Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 11-24 Bursa Mustafakemalpaşa Ekolojik Koşullarında Değişik Bitki Sıklıklarının Bazı Kışlık Kolza Çeşitlerinin Performansı Üzerine Etkileri Mehmet ÖZ * ÖZET Bu araştırma Bursa Mustafakemalpaşa koşullarında farklı ekim sıklıklarının iki kışlık kolza çeşidinde verim ve verim unsurları üzerine etkilerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma 1999-2001 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu Deneme Tarlalarında yürütülmüştür. Dört farklı ekim sıklığı (50x05, 50x10, 50x15 ve 50x20 cm) ve Columbus ile Capitol çeşitleri denenmiştir. İki yıl süresince yürütülen denemenin sonuçları, ekim sıklığı ve çeşit etkilerinin bitki boyu, yan dal sayısı, bitkide harnup sayısı, 1000 tane ağırlığı ve tohum verimi için önemli, harnupta tane sayısı için ise önemsiz olduğunu ortaya koymuştur. En yüksek tohum verimi50x15 cm sıklıktan alınırken en düşük verimi 50x5 bitki cm sıklığı vermiştir. Anahtar Sözcükler: Kolza, Ekim Sıklığı, Verim ve Verim Komponentleri. * Öğr.Gör.Dr. Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu, Bursa 11
12 ABSTRACT The Effect of Different Plant Populations on the Performances of Some Winter Rapeseed Varietes Under Mustafakemalpaşa, Bursa Ecological Conditions This research was carried out to detect the effects on the yield and yield components of two winter rapeseed varietes under conditions of Mustafakemalpaşa, Bursa. The study was conducted on experimental field of Mustafakemalpaşa Vocation School, Uludag University between 1999-2001. Two winter rapeseed varietes (Columbus and Capitol) and 4 different populations (50x05, 50x10, 50x15 and 50x20 cm) were examined in the research. According to the results of two-years, it was found that there were significant differences among varietes and plant densities for plant height, lateral branch number, pod number per plant, 1000 seed weight and seed yield, but not significant for seed number per pod. 50x05 cm plant density gave the lowest seed yield, while the highest seed yield was obtained from 50x15 plant population. Key Words: Rapeseed, Plant Density, Yield and Yield Components. GİRİŞ Yağlar insan beslenmesinde kullanılan en önemli temel gıdalardan birisidir. Hayvansal kaynaklı yağların bazı olumsuz etkilerinden dolayı bitkisel kaynaklı yağların tüketimi hızla artmıştır. Bu artış nedeniyle bitkisel yağlara hammadde sağlayan yağ bitkileri ayrı bir önem kazanmıştır. Dünya bitkisel yağ üretiminde kullanılan yağ bitkilerinin en önemlileri soya, pamuk, yerfıstığı, ayçiçeği, kolza, susam, mısır, aspir, palmdir. Ülkemizde tarımı yapılan en önemli yağ bitkileri ise ayçiçeği, pamuk, susam, kolza, soya fasulyesi, yer fıstığı, haşhaş ve aspirdir. Ülkemizde tüketilen yağların %48.4 ü ayçiçeğinden, %33.6 sı pamuk tohumundan, %18.0 i zeytin ve diğer bitkilerden elde edilmektedir (Başalma, 2000). Kolza, ülkemize gelen göçmenlerle ilk olarak Trakya Bölgesi ne getirilerek üretimine başlanmış ve 1948 yılından itibaren de istatistiklere girmiştir.1979 yılında ekim alanı 28.000 hektara ulaşmış, kullanılan bazı çeşitlerin erusik asit içermesi nedeniyle 1980 lerde 6.250 hektara kadar düşmüş ve halen düşüş devam etmektedir (Elçi ve ark., 1994). 1999 yılı istatistikleri ise ülkemizde kolzanın ekim alanını 187 ha, üretimini 300 ton, verimini de 176 kg/da olarak ortaya koymaktadır (Anonim, 1999a). Birim alanda bulunması gereken optimum bitki sayısı, bitkilerde verimi ve diğer verim komponentlerini belirleyen en önemli tarımsal faktörlerden birisidir. Genel olarak ekilen tohum miktarı ile bitki gelişimine en uygun
ortam ve yeterli alan sağlanmalıdır (Algan, 1985). Kolzanın yetiştirileceği ekolojik bölgelerde birim alanda olması en uygun bitki sayısının saptanabilmesi yönünde bir çok araştırma yürütülmüştür. Artan bitki sıklığı ile birlikte bitki boyu ve birim alandaki tane verimi artarken, 1000 tane ağırlığı, harnupta tane sayısı, bitki başına harnup sayısı ve dallanma azalmaktadır (Klapp, 1967; Schuster ve Zschochle, 1973). Kolzada bitki sıklığının saptanmasında çevre koşullarının yanında çeşit ve gelişme sürelerinin de etkisi vardır (Vullioud, 1968). Yüksek bitki sıklıkları her zaman en yüksek verimi sağlamaz (Schuster ve Zschochle, 1973). Kolzanın sık ekimlerinde bitki boyunun arttığı fakat yan dal sayısını etkilenmediği sonucunu varılmıştır. Birim alanda bitki sayısı arttıkça bitki başına harnup sayısı ve 1000 tane ağırlığı önemli derecede azalmıştır. Tane verimi bakımından 10 cm sıra üzeri mesafe seyrek yetiştirmeye göre daha uygun bulunmuştur (Algan, 1985). Sağlam ve Arslanoğlu (1999), Tekirdağ da yürüttükleri kolza sıklık denemesinde farklı ekim sıklıklarının bitki boyu, yan dal sayısı, bitkide harnup sayısı, 1000 tane ağırlığı ve tohum veriminde etkili olduğunu, fakat harnupta tohum sayısı üzerine etki etmediğini bildirmişlerdir. Kolza için en uygun ekim sıklığı 40x15 cm ve 60x20 cm dir (Atakişi, 1991). Sıra üzeri sıklıklarını 5, 10 ve 15 cm olarak uygulayan Aytaç ve Çamaş (1999), sıklığın bitki boyunu etkilemediğini, buna karşın sıklık azaldıkça tane veriminin de azaldığını saptamışlardır. Başalma (1999), Ankara koşullarında ekim sıklıklarının bitki boyunu, yan dal sayısını ve harnuptaki tohum sayısını etkilemediğini, buna karşın 1000 tane ağırlığının ve tohum verimlerinin etkilendiğini bildirmektedir. Konu ile ilgili yapılan pek çok araştırmada da benzer sonuçlara rastlanmıştır (İlisulu, 1970; Atakişi, 1977; Öğütçü ve Kolsarıcı, 1979; Kolsarıcı ve Başoğlu, 1984; Kolsarıcı ve ark., 1985; Algan, 1985; Göksoy ve Turan, 1986; Kolsarıcı ve Er, 1988; Turan, 1989; Oplinger ve ark, 1989; Herbeck ve Murdock, 1989; Özgüven ve ark., 1992; Kırıcı ve Özgüven, 1995; Özer ve Oral, 1997; Başalma, 1999; Karaaslan, 1999; Karaaslan ve ark., 1999; Sağlam ve ark., 1999; Sağlam ve Arslanoğlu, 1999; Aytaç,1999; Aytaç ve Çamaş, 1999; Başalma ve Kolsarıcı, 2001). MATERYAL ve YÖNTEM Araştırmanın tarla denemeleri 1999-2001 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu Uygulama Tarlalarında gerçekleştirilmiştir. Uygulama tarlasının analiz sonuçları Çizelge I de verilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, deneme tarlasının toprakları killi-tınlı, tuzluluk bakımından zararsız, hafif alkali nötr reaksiyonda ve orta düzeyde kireç içermektedir. 13
Fosfor ve potasyum bakımından zengin olan topraklarda organik madde oranı ise düşüktür (Anonim, 1999b). Bünye Kireç (%) Çizelge I. Deneme Tarlasının Toprak Analiz Sonuçları Toplam Tuz (%) ph Fosfor (P2O5) (Kg/da) Potasyum (K2O) (Kg/da) Organik Madde (%) Killi-Tınlı 11.0 0.07 7.80 9.60 79.00 2.20 Çizelge II. Denemenin Yürütüldüğü Yıl ve Uzun Yıllara Ait İklim Değerleri 1999 2000 2001 Uzun Yıllar AYLAR Y mm S O C O.N. % Y mm S O C O.N. % Ocak 14.2 6.0 78.0 29.0 3.3 79.1 8.9 7.4 70.6 92.3 5.3 74.0 Şubat 167.8 6.4 67.8 104.8 5.2 67.9 65.7 6.3 78.5 74.8 6.2 73.0 Mart 70.8 8.8 67.5 95.6 7.6 65.6 49.2 14.0 61.2 67.9 8.3 70.0 Nisan 25.0 13.9 63.8 108.8 15.0 71.9 86.4 13.7 72.4 59.2 13.0 70.0 Mayıs 7.8 18.0 59.0 48.9 17.7 64.6 65.0 18.2 65.1 52.0 17.6 69.0 Haziran 74.2 22.5 64.2 16.1 21.8 60.6 16.7 23.6 48.2 30.7 22.1 62.0 Temmuz 1.1 26.0 60.2 9.4 25.5 51.4 1.7 27.7 50.5 24.7 24.5 58.0 Ağustos 39.7 25.1 61.7 11.1 24.8 55.7 13.1 26.4 52.8 17.2 24.1 60.0 Eylül 11.6 21.0 60.6 81.8 21.2 60.1 41.9 22.6 49.5 38.5 20.1 66.0 Ekim 33.8 16.2 68.9 128.5 14.8 78.0 0.4 16.8 56.6 58.4 15.6 72.0 Kasım 81.0 10.4 70.4 22.4 12.5 74.1 92.7 10.9 63.7 78.1 11.2 75.0 Aralık 16.2 9.5 66.9 50.1 6.2 83.5 52.3 7.8 67.6 102.5 7.6 74.0 Toplam 543.2 ----- ----- 706.5 ----- ----- 494.0 ----- ----- 696.3 ----- ----- Ortalama ----- 15.3 65.7 ----- 14.6 67.7 ----- 16.2 61.4 ----- 14.6 69.0 Y mm S O C O.N. % Y mm S O C O.N. % Verilere göre, ekimlerin yapıldığı Ekim ayında sıcaklığın çimlenme için yeterli olduğu görülmektedir. Çiçeklenme dönemi sıcaklık ortalamaları 2001 yılında biraz daha yüksek olmakla birlikte çok önemli bir sapma gerçekleşmemiştir. Ekim ayı yağışı özellikle 2000 yılında çok yüksek (128.5 mm) gerçekleşmiştir. Çiçeklenme ve tohum tutumunun meydana geldiği mayıs ve haziran ayı yağışları her iki yılda da yeterli ve birbirine çok yakın olmuştur (Anonim, 2001). Araştırmada iki farklı kışlık kolza çeşidi (Columbus ve Capitol) ve 4 farklı ekim sıklığı (50x05, 50x10, 50x15 ve 50x20 cm) konu olarak denenmiştir. Denemede kullanılan çeşitler CARGILL firması tarafından Fransa da ıslah edilmiştir. m 2 deki bitki sayıları 40 (50x05 cm), 20 (50x10 cm), 13 (50x15 cm) ve 10 bitki (50x20 cm) olarak alınmıştır. Parsel uzunlukları ise 4 14
metre olarak uygulanmıştır. Her parsel 4 sıradan meydana gelmiştir. Tarla denemeleri 3 tekerrürlü faktöriyel deneme desenine uygun olarak yürütülmüştür. Deneme alanı her iki yılda da Ekim ayı başlarında ekime hazır hale getirilmiştir. Toprak hazırlığı esnasında tüm deneme alanına 20 kg/da 20-20- 0 kompoze gübresi serpme olarak verilmiştir. Ekimden önce bazı geniş yapraklı yabancı otlara karşı 200 cc/da dozunda Trifluralin içerikli herbisit uygulanmıştır. Ekim işlemi her iki yılda da 20 Ekim tarihinde yapılmıştır. Bitkiler 6 yapraklı devreye ulaştıklarında sıra üzeri mesafe 5, 10, 15 ve 20 cm olacak şekilde seyreltilmişlerdir. Mart ayı içerisinde 35 kg/da hesabıyla %26 lık Amonyumnitrat gübresi yağmur beklentisinin olduğu günlerde uygulanmıştır. Sulama yapılmamıştır. Bakla yaprak biti (Aphis fabae) ne karşı Mayıs ve Haziran aylarında iki defa Dichlorvos etkili maddesini içeren bir insektisit, yaprak bitlerinin yoğunlaştığı dönemlerde bitkilerin üzerine püskürtülerek uygulanmıştır. Hasat işlemi Haziran sonu Temmuz başında yapılmıştır. Araştırmada tohum veriminden başka bitki boyu, yan dal sayısı, harnup sayısı, harnupta tane sayısı, 1000 tane ağırlığı gibi tarımsal komponentler de belirlenmiştir. Elde edilen verilere faktöriyel deneme desenine uygun olarak istatistiki analiz uygulanmıştır. İstatistiksel analizler MINITAB ve MSTAT-C paket programları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. ARAŞTIRMA SONUÇLARI ve TARTIŞMA Araştırmada iki çeşit, 4 farklı bitki sıklığı ve yıllar üzerinden elde edilen ortalama değerler her bir karakter için ayrı ayrı ele alınarak aşağıda açıklanmıştır. Bitki Boyu Bitki boyuna ilişkin varyans analizi sonuçları, sıklık ve çeşit etkisinin teksel yıllardan ikincisi ve ortalama sonuçlar için önemli, birinci yıldakiler için ise önemsiz çıktığını ortaya koymuştur. Bunun yanında ortalama sonuçlara göre yıllar, yıl x sıklık ve yıl x çeşit interaksiyonları da önemli bulunmuştur. En yüksek bitki boyu değerleri 50x10 cm ekim sıklığında Capitol (159.0 cm) çeşidinden ve 50x05 cm sıklığında her iki çeşitten (157.4 cm ve 153.8 cm) elde edilmiştir. En düşük bitki boyları değerlerini ise 50x20 ve 50x15 cm sıklıkta ekilen Columbus çeşidi (137.9 ve 139.7 cm) vermiştir. Denemenin ilk yılında ekim sıklığı ve çeşitler arasında bitki boyu bakımından bir farklılık saptanamadığı halde, ikinci yılında Capitol çeşidinden 50x10 cm ve 50x05 cm sıklıklarında (174.4 ve 172.5 cm) en yüksek değerler alınmıştır (Çizelge II). Capitol çeşidinin bitki boyu ortalaması (153.2 cm) Columbus çeşidinden (144.8 cm) daha uzun olmuştur (Çizelge VII). Sıklığın artması ile boy artarken, seyreltmeyle birlikte azalmıştır. 50x5 cm sıklıkta 15
ortalama bitki boyu 155.6 cm, 50x20 cm sıklıkta ise 141.9 cm olarak ölçülmüştür (Çizelge VI). Bitki boyu değerleri 2001 yılında 2000 yılına göre oldukça uzun saptanmıştır (155.4 cm ve 142.5 cm). Araştırmamızda bitki sıklıklarının artması ile birlikte bitki boylarının belirgin bir şekilde arttığı saptanmıştır. Çok sayıda araştırıcı da bulgularımıza paralel sonuçlar elde etmişlerdir (Klapp, 1967; Algan, 1985; Schuster ve Zschochle, 1973; Sağlam ve Arslanoğlu, 1999). Buna karşın, bitki sıklığının bitki boyunu etkilemediğini saptayan araştırıcılar da bulunmaktadır (Başalma, 1999; Aytaç ve Çamaş, 1999). Denemenin ilk yılında önemsiz, ikinci yıl ve ortalama sonuçlara göre ise önemli çıkan sıklığın bitki boyu üzerine olan etkileri, bu konuda çalışmalar yapan araştırıcıların bulgularıyla paralellik göstermektedir. EKİM SIKLIĞI 50X05 50X10 50X15 50X20 Çizelge III. Kışlık kolza çeşitlerinin bitki boyu ve yan dal sayısına ilişkin ortalama değerler ÇEŞİTLER BİTKİ BOYU (cm) YAN DAL SAYISI 1999-00 2000-01 Yıllar Ort. 1999-00 2000-01 Yıllar Ort. 144.3 142.3 146.6 143.6 137.6 145.6 139.3 141.0 163.4 b 172.5 a 149.3 cd 174.4 a 141.7 de 155.0 c 136.5 e 150.8 c 153.8 ab 157.4 a 147.9 bc 159.0 a 139.7 de 150.3 bc 137.9 e 145.9 cd 5.6 bc 5.3 c 5.9 bc 6.0 bc 6.2 b 7.2 a 7.3 a 7.8 a 5.6 c 6.1 bc 6.7 b 6.7 b 8.3 a 8.6 a 8.6 a 8.9 a 5.6 e 5.7 de 6.3 cd 6.3 c 7.2 b 7.9 a 7.9 a 8.3 a YIL ORTALAMASI 142.5 b 155.4 a 6.4 b 7.4 a LSD (%5) Ns 7.85 6.92 0.84 0.76 0.62 Yan Dal Sayısı Yan dal sayıları için yapılan varyans analizi sonuçlarına göre, söz konusu değer yıl ve sıklıklara göre önemli farklılıklar göstermiştir. Teksel yıllardan birincisinde hem sıklık hem de çeşitlerin etkisi önemsiz bulunurken, ikincisinde sıklık etkisi önemli çıkmıştır. Çalışmada yan dal sayıları da sıklığın artmasıyla birlikte azalmış tersi durumda ise artmıştır. Çeşitlerin bitki sıklıklarına karşı nasıl tepki gösterdiklerini ortaya koyan Çizelge III deki veriler incelendiğinde ise; 50x20 cm sıklıkta ekilen her iki çeşit ve 50x15 cm sıklıkta ekilen Capitol çeşidinin en yüksek yan dal sayıları oluşturdukları ve aynı istatistiki grup içerisinde yer aldıkları görülmektedir (8.3, 7.9 ve 7.9 adet). 5.6 ve 5.7 adet olarak en düşük yan dal sayıları 50x5 cm sıklıkta ekilen parsellerden elde edilmiştir. Ortalama yan dal sayısı 50x20 cm 16
sıklıkta en yüksek (8.1 adet), 5 cm sıklıkta ise en düşük (5.1 adet) olarak bulunmuştur (Çizelge VI). 7.4 adet yan dala sahip olan Capitol çeşidi 6.8 adet yan dal geliştiren Columbus a üstünlük sağlamıştır (Çizelge VII). Ülkemizde yapılan bir çok araştırmada yan dal sayıları 2.8-11.8 adet arasında değişmiştir (Atakişi, 1977; Öğütçü ve Kolsarıcı, 1979; Algan, 1985; Göksoy ve Turan, 1986; Başalma, 1999; Sağlam ve Arslanoğlu, 1999; Başalma ve Kolsarıcı, 2001). Bizim bulgularımız da bu sınırlar içerisinde yer almışlardır. Yan dal sayısının yanında, yan dallardan meydana gelen sekonder ve tersiyer dal sayı ve uzunlukları da verim üzerinde etkilidir (Thompson ve Hughes, 1986). EKİM SIKLIĞI 50X05 50X10 50X15 50X20 Çizelge IV. Kışlık kolza çeşitlerinin bitkide harnup sayısı ve harnupta tohum sayısına ilişkin ortalama değerler ÇEŞİTLER BİTKİDE HARNUP SAYISI HARNUPTA TANE SAYISI 1999-00 2000-01 Yıllar Ort. 1999-00 2000-01 Yıllar Ort. 151.5 150.4 168.3 152.3 148.6 169.9 164.0 176.6 206.0 d 211.1 d 233.3 cd 259.6 bcd 346.9 a 300.5 ab 290.0 b 276.7 bc 178.5 d 180.7 d 200.7 cd 205.9 bcd 247.7 a 235.2 ab 227.0 abc 227.6 abc 33.6 34.0 33.7 32.1 33.4 34.0 34.3 37.6 30.8 ab 29.5 a 32.0 a 29.4 b 32.7 a 29.6 b 31.9 a 31.3 ab 32.2 31.7 32.8 30.7 33.0 31.8 33.1 34.4 YIL ORTALAMASI 160.2 b 265.5 a 34.1 a 30.9 b LSDD (%5) NS 54.60 30.15 NS 2.28 NS Bitkide Harnup Sayısı İki yılın birleştirilmiş verilerine göre, bitkide harnup sayısına sıklık ve çeşit etkisi önemsiz, 2001 yılı için ise sadece sıklık etkisi önemli bulunmuştur. Ayrıca yıl ve yıl x sıklık interaksiyonu da önemli çıkmıştır. Bu durum sıklık etkisinin yıllar arasında değişkenlik gösterdiğini ortaya koymaktadır. İki yıllık ortalama sonuçlara göre, bitkide harnup sayıları 178.5-247.7 adet arasında saptanmıştır. En yüksek değerleri 50x15 cm sıklıkta Columbus ve Capitol çeşitleri (247.7 ve 235.2 adet) verirken, 50x20 cm sıklık değerleri de 227.6 ve 227.0 adet ile aynı istatistiki grup içerisinde yer almışlardır. En düşük bitkide harnup sayısı değerleri 50x5 ve 50x10 cm sıklıklarından (178.5 adet ile 205.9 adet) elde edilmiştir (Çizelge IV). Teksel yıllardan i- kincisinde elde edilen veriler de ortalama sonuçlara paralel bir eğilim gösterirken, birinci yılda ise sıklıklar arasında bir farklılık saptanamamıştır. Çi- 17
zelge VI da sıklıkların etkisi incelenmiş olup sıralama 50x15 cm (241.4 a- det), 50x20 cm (226.8 adet), 50x10 cm (203.3 adet) ve 50x5 cm (179.7 adet) şeklinde saptanmıştır. Çeşitlerin ortalama harnup sayıları (213.5 adet ve 212.1 adet) birbirlerine çok yakın olarak bulunmuştur (Çizelge VII). İkinci yılın ortalama harnup sayısının (265.5 adet) birinci yıla göre (160.2 adet) oldukça yüksek olduğu Çizelge IV de görülmektedir. Algan (1985) ın, bitki sıklığının artmasıyla birlikte bitkideki harnup sayısının azaldığına yönelik bulgusu, sonuçlarımızla benzerlik göstermektedir. Benzer sonuçlar başka araştırıcılar tarafından da bildirilmiştir (Klapp, 1967; Schuster ve Zschochle, 1973; Sağlam ve Arslanoğlu, 1999). Harnupta Tane Sayısı Harnupta tane sayısına sıklık ve çeşitlerin etkisi sadece denemenin ikinci yılı için önemli bulunmuş, ilk yıl ve birleştirilmiş verilere göre ise önemsiz çıkmıştır. Önemli çıkan ikinci yılda en yüksek değerleri 50x15 cm sıklıkta Columbus (32.7 adet), 50x10 cm için yine aynı çeşit (32.0 adet) ve 50x5 cm için ise Capitol çeşidi (29.5 adet) vermiştir. Ortalama sonuçlar dikkate alındığında, çeşitlerin farklı bitki sıklıklarına göre verdikleri harnupta tane sayısı değerleri 30.7 adet ile 33.0 adet arasında değişmiştir (Çizelge IV). Sıklığın azalması ile birlikte harnupta tane sayısı artmış fakat bu artış sıklıkların farklı bir istatistiki grup oluşturması için yeterli olmamıştır. En yüksek değerler 50x20 cm sıklıktan (33.7 adet) en düşük değerleri ise (31.8 ve 31.9 adet) 50x5 ve 50x10 cm sıklıkta ekilen parseller vermiştir (Çizelge VI). Çizelge VII de gösterilen, çeşitlerin ortalama harnupta tane sayısı değerleri birbirinin hemen hemen aynısı olmuştur (32.8 ve 32.1 adet). Sıklığın azalması ile 34.1 adet olarak saptanan 2000 yılı ortalama harnupta tane sayısı, 30.9 adet olarak belirlenen 2001 yılına göre daha yüksek olmuştur (Çizelge IV). Diepenbrock ve Henning (1978), Geisler (1980), Öğütçü ve Kolsarıcı (1979), Kolsarıcı ve ark. (1985), Kolsarıcı ve Er (1988), Özer ve Oral (1997) ın bildirdiklerine göre, harnupta tohum sayısı 18.4-29.2 adet arasında değişmektedir. Bu araştırmada ise 30.7-34.4 adet arasında bulunan tane sayısı değerleri bildirilenlere göre daha yüksektir. Karaaslan (1999) ın bildirdiği ve bazı çeşitler için saptadığı 29.47 adet tohum sayısı ise sonuçlarımızla benzerlik göstermektedir. 1000 Tane Ağırlığı Sıklığın 1000 tane ağırlığı üzerine etkisi birleştirilmiş veriler ve teksel yıllardan ikincisinde önemli bulunmuş, ilk deneme yılında ise önemsiz saptanmıştır. 1000 tane ağırlığına ait teksel yıllara ve yıllar ortalamasına ait ortalama değerler Çizelge V de sunulmuştur. 1000 tane ağırlıkları arasındaki 18
farklılıklar denemenin ortalama sonuçları ile ikinci yıl için önemli, birinci yıl için ise önemsiz bulunmuştur. Ortalama sonuçlara göre, en yüksek 1000 tane ağırlığı 50x20 cm sıklıkta ekilen Capitol çeşidinden (5.0 gr) alınmış, aynı sıklıktaki Columbus çeşidi (4.9 gr) bu değeri izlemiştir. 50x5 cm sıklıkla ekilen her iki çeşidin 1000 tane ağırlıkları ise en düşük değerleri (4.5 ve 4.6 gr) vermişlerdir (Çizelge V). 4.8 gr ve 4.7 gr olarak saptanan çeşitlerin ortalama 1000 tane ağırlıkları birbirine çok yakın çıkmıştır (Çizelge VII). Yılların 1000 tane ağırlığı üzerine olan etkisi önemli bulunurken, 2001 yılı denemelerinin ortalamaları değerleri (4.9 gr), 2000 yılına göre (4.6 gr) daha yüksek belirlenmiştir (Çizelge V). EKİM SIKLIĞI Çizelge V. Kışlık kolza çeşitlerinin 1000 tane ağırlığı ve tohum verimlerine ilişkin ortalama değerler ÇEŞİTLER 1000 TANE AĞIRLIĞI (gr) TOHUM VERİMİ (kg/da) 1999-00 2000-01 Yıllar Ort. 1999-00 2000-01 Yıllar Ort. 50X05 4.4 4.5 4.5 c 4.8 b 4.5 d 4.6 d 121.5 c 115.2 c 121.0 e 140.8 de 121.2 d 128.0 cd 50X10 50X15 50X20 4.6 4.6 4.8 4.8 b 5.1 a 5.0 ab 4.7 bcd 4.8 abc 4.9 ab 150.2 ab 128.4 bc 158.7 a 158.3 cd 206.5 a 185.2 abc 154.2 ab 167.5 a 171.9 a 4.6 4.6 4.8 5.0 ab 5.0 ab 5.2 a 4.8 abc 4.8 abc 5.0 a 108.1 cd 113.2 cd 87.6 d 182.1 abc 204.7 ab 172.9 bcd 145.1 bc 158.9 ab 130.3 cd YIL ORTALAMASI 4.6 b 4.9 a 122.9 b 171.4 a LSD (%5) NS 0.24 0.26 26.50 32.98 20.12 Kolzada 1000 tane ağırlığı 2-6 gr arasında değişmekte ve bu özellik çeşit, ekim zamanı ve iklim koşullarından önemli derecede etkilenmektedir (Geissler, 1980). Çalışmada saptanan 4.5-5.0 gr 1000 tane ağırlığı değerleri, belirtilen sınırlar içerisinde bulunmaktadır. Bunun yanında 1000 tane ağırlığının değişim sınırlarını Göksoy ve Turan (1986) 2.9-3.7 gr, Turan (1989) 3.02-3.70 gr, Özer ve Oral (1997) 2.80-4.09 gr olarak bildirmişlerdir. Görüldüğü gibi bu sonuçlar çalışmada elde edilen değerlere göre daha düşüktür. Bunun yanında Kolsarıcı ve ark. (1985) nın Ankara da yürüttükleri bir çalışmada belirledikleri 4.77-5.26 gr 1000 tane ağırlığı değerleri sonuçlarımızla çok yakın benzerlikler göstermektedir. Tohum Verimi Çeşitli komponentlerin etkileşimi sonucu oluşan tohum verimleri i- çin uygulanan varyans analizi sonuçları, hem teksel yıllar hem de iki yıllık 19
ortalamalar irdelendiğinde bloklar ve yıl x sıklık x çeşit interaksiyon etkileri hariç diğer komponentler bakımından önemli çıkmıştır. Teksel yıllardan birincisinde çeşit, ikincisinde ise sadece sıklık etkisi önemli saptanmıştır. Ortalama sonuçlara göre, tohum verimleri 121.2-171.9 kg/da arasında değişmiştir. Columbus çeşidinin 50x20 cm (171.9 kg/da), 50x15 cm (167.5 kg/da) ve 50x10 cm (154.2 kg/da) sıklık koşullarındaki verimleri en yüksek verim grubunu oluştururken, Capitol çeşidinin 50x15 cm sıklıkta verdiği 158.9 kg/da verim de aynı istatistiki grup içerisinde yer almıştır. 121.2 kg/da en düşük verim olarak saptanmış ve bu değer en sık ekim için (50x05 cm) Columbus çeşidinden elde edilmiştir. Tohum verimleri teksel yıllardan birincisinde 87.6-158.7 kg/da, ikincisinde ise 121.0-206.5 kg/da arasında belirlenmiştir (Çizelge V). Çeşitler dikkate alınmadan sadece sıklıkların tohum verimi üzerine olan etkisi incelendiğinde ise, en yüksek verimin (163.2 kg/da) 50x15 cm sıklığından alındığı, 50x20 cm (151.1 kg/da) ve 50x10 cm (149.7 kg/da) verimlerinin miktar olarak daha düşük olmasına karşın aynı istatistiki grup içerisinde yer aldıkları saptanmıştır. En sık koşullarda (50x05 cm) elde edilen tohum verimi (124.6 kg/da) en düşük düzeydedir (Çizelge VI). Çizelge VII de verilen ortalama tohum verileri incelendiğinde Columbus çeşidinin tohum veriminin Capitol çeşidine göre daha yüksek olduğu görülmektedir (153.7 ve 140.6 kg/da). En sık koşullarda (50x05 cm) elde edilen tohum verimi (124.6 kg/da) en düşük düzeydedir (Çizelge VII). İkinci yılın ortalama tohum verimi (171.4 kg/da) birinci yıla göre (122.9 kg/da) daha yüksek olmuştur (Çizelge V). Gerek ülkemizde gerekse bir çok ülkede kolzada bitki sıklığı ile ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır. Atakişi (1991), en iyi tohum verimlerinin 40x15 cm ve 60x20 cm, Sağlam ve Arslanoğlu (1999) 30x10 cm sıklıktan elde edildiğini bildirmişlerdir. Bu sonuçlar bulgularımızla benzerlik göstermektedir. Sıklığın tohum verimini artırdığını iddia eden araştırıcılar olduğu gibi (Klapp, 1967; Algan, 1985; Başalma, 1999; Aytaç ve Çamaş,1999) aksini belirtenlere de rastlanmıştır. Schuster ve Zschochle (1973), dar bitki sıklıklarının her zaman en yüksek verimi sağlamadığını bildirmişlerdir. Tohum verimlerinin değişim sınırlarını İlisulu (1970) 76.0-133.0 kg/da, Kolsarıcı ve Er (1988) 139.1-277.7 kg/da, Göksoy ve Turan (1986) 170.8-209.7 kg/da, Turan (1989) 141.8-193.4 kg/da, Özer ve Oral (1997) 57.5-154.5 kg/da, Başalma (1999) 262.0-309.7 kg/da, Başalma ve Kolsarıcı (2001) 176.3-197.8 kg/da olarak açıklamışlardır. Bu çalışmada belirlenen 124.6-163.2 kg/da tohum verimleri yukarıda bildirilen değerlerden ciddi oranda bir sapma göstermemektedir. 20
EKİM SIKLIKLARI Çizelge VI. Ekim Sıklıklarına Göre Verim ve Verim Komponentlerine Ait Ortalamalar Bitki boyu (cm) Yan dal sayısı Harnup sayısı Harnupta tohum sayısı 1000 dane ağırlığı (gr) Tohum verimi (kg/da) 50X05 155.6 a 5.6 d 179.7 c 31.9 4.5 c 124.6 b 50X10 153.5 a 6.3 c 203.3 b 31.8 4.7 b 149.7 a 50X15 145.0 b 7.6 b 241.4 a 32.4 4.8 b 163.2 a 50X20 141.9 b 8.1 a 226.8 a 33.7 5.0 a 151.1 a Çizelge VII. Denemedeki Çeşitlere Göre Verim ve Verim Komponentlerine Ait Ortalamalar ÇEŞİTLER Bitki boyu (cm) Yan dal sayısı Harnup sayısı Harnupta tohum sayısı 1000 dane ağırlığı (gr) Tohum verimi (kg/da) 144.8 b 6.8 b 213.5 32.8 4.7 153.7 a 153.2 a 7.4 a 212.1 32.1 4.8 140.6 b Kolza yetiştiriciliğinde de ulaşılması gereken esas hedef tohum verimini artırmak olduğuna göre, sıra üzeri sıklığı 5 cm den 15 cm ye çıkartılmasıyla birlikte tohum verimindeki artış % 30.9 olarak saptanmıştır. Sonuç olarak, Bursa Mustafakemalpaşa koşullarında en uygun sıra üzeri mesafe olarak 5 cm hariç diğer ekim sıklıkları önerilebilir. 5 cm sıklık denemesi ise gözlemlerimize göre silaj üretimi için kolza yetiştiriciliği yapılıyorsa uygundur. Ortalama sonuçlar dikkate alındığında; Columbus çeşidi Capitol çeşidine göre daha uygun bulunmuştur. KAYNAKLAR Anonim 1999a Tarımsal Yapı T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü. Anonim 1999b Köy Hizmetleri 17. Bölge Müdürlüğü Laboratuarı Kayıtları, Bursa. Anonim 2001 Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Bursa Meteoroloji İşleri Müdürlüğü Kayıtları. Algan, N. 1985.Islah Edilmiş Bazı Kolza Çeşitlerinin Değişik Yetiştirme Koşulları Altındaki Reaksiyonları Üzerine Araştırmalar. Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bornova, İzmir. 21
Atakişi, İ.,1977.Çukurova da Yetiştirilecek Kolza Çeşitlerinin Önemli Tarımsal ve Kalite Özellikleri Üzerinde Araştırmalar. Ç.Ü. Z.F.Yıllığı, Yıl: 8, Sayı: 1. Atakişi, İ.K. 1991. Yağ Bitkileri Yetiştirme ve Islahı. Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü. 181 s. Tekirdağ. Aytaç ve Çamaş, 1999. Samsun da Yazlık İki Kolza Çeşidi İçin En Uygun Ekim Zamanı ve Sıklığının Belirlenmesi. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, 15-18 Kasım 1999, 76-81, Adana. Aytaç, S., 1999. Azotlu Gübrelemenin Kolzanın Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, 15-18 Kasım 1999, 115-120, Adana. Başalma, D., 2000. Yağ Bitkileri Üretimi ve Ticaretindeki Gelişmeler. Türk- Koop Ekin Dergisi 4 (13): 46-51. Başalma, D., 1999. Farklı Ekim Normlarının Kışlık Kolza Çeşitlerinde Bitki Özellikleri ile Verim ve Kalitesi Üzerine Etkileri. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, 5-18 Kasım 1999, 317-322, Adana. Başalma, D. ve Ö. Kolsarıcı, 2001. Yabancı Kökenli Kışlık Kolza Çeşitlerinin Ankara Koşullarında Verim ve Verim Öğelerinin Karşılaştırılması. Türkiye 4. Tarla Bitkileri Kongresi 17-21 Eylül 2001, 85-90, Tekirdağ. Elçi, Ş., Ö. Kolsarıcı ve H.H Geçit, 1994. Tarla Bitkileri. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayını, No:1385. Ders Kitabı: 399 s., Ankara. Diepenbrock, W. ve K. Henning, 1978. Bauernblatt für Schleswig-Holstein, 128: 1154-1156. Geisler, G., 1980. Pflanzenbau. Paul Parey, Berlin. Göksoy, A.T., Z.M. Turan, 1986. Bazı Yağlık Kolza Çeşitlerinde Verim ve Kaliteye İlişkin Karekterler Üzerinde Araştırmalar. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 5: 75-83. Herbek, J., L. Murdok, 1989. Canola Production Quide and Research in Kentucky. University of Kentucky, College of Agriculture. USA. İlisulu, K., 1970. Fransa ve Almanya dan Getirilen Kolza Çeşitlerinin Ankara İklim ve Toprak Şartları Altında Adaptasyon Durumları, Tohum Verimleri ve Diğer Bazı Özelliklerinin Tespiti. A.Ü. Z.F. Yıllığı, s.132-157. Karaaslan, D., 1999. Diyarbakır Koşullarında Yetiştirilebilecek Kolza Çeşitlerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, 15-18 Kasım 1999, 328-333, Adana. Karaaslan, D., Ö. Tonçer, M. Özgüven, 1999. Diyarbakır Koşullarında Kolzada Farklı Tohumluk Miktarlarının Verim ve Verim 22
Komponentlerine Etkisi. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, 15-18 Kasım 1999, 339-343, Adana. Kırıcı, S., M. Özgüven, 1995. Çukurova Bölgesine Verim, Kalite ve Erkencilik Bakımından Uyabilecek Kolza Çeşitlerinin Saptanması. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, 10 (3): 105-120. Klapp, E., 1967. Lehrbuch des Acker und Pflanzenbaues. Verlag P. Parey, Berlin und Hamburg, 458-464. Kolsarıcı, Ö., F. Başoğlu, 1984. Yağ Kalitesi ve Yağ Oranı Yüksek Kışlık Kolza Çeşit ve Hatlarının Verim Komponentleri Yönünden Karşılaştırılması. A.Ü. Ziraat Fakültesi Yıllığı, s.66-76. Kolsarıcı, Ö., Er, C., D. Tarman, 1985. Islah Edilmiş Kışlık Kolza Çeşitlerinde Verim Komponentlerinin Karşılaştırılması. A.Ü. Ziraat Fakültesi Yıllığı, 61-74. Kolsarıcı, Ö.ve C. Er, 1988. Amasya İlinde Kolza Tarımında En Uygun E- kim Zamanı, Çeşit ve Bitki Sıklığı Tesbiti Üzerinde Araştırmalar. Doğa Yay. Sayı 2, 163-177. Oplinger, E.S., L.L. Hardman, E.T. Gritton, J.D. Doll, K.A. Kelling, 1989. Canola (Rapeseed), Alternative Field Crops Manual. 7 pp. Un. Of Wisconsin, Extension, Cooperative Extension, Madison, WI 53706. Öğütçü, Z. ve Ö. Kolsarıcı, 1979. Kışlık Kolza Çeşitlerinin Antalya, Edirne ve Ankara Şartlarına Adaptasyonu. T.C. Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırma Dergisi, Cilt 1, Sayı: 3, s.175-188. Özer. H., E. Oral, 1997. Erzurum Ekolojik Koşullarında Bazı Kolza Çeşitlerinin Fenolojik Özellikleri ile Verim ve Verim Unsurları Üzerine Bir Araştırma. Journal of Agriculture and Foresty, 21, 319-325. Özgüven, M., S. Kırıcı, S. Tansı ve M.A. Gür, 1992. Güneydoğu Anadolu Bölgesine Uygun Kolza Çeşitlerinin Saptanması. Ç.Ü. Zir. Fak. Genel Yayın No: 36. GAP Yayınları No:65, Adana. Schuster, W. ve K.H. Zschochle, 1973. Untersuchungen zur Frage der Optimalen Bestandesdichte bei Winterraps. Sonderdruck aus Bayer Landwirtsch, Jb. 50, 1008-1015. Sağlam, C., F. Aslanoğlu, 1999. Kışlık Kolza Çeşitlerinde Ekim Sıklıklarının Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, 15-18 Kasım 1999, 88-91, Adana. Sağlam, C., F. Aslanoğlu, S. Kaba, 1999. Kışlık Kolza Çeşitlerinin Tekirdağ Koşullarına Adaptasyonu. Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi,15-18 Kasım 1999, 344-347, Adana. Thomson, K.F. VE W.G. Hughes, 1986. Breeding and Varietes in Oilseed Rape. Edited by Scarisbrick, D.H. and R.W Daniels, William Collins Sons Co. Ltd., London. 23
Turan, Z.M., 1989. Bursa Koşullarında Bazı Kolza Çeşitlerinin Agronomik ve Teknolojik Karakterleri, Bunların Kalıtımı ve Path Analizi. Uludağ Üniversitesi Basımevi, 31s., Vullioud, P., 1968. Der Einfluss der Saatdichte, des Reihenabstandes und Bodenbear-Beitung auf die Entwicklung und den Ertrag von Winterraps. Mitt. Schweiz. 4-8 Juni- GİESSEN, 231-242. 24