ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. José Mauro de Vasconcelos. Roman JAPON SARAYI. Çeviren: İnci Kut. 7. basım. Resimleyen: Kutlay Sındırgı

Benzer belgeler
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

KIRMIZI KANATLI KARTAL

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Çetin Öner. Roman GÜLİBİK. Çeviren: Aslı Özer. 26. basım. Resimleyen: Orhan Peker

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

MAVİ KUŞU GÖREN VAR MI?

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

BİL BENİ BİLEYİM SENİ

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK PITIRCIK SATRANÇ OYNUYOR. Çeviren: Vivet Kanetti. 23. basım.

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BİZİM SOKAKTA ŞENLİK VAR

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

Turgut Erbek YANIK DEĞİRMEN. Resimleyen: Claude Leon

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süreyya Berfe. Şiir ÇOCUKÇA. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. André Maurois. Roman ŞİŞKOLARLA SISKALAR. Çeviren: Ülkü Tamer. 18. basım. Resimleyen: Fritz Wegner

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Doğan Gündüz. Öykü ACAYİP BİR HEDİYE. 2. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Can Göknil. Öykü ORMANDAKİ ARKADAŞ

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Ülkü Tamer. Öykü PULLAR SAVAŞI. Kapak Resmi: Gözde Bitir

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Göknil Genç. Roman BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM TURNESİ. Çeviren: Aslı Özer. 9. basım. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

Hazırlayan ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Şengül Karaca. Şiir HAİKU. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

ÜÇ, İKİİİ, BİRR, ATEŞ!

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Zeyyat Selimoğlu. Öykü UYUMSUZ NURİ. 3. basım. Resimleyen: Kutlay Sındırgı

küçük İskender THE GOD JR

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

UĞURBÖCEĞİ NİN MUTLULUK HAPLARI

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Delal Arya. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

Sem Okulu Sevmiyor. Sophie Martel. Christine Battuz. Yalçın Varnalı. Resimleyen. Çeviren

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

Bu kitabın sahibi:...

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Kemal Özer. Öykü ÇOCUKLUK ANAYURDUM. Çeviren: Aslı Özer. 2. basım. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

GÖRÜNMEZ OLAN TONİNO NUN MACERALARI

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü SU KARDEŞLER. 3. basım. Resimleyen: Gözde Bitir

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

Yalvaç Ural Ödülleri: Buket Topakoğlu

BİR ŞEFTALİ BİN ŞEFTALİ

Kuğu Gecesi. Ferda İzbudak Akıncı

MATBAACILIK OYUNCAĞI

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. José Mauro de Vasconcelos. Roman KRİSTAL YELKENLİ. Çeviren: Şehsuvar Adil. Resimleyen: Kutlay Sındırgı

GÖK, DENİZ VE TOPRAK

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya

Ağlat Beni Klip Senaryosu Harun KOLÇAK

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

Erich Kästner KÜÇÜK ADAM VE KÜÇÜK HANIM

İhmal Amca DESTANLAR VE MASALLAR BOYALI KIRLANGIÇ. Masal. Resimleyen: Turgut Keskin

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

SEN SURAT OKUMAYI BİLİR MİSİN?

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Deneyler ve Hayaletler

Samed Behrengi DESTANLAR VE MASALLAR BİR VARDI BİR YOKTU. Masal

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Roald Dahl KAPLUMBAĞA

SEVECEN İLE TOMURCUK ETKİNLİK KİTABI KELEBEK KIZLAR

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roald Dahl. Öykü İRİKIYIM TİMSAH. Çeviren: Celâl Üster. 2. basım. Resimleyen: Quentin Blake

Ege: Kağıtları, plastikleri ve camları geri dönüşüm kutusuna atarız.

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Roman

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

Bu kitabın telif hakları Siebel Publishing Services ve Kalem Ajans aracılığıyla alınmıştır.

Transkript:

José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI Roman Çeviren: İnci Kut 7. basım Resimleyen: Kutlay Sındırgı

José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI Çeviren: İnci Kut Resimleyen: Kutlay Sındırgı

cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Düzelti: Fulya Tükel Kapak ve İç Tasarım: Gözde Bitir Tasarım Uygulama: Gelengül Erkara 1. Basım: 2005 7. Basım: 1000 adet, Ocak 2016 ISBN 978-975-07-0516-8 Palácio Japonês, José Mauro de Vasconcelos Editora Melhoramentos Ltda, Brazil, 1969 Can Sanat Yayınları A.Ş., 2005 Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayımcının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş. Yayıncı Sertifika No: 31730 Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 89 Faks: 252 72 33 Kapak Baskı: Azra Matbaası; Sertifika No: 27857 Adres: Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok Kat: 3 No: 3/2 Topkapı, Zeytinburnu, İstanbul İç Baskı ve Cilt: Arı Matbaası; Sertifika No: 26699 Adres: Davutpaşa Cad. Emintaş Kazım Dinçol San. Sitesi No: 81/39 Topkapı, İstanbul

Bu kitabın sahibi:...

José Mauro de Vasconcelos Yazarın yayınevimizden çıkan diğer kitapları: HAYATIN O GÜZEL ŞARKISI KRİSTAL YELKENLİ 26 Şubat 1920 de Rio de Janeiro da Bangu da doğan José Mauro de Vasconcelos, çok fakir bir ailenin on bir çocuğundan biriydi. Ailesinin fakirliği nedeniyle, çocuk yaşta, Brezilya nın kuzeydoğusunda Rio Grande de Norte eyaletinin başşehri Natal daki akrabalarının yanında yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. Okumayı tek başına öğrendi. Dokuz yaşında yüzmeyi öğrendi, şampiyon olmayı hayal etti. Çizim, hukuk ve felsefe gibi çeşitli dallarda öğrenim almak istedi, ama devimci ruh yapısı nedeniyle kısa sürede vazgeçti. Natal da iki sene tıp okudu. Yeni hayaller, elinde bavulu eski bir şileple Rio de Janeiro ya döndü. Muz taşıyıcılığından gece kulübü garsonluğuna kadar çeşitli işlerde çalıştı. 1941 de Eğitim Bakanlığı nın bahçesine heykeli dikildi. Avrupa yı, tüm Brezilya yı dolaştı. Yazar 24 Temmuz 1984 te São Paulo da öldü.

José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI Yaşam Çiçeği 7

1 Yağmur yağdığında daha da hüzünlenir, canı hiçbir şey yapmak istemezdi. Sanki uyuşukluk, gün boyu, her yaptığı şeye gelir yerleşir, içini kaplayan sıkıntı tam bir kayıtsızlığa dönüşürdü. Gösterişsiz odasının tek kanatlı penceresinden sa atler boyu öylece bakar, yüzünü pencerenin camına dayayarak yağmurun bahçedeki ağaçların yapraklarından damla damla akışını seyrederdi. Kendi kendine bir süre düşüncelere dalar, aynı toprağın içinden değişik türde ağaçların yetişiyor olmasına şaşardı. Ağaçların birbirlerine yakın duran çiçeklerinin hem biçim hem de renk olarak öylesine değişik olmaları da çok hoştu. Hava, griye dönüşüp ortalık soğuk, çirkin bir görünüm alınca, elleri ceplerinde, pardösüsünün yakasını sanki süzgün yüzünü gizlemek istermiş gibi kal- 9

José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI dırır, sokağa çıkardı. Soluk sarı renkteki düz saçları alnına düşer, narin yüz çizgileriyle mavimsi denecek gözlerini çevrelerdi. Hiçbir amaç gütmeden sokaklar boyunca yürür, hiçbir şey yapmadan kalabalığın arasına karışıp giderdi. Parası olduğunda daha iyi bir şeyler yerdi. Parası az olduğunda ise, ucuza çıksın diye küçük bir fincan kahvenin yanında bir simitle yetinirdi. Ya da tanıdık birine, kendisine borç para verebilecek bir dosta rastlayana kadar ağzına bir şey koymazdı. Kaldığı pansiyondaki odasının parasını ödemeyi ara sıra geciktirdiği oluyordu. Ama iyi bir iş yaptığında da gelecek birkaç aylık kirayı birden öderdi. Pansiyoncu hanım, acıyordu ona; hiç kimseyi rahatsız etmeyen, melekler gibi gülümseyen bir ipekböceğine benzetiyordu onu. Atölye konusunda daha şanslıydı, çünkü atölyenin sahibi olan o yaşlı Portekizli Bay Matias, onun er geç büyük bir sanatçı olacağını, tablolarının çok para edeceğini söylüyor, bu yüzden de kira parası yerine büyük bir alçakgönüllülükle, çizdiği bir deseni ya da yaptığı bir tabloyu, aydınlık bir yüzle, gülümseyerek, kira karşılığı olarak kabul etmekten çekinmiyordu. Bugün hava çok güzeldi. Nisan ayı son derece dengeli gidiyordu; gökyüzünün tüm maviliğine bürünüp soğukların ilk öpücüğünü alıp getirmişti. İnsanı 10

yüreklendirdiği bile söylenebilirdi. Atölyeye gidip bir şarkıyı saatlerce ıslıkla çalarak resim yapmak geliyordu içinden. Az önce giyinmiş, saçlarını güzelce tarayıp çıkmaya hazırlanmıştı. Ama daha sokağa çıkmadan, saçları yine alnının üzerine inivermişti. Oda kapısını açtı. Kapıyı kapatmadan önce dönüp onların, yani çocukluğundan kalma o hayaletlerin kendisini izleyip izlemediklerine baktı. Küçük treniyle kayığının da peşinden geldiklerini görünce sokağa çıkıp yürümeye başladı. Onun sevecenliğine sığınarak peşinden giden küçük hayaletlerinin başına bir şey gelmesin diye yaya geçitlerini dikkatle geçiyordu. Pedro böyle biriydi işte. José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI 11

12

2 Aslında São Paolo gibi güzel bir kentte, Pedro nun en hoşuna giden şey Cumhuriyet Alanı na gitmekti. Biraz kirli, biraz da terk edilmiş olan havuza durup uzun uzun bakardı. Özgürce yüzen kırmızı balıkları, tüylerini kabartıp kafalarını kanatlarının arasına sokan, sonra da o rengârenk tüylerini sabırla, tek tek temizleyen su kuşlarını seyrederdi uzun uzun. Gözlerini ağaçlara kaldırır, güvercinlere iyice sokulup onlarla konuşabilmek için sincap olmayı hayal ederdi. Büyüklerle çocuklar onlara ekmek içleri ya da patlamış mısır attıklarında ne hoş doluşuyorlardı çevreye. Yine de alandaki parkta oynayan çocuklardan daha güzel ne olabilirdi? Hepsi de kafesten kurtulmuş kuşlar gibi cıvıl cıvıldı. Koşup top oynarlardı. Hiç kuş- 13

José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI kusuz onların hiçbirinin kendisininki gibi bir kayığı ya da küçük treni yoktu. Atölyede çalışma hevesini o çocuklar veriyorlardı ona. Ama bugün biraz daha fazla oyalanacaktı parkta, çünkü herkesin dediği gibi nisan ayında gökyüzü daha bir mavi oluyordu. Bembeyaz kuzu sürülerine benzeyen bulutları bir yana itmiş, daha da mavileşmişti o gün gökyüzü. Güneş, altın renkli ışınlarıyla tatlı tatlı parlayıp çimleri aydınlatıyordu. Boş bir bank bulup oturarak, kimse üstlerine basmasın diye oyuncaklarını dikkatle gölge bir yere koydu, sonra da güneşin ışınlarını daha iyi alabilmek için yüzünü gökyüzüne kaldırıp gözlerini yumdu. Birisi yavaşçacık gelip bankın öbür ucuna oturmuştu. Ama o umursamadı bile, çünkü bank herkesindi, tıpkı güneşin de öyle olduğu gibi. Yüzünün ısındığını hissedince konumunu değiştirerek yanına kimin oturduğuna baktı. Yüzü son derece dingin, saçlarını arkada toplayıp atkuyruğu yapmış orta yaşlı biri, yanı başında oturmuş ona gülümsüyordu. Onun o sevecen gülümsemesine o da karşılık verdi. O yüzün güzel bir resim oluşturabileceğini düşündü, çünkü güneş o simsiyah saçlarında daha bir güzel parlıyor, o yorgun gözlerinde daha çok yansıyordu. Buraya gelmek pek hoşunuza gidiyor, öyle değil mi? 14

Hava güzel olduğunda hep gelirim, dedi Pedro. São Paolo gibi bir güzel kentte bu alan kadar güzel yer azdır. Her gelişinizde güvercinleri seyrettiğinizi görüyorum. Evet, seyrederim. Sonra havuzun sularının üzerine eğilip kırmızı balıklara bakıyorsunuz. O da doğru. Sonra da çocukları daha iyi görebilmek için bu köşeye gelip bu banka oturuyorsunuz. Bütün bunları nereden biliyorsunuz? Çünkü ben de hava güzel olduğunda hep buraya gelirim. İstemeden adamın ayaklarına bakmış, ayakkabılarının çok değişik olduğu dikkatini çekmişti. Bakışlarını kaldırınca giysisinin de herkesinkinden farklı olduğunu gördü. Üzeri kırmızı-sarı renkte desenlerle süslü, siyah renkli bir Japon giysisiydi bu. Böyle birinin kimsenin dikkatini çekmemesi ne garipti! Şu Japon mahallesinde, hatta Özgürlük Caddesi nde ken di tipik giysileri içinde Japonlar gördüğü olmuştu ama... Adamın güzel yüzünü daha dikkatle incelediğinde bu kez onun da Japonlar gibi gözlerinin çekik olduğunu keşfetti. Çocukları çok mu seviyorsunuz? José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI 15

José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI Hayatta en güzel şey çocuklardır, dedi Pedro. Ama onları gerçekten seviyor musunuz? Gerçekten sevdiğiniz konusunda yemin edebilir misiniz? Yemin etmeme gerek yok, çünkü kalbimin derinliklerindeki gerçek bu. Uzun süre birbirlerine baktılar. Adam içini çekti: Ah, bu dediğiniz, gerçekten doğru olabilseydi. İkisi de sustular. Sessizliği bozan Pedro oldu: Eskiden en sevdiğim şey çocuk desenleri çizmek, çocuk resimleri yapmaktı. Ya şimdi? Bilmiyorum. İyi bir şey yapamaz oldum. Pek içimden gelmiyor. Yoksa artık sanatınıza inanmıyor musunuz? Şu sıralar, hayır. Neden? Bilmem. Eski hevesim kalmadı. Akıp giden zaman... İlgisizlik... Hiçbir şey yapmak istemeyen ellerimin hantallığı. Kimi zaman parmaklarım bir kalem ya da fırça tutmadan haftalar geçip gidiyor. Esin perisine inanmaz mısınız? Doğrusunu isterseniz artık kendime bile inanmıyorum. Sanki artık canım hiçbir şey istemiyor. Sanki yapabildiğimin en iyisini yaptım. Belki de... Belki de ne? Belki de erişebileceğim en üst düzey buydu. Yani ben ancak bu kadarını becerebildim. Tam bir sıradan- 16

lık. Başka hiçbir şey değil. Birden canı sigara içmek istedi, boş ceplerini yokladı. Adam gülümseyerek gömleğinin gizemli cebinden bir sigara paketi çıkardı. Bunlardan bir tane denemek ister miydiniz? Pedro, daha önce hiç görmediği o değişik sigara paketine baktı. Korkmayın, alın bir tane. Ben de bir tane içeceğim. Önce kendi sigarasını, sonra da Pedro nunkini yak tı. Gözlerini yumup sigaradan bir soluk çekti içine Pedro. Gözlerini yeniden açtığında sanki gökyüzü daha bir mavileşmiş, ağaçların yeşili güneşin ışıltısıyla saydamlaşmıştı. Çok değişik bir sigara, dedi. Evet, öyledir. İnsan burada oturup çevresine bakınca, bir ağacın ağaç olmanın ötesinde daha başka bir şey olduğu izlenimini ediniyor. Sanki gökyüzünün basit bir mavilikten öte bir anlamı var. İnsanın üzerine çöken hayatın o yıldırıcı gücü daha bir anlam kazanıyor sanki. Pedro, yanıt vermeyerek gözlerini yeniden yumdu. O Japon a kimsenin dikkat etmemesi olanaksızdı. Buraya sık sık gelen kendisinin de onu daha önce gör memiş olması garipti. Ama bunu pek umursamadı. José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI 17

YAŞ 10 11 12 + José Mauro de Vasconcelos JAPON SARAYI Yaşam ve düşlerin masalsı renkleri Pedro, ucuz bir pansiyon odasında yaşayan yapayalnız bir ressamdır. Yine düşlere dalarak sokağa çıktığı bir gün, havuz kenarında bir banka oturur; kuşları, ağaçları, oynayan çocukları izlemeye başlar. Derken, yanında Japon giysileri içinde, çekik gözlü bir yabancının oturduğunu görür. Kimdir bu yabancı? Bir esin perisi mi, yoksa onu çocukluk anılarına sürükleyecek bir kılavuz mu?.. ISBN 978-975-07-0516-8