Yeminli Mali Müşavir (E. Vergi Denetmeni) 05.12.2014, Belek-Antalya 228 Dursun Ali Yaz
Özgeçmiş 1974 Adana doğumludur. İlk ve ortaöğrenimini Adana da tamamladı. 1992 yılında Ankara Maliye Meslek Lisesi nden mezun oldu ve Maliye Bakanlığı nın taşra teşkilatlarında 7 yıl memur olarak görev yaptı. 1999 yılında Çukurova Üniversitesi İİBF İktisat Bölümünden mezun oldu. 2000 yılında Vergi Denetmenliği görevine başladı. Bu görevini Adana ve Gaziantep illerinde toplam 10 yıl sürdürdü. 2010 yılında Çukurova Kalkınma Ajansında İç Denetçi olarak görev yapmaya başladı. 2012 yılından bu yana Gaziantep ilinde Yeminli Mali Müşavir olarak serbest meslek faaliyetinde bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır. Görüşme Sürecinden İzlenimler 2014 yılı Aralık ayında, Antalya da düzenlenen 3.YMM Denetim ve Tasdik Sempozyumu nda tanıştığım, entelektüel sohbetiyle beni büyüleyen bir üstadımızla daha tanışmanızı istiyorum. Üstadımızın hatırası, genç muhasebeciler için özellikle Anadolu da yaşayan, hayatında bir çıkış, bir ivme yakalamak isteyen meslektaşlarımıza olağanüstü motivasyon sağlayacak nitelikte. Hayatı kanırta kanırta yaşamak bu olmalı. Meslek kelimesi yol demektir. Bu yolda, ışık arayanlara rota olması dileğiyle. Dursun Ali Yaz 229
Maliyenin Üstadları Helalleşelim Üstad! Gaziantep te görev yaptığım dönemdi. Bizim dönemden birkaç meslektaşımız ve büro başkanımız olan bir üstadımızla odamda sohbet ediyorduk. Vergi Denetmenliğinin bana göre en keyifli taraflarından biri, incelediğinden bir şey anlamayacak derecede kafan durduğu zaman büroda çay içmeye, sohbet etmeye gidecek pek çok yerinin olmasıydı. Yine küçük bir üstadlar buluşması bu kez benim odamda gerçekleşiyordu. Sohbet epey koyulaşmış, konu herkesin kendine göre öğrencilik yıllarında çektiği sıkıntılara gelmişti. Ben de, şahsımı derinden etkileyen ve bugünlerimin inşasının başlangıcıydı diyebileceğim bir anımı uzun uzadıya misafirlerime anlattım. Bittiğinde büro başkanı üstadımızın yüzünde oluşan mahcubiyetle karışık bir duygusallık hissettim. Gözlerinin içi titriyordu. Mehmet Ali o sen miydin ya? dedi. Hayırdır üstad? dedim. Sana haksızlık etmişim, hakkını helal et. dedi ve bu sefer o anlatmaya başladı. Bölge Müdürlükleri şeklinde yapılandırıldığımız dönemlerde, bölge içi iller arasında yaz turnelerimiz olurdu. Üstadımız da öyle bir çalışma kapsamında Gaziantep ten Adana ya turneye gelmiş. Mesleğe yeni atanan kişiler hakkında Adana daki üstadlarla sohbet ederlerken, bir üstadımız, Bizde bekçi olarak görev yapan bir arkadaşımız vardı, o da Vergi Denetmeni oldu. demiş. Bizim üstad da, Mesleğe alımlarda kalite kriterlerine dikkat etmiyorlar mı, bir bekçiyi nasıl ergi V Denetmeni yaparlar? Bence yanlış! diye düşünmüş. Yıllar sonra anlattığım hatıramı dinlediğinde, sözü edilen kişinin ben olduğunu fark etmişti. Maliye Okulu Ben Maliye Okulu mezunuyum. Bilirsiniz Maliye Okulları (Maliye Meslek Lisesi) Maliye Bakanlığı na bağlı olup lise düzeyinde eğitim veren ve Maliye ye memur yetiştiren parasız yatılı okullardı. Maalesef kapatıldılar. Okulu bitirince hemen Adana da Vergi Dairesinde memuriyete başladım. Aynı zamanda Ankara da üniversite kazanmıştım. Maliye okulluların hayata başlarken büyük bir sıkıntıları vardır: Ya üniversiteyi okumak için 230 Dursun Ali Yaz
-ailelerinin ekonomik durumları el veriyorsa- zorunlu memuriyet hizmetini üniversite süresince dondurmak, ya iş ile üniversiteyi bir arada yürütmek ya da örgün eğitim sevdasından vazgeçmek. Ben mutlaka örgün bir eğitim almalıyım diyordum ve ekonomik nedenlerle iş ile üniversiteyi bir arada yürütmek zorundaydım. Üniversiteye devam edebilmek için tayinimi Ankara ya aldırdım. Ama o yaşlarda vergi dairesindeki yoğun iş temposu içinde derslere gidemeyeceğimi, idare istese bile izin veremeyeceğini düşünememiştim. Benim gündüz çalışıp gece okumaktan veya tam tersi gece çalışıp gündüz okumaktan başka bir çarem yoktu. Ankara da ailemden ayrı yaşamanın getirdiği ek masraflar da, o yıl yaşanan ekonomik kriz ve meşhur 5 Nisan kararları ile birlikte beni epey bir yıpratmıştı. Dolar % 38,8 oranında devalüe edilmişti ve benim 750 dolar borcum vardı. Bir de bu kararlar gereği memurlara yılın 2. yarısı için bütçe ödenekleri ölçüsünde zam yapıldı ve aylık vergi iadesi ödemeleri kaldırıldı. Bu durum mevcut bütçemi sürdürülemez hale getirdi. Ayrıca Ankara da durmamın hiçbir anlamı olmadığına karar verdim. Okuyacaksam ailemin yanında, fazla bir masrafım olmadan ve gece yapılabilecek bir iş bularak okumalıyım diye düşündüm ve bütün bunlara bir saat gibi kısa bir süre içerisinde karar vererek, aynı gün hem tekrar üniversite sınavına başvurdum, hem Ankara daki üniversiteden kaydımı sildirdim, hem de Adana ya tayin istedim. Mayısta Adana da vergi dairesinde göreve başladım. Temmuzda Adana da üniversiteyi kazandığım belli oldu. E şimdi ne olacaktı? Memuriyeti dondurup gece yapabileceğim işler mi bakacaktım? Tabii bu arada mesai arkadaşlarımdan derdimi anlatmadığım, çare istemediğim kimse kalmamıştı. İçlerinden birisi, Defterdara çık. Bekçilik kadrosuna geçirsin. Gece çalışır, gündüz okursun. dedi. Arkadaşımızın önerisi mantıklı gelmişti. O dönemdeki Defterdarımız her salı gününü personel günü yapmıştı. Ben de sekreterine okul ile ilgili diye not ettirerek randevumu aldım. Allah rahmet eylesin beni sonuna kadar dinledi, burada anlattığım gibi aynen aktardım. Ne istiyorsun peki? dedi. Efendim, ben okumak istiyorum. Beni gece bekçisi olarak atayın. dedim. Personel Müdürünü çağırdı, Bu çocuğu dinledim, bana çok samimi geldi, bu çocuk okuyacak, bunu bekçi yap. talimatını verdi. Oh be! dedim içimden, Dursun Ali Yaz 231
Maliyenin Üstadları ama çıkışta Personel Müdürümüzün azarı sevincimin kısa sürmesine sebep oldu. Evladım genel idari hizmetlerde olan birisini yardımcı hizmetlere nasıl atayayım ben. 657 yi öğretmediler mi sana. Defterdar Bey in de karşısında zor duruma düşürdün beni. Git kendine başka bir çare bul, bekçilik olmaz. dedi. O personel müdürümüz; katıldığı bir hizmet içi eğitim programı esnasında, kendisini dinleyen memurlara, Genel idari hizmetlere atanmak isteyen yani memur olmak için çabalayan bekçi, şoför ve hizmetlilerimiz olduğu gibi, yardımcı hizmetlere atanarak bekçilik yapabilmek için tenzili rütbe isteyen bir memurumuz da var. demiş. Geçe Bekçisi Oluyorum Bekçi olarak atanamayacağımdan kesin emin olmuştum. Israrın bir anlamı yoktu. Kara kara düşünerek defterdarlık binasının merdivenlerinden inerken başka bir dairede görevli bir şef arkadaşımıza rast geldim. Durumu ona anlattıktan sonra; Bak, dedi. Senden önce bir arkadaş vardı. Körfez Savaşı ndan bu yana bütün devlet dairelerinde sivil savunma kapsamında uygulanan nöbetçi memurluk kadrosu var. Sırasıyla her gece erkek memurlardan bir tanesi, bir kamu binasında bekçi ve nöbetçi şoför ile birlikte nöbete kalır, ertesi gün de izinli sayılır. O arkadaş her gece nöbetçi memurluğa kalarak burada masterini tamamladı, şimdi bir üniversitede yardımcı doçent Bunu duyar duymaz tekrar personel müdürünün yanına çıktım, anlattım, kabul etti, beraber tekrar deftardar beyin yanına geçtik, onun da onayını aldık. Ben hazırlık sınıfı ile birlikte beş yıl boyunca, yani üniversite hayatımın tamamında defterdarlık binasında bu nöbetçi memurluğu görevini yaptım. Kadrom değişmeden ve benim durumumda olan üç arkadaşa daha emsal teşkil ederek... Adana da Maliye nin üç ayrı binası daha vardı. Her bir arkadaşımız, benim gibi nöbetçi memurluk yaparak okudular. Her biri kamuda önemli görevlere geldiler. ABD nin Irak a ilk girişinin ve Saddam ın Türkiye ye scud füzeleri sallayacağı endişesinin benim ve bu arkadaşların hayatında böyle bir etkisi olması hep düşündürür beni. O günleri yaşayanlar bilirler, bu endişe ile pencerelerimize muşamba gerip, yapışkan bantlar çekerdik. Hatta o bantlar Saddam Bandı adıyla satılırdı. 232 Dursun Ali Yaz
Maliyedeki diğer memur arkadaşlarımız işin ayrıntısını bilmediklerinden bize bekçi demişler. O yüzden hikâyemiz üstadın kulağına Bizde bekçilik yapan bir arkadaş vardı, o da Vergi Denetmeni oldu. şeklinde küçümsenerek ulaştı. Gerçi bekçi veya hizmetli olarak görev yapan bir memurun da üniversite diplomasını aldıktan sonra açılan sınavlarda başarılı olup kariyer mesleklere atanmasının ve meslekte yükselmesinin önünde hiç bir engel olmadığını düşünüyorum. Bilakis bu durum desteklenmeli ve bununla gurur duyulmalıdır. Üstadımız da azmettikten sonra bekçiden de pekâlâ iyi bir denetmen çıka-bileceğini müşâhade etti ve helallik istedi. Benden yana helal olsun üstadım. Senin de bende çok emeğin var, sen de helal et. Dursun Ali Yaz 233