılık Sektörü nün Temel Göstergeleri 103 xii
KISALTMALAR AIB : Birleşik İrlanda Bankası (Allied Irish Bank) ASY : Alternatif Standart Yaklaşım (Alternative Standart Approach) BCBS : Basel Bankacılık Denetleme Komitesi (Basel Committe on Banking Supervision) BDDK : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BIS : Uluslararası Ödemeler Bankası (Bank for International Settlements) ECAI : Harici Kredi Değerleme Enstitüsü (External Credit Assesment Institutions) ECA : İhracat Kredi Acentası (Export Credit Agencies) FVFM : Finansal Varlıkları Fiyatlama Modeli GSMH : Gayri Safi Milli Hasıla IMF : Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund) İÖY : İçsel Ölçüm Yaklaşımı (Internal Measurement Approach) OECD : Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organzation for Economic Co- operation and Development) SKY : Skor Kart Yaklaşımı (Score Card Approach) SPK : Sermaye Piyayası Kurulu TGY : Temel Gösterge Yaklaşımı (Basic Indicator Approach) TMSF : Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu xiii
GİRİŞ Bankalar, küresel ekonominin yeni düzenine uyum sağlamaya çalışan reel sektörün finansman taleplerini karşılayabilmek ve artan rekabet ortamında rakiplerine karşı üstünlük sağlayabilmek için sundukları finansal ürünlerde bir dizi yenilik gerçekleştirmiştir. Bu nedenle, bankaların sunduğu finansal ürünler hem sayısal olarak artmış hem de daha önce arz edilen finansal ürünlere göre daha karmaşık bir hale gelmiştir. Aynı zamanda, finansal sektörde artan rekabet baskısı, farklı hizmetleri sunan finansal kuruluşlar ve/veya farklı finansal ürünler arasında var olan ayrıştırıcı çizgilerin belirsizleşmesine ve bunun sonucunda benzer finansal ürünlerin aynı finansal kuruluş çatısı altında birlikte sunulmasına yol açmıştır. Tüm bu etkiler göz önüne alındığında bankacılık sektörü açısından kredi ve piyasa riski olarak bilinen risk çeşitleri finansal piyasaların gelişmesine bağlı olarak yapısal ve sayısal değişikliğe uğramış ve bankacılık sektörü adına operasyonel risk denilen yeni bir risk türüyle tanışmıştır. Operasyonel risk bankacılık sektörünü sürekli tehdit eden bir unsur olmasına rağmen adının geç telaffuz edilmesinin nedeni, bu riskin yol açtığı kayıpların daha önceden tecrübe edilmemesi ya da anlaşılamamasıdır. Bankacılık sektörünün gelişimi ve değişiminde büyük rol oynayan Basel Bankacılık Denetim Komitesi (bundan sonra Basel Komitesi) yeni tanışılan bu risk çeşidini de bankaların sermaye yeterlilik oranı hesaplamasına dahil etmiş, bankaların bu risk türü içinde sermaye tahsis etmesini önermiştir. Komite nin amacı resmi olarak kabul edilecek kanun ve kurallar koymak değil, en başta bankalarda sermaye yeterliliği olmak üzere bankacılık alanı ile ilgili birçok konuda tasarı ve teklifler üreterek bunları tartışmaya açma yoluyla sektöre ışık tutmaktır. Son Basel Sermaye Yeterliliği (bundan sonra Basel II) çerçevesinde operasyonel risk için sermaye ayarlamasını konu alan bu yüksek lisans tezinde öncelikli olarak risk kelimesinin anlamı ve çeşitleri üzerinde durulacak, buradan hareketle bankacılık sektörünün karşılaşabileceği risk türlerine değinilecektir. Bankacılık sektöründe 2004 yılından itibaren çok önemli bir kavram olan operasyonel riskin tanımı ise Basel I in 1
yayımlanma amacı olan kredi riski ve gelişimi olan piyasa riskinin tanımlaması yapıldıktan sonra ele alınacaktır. Operasyonel riskin tam olarak anlaşılabilmesi için, Basel II yi ortaya çıkaran nedenler ve Basel I den farkı incelenecek; Basel II nin yapı taşları olan minimum sermaye gereksinimi, denetimsel gözden geçirme ve piyasa disiplini evreleri ele alınacaktır. Operasyonel risk ile ilgili örnek olay incelemesi olarak Enron ve İmar Bankası üzerinde durulacaktır. Operasyonel riski, operasyonel kayba dönüştüren unsurlar; insan, sistem, süreç ve dışsal faktörler incelenecektir. Operasyonel kaybın oluşması durumunda minimum operasyonel risk tutarının hesaplama çeşitleri olan Temel Gösterge Yaklaşımı, Standart Yaklaşım, Alternatif Standart Yaklaşım ve İleri Ölçüm Yaklaşımları da tezin kapsamında araştırılacaktır. Operasyonel risk ölçüm yöntemleri ülkelerin ve bankaların dünya ekonomisindeki yeri ve kapsamına göre değişmektedir. Dışa kapalı, yerel bir banka ile uluslararası alanda faaliyet gösteren bir bankanın faaliyetleri dolayısıyla maruz kalacağı operasyonel riskler farklı olacağı için, operasyonel risk ölçüm yöntemlerinin da farklı olması doğaldır. Bu nedenle operasyonel risk için ayrılması gereken minimum sermaye miktarı, yerel bir bankada brüt kârın bir fonksiyonu olabilirken, uluslararası bir bankada farklı ve birden çok bağımsız değişkenlerin fonksiyonu olabilmektedir. Bu nedenle, operasyonel risk ölçüm yaklaşımlarına değinirken bu noktaya dikkat edilecektir. Türkiye nin operasyonel risk konusunda henüz yeterli çalışmaya ve veriye sahip olmadığı, bu nedenle Haziran 2007 itibariyle faaliyette bulunan 51 bankanın hiçbirinin operasyonel risk ölçümünde ileri ölçüm yaklaşımlarından birini kullanmadığı, bankaların operasyonel risk yönetiminde yer alan uzmanlarıyla yapılan görüşmelerde tartışılmıştır. 2
Tezin uygulama bölümünde uluslararası faaliyette bulunan bir Türk Bankasının Temel Gösterge, Standart Yaklaşım, Alternatif Standart Yaklaşım ve İçsel Ölçüm Yaklaşımları na göre operasyonel risk için ayırması gereken minimum sermaye tutarı hesaplanmıştır. Türkiye de ileri ölçüm yaklaşımlarına göre henüz operasyonel risk hesaplaması yapılmadığı için, İçsel Ölçüm Yaklaşımı yla hesaplanan operasyonel risk tutarının belirlenmesinde bazı varsayımlar yapılmıştır. Türk Bankacılık Sektörü nün yapısal sorunları nedeniyle İleri Ölçüm Yaklaşımları nın altyapı çalışmasını önceden yapamadığı bilinmektedir. İleri Ölçüm Yaklaşımları na göre Türkiye de operasyonel risk hesaplamasına Ocak 2009 itibariyle BDDK tarafından izin verilebileceği tezin 5. bölümünde etraflıca incelenmiştir. Bu bölümde Türk Bankacılık Sektörü nün finansal göstergeleri de incelenecek ve üzerinde tartışılacaktır. Tezin sonuç bölümünde ise operasyonel riskin bankacılık sektörü açısından yeni algılanması ve bunun önemi anlatılmaya çalışılmış, operasyonel riskin yönetiminin ancak operasyonel risk unsurlarının tanımlanması ve bunların sağlam temellere dayandırılmasıyla mümkün olacağından bahsedilmiştir. Yüksek Lisans bitirme kapsamındaki bu tezin operasyonel riskin öneminin anlaşılması ve bu risk türü için minimum sermaye ayarlaması ile Türkiye de faaliyette bulunan bankalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. 3
BÖLÜM: 1 1. RİSKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE FİNANSAL KURUMLAR AÇISINDAN RİSKLER 1.1 Riskin Tanımı Günlük yaşamda risk bir hasar ya da zararın gerçekleşme olasılığı olarak tanımlanır. Ekonomik açıdan ise risk, elde edilmesi amaçlanan sonuçların gerçekleşmesini etkileyen bir durumdur. Elde edilmesi amaçlanan sonucun gerçekleşmesi kesin ve etkisi önceden biliniyorsa yani belirlilik durumunda risk yoktur. Riskten söz edebilmek için beklenen sonuçların gerçekleşme olasılığı hakkında tahminde bulunabilmek gerekir. Gerçekleşme olasılığı hakkında bir tahmin yapılamadığı durumda belirsizlik söz konusudur. Olasılık dağılımı hakkındaki tahminler geçmişte gerçekleşme sıklığına göre objektif olarak yapılabileceği gibi karar alıcıların subjektif algılamalarını da yansıtabilir. 1 Risk, beklenen sonuç x gerçekleşme olasılığı olarak tanımlanabilir. İşletmeler açısından risk beklenen sonuçların değişkenliğidir. Beklenen sonuçlar kâr, ve/veya toplam yatırım, öz sermaye ya da satışlar üzerinden karlılık oranlarıdır. Gallati ye göre risk, arzu edilen sonuçların ortaya çıkmasında oluşabilecek sapma, kazanç yanında kayıp olasılığının olmasıdır. Nedeni ne olursa olsun riskin derecesi ölçülebilir ve bu ölçümdeki değişim eşiği % 0 ile % 100 arasında olmaktadır. Bu tanımın önemli bir ayrıntısı sonucun istenen veya beklenen durumdan sapmayı içermesine rağmen istenmeyen sapmayı içermemesidir. Beklenen durumdan sapmayı geçmişi temel alarak ya da geleceğe yönelik tahminler yaparak hesaplamak 1 Glyn A. Holton, Defining Risk, Financial Analysts Journal, C.60, No: 6, 2004, s. 19-25 4
mümkündür. Bu nedenle beklentinin ortaya çıkarılması risk tanımlaması yaparken önemli bir anahtardır. Bunun yanında beklentilerin yanlış yorumlanması riskin ölçülmesinde önemli yanlışlıkların yapılmasına neden olmaktadır. Riskin ölçülmesi beklentilerden sapma olasılığına bağlıdır. Bu olasılık % 0 dan %100 e kadar değişen bir yüzde değer ile ifade edileceğine göre olasılık hesaplaması ne imkansız ne de kesindir. 2 Finans kuramı çerçevesinde risk ise; bir işleme ilişkin, bir parasal kaybın ortaya çıkması veya bir giderin ya da zararın ortaya çıkması nedeniyle ekonomik faydanın azalması ihtimalidir. 3 Yatırımcı açısından risk, yatırım yapılan enstrümandan belirli bir süre içerisinde ve belirli bir güven aralığında kaybedilebilecek maksimum değer kaybıdır. Yatırımcıların risk düzeyini gelir seviyesi ve risk iştahı belirler. Farklı gelir seviyesindeki yatırımcıların yatırım tercihleri aynı olsa bile sağlayacakları maksimum fayda ve kayıp ihtimali farklıdır; çünkü sermayenin marjinal faydası farklı gelir seviyesindeki herkes için farklıdır. Farklı gelir seviyesindeki bireylerin, risk iştahlarının aynı olduğu varsayımı altında sermayeden elde edecekleri marjinal faydanın farklılığı Şekil 1.1 de gösterilmiştir. 2 Reto GALLATI, Risk Management and Capital Adequacy, ABD, McGraw-Hill Yayınları, 2003 s.7 3 Bülent GÜNCELER, Banka Bilançolarındaki Krizlerin Nedenleri ve Karşı Karşıya Kalınan Riskler, Ankara, TBB Yayınları, 2001, s.5 5
Şekil 1.1 Gelir Fayda İlişkisi Kaynak: Erdinç ALTAY, Sermaye Piyasası nda Varlık Fiyatlama Teorileri Riskin tanımını yaparken, risk ile belirsizlik kavramlarının farkına da değinmek gerekir. Belirsizlik; rastlantısal bir elementin durağan olasılık dağılımını iyi temsil edemediği değişen ekonomik çevreyi yansıtır. Bu nedenle gelecek ne kesin olarak ne de olasılık dahilinde bilinemez. Belirsizlik, savaşlar, büyük siyasi rejim değişiklikleri, finansal krizler ve onların ekonomik sonuçları gibi belirtileri objektif analize direnç gösteren olaylarla ilgilidir 4. Risk ise yukarıda da de bahsedildiği gibi geleceğe ait sonuçların değişkenliğidir. Değişkenlik ölçüsü standart sapmadır ve olasılık tahmini yapılarak değişkenlik çözümlenebilir. Belirsizlik kavramında ise böyle bir tahmin yapmak mümkün değildir. 1.2 Risk Kavramının Tarihi Risk kavramının ilk olarak adının telaffuz edilmesi on dört ve on beşinci yüzyıllara kadar uzanmaktadır. Risk konusunda ilk çalışmalar ise Rönesans döneminde başlamıştır. 5 4 E. Philip DAVIS, Debt Financil Fragility ans Systemic Risk, İngiltere, Oxford Yayınları, 1995, s.134 5 Şenol BABUŞCU, Basel II Düzenlemeleri Çerçevesinde Bankalarda Risk Yönetimi, Ankara, Akademi Araştırma Planlama Danışmalık Eğitim Yayıncılık Ltd Şti Yayınları, 2005, s.5 6
Finans literatürü açısından riskin kantitatif hale getirilmesi 1952 yılında Harry Markowitz in Portföy Teorisi makalesini yayımlamasıyla başlar. Markowitz e göre bir portföyün riski, söz konusu portföyü oluşturan varlıkların risklerinin ortalamasından farklıdır; çünkü portföy içinde yer alan varlıkların getiri oranlarının aynı olaya karşı tepkileri de farklıdır. Markowitz in Portföy Teorisi nde her risk düzeyinde diğerinden daha fazla beklenen getiri oranına sahip etkin portföyler belirlenerek rasyonel yatırımcılar için yatırımlar yapılabilir, varlıklar saptanabilir. Bu varlıklar arasından yapılacak seçim ise yatırımcıların beklenen getiri oranı - risk tercihleri tarafından belirlenir. 6 Markowitz in Portföy Teorisi nin içerdiği varsayımların * kabul edilebilirliği çeşitli tartışmalara neden olmuş ve Markowitz in Portföy Teorisi ne alternatif modeller geliştirilmiştir. Portföy Teorisinde yatırım kararlarının temelini oluşturan unsur yatırım yapılan varlığın beklenen getirisi ve riskidir. Risk kavramını Markowitz i temel alarak geliştiren ilk teori Sermaye Piyasası Teorisi olmuştur. Bu teorinin bir parçası olan Finansal Varlıkları Fiyatlama Modeli (FVFM) gerek etkin, gerekse de etkin olmayan bütün riskli varlıkların fiyatlandırılmasını ve risk beklenen getiri oranı ilişkisinin ortaya konulmasını sağlamaktadır. 7 Değişen koşullar ve ortaya konan çalışmaların değişen yeni şartlara ayak uyduramaması sonucu Arbitraj Fiyatlama Teorisi ortaya atılmıştır. Arbitraj bir varlığın miktarını değiştirmeden farklı pazarlardaki fiyat farklılıklarından yararlanarak kâr elde etmektir. Bu teori kendisinden önce ortaya konan teorilerin 6 Erdinç ALTAY, Sermaye Piyasası nda Varlık Fiyatlama Teorileri, İstanbul, Derin Yayınları, 2004, s.13 * Portföy teorisinin varsayımları: Belli bir getiri oranı düzeyinde, en yüksek beklenen getiri oranına sahip varlığa yatırım yapan yatırımcıların varlığı mevcuttur. Sermaye Piyasası etkin olarak çalışmaktadır.yatırımcıların, işlem ve aracılık maliyetleri yoktur. Varlıklar sonsuz küçük parçalara bölünebilir. Yatırımcıların beklentileri daima homojendir. 7 ALTAY, a.g.e, s.35, 7
varsayımlarını azaltmış; ancak finansal varlıkların değerinde sapmalar ortaya koyan risk faktörlerinin tanımlamasını yapmamıştır. 1.3 Risk Türleri Riski ortaya çıkış nedenlerine göre Sistematik ve Sistematik Olmayan Risk olarak ikiye ayırmak mümkündür. 1.3.1 Sistematik Risk Sistematik risk, bir ekonomide faiz oranı, döviz kuru ya da hisse fiyatlarındaki ters hareketler ile ortaya çıkan risk türüdür. Ticari faaliyetlerindeki işlem hacmi diğer bankacılık faaliyetlerine göre daha yüksek olan bankalar Basel Sermaye Yeterliliği nde öngörülen Riske Maruz Değer yaklaşımı ile sistematik risklerini tahmin edebilmektedir 8. Diğer bir yaklaşıma göre sistematik risk, ekonomik politik sosyal yapı ve bu yapıların değişkenliğinden ileri gelen ve piyasadaki bütün varlıkları etkileyen bir risk türüdür. Bu risk türü, firma yöneticilerinin kararları ile değil, sistematik riski bertaraf etme güdüsüyle hareket eden ekonomi otoritelerin müdahaleleriyle kontrol edilebilir. Dolayısıyla bu riskin etkileri firmaların hisse senetlerinin getiri oranlarına yansıyarak yatırımcılar için de kontrol edilemeyen risk olmaktadır. Sistematik risk, piyasada bulunan bütün varlıkları etkilemekle beraber, bu etki her varlık için ayrı düzeyde görülmektedir 9. Piyasadaki menkul kıymetlerin tümü sistematik riskten farklı oranlarda fakat aynı doğrultuda etkilenirler. Faiz oranı riski, enflasyon riski, pazar riski ve kur riski sistematik riske neden olan etmenlerdir. 8 Morton GLANTZ, Managing Bank Risk, An Introduction to Broad Base Credit Enginering, Academic Yayınları, İngiltere, 2003, s.389 9 ALTAY, a.g.e., s.4, 8
1970 li yılların başında Bretton Woods sisteminin çökmesi sonucunda dünyada deregülasyon ve liberalizasyon hareketlerinin hız kazanması ile birlikte sistematik riskler de giderek artış göstermiştir. Özellikle 1990 lı yıllardan sonra küreselleşme olgusunun hız kazanması, bilgi ve teknolojiye ulaşmadaki kolaylık, haberleşme ağlarının giderek daha da gelişmesi ülke ekonomilerinin birbirleriyle olan entegrasyonunu hızlandırmış sistematik risk ile ortaya çıkan riskler daha çok önem kazanmıştır. 1997 yılında Asya Kaplanları olarak bilinen Güneydoğu Asya Ülkeleri nde ortaya çıkan ekonomik krizin giderek yayılması ve 1998 yılında Rusya ekonomisini sekteye uğratması sistematik riske örnek oluşturmaktadır. 1.3.2 Sistematik Olmayan Risk Sistematik olmayan risk toplam riskin yatırım yapılan kıymete ait olan veya toplam riskin firmaya ya da firmanın ilgili olduğu endüstri koluna ait olan kısmıdır. Likitide riski, vade riski, yönetim riski, finansal risk ve işletme riski sistematik olmayan riske neden olan etmenlerdir. Piyasa modeline göre herhangi bir porföyün toplam riski o varlığın varyansı ile ölçülmekte ve sistematik ve sistematik olmayan risklerinin toplamından oluşmaktadır 10. Porföyü oluşturan finansal varlıkların çeşitlendirilmesi, portföyün toplam riskini azaltmaktadır. Şekil 1.2 de bir portföyde yer alan finansal varlıkların sayısındaki artışa bağlı olarak toplam riskin azaldığı görülmektedir. Ancak portföyde yer alan finansal varlıkların sayısı ne kadar artarsa artsın toplam risk sistematik risk seviyesine kadar indirgenebilmektedir. 10 William F. SHARPE, Gordon J. ALEXANDER, Jeffery V. BAILEY; Investments, ABD, Prentice Hall International, Inc., 1999, s.185 9
Portföy Riski Sistematik olmayan Risk Toplam Risk Sistematik Risk Portföyde yer alan finansal varlıklar Şekil 1.2 Sistematik ve Sistematik Olmayan Riskler Sistematik olmayan risk portföyün içinde yer alan enstrümanların sayı ve tür bakımından çeşitlendirilmiş olması ile düşürülebilmektedir. Bunun nedeni yatırım enstrümanından beklenen getiriden sapmaları başka bir yatırım enstrümanının getirisinin beklenenin üstünde gerçekleşmesi ile karşılanmasıdır. Çok iyi çeşitlendirilmiş bir portföyün sistematik olmayan riski düşecek bu da toplam riskin düşmesine neden olacaktır. Bu sayede portföyün riski sistematik risk seviyesine kadar indirgenebilmektedir. 11 Bankacılık kesiminin maruz kaldığı riskler Basel Standartlarında piyasa riski, kredi riski ve operasyonel risk olarak üçe ayrılmaktadır. Bu bölümde tezin amacından çok sapmadan bu risk türleri açıklanacaktır. 11 SHARPE, ALEXANDER, BAILEY; a.g.e, s.186 10
1.4 Finansal Kurumların Maruz Kaldığı Riskler Finansal kurumların maruz kaldığı riskler, piyasa riski, kredi riski, operasyonel risk ve diğer riskler başlıkları altında incelenmiştir. 1.4.1 Piyasa Riski Uluslararası Ödemeler Bankası (bundan sonra BIS) piyasa riskini, piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar neticesinde bilanço içi ve bilanço dışı pozisyonlarda ortaya çıkabilecek kayıp riski olarak tanımlamıştır. 12 BDDK tarafından yayımlanan Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi ne ilişkin yönetmelikte ise genel piyasa riski getirisi faiz oranı ile ilişkilendirilmiş borçlanmayı temsil eden, finansal araçlara, hisse senetlerine, diğer menkul kıymetlere, bankanın bilanço içi ve bilanço dışı kalemlerinde yer alan, farklı döviz cinslerindeki tüm döviz varlıkları ve yükümlülüklerine ve araçlara dayalı türev sözleşmelere bağlı olarak ortaya çıkabilecek risk olarak tanımlanmıştır. 13 Piyasa riskinin ortaya çıkmasına neden olan faktörler hisse senetlerinin fiyatlarındaki dalgalanmalar, faiz oranlarındaki değişiklikler, döviz kuru ve mal piyasasındaki oynaklıklar olarak sınıflandırılabilir. Piyasa riskinin varlığı bu faktörlerin ortaya çıkma olasılıklarına bağlıdır. Fiyatı piyasada oluşan her türlü varlık piyasa riskine tabidir. Bankaların maruz kalabilecekleri piyasa riskinin iki boyutu vardır: Bunlar, Hazine nin alım satım işlemlerinden kaynaklanan Alım - Satım Portföyü (Trading 12 GALLATI, a.g.e., s.34 13 24657 sayılı resmi gazete, 31.01.2002 11