2 de 8 de 11 de AK 8de YIL: 2012 SAYI : 166 10-17 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 10 da AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI 2014 Seçimleri İçin 3 Hedef 3 Görev 3 te 12 de B İ L G İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 2 de
BÜLTEN AK GÜNCEL 02 B İ L G İ NOTU Filistin meselesi 3 Tarih saçı sakalı ağarmış yaşlı bir adama benzer; çok şey bilir, az konuşur. Kudüs, dünya da üç büyük semavi dinin, ortak oldukları tek kutsal mekândır. Kudüs te mabetler neredeyse yan yana, alt alta, üst üste inşa edilmiştir. Bundan dolayı, her din Kudüs ün kendisine ait olduğunu iddia eder. Fakat biz burada bu türden bir tartışmaya girmeyeceğiz. Biz sadece şu basit soruyu soracağız. Kudüs hangi dönemlerde huzur bulmuştur? Burada tarihe başvuruyoruz ve tarih bize diyor ki; Kudüs şehri 634 yılında İslam idaresine girdikten sonra huzur bulmuştur. Bu toprakları bin küsür yıl İslam devletleri yönetmiştir. Belki, bugünkü nesil İsrail devletinin orada hep var olduğu zannına kapılabilir. Tarihe çok geniş bir açıdan bakarsak İsrail in bu geniş zaman zarfında çok kısa bir dönem olduğunu görürüz. Yine haritaya baktığımız da İsrail in İslam denizinde küçücük bir ada olduğunu anlarız. Yani meseleyi geniş açıdan değerlendirirsek, bu coğrafya bize aittir. Bizimle huzur bulmuştur. Biz bütün din ve mezhepleri birbiri ile barış içinde kavgasız, gürültüsüz idare ettik, bu tarihi birikim ve tecrübe sadece bize aittir. Burada çok güzel bir tarihi vakayı nakletmek istiyorum. Kudüs ün Hıristiyanlar için en kutsal mekânı kamame kilisesi dir. Bu mabede hizmet etmenin sevabı Hıristiyanlar için sonsuzdur. Bundan dolayı Ortodoks, Protestan ve Katolik mezhepleri ve bunların alt kolu cemaatler, burayı paylaşamazlar. Her yıl burada yapılacak ayinler sırasında yaşanan rekabet zaman zaman ölümlerle sonuçlanmıştır. Hatta kilisenin içi tozdan, topraktan görünmez, sebebi bu grupların kiliseyi biz temizleyeceğiz tartışmasıdır. Çünkü kim kiliseye hizmet ederse sevabını o alacaktır. Bakın İslam halifesi Hz. Ömer asırlardır çözülemeyen bu sorunu nasıl çözmüştür. Hz. Ömer kilise binasını cemaatler arasında bölüştürmüştür. Böylelikle her cemaat kendine ait bölüme hizmet edecektir. Fakat mesele en önemli şeye yani kilisenin anahtarının kime ait olacağı konusuna gelince tartışmalar tekrar alevlenmiş, fakat Hz. Ömer burada hiç kimsenin aklına gelmeyecek mükemmel bir çözüm bulmuştur. Kilisenin anahtarını Hıristiyan cemaatlere değil, Kudüs ün ileri gelen Müslüman bir ailesine teslim etmiştir. Hiç kimse bu çözüme itiraz edememiştir. Sorun herkesin rıza göstereceği bir şekilde kendiliğinden çözülmüştür. İşte bu örnek İslam idaresinde Kudüs ün ne güzel bir şekilde yönetildiğini bize gösteriyor. Geçen bölümde de anlattığımız gibi 1918 yılında Osmanlı imparatorluğunun bölgeden tasfiye edilmesine kadar olan süre, yani yaklaşık 1200 sene huzur içinde yaşamıştır bu topraklar. Bizim idaremiz, kimsenin canını, malını, toprağını bırakın almayı, bozgunculuk yapmak isteyenleri en fena şekilde cezalandırmıştır. Bugünkü durumu anlatmaya gerek var mı? İsrail in hakkı olmadığı halde işgal ettiği İslam toprakları, öldürdüğü binlerce masum sivil. Bunları anlatmaya hiç gerek yok, hepimiz televizyonlarda canlı canlı, yapılan bu katliam ve tecavüzleri izledik, izliyoruz. Fakat bir tanesi var ki akıllardan hiç çıkmayacak şekilde hafızalarımıza kazındı. 1982 yılında İsrail savunma bakanı ariel şaron ordusunu Lübnan a soktu. Amaç F.K.Ö nü buradan çıkarmaktı. Şaron Hıristiyan falanj militanlarını mülteci kamplarında yaşayan sivil Filistinlileri öldürmeye teşvik etti. İki gün süren bu katliamda sabra ve şatilla kamplarında binlerce masum Filistinli kadın, erkek, çocuk denilmeden katledildi. İşte İsrail budur! Başka söze gerek yok. Aşırı dinci, fanatik bir zihniyetle idare edilen İsrail devleti, bu toprakları kanla sulamış, ölüm hasat etmiştir. Fakat hepimiz biliyoruz ki zulüm asla payidar olamayacaktır. Yukarıdaki iki örneğe bir bakın; bir tarafta Yahudi, hristiyan, Müslüman demeden herkese eşit mesafede duran ve bu toprakları güven içinde idare eden İslam devletleri, Öbür tarafta elinde imkân olsa bölgedeki bütün Müslümanları nükleer güç kullanıp yok etmek isteyen bir canavar zihniyet. İsrail zihniyeti! Başka söze gerek var mı? Sözlerime burada son verirken tarihe tekrar dönmek istiyorum. Tarihi süreç, bu davada haklı ve güçlü olanın biz olduğumuzu söylüyor. Bununla birlikte, Bu toprakların en büyük devleti, tarihin en şanlı sayfalarını yazan milletimiz, yeniden eski coğrafyasına el atıyor, Bölgeyle tekrar kucaklaşıyor. İsrail bu büyük baskının karşısın da nasıl durabilir. Eski alışkanlıklarını nasıl devam ettirebilir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu toprakların arzuladığı huzur ve güven mutlak geri gelecektir. Ve bunu sadece biz, Türkiye miz gerçekleştirebilir.
AK BÜLTEN AKTÜEL 03 AK Parti İL BAŞKANI AZİZ BABUŞCU
AK BÜLTEN GÜNDEM 04
AK BÜLTEN GÜNDEM 05
AK BÜLTEN GÜNDEM 06 İl Halkla İlişkiler Başkanlığımız tarafından hazırlanan "STK Buluşmaları-1 Eğitim" programı, Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer in katılımıyla il Başkanlığımızda yapıldı. Toplantıya, İl Başkan Yardımcılarımız Tülin Mazlumoğlu Kestane ve Erol Adayılmaz, İl Yönetim Kurulu Üyelerimiz, 65 Sivil Toplum Kuruluşumuzun temsilcileri ve Sivil Toplum gönüllüsü davetlilerimiz katılmışlardır. Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer, Türkiye'de eğitim ne kadar değiştiriliyor?, Eğitime başlama yaşı, 4+4+4 sistemi, Fatih projesi, seçmeli dersler, Okullar Hayat Olsun projesi, yeni Kılık Kıyafet Yönetmeliği gibi kamuoyunun son günlerde dikkatini çeken pek çok konuda bilgilendirici, aydınlatıcı açıklamalarda bulundu. Milli Eğitimde hizmeti sunmada bir paradigma değişikliği olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanımız, Her şeyi devletin sunduğu, hizmetten öteye bir dayatmanın olduğu ideolojik yapıdan uzak, dünya şartlarında, piyasa şartlarında rekabet edebilecek, çocuklarımızın toplumsal, ahlaki değerlerini bilen, sosyal sorumluluk bilincine sahip bireyler olarak yetiştirmenin hedefliyoruz. Yapılan çalışmalara bu açıdan bakılmasını istiyoruz. dedi. Gündemdeki proje ve tartışmalara değinen Milli Eğitim Bakanımız "Okullar Hayat Olsun" projesinin uygulandığı okulları ziyaret etmemizi öneriyorum. Velilerin de kullanımına açık kütüphaneler, bahçeler, zeka oyun alanları vs. tüm okullarımızda zamanla gerçekleşecektir. Önceki kılık kıyafet uygulaması temel yaklaşım olarak yasaklar esas, serbestlik istisna olarak düzenlenmiş. Son yönetmelikte ise serbestlik esas, yasaklar istisna olmuştur. ifadelerini kullandı. Programda ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Bölgesindeki kız çocuklarımızın eğitimi için gereken çabaların artırılması, taşımalı sistemin yanında kız yurtları yapımına ihtiyaç olduğu konuşuldu ve bazı STK temsilcileri bu konuda yaptıkları çalışmaları anlattılar. Her kesimden eğitimle ilgilenen Sivil Toplum temsilcilerinin katıldığı programda, üstün zekalı çocuklardan köy okullarına kadar hemen her konuda gelen soruları yanıtlayan Milli Eğitim Bakanımız, STK larımızla karşılıklı diyalog ortamının oluşturulmasından çok memnun olduğunu ifade etti. Milli Eğitimin temel pek çok meselesinin konuşulduğu programa katılan STK temsilcileri, soru sorma ve kendi görüş, düşünce ve önerilerini dile getirdikleri programın oldukça faydalı olduğunu belirttiler.
AK BÜLTEN GÜNDEM 07
AK BÜLTEN İL KADIN KOLLARIMIZ 08
AK BÜLTEN İL KADIN KOLLARIMIZ 09
AK BÜLTEN GÜNDEM 10
AK BÜLTEN GÜNDEM 11
BÜLTEN AK İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ