SEYYAHLARIN GÖZÜYLE AVANOS VE ÇEVRESİ Nevzat TOPAL ÖZET Bu çalışmada Avanos ve çevresine gelen seyyahların bölge hakkında verdikleri bilgiler değerlendirilecektir. Avanos, İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümünde yer alan bir yerleşim birimidir. Şehrin tarihinin çok eski olduğu bilinmektedir. Kapadokya bölgesinde yer alan Avanos tarihi ve kültürel değerleri yönünden oldukça zengindir. Avanos hakkında ilk bilgi Strabon un eserinde yer almaktadır. Strabon dışında Paul Lucas, Charles Texier, Roman Oberhummer-Heinrichz Zimmerer ve Yorgo Seferis gibi yabancı seyyahlar ile Nahit Sırrt Örik gibi yerli seyyahların verdiği bilgiler çalışmamızda değerlendirilecektir. Seyyahların gözüyle Avanos un tarihi, kültürel ve sosyal durumu incelenmiştir. Anahtar Kelimler: Nevşehir, Avanos, Seyyah, Paul Lucas, Charles Texier, Roman Oberhummer, Heinrichz Zimmerer, Yorgo Seferis, Nahit Sırrı Örik Avanos Area From The Eyes of Travelers ABSTRACT In this study, the knowlegde about the area given by travelers who had visited to Avanos and around will be evaluated. Avanos is a place located in Middle Kızılırmak area of the Middle Anatolia region. It is known that the history of the city is too old. Avanos which is located in Cappadocia area is rich for historical and cultural values. The first knowledge about the Avanos is in the book of Strabon. The knowledge of foreign travellers such as Strabon as well as Paul Lucas, Charles Texier, Roman Oberhummer-Heinrichz Zimmerer and Yorgo Seferis and the knowlegde of domestic traveler Nahit Sırrt Örik will be evaluated in our study. History, cultural and social status of Avanos from the eyes of travelers is investigated. Key Words: Nevşehir, Avanos, Seyyah, Paul Lucas, Charles Texier, Roman Oberhummer, Heinrichz Zimmerer, Yorgo Seferis, Nahit Sırrı Örik Giriş İnsanları ilk çağlardan itibaren yeni yerleri görmek ve tanımak konusunda meraklı oldukları bilinmektedir. Bu sebepten ilkçağlardan itibaren insanlar yeni yerleri görüp tanıma istekleri doğrultusunda seyahatname veya gezi yazıları yazmışlardır. Bu eserlerde gezgin veya seyyah bir toplumun yaşayışı, gelenek görenekleri hakkında önemli bilgiler vermektedir 1. Seyyahlar şehrin fizikî yapısı, toplum yapısı, gelenek-görenek, iktisadî hayat vb. konularda çok önemli bilgiler vermektedirler 2. Bu bilgiler seyyah veya gezginin doğrudan gözlemlerine dayanan bilgiler olması bakımından son derece önemlidir 3. Seyâhat-name sözcüğü; Arapça Farsça birleşik isimdir. Seyahat, gezi hatıraları kitabı demek olup bir seyyahın gezip gördüğü yerlere ait yazdığı kitaptır 4. Çalışmamızda beşi yabancı olmak üzere altı seyyahın Avanos ve çevresi hakkında yazdıklarının değerlendirdik. Bu makale 23-24 Ekim 2014 te Avanos Sempozyumunda bildiri olarak sunulmuştur. Doç. Dr. Niğde Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim üyesi 1 Sedat Maden, Türk Edebiyatında Seyahatnameler ve Gezi Notları, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Sayı 38 (Erzurum 2008), s. 147. 2 Emre Madran, Seyahatnamelerde Anadolu Kenti, IX. Türk Tarih Kongresi (Ankara 21-25 Eylül 1981), III, Ankara 1989, s. 1303. 3 Maden, agm, s. 147. 4 Ferid Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi, Ankara 1995, s. 946, 958. 101
Strabon Strabon (M.Ö. 64-M.S 24) Amasya da doğmuş olup burada da ölmüştür. Dünyanın ilk coğrafyacısı olarak kabul edilmektedir. Geographika (Coğrafya) isimli 17 kitaplık bir eserini M.S. 18-19 da tamamlamıştır. Bu eserin XII, XIII ve XIV. kitapları Anadolu coğrafyasından bahsetmekte olup bu bölümleri günümüz Türkçesine çevrilmiştir 5. Strabon eserinde Eskiçağ Anadolu sunun sadece coğrafyası değil tarihçesi ve kültürel değerleri hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Eserinde kendisi ve ailesi hakkında da bilgi veren Strabon varlıklı bir aileden olduğu için istediği kadar gezmek imkânına sahip olmuştur 6. Strabon un eserinde bugün Avanos olduğu kabul edilen Kapadokya bölgesindeki Ouenasa dan bahsedilmektedir. Bu eserde Ouenasa daki Morimene de, üç bin hizmetkârı barındıran Ouenasa Zeus una ait bir tapınakla rahibe yılda yüz talontluk/talentlik 7 bir gelir sağlayan verimli ve kutsal arazi bulunur. Komana da 8 olduğu gibi, bu da yaşamı boyunca rahiplik eder ve rütbe itibariyle Komana rahibinden sonra ikinci gelir şeklinde bir bilgi yer almaktadır. Bu bilgiden Ouenasa da bir Zeus Tapınağı nın varlığında bahsedilmektedir. Ayrıca tapınak rahibine gelir olarak yıllık 100 talonluk gelir sağlayan verimli bir arazinin verildiğinden bahsedilmektedir. Tapınak rahibinin Komana rahibinden sonra rütbece ikinci sırada bir rahip olduğundan bahsedilmektedir. Bu husus Avanos un oldukça gelişmiş ve ekonomik durumunun iyi durumda olduğunun göstergesidir. Bir araştırmacı ise M.Ö. II. Bin yılının ikinci yarısında Hitit İmparatorluk çağı belgelerinde Zuvinasa ya da Vannanda adıyla anılan yerin Ouenasa olduğundan bahsetmektedir. Ancak bu yerleşimin bugünkü Avanos da değil Gülşehir in güney batısında bulunan bugün Gökçetoprak adı verilen Sivasa ya (Suvasa) karşılık gelebileceğini söylemektedir 9. Paul Lucas 1705 yılında araştırma ve incelemelerde bulunmak maksadıyla Fransa Kralı tarafından Türkiye ye gönderilmiştir. 1705 yılının Ağustos ayında, Ankara'da Kayseri'ye giderken, Avanos ve Ürgüp çevresine gelmiş olup bu seyahat notlarını 1712 senesinde Paris te yayınlamıştır 10. Poul Lucas ın 1705 senesine ait Avanos ve çevresine ait gözlemlerinden bölgeye yaklaşık 130 yıl sonra gelen Charles Texier, Asie Mineur adlı eserinde bahsetmektedir. Saat on birde Hacıbektaş tan yola çıktık ve aynı gece üç kez hırsızların saldırısına uğradık. Gün doğarken, Kızılırmak üstünde bir köy olan Avaness e (Avanos) girdik. Kızılırmak çevresindeki dağlarda sayısız mağara görülüyordu. Orada bir saat dinlendik, sonra sığ bir yerinden yürüyerek ırmağı geçtik. Mağaraların güzelliği şaşırtıcı idi. Ama asıl suyun karşı tarafına varınca gördüğüm antik anıtlar, inanılmaz bir şaşkınlığa düşürdü beni. Düşündüğümde şimdi bile allak bullak ediyor bu görüntü. Bugüne dek çok yolculuk ettim, ama buna benzer bir şeyi ne gördüm ne işittim. Kimi daha yükse kimi kısa, hepsi de aynı kayadan yapılma, inanılmaz sayıda piramit görülüyordu ortalıkta; içleri, üstüste birkaç daire oluşturacak biçimde oyuktu hepsinin; güzel birer giriş kapıları ve tırmanmak için güzel merdivenleri vardı 11. Sonrada her piramidin ucunun başka bir biçimle sonuçlandığını gözlemledim. Uzun süre, bu piramitlerin yapısı ve kullanım biçimi üstüne düşlere daldım; çünkü sayıları iki ya da üç yüz değil, iki bini aşkındı ve art arda, birbirine yakın biçimde dizilmişlerdi. Önce bunların eski keşiş evleri olduğunu sandım; tepelerindeki takkeyi 5 Strabon, Geographika Antik Anadolu Cografyası, Çev. Adnan Pekman, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2000. 6 Strabon, age, s. XIII-XV. 7 1 Talent yaklaşık olarak 26,5 kg ağılığa eşittir. 8 Adana ilinin Tufanbeyli ilçesi yakınlarında bulunan antik bir kent. 9 Veli Sevin, Güzel Atlar Ülkesi, Kapadokya, Editör Metin Sözen, Ayhan Şahenk Vakfı, İstanbul 1998, s. 52. 10 file:///p:/avanos%20sempozyumu/nev%c5%9fehir/avanos%20ve%20kapadokya%27nin%20kisa%20tar%c 4%B0H%C4%B0.htm (20 Eylül 2014) 11 Charles Texier in Ali Suat çevirisini günümüz Türkçesine aktaran bir çalışmada ise ek olarak; ve tüm odaları aydınlatan büyük pencereler mevcuttu bilgisi yer almaktadır. Charles Texier, Küçük Asya-Çoğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi, Cilt III, Çeviren Ali Suat, Latin Harflerine Aktaran: Kâzım Yaşar Kopraman, Sadeleştiren: Musa Yıldız, Enformasyon ve Dökümantasyon Hizmetleri Vakfı, Ankara 2002, s. 87. 102
andıran ya da Rum papazlarının külahlarına benzer biçimleri, giderek kollarında çocuk taşıyan ve ansızın Bakire Meryem tasvirlerine benzettiğim kadın biçimlerini görmek bunu düşündürttü bana duvarların arasında eski portre kalıntıları görür gibi oldum; sanki resimler vardı orada, ama çok silinmişlerdi ve hiçbir şey tanınır gibi değildi 12. Paul Lucas bölgeye ikinci olarak 1714 yılında gelmiştir. Konya da üç gün kaldıktan sonra Kayseri de Erciyes Dağı na tırmanarak bazı bitkileri toplamak üzere yola çıkmıştır. Burada bir takım bitkileri topladıktan sonra bölgede piramit evler hakkında bilgiler toplamıştır. Bu bilgiler doğrudan Avanos a ait olmayıp bölge hakkında genel bilgi niteliğindedir. İlk gezisinden farklı olarak şu bilgiler vermektedir. Yalnız başka yerde de sözünü ettiğim ve benden önce, ne çağdaş nede eski hiçbir yazarın söz etmediği piramit evlerin, yazdığımdan çok daha fazla olduğunu söylemeliyim. Bana gösterdikleri bir dağın ardında yüz binden fazla olduğunu söylediler. Kayseri kentinin ve tüm çevrenin mezarlığı mıdır burası ya da tümüyle özel yapıda bir kentin evrendeki tek örneği midir, bunu bilginlere soruyorum. Bildiğim tek şey, Avrupa da bundan daha tuhaf, daha esrarlı bir anıt bulunmadığı 13. Paul Lucas ikinci gezi notlarının yayınlandığında bu buluşun ülkesinde öylesine olağanüstü bulunulduğunu söylemiş ve kendisinin yalancılıkla itham edildiğini dile getirmiştir. Bu hususu doğrulamak için Fransız sarayının Osmanlı Hükümeti nezdinde bulunan büyükelçi Kont Desalleurs dan bu bilgilerin araştırılmasını istemişlerdir. Kont yaptığı incelemede Türklerin cami kuleleri gibi sivri olduklarından minare diye adlandırdıkları bu piramit biçimli evlerin sayısının çok daha fazla olduğunu sayının iki yüz bini aştığını rapor ettiğini belirtmiştir. Aynı doğrultuda emir alan İngiliz Konsolosu Cherac da benzer bilgileri rapor etmiştir 14. Paul Lucas Peri bacalarını kendi ifadesi ile Piramit evleri anlatan ilk batılı yazardır. İlk çağ yazarlarından, seyyahlardan ve coğrafyacılardan hiç kimse Paul Lucas a kadar bu hususta bir bilgi vermemişlerdir. Bu yüzden Paul Lucas ın gezi notlarının Avrupa da yayınlanması ile batı dünyasının dikkati bu bölgede yoğunlaştırmıştır. Charles Texier Texier, bölgeye Paul Lucas tan yaklaşıl 130 yıl sonra Fransız hükümeti tarafından görevlendiren ünlü bir mimardır. Bölgede 1833-1837 yılları arasındaki gezileri sırasında özellikle Ürgüp ve Göreme hakkında geniş bilgiler vermektedir. Çalışma konumuz Avanos ve çevresi olduğu için bu değerlendirmelere çalışmamızda yer verilmemiştir. Ancak Texier in bölgeye ait verdiği resimler çalışmamızın ekler bölümünde gösterilmiştir. Texier Ürgüp ve Göreme hakkında kendi gözlemlerini çalışmasından kapsamlı anlatmaktadır. Texier in Avanos hakkında verdiği bilgiler ise; Paul Lucas ın 1705 ve 1714 tarihli gezi notlarında yer alan bilgilerin aktarılması şeklindedir. Bu değerlendirmeler yukarıda anlatıldığı için konu tekrarı olmaması bakımından burada tekrar verilmemiştir. Texier Paul Lucas tan farklı olarak Ürgüp vadisine platodan bakıldığında olağanüstü bir görüntünün insanlara serap etkisi yaptığını dile getirmiştir. Bölge yer alan sünger taşı ve oluşumundan bahsetmiştir. Avanos un sert sünger taşı yapı ocaklarıyla ünlü olduğu belirtilmiştir 15. Roman Oberhummer-Heinrichz Zimmerer Bölgeye 1899 da gelen dokuz kişilik bir Alman ekiptir. Bu ekibin daha çok arkeolojik eserleri incelediği görülmektedir. Talas tan Ürgüp e gelen ekip bu güzergâh ile Ürgüp ve Göreme vadisi hakkında ayrıntılı incelemeler yapmıştır 16. 12 Samih Rifat, Gezginlerin Kapadokyası, Kapadokya, Editör Metin Sözen, Ayhan Şahenk Vakfı, İstanbul 1998, s. 484. 13 Paul Lucas, Voyage du Sieur Paul Lucas Fait en M. DCCXIV, &c. Par Ordre de Louis XIV. Dans La Turquie, L Asie, Sourié, Palastine, Haute et Basse Egypte, & c., Cilt 1, Amsterdan M. DCCXX (1720), s. 187-188; Çalışmamızda Samih Rifat ın çalışması ile Texier in günümüz Türkçesine çevrilmiş metinlerini kullandık. (Samih Rifat, Gezginlerin Kapadokyası, s. 484, Texier, age, s. 86-87). 14 Paul Lucas, age, s. 188; Samih Rifat, Gezginlerin Kapadokyası, s. 484, Texier, age, s. 87. 15 Texier, age, s. 94. 103
Nevşehir üzerinden Ürgüp e geçişleri hakkında bilgiler veren ekip Avanos hakkında da kısa bilgi vermektedir. Avanos hakkında verdiği bilgi; Kızılırmak ın sağ tarafında meyve bahçeleri içerisinde, nehre tam olarak birleşik olarak gelişmiş olan Avanos şeklindedir 17. Bu ekibini Avanos un fiziki görüntüsünden bahsederek meyve bahçeleri içerisinde ve Kızılırmak ın sağ tarafından yer aldığını belirtmişlerdir. Yorgo Seferis 13 Mart 1900 de İzmir de doğan şair 20 Eylül 1971 de Atina da ölmüştür. 1914 de ailesi ile birlikte Atina ya yerleşen şair 1918-1924 yılları arasında Paris te hukuk öğrenimi görmüştür. 1963 yılında Nobel Edebiyat ödülü almıştır 18. Samih Rifat, Yorgo Seferis in çalışmamızda kullandığımız gezi notlarını Ankara da Yunan elçiliğinde çalıştığı sırada gerçekleştiğini belirtmektedir. Fransızca yazılan bu gezi notlarının 1953 yılında Atina da Fransız araştırma kurumu tarafında yayınlandığını ifade etmektedir 19. Temmuz 1950 de Avanos a gelen Yorgo Seferis şehir hakkında kıymetli malumatlar vermiştir. Ankara dan otomobille saat 07.15 de yola çıkan Yorgo Seferis Kırşehir, Mucur, Hacıbektaş istikametinden saat 16.30 da Avanos a gelmiştir. Şairin hava kararmadan şehre girip J. ismiyle kısalttığı arkadaşıyla buluşmak için Kızılırmak üzerinde geçerken durup bakamadığını söylemektedir. Otomobilin direksiyonunu V. ismiyle kısalttığı arkadaşına veren Yorgo Seferis pencereden Avanos u seyrettiğini belirterek şunları söylemektedir. Toprak, kuru derelerle yarık yarık insanın çizdiği bir yolumu, yoksa bir sel yatağını mı izliyoruz belli değil. Yeni bir eklimin, henüz kristalleşemeyen ilk izlenimleri. Her an eriyip sizi yutabilecek bir mekânda hareket ettiğimiz duygusunu alıyorsunuz. Kumdan bir toz; taşsa, hafif ve kolayca ufalanıyor. Onu bir yüz gibi kırıştıran erozyon izlerine bakınca parmakla kolayca kırılabilir gibi geliyor insana. Sonra başınızı kaldırınca Erciyes in o uçsuz bucaksız, karlı tepesi çarpıyor gözünüze ve dünyanın ne denli değişken olduğunu görmenin gerçekten tuhaf olduğunu düşünüyorsunuz. 20 Bir saat daha otomobiller yol alan şair Prokopi ye (Ürgüp) yaklaştıklarını belirtmektedir. Bu durumu insanı aklının alabileceği en şaşırtıcı durumlardan biri olarak niteleyerek şunları söylemektedir. Ve işte insan aklının alabileceği en şaşırtıcı biçimlerin ortasındayız şimdi. Olabilecek tüm sivrilik biçimleri: diş, çivi, köşe, eğe, testere, bıçak, hepsi de olağanüstü boyutlarda, parçalanmış, kırılmış, karmakarışık, taşlaşmış, sarıyor çevremizi. Anlatılmaz bir toprak parçalanması bu; her yanda, her türden monolitler dikili, kimilerinin tepesinde kayadan külahlar var; renleri bir sel yatağından ötekine geçtikçe değişiyor, kimi zaman beyaz, kimi zaman pembe, ya da hafif bir yeşil. 21 Seyahat notlarına Ürgüp ten devam etmektedir.. Nahid Sırrı Örik Nahid Sıırı Örik, Kayseri, Kırşehir ve Kastamonu seyahat ederek bu şehirlerdeki izlenimlerinin 1955 yılında yayınlamıştır 22. Nahid Sırrı Örik in Avanos tanda geçtiği seyahati 1939 yılının Kasım ayında gerçekleşmiştir. 16 Meliha Karakaya, Seyahatnamelerde Nevşehir, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Niğde 2007, s. 50. 17 Roman Oberhummer, Heinrich Zimmerer, Durch Syrien und Kleinasien Reiseschilderungen und Studien, Berlin, 1899: 10 155; Çalışmamızda Meliha Karakaya tarafından yapılmış olan çeviri metin kullanılmıştır. (Meliha Karakaya, agt, s. 50). 18 Yorgo Seferis, Kapadokya Kaya Kiliselerinde Üç Gün, çeviri ve fotoğraflar: Samih Rifat, YKY, İstanbul 2001, s. 3 19 Yorgo Seferis, age, III, s. 7. 20 Yorgo Seferis, age, s. 17. 21 Yorgo Seferis, age, s. 17. 22 Nahid Sırrı Örik, Kayseri, Kırşehir, Kastamonu, Birinci baskı, Kanaat Kitabevi, 1955; Çalışmamızda Nahid Sırrı Örik in üç kitabının birleşmesi sonucu oluşan eseri kullanılmıştır. (Nahid Sırrı Örik, Anadolu da Yol Notları, Kayseri, Kırşahir, Kastamonu-Bir Edirne Seyahatnamesi-Arma Yayınları, İkinci baskı, İstanbul Nisan 2000). 104
Yazar 1939 yılının Kasım ayında Ramazan Bayramı arifesinde Cumartesi günü Ankara dan Yerköy e hareket etmek üzere 12.45 te trenle yola çıktığını belirtmektedir 23. Saat yedi buçukta Yerköy e ulaşmıştır. Yerköy den otomobille Pazar günü Kırşehir e geçmiştir. Ramazan bayramının ikinci günü Mucur ve Hacı Bektaş ta ziyaretlerde bulunmuştur. Bayramın üçüncü günü sabah saat 09.30 da Avanos a ulaşmıştır 24. Ramazan Bayramının üçüncü günü Arabsun 25 üzerinden otomobille Avanos a yaklaştıklarında gördüğü manzara hakkında şunları söylemektedir. Önümüzde ufkun nihayetinde görünen yüksek ve sivri, şahane tepeye Erciyes dediler. Fakat demeseler de tanıyacaktım: bir kaç yıl önce Kayseri nin üzerinde asılmış gibi gördüğüm dağ. Sade, kendisine daha çok haşmet veren bembeyaz elbisesinden sıyrılmış... Avanos a girişte Avanos tan görünen Erciyes Dağı manzarası tasvir edilmiştir. tam 09.30 da Avanos a yaklaştıklarında Avanos u tasvir etmektedir. Kızılırmak ın soluna düşen çıplak tepelere doğru yükselerek taş avlularıyla birazda çöl hissi veren bir kasaba olarak ifade etmiştir. Giriş yönünde bir iki eski cami ve ev olduğunu, biraz ilerleyince Kızılırmak sahiline varıldığını söylemiştir. Yazar devamında şunları söylemiştir. yeni ve güzel bir köprüden karşı tarafa geçiliyor. Fakat karşı tarafta birkaç bahçe ve ev var. Asıl kasaba dediğim gibi, girerken sol tarafa düşüyor ve tepelere doğru yükseliyor. Evlerin sonuna kadar çıktım ama çıkarken hala başım fena dönüyordu kendimi hiç iyi hissetmiyordum fakat temiz hava ve ışıklı gün her halde hayırlı bir tesit etti ki, eğri büğrü yollardan çarşıya dönerken artık tamimiyle iyileşmiş haldeydim 26. Yazar biraz rahatsız olmasına rağmen evlerin sonuna kadar yukarıya çıkarak tepeden Avanos u seyrettiğini söylemektedir. Bu genel geziden sonra Avanos un fiziki yapısı ve ekonomik faaliyetleri hakkında bilgi vermektedir. Bu tepelerden Kızılırmak ve geniş ovalarla tamamen dağın taşlarına gömülmemiş olanların içleri görünen evlerin umumi manzarası pek hoş. Avanos, oldukça canlı ve halinden memnun bir kasaba. Bu meyanda çömlekçilik mühim bir nispeti haiz bulunmak şartıyla herkesin, iyi kötü bir işi varmış ve herkes hayatını kendi çalışması ile kazanırmış. Hakikaten hiç dilenciye tesadüf etmedim 27. Evlerin genel durumu ve ekonomik faaliyet hakkında bilgi verdikten sonra kasabanı diğer sosyal, ekonomik ve kültürel yapısına ait önemli bilgiler vermektedir. Kasabada henüz elektrik, sinema, eczahane ve ortamektebin bulunmadığını belirmiştir. Ancak kasabada küçük bir dispanser bulunduğunu ve Halkevi binasını yakında açılacağını söylemiştir. Kasabada bir Hükümet Konağı nın mevcut olduğunu ifade etmiş ve bu binanın saltanat yıllarından kalma eski bir yapı olduğunu ifade etmiştir. Öğle yemeğini ise çarşıda yer alan dik ve taş bir merdivenle çıkılan parti binasında taraçasında yemiştir. Devamında ise şunları söylemiştir. Güneşli ve şeffaf bir havayı hoparlörün verdiği radyo neşriyatı dolduruyor. Kahvelerde oturan ve dolaşan halk dinliyordu. Avanos bana sevimli, gelişmeye de uygun bir yer hissini verdi. Amfiteatr şeklindeki evlerinde asude ve latif olduğunu iddia etmeyeceğim ama bu evlerin ressamlara çok güzel mevzular verebileceğine şüphe etmiyorum. Kırşehir vilayetinin merkezden sonra en çok nüfuslu (4388) ve en mamur yeri. 28 23 Yazar, 1939 yılı ramazan Bayramının birinci gününü Pazar (12 Kasım 1939) günü olarak göstermekte ise de 1939 yılı Ramazan Bayramının birinci günü 23 Kasım 1939 Pazartesi günüdür. Bunun sebebi yazar bu seyahat izlenimlerini 16 yıl sonra yayınlamasında dolayı gün konusunda bir yanlış anlama olabilir. 24 Örik, age, s. 117-133. 25 Seyahatin yapıldığı tarihte Niğde iline bağlı b ir kaza merkezi olup, bugün Nevşehir in Gülşehir isimli kazasıdır. 26 Örik, age, s. 133. 27 Örik, age, s. 133. 28 Örik, age, s. 133. 105
Yazar, Avanos ta belediye hoparlöründe radyo yayını yapıldığını ve halkın dinlediğini belirtmiştir. Ayrıca Kırşehir vilayetine bağlı olan ilçenin Kırşehir merkezden sonra en kalabalık ve mamur yerleşim olduğunu dile getirmiştir. Hatta ilçenin nüfusunu belirtilmiştir. Kasabadaki evlerin her ne kadar latif ve asude değil ise de ressamlara konu olacak kadar çarpıcı olduğunu ifade etmiştir. Nahid Sırrı Örik in üzerinde durduğu bir diğer husus ise; halktan dinlediği Avanos ile Arapsun arasında vuku bulan kaza merkezliği hususunda yaşanan hadisedir. Bu durumu şu şekilde nakletmektedir. 1300 e (1884) kadar ve galiba elli altmış sene kaza olan Avanos u oraya bağlamışlar. Bu hal ise Avanosluların pek ziyade güçlerine gittiğinden, silahlı bir kuvvet toplayıp, yeni kazanın merkezine gitmişler, hükümet memurlarıyla mal sandığını beraberlerine alıp zorla Avanos a getirmişler. Arapsunlular ise zafer neşesi içinde hazırlıksız bulundukları için iyi mukabele edememişler, aradan birkaç kişi yaralanmış; hatta Ortaçağ İtalya sındaki kasaba muharebelerini hatırlatan bu gürültüde bir kolunu kaybeden bir adam halen sağmış. Fakat kendisi ile konuşup hatıralarını dinlemek hususunda ihzar etiğim arzu üzerine bu adamın ölmüş olmasından ve Arapsun cephesine mensup bulunmak itibariyle orada aranması icap ettiğinden bahsedildi. Kazanın nakli keyfiyetini Avanoslular Yıldız sarayına bildirince, hiçbir münasebetle sızıltı çıkarmamak siyasetinin esasını teşkil eden Sultan Hamid kazalığını Avanos a iade etmişmiş 29. Örik, Avanos ve Arasun arasında vuku bulan bu hadiseyi dinledikten sonra aynı gün 13.50 de Avanos tan Mucur a hareket etmiştir. Sonuç Avanos hakkında en eski bilgi Strabon un eserinde yer almaktadır. M.S. 18-19 da yazılmış olan bu kitapta bugün Avanos olduğu kabul edilen Ouenasa hakkında bilgi verilmiştir. Burada Zeus a ait bir tapınak ile tapınak rahibinin geliri için ayrılan verimli bir araziden bahsedilmiştir. Ayrıca tapınak rahibinin Antik kent olan Komana rahibinden sonra rütbece ikinci sırada yer aldığı belirtilmiştir. Avanos ve çevresi hakkında kapsamlı bilgi veren ve buradaki Peri bacalarını batı dünyasına ilk tanıtan Paul Lucas olmuştur. Paul Lucas, biri 1705 ve diğeri 1714 de olmak üzere bölgeye iki seyahat yapmış ve bu seyahat izlenimlerini yayınlayarak batı dünyasının bölgeye dikkat kesilmesini sağlamıştır. Özellikle 1705 te yaptığı ve 1712 yayınladığı ilk seyahatinde Avanos hakkında önemli bilgiler vermiştir. Avanos ve çevresinde yer alan piramitler hakkında yazdıkları batı dünyasında hayretle karşılanmıştır. Hatta ikinci seyahati sonrası yazılanların yalan olabileceği düşüncesi ile bölgeye Fransa ve İngiltere nin görevliler göndererek durumu rapor etmeleri istenmiştir. Paul Lucas tan 130 yıl sonra 1833-1837 yılları arasında Avanos a gelen Texier in Avanos hakkında verdiği bilgilerin büyük bir bölümü Paul Lucas ta alıntıdır. Ancak eserinin Ürgüp vadisi hakkında genel bilgi verdiği bölümünde Avanos ve çevresindeki Sünger taşının yoğunluğuna dikkat çekmiştir. Bölgeye 1899 da gelen Roman Oberhummer-Heinrichz Zimmerer başkanlığındaki dokuz kişilik bir Alman ekip ise Avanos un, Kızılırmak ın sağ tarafında nehre bitişik ve meyve bahçeleri içerisinde bir yerleşim olduğunu belirtmişlerdir. Temmuz 1950 de Avanos a gelen Yorgo Seferis şehirden Erciyes in görüntüsünü hayran bir şekilde anlatmıştır. Bu yabancı seyyahlar dışında 1939 yılında şehre gelen Nahid Sıırı Örik ise Avanos un idari yapısı, fiziki yapısı, ekonomisi ve sosyo-kültürel hayatı hakkında önemli bilgiler vermiştir. Ayrıca Avanos ile Arapsun arasında vuku bulan kaza merkezi olma mücadelesini halktan dinlediği şekilde aktarmıştır. 29 Örik, age, s. 133. 106
1. Kitap ve Makaleler KAYNAKÇA DEVELİOĞLU, Ferid, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi, Ankara 1995, s. 946, 958. HAMİLTON, William J., Asia Minor, Pontus, and Armenia, London 1842. KARAKAYA, Meliha, Seyahatnamelerde Nevşehir, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Niğde 2007, s. 50. LUCAS, Paul, Voyage du Sieur Paul Lucas Fait en M. DCCXIV, &c. Par Ordre de Louis XIV. Dans La Turquie, L Asie, Sourié, Palastine, Haute et Basse Egypte, & c., Cilt 1, Amsterdan M. DCCXX (1720). MADEN, Sedat, Türk Edebiyatında Seyahatnameler ve Gezi Notları, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Sayı 38 (Erzurum 2008), s. 147-158. MADRAN, Emre, Seyahatnamelerde Anadolu Kenti, IX. Türk Tarih Kongresi (Ankara 21-25 Eylül 1981), III, Ankara 1989, s. 1303-1322. OBERHUMMER, Roman-Heinrich Zimmerer, Durch Syrien und Kleinasien Reiseschilderungen und Studien, Berlin 1899. ÖRİK, Nahid Sırrı, Anadolu da Yol Notları, Kayseri, Kırşahir, Kastamonu-Bir Edirne Seyahatnamesi- Arma Yayınları, İkinci baskı, İstanbul Nisan 2000. ÖRİK, Nahid Sırrı, Kayseri, Kırşehir, Kastamonu, Birinci baskı, Kanaat Kitabevi, 1955. RİFAT, Samih, Gezginlerin Kapadokyası, Kapadokya, Editör Metin Sözen, Ayhan Şahenk Vakfı, İstanbul 1998, s. 482-511. SEFERİS, Yorgo, Kapadokya Kaya Kiliselerinde Üç Gün, çeviri ve fotoğraflar: Samih Rifat, YKY, İstanbul 2001. SEVİN, Veli, Güzel Atlar Ülkesi, Kapadokya, Editör Metin Sözen, Ayhan Şahenk Vakfı, İstanbul 1998, s. 46-61. STRABON, Geographika Antik Anadolu Cografyası, Çev. Adnan Pekman, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2000. TEXİER, Charles, Küçük Asya-Çoğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi, Cilt III, Çeviren Ali Suat, Latin Harflerine Aktaran: Kâzım Yaşar Kopraman, Sadeleştiren: Musa Yıldız, Enformasyon ve Dökümantasyon Hizmetleri Vakfı, Ankara 2002. 2. Elektronik kaynaklar file:///p:/avanos%20sempozyumu/nev%c5%9fehir/avanos%20ve%20kapadokya%27nin% 20KISA%20TAR%C4%B0H%C4%B0.htm (20 Eylül 2014) http://www.gelarabul.com/wp-content/uploads/2014/06/sar_antik_kenti_gelarabul.jpg (20 Eylül 2014) 107
Ekler Resim 1: Paul Lucas ın kitabından bir taş baskı (Rifat, agm, s. 485) Resim 2: Ürgüp 1862 (Texier, age, III, s. 77) 108
Resim 3: Ürgüp 1849 (Texier, age, s. 82) Resim 4: Ürgüp, Göreme Vadisi 1849 (Texier, age, s. 85) 109
Resim 5: Ürgüp Avcılar Köyü 1849 (Texier, age, s. 88) Resim 6: Ürgüp, Avcılar Köyü 1849 (Rifat, agm, s. 494-495) 110
Resim 7: Uçhisar (William J. Hamilton, Asia Minor, Pontus, and Armenia, London 1842, s. 250) 111