İslam Kültür Havzaları
Nasturi, Süryani ve Keldani Ne Demektir? - Tarihi Bilgi Hristiyanlık bir Ortadoğu dini olarak doğdu ve uzun yüzyıllar da böyle kaldı. Doğal olarak Hristiyanlığın ilk takipçileri, ilk büyük âlimleri ya da ilk teolojik merkezleri de bu coğrafyadan çıktı. Antakya, Urfa, Nusaybin, İskenderiye bu dini merkezlerden bazılarıydı. Hristiyanlığın bu ilk çağlarında Ortadoğu da Aramice nin farklı lehçelerini konuşan topluluklardan bazıları bu yeni dinin takipçileri oldular ve kendilerini Suryaye, Suryoyo, Suroyeh vs. olarak adlandırdılar. Bugün bu adların etimolojik olarak Asur kelimesinden geldiğini gösteren bazı çalışmalar mevcuttur. Hristiyanlığın giderek Roma ve İstanbul merkezli bir Avrupa inancına dönüştüğü süreçte yani kabaca 4. yüzyıl ve sonrasında, Asuri- Süryani topluluklar tıpkı Ermeniler gibi, ayrı kiliseler olarak örgütlenip varlıklarını sürdürdüler.
Nasturi, Süryani ve Keldani Ne Demektir? - Tarihi Bilgi Ama zaman içerisinde Süryani topluluklar dini ve siyasi nedenlerle birbirlerinden koptular. Temel neden Asuri toplulukların yaşadığı coğrafyanın Bizans ve Sasani devletlerini ayıran sınırla bölünmesiydi. Böylece Doğu ve Batı Süryanileri ayrımı doğdu. Bizans egemenliğinde yaşayan Batı Süryanileri ki bugün Süryani adı genellikle sadece bu grubu kapsar biçimde kullanılmaktadır.- mezheplerinin kurucusu Yakup el Bardai nin adına atfen Yakubiler diye anılır oldu. Sasani topraklarında yaşayan Doğu Süryanileri ise 6. Yüzyıldan itibaren takipçisi oldukları Nestoryos nedeniyle Nasturi adını aldılar. 16. Yüzyıla gelindiğinde ise Nasturi topluluklarında yeni bir bölünme yaşandı ve bir grup Nasturi, Vatikan a bağlanarak eski kiliselerinden koparak Keldani Kilisesi nin kurdu.
Nasturiler Asya'nın çeşitli ülkelerinde mensupları olan bir Hıristiyan mezhebi. Nasturiler kendilerine Nasturi (İngilizce: Nestorian) yerine Asuri (İngilizce: Assyrian) veya Doğu Kilisesi (İngilizce: Church of the Orient) veya Doğu Süryanileri (İngilizce: Eastern Syrian) adını vermeyi tercih ederler. Tarihi merkezleri Kuzey Irak'ın Musul ve İran'ın Urmiye kentlerinde bulunan mezhebin günümüzde en büyük cemaati Güney Hindistan'daki Kerala eyaletindedir Bir diofizit Hristiyan Mezhebi. Adını kurucusu olan İstanbul patriği "Nestorius"dan almıştır. Nestorius, monofizitlerle mücadele etmiş, İsa`ya 30 yaşındayken Kelam`ın indiğini ancak o zamandan sonra İnsan ve Tanrı karakterlerini taşıdığını Hz.Meryem`in, Tanrı olan İsa`nın değil, insan olan İsa`nın annesi olduğunu söylemiş ve dolayısıyla da, Meryem`e "Tanrı`nın annesi yok babası" (Theotokos) denmesine karşı çıkmış ve Tanrı`nın doğrulamayacağını, doğurulmadığını belirtmiştir. Ayrıca, Nestorius`a göre İsa`da hem insansal, hem de tanrısal bir varoluş vardır, Bu iki tabiatı da taşır (Diofizit). Bu görüşe göre çarmıha gerilirken tanrısal tabiat İsa`dan ayrılmış sadece insan olan İsa acı çekmiş, çektiği acılar Tanrı olan İsa`ya dokunmamıştır.
Nasturiler Bu görüşleri Roma ve Yunan kiliseleri kabul etmemişler, 431 yılında toplanan I. Efes Konsilin`de reddedilir. MS 449 yılanda Efes`de toplanan II. Efes Konsili`inde alınan kararla Nestorius aforoz edilmiş ve sonuç olarak Nestorius`un görüşlerinin savunanlar kendi özel kiliselerini kurmuşlardır. Doğu Suriye`de kendi kiliselerini kurduktan sonra diğer Hristiyan cemaatler gibi yoğun misyonerlik faaliyetlerine girmişlerdir. Misyonerlik faaliyetlerinin bir sonucu olarak Nasturiler İran ve Hindistan gibi ülkerelere yayılmıştır. İbadetlerinde ve ayinlerinde Süryanice kullanırlar. Cumartesi ve Pazar günlerini kutsal günler olarak ilan ederler. Papazları evlenebilir. Büyük bir olasılıkla tarihsel süreçte müslümanlarla olan yakın ilişkilerinden etkilenerek, domuz eti yemezler ve ibadethanelerde tasvir bulunmasına razı olmazlar. Küçük bir grup Nasturi hala İran ve Hindistan`da varlıklarını sürdürürken, bugünkü Nasturilerin çoğu Irak`ta, özellikle Musul ve civarında yaşamatadırlar. Patriklik merkezleri ABD`de Chicago eyaletindedir. Patrikleri, Mar Dinkha V `dır. 1304 yılında Nasturilerin bazıları Katolikliği benimser ve Papa`nın otoritesini kabul ederler yeni kurulan bu kiliseye Keldani kilisesi adı verilir ve bu tarihten sonra Nasturiler de kendilerine Asuri demeye başlarlar.
Nizamiye Medreseleri, Büyük Selçuklular zamanında kurulan, vezir Nizamülmülk'ün adıyla anılan medreselerdir. Merkezi ve en büyüğü, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi olup, İsfahan, Nişabur, Belh, Herat, Basra, Musul ve Amul'da benzerleri vardı. Bağdat Nizamiye Medreselerinin kurulmasında Alpaslan ve Nizamülmülk'ün ilgi ve çabaları etken olmuştur. Bağdat Nizamiye Medreseleri yüksek öğretim kurumlarıdır. Öteki medreseler, müderrislerin düzeyine göre orta ya da yüksek öğretim sayılmışlardır. Nizamiye medreselerinde esas olarak din, hukuk ve dil öğretimi yapılmıştır. Felsefe'ye ilgili bilimler çok geçmeden programdan kaldırılmıştır. Felsefe'ye ilk ciddi tepkinin Bağdat Nizamiye Medresesinde 1091-1095 yılları arasında rektörlük ve müderrislik yapan Gazali'den geldigi ileri sürülmektedir. Medreselerin gelir kaynakları esas olarak vakıflardan sağlanırdı. Nizamiye medreseleri devlet parasıyla yaptırılmıştır. Bağdat Nizamiye medreselerindeki müderrislerin Şafiî mezhebinden olması şarttır. Fikri etkileri: Nizamiye medreseleri İslam dünyasının her tarafından hatta Endülüs'ten gelen pek çok öğrenciyi Sünni inançlara göre yetiştirerek Şiî propagandaları ve faaliyetlerin önlenmesinde, Sünni mezhepler arasında dayanışma sağlanmasında, toplumda ortak düşünce ve emellerin güçlenmesinde, Selçuklu devlet görevlisi yetiştirilmesinde önemli katkıları olmuştur.
İslam Bilimi Batı yı Nasıl Etkiledi?
İslam Bilimi Batı yı Nasıl Etkiledi?
İslam Biliminin Gerilemesi
İslam Biliminin Gerilemesi
İslam Biliminin Gerilemesi
Harezmi
Harezmi Zic: yıldızların yerlerini ve hareketlerini göstermek için hazırlanan cetvel. bilinen bir "ziç" olarak "zic-i hakani" ornegi verilebilinir, ki ulug bey ve cemsid el kasi isimli İslam matematikçilerinin, nasreddin tusi'nin ziclerinden faydalanarak yaptıkları bir cetvel/tablodur. içeriğinde; 1 den 90 dereceye kadar olan açıların, birer dakika arayla, sinüsleri verilmiştir.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Doğum tarihi: Fergana, Özbekistan Ölüm tarihi ve yeri: MS 861, Mısır
Fergani
Battani
Battani
Battani
Biruni
Biruni
Tusi
İbnül Heysem
İbnül Heysem
İbnül Heysem
İbnül Heysem
Cabir İbn Hayyan
Cabir İbn Hayyan
Cabir İbn Hayyan
Cezeri
Cezeri
Cezeri
Cezeri
Cezeri
İbn Sina
İbn Sina