Bu e-kitap mobidik.com da yaratılmıştır. Tüm hakları yazara/yayıncıya aittir.

Bu e-kitap mobidik.com da yaratılmıştır. Tüm hakları yazara/yayıncıya aittir. Bu e-kitap size özel olarak lisanslanmıştır. E-kitabın satışı ya da başka kişilere dağıtılması yasaktır. Bu e-kitabı başka kişilerle paylaşmak için mobidik.com üzerinden hediye edebilirsiniz. Eğer bu e-kitabı satın almadan veya mobidik.com üzerinden indirmeden okuyorsanız, lütfen e-kitabı mobidik.com üzerinden satın alınız veya indiriniz. Yazarın hakkına ve emeğine saygı duyduğunuz için teşekkür ederiz.

Bu e-kitap mobidik.com dan indirilmiştir. Tüm hakları yaz Bu e-kitap size özel olarak lisanslanmıştır. E-kitabın satışı ya da başka kiş Bu e-kitabı başka kişilerle paylaşmak için mobidik.com üzerinden h Eğer bu e-kitabı satın almadan veya mobidik.com üzerinden indirmede kitabı mobidik.com üzerinden satın alınız veya indiriniz. Yazarın hakk duyduğunuz için teşekkür ederiz.

ÖNSÖZ Zamanın bir yerinde öyle bir kırılma noktası yaşarsınız ki, bir daha asla eskisi gibi olmazsınız... Onu, Fatoş u tanımak da böyle birşeydi... Onunla karşılaştıktan sonra, artık hiç karşılaşmamış gibi yapamazdınız... Ocak 2014

BÖLÜM I (Oysa sana ait olması gereken yıllarmış, boşa yaşanıp gidenler...) - Sizi teklifsizce ekledim, kabul ettiniz... Yetmedi, sizi bir gruba ekledim; yine lutfettiniz... En sonunda dayanamayıp bu selam sözünü yazdım, hoşgörünüzün bu selamımı da boş çevirmeyecek kadar geniş olduğuna dair bana verdiğiniz hisle. - Önemli değil, grubunuz çok güzel... Teşekkür ederim eklediğiniz için... - Çok teşekkür ederim anlayışınız için... - Sıkıntı yok; eğleniyorum grubunuzda, oldukça keyifli... Nihayet, tam 7 ay sonra ilk özel yazışmaydı bu. Ağustos ayından beri süregelen Facebook arkadaşlığı sonrası, ilk özel yazışma... İhtiyar, onu ilk kez Facebook taki Halil Rüştü İlköğretim Okulu mezunlarının platformu grubunda görmüştü... Yıllar öncesine ait bir tanışıklık hissetmiş, emin olamasa da, içinden gelen bir dürtüyle arkadaşlık göndermişti. İhtiyar hergün mutlaka uğrardı Facebook sayfasına. Mesleği grafik tasarımı olduğu için, zaten hemen hemen

tüm gününü bilgisayar karşısında geçiriyordu. Birkaç gün sonra, bir cumartesi gecesi Facebook sayfasını açan ihtiyar, gelen bildirimler arasında Fatoş un ismini görünce ekleme gönderdiğini hatırladı: - Fatoş arkadaşlık teklifinizi kabul etti. Fatoş un zaman tüneline yaz... İhtiyar, o ana kadar yoğunluktan dolayı arkadaşlık gönderdiğini bile unuttuğunu farketti. Elinde olmadan gülümsedi. Her insanın ilkler karşısında duyduğu o hoş hazzı hissediyordu. Engellenmemiş, dahası arkadaşlığı kabul edilmişti. Tanrı misafiri olarak çalınan bir kapının açılması gibi bir şeydi bu. Kayıtsız kalamadığı bir merakla yeni arkadaşının profiline göz attı hemen.. Hakkında bölümünü tıklar tıklamaz, gözleri doğum tarihine takıldı: 22 Mayıs 1977... Yanılmışım diye geçirdi içinden. Sınıftan tanıdığını sandığı biri olmadığını anlamıştı. Yine de bakmaya devam etti; arkadaşıydı sonuçta. Yaşadığı yer: İstanbul, memleketi: Üsküdar bilgilerini gördü. Zaman tüneline ve fotoğraflar bölümüne bakınca, seyrek yapılmış paylaşımlar olduğunu görüp, çok da sık kullanılmayan bir hesap olduğunu düşündü. Görülen başka pek fazla fotoğraf da yoktu ortalıkla. Bir süre profil fotoğrafına bakıp, tekrar kendi ana sayfasına döndü ve her gün yaptığı gibi arkadaşlarının paylaşımlarına göz atmaya başladı. Yoğun bir çalışma dönemine girmişti yine ihtiyar. Her yıl olduğu gibi, Ekim ayında düzenlenecek fuar için hazırlaması gereken yüzlerce işi vardı önünde. Bu nedenle Facebook sayfasına her gün göz atsa da, çok fazla paylaşım yapmıyor, tüm vaktini işiyle dolduruyordu. Çalışırken Youtube dan müzik dinlemeyi de severdi. Çoğu kez sol kulağına takılı kulaklıkla çalışırdı. Geniş bir repertuarı yoktu gerçi müzik konusunda; pek çok insanın epey gerisinden takip eder-

di gündemi. Bu yüzden, belki de ilk çıktığından aylar sonra ilk kez dinlemişti Karmate Grubu nun solisti Resul Dindar dan Denizlerin Dalgasıyım şarkısını. Çok beğenmişti; aynı gece birkaç kez daha dinledi ve paylaşmaya değer olduğunu düşündü. Paylaş butonunu tıklayarak Facebook paylaşımını seçti ve kendi zaman tünelinde şarkıyı paylaştı. Gündüz işyerinde vakit bulamadığı için, gece yarısını geçmiş olmasına rağmen internette dolaşmaya devam etti. Haber sitelerinde gezindiği sırada, o bildik bildirim sesiyle Facebook sekmesine geri döndü. Fatoş gönderdiği paylaşımı beğenmiş ve ayrıca yorum da yapmıştı: -Fatoş çok güzel:))) 30 Ağustos 2012, 00:36 Beğen Sevinmişti ihtiyar. Hemen cevap vermek istedi, ama anında kafasında toparlayamadı yazması gerekenleri. Eli klavyede, yarım dakika öylece bekledi. Birden çok sevdiği Kazım Koyuncu geldi aklına. O şarkıyı, Kazım Koyuncu havası taşıdığı için sevmişti aslında. Ve hemen bu fikir üzerine yazdı yorumuna cevabını: -İhtiyar Kazım Koyuncu tadında... evet.. gerçekten çok güzel.. 30 Ağustos 2012, 00:38 Beğen Fatoş ile yaptığı ilk dünyevi sohbetti bu...

İhtiyar Yavşaklık ve Taciz den nefret ederdi. Uzatmadı sohbeti. Tekrar haber sitelerine göz atttı ve kısa süre sonra bilgisayarı kapatıp uykuya çekildi. Sonraki günlerde Fatoş u arıyordu artık ihtiyarın gözleri her Facebook a girişinde. Tek tük paylaşımları oluyordu Fatoş un. İhtiyar çok aşırı dikkat çekmemek için tüm paylaşımlarını beğenmiyor, arada sanki seçimler yapıyordu. Ama paylaşımlarının tamamını mutlaka okuyor, şarkıysa dinliyor ve üzerinde düşünüyordu. Fatoş de, ihtiyarın bazı paylaşımlarını beğeniyordu ara sıra. Bazen çok beğendikleri oluyor ve gülücük şeklinde [:)] yorum yapıyordu. İhtiyar iyiden iyiye etkilenmişti Fatoş tan. Yine de kendini frenliyordu her seferinde. Hiç özelden yazmamıştı. Fatoş un gözünde kötü bir imaj uyandırmaktan fazlasıyla çekiniyordu. Bir öğle sonrası, attığı bir maile cevap bekleyen ihtiyar, oyalanmak amacıyla bilgisayar kamerasından kendi fotoğrafını çekmiş ve profil resmi yapmıştı. İki gün geçmeden, Fatoş un yeni profil fotoğrafını beğendiğini farketti. Harika bir ego keyfi yaşamıştı. İhtiyar 43 yaşındaydı; yüzündeki belirgin kırışıklıkları ve büyük bir kısmı dökülmüş olan saçlarıyla kendisini yakışıklı sınıfına sokmazdı. Ortalama bir Türk erkeğiydi kendine göre. Bir kaç hafta sonra Fatoş un da profil fotoğrafını değiştirdiğini farketti. Kız Kulesi nde gerçekleşen bir düğünde çekilmiş bazı fotoğraflarını paylaşmıştı Fatoş. Siyah gece elbisesi giydiği bir fotoğrafını da profil fotoğrafı yapmıştı. İhtiyar saniye düşünmeden beğen butonuna basmıştı bile. Önce beğenmiş, sonra seyretmeye başlamıştı. Epey bir süre fotoğrafa bakıp içinde hissettiklerini tarttı. Sadece bir Facebook beğenisi değildi yaptığı. Sanal dünyanın kendi tarafında da beğenmişti ekranda görünen yüzü.

Fuar telaşını başarıyla atlatan ihtiyar artık daha fazla esnek zaman buluyordu. Sonbaharın tartışmasız şekilde kendini hissettirdiği bir Ekim akşamında, Fatoş un yeni bir paylaşımını gördü. Candan Erçetin i çok severdi İhtiyar. Kendisine çok yakın bulduğu bir şarkı olan Kırık Kalpler Durağı nı paylaşmıştı. İhtiyar iki kulaklığını da takarak sesi açtı ve kendini şarkının hoş melodisine bıraktı. Gözü Fatoş un isminde, hafif mırıltılar eşliğinde şarkıyı peşpeşe iki kez dinledi. Sanki Ekim rüzgarıyla savrulan yaprakların altında, Fatoş söylüyormuş gibi hissetti şarkıyı. Üçüncü kez gözlerini kapatarak, Fatoş un dudaklarını kıpırdatıp söylediğini hayal ederek dinledi. Hayalinde çok yakıştırmıştı minyon tipine şarkı söylemeyi. Profil fotoğrafından gördüğü kadarıyla gece siyahı rengindeki kısa saçlarını rüzgara saldığını hayal etti. Yıllar yılı yaşadıklarından yorulmuştu ihtiyar; kırıktı. Ama Fatoş şarkıyı söyledikçe, sanki yılların yorgunluğunu da katıp savuruyordu rüzgara. Yılların Yorgunluğu Geçene Kadar dinleyebilirdi şarkıyı Fatoş tan; defalarca. Dördüncü dinleyişinde artık bu kez paylaş butonuna da basmış ve kendisini alıp götüren o sözü yazmıştı: - yılların yorgunluğu geçene kadar... Facebook bildirimi sayesinde Fatoş, İhtiyar ın kendi şarkısını paylaştığını farketmiş olmalıydı. İhtiyar, paylaşımına yapılan yorumla, uzun zamandır hasır altı ettiği gizli yürek kıpırtılarının da önü alınmaz yapraklar gibi uçuştuğundan artık emindi: Fatoş yılların yorgunluğu geçer mi bilmemm:((( 17 Ekim 2012, 23:39 Beğenmekten Vazgeç 1 İhtiyar öğrenirseniz bana da öğretin:(... 17 Ekim 2012, 23:42 Beğen 1 Fatoş bir öğrensem herkese öğreteceğim emin olun:((( 17 Ekim 2012, 23:43 Beğenmekten Vazgeç 1

Şarkıyı dinlemeyi bırakmıştı ihtiyar. Kulaklığını çıkartıp, sessizce Fatoş un yorumlarını okuyordu. Kırık o da diye düşündü. Yıkık; hatta belki de paramparça... Benim gibi... Fotoğrafta hala çocuksu ve kıpır kıpır bir görüntüsü vardı oysa. Neler yaşadı acaba? Profilinde ilişkisi yok yazıyordu. Evlenip ayrılmış olmalıydı. Aynı iki kız ile çok sayıda fotoğrafı vardı son bir iki hafta içinde profilinde; hep aynı iki kız. Ama bir tanesi kızı olamayacak kadar büyüktü; yeğeni ya da kardeşidir belki diye düşünmüştü. 10-12 yaşlarında olduğunu düşündüğü küçük kızın ise onun kızı olduğunu tahmin ediyordu. Yeniden fotoğraflarına bakmak istedi, ama gördüğü o fotoğrafları bulamamıştı profilinde. Fatoş albümünü ya kaldırmış, ya da gizlemişti. İhtiyar işi, evi ve özellikle kızı ile ilgilenmeye devam ediyor; Fatoş aklını sürekli kurcaladığı halde, bir türlü ne şekilde iletişime geçeceğini tasarlayamıyordu. Reddedilmek, dahası engellenmekten çekiniyor, çok istediği halde özelden mesaj yazamıyordu. Fatoş gittikçe daha fazla paylaşım yapmaya başlamıştı. Arkadaşlarının yaptığı yorumlara muzır cevaplar veriyor, şakalaşmayı ve insanları kızdırmayı sevdiği her halinden belli oluyordu. Kızdıracak şekilde yaptığı yorumlardan sonra, arkadaşları kendisine Gıcık, uyuz şeklinde hitaplarda bulunuyor; Fatoş de her seferinde Buyrun benim :)) diye hiç de oralı olmadığını gösteriyordu. İthiyarın Yakın Arkadaşlar listesindeki tek isim olmuştu Fatoş ve yaptığı her paylaşım, ihtiyara bildirim olarak gelmeye başlamıştı. İhtiyar, onunla ilgili hiçbir şeyi kaçırmak istemiyordu artık.

İhtiyarın Facebook arkadaşları arasında Selma isminde genç bir kız vardı. Geçmişte çalıştığı işyerindeki bir arkadaşının vasıtasıyla listesine girmiş olan Selma, sürekli Facebook gruplarında dolaşan, kendi arkadaş listesini de gruplara ekleyen iyi niyetli bir gençti. İhtiyar bazı günler, kendini bir gruba eklenmiş olarak buluyor, vakti varsa gruba göz atıyordu. Kendi zevkine uygun paylaşımlar varsa grupta kalıyor, beğenmediği gruptan ayrılıyordu. Bazı gruplarda paylaşım da yapıp, yorumlara ve beğenilere eşlik ettiği de oluyordu. İstanbul caddelerinin 2013 yılbaşına ışıl ışıl renklerle hazırlandığı günlerde, ihtiyar kendini Simsiyah 1 Beyaz ismindeki bir gruba eklenmiş olarak buldu. Selma yine yapmıştı yapacağını. Gülmüştü ihtiyar ve grubun içeriğine bile bakmadan o an aklından geçen şeyi yazarak ilk paylaşımını yaptı: İhtiyar ya bu selma kardeş habire biyerlere ekliyor bizi... hadi hayırlısı madem.. selam bari... :) Beğen Gönderiyi Takip Et 28 Aralık 2012, 17:29, İstanbul yakınlarında İhtiyar, o güne dek onlarca grupta paylaşım yapmış olmasına rağmen, bu gruptaki ilk paylaşımını Hadi Hayırlısı diyerek yapmıştı. O an için çok sıradan olan bu söz, sonrasında hayatının geri kalan kısmı adına çok büyük bir anlam taşıyacaktı: Hayırlısı!... İhtiyar ilk günlerde grupla hiç ilgilenmedi. Hatta, gruba katıldığının ikinci günü, bazı üyelerin peşpeşe defalarca paylaşımlar yaptığını görünce rahatsız bile oldu. İhtiyara göre ilgi çekmek konusunda kabızlık sancısı olanlara özgü bir davranıştı bu ve çok sıkıcıydı. Özellikle Ahmet isimli bir üyenin 20 ye yakın alt alta paylaşımını

görünce, grupta isyan bayrağını çekti: İhtiyar bilgi kirliliği... paylaşım kirliliği... en iyisi duş alıp yatmalı... Beğen Gönderiyi Takip Et 30 Aralık 2012, 23:20, İstanbul yakınlarında Koray ve 2 kişi daha bunu beğendi. Simsiyah 1 Beyaz isimli grubun kurucusu Koray adında orta yaşlı bir kadındı. İhtiyar da dahil olmak üzere, gruba katılan hemen herkesin ilk anda erkek zannettiği Koray, grubu iki yıl önce, o zamanlar 11 yaşında olan oğluna kurdurmuş ve çok kısa sürede kendisinin bile beklemediği bir sayıda katılımcıya sahip olmuştu. Gruptaki paylaşımlar konusunda çok hassas olan Koray, özellikle kadın üyelerin rahatsız edilmemesi, küfür ve hakaret içeren paylaşımlar yapılmaması için yoğun bir çaba içerisindeydi. Bu türden yaklaşımlara karşı asla taviz göstermiyor, uyarılarına rağmen rahatsız edici paylaşımlarda bulunanları kendi deyimiyle uçan tekme yle gruptan atıyordu. Gruptaki aktif paylaşımcıların da her zaman belli bir seviyede kalması arzusunda olan Koray, İhtiyarın bu paylaşımını görünce hemen yorumu yapıştırmıştı: Koray ne istiyorsunuz İhtiyar bey 30 Aralık 2012, 23:25 Beğen İhtiyar estağfurullah, haddimiz değil istemek... 30 Aralık 2012, 23:27 Beğen 1 Koray belki paylaşımlar ilginizi çekmiyordur olabilir 30 Aralık 2012, 23:27 Beğen İhtiyar rica ederim.. lütfen, size değil sözüm...

peşpeşe paylaşım yapan belli kişiler oluyor maalesef... bu gruba özel değil yalnızca, çoğu yerde böyle.. 30 Aralık 2012, 23:29 Beğen 1 Koray bu yoruma gülücük ve tamam diyerek cevap verdi. ihtiyar, Bu Koray da kim? diye düşünerek merakla üye listesine bakınca, Koray ın grupta yönetici ve bir kadın(!) olduğunu gördü. Hımm, üyelerle ilgileniliyor demek burada. Neyse, şimdilik bir sıkıntı yok zaten diye aklından geçirerek grupla ilgili kararını ileriki zamanlara erteledi. Yılın son günü ihtiyarın yapılacak önemli bir işi yoktu. İnsanlar çoktan yılbaşı havasına girmiş, işler yılbaşından sonraya ötelenmişti. İhtiyar bütün öğleden sonrasını internette geçiriyordu. Facebook a girer girmez Fatoş u aradı gözleri. Ama yeni bir paylaşımı yoktu Fatoş un. Son iki gündür hiç girmemiş; yahut girdiyse bile hiçbir paylaşım yapmadan çıkmıştı. Fatoş tan umudunu kesen ihtiyar, Simsiyah 1 Beyaz grubundaki paylaşımlara baktı bir süre. Önceki akşam cirit atan can sıkıcı paylaşımcılar ortada gözükmüyordu. Aksine oldukça keyifli ve esprili sözler vardı paylaşımlar içinde. Grup yöneticilerinin ve üyelerin keyifli sohbetlerine göz attı. Nasılsa yapacak işi yoktu ve sayfanın en sonuna kadar giderek tüm paylaşımlara hızlıca baktı. Gözüne kestirdiklerini okudu, beğeniler yaptı. Sevdiği bir şarkıyı paylaştı. Bir süre oyalandığı gruptan başka gruplara bakmak amacıyla çıkacağı anda, birden Koray ın paylaşımını gördü. Yine bir Candan Erçetin vardı ekranda tüm sevimliliğiyle. Ayten Alpman ın Memleketim şarkısını Türkçe ve Fransızca olarak çok güzel yorumlamıştı. Bayılıyordu ihtiyar bu şarkıya. Diğer kulaklığını da takıp son ses dinledi şarkıyı. İkinci dinleyişinde de beğeni işareti yaptı yoruma. Harikaydı şarkı! Şarkıyı dinlerken, paylaşımın altına ardı arkası kesilmeyen yorumlar ekleniyor, beğeniler,

yılbaşı kutlamaları ve espriler havada uçuşuyordu. Gülerek katıldı yorumlara ihtiyar. Grupta birbirinden güzel yılbaşı kutlamaları ve paylaşımlar yağmur gibi akmaya başlamıştı. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadan akşamı etmişti ihtiyar. Kendisi de bir çok paylaşım yapmış, yorumlar aracılığıyla bazı sohbetlere katılmıştı. Çıkış saati geldiğinde, bilgisayarını kapatırken grupla ilgili izlenimleri olumluydu. Beğenmişti ihtiyar; güzel gruptu. Ama çok büyük bir eksiği vardı grubun: Fatoş yoktu! Henüz!.. 1 Ocak tatilini kızıyla oyun merkezinde geçiren ihtiyar, akşam kızını uyuttuktan sonra yeniden bilgisayarının karşısındaydı. Her zamanki gibi önce Gmail hesabına, ardından da Facebook a girdi. Ana sayfada Fatoş un fotoğraflarını gördüğü anda içi kıpırdamıştı heyecanla. Yılbaşı akşamına ait fotoğraflar paylaşmıştı Fatoş. Siyah nokta desenlere sahip sarı tişörtün altına siyah etek giymişti. İhtiyar hemen beğendi fotoğraf albümünü. Bütün fotoğraflara tek tek baktı. Sade tarzda döşenmiş bir odada, özenle hazırlandığı her halinden belli güzel bir yılbaşı sofrası ve başlarında yılbaşı şapkalarıyla eğlenen iki genç kız ve bir de 30 lu yaşlarda bir kadın vardı fotoğraflarda. Aynı mekanda çekilmiş, bulunduğu ortamdan keyif alan insan fotoğraflarından oluşan albüme uzun uzun baktı ihtiyar. Fatoş un evi olmalıydı. Tek tek her ayrıntıyı inceledi, fikir yürüttü. Fatoş un nelerden hoşlandığı hakkında ipuçları aradı kendine göre. Takip eden günlerde fırsat buldukça albüme tekrar tekrar baktı. Fatoş u görmek mutlu etmeye başlamıştı ihtiyarı. Profilinde memleketi: Üsküdar yazdığı için, Üsküdar da yaşadığını sanıyordu. Kendisi de eski Üsküdarlıydı. Hala eski mahalleden görüştüğü arkadaşları vardı ve sık giderdi Üsküdar a. Fatoş la karşılaşmayı düşledi. Birgün yolda karşısına çıkıverse diye hayal etti. Oturduğu mahalleyi merak ediyordu. Oturduğu yer hakkında hiçbir bilgi yok; mahallesini bilsem, sokak sokak akşamları ve hafta sonları bakmaya razıyım. Yeter ki bir te-

sadüf, bir şans yaratayım kendime diye düşünüyordu; bu şekilde bulmasının neredeyse imkansız olduğu gerçeğini bildiği halde. İstanbul da bir çok mahallenin nüfusu, Anadolu daki pek çok ilçenin nüfusundan daha fazlaydı. Yeni yılla birlikte iş yükü de artan ihtiyar, işlerden bunaldıkça baktığı fotoğraf albümünü bir gün göremedi. Fatoş yine kaldırmış olmalıydı albümünü. Çok kızdı ihtiyar kendi kendine. Kahretsindi! Niye indirmedim ki fotoğrafları bilgisayara? Ne salak adamım ben yaa! diye yumruklarını sıkıyordu. Sanki hep orada duracaklar gibi gelmişti ihtiyara. Fena içerlemişti fotoğrafları indirmemiş olmasına. Ama, artık yapacak birşey de yoktu. Hiç vakit kaybetmeden, Fatoş un profilinde bulunan ne kadar fotoğraf varsa hepsini bilgisayarında bulunan özel klasörüne indirdi. Hiç belli olmaz, Fatoş bu fotoğrafları da her an kaldırabilirdi. Elde kalan fotoğrafları kendine göre güvenceye almak rahatlatmıştı biraz ihtiyarı. İnternete bağlanmadan da görebilecekti artık onu. Fotoğraflardan Photoshop yardımıyla güzel bir kolaj oluşturup, Fatoş a yollamayı düşündü bir an. Ama ne münasebetle yapmış olacaktı bunu? Ne diyecekti Fatoş a? Kahretsindi yaa! Hiç bir bahanesi yoktu! İyice çaresiz hissediyordu ihtiyar kendini; delirecek gibiydi! Bir şeyler yapmalıydı. Allahım bir sebep, bir bahane! diye geçirdi içinden. Ne yapsam da, ona hiç değilse arada bir selam gönderebilsem. Günaydın diyebilsem mesela sabahları. İyi akşamlar desem ve bunları içimde hiç endişe taşımadan söyleyebilsem!..

Koray çıldırmış gibiydi! Simsiyah 1 Beyaz grubunun duvarı kapanmış, yöneticilerden başka kimse paylaşım yapamaz olmuştu. Şaşırdı ihtiyar ilk anda bu duruma. Çok geçmeden başa tutturulan gönderi yi gördü: Artık gruba arkadaşlarınızı ekleyin demekten bıktım. Üye sayımız 11 binin altına düşmüş yine. Arkadaşlarınızı eklemedikçe duvarı açmayacağım! İhtiyar önce önemsemedi. Amaaan; sanki başka grup mu yok! dedi içinden. Ama işin gerçeği, hoş bir isimdi Simsiyah 1 Beyaz... Kendine henüz itiraf etmese de, sahiplenmişti grubu aslında. Evet, başka grup yok değildi elbet; ama burası bi farklıydı işte! Nedenini tam bilmese de, farklıydı burada bişeyler. Aklına Selma geldi ihtiyarın. Kendisini de bu gruba Selma eklemişti. Ben de mi eklesem arkadaşlarımı? diye düşündü. Daha önce hiçbir gruba kendi arkadaşlarını eklememişti. Bu ilk olacaktı. Arkadaş listesini açtı ilk önce. Fatoş!... Yakın Arkadaş Listesi nde olduğu için ilk sıradaydı. Aklında şimşek çakmıştı birden ihtiyarın; Neden olmasın!.. Belki o da beğenir grubu benim gibi. Belki paylaşım bile yapar... Günaydın der hatta belki gruba, üyelere... BANA!.. Koray Sn İhtiyar, grubumuza verdiğiniz destekten dolayı çok teşekkür ederiz. Beğenmekten Vazgeç Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak 10 Şubat, 21:18 İzmir yakınlarında İhtiyar Ben teşekkür ederim Koray hanım :) 10 Şubat 2013, 21:20 Beğen 1

Fatoş dahil, listesindeki birçok kişiyi eklemişti ihtiyar ve onun grubu farkedip, birşeyler yazması için dua etmeye başlamıştı... Fatoş Birgün değil, hergün sevgiyle kalın... Beğenmekten Vazgeç Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak 14 Şubat, 00:18 Sen, Koray ve 6 kişi daha bunu beğendiniz. 14 Şubat! Aman Allahım, hem de tam Sevgililer Günü nde!.. İhtiyar havalara uçmuştu sevinçten. Daha 15 dakika önce Koray, ihtiyarın paylaştığı sevgililer günü fotoğrafını grubun Kapak Fotoğrafı yapmıştı. Aklının ucundan bile geçmeyen bu durum karşısında, ihtiyar ilk başta çok mahçup olmuş ve ne diyeceğini bilememişti. Sonrasında epey onore olarak, kendisine hazır paketlerde bulunan üçü birarada kahvelerden alelacele bir tane hazırlamış ve keyifle gruptaki paylaşımları takip etmeye koyulmuştu. Fatoş un gruptaki bu ilk paylaşımını görünce de, zaten var olan mutluluğu zirve yapmıştı. Son Candan Erçetin paylaşımından beri bir bahane bulamamış olan ihtiyarın beklediği fırsat elinin altındaydı. Henüz iki yudum içmişken, telaş yüzünden laptopuna devirmekten son anda kurtardığı kahve kupasını masaya bırakıp klavyeye sarıldı: İhtiyar bu grup çok seçkindir... hoş geldiniz... 14 Şubat, 00:20 Beğen Koray tesekkürlerr 14 Şubat, 00:20 Beğenmekten Vazgeç 2 Fatoş sayenızde burdayız...hoşbulduk... 14 Şubat, 00:21 Beğenmekten Vazgeç 2

Koray pişman olmayacaksınız:))) 14 Şubat, 00:21 Beğenmekten Vazgeç 2 Fatoş emınım:))) 14 Şubat, 00:21 Beğenmekten Vazgeç 2 Sayenizde buradayız sözü çok hoşuna gitmişti ihtiyarın. Benim eklediğimi anlamışlardır artık. Yani özelden yazsam bile bir sıkıntı olmayacaktır... İhtiyar en ufak bir şeyden kendine pay çıkartıyordu belli ki. Aç tavuk kendini darı ambarında sanıyor işte diyerek kendini azarlamaktan da geri durmuyordu. Uzun zamandır arzu ettiği şeye kavuşan ihtiyar, birden bire üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu kendini. Eli ayağı gevşemişti ve sanki yığılıverecekmiş gibiydi. Hem işlerinin, hem de özel hayatının stresli olmasının çok payı vardı bunda. Yorulduğunu hatırladı. Son paylaşımını Fatoş a ithaf etmek istiyordu. Ona olan duygularına en çok yakıştırdığı şarkıyı Youtube den aratıp bulmuştu: Love Story (Aşk Hikayesi!) İhtiyar kahvemizi içtik, çiçeğimizi paylaştık, günümüzü kutladık... eh bize müsade; sabah işler bekler yapılacak iyi geceler... Love Story Where Do I Begin! Beğen Paylaş Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak 14 Şubat, 00:31, İstanbul yakınlarında Koray, Fatoş ve 3 kişi daha bunu beğendi. Fatoş iyi geceler... 14 Şubat, 00:32 Beğenmekten Vazgeç 1

Koray çok tesekkürler jstiniz için... 14 Şubat, 00:32 Beğenmekten Vazgeç 1 İhtiyar iyi geceler Fatoş hanım... 14 Şubat, 00:32 Beğen 1 İhtiyar benim için zevkti Koray hanım.. 14 Şubat, 00:33 Beğen Koray çok tesekkür ederim hiç beklediğim bişey değildi:) 14 Şubat, 00:33 Beğenmekten Vazgeç 1 İhtiyar :) 14 Şubat, 00:33 Beğen Yorum yaz... İhtiyarın keyfine diyecek yoktu. Fatoş paylaşımına yorum yapmış ve kendisine İyi Geceler demişti. Daha dursa mıydım diye düşündü; ama İyi Geceler demişti bir kere. Fatoş un yakınlığını suistimal etmiş olmak istemedi. Umarım burada kalmaz herşey. Allahım, ne olur yarın da paylaşım yapsa!.. Fatoş günaydın!!! gününüz güzel geçsin arkadaşlar Beğenmekten Vazgeç Yorum Yap Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak 15 Şubat, 09:22, mobil ile Sen ve 5 kişi daha bunu beğendiniz. İhtiyar Günaydın Fatoş hanım... 15 Şubat, 09:53 Beğen 1 Yaptığı yoruma cevap beklemeye başladı ihtiyar. Önceki akşamdan sonra yaptığı ikinci paylaşımdı bu Fatoş un. İhtiyar paylaşımdan yarım saat sonra girmişti Facebook a. Geç yorum yazdım; çıktı

demek ki Facebook tan. Off, niye daha erken açmadım ki? Ne vardı çay demleyeceğim diye bu kadar vakit kaybedecek?.. Öğlene kadar Fatoş tan bir ses çıkmamıştı. Çaresiz, kös kös yemeğe giden ihtiyar, döndüğünde Fatoş un yaptığı yorumu beğendiğini farketti. Ama herhangi bir cevap yoktu; beğenmekle yetinmişti! İhtiyar belli etmemeye çalışsa da hayal kırıklığına uğramıştı!.. Yine de Belki öğlen olduğu için artık günaydın demenin bir anlamı kalmadığı için beğenmekle yetinmiştir diye kendini teselli etti. Fatoş günaydın...... İhtiyar Günaydın Fatoş hanım...... İhtiyar İyi Geceler...... Fatoş İyi geceler...... Takip eden birkaç gün, böyle karşılıklı beğenmeler ve kısa yorumlarla geçmişti. Yetmiyordu bunlar ihtiyara; içi içini yiyor, Fatoş le daha çok konuşmak istiyordu. Özelden yazmalıydı bir şekilde. Gerçi grubun Özelden yazmak la ilgili katı kuralları vardı ama, grupta tanışmamışlardı ki sonuçta. Kendi listesinden arkadaştılar. Hem Koray a neydi özelden yazması; zaten kendisi eklememiş miydi onu gruba?...

Aylardır sohbet bölümünde yeşil ışıkla online görmüştü onu defalarca. Eli hep gitmiş, hiç cesaret edememişti. O gece de yeşil ışık yine yanıyordu ve online haldeydi. Grupta birkaç gün boyunca selamlaşmışlar ve belli bir ortam da yaratılmıştı zaten. Hadi hayırlısı inşallah deyip ilk özel mesajını gönderdi: - Sizi teklifsizce ekledim, kabul ettiniz... Yetmedi, sizi bir gruba ekledim; yine lutfettiniz... En sonunda dayanamayıp bu selam sözünü yazdım, hoşgörünüzün bu selamımı da boş çevirmeyecek kadar geniş olduğuna dair bana verdiğiniz hisle. - Önemli değil, grubunuz çok güzel... Teşekkür ederim eklediğiniz için... - Çok teşekkür ederim anlayışınız için... - Sıkıntı yok; eğleniyorum grubunuzda, oldukça keyifli... İhtiyar birşeyler daha yazmak istedi. Bir türlü toparlayamıyordu kafasında yazması gerekenleri. Fatoş hiç açık kapı bırakmamıştı sözü uzatmak için. Offfff, offfff!!! diyerek, çaresiz kapattı sohbet penceresini. Bir süre yazar mı acaba? diye bekledi. Hiç tepki yoktu. Yine eli boş dönmüştü yaptığı hamleden!.. Ama olsundu; terslenmemişti ki. Aksine teşekkür bile etmişti. Sabır diye iç çekti ihtiyar. Eğer rabbim seni bana yazmamışsa, zaten buna ben birşey yapamam. Ama eğer bana yazılmışsan, buna sen bile engel olamazsın... Laptopunu kapatıp, 2 metre gerisindeki yastığına yine yalnız koymuştu başını...

Fatoş hadi bakalım herkes nerede olduğunu yazsın... Emel Sayın - Kız Sen İstanbul un Neresindensin Beğenmekten Vazgeç Gönderiyi Takip Et 19 Şubat, 22:53 Sen ve 5 kişi daha bunu beğendiniz. Fatoş ilk yorum benden İÇERENKÖY.. 19 Şubat, 22:54 Beğenmekten Vazgeç 2 İhtiyar Ümraniye 19 Şubat, 22:56 Beğen 2 Fatoş un Üsküdar değil, İçerenköy de yaşadığını öğrenmişti bu paylaşım sayesinde ihtiyar. Yeni bir yorum yapmak istedi, ama paylaşımı göremedi. Fatoş paylamışını silmişti. Bir tek ben değil, başka yorumlar da yapılmıştı. Belki birşeyden rahatsız oldu diye düşündü. Çok geçmedi ki mesaj kutusundaki kırmızı işareti gördü. İmleçini götürüp tıkladığında karşısına çıkan isimle gözleri yuvalarından fırlayacaktı: Fatoş Yanlışlıkla paylaşımımı sildim. yanlış anlamayın lütfen İhtiyar Umarım bütün yanlışlarınız, benim gibi sizi çoktan mazur görmeye hazır insanlara karşı olur :) Fatoş teşekkür ederim, çok kibarsınız :) İhtiyar mutluydu... Hissettiği şeylerin tek bir tanımı olabilirdi: Mutluydu...

Dondurucu kış geceleri bitip, Mart ayının son günleri yaklaştığında, ihtiyarın belli bir çizgisi vardı artık grupta. Öncelikle kimseyi taciz etmeyen, aklı başında bir insan olduğunu tüm yöneticiler ve birçok üye iyi biliyordu. Daima korumayı arzu ettiği belli bir saygınlığı vardı ve bundan çok memnundu. En azından Koray hanımın elini öpüp, Fatoş u ondan istediğimde beni kapı dışarı kovmayacaktır diye gülüyordu kendi kendine. Bazen çok güzel paylaşımlar yakalıyor; beğeni ve gülücük yağmuruna tutuluyordu. Bazen de, yaptğı paylaşıma kendisi bile kızıyordu bir süre sonra. Ama her durumda da çizgisini korumaya özen gösteriyordu. 27 Mart ı 28 e bağlayan gece yatmadan önceki son paylaşımını yaptığında, ihtiyar bu paylaşım sayesinde hayatının en büyük fırsatını yakalayacağının henüz farkında değildi: İhtiyar telefonumu tamirciye götürecem, hiç mesaj gelmiyor...:))) Beğen Gönderiyi Takip Etmeyi Bırak 28 Mart, 01:01, İstanbul yakınlarında Fatoş ve 4 kişi daha bunu beğendi. Fatoş telefonunuzu bilseydım arada mesaj atar mutlu ederdik sizi :) 28 Mart, 01:14 Beğenmekten Vazgeç 1 İhtiyar doğru ya, kimseye vermedim ki telefonumu.. Ben de niye gelmiyor diyorum :) 28 Mart, 01:16 Beğen Fatoş demek ki sorun telefonda degil, sizde :) 28 Mart, 01:18 Beğenmekten Vazgeç 1 İhtiyar bende bu şans oldukça... telefonumu veririm, yarın turkcell iflas eder, yine mesaj gelmez :) 28 Mart, 01:20 Beğen 1

Her ne kadar son yorumunu şakaya vurmuş olsa da, ihtiyarın bilgisayar başında içi içini yiyordu: Acaba tamamen şaka mı yaptı; yoksa, az da olsa bi gerçek payı var mı? Ne yapsam acaba? Off yaaa! Şeytan diyor, gir özele, ver telefonunu! Yine cesaret edememişti ihtiyar, başkası olsa umurunda olmazdı. Ama Fatoş u kaybetmek acı bir şey olurdu ihtiyar için. Asla yanlış hamle yapmamalıydı. Kendine olan kızgınlığından, gruba iyi geceler demeyi bile unutmuş, kafası karmakarışık bir halde yatağına yatmıştı. Ertesi sabah Fatoş yine gruba günaydın demiş, ihtiyar da yorum yapmıştı. Akşama kadar hem ihtiyar, hem de Fatoş tan karşılıklı beğeniler ve yorumlar gelmişti. İhtiyar bir türlü önceki gece yapılan yorumların etkisinden çıkamıyordu. Çıkış saati geldiğinde her ne olursa olsun diyerek mesaj bölümüne girdi ve Fatoş a yeni bir özel mesaj gönderdi: İhtiyar Eğer dün gece dediğiniz gibi, arada sırada göndereceğiniz küçük mesajlarla, şu ihtiyarı gülümsetme konusunda ciddiyseniz 053........... yok, eğer sadece bir şakadan ibaretse, canınız sağolsun... silin gitsin.. teşekkür ediyorum... Mesajı gönderdikten sonra hissettiklerinin tarifini asla yapamazdı ihtiyar. Korku, endişe, merak, heyecan, umut, yakarış, kendine duyduğu öfke, pişmanlık... Karmakarışık bir halde işyerinden çıkmak üzere hazırlanmaya koyulmuştu.

Montunu giyip çantasını omuzuna astığı sırada telefonuna gelen msj sesiyle irkildi. Tanımadığı bir numara vardı ekranda. Heyecanla açıp bir çırpıda okudu gelen mesajı: - Gönderdim bile ihtiyar bey buyrun :) Alllaaaaaaahhhhhhhhhhh!.. O nasıl bir sesti öyle! İhtiyar bey, bişeyiniz yok ya, iyi misiniz? üst kattan Esin telaşla sesleniyordu aşağıya doğru. İhtiyar bu kadar kuvvetle bağırdığına kendisi bile şaşırmıştı: Bişey yok Esin, merak etme. Esti öyle bi an :))) Gülüşmeler eşliğinde çıktı dışarıya. Köşeyi döndüğü anda da hemen yanıtla tuşuna basarak cevap yazdı: - Çok teşekkürler Fatoş hanım. beni fazlasıyla memnun etti mesajınız. Doğrusu bu kadar çabuk döneceğinizi hiç ummuyordum :) - Yine de grubun özel yazma konusundaki kurallarını bozmayalım biz. Sonra fırça atarlar bize :) - :)) O kurallar insanları taciz edenlere yöneliktir. Endişeniz olmasın. Tekrar teşekkür ediyorum herşey için. Görüşmek dileğiyle, iyi akşamlar... - size de :) İhtiyara hayatında yaşadığın en büyük mutlulukları say diye sorsalar, ilk üç içine bu akşamki mutluluğunu tereddütsüz koyardı...