Sibel KALEMDAROĞLU* Suriye Mart 2011 den itibaren bir kaosa sürüklenmiştir. Medyadaki senaryo, Suriye de demokrasi özlemi içindeki halkın Esad yönetimini reform yapmaya davet ettiği ancak Esad ın halkının meşru isteklerine şiddetle karşılık verdiği ve rejiminin de meşruiyetini yitirdiği yönündedir. Bu nedenle de artık yönetimi bırakması gerekmektedir. Medyada bir ön kabul haline getirilen Suriye de rejimin çökmesi durumunda yaşanacak mezhepsel çatışma sürekli gündeme getirilerek adeta mezhepsel ayrılıkların yaratacağı düşmanlıklar körüklenmektedir. Bu çalışmada medyadaki bilgi kirliliğinin içinden gerçekler ayıklanarak Suriye de ne olup bittiği, bundan sonra ne olabileceği tartışılacaktır. Suriye de yaşananlar Suriye rejimini istikrarsızlaştırma kampanyasıdır ve bu kampanya rejimin çökertilmesi projesini, kendi dinamikleri ile gerçekleştiği algısı yaratarak, başarıyla yürütmektedir. Bu bağlamda Suriye Ordusu ndaki bölünme sinyallerine, Suriye ekonomisinin durumuna, Suriye nin milli birlik ve bütünlüğünü tehdit eden muhaliflerin kim olduklarına ve kim tarafından desteklendiklerine odaklanılacaktır. Ordu da Muhalefet Güçleniyor Eski İsrail Dışişleri Bakanlığı görevlisi Oded Yinon, Dünya Siyonist Örgütüne bağlı Enformasyon Dairesi nin yayın organı Kivunum Dergisi ne 1982 de yazdığı 1980 lerde İsrail İçin Strateji başlıklı raporda İsrail in Ortadoğu bölgesinde var olabilmesi için bölgenin nasıl düzenlenmesi gerektiğini tartışmaktadır. Buna göre İsrail in güvenliğinin sağlanması için Arap devletlerinin her biri parçalanmalıdır. Bundan Suriye de payını alacaktır. Suriye nin parçalanmasının yolu ise güçlü askeri rejimin çözülmesinden geçmektedir. Zira Yinon a göre Nusayri azınlığın hem ülke yönetimindeki hem de Ordudaki güçlü pozisyonu bir gerilim kaynağıdır. 1 Yinon un saptamaları doğrudur. Suriye Ordusu, Baas rejiminin esas dayanak noktası ve rejimin koruyucusu olagelmiştir. Libya ve Tunus tan farklı olarak Suriye de rejimin sağlam bir dayanağı olan orduda bir çatlak yaşanmadığı sürece Suriye rejiminin bu sarsıntılardan yıkılmadan çıkacağı düşünülebilir. Ancak son zamanlarda Suriye Ordusu * 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi, Araştırmacı, sibelkalemdaroglu@gmail.com 1 Oded Yinon, A Strategy for Israel in the Nineteen Eighties, Kivunum, 1982; Bu çalışmada yanlış bir kavram olan Arap Aleviliği değil, Nusayrilik kavramı kullanılmaktadır. Aleviler ile Nusayriler arasında Hz. Ali ye bakışta ve dinin yorumu konusunda büyük fark vardır. Bkz. İnan Keser Nusayrilik-Arap Aleviliği, Karahan Kitabevi, 4. Baskı, Temmuz 2005 [18] 21. YÜZYIL Aralık 11 Sayı: 36
içinde muhalif hareketlerin ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Eski ordu mensupları tarafından kurulan ve kendilerine Özgür Suriye Ordusu adını veren bir grup, faaliyetlerini artırmaktadır. Hatay da mülteci kamplarında kalan grup üyelerinin sayısının 15 binlere vardığı ifade edilmekte, Ordu hızla örgütlenmekte ve Suriye Ulusal Konseyi nin askeri kanadı olmayı amaçladıklarını söylemektedirler. 2 Grubun en etkin birliği Halid bin Velid Tugayları dır ve bunların son zamanlarda gerçekleşen hükümet karşıtı bazı bombalama eylemlerinden ve onlarca sivil ölümünden sorumlu oldukları söylenmektedir. 3 Halid Bin Velid Tugayları askeri devriye araçlarına pusu kurmakta, komutanları öldürerek askerleri kendi taraflarına geçmeye ikna etmektedirler. Böylelikle her gün çok sayıda asker taraf değiştirmektedir. Ayrıca grup, hükümet karşıtı bölgelerde savunma kuvveti olarak görev yaparak protestoların devamını sağlamakta ve protestoları bastırmakla görevli Şebbiha denilen Beşar Esad taraftarı milisler ile çarpışmaktadırlar. 4 Suriye Ordusunda rütbeli subayların büyük bir bölümü Nusayri oldukları için henüz ordudan taraf değiştiren rütbeli subay sayısı fazla değildir. Ancak Ordunun yüzde 90 ını oluşturan Sünni askerlerin taraf değiştirmesindeki artış da göze çarpmaktadır. 5 2 http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/middleeast/syria/8868027/15000-strong-army-gathers-to-take-on- Syria.html 3 Wadi Khaled, In Syria, Defectors Form Dissident Army in Sign Uprising may be Entering New Phase, Washington Post, 25 Eylül 2011 4 Ag.m 5 A.g.m Aralık 11 Sayı: 36 21. YÜZYIL [19]
Sibel Kalemdaroğlu Suriye Özgürlük Ordusu nun lideri Suriye Ordusu ndan kaçan en üst düzey subay olarak bilinen Albay Riad el-asaad dır. El Asaad Hatay da mülteci kampında kalmaktadır. Assad ın Suriye Özgürlük Ordusu nun faaliyetlerini Hatay dan yürüttüğü ve Türk güvenlik güçlerinin de kendisine destek olduğu ileri sürülmektedir. El-Assad, 200 bin askerden oluşan Suriye Ordusu ndan şimdiye kadar 10 bin ile 15 bin arasında askerin kaçtığını belirtmektedir. El-Assad rejime karşı mücadeleye komuta etmek amacıyla yakında Suriye nin içine geçmeyi amaçladığını ve Suriye Ordusu nda moralin düşük olmasının ordudan kaçışları arttırmasını beklediğini söylemiştir. 6 Medyada bir ön kabul haline getirilen Suriye de rejimin çökmesi durumunda yaşanacak mezhepsel çatışma sürekli gündeme getirilerek adeta mezhepsel ayrılıkların yaratacağı düşmanlıklar körüklenmektedir. Ekim 2011 in ortalarında Suriye Ordusu ndan üç generalin Şam da ortadan kaybolması ve İsrail istihbaratına yakın kaynakların generallerden birinin kurşunla kaplı cesedinin Şam da bir hastanede olduğunu söylemesi 7 de ordu-iktidar arasındaki ilişkilerin ne yöne gittiği hakkında bazı ipuçları vermektedir. Eğer generaller Esad tarafından ortadan kaldırılmışlarsa bu orduda yüksek rütbeli subaylar arasında da bazı çatlaklar olduğunu göstermektedir. Ancak bugüne kadar medyada silahsız oldukları fikri yayılmaya çalışılan muhaliflerin de silahlı olduklarını gösteren bir çok veri mevcuttur ve generallerin ölümlerinden muhaliflerin sorumlu olduğu da düşünülebilir. Ekonomik Yaptırımlar Suriye ekonomisindeki bozulma, ülkenin 2006 da IMF nin kemer sıkma planını kabul etmesi ile baş göstermiştir. Bu plan, maaşların dondurulmasını, ekonominin yabancı bankalara açılmasını, devlet yönetimindeki endüstrinin özelleştirilmesini içermekteydi. Bütün bunların uygulanması da işsizlik, enflasyon ve sosyal koşulların bozulması sonucunu getirmiş, Suriye hükümeti halkının gereksinimlerini karşılayamayan bir hale gelmiştir. Dolayısıyla protesto dalgalarının ekonomik sıkıntı içindeki halktan taraftar toplaması şaşırtıcı sayılmamalıdır. Ülkede yaşanan kaos, 7,7 milyar Dolar gelir sağlayan turizm sektörünü felce uğratmıştır. Suriye nin en büyük beş bankasında varlıklar 2011 in ilk yarısında yaklaşık yüzde 17 oranında düşmüştür. Lübnan Byblos Bankası nın raporuna göre, Suriye de faaliyet gösteren Lübnan bankalarındaki mevduatlar, 2010 dan itibaren yüzde 20 oranında azalmıştır. Nakit rezervlerinin azalması nedeniyle hükümet ülkenin döviz rezervlerini korumak ve alt gelir gruplarına yeniden tahsis etmek için araba ithalatını askıya almıştır. Ayrıca hükümet, özel sektör çalışanlarından hükümete kaynak sağlamak için her ay maaşlarından bir bölümü hükümete ayırmalarını istemiştir. 8 ABD yaptırımlarının ardından ülkeye Dolar giriş ve çıkışları durma noktasına gelmiştir ve yabancı bankalar da Suriye ile iş yapmaktan kaçınmaktadırlar. Kasım 2011 de yürürlüğe girecek olan AB petrol ithalatı yasağı ise Suriye enerji ihracatının yüzde 6 Justin Vela, Syrian Colonel Plots Guerrilla Attacks Against Assad Regime, Independent, 10 Ekim 2011 7 Three Syrian Generals Disappear. Minority Regions Braced For Civil War, Debka File, 17 Ekim 2011 8 Richard Wachman, Syrian Economy Weakens Under Strain of İnsurrection and Sanctions, Guardian, 28 Eylül 2011 [20] 21. YÜZYIL Aralık 11 Sayı: 36
95 inin Avrupa ile olması nedeniyle ekonomi üzerindeki en olumsuz etkiyi yaratacaktır. AB ithalat yasağı, tek büyük döviz kaynağı olan ve devlet gelirlerinin üçte birini oluşturan petrol ve gaz ihracatı gelirini kesecektir. Bunun yanında Türkiye nin Suriye ye uygulayacağı askeri, finans ve enerji sektörlerine yönelik yaptırımlar ise Suriye yi 1,5 milyar Pound zarara uğratacaktır. 9 Arap Birliği de Suriye ye siyasi yaptırımların yanında ekonomik yaptırımlar uygulama kararı almıştır. ABD, ekonomideki bozulmanın Suriye de bir rejim değişikliğinin itici gücü olduğunun bilincindedir. O nedenle AB ülkelerini ve Suriye nin komşularını Suriye ye ekonomik yaptırımlar uygulamaya teşvik etmektedir. 10 Gösteriler Gerçekten Barışçıl mı? Suriye yi iyice köşeye sıkıştırmak isteyen Batı, ülkenin ekonomisini hedef almaktadır. Batı basınında ve El Jazeera ve El Arabiya gibi Batı destekli basın-yayın organlarında reform istedikleri için sokağa dökülen halktan onlarca kişinin Esad yönetimi tarafından katledildiği haberleri tekrar tekrar gösterilmektedir. Ancak bu haberlerin ne kadarı doğrudur? Suriye deki muhalifler gerçekten reform isteyen, barışçı sivil toplum mudur yoksa eli silahlı gerillalar mıdır? İsrail İstihbaratına yakın Debkafile sitesinde yayınlanan bir analize göre NATO, Suriye için Libya da gerçekleştirdiği hava bombardımanı gibi doğrudan bir müdahale yerine yeni bir strateji geliştirmiştir. Buna göre çatışmaların yaşandığı bölgelerdeki muhaliflere tank savar, roket savar, havan topu gibi silahların sevk edilmesi sağlanacaktır. Bu bağlamda Suriye güçlerinin 2011 Ağustos unda Lazkiye yakınlarında muhalif Filistinlilerle yaşadıkları çarpışma da muhaliflerin silahlı olduklarına bir örnektir. Şehir merkezine doğru ilerleyen Suriye birliklerine ait iki adet Suriye tank bölüğü ve zırhlı piyadeleri, Filistinli muhalifler tarafından ağır makineli tüfekler, RPG tank-savar ve yol kenarına yerleştirilen bombalar ile karşılanmıştır. 11 Eski MI5 üyesi ve AB Yüksek Temsilcisi Javier Solona nın danışmanı Alaistair Crooke, Suriye deki protestocuların ABD hükümeti ve diğer yabancı kaynaklarca finanse edilen sürgündeki gruplar olduğunu ileri sürmüştür. ABD nin Şam Büyükelçiliğinde yapılan bazı yazışmalara göre bu gruplardan çoğu ve bunlara bağlı TV kanalları ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD merkezli vakıflardan on milyonlarca dolar para yardımı yanında eğitim ve teknik destek almaktadırlar. Bu grupların önemli bir bölümü El Kaide bağlantılı aşırı dinci selefi örgütlerdir. 12 ABD bu konuda Türk hükümetinin desteğini almaktadır. Ekim 2011 de bir süredir örgütlenmek için görüşmeler yapan Suriyeli muhalifler, İstanbul da gerçekleşen toplantının ardından Suriye Ulusal Konseyi nin kurulduğunu açıklamıştır. Ancak Ulusal Konsey muhaliflerin tamamını temsil etmekten oldukça uzaktır. Öyle ki, Suriye içerisindeki muhalifler, İstanbul toplantısına katılanların, yabancıların Suriye nin iç işlerine 9 a.g.m 10 Josh Rogin, Pressure on Obama to get tougher on Syria coming from all sides, Foreign Policy, 3 Ağustos 2011 11 Syria Tanks Enter Homes While Fighting Palestinians in Latakia, DEBKAfile Exclusive Report, 15 Ağustos 2011 12 Alastair Crooke, Unfolding the Syrian Paradox, Asia Times, 15 Temmuz 2011, Aralık 11 Sayı: 36 21. YÜZYIL [21]
Sibel Kalemdaroğlu müdahale etmesini istemediklerini belirterek bu girişimin yurt içindeki ve yurt dışındaki muhalif gruplar arasındaki görüş ayrılıklarını derinleştireceğini ifade etmişlerdir. Hatta Suriye deki muhaliflerin bazıları İstanbul da yapılan toplantıyı komplo olarak nitelendirmişlerdir. 13 Buradan da anlaşılacağı gibi Suriye de demokrasi ve reform yanlısı halk ile yabancılar tarafından desteklenen ve rejimle savaşan muhalifler arasında belirgin bir ayrım vardır. Etnik Gruplar Arasında Ayrımcılık Körükleniyor London School of Economics in Ortadoğu Merkezi yöneticisi Robert Lowe 24 Mart 2011 de CNN e yaptığı açıklamada Kürtler için Batı uzunca bir süreden beri Ortadoğu daki mevcut rejimlere yönelik radikal İslamcı muhalefetin iktidara gelmesini engellemek için İslam ın ılımlı bir yorumunu desteklemektedir. Sokaklara dökülmek için uygun anı kolluyorlar çünkü onların davaları diğerlerinin arasında en güçlü olanı demiştir. 14 Suriye de ayaklanmaların başladığı dönemde Kürtler toplu gösterilerde yer almamaya çalışmakta, temkinli davranmaktaydı. Gösterilerde daha çok Kuzey bölgelerdeki Sünni Arap ve Türkmenler yer alırken Kürtler örgütlü olmalarına rağmen ön plana çıkmamaya çalışmaktaydılar. Ancak 7 Ekim 2011 de Kürt muhalif lider Meşal Tammo nun Kamışlı daki evini basan maskeli saldırganlar tarafından öldürülmesi Suriye deki Kürtleri harekete geçirmiştir. 15 Suriye deki Kürtlerin sözcülüğünü üstlenen Tammo, Esad rejiminin barışçıl ve demokratik yollardan devrilmesi gerektiğini, Kürtlerin bağımsızlık ve ayrılıkçılık değil demokratik haklarının peşinde olduğunu dile getirmekte, barışçıl ve demokratik bir söylemi benimsemekteydi. Ancak Tammo cinayetinin Kürtlerin de hızla muhalif gruplar arasında yer alıp, Esad rejimini yıkmak için aktif bir şekilde mücadele etmelerine yol açabilecektir. Medya Kampanyası Suriye de yaşananlar Batılı medya ve Batı destekli El-Arabiya ve El Cezire gibi basınyayın kuruluşları tarafından çarpıtılarak, abartılarak ve bazen de kurgulanarak sunulmaktadır. Örneğin El Cezire nin Suriye Deniz Kuvvetleri nin Lazkiye de ateş açtığı ve sivillerin öldürüldüğü haberi hakkında ABD Savunma Bakanı Robert Gates haberin doğrulanmadığını, herhangi bir kanıta rastlanmadığını ifade ederken ABD Dışişleri Sözcüsü Victoria Nuland, Suriye donanmasının işin içinde olduğunu söyleyemeyeceğini belirtmiştir. 16 Basında yer alan Deraa daki toplu mezarlar haberi ise Suriye Televizyonu nun bazı 13 Dissidents in Syria Reject Foreign Intervention, Daily Star, 29 Eylül 2011 14 David Wilkinson, Kurds in Syria Waiting to take to the Streets, Academic says, CNN World, 24 Mart 2011 15 Killing of Opposition Leader in Syria Provokes Kurds, New York Times, 8 Ekim 2011 16 Martin Iqbal, Al Jazeera Lies Again: U.S. Government Unable to Confirm use of Naval Forces on Latakia [22] 21. YÜZYIL Aralık 11 Sayı: 36
telefon görüşmelerini açığa çıkarmasıyla yalancı mezarlara aktörlerin defnedildiği ve üzerleri toprakla kapatılarak toplu mezar görünümü verildiği ortaya çıkmıştır. 17 Ayrıca El Cezire nin Şebbihalar diye Lübnan daki Filistin mülteci kampı Ayn Hilvah daki silahlı Fetih el İslam örgütü üyelerinin fotoğrafını kullandığı, Katar da kurduğu stüdyolarda çektiği görüntüleri Suriye de gerçekleşmiş gibi gösterdiği ortaya çıkmıştır. Bunun yanında Temmuz 2011 de Suriye güvenlik güçleri tarafından gözaltında vahşice öldürüldüğü iddia edilen, sosyal medyada hakkında onlarca sayfa açılan Zeyneb el-hüsni bir akşam Suriye televizyonunda canlı yayına çıkarak, hakkındaki haberleri yalanlamıştır. 18 Muhaliflerin Banyas ta gösteri yaptığı haberlerinin ardından Suriye güvenlik birimlerinin başlattığı operasyonlarda Banyas kentinde İsrail istihbarat örgütü Mossad ajanları yakalanmıştır. 19 Wikileaks in açıkladığı ABD gizli belgeleri ile El Cezire nin yayın politikasını ABD yle işbirliği içinde belirlediği iddiası kanıtlanmıştır. ABD nin Doha Büyükelçiliği nden gönderilen 9 Ekim 2010 tarihli belgede, El Cezire nin Genel Müdürü Wadah Hanhar ile ABD elçiliğin halkla ilişkiler görevlileri arasında yapılan görüşmede Hanhar ABD li yetkililerin rahatsız edici El Cezire sitesi içerikleri olarak nitelediği haberlerdeki tonun düşürülmesi talebi kabul etmiştir. Sızan belgelerin ardından Hanhar istifa etmek zorunda kalmıştır. 16 Ağustos 2011 17 Ses Kayıtları Komplonun Boyutlarını Ortaya Çıkarıyor, Sana Haber Ajansı, 8 Eylül 2011 18 http://haber.sol.org.tr/dunyadan/olduruldugu-iddia-edildi-canli-yayina-cikti-haberi-47045 19 Kardeş Esad Kara Listede, Sabah, 11 Mayıs 2011 Aralık 11 Sayı: 36 21. YÜZYIL [23]
Sibel Kalemdaroğlu Tüm Bunlara Rağmen Reformlar Devam Ediyor Esad ın üst düzey siyaset ve basın danışmanı Buteyna Şaban katıldığı bir seminerde Suriye hükümetince reformların hayata geçirilmesine yönelik atılan her adımın medya tarafından bir karalama kampanyası, dış baskı ve terör eylemleri ile karşılık bulduğunu ancak Suriye hükümetinin reformlar konusunda hala kararlı olduğunu söylemiştir. Dr. Şaban, ABD ve dış güçlerin esas amacının reformların hayata geçirilmesini sağlamak değil ülkede kaos yaratarak bölgeyi ve kaynakları ele geçirmek olduğunu belirtmiştir. 20 Esad yönetiminin reform çabaları Şaban ın sözlerini doğrular niteliktedir. Suriye hükümeti engellerle karşılaşsa da reformlar yönünde önemli adımlar atmaktadır. Mart 2011 den bu yana ülkede olağanüstü hal kaldırılmış, Beşar Esad, hala Batı destekli kaynaklarda on binler Suriye kaynaklarında milyonlar ile ifade edilen Suriyeliyi yönetim yanlısı gösterilerde toplayabilmektedir. Devlet Güvenlik Yüksek Mahkemesi iptal edilmiş, barışçıl gösteri düzenleme hakkını organize eden yasa çıkarılmış, Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu kurulmuş, mazot fiyatları düşürülmüş, af kanunları hayata geçirilmiş, çok partili sisteme geçiş için siyasî parti kanunu çıkarılmış, Yeni Basın Kanunu kabul edilmiş ve yeni bir anayasa hazırlanması için komisyon kurulmasını öngören karar onaylanmıştır. Suriye Arap Birliği nin önerdiği barış planını kabul etmesine rağmen çalışma planını uygulamadığı gerekçesiyle Suriye nin Birlik üyeliği askıya alınmış, ABD nin ardından Arap ülkeleri de Şam daki büyükelçilerini çekmeye başlamışlardır. Suriye nin Arap Ligi Daimi Temsilcisi Yusuf Ahmet, Suriye ordusunun Arap Konseyi kararının çıktığı günün ertesinde tüm kentlerden ve semtlerden çekildiğini, kentlerde ordu güçleri yerine asayiş güçlerinin konuşlandığını buna rağmen silahlı grupların ağır silahlar kullanmaya ve katliamlar yapmaya devam ettiğini bildirmiştir. 21 Kampanyanın Sponsorları Kim? Peki Esad yönetimi bir yandan silahlı protestocuları kontrol altına almaya çalışır, bir yandan da reformları hayata geçirirken henüz tam bir örgütlenmeyi bile hayata geçiremeyen muhalifleri kim desteklemektedir? Aslında Batı nın Suriye deki muhalifleri örgütleme çabası yeni değildir. Wikileaks den sızdırılan belgelerde Amerikan Dışişleri Bakanlığı nın, hem Suriye deki muhalif grupları hem de yönetim karşıtı yayın yapan bir televizyon kanalını desteklediği iddia edilmiştir. Buna göre, ABD nin Suriyeli muhaliflere para desteği George W. Bush döneminde başlamış, Obama döneminde de devam etmiştir. Suriyeli sürgünlerin Londra da oluşturdukları Adalet ve Kalkınma Hareketi ne yakınlığı ile bilinen Barada TV ye ABD, 6 milyon Dolar yardım yapmıştır. Şam daki bir Amerikan diplomatının Nisan 2009 da yazdığı bir notta illegal siyasi gruplara giden paranın, rejim değişikliğine destek olacağı belirtilmektedir. 22 20 Each Reform Step Was Faced by More Pressures, Media Attack, Terrorist Operations, Sana Haber Ajansı, 12 Eylül 2011 21 http://www.sana.sy/tur/237/2011/11/13/381134.htm 22 U.S. Secretly Backed Syrian Opposition Groups, Cables Released by WikiLeaks Show, Washington Post, 18 Nisan 2011 [24] 21. YÜZYIL Aralık 11 Sayı: 36
Adalet ve Kalkınma Hareketi, Avrupa da yaşayan Suriyeli sürgünlerce 2006 da kurulmuştur ve Amerikan belgelerinde liberal ve ılımlı İslamcı olarak tanıtılmaktadır. Suriye de faaliyetleri yasaklanan hareketin liderleri eski Müslüman Kardeşler üyeleridir. Aslında Adalet ve Kalkınma hareketinin adı bile çok şey ifade etmektedir. Batı uzunca bir süredir Ortadoğu da radikal İslamcı muhalefetin iktidara gelmesini engellemek için İslam ın ılımlı yorumunu desteklemektedir. Bu politika ile radikal İslam tehdidi olduğu söylenen Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerde ılımlı İslam rejimleri yerleştirilmektedir. Bu bağlamda Türkiye de Adalet ve Kalkınma Partisinin başarısı Müslüman ülkelere model olarak sunulmakta ve Türkiye deki partiyle aynı fikre hatta aynı isme sahip partiler kurulmaktadır. Bu partilere Mısır daki Özgürlük ve Adalet Partisi, Cezayir deki Adalet ve Kalkınma Partisi, Endonezya daki Rafah ve Adalet Partisi örnek verilebilir. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın Ortadoğu da estirdiği rüzgâr da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Sonuç Deraa da gösterilerin başladığı Mart 2011 den bu yana Suriye Ordusu protestocularla mücadeleden dolayı yıpranmış, ekonomisi çökme yoluna girmiş, hükümeti yalnız bırakılmıştır. Ancak Beşar Esad hala, Batı destekli kaynaklarda on binler Suriye kaynaklarında milyonlar ile ifade edilen Suriyeliyi yönetim yanlısı gösterilerde toplayabilmektedir. 23 Milyonlarca Suriyeli, Arap Birliğinin Suriye nin üyeliğini askıya alma kararını protesto için sokaklara dökülmektedir. 24 Ülkede reformlar her şeye rağmen hayata geçirilmektedir. Ancak Esad özellikle ekonomik yaptırımlar ile köşeye sıkıştırılmakta, sahip olduğu halk desteği mezhepsel ayrımcılık propagandaları ile aşındırılmakta, özellikle Kürtlerin başını çektiği etnik grupların provoke edilmesi ile yeni sorunlar kışkırtılmakta, orduda yaratılan ayrılık ve medya manipülasyonları ile de yönetim istikrarsızlaştırılmak istenmektedir. Suriye de ölü sayısı 3000 lere varırken, ülkede etnik ve mezhepsel nefretin tohumları daha sonra daha büyük çatışmaları ortaya çıkaracak şekilde atılmıştır. Peki, bütün bunlar gerçekten de medyada sıkça yer aldığı gibi Tunus ta fitili ateşlenen Arap Baharı idealleri için yapılan bir savaş mıdır yoksa küresel bir oyunun sonucu mudur? Türkiye- Suriye ilişkilerinde yaşanan bozulma, Suriye deki Türk diplomatik temsilciliklerine yapılan saldırılar da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Türk hükümeti Suriye de yaşanacak bir iç savaşın kendisine vereceği zararı hesaplayarak Suriye politikasını tekrar gözden geçirmeli ve küresel güçlerin değil kendi ulusal çıkarlarını göz önünde bulundurarak hareket etmelidir. 21. YÜZ YIL 23 Bknz: http://www.sana.sy/tur/236/2011/10/13/375078.htm http://english.alarabiya.net/articles/2011/10/12/171406.html 24 http://www.sana.sy/tur/236/2011/11/13/381233.htm Aralık 11 Sayı: 36 21. YÜZYIL [25]